ünite 4
ünite 4
ünite 4
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kas sistemi<br />
Amaçlar<br />
Bu <strong>ünite</strong>yi çalıştıktan sonra,<br />
■ Kas sistemini,<br />
■ Kasların yardımcı elemanlarını,<br />
■ Kasların sınıflandırılmalarını öğrenmiş olacaksınız.<br />
İçindekiler<br />
■ Kas Sistemi<br />
■ Kasların Yardımcı Elemanları<br />
■ Kasların Sınıflandırılması<br />
■ Gövde Kasları<br />
■ Ekstremite Kaslar<br />
■ Özet<br />
■ Değerlendirme soruları<br />
■ Sözlük ve Kavram Dizini<br />
Öneriler<br />
ÜNİTE 4<br />
■ Lise yıllarında görmüş olduğunuz anatomi ders notlarını gözden geçirmeniz konuyu<br />
anlamanızı kolaylaştıracaktır.<br />
■ Ünite sonundaki soruları lütfen yardımsız cevaplamaya çalışınız. Eğer cevaplayamıyorsanız<br />
<strong>ünite</strong>yi tekrar çalışınız.
1. KAS SİSTEMİ<br />
Kaslar ve kasların biraraya getirdiği sistem, hareket apereyinin aktif bölümünü oluştururlar.<br />
Bunlar kontraksiyon yapabilme ve uzama yeteneğine sahip organlardır. Bir eklemde ortaya<br />
çıkan hareket, bu eklem ile ilişkili olan kasların, eklem eksenine göre olan konumlarına ve<br />
tutunma yerlerindeki sonuç kirişlerinin durumuna göre oluşur. Genel olarak, bir kemik yapı<br />
üzerinden sağlam kirişler ile başlayan kaslar, diğer bir kemik üzerinde sonuç kirişleri ile sonlanırlar.<br />
Ancak bazı kaslardaki başlangıç liflerinin, sağlam oluşmuş kirişsi yapılardan (aponevroz)<br />
başlayıp, buna benzer yapıdaki oluşumlar üzerinde ve hatta deri altında sonlandıkları<br />
görülür.<br />
Canlı vücutta kasın rengi, kan dolaşımından dolayı koyu kahverengi-kırmızı olarak görülür.<br />
Bir vücut ağırlığının yaklaşık olarak 1/3'ünü kaslar oluşturur. İskelet kasları, insanın isteği<br />
dahilinde fonksiyon görürler. Buna karşılık genellikle iç organların ve damarların duvarı içinde<br />
yer alan kaslar ise, düz kas grubuna girerler ve irade dışında fonksiyon görürler.<br />
Bir büyük kas kütlesini oluşturan kas lifleri arasındaki bağ dokusu boşlukları, damar ve sinirler<br />
tarafından doldurulur.<br />
Bağ dokusundan oluşmuş ince bir örtü ile sarılmış kas lifleri, primer kas demetlerini oluştururlar.<br />
Bu demetlerin biraraya gelişleri ile de, sekonder kas demetleri ortaya çıkar. Bu şekilde,<br />
yanyana ve biraraya gelen kas demetleri, bütün olarak bir kasın oluşmasını sağlar. Herbir<br />
kas veya yanyana birkaç kastan oluşan kas grubu, tekrar ince bir bağ dokusu örtüsü ile<br />
sarılmış durumdadır. Bu örtüye "fascia" adı verilir. Fakat bazı kasların bu tür örtüleri yoktur.<br />
Bu kaslar, doğrudan kemik üzerinden başlayan liflerden oluşurlar ve liflerin sonuçlanmaları<br />
da çoğu defa ya kemik üzerinde veya hemen deri altındadır.<br />
Kaslar genel olarak gözlendiklerinde, bunların değişik şekillere sahip oldukları görülür. Herbir<br />
kas, bir başlagıç ve bir de sonlama ucuna sahiptir. Kaslar, uçlarda sağlam yapıdaki kirişler<br />
aracılığı ile kemiklere tutunmuştur.<br />
Bir hareketi beraberce ortaya koyan ve hatta bazen de, hareketi kuvvetlendiren kas grubundaki<br />
kasların hepsi birbirlerinin "sinergisti" olarak tarif edilir. Buna karşılık, bir ekleme<br />
göre birbirlerine ters olarak fonksiyon oluşturan kaslara ise "antegonist" kaslar denir.<br />
Ancak burada şunu belirtmek gerekir ki, ortak bir harekette, sinergist ve antegonist kaslar<br />
birbirleri ile koordineli bir şekilde çalışırlar.<br />
?<br />
Kas sistemini ve kemiklere nasıl bağlandığını özetleyin.<br />
- 69 -
Kaslar morfolojik yapıları ile de birbirlerinden ayrılırlar. Bir, iki ve üç başlı kaslar olduğu gibi,<br />
bir veya iki karınlı kaslar da vardır. İğ şeklide, yuvarlak (boşlukları çevreleyen) ve tavuk te-<br />
leği şeklindeki kaslar, insan vücudunun değişik yerlerinde bulunurlar.<br />
Kaslar histolojik (ince) yapı olarak; çizgili kaslar, düz kaslar ve bunların dışında kalp kası<br />
adı altında üçüncü bir tip halinde tarif edilirler. İnsan isteği dahilinde fonksiyon gören kasla-<br />
ra, aynı zamanda iskelet kasları da denir. Bunlar çizgili kasları oluştururlar. Genellikle iç or-<br />
ganların ve kan damarlarının duvar yapısı içinde bulunan kaslar ise düz kaslardır ve istek<br />
dışında otonom sinir sistemi tarafından uyarılarak fonksiyon görürler. Bu iki kas tipinin<br />
dışında iskelet kasları yapısında olan, fakat otonom sinir sistemi tarafından uyarılan kas<br />
çeşiti ise, kalp kası olarak adlandırılır. Çizgili kaslar çabuk kasılıp, çabuk yorulurlar. Düz<br />
kaslar ise uzun zaman içinde kasılırlar ve uzun zaman çalışırlar.<br />
İskelet kaslarının iki görevi vardır. Birincisi, iskelet bölümlerinin hareketini sağlamaktır. İkin-<br />
cisi ise, bir hareket sırasında veya vücudun belili bir durumunda bazı bölümlerin stabilitesini<br />
sağlarken, diğer bölümlerini de istenilen harekete yöneltmektir. Buna göre, fonksiyon<br />
sırasında, kasların bir kısmı hareketleri sağlarken, diğer bir kısmı da stabiliteyi temin eder.<br />
Fakat burada ortak olan özellik, kasların tümünün aynı yerden, yani merkezi sinir sistemin-<br />
den innerve edilmiş olmalarıdır.<br />
İskelet kaslarından pekçoğu, genellikle tek bir ekleme göre fonksiyon ortaya koyarlar. An-<br />
cak bunlardan bazıları, ikiden fazla ekleme göre de fonksiyoneldirler. Böylece, her iki ekle-<br />
me göre ayrı ayrı hareketlerin oluşmasını da sağlamış olurlar.<br />
Fonksiyon içinde bağımsız olarak çalışan kaslar, genellikle sabit bir noktaya göre kasılarak<br />
