12.07.2015 Views

constantinople-magazine-1

constantinople-magazine-1

constantinople-magazine-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1.SAYI


03 ÖNSÖZ04 İSTANBUL’UN FETHİ08 DEMOKRASİ TUTUŞTU11 TÜRKİYE’DEN GETİRİLEN ETLERİN HÜKMÜ12 “ÖLDÜRÜRLER VE ÖLDÜRÜLÜRLER”22 MÜRTED KİME DENİR?25 PUTLARIN YIKILMASI29 HİCRET32 YERMÜK KAMPI34 DAVET VE CİHAD İÇİN EHL-İ SÜNNET CEMAATİ37 ÖLÜLERE KUR’AN DIRILERE DEMOKRASI“MüteakibenKonstantiniyyeFeth Edilecektir.”(Müslim)02İÇİNDEKİLER


Bunu vadeden Allah resulü sallahu aleyhi vesellem aynı şekilde Kostantiniyye’nin de (İstanbul)feth olunacağını bize müjdelemiştir. Kostantiniyyedaha önce fethedildi ama bu müjdede bahsedilenfetih daha gerçekleşmemiştir. Nitekim bu fetihkıyamete yakın bir zamanda gerçekleşecek,savaşılmadan sadece tekbirlerle fetih edilecektir.Ebû Hüreyre’den r.a rivayet edildiğine göre,Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöylebuyurmuşlar:«Romalılar A’mâk’a yahut Dâbık’a inmedikçekıyamet kopmayacaktır. Onların karşısınaMedine’den o gün yeryüzü halkının eniyilerinden bir ordu çıkacaktır. Askerler safbağladıkları vakit;Romalılar; bizimle, bizden esir alanların arasınıserbest bırakın onlarla harp edelim, diyecekler.Müslümanlar da: “Hayır! Vallahi sizinle dinkardeşlerimizin arasını serbest bırakmayız”diyecekler. Müteakiben onlarla harp edeceklerve;Üçte biri kaçacak, Allah ebediyen kendilerinetevbe İlham etmeyekcektir.Üçte biri de öldürülecek, Allah indinde şehitlerinen faziletlisi olakcaklardır.Üçte biri ise fethedecek, ebediyen fitneye duçarolmayacaklardır.Müteakiben İstanbul fethedilecektir. Gazilerkılıçlarını zeytin ağaçlarına asmış, ganimetleritaksim ederken anîden içlerinde şeytan:Gerçekten memleketinizde bıraktığınızaileleriniz Deccal’ın eline geçti, diyebağıracaktır. Müslümanlar İstanbul’dançıkacaklar. Fakat şeytanın bu sözü yalandır.Şam’a geldikleri vakit ise gerçekten Deccalçıkacaktır. Müslümanlar harbe hazırlanır vesaflarını düzeltirler. Namaz için kamet getirildiğivakit, Meryem’in oğlu İsa (Aleyhisselam)İnerek onlara imamlık yapacaktır. Allah’ındüşmanı Deccal, İsa Aleyhisselamıgördüğü vakit tuzun suda eridiği gibi eriyecektir.Onu bıraksa kendiliğinden helak olacak, lâkinAllah deccali onun eliyle öldürecek, kanını İsaaleyhisselamın süngüsünde onlara gösterecektir.(Müslim fiten 9, hadis no: 2897)“Konstantiniyye” bugünküadıyla İstanbulA’mak ile Dâbık Şam ‘da Halep yakınlarında İkiyerin ismidir.Yine Ebu Hureyre’den r.a rivayet edildiğine göre,Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöylebuyurmuşlar:«Bir tarafı karada, bir tarafı denizde bir şehirİşittiniz mi?» ( o şehir İstanbul’dur.)Ashab:— Evet, Ey Allah’ın Resulü! dediler.«Benî İshak’dan yetmiş bin kişi bu şehre gazaetmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Ona geldiklerivakit inecekler, silâhla çarpışmayacaklar, okda atmayacaklar.Lailahe İllallah, Allahu Ekber (Allah’tanbaşka ilâh yoktur, Allah her şeyden büyüktür),diyecekler, hemen iki tarafından biri düşecektir.»Sevr demiş ki: Ben onun ancak şöyle dediğinibiliyorum : «Denizdeki taraf düşecek. Sonraikinci defa: Lailahe İllallah, Allahu Ekber(Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah her şeydenbüyüktür), diyecekler, öteki tarafı da düşecektir.İstanbuldan bir görüntü05


Sonra üçüncü defa: Lailahe İllallah, AllahuEkber (Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah herşeyden büyüktür) diyecek ve kendilerine(kapılar) açılacaktır. Müslümanlar oraya girecekve ganimet alacaklardır. Onlar ganimetleritaksim ederken birdenbire kendilerine biryaygaracı gelecek: Deccal çıkmıştır, diyecek.Onlar da her şeyi bırakıp döneceklerdir.»(Müslim fiten 18, hadis no:2920)“... Amr bin Avf (Radıyallâhü anh’den rivayetedildiğine göre; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi veSellem) şöyle buyurdu, demiştir:Bevlâ (denilen yer) de Müslümanlar düşmanakarşı sınırda nöbet bekleyen silâhlı kuvvetlerinen düşüğü olmadıkça kıyamet kopmayacaktır.Sonra O (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :- Ey Ali, Ey Ali, Ey Ali, dedi.Ali r.a:- Anam babam sana feda olsun buyur eyAllah’ın resulü dedi.Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):- Siz muhakkak Benu’l-Asfar (rumlar) ilesavaşacaksınız. Sizden sonra gelenler deonlarla savaşacaktır. Nihayet Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan, seçkinmüslümanlar olan Hicaz halkı onlarla savaşaçıkacaklar ve tesbih ve tekbirle Kostantiniyyeyi fethedecekler. O güne dek mislini eldeetmedikleri öyle bol ganimet mallarını eldeedecekler ki kalkanlarla bölüşecekler. Gelenbir adam da (müslümanlara) : Şüphesiz Deccâlsizin memleketlerinizde çıkıverdi, diyecek.Bilmiş olunuz ki o haber yalandır. Artık ohabere inanan pişmandır, inanmayan dapişmandır, buyurdu.” (Suneni ibni mace cilt 2sayfa 1370 hadis no: 4094)Bu hadislerden de anlaşıldığı üzere kıyameteyakın eski ismiyle kostantiniyye şuan kiismiyle de İstanbul olan şehir, silahsız ve kansızbir şekilde sadece tekbirlerle fethedilecektir.Kıyamete yakın nebevi bir menhec üzereyeniden inşa edilen hilafet ordusu Allah’ınizniyle burayı tekbirlerle fethedecektir.Evet, tağutlar İslam topraklarını işgal ettiler,haramları yaygınlaştırıp insanları küfrezorladılar. Kendi yurdumuzda esir edildik,inançlarımızı dile getiremez hale geldik.Kura’nın hükümleri iptal edildi yerine hevakaynaklı düzenler getirildi. Kendi yurdumuzdansırf rabbimizin dinini istediğimiz için sürgünedildik. Bizi hazmedemediler, bize gözaçtırmadılar, bu ülkede şeriat yasak veşeriatçiler barınamaz dediler.Binlercemiz öldürüldü binlercesi işkence gördüve bir o kadarı hapsedildi. Fuhuş, faiz, kumar veiçki gibi pisliklerden temizlenenleri istemediler.Ve bizleri yurtlarımızdan çıkardılar.Kavminin cevabı: Onları (Lût’u ve taraftarlarını)memleketinizden çıkarın; çünkü onlartemizlenen insanlardır! Demelerinden başka birşey olmadı. Biz de onu ve karısından başkaaile efradını kurtardık; çünkü karısı geridekalanlardan (kâfirlerden) idi. Ve üzerlerine (taş)yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonunasıl oldu! (Araf 82-83-84)Her zulmün sonu geleceği gibi, sizinde sonunuzyakınlaşmaktadır. Rabbimizden bu konudaki enbüyük isteğimiz bize zulmedenleri bizim elimizlecezalandırmasıdır.Yüce rabbimizden bize İstanbul ve diğeryerlerin fethini ve konuyla ilgili müjdeyi bizenasip etmesini temenni ediyor ve sabırla bukonudaki ribatımıza devam ediyoruz.06KONSTANTİNİYYE’NİN FETHİ


Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât veselam mücahidlerin önderine ve bu yolda onatabi olanlara olsun.Her asrın tağutları, insanları sömürmekve köleleştirmek için çağa uygun teorileruydurarak arzularını bu vesileyle hayata hakimkılmaktadırlar. Bir dönem kâhin vesihirbazlar, bir dönem sahtekâr din adamları,bir dönem kabile reisleri, bir dönem zengin vesoylular, bir dönem krallar ve ağalar, bir dönemkomünistler ve sosyalistler ve asrımızda dademokratlar demokrasi ve özgürlük kılıfıylahevalarını tatmin etmektedirler. Geçmişsistemlerin son kullanma tarihi geldiğindeçöpe atıldığı gibi demokrasi yalanının da sonkullanma tarihi oldukça yakınlaştı.Demokrasi de bir dindir ve bir Müslüman başkabir dine, ancak kendi dinini terk ederek girebilir.Demokrasiyi kabul edenler, İslam’ı ret etmişAllah’ın dininde Allah’a ortak koşmuştur. Allah’ınonlar için seçmiş olduğu dinin bir kısmından yüzçevirip, bu dinde hoşlarına gitmeyen kurallarıdeğiştirerek başka bir dine yönelerek şirk dininetabi olmuşlardır.Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mıediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın cezasıancak dünya hayatında rezil olmaktır. Ahiretgününde de azabın en şiddetlisine onlaruğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.(Bakara Suresi 85. ayet)Demokratlar bir insanın hem Müslüman hemde demokrat olabileceğini ısrarla savunurken,demokrasiden ödün vermeden, demokrasiyleörtüşmeyen İslami kurallar hakkında halkı cahilbırakarak veya bu kuralları kendi hevalarına göreyorumlayarak bu teorilerini hayata geçiriyorlar.Onlara göre bir Müslüman, demokrasiyleörtüşmeyen kendi dininin bazı kurallarındanödün vermesi ve demokrasi dinine girmesigerekiyor. Ama bir demokrat İslam’la örtüşmeyenkendi dininin kurallarından asla taviz vermemesigerekiyor. İslam dinini demokrasiyle bağdaştırmakisteyen demokratlar bu dinin nice uygulamalarınıiptal ederken, İslam’la bağdaşmayan demokrasidininin kurallarından bir tanesini bile rafakaldırmadılar.İçkiyi İslam yasak kabul ediyor ve bu cürme08 DEMOKRASİ TUTUŞTU


09bulaşanlara belli bir kırbaç cezası uyguluyorama demokrasi buna o şekilde yaklaşmıyor.Ya adam öldürmenin cezası, hırsızın, faizcinin,mürtedin, sihirbazın cezası veyahut zinaedenlere yapılan muamele, bu vebunun gibi binlerce yerde demokrasi, İslam’laörtüşmemektedir. Ama ısrarla bir Müslüman’ındemokrat olabileceğinin iddiasından davazgeçmediler.Allah azze ve celle ayeti kerimede “Hırsız kadınve erkeğin elini kesin” buyururken demokratlarise hırsıza başka cezalar vermektedir. Aynı suçiçin iki farklı uygulaması olan iki dini nasılbirleştirebilirsin ki. Elbette birinden ödünvererek. İşte bunlar bu şirk dinini ihdas ederkenhep kendi taraflarına yontmuş iptal edilen tarafhep İslam’ın kuralları olmuştur.Asla ama asla demokrasi İslam’labağdaşmamaktadır. Bunlar ayrı iki dindir.İslam’la hiçbir din ve ideolojibağdaşmamaktadır. Müslüman’ın yanınabaşka hiçbir kelime ilave edilemez.Demokrat Müslüman, komünist Müslüman,sosyalist Müslüman, Yahudi Müslüman, BudistMüslüman, bunların hiçbiri olmaz ve teori de bilearalarında dağlar kadar fark bulunmaktadır.Demokrasi, komünizm, sosyalizm ve diğerideoloji ve sistemlerin hiçbiri İslam’labağdaşmaz. Her biri ayrı birer dindir. Bir dinikabul eden diğer dinden çıkmıştır. İkisininberaber yaşanılmasına verilen isim ise şirkdinidir.Demokrasi dini, yalan ve kandırmalarla ortayakonulmuş bir dindir. İsmine de halkın yönetimidenilerek bu isim ve özgürlük sloganlarıylacahil halkın kandırılması hedeflenmektedir. Halkkendi kendini yönetiyor diyorlar, halk sankişeriati istese bunu kabul edip razı olacaklar.Vallahi halk, seçtiği nice milletvekillerinitanımamakta ve çıkarılan nice uygulamadanrazı olmamaktadır. Her yalancının yalanı bir günortaya çıkacağı gibi bunların mumu sönmeyegerçek yüzleri ortaya çıkmaya başladı.Özgürlük laflarını ağızlarından düşürmeyenbu demokratlar, Müslüman için bu özgürlüğüunutmuşlardı galiba. Her dine ve düşünceyeözgürlük naraları atan bu yalancılar her nedenseAÇIN KAPIYI DEMOKRASİ GELİYOR!!!2003 yılında ABD’nin Irak’a götürdüğüdemokrasiden bir kareMüslüman’a hiçbir özgürlük hakkı vermiyorlardı.Tarihten günümüze kadar demokrasi adıylaöldürülen insan kadar başka hiçbir sistemiçin bu kadar kan dökülmemiştir. Özgürlük veeşitlik, adalet ve hak söylemlerini ağızlarındandüşürmeyen bu yalancıların maskesi düşmeyebaşladı.Uzun bir süredir insanları bu şirk dinine davetedip ve bu dine sokmaya çalışan demokratlarınkarşısında rabbani âlimler durdular. Gecegündüz onların bu hilelerini anlatıp onlarınmumlarını söndürmeye başladılar. Demokratlaronları susturmak için kimisini öldürdü, kimisiniişkence yapıp susması için tehdit etti kimisinide halende ceza evlerinde tutmaktalar. Teksuçları tevhidi anlatmak, İslam diniyledemokrasinin bağdaşmayacağını anlatmaktı.Bu davetçiler bunların küfrünü anlattıkçaonların planları suya düşüyor, günden güneMüslümanlar uyanıyor ve kendi öz dininesahip çıkıyordu. Kandırıldıklarının farkına vardılarve müşriklere baş kaldırmaya başladılar. Herülkede öbek öbek uyanan bu muvahhidler İslamdevletinin kurulmasıyla buraya akın akın hicretetmeye başladılar. Kendi ülkelerinde İslam’ıyaşayamayanlar kendi asıl ülkelerine yani İslamdevletine geldilerİslam devletinde İslam’ın kuralları uygulanmayabaşlayınca, demokrasi dinine uyum sağlamış bumüşrikler, İslam dininin birçok uygulamasındanhabersiz oldukları için bu sefer bizleri eleştirmeye,kötülemeye dinde böyle bir şeyin olmadığını


