28.11.2017 Views

zetsiad sayı 2 web

Zeytinburnu Tekstil Sanayici İşadamları Derneğinin resmi yayın organı 2. sayısı

Zeytinburnu Tekstil Sanayici İşadamları Derneğinin resmi yayın organı 2. sayısı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

RÖPORTAJ<br />

yatırımlar da olsa, 2001’de önünü gören<br />

tekstilden çıktı; enerjiye, turizme, inşaata<br />

girenler oldu. Biz de o zaman bunun<br />

farkına vardık. Çok akıllı olmaya da gerek<br />

yoktu aslında genel duruma baktığınızda<br />

zaten anlaşılıyordu. Düşüşün zirve yaptığı<br />

dönem ise 2008 krizidir, çok ciddi sıkıntılar<br />

yaşandı. O arada soruna neşter vuruldu,<br />

bir takım çalışmalar yapıldı ve marka olan<br />

kurtardı.<br />

Önümüzdeki süreci nasıl<br />

görüyorsunuz?<br />

Biz her zaman bir ışık görüyoruz. Türkiye<br />

olarak tekstilde markayız. Bizi seviyorlar,<br />

istiyorlar. Biliyorsunuz gündemde bazı<br />

politik şeyler var, bugün Hristiyan olsak<br />

bütün siparişler bizimdi. Özet bu. Öyle<br />

olmadığımız için maalesef taraf tutuluyor.<br />

Burada da ciddi bir taraf var. Hristiyan<br />

ya da Yahudi olsak politik sorunlar olsa<br />

bile bakış açıları çok farklı olurdu. Bizdeki<br />

politik sorunlar, attığımız adımlar iyidir kötüdür…<br />

Siyaset farklı bir alan... Ben siyaset<br />

yapamam, siyasetçiler de ticaret yapamaz.<br />

Siyaset ile ilgili konuşmak zor<br />

ama siyaset eninde sonunda<br />

dönüp dolaşıp ekonomiyi<br />

etkiliyor…<br />

Elbette etkiliyor ama bunun önüne<br />

geçmek için markalaşmak lazım. Gerçek<br />

anlamda markalarımızı çoğaltmamız<br />

gerek. Ben firmalarımızın önümüzdeki dönemlerde<br />

markalaşmaya doğru gitmedikleri<br />

takdirde anca evine ekmek götürecek<br />

konumda olabileceklerini düşünüyorum.<br />

Daha öteye geçemez.<br />

Sizin bu yönde atılımlarınız<br />

var mı?<br />

Şu anda 150, 300, 500 adam çalıştıracak<br />

yatırımları yapacak, buna cesaret edebilecek<br />

sanayici göremiyorum. Bu işin kökeni<br />

iplikse eğer, bugün bir iplik fabrikası<br />

kurdun diyelim, kurmak mesel değil. Ama<br />

iş geliyor personele, imkânlara dayanıyor.<br />

Artı arka planda bankaya bulaşacaksın,<br />

maliyetler farklılaşacak… Şu anda riskli bir<br />

dönemden geçiyoruz. Biz de ne yapıyoruz?<br />

“Bu rüzgâr bir dinsin” diyoruz. Ama bir<br />

arayış içinde olmak, markalaşmaya çalışmak<br />

lazım yine de. Toparlayacak olursak,<br />

her zaman ümit vardır. Biz çalışmamıza<br />

devam edeceğiz.<br />

Kriz koşullarının iş hayatında<br />

farklı sonuçları da oluyor.<br />

Mesela son zamanlarda dile<br />

getirilen konulardan biri de<br />

ticaretin etik kurallarının<br />

arka planda kaldığı yönünde,<br />

buna ne dersiniz?<br />

Tabii zaten sıkıntı o. Laleli’den Rusya’ya<br />

kolunu takmadan tişört gönderdiklerini<br />

biliyorum. Rusya ne yaptı, arayışa girdi;<br />

“böyle olmaz” dediler. Rusya’da pazar kaybı<br />

oldu. Bizim şu anda sadece Rusya’ya bağlı<br />

olan firmalarımız var. Uçak krizinde 18<br />

tane firma kapatmak zorunda kaldı. Birden<br />

dip yaptı.<br />

Bir de sanayicimizi güçlendirmemiz<br />

