KOAH Bülteni 2014 Sayı 1
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>KOAH</strong> BÜLTENİ<br />
ISSN: 1308-6723<br />
SAYI: 1<br />
www.solunum.org.tr<br />
• COPD İstanbul <strong>2014</strong>’ün<br />
Ardından…<br />
• PATHOS Çalışması<br />
• Performans Baskısı Altında<br />
Günlük Pratikte <strong>KOAH</strong><br />
• Literatür Özetleri<br />
Editörler: Hakan Günen | Mukadder Çalıkoğlu<br />
<strong>KOAH</strong> BÜLTENİ <strong>2014</strong> (1)
.<br />
COPD Istanbul <strong>2014</strong><br />
COPD İstanbul <strong>2014</strong>’ün<br />
Ardından…<br />
Günseli Kılıç<br />
Kadıköy Florence<br />
Nightingale<br />
Hastanesi, Göğüs<br />
Hastalıkları AD,<br />
İstanbul<br />
<strong>KOAH</strong> <strong>Bülteni</strong>, <strong>2014</strong>(1)<br />
Editörler<br />
Hakan Günen, Mukadder Çalıkoğlu<br />
Yayına Hazırlayan<br />
<strong>KOAH</strong> Çalışma Grubu Yayınıdır<br />
İmtiyaz Sahibi: Mecit Süerdem<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Hakan Günen<br />
Yayın İdare Merkezi: Şerafeddin Cad.<br />
Hekimoğlu İş Merkezi,<br />
K:2/209, Karatay, Konya<br />
Tel: (0332) 353 15 51<br />
Yayın Türü: Ulusal Süreli Yayın<br />
Tomtom Mah.<br />
Camcı Fevzi Sok.<br />
No: 32 Beyoğlu,<br />
İstanbul<br />
Tel: (0212) 293 23 00<br />
Faks: (0212) 293 23 01<br />
www.probiz.com.tr<br />
2
COPD İstanbul <strong>2014</strong> toplantısı 8-10 Mart tarihleri<br />
arasında 350 kişilik bir katılım ile gerçekleşti.<br />
Toplamda 2.5 gün süren ve 16 oturumun<br />
yer aldığı toplantıda konusunda uzman yerli ve<br />
yabancı 50 konuşmacı görev aldı. İlki bu yıl gerçekleşen<br />
COPD İstanbul’un her yıl Nisan ayında, yine<br />
uluslararası toplantı niteliğinde gerçekleştirilmesine<br />
karar verildi.<br />
Bu yıl İstanbul, dünya genelinde <strong>KOAH</strong> konusunda<br />
uzman çok değerli katılımcıları (Profesörler:<br />
Cazzola, Siafakas, Dahl, Miravittles, Anzueto,<br />
Panettieri, Hanania, Soriano, Brusasco, Usmani,<br />
Van der Molen, Papi, O Donnell, Page ve diğer saygın<br />
bilim insanlarını) ağırladı. <strong>KOAH</strong> konusunda<br />
en son görüşler konuşuldu ve her oturum sonunda<br />
salondan yoğun bir ilgi ve katılımla yarım saat<br />
karşılıklı tartışıldı. <strong>KOAH</strong> ile yakından ilgilenen<br />
meslektaşlarımız havanın da toplantı için son derece<br />
uygun olması nedeniyle bilgilerini güncelleme<br />
olanağı buldular.<br />
3
.<br />
COPD Istanbul <strong>2014</strong><br />
<strong>KOAH</strong>’ta fenotiplerin tartışıldığı oturumda kronik<br />
bronşitik, astım-<strong>KOAH</strong> overlap, sık atak geçiren,<br />
radyolojik fenotipler ve persistan sistemik inflamasyon<br />
fenotipleri ve özel tedavi seçenekleri tartışıldı.<br />
İnhale kortikosteroidlerin <strong>KOAH</strong> tedavisindeki<br />
yeri ve pnömoni için ne derece risk oluşturduğu,<br />
yeni GOLD evrelemesi, rehberlere uyumla ilgili sıkıntılar<br />
ve öneriler ayrıntılı olarak ele alındı.<br />
<strong>KOAH</strong> için yeni tedavi modaliteleri (yeni bronkodilatatörler,<br />