iddia etmeye başladılar. Bu müşrikler Öyle birhale gelmişler ki İslam dinini unutarak şirk dininetamamıyla inanmış ve bu dini özümsemişlerdir.Evet, bu uygulamalar İslam dininde var ve senyıllarca müşriklerle beraber yaşayıp şirk dininetabi olduğun için İslam dininin bu kurallarındanhabersiz kalmışsın veya haberdar olduğuntaraflarını da müşriklerin sana kerihgöstermesiyle İslam dininin bu kurallarınanefretle yaklaşmaya başlamışsın.Ey müşrikler bugün saflar ayrıldı, yalancılarile doğrular ortaya çıktı. Bugün, tarafınızı bellietme ve içinizdekini ortaya koyma günüdür. Yayıllardır kandırıldığınız şirk dininden vazgeçecekgerçek İslam dinine döneceksiniz ya da içindebulunduğunuz halden razı olup şirkiniz üzeredevam edeceksiniz.Evet, İslam devletinin kurulmasıyla demokrasisistemi tutuşmaya ve çöküş sürecinegirmeye başladı. En güçlü kampanyalarıylaMüslümanları demokratlaştırmak isteyen buhainlerin maskesini rabbani davetçiler düşürdü.Onların bereketli çalışmaları neticesindeAllah azze ve celle İslam devletini nasipetti. Demokratlara ve demokrasiye enbüyüksavaşı başlatan İslam devleti,kendi bünyesinde yaşayan halkı bukonuda uyandırmayı başardı.bir türlü anlam verememekte ve kendikafalarına göre değişik çıkarımlaryapmaktadırlar. Bütün demokratlar vekâfirler bilsin ki biz küfre ve kâfirlere, şirke vemüşriklere savaş açtık.Fitne (Şirk) kalmayıp, dinyalnızca Allah’ın oluncayakadar onlarla savaşın.(Bakara suresi 193. ayet)Ey demokratlar yıllarca Müslümanlarayaptığınız bu zulmü unutmayın, yeryüzündebir tek demokrat kalmayıncaya kadar sizinlesavaşacağız, ya Allah’ın dinine döneceksiniz yada hepinizi Allah’ın izniyle kılıçtan geçireceğiz.Demokrasi sistemini her türlüsistemle bağdaştırmaya çalışanbu yalancılar Allah’ın izniyle artıkMüslümanları kandıramayacaktır.Demokrasinin küfür ve şirkiçerikli bir sistemin olduğunuanladılar ve onlardanuzaklaşmaya başladılar.Şirk dininden ayrılıp kendiasıl dinlerine dönen buMüslümanlar, demokrat vedemokrasiye amansız birmücadele başlattılar.Halen kendileriniMüslüman sananbirkısım demokrasihavarisi ve demokrasikulları, kendileriyleyaptığımız savaşa10DEMOKRASİ TUTUŞTU


11Tarih: 23/09/1435 Fetva no: 005Soru:Türkiye’den getirilen etleri yemenin hükmü nedir?Cevap:Adiy bin Hatem’denbuyurmuştur:r.a rivayet edildiğine göre Allah resulü sallallahu aleyhi ve selem şöyle“…eğer ava atış etsen daha sonra bir veya iki gün sonra onu bulduğunda avın üzerinde seninattığının dışında bir iz ve yara yoksa onu yiyebilirsin. Eğer avını suyun içinde bulursan onu yeme”(Buhari ve Muslim)Müslim’den gelen başka bir rivayette “sen onu, su mu? Yoksa senin okun mu? Öldürdüğünübilemezsin”İbni kudame rahimehullah şöyle dedi:“...çünkü mubah olan avlardan şüphelendiğinde vacip olan haram hükmünün kalmasıdır.” (El-Muğni13/18)Yine şöyle dedi: “…asıl olan sakınmaktır. Helallik ise, kesim veavlanma şartına haiz birinin şerii ölçülerde bunu yerine getirmesiyleolur.” (El-Muğni 13/18)“Türkiye’den getirilen etlerin kesiminde şüpheler vardır.”İlk olarak, bunu kesenin buna ehil olup olmadığından.İkinci olarak, çünkü kesim yapan Türkiye’deki halkın çoğununmürted olması (Bize ulaşan bilgiye göre)Bunlardan ötürü aksi beyan edilene kadar bu tür etlerin aslıüzerine kalmasıdır ki o da etlerde asıl olan haramlıktır.İmam nevevi rehimehullah şöyle dedi: “ bu hadiste, mühim olanbir kaide vardır ki o da: Helal olan bir hayvanın kesiminde şüpheolduğu zaman onun yemenin haram oluşudur. Çünkü etlerde asılolan haramlıktır ve bunda bir ihtilafta yoktur. (Şerhu sahihi Müslim13/116) Allah en iyisini bilendir.İSLAM DEVLETİARAŞTIRMA ve FETVA KURULU


Hamd El Kavi ve El Metin olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam alemlere rahmet olarak kılıçlagönderilene olsun.Ve sonra:Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstünolan sizlersiniz.” (Ali İmran 139)Allah’ım! ey Rabbimiz sen bizim ilahımızsın. Sen teksin ve senin ortağın yoktur. Sana iman ettik vesenin dışında tapılanları inkar ettik.Allah’ım! ey Rabbimiz bizim gücümüz ancak seninledir. Yalnız sana kulluk eder ve yalnızsenden yardım dileriz, senin yardımına sığınır sana tevekkül ederiz. Senden başka ilah yoktur. Senteksin, Senin hiçbir ortağın yoktur. Sen Kavi olansın, Sen Aziz olansın, Sen Cabbar, Kahhar, Melikolansın. Senin izzetin ve celalinle zayıflamayacağız, korkmayacağız, gevşemeyeceğiz, üzülmeyeceğiz.Senin izzetin ve celalinle biz senin makamından ve tehdidinden korktuğumuz için ve böyledevam ettiği sürece bize yardım edeceksin. Bize yardım edeceksin ve tüm inatçı zorbalar hüsranauğrayacak.Ey insanlar!İslam Devleti’nin zaferine şaşıyor musunuz?Ya da zayıflığına ve çaresizliğine karşın direnişine şaşıyor musunuz?Milletlerin üzerine üşüşmesine ve düşmanlarının çokluğuna şaşıyor musunuz?Biz şaşmıyoruz!Şaşırmıyoruz çünkü biz onun (bu devletin) hak üzere olduğuna eminiz.Yüce Allah’ın bizimle olduğunu kesin bir şekilde biliyoruz.Allah’tan başka ilah yoktur. O noksan sıfatlardan münezzehtir.12 ÖLDÜRÜRLER VE ÖLDÜRÜLÜRLER


15Ey Yahudiler!Ey Haçlılar!Eğer kanlarınızı korumak, paralarınızın bololmasını, bizim kılıçlarımızdan güven içindeyaşamak isterseniz önünüzde üçüncüsübulunmayan iki seçenek var:Ya Allah’a teslim olur, Rab ve ilah olarak, ortakkoşmadan yalnızca O’na iman edersiniz veböylece dünyada güvende olur, ahirette dekazanırsınız, Allah da ecrinizi iki kez verir (bubizim sizi kendisine davet ettiğimiz ve sizenasihatimizdir) ya da Muhammed’in (s.a.s.)yarımadasından çıktıktan, ordularınızıKudüs’ten ve tüm Müslüman topraklarındançıkardıktan sonra küçük düşürülmüş halde bizeellerinizle cizye ödersiniz. Bize ödeyeceğinizcizye, bu kaybettiğiniz savaşınızı finanseetmede ödediğiniz toplam paranın yüzde birinonda biri etmez!Paralarınızdan tasarruf edin ve kılıçlarımızıboyunlarınızdan kaldırın.Ancak üçüncüyü seçer, kibir, gurur veinadınızda ısrar ederseniz yakında Allah’ınizniyle pişmanlık parmağını ısıracaksınız.İnşallah ne kadar toplansanız da ne kadartuzak kursanız da ne yapsanız da hilafetinilerleyişini durduramayacaksınız.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’inümmeti verimlidir (doğurgan).Kitabına ve peygamberinin (s.a.s.) sünnetineyapıştığı, cihadının çarşısı kurulduğu, evlatlarıcanlarını ve kanlarını Allah yolunda feda ettiğisürece onun karşısında hiçbir şey duramayacak.Hatırlayın ey Yahudiler!Hatırlayın ey Haçlılar!Bizim ümmetimizin hayat bulması kanladır.Kanlarımız her aktığında daha da güçleniriz vekuvvetimiz artar. İçimizden birini öldürmeyesinizki illa onun kanıyla yerine onlarcası canlanır.Ey Yahudiler!Ey Haçlılar!Ey Rafıziler!Ey Ateistler!Sizler zayıf, korkak; hepiniz de çolakahmaklarsınız.Zayıf ve korkak olan kazanamayacak. Siz isekorkaksınız. Çünkü savaşınızın hakikatini ilanetmeye cesaret edemiyorsunuz.


BU BİR HAÇLISAVAŞIDIRve İslam’a karşı açılmıştır. Ehli Sünnet’e karşıbir savaştır. Bunu ilan etmiyorsunuz çünküzayıfsınız. Eğer gerçek yüzünüzü ortayakoyup savaşınızın hakikatini açıklarsanızMüslümanların kalanları da uykudan uyanacak,sarhoşluktan ayılacaklar. O vakit de Allah’ınizniyle nesilleri helak olmayacak ya da asırlarıevlatlarınızı ve kadınlarınızı köle pazarındasatmadan geçip gitmeyecek!Keşke kavmim bilseydi!Ey Yahudiler!Ey Haçlılar!Sizler zor bir denge ile karşı karşıyasınız vekaranlık, uzun bir tüneldesiniz. Siz çözümünHilafet komutanlarını ve askerlerini öldürmekolduğunu sanarken Müslümanlar sizinöldürdüklerinizin kanlarıyla hayat buluyor.Onunla cihad ateşi yanıyor ve iyice alevleniyor.Bizim ölümü önemsemediğimizi anlamadınızmı?Bizim onun (ölüm) için çabaladığımızı ve onutemenni ettiğimizi anlamadınız mı?Haram ibn Milhan’ın (r.a.) dediğini (MüslimSahih’inde rivayet etmiştir) duymadınız mı? Biradam Haram’a gelip arkasından Enes dedi veonu delip geçti. Haram ise şöyle dedi: “Kabe’ninRabbi’ne andolsun ki kazandım gitti.”Allah Resulü (s.a.s.) Ashabı’na şöylebuyurmuştur: “Kardeşleriniz öldürüldü veşöyle dediler: Allah’ım bizim haberimizipeygamberimize ulaştır: Bizler Sana kavuştukve Senden razı olduk Sen de bizden razı oldun.”Abdullah bin Cahş’in (r.a.) Uhud günü ettiğiduası ve temennisi size ulaşmadı mı? Oysa oşöyle demiştir: “Allah’ım benim karşıma daçok öfkeli ve çok güçlü bir adam çıkar. Onunlasenin yolunda savaşayım ve o da bana karşısavaşsın. Sonra beni alıp burnumu vekulağımı kesip koparsın. Yarın sanakavuştuğumda bana “burnunu ve kulağınıkim kesip kopardı, dediğinde ben de Senin veResulü’nün (s.a.s.) yolunda diyeyim. Sen dedoğru söyledin, de.”Saad: “Onu günün sonunda gördüm. Burnu vekulağı asılıydı.”Umeyr’in (r.a.) hikayesini duymadınız mı?Elinde hurmalar vardı ve onları yiyordu.Allah Resulü’nün (s.a.s.) savaşa teşvik edipcihada rağbet ettirdiğini, cenneteheveslendirdiğini duyunca Umeyr şöyle dedi:“Oh! Oh! Cennete girmemle benim aramdabunların beni öldürmesinden başka bir şey yokmu?”16 ÖLDÜRÜRLER VE ÖLDÜRÜLÜRLER