çalışırlar. Bu sabit noktaya "origo" adı verilir. Hareketli olan diğer sonuç ucu ise kasın "in-<br />
sertio" adı verilen noktasını oluşturur. Kasların tutunmalarına bağlı olarak ortaya koydukları<br />
kuvvetlerin aktarılışında, kas-kemik arasında bu insertio bölgesindeki tutunma şekli önem-<br />
lidir.<br />
Bir grubu oluşturan kasların bazı üyeleri, fonksiyon sırasında esas görevi yaparlar. Bunlara<br />
birinci hareketçiler adı verilir. Diğerleri ise aynı harekete katılırlar fakat hareketi sadece<br />
şekillendirmekle görevlidirler. Çalışan kasların gerçek anlamda ve maksimal seviyede<br />
fonksiyon ortaya koymaları için, bunların yanısıra fiksator kaslara da ihtiyaç vardır. Örneğin,<br />
üst ekstremitelerin hareketi sırasında, kürek kemiğinin (scapula) vücuda fikse edilmesi gibi.<br />
Bir insan vücudunda ortalama olarak, değişik şekil ve büyüklüklerde toplam 400 ün üzerin-<br />
de kas vardır. Bütün bu kaslar için geçerli olan bir özellik, fonksiyonları ile ilgili olanıdır. Buna<br />
- 70 -
göre, kasların fonksiyonlarının azalmasında veya bu kasları innerve eden sinirlerin görevle-<br />
rini yapamamaları durumunda, kaslarda küçülme ortaya çıkar (atrophia). Çalışan iyi id-<br />
manlı iskelet kaslarında ise, belirli oranlarda büyüme görülür. Bu durum spor yapanlarda<br />
açıkça belirgindir.<br />
2. KASLARIN YARDIMCI ELEMANLARI<br />
Kaslara yardımcı elemanlara örnek olarak fascia, kiriş, kas kılıfları ve bazı yerlerde lokalize<br />
olmuş içi sıvı dolu olan boşluklar (bursa) verilebilir.<br />
Beyaz ve parlak olarak görünen kas kirişleri, bazen yuvarlak bir yapı gösterirken, bazen de<br />
yassılaşmış olarak bulunurlar. Hatta bu yassılaşma geniş örtüler halinde bile oluşabilir.Kiriş<br />
yapılar kemik üzerinde ya kemik örtüsü olan periosta tutunurlar veya direkt olarak kemik<br />
yapısı içerisine kadar ilerleyerek "Sharpey" lifleri adı verilen oluşumlar ile bağlantı kurarlar.<br />
Kiriş yapılar, ilgili kaslara göre daha ince ve birbirlerine göre paralel düzenlenmiş, kollagen<br />
liflerden oluşmuşlardır. Yapılarının özelliğinden dolayı çok kuvvetlidirler. Yaklaşık<br />
olarak 1 cm2 lik bir kas kirişi, 5 kg.lık ağırlığı kaldırabilecek güce sahiptir. Hatta genel<br />
kural, hiçbir kasın kendi kuvveti ile kendi kirişini koparamayacağıdır. Yukarıda da belirtildiği<br />
gibi; kısa, yassı, uzun ve geniş şekilli kas kirişleri vardır. Karın kasları ile ilgili kiriş yapılar<br />
"aponevroz" (aponeuros) olarak belirtilir.<br />
Her bir kas ve kas grubu, fascia (fasya) adı verilen bir örtü ile her taraftan örtülmüşlerdir. Bu<br />
fasya örtüsü bazen oldukça sağlam bir karakter kazanır. Parlak gümüş rengindeki<br />
görünüşü ile sanki kirişsi bir yapıya dönüşür. Bu yapılar, kaslar için fonksiyonel öneme sahiptirler.<br />
Bazı yerlerde kas fonksiyonları ile ilgili olmak üzere, yol gösterici (yöneltici)<br />
kapşonlar oluştururlar. Ayrıca, klinik önemleride vardır. Bir fasya bölgesinde ortaya çıkan iltihabi<br />
bir olayda, iltihap etkenleri kapalı bir alan şeklinde olan bu fasya kapşonu içinde kalır<br />
ve iltihabın diğer bölgelere gitmesi güçleşir. Eğer herhangi bir şekilde fasya örtüsü yırtılır ve<br />
açılırsa, bu bölgeden dışarı yumuşak kas dokusunun çıktığı görülür. Sağlam yapılı aponevrotik<br />
kas kılıfları (vegina tendinis) önemli fonksiyonel oluşumlar olarak bu sistem içinde<br />
yerlerini alırlar. Herşeyden önce, sağlam yapıları ile kuşatmış oldukları kasları, fonksiyon<br />
içerisinde belli eksenlere göre hareket için yönlendirirler (Örneğin M.sartorius'da olduğu gibi).<br />
Kaslar ile kirişler arasındaki ilişkiler içinde, içi sıvı dolu kesecikleri de belirtmek gerekir. Bursa<br />
synovialis adı verilen bu yapılar, çoğu defa kirişlerin fonksiyonlarını kolaylaştırıcı ve onları<br />
koruyucu olarak oluşmuşlardır.<br />
- 71 -
?<br />
Kasların Yardımcı elemanlarını özetleyerek örnekler veriniz.<br />
3. KASLARIN SINIFLANDIRILMASI<br />
İnsan vücudundaki kaslar, aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.<br />
■ Gövde kasları<br />
■ Göğüs bölümü kasları<br />
■ Karın bölümü kasları<br />
■ Diaphragma<br />
■ Sırt bölümü kasları<br />
■ Baş bölümü kasları<br />
■ Boyun bölümü kasları<br />
■ Ekstremite kasları<br />
■ Üst ekstremite kasları<br />
■ Alt ekstremite kasları<br />
3.1. Gövde Kasları<br />
Gövde iskeleti omurgaların oluşturduğu vertebral kolon, kaburgalar ve önde de göğüs kemiği<br />
(sternum) tarafından oluşturulmluş bir bütün olarak ortaya çıkar. Buraya, daha aşağıda<br />
pelvis de katılır. Gövde üzerinde yer alan kasların bir kısmı, özel olarak gövdeye ait kaslardır.<br />
Diğer bir kısmı ise, ekstremiteler (uzuvlar) ile gövde arasında uzanan kaslardır. Yine<br />
bu bölüm içinde, karın ve göğüs boşluklarını ayıran kas yapılı diaphragma ile leğen (pelvis)<br />
iskeletini aşağıda kapatan kasları unutmamak gerekir.<br />
Gövde üzerinde yer alan pekçok kas, birbirleri ile fonksiyonal bir zincir ilişkisi oluşturarak,<br />
kombine hareketler ortaya koyarlar.<br />
3.1.1. Göğüs Bölümü Kasları<br />
Bu bölüm içinde yer alan kaslar aşağıdaki gibi iki kısma ayrılarak incelenir.<br />
■ Yüzeyel kaslar<br />
- 72 -
■ M. pectoralis major<br />
■ M. pectoralis minor<br />
■ M. serratus anterior<br />
■ Derin kaslar<br />
■ Mm. intercostales externi<br />
■ Mm. intercostales interni<br />
■ Mm. levatores costarum breves et longi<br />
3.1.1.1. Yüzeyel Kaslar : Yassı ve ince yapılı kaslardır. Geniş alanları kapatırlar. Ge-<br />
nellikle gövde ile üst ekstremiteler arasında uzanırlar.<br />