yeni inhale kortikosteroidler ve anti-inflamatuar<br />
tedaviler), <strong>KOAH</strong>’ta stem cell tedavi<br />
şansı, pulmoner rehabilitasyon ve NIMV farklı oturumlarda<br />
ayrıntılı bir biçimde konuşuldu. <strong>KOAH</strong>’ta<br />
overlap sendromları, astım, OSAS, bronşektazi<br />
varlığı; inflamasyon belirteçleri ve sigara bırakma<br />
tedavileri; <strong>KOAH</strong> atakları, tedavi ve korunma yolları<br />
farklı saatlerde ele alındı. Toplantının son günü<br />
<strong>KOAH</strong> komorbiditeleri (obezite, diyabet, depresyon,<br />
anemi…) farklı ülkelerden araştırmacılar tarafından<br />
ele alındı.<br />
4
COPD İstanbul’dan akılda neler kaldı?<br />
İstanbul’un uluslararası toplantılarda gördüğümüz<br />
ve zaman yetersizliği nedeniyle kaçırdığımız <strong>KOAH</strong><br />
konusunda uzman birçok ünlü ismi bir arada başarı<br />
ile misafir etmesi, <strong>KOAH</strong> ile ilgili hekimlerin her<br />
türlü sorusunu cevaplayacak düzeyde kapsamlı bir<br />
bilimsel içerik ve bazıları yeni filizlenen bazıları geliştirilen<br />
dostluklar…..<br />
5
derleme<br />
PATHOS Çalışması*<br />
*Larsson K, Janson C, Lisspers K, et al.<br />
Combination of budesonide/formoterol<br />
more effective than fluticasone/salmeterol<br />
in preventing exacerbations in chronic<br />
obstructive pulmonary disease. Journal<br />
of Internal Medicine 2013;273:584–<br />
594.<br />
Mecit Süerdem<br />
Selçuklu<br />
Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi, Göğüs<br />
Hastalıkları AD,<br />
Konya<br />
<strong>KOAH</strong> tedavisinin kısa dönem amacı semptomları azaltmak,<br />
uzun dönemde ise sağlık durumunu düzelterek bunu sürdürmek<br />
ve alevlenmeleri, komorbiditeleri ve mortaliteyi önlemektir.<br />
Sık <strong>KOAH</strong> alevlenmeleri akciğer fonksiyonlarını azaltır,<br />
morbidite ve mortaliteyi artırır. Hastalığın her evresinde görülebilen<br />
<strong>KOAH</strong> alevlenmelerinin sıklığı ve şiddeti hastalığın progresyonunda<br />
önemli bir risk faktörüdür. Dolayısıyla tedavinin en önemli<br />
hedeflerinden birisi alevlenmeleri önlemektir. Mevcut bulgular<br />
IKS/LABA kombinasyonunun bu ilaçların tek başına kullanılmasından<br />
daha etkili bir şekilde alevlenmeleri azalttığını göstermektedir.<br />
Ancak, farklı fiks kombinasyonların etkilerini karşılaştıran<br />
randomize çalışmalar yoktur.<br />
Kontrollü çalışmalar, çalışma grubunu belirlerken hariç bırakma<br />
kriterleri koyarlar. Özellikle kalp hastalığı, sarkopeni ve osteoporozis<br />
gibi konkomitant hastalıklı hastaların çalışma dışına alınması<br />
ile gerçek yaşam etkinliğinin gösterilmesi sınırlanır. Diğer<br />
yandan kontrollü çalışmalarda genellikle uzmanlar yer alır ve bu<br />
nedenle komplike fenotipler seçilerek gerçek yaşam şartlarından<br />
uzaklaşılır. Bunlara ek olarak önceden planlanmış çalışmalarda,<br />
özellikle plasebo kolundan olmak üzere çok sayıda hasta çalışmadan<br />
ayrılır. Genellikle bu formattaki çalışmalarda ilk yıl içinde tedavinin<br />
değiştirilmesi, kesilmesi nedeniyle çalışmadan çıkarılma<br />