17Sonra hurmaları atıp öldürülene (şehitolana) kadar savaştı. Peygamberimizinsallahu aleyhi ve sellem “Muahmmed’in nefsinielinde olan Allah’a yemin olsun ki, Allah yolundasavaşıp öldürülmeyi, bir daha savaşıp bir dahaöldürülmeyi, bir daha savaşıp bir dahaöldürülmeyi isterdim ”sözünü duymuyormusunuz?!Ya da Rabbimizin şu kavlini duymuyormusunuz: “Kim Allah yolunda savaşır daöldürülür veya galip gelirse biz ona büyük birmükâfat vereceğiz.” (Nisa suresi 74. ayet)“Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden -karşılığındaonlara mutlaka cenneti vermek üzere canlarınıve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolundasavaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,)Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nunüzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan dahaçok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şuhalde yaptığınız bu alışverişten dolayısevinip-müjdeleşiniz. İşte ‘büyük kurtuluş vemutluluk’ budur.” (Tevbe suresi 111. ayet)Ey Haçlılar bizim aramızda binlerce Haram (r.a.),Abdullah (r.a.) ve Umeyr (r.a.) torunu olduğunuanlamadınız mı?Yoksa istişhatçılar kafilelerini her gün görmüyormusunuz?Onların ölüme nasıl da gülerek, neşeligittiklerini, ölümün onlardan korkup kaçtığınıgörmüyor musunuz?Müslümanlar için izzet ve onurburadan başka bir yerde yok!”Bunlar yenilirler mi?Muhammed’in (s.a.s.) Rabbi’ne andolsun kiasla!Cihad ve istişhad ümmeti yenilmeyecek!Onlar ölmediler. Onlara hayat bahşedildi.Biz kazandık ey haçlılar ve yalnızca Allah’ınlütfuyla hilafeti döndürdük. İş işten geçmedenkendinizi doğrultun. Ya gecikmeden İslam’agirin ya da cizye verin. Hala fırsatınız var.Yalnızca Allah’ın lütfuyla yendik. Size galipgeldik ey haçlılar. Yenileceksiniz. İzzet sahibiRabbe andolsun ki yenileceksiniz.Vela ve berayı ilan edip putları yıktığımız,tevhidi tüm camilerde, sokaklarda ve her yerdehaykırdığımız, zaniyi recmettiğimiz, sihirbazıöldürdüğümüz, hırsızın elini kestiğimiz, içkiiçeni kırbaç- ladığımız, Müslüman kadınların başörtüleriyle iffetlerini döndürdüğümüz günkazandık.Seçim sandıklarını kırdığımız, mühimmatsandıkları ve boyunları vurarak halife tayinettiğimiz, namaz kıldığımız, zekat verdiğimiz,iyiliği emredip kötülükten alıkoyduğumuz günkazandık.Onlarsa onu yakalayıp üstüne atılıyor ve ona(kavuşmak için) yarışıyorlar. Tarihi yenidenyazıyorlar ve kanlarıyla şöyle diyorlar:“Cennetin kokusu burada!Cihad çarşısı burada!İslam yurdu burada!Hilafet toprağı burada!Vela ve bera burada!İzzet burada!Onur burada!İstaşhad arabası saldırıyagiderkenİstaşhad kafirlerin kalplerine korkusalmaya devam ediyor


Pentagon, mücahitler vur-kaç savaşınınardından Aynu’l İslam’ın ya da Zummar’ıngeri alınmasını zafer saydığı gün kazandık.(Mücahitler) orayı uçaklarınızın, savaşgemilerinizin ve güçlerinizin enerjisinin %70’inintüketilmesinden dört ay sonra harap olmuş veyıkılmış şekilde terkettiler.Bu başarın kutlu olsun Pentagon!Kobani ve Zummer’deki taşyığınları haçlılara hayırlı olsun.El Buacil ya da El Alem veya Ed Dur’a veya daçölde yayılmış köylerdeki bazı çamurdan evleregirmek için onbinlerce kafiri toplar olduğunuzgün kazandık. Hatta onların bazılarınagirdiğinizde bunu zafer saydınız!!Amerika ve Avrupa Tel Hamis’teki ya da TelEbrak’taki veya El Adil’deki veya da ElCellam’daki bazı çamurdan evleri geri almayıhayal eder olduğu gün kazandık.Ey Haçlılar!Eğer siz Selahaddin’e oynuyor, Musul’a tamahediyor, Sincar’ı, Huul’u ya da Tikrit’i ya da ElHuveyce’yi ya da El Meyadin’i ya daCerablus’u ya da El Kerme’yi veya Tel Ebyad’ıveya El Kaim’i veya Dirne’yi hayal ediyor yada Nijerya ormanlarından bir ormanı gerialmayı veya Sina çölünde kulübeleri elegeçirmeyi düşlüyorduysanız biz de inşallah sizinhayatınızı karartıp bundan önce Eyvan-ı Kisra’yıhavaya uçurduğumuz gibi Beyaz Saray’ınızı,Big Ben Saat Kulesi’ni ve Eyfel Kulesi’nihavaya uçurduktan sonra Roma’dan veEndülüs’ten önce Paris’i istiyoruz.Kabil’i, Karaçi’yi, Kafkaslar’ı, Kum’u, Riyad’ı,Tahran’ı istiyoruz. Bağdat’ı, Şam’ı, Kudüs’ü,Kahire’yi, San’a’yı, Doha’yı, Abu Dabi’yi,Amman’ı, her yerde Müslümanların egemenliğe,liderliğe ve komutanlığa dönmesini istiyoruz.İşte bu Dabık bu Guta bu Kudüs, o Roma! Orayagireceğiz. Yalan değil. Sadık, masduk (s.a.s.)olanın vaadi. İşte biz buradayız. Bir gün siz birgün biz! Savaşlar gelmekte!Ve ey Suriye’deki, Irak’taki, Arap Yarımadası’ndakiKobane’den geriye harabe vetaş yığını kaldıve Yemen’deki Sünniler! Sizi necis Rafızilerkonusunda uzun süre uyardık ve uyardığımızşey oldu. Hala da uyarıyoruz.Dün size yalan söylüyor ve size yılanın yumuşakdokunuşunu gösteriyor idiyseler işte bugünköpek dişlerini gösterdiler ve zehirlerini saçtılar.Tüm açıklığıyla Safevi imparatorluklarını, tümçirkinliğiyle başkentinin Bağdat olduğunu ilanettiler.Bugün, Bağdat’ta, Şam’da, San’a’dagördüğünüz kindar yüzlerini ortaya koydular. Oyüzlerini El Havle, Duma, Banyas’ta, Kuveyt’te,Bahreyn’de ve İhsa’da, El Huveyce’de, Sa’diyye’de, El Mikdadiyye’de ve Hanikin’da dagördünüz. Tikrit, El Alem, El Dur ve El Buacil’dede görüyorsunuz.Safevi Rafıziler bugün Sünnilere karşısavaşlarında yeni bir aşamaya girdiler.Sünnilerin bölgelerini alıp bu bölgelerdetamamen egemen olabileceklerini sanmayabaşladılar.Onlar arzuladıkları imparatorlukta Sünnilerdenbir tek Müslüman dahi istemiyorlar. AnnemizAişe’ye, müminlerin annelerine (r.anhunne)küfretmeyen, peygamberimizin namusuna lafatmayan tek bir kişi istemiyorlar. Ebu Bekir,Ömer, Osman ve diğer sahabeler hakkında“Allah onlardan razı olsun” diyen hiç kimseistemiyorlar. Kim buna karşı çıkarsa onuöldürürler, evlerini ve mallarını yağmalayıpkadınlarını ve ailelerini esir alırlar.Ey Sünniler! Bugün haçlı-Safevi ittifakı artıkaçık olmuştur.İşte İran, en büyük şeytan Amerika ile İslam’a ve18ÖLDÜRÜRLER VE ÖLDÜRÜLÜRLER


19Sünnilere karşı savaşta bölgeleri ve rolleribölüşüyor. Haçlılar ve Yahudiler RafızilereBağdat’ı, Şam’ı, Beyrut’u, San’a’yı teslimetmekle yetinmedi. Daha da onlaraMekke’yi, Medine’yi, Pakistan’ı, Afganistan’ı,Endonezya’yı teslim etmek istiyorlar. EvetEndonezya’yı! Keşke bir bilseydiniz…Yahudiler ve haçlılar tüm Müslümanülkelerini necis Rafızileri teslim ettiler. Küfrüonlardan daha şiddetli olanını, yeryüzünde dahaçok bozgunculuk çıkaranını ve tevhide karşıonlardan daha çok savaşıp kötülükleri, şirkiyayanı bulamadılar.Bu savaşta garip olan ise; En Nuceyfi, ElCuburi ve El Ubeydi gibi ihanet ve işbirlikçilik,deyyusluk ve alçaklık politikacıları halaRafızileri Musul’a, Selahaddin’e ve Anbar’adöndürme vaatlerinde bulunuyorlar. Mücahitleritehdit ediyor, korkutuyor ve sinirleniyorlar.Rafızi-Safevi savaşın komutan Süleymani dekendilerinin efendisi ve veli nimeti. Hala sokakköpekleri gibi topluca Rafızilerin peşindengidiyorlar. Hala kendileri Sünnileri koruyor,İslam Devleti ise İran işbirlikçisi ve ürünü diyehavlıyorlar.Subhanallah!Ey Irak’taki, Suriye’deki Arap Yarımadası’ndaki,Yemen’deki Sünniler! Özellikle de Irak halkı;Mezarlarına doğru ilerleyen, boyunlarıvurulan, vücutları parçalanan ve hayvanlar gibiboğazlanıp öldürülen necis Safevi Rafıziler sizisavunmak için gelmediler!Necis Rafızilerin Sünnileri savunma vebölgelerinin güvenliğini sağlama iddiaları aynıkindar haçlıların İslam’ı savunma ve sapmadankorunmasını sağlama ve mustazaflara yardımiddiaları gibidir.Ey Sünniler! Rafıziler sizlerin evlerinizi,topraklarınızı ve mallarınızı almaya geldiler.Erkeklerinizi öldürmek, kadınlarınızı esir almakiçin geldiler. İranlılar gelmiş Iraklılardan 80’lerinintikamını almak istiyorlar.Rafıziler gelmiş öldürüp de ardındanyüzyıllarca sesli sesli ağladıkları vedövündükleri Hüseyin’in (r.a.) intikamını almakistiyorlar.Uyanın ey Müslümanlar! Ey Irak’taki, Suriye’deki, Arap Yarımadası’ndaki ve Yemen’dekiSünniler!Ey Mısır’daki, Fas’taki ve Afrika’daki Sünniler!Ey Afganistan’daki ve Hindistan’daki Sünniler!Ey Endonezya’daki, Malezya’daki, Filipinler’deki, Türkiye’deki ve Kafkasya’daki Sünniler!Ey Amerika’daki, Avrupa’daki, Kanada’daki veAvustralya’daki Müslümanlar!Ey Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem’inümmeti!Sizi daha önce uyardık ve hala daya uyarıyoruz.Savaş Haçlı-Safevi savaşıdır. İslam’a, tevhideve Sünnilere karşıdır.Ey Sünniler eğer İslam Devleti –Allah korusunkırılırsasize ondan sonra Mekke de yok(kalmaz) Medine de!Rafıziler sonra Peygamberinizin (s.a.s.)ashabının; başlarında da raşid halifelerin(r.anhum) mezarlarını kazarlar! Rafızilerin elindeköle, hizmetçi olarak yaşarsınız.Haydi savaşınıza Müslümanlar!Dünyanın dört bir yanındansizleri devletinize hicret etmeyeve onu savunmaya, binasınıyükseltmeye, ilerleyişine eşliketmeye çağırıyoruz. Özellikle deTürkiye, Kuzey Irak ve İran’dakiKürt Müslüman kardeşlerimize(sesleniyoruz);haydi kavminizden kafirlere, ateistlere karşısavaşmak, savaşımızın akide, iman ile küfürsavaşı olduğunu, milliyetçilik ya da ulusçuluksavaşı olmadığını ispatlamak üzere gelin!


Hak üzere olduğunuzu ispatlayın!Allah’ın sizinle olduğunu ispatlayın!Allah’ın sizin yardımcınız olduğunu ispatlayın!İspatlayın! Göklerin ve yerin Rabbi’ne andolsunki Rafızilerin şirki sizin tevhidinizi yenemeyecek!Haşa!Ateist Kürtlerin küfrü sizin günahlarınızı vemasiyetlerinize üstün gelemeyecek (siz nekadar günahlar işleseniz de onlar küfürlerinedeniyle size üstün gelemeyecek). Vallahi asla!İnşallah riddet sahveleri İslam’ınıza galipgelemeyecek!Haçlı koalisyonu Allah’ın izniyle sizin imanınızıkıramayacak!İlerleyin! Mekke de Medine de Kudüs de Romada sizi bekliyor.Yeni Bedir’e, Uhud’a, Ahzab’a (Ahzab savaşınaatfen) ilerleyin!Yeni Mu’te’ye, Yemame’ye, Yermuk’a,Kadisiyye’ye Nihavend’e ilerleyin!Yeni Ayn Calut’a, Zellaka’ya ve Hıttin’e ilerleyin!Dabık’a, Guta’ya ilerleyin!Ey İslam Devleti’nin askerleri;Bu, Allah’ın izniyle hilafet. Nübüvvet menheciüzere olmasını istiyorsanız sakın ola kizulmetmeyin! Sakın ola ki kendinizi beğenipgurura kapılmayın. Niyetlerinizi Allah’a has kılınve sürekli yenileyin. Bol bol tevbe-istiğfar edinve “la havle ve la kuvvete illa billah” sözünüsöyleyin. Kendi gücünüze ve kuvvetinizedeğil Allah’ın gücüne ve kuvvetine güvenin.Düşmanlarla karşılaştığınızda tevhidinizi vedininizi, onların şirklerini ve küfürlerini hatırlayın.Bunu yaparsanız ne kadar güçlü olduğunuzu,onların da ne kadar korkak olduğunu görürsünüz.beyt yolunda, Humeyni, Hameney ve Sistani(Allah’ın laneti onların üzerine olsun) uğrundasavaşan, kabirlere secde eden etrafındatavaf edip kabirden bereket bekleyen, (Allah’ınadıyla değil) insan adıyla yemin eden, ölülereimdat çağrısında bulunan, onlardan yardımisteyip onlara sığınan, (Allah yerine) insanaadakta bulunup kurban kesen, insana tevekküleden bir Rafızi’ye karşı savaşıyorsun!O ki Allah’a yakınlaşmak isterse –iddiasınagöre- zinayla yaklaşır. Bunu hatırla ey muvahhidmücahit.Allah’ı inkar edip demokrasiye, laikliğe imaneden, müşriklerle kardeş ve müttefik olupAllah’ın dinine, Allah’ın hükmüne düşmanlıkeden, Allah’ın şeriatı ortadan kalksın diyeçabalayıp savaşan, Allah’ım muvahhidmücahitevliyalarının kanlarını mübah kılan,gününü sarhoşluk, fuhuş, dans, şarkı ve çeşitligünah ve kötülüklerle geçiren, Kur’an-ı Kerim’imüzik ve davulla değiştiren Ateist bir kafire,habis bir mürtede karşı savaştığını hatırla!Düşmanınla karşılaştığında bunu hatırla eymücahit! Allah’ı birlediğini (tevhidini) hatırla!Sadece O’na tevekkül ettiğini, sadece O’ndanyardım istediğini, sadece O’ndan imdatbeklediğini, sadece O’na sığındığını hatırla!Sadece O’na secdeni, rükunu, O’nunhuzurunda duanı ve boyun eğişini hatırla!Subhan olan O’nun yolunda savaştığını hatırla!Eğer bunu yaparsanız ey mücahitler!Düşmanlarınıza karşı direnip onlara karşısavaşa başlayın! Onların üzerine atılın (meydanokuyun). Allah’ın izniyle sizin karşınızda sebatedemeyecek ve direnemeyecekler.Düşmanla karşılaştığında şunu hatırla ey mücahit:Hatırla ki sen müşrik, pis, beşer yolundasavaşan, Ali, Hüseyin ve -iddialarına göre- Ehliİslam Devleti askerleri Allah’ın kelimesinitüm yeryüzüne yaymaya çalışıyor20ÖLDÜRÜRLER VE ÖLDÜRÜLÜRLER


