22.12.2012 Views

29 - Ekonomi Gazetesi

29 - Ekonomi Gazetesi

29 - Ekonomi Gazetesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Ekonomi</strong> 2 Muhasebe 5 Gündem 8<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSİAD<br />

arasında geçen dialoğa sözleyecek söz bulamayan<br />

TÜSİAD susmak zorunda kaldı.Edinilen bilgiye<br />

göre dün TÜSİAD Başbakan’ın eleştirilerine karşı<br />

bir açıklama yapıp yapmamayı tartıştı. Sonuçta<br />

açıklama yapılmamasına karar verildi.<br />

BORSA<br />

Erdoğan’ın<br />

TÜSİAD’ı<br />

sessizliğe gömen<br />

sözleri!<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

Cumartesi<br />

Yüksek faizde ısrarı<br />

Merkez'e soracağım<br />

Türkiye ekonomisinde büyümeye yönelik<br />

tartışmalar devam ederken <strong>Ekonomi</strong><br />

Bakanı Zafer Çağlayan gelinen noktanın<br />

yeterli olmadığına dikkat çekti.<br />

Türkiye'yi 300 kilometre hız<br />

yapabilecek 300 beygir gücünde bir<br />

otomobile benzeten Çağlayan,<br />

siyasi ve ekonomik krizlerin yanı<br />

sıra özel ve kamu sektörünün<br />

uyumsuzluğu yüzünden bu gücün<br />

şimdiye kadar yeterince<br />

kullanılamadığını söyledi.<br />

Çağlayan faizleri indirmede<br />

temkinli davranan Merkez<br />

Bankası'nın aşırı ihtiyatlı<br />

tutumuyla Türkiye'ye gelecek<br />

kaynakları önlediğini savundu.<br />

Avrupa'da faizlerin negatif<br />

olduğunu aktaran Çağlayan, "Biz<br />

niye yüksek faizde ısrar ediyoruz.<br />

Bakanlar Kurulu'na bilgi vermeye<br />

geldiğinde bunu Merkez Bankası<br />

başkanına soracağım." diye<br />

konuştu.<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Zafer<br />

Çağlayan, Ankara gazetelerinin<br />

temsilcilerine Çanakkale<br />

dönüşünde uçakta gündeme ilişkin<br />

değerlendirmelerde bulundu.<br />

Türkiye'nin büyümede Avrupa'ya<br />

değil yükselen piyasalara bakmak<br />

zorunda olduğunu aktaran<br />

Çağlayan'a göre Avrupa'nın<br />

büyümesine odaklanılması halinde<br />

Türkiye yerinde sayar. "Bu ülkenin<br />

kaybedeceği zamanı yok." tespitini<br />

yapan Çağlayan, geçmişte<br />

Türkiye'ye çok zaman<br />

kaybettirildiğinin altını çizdi.<br />

Faizler ve kurlarla çok oynandığını<br />

belirten Çağlayan, "Bir sabah<br />

kalktığımızda işletmelerimiz<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

kapandı. Merkez Bankası meseleye<br />

hep talep yönüyle bakıyor. Arz<br />

yönüyle bakmalı. Ben yetkimi de<br />

Merkez Bankası'nın bağımsızlığını<br />

da biliyorum. Ama sormak<br />

istiyorum. Merkez Bankası faiz<br />

bandını değiştirmek için 3 ay neyi<br />

bekledi." eleştirisinde bulundu.<br />

"Avrupa daha iyiye mi gitti,<br />

Yunanistan krizi mi çözüldü? Peki<br />

benim derdim ne? Türkiye'nin daha<br />

iyi performans göstermesi." diyen<br />

Çağlayan, Merkez Bankası'nın aşırı<br />

ihtiyatlı tutumuyla Türkiye'ye<br />

gelecek kaynakları önlediğini dile<br />

getirdi. Avrupa'da faizlerin negatif<br />

olduğunu aktaran Çağlayan, "Biz<br />

niye yüksek faizde ısrar ediyoruz?<br />

Bakanlar Kurulu'na bilgi vermeye<br />

geldiğinde bunu Merkez Bankası<br />

başkanına soracağım. Aslında, 1,5<br />

puanlık bant indiriminin faize öyle<br />

büyük bir etkisi yok. Ama<br />

psikolojik bir etkisi var. Merkez<br />

Bankası'nın teşvik sisteminden<br />

büyümeden bana ne deme hakkı<br />

var mı? Patron kaşeyi bastı. Orada,<br />

'Ben kaptan köşkündeyim' yazıyor.<br />

'Elbette faiz düşmeli, balatalar<br />

aşınmamalı.' dedi"<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

Bakan Çağlayan, gazetecilerin<br />

Kemal Derviş'in Türkiye'nin 2023<br />

hedeflerine yönelik<br />

değerlendirmelerini sorması<br />

üzerine onun iyi bir insan<br />

olduğunu söyledi.<br />

BaTBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasada<br />

tıpkı araba kaskosunda olduğu gibi, “iş kazaları ve meslek<br />

hastalıklarından doğan tazminatlar” için sürpriz bir sigorta<br />

sistemi oluşturulması düzenlemesi yaptı. Düzenlemeye göre,<br />

iş kazası ve meslek hastalığına uğrayanların hakları güvence<br />

altına alınırken, prim ödemelerini işverenler yapacak.<br />

Yılmaz, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) ve<br />

Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri<br />

Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen<br />

"Türkiye ve Dünya <strong>Ekonomi</strong>sinde Güncel<br />

Değerlendirmeler: Neredeyiz, Nereye Gidebiliriz?"<br />

konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.<br />

Dünya ekonomisinin görünümüne yönelik<br />

yorumlarda bulunan Yılmaz, global ölçekte<br />

istikrarın henüz tesis edilemediğini, Çin'de dış<br />

ticaret dengesizliğinin devam ettiğini, Euro<br />

Bölgesi'nde "herkesin ağzında çözüm lafı<br />

dolaşmasına rağmen" kimsenin bulunduğu<br />

pozisyondan geri adım atmak istemediğini ifade<br />

etti.Hindistan'ın enerji darboğazı yaşadığını,<br />

Brezilya'nın da gerileme trendine girdiğini anlatan<br />

Yılmaz, 2010 ve 2011'de gelişmiş ülkeler gerilerken<br />

gelişmekte olan ülkelerin büyüdüğünü, 2012'de ise<br />

tüm ülkelerin geriye gittiği bir tablonun ortaya<br />

çıktığını ifade etti.ABD ve Euro Bölgesi'nde<br />

batması gereken bankaların ayakta tutulmaya<br />

çalışılmasının sorun yarattığını, birçok bankanın<br />

halen "zombi kurumlar" olarak yaşadığını<br />

kaydeden Yılmaz, "Bankacılık sistemi sağlam olan<br />

2-3 ülke var. Bunlardan biri Türkiye, Kanada ve<br />

Avustralya. Onun dışında tüm ülkelerin banka<br />

bilançoları çok kötü" dedi.Dünya ekonomisinde<br />

enflasyon riskinin bugün itibarıyla<br />

gözükmemesinin tek olumlu gelişme olduğunu<br />

belirten Yılmaz, "Bu da biraz fırtına öncesi<br />

sessizliğe benziyor. Likiditenin bu kadar arttığı bir<br />

ortamda enflasyon dalgasının olmaması son<br />

derece zayıf bir ihtimal" diye konuştu.Yılmaz,<br />

Türkiye ekonomisi için orta vadeli programda 2012<br />

yılı için yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü<br />

anlatarak, "Gelinen nokta itibarıyla Merkez<br />

Bankası'nın gevşetici politikaya bağlı olarak<br />

ekonomide yüzde 4'e yakın bir büyüme<br />

gerçekleşecektir" dedi.Türkiye'nin büyümesinin<br />

istihdam dostu olduğunu, 2009 Nisan ayından bu<br />

yana 4 milyonun üzerinde istihdam yaratıldığını<br />

Terör örgütünün beslendiği en önemli<br />

finans kaynaklarının başında uyuşturucu<br />

ticareti geliyor.Emniyet'in raporlarında da<br />

PKK-uyuşturucu ilişkisi konusunda çarpıcı<br />

veriler yer alıyor.Güvenlik güçleri, teröre de<br />

finansman sağlayan uyuşturucuya yönelik<br />

operasyonlarını son yıllarda sıklaştırdı.<br />

Artık <strong>Ekonomi</strong><br />

<strong>Gazetesi</strong>ni<br />

twitter &<br />

facebook’dan<br />

okuyabilirsiniz<br />

doğru<br />

Merkez Bankası<br />

yolda<br />

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez<br />

Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Bence Merkez Bankası doğru<br />

yolda ilerlemeye devam ediyor" dedi.Neredeyiz, Nereye Gidebiliriz?"<br />

konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.<br />

&<br />

ancak istihdam artışındaki hızın gelecek dönemde<br />

biraz azalabileceğini ifade eden Yılmaz, cari açığın<br />

ise bugün itibarıyla kontrol altına alındığını,<br />

yumuşak inişin sağlandığını kaydetti.Yılmaz,<br />

Türkiye'nin "faizden çektiği kadar hiçbir şeyden<br />

çekmediğini", 2002 yılında her 100 lira verginin 60<br />

lirası faize giderken bugün bu rakamın 10-12 liraya<br />

düştüğünü, bu sayede bölünmüş yollar, köprüler<br />

ve büyük yatırımların hayata geçirildiğini<br />

belirterek, faizin düşmesi için enflasyonun kontrol<br />

altında tutulmasının şart olduğunu dile getirdi.<br />

Faiz ve enflasyon ilişkisi<br />

"Faize düş deyince düşmüyor" ifadesini kullanan<br />

Yılmaz, "Enflasyon ayağında gitmemiz gereken<br />

epey yolumuz var. Gelişmekte olan ülkelerin<br />

ortalama enflasyonu 4,5-5, bizim 8. Neredeyse iki<br />

katı yüksek. Adam olacağız, ekonomimizi iyi<br />

yöneteceğiz, enflasyonu yöneteceğiz, düşük faiz<br />

kendiliğinden gelecek" dedi. Habiri S.16’da


2 HERKES<br />

<strong>Ekonomi</strong><br />

T<br />

ÜSİAD Başkanı<br />

Ümit Boyner'in<br />

"Başbakan'dan<br />

korkmuyorum"<br />

sözlerine karşılık<br />

önceki gün<br />

Başbakan Erdoğan<br />

"Benim de<br />

TÜSİAD'ın<br />

başındaki bir<br />

hanımefendiyi<br />

korkutma derdim<br />

yok, böyle bir<br />

seviyesizliğin içine<br />

girmem. Ama<br />

kurumsal olarak<br />

bir yanlış içine<br />

girdikleri zaman o<br />

kurumu boykot<br />

ederim" demişti.<br />

Başbakan Erdoğan<br />

TÜSİAD üyesi kurumların<br />

gereken seviyede vergi<br />

ödemediğini, yerli<br />

otomobil üretmediğini de<br />

söylemişti. Başbakan'ın<br />

bu eleştirilerine karşılık iş<br />

dünyası dün sessiz kaldı.<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

ERDOĞAN'IN<br />

TÜSİAD'ı<br />

İSO Başkanı Tanıl Küçük, "Sanayimizin büyümede ilk çeyrekte<br />

0,7 puan olan katkısı, ikinci çeyrekte 0,9 puana çıkmış ama,<br />

mücadelenin devam edebilmesi için desteğe ihtiyacı var" dedi.<br />

Küçük, bankalardan<br />

sanayi için<br />

destek istedi<br />

İstanbul Sanayi Odası (İSO)<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl<br />

Küçük, "Sanayimizin<br />

büyümede ilk çeyrekte 0,7<br />

puan olan katkısı, ikinci<br />

çeyrekte 0,9 puana çıkmış<br />

ama, mücadelenin devam<br />

edebilmesi için desteğe<br />

ihtiyacı var" dedi.<br />

İSO'nun Eylül ayı Olağan<br />

Meclis Toplantısında konuşan<br />

Küçük, Türkiye'nin 1980'li<br />

yılların başında dışa açık ve<br />

ihracata dönük ekonomik<br />

modeli benimsediğini,<br />

Türkiye'nin o dönemdeki<br />

toplam ihracatının yaklaşık 3<br />

milyar dolar ve bu miktarın<br />

yalnızca yüzde 35'inin sanayi<br />

ürünlerinden oluştuğunu<br />

anımsatarak, 2011 yılında 135<br />

milyar dolar olarak<br />

gerçekleşen ihracat<br />

miktarının yüzde 95'inin<br />

sanayi ürünlerinden<br />

oluşmasının son derece<br />

önemli olduğunu vurguladı.<br />

Küçük, Türkiye'nin 135 milyar<br />

dolarlık yıllık ihracatının,<br />

dünya ihracat devlerinden<br />

Almanya'nın neredeyse bir<br />

aylık ihracatı civarında<br />

olduğu düşünüldüğünde<br />

daha alınacak çok yol<br />

olduğuna işaret ederek, şu<br />

değerlendirmelerde bulundu:<br />

"2001 krizinde iç talebin<br />

durma noktasına geldiği bir<br />

ortamda hızla ihracata<br />

yönelen sanayicimiz, hem<br />

kendisi hem de ekonomi için<br />

çıkış yaratmayı başardı.<br />

Küresel krizde ise iç pazar<br />

durduğu gibi, dış talep de<br />

büyük yara almıştı. Bu iki<br />

yönlü tıkanmaya rağmen,<br />

sanayicimiz bu krizde de<br />

mücadeleyi bırakmadı.<br />

Türkiye, 2010'daki yüzde 9,2<br />

ve 2011'deki yüzde 8,5'lik<br />

yüksek büyüme oranlarıyla<br />

küresel krizden çıkışta dikkat<br />

çekici bir başarı ortaya koydu.<br />

Bu yüksek büyümeler<br />

özellikle son yıllarda Türkiye<br />

ekonomisinin adeta yapısal<br />

bir özelliği haline geldiği<br />

üzere yüksek cari açığa yol<br />

açmış, bu çerçevede 2011'in<br />

ikinci yarısından itibaren<br />

ekonomiyi yavaşlatma<br />

yönünde önlemler gündeme<br />

gelmişti. Hem içerdeki bu<br />

durumun hem de dışarıdaki<br />

belirsizliklerin etkisiyle<br />

2012'ye ekonomide yavaşlama<br />

beklentisi ile girmiştik.<br />

Son olarak ikinci çeyrek<br />

büyüme verileri açıklandı,<br />

ekonomide yılın ilk altı<br />

ayındaki tabloyu artık net bir<br />

şekilde görebilmekteyiz.<br />

Karşımızdaki tablo ne yazık ki<br />

dinilen bilgiye göre<br />

ETÜSİAD Başbakan'ın<br />

eleştirilerine karşı bir<br />

açıklama yapıp<br />

yapmamayı tartıştı.<br />

Sonuçta açıklama<br />

yapılmamasına karar<br />

verildi. Fikrini sormak için<br />

aradığımız TÜSİAD üyesi<br />

işadamlarının büyük<br />

kısmına da ulaşılamadı.<br />

Bazı işadamları<br />

Başbakan'ın sözlerine<br />

karşı cevap vermek<br />

istemediğini söylerken<br />

telefonunu asistanına<br />

yönlendiren bir TÜSİAD<br />

yönetim kurulu üyesi<br />

TÜSİAD'ın kurum<br />

olarak açıklama<br />

yapabileceğini,<br />

işadamlarının tek tek<br />

bu konuda konuşmak<br />

istemeyeceğini<br />

belirtti.<br />

Otomotivcilerden de<br />

başbakanın "yerli<br />

otomobil<br />

üretmediler"<br />

pek iç açıcı değil. Mevcut<br />

durum itibarıyla ekonomideki<br />

soğumanın öngörülenin<br />

ötesine gitmesi ihtimaline<br />

oldukça yakın bir çizgide<br />

durmaktayız. Bu çizgiden<br />

uzaklaşabilmek için yılın<br />

ikinci yarısında ekonominin<br />

daha hızlı bir seyirde<br />

akmasına ihtiyaç var.<br />

İç talep bilindiği üzere uzun<br />

süredir sıkıntılı. İkinci çeyrek<br />

büyüme verileri iç talepteki<br />

durgunluğun daha ciddi bir<br />

boyuta ulaştığını<br />

ortaya koydu."<br />

Hane halkı tüketim<br />

harcamalarının, on çeyrek<br />

aradan sonra ilk kez<br />

küçüldüğününe dikkati çeken<br />

Küçük, yatırım<br />

harcamalarında da benzer bir<br />

durum söz konusu olduğunu<br />

ve ikinci çeyrekte yatırım<br />

harcamalarının yüzde 7,9<br />

oranında azaldığını belirtti.<br />

Vergi gelirlerinin büyük<br />

çoğunluğunun dolaylı<br />

vergilerden oluşması<br />

nedeniyle tüketimin<br />

azalmasının vergi gelirlerinin<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

sessizliğe<br />

gömen<br />

sözleri<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile<br />

TÜSİAD arasında geçen dialoğa sözleyecek söz<br />

bulamayan TÜSİAD susmak zorunda kaldı.<br />

eleştirisine karşı bir yorum<br />

yapmadı.<br />

TÜSİAD Başkanı Ümit<br />

Boyner, Başbakan Tayyip<br />

Erdoğan'ın "Sermaye el<br />

değiştiriyor" sözünün<br />

tehlikeli olduğunu söyledi<br />

ve "Sermaye tabana<br />

yayılmalıdır" dedi.<br />

Sermayenin İstanbul-<br />

Anadolu olarak<br />

ayrışmasına da tepki<br />

gösteren Boyner, ayrımın<br />

ancak "kayıtlı-kayıtsız"<br />

olarak yapılabileceğini<br />

savundu.AA<br />

de azalmasına yol açtığını<br />

ifade eden Küçük, "Cari açık<br />

nispeten düşerken, bütçe<br />

açığı yükseldi. Bütçe açığına<br />

karşı bazı vergilerde artışa<br />

gidildi, enerjiye zam<br />

gündeme geldi. Vergi<br />

oranlarını artırmak<br />

kanaatimizce tüketimin daha<br />

da azalması sonucunu<br />

getirecektir. Ayrıca bu zamlar<br />

sanayimizin rekabet gücüne<br />

de zarar verecektir. Her<br />

zaman ısrarla dile<br />

getirdiğimiz üzere, bütçe<br />

gelirlerini artırmanın adresi<br />

kayıt dışıdır. Hedef, kayıt<br />

dışını kayıt altına almak<br />

olmalı. Türkiye, neredeyse<br />

unuttuğu yapısal reformları<br />

tekrar aciliyetle gündemine<br />

almalıdır" şeklinde konuştu.<br />

Küçük, büyüme verileri daha<br />

detaylı incelediğinde 2012 yılı<br />

ilk altı ayında, iç tüketimin<br />

büyümeye katkısının eksi 0,11<br />

puan olduğunu ve buna<br />

karşılık, aynı dönemde net<br />

ihracatın büyümeye<br />

katkısının 5,48 puan<br />

olduğunu anımsattı.AA


<strong>29</strong> EYLÜL 2013 <strong>Ekonomi</strong>3<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Küresel krizden<br />

