atilim_299
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Atılım<br />
POLİTİKA<br />
17<br />
BÜYÜTEÇ<br />
Zafer Emektar<br />
İYİ de...<br />
Meral Akşener nihayet “parti”sini<br />
kurdu. İYİ de oldu!<br />
Siyasal kaosun ve krizin devletçi<br />
geleneğin parti ve yapılanmalarını saran<br />
boyutu biraz daha derinlik kazandı.<br />
Zaten Akşener hareketinin genel tablo<br />
bakımından yaratabileceği objektif tek<br />
sonuç da budur.<br />
Bunun dışındaki parsiyel tüm yorumlar,<br />
egemen sermaye-devlet cephesi<br />
mevzisi içinde güç ve iktidar<br />
hesabı olanların beklentilerinden kaynaklanan<br />
İYİ niyetlerin dile getirilmesinden<br />
öte bir şey değil.<br />
Haliyle, halihazırda bolca laf döndürülüyor<br />
ve daha çok döndürülecek<br />
İYİ’lik hakkında. Böyle olacak, çünkü<br />
mevcut siyasal kaosun giderek derinleştirdiği,<br />
çeşitlendirdiği toplumsal,<br />
iktisadi, politik, jeo-stratejik/askeri belirsizlik<br />
atmosferi ve bunun büyüttüğü<br />
tehlike/risk boşluğundan başı derde<br />
düşen yerli ve yabancı her türden ve<br />
düzeyden çok sayıda çıkar grubu var.<br />
Malum, bu siyasal krizin tam merkezinde<br />
aktüel olarak Erdoğan’ın tekçi<br />
Saray diktatörlüğü durduğu ve Akşener<br />
de mindere “ben cumhurbaşkanı<br />
olacağım” diye çıktığı için, bu çıkar<br />
grupları içinden açık ya da gizli epey<br />
bir potansiyel destekçi bulacağı/bulduğu<br />
kesin. Erdoğan “KÖTÜ”lüğü karşısında<br />
İYİ’liğin faziletleri hakkında laf<br />
döndürmeye başlayan ve döndürecek<br />
olan dediklerimiz de bunlar zaten.<br />
Şimdilik dolaylı da olsa ABD ve AB<br />
emperyalist basın ve diplomatik çevrelerden<br />
gelen meşrulaştırıcı cilalama<br />
yorum ve beyanları ilk elden piyasaya<br />
sürülmüş durumda. İçeride ise “heyecan”<br />
haliyle daha fazla; “şimdi seçim<br />
olsa” anketlerinde İYİ’lik patlaması<br />
yaşanıyor/yaşatılıyor; TV programlarında<br />
ve köşe yazılarında merkez sağı<br />
AKP’den alacak İYİ’lik hareketi başlatılıyor;<br />
“yenilikçi” Akşener’e gömlek<br />
değiştirtilerek “milliyetçilik-ırkçılık”tan<br />
“vatanseverliğe” yükseltiliyor; Akşener<br />
“turnayı gözünden vurmak” için<br />
“erkeğin karşısına dikilen cesur kadın”<br />
oluveriyor vb. vb...<br />
“Koyunun bulunmadığı yerde keçiye<br />
Abdurrahman Çelebi demek” misali<br />
bu yağlama-yıkama faaliyetlerinin, Akşener<br />
hareketini mensubu ve sözcüsü<br />
olduğu burjuva sistem içinde Saray/<br />
AKP karşısında bir çözüm gücü ve alternatifi<br />
haline getirebilme kudreti yok<br />
elbette. Ama zaten hareketin yapısal<br />
kapsayıcılık/birleştiricilik bakımdan<br />
böyle bir örgütlenme alt yapısı olmadığı<br />
gibi (kurucular kurulunun %90’ı<br />
MHP kökenli), ilan ettiği programın<br />
toplumsal ve siyasal yaşamın en temel<br />
sorunları karşısında (Kürt sorunu, Alevi<br />
sorunu, yoksulluk, işsizlik vb.) suya<br />
sabuna dokunmayan iddiasızlığı da<br />
dikkat çekici.<br />
Dolayısıyla, Akşener’in sözünü ettiğimiz<br />
misyonda ve anlamda bir parti<br />
kurmaktan çok, mevcut krizi ve Erdoğan-Bahçeli<br />
ittifakının/iktidarının<br />
açmazlarını, çürüyüş, çöküş eğilimini<br />
gören ve bunu kendileri için fırsata çevirerek<br />
palazlanmak isteyen bir siyasi<br />
klik örgütlenmesi inşa ettiğini söyleyebiliriz.<br />
Besbelli ki, İYİ adı ve söylemi,<br />
soyutluğu ve algıda oluşturduğu pozitif<br />
belirsizlik nedeniyle tam da bu kliğin<br />
gerçek amaçlarını gizlemeye hizmet<br />
eden, ama aynı zamanda toplumsal bir<br />
ilgi, beklenti ve çekim gücü yaratmayı<br />
da hesaplayan bir demagoji icadıdır.<br />
Ve eğer bu demagoji ve proje tu-<br />
Sanat ve Hayat dergisinin yeni sayısı çıktı<br />
HABER MERKEZİ - Sanat ve Hayat<br />
dergisinin merakla beklenen yeni sayısı<br />
çıktı. Derginin yayımlanma tarihinin<br />
Ekim Devrimi’nin 100. yıl dönümüne<br />
denk gelmesi sebebiyle, Tartışma Kültürü<br />
bölümünün ana konusunu “Devrim”<br />
oluşturdu.<br />
Kutsiye Bozoklar’ın “Hangi Kültür?”<br />