M. Pectoralis major : Göğüs ön bölümünü geniş olarak kapatan bir kastır. Bunun lifleri<br />
göğüs ön bölümünde köprücük kemiği, hançer kemiği (sternum) ve karın kaslarının sağlam<br />
kılıfından başlar (M.ractus abdominis'in kılıfı). Yukarıya ve dışarıya doğru uzanırlar. Kol ke-<br />
miği (humerus) üzerinde ve proksimal uçta bulunan büyük çıkıntılı kısmın altlarına (crista<br />
tuberculi majoris) tutunarak sonlanırlar.<br />
Görevi; kolu gövdeye yaklaştırma (adduction) ve kolu içeriye döndürmedir.<br />
İlgili siniri; N. pectoralis medialis, N. pectoralis lateralis<br />
M. pectoralis minor : Küçük bir kas olup, m.pectoralis major'un altında bulunur.<br />
Görevi; clavicula'nın iç ve dış eklemleri üzerine etkilidir. Solunum işinde yardıncı olan bir<br />
kastır.<br />
İlgili siniri; N.pectoralis medialis, N.pectoralis lateralis.<br />
M. serratus anterior : Geniş yaygın ve dişsi çıkıntıları ile karakterize olmuş bir kastır.<br />
Göğüs kafesinin yan duvarında yer almıştır. Bunun lifleri, 1.-9. kaburgalardan başlar. Dışa<br />
ve yukarıya doğru uzanan kas lifleri, kürek kemiğinin medial kenarına tutunarak sonlanır.<br />
Görevi; scapula'yı öne doğru çeker ve bu kemiğin alt köşesini dışa doğru çevirir. Kolun daha<br />
yukarıya doğru kaldırılmasında, scapula'nın hareketi için yardımcı olur.<br />
İlgili siniri; medulla spinalis'in 5.-7. sağmentlerinden ayrılan sinirlerdir. (N. thoracicus lon-<br />
- 73 -
gus).<br />
3.1.1.2. Derin kaslar : Derin kaslar, küçük yapı gösterirler ve birbirleri ile fonksiyonel<br />
bir zincir oluştururlar. Özellikle kaburgaların (costae) hareketleri ile ilgilidirler ve kaburgalar<br />
arası boşlukları doldururlar.<br />
Mm. intercostales externi, nefes almada görevlidir.<br />
Mm. intercostales interni, nefes vermede görevlidir.<br />
Mm. levatores costarum breves et longi, göğüs kafesinin hareketleri ile görevlidir.<br />
İlgili siniri; medulla sipinalis'in thoracal segmentlerinden gelen interkostal sinirlerdir.<br />
3.1.2. Karın Bölümü Kasları<br />
Karın boşluğu, göğüs boşluğu gibi değildir. Çünkü, yapısı içerisinde göğüs boşluğunu çevreleyen<br />
iskelet elemanlarına benzer oluşumlar bulunmaz. Bu nedenle, iç organların korunması<br />
daha zordur. Göğüs boşluğunun duvarlarını oluşturan iskelet elemanlarına karşılık,<br />
karın boşluğunun duvarlarını kaslar, kirişler ve aponevrotik örtüler oluşturur. Duvarları<br />
oluşturan bu yapıların tonusu ile, iç organlar belirli bir topoğrafik durum kazanır. Karın kaslarının<br />
tümünün birlikte kasılmaları ile karın boşluğu küçültülür ve karın organları üzerine<br />
yapılan belirli bir basınç; defakasyon, miksiyon ve doğumda önem kazanır. Karın kasları,<br />
sırt kasları ile birlikte fonksiyonel bir zincir oluştururlar. Böylece, birlikte ve aynı zamanda<br />
çalıştıklarında, pelvis (kalça) ve bacaklar sabit kalmak şartıyla, gövdeyi istenen tarafa çevirebilirler.<br />
Karın kasları (başlangıç ve sonlanma yerlerine göre) aşağıda pelvis iskeletini yapan kemiklerin<br />
üst kenarlarından başlayıp, yukarıya doğru uzanırlar ve göğüs kafesinin (thorax) alt kenarlarına<br />
tutunarak sonlanırlar.<br />
Karın kasları, birbirlerine göre durumları ve kılıfları ile ayrı bir özellik ihtiva ederler. Kas<br />
kılıflarının ve diğer örtülerin bu özel durumları sonucunda, karın ön duvarı oldukça sağlam<br />
ve fonksiyonel bir karakter kazanmıştır. Karın kasları erkekte, aşağıda ve orta çizginin her<br />
iki yanında, üreme ile ilgili önemli oluşumların karın boşluğundan dışarı çıkarak, scrotumlara<br />
kadar uzanmasına imkan veren bir yapılaşma gösterir. Burada oluşumların geçmesine<br />
imkan veren kanallar vardır (canalis inguinalis). Ancak bu kısmın duvar yapısının zayıf ol-<br />
- 74 -
ması nedeniyle, burada fıtık olayları meydana gelir (inguinal ve femoral fıtıklar).<br />
Karın bölümü kasları aşağıdaki gibi üç ana gruba ayrılarak incelenebilir.<br />
■ Karın ön duvarı kasları<br />
■ M.rectus abdominis<br />
■ M.pyramidalis<br />
■ Karın yan duvarı kasları<br />
■ M.obliguus externus abdominis<br />
■ M.obliguus internus abdominis<br />
■ M.transversus abdominis<br />
■ Karın arka tarafı kasları<br />
3.1.2.1. Karın Ön Duvarı Kasları : Karın ön duvarında bulunan kaslar, birbirlerini<br />
üstten kapatan, yassı ve oldukça geniş yapılar şeklinde oluşmuşlardır. Kas liflerinin<br />
uzanışları, birbirlerinden değişik yönlerdedir. Böylece, çok çeşitli hareket imkanı sağlayan<br />
kinetik fonksiyonel bir kas zinciri oluştururlar.<br />
M.rectus abdominis : Orta çizgiye göre her iki yanda yer almış iki uzun kastır. Yukarıda<br />
5.-7. kaburgaların kıkırdak kısımlarından başlar. Aşağıya doğru uzanarak pelvisin (os<br />
pubis) üst ön kenarına tutunarak sonlanır. Her iki kas kuvvetli birer aponevrotik kılıfa sahiptir.<br />
Görevi; sırt kasları ile antegonist olarak çalışması ve gövdenin öne doğru eğilmesine veya<br />
dik durmasına yardımcı olmasıdır. Göğüs kafesini aşağıya doğru çekerek, pelvise doğru<br />
yaklaştırır. Karın organları üzerine basınç yapar.<br />
İlgili siniri; medulla sipinalis'in göğüs bölümü segmentlerinden gelen spinal sinirlerdir (Nn.<br />
intercostales VII-XII).<br />
M.pyramidalis : Os pubis'in üst-orta-ön kısmından başlar ve yukarıya doğru uzanır.<br />
M.rectus abdominis'ler arasındaki aponevrotik yapıda (linea alba) sonlanırlar.<br />
İlgili sinir; medulla spinalis'in lumbal 1. ve thoracal 12. segmentlerinden gelen sinirlerdir (Nn.<br />
intercostales-Ram. ventralis).<br />