çıkışın yolu<br />

küresel<br />

işbirliğinden<br />

geçiyor<br />

konomi Bakanı Zafer Çağlayan,<br />

Eküresel rekabetin olduğu bir<br />

ortamda küresel işbirliği yapan<br />

ülkelerin gelecekte söz sahibi<br />

olacaklarını belirterek, "Çünkü<br />

küresel krizden çıkışın yolu küresel<br />

işbirliğinden geçiyor" dedi.<br />

Çağlayan, Stuttgart'taki temasları<br />

kapsamında Baden-Württemberg<br />

eyaletinde ciroları 1 milyar doları<br />

aşan firmaların Üst Yöneticileri<br />

(CEO) ile bir araya geldi ve<br />

toplantıda yeni teşvik sistemini<br />

anlattı.<br />

Türkiye'nin 10 yıl öncesinin<br />

Türkiyesi olmadığını dile getiren<br />

Çağlayan, 10 yılda çok ciddi<br />

değişimler yaşandığını, bu süreçte<br />

kapitalizmin tarihinin ve tarifinin<br />

yeniden yazıldığını söyledi.<br />

<strong>Ekonomi</strong>k krizin tüm dünyayı<br />

etkilediğini, pek çok şirket ile<br />

"batmaz" denilen pek çok<br />

ekonominin battığını ifade eden<br />

Çağlayan, "Sanal alem geride kaldı.<br />

Artık mal akımları kuzeyden güneye<br />

değil güneyden kuzeye yapılıyor.<br />

Böylesine küresel rekabetin olduğu<br />

bir ortamda küresel işbirliği yapan<br />

ülkeler gelecek dönemde söz sahibi<br />

olacaklar. Çünkü küresel krizden<br />

çıkışın yolu küresel işbirliğinden<br />

geçiyor. Bundan dolayı ben ve<br />

ekibim ve Türk girişimcisi, adeta<br />

TUSKON<br />

Dünya ekonomisinde ağırlığı her geçen gün artan Çin, Türk<br />

yatırımcılarla yeni pazarlara ulaşacak. TUSKON Başkanı Rızanur<br />

Meral, Çinli yatırımcılarla Türkiye başta olmak üzere Afrika, Orta Asya ve<br />

Ortadoğu'da ortaklık kurmayı arzuladıklarını belirtti. Meral, Türkiye-Çin<br />

Ticaret ve Yatırım Forumu'nun iki ülke yatırımcılarına yeni kapılar<br />

açacağını söyledi.Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 41.<br />

ÜYELERiYLE<br />

yıldönümünde TUSKON, iki ülke işadamlarını bir araya<br />

getirdi. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler<br />

Konfederasyonu (TUSKON), Türkiye-Çin Halk<br />

Cumhuriyeti Ticaret ve Yatırım Foruwmu'nu düzenledi.<br />

Çinli ve Türk yatırımcıların iş bağlantıları yaptığı<br />

forumda konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral,<br />

AÇILACAK<br />

TUSKON olarak yurtdışındaki dördüncü temsilciliklerini<br />

Pekin'de açtıklarını hatırlattı. Meral, Çinli yatırımcıları Türkiye'ye davet<br />

etmenin yanı sıra başta Afrika olmak üzere Balkanlar, Orta Asya ve<br />

Ortadoğu'da işbirliğine gidip ortaklıklar kurmayı arzuladıklarını belirtti.<br />

Meral, Çin'in 30 yılı aşkın süredir reform ve dışa açılma politikalarının<br />

sonucunda elde ettiği ekonomik başarıyla bugün dünyada ekonomik<br />

olarak en gözde oyuncularından biri haline geldiğini belirtti.AA<br />

Başbakan<br />

Yardımcısı Ali<br />

Babacan, kısa<br />

vadedeki hızlı<br />

kredi hacmi<br />

genişlemesinin,<br />

bir süre bir<br />

"mutluluk<br />

oyununu"<br />

beraberinde<br />

getirdiğini,<br />

ancak ondan<br />

sonra krizin<br />

gelip çok kötü<br />

vurduğunu<br />

söyledi.<br />

hosteslerle yarışırcasına tüm<br />

dünyayı karış karış geziyoruz" diye<br />

konuştu.<br />

Bugün Türkiye'nin, dünyanın her<br />

bölgesine ihracat yaptığına dikkati<br />

çeken Çağlayan, Türkiye'de önemli<br />

fırsatlar bulunduğunu belirtti.<br />

"AB istese de istemese de..."<br />

Türkiye'nin artık siyasi ve ekonomik<br />

istikrarı yakaladığını dile getiren<br />

Çağlayan, özel sektörü, yatırım<br />

yapan yerli-yabancı herkesi ayrım<br />

yapmaksızın desteklediklerini ifade<br />

etti.Çağlayan, şöyle devam etti:<br />

"Geçmişte biz, hep başka ülkelerin<br />

efsanelerini, hikayelerini dinledik.<br />

İşte Almanya... '1945'ten sonra çok<br />

büyük ekonomik hamleler yaptı'<br />

diye yıllarca Almanya'yı anlattık.<br />

Yıllarca Amerika'nın çok uzun<br />

projeksiyonlarından bahsettik.<br />

Başka ülkelerden bahsettik.<br />

Ama şimdi, artık bizim de<br />

anlatacağımız ve tüm dünyada<br />

anlatılan bir başarı hikayemiz var.<br />

Küresel krizde bunu ortaya koyduk<br />

ve son 10 yılda Türkiye ekonomisi<br />

neredeyse tam 4'e katlandı. Avrupa<br />

Birliği hala Türkiye'yi alıp almamayı<br />

düşünedursun, Avrupa Birliği istese<br />

de istemese de ekonomik,<br />

demokratik, siyasi ve sosyal<br />

reformlarımıza sonuna kadar devam<br />

edeceğiz.<br />

Bu konuda kararlıyız."<br />

Türkiye'nin 2050 yılına kadar<br />

dünyanın en büyük 5<br />

oyuncusundan biri haline<br />

geleceğini de kaydeden Çağlayan,<br />

konuşmasının ardından CEO'larla<br />

ikili görüşmelerde bulundu.AA<br />

'mutluluk oyunu' Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Kısa<br />

vadedeki hızlı kredi hacmi genişlemesi, bir süre<br />

'mutluluk oyununu' beraberinde getiriyor ama ondan sonra geliyor çok kötü vuruyor" uyarısında bulundu.<br />

Babacan, G20 Finansal Sistemik<br />

Risk Konferansı'nın açılışında<br />

yaptığı konuşmada kriz konusuna<br />

değindi. Krizler üzerindeki<br />

sistemik risk kaynağı ve ekonomi<br />

üzerine etkilerinden bahseden<br />

Babacan, sistemik risk<br />

denildiğinde yakın zamana kadar<br />

finansal kuruluşlarda, özellikle<br />

bankalarda kısa bir zaman<br />

diliminde üst üste gözlenen<br />

iflasların akla geldiğini, kısa<br />

sürede birkaç banka birden sorun<br />

yaşandığında buna "sistemik risk"<br />

adı verildiğini, özellikle 21.yüzyılda<br />

sıkça görülen bankacılık<br />

krizlerinin artık bu tanımı yeterli<br />

olmaktan çıkarttığını söyledi.<br />

21. yüzyılın hemen başlarında<br />

yaşanan son küresel finans krizin,<br />

finansal sistemik riskin birçok<br />

farklı özelliğini de ortaya<br />

çıkardığına işaret eden Babacan,<br />

bunlardan birinin hızla gelişen<br />

Açlık sınırı 949, yoksulluk<br />

sınırı 3 bin 91 lira<br />

Türk-İş, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli<br />

ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken<br />

gıda harcamasını 914 lira olarak hesapladı.<br />

ürk-İş'in araştırmasına<br />

Tgöre, dört kişilik bir<br />

ailenin eylül ayında açlık<br />

sınırı 949,14, yoksulluk sınırı<br />

ise 3 bin 91 lira.<br />

Türk-İş tarafından<br />

çalışanların geçim<br />

koşullarını ortaya koymak ve<br />

temel ihtiyaç maddelerindeki<br />

fiyat değişikliğinin aile<br />

bütçesine yansımalarını<br />

belirlemek amacıyla her ay<br />

düzenli olarak yapılan "açlık<br />

ve yoksulluk sınırı"<br />

araştırmasının eylül ayı<br />

sonuçları açıklandı.<br />

Açıklamaya göre, dört kişilik<br />

bir ailenin sağlıklı, dengeli<br />

ve yeterli beslenebilmesi için<br />

yapması gereken gıda<br />

harcaması (açlık sınırı)<br />

914,14 lira olarak belirlendi.<br />

Gıda harcamasıyla giyim,<br />

konut (kira, elektrik, su,<br />

yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık<br />

ve benzeri ihtiyaçlar için<br />

yapılması zorunlu diğer<br />

harcamaların toplam tutarı<br />

(yoksulluk sınırı) ise 3 bin 91<br />

lira olarak hesaplandı.<br />

Gıda harcaması, bir önceki<br />

aya göre yaklaşık 14 lira artış<br />

gösterirken, son bir yılda<br />

mutfağa gelen ek yük 47 lira<br />

oldu.<br />

Ailenin yaşam maliyetinin<br />

bir önceki yıla göre 176 lira<br />

arttığına işaret edilen<br />

finansal alt yapının, piyasa ve<br />

araçlar sebebi ile sistemik risklerin<br />

sadece bankaların değil, finansal<br />

sistemin bütün aktörleri arası<br />

bağlantılardan kaynaklanabileceği<br />

gerçeği olduğunu söyledi.<br />

Babacan, ikinci olarak sistemik<br />

risklerin zamanla birikiminde<br />

finansal sistem ve reel ekonomi<br />

arasındaki karşılıklı etkileşimin de<br />

önemli rol oynadığının<br />

düşünülmesi gerektiğinin altını<br />

çizdi.<br />

Küresel finansal krizin sadece<br />

bankalar arası gözlenen ve yerel<br />

çapta olan bağlantıların değil,<br />

diğer finansal kuruluşlar, finansal<br />

piyasalar ve finansal araçlar<br />

arasındaki sınır ötesi bağlantıların<br />

da finansal krizin yayılmasında<br />

etkili olduğunu gösterdiğine dikkat<br />

çeken Babacan, özellikle sınır ötesi<br />

açıklamada, önceki yılın aynı<br />

döneminde açlık sınırının<br />

902, yoksulluk sınırının ise 2<br />

bin 939 lira olarak<br />

hesaplandığı ifade edildi.<br />

Gıda için asgari harcama<br />

Ankara'da yaşayan dört<br />

kişilik bir ailenin gıda için<br />

yapması gereken asgari<br />

harcama tutarının bir önceki<br />

aya göre yüzde 1,43 oranında<br />

arttığı, dokuz aylık artışın ise<br />

yüzde 0,93 olduğu<br />

kaydedilen açıklamada,<br />

yıllık ortalama artış oranının<br />

ise yüzde 7,18 olarak<br />

hesaplandığı bildirildi.<br />

Eylülde süt, yoğurt ve peynir<br />

fiyatında önemli bir<br />

değişiklik olmadığı ifade<br />

edilerek, ancak tavuğun<br />

yüzde 5,66 oranında<br />

zamlandığı ifade edildi.<br />

Yumurta fiyatının eylülde<br />

yüzde 30 civarında arttığına<br />

işaret edilerek, mevsimin<br />

başlamasıyla fiyatı düşen<br />

balığın mutfak harcamasına<br />

katkı sağladığı vurgulandı.<br />

Yaş sebze-meyve grubunun<br />

eylülde mutfak harcamasını<br />

olumsuz etkilediğine dikkat<br />

çekilerek, sebze-meyvenin<br />

ağırlıklı ortalama kilogram<br />

fiyatının yüzde 7,51'lik artışla<br />

2,72 lira olarak hesaplandığı<br />

kaydedildi.<br />

Bilal ÇETİN-EKONOMİ<br />

faaliyetleri yoğun olan büyük<br />

finans kuruluşlarının, küresel<br />

piyasalar arasındaki bağlantıları<br />

karmaşıklaştırdığını söyledi.<br />

Diğer taraftan, finansal<br />

sistemlerdeki döngüselliğin<br />

sistemik risklerin birikiminde de<br />

önemli etkisinin olduğunun<br />

görüldüğüne işaret eden Babacan,<br />

"Yani döngüselliği, uzun vadede<br />

inişlerin ve çıkışların olduğunu<br />

dikkate almak zorundayız.<br />

Çokuluslu finansal kuruluşların 50,<br />

100, 150 ülkede iş yapan finansal<br />

kuruluşların, her ülkenin kendi iç<br />

düzenlemesine nasıl uymakta, ne<br />

derece uymakta ama ülkeden<br />

ülkeye bir bakıma bir düzenlemeler<br />

arası arbitrasyon imkanı var mı yok<br />

mu, oralarda boşluklar var mı yok<br />

mu, bu konuda mutlaka daha<br />

farklı bir perspektiften ele<br />

alınması gerekiyor" dedi.


4 Borsa & Finans<br />

THY'nin yüzde 30'unun<br />

blok satışı gündemde<br />

alkbank ve Türk Telekom'un ardından<br />

H şimdi de THY'de blok satış gündeme<br />

geldi. Bütçe açığı nedeniyle ek kaynak<br />

arayışına giren hükümet, üç satışla birlikte<br />

kasasına 13 milyar TL ek kaynak kolmayı<br />

hedefliyor.Bütçe açığının 8 ayda 8.5<br />

milyara ulaşması ile zamların yanı sıra<br />

yeni kaynak arayışına giren Hükümet,<br />

yarım kalmış özelleştirmelere yöneldi. Bu<br />

kapsamda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın<br />

(ÖİB) elinde bulunan işletmeleri<br />

hızla özelleştirmeye hazırlanacağı<br />

kaydediliyor. Buna göre, Türk Telekom ve<br />

Halkbank hisselerinin satışı için düğmeye<br />

basılırken, ÖİB'de yüzde 49,12'si bulunan<br />

THY'nin(THYOA) 2013'te yüzde 30'unun<br />

blok olarak satılması üzerinde duruluyor.<br />

Söz konusu satışlarla 13 milyar TL kaynak<br />

eldi edilecek.Başbakan Yardımcısı Ali<br />

Babacan, geçtiğimiz aylarda Halkbank'ta<br />

halka açıklık oranının yüzde 49'a kadar<br />

çıkarılmasının gündemde olduğunu;<br />

ayrıca kalan yüzde 51 hisse için de çok<br />

uzun vadede stratejik satışın söz konusu<br />

olabileceğini söylemişti. Maliye Bakanı<br />

Mehmet Şimşek de, 'Gelinen noktada üretim<br />

ve dağıtım özelleştirmesini beraber<br />

götüreceğiz. Milli Piyango üzerinde<br />

çalışıyoruz. Otoyol köprülerle ilgili süreç<br />

var. Onun dışında elimizde ikincil halka<br />

arz noktasında adım atabileceğimiz şirketler<br />

var ancak bunların detaylarına<br />

girmek istemiyorum' sözleriyle<br />

özelleştirme ihalelerinin üzerinde durduklarını<br />

belirtmişti.Yapılan değerlendirmeler<br />

kapsamında hisseleri ÖİB'nin elinde bulunan<br />

yüksek montanlı ihaleler arasındaki<br />

Türk Telekom ve Halkbank'ın hisselerinin<br />

satışı için düğmeye basıldı.HABER<br />

MERKEZİ<br />

İS TAN BUL MEN KUL KIY MET LER BOR SA SI’NIN VE Rİ LE Rİ <strong>29</strong> EYLÜL<br />

His se Ön ce ki 1. Se ans 2. Se ans Gün lük En En İş lem 1. Se ans 1. Se ans<br />

Se ne di Adı Ka pa nış<br />

Ka pa nış Ka pa nış De ği şim Dü şük Yük sek Mik ta rı Ağr. Ort Ağr. Ort<br />

ACIBADEM SAĞLIK 24,75 24,75 24,75 24,85 24,80 24,77 54.151,70 2.186 27<br />

ADANA ÇİMENTO (A) 3,45 3,45 3,43 3,45 3,44 3,44 111.308,87 32.359 45<br />

ADANA ÇİMENTO (B) 2,39 2,39 2,39 2,39 2,39 2,39 3.228,89 1.351 8<br />

ADANA ÇİMENTO (C) 0,70 0,70 0,70 0,71 0,71 0,70 33.939,96 48.483 38<br />

ADEL KALEMCİLİK 36,20 36,20 36,10 36,40 36,30 36,27 61.873,10 1.706 39<br />

AFM FİLM 11,80 0,00 11,70 11,85 11,75 11,77 11.997,80 1.019 28<br />

AFYON ÇİMENTO 72,50 72,75 72,50 73,00 72,75 72,88 439.590,25 6.032 134<br />

AK ENERJİ 2,06 2,04 2,04 2,07 2,04 2,05 1.554.930,33 758.469 224<br />

AKBANK 7,10 7,14 7,08 7,16 7,08 7,13 27.003.154,50 3.788.939 574<br />

AKÇANSA 7,80 7,78 7,78 7,80 7,78 7,78 1.424,28 183 8<br />

AKFEN HOLDİNG 8,92 8,92 8,78 8,94 8,80 8,84 1.374.606,54 155.558 368<br />

AKIN TEKSTİL 6,02 6,04 6,00 6,12 6,06 6,06 412.923,70 68.094 258<br />

AKSA 4,85 4,85 4,73 4,87 4,76 4,79 4.249.025,27 887.285 611<br />

AKSA ENERJİ 3,75 3,90 3,78 3,90 3,80 3,83 1.063.428,18 277.559 268<br />

AKSİGORTA 1,95 0,00 1,96 1,97 1,97 1,96 203.205,48 103.574 43<br />

AKSU ENERJİ 5,48 0,00 5,44 5,50 5,46 5,46 21.861,00 4.006 23<br />

ALARKO CARRIER 36,50 36,60 36,20 36,70 36,30 36,33 506.397,20 13.940 145<br />

ALARKO HOLDİNG 3,81 3,82 3,82 3,90 3,85 3,86 662.500,26 171.433 163<br />

ALBARAKA TÜRK 1,37 1,38 1,36 1,39 1,38 1,37 165.157,21 120.403 46<br />

ALKİM KAĞIT 1,38 1,39 1,38 1,39 1,38 1,39 11,11 8 4<br />

ALKİM KİMYA 7,88 7,88 7,80 7,88 7,84 7,83 142.882,38 18.248 40<br />

ALTERNATİFBANK 1,14 0,00 1,11 1,13 1,12 1,12 16.560,28 14.786 8<br />

ALTINYAĞ 1,20 1,22 1,19 1,23 1,21 1,21 1.002.814,61 827.648 645<br />

ALTINYAĞ (YENİ) 1,14 1,14 1,12 1,15 1,13 1,13 488.159,24 430.324 304<br />

ALTINYILDIZ 35,40 0,00 35,40 36,00 35,50 35,76 123.999,00 3.468 61<br />

ANADOLU CAM 2,37 2,38 2,35 2,39 2,36 2,36 271.572,78 114.903 134<br />

ANADOLU EFES 26,00 25,80 25,80 26,00 25,80 25,87 828.394,70 32.021 106<br />

ANADOLU HAYAT EMEK. 4,56 0,00 4,56 4,59 4,56 4,58 128.655,42 28.096 46<br />

ANADOLU ISUZU 12,40 12,45 12,40 12,60 12,50 12,47 656.976,50 52.699 227<br />

ANADOLU SİGORTA 0,90 0,91 0,90 0,91 0,91 0,91 215.842,77 237.355 18<br />

ANEL ELEKTRİK 2,15 2,15 2,14 2,16 2,16 2,16 359.803,25 166.860 33<br />

ANEL TELEKOM 1,55 1,56 1,53 1,57 1,56 1,55 1.108.651,76 714.957 179<br />

ARÇELİK 9,62 9,70 9,64 9,82 9,76 9,74 1.607.651,90 165.088 <strong>29</strong>5<br />

