28.11.2017 Views

zetsiad sayı 2 web

Zeytinburnu Tekstil Sanayici İşadamları Derneğinin resmi yayın organı 2. sayısı

Zeytinburnu Tekstil Sanayici İşadamları Derneğinin resmi yayın organı 2. sayısı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

RÖPORTAJ<br />

Zeytinburnu’ndaki pek çok tekstilci<br />

gibi Elazığlı olan Ayhan Taman<br />

küçük yaşta İstanbul’a gelmiş.<br />

Ondan sonraki hikâye de oldukça tanıdık:<br />

Taman, kırpıntı kumaş toplayıp satarak<br />

girdiği tekstil sektöründe dünyanın pek<br />

çok ülkesine ihracat yapan bir firma ve<br />

markanın sahibi olmayı başarmış. Röportajımızda<br />

bu başarı hikâyesini bulacaksınız…<br />

Tekstil sektörüne girişinizi<br />

anlatır mısınız biraz?<br />

Buradaki pek çok tekstilci gibi ben de 14<br />

yaşımda Elazığ’ın Sivrice ilçesinden geldim<br />

İstanbul’a. Burada ilk olarak bir halıcıda<br />

çalışmaya başladım ama memnun kalmadım<br />

oradan. Ardından Zeytinburnu’na geldim.<br />

Kırpıntı ve parça kumaş alım satımı yapan bir<br />

yerde çalıştım. Sonunda bu işi yapabileceğime<br />

kanaat getirerek kendi başıma çalışmaya<br />

başladım. İhraç fazlası malları alıp satıyordum.<br />

Derken bir kamyonet alıp işleri büyüttüm.<br />

Askere gidene kadar bu işi yaptım.<br />

Yalnızca alım satım mı<br />

yaptınız, yoksa fason üretim<br />

de var mıydı?<br />

Daha sonra oluştu fason üretim. Döndükten<br />

sonra iş yerimi kurdum. 1990 yılında<br />

ilk şahıs firmamı açtım. Bir müddet sonra,<br />

ihracat fazlası kumaşlar çalıştığım firmalara<br />

yetmemeye başladı. Bu sefer fason<br />

üretime girdim. 1995 yılında satış yerimi<br />

açtım. Bu arada hazır giyim talepleri de<br />

olmaya başladı. Bunun sonucunda hazır<br />

giyim işine girdim. 2004 yılına geldiğimizde<br />

fason olarak hem hazır giyim hem de<br />

kumaş üretimi yapıyordum.<br />

Kırpıntıdan kumaşa,<br />

kumaştan hazır giyime…<br />

Adım adım ilerlemişsiniz.<br />

Pijamaya giriş nasıl oldu?<br />

Hazır giyime ilk girdiğim zamanlar Ukrayna,<br />

Polonya, Romanya gibi ülkelere<br />

satış yapıyorduk ağırlıklı olarak. Ardından<br />

pijama talebi gelmeye başladı. Bu defa<br />

pijamaya üretimine de başladım. Üretimi<br />

fason olarak yaptırıyoruz. İplikten alıp son<br />

ürüne kadar üretimi takip ediyoruz. İpliği<br />

de, boyası da, pijama grubu da hep fason.<br />

Yani şu anda ihtiyacımızı belirliyor; ipliği<br />

alıyor, ördürüyor, boyatıyor ve sıfırdan<br />

fason imalat edip pijama grubunu oluşturuyoruz.<br />

Şu anda Ensar Tekstil’de kaç<br />

kişi çalışıyor?<br />

Bizim burada, mağaza satışında 15 kişiyiz.<br />

Dışarıdaki bize bağlı atölyelerde de yaklaşık<br />

150-200 kişi çalışıyor. Tabii bu sadece<br />

atölye ayağında, bunun ayrıca baskısı,<br />

nakışı vesairesi de var.<br />

Bir tarafta kumaş, diğer<br />

tarafta pijama, fason da olsa<br />

ikisinin birden üretimine<br />

hâkim olmak zor olmuyor mu?<br />

Zorluklar yaşıyoruz elbette. Hatta ben<br />

2008’de örme işine de girdim ama tek<br />

başıma olduğum için zorlandım, bıraktım<br />

orayı. Çocuklar okuyordu, biri yeni<br />

askerden geldi. Yavaş yavaş onları adapte<br />

etmeye çalışıyorum işe. Ama tek başınıza<br />

olsanız da başa çıkmaya çalışıyorsunuz.<br />

Tabii bizim bu işlere bakan kadromuz da<br />

var. İhracata bakan personelimiz, fason<br />

üretimle ilgilenen personelimiz var. İpliği<br />

genelde ben bağlıyorum.<br />

Kendiniz üretim tesisi kurmayı<br />

düşünmediniz mi hiç?<br />

Boyahane ve baskı düşündüm ama bana<br />

göre değil açıkçası, başa çıkmak zor. Ama<br />

inşaat alanına girdik ikinci bir koldan. Şu<br />

andaki yerimizi de arsa alarak kendimiz<br />

yaptık.<br />

Ecrin adlı bir pijama<br />

markanız var, modelleri nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Biz Ecrin markasını 2010’da aldık programımıza<br />

Ensar Tekstil olarak, o zamandan<br />

beri devam ediyor. Kendi tasarım ekibimiz<br />

mevcut. Modelistimiz, tasarımcımız var.<br />

Onlar gündeme göre model oluşturuyorlar.<br />

Müşterinin talebine göre de değişiyor.<br />

Mesela kışın interlog türü kumaşlar; yazın<br />

da kompakt türü yani viskon türü kumaşlar<br />

üretiyoruz. Zaten müşteri de yönlendiriyor<br />

ister istemez. Müşteri bir kaleme girdiğinde<br />

çeşitlere gidip detaylandırıyoruz. Özgün<br />

tasarımlarımızı bu şekilde çıkarıyoruz.<br />

Ecrin markası nerelere<br />

ulaşıyor? İç piyasaya çalışıyor<br />

musunuz?<br />

İç piyasa çok fazla yok. Şu anda yüzde 80<br />

yurt dışına çalışıyoruz. 2014-2015 yılları<br />

daha çok Arap ülkeleri ağırlıklıydı. Cezayir,<br />

Tunus, Irak, Suriye, Azerbaycan’a gönderiyorduk<br />

modellerimizi. Şimdi bunların yanı<br />

sıra ayrıca Ukrayna, Yunanistan, Bosna,<br />

Lübnan ve Filistin’e de gönderiyoruz ürünlerimizi.<br />

Bir taraftan Orta Doğu<br />

ülkeleri, diğer taraftan<br />

Azerbaycan, bir başka taraftan<br />

Yunanistan gibi ülkeler…<br />

Bunların talepleri büyük<br />

farklılıklar gösteriyor mu?<br />

Renklerde dahi fark ediyor. Mesela Bakü’nün<br />

aldığı renkler farklı, Arap ülkelerininki<br />

farklı, Balkan ülkelerinin aldığı renkler<br />

daha farklı. Kumaş kalitesinde çok fazla<br />

fark etmiyor, aynı kumaşı farklı ürünlerde<br />

kullanabiliyorsunuz. Araplar mesela daha<br />

çok boydan elbiseleri tercih ediyor.<br />

EKİM 2017 I ZEYTİNBURNU<br />

69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!