- 75 -
3.1.2.2. Karın Yan Duvarı Kasları : Karın yan duvarında bulunan önemli üç kas<br />
şunlardır.<br />
■ M. obliquus externus abdominis<br />
■ M.obliquus internus abdominis<br />
■ M.transversus abdominis<br />
Bu üç kası oluşturan lifler, aşağıda pelvis iskeletinin üst-yan kenarlarından başlar. Yukarıda<br />
yanlarda ise, alt kaburgalardan başlayarak karın ön tarafına doğru uzanırlar. Karın ön duvarında<br />
görülen uzun kas (m.rectus abdominis) kılıfına tutunarak burada sonlanırlar. Bir<br />
başka deyişle, belirtilen karın yan duvarı kaslarının yassılaşan ve genişleyen sonuç kirişleri,<br />
ortak ve yassı bir apenevrotik yapı halinde, karın düz kasını (m.rectus abdominis) her yandan<br />
kuşatan bir kılıf oluştururlar. Böylece karın duvarlarından gelen bu uzantılar, orta hat<br />
üzerinde birleşirler. Bu aponevrotik birleşme çizgisi, yukarıdan aşağıya uzanan kuvvetli bir<br />
yapı halindedir. Buraya linea alba adı verilir. Karın yan duvarı kaslarının yassılaşmış olarak<br />
aşağıya doğru devam eden sonuç kirişleri arasında önemli bir kanal oluşur. Bu kanala canalis<br />
inguinalis adı verilir ve bu kanaldan erkeklerde testisler ve bununla ilgili oluşumlar<br />
geçer. Kadınlarda ise aynı yerden uterus'u yerinde tutan önemli bir bağ ile (lig. teres uteri)<br />
damar ve sinirler geçer.<br />
Canalis inguinalis'in başlangıç ve sonlanma açıklıkları (delikleri), anulus inguinalis supercifialis<br />
ve anulus inguinalis profundus adını alır. Bu açıklıklar, oldukça zayıf yapılar<br />
tarafından kapatılmıştır. Bu bakımdan, karın içi organlarının, bu açıklıklardan ve dolayısı ile<br />
kanaldan geçerek ilerlemeleri, fıtıkları meydana getirir.<br />
Görevleri: Karın kasları solunum işinde (nefes alma-verme) önemli rol oynarken, aynı anda<br />
beraberce çalıştıklarında, karın içi ve pelvis organları üzerine basınç yaparak, bazı önemli<br />
fonksiyonların oluşumunu sağlar. Böylece karın basıncı ile miksiyon, defakasyon ve kadınlarda<br />
doğum sırasında, önemli sonuçlar elde edilir. Sırt kasları ile fonksiyonel bir birlik içinde,<br />
vertikal eksene göre gövdenin sağa ve sola döndürülmesinde çok önemli rolleri vardır.<br />
ilgili sinirleri; alt intercostal sinirlerden ve plexus lumbalisten gelen sinir uzantılarıdır.<br />
3.1.2.3. Karın Arka Tarafı Kasları : Burada sözü edilebilecek en önemli kas, m.quadratus<br />
lumborum'dur. Dört köşeli, yassı ve geniş bir kas olup, pelvis üst kenarı ve kaburgalar<br />
arasında oluşmuş açıklıkta yer alır. Bazı huzmeler, lumbal vertebraların çıkıntılarına kadar<br />
uzanır.<br />
- 76 -
Görevi; omurganın lumbal bölümünü kendi tarafına eğmek ve ayrıca tutunmuş olduğu<br />
son kaburgayı aşağıya doğru çekmektir.<br />
İlgili siniri; plexus lumbalis'in bazı dalları ve N subcostalis'tir.<br />
3.1.3. Diaphragma<br />
Göğüs ve karın boşluklarını birbirlerinden ayıran kas yapılı bir bölmedir. Konkav tarafı karın<br />
boşluğuna bakmak üzere, tabanı yukarıda yer alan bir yapı gösterir. İnsan vücudunda kalpten<br />
sonra en çok çalışan kas budur. Ön ve yan tarafta 7.-11. kaburgaların iç yüzlerinden, arkada<br />
ise ilk 3 lumbal vertebra ile 12. kaburgadan başlayan kas lifleri, yukarıya ve içeriye<br />
doğru yükselerek, orta kısımda birleşirler. Bu birleşme yeri, oldukça düz ve sağlam bir yapı<br />
gösterir. Tendinöz yapıdaki bu kısma "centrum tendineum" adı verilir. Centrum tendineum'da<br />
aort, vena cava inferior ve özofagus'un geçtikleri delikler bulunur. Aynı zamanda bu<br />
kısımda bulunan bazı aralıklarından önemli bazı damar ve sinirler, göğüs ve karın boşlukları<br />
arasında uzanırlar. Öte yandan centrum tendineum üzerinde kalp, sanki yatar durumda<br />
bir ilişki içindedir.<br />
Görevi; solunum hareketleri sırasında kaburgaların yukarıya doğru kaldırılması ile, göğüs<br />
kafesinin genişlemesini sağlamaktır. Nefes verme durumunda, ise kaburgalar aşağıya<br />
doğru çekilir ve böylece karın ve göğüs kafesi boşlukları birbirlerine göre daralıp küçülebilir.<br />
Aşırı yemek yeme sonunda, midenin buraya baskı yaparak yükselme çabaları unutulmamalıdır.<br />
İlgili siniri; n.phrenicus (motor sinir) dir.<br />
3.1.4. Sırt Bölümü Kasları<br />
Bu bölüm iki tabaka halindeki bir kas grubudur. Yüzeyel grup, özellikle üst ekstremitelere<br />
uzanır ve ekstremite hareketleri ile solunum işine yardımcı olur. Derin grubu oluşturan kaslar<br />
ise, gerçek sırt kaslarıdır ve küçük kaslar halide omurganın her iki yanındaki boşlukları<br />
doldurmuşlardır (autocton sırt kasları). Bu küçük sırt kasları, ardarda birbirlerini tamamlayan<br />
fonksiyonel zincirler oluştururlar. Gövdenin dik olarak durmasını sağlayan esas kaslar<br />
bunladır (m.erector spinae).<br />
Yüzeyel sırt kasları da durumlarına göre kendi içerisinde üç ana bölümde ele alınabilir:<br />
- 77 -
I. tabaka : M. trapezius<br />
M. latissimus dorsi<br />
II. tabaka : M. rhomboideus minor<br />
M. rhomboideus major<br />
M. levator scapulae<br />
III. tabaka : M. serratus posterior inferior<br />
M. serratus posterior superior<br />
Birinci tabakada adları verilen kaslar özellikle, kolun hareketleri ile görevlidirler. Bunların<br />
altında bulunan ikinci tabakadaki kaslar ise, scapula'nin durum ve hareketleri ile ilişkilidirler.<br />
Üçüncü tabaka kasları da, omurların spinal çıkıntıları ile bazı kaburgalar arasında uzanırlar.<br />
İlişkili oldukları kaburgaları aşağıya doğru çekerler. Nefes alma olayına yardımcı kaslardır.<br />