ARENA BİLGİSAYAR 2,20 0,00 2,18 2,22 2,19 2,19 187.311,62 85.413 231<br />

ARSAN TEKSTİL 1,70 0,00 1,68 1,71 1,69 1,69 23.365,79 13.825 <strong>29</strong><br />

ASELSAN 6,40 6,42 6,38 6,48 6,40 6,43 2.141.748,34 332.873 452<br />

ASYA KATILIM BANKASI 2,03 2,04 1,99 2,04 2,01 2,01 16.137.273,61 8.024.445 664<br />

AVİVA SİGORTA 4,05 4,05 4,02 4,12 4,12 4,08 90.969,59 22.304 147<br />

AYEN ENERJİ 1,82 1,82 1,79 1,83 1,82 1,81 743.142,55 410.206 155<br />

AYGAZ 7,80 7,82 7,68 7,84 7,72 7,74 1.922.681,14 248.282 492<br />

BAGFAŞ 177,50 178,00 176,50 178,50 177,00 177,13 2.024.460,50 11.4<strong>29</strong> 232<br />

BAK AMBALAJ 2,05 2,05 2,04 2,06 2,05 2,05 49.814,90 24.<strong>29</strong>3 41<br />

BANVİT 3,59 0,00 3,59 3,64 3,62 3,62 499.303,36 138.099 268<br />

BATI ÇİMENTO 6,50 0,00 6,46 6,54 6,50 6,48 28.795,42 4.446 35<br />

BATISÖKE ÇİMENTO 1,35 0,00 1,34 1,36 1,36 1,35 6.693,52 4.976 15<br />

BEŞİKTAŞ FUTBOL YAT. 4,21 4,21 4,11 4,23 4,13 4,18 468.007,65 111.952 499<br />

BİM MAĞAZALAR 76,75 76,75 75,75 77,00 76,00 76,17 4.721.060,00 61.979 254<br />

BİMEKS 1,31 1,31 1,31 1,33 1,32 1,32 272.468,77 206.853 56<br />

BİZİM MAĞAZALARI 23,45 23,50 23,40 23,60 23,40 23,52 2.134.080,15 90.745 240<br />

BOLU ÇİMENTO 1,<strong>29</strong> 1,30 1,30 1,31 1,30 1,30 18.203,93 14.003 13<br />

BOROVA YAPI 0,83 0,83 0,82 0,83 0,83 0,83 27.474,52 33.287 46<br />

BORUSAN MANNESMANN 27,70 27,70 27,60 27,80 27,70 27,70 158.752,90 5.731 48<br />

BORUSAN YAT. PAZ. 10,40 0,00 10,20 10,45 10,40 10,31 148.985,40 14.456 58<br />

BOSCH FREN SİSTEMLERİ 159,00 159,50 157,50 160,00 158,50 158,67 417.466,50 2.631 121<br />

BOSSA 2,00 2,00 1,98 2,00 1,99 1,99 164.077,11 82.<strong>29</strong>3 119<br />

BOYNER MAĞAZACILIK 4,01 4,03 3,99 4,03 4,00 4,00 137.315,58 34.317 50<br />

BRİSA 4,89 4,89 4,85 4,92 4,86 4,89 4.022.723,49 823.040 685<br />

BSH EV ALETLERİ 90,25 91,00 89,75 91,00 90,25 90,04 31.513,00 350 37<br />

BURÇELİK 6,94 6,96 6,92 7,00 6,96 6,95 86.037,94 12.383 71<br />

BURÇELİK VANA 3,54 0,00 3,52 3,55 3,53 3,53 51.683,45 14.624 71<br />

BURSA ÇİMENTO 4,76 0,00 4,75 4,78 4,75 4,75 10.203,81 2.146 11<br />

CARREFOURSA(A) 16,60 0,00 16,55 16,75 16,70 16,69 10.179,30 610 12<br />

CARREFOURSA(B) 16,60 0,00 16,50 16,80 16,70 16,59 11.014,40 664 16<br />

COCA COLA İÇECEK 32,60 32,20 32,20 32,60 32,30 32,36 177.576,70 5.487 55<br />

CREDITWEST FAKTORING 3,35 3,40 3,36 3,40 3,37 3,37 8.092,10 2.401 16<br />

ÇELEBİ 20,50 0,00 20,10 20,45 20,20 20,25 892.067,75 44.044 132<br />

ÇELİK HALAT 3,10 3,11 3,05 3,11 3,09 3,08 58.660,82 19.063 73<br />

ÇEMAŞ DÖKÜM 1,18 1,19 1,18 1,20 1,18 1,19 491.200,49 414.257 178<br />

ÇEMTAŞ 1,13 1,14 1,12 1,14 1,13 1,13 25.092,14 22.219 19<br />

ÇİMBETON 47,40 47,50 47,10 47,50 47,20 47,32 285.730,70 6.038 124<br />

ÇİMENTAŞ 7,90 0,00 7,88 7,94 7,94 7,91 7.971,94 1.008 8<br />

ÇİMSA 7,94 0,00 7,92 7,98 7,96 7,95 380.217,14 47.815 81<br />

DEMISAŞ DÖKÜM 0,98 0,00 0,97 0,99 0,97 0,98 36.009,08 36.800 40<br />

DENİZBANK 10,65 10,80 10,55 11,15 10,75 10,87 438.986,00 40.374 306<br />

DENİZLİ CAM 8,64 8,64 8,54 8,64 8,58 8,59 70.809,54 8.248 75<br />

DENTAŞ AMBALAJ 2,42 0,00 2,37 2,43 2,40 2,41 724.747,05 301.149 179<br />

DERİMOD 3,85 0,00 3,85 3,86 3,85 3,86 8.511,95 2.207 6<br />

DESA DERİ 0,81 0,81 0,81 0,82 0,82 0,81 18.362,45 22.625 15<br />

DEVA HOLDİNG 2,08 2,09 2,07 2,09 2,08 2,08 65.848,61 31.673 45<br />

DİTAŞ DOĞAN 2,87 0,00 2,88 2,90 2,89 2,89 13.285,77 4.591 18<br />

DO-CO 76,00 75,75 75,50 77,00 75,50 75,97 100.653,75 1.325 33<br />

DOĞAN BURDA 2,82 0,00 2,82 2,86 2,82 2,82 10.055,74 3.561 14<br />

DOĞAN GAZETECİLİK 1,48 0,00 1,47 1,49 1,48 1,48 1.316,71 888 8<br />

DOĞAN HOLDİNG 0,73 0,72 0,71 0,73 0,71 0,72 558.590,95 776.163 111<br />

DOĞAN YAYIN HOL. 0,62 0,62 0,61 0,62 0,61 0,61 623.345,26 1.020.938 96<br />

DOĞUŞ OTOMOTİV 6,04 6,04 6,02 6,10 6,04 6,05 750.553,90 124.149 153<br />

DURAN DOĞAN BASIM 2,50 2,50 2,49 2,52 2,50 2,51 96.971,17 38.699 66<br />

DYO BOYA 1,17 0,00 1,17 1,19 1,17 1,18 691.480,99 587.153 86<br />

ECZACIBAŞI İLAÇ 1,88 1,88 1,88 1,90 1,89 1,89 1.078.352,88 570.560 120<br />

ECZACIBAŞI YAPI 5,10 0,00 5,10 5,20 5,14 5,13 124.234,32 24.194 58<br />

ECZACIBAŞI YATIRIM 5,86 0,00 5,84 5,90 5,86 5,86 312.922,10 53.377 <strong>29</strong>4<br />

EDİP GAYRİMENKUL 1,44 1,45 1,43 1,49 1,47 1,45 350.158,87 240.727 284<br />

EGE ENDÜSTRİ 60,00 60,50 60,50 61,75 61,25 61,25 2.077.881,00 33.923 436<br />

EGE GÜBRE 98,00 98,00 97,50 98,25 97,50 97,92 127.193,75 1.<strong>29</strong>9 27<br />

EGE SERAMİK 2,27 2,27 2,25 2,27 2,27 2,26 179.921,56 79.502 64<br />

EMEK ELEKTRİK 1,06 1,07 1,06 1,07 1,07 1,06 58.413,25 54.958 134<br />

ENKA İNŞAAT 4,60 4,62 4,60 4,63 4,63 4,62 1.242.343,09 268.974 <strong>29</strong>2<br />

ERBOSAN 18,95 0,00 18,80 19,05 18,90 18,92 107.564,55 5.685 60<br />

EREĞLİ DEMİR CELİK 2,23 2,23 2,20 2,25 2,20 2,22 20.084.389,24 9.0<strong>29</strong>.278 1.075<br />

ERSU GIDA 0,85 0,85 0,83 0,85 0,84 0,84 38.9<strong>29</strong>,19 46.531 52<br />

ESCORT TEKNOLOJİ 1,90 1,90 1,89 1,91 1,90 1,90 458.599,23 241.406 260<br />

FAVORİ DİNLENME YER. 0,77 0,77 0,76 0,78 0,77 0,77 163.302,40 213.434 83<br />

FENERBAHÇE FUTBOL 42,60 42,60 42,00 42,70 42,40 42,27 1.522.117,80 36.007 573<br />

FENİŞ ALÜMİNYUM 1,22 1,22 1,21 1,23 1,22 1,22 251.516,43 206.159 49<br />

FİNANS FİN. KİR. 4,20 0,00 4,14 4,14 4,14 4,14 8,28 2 2<br />

FİNANSBANK 3,34 0,00 3,33 3,38 3,35 3,35 33.048,52 9.876 38<br />

F-M İZMİT PİSTON 15,70 15,75 15,65 15,85 15,80 15,75 189.942,60 12.063 443<br />

FORD OTOSAN 17,90 17,95 17,95 18,15 18,15 18,06 1.712.951,85 94.872 <strong>29</strong>6<br />

FRİGO PAK GIDA 0,78 0,79 0,77 0,79 0,78 0,78 30.401,05 39.133 66<br />

GALATASARAY SPORTİF 40,10 40,00 39,00 40,10 39,70 39,46 2.674.102,50 67.765 1.091<br />

GARANTİ BANKASI 7,60 7,66 7,60 7,70 7,60 7,65 102.392.938,96 13.379.437 1.532<br />

GARANTİ FAKTORİNG 5,54 5,60 5,54 5,64 5,54 5,57 48.579,04 8.719 61<br />

GENTAŞ 1,33 1,33 1,32 1,35 1,33 1,33 74.8<strong>29</strong>,98 56.185 47<br />

GERSAN ELEKTRİK 1,38 0,00 1,37 1,39 1,39 1,38 15.425,43 11.210 18<br />

GLOBAL YAT. HOLDİNG 1,<strong>29</strong> 0,00 1,28 1,30 1,30 1,<strong>29</strong> 51.086,17 39.604 33<br />

GOLDAS KUYUMCULUK 0,52 0,53 0,52 0,53 0,53 0,53 64.904,49 123.280 52<br />

GOOD-YEAR 57,00 57,25 56,75 57,50 57,25 57,08 8.876.961,50 155.515 582<br />

GÖLTAŞ ÇİMENTO 57,00 57,00 56,75 57,50 57,25 57,04 2.715.169,25 47.603 272<br />

GSD DENİZCİLİK 0,77 0,00 0,77 0,78 0,77 0,77 4.075,74 5.<strong>29</strong>3 11<br />

GSD HOLDİNG 0,69 0,69 0,68 0,69 0,69 0,69 111.482,52 162.330 37<br />

GÜBRE FABRİK. 12,95 13,00 12,85 13,05 12,90 12,95 1.470.074,95 113.559 146<br />

GÜNEŞ SİGORTA 2,04 2,03 2,03 2,07 2,04 2,06 26.105,97 12.689 3<strong>29</strong><br />

HEKTAŞ 1,48 1,49 1,49 1,50 1,49 1,49 81.564,38 54.741 22<br />

HÜRRİYET GZT. 0,81 0,82 0,81 0,82 0,82 0,81 26.879,31 33.039 26<br />

IŞIKLAR ENERJİ YAPI HOL. 0,50 0,51 0,49 0,51 0,50 0,50 874.646,50 1.749.277 401<br />

IŞIKLAR YAT. HOLDİNG 0,67 0,68 0,66 0,68 0,67 0,67 663.011,66 988.832 150<br />

İDAŞ 0,76 0,76 0,74 0,76 0,74 0,75 197.781,<strong>29</strong> 263.<strong>29</strong>9 151<br />

İHLAS EV ALETLERİ 0,76 0,77 0,76 0,77 0,77 0,77 775.606,09 1.008.452 157<br />

İHLAS GAZETECİLİK 2,12 2,13 2,06 2,16 2,12 2,12 5.599.218,38 2.641.339 1.018<br />

İHLAS HOLDİNG 1,36 1,36 1,32 1,37 1,35 1,34 23.938.363,61 17.876.753 568<br />

İHLAS YAYIN HOLDİNG 0,77 0,77 0,77 0,78 0,77 0,77 165.024,33 213.669 59<br />

İNDEKS BİLGİSAYAR 3,16 3,16 3,16 3,21 3,20 3,20 12.924,34 4.033 10<br />

İNTEMA 11,70 0,00 11,60 11,65 11,60 11,61 13.618,35 1.173 16<br />

İPEK DOĞAL ENERJİ 4,18 4,20 4,19 4,24 4,20 4,22 5.438.567,62 1.289.777 365<br />

İŞ BANKASI (A) 28.800,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />

İŞ BANKASI (B) 1.500,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 4.560,00 3 2<br />

His se<br />

Se ne di Adı<br />

Ön ce ki 1. Se ans<br />

Ka pa nış Ka pa nış<br />

2. Se ans<br />

Ka pa nış<br />

Gün lük<br />

De ği şim<br />

En<br />

Dü şük<br />

En<br />

Yük sek<br />

iş lem<br />

Mik ta rı<br />

1. Se ans<br />

Ağr. Ort<br />

1. Se ans<br />

Ağr. Ort<br />

İŞ BANKASI (C) 5,72 5,76 5,68 5,78 5,70 5,72 61.878.491,92 10.810.203 1.420<br />

İŞ BANKASI (KUR.) 7.500,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />

İŞ FİN.KİR. 0,94 0,94 0,93 0,95 0,94 0,94 289.243,58 307.750 56<br />

İŞ Y. MEN. DEĞ. 1,71 0,00 1,71 1,71 1,71 1,71 56.732,67 33.177 12<br />

İTTİFAK HOLDİNG 5,04 5,06 5,04 5,12 5,08 5,08 666.780,26 131.253 133<br />

İZMİR DEMİR ÇELİK 4,09 4,10 4,09 4,15 4,12 4,13 7.277.030,30 1.763.107 995<br />

İZOCAM 41,90 42,00 41,40 42,20 41,80 41,75 104.580,90 2.505 115<br />

KAPLAMİN 15,30 0,00 15,25 15,45 15,30 15,31 31.286,50 2.043 35<br />

KARDEMİR (A) 1,37 0,00 1,36 1,38 1,36 1,36 27.483,76 20.185 13<br />

KARDEMİR (B) 2,09 2,09 2,08 2,10 2,09 2,09 548.509,78 262.819 89<br />

KARDEMİR (D) 1,15 1,16 1,15 1,17 1,16 1,16 6.961.738,37 6.000.709 364<br />

KAREL ELEKTRONİK 2,40 2,39 2,39 2,42 2,41 2,41 30.301,56 12.593 35<br />

KARSAN OTOMOTİV 1,12 1,13 1,12 1,13 1,13 1,12 252.749,81 225.236 117<br />

KARSU TEKSTİL 1,34 1,34 1,33 1,39 1,39 1,37 1.049.125,07 763.214 487<br />

KARTONSAN 234,50 235,00 235,00 238,50 237,00 236,68 3.707.647,50 15.665 548<br />

KENT GIDA 119,00 119,00 119,00 119,00 119,00 119,00 9.758,00 82 14<br />

KEREVİTAŞ GIDA 44,80 0,00 44,20 45,20 44,80 44,60 21.762,70 488 42<br />

KİLER GIDA 3,06 3,08 3,06 3,09 3,07 3,08 399.424,70 1<strong>29</strong>.852 114<br />

KLİMASAN KLİMA 2,52 2,54 2,47 2,54 2,49 2,49 327.657,88 131.386 236<br />

KOÇ HOLDİNG 7,12 7,16 7,14 7,20 7,20 7,18 7.131.539,18 993.661 <strong>29</strong>8<br />

KONFRUT GIDA 11,05 11,00 11,00 11,10 11,10 11,05 92.577,90 8.379 93<br />

KONYA ÇİMENTO 314,00 315,00 314,00 316,00 315,00 314,93 1.076.732,00 3.419 132<br />

KORDSA GLOBAL 3,66 3,66 3,66 3,69 3,68 3,67 130.443,77 35.525 52<br />

KOZA ALTIN 38,90 39,30 38,60 39,50 38,80 39,15 5.250.561,60 134.108 432<br />

KOZA MADENCİLİK 4,41 4,42 4,41 4,47 4,42 4,44 9.550.831,58 2.151.127 510<br />

KRİSTAL KOLA 0,73 0,74 0,73 0,74 0,73 0,73 12.786,90 17.505 17<br />

KÜTAHYA PORSELEN 2,24 2,25 2,24 2,25 2,24 2,24 <strong>29</strong>.678,19 13.249 26<br />

