Sayfa2Sayfa2Dünyada ilk biyoyakıtın ortaya çıkışı <strong>biyodizel</strong>legerçekleşmiştir. 1983 yılında Rudolf Dieseltarafından, yerfıstığı yağını yakıt olarak kullananmotorun tasarlanması ile bitkisel yağlar ilk kezmotor yakıtı olarak kullanılmıştır.Biyoyakıtlar içerisinde ilk önce ortaya çıkmış vekullanılmaya başlanmış olmasına rağmen<strong>biyodizel</strong>in zaman içerisindeki gelişim süreci, dışsaletkenler nedeniyle kesintili ve uzun süreli olmuştur.1980’li yılların sonuna kadar petrol ürünlerinin dahadüşük maliyetli olması ve kullanımlarınınyaygınlaşması nedeniyle <strong>biyodizel</strong> üretiminde kaydadeğer bir ilerleme gerçekleşmemiştir. Ancak 1990’lıyıllarda Körfez Savaşı’nın etkisiyle petrolfiyatlarının artması ile birlikte <strong>biyodizel</strong> üretimitekrar gündeme gelmiştir ve Almanya ile Fransa’nınöncülüğünde <strong>biyodizel</strong> piyasası oluşmayabaşlamıştır. Bu dönem boyunca toplam <strong>biyodizel</strong>üretimi sürekli artmıştır. 2000’li yıllarda ise, petrolfiyatlarının tekrar yükselişe geçmesi, güçlenençevresel hassasiyetler ve önemi büyüyen kırsalkalkınma faktörlerinin üretimi tetiklemesiylebirlikte <strong>biyodizel</strong> sektörü büyüme hızını iyiceartırmıştır.Dünyada, 2000’li yıllarda 1 milyar lt’nin altındaolan <strong>biyodizel</strong> üretim miktarı, 2006 yılında 6 milyarlt’ye yükselmiş ve 2008 yılında iki kat artarak 12,2milyar lt’ye ulaşmıştır (3).Dünya <strong>biyodizel</strong> üretiminde en büyük payı baştaAlmanya ve Fransa olmak üzere AB ülkelerialmaktadır. 2008 yılında 12.2 milyar lt olarakgerçekleşen dünya <strong>biyodizel</strong> üretiminin yaklaşık%64’ü AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilmiştir.AB’de 2010 yılı itibariyle 7,75 milyon ton<strong>biyodizel</strong> üretimi gerçekleşmiştir ve 2011 yılıitibariyle 22,11 milyon ton üretim kapasitesimevcuttur (Çizelge 1).Çizelge 1. AB'de Biyodizel Üretim Miktarı (000 ton)Ülkeler 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 20102011ÜretimKapasitesiAlmanya 450 715 1.035 1.669 2.662 2.890 2.819 2.861 4.932Fransa 366 357 348 492 743 872 1.815 1.910 2.505İspanya - 6 - 73 99 168 207 925 4.410İtalya 210 273 320 396 447 363 595 706 2.265Belçika - - - 1 25 166 277 435 710Polonya - - - 100 116 80 275 370 864Hollanda - - - - 18 85 101 368 1.452Avusturya 25 32 57 85 123 267 213 289 560Portekiz - - 13 1 91 175 268 289 468Finlandiya - - - - - 39 85 288 340Danimarka 10 40 70 71 80 85 231 246 250Diğer 4 11 90 296 486 523 869 883 3.361TOPLAM 1.065 1.434 1.933 3.184 4.890 5.713 7.755 9.570 22.117Kaynak: European Biodiesel Board (http://www.ebb-eu.org/stats.php (3 Kasım 2011)AB ülkeleri içinde Almanya, Fransa, İspanya veİtalya 2010 yılı itibariyle %67’lik payla <strong>biyodizel</strong>üretiminde ilk sırada yer almaktadır (Çizelge 1).AB’den sonra ikinci büyük <strong>biyodizel</strong> üreticisiülke ABD’dir ve dünya <strong>biyodizel</strong> üretiminin%16’sını gerçekleştirmektedir. Endonezya veMalezya ise AB ülkelerinin tüketim talebineyönelik olarak hızlı bir gelişme kaydedereküretimlerini artırmışlardır (3). Hammaddemaliyeti, <strong>biyodizel</strong> üretimininyaygınlaşamamasında en önemli unsurlardanbiridir. Nitekim, <strong>biyodizel</strong> maliyetinin 84’ühammadde maliyetidir (5). Bu bağlamda,<strong>biyodizel</strong> üretiminde kullanılan hammaddekaynakları ülkelerin yağlı tohum üretimpotansiyellerine göre farklılık göstermektedir.Almanya ve Avusturya kanola kökenli <strong>biyodizel</strong>üretiminde lider ülkelerdir. Ayçiçek yağı GüneyFransa ve İtalya’da, soya yağı ABD’de, palm yağıise Malezya’da <strong>biyodizel</strong> üretiminde yaygınolarak kullanılmaktadır. ABD, Avusturya veİngiltere kullanılmış yemeklik yağ kökenli<strong>biyodizel</strong> üretimini gerçekleştiren lider ülkelerdir(6).