oranı %30’un üzerindedir.<br />
6
PATHOS çalışması ile orta-şiddetli <strong>KOAH</strong> hastalarında<br />
budesonid/formoterol (BF) ile flutikazon/<br />
salmeterol (FS) fiks kombinasyonlarının alevlenmeleri<br />
önlemeleri üzerindeki etkinlikleri karşılaştırıldı.<br />
Alevlenmeler; hospitalizasyon, acil başvurusu, oral<br />
steroid veya antibiyotik kullanımı olarak tanımlandı.<br />
İsveç’te yapılan retrospektif çalışmada, fiks kombinasyon<br />
tedavisi alan <strong>KOAH</strong> hastalarının 1 Ocak<br />
1999 ile 31 Aralık 2009 arasını kapsayan zaman dilimindeki<br />
birinci basamak kayıtları incelendi. Gruplar<br />
arasında denge oluşturan 1:1 eşleştirilme (Pairwise<br />
matching) yöntemi ile elde edilen karşılaştırma verileri<br />
kontrollü çalışmalardan elde edilenlerden daha<br />
değerlidir. Bu nedenle çalışma metodu olarak IKS/<br />
LABA kombinasyon tedavisinin ilk başlanıldığı<br />
anda (indeks tarihi) olgu sayıları, demografik özellikler,<br />
tedavi, alevlenmeler ve komorbiditeler dikkate<br />
alınarak eşleştirme yöntemi seçildi.<br />
IKS/LABA fiks kombinasyonu kullanan (7155<br />
BF; 2738 FS) toplam 9893 orta-şiddetli evredeki<br />
<strong>KOAH</strong> hastaları (%53 kadın, ortalama yaş 67) içinden,<br />
BF ve FS kullananlar olmak üzere 2734 hastalıklı<br />
eşleştirilmiş iki kohort oluşturuldu.<br />
Ortalama takip zamanı 3.5 ± 2.4 yıl (ortalama ±<br />
SD) (BF 3.2 ± 2.3 yıl; FS 3.8 ± 2.6 yıl) idi. Her iki<br />
gruptaki alevlenme oranları ve ilintili bulgular karşılaştırmasında<br />
BF lehine anlamlı farklar bulundu<br />
(Tablo 1).<br />
Tablo 1: Eşleştirilmiş gruplardaki yılda hasta başına düşen alevlenme verileri.<br />
Flutikazon/Salmeterol<br />
(n=2734)<br />
Budesonid/Formoterol<br />
(n=2734)<br />
p değeri<br />
Tüm alevlenmeler 1.09 0.80
derleme<br />
BF ile %26.6 daha az alevlenme ve yılda bir alevlenmeyi<br />
önlemek için FS’ye karşı BF ile NNT (Number<br />
Needed to Treat) 3.4 değerinde bulundu. Bir<br />
başka ifadeyle; bir <strong>KOAH</strong> alevlenmesini önlemek<br />
için BF grubunda yılda 1 hasta tedavi edilmesi gerekirken<br />
bu rakam FS grubunda 3.4 idi. Benzer şekilde<br />
BF ile %29.1 daha az hospitalizasyon ve yılda<br />
bir hospitalizasyonu önlemek için FS’ye karşı BF ile<br />
NNT 16 değerindeydi. Ayrıca hospitalizasyon günü,<br />
acil başvurusu, oral steroid ve antibiyotik kullanımı<br />
parametrelerinin tümünde BF grubunda anlamlı<br />
düşük oranlar belirlendi (sırasıyla; %33.7, %21.0,<br />
%26.0 ve %29.0). Tedaviye tiotropium eklenmesi<br />
BF grubunda %16 oranında daha azdı (RR 0.84,<br />
P
ğı adına çok daha güçlü veri oluşturmaktadır.<br />
Bu iki farklı inhaler glukokortikosteroid arasındaki<br />
etkinlik farkının hasta uyumundan ziyade<br />
farmakolojik özelliklerine bağlı olduğu söylenebilir.<br />
Budesonid ve flutikazon arasında farmakokinetik<br />
ve farmakodinamik özellikleri açısından farklılıklar<br />
vardır. Stabil <strong>KOAH</strong>’ta gelişen alt hava yollarında<br />