21Ey mücahitler! Bir cahil, Allah yolundakimücahitlerin hiçbir çatışmada kaybetmeyeceğinisanmasın!Asla! Savaş bir lehimize bir aleyhimizedir. Birgün bize iyi bir gün onlara!Allah yolundaki mücahitler bir çatışmayı, birşehri ya da bir bölgeyi kaybedebilirler ancakasla yenilgiye uğramazlar.Güzel son ve galibiyet nihayetinde hep onlarınolur.Ey hilafet askerleri! Sebat edin ve Allah’tannübüvvet menheci üzerine kılmasını niyaz edin.Nübüvvet menheci üzere olduğunda ki Allah’ınizniyle öyle, onun orduları karşısında Amerikada Avrupa da Rusya da Çin de İran’da; hiçbirduramayacak. Onun (hilafetin) askerleri onlarıntahtlarını yerle bir edecek. Zaman zamansarsıntı ve arıtmanın olması gereklidir.Allah’ım bu din senin dinin ve bizler seninaskerleriniz. Senin yolunda savaşıyoruz. Lütfun,ihsanın ve kereminle bizi galip kıldın. Bizimgücümüz ve kuvvetimizle değil! Bizler(taksiratımız nedeniyle) zaferi haketmiyoruzsakın onların şirki bizim tevhidimize galipgelmesin. Allah’ım bizim masiyetlerimiz onlarınküfürlerine ağır basmasın. Bizler sana istiğfar vetevbe ediyoruz, sana iman edip sana tevekkülediyoruz. İçimizdeki sefihlerin yaptıklarındanötürü bizi cezalandırma.Mücahidler eğitimleriyle kafirlerin karşısındakorkusuzca mücadele ediyorRabbimiz bizi inkâr edenler için sınama(konusu) kılma. Rabbimiz bizim günahlarımızıbağışla, ayaklarımızı sabit kıl ve kafirlertopluluğuna karşı yardım et, zafer ver.Rahmetinle ya Rab!Allah’ım salatın peygamberimiz Muhammed’in,ehlinin ve ashabının üzerine olsun.Son duamız: Alemlerin Rabbi olan Allah’ahamdolsun.


Mürted; İslam’ı sabit olduktan sonra birkimsenin şeriatın küfür dediği inanç, söz veyafiillerinden birini işleyerek dinden dönüp kâfirolmasına verilen ıstılahın adıdır.İçinizden dininden dönüp kâfir olarak ölenolursa, bunların işleri dünya ve ahirette boşagitmiş olur. İşte cehennemlikler onlardır, onlarorada temellidirler. (Bakara 217)Bu ıstılah, asıl itibariyle İslam’ı sabit olduktansonra İslam dininden çıkanlara kullanılır.İslam âlimleri bu kavramı, kendisini İslam’anispet ettikten sonra küfür işleyenlere dekullanmışlardır. Örneğin ibni teymiyye(rehimehullah) kendisine sorulan bir soruda bukavramı Nusayrilere kullanmıştır.İbni teymiyye’ye (rahimehullah);Nusayri mezhebine tabi olan ve daha sonraüzerinde birleştikleri onların bir kısmının ilah,bir kısmının peygamber ve diğer bir kısmınınise mehdi olduğunu iddia ettiği, insanları bunasecdeyi emrettiği ve bu şekilde küfürlerini ilanedip, sahabelere söven ve imamın itaatindençıkıp savaşmak isteyen bir taife hakkındaonlarla savaşmak vacip midir? Zürriyetleri vemalları ganimet alınır mı? Diye soruldu.Şeyhul İslam şu şekilde cevap verdi:Allah’a hamd olsun. Onlara güç yetirilene veİslam şeraitine teslim olana kadar savaşmakvaciptir. Çünkü Nusayriler bu bahsettiklerideccala tabi olmadan bile insanların enkâfirleridirler. Bu deccala tabi olduktansonrasını sen hesap et. Riddet açısındaninsanların en pis mürtedleridirler. Onlardansavaşanlar öldürülür ve malları ganimetalınır…. Nusayriler, kendi hallerini gizlemezler.Bilakis onlar bütün insanlar tarafından halleribilinmektedir. Beş vakit namaz kılmaz, ramazanorucunu tutmaz, hacca gitmez, zekât vermez vebunların farz olduğuna da inanmazlar.Aynı zamanda içkiyi ve diğer haramları helalsayar ve Ali r.a ilah olarak görürler. (Mecmuulfetava clt:28 sh:553-554)Görüldüğü gibi İbn-i Teymiyye (rehimehullah)22 MÜRTED KİME DENİR?


23nusayrilerin saymış olduğu bu küfürlerinerağmen onlara asli kâfir dememiş bilakis bunlarımürtedlerden saymıştır.Aynı zamanda bu kavram, İslam âlimleritarafından mürtedlerin çocuklarına ve onlarıntorunları da kullanılmıştır.“Hanefi ve şafilere göre; Anne babasınınMüslümanlığında hamile olan veya her ikisindenbirinin Müslüman olduğu sırada hamile olançocuk da Müslümandır. Çünkü annebabası daha sonra mürted olsa bile hamileliğinbaşlangıcı Müslüman oldukları dönemine denkgelmiştir.Ancak her kim anne babası mürted olduktansonra annesi ona hamile kalır ve doğar ise işteorada ihtilaf vardır. Hanefiler, Malikiler,Hanbelîlerde esas olan görüşe ve Şafilerdende zahir olan görüşe göre anne babasına tabiolarak mürted hükmü alır. Buluğ çağına geldiğizaman tövbeye çağrılır.Hanbelîlerden ve Şafilerden bir görüşe göreise asli kâfir olarak ikrar edilir ve cizye alınır. “(El-Mevsuat el-Fikhiyye El-Kuveytiyye clt.22Sh.198)Bu nakilden de anlaşıldığı gibi dört mezhepİmamı bu kavramı mürtedlerin çocuklarına dakullanmışlardır. Buluğ çağına geldikleri zamantövbeye çağırılacağını bunu kabul etmeyenlerinmürtedin cezasıyla cezalandırılacağını beyanetmişlerdir. Görüldüğü gibi hiç İslam’a girmediğihalde sırf anne babası mürted olduğu içinmezhep imamları çocuğa da bu ismi vermiş vetövbe etmemesi halinde mürtedin cezasıylacezalandırılacağını söylemişlerdir.Bu konuda İmam Gazali şunları söyler:Dedi ki: “ Mürted hak dine iltizam ettikten sonraMürted Pilot Kadın ve Çocuları acımasızca katlettiktensonra kısas yapıldıMürtedlerin cezası zillet içindeöldürülmektirondan çıkan mürteddir ve inkârcıdır. İşte bunlarhak dine hiç iltizam etmediler.(Kendini İslam’anispet eden sapık ve zındık taifelerdenbahsediyor.) bilakis onlar bu akide üzeredoğdular. O zaman asli kâfirliğe ulaşırlar mı?Deriz ki dinlerini tamamen terk edip ondansıyrılanların durumu açıktır.Ancak bu batıl akide üzere doğan ve bubatılı babalarından işitenler mürtedlerinçocuklarıdır. Onların babaları ve babalarınınbabaları bu dinden çıkmış oldukları veayrıldıklarını farz etmeliyiz. O akide hiçşüphe yok ki bir kitaba ve nebiye dayanmıyorYahudi ve Hıristiyanlar gibi. Bilakis o sapık vezındık bazı fırkaların yakın zamanda bulaştıklarıküfürlere ulaşmıştır. Zındığın hükmü de aynışekildedir.Mürtedin hükmünün aslı noktasında şüphesizhiçbir sorun yoktur. İçtihda şu noktada kalmıştırki mürtedlerin çocuklarının hükmü nedir? Onlarhakkında denildi ki onlar riddet hükmündetıpkı zimmet ehli kâfirlerin ve savaşılan kâfirlerinçocukları gibi anne babalarına tabi olurlar. Buluğaulaştıkları zaman onlardan İslam talep edilir.Yoksa öldürülürler. Onlardan cizyeye razıolunmaz cariye alınmaz.Denildi ki başka bir görüşte onlar asli kâfirlerdir.Küfür üzere doğdu iseler ve babalarının küfürizleri üzere yürüdü iseler onlardan cizye alınırve cariye edinilir. “ (Fedaihu El-Batiniyye clt.1Sh.156)Burada açıkça görüldüğü gibi uzun senelerdirbabaları mürted olan rafizi kâfirlerinin çocukları birkısım ulemaya göre babalarına tabi olarak tıpkıyahudinin oğlunun yahudi hükmü alıp ona göre


muamele edilmesi gibi ona da mürted hükmüverilir. Bu konunun fazla uzamaması içinmevcut olan başka nakilleri burada zikretmiyorve bu kadar nakille iktifa ediyoruz.İşte bu konuda, iki nokta özellikle mulahazaedilmelidir.Birincisi, bu mesele içtihadi konulardandır.İkincisi, bir şey içtihad ise umumu ilgilendirenkonularda halifenin içtihadı insanların içtihadınınönündedir.İslam devleti nusayri veya rafızi gibilerinemürted kavramını kullanırken bunların islamınısabit gördüklerinden ötürü değildir. Bilakisbunlar bu küfür ve şirkleriyle hiçbir zamanmüslüman olmamışlardır. islam devletininbunlara bu kavramı kullanmasının sebebi islamalimlerinin genelinin bu taifelere bu istilahıkullanmalarındandır.Dolayısı ile rafizilere veya başka küfür taifelerinemürted ismi vermenin adı mürcielik veyaakidesizlik değildir. Aynı zamanda bu kâfirtaifelerin asli kâfir olduğu görüşünübenimsemek de haricilik değildir. Ancak bugörüşü aldıktan sonra bu görüşe muhalefetedenleri kâfir diye isimlendirmek ise işte ohariciliğin başladığı yerdir.Demek ki mürted kavramı ilk ve genel olarakbilinen anlamından farklı olarak da İslamâlimleri tarafından kullanılmıştır. Ulemanınkitaplarına göz atıldığında görülecektir ki İslamâlimleri, kendisini İslam’a nispet edip küfür ameliişleyen taifelere bu kavramı kullanmışlardır.Mürted infaz edilmeden öncezillet içerisinde bekliyorrafizilere mürted hükmü verdiğini ve rafizilerinşirkleri sebebi ile hiçbir zaman bu dinegirmediklerini ve bu yüzden mürted olarakisimlendirilemeyeceklerini ifade ediyorlar. Tabiburaya kadar masum bir fikir gibi görülen busözler, haricilerin önceden beri süre gelenahlakları gereği Allah’ın ve resulünün asıldemediğine asıl diyerek bu nazari ve içtihadimeseleyi akide meselesi haline getirmişler vemüslümanların yöneticilerini ve müslümanlarıhaksız yere tekfir etmeye kadar götürmüştür.Oysaki anlamadıkları ve cahil oldukları yer,mürted ıstılahının keyfiyetinde var olan ihtilafınçok eski bir ihtilaf olduğudur.Bunun gibi geneli ilgilendiren içtihadi konularda,halifenin içtihadına tabi olunur ve ona muhalefetedilmez.Ancak Allah dilediğini azdırdı ve dilediğinihidayet etti. Çünkü o dilediğini yapan veyaptığından sorgulanmayandır.Ancak bu ıstılah bazı haricilerin son dönemdekendi bidatlarını bazı müslümanların avamındanilim ehli olmayan cahillere süslemeleri için güzelbir kılıf haline gelmiştir. Özellikle bu ıstılahınmanasını anlamayan müslümanlara buıstılahtan yola çıkarak bazı meseleleri bidat ehliinsanların zihinlerini de karıştırmıştır.Özellikle İslam devletinin hariciler hakkındahazırlamış olduğu video da yakalanmışbazı kimselerin özellikle üzerinde durduklarıkonulardan biri de bu mürted ıstılahıdır. Oradamüslümanların halifesi Ebu Bekir Bağdadi’ninMürtedlerin İslamdaki Hükmüöldürülmektir24MÜRTED KİME DENİR?


