15.06.2020 Views

Haziran Dergi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HAZİRAN 2019 YIL:1 SAYI:4

“Şehrin sitesi, şehrin dergisi”

www.eskisehir.net

Uzman Doktor

Asiye Akgün: Hastalık

herkesin zannettiği gibi

kötü bir şey değildir. Hastalık

vücudun savunma mekanizmalarından

biri. Yani “Bir problem

var, tedavi ol veyahut da bir

tedbir al” diye bir alarm

sistemidir.

İLETİŞİM:

Eposta: letsm@drasyeakgun.com

Telefon: 0 542 226 45 45

Hastalık herkesin zannettiği gibi kötü

bir şey değildir. Hastalık vücudun savunma

mekanizmalarından biridir. Yani

“Bir problem var, tedavi ol veyahut da

bir tedbir al” diye bir alarm sistemidir. Çünkü bu

uyarı ve alarm sistemi olmasaydı vücudumuzdaki

bu üzücü süreç ölünceye kadar haberimiz bile

olmadan devam edecekti. Yani hastalık iyi bir şey.

Kötü olan hastalığa bir dert gibi bakıp çare aramamaktır,

hastalıkla yaşamaya devam etmektir.

Yüzlerce, binlerce hastalık çeşidi var ama bütün

hastalıklarda olan şey aynıdır. Bütün hastalıkların

temelinde toksemi dediğimiz vücutta zehirli maddelerin

birikmesi vardır, vücutta asitli maddelerin

birikimi vardır, oksijen yetersizliği vardır ve susuzluk

vardır.

VÜCUTTA NEDEN ZEHİR BİRİKİR?

Biz buna toksin diyoruz. Yani vücuda zararlı,

vücuttan atılması gerekli her türlü zararlı maddeye

biz toksin diyoruz. Zaten vücudumuz bunu

normalde de yapıyor. Bunları idrarla, gaitayla, terle,

solunumla atıyoruz. Normalde sürekli üretilen

ve sürekli atılan bir şeydir. Burada sıkıntı şudur ki;

günümüz itibariyle maalesef vücudumuzun kapasitesinin

üzerinde toksin

var, toksin alımı var.

Vücudumuz bununla baş

edemiyor. Vücudumuz

toksinlerin kanda gezinmesine

izin verir mi?

Vermez. Çünkü bu toksinler

gittiği her organa,

her hücreye zarar verecektir.

Eğer baş edebileceğinden

fazla toksin

varsa onları bir yerlerde

depolamak ister. Vücuda

zarar vermeyecek şekilde…

Genelde depoladığı

yerde cilt altındaki bağ

dokudur. İkinci depoladığı yer ise yağ dokudur.

O yüzden uzun süre diyet yapamıyoruz. Neden?

Yağlarımız eridikçe içindeki toksinler açığa çıkıyor

ve bu toksinler bizim psikolojimizi bozuyor, bizi

depresyona sokuyor ve yapmak istemiyoruz. O

yüzden ben kilo verme programı uyguladığımda

dördüncü seansa bir detoks programı eklerim.

DOKTORA GİTMEYENLER VAR...

İnsanlarda umutsuzluk var. Ne yapacak? Hasta

olacak, doktora gidecek ve bir ad konacak. Ben

pek çok örnek biliyorum ki doktora gitmeyim

bana hasta denmesin, hastalığın şu denmesin…

Bunu erteleyebildiği kadar erteleyen insanlar

biliyorum. Çünkü gidince denecek ki; şeker hastasısın…

Ömür boyu bu ilacı kullan, istediğin gibi

yeme, istediğin gibi içme… Peki, bu ilacı kullandığım

sürece rahat edebilir miyim? Hayır, rahat

edemezsin. Bunun yan etkileri var, korkunç yan

etkileri var. Artı maalesef bu ilaç kullanımına

rağmen tedavi olmadığı için arka planda hastalık

ilerlemeye devam ediyor. Ve ne oluyor? Ben

şöyle söyleyeyim… TİP 2 Diyabet tedavi edilebilir

bir hastalıktır. Ama insanların çoğu insüline varır.

Ağızdan başlar, hapla başlar… İkinci hap, üçüncü

hap eklenir… En sonunda da insüline

dayanır. İnsülinle kan şeker

seviyeleri normal mi? İnsüline

dayanmış insanların çok büyük

bir bölümünde kan şeker seviyeleri

korkunç. Böyle olunca da

insanlar ‘bari bilmeyeyim’ moduna

geçiyorlar. Doğru mu, kesinlikle

yanlış… Hastalık bir uyarı ise bu

uyarıyı dinlemeliyiz. Aslında vücudumuzun

sesini dinlemeliyiz.

Vücudumuz bir şeylere yönlendiriyorsa

bizi onu dinlemek zorundayız.

Dinlemezsek ne yapar,

intikamını alır. Hastalık ilerler, bizi

zorlayacak başka şeyler yapar.

20

Eskişehir.net

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!