patojen kolonizasyonu alevlenme sıklığını etkileyebilecek<br />
derecede pro-inflamatuar hava yolu stimulusu<br />
oluşturabilir. Flutikazon, budesonidden daha<br />
kuvvetli bir immunosupresandır ve daha lipofilik<br />
bir glukokortikosteroiddir. Dolayısıyla flutikazon<br />
daha uzun periodlarda mukozada ve epitel tabakasında<br />
kalır. Sonuçta flutikazon kullanımında uzun<br />
süren lokal immünite baskılanması nedeniyle farklı<br />
alevlenme modeli yaşanmasına neden olabilir. Bu<br />
hipotez, PATHOS çalışmasında antibiyotik gerektiren<br />
alevlenme sayısının BF grubunda FS grubundan<br />
%29 daha az görünmesi ile destek bulmaktadır.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Calverley PM, Boonsawat W, Cseke Z, Zhong N,<br />
Peterson S, Olsson H. Maintenance therapy with<br />
budesonide and formoterol in chronic obstructive<br />
pulmonary disease. Eur Respir J 2003; 22:912-9.<br />
2. Szafranski W, Cukier A, Ramirez A, et al. Efficacy<br />
and safety of budesonide/formoterol in the management<br />
of chronic obstructive pulmonary disease.<br />
Eur Respir J 2003; 21: 74-81.<br />
3. Calverley P, Pauwels R, Vestbo J, et al. Combined<br />
salmeterol and fluticasone in the treatment of chronic<br />
obstructive pulmonary disease: a randomised<br />
controlled trial. Lancet 2003; 361: 449-56.<br />
4. Calverley PM, Anderson JA, Celli B, et al. Salmeterol<br />
and fluticasone propionate and survival in chronic<br />
obstructive pulmonary disease. N Engl J Med<br />
2007; 356: 775-89.<br />
5. Blais L, Forget A, Ramachandran S. Relative effectiveness<br />
of budesonide/formoterol and fluticasone<br />
propionate/salmeterol in a 1-year, population-based,<br />
matched cohort study of patients with chronic<br />
obstructive pulmonary disease (COPD): Effect on<br />
COPD-related exacerbations, emergency department<br />
visits and hospitalizations, medication utilization,<br />
and treatment adherence. Clin Ther 2010; 32:<br />
1320-8.<br />
9
derleme<br />
Performans Baskısı Altında<br />
Günlük Pratikte <strong>KOAH</strong><br />
Eylem Özgür<br />
Mersin<br />
Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi Göğüs<br />
Hastalıkları AD,<br />
Mersin<br />
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kışın gelmesiyle beraber poliklinikte<br />
gördüğümüz hasta sayısı başta <strong>KOAH</strong>’lı hastalar olmak<br />
üzere artış göstermeye başladı. Hastalar poliklinik sırasında<br />
beklerken içeride bulunan hastanın bir an önce dışarı çıkmasını, sıra<br />
kendilerine geldiğinde ise tam tersine doktorun yanında mümkün<br />
olduğunca çok kalmayı ve doktorun kendilerine daha çok zaman<br />
ayırmasını isterler. Bu nedenle de poliklinik kapısında bekleme za-<br />
10
manı arttıkça hastaların gerilimi de giderek artar. Niteliğe<br />
bakmadan çok hasta bakan doktorunu iyi doktor<br />
olarak değerlendiren hastane yönetimleri de bu<br />
gerilimi ve doktorun üstündeki baskıyı körükler. Bu<br />
ortamda çalışan kaç doktor günlük pratikte hastaların,<br />
yönetimin ve performans sisteminin baskısından<br />