LATEK LOJİSTİK 1,<strong>29</strong> 1,<strong>29</strong> 1,28 1,30 1,<strong>29</strong> 1,28 117.514,<strong>29</strong> 91.644 50<br />

LİNK BİLGİSAYAR 3,44 0,00 3,41 3,47 3,45 3,44 21.997,59 6.388 44<br />

LOGO YAZILIM 3,18 0,00 3,19 3,25 3,24 3,23 265.263,05 82.172 116<br />

MARDİN ÇİMENTO 5,08 5,08 5,06 5,10 5,08 5,07 27.888,68 5.499 44<br />

MARMARİS ALTINYUNUS 15,95 15,95 15,90 16,05 16,00 15,97 161.744,50 10.131 74<br />

MARSHALL 47,20 47,20 46,50 47,50 47,00 47,11 221.705,80 4.706 136<br />

MARTI OTEL 0,64 0,64 0,63 0,65 0,64 0,64 542.605,58 847.905 190<br />

MENDERES TEKSTİL 0,55 0,56 0,55 0,56 0,55 0,56 128.999,24 231.863 151<br />

MERKO GIDA 0,91 0,00 0,91 0,92 0,91 0,91 37.379,62 41.076 28<br />

METRO HOLDİNG 0,52 0,53 0,52 0,53 0,53 0,52 71.451,25 136.443 89<br />

MİGROS TİCARET 19,05 19,15 19,10 19,25 19,20 19,19 9.635.972,40 502.039 433<br />

MİLPA 1,03 1,04 1,03 1,05 1,04 1,04 127.142,39 122.543 84<br />

MONDİ TİRE KUTSAN 1,09 1,10 1,08 1,10 1,09 1,09 531.620,94 487.179 71<br />

MUTLU AKÜ 5,24 5,26 5,18 5,28 5,20 5,20 123.686,14 23.776 134<br />

NET HOLDİNG 1,79 1,81 1,78 1,81 1,80 1,80 1.680.660,32 935.109 141<br />

NET TURİZM 0,65 0,65 0,65 0,67 0,66 0,66 830.444,01 1.261.063 118<br />

NETAŞ TELEKOM. 11,85 11,90 11,75 11,95 11,80 11,82 1.583.115,25 133.919 502<br />

NUH ÇİMENTO 9,72 0,00 9,68 9,78 9,70 9,72 133.358,28 13.725 71<br />

OLMUKSA 6,90 0,00 6,86 6,92 6,90 6,88 25.336,98 3.681 19<br />

OMV PETROL OFİSİ 4,87 0,00 4,85 4,90 4,86 4,86 146.524,74 30.132 97<br />

OTOKAR 40,70 0,00 40,70 41,20 41,00 40,98 638.803,40 15.588 138<br />

ÖZBAL ÇELİK BORU 2,06 2,07 2,07 2,10 2,07 2,08 61.284,67 <strong>29</strong>.530 92<br />

PARK ELEK.MADENCİLİK 6,74 6,76 6,70 6,80 6,74 6,74 2.932.520,02 434.982 <strong>29</strong>8<br />

PARSAN 2,98 0,00 2,96 2,99 2,98 2,98 211.820,19 71.105 58<br />

PENGUEN GIDA 1,44 1,45 1,43 1,45 1,43 1,43 57.670,43 40.268 35<br />

PETKİM 1,99 2,01 2,00 2,02 2,02 2,01 3.994.944,73 1.987.314 279<br />

PINAR ET VE UN 5,28 5,30 5,28 5,34 5,30 5,30 63.492,02 11.974 45<br />

PINAR SU 3,59 3,60 3,54 3,62 3,55 3,57 176.267,35 49.409 124<br />

PINAR SÜT 15,00 0,00 14,95 15,15 15,05 15,02 225.420,55 15.008 75<br />

PİMAŞ 3,17 3,17 3,14 3,19 3,19 3,16 42.509,72 13.465 50<br />

PLASTİKKART 2,17 2,18 2,17 2,19 2,18 2,18 190.160,83 87.248 36<br />

RAY SİGORTA 1,08 0,00 1,07 1,08 1,08 1,07 3.426,16 3.202 6<br />

REYSAŞ LOJİSTİK 0,75 0,76 0,75 0,77 0,76 0,76 518.739,20 682.274 142<br />

SABANCI HOLDİNG 7,88 7,92 7,86 7,94 7,90 7,90 2.806.508,16 355.190 224<br />

SANKO PAZARLAMA 3,68 0,00 3,69 3,86 3,72 3,72 188.099,11 50.524 160<br />

SARKUYSAN 2,25 0,00 2,24 2,25 2,24 2,24 17.441,52 7.773 22<br />

SASA POLYESTER 1,26 1,26 1,24 1,28 1,24 1,26 3.838.116,78 3.038.876 268<br />

SELÇUK ECZA DEPOSU 2,10 0,00 2,09 2,13 2,11 2,10 86.330,84 41.102 153<br />

SERVE KIRTASİYE 0,66 0,66 0,63 0,66 0,64 0,65 35.215,55 54.524 75<br />

SODA SANAYİİ 2,90 2,90 2,89 2,94 2,90 2,91 <strong>29</strong>7.179,26 102.225 118<br />

SÖKTAŞ 3,84 3,83 3,80 3,85 3,84 3,82 54.666,99 14.326 91<br />

ŞEKER PİLİÇ 1,83 0,00 1,82 1,84 1,84 1,83 110.123,91 60.180 92<br />

ŞEKERBANK 1,27 0,00 1,26 1,28 1,27 1,27 482.302,14 380.712 79<br />

ŞİŞE CAM 2,55 2,56 2,54 2,57 2,55 2,55 2.351.643,58 921.802 561<br />

T. HALK BANKASI 14,00 14,10 13,90 14,10 14,00 13,98 22.<strong>29</strong>5.341,40 1.594.694 693<br />

T. KALKINMA BANK. 6,12 6,12 6,08 6,14 6,14 6,11 4.845,26 793 32<br />

TAT KONSERVE 2,54 2,56 2,52 2,59 2,56 2,56 563.061,59 220.249 151<br />

TAV HAVALİMANLARI 9,10 9,12 9,06 9,12 9,10 9,09 623.695,50 68.636 112<br />

T.DEMİR DÖKÜM 9,32 0,00 9,16 9,34 9,22 9,24 36.367,72 3.935 100<br />

TEK-ART TURİZM 0,79 0,78 0,78 0,79 0,79 0,78 65.614,14 83.921 56<br />

TEKFEN HOLDİNG 6,60 6,64 6,60 6,64 6,62 6,62 310.331,54 46.889 36<br />

T.EKONOMİ BANK. 1,74 0,00 1,74 1,75 1,75 1,74 28.372,27 16.262 23<br />

TEKSTİLBANK 0,71 0,72 0,71 0,72 0,71 0,72 461.509,76 642.415 54<br />

TESCO KİPA 7,26 7,26 7,24 7,26 7,24 7,24 19.444,78 2.684 19<br />

TOFAŞ OTO. FAB. 8,90 8,92 8,92 9,12 9,06 9,04 2.508.703,92 277.479 487<br />

TRABZONSPOR SPORTİF 10,45 10,45 10,35 10,50 10,40 10,43 330.665,05 31.692 147<br />

TRAKYA CAM 2,05 2,05 2,04 2,06 2,06 2,05 1.664.701,97 811.828 412<br />

T.S.K.B. 1,99 1,99 1,98 2,00 1,99 1,99 895.459,81 450.<strong>29</strong>1 122<br />

T.TUBORG 1,45 1,45 1,44 1,46 1,45 1,45 72.324,58 50.003 126<br />

TUKAŞ 0,93 0,93 0,93 0,94 0,94 0,93 50.074,81 53.603 56<br />

TURCAS PETROL 2,89 2,91 2,90 2,93 2,91 2,91 225.903,60 77.531 73<br />

TURKCELL 11,00 11,10 11,05 11,15 11,05 11,09 11.123.786,55 1.003.300 267<br />

TÜPRAŞ 41,40 41,60 40,90 41,80 41,10 41,18 25.077.911,70 608.913 764<br />

TÜRK HAVA YOLLARI 3,86 3,86 3,73 3,87 3,74 3,78 66.262.350,13 17.542.770 3.305<br />

TÜRK PRYSMİAN KABLO 1,23 0,00 1,23 1,25 1,25 1,24 55.701,52 45.017 41<br />

TÜRK TELEKOM 6,96 7,00 6,98 7,10 7,10 7,06 10.160.849,34 1.439.039 539<br />

TÜRK TRAKTÖR 38,90 0,00 38,80 39,10 38,80 38,99 811.800,10 20.822 95<br />

UŞAK SERAMİK 1,<strong>29</strong> 1,30 1,<strong>29</strong> 1,31 1,30 1,30 386.474,99 <strong>29</strong>7.728 133<br />

UYUM GIDA 3,36 0,00 3,36 3,41 3,41 3,39 1.532.051,60 452.055 369<br />

ÜLKER BİSKÜVİ 7,78 7,76 7,66 7,84 7,66 7,73 287.111,84 37.124 184<br />

ÜNYE ÇİMENTO 3,75 0,00 3,71 3,76 3,71 3,72 82.654,43 22.202 42<br />

VAKIF FİN. KİR. 1,57 1,58 1,56 1,58 1,57 1,57 107.043,04 68.101 68<br />

VAKIFLAR BANKASI 3,92 3,95 3,94 3,97 3,95 3,95 46.774.565,27 11.832.936 776<br />

VAKKO TEKSTİL 1,35 1,36 1,35 1,37 1,36 1,36 168.132,68 123.807 74<br />

VESTEL 1,85 1,86 1,85 1,87 1,85 1,86 283.533,77 152.502 330<br />

VESTEL BEYAZ EŞYA 2,55 2,56 2,54 2,58 2,56 2,56 57.566,15 22.476 101<br />

VİKİNG KAĞIT 1,01 0,00 1,01 1,04 1,03 1,02 111.353,66 108.739 68<br />

YAPI KREDİ SİGORTA 15,75 0,00 15,70 15,85 15,75 15,83 7.933,25 501 3<br />

YAPI VE KREDİ BANK. 4,36 4,38 4,36 4,39 4,37 4,38 <strong>29</strong>.206.954,21 6.671.023 725<br />

YATAŞ 1,42 1,41 1,35 1,42 1,37 1,37 1.035.526,03 754.877 346<br />

YAZICILAR HOLDING 14,20 14,20 14,00 14,20 14,00 14,03 186.238,65 13.270 56<br />

YÜNSA 4,59 0,00 4,51 4,59 4,57 4,54 285.613,12 62.946 159<br />

ZORLU ENERJİ 1,07 1,07 1,06 1,07 1,06 1,07 218.926,73 205.395 97<br />

spanya’nı yeni planının<br />

İaçıklaması ardından<br />

Almanya’dan Draghi’nin<br />

planına yine eleştiri<br />

geldi. Alman Merkez<br />

Bankasının çekinceleri de<br />

devam ettiği gözleniyor.<br />

Bundesbank başkanı<br />

ECB’nin planındaki kötü<br />

aktiflerin başka ülkeler<br />

tarafından alınmasının<br />

riskli olduğunu bir kez<br />

daha dile getirdi.Avrupa<br />

tarafında bir dikkat çekici<br />

açıklamada İtalya<br />

Başbakanı Mario<br />

Monti’den geldi. Bugüne<br />

kadar bir dönem daha<br />

aday olmayacağını, seçim<br />

atmosferine<br />

girmeyeceğini birkaç kez<br />

İstanbul Altın Borsası<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

İSPANYA PiYASALARI RAHATLATTI<br />

Piyasaların gündeminde yine İspanya var.<br />

Ülke 48 saatlik ilk kritik dilimin ilk etabını<br />

atlattı. Son 9 ayda 5’inci kez reform paketi<br />

hazırlayan ülkede yeni reformların içine<br />

lotoda kazananlardan alınan ikramiyelerin<br />

daraltılması, bankalıkların bütçelerinin<br />

kısılması gibi önemler yer aldı.Bütçe ve<br />

reform paketi sonrasında haftanın son<br />

işlem gününde bağımsız şirketler tarafında<br />

yapılan stres testlerinin sonuçlarının<br />

açıklanması bekleniyor. Daha önce<br />

konuşulan 60 milyar eurodan 80 milyar<br />

euroya kadar çıkan sermaye ihtiyacının net<br />

olarak bugün açıklanması bekleniyor.<br />

Güngör URAS<br />

Et ucuz<br />

yem<br />

pahalı<br />

Hem süt hem besi hayvancılığında sorun var. Sorun<br />

var ki, koskoca Koç ve McDonalds gibi sermaye<br />

grupları büyük emekle girdikleri besicilikten<br />

çekiliyor.Sorunun kaynağında şehirliye ucuz et satma<br />

arayışında hükümetin canlı hayvan ve kesilmiş et<br />

ithalatı politikası var.Hayvancılıktaki gelişmeleri<br />

yakından izleyen tarım ve hayvancılık yazarı Ali<br />

Ekber Yıldırım sorunları 6 maddede topluyor:<br />

1- Yem başta olmak üzere yüksek girdi fiyatları<br />

nedeniyle üretim maliyeti çok yüksek.<br />

2- İthalat politikası ile ülkeye yerli üreticinin<br />

maliyetinin çok altında fiyatlarla canlı hayvan ve et<br />

ithal ediliyor.<br />

3- Sıfır faizli kredi ile binlerce işletme kurulurken, bu<br />

işletmelerin yem ihtiyacı, ürettikleri et ve sütün<br />

pazarlanmasına yönelik planlama yapılmadı.<br />

4- Yem/süt paritesindeki dengesizlik giderilemedi.<br />

Üretici sattığı sütle ihtiyacı olan yemi alamıyor.<br />

5- Çok sık yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle<br />

sektör önünü göremiyor.<br />

6- Ağustos ayında başlayan sıfır faizli kredilerin geri<br />

ödemesinde sıkıntı var.<br />

EBK (Et ve Balık Kurumu) canlı hayvan ve et ithal<br />

ediyor. Ucuz hayvan ve et getiriyor. İthal hayvanı ve<br />

eti ucuz satıyor. Yerli besiciler bir kg eti 16 TL’ye mal<br />

ederken Et Balık Kurumu besicinin etini 14.30 TL’den<br />

satın alıyor.<br />

İthalat kısır döngü yaratıyor<br />

Türkiye’de arz talebi karşılamadığı için ithalat<br />

yapıldığını belirten EBK Genel Müdürü, geçen yıla<br />

göre ithalatta bir miktar düşüş olduğunu söylüyor:<br />

“Ramazan’da sıkıntı olmasın diye 3 bin 500 hayvan<br />

ithalatı için ihale yaptık. Piyasayı düzenlemek bizim<br />

görevimiz. Bu sene kestiğimiz hayvanların yüzde 75’i<br />

yerli” diyor.<br />

İthalat bir kısır döngü yaratıyor. İthalat yapılınca yerli<br />

hayvanlar kesime gidiyor. Yerli hayvanlar kesime<br />

gidince ithalat yapılıyor. 2008 yılında benzer bir süreç<br />

yaşanmış ve 1 milyon süt hayvanı kesime gittiği için<br />

büyük kriz çıkmıştı. Krizi atlatmak için üç yıldan beri<br />

canlı hayvan ve et ithalatı yapılıyor. Devletin verdiği<br />

sıfır faizli kredi ile kurulan binlerce işletme iflas etme<br />

ve kredileri geri ödeyememe endişesi yaşıyor.<br />

Kahramanmaraş’ta süt hayvancılığı yapan Hünkar<br />

Çiftliği’nin sahibi Eşref Şekerli, “Kahramanmaraş’ta<br />

kesilen hayvanların yüzde 90’ı inek. Bu tablo<br />

Türkiye’nin birçok yerinde yaşanıyor. Ben kışa<br />

hazırlık yapmak için yem alırken 1200 hayvanımın<br />

500’ünü keseceğimi hesap ederek hazırlığımı yaptım”<br />

diyor.<br />

Besleyemeyen ineğini satıyor<br />

Türkiye’nin en büyük süt ve besi çiftliklerinden Saray<br />

Çiftliği’nin ve Saray Halı’nın Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Necati Kurmel’in bir süre önce “Süt hayvanları kesime<br />

gidiyor. Sıfır faizli kredi ile kurulan birçok işletme<br />

yakında başlayacak kredi geri ödemelerini<br />

yapamayacak durumda” demişti.<br />

Anadolu’da olan biteni çok iyi izleyen Rüştü Bozkurt,<br />

Saray Çiftliği’ni gezdikten sonra, “İthalat ile et<br />

fiyatları baskı altında tutulurken, içeride sınırlı<br />

üretimi olan kaba ve kesif yem fiyatları serbest<br />

bırakılırsa serbest ve adil piyasa şartlarından söz<br />

edilemez” diye yazdı...MİLLİYET 27 Eylül 2012<br />

Haftanın son işlem<br />

gününde İspanya'dan<br />

gelen reform ve bütçe<br />

açıklamalarının<br />

yarattığı rahatlık<br />

gözleniyor. Yeni günde<br />

gözler yine İspanya'da<br />

bu kez stres testi<br />

sonuçları bekleniyor.<br />

dile getiren Monti, dün<br />

yaptığı açıklamalarında<br />

fikrini değiştirmiş gibi<br />

görünüyor. Monti<br />

İtalya’nın ihtiyacı olması<br />

halinde bir dönem daha<br />

başbakanlık<br />

yapabileceğini açıklarken<br />

''umarım gerek kalmaz''<br />

dedi. Yaşanan bütün bu<br />

gelişmelerin ışığında<br />

İspanyol tahvilleri 12 baz<br />

puanlık aşağı yönlü<br />

hareketle yüzde 5.85’e<br />

gerildi.<br />

İspanya’nın planı<br />

sonrasında Avrupa<br />

kapanışları pozitif<br />

olurken ABD<br />

piyasalarında alımlar<br />

arttı.HABER MERKEZİ


<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Muhasebe5<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