25Hamd, ortağı olmayan ve sadeceibadete layık olan âlemlerin rabbineolsun, Salât ve selam putları kıranResulüne ve bu yolda ona tabiolanların üzerine olsun.Yeryüzüne hâkimiyetini iyice genişleten tağutlarsebebiyle tevhid ve muvahhidler zayıflamış şirkyuvaları tekrar çoğalmış, değişik şirk türleri genecanlanmış ve yayılmıştır. İlk şirk türlerinden biriolan putçuluk gene ilk günkü gibi ileri dereceyevarmış ve azımsanmayacak derecedemüntesipleri artmıştır.Şeytan, çoğu zaman sağdan yaklaşarak,İnsanlara iyiliklerini istiyor gibi görünerek onlarıbu taktikle şirke ve küfre düşürmeyi becermiştir.İlk insan âdem ve havayı bile bu yol ilekandırmış ve onların Allah’a isyan etmelerinesebep olmuştur.Sonra önlerinden, arkalarından, sağ vesollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sanaşükreder bulamayacaksın” dedi. (Araf suresi 17. ayet)Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermekiçin onlara fısıldadı: “Rabbinizin sizi bu ağaçtanmenetmesi, melek olmanız veya burada temellikalmanızı önlemek içindir.” (Araf suresi 20. ayet)Bu yol ile çoğu insan hatasının farkına varmaz,hatta bu çirkin yolda devam etmek için azmederve bu yola çağırır.Lat ve uzayı gördünüz mü? (Necm suresi 19.ayet)Hacılar için kavrulmuş buğdayı öğüten (Lat)adında Salih bir insanın vefatından sonrainsanların onu tazim etmeleri sonucu birkaç asırsonra asrın en büyük putu haline geldi.İnsan fıtratı bir anda bir şeyi kabullenir biryapıda değildir. Hangimiz bir anda Allahın dostuveya bir anda yeryüzünün en kötü adamıolmuşuzdur. İyilik sürecide kötülük sürecidetedrici olarak ilerler. Şeytan insanları tedriciolarak şirke, küfre veya günaha düşürmekister. Şeytan direk insanlara bir taş yap onasaygı göster veya ibadet et dememiş belkisüreci çok yavaştan ve çok samimi bir duyguyla


ele almış ve birkaç asırlık bir çaba sonucundayeryüzünün birçok insanını bu sinsi tuzağaçekmiş ve putperest haline getirmiştir.Bu sinsi tuzağın farkında olan Allah resulükendisinin de putlaştırılmasından korkmuş verabbine şu şekilde dua etmiştir.Ey Allah’ım kabrimi ibadet edilen bir put kılma,peygamberlerin kabirlerini mescit edinen birkavme Allah’ın gazabı çok şiddetlidir. (Muvattahadis no:570)Nitekim Ömer’de r.a peygambere biat edilenağacın altında insanların namaz kıldığını veağacı tazim etmeye başladığını gördüğündeağacı kestirmiş ve şeytanın bu konudakioyununa karşı köklü bir çözüm ortayakoymuştur.Aişe r.a’dan rivayet edildiğine göre UmmuSeleme r.anha Habeşistan’da gördüğü birkiliseyi ve içindeki resimleri peygamberefendimize anlatınca. Allah resulü sallalahualeyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Onların içinde salih bir insanöldüğünde kabrinin üzerine mescidinşa ederlerdi ve orada resimlerçizerlerdi. İşte bunlar Allah’ın yanındamahlûkatın en şerli insanlarıdır.”(Buhari hds no:434, Müslim hds no:528)Allah (c.c.) İbrahim (a.s.) ve Muhammed (s.a.v.)nasip ettiği gibi bizede putları kırmayı nasip ettiYine Allah Resulü Sallallahu aleyhi ve sellembaşka bir yerde:“Allah, Yahudi ve Hıristiyanlara lanet etsin.Çünkü onlar peygamberlerinin kabirlerinimescid edindiler. Demektedir. (Buhari hdsno:435, Müslim hds no:531)İbni teymiyye rhm bu konuda şunlarısöyler:İslam âlimleri, kabirlerin üzerine mescityapmanın haram olduğunu ve bu anlamdabina edilmiş tüm mescitlerin yıkılmasının farzolduğunu söylemişlerdir. (Mecmuul fetava clt.17sh.463)İbni Kayyım rhm şöyle demektedir:Yıkılması ve iptal edilmesine güç yetirildiktensonra bir gün bile olsa şirk ve tağutlarınyerlerinin kendi haline bırakılması caiz değildir.Çünkü bunlar şirk ve küfrün şiarları vemünkerlerin en büyüğüdür. Güç yetirildiği haldesabit bırakılması asla caiz değildir. Kabirlerüzerine bina edilen putlaştırılmış ziyaretler,Allah’ın dışında kendisine ibadet edilen tağutlar,öpülen, kutsallaştırılan, tazim, adak ve teberrükkastıyla kendisine yaklaşılan taşların herhangibirisinin güç yetirildiği halde yeryüzündebırakılması caiz değildir. Bunların çoğu Lat,Uzza ve bunların üçüncüsü olan Menatseviyesindedir. Onların yanında veyaonlarla daha büyük bir şirke bulaşılmaktadır.(zadul mead clt.3 sh 443)İşte bu gün tarikatçıların Salih zan ettikleriinsanların kabirlerine bina ettikleri puthanelerbize hiç de yabancı değildir. İlk putun bahanesive teorisi nasıl idiyse şimdikilerin bahanesi ve26PUTLARIN YIKILMASI


27mantığı gene aynıdır. Çünkü ikisinin deöğretmenleri aynı yani şeytandır. Şimdi kabirperestlere, taptıkları kabir ve Salih zan ettikleriinsanları kutsallaştırmamalarını söylediğimizdebiz onlara tapmıyor ve onları putlaredinmemişiz derler. Eski dönemde yaşayanputperestler sizce bu putlara neden taptılarhiç düşündünüz mü? Onlar kuru bir taşa mıtapıyorlardı veya sırf bir kayayı mı tazimediyorlardı. Ya da içinde Salih zan ettiklerizatların ruhlarının olduğunu ve bu vesileyleonlarla Allah’a yakınlaştıklarını mı söylüyorlardı.Onlar Allah’tan başka dostlar edinerek,«Bunlara sırf bizi Allah’a yaklaştırsınlar diyeibadet ediyoruz» derler. (Zümer suresi 3. ayet)Bu ayeti kerimede anlaşıldığı üzere putçular,puta taptıklarını inkâr ediyor onların sadeceAllah ile aralarında bir aracı olduklarını ifadeediyorlar. Günümüzde Salih zan ettiklerişahısları kendileri ile Allah arasına koyan bumüşrikler, eski dönem müşriklerine, bu anlamdasarf ettikleri sözler, onların sözlerine ne kadardabenzemektedir.Görüldüğü gibi Salih zan edilen birilerininkutsallaştırılıp, kendisi ile Allah arasına aracıolarak koymaları her iki şirk taifesinin yanigünümüzdeki ve eski müşriklerin ortakdüşüncesi ve gayesidir.O dönemin putlarını o dönemde yaşayanpeygamber ve Salih insanlar aracığıyla Allahazze ve celle yerle bir etti. Yeryüzünde put veputçular tekrar çoğaldı. Allah azze ve cellebunları yıkan bir toplum gönderdi veyeryüzündeki puthaneleri bir tek daha yerle biretmeye başladılar.Bir zaman putları yıkmak için ibrahimi seçenRabbimiz bugün de İslam devletininmücahidlerini seçti. Allah’ın fazlıyla bu putlarve puthaneler teker teker yerle bir edildi. Diğerputhaneleri de aynı akibetle müjdeliyoruz.Put kırmak tüm peygamberlerin işi ve göreviydi.Nitekim İbrahim a.s:“Allah’a yemin ederim ki, siz ayrıldıktan sonra,putlarınıza bir tuzak kuracağım!” diyordu.(Enbiya suresi 57. Ayet)


Aynı şekilde musa a.s’da:(Musa a.s samiriye) Durup üzerinde titrediğinilahına bak, onu yakacağız, sonra denizedökeceğiz” dedi. (Taha suresi 97. Ayet)Allah resulü sallahu aleyhi ve selemde bukonuyu şöyle dile getirir:Rabbim beni sılai rahim yapmak, putları kırıpAllah’a şirk koşmadan yalnızca onu birlememiçin gönderdi. (Müslim hds 832)Allah resulünün ashabı da bu konuda aynıtitizliği devam ettirmiştir.Ali r.a Ebul Heyyacıl Esediye şunlarısöylemektedir. “Allah resulünün benigönderdiği şey ile bende seni gönderiyorum:Rastladığın tüm suretleri silecek ve tazim edilentüm kabirleri yıkacaksın.” (Müslim hds no:969)Nebevi bir menheci takip eden İslam devleti,daha ırak İslam devleti iken bile kurulduğu ilkgünden beri Allah azze ve cellenin fazlıyla,kabirler üzerine bina edilen putları yıkmıştır.El-kaide veya Taliban gibi sapık cemaatlerinbunlara müsaade ettiği gibi, İslam devletibunlara müsaade etmemiştir. Daha ilkgününden bunları yıkmaya başlamıştır.Şeytan, bu putları muhafaza ettirmek içininsanlara bunları tatlı göstermiş ve onları engüzel mekanlarda saklanılmasını onlaravahyetmiştir. Tarihi eser veya uygarlık gibikılıflarla bunların yüceltimesini hedeflemiştir.islam devleti bu tarihi eserleri (putları) yıkarkenşeytanın kullarının televizyonlarda bas basbağırdığına ve göz yaşı döktüklerine şahit olduk.Onlar için çok değer ifade eden bu putların birkısmı, tarihte ilahlık iddiasında bulunmuş hattaAllah’ın peygamberiyle bu konuda tartışmıştı.Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik)verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahimile tartışmaya gireni (Nemrut’u) görmedin mi!İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat verenve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren veöldüren benim,demişti. İbrahim: Allah güneşidoğudan getirmektedir; haydi sen de onubatıdan getir, dedi. Bunun üzerine kâfir apışıpkaldı. Allah zalim kimseleri hidayete erdirmez.(Bakara 258)28 PUTLARIN YIKILMASI


29HİCRETHamd âlemlerin Rabbi olan Allah’aolsun, salât ve selam muhacirlerinefendisi Hz. Muhammed sallalahualeyhi ve sellem üzerine ve bu hayırlıyolda ona tabi olanların üzerine olsun.Hicret; hakikatinde bir hali terk edip başka haleintikal etmektir. Hicret; cahilliği terk edip ilme,şirki ve küfrü terk edip tevhide, şirk toplumunuterk edip İslami topluma gitmektir. Günahlarıterk edip günah işlememeye, faydasız olduğualanı terk edip faydalı olan alana, küfürdiyarından İslam diyarına, çok günah işlenenyerden az günah işlenen yere gitmektir.Hicret; Zillet topraklarından izzet topraklarına,tağuti sistemlerden şerii sisteme, kâfirlerdenkaçıp Müslümanların yanına intikal etmektir.Hicretin en önemli unsuru, terk edip ödediğinbedelin tek amacı sırf rabbini razı etmek içinolmasıdır. Aksi halde dünyalık için yapılanintikaller hicret olarak anılmaz.Hicret bedel ister, meşakkatlere sabır ister,yıllarca alıştığı yerleri ve insanları bir anda terketmeyi ister, bilmediğin bir yere Allah’a tevekkülederek gitmeyi ister, malını ve akrabalarınıgerekirse hanımını ve çocuklarını bile bırakıpgitmeyi ister. Lüks hayatı terk edip yeni birhayata, kurulu düzenini terk edip yeni biroluşuma, biriktirmiş olduğu sermaye vekazançlarını bırakıp yeni bir yapılanmaya sırfrabbini razı etmek için gitmeyi ister.


Muhacir sürekli hareket halindedir. Davet vecihad sahalarından hiçbir zaman ayrılmayandır.Zayıfladığı zaman güç alacağı yere, pasifleştiğivakit aktif olacağı yere, bereketsiz alanlardanbereketli sahalara doğru sürekli bir şekilde yolalandır.Nitekim bu yol peygamberlerin ve onları bumübarek yolda takip eden selefi salihininyoludur. Hz İbrahim aleyhi selam yaşadığıtoplumda gereği gibi ibadetlerini ve davetiniyapamadığını anlayınca “Ben Rabbime hicretediyorum aziz ve hâkim olan o’dur.” DiyerekŞam topraklarına sırf rabbini razı etmek içinhicret etmiştir.Abdullah bin Ömer R.anhuma Allah Rasûlünün(s.a.) şöyle buyururken işittim: Muhakkak kihicretten sonra hicret olacaktır, insanlar, Hz.İbrahim’in hicret yerine (Şam) yöneleceklerve orada toplanacaklar yeryüzünde sâdeceyeryüzü halkının en kötüleri kalacak. Yerlerionları atacak, Allah’ın nefsi onlardanhoşlanmayıp uzak duracak, ateş; maymunlarve domuzlarla beraber onları toplayıp sürecek,onlar geceledikleri zaman bu ateş onlarlaberaber geceleyecek, onlar öğle istirâhatineçekildiği zaman onlarla beraber dinlenecek,onlardan geride kalanları yiyecek.(1)kalmalarını istemeyecek ve onları bukonuda muvaffak etmeyecektir. Bu tıpkıAllah Azze ve Celle’nin şu sözüne benzer“Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördüve onları geri koydu; onlara “Oturanlarla (kadınve çocuklarla) beraber oturun!” denildi.”(3) (4)Allah’ın yeryüzündeki sünneti bir kez dahagerçekleşti. Tağutlar her zaman olduğu gibi buasırda da Rabbimiz Allah’tır diyen tevhid ehlinebaskı ve işkencelerini arttırdılar. Allah’ıninayetiyle muvahhidler sebat ettiler ve AllahAzze ve Celle onlara hicret kapısını açtı.Yeryüzünün en hayırlı beldelerinden birininkapılarını asrımızdaki muvahhidlere açtı.Zamanında Hz. İbrahime açtığı gibi.Allah, sizlerden iman edip salih amelişleyenlere, kendilerinden öncekileri sahip vehâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip vehâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini(İslâm’ı) temelli kılacağını ve korkularını güveneçevireceğini vâdetti. Çünkü onlar bana kullukederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar.(5)1 - Musned Ahmed bin hanbel hadis no:6871 clt:11 sh:4552 - Musned Ahmed bin hanbel hadis no:6952 clt:11 sh:5413 - Tevbe suresi 46. ayet4 - El esma wes sıfat lil-beyhaki hadis no: 970 clt:2 sh:3945 - Nur suresi 55. AyetBu hadisi imam Ahmed şu şekilde de rivayetetmektedir.Hicretten sonra hicret olacaktır. Yeryüzühalkının hayırlıları, Hz. İbrahim’in hicret yerine(Şam) sığınacaklardır. Yeryüzünde, halkın enkötüleri kalacak ve yerleri onları atacak, Allahazze ve celle’nin nefsi onlardan hoşlanmayıpuzak duracak; ateş, maymunlar ve domuzlarlaberaber onları toplayıp sürecektir. (2)İmam beyhaki bu hadisin şerhinde şunlarısöylemektedir:Ebu süleyman hattabi rehimehullahResulullah’ın sallalahu aleyhi ve sellem“hicretten sonra hicret olacaktır” sözündekiikinci hicretten maksat Şam’dır. Hz İbrahim’inhicret ettiği yere hicret etmeye teşviketmektedir. “Allah azze ve celle’nin nefsionlardan hoşlanmayacaktır.” Sözünden maksatAllah azze ve celle onlara Şam’a hicret edip30 HİCRET