sıyrılıp <strong>KOAH</strong>’lı hastaları için gereken zamanı onlara<br />
verebilir. Aklıma takılan ve merak ettiğim konu bu<br />
ortamda hasta muayene eden kaç uzman, <strong>KOAH</strong>’lı<br />
bir hasta geldiğinde;<br />
– Sigara kullanımını her defasında sorguluyor, sigara<br />
içiyorsa bırakması konusunda tavsiyelerde<br />
bulunuyor,<br />
– Günlük yaşam aktivitelerini ve yaşam kalitesini<br />
sorgulayıp, gün içinde aktif olmanın önemini<br />
vurguluyor ve tedavi edici yaşam tarzı değişikliklerini<br />
öneriyor,<br />
– Komorbiditelerin önemi her geçen gün daha iyi<br />
anlaşılırken kaç uzman, kardiyovasküler hastalık,<br />
obezite, anemi, osteoporoz, depresyon, OSAS gibi<br />
sık karşılaşılan diğer komorbiditeleri sorguluyor<br />
ya da gelen hastanın kan basıncını ölçüyor,<br />
– Vücut kütle indeksi ve prognoz arasındaki ilişki<br />
her geçen gün kuvvetlenirken kaç doktor, hastasının<br />
kilosunu, vücut kütle indeksi ve yağsız<br />
vücut kütlesini biliyor, bir diyetisyenle işbirliği<br />
içinde çalışıyor,<br />
– Kaç doktor hastaların psikolojik durumları ile<br />
ilgilenebiliyor (depresyon, anksiyete vb),<br />
– Tıp fakültesinde bize öğretilen korumanın her<br />
zaman tedavi etmekten daha etkili ve etik bir yol<br />
olduğu idi. Kaç kişi grip aşısı ve pnömoni aşılarını<br />
hastalarına öneriyor ve yaptırıyor,<br />
– Tedavilerinin önemli bir kısmını oluşturan inhaler<br />
ilaçlarının kullanım şeklini ilk reçete edişte<br />
kaçımız ayrıntılı ve uygulamalı bir şekilde anlatıyor,<br />
kaçımız kontrollerde uygulamalı olarak tekrar<br />
gözden geçiriyoruz.<br />
Bunlar öncelikli olarak aklıma gelen sorular. Amacım<br />
yargılamak veya suçlamak değil, sadece “günlük<br />
pratikte kısıtlı bir sürede bunların ne kadar farkındayız,<br />
ne kadarını günlük pratikte hastalarımız için<br />
uygulayabiliyoruz sorusunu” gündeme getirmek ve<br />
üstünde hep beraber düşünmek.<br />
Büyük farkları detaylar yaratır. <strong>KOAH</strong>’lı hastalarımıza<br />
gereken zamanı ayırabileceğimiz uygun çalışma<br />
koşulları dileğiyle…<br />
11
literatür özetleri<br />
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı atağında günde 2 kez<br />
600 mg N-asetilsistein (PANTHEON): randomize, çift-kör,<br />
plasebo kontrollü çalışma<br />
Çeviren: Dr. Levent Cem Mutlu<br />
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD, Tekirdağ<br />
Twice daily N-acetylcysteine 600 mg for exacerbations of<br />
chronic obstructive pulmonary disease (PANTHEON): a<br />
randomised, double-blind placebo-controlled trial.<br />
Prof Jin-Ping Zheng MD, Prof Fu-Qiang Wen MD, Prof<br />
Chun-Xue Bai MD, Prof Huan-Ying Wan MD, Prof Jian<br />
Kang MD, Prof Ping Chen MD, Prof Wan-Zhen Yao MD,<br />
Prof Li-Jun Ma MD, Xia Li MS i, Luca Raiteri MD, Marco<br />
Sardina MD, Yi Gao MD, Bai-Song Wang PhD, Prof Nan-<br />
Shan Zhong MD, on behalf of the PANTHEON study group<br />
The Lancet Respiratory Medicine, <strong>2014</strong>;2:187-194<br />
GİRİŞ<br />