lazım. Ben sanayiciye her zaman kendi<br />

firmamdan daha çok daha değer verdim,<br />

onlara finans açısından hep destek olmaya<br />

çalıştım. Bir sürü insan çalıştırıyorlar. Biz<br />

vadesiz bir müşteriyiz, param bankada<br />

duracağına onların elinde dursun. Biz<br />

bağlantılı olduğumuz bütün sanayicilerle<br />

akraba gibi olmuşuz. Sözleşmeleri falan<br />

aşmış durumdayız. Dolayısıyla işler hızlı<br />

yürüyor. Az önce bir imza attım mesela<br />

ama iş günler öncesinden bitmiş, sevkiyat<br />

yapılmıştı zaten. Prosedür devam edecek<br />

elbette ama önemli olan güveni oluşturmak.<br />

Şimdi biraz Meteks’ten<br />

bahsedelim. Hangi ürünler<br />

var, üretim yapıyor musunuz?<br />

Örme grubu ürünlerimiz var, imalatımız<br />

yok. Biz kumaşı oluştururuz, profesyonelce<br />

yaklaşırız A’dan Z’ye her şeye. Makinelerden<br />

tutun tarladaki pamuğa kadar takip<br />

ediyoruz. Pamuk, iplik, ipliğin makinesi…<br />

Bu konuda mütevazı olamayacağım.<br />

Sürekli ve istikrarlı bir iş olmadığı için al<br />

sat da yapıyoruz elbette. Ama genel olarak<br />

ipliği alıyoruz, ördürüyoruz, boyatıyoruz ve<br />

hizmeti sunuyoruz. Kumaş açısından kendi<br />

buluşlarımız hep olmuştur. İmalat yok<br />

ama biz kumaşı oluştururuz imalatçılara,<br />

müşterilerimize servis yaparız. İmalatçıya<br />

iş emirlerini biz açarız tamamen. İşte<br />

şu numara iplik çekeceksin, şu özellikler<br />

olacak, şu pamuktan olacak…<br />

Daha çok iç piyasaya mı<br />

çalışıyorsunuz, yurt dışına<br />

mı?<br />

İç piyasa ağırlıklı ama müşterilerimizin<br />

tamamı iç piyasadan değil. Yarı yarıya diyebiliriz.<br />

Bir de iç piyasada kumaş verdiğimiz<br />

müşterilerimiz zaten dışarıya satıyorlar<br />

ürünlerini. İç piyasada irili ufaklı müşterilerimiz<br />

var. Küçük, büyük diye ayırmıyoruz.<br />

Hatta küçüklerle daha büyük zevkle<br />

çalışıyoruz. Büyük seni ihya etmez zaten,<br />

ancak yaşatır.<br />

Son olarak, kumaş<br />

taleplerimizi kendimiz<br />

oluşturuyoruz dediniz.<br />

Bununla ilgili AR-GE<br />

çalışmalarınız oluyor mu?<br />

Biz AR-GE’mize güveniyoruz. Milletin Çal-<br />

Ge’si güçlü, bizim AR-GE’miz çok güçlü. Biz<br />

yemeği pişiriyoruz, millet anında çalıyor.<br />

Tekstil sektörünün kötü tarafı da bu…<br />

Sabancı’nın Koç’un zamanında bu işi yapıp<br />

da bırakma sebeplerinden biri de bu. Sen<br />

AR-GE’ni yaptığında o mal boyahaneye<br />

girdiği anda birileri kaptı demektir.<br />

Çünkü biz de gidiyoruz boyahanelere,<br />

boyahane sahipleri bizi gezdiriyor, dolaştırıyor.<br />

Orada bantta görüyorsun ürünü.<br />

“Bu nedir?” diye sorduğunda söylüyorlar<br />

sana. Kötü niyet yok aslında. Birkaç sefer<br />

“patentini alayım” dedim ama zamanı<br />

parayla ölçemezsin, zaman çok kıymetli.<br />

AR-GE’ni yapacaksın, faydalanabildiğin<br />

kadar faydalanacaksın. Sonra sürekli yenileyeceksin<br />

kendini. Rengin önünü alabilir<br />

misin, kumaşın önünü alabilir misin?<br />

Sürekli değişime uğruyor. Evde giydiğimiz<br />

pijamalardan tut da çorabına kadar her<br />

şey, her an değişiyor.<br />

64 ZEYTİNBURNU I EKİM 2017

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!