16 RADYOVİZYONBir Yıl Böyle Geçti“Hiç Radyo Okudunuz mu” diyerek çıktık yola.İçerik belirleme, gündemi yakalama, doğrumesajı verebilecek kapağı seçme derken birbaktık ki bir yılı tamamlamış; farklı dosyalar,önemli röportajlar ve dinleyicinin ihtiyaçduyabileceği bilgilerle dolu12 sayıyı üst üste dizmişiz.Bir yıl bittiğinde geriye dönüp bakmak istertüm yayıncılar. Yazılı, işitsel ya da görsel mecrahiç fark etmez hem ilk korkuları, heyecanıhatırlamak hem nereden nereye gelindiğinisorgulamak için bir fırsattır bu dönemeç.İnanmak, istemek, heyecan duymak başlangıçkorkusunu aşmaya yetmez. Radyovizyon ekibide yola çıkarken benzer duyguları yaşadı. 40’lıyıllardan bu yana radyo üzerine sürekli bir yayınınolmaması korkumuzun en büyük kaynağıydıelbette. Bir yandan da en büyük şans…Yıllardır el değmemiş bir alanı çok boyutluanlatabilme şansı… 12 sayıdan hazırladığımızbu derleme radyoyu çok farklı yönleriyle elealıp okunur hale getirdiğimizin bir göstergesi.Daha birinci yılımızı doldurmadan gelenonlarca okur görüşü de bu düşüncemizi destekliyor.Biliyoruz ki yalnız değiliz, vefalı radyodinleyicileri vefalı birer radyo okuru aynı zamanda.
1 YaşındaRADYOVİZYON 17TEMMUZ TEMMUZ 2009 2009 Sayı Sayı 11İlk sayımızın dosya konusu 1927’den günümüzeradyo yolculuğuydu. Mikrofondan antene sesiniletimi “Marconi’nin Düşü” başlığıyla okurla buluştu.Richard Hughes imzalı dünya tarihinin ilkradyo oyunu “Tehlike” üzerine bir deneme, radyoyayıncılığı pratiğine önemli katkılarda bulunmuşRıfat Aras’la röportaj, prodüktörün tanımını yapan“Fikirden Mikrofona” ve “Sihirli Kutunun RadyoOlduğu Yıllar”, “Radyoda Spor Yayıncılığı”, “Spikermi Olmak İstersiniz, Sunucu mu”, “<strong>TRT</strong>’nin BölgeRadyoları Var”, “Sayısal Radyo Yayıncılığına GenelBir Bakış” başlıklı yazılar ilk sayımızda yer aldı.Dergi hazırlıklarını yaptığımız dönemde kaybettiğimizhalk türkülerinin temsilcisi Neriman AltındağTüfekçi’yi ve Türkiye’nin ilk spikerlerindenSelahattin Küçük’ü de anmayı unutmadık.Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr.Naci Bostancı ise radyoyla olan gönül bağını içtenliklekaleme aldı Radyovizyon için:Radyo: Önce Söz Vardı Sonra da…... “Televizyon icat oldu, mertlik bozuldu. Radyotek kişilik bir gösteriyse televizyon bir Broadwayoyunuydu. İhtişamlı, yıldızlı, baştan çıkartıcı…Radyoya ihanetimiz kolay oldu. Yer minderlerininüstüne yüzüstü bıraktık ve günlercekaldırmadık. Onları yaşlıların akşam on dokuzajanslarına takılı alışkanlıklarına terk ettik. Bazenelektrikler kesildiğinde bir sfenks sessizliğineçekilen televizyon ekranının tesellisini radyodaaradığımız vakitler olmadı değil. Küçücük bir pilleçalışan bu kara kutular, tıpkı enerji kaynaklarıgibi mütevazı ve düğmesi çevrilen her vakittecanlı, konuşkandı. Televizyonun sustuğu bu arakesitlerde, sadece o anlarda eski günlere dairdokunaklı hatırlamalar eşliğinde radyoya yöneldik.Hiç ihanet duygusu hissetmedik.Hayat böyleydi, iyi geldiğinde kötü giderdi. Amaitiraf etmeliyim, otomobille tüm gece yol alıpuzak diyarlara gittiğimde, sabahları gün doğumunaradyonun ilk saatlerde söylediği türkülereşlik etti. Türküler ki sadece sestir, sözdür, görüntüyeihtiyaçları yoktur. Ülkemin kalbinden gidennice yollara radyodan sonsuzluğa uzanan türkülerinaksini bıraktım. Radyo dinlenmeli dedimkendi kendime.”<strong>TRT</strong> Radyolarının Vizyonu“Radyovizyon”Prof. Dr. Hamza Çakır Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi DekanıÜlkemizde radyo yayıncılığı denince ilk akla gelen <strong>TRT</strong> radyolarıdır kuşkusuz. Kurulduğu1964 yılından beri ilkeli ve kaliteli radyo yayınlarıyla kendinden sonrakilere de örnek teşkileden ve bu işin okulu sayılan <strong>TRT</strong>, bu misyonu bugün de taşımaya devam etmektedir. <strong>TRT</strong>Radyo Dairesi, sadece radyo yayınlarıyla değil, diğer birçok konuda da sektöre örnek bir kurumdurumundadır.<strong>TRT</strong> Radyo Dairesi tarafından yayınlanan Radyovizyon Dergisi, bu açıdan birçok ilki gerçekleştirmişve radyonun sadece bir müzik kutusu olmayıp, kendine ait tarihi ve kültürüyle çoközel bir iletişim aracı olduğunu ortaya koymuştur. Radyo yayıncılığı hakkındaki akademikyazılarla, geçmiş ve güncel konular hakkındaki dosyalarla, anılarla, röportajlarla zengin biriçeriğe sahip olan Radyovizyon, iletişim teknolojilerinin hızla geliştiği ve bir o kadar da hızlıtüketildiği bu çağda, radyonun unutulup gitmemesi ve radyo kültürünün yaşatılması bakımındanoldukça yararlı bir yayındır.Radyo sevdalılarının zevkle okuduğuna inandığım bu derginin daha uzun yıllar yayın hayatınadevam etmesi dileğiyle…