13.07.2015 Views

Mehmet Akif'te Medeniyet Kavramı - İslâmi Araştırmalar Dergisi

Mehmet Akif'te Medeniyet Kavramı - İslâmi Araştırmalar Dergisi

Mehmet Akif'te Medeniyet Kavramı - İslâmi Araştırmalar Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Abdulvahit İMAMOĞLU“<strong>Medeniyet</strong> size çoktan beridir diş biliyor ;Evvela parçalamak sonra yutmak diliyor.” 12Yine aynı konuda bir başka beytinde;“Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-ı asilNe kadar gözdesi mevcud ise hakkıyla sefil,” 13diyerek, yirminci asrın en gözde noktalarının bilemedeniyet adına olumsuz bir tablo çizdiğini belirtmişolmaktadır.Hatta Akif daha da ileri gider. Batının, Müslümanülkeleri parçalayıp tamamen kendi menfaatidoğrultusunda istismar etmek istediğini dile getirirve akabinde Müslümanların uyanık olmalarını vebatının bu olumsuz yüzüne karşı kendi kimliğiniortaya koymalarını ister. <strong>Medeniyet</strong>i yanlış anlayanve uygulayanlara karşı Müslümanları hareketegeçirmeye çağırarak şöyle der:“<strong>Medeniyet</strong> denilen maskara mahluku görün.Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün!” 14Dolayısıyla Müslümanın karşısındaki güç maskelenmişbir güçtür. Aslında dost görünmekte, yardımelini uzatıyor gibi hareket etmektedir. Ancak,hem maddi hem manevi değerleri tahrip edip kendineçıkar sağlamaya yönelmektedir. Her ne kadarAkif batının özenilecek tarafları olduğunu kabuletse de batı medeniyetinin menfaate dayalı ve insanlığıgörmezlikten gelen yönünü vurgulamaktadır.“<strong>Medeniyet</strong>” maskesi altında gelişmemiş ya dagelişmekte olan ülkeleri sömüren bir batıdan sözederken de şöyle demektedir:“Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz…Medeniyyet denilen kahpe hakikat yüzsüz.” 15<strong>Mehmet</strong> Akif bunları söylerken, batının; Müslümanülkeleri ve gelişmemiş ülkeleri medeniyetgötürme adına sadece sömürmesini asıl unsur olarakele almaktadır. Müslümanların ve gelişmemişülkelerin de çalışmayarak ve yeterli bilgilerle donanmayarakonlara bu yolu açtıklarını, dolayısıylaMEHMET AKİF’TE MEDENİYET KAVRAMIbatının emellerine bir bakıma yardım ettikleriniifade etmektedir. Akif, batı ve uzak doğudan örnekverirken Japonya’yı örnek göstermekte, müslümanlarınyapamadığını Japonların başardığını söylemektedir.Zira Japonlar Avrupa’nın fenni ileahlakını birbirinden ayırarak kendileri için faydalıolan fennini ve tekniğini almışlardır.Akif’e göre medeniyeti yakalayamamanın birdiğer sebebi aydınların kendi arasında anlaşamayışıve özellikle aydınlarla halk arasındaki kopukluktur.Bu kopukluk zaman zaman öyle bir hal almaktadırki iki zümre birbirine düşman gibibakmaktadır. Akif bunu ifade ederken ;“Açılıp gitgide artık iki hizbin arası,Pek tabii olarak geldi nizaın sırası.” 16Bu ayrılık ve ikilik nihayet karşılıklı husumetedönüşmekte ve aydın tabakanın söylediği her şeyhalk tarafından olumsuz karşılanmaktadır.“Öyle müthiş ki husumet, mütefekkir tabakaHer ne söylerse, fena gelmekte artık halka.” 17Bunun sonucunda ilim, toplumda gerçek gücünügösterememektedir. Bir diğer önemli hususda aydınların bir kısmının halkın dini ve manevideğerlerini hiçe saymaları, zaman zaman onunlaalay etmeleridir. Bundan dolayı halk bütün aydınlardabu olumsuz tavırlar varmış gibi hareket etmekteve faydalı olan tabii ilimlere bile karşıçıkabilmektedir. Bu durum medeniyeti zamanındayakalayamama ve gençleri bilimle buluşturamamaaçısından önemli bir eksikliktir. Aslında buradakiproblem Akif’e göre aydınların bir kısmının İslamiyet’euzak olmaları ve dinin ilim ile olan yakınilişkisini ve teşvik edici yönünü algılayamamalarıdır.Bunu ifade ederken Akif şöyle demektedir ;Mütefekkirleriniz dini de hiç anlamamış ;Ruh-i İslam’ı telakkileri gayet yanlış.Bilmiyorlar ki: Ulumun ezeli dayesidir,Beşerin bir gün olup yükselecek payesidir. 18168Journal of Islamic Research 2010;21(3)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!