Sayfa3Günümüzde gelişmiş ülkelerde <strong>biyodizel</strong>kullanımı ve kullanımını artıracak çevre bilinciningelişimini sağlamak ve tanıtımı amacıyla cidditeşvikler ve muafiyetler uygulanmaktadır.Nitekim gelişmiş ülkelerde, biyoyakıtlar ve<strong>biyodizel</strong> sürekli desteklenmiş, kapalı suhavzalarında, orman arazilerinde, gıdaişletmelerinde, maden ocaklarında, karbondioksitemisyonları yüksek kentlerde toplu taşımacılıkta%100 ya da petrodizel ile karıştırılarakkullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıcagünümüzde ülkeler, yağlı tohum üretimlerini vebitkisel yağ projeksiyonlarını <strong>biyodizel</strong>e göreyapmaktadırlar.AB’de, <strong>biyodizel</strong> kullanımını yaygınlaştırmakamacıyla “Avrupa Biyodizel Kurulu” (EBB-European Biodiesel Board) kurulmuştur. Ayrıca,3. Türkiye’de DurumTürkiye’de <strong>biyodizel</strong> dünyadaki gelişmelerinetkisinde 2000’li yılların başında gündeme gelmişve özellikle özel sektör tarafından büyük ilgi ilekarşılanarak 2005-2008 yılları arasında biyoyakıtüretim tesisi sayısı hızla artmıştır. Biyodizel içingerekli üretim tesislerinin yatırım maliyetininbiyoetanole göre daha düşük olması nedeniyle,Türkiye’de kurulan biyoyakıt tesislerinin %95’i<strong>biyodizel</strong> tesisleridir (3).İlk kez 2003 tarihinde “5015 Sayılı PetrolPiyasası Kanunu” nda harmanlanan ürünlerarasında yer almıştır. Kanunda <strong>biyodizel</strong>in ÖzelTüketim Vergisi (ÖTV) dışında tutulmasınedeniyle yatırımlar dünyaya paralel olarakartmıştır. 17.06.2004 tarihli “Petrol PiyasasıLisans Yönetmeliği” ile <strong>biyodizel</strong>, akaryakıtolarak kabul edilmiş ve ithalatı, dağıtımı,taşınması ve son kullanıcıya satışı lisanskapsamına alınmıştır. 2005 yılında <strong>biyodizel</strong>standartları AB standartları ile aynı olarak TürkStandartları <strong>Enstitüsü</strong> (TSE) tarafındanyayınlanmıştır. 05.01.2006 tarihinde EnerjiPiyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kararı ile<strong>biyodizel</strong> üreticileri <strong>biyodizel</strong> işleme lisansıkapsamına alınmıştır. Ancak, petrol piyasasındahaksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle30.03.2006 tarihinde 5479 Sayılı Gelir VergisiKanunu’nda değişiklik yapılarak <strong>biyodizel</strong>e ÖTVgetirilmiştir. Ancak bu düzenlemenin ardından08.12.2006 tarihli Resmi gazetede yayınlanan2005 yılından itibaren her yıl artan oranlardapetrol dizeli ile harmanlanması kararlaştırılmışve 1 Ocak 2007’den itibaren %5 kullanımızorunlu kılınmıştır ve 2020 yılında %20, 2030yılında %30 oranında zorunlu kullanımhedeflenmiştir (5).Dünya <strong>biyodizel</strong> üretiminde ilk sırada yer alanAlmanya, kanolada yeni çeşit geliştirerek<strong>biyodizel</strong> amaçlı kanola üretimini ve yağ oranınıartırmıştır. Diğer yandan, Almanya’dabiyoyakıtlar ve <strong>biyodizel</strong> “Yenilenebilir EnerjiKaynaklarına Öncelik Tanıma Yasası” kapsamıiçinde değerlendirilmektedir. Ayrıca, 2007yılından itibaren biyoyakıtlara kademeli vergiuygulamasına başlanarak, <strong>biyodizel</strong>in tarımsalüretimde yakıt olarak kullanılması halinde vergiistisnası getirilmiştir.2006/11202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile,yerli tarım ürünlerinden üretilen <strong>biyodizel</strong>in enfazla %2 oranında motorinle harmanlanmasıdurumunda ÖTV’den muaf tutulmasıkararlaştırılmıştır. Bu düzenleme ile sadece yerlitarım ürünlerinden elde edilen <strong>biyodizel</strong>e ÖTVmuafiyeti sağlanırken, bitkisel atık yağlardanüretilen <strong>biyodizel</strong> için herhangi bir vergimuafiyeti öngörülmemiştir ve ÖTV uygulamasıartarak devam etmiştir.Türkiye’de üretim için gerekli altyapı tesislerihızlı bir şekilde tamamlanmış olmasına rağmentüketim açısından istenilen başarısağlanamamıştır. Biliçsizce kurulan <strong>biyodizel</strong>tesisleri, Türkiye’de hali hazırda yağlı tohumlubitkiler üretiminde arz açığı olması ve tüketiminbüyük kısmının ithalatla karşılanması nedeniyletesislerin hammadde temininde yaşadıklarısorunlar, ÖTV zorunluluğu, akaryakıt dağıtımşirketlerinin konuya olan ilgisizlikleri nedeniyleyaşanan pazarlama sorunları ve belirli birbiyoyakıt politikasının olmayışı nedeniylesektörün yönlendirilememesi gibi sebeplerTürkiye’de biyoyakıt sektörünün başarısızolmasına yol açmıştır.2005-2008 yılları arasında geçici bir üretim olsada, üreticilerin yerli hammadde temini çabalarısonucunda kanola ve aspir üretimi artmış, 2005yılında üretilen 1200 ton kanolanın tamamı<strong>biyodizel</strong>e işlenmiş ve 90 bin ton üretim