başlıklı yazısının yanı sıra P. Deniz Tekin’in<br />
“Devrim Başlıyor” yazısı, Ekim<br />
Devrimi’nin öncesi, anı ve sonrasında<br />
yeni yeni formlar kazanan devrimci sanatın<br />
temel izleğini anlatıyor.<br />
Mevsimler bölümünün okları, bu kez<br />
“popüler kültür/popüler dergiciliği” hedef<br />
alıyor. B. Sadık Albayrak Türkiye’deki<br />
dergicilik serüvenini, kalibrenin neden<br />
ve nasıl düştüğünü anlatırken, Hikmet<br />
Işık popüler dergiciliğin anlamsızlığını<br />
çok referansla ortaya seriyor. Genç yazar<br />
Hakan Güngör, yakın zamanda gündeme<br />
gelen şairlerin mezarlarının tahrip<br />
edilmesinden hareketle, “şair mezarlarını”<br />
merkezde tutan hareketli ve eğlenceli<br />
bir yazısıyla daha derginin sayfalarındaki<br />
yerini alıyor.<br />
Harman bölümü, bu sayıda da son<br />
derece zengin. Öyküleri, şiirleri, masalları<br />
ve denemeleriyle dergide yer alan<br />
isimler sırasıyla; Mustafa Angın, Onur<br />
Koca, İsmet Alıcı, Serkan Ece Şengül,<br />
Berdar Doğan, Sevde Aycıl, Güneş Kara,<br />
Ruhan Mavruk, Ulaş Ömer Sezgin, Tan<br />
Doğan ve İbrahim Kamer.<br />
Mozaik bölümünün konukları, Kürtçe<br />
bir öykü, Çeçence ve Osetçe birer<br />
masal ve Arapça bir şiir.<br />
Çentik ise “devrim dokusu” son derece<br />
belirgin olacak şekilde hazırlanmış.<br />
Vladimir Mayakovski, Hristo Botev, Cesar<br />
Vallejo, Konstantin Simonov, Vesselin<br />
Hançev, Sergey Yesenin Çentik’in<br />
konukları.<br />
Pano’da, Yener Orkunoğlu yazısında<br />
Türkiye’de gericiliğin ve muhafazakarlığın<br />
tarihsel kökenleri irdelenirken, BEK-<br />
SAV emekçisi İnan Söker, BEKSAV’ın<br />
düzenlediği Direniş Günleri’yle ilgili yazıyla<br />
derginin sayfalarında yerini almış.<br />
Pano’nun bir diğer yazısı ise Alevilik ve<br />
edebiyat üzerine pek çok konferans<br />
veren Haydar Karataş. Karataş, Dersim<br />
üzerine hacimli bir yazıyla Sanat ve Hayat<br />
okurlarına selam gönderiyor.<br />
Emin Karaca, Ayraç bölümünde<br />
Nâzım Hikmet hakkında yazılan kitaplardaki<br />
vahim hatalar üzerine yazmaya<br />
devam ediyor.<br />
Öte yandan, Sanat ve Hayat dergisinin<br />
abonelik kampanyası devam ediyor.<br />
tarsa, bunun genel tabloda objektif<br />
karşılığı ve sınırı Erdoğan diktatörlüğünün<br />
toplumsal ve siyasi olarak kıskaca<br />
alınmasında, etkisinin sınırlanması ve<br />
eritilmesinde yeni bir gücün devşirilmesi<br />
olacaktır. Emperyalist merkezlerden<br />
Türkiye’deki güç odaklarına<br />
kadar, Akşener’in arkasında şu ya da<br />
bu biçimde duran ve duracak olanların<br />
beklentisi de esasen bu eksende<br />
olacaktır. İYİ’nin matematiğinde; MHP<br />
kitlesinin ve örgütünün Akşener tarafından<br />
önemli ölçüde soğurulması ve<br />
Erdoğan-Bahçeli ittifakının buradan<br />
da zayıflatılması, AKP’deki memnuniyetsizlerden<br />
dişe dokunur puanda oy<br />
devşirilmesi, CHP-Akşener ittifakının<br />
yollarının döşenerek yerel, genel ama<br />
özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde<br />
işbirliğinin koşullarının olgunlaştırılması<br />
gibi denklem hesapları var<br />
kuşkusuz.<br />
Tüm bunların hangi somut seyir<br />
içinde ve nasıl biçimleneceğini yaşayarak<br />
göreceğiz elbet. Ancak son zamanlarda<br />
çokça dile getirilmeye başlandığı<br />
gibi Türkiye’nin siyasi iklimi giderek<br />
“Ortadoğu ülkelerine” benzemeye<br />
başlıyor ve sabah başka akşam başka<br />
dengeler kurulabiliyor. Mevcut kriz<br />
koşullarında Akşener üzerine iyi ya da<br />
kötü hesap yapan çok olacak. Geçmiş<br />
siyasi serüveni ve sicilinden biliyoruz<br />
ki, Akşener’in de kirli ilişkileri ve<br />
hesapları çok. Velhasıl, her şey İYİ’ce<br />
karışabilir memlekette! Bir de tabi “cehennemin<br />
yolları İYİ niyet taşlarıyla<br />
döşenir” derler...Ve o her zaman olası.<br />
İnternet üzerinden abone olmak isteyen<br />
okurlar sanatvehayat2015@gmail.com<br />
ya da beksav2014@gmail.com adreslerine<br />
mail yazabilir ya da 0544 538 30 93<br />
nolu telefondan dergiye ulaşabilir.