9 milyarlık vergi paketinden sonra tahsilata hız veren Maliye, trafik<br />

cezası ve MTV borcu olan 2 milyon araç sahibine mektup yolladı.<br />

Mektupta, Anayasa hatırlatılarak borçlulara haciz uyarısı yapıldı.<br />

meslek hastalığına<br />

yakalanan işçilere, araba<br />

kaskosu gibi, işçi<br />

kaskosu yapılacak.TBMM<br />

Anayasa Uzlaşma<br />

Komisyonu, yeni<br />

anayasada tıpkı araba<br />

kaskosunda olduğu gibi,<br />

“iş kazaları ve meslek<br />

hastalıklarından doğan<br />

tazminatlar” için sürpriz<br />

bir sigorta sistemi<br />

oluşturulması<br />

düzenlemesi yaptı.<br />

Düzenlemeye göre, iş<br />

kazası ve meslek<br />

hastalığına uğrayanların<br />

hakları güvence altına<br />

alınırken, prim<br />

ödemelerini işverenler<br />

yapacak.<br />

ISSN 1308 7606 İş kazası geçiren ya da<br />

Yıl: 68 <strong>29</strong> Eylül 2012 Cumartesi Sa yı:1117113<br />

Ya yın Sa hi bi<br />

İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na<br />

HA SAN TAŞ KIN<br />

İcra Kurulu Başkanı<br />

Emin ERENER<br />

Sorumlu Müdür Yazıişleri Müdürü<br />

Yavuz AYDIN Şüheda YILDIRIM<br />

Sayfa Editörü Sayfa Editörü<br />

Gülşan KURT Nurcihan PALACI<br />

İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü<br />

Caner ERDOĞAN Celal YILDIZ Nur Gülmez BEL<br />

İda ri Mer kez<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST.<br />

Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99<br />

www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net<br />

Araç sahipleri<br />

dikkat!<br />

2 milyon<br />

kişiye<br />

yollandı<br />

ütçe açığını kapatmak için<br />

B9 milyar liralık vergi<br />

paketini hayata geçiren<br />

Maliye Bakanlığı, vergi<br />

borçlularına yönelik tahsilat<br />

işlemlerini de hızlandırdı.<br />

Bu çerçevede, daha önce ev<br />

sahiplerine ve vergi barışını<br />

bozan mükelleflere 'mektup'<br />

gönderen Maliye, bu kez trafik<br />

cezalarını ve Motorlu Taşıtlar<br />

Vergisi'ni (MTV) ödemeyen<br />

mükellefleri yakın markaja<br />

aldı.<br />

Türkiye genelinde, motorlu<br />

taşıtlar vergisi ve trafik cezası<br />

borcunu ödemeyen 2 milyona<br />

yakın araç sahibine<br />

gönderilen mektuplarda, sert<br />

uyarılara yer verildi.<br />

Vergi dairesi müdürleri<br />

imzasıyla gönderilen<br />

mektupta, Anayasa'nın 73.<br />

Maddesinde yer alan, "Herkes<br />

kamu giderlerini karşılamak<br />

üzere mali gücüne göre vergi<br />

ödemekle yükümlüdür"<br />

hükmü hatırlatarak, bu<br />

hüküm doğrultusunda tüm<br />

mükelleflerin vergi borçlarını<br />

ödemesi gerektiği vurgulandı.<br />

Mektupla tahsilat arttı<br />

Mektupta, borçlarını<br />

ödemeyenlerin banka<br />

hesaplarının dondurulacağı,<br />

araç ve evlerine de haciz<br />

uygulanacağını belirtildi.<br />

Mektupta mükelleflere<br />

yönelik şu uyarı yapıldı:<br />

"Ödenmeyen borçların takibi<br />

sırasında mal varlığı haczi,<br />

banka hesabı haczi (e-haciz),<br />

gayrimenkul haczi, taşıt haczi<br />

v.s. gibi istenmeyen<br />

durumlarla karşılaşmamanız<br />

için bu borçların tasfiyesine<br />

yönelik gerekli görüşmelerin<br />

ve ödemelerin yapılması için<br />

vergi dairesi müdürlüğümüze<br />

başvurmanız önem arz<br />

etmektedir." Mektuplu<br />

uyarıların tahsilatta büyük<br />

fayda sağladığına dikkat<br />

çeken Maliye Bakanlığı<br />

yetkilileri, mektubu alan<br />

mükelleflerin büyük kısmının<br />

vergi borçlarını ödediğini<br />

bildirdiler. Araç sahipleriyle<br />

ilgili uyarının da tahsilatları<br />

artırmak için yapıldığını ifade<br />

eden yetkililer, yaklaşık 2<br />

milyon araç sahibine<br />

mektuplu uyarı yapılmasının<br />

hedeflendiğini kaydettiler.<br />

SIFIRCI HOCALAR 32 MİLYAR<br />

DOLARLIK YATIRIMI<br />

ENGELLEDİ<br />

Maliye Bakanı Mehmet<br />

Şimşek, kredi derecelendirme<br />

kuruluşlarının kriterlerinin<br />

sübjektif olduğunu, bu<br />

kuruluşların erken uyarı<br />

işlevlerini yerine<br />

getiremediğini ve hiçbir krizi<br />

öngöremediğini söyledi.<br />

Kredi notunun aslında çok<br />

önemli olduğunu ve kredi<br />

notu yüksek olan ülkelerde<br />

yatırımların daha çok<br />

olduğunu belirten Şimşek<br />

"Eğer not artırımı olursa<br />

doğrudan ve portföy<br />

yatırımları gayri safi yurt içi<br />

hasılanın yüzde 4'ü kadar<br />

artabiliyor. Eğer Türkiye'nin<br />

kredi notu hak ettiği düzeyde<br />

olsaydı Türkiye portföy<br />

yatırımı olarak ve doğrudan<br />

yatırım olarak 32 milyar dolar<br />

ilave yatırım olacaktı. Bu da<br />

şu demek, daha çok fabrika,<br />

daha çok istihdam" diye<br />

konuştu.<br />

Enerji dışı cari açık 'sıfır'<br />

Siyaset <strong>Ekonomi</strong> ve Toplum<br />

Araştırmaları Vakfı (SETA)<br />

tarafından hazırlanan 'Kredi<br />

Derecelendirme Kuruluşları:<br />

Alternatif Arayışlar' adlı<br />

raporun tanıtım toplantısında<br />

konuşan Şimşek, rating<br />

kuruluşlarının Türkiye<br />

notlarının düşük kalmasının<br />

sebebi olarak öne sürdükleri<br />

cari açık gerekçesinin sağlıklı<br />

olmadığını, bu yıl enerji dışı<br />

cari açığın sıfıra yakın<br />

olacağını söyledi.<br />

HABER MERKEZİ<br />

İşçi kaskosu<br />

BMM Başkanı Cemil Maddede, temel hak ve<br />

TÇiçek başkanlığında özgürlükleri ihlali<br />

An ka ra Tem sil ci li ği<br />

Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le /ANK.<br />

Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254<br />

REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM İS TAN BUL<br />

Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve<br />

Ne şet Ömer Sok.<br />

No:23-25 Ka dı köy/İST.<br />

Tel: 0216 348 99 22<br />

Fax: 0216 449 10 64<br />

AN KA RA<br />

Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok<br />

Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA<br />

Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76<br />

İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım<br />

REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM<br />

Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li<br />

Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul<br />

Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45<br />

Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de<br />

görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)<br />

EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.<br />

geliyor<br />

Komisyon, Irak'ta idam cezasına çarptırılan ve Türkiye'ye<br />

sığınan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi'yi<br />

doğrudan ilgilendiren, “Yabancıların Durumu” başlıklı<br />

maddeyi de benimsedi. Düzenlemede, “Ölüm cezasına<br />

veya insan onuruyla bağdaşmayan bir muamele ya da<br />

cezaya maruz kalma ihtimali kuvvetli olan kişiler idare<br />

edilmez” hükmüne yer verilirken, bu düzenlemenin<br />

yasalaşması halinde Haşimi'nin iade edilmesi konusunda<br />

Türkiye'nin eli güçlenmiş olacak.<br />

toplanan Anayasa<br />

Uzlaşma Komisyonu,<br />

“Sağlık Hakkı”, “Sosyal<br />

Güvenlik Hakkı”, “Çevre<br />

Hakkı”, “Konut ve<br />

Barınma Hakkı”,<br />

“Çalışma, İş Güvenliği ve<br />

Adil Ücret Hakkı”,<br />

“Yabancıların Durumu” ile<br />

“Temel Hak ve<br />

Özgürlüklerin<br />

Sınırlanması” maddelerini<br />

müzakere ederek<br />

benimsedi.<br />

Anayasa Uzlaşma<br />

Komisyonu'nda, “Çalışma,<br />

İş Güvenliği ve Adil Ücret<br />

Hakkı” maddesi<br />

görüşülürken, Ak Partili<br />

Üye Ahmet İyimaya, yeni<br />

anayasada bir ilk olarak,<br />

“iş kazası ve meslek<br />

hastalıkları sigortası”<br />

kavramını gündeme<br />

getirdi.<br />

Komisyon üyeleri sigorta<br />

düzenlemesinin,<br />

“kayıtdışı istihdamı<br />

körükleyebileceği”<br />

endişesini dile getirirken,<br />

oluşacak yeni sigorta<br />

sektörüyle istihdamın<br />

desteklenebileceği ve<br />

işverenlerin vergi<br />

konusunu daha ciddiye<br />

alabilecekleri kaydedildi.<br />

Bu doğrultuda maddeye,<br />

“İşveren, iş kazası ve<br />

meslek hastalıklarından<br />

doğan tazminatlar için<br />

primi kendisi tarafından<br />

ödenen sorumluluk<br />

sigortasını yaptırmak<br />

zorundadır. Bu sigortanın<br />

usul ve esasları kanunla<br />

düzenlenir” hükmü<br />

eklendi. Böylece iş<br />

kazaları ve meslek<br />

hastalıklarından<br />

kaynaklanan tazminatlar,<br />

ilk kez yeni anayasaya<br />

girmiş olacak.<br />

Komisyonun MHP'li üyesi<br />

Faruk Bal, sorumluluk<br />

sigortası uygulamasının<br />

bir ilk olacağını belirterek,<br />

“Meslek hastalığına ve iş<br />

kazasına maruz<br />

kalabilecek insanların<br />

tazminatlarını garanti<br />

altına alan önemli bir<br />

anayasal güvencedir”<br />

değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

DERHAL RÜCUDA<br />

ANLAŞMAZLIK<br />

Komisyonda, “Temel Hak<br />

ve Özgürlüklerin<br />

Korunması” maddesinde<br />

tazminatların kamu<br />

görevlisine rücu<br />

ettirilmesi konusunda<br />

uzlaşmazlık çıktı.<br />

nedeniyle sorumluluğun<br />

devlette olduğunu,<br />

davanın devlet aleyhine<br />

açılacağını, ancak<br />

yargılama sonunda<br />

tazminata karar verilmesi<br />

halinde bu tutarın<br />

sorumlu kamu görevlisine<br />

“derhal rücu” edilmesi<br />

düzenlemesine CHP itiraz<br />

etti.<br />

CHP'nin kamu görevlileri<br />

ile devletin müteselsil<br />

sorumlu tutulup, kamu<br />

görevlileri hakkında da<br />

dava açılabilmesi<br />

yönünde metinde<br />

düzenleme yapılması<br />

konusunda direnmesi<br />

üzerine madde, yeniden<br />

yazım alt komisyonuna<br />

gönderildi.<br />

ASAGARİ ÜCRETE<br />

GÜVENCE<br />

Aynı maddede asgari<br />

ücretten vergi alınmaması<br />

da anayasal güvence<br />

altına alındı. “Asgari<br />

ücretin tespitinde<br />

çalışanların geçim şartları<br />

göz önünde bulundurulur,<br />

asgari ücretten vergi<br />

alınmaz” ifadelerine yer<br />

verilen maddeyle asgari<br />

ücretliye anayasal<br />

güvence getirildi.<br />

“Sağlık Hakkı”<br />

maddesinde ise, “Her<br />

kadın üreme sağlığı ve<br />

doğurganlık hakları<br />

konusunda ücretsiz<br />

hizmet alma hakkına<br />

sahiptir” hükmüne yer<br />

verildi. Kürtaj<br />

tartışmalarıyla gündeme<br />

gelen, “doğurmama<br />

hakkı” sözkonusu<br />

maddenin gerekçesinde<br />

ifade edilirken, bu kavram<br />

ilk kez anayasaya girmiş<br />

oldu.<br />

HAŞİMİ MADDESİ<br />

Komisyon, Irak'ta idam<br />

cezasına çarptırılan ve<br />

Türkiye'ye sığının<br />

Cumhurbaşkanı<br />

Yardımcısı Tarık Haşimi'yi<br />

doğrudan ilgilendiren,<br />

“Yabancıların Durumu”<br />

başlıklı maddeyi de<br />

benimsedi. Düzenlemede<br />

“Ölüm cezasına veya<br />

insan onuruyla<br />

bağdaşmayan bir<br />

muamele ya da cezaya<br />

maruz kalma ihtimali<br />

kuvvetli olan kişiler idare<br />

edilmez” hükmüne yer<br />

verilirken, bu<br />

düzenlemenin<br />

yasalaşması halinde<br />

Haşimi'nin iade edilmesi<br />

konusunda Türkiye'nin eli<br />

güçlenmiş olacak.AA


6 Dış Haberler<br />

HERKES<br />

Avusturya<br />

Avrupa'nın çeşitli<br />

ülkelerini yüzyıllar<br />

boyunca yöneten Habsburg<br />

hanedanı üyeleri,<br />

Avusturya'da hanedan unvanlarının<br />

kullanımını<br />

yasaklayan kanunun<br />

değiştirilmesi çağrısında<br />

bulundu.<br />

Yeşiller Partisi'nde siyaset<br />

yapan hanedanın en<br />

kıdemli üyesi Ulrich Habsburg-Lothringen,"Avrupa'ya<br />

dağılmış olarak<br />

yaşayan hanedan<br />

ailelerinin bir kısmı unvanlarını<br />

kullanabilirken<br />

bazılarını bu hakka sahip<br />

olmamaları kabul edilemez."<br />

dedi.<br />

Habsburg-Lothringen,<br />

ülkenin kuruluşunun 100.<br />

yılının kutlanacağı 2018'e<br />

kadar anayasal bir değişiklik<br />

olacağını umduğunu<br />

belirtti. Yasal değişiklik<br />

durumunda Ulrich Habsburg-Lothringen,<br />

veliaht<br />

unvanını kullanabilecek.<br />

Avusturya'da hanedan<br />

ailesine mensup 50 bin<br />

kişi yaşıyor.<br />

Habsburglar, yüzyıllar<br />

boyunca Kutsal Roma-Germen<br />

İmparatorluğu, Avusturya,<br />

Macaristan, İspanya<br />

ve Portekiz gibi ülkeleri<br />

yönetti. 1. Dünya<br />

Savaşı'nın bitmesi ve<br />

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun<br />

tarihe<br />

karışmasıyla Habsburgların<br />

da iktidarı sona<br />

erdi. Avusturya'da 1919<br />

yılında çıkarılan yasa ile<br />

Habsburgların lideri Kral<br />

1. Karl İsviçre'ye sürgün<br />

edildi. Hanedanın diğer<br />

üyeleri ise cumhuriyete<br />

bağlılıklarını belirtip yeni<br />

devletin vatandaşları<br />

olarak tanındı. Kişisel mallarına<br />

dokunulmazken<br />

sadece aile fonlarına el<br />

konuldu. 1. Karl'ın oğlu<br />

Otto von Habsburg, haklarından<br />

vazgeçtiğine dair<br />

bir metni 1961 yılında<br />

imzaladı. 1966 yılında sağ<br />

partinin tek başına iktidarı<br />

döneminde hanedanın lideri<br />

Otto Habsburg'un ülkeye<br />

dönmesine izin verildi.<br />

Hanedan üyeleri ülkede<br />

normal vatandaşlar gibi<br />

seçme ve seçilme hakkına<br />

sahip. CİHAN<br />

İngiltere<br />

İngiltere Başbakanı David<br />

Cameron, "Suriye'de Esed<br />

rejimin öldürdüğü çocukların<br />

kanları Birleşmiş Milletler<br />

(BM) üzerinde kara<br />

bir leke olarak kalacaktır."<br />

dedi. İngiliz lider, vicdan<br />

sahibi hiçbir kimsenin<br />

Suriye'de yaşanan<br />

katliama kayıtsız kalamayacağını<br />

vurguladı.<br />

Cameron, BM Genel Kurulu'nda<br />

yaptığı konuşmada<br />

dünya liderlerine,<br />

Suriye'deki Esed rejiminin<br />

vahşetini durdurmak için<br />

daha hızlı davranma<br />

çağrısında bulundu.<br />

"Suriyeli çocukların kanları<br />

BM'nin üzerinde kara<br />

bir leke olarak kalacaktır."<br />

diyen Cameron, bu kara<br />

lekenin özellikle Esed rejiminin<br />

katliamına göz<br />

yuman ve yardım eden<br />

ülkelerin üzerinde olacağını<br />

söyledi.<br />

Cameron, 'Save the Children'<br />

yardım kuruluşunun<br />

Esed rejiminin çocuklara<br />

yaptığı işkencelerine ilişkin<br />

geçtiğimiz günlerde<br />

yayınladığı raporuna da<br />

işaret ederek, "Esed'in<br />

kendi insanına uyguladığı<br />

vahşet konusunda hala<br />

tereddütte olan varsa bu<br />

raporu incelemesini öneririm."<br />

diye konuştu. Söz<br />

konusu raporda, çok<br />

küçük yaşlardaki çocukların<br />

bile nasıl işkenceye<br />

maruz kalarak<br />

öldürüldüğü gözler önüne<br />

seriliyor.<br />

Esed'e bu vahşetine son<br />

verip biran önce yönetimden<br />

çekilme çağrısını<br />

yineleyen İngiltere<br />

Başbakanı, "21. yüzyılda<br />

BM bir değer ifade etmek<br />

istiyorsa, Suriye'de hızlı bir<br />

siyasi dönüşümün gerçekleşmesi<br />

için hep birlikte<br />

destek vermeliyiz." dedi.<br />

CİHAN<br />

Dünyanın en<br />

güvenli<br />

şifresi<br />

deşifre oldu<br />

D<br />

ünyanın en güvenili 4 haneli<br />

ATM şifresinin '8068' olarak<br />

açıklandı. Data Genetics şirke-<br />

tinin raporuna göre bu sayıların<br />

aynı sırada yer alması ihtimali<br />

yüz binde bir.<br />

The Huffington Post’un haberine<br />

göre bankaların yaptığı tüm<br />

uyarılara rağmen hâlâ '1234',<br />

'1111', ve '0000' en çok kullanılan<br />

şifre kombinasyonları arasında<br />

yer alıyor. En popüler şifrelerin<br />

ise genellikle '19' sayısı ile<br />

başladığı kaydedildi. Araştırma-<br />

cılar doğum tarihini şifre olarak<br />

kullananların şifrelerinin de aynı<br />

sıklıkla çalındığını hatırlattı.<br />

Yılda 3,4 milyon şifrenin<br />

çalındığını belirten şirket araştır- araştır<br />

macıları, çoğunlukla web siteleri<br />

için kullanılan bu şifrelerin AT- AT<br />

M’ler için de iyi bir örnek ola-<br />

bileceğini ifade etti. Sıradan bir<br />

hırsızın bir ATM şifresini çöze-<br />

bilme şansı 10 binde bir iken<br />

deneme sayısıyla doğru orantılı<br />

olarak bu şansın arttığı<br />

görülüyor. NBC News’in haberine<br />

göre ise bu durumda bütün<br />

hesapların yüzde 10’undan fa-<br />

zlası, sadece bir tahminle hack- hack<br />

'lenebilir.<br />

Her altı ayda bir şifrelerin<br />

değiştirilmesi önerilen haberde,<br />

tüm şifrelerin üçte birinin sadece<br />

61 varyasyon ile elde edildiği be-<br />

lirtiliyor. CİHAN<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Friedrich: Zanlının<br />

