Yurtsever Gençlik - Sayı: 1 Temmuz-Ağustos 2020
İNDİRME LİNKİ/DAXÎNE: https://drive.google.com/file/d/1wFeftoWtFygmkx0LtcMVucqwGPV74_wf/view?usp=sharing İÇİNDEKİLER * Yurtseverliğe dayanmayan bir insanlık anlayışı sonsuz umutsuzluktur * Gençliğin Yaşamı Eylemdir, Serhildandır, Ayaklanmadır * Devrimci İradenin Aşamayacağı Hiçbir Engel Yoktur * 15 Ağustos Atılımı Zafere Olan İnancı Sarsılmaz Kılmıştır! * HRK’nin Kuruluş Bildirisi * Kürt Genç Kadınları Her Zamankinden Daha Güçlüdür * Heval Rênas Bû Agir Heval Rênas Bû Heqîqet * Apo’yu Görmeden Ölemem * Devrimci Halk Savaşında Özsavunma Ve Serhildan Gerekçeleri * Bir Avuç Umut * Ortak Mücadele Bize Zaferi Getirecektir * Ey Kürt Oğlu, Ey Kürt Kızı Beni Dinle * Kürdistan’ın Toplumsal Ve Coğrafik Koşulları * Kavramların Görünmeyen Ruhu ve Bilinmeyen Dili * Dengbêjî û ciwan
İNDİRME LİNKİ/DAXÎNE:
https://drive.google.com/file/d/1wFeftoWtFygmkx0LtcMVucqwGPV74_wf/view?usp=sharing
İÇİNDEKİLER
* Yurtseverliğe dayanmayan bir insanlık anlayışı sonsuz umutsuzluktur
* Gençliğin Yaşamı Eylemdir, Serhildandır, Ayaklanmadır
* Devrimci İradenin Aşamayacağı Hiçbir Engel Yoktur
* 15 Ağustos Atılımı Zafere Olan İnancı Sarsılmaz Kılmıştır!
* HRK’nin Kuruluş Bildirisi
* Kürt Genç Kadınları Her Zamankinden Daha Güçlüdür
* Heval Rênas Bû Agir Heval Rênas Bû Heqîqet
* Apo’yu Görmeden Ölemem
* Devrimci Halk Savaşında Özsavunma Ve Serhildan Gerekçeleri
* Bir Avuç Umut
* Ortak Mücadele Bize Zaferi Getirecektir
* Ey Kürt Oğlu, Ey Kürt Kızı Beni Dinle
* Kürdistan’ın Toplumsal Ve Coğrafik Koşulları
* Kavramların Görünmeyen Ruhu ve Bilinmeyen Dili
* Dengbêjî û ciwan
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kurtuluş Siyaseti temelinde gelişeceğidir.
Sosyal şovenizm kokan, işbirlikçi reformizmin,
bunu geliştirme gücü yoktur.
Çünkü ulusal direnişçi bir kurtuluş siyasetine
sahip değildir. Kısacası, onlara az
imkâna, kısa bir tecrübeye sahip oldukları
için değil, doğru bir siyasete sahip
olmadıkları için, bugün Kürdistan’da
gelişememektedirler. Eğer üzerindeki
bunca baskıya, imhaya, teşhir ve tecrite
rağmen, Partimizin bugün milyonlara
mal olan mücadelesinden bahsediyorsak,
bu her şeyden önce siyasetinin
doğruluğundan kaynaklanmaktadır. Bu
siyasetin içinde yer almak, onu geliştirmek,
ondan sonraki gelişmelerin de temel
nedeni olarak bağlı kalınması gereken,
doğru bir devrimci tutum, bir politik
tavır alıştır. Bu gerçeğin bundan sonra
fazla zorlanmaması, kabul edilmesi zorunludur.
Eğer başta cephe olmak üzere,
çeşitli ittifaklara güç kazandırmak,
bunu Türkiye halkının direnişiyle bütünleştirmek
istiyorsak, her şeyden önce
bu gerçeklik temelinde hareket etmek,
bunu çeşitli demagojik yöntemler ve
ezeli bir hastalık olan, sosyal şovenizmle
bulandırmamak, örtbas etmemek gerekmektedir.
Aynı şekilde, onu ulusal
gerçeklerimize uygun olmayan ve onun
gelişimine karşılık vermeyen taktiklerle
savsaklamamalıdır. Kürdistan’da ulusal
direnişin en önemli biçimi olan silahlı
mücadeleyi esas almayan ve onu özgül
koşullara uygulamayan hiçbir taktiğin
gelişme şansı yoktur. Çeşitli güçlerin,
onca maddi imkanlarına ve tecrübelerine
rağmen güç toparlayamamaları ve
aralarındaki sayısız ittifaka rağmen, iş
yapamamalarının nedeni budur.
Devrimci siyaset ve taktik, gelişmenin
kaçınılmaz şarttır. Ve bu gerçek 15
Ağustos eylemliliği ile bir kez daha
kanıtlanmıştır. Çizgimizi bir kez daha
doğrulaması yanında 15 Ağustos Devrimci
Atılımı, halkımızın yenilmezliğini
ve kahramanlığını, Partimizin yüce
fedakârlık ve cesaret ruhunu, Hareketimizin
bu atılım boyunca, kutsal topraklarımıza
verdiği yüze yakın değerli
evladıyla, en yüksek düzeyde bir kez
daha kanıtlamıştır.
Evet, çok kan dökülmüş, büyük acılar
çekilmiş, yüksek cesaret ve fedakârlıklar
gösterilmiştir. Kaldı ki bundan sonra
da hem sorunlar ve hem de kayıplar
olacak ve hatta daha da artacaktır.
Ama gelişmelerin yönünün artık ortaya
çıkarıldığı ve savaş deneyiminin tüm
gerçekleri ile kitlelere tattırıldığı günümüz
ortamında, bunlar devrimci mücadelenin
uğrak noktalarında ödenmesi
gereken zorunlu karşılıklardır. Eğer bütün
bunlar yeterli ve doğru uygulama
temelinde olur, taktik dışı değil, kurallar
dâhilinde ortaya çıkarsa, bizim için
kayıp olmaktan çıkar ve hatta giderek
kazanca dönüşür. Mücadelenin bundan
başka büyüme formülü yoktur ve bu bizim
temel güç kaynağımızdır.
Hareketimiz önündeki en önemli
mesele, şimdi 15 Ağustos Atılımının
geleceğe taşırılması sorunudur. Hemen
belirtmek gerekir ki, tarihimiz gerçek
bir yenilenme şansına ilk defa kavuşmuştur.
O nedenle de başta Parti Önderliği
olmak üzere, onun sorumlu, fedakâr
ve cesur militanları yakaladıkları
halkaya yeni halkalar eklemek, kazandıkları
mevzilere yeni mevziler katmak
ve bunu da gerekirse kan dökerek, o
soylu emek karşılığında elde etmekten
çekinmeden gerçekleştirmek, kısacası
yaşamlarını sözlerinin eri olarak yaşamak,
bunun için de hayatlarını ortaya
koymak zorundadırlar.
Temmuz ayı
direnişin yükseltildiği aydır
Temmuz ayı, tarihimizin en soylu direnişinin
yükseltildiği aydır. Halkımızın
Temmuz/Ağustos 2020
27