You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Hatice KURTULUS<br />
haticekurtuluss@hotmail.com<br />
NEDEN<br />
YAŞLANIRIZ?<br />
<strong>Kimya</strong><br />
Ögretmeni<br />
(Mezun)<br />
En güncel verilere göre 7 milyarın üstündeki nüfusuyla dünyamızda her gün yüzlerce bebek dünyaya<br />
gelmekte ve diğer yandan yüzlerce insan hastalık ve yaşlılık gibi nedenlerle yaşamını yitirmektedir.<br />
Peki bu hastalıkların ve yaşlanmanın sebepleri nelerdir? Hastalıklara yakalanmadan daha<br />
fazla yaşamak mümkün müdür? Bir insan ne zaman yaşlanır? Bilim insanları bu yaşlanma bilmecesini<br />
çözebilmek için birçok araştırmaya imza attılar ve şimdiden çeşitli çözümlere ulaştılar.<br />
Bilim adamları bebeklerin doğduktan ve yemek yemeye başladıktan sonra yaşlanmaya başladığını<br />
belirtmektedirler. Bebek anne sütüyle beslendiği sürece vücudu alkali kalır. Ancak anne sütünü bırakıp<br />
yemek yemeye başladığı andan itibaren alınan asidik besinlerle birlikte vücuttaki pH oranı artar ve vücut<br />
yaşlanma başlar.<br />
14<br />
İnsanlar doğduğunda kanın pH'ı 7.44 dür, yani alkalidir. Yaşlandığımızda kanın pH'ı 7.35'e veya bu seviyenin<br />
de altına düşer, yani kanın alkalitesi azalır. Bu pH seviyeleri atardamardaki kanın pH seviyesini<br />
ifade eder. pH seviyesindeki bu 0.09 luk fark ilk bakışta göze çok küçük görünebilir, ancak pH logaritmik<br />
bir fonksiyondur ve; 7.44 pH'a sahip kandaki hidroksil iyon miktarı 7.35 pH'a sahip kandaki hidroksil<br />
iyon miktarının 1.23 katıdır. Hidroksil iyonu oksijen verici bir iyon, hidrojen iyonu ise oksijen alıcı bir<br />
iyondur. Diğer bir deyişle, genç insanlar yaşlı insanlara nazaran kanlarında %23 daha fazla oksijen (hidroksil<br />
iyonu) taşırlar. Genç insanların daha enerjik olmalarının başka bir açıklaması yoktur.<br />
Modern bilim yaşlanmanın aslında çok basit sebeplerden kaynaklandığını ortaya çıkardı. Yaşlanmanın<br />
altında yatan en temel neden her gün tükettiğimiz yiyeceklerimizdir. Yaşamımızı sürdürebilmemiz ve<br />
vücudumuzun metabolik faaliyetlerini yerine getirmede kullanacağı enerjiyi sağlayabilmemiz, bunun<br />
yanında vücut sıcaklığını ve sağlığımızı koruyabilmemiz için aldığımız besinleri vücut hücrelerimizde<br />
yakarız. Pahalı/ucuz, özel/sıradan, alkali/asidik, bitkisel/hayvansal fark etmez, bütün besinler yalnızda<br />
4 elementten meydana gelir. Bunlar; Karbon, Hidrojen, Azot ve Oksijendir. Bu elementler besinlerin<br />
%99’unu oluşturur. Tüm besinler hücrelerde oksijenle yakıldıktan (oksitlendikten) sonra; karbonik asit,<br />
ürik asit, laktik asit, yağ asidi, amonyak gibi organik asitlere dönüşür.