muhbir olup<br />

olmadığını<br />

araştırıyoruz<br />

Friedrich:<br />

Zanlının<br />

muhbir<br />

olup<br />

olmadığını<br />

araştırıyoruz<br />

Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, NSU'ya<br />

yardım ve yataklık etmekle suçlanan bir zanlının muhbir<br />

olup olmadığını araştırttığını söyledi. Alman medyasında<br />

yer alan haberlere göre bu zanlının NSU'ya silah tedarik eden<br />

Ralf Wohlleben olabileceği belirtiliyor. Federal Savcılık'tan<br />

konuyla ilgili geçen Cuma günü haberdar edildiğini ifade eden<br />

Friedrich, ülkedeki tüm emniyet birimlerine konuyu detaylı<br />

araştırma talimatını verdiğini açıkladı.<br />

Neonazi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresine yardım<br />

ve yataklık yapmakla suçlanan Thomas S.'den sonra bir zanlının<br />

daha emniyet birimlerinin muhbiri olduğu tahmin ediliyor.<br />

Soruşturmayı yürüten Federal Savcılık, araştırmalar sırasında<br />

bir zanlının aşırı sağcı parti NPD içine sızdırılmış muhbir olabileceği<br />

şüphelerini Federal İçişleri Bakanlığı ile paylaştı. Federal<br />

İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, savcılıktan konuyla<br />

ilgili yazılı bildiriyi geçen Cuma aldıklarını açıkladı. Bakanlığın<br />

yazılı açıklamasında, savcılığın yazısında NSU'ya yardım ve<br />

yataklık yapmakla suçlanan bir zanlının yaklaşık 10 yıl NPD'nin<br />

içinde muhbir olarak çalıştığının tahmin edildiği, Federal Meclis<br />

NSU Komisyonu'nun da konu hakkında bilgilendirildiği belirtildi.<br />

Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Bakan Friedrich, ülkedeki<br />

tüm güvenlik teşkilatlarından bu konuyu detaylı araştırmalarını<br />

istediğini, 2003 yılındaki NPD'yi kapatma girişimi dönemindeki<br />

dosyaların incelenmesini ve o dönemdeki konuyla ilgili<br />

Y E N İ B U L U Ş L A R - T E K N O L O J İ<br />

Zeka seviyesi,<br />

mutluluk düzeyini<br />

de belirliyor<br />

Zeka seviyesi düşük kişilerin mutsuz olma olasılığının, zeka seviyesi yüksek<br />

olanlara oranla daha fazla olduğu belirlendi.<br />

"Psychological Medicine" dergisinde yayımlanan araştırmada, İngiliz bilim<br />

adamları, düşük IQ seviyesinin genellikle düşük gelir, çeşitli sağlık sorunları,<br />

günlük yaşamda başkalarının yardımına ihtiyaç duyma ile ilişkilendirildiğini<br />

ve tüm bu unsurların da mutsuzluğa katkıda bulunduğunu<br />

açıkladı.<br />

6 bin 870 kişinin katıldığı çalışmada araştırmacılar, katılımcılara kendilerini<br />

mutlu hissedip hissetmediklerini sordu.<br />

"Kendisini çok mutlu hissettiğini" söyleyen katılımcıların yüzde 43'ünün, IQ<br />

seviyesi 120-1<strong>29</strong> olan grupta yer aldığı belirlendi.<br />

"Kendisini çok mutsuz" hissedenlerin büyük bir kısmının ise IQ seviyesi 70-<br />

79 olan grupta olduğu ortaya çıktı.<br />

Araştırmayı yöneten Angela Hassiotis, elde edilen sonuçların normal zeka<br />

seviyesinin altındaki kişilerin kendilerini mutsuz hissetme olasılığının daha<br />

yüksek olduğuna işaret ettiğini söyledi.<br />

Hassiotis, yoksul ailelerin çocuklarına yönelik uzun süreli stratejilerin,<br />

çocukların hem zeka seviyesine hem de mutluluklarına olumlu etki yapabileceğine<br />

dikkati çekti.<br />

Araştırmada, zeka seviyesi düşük kişilere daha fazla destek verilmesi gerektiği<br />

belirtildi.<br />

Normal zeka katsayısı, 90-110 olarak kabul ediliyor.<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

memurların ifadelerinin alınmasını istediğini söyledi. Friedrich,<br />

“Eyalet teşkilatlarına zanlıların geçmişte muhbir olup olmadığının<br />

araştırılmasını, konuyla ilgili bize bilgi geçmesini<br />

talep ettik.” dedi.<br />

Savcılık ve bakanlık bu zanlının ismini açıklamazken, Alman<br />

medyasında Ralf Wohlleben'den bahsedildi. Spiegel'in elde ettiği<br />

bilgilere göre NPD'nin kıdemli elemanı olan Wohlleben'in, 8<br />

Türk ve bir Yunanlının cinayetlerinde kullanılan silahı tedarik<br />

ettiği belirtiliyor. ‘Güvenlik çevrelerinden elde edilen bilgilere<br />

göre' diye ifade edilen haberde, Federal Savcılık'taki bir savcı<br />

2003 yılında NPD'yi yasaklama davasında aktif rol almış,<br />

Thomas S.'nin 10 yıllık muhbir olduğunun ortaya çıkmasından<br />

sonra o dönemde ‘Wohlleben' isminin de muhbirler listesinde<br />

yer aldığını hatırlamış ve bildiklerini kâğıda dökmüş. Friedrich,<br />

“Savcı hatıralarındaki bilgileri yazıp teslim ettikten sonra geçen<br />

hafta izine ayrılmış.” diye bilgi verdi. Wohlleben'in muhbir<br />

olduğu tespit edilirse, NSU çerçevesindeki soruşturma yeni<br />

boyut kazanacak. Çünkü Federal Savcılık, NSU çetesinin hayatta<br />

olan tek üyesi Beate Zschaepe'nin yanı sıra Wohlleben'i birçok<br />

cinayetin işlenmesine yardım etmekle suçluyor. Wohlleben'in<br />

avukatı Nicole Schneider ise Spiegel'e yaptığı açıklamada<br />

müvekkilinin daha önce muhbir olup olmadığı ile ilgili bulguların<br />

mevcut olmadığını belirtti.<br />

Diğer taraftan ise yaklaşık iki hafta önce zanlı Thomas S.'nin,<br />

2000-2011 yılları arasında Berlin LKA'ya aşırı sağcı çevreden<br />

haber aktaran muhbir olarak çalıştığı ortaya çıkmıştı. NSU'ya yardım ve yataklık<br />

yapmakla suçlanan bir zanlının muhbir olduğunun ise Mart ayında tespit<br />

edildiği, Berlin Eyalet İçişleri Bakanı Frank Henkel'in muhbirden Mart ayında<br />

haberdar olduğu, ancak Meclis Komisyonu'nun bildirilmediği öğrenilmişti.<br />

Komisyon üyeleri ve Berlinli muhalefet partililer Henkel'i ağır eleştirmişti. Şimdi<br />

ise <strong>Ekonomi</strong> Bakanlığı Thomas S. hakkında Federal Anayasa Koruma Teşkilatı'ndan<br />

güvenlik denetimi açısından bilgi istemiş. Welt <strong>Gazetesi</strong>'nde çıkan<br />

habere göre, istihbarat teşkilatı bakanlığa Thomas S.'nin 2005 yılında halkı<br />

kışkırtma ve diğer suçtan yargılandığını bildirmemiş. Thomas S.'nin NSU ile<br />

bağlantısının araştırılmaya başlandığı Mayıs ayında bakanlık yeniden bilgi istemiş.<br />

Bakanlığın ayrıca bu bilgileri Federal Meclis Araştırma Komisyonu'na aktardığına<br />

dikkat çekildi. CİHAN<br />

Alman Adalet Bakanlığı tasarıyı hazırladı,<br />

sünnet suç olmaktan çıkıyor<br />

Almanya Federal Adalet Bakanlığı kamuoyunda büyük tartışmalara<br />

sebep olan sünnet yasağı ile ilgili yasa tasarısı hazırladı. Bakanlık tıbbın<br />

gereklerine göre yapılan ve anne-babanın muhtemel risklere karşı<br />

bilgilendirilip onayının alındığı sünnetin serbest olmasını teklif ediyor.<br />

Aile Hukuku bünyesinde yapılacak iki maddelik değişiklikle yasağın önüne<br />

geçecek olan Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, ancak<br />

çocuğun belli bir yaşam standardının tehlikeye girmesi durumunda ise bu<br />

maddelerin geçerli olmayacağını ifade ediyor.<br />

Köln Eyalet Mahkemesi'nin geçtiğimiz Haziran ayında dini sebeplerle sünnetin<br />

insan yaralama suçu kapsamında olduğuna karar vermesi, Müslüman<br />

ve Yahudi toplumu tarafından tepkiyle karşılanmış 19 Temmuz'da Federal<br />

Parlamento özel oturum gerçekleştirmişti. Parlamento aldığı kararla, tıbbi<br />

şartların yerine getirilmesi durumunda dini nedenlerden dolayı sünnetin<br />

serbest olması konusunda prensip kararı almıştı.<br />

YENİDOĞAN SÜNNETİNDE DOKTOR ŞARTI ARANMAYACAK<br />

Bakanlık tarafından hazırlanan tasarıda doğrudan belirtilmeden hahamların<br />

da sünneti gerçekleştirmesinin önü açılıyor. Taslaktaki "Çocuğun doğumundan<br />

itibaren ilk altı ay içerisinde dini cemaat tarafından belirlenen doktor olmayan<br />

fakat gerekli eğitimi almış kişi tarafından da sünnet<br />

gerçekleştirilebilir." ifadesi dini cemaat tarafından tayin edilen uzman kişilerin<br />

de sünnet yapabileceğini vurguluyor. Doktor olmayan fakat uzman kişilerce<br />

yapılacak sünnet doğumdan sonra ilk altı ayla sınırlı olacak. Tasarıda<br />

Yahudilerde sünnetin çocuğun doğumundan sonra sekizinci günde, Müslümanlarda<br />

ise doğumdan sonra yedinci günden çocuğun ilkokula başlama<br />

yaşına kadar olan aralıkta gerçekleştirildiği bilgisine de yer veriliyor. Aile<br />

hukuku (Burgerliche Gesetzbuch) 1631d paragrafına yapılacak eklemeyle<br />

sorun çözülmüş olacak.<br />

SAĞLIK İÇİN SÜNNET DE YASAL OLACAK<br />

Bakanlık ayrıca yasada sağlık için sünnet olmak zorunda olanları da kapsayacak<br />

şekilde değişikliğe gidecek. Yasada dini gerekçelerle sünnet vurgusu<br />

yapılmayacak. Doktorların gerekli bilgilendirmesinden sonra ailelerin onayıyla<br />

