Yurtsever Gençlik - Sayı: 1 Temmuz-Ağustos 2020
İNDİRME LİNKİ/DAXÎNE: https://drive.google.com/file/d/1wFeftoWtFygmkx0LtcMVucqwGPV74_wf/view?usp=sharing İÇİNDEKİLER * Yurtseverliğe dayanmayan bir insanlık anlayışı sonsuz umutsuzluktur * Gençliğin Yaşamı Eylemdir, Serhildandır, Ayaklanmadır * Devrimci İradenin Aşamayacağı Hiçbir Engel Yoktur * 15 Ağustos Atılımı Zafere Olan İnancı Sarsılmaz Kılmıştır! * HRK’nin Kuruluş Bildirisi * Kürt Genç Kadınları Her Zamankinden Daha Güçlüdür * Heval Rênas Bû Agir Heval Rênas Bû Heqîqet * Apo’yu Görmeden Ölemem * Devrimci Halk Savaşında Özsavunma Ve Serhildan Gerekçeleri * Bir Avuç Umut * Ortak Mücadele Bize Zaferi Getirecektir * Ey Kürt Oğlu, Ey Kürt Kızı Beni Dinle * Kürdistan’ın Toplumsal Ve Coğrafik Koşulları * Kavramların Görünmeyen Ruhu ve Bilinmeyen Dili * Dengbêjî û ciwan
İNDİRME LİNKİ/DAXÎNE:
https://drive.google.com/file/d/1wFeftoWtFygmkx0LtcMVucqwGPV74_wf/view?usp=sharing
İÇİNDEKİLER
* Yurtseverliğe dayanmayan bir insanlık anlayışı sonsuz umutsuzluktur
* Gençliğin Yaşamı Eylemdir, Serhildandır, Ayaklanmadır
* Devrimci İradenin Aşamayacağı Hiçbir Engel Yoktur
* 15 Ağustos Atılımı Zafere Olan İnancı Sarsılmaz Kılmıştır!
* HRK’nin Kuruluş Bildirisi
* Kürt Genç Kadınları Her Zamankinden Daha Güçlüdür
* Heval Rênas Bû Agir Heval Rênas Bû Heqîqet
* Apo’yu Görmeden Ölemem
* Devrimci Halk Savaşında Özsavunma Ve Serhildan Gerekçeleri
* Bir Avuç Umut
* Ortak Mücadele Bize Zaferi Getirecektir
* Ey Kürt Oğlu, Ey Kürt Kızı Beni Dinle
* Kürdistan’ın Toplumsal Ve Coğrafik Koşulları
* Kavramların Görünmeyen Ruhu ve Bilinmeyen Dili
* Dengbêjî û ciwan
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yayılan direnişleri oldu. Dünya halklarının
özgürlük ve özerk yaşama istemlerini
engellemek için 2019 yılının sonlarında
Çin’in Wuhan kentinde başlayan
ve tüm dünyayı esir eden, korona virüs
saldırısının hegemon güçler tarafından
başlatılmadığını kim iddia edebilir?
Bununla adeta dünya halklarını esir etmiş
ve tamamen yeni bir dünya sistemi
inşası içerisine girilmiştir. Mesela şimdi
bakalım: Dünyada kapitalist sisteme
karşı gelişen her ayaklanma korona virüs
tehdidiyle bastırılmaktadır. Kısmi
izinlerle toplumun dışarıya çıkmasına
izin verilmektedir. Amaç ehlileştirilmiş
toplumlar oluşturmaktır. Denetim altına
alınan, her anını takip eden bir sistem
inşa etmek ve böylece tüm insanlığı
küresel sistem içerisinde yozlaştırmak,
tamamen tekniki bir sisteme entegre
ederek eritmek temel hedef olmaktadır.
Yaşanan bu gelişmeleri 3. Dünya Savaşı’ndan
bağımsız değerlendiremeyiz.
Tüm bunlar gösteriyor ki 3. Dünya Savaşı
her geçen gün şiddetlenerek askeri ve
siyasi yönden daha karmaşık, daha yoğun,
alabildiğine
kaygan ve
hareketli olacaktır.
Bilindiği
gibi 3. Dünya
Savaşı Önderliğimize
karşı
yapılan uluslararası
komployla
başlamış,
ABD’nin Irak’a müdahalesiyle yeni bir
aşamaya varmış, Suriye savaşı da son
olmayıp İran gibi diğer bölge ülkelere
sıçrayacağı açığa çıkmıştır ki 2020’nin
başında Kasım Süleymani’nin öldürülmesi
bunu somut bir şekilde göstermiştir.
Oluşturulmak istenen siyasal-askeri
sistem Kürt bölgelerini kapsadığı
kadar Ortadoğu’nun birçok bölgesini de
kapsamaktadır. Her güç kendi çelişki ve
Özel savaş konseptine karşı
yürütebileceğimiz en yaman savaş
özgücümüze dayalı
YURTSEVERLİK SAVAŞIDIR.
Temmuz/Ağustos 2020
15
çatışmasını mevcut siyasal, askeri durumu,
gelişmeleri, zayıflıkları, boşlukları
değerlendirerek fırsata dönüştürmeye
çalışmaktadır. Faşist Türk devletinin
yaptığı da tamamen böyledir. 9 Ekim
Rojava’ya saldırısı ve Libya politikaları
gelişen savaş içerisinde kendisine yer
ayarlamaya çalışan bir TC gerçekliğini
göstermektedir. 21. yy siyasi ve askeri
sistemi kapitalist hegemon güçler
tarafından yeniden dizayn edilmek
istenmektedir. Ve dizayn politikalarını
gerçekleştirmek için Ortadoğu savaş
merkezi olarak belirlenmiştir. Buda iç
savaşı Kürdistan ve bölgede yoğunlaşmasına
neden olmaktadır. Dikkat edilirse
tüm dünya güçleri: ABD’si, İsrail’i,
Rusya’sı, Avrupa devletleri, İngiltere’si,
Almanya’sı ve bölge ulus-devletleri bu
savaşın içerisindedir.
3. Dünya Savaşı içerisinde inşa ettikleri
kapitalist sistem için en büyük tehlike
olarak gördükleri ise Önderliğimizin
paradigması olmaktadır. ‘Demokratik,
Ekolojik, Kadın Özgürlükçü’ paradigmasını
kendileri için büyük bir tehlike
olarak gördükleri
içinde Kürt
sorununu çözümsüz
bırakmakta
ve yaratılan
özgürlük
kazanımlarına
saldırılar gelişmektedir.
Nitekim
9 Ekim Grê
Spî ve Serêkani saldırılarına NATO, BM
ve diğer hegemon güçler sesiz kalmış
ve bazı noktalarda ise desteklemiştir.
Mevcut durumda Kürdistan’a dönük
geliştirilen işgal saldırılarına da sessiz
kalınmaktadır. Zînê Wertê’ye dönük işgal
durumu ve yine Heftanin alanına
dair başlattıkları Kapan-Pençe operasyonu
bunu somut göstermektedir. Güney
Kürdistan’a dönük geliştirilen bu