07.02.2016 Views

monograf

monograf_sayi_6_butunu

monograf_sayi_6_butunu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ulusal Kimlik, Kolektif Bellek ve Edebiyat: Dersimli Kız Romanında Resmi Bellek Temaları<br />

Cumhuriyet’in (Batı), Dersim’le (Doğu) ilişkisinde işleyen oryantalizm,<br />

medeni’nin vahşi’ye yönelttiği hislerin karmaşıklığında kendini<br />

gösterir. Hayaller ve fanteziler düzeyinde işleyen örtük oryantalizm<br />

(Said, 2003), Besi’nin bir “arzu nesnesi”ne dönüşmesine neden olur.<br />

Korkulan, kaçılan ama aynı zamanda arzulanan Doğu, “keşfedilip<br />

fet hedilecek ülke ve kadın imgelerinin içiçe geçmişliği”nde (Türkeş,<br />

2005), Besi’ de vücut bulur:<br />

Besi hiddetinden titriyordu. Yüzbaşının yanına geldi. Gözlerinin<br />

içine baktı. Bakıştılar. Kazım:<br />

-Aman yarabbi bu nasıl kadın... diye düşündü. Besinin harikulade güzelliğine<br />

bir türlü akıl erdiremiyordu. İçinin titrediğini hissetti (no: 4,<br />

19 Temmuz 1938, Kurun).<br />

Besi, “Dersim’in kleopatrasıdır”. Dönem basınında Seyit Rıza’yı<br />

dahi etkileyecek kudrette resmedilen Besi’ye, diğer kadın karakterlere<br />

bahşedilmeyen özel bir faillik atfedilir. Besi “yerli” tiplemesini<br />

aşan bir güç ve iktidara sahiptir. Bu faillik hem güzelliğinden, hem<br />

de bölgedeki nüfuzundan kaynaklanır:<br />

Besi dudak büktü. Anlaşılıyordu ki Dersimin bu yaman kadını, tarihin<br />

kleopatrası gibi bir şeydi. Tahakküm etmek isteyen, nüfuzunun tesirini<br />

görmekten zevk duyan bir mahluktu. Adnan Besinin gözü kamaştıran<br />

güzelliğine hayran oluyor, fakat Gülçubuk gibi içini yakamıyordu<br />

(no: 39, 27 Ağustos)<br />

Besi’de somutlanan fanteziye dayalı örtük oryantalizm, kimi<br />

yerde Gülçubuk’a transfer edilir. Bu ifadelerde egzotik olana duyulan<br />

bastırılmış sahip olma hissi, tüm açıklığı ile hissedilir. Öteki’ye<br />

karşı oluşturulan kalıpyargılar (vahşilik, yabanıllık, el değmemişlik),<br />

onun özelliklerinin sabitlendiği (fixity) (Bhabba, 1994, s.70) bir<br />

temsil çerçevesi oluşturur. “Körpe”, “el değmemiş” ve “yaban” olana<br />

duyulan bu ilgiyi, “sömürgecinin sömürgeleştirilen toprağı boş, el<br />

değmemiş, işlenmemiş, sahipsiz alanlar olarak işaretlemesi ve kadın<br />

bedeni ile ilgili metaforlar üzerinden metinselleştirmesi ile birlikte<br />

düşünmek gerekir” (Erdem, 2012, s.79):<br />

<strong>monograf</strong> 2016/5<br />

53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!