Derin sırt kasları, sırtın gerçek kaslarıdır. Bunlar embryonal olarak, kaynaklarını aldıkları<br />
yerde kalmış ve ilk yerlerini korumuşlardır. Kısa ve küçük kaslar halindedirler. Bazen sadece<br />
iki omur arasında yer alırlar ve böylece, aşağıdan yukarıya doğru birbirleri üzerine yatarak<br />
bir birlik oluştururlar. Vertebral kolonda, spinal çıkıntıların her iki yanında oluşan boşluklar<br />
içinde bulunurlar. Böylece bir veya birkaç omuru birden geçtikleri gibi, göğüs bölümünde<br />
kaburgalara da uzanırlar. Gerçek fonksiyonları vücudun dik olarak durmasını sağlamaktır.<br />
Karın ön duvar kasları ile aynı zamanda fonksiyonel bir birlik içinde hareket ederek, omurganın<br />
ilgili bölümlerini, sağa-sola ve öne doğru da hereket ettirebilirler.<br />
3.1.5. Baş Bölümü Kasları<br />
Baş bölümünde üç ayrı kas grubu vardır.<br />
Mimik kaslar,<br />
Başın neurocranium bölümünde bulunan kaslar<br />
Çiğneme kasları<br />
3.1.5.1. Mimik Kaslar : Herhangi bir eklem üzerinden geçmezler. Bir başka deyişle,<br />
bir ekleme fonksiyonel olarak hitap etmezler. Bu kasların lif uzantıları, deri içine ışınsal tarz-<br />
da yayılarak geniş ağlar oluştururlar. Adlandırılmalarından da anlaşılacağı gibi, yüzün ve<br />
başın ilgili yerlerindeki derinin hareketleri ile görevlidirler. Boşlukları ve açıklıkları da çevre-<br />
- 78 -
lerler. Bunların hareketleri ile, kişilere göre değişen farklı mimik yapılar oluşur.<br />
3.1.5.2. Başın Neurocranium Bölümünde Bulununan Kaslar : Bu kaslar<br />
daha çok alın, ardkafa ve kulak kısımlarında yoğunlaşmıştır. Başın sağlam oluşmuş örtüsü<br />
galea aponeuritica'ya tutunurlar. Bu sağlam yapı deriye daha sıkı, kafatası kemiklerine ise<br />
gevşek tutunmuştur. Bu nedenle, kafatası kemikleri üzerinde kolayca koyabilen bir özellik<br />
gösterirler.<br />
3.1.5.3. Çiğneme Kasları : Çiğneme kaslarının embryolojik gelişim yerleri, mimik<br />
kaslardan ayrıdır. Bu nedenle her iki kas grubunun innervasyonları da değişik sinirler üzerinden<br />
sağlanır. Çiğneme kasları adı altında dört çift (sağ-sol) kas bulunur.<br />
■ M. masseter<br />
■ M. temporalis<br />
■ M. pterygoideus medialis<br />
■ M. pteygoideus lateralis<br />
3.1.6. Boyun bölümü Kasları<br />
Bu bölümün kasları iki grup halinde incelenebilir.<br />
■ Boyun ön-yan bölümü kasları<br />
■ Boyun arka bölümü kasları<br />
3.1.6.1. Boyun Ön-Yan Bölümü Kasları : Bu bölümün kaslarının bazıları, kafatasının<br />
çeşitli yerlerinden başladıkları gibi, bazıları da ağız tabanının yapısına iştirak edip,<br />
çiğneme ve yutma fonksiyonunda önemli yer tutarlar. Boyun bölümü kaslarının çoğu, hyoid<br />
kemiğin üstünde veya altında bulunuşlarına göre bir ayırım ile ele alınırlar. Böylece,<br />
aşağıdaki gibi bir sınıflama yapılır :<br />
■ Hyoid üstü kaslar : ■ M.mylohyoideus<br />
■ M.geniohyoideus<br />
■ M.digastricus<br />
■ M.stylohyoideus<br />
■ Hyoid altı kaslar : ■ M.sternohyoideus<br />
- 79 -
■ M.sternothyroideus<br />
■ M.thyrohyoideus<br />
■ M.omohyoideus<br />
Burada görülen hyoid üstü kaslarından üçü, esas olarak ağız tabanını (diaphragma oris)<br />
oluşturarlar. Çene ve hyoid kemiğin hereketlerinde ve yutma olayında önemli rol oynarlar.<br />
Bu kasların hepsinin başlangıç yerleri, baş ve yüz çevresi kemik oluşumlarıdır. Buradan<br />
başlayarak boyun kısmına deplase olmuşlardır.<br />
Boyun ön-yan bölümü kasları, en üstten oldukça ince yapılı, geniş yaygın bir kasla<br />
örtülmüşlerdir. Bu kasa platysma adı verilir. Burada önemli diğer bir kas da, m.sternocleidomastoideus<br />
adını alır. Platysma'nın hemen altında bulunur ve hatta boyun hareketleri<br />
sırasında, göz ile deri üstünden kolayca görülebilir. Çok kuvvetli bir yapıya sahip<br />
olup, başın sağa ve sola çevrilmesinde önemli rol oynar. Önde-aşağıda göğüs bölümü kemik<br />
yapıların-dan (sternum ve clavicula) başlayıp, arkaya ve yukarıya doğru uzanarak kafatasında<br />
processus mastoideus'a tutunarak sonlanır. Kası her taraftan saran kuvvetli bir<br />
örtüsü de vardır. Kasın tek yanlı fonksiyon görememe durumlarında, klinikte "Torticollis" adı<br />
verilen olay ortaya çıkar.<br />
Kafatasının değişik bölgelerinden başlayan bu kaslar, yine değişik bölgelerde sonlanır.<br />
3.1.6.2. Boyun Arka Bölümü Kasları : Vertebral kolunun önünde yer almışlardır.<br />
Kaburgaların kaldırılmasına hizmet ederler ve aynı zamanda baş ve boynun yana doğru<br />
eğilmesinde fonksiyoneldirler. Bu kaslar aşağıdaki adlarla belirtilirler.<br />
Mm.scaleni : Kaburgaları yukarı kaldırır, boynu eğerler.<br />
M. longus colli : Baş ve boynun eğilmesine hizmet eder.<br />
M.longus capitis : Baş ve boynun eğilmesine hizmet eder.<br />
Yukarıdaki kasların ön-iç kısımlarından yakın bir komşuluk halinde yemek borusu, hava<br />
yolları, önemli damar ve sinirler geçerek thorax'e (göğüs boşluğuna) uzanırlar.<br />
Ayrıca yine bu kaslar arasında önemli sinir ağları da (plexus) oluşur ve bu plexuslar dallanmalar<br />
yaparlar (plexus servicalis ve plexus brachialis).<br />
?<br />
Kasların sınıflandırılmasını özetleyin ve her sınıfa örnekler verin.<br />
- 80 -
3.2. Ekstremite Kasları<br />
Ekstremite kasları, iki ana bölümde ele alınır.<br />
■ Üst ekstremite kasları<br />
■ Alt ekstremite kasları<br />
Üst ekstremite omuz eklemi aracılığı ile gövdeye bağlanmıştır. Alt ekstremite ise, hemen<br />
hemen aynı anatomik yapıyı gösteren kalça kemiği ile gövdeye ilişmiştir. Dolayısı ile ekstremite<br />
kasları adı altında grup olarak kaslar incelenirken, bir yandan omuz eklemi çevresinde<br />