31Müslümanlar Allah’a şirk koşmadan Allah’ındinine tabi oldular ve Allah azze ve celle desözünü yerine getirdi ve Müslümanlarıyeryüzünde hâkim kıldı. Korkularını emniyeteçevirdi. Razı olduğu dini yaşamalarına olanakverdi.Evet, ey Müslümanlar!Ey Muvahhidler!Ey İslam devleti özlemiyle tutuşan ve bununiçin gecesini gündüzüne katan kardeşim. İşteAllah sizin samimi çalışmanıza karşılık istediğinizdevleti size nasip etti. Neden hala yabancıülkelerde tağutlarla beraber yaşamaya razıoluyorsunuz. İslam devleti istemiyormuydunuz? Allah’ın şeraitini istemiyormuydunuz? Hilafet ve halife istemiyormuydunuz? Müslümanların birlik olmasıgerektiğini her defasında dile getirmiyormuydunuz? Evet, Allah size nasip etti dualarınızıkabul etti.Hala neyi bekliyorsunuz neden devletinize,Allah’ın hükmüne, Muvahhid kardeşlerinizinyanına gelmiyorsunuz. Yoksa Allah muhafazamüşrikler size daha mı sevimli geldi?Müşriklerle beraber kalmak mutlu mu ediyorsizi?Allah Resulü’nün sallalahu aleyhi ve selemşöyle buyurduğunu bilmiyor musun?“Müşrikler arasında ikamet eden herMüslüman’dan beriyim” Ey Allah’ın resulüneden? Denildi. “(Müslümanlarla müşriklerin)“Ateşleri birbirini görmesin”, diye cevap verdi.(6)Yine bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kim birmüşrikle bir araya gelir ve onunla oturursa odaonlardandır.” (7)Öz vatanımız varken neden yabancı birmemlekette yaşayalım, kendi evimiz varkenneden misafir kalalım, Müslümanlar varkenneden müşriklerle beraber yaşayalım. Hersabah kendi kardeşimi görüp selamlamakvarken neden düşmanımı görüp yüzümüekşiteyim. İslam diyarında her gün sevap işlemefırsatı varken neden her gün günah işlemekzorunda kalayım.Evet, kardeşlerim imtihan vakti işte bu vakittir.Sadıklar ile yalancıların ayrıldığı tarih bu tarihtir.Samimiler ile riyakârların ayrıştığı dönem budönemdir. Münafıkların maskesinin düştüğüan bu andır. Yeryüzünün hayırlılarının toplanıpşerlilerin geride kaldığı zaman bu zamandır…6 - Tirmizi clt.3 sf.207 hadis no: 16047 - Suneni ebi davud clt.3 Sf.93 Hadis no: 2787


İSLAM DEVLETİ’NİN GİRDİĞİ YERMÜKMÜLTECİ KAMPINDAN BİR GENÇ KIZINİSLAM DEVLETİ HAKKINDAKİ ŞAHİTLİĞİTeşekkürler İslam Devleti, ben Şam’ın kızıyımve korkmayacağım, her ne olursa, erkeklerkonuşmaktan korksalar da sizlere kampta(Yermük) neler olduğunu anlatacağım.Vahşi çatışmalar duyduk, rejimin kampasaldırdığını sandık ancak bize İŞİD’insaldırdığını söylediler, “Ey kamp ahalisi sizikatledecekler, onlar İsrail ve rejim ajanları,evlerinizden kaçın, onlarla savaşamayız, çokkalabalıklar” dediler.Öylesine korkmuştuk ki ve kaçamadık bunedenle evde saklandık, ağlıyorduk, annemnamaz kılıyor ve Allah’a bizi koruması için duaediyordu.Çatışmalardan bir süre sonra, pencereninarkasından bakıyorduk, siyah sancaklı araçlar,siyah giysili, uzun sakallı ve saçlı, pek çoksilahları olan adamlar gördük. Korkutucuyluve şöyle diyorlardı; “Buralarda aileler var mı?”Bizleri katledeceklerini düşündük, komşumuzşeyh (imam ya da yaşlı bir adam manasında)gitti ve onlarla konuştu, ona bir kutu verdiler, oda (şeyh) onların başlarından öptü, onlara yolgöstermeye başladı, hangi evlerde ailelerolduğunu gösteriyordu, korkuyorduk, onun(komşularının) ajan olduğunu ve onların bizlerikatletmeleri için yönlendirdiğini düşünmüştük.Bizim binamıza girdiler, hepimiz namazlıkbaşörtülerimizi taktık ve içeri zorla girerlersekendimizi koruyabilmek için mutfaktan bıçakaldık. Zor anlardı. Ancak kapıyı sessizceçaldılar, annem bir tereddütten sonra kapıyıaçtı, öylesine korkuyordu ki, bizler de saklanmışdinliyorduk.Selam verdiler ve içerde konuşabilecekleribir erkek olup olmadığını sordular, annemolmadığını söyledi, sonra onlar ona (annesine):“Ey anne bizler senin İslam Devleti’ndenoğullarınız, size yardım etmeye ve sizlerihainlerden kurtarmaya geldik, işte, bu bir kutukonserve ve yemek ve bu çanta” dediler.Annem de onlara; “Mobilyalarımın çoğunusattım, takılarımı, kızlarımın takılarını, kızlarımiçin biraz yiyecek alabilmek için ÖSO’ya sattım,şimdi su ve baharatlarla besleniyoruz, ölümübekliyoruz. Sofa ve pijamalarımız orada, eğeristersen.. Çünkü bu yiyecekleri satın almak içinsana verebileceğim param ya da takım (süseşyası) yok” dedi.Annem konuşmasını bitirdiğinde, ağlama sesleriduyduk, kapının altından bakmaya çalıştık ve okorktuğumuz iri iri adamların ağladığını gördük.Utanmıştık.Ağlamaları durduğunda, “Ey anne, sizdenhiçbir şey istemiyoruz, biz İslam Devleti’yiz.Müslümanlara izzet vermek için geldik, onlarayardım etmeye ve hizmet etmeye geldik,onlardan faydalanmaya ya da öldürmeyegelmedik. Eğer eksikleriniz varsa, ilaç, bebekmaması, size getireceğiz” dediler.32 YERMÜK KAMPI


33Rüya gördüğümüzü sanıyorduk, kendimizeinanamamıştık, annem ağlıyor ve onlar içindua ediyordu, bizler de ağlıyorduk, nedenbilmiyorum. Ama belki rejimin bizimbeldemizde İslam’ı öldürmüş olmasından veİslam Devleti’nin orayı özgürleştirmesi ve İslam’ıyeniden hayata geçirmesinden ötürü, belkizamanımızda az görülen bu ahlaktan ötürü, belkirejimin ve dünyanın bizim çevremizdeki insanlığıöldürmüş olmasından ve insanın kampta hiçbirdeğeri olmadığından ötürü ya da belki Allah’ın,bizi an meselesi olan ölümden kurtarmak içinİslam Devleti’ni göndermesinden ötürü.2 yıldır ilk defa birileri kapımızı çalıyor ve bizeyemek veriyor, nazik bir şekilde bir ihtiyacımızolup olmadığını soruyor.İslam Devleti’nin adamları bana, ilk başlardaHumus halkı bizlere gelip, yemek, giysi ve evsağlamak için yer yer araştırdıkları zamankidevrim adamlarının soyluluğunu hatırlattı.Ancak şimdi kampa olanlardan sonra vehırsızlarla rejim ajanlarının isyancılara(muhaliflere) dönüşmesinden sonra diyorumki Allah İslam Devleti’ne zafer versin ve onamuhalefet edenlerin hepsini rezil etsin veyenilgiye uğratsın.Kızgındık çünkü İslam Devleti’nin adamlarınınbizden ayrılmalarından 5 dakika sonra rejimhelikopteri onlara patlayıcı varil ile saldırdı,bölgeyi mahvetti, bizim binamız da sallandı veçökmek üzereydi ancak elhamdulillah İslamDevleti’nin adamları saldırı bölgesinden,kendilerine hiç bir şey olmadan ayrıldılar, belkibirisi yaralanmıştı. Turlarına devam ettiler.Allah sizin üstenizden gelsin ey zalimler.Ve eğer bizi kendisine karşı uyardığınız vekorkuttuğunuz İŞİD ise, ben, kız kardeşlerim veannem hepimiz şimdi İŞİD’iz ve yakında İŞİD ilekarşılaşacak olan her dürüst Suriyeli de İŞİD’liolacaktır!Ensar ve Muhacir arasındaki kardeşlikRasulullah (s.a.v.) bıraktığı sünnetlerdendirKafirlerin Yermük Kampındaaçlığa terkettiği çocuklarSaldırı sonrası yermük kampındanbir görüntü


Hamd alemlerin rabbi Allah’a, salat ve selamkılıçla rahmet olarak gönderilen elçisine vebu yolda ona tabi olanların üzerine olsun.Cemaatin kurucusu İmam Ebu YusufMuhammed Bin Yusuf Bin Muhammed BinAhmed Ad-Dağiri El-Bedevi-El-Bernavi’dir.Bernu kabilesine mensup olan imam’ınşehadetinden önce dört hanımı ve 21 çocuğubulunmaktaydı.Yubi vilayetinde, miladi 1968/hicri 1388 yılında doğmuştur. 40 yaşlarındaykentağutlar tarafından şehit edilmiştir.İmam üç defa hac ve umre vazifesini yerinegetirmiştir. Fakirlere çok düşkün olan imamınyanında fakir ve miskinin apayrı bir yeri vardı.Kuranı kerimi ezbere bilen imam sürekli kuranokuyor ve özellikle ramazan aylarını namazve kuran okumakla geçiriyordu. Kuranı kerimisadece okumakla kalmıyor elinden geldiğikadar hayatına aktarıyordu.gibi konularda bir çok risale yazmış vedağıtmıştır. Değişik vilayetlerde bir çok ilimmerkezi ve medreselerini açmıştır. Bunlarınbaşında “Medresetu selefiyye”, “Ebu hureyre”,“Ubade bin samit”, “Taifetul mensura” ve “İbniteymiyye” ilim merkezleri gelmektedir. Bu ilimmerkezlerine afrikanın değişik yerlerindentalebeler ilim okumak için gelmiştir.İmam insanları, ehli sünnet akidesine davetederek asrın hastalıklı akidesi olan mürcieakidesinde sakınmaya gayret ediyordu.Muhammed Yusufİmam, çocukluk yaşlarından itibaren ilimokumaya merak saldı ve 12 yaşına gelmedentüm kuranı babasının yardımıyla ezberledi.Daha sonra ilim talebi için bir çok yere hicret veseyahat etmiştir. Zamanın tümünü ilim okumayave yaymaya ayırmıştı. Özellikle Fıkıh ve cihad34EHL-İ SÜNNET CEMAATİ


