10.01.2017 Views

YeniBeykoz - Ocak 2017

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

www.yenibeykoz.com<br />

OCAK <strong>2017</strong><br />

3<br />

17-25 Aralık Süreci<br />

“17-25 Aralık Süreci” söyleşi programında millet iradesine yönelik girişimlerin,<br />

sosyal, siyasal ve ekonomik hayatımıza etkileri masaya yatırıldı.<br />

Programda konuşan Mete Yarar, son<br />

dönemde “Türkiye IŞİD’e destek veriyor”<br />

şeklinde yanlış bir algı oluşturulduğuna<br />

dikkat çekti.<br />

Beykoz Belediyesi tarafından Prof. Dr.<br />

Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlenen söyleşide Güvenlik<br />

Uzmanı Mete Yarar ve Gazeteci Melih<br />

Altınok, 17-25 Aralık sürecinde yaşananlar<br />

ile dünya ve Türkiye’deki yansımalarına<br />

değindiler.<br />

Melih Altınok: "Milli ve Yerli Olan Birinin<br />

Yönetimde Olmasını İstemediler"<br />

Bugüne kadar yaşanan darbelerin a-<br />

ralarında hiçbir fark olmadığını vurgulayan<br />

Melih Altınok:"15 Temmuziki a-<br />

şamada meydana geldi. Birinci aşama<br />

Gezi Olayları, ikinci aşama ise 17-25 A-<br />

ralık sürecidir. 17-25 Aralık susturucu<br />

takılmış bir silahla siyasal iktidara yapılmış<br />

bir darbe girişimiydi. Siyasal iktidar<br />

ekonomik ve diğer yönlerden<br />

çok güçlü bir haldeydi ve bu hedef a-<br />

lındı. Körfez ülkelerinden kaynak akışı<br />

söz konusuydu. Ülkeye katma değer<br />

katacak projeler vardı. Bu projeleri<br />

Türkiye'nin önde gelen iş adamları<br />

dâhil olmuştu. İş adamlarının itibarının<br />

düşürülerek yurt dışındaki bankalardan<br />

kredi almalarının önü kesilmeye<br />

çalışıldı. Tarafsız savcılar soruşturmaya<br />

atandı, bakıldı ki delil çuvallarının<br />

ağzı bile açılmamıştı. Ülkemizdeki<br />

merkez medyada o dönemde bunları<br />

Türk Müziği'nden Damlalar<br />

destekledi. Her dönemde darbeciler,<br />

milli ve yerli olan birini ülkenin yönetiminde<br />

olmasını istemediler. Bizlerin<br />

politik görüşleri farklı olsada, düşmanımız<br />

bir.” dedi.<br />

Mete Yarar: "Zamanımızı Memleket<br />

Sevdalısı Olarak Geçirmeliyiz"<br />

Darbeciler emellerinden hiçbir zaman<br />

vazgeçmeyeceklerini ifade eden Mete<br />

Yarar ise "15 Temmuz süreci hala devam<br />

ediyor. Karşımızda vicdansız, i-<br />

manı ve insanlığı olmayan bir grup var.<br />

Türkiye'nin IŞİD'i desteklediğini iddia<br />

Devlet Sanatçısı Arif Özgülüş, Meşk Zamanı Konseri’nde Türk<br />

Müziği’nin en güzel eserlerini Beykozlular için seslendirdi.<br />

Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen gecede,<br />

Özgülüş sanat severlere müzik dolu bir akşam sundu.<br />

Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Usta Sanatçısı ve öğretim<br />