yer bulan ve öte yandan da kalça ekleminde etkili olan kaslar, bir hareket çemberini oluşturan<br />
yapılar halinde ayrı başlıklar halinde ele alınabilir. Ekstremiteleri oluşturan kemik elemanların<br />
birbirleri ile nasıl bir eklem ilişkisi içinde oldukları kemik konusunda incelenmişti.<br />
3.2.1. Üst Ekstremite Kasları<br />
Sadece bir eklem (art.humeri) aracılığı ile gövdeye bağlanan üst ekstremiteler, bu eklem<br />
aracılığı ile çok çeşitli hareketleri de yapabililer. Böylece üst ekstremiteler, omuz ekleminde<br />
serbest hareket eden bir bütün olarak görülürler. Bütünü tamamlayıcı elemanlar olarak; kol,<br />
önkol ve el iskeletini oluşturan kemikler ve bunlar arasındaki apenevrotik yapılar ile, aktif<br />
elemanlar olan kasları belirtebiliriz. Burada yer alan kaslar, yine aynı bütün içinde görülen<br />
değişik eklemlere, çeşitli yönlerden etki ederek, çok çeşitli hareketlerin ortaya çıkışını<br />
sağlarlar. Genel bir ayırım ile, üst ekstremite kasları aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir.<br />
■ Omuz eklemi kasları<br />
■ Kol kasları<br />
■ Önkol kasları<br />
■ El kasları<br />
3.2.1.1. Omuz Eklemi Kasları : Omuz eklemi, insan vücudunun en hareketli eklemidir.<br />
Bu özelliğinden dolayı kol, omuz eklemine göre istenilen konumda tutulabilir. Anatomik<br />
yapısının özelliğinden dolayı, bütün eksenlere göre hareketler elde edilebilir. Eklemde hareket<br />
meydana getiren kasların bir kısmı aynı zamanda, omuz bölgesinin morfolojik şeklinide<br />
oluştururlar. Omuz ekleminde tesirli olup, altı ana hareketin oluşmasını sağlayan kaslar<br />
şu şekilde verilebilir :<br />
- 81 -
Öne-yukarı M.deltoideus<br />
Arkaya-yukarı M.deltoideus<br />
Vücuttan uzaklaştırma M.deltoideus<br />
Vücuda yaklaştırma M.pectoralis major<br />
M.latissimus dorsi<br />
İç rotasyon M.subscapularis<br />
M.deltoideus<br />
M.latissimus dorsi<br />
Dış rotasyon M.infraspinatus<br />
M.teres minor<br />
M.deltoideus<br />
3.2.1.2. Kol Kasları : Omuz eklemi (kemeri) kasları adı altında belitilen kas grubu, bu<br />
eklemde etkin olarak, kolun gövdeye göre durumunu oluştururlar. Bunların yanısıra; büyük<br />
kısmı ile kol bölgesinde yer alan iki ayrı kas (m.biceps brachii ve m.triceps brachii) hem<br />
omuz ve hem de dirsek ekleminde etkin olan önemli kasladır. Bu nedenle üst ekstremite<br />
kasları incelenirken, bu iki kas dirsek eklemine etki eden kaslar grubu içinde ele alınmıştır.<br />
3.2.1.3. Önkol Kasları: Dirsek eklemi (art. cubiti) üzerine etki eden ve kol üzerinde lo-<br />
kalize olan üç adet bükücü (flexor) ve bir tane de açıcı (extensor) kas bulunur. Halbuki dirsek<br />
ekleminde, flexion ve extention hareketlerinin yanısıra, önkolun dışarıya doğru dönmesi<br />
(supinasyon) ve içe dönmesi (pronasyon) hareketleri de ortaya çıkar. Elin supinasyon ve<br />
pronasyon hareketlerinde ise m.supinator ve m.pronator teres ile, bir miktar da m.pronator<br />
quadratus etkili olur. Dirsek eklemine göre yapılabilen önemli hareketler ile, bu hareketlerin<br />
oluşmasında etkili olan önemli kaslar şu şekilde verilebilir :<br />
M.biceps brachii flexion hareketi<br />
M.brachialis flexion hareketi<br />
M.brachioradialis flexion hareketi<br />
M.triceps brachii extention hareketi<br />
3.2.1.4. El Kasları : Elin hareketleri ile ilgili kaslar fonksiyonlarına göre, flexor ve ex-<br />
tensor kaslar olmak üzere ayrılırlar. El hareketleri ile ilgili kasların hepsi uzun, ince ve kuv-<br />
vetli kirişlere sahiptirler. Bu ince kirişler el bileğinden geçip ilgili yerlere uzanırlarken, özel ki-<br />
- 82 -
iş yapılı (aponevrotik) kılıflar içinde bulunurlar. Elin flexionu ile ilgili kasların başlangıç yer-<br />
leri, humerus'un distal ucunda görülen içteki çıkıntı (apicondylus medialis) üzerindedir.<br />
Ekstensor kaslar ise dıştaki büyük çıkıntıdan (epicondylus lateralis) başlar. Bu antegonist<br />
kasların çalışmaları ile elin palmar veya dorsal fleksiyonu yapılabilir. Ancak, radius tarafı-<br />
ndaki fleksor ve ekstensor kasların aynı anda çalışmaları ile, elin radius yönünde olmak<br />
üzere (dışa doğru) uzaklaştırılması mümkün olur. Ulna tarafındakiler ise, içe doğru hareketi<br />
meydana getirirler (Ulnar abduction).<br />
Elin fleksion ve ekstensionunda etkili olan önemli kaslar şunlardır :<br />
Fleksor kaslar : M.flexor carpi radialis<br />
M. flexor carpi ulnaris<br />
M. palmaris longus<br />
M. flexor digitorum profondus<br />
Extensor kaslar : M. extensor carpi radialis longus<br />
M. extensor carpi radialis brevis<br />
M. extensor carpi ulnaris<br />
El parmaklarının hareketleri, uzun ve kısa kaslar tarafından meydana getirilir. Kirişleri parmaklara<br />
kadar uzanan uzun kasların grup olarak bulundukları yer esas itibariyle önkoldur.<br />
Burada çeşitli kemik ve kemiklerarası sağlam aponevrotik yapılara tutunarak başlayıp,<br />
aşağılarda ortaya çıkan ince sonuç kirişleri, el bileğinden geçerek ilgili parmaklara kadar<br />
uzanırlar. Kısa kaslar ise avuç içinde ve küçük kemikler arasında lokalize olmuşlardır. Parmaklara<br />
kadar kirişleri devam eden önemli kaslar bir grup olarak şu şekilde verilebilir :<br />
M. flexor digitorum superficialis M. extensor digiti minimi<br />
M. flexor digitorum profundus M. abductor pollicis brevis<br />
M. extensor digitorum M. flexor pollicis berevis<br />
M. extensor indicis M. adductor pollicis<br />
Parmaklar arasında yer alan dört adet kısa kas ile (Mm. lumbricales), kemikler arasında lokalize<br />