yapıldığı için, muhtemel komplikasyonlar durumunda da sünnet insan<br />

yaralama suçu kapsamında değerlendirilmeyecek ve ailenin tazminat talep<br />

etme hakkı olmayacak. Buna karşılık doktorlar çocukta oluşacak acının en<br />

aza indirgenmesi için gerekli tedbirleri alacak.<br />

Federal Adalet Bakanı Leutheusser-Schnarrenberger'in bu tasarı hakkında<br />

Cuma günü hukukçuları dinleyeceği ve sonrasında tasarıyı bakanlar kuruluna<br />

getireceği belirtiliyor.CİHAN


<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Politika 7<br />

MHP Merkez<br />

Yönetim<br />

Kurulu<br />

üyeleri son<br />

kez toplandı<br />

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)<br />

Merkez Yönetim Kurulu, genel<br />

kurul öncesinde MHP Genel<br />

Başkanı Devlet Bahçeli başkanlığında<br />

son kez toplandı. Merkez Yönetim Kurulu<br />

toplantısında, 10. Olağan Büyük Kurultayı’nın<br />

4 Kasım 2012 günü yapılması<br />

resmi olarak kararlaştırılırken, toplantıda<br />

parti ve ülke gündemiyle ilgili konular<br />

da ele alındı.<br />

Parti genel merkezinden toplantı ile ilgili<br />

yapılan yazılı açıklamada görüşlerine<br />

yer verilen Bahçeli, Milliyetçi Hareket<br />

Partisi 10. Olağan Büyük Kurultayı’nın<br />

büyük bir coşku ile yapılacağını bildirdi.<br />

Bahçeli, kurultayda istikrarlı, gelişmiş,<br />

kalkınmış ve güçlü Türkiye’nin<br />

şifrelerinin açıklanacağını kaydetti.<br />

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı<br />

canisiyle yeniden görüleşebileceğini<br />

söyledi" diyen Bahçeli, buna karşın İstanbul<br />

Milletvekili Engin Alan başta<br />

olmak üzere, terörle mücadele edenlerin<br />

hapse mahkum edildiğini öne sürdü. İsİ-<br />

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin<br />

verdiği kısa kararın gerekçesinin de bir<br />

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />

Wikileaks belgelerinden<br />

bir bölüm okudu ve<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a<br />

yüklendi. Belgeye göre askerin AK<br />

Parti iktidarından rahatsız olduğu,<br />

Türk hava sahası ile limanlarının<br />

açılmasının taahhüt edildiğini, güçlü<br />

bir medyanın oluşturulmasının istendiğini<br />

aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu<br />

belge doğru mudur yanlış mıdır? Bu<br />

belge dolayısıyla o taahhütleri kimden<br />

izin alarak verdin. Kendi ülkenin<br />

değil başka ülkenin çıkarlarını koruyan<br />

Başbakan bu ülkenin<br />

Başbakanı olamaz." dedi.<br />

İki gün sürecek olan "CHP Parti<br />

Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu,<br />

TBMM Grubu Ortak Çalışma Toplantısı"<br />

Ankara'da başladı. Toplantının<br />

açılış konuşmasını yapan CHP Genel<br />

Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayatını<br />

kaybeden Neşet Ertaş'ın cenaze törenine<br />

katıldığını hatırlattı. Hafta sonu<br />

vatandaşlarla bir araya geldiğini belirten<br />

Kılıçdaroğlu, herkesin<br />

Türkiye'nin Suriye politikasından rahatsız<br />

olduğunu ifade etti.<br />

Suriye politikasının sonucunda<br />

ekonomik ve güvenlik sorununun ortaya<br />

çıkardığını dile getiren Kılıçdaroğlu,<br />

kendi topraklarında<br />

yabancı barındıran bir hükümetin<br />

bulunduğunu vurguladı. Bunun<br />

anayasaya aykırı olduğuna dikkat<br />

çeken Kılıçdaroğlu, umut değil<br />

umutsuzluğu aşılayan bir politikayla<br />

karşı karşıya gelindiğini söyledi.<br />

Kılıçdaroğlu, olayları teşhis ederken<br />

olabildiğine doğru teşhis koymaya<br />

çalıştıklarını anlattı.<br />

Tüm dünya ülkelerinin Suriye'yi<br />

doğru okuduğunu Türkiye'nin<br />

okuyamadığını dile getiren Kılıç-<br />

daroğlu, sadece dış politikada değil<br />

ekonomik anlamda da ciddi sorunlar<br />

olduğunu kaydetti. Türkiye'nin<br />

dünyanın en pahalı benzinini kullanan<br />

ülke olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,<br />

"Ülkeyi yanlış yöneteceksin<br />

faturayı halka çıkaracaksın. Hani<br />

ekonomi çok iyiydi? Tam bir tutarsızlık<br />

örneği." dedi. "Adama sormazlar<br />

mı frene mi basacağız gaza mı<br />

basacağız?" diye soran Kılıçdaroğlu,<br />

kırmızı et, canlı hayvan, kurbanlık<br />

ithal eden ülke haline gelindiğini<br />

söyledi. Şuan saman ithal eden bir<br />

ülke konumuna düşüldüğünü anlatan<br />

Kılıçdaroğlu, başkalarının<br />

Türkiye'den daha hızlı büyüdüğünü<br />

vurguladı.<br />

"Son 10 yılda 7 kez af çıkardılar. Niye<br />

vatandaş yükümlülüklerini yerine<br />

getiremiyor. Bir zam yağmuruyla<br />

karşı karşıyayız." diyen Kılıçdaroğlu,<br />

ekonomi bu kadar kötü giderken<br />

Başbakan'ın başkanlık yaptığı<br />

<strong>Ekonomi</strong>k Sosyal Konseyi'nin neden<br />

toplanmadığını sordu.<br />

Kılıçdaroğlu, "Bölmeden, ayrıştırmadan<br />

oy devşirmeye çalışıyorlar.<br />

Türkiye'de ilk defa emeklileri<br />

böldüler. Bayramdan önce bayramdan<br />

sonra maaş verdiler." diye<br />

Erdoğan: 'Balyoz<br />

Davası'nda,<br />

konuştu.<br />

"4+4+4 eğitim sisteminin Türkiye<br />

eğitimi için ortaya koyacağı karamsar<br />

tabloyu hiçbir yurttaşımın unutmamasını<br />

istiyorum." diyen<br />

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi<br />

yönetilmediğini ifade etti. Demokrasi<br />

kalitesinin bozulduğunu belirten<br />

Kılıçdaroğlu, "Yargıç ben delillere<br />

bakmam, değerlendirmem diyor.<br />

Çünkü ben sizi mahkum edeceğim<br />

diyor. Özel Yetkili Mahkemeler<br />

aracılığıyla yapıyor. Bu mahkemeler<br />

siyasi otoritenin elindeki sopadır.<br />

Adaletsizlik üreten mahkemelerdir.<br />

Vatandaş 'Allah kimseyi mahkemeye<br />

düşürmesin' diyor. Demokrasiye<br />

bakın milletvekilleri, siyasiler,<br />

düşünce adamları, gazeteciler,<br />

öğrenciler, askerler hapiste. Türkiye<br />

büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda.<br />

Böyle bir yapı olabilir mi?<br />

Bütün dünya alay ediyor." şeklinde<br />

konuştu.<br />

Kılıçdaroğlu, "Her ortamda söyledik,<br />

darbeye karşıyız. Demokrasilerde<br />

darbe olmaz. Darbelerde vesayette<br />

olmaz. Kimden gelirse gelsin vesayeti<br />

kabul etmiyoruz. Siz gerçekten darbeye<br />

darbecilere karşı mısınız? Gelin<br />

12 Eylül yasalarını değiştirilelim<br />

dedik, gelmediler. Darbe hukukundan<br />

beslenen iktidar, ülkeye<br />

demokrasiyi getiremez." dedi.<br />

Wikileaks belgelerinden bir bölüm<br />

okuyan Kılıçdaroğlu, askerin AK<br />

Parti iktidarından rahatsız olduğunun<br />

yazıldığını belirterek Türk hava<br />

sahası ile limanlarının açılmasının<br />

taahhüt edildiğini, güçlü bir medyanın<br />

oluşturulmasının istendiğini<br />

söyledi.<br />

Kılıçdaroğlu, Başbakan'a seslendi,<br />

"Bu belgenin içerdiği konuları açıkça<br />

sormak istiyorum. Bu belge doğru<br />

mudur yanlış mıdır? Bu belge<br />

dolayısıyla o taahhütleri kimden izin<br />

alarak verdin. Kendi ülkenin değil<br />

başka ülkenin çıkarlarını koruyan<br />

Başbakan bu ülkenin Başbakanı olamaz.<br />

Halkının görmesini isterim.<br />

Kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan<br />

adama hain denir."<br />

Belgeler yayınlandığında en ağır<br />

hakaretleri Başbakan'ın yaptığını<br />

dile getiren Kılıçdaroğlu, korkulduğu<br />

için bunların konuşulmadığını belirterek<br />

korkmayanın tek CHP<br />

olduğunu ve asla korkmayacaklarını<br />

vurguladı.<br />

Kılıçdaroğlu, "Demek ki ileri gittiğinde<br />

beyzbol sobasıyla ders<br />

verdiler daha fazla ileri gitme<br />

dediler." şeklinde konuştu.<br />

Türkiye'nin yeni bir iklime, yeni bir<br />

ekonomiye ihtiyaç olduğuna dikkat<br />

çeken Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi seven,<br />

cebini değil ülkenin çıkarlarını savunan<br />

bütün ülke devletlerle dost olan<br />

olmak için mücadele eden düşman<br />

değil dost edinen bir ülkeye ihtiyaç<br />

var. Her zamankinden daha fazla CH-<br />

P'ye ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.<br />

CİHAN<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balyoz<br />

Davası’nda yargı sürecinin daha bitmediğini<br />

yineleyerek, “Temennim odur ki hakkaniyete<br />

uygun bir netice çıkar.” dedi.<br />

temennim odur kioldu.<br />

İyi veya kötü olup olmadığıyla alakalı olarak<br />

an önce açıklanması gerektiğini dile<br />

getiren Bahçeli, “Temyiz aşamasında<br />

değerli hukukçulardan oluşan Yargıtay<br />

tahammül edilemez noktaya ulaşan<br />

haksızlığı mutlaka düzeltmelidir.<br />

Türkiye’nin bölünme ve parçalanma<br />

emarelerini haddinden fazla yaşadığı<br />

bugünkü ortamda, adaletsizliğin ve<br />

hukuksuzluğun hüküm sürmeyeceği<br />

gösterilmelidir.” dedi.<br />

Şişli Belediye Başkanı Mustafa<br />

Sarıgül’ün ‘Türkiye Birleşik Devletleri’<br />

adıyla gündeme taşıdığı önerisinin<br />

tehlikeli olduğunu vurgulayan Bahçeli,<br />

Sarıgül’ün yıkımda rol kapmak maksadıyla<br />

malum mihraklara şirinliğe<br />

kalkıştığını kaydetti. Bölücü terörün<br />

belinin kırılması için hala sınır ötesi<br />

terörist kampların imha edilemediğini<br />

vurgulayan Bahçeli, “Bir gece<br />

Kandil’de görünmek ve Kandil’in<br />

bağrına şerefli Türk bayrağını dikmek<br />

için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Terörle<br />

mücadeleye direnen diyalogcu taifesi<br />

ayıklanmalı, müzakereyle bir yere<br />

varılamayacağı anlaşılmalı, yeni Oslo<br />

girişimlerinin ağır sonuçlara neden<br />

olacağı bilinmeli ve yıkım koordinatörü<br />

başbakan yardımcısı görevinden<br />

azledilmelidir.” şeklinde konuştu.<br />

Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’ni<br />

hafife alarak ihmal edenlerin<br />

Türkiye’nin alternatifsiz ve çaresiz olmadığını<br />

göreceklerini kaydetti. CİHAN<br />

Başbakan'a: Wikileaks belgelerindeki<br />

taahhütlerini yaptın mı?<br />

Kanal 7 Televizyonu’nda İskele Sancak programına<br />

konuk olan Başbakan Erdoğan, gündeme dair<br />

konular ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Balyoz<br />

davasında verilen kararı değerlendiren Erdoğan,<br />

şöyle konuştu: “Bu ilk derece mahkemesinin<br />

bir kararıdır, burada 365 sanıktan beraat edenler<br />

gerekçe açıklandığı zaman bir değerlendirme yapmak<br />

suretiyle ilk derece mahkemenin verdiği karar<br />

üzerinde bir yorum yaparız. Temennim odur ki<br />

hakkaniyete uygun bir netice çıkar Yargıtay'dan<br />

da.”<br />

Başbakan Erdoğan, “Bunların hepsi bir süreç, bu<br />

sürecin içinde bir şeyleri hallederek geliyorsunuz<br />

yani bizde mesela göreve geldiğinizde meşhur bir<br />

Başbakanlık Takip Kurulu vardı, buradan 28 Şubat<br />

sürecinde neler çıktı neler. Biz geldiğimizde o kurul<br />

işlevini kaybetti ama belli bir süre oradaydı işlevi<br />

yoktu. Birileri bize diyordu ki 'bunları neden kaldırmıyorsunuz'<br />

işlevi yok zaten sabırlı olun oda gider.<br />

Stratejik belgelerin hepsi yerli yerine oturdu ve düşman<br />

üreten değil, dost üreten ve ülkemizin geleceğini<br />

daha sağlam zemine oturtan belgeler var.”<br />

diye konuştu.<br />

“MEHMET ŞİMŞEK’İ MERKEZ BANKASI’NIN<br />

BAŞINA GETİREMEDİM”<br />

Bugün gelinen duruma kadar yaşadıkları sıkıntılardan<br />

örnekler veren Erdoğan, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Bir şey daha vardı irtica aşağı, irtica<br />

yukarı ben çok çok vasıflı arkadaşları tayin<br />

edemediğim zamanları biliyorum. Bunlar hakikaten<br />

üzücü şeyler ve bunlar tabii ki ilginçtir bir örnek<br />

vereyim, Mehmet Şimşek'i Merkez Bankası'nın<br />

başına getireceğim şimdi, o zaman Mehmet Şimşek<br />

İngiltere'de tabii ki cevap 'olumsuz' bende Cumhurbaşkanıma<br />

dedim ki 'Neden yapmıyoruz, bu<br />

arkadaşımız kaliteli bir arkadaş, eşi Müslüman diye<br />

düşünüyorsanız öylede değil başı da açık' dedim.<br />

'Hayır ben öyle düşünüyorum, olumsuz' dediler ve<br />

başka bir isim arayışına girdik onunda<br />

ayakkabılarıyla uğraştılar, ayakkabıları içeride<br />

miydi, dışarıda mıydı diye. Abdullah Bey'in döneminde<br />

ki gibi serilikte gitseydi işler bunları biz daha<br />

kolay yapabilirdik.”<br />

"KONGRE KONUŞMAM, BALKON KONUŞ-<br />

MALARIMIN ÜSTÜNDE OLACAK"<br />

AK Parti’nin Pazar gün ki kongresini de değerlendiren<br />

Başbakan Erdoğan, yapacağı konuşmanın<br />

manifesto niteliği taşıyıp taşımayacağına şu cevabı<br />

verdi: “Biz malum 14 Ağustos 2001'de yola çıktığımızda<br />

ortaya koyduğumuz bir manifesto vardı 11<br />

yıl biz onun üzerinden geldik, şimdi ikinci bir 11 yıla<br />

geçiyoruz artık bizim gündemi güncellememiz<br />

lazım. Şuanda bir milat değil, gündemi güncelliyoruz<br />

ve bunu yaparken de özellikle reformlar noktasında,<br />

ileri demokrasiyi işledik, bu konularda<br />

neler yapacağız bunların üzerinde duracağız.<br />

<strong>Ekonomi</strong>de neler yapacağız, dış politikada neler yapacağız,<br />

terör meselesi üzerinde duracağız attığımız,<br />

atacağımız 12 Haziran seçimleriyle ilgili<br />

adımlarımız var. Bunları gündeme getirmek<br />

suretiyle kongremizi zenginleştireceğiz. Burada aktörlerimiz<br />

de önemli yeni MKYK'da görev alacak<br />

arkadaşlarımız var, MYK'da görev alacak<br />

arkadaşlarımız var parti disiplin kurulu olsun, yeni<br />

oluşumlar var bütün bunları yaparken bizim en<br />

önemli hassasiyetimiz, biz dedik ki 'genel başkan,<br />

belediye başkanı, başkanlar 3 dönem görev yapar,<br />

ara verir ve sonra devam eder' dedik.”<br />

Partideki değişimde partinin omurgasının gücünü<br />

koruyacağını, hücre tazelemesinin söz konusu olacağını<br />

vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:<br />

“Bunu yaparak devam edeceğiz. Bizim Genel<br />

Başkan yardımcılarımızın altında yardımcılar var<br />

onları da güçlendireceğiz, yenileyeceğiz ki bu kurumsallaşmamızda<br />

farklı bir güce kavuşmuş olsun.”<br />

"OSMAN CAN, EHLİYETİ İYİ ARKADAŞLARIMIZ-<br />

DAN BİR TANESİ"<br />

Osman Can’ın partiye katılmasıyla ilgili olarak ise<br />

Başbakan Erdoğan, “Ehliyeti iyi arkadaşlarımızdan<br />

bir tanesi Osman Can, bazı yerlerde önemli<br />

arkadaşlarımız var MKYK'ya alacağımız. Bu<br />

arkadaşlarımızla da mutabık kaldık, bunları da<br />

aramıza katmak suretiyle yolumuza devam edeceğiz.<br />

Kadın kotasında da yüzde 30'u bir defa belirlemiş<br />

durumdayız. İsimler bu noktada oluşmuş<br />

vaziyette, yedekte de yine aynı şekilde bulacak.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

"BEN BU İŞİ YAPARIM, EDERİM ŞEKLİNDE DEVAM<br />

EDERSENİZ ÇAKILIR KALIRSINIZ"<br />

Başbakan Erdoğan, partiye katılan isimler ve 3<br />

dönem şartı ile ilgili tartışmalara da değindi. Erdoğan,<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Burada 3<br />

dönemi ben çok düşündüm, 3 dönemi aşanlar belli<br />

bir güce ulaşmış durumdadır. Şimdi bu üst düzey<br />

yöneticiler burada böyle birşey olursa kendilerini<br />

koruma altına alırlar, burada çakılır ve kalırlar ki bu<br />

hücre tazelemesi dediğimiz olayda aralarında 2<br />

dönem görev yapan arkadaşlarımız var, bunlar<br />

arasında ciddi sayıda parlamentoda olmayan isimler<br />

var ama bu AK Parti'ye güç kaybettirmedi tam<br />

aksine yine güç kazandırdı, bu arkadaşlarımızı bir<br />

kenarıya koymak art niyetli birşey değildi. Sadece<br />

ilkeler üzerinden hareket eden bir partiysek o<br />

zaman duruşumuz çok önemli ve bu duruşumuzdan<br />

bizim taviz vermememiz lazım. Bu yola böyle<br />

devam ettik, bundan sonraki süreçte de mutabıkız<br />

bu konuda. Her yeni isim önce partiyle tabii uyumu<br />

önemli, partiyle uyumlu olduktan sonra şuanda<br />

kendini kabullendirmiş isimlerde var. Bu isimler<br />

zaman içerisinde temahuz edecek, parti kendi<br />

kademelerinde de bunun değerlendirmesi yapacak,<br />

hangisiyle partimiz büyümeye devam eder bunu o<br />

şekilde ilerleteceğiz, tekilcilik hoş bir şey değil, biz<br />

merkezli bir anlayışı bunu kollektif akıl üzerine bina<br />

etmek lazım. Eğer kollektif akıl değil de ben bu işi<br />

yaparım, ederim şeklinde devam ederseniz çakılır<br />

kalırsınız.”<br />

"O GAZETENİN HİÇBİR ÖNEMİ YOK"<br />

Taraf <strong>Gazetesi</strong>’nin yaptırdığı Cumhurbaşkanlığı anketinin<br />

hatırlatılması üzerine Erdoğan, “O<br />

gazetenin benim nezdimde hiçbir önemi yok. Tabii<br />

ki bütün gazeteleri okumuyorum, arkadaşlarımdan<br />

genel olarak aldığım bilgiler var fakat, yaklaşık 10<br />

gazeteye bakıyorum diğerlerini okumuyorum.”<br />

ifadelerini kullandı. CİHAN<br />

AKP<br />

AK Partili Belediye Başkanı partiden<br />

atıldı<br />

AParti Grup Başkanvekili ve Giresun<br />

Milletvekili Nurettin Canikli,<br />

Doğankent Belediye Başkanı<br />

Nazmiye Kabadayı'nın partiden ihraç<br />

edildiğini açıkladı.<br />

Nurettin Canikli, düzenlediği basın<br />

toplantısında, yaklaşık 2 ay önce<br />

hakkında "görevi kötüye kullanma, yolsuzluk"<br />

gibi bir takım iddialar çıkması sebebiyle<br />

disiplin kuruluna sevk edilen<br />

Giresun'un Doğankent ilçesi Belediye<br />

Başkanı Kabadayı'nın AK Parti'den İhraç<br />

edildiğini söyledi. Canikli, "Parti<br />

içerisinde herkesin görevi bellidir ama aksama<br />

olduğu zaman gereken müdahaleyi<br />

yaparız. Nitekim bir belediyemiz<br />

Doğankent'le ilgili birtakım şikayetler<br />

oldu, talepler oldu, araştırmalar yapıldı.<br />

Yapılan bu çalışmalar neticesinde<br />

hakkında bulunan iddiaların doğru<br />

olduğuna ulaştı Parti Disiplin Kurulu ve<br />

ihraç kararı aldı. Yani mekanizmalarımız<br />

yürüyor. Herkes kanunların, bizim kendi<br />

nizamımızın, kurallarımızın ön gördüğü<br />

doğrultuda görevini yapar, yapmaya<br />

mecburdur. Şuanda da bu açıdan<br />

bakıldığında herkes kurallara uygun bir<br />

şekilde görevini ifa ediyor. Bu Belediye<br />

Başkanımız için de geçerli, herkes için<br />

geçerli" dedi. HABER MERKEZİ<br />

CHP<br />

Tunceli Milletvekili Genç:<br />

Tunceli Milletvekili Kamer: “10 yılda<br />

ülkeyi kan gölüne getirdiniz.<br />

Gencecik insanların cenazelerini<br />

evlerine götürmek dışında ne yaptınız.”<br />

Tunceli Milletvekili Kamer Genç, parlamentoda<br />

düzenlediği basın toplantısında,<br />

Tunceli’de son dönem yaşanan<br />

terör olaylarına değinerek, 210 yılda<br />

ülkeyi kan gölüne getirdiniz. Gencecik insanların<br />

cenazelerini evlerine götürmek<br />

dışında ne yaptınız” diye konuştu.-<br />

Öcalan’ı kendisine terörden sorumlu<br />

bakan olarak atasın-<br />

Tunceli üzerinde ”özel hesaplar”<br />

olduğunu da söyleyen Genç, ”AKP, BDP<br />

ve PKK kaybettiği için emelleri bir, o da<br />

Tunceli’yi ortadan kaldırmak. AKP iktidarı<br />

PKK’ya karşı mücadeleyi kesmiş.<br />

Çeşitli devletlerin verdiği destek gibi<br />

onlar da PKK’ya güç veriyorlar. Bu<br />

Türkiye Cumhuriyeti devletini yok etmek<br />

için yapılan hain bir plandır. Halkın<br />

bunu yutmaması lazım. Ülkede bu kadar<br />

şehit varken AKP’liler nasıl olur da ‘gidelim<br />

Öcalan ile anlaşalım’ diyebiliyor- Bir<br />

de gidip elini öpsünler, Öcalan’ı getirsinler,<br />

Erdoğan kendisine terörden sorumlu<br />

bakan olarak atasın” dedi. HABER<br />

MERKEZİ<br />

MHP<br />

Bahçeli'den Erdoğan'a İmralı<br />

yanıtı<br />

MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan<br />

Erdoğan'ın 'Gerekirse İmralı'yla<br />

görüşülebir' sözlerini eleştirdi.<br />

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şu<br />

ifadeleri kullandı:<br />

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada<br />

Başbakan'ın sözlerini eleştirerek;<br />

"Başbakan Erdoğan kanın ve vahşetin sorumlusu<br />

olan İmralı canisiyle yeniden<br />

görüleşebileceğini, Adalet Bakanı da<br />

bebek katilinin sözde çözüm sürecine<br />

dâhil edilebileceğini vurgun yemişçesine<br />

dile getirmişlerdir. Terörle mücadele eden<br />

kahramanları dört duvar arasına<br />

hapseden ve hukukun başına çuval<br />

geçiren AKP zihniyetinin, İmralı'dan hala<br />

medet umması affedilmez bir hezeyandır.<br />

Silivri hapishanesinde mücadeleyi<br />

mahkûm, İmralı'da müzakereyi meşrulaştıran<br />

bu seviyesizlik dünya durdukça<br />

nefret ve öfkeyle anılacaktır" ifadelerini<br />

kullandı. HABER MERKEZİ<br />

BDP<br />

BDP, son zamları Meclis taşıdı<br />

BarıBDP Grup Başkanvekili İdris<br />

Baluken ve arkadaşlarınca<br />

TBMM Başkanlığı'na sunulan<br />

araştırma önergesinde, Türkiye'nin,<br />

Hükümetin gerek iç siyasette gerekse de dış<br />

siyasette izlediği yanlış politikalar sonucu<br />

siyasal anlamda tıkanıklıklar yaşadığı<br />

iddia edildi.<br />

AK Parti'nin siyasal tıkanıklıkları gidermek<br />

için askeri ve güvenlik eksenli politikalar<br />

ürettiği iddia edilen önergede, bu politikalar<br />

sonucunda Türkiye ekonomisinin<br />

zor günler geçirdiği belirtildi. Hükümetin,<br />

söz konusu askeri ve güvenlik eksenli politikaları<br />

finanse edebilmek için ''zam<br />

furyası'' başlattığı ileri sürülen önrgede,<br />

zamların yurttaşların ekonomik tercih ve<br />

imkanlarında ciddi sorunlar yarattığı ifade<br />

edildi..'' AA


8 Gündem<br />

HERKES<br />

uğgeneral Şahin Tarlan’ın<br />

THakkari’de vatani görevini<br />

yapan oğlu Kıvanç Tarlan’ın,<br />

askerliğinin sonuna doğru 2 ay<br />

rapor ve 1 ay izin alması dikkat<br />

çekince Genelkurmay Başkanlığı<br />

inceleme başlattı.<br />

Eski Türk Silahlı<br />

Kuvvetleri<br />

Sağlık<br />

Hizmetleri<br />

Komutanı,<br />

emekli Tabip<br />

Tuğgeneral Şahin Tarlan’ın oğlu<br />

Kıvanç Tarlan, askerliğini<br />

Hakkâri’de yaptı. Kıvanç Tarlan göz<br />

doktoru olduğu için yedek subay<br />

kadrosuna alındı ve geçen yıl kasım<br />

ayında birliğine teslim oldu.<br />

Dağıtımı Hakkâri’ye çıktı. Tüm<br />

sıradan askerler gibi o da vatani<br />

görevini yapmaya başladı.<br />

2 AY RAPORA İNCELEME<br />

Kıvanç Tarlan, askerliğinin son iki<br />

ayında rapor alınca “Acaba<br />

babasının torpiliyle mi aldı?”<br />

soruları akıllara geldi. Babası, TSK<br />

Sağlık Hizmetleri’nin eski komutanı<br />

Şahin Tarlan’ın yayımladığı bir<br />

‘emir’ yazısında, “Görevi başındaki<br />

hiçbir asker, izne gitse bile ameliyat<br />

olmayacak” şeklinde ifade<br />

kullandığı iddia edildi.<br />

Genelkurmay inceleme başlattı.<br />

Soruşturma açılıp açılmayacağına<br />

savcılık karar verecek.<br />

‘Gurur duyuyorum’<br />

Kıvanç Tarlan,<br />

rahatsızlığından dolayı<br />

izindeyken Merkez<br />

Komutanlığı’na<br />

başvurduğunu ve oradan<br />

aldığı sevkle Gülhane Askeri<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Paşa oğlu askerliğini<br />