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (<strong>KOAH</strong>), persistan hava<br />
yolu akımı kısıtlılığı ve tekrarlayan ataklarla karakterize bir<br />
hastalıktır. Sık geçirilen ataklar hızlı FEV 1<br />
kaybı, bozulmuş<br />
yaşam kalitesi, azalmış egzersiz kapasitesi ve artmış ekonomik<br />
yük ilişkilidir ki bunlar da artmış hastane başvurusuna, hastane<br />
yatış hızına ve mortaliteye neden olmaktadır.<br />
Artmış oksidatif stres ve inflamasyon <strong>KOAH</strong> patogenezinde<br />
rol oynarlar. N-asetilsistein gibi antioksidan ve anti-inflamatuar<br />
özellikleri olan ilaçlar <strong>KOAH</strong> tedavisinde yararlı olabilirler.<br />
N-asetilsistein mukus vizikositesini ve elastisitesini azaltan,<br />
mukosiliyer klirensi iyileştiren ve inflamatuar yanıtı modüle<br />
eden etkili bir mukolitik ajandır. Bunun yanı sıra direkt ve indirekt<br />
antioksidan etkisi de vardır.<br />
Daha önce yapılan çalışmalar, N-asetilsisteinin <strong>KOAH</strong> atak<br />
sayısını ve hastane başvuru sıklığını azalttığını göstermekle<br />
birlikte çeşitli kısıtlılıkları vardır. Diğer taraftan BRONCHUS<br />
çalışması ve Schemer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda<br />
N-asetilsisteinin atak sıklığını azaltmadığı yönünde sonuçlar<br />
çıkmıştır.<br />
Çalışmada N-asetilsisteinin <strong>KOAH</strong> atak sıklığını azaltıp<br />
azaltmadığı ve birlikte kullanılan inhale kortikosteroidle ilişkisi<br />
araştırılmıştır.<br />
METOD<br />
Prospektif, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü çalışmaya<br />
40-80 yaş arası orta, ağır <strong>KOAH</strong>’lı hastalar dahil edilmiştir.<br />
Hastalar, post bronkodilatatör FEV 1<br />
/FVC < 0.7 ve FEV 1<br />
değeri<br />
beklenenin %30 ile 70 arasında olan Çin’deki 34 hastaneden<br />
seçilmiştir. Dışlama kriterleri: astım tanısı, uzun süreli oksijen<br />
veya pulmoner rehabilitasyon tedavisi alıyor olmak.<br />
Hastalar inhale kortikosteroid kullanma durumuna göre tabakalandırılmıştır.<br />
Daha önce almakta oldukları tedaviye ilave<br />
12
olarak hastalara günde 2 kez 600 mg N-asetilsistein veya plasebo<br />
verilmiştir. Randomizasyon sonrası kontrol vizitleri 1., 3.,<br />
6., 9. ve 12. aylarda yapılmıştır.<br />
Çalışmanın primer sonlanım noktası olarak yıllık atak hızı<br />
alınmıştır. Atak tanımı Anthonisen kriterlerine göre yapılmış,<br />
ikincil sonlanım noktaları, ilk atağa kadar geçen süre, sonraki<br />
atağa kadar geçen süre, sistemik steroid, antibiyotik veya kurtarıcı<br />
olarak kısa etkili beta-2 agonist kullanımı gerektirecek<br />
atak geçiren hasta sayısı olarak belirlenmiştir.<br />
SONUÇLAR<br />
Haziran 2009 ile Aralık 2010 tarihleri arasında taranan toplam<br />
1297 hastadan, 1006’sı randomizasyon için uygun bulunmuştur.<br />
504 hasta N-asetilsistein grubuna, 502 hasta plasebo<br />
grubuna randomize edilmiştir. Bir yıl sonunda en az bir doz<br />
N-asetilsistein alan ve en az bir kez değerlendirme vizitine gelen<br />
482 hastada 497 atak izlenmiş (hasta yılı başına 1,16 atak);<br />