olmuş yedi adet kas (Mm. interossei) el parmaklarının kısa kaslarını meydana getirirler.<br />
Bunlara ek olarak, insan elinin baş parmağının özel hareketlerini yapabilmesi için, sadece<br />
bu parmağa ait olan bir kas daha vardır (m. opponens pollicis). Eldeki, kombine ve komplike<br />
hareketlerin ortaya çıkışı göz önüne alındığında, diğer parmaklardan birisinin kaybında<br />
fonksiyonel olarak büyük boyutlarda bir aksama görülmemesine rağmen, başparmağın<br />
kaybında durum değişir. Zira bu durumda elin kullanılma kabiliyeti büyük ölçülerde kaybedilmiş<br />
olur.<br />
- 83 -
3.2.2. Alt Ekstremite Kasları<br />
Önemli eklemler aracılığı ile birbirleri ile fonksiyonel ilişki içinde bulunan alt ekstremite kemikleri,<br />
uyluktan itibaren bir bütün halinde kalça eklemi (art. coxae) aracılığı ile pelvise<br />
asılmış durumdadırlar. Bu yapı içinde kalça eklemi önemli bir yer tutar. Pelvis kemiklerinin<br />
değişik yerlerinden başlayan sağlam ve kuvvetli kaslar, kalça eklemi eksenlerini değişik<br />
yönlerde çaprazlayarak uyluk kemiklerine veya bacak kemiklerine kadar uzanırlar. Kalça<br />
eklemi fonksiyonu üzerinde önemli etkisi bulunan kaslar içinde, bel bölümünün omurlarından<br />
başlayarak aşağılara kadar uzanan kaslar da vardır. Esas itibariyle, yürüme ve boşluk<br />
içinde durumu koruma gibi önemli görevler yüklenmiş bulunan alt ekstremite kasları, yapı<br />
olarak üst ekstremite kaslarından daha fazla gelişmiş olarak görülürler.<br />
Alt ekstremite kasları içinde incelenebilecek ilk grup, kalça eklemine doğrudan etki eden<br />
büyük kaslardır. Bunlar, birbirleri üzerine düzenlenerek, kalça eklemini kapatırlar. Kalça eklemi,<br />
morfolojisi bakımından omuz eklemine benzer. Ancak, ayrı ve önemli bir fonksiyon<br />
olarak, yürüme ve vücudun stabilitesini de yüklendiği unutulmamalıdır. Bilindiği gibi kalça<br />
ekleminde, üç ana eksende temel hareketler ile, bu hareketlerin kombine şekilleri de<br />
sağlanır. Kalça ekleminde hareketlerin oluşumunu sağlayan ve doğrudan bu ekleme hitabeden<br />
kaslar kısa ve kuvvetli bir yapıya sahiptirler. Başlangıç ve bitiş yerlerine göre sadece<br />
tek bir ekleme ait kaslardır. Halbuki yine bu bölgeden başlayıp (pelvis'den) oldukça uzun bir<br />
yol geçerek devam eden ve iki ekleme birden etki eden kaslar da vardır. Böylece, hem kalça<br />
eklemi ve hem de diz ekleminde etkin olurlar.<br />
Kalça eklemi üzerinde etkili olan kaslar şu şekilde topluca ve özet olarak verilebilir :<br />
M. iliopsoas : Kalça eklemine etki eden ve bel bölümü omurları ile pelvis<br />
bölümünden başlayan kuvvetli kas.<br />
M. glutaeus maximus : Kalça eklemini dıştan kapatan ve birbirleri üzerine tanzim<br />
M. glutaeus medius<br />
M. glutaeus minimus<br />
edilmiş bulunan kas grubu.<br />
M. pectineus : Kalça eklemine göre uyluğa adduction yaptıran kas grubu.<br />
M. adductor longus<br />
M. adductor brevis<br />
M. adductor magnus<br />
M. gracilis<br />
M. piriformis<br />
M. obturatorius (ext. - int.)<br />
- 84 -
M. quadratus femoris<br />
Mm. gemelli (sup. - inf.)<br />
M. rectus femoris<br />
M. tensor fasciae latae<br />
M. sartorius<br />
M. biceps femoris<br />
M. semimembranosus<br />
M. semitendinosus<br />
Alt ekstremiteler bütünü içinde önemli eklemlerden birisi de diz eklemidir (art. genu). Bu eklemde<br />
esas olarak fleksion ve ekstension hareketleri yapılabilir. Ancak bu esas hareketlerin<br />
yanısıra, diz ekleminde hafif bir fleksion durumu varken, bacak bir miktar dışarıya doğruda<br />
döndürülebilir (dışrotasyon). İçe dönme hareketi ise, çapraz bağlardan dolayı oldukça<br />
azdır. Diz eklemi fonksiyonlarının muayenesinde bu rotasyon hareketine özellikle bakılır.<br />
Çünkü, ekstension durumunda bulunan bir bacakta, normal olarak böyle bir hareket yapılamaz.<br />
Diz eklemine göre bacakta ekstension, fleksion, dış rotasyon ve iç rotasyon hareketlerinin<br />
oluşması aşağıdaki kas grubu tarafından sağlanır:<br />
■ M. quadriceps femoris<br />
■ M. sartorius<br />
■ M. biceps femoris<br />
■ M. semimembranosus<br />
■ M. semitendinosus<br />
■ M. gracilis<br />
Yukarıda adları verilen kaslardan başka, diz eklemi üzerinde etkili diğer bazı kaslar da<br />
vardır. Ancak bu kaslar küçük yapıda veya uzun ve kuvvetli olmalarına rağmen, konumları<br />
itibariyle özellikle ayak bileği üzerine etki eden kaslar olarak ortaya çıkar (M. popliteus ve m.<br />
triceps surae).<br />
Ayak bileği eklemi (art. talocruralis) ve ayak kemikleri arasında oluşan eklemler üzerinde etkili<br />
olan kaslar da uzun veya kısa yapıda oluşmuşlardar. Eldeki duruma benzerler. Özellikle<br />
uzun kaslar, birden fazla ekleme etkili olarak, değişik fonksiyonların ortaya çıkmasını<br />
sağlarlar. Bu kaslardan bazılarının sonuç kirişleri, ayak kubbesinin desteklenmesinde de<br />
önemli rol oynarlar.<br />
Ayak bileği ekleminde, fleksion ve ekstension olmak üzere iki esas hareket elde edilir. Bu<br />
- 85 -
eklemin anatomik yapısı ancak bu hareketlerin yapılabilmesini mümkün kılar. Bu hareketler<br />
ayak söz konusu olduğunda, dorsal fleksion veya plantar fleksion adı ile belirtilir. Ayak iskeletini<br />
oluşturan büyük kemiklerden talus, calcaneus ve Os naviculare arasında diğer önemli<br />
bir eklem oluşur (art. talocalcaneonavicularis). Bu eklemin eksenine göre, ayakta pronasyon<br />
ve supinasyon hareketleri yapılabilir. Ayak bileği eklemine göre ana hareketleri oluşturan<br />
önemli kaslar grup olarak şunlardır :<br />
■ M. tibialis anterior<br />