35Bu selefi salihinin akidesini yaymak içinNijeryanın kuzeyinde bulunan bütün vilayetlerive güneydeki bazı vilayetleri gezmiş ve halkı buakideye davet etmiştir.Davetçinin yayınlarından rahatsız olan tağutlar veyardakçı belamlar ona engel olmaya veeziyet etmeye başladılar. Tağutlar, oncasıkıntılara rağmen davetinden geri durmayanimamın, “İbni teymiyye” ilim merkezini yıkıp veiçindeki talebelerini öldürdüler. Dört gün üstüste devam eden çatışmalar sonucu tağutunaskerleri dördüncü günün akşamında imamı esiraldılar. Esir aldıkları akşamın sabahında 8 şaban1430 Perşembe gününde imamı şehit ettiler.Allah imamın şehadetini kabul etsin ve cennetiylesevindirsin.Ebu yusuf muhammed, Tebliğ ve Cihat içinEhl-i Sünnet Cemaatini kurarak tevhid akidesiniyayarak başta Nijerya olmak üzere önceAfrikaya sonra tüm dünyaya şeriat düzeninigetirmeyi amaç edinmiştir.Cemaat tağuti düzenlerin insanlarıkendilerine kul yapmak için kurduklarıtüm düzeni red ederken onların gözüneen çarpıcı gelen eğitim sistemine karşıolmalarından ötürü cemaate BokoHaram ismini kullanmışlardır.Boko kelimesi İngilizce book kelimesindentüremektedir. Esasen Arap alfabesiyle yazılanve afro azyatik dil grubuna ait olan Hausa dilininLatin alfabesi ile olan versiyonunu ifade içinkullanılıyor. Boko Haram’ın lafzi karşılığı ‘latinalfabesi haram’, ‘batılı eğitim haram’anlamındadır.Esasen cemaat, tağuti düzenlerin sadeceeğitimini değil belki tümünü inkar edipbuna karşı durmaktadır. Oy kullanmaktançocukların okula gitmesine, askerliktenmahkemelere gitmeye kadar tağuti düzenlerinitümüyle red etmektedir. Cemaatin başta tağutidüzenlerin okullarına yaptığı saldırı, Ebu YusufMuhammed’in BBC’ye verdiği demeçte batılıeğitim sistemini kabul etmediklerini beyanetmesi ve tağutların buna çok önem vermesindenötürü cemaati bu şekilde isimlendirmişlerdir.Cemaat esasen bilimsel eğitimi red etmemektedir.. NIGERIAİslam Devleti’nin Afrika eyaletiİnsanları kendilerine kul yapmak için tağutlarınkurdukları eğitim sisteminin çirkefliğinin farkınavaran cemaat, ilk günden beri buna karşıdurmuş ve kendi çocuklarını bunların okullarınagöndermemiştir. Kendi eğitim sistemleriylebilimi özdeşleştirmek isteyen ufak beyinliler,cemaatin bilimsel eğitime karşı olduğunuözellikle vurgulayarak cemaati bu anlamdakötülemek istemişlerdir.Tek kıstasları kendi akılları olan batılılara göretek yöntem kendilerinin yöntemidir. Fakatcemaat bundan uzak durup kuran ve sünneteuygun bir bilimsel ve dini yöntemle çocuklarınıeğitmişlerdir. Fakat tağutlar özellikle cemaatieğitime ve bilime karşı olduklarını beyan ederekbu anlamda cemaati kötülemeyi hedeflemiştir.İlk başlarda sadece davet cemaati olan bucemaat müntesiplerini sürekli cihadahazırlamaktaydı. Nitekim belli bir güce erişenCemaat ilk silahlı eylemlerine 2004 yılındabaşladı. Bu tarihten sonra irili ufaklı bir çokeylem düzenledi. 2007 tarihinde 11 tane Nijeryasubayını öldürerek medya gündemine oturdu.Sık sık polis merkezlerine ve askeri karakollarasaldırarak sürekli bir şekilde kendisinden sözettirdi.İslam Devleti Mücahidleri gövdegösterisi yaparken


Nijerya hükümeti 2009 yılında cemaatinliderininde bulunduğu bir ilim merkezlerinesaldırı düzenleyerek bir çok sayıda talebeyişehit etmiş ve imamı esir aldıktan sonra şehitetmiştir. Bu yıldan sonra cemaatin başına EbuBekir Eş-Şekawi geçmiştir.Ebubekir Eş-Şekawi Nijerya sınırında bulunan“Şekawa” köyünde doğmuştur. İslami,tevhidi ve şerii ilimleri iyi derecede tahsil etmişve bu konudaki üstünlüğünden ötürüarkadaşları tarafından “Tevhid Yurdu” diyelakaplanmıştır. Arapça başta olmak üzereHusa, Fulani, Kaluni ve bir çok dili iyi derecedekonuşmaktadır. Sık sık inzivaya çekilen,güvenliği çok iyi derecede sağlayan, acımasızve zeki yapısıyla ön plana çıkmıştır.Cematin başına geçen Ebu Bekir Eş-Şekawisilahlı eylemlerine hız vermiş ve 2011 yılındabirleşmiş milletler binasına saldırı düzenleyerekonlarca kafiri öldürmüştür.2011 yılında değişik eylemleriyle toplamdayüzlerce kafiri öldüren cemaat 2014’te300’e yakın lise öğrencisini kaçırarak dünyagündemine oturmuştur. Kaçırdıkları kızlarıcariye edinip pazarlarda satacaklarını açıklayancemaat lideri resmen tüm dünyayla dalgageçmiştir. Aynı gün ABD, askerlerden verehine pazarlığında uzman sivillerden oluşanözel bir heyet gönderdi. İngiltere, Fransa veÇin de ilk yardım teklif eden ülkeler arasındayer aldı. Buna rağmen bir çok defa halka yalansöylemek zorunda kalan Nijerya hümümetiesirleri kurtamayı becerememiş ve zayıflığınıortaya koymuştur.Eylerimlerine hız veren cemaat 2013’te ülkeninkuzeydoğusundaki Borno kentinde, askeriüniforma giyerek 100’e yakın askeri öldürdüler.22 Nisan 2013 günü de, ülkenin kuzeyindecemaat ve Nijerya askerleri arasında çıkançatışma sonucu 200 civarında asker öldü.Bunların dışında irili ufaklı bir sürü silahlı eylemgerçekleştirdiler.İslam devletine biatını ilan ederek İslamDevleti’nin Afrika’ya kadar uzanmasınavesile oldu. İslam Devleti resmi sözcüsü ŞeyhEbu Muhammed Adnani Afrika’da yeni birvilayeti ve cemaatin beyatinin kabulünü şusözleriyle dünyaya duyurdu.“Sizleri bugün hilafetin, Batı Afrika’yagenişlemesiyle müjdeliyoruz. Halife (Allah onukorusun), Davet ve Cihad için Ehli SünnetCemaati’ndeki kardeşlerimizin biatını kabul etti.Müslümanları ve Batı Afrika’daki kardeşlerimizibiatlarından ötürü tebrik ediyor, hilafet kafilesinekatılmalarından ötürü kutluyoruz.SEVİNİN EY MÜSLÜMANLAR!Bu, İslam yurduna hicret etmeniz ve cihadetmeniz için Yüce Allah’ın açtığı yeni bir kapıdır.Kendisinin Irak’a, Suriye’ye, Yemen’e, ArapYarımadası’na ya da Horosan’a gitmesinetağutların engel olduğu ve buralara hicretiimkansız olanlar için Allah’ın izniyle Afrika’yahicret imkansız değildir.Haydi ey Müslümanlar devletinize gelin! Bizlersizi; özellikle de davetçileri ve ilim talebelerinicihada çağırıyoruz. Batı Afrika’daki kardeşlerinizehicret etmeye davet ve teşvik ediyoruz.”Batı Afrika’daki MücahidlerCemaat, Birleşik Nijerya, Nijer, Çadve Kamerun tağuti ülkeleriyle tekbaşına savaşmaktadır.Cemmat lideri Ebu Bekir Eş-Şekawi 2015 yılındaİslam Devleti askerleri dünyanındört bir yanına korku salıyor36EHL-İ SÜNNET CEMAATİ


37ÖLÜLERE KUR’ANDIRILERE DEMOKRASIHamd âlemleri kendi hikmetiyle yaratan ve onukanunlarıyla düzenleyen Allah’a olsun, salât veselam onun elçisine, ehline, sahabesine ve tümmuvahhidlere olsun.Allah subhanehu ve teala insanları sırfkendisine ibadet etmeleri ve şirk koşmadan onubirlemeleri için yaratmıştır.Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluketsinler diye yarattım. (Zariyat 56)Allah’a kulluk demek; Allaha ibadet etmekdemektir. Ona ibadet etmek demek ise onaitaat etmektir. Her mülk ve otorite sahibi kendimülkünde ve idaresi altında olanlara dilediği gibibir kanun ve düzen belirler. Allah Subhanehuve Teâlâ’da insanları yarattıktan sonra başıboşbırakmamış; onlara kendisini tanıtacak,kendisine ibadetin nasıl olduğunu izah edecekve kendi isteklerini iletecek elçiler göndermiştir.Her dönemde elçiler gönderen yüce rabbimizinsanların dünya hayatlarına ilişkin kanun vekuralları da bu elçiler vasıtasıyla kullarınabildirmiştir.Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kullukedin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik.Allah, onlardan kimini doğru yola iletti;onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle)sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın dapeygamberleri yalanlayanların sonunun neolduğunu görün. (Nahl 36)Kendisini Allah’a kul addeden her birey, buelçilerin getirdiklerine itaat etmesi ve getirilenbütün kuralları elinden geldiğince hayatınaaktarması gerekir.Tağutlar müslümanlara tasallut ederek,müslümanları kendi dinlerinde cahil bırakıponları diledikleri gibi yönlendirmeye başladılar.Onları Allah’tan daha çok dünyaya kul yapmayazorlayan bu tağutlar, istedikleri bir din anlayışınıkendi idaresinde olanlara zorlada olsa kabulettirdiler. Öyle bir hale gelindi ki İslam’ın başdüşmanları olan bu tağutlar, dinimizi bize tanıtır,sınırlarını belirler, dini teviller yapar ve dinimizinnaslarını bize anlatır hale geldiler.Tağutların uzun zaman müslümanlarınbaşlarında durmaları ve ellerinden gelen hertürlü hileyle müslümanları kandırmakla uğraşlarısonucunda kendi çaplarında birçok konudabaşarılı oldular. Öyle bir hale gelindi kimüslümanım diyenlerin kahir ekseriyesimüşrik oldular. Kendi idaresinde tuttukları buİslami kesimi şirk dinine inandırdıktan sonraonlar üzerinde diledikleri oyunları oynamaya veonları diledikleri gibi kullanmaya başladılar.Bu tağutların, müslümanları kandırdıklarıolgulardan birisi de hatta en büyüğü hükümkoyma meselesidir. Müslümanlara Kurandaki


hükümlerin dilediklerine müsaade edipdilediklerinden de vazgeçirdiler. Uzun zamansonra halk bunu kabullenmeye ve buna göreyaşamaya başladı.Kuranı kerimi ve ahkâmlarını halka unutturanbu tağutlar, diledikleri din anlayışını zihinlereyerleştirdiler. Bir hayat ve nizam kitabı olankuranı kerimi sadece ölülere okunan birkitap olduğunu insanlara bellettiler. Bu kuranındirilere okunmaması gerektiğini dirilerle bir işiolmadığını açıkça söylemeseler de bunu çokfarklı yollarla mefhumunu zihinlere yerleştirdiler.Biz kuranı anlayamayız, biz kim kuranı anlamakkim, kuranın her bir harfinin bilmem kaç deveyükü anlamı var gibi abartılı sözlerle insanlarıkuranı anlamaktan uzaklaştırdılar. Kuranı bir ölükitabı haline getirmeyi becerdiler en sonunda.Hatta müşrik halk öyle bir hale geldi ki bunakarşı çıkan muvahhidleri dinsiz ve sapık olarakgörmeye başladılar.Onun söyledikleri, ancak Allah’tan gelmiş biröğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. (Bu kuran) Dirileriuyarman ve kâfirlerin cezayı hak etmeleri içindir.(Yasin suresi 69-70)Kuranı ölülere tahsis edince yaşayanlarada demokrasiyi sundular. Ahkâmlarındansoyutlanmış bir kuran tüm hayatıkapsayamayacağı için mecburen o boşluğudolduracak bir sistem ürettiler. Dışı oldukçasüslü olan bu kavram bu iş için tam ideal birseçenekti. Dış görünüşünde İslam’la çok zıt gibigörünmeyen bu olguyla İslam’ın unutturulanilkelerinin yerini doldurdular.İşte bu şekilde ve daha farklı planlar vetuzaklarla insanların arasından kuranı kaldırıpkendi ilke ve kurallarını yerleştirdiler.Evet, tağutlar bu ümmetten çok şey alıpgötürdüler ve çok şeyi unutturdular ve nicekavramları değiştirdiler ve nice Allah’ınözelliklerini gasp edip kendilerine kullandılar.İşte asrımızın tağutlarının gasp ettikleri vebu anlamda halkı kandırdıkları en önemlimeselelerden birisi de, âlemleri yaratanrabbimizin hükmetme meselesidir. Âlemleriyaratan Allah subhanehu ve teala insanlarahükmetmesi gerekirken, tağutlar Allah azze vecellenin bu vasfını Allah’tan alarak kendilerine verdiler.Allah azze ve cellenin vasıflarından herhangibir vasfını kendisinde gören veya onlara buvasfı verenler müşriktirler. Allah subhanehu veTeâlâ hem kâinatın yaratıcısı hem de bunahükmedendir, hem müdebbiri hem deyaratıklarından biri olan insanlar arasındahüküm koyandır. Onun bir ismi de el-Hakem’dir.Yani hükmeden...Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O’namahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!(A’raf 54)De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan,gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım!Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kullarınarasında sen hükmedersin. (zümer 46)O egemenliğine hiç kimseyi ortak etmez. (Kehf26)Yüce rabbimiz kuranı kerimin yüzlerce ayetindekendi hâkimiyetinden bahsetmekte (yusuf40),kendi hükümlerinin dışında hüküm koyanlarıtağut olduğunu (Nisa 60), bu tağutları inkâretmeyenin mü’min olamayacağını (Bakara256), göndermiş olduğubütün peygamberlerinamacı insanları butağutlardan uzaklaştırmakolduğunu (Nahl 36),kendi indirdiklerinindışındaki hükümlerleinsanlara hükmedeninkâfirolduğunu(Maide 44), kendihükümlerinden ancakmünafıkların yüzçevirdiğini (Nisa 61),38 ÖLÜLERE KUR’AN DİRİLERE DEMOKRASİ