buna karşın plasebo grubundaki 482 hastada 641 atak izlenmiştir<br />
(hasta yılı başına 1,49 atak, Risk oranı 0,78, p=0.0011).<br />
Atak geçirilen ortalama gün sayısı N-asetilsistein grubunda<br />
14,8 gün, plasebo grubunda 19,2 gündür (p=0.03).<br />
N-asetilsistein tedavisi GOLD evre II hastalarda, GOLD<br />
evre III hastalara göre daha etkili bulunmuştur.<br />
Yıllık atak hızı Anthonisen Tip II atak geçiren N-asetilsistein<br />
grubunda, plasebo grubuna göre daha düşük bulunmuş,<br />
diğer taraftan Anthonisen Tip I ve III ataklarda bu fark tespit<br />
edilememiştir.<br />
İlk atağa kadar geçen süre kontrol ve tedavi grubunda benzer<br />
bulunurken, ikinci ve üçüncü atağa kadar geçen süre kontrol<br />
grubunda daha kısa bulunmuştur. N-asetilsistein tedavisi<br />
GOLD evre II grup hastalarda ilk atağa kadar geçen süreyi uzatırken<br />
GOLD evre III’te fark bulunmamıştır.<br />
Sistemik steroid veya antibiyotik gerektiren atak hızı N-asetilsistein<br />
grubunda daha düşük bulunmuştur.<br />
Spirometrik değerlendirmede gruplar arasında fark bulunmamıştır.<br />
TARTIŞMA<br />
Çalışmanın sonucunda Çinli hastalarda günde iki kez N-asetilsistein<br />
kullanımının plaseboya göre <strong>KOAH</strong>’lı hastalarda atak<br />
sıklığını azalttığı sonucuna varılmıştır. Sonuçlar daha önce<br />
yapılan PEACE (karbosistein 1500 mg/gün), TORCH ve UP-<br />
LIFT çalışmaları ile aynı çizgide belirtilmiştir. Diğer taraftan<br />
BRONCHUS çalışmasından farklı olarak N-asetilsistein kullanımının<br />
atak sıklığını azalttığı ve bu etkinin inhale steroid kullanımından<br />
bağımsız olduğu sonucuna varılmıştır. İki çalışma<br />
arasında bulunan farklı sonuçların, N-asetilsistein dozunun<br />
farklılığına ve/veya seçilen denek sayısının fazlalığına bağlı<br />
olabileceği sonucuna varılmıştır.<br />
Çalışmada koruyucu etkinin GOLD evre II hastalarda daha<br />
yüksek olduğu ve erken evre hastalarda N-asetilsisteinin daha<br />
önemli rolü olacağı sonucuna varılmıştır. Sonuçlar PEACE çalışmasından<br />
farklı olurken, TORCH ve UPLIFT çalışmaları ile,<br />
“her ne kadar kullanılan ilaçlar farklı da olsa” erken evrelerde<br />
tedavinin atak hızlarında daha fazla düşüş sağladığı sonucunu<br />
destekler olarak bulunmuştur.<br />
Çalışmanın ikincil sonlanım noktalarından olan birinci atağa<br />
kadar geçen süre gruplar arasında farksız bulunurken, tekrarlayan<br />
ataklarda sağlanan fayda N-asetilsisteinin antioksidan<br />
özelliğine bağlanmıştır. Spirometrik değerlendirmede gruplar<br />
arasında fark bulunmaması N-asetilsisteinin bronkodilatatör<br />
etkisinin olmamasına bağlanmıştır.<br />
PANTHEON çalışması N-asetilsistein ile yapılan en geniş<br />
kapsamlı, kanıta dayalı çalışma olarak sunulmuştur. Kısıtlılıklar<br />
ise; çalışmanın 1250 kişi olarak planlanması ancak 1006<br />
hastada sonlandırılması, atak tanısının kısmen hastaların beyanına<br />
dayalı olarak yapılması, sadece Çinli hastaları kapsaması,<br />
GOLD evre I hastaların çalışmaya dahil edilmemiş olmasıdır.<br />
13
<strong>KOAH</strong> BÜLTENİ<br />
www.solunum.org.tr