■ M. extensor digitorum longus<br />
■ M. extensor hallucis longus<br />
■ M. peronaeus (fibularis) longus<br />
■ M. peronaeus (fibularis) brevis<br />
■ M. triceps surae<br />
■ M. tibialis posterior<br />
■ M. flexor digitorum longus<br />
■ M. flexor hallucis longus<br />
Bu kaslardan bir bölümü sadece ayak ekleminde etkili olurken diğer bir kısmı ise, uzun ve<br />
kuvvetli kirişleri ile ayak parmaklarına kadar uzanırlar. Yine bu kaslardan bazıları doğrudan<br />
bacak kemiklerinden başlarken, bir kısmı da bacak kemikleri arasındaki sağlam aponevrotik<br />
yapıdan (membrana interossea) başlar. Uyluk iskeletinden başlangıç alan kas da vardır<br />
(M. triceps surae).<br />
Genel bir tarif ile bacakların ön tarafında lokalize olan kaslar ayağa dorsal fleksion, arka tarafında<br />
bulunanlar ise, planter fleksion yaptırırlar. Bacak dışyan tarafında bulunanlar pronasyon<br />
hareketinde etkin olurlar. Bu kasların hemen hepsi ayak bileğine doğru yaklaşırken<br />
kirişleşirler. Ayak bölümünde, kasların sadece kuvvetli ve oldukça ince kirişleri yer alır. Hareketlerin<br />
kolayca yapılabilmesi ve kuvvetlerin nakli ise böylece en üst düzeyde sağlanmış<br />
olur.<br />
İnsan ayağında normal olarak görülen ve fonksiyon bakımından fevkalade önemli olan kubbemsi<br />
şeklin korunması her durumda şarttır. Yukarılardan, bacak bölümünden başlayarak<br />
buraya kadar devam eden bazı kas kirişlerinin, ayak kubbesinin desteklenmesinde önemli<br />
rolleri vardır. Bu kiriş yapılar her iki yandan, ayağı sararak sanki bir özengi gibi askıya<br />
almışlardır. Bu şekilde ayak kubbesinin aşağıya çökmesi önlenir. Kasların fonksiyon dışı<br />
kalma durumlarında pes planus (düztabanlık) ortaya çıkar.<br />
Ayak iskeletini yapan kısa kemikler ile, ayak parmakları arasında yer bulan küçük ve kısa<br />
kaslar ise burada değişik görevler yüklenmişlerdir. Bu kasların hem başlangıç ve hem de<br />
- 86 -
sonlanma yerleri, ayak iskeletini meydana getiren küçük kemikler üzerindedir. Ayak tabanında<br />
bulunan kaslar, ayak sırtı kaslarına göre miktar olarak daha fazladırlar. Sadece burada,<br />
bazı boşlukları doldururlar ve hareket bakımından önemli değildirler. Fakat, kemikler<br />
arası ilişkileri ile, ayak kubbesinin desteklenmesinde önemli görevleri vardır. Yürüyüş<br />
sırasında, ayak parmaklarının bükülmesine yardım ederek, ayağın yere temasını daha çok<br />
sağlayan bu kasların, bu fonksiyonları da unutulmamalıdır.<br />
?<br />
Özet<br />
Üst ve alt ekstremite kaslarını özetleyerek, örnekler veriniz.<br />
Kas sistemi, hareket apareyinin aktif bölümünü meydana getirir. Kaslar, kontraksiyon yapabilen<br />
ve uzayabilen oluşumlardır. Bir eklem üzerinden, ekleme ait değişik eksenleri çaprazlayarak<br />
uzanan kasların kasılmaları ile, kemikler üzerine kuvvetler aktarılır ve hareket meydana<br />
gelir.<br />
Dış yapılarına göre, değişik formlarda kaslar vardır. İskelet kasları başlangıç ve sonlanma<br />
yerlerinde kiriş veya kirişsi yapılar aracılığı ile, ilgili kemikler üzerinde sonlanırlar. Bir ekleme<br />
göre aynı işi yapan kaslara sinergist, aksi işi yapanlara ise antegonist kaslar adı verilir.<br />
Antegonist ve sinergist kaslar hareket sırasında koordineli bir çalışma gösterirler.<br />
Kasların yardımcı elemanları da vardır. Bunlar; fasya, kiriş, aponevrotik örtü ve kılıflar ile içi<br />
sıvı dolu boşluklardır (bursa synovialis). İnce yapılarına göre kaslar;<br />
■ Çizgili kas<br />
■ Düz kas<br />
■ Kalp kası<br />
olmak üzere bir sınıflama ile göre ayrılırlar. Bunların fonksiyonel durumları, innervasyonları<br />
ve morfolojik yapıları birbirlerinden ayrıdır. Bu kas türlerine insan vücudunun değişik yerlerinde<br />
rastlamak mümkündür. Hareket sistemi ile doğrudan ilişkili olan kaslar çizgili yapıda<br />
olup, "iskelet kasları" adı ile de belirtilirler. Daha ziyade iç organların ve damar duvarlarının<br />
yapısında ise düz kas çeşiti bulunur. Çizgili bir yapı göstermesine rağmen, otonom sinir sistemi<br />
tarafından uyarılan (fonksiyon gören) kaslar ise, kalbin yapısında bulunurlar ve "kalp<br />
kası" adını alırlar.<br />
- 87 -
Değerlendirme Soruları<br />
1. Aşağıdakilerden hangisi kasların yardımcı elemanlarından değildir?<br />
A) Fasya B) Ligament C) Apenevros<br />
D) Periost E) Bursa synovialis<br />
2. "Origo" tabirine aşağıdaki bilgilerden hangisi uygundur?<br />
A) Kasın karnına verilen addır. B) Kasın sonlanma yeridir.<br />
C) Kasın başlangıç yeridir. D) Kası örten örtünün adıdır.<br />
E) Kasın yardımcı elemanlarından birisidir.<br />
3. Karın ve sırt kaslarının aynı anda çalışması halinde aşağıdakilerden hangisi<br />
görülür?<br />
A) Vücut öne doğru eğilir. B) Göğüs boşluğu (thorax) genişler.<br />
C) Vücut yana doğru eğilir. D) Vücudun dik durması sağlanır.<br />
E) Uyluk gövdeye yaklaştırılır.<br />
Sözlük ve Kavram Dizini<br />
Antegonist : Karşıt, karşıt iş yapan, karşı tesir yapan<br />
Aponeurosis (aponevros) : Yassılaşmış ve genişlemiş kiriş yapı<br />
Atrophia (atrofi) : Organın (veya hücrenin) küçülmesi<br />
Bursa synovialis : İçi sıvı dolu kese<br />
Fascia (fasya) : Kasları dıştan saran ince bağ dokusu örtüsü<br />
İnsertio (insersiyo) : Tutunma yeri (bir kasın)<br />
Musculus : Kas<br />
Origo : Başlangıç (bir kasın)<br />
Sharpey, W : 1802-1880 tarihleri arasında yaşamış bir İngiliz anatomisti. Kendi ismi ile bilinen kemik<br />
yapı ile ilişkili bağ dokusu liflerini tarif etmiştir.<br />
Synergist (sinergist) : Beraber çalışan, aynı işi gören.<br />
- 88 -