39kendi hükmünde hiçbir ortağı kabuletmediğini (Kehf 26), hüküm koyanların ilahlıkve Allaha kendilerini ortak saydıklarını (Şura 21),iman ettiğini iddia etse bile başka hüküm talepettiği zaman iman ettiğini zan eden olaraktanımlamaktadır. (Nisa 60,65).Bütün bunların ötesinde hüküm koymayetkisinin kendisinde olduğunu ifade edecekiki ismini defalarca kez zikretmektedir. Birel-Hakem diğeri de el-Hekimdir.Allah azze ve cellenin hükmetme yetkisidinimizin en açık ve en mühim konularındanbiridir. Bu konuyu ihmal demek dinin tümünüihmal demektir.Bu konu İslam’da o kadar net ve bedihi iken,her asırda olduğu gibi çağımızda da tağutlarAllah’ın yasalarından hoşlanmamış kendikurallarını koymak istemişlerdir.Bu anlamdaki isteklerini, kendisini müslümanzan eden halkı değişik oyunlarla kandırarakİslam’la demokrasinin uyuştuğunu hattademokrasinin İslam’ın bir parçası olduğunusöyleyerek gerçekleştirdiler.Allah’ın yeryüzündeki bir takım kanunlarınıkaldıran asrımızın tağutları kendi kurallarınıkoydular. Bunu da demokrasi, seçim,parti gibi kılıflarla halka sundular. Asıl yöneticininhalkın olduğunu söyleyerek asrımızın en büyükküfür kelimesini zihinlere kazıdılar. Hâkimiyet;kayıtsız, şartsız milletindir. Hâlbuki bu ilkeyiAllah azze ve celle yüce kitabında şu şekilde dilegetirir. Hüküm sadece Allah’a aittir. (Yusuf 40)Demokratik sistemlerde devletin idareedilmesi için millet adına vekiller seçilir ve buseçilen vekiller vekâlet aldıkları halktan, onlaradına yasamada bulunur ve onları yönetirler.Bu vekiller halktan tam anlamıyla genel vekâletisterler. Aldıkları bu vekâlet ile diledikleri gibihiçbir İslami kurala bağlı kalmadan halkıyönetirler. Bu vekillerin halktan aldıkları yetkiAllah’ın bir özelliği olan hükmetme yani ilahlıkyetkisidir.Lisanı halleriyle halka şöyle söylemektedirler.Herkes dilediği bir ilahı seçsin. O seçilen ilahiçin hiçbir konuda kısıtlama yoktur, tam biryetki sahibi olarak istediği konuda istediği kanunuçıkarma yetkisine sahiptir. Milletvekilleritoplanıp biz bu devlette artık Allah’a inanmayıyasaklıyoruz da diyebilir ve bunu yasaklayacakkadar yetki sahibidirler.Onlar için hiçbir konuda bağlayıcılık ve kısıtlamayoktur. Hâkimiyeti ve egemenliği kayıtsız veşartsız ellerinde tutmaktalar. Halbuki; Yasamayetkisini Allah’tan başkasına vermek küfürdür.Kim Allah’ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezseişte onlar kâfirlerin ta kendileridir. (Maidesuresi 44.ayet)Demokrasinin bir gereği olan oy kullanmameselesi Allah’ın dışında kanun koyanı seçmemeselesidir. Demokratlar seçmenlerindenhangilerinin daha iyi hüküm koyacağıkonusunda onların bunu tercih etmeleriniistemektedir. Oy kullanan her seçmen seçmişolduğu vekili, mecliste onun adına kanun veyasa çıkarmaktadır.Bu kanunlar Allah’ın kanunlarına ters olsada onlar için hiçbir önem arz etmemektedir.Hatta Allah’ın yasalarına ters olmasına özengösterirler. Allah’ın yasasına yakın bir kanunu,daha konuşurken bile her türlü çirkeflerineve Allah azze ve celleye hakarete varacakderecedeki çirkin konuşmalarına şahitlikedersin.Yönetimde Allah azze ve celleyi ve kanunlarınıhiçbir şekilde ve hiçbir kurumda görmekistemiyorlar. Kendi ilahlarına bu konuda aslaşirk koşturmuyorlar. Özellikle Allah azze vecelleyi hükmetme konusunda kendi ilahlarınaortak kabul etmiyorlar. Ve bu konuyuanayasalarına da şu şekilde aktarmışlardır.MADDE 24- Kimse, devletin sosyal,ekonomik, siyasi veya hukuki temeldüzenini kısmen de olsa, din kurallarınadayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahutnüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursaolsun, dini veya din duygularını yahut dincekutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüyekullanamaz.Oy kullanan her birey muhakkak şunu bilir ki;seçmiş olduğu milletvekilleri mutlak olarakyasama hakkına sahiptir. Seçmiş olduğumilletvekilleri, hiçbir gayri İslami yasaçıkartmasa dahi onların talep etmiş olduğu buyetki mutlak yasama yetkisidir ki bu talebin


kendisi bizatihi küfürdür. Ben, seni dilediğin gibiyasa çıkartmanda ve hayatıma yön vermendeyetkili kabul ediyorum demenin kendisi enbüyük küfürlerden bir küfürdür.Asrımızın çoğu ülkesinde gerçekleşen bu oykullanma meselesi Allah’ın hükmetme özelliğinetaalluk eden bir küfür amelidir.Allah’ın hâkimiyeti konusunda, hükmün cahiliolmak demek, Allahın şeriatının ve hükümleriningerekli olduğunu bilmemek veya Allah’ıngöndermiş olduğu hükümlerin isteğe bağlıolduğunu söylemek demektir.Hâlbuki Allah azze ve celle, ancak kendisineitaat edilmesi için peygamberler göndermiştir.Biz her peygamberi sırf, Allah’ın izni ile itaatedilmek üzere gönderdik... (Nisa 64)Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman,inanmış bir erkek ve kadına o işi kendiisteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kimAllah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık birsapıklığa düşmüş olur. (Ahzap 36)Allah subhanehu ve Teâlâ yeryüzüne göndermişolduğu bütün peygamberlerin tek birdavası vardır. O da yüce Allaha itaat edilmesidir.Bu konu öyle büyük bir konudur ki bu hususuihmal demek bütün dini ihmal demektir. Bütündini ihmal demek dine girmemek demektir. Vebu konu öyle büyük bir konudur ki bu konudakesinlikle cehalet kabul edilmez.Tağutların meclisleriAndolsun ki biz, her ümmete, “Allah’a İbadetedin ve tâğûttan kaçının” diye bir peygambergönderdik… (Nahl 36)Kendisini müslüman addeden her bireyinyasama ve hüküm koyma yetkisini Allah’averip bu konuda Allah’a şirk koşmaması gerekir.Tağutlardan herhangi bir tağutu seçme veonların hevalarından ürettikleri sistemlerine oykullanmayıp, rabbimizin bize seçmiş olduğunizamı yani şeriatı hayatımıza hâkim kılmalıyız.İslam devleti kendi hükmettiği topraklardaAllah’ın şeriatini hayata hâkim kılmış ve bunundışındaki tüm şirk sistemlerine savaş açmıştır.Rabbini razı etmek isteyen her kul demokrasive benzeri şirk sistemlerinden ve bunları halkadayatan tağutlardan uzak durmaları verablerinin kanun ve kurallarını hayata hâkimkılmaları gerekir.Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman,inanmış bir erkek ve kadına o işi kendiisteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kimAllah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık birsapıklığa düşmüş olur. (Ahzap 36)Allah subhanehu ve Teâlâ yeryüzünegöndermiş olduğu bütün peygamberlerin tek birdavası vardır. O da yüce Allaha itaat edilmesidir.Bu konu öyle büyük bir konudur ki bu hususuihmal demek bütün dini ihmal demektir. Bütündini ihmal demek dine girmemek demektir. Vebu konu öyle büyük bir konudur ki bu konudakesinlikle cehalet kabul edilmez.Andolsun ki biz, her ümmete, “Allah’a İbadetedin ve tâğûttan kaçının” diye bir peygambergönderdik… (Nahl 36)Kendisini müslüman addeden her bireyinyasama ve hüküm koyma yetkisini Allah’a veripbu konuda Allah’a şirk koşmaması gerekir.Tağutlardan herhangi bir tağutu seçme veonların hevalarından ürettikleri sistemlerine oykullanmayıp, rabbimizin bize seçmiş olduğunizamı yani şeriatı hayatımıza hâkim kılmalıyız.İslam devleti kendi hükmettiği topraklardaAllah’ın şeriatini hayata hâkim kılmış ve bunundışındaki tüm şirk sistemlerine savaş açmıştır.Rabbini razı etmek isteyen her kul demokrasive benzeri şirk sistemlerinden ve bunları halkadayatan tağutlardan uzak durmaları verablerinin kanun ve kurallarını hayata hâkimkılmaları gerekir.40 ÖLÜLERE KUR’AN DİRİLERE DEMOKRASİ


Hilafet askerlerinden iki kişi, Amerika’nın Teksas Eyaleti’nde, Garland Kenti’nde düzenlene resimsergisine silahlı saldırı düzenledi. Bu sergi, Allah Resulü Muhammed’i (s.a.s.) kötüleyen karikatüryarışması düzenliyordu. Kardeşler sergiye ateş açtı ve sergiyi korumakla görevli bir polis memuruyaralandı. Kardeşler de karşılıklı açılan ateş sonucunda (inşallah) şehit oldular.HABERLERKoaşi kardeşlerin düzenlediği Charlie Hebdo saldırısının ardından, derginin ilk çıkan sayısında yineAllah Rasulü Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in karikatürü çizen karikatürist Luz, bir dahaAllah Rasulü’nü çizmeyeceğini söyledi.#hilafetdiyarındanhaberler41


#hilafetdiyarındanhaberlerAmerikalı üst düzeyli bir emniyet yetkilisi Amerika’nın İslami fikri yenmeye güç yetiremeyeceğineinandığını söyledi. Yetkili Amerika’yı tehdit eden belli “terörist” unsurların yenilebileceğiniancak İslami Siyasi fikrin yenilemeyeceğini vurguladı.CNN kanalına konuşan CIA Eski Müdür Yardımcısı Philiph Mad şöyle dedi: Amerikagenelinde ilgi gören ve Başkan Barack Obama’nın öncülüğünü yaptığı bir tartışma var.Diyor ki: Hedef İslam Devleti’ni yenmek! CIA’de bir terör uzmanı olarak çevreme bakıyorve şöyle diyorum: “Nerede zafer kazandık? Pakistan’da mı? Afganistan’da mı? Ya daYemen’de mi zafer kazandık? Sonra Somali’de zafer kazandık mı? Diğer bölgelerde deaynı şekilde zafer kazandık mı? Cevap şu: Terörist eylemler düzenleyen grupların unsurlarınakarşı zafer kazanabiliriz ancak İslami fikre karşı zafer kazanmamız mümkün değil!”HABERLERAnbar’da bulunan 30 aşiret lideriMü’minlerin emiri EbubekirBağdadiye biat ettiklerinibildirdiler. islam devletine gönüllüolarak biat ettiklerini ifade edenliderler islam devletindenmemnuniyetlerini dile getirdiler.42 HABERLER


CHARLIE HEBDODergisi’ne Saldırının Ardından Fransa’daİslami Kitaplara Büyük İlgi...Fransa’da Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret içerikli karikatürler yayınlayan Charlie HebdoDergisi’ne düzenlenen saldırının ardından İslami kitapların satışları arttı. Öyle ki bu yılın ilkçeyreğindeki İslami kitap satışları geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla 3 kat arttı.Geçtiğimiz Ocak ayında çok sayıda Fransız Allah Resulü’nün (s.a.s.) intikamının alınmasınınardından İslam kültürünü anlamak için büyük çaba sarfetmeye başladı.Fransa’daki en büyük 30 kitapçıda yapılan incelemeye göre bu yılın ilk çeyreğinde İslamikitapların satışları 2014 yılının ilk çeyreğindeki İslami kitap satışlarına göre 3 kat arttı.Velozovi Dergisi Müdürü Fabrice Garchil şöyle dedi: “Fransızlar, medyada verilen yüzeyselcevaplardan ikna olmamaları nedeniyle, kendi kendilerine giderek artan sorular sormayabaşladılar.” Velozovi Dergisi son sayısını “Kur’an” başlığıyla yayınladı ve Paris’teki büfelerdederginin ilgili sayısı tükendi.HABERLERSKYKİDE KETİBESİNDEKİMÜCAHİDLERDEN AÇIKLAMA(RAHMAN DAĞLARINDA HİLAFETİN YARDIMCILARI KETİBESİ)MÜSLÜMANLARIN HALİFESİEBUBEKİR EL-BAĞDADİ’YEBEYAT ETTİ#hilafetdiyarındanhaberler43


HABERLERİslam Devleti Enbar Vilayeti birlikleri GermeKasabasındaki Irak Ordusuna bağlı Şii milislerinkarargahlarını ortadan kaldırmaya yönelik biroperasyon düzenledi.44 HABERLER#hilafetdiyarındanhaberler


45HABERLER#hilafetdiyarındanhaberlerİSLAM DEVLETİ’NDE EĞİTİMİslam devleti çocuk ve gençlerin eğitimine ayrıbir önem vermektedir. Her vilayette üç, dörtyaşlarından ileri yaş düzeylerine kadar her yaşgrubuna eğitim vermektedir. Kendi idaresindetuttuğu halkın ve mücahidlerin çocuklarını, İslamive diğer dünyevi ilimlerle belli bir müfredatçerçevesinde eğitmektedir. Tagutların şirkeğitiminden uzak ve temiz fıtratlı nesiller buokullarda yetişmeye başlamıştır. Allah’a hamdolsun...


Hicretten sonra hicret olacaktır.Yeryüzü halkının hayırlıları, Hz.İbrahim’in hicret yerine (Şam)sığınacaklardır. Yeryüzünde,halkın en kötüleri kalacak veyerleri onları atacak, Allahazze ve celle’nin nefsi onlardanhoşlanmayıp uzak duracak;ateş, maymunlar ve domuzlarlaberaber onları toplayıpsürecektir.(Musned Ahmed bin hanbel hadis no:6952 clt:11 sh:541)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!