görevlisi olan Arif Özgülüş konserinde Türk Müziği’nin geçmişten<br />

bugüne gelen en güzel eserlerini seslendirdi. Aynı zamanda<br />

Beykozlu olan sanatçı programda izleyicilerle sohbet ederek,<br />

onların istek şarkılarını da yorumladı.<br />

Türk Sanat Müziği’ni kendine has sesi ve yorumuyla sergileyen<br />

Özgülüş'ü, ilçe sakinleri büyük bir beğeniyle izledi.<br />

ederek yanlış algı oluşturuyorlar. Bizler<br />

tedbirli olmak zorundayız. Sayıca<br />

çok olsak da önemli olan, stratejik plan<br />

ve toplumsal destekle mücadele etmemiz.<br />

Zamanımızı memleket sevdalısı<br />

olarak geçirmeliyiz.Ülkemize Milli<br />

Görüş'ü getirmek ve kalkındırmak isteyenlere<br />

fırsat vermediler. Farklılıkları<br />

birleştirerek ülkeyi kurtaracağız. "<br />

şeklinde konuştu.<br />

Programın sonunda Mete Yarar ve<br />

Melih Altınok kendilerine yöneltilen<br />

soruları yanıtladılar.<br />

Mihri Tuğba OKUMUŞ<br />

Yaradılanı Hoş Görelim<br />

Yaradan' dan Ötürü<br />

Merhametlilerin en merhametlisi<br />

Allah her bir canlıyı en ince ayrıntısına<br />

varıncaya kadar muhteşem bir<br />

yapıda/komplekslikte yaratmıştır.<br />

Yaratıcı'nın hayranlık uyandırıcı e-<br />

serleri olmaları hasebiyle her bir<br />

canlıya Yaradan'dan ötürü ilgi ve<br />

sevgiyle yaklaşılmalıdır.<br />

İslam dini canlılara iyi muamele etmeyi<br />

öğütlerken, onlara yönelik her<br />

türlü eziyette bulunmaktan sakındırır.<br />

İslam dininin kaynaklarında<br />

bunu gözler önüne seren bir çok örnek<br />

yer almaktadır.<br />

Tarihimizi inceleyecek olursak bir<br />

çok konuda dünyaya örneklik ve<br />

öncülük etmiş olan ecdadımızın<br />

hayvanlara muamele hususunda<br />

da benzersiz bir hassasiyet göstermiş<br />

olduğu gerçeği ile karşılaşırız.<br />

Hastâneler, bakım ve barınma yerleri,<br />

sebillere inşâ edilmiş suluklar,<br />

leyleklerin geçiş yolu üzerindeki vilâyetlere<br />

kurulmuş vakıflar ecdadımızın<br />

hayvanlara gösterdiği ince<br />

hassasiyetin birer yansımasıdır. Bu<br />

kabilden olarak Osmanlı toplumunda,<br />

düzenli şekilde sokaktaki kedi<br />

ve köpeklere, dağdaki aç hayvanlara<br />

yiyecekler hazırlanmıştır. Mesela<br />

Sultan II.Beyazıt tarafından Beyazıt<br />

Câmii'nin inşası sırasında kurulmuş<br />

olan Beyazıt vakfiyesinde kuşlar i-<br />

çin harcanmak üzere her yıl 30 altın<br />

yem parası tahsis edilmesi emredilmiştir.<br />

Yine Sultan III.Murad zamanında<br />

1587 yılında hayvan haklarına ait ilk<br />

düzenleme olma özelliğine sahip<br />

ferman ile "hamalların taşımacılıkta<br />

kullandıkları at, katır vb. hayvanlara<br />

tâkâtlerinin üzerinde yük taşıtmalarının<br />

yasaklandığı, hayvanların<br />

bakım ve beslenmesine ihtimam<br />

gösterilmesi gerektiği, bu konudaki<br />

hüküm ve ikazlara uymayanların<br />

cezalandırılacağı" halka bildirilmiştir.<br />

Ayrıca aynı hassasiyetle bitkilere<br />

de itina gösterilmiştir.<br />

Peki şuan hangi noktadayız ? Gönül<br />

rahatlığıyla canlılara karşı aynı ilgi<br />

ve hassasiyeti gösterdiğimizi söyleyebilir<br />

miyiz?<br />

Son zamanlarda giderek artan bir<br />

ivmeyle insanlara saldırma eğiliminde<br />

olan sokak köpekleri ile karşılaşmaktayız.<br />

Köpeklerin bir süre<br />

evde bakıldıktan sonra bakımının<br />

üstlenilmesinden kaçınılarak uzak<br />

semtlerdeki sokaklara terk edilmesi<br />

karşılaştığımız bu durumun en<br />

önde gelen nedenleri arasında yer<br />

almaktadır. Halbuki hayvan alma<br />

yönünde bir arzumuz var ise bakımını<br />

üstlenmeyi göze aldığımız<br />

hayvanları alsak ve böylelikle onları<br />

sokağa terk etmesek bu olumsuz<br />

yöndeki artışın önüne geçebiliriz.<br />

Tabii bu sadece bakımını üstlendiklerimize<br />

değil tüm hayvanlara<br />

sevgi ve ilgiyle yaklaşmamız<br />

gerektiği gerçeğini değiştirmemektedir.<br />

Buna ilaveten başka neler yapabiliriz?<br />

Halihazırda Beykoz Belediyesi'nin<br />

sokak hayvanlarına yönelik<br />

çalışmaları devam etmektedir. Bu<br />

kapsamda sokak hayvanları mahalle<br />

ve sokaklardan alınıp hayvan<br />

barınağına götürülmektedir.<br />

Ölmeden önce "haftada şu kadar<br />

defa, şu sayıda köpeğe, şu sayıda<br />

kediye yiyecek verilsin" şeklinde<br />

miras ve nafaka bırakmış olan ecdadın<br />

torunları olarak acaba bizler<br />

bu konuda elimizi taşın altına koyma<br />

adına neler yapabiliriz? Beykoz'un<br />

mahalle başlarında sokak<br />

hayvanları için taştan su kapları,<br />

yemek kapları yapılsa ve o kaplar<br />

hiç boş bırakılmasa! İsraftan dolayı<br />

çöpe gidecek olan mebzul miktarda<br />

yemeğin düzenli olarak aç hayvanlara<br />

verilmesi sağlansa! Yeniden<br />

mezar taşlarına kuş havuzları<br />

yapılsa! Kim bilir belki de o taştan<br />

su kapları taşlaşmış bazı kalplerin<br />

yumuşamasına vesile olur...<br />

Temennimiz odur ki köklü tarih ve<br />

kültürümüzdeki içten ilgi, sevgi ve<br />

şefkatin kanatları tekrardan bizlerin<br />

ruhlarını da sarar, yalnızca insanları<br />

değil tüm mahlukatı kuşatır.<br />

0266 273 33 22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!