3 ay izinli geçirince...<br />

Generalin oğlu, Hakkâri'de askerliğinin 3 ayını raporlu ve izinli geçirdi...Tuğgeneral Şahin<br />

Tarlan’ın Hakkari’de vatani görevini yapan oğlu Kıvanç Tarlan’ın, askerliğinin sonuna doğru<br />

2 ay rapor ve 1 ay izin alması dikkat çekince Genelkurmay Başkanlığı inceleme başlattı.<br />

'AKP zihniyetinin<br />

affedilmez hezeyanı'<br />

HP Genel Başkanı Devlet<br />

MBahçeli, ''İstanbul<br />

Milletvekilimiz Engin Alan başta<br />

olmak üzere, terörle mücadele eden<br />

kahramanları dört duvar arasına<br />

hapseden ve hukukun başına çuval<br />

geçiren AKP zihniyetinin, İmralı'dan<br />

hala medet umması affedilmez bir<br />

hezeyandır'' değerlendirmesini<br />

yaptı. Bahçeli, partisinin dün<br />

yapılan Merkez Yönetim Kurulu<br />

(MYK) toplantısı ve son siyasi<br />

gelişmeler üzerine yaptığı yazılı<br />

açıklamada, MHP'nin 5 Kasım 2009<br />

tarihinde gerçekleştirilen 9.Olağan<br />

Büyük Kurultayı'nda görev üstlenen<br />

MYK üyeleriyle son kez bir araya<br />

gelindiğini, üç yılda başarılı ve<br />

özverili çalışmalar sergileyen MYK<br />

üyelerinin takdir ve teşekkürü hak<br />

ettiğini belirtti.<br />

MYK toplantısında MHP'nin 10.<br />

Olağan Büyük Kurultayı'nın 4 Kasım<br />

2012'de yapılmasının<br />

resmi olarak<br />

kararlaştırıldığını<br />

kaydeden<br />

Bahçeli,<br />

kurultayın<br />

büyük bir<br />

heves, coşku<br />

ve kararlılıkla<br />

yapılacağına işaret etti. Bahçeli,<br />

açıklamasında şu ifadeleri kullandı:<br />

''Partimizin 43 yıllık birikimini,<br />

siyasete kalite getiren seviyeli<br />

duruşunu ve özenle korunması<br />

gereken saygınlığını hiçbir şart<br />

altında zedeletmeden demokratik<br />

katılım tüm yönleriyle kurultay<br />

salonuna yansıyacaktır.<br />

Milliyetçilikle demokrasinin tarihsel<br />

birlikteliği Milliyetçi Hareket'e<br />

gönül ve umut bağlamış herkes<br />

tarafından şahsiyet ve ahlak<br />

ölçülerine sadık kalınarak yeniden<br />

gösterilecek ve ispat edilecektir.<br />

Bu kurultay millet ve devlet bekası<br />

için de çok hayati sonuçlara vesile<br />

olacak, Türk siyaseti milli, manevi<br />

ve kurucu değerlere tam bir<br />

inanmışlıkla sahip çıkan milliyetçiülkücü<br />

kadroların mesajıyla daha<br />

da anlam kazanacaktır. Milliyetçi<br />

Hareket Partisi gelecek yıllara<br />

muhteşem mazimizin<br />

projeksiyonunu tutarak Türkiye'nin<br />

varlığı, Türk milletinin birliği ve<br />

Türk devletinin teminatı<br />

olduğunu yüksek sesle<br />

duyuracak ve kutlu hedeflerine<br />

emin adımlarla yürüyecektir.''<br />

-''Milliyetçi-vatanseverlerden<br />

intikam alınması kimsenin yanına<br />

kalmayacaktır''-<br />

Türkiye'nin terörden kurtulmasının<br />

her geçen gün daha maliyetli hale<br />

geldiğini, terör örgütünün<br />

cinayetlerinin sabırları<br />

zorladığını ve millet vicdanında<br />

infiale neden olduğunu belirten<br />

Bahçeli, Tunceli'den gelen acı<br />

haberlerin terörün zalim<br />

yüzünü ve örgütünün<br />

vahşiliğini bir kez daha<br />

gösterdiğini<br />

kaydetti.<br />

Tıp Akademisi’nde tedavi olduğunu<br />

belirterek, “Ben zaten askerlik<br />

görevimi icra ettim. Hastanede<br />

yatarak tedavi gördüm. Terhisten<br />

sonra ErzurumHorasan’- damecburi<br />

hizmete başlayacağım. Ben, özel bir<br />

hastalık geçirdim. Plastik cerrahi<br />

ile ilgili bir ameliyat oldum.<br />

Konumumitibarıyla, yani babamın<br />

paşa olması dolayısıyla böyle bir<br />

iddia ortaya atılmış olabilir.<br />

Babamın durumu<br />

benimrahatsızlığımı tedavi<br />

ettirmeme engel olmamalı. Ben de<br />

doktorum. Ben o bölgede askerlik<br />

yapmayı zaten istiyordum. Kısmet<br />

oldu. Güzel bir deneyimoldu.<br />

Hakkâri’de askerlik yaptığımiçin<br />

gurur duyuyorum” dedi<br />

BU AY TERHİS OLACAK<br />

Temmuz ayında izne ayrılarak<br />

ameliyat olan ve 2 ay rapor alan<br />

Kıvanç Tarlan, şimdi yaklaşık 1<br />

aylık iznini kullanıyor. Tarlan bu<br />

ayın sonunda terhis olacak.<br />

GERGİN YAŞ’TA EMEKLİ EDİLDİ<br />

Kıvanç Tarlan’ın babası Şahin<br />

Tarlan geçen yılki Balyoz<br />

gölgesinde yapılan gergin YAŞ’ta<br />

emekliye ayrılmıştı.AA<br />

MHP Genel Başkanı<br />

Bahçeli: 'İstanbul<br />

Milletvekilimiz Engin<br />

Alan başta olmak<br />

üzere, terörle mücadele<br />

eden kahramanları dört<br />

duvar arasına<br />

hapseden ve hukukun<br />

başına çuval geçiren<br />

AKP zihniyetinin,<br />

İmralı'dan hala medet<br />

umması affedilmez bir<br />

hezeyandır'<br />

Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı<br />

Murat Uzun'un şehit olmasından<br />

kısa süre sonra Tunceli'nin ikinci<br />

kez kanlı bir saldırıyla sarsıldığına<br />

işaret eden Bahçeli, terör örgütü<br />

PKK'nın ''aldığı teşvik ve gördüğü<br />

kolaylıklardan dolayı eylemlerini<br />

sıklaştırdığını ve yaygınlaştırdığını''<br />

savundu.<br />

Hükümetin sonuçsuz güvenlik<br />

toplantılarıyla ve kalıplaşmış<br />

tepkisel sözlerle her günü israf<br />

ettiğini ileri süren Bahçeli, terörle<br />

mücadelede takip edilen<br />

yöntemden çok siyasi kararlılık ve<br />

inandırıcılığın önemli olduğunu<br />

ifade etti. Bahçeli, açıklamasında şu<br />

değerlendirmelerde bulundu:<br />

'' Görüldüğü kadarıyla<br />

'güvenlikçiler-müzakereciler'<br />

arasında yaşanan düello iktidarı<br />

tümüyle sarıp hareketsiz bırakırken,<br />

PKK terör örgütü bulduğu her fırsatı<br />

kana ve şehide tahvil etmektedir.Bir<br />

yanda mütareke ve müzakere<br />

çağrıları süfli ağızlarca gündeme<br />

taşınıp PKK'ya umut aşılanırken,<br />

diğer yanda vatan evlatları<br />

hayatlarını kaybetmektedir. Hatta<br />

Başbakan Erdoğan kanın ve<br />

vahşetin sorumlusu olan İmralı<br />

canisiyle yeniden<br />

görüleşebileceğini, Adalet Bakanı<br />

da bebek katilinin sözde çözüm<br />

sürecine dahil edilebileceğini<br />

vurgun yemişçesine dile<br />

getirmişlerdir.”AA<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

PKK SIĞINAKLARI UYUŞTURUCU DEPOSU<br />

mniyet'in raporlarında da<br />

EPKK-uyuşturucu ilişkisi<br />

konusunda çarpıcı veriler yer<br />

alıyor. Buna göre 1981'den beri<br />

yapılan operasyonlarda 60 PKK<br />

sığınağında yüksek miktarda<br />

uyuşturucu ele geçirildi. Bu<br />

kapsamda 839 terörist<br />

tutuklandı. Operasyonlarda 4<br />

bin 253 kilo eroin, 22 bin 830<br />

kilo esrar, 4 bin 305 kilo<br />

bazmorfin, 8 kilo afyon sakızı<br />

ve 710 kilo kokain yakalandı.<br />

Güvenlik güçleri, teröre de<br />

finansman sağlayan<br />

uyuşturucuya yönelik<br />

operasyonlarını son yıllarda<br />

sıklaştırdı. 1988'de zehir<br />

tacirlerine 2 bin 737 baskın<br />

yapılmışken, bu sayı geçen yıl<br />

18 bin 24'e çıktı. Öte yandan<br />

terör örgütünün uyuşturucu<br />

bağlantısı Avrupa Birliği polis<br />

teşkilatı EUROPOL, NATO<br />

<strong>Ekonomi</strong>k Komitesi ve<br />

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu<br />

Kontrol Programı'nın<br />

raporlarına da girdi.<br />

Güneydoğu'daki PKK'nın<br />

kontrolünde bulunan esrar<br />

tarlalarını gündeme gelmesiyle<br />

birlikte başka bir gerçek daha<br />

ortaya çıktı. Emniyet Genel<br />

Müdürlüğü arşiv verilerine göre<br />

terör örgütüne yönelik<br />

operasyonlarda 60 PKK<br />

sığınağında yüksek miktarda<br />

uyuşturucu ele geçirildi. Son 27<br />

yılın arşiv verilerinde 363<br />

uyuşturucu operasyonunda<br />

zehir tacirlerinin PKK, DHKP/C,<br />

TKP-ML, Devsol ve Asala gibi<br />

terör örgütleriyle bağlantılı<br />

olduğu ortaya çıktı.<br />

Operasyonlarda toplam 839<br />

terör örgütü üyesi yakalandı.<br />

Narko-terörizm kapsamında<br />

yapılan bu operasyonlarda<br />

toplam 4 bin 253 kilo eroin, 22<br />

ile Hukuku<br />

Abünyesinde yapılacak<br />

iki maddelik değişiklikle<br />

yasağın önüne<br />

geçecek olan Adalet<br />

Bakanı Sabine<br />

Leutheusser-Schnarrenberger,<br />

ancak çocuğun<br />

belli bir yaşam standardının<br />

tehlikeye girmesi<br />

durumunda ise bu maddelerin<br />

geçerli olmayacağını<br />

ifade ediyor.<br />

Köln Eyalet Mahkemesi'nin<br />

geçtiğimiz Haziran<br />

ayında dini sebeplerle<br />

sünnetin insan yaralama<br />

suçu kapsamında<br />

olduğuna karar vermesi,<br />

Müslüman ve Yahudi<br />

toplumu tarafından tepkiyle<br />

karşılanmış 19 Temmuz'da<br />

Federal<br />

Parlamento özel oturum<br />

gerçekleştirmişti. Parlamento<br />

aldığı kararla,<br />

tıbbi şartların yerine getirilmesi<br />

durumunda<br />

dini nedenlerden dolayı<br />

bin 830 kilo esrar, 4 bin 305<br />

kilo bazmorfin, 8 kilo afyon<br />

sakızı, 710 kilo kokain, 337 bin<br />

412 adet sentetik uyuşturucu,<br />

26 bin 190 litre asetik anhidrit<br />

ve 2 adet imalathane ele<br />

geçirildi.<br />

Son yıllarda terör örgütünün<br />

finansman kaynakları arasında<br />

olduğunun net bir şekilde<br />

ortaya çıkmasıyla birlikte<br />

uyuşturucu operasyonlarına<br />

büyük önem verildi.<br />

Örneğin 1998 yılında<br />

uyuşturucu tacirlerine yönelik<br />

2 bin 737 operasyon<br />

yapılmışken<br />

2011'de bu sayı<br />

18 bin 24'e çıktı.<br />

1999'da<br />

uyuşturucudan<br />

yakalanan<br />

şüpheli sayısı<br />

da 6 bin 121 kişi<br />

iken 2011<br />

sonunda bu<br />

sayı 38 bin<br />

534'ü buldu.<br />

Terör<br />

örgütlerinin<br />

eylemlerinin devam etmesi<br />

büyük ölçüde finansal<br />

kaynakların yeterliliği ve<br />

devamlılığına bağlı. Örgütlerin<br />

silah, barınma, beslenme,<br />

iletişim, propaganda gibi<br />

ihtiyaç ve faaliyetleri büyük<br />

çapta finansal kaynak<br />

gerektiriyor.<br />

Terör örgütü PKK için de<br />

uyuşturucu kaçakçılığının en<br />

önemli gelir kaynaklarından<br />

biri olduğu ifade ediliyor.<br />

Emniyet Genel Müdürlüğü arşiv<br />

kayıtlarında terör örgütü<br />

mensuplarının ifadeleri ve ele<br />

geçirilen belgelerdeki para<br />

kayıtları PKK'nın<br />

uyuşturucudan finansman<br />

sağladığını açıkça ortaya<br />

sünnetin serbest olması<br />

konusunda prensip<br />

kararı almıştı.<br />

YENİDOĞAN SÜN-<br />

NETİNDE DOKTOR<br />

ŞARTI ARANMAYACAK<br />

Bakanlık tarafından<br />

hazırlanan tasarıda<br />

doğrudan belirtilmeden<br />

hahamların da sünneti<br />

gerçekleştirmesinin önü<br />

açılıyor. Taslaktaki<br />

"Çocuğun doğumundan<br />

itibaren ilk altı ay<br />

içerisinde dini cemaat<br />

tarafından belirlenen<br />

doktor olmayan fakat<br />

gerekli eğitimi almış kişi<br />

tarafından da sünnet<br />

gerçekleştirilebilir."<br />

ifadesi dini cemaat<br />

tarafından tayin edilen<br />

uzman kişilerin de sünnet<br />

yapabileceğini vurguluyor.<br />

Doktor olmayan<br />

fakat uzman kişilerce<br />

yapılacak sünnet<br />

doğumdan sonra ilk altı<br />

ayla sınırlı olacak.<br />

Terör örgütünün<br />

beslendiği en önemli<br />

finans kaynaklarının<br />

başında uyuşturucu<br />

ticareti geliyor.<br />

koyuyor.Türkiye'de istihbarat<br />

birimlerinin narko terör<br />

raporlarına göre PKK artık<br />

dünya raporlarına uyuşturucu<br />

kaçakçısı olarak girmemek için<br />

özel bir önem gösteriyor.<br />

Avrupa ülkeleri ve Amerika gibi<br />

yerlerde daha rahat hareket<br />

edebilmek amacıyla<br />

uyuşturucu kaçakçılığı işlerini<br />

örgütle direkt bağlantısı ortaya<br />

çıkmayan kişilere yaptırıyor.<br />

Ancak yine de her yıl<br />

yayınlanan uluslararası<br />

raporlar örgütün zehir<br />

tacirliğini ortaya koyuyor.<br />

Avrupa Birliği polis teşkilatı<br />

EUROPOL<br />

tarafından<br />

yayımlanan<br />

'AB Terörizm<br />

Durumu ve<br />

Eğilim Raporu<br />

(TE-SAT 2012)'<br />

başlıklı<br />

raporda<br />

PKK'nın<br />

Avrupa'daki<br />

üyelerinin<br />

işlediği suçlar<br />

arasında<br />

uyuşturucu kaçakçılığı da<br />

sıralanıyor.<br />

PKK'nın uyuşturucu<br />

kaçakçılığından kazandığı<br />

parayı terörist faaliyetlerde<br />

kullandığı ifade edilen<br />

raporda, Avrupa'nın PKK için<br />

lojistik destek üssü durumunda<br />

olduğu vurgulanıyor. PKK'nın<br />

örgütsel faaliyetlerini finanse<br />

etmek için Avrupa içinde ve<br />

dışında uyuşturucu kaçakçılığı<br />

yaptığı belirtiliyor.<br />

Terör örgütünün, militan<br />

devşirme ağını endişe kaynağı<br />

olarak gören raporda kara para<br />

aklama, uyuşturucu ve insan<br />

kaçakçılığının örgüt için temel<br />

finansman kaynağı olduğu<br />

tespiti yapılıyor.<br />

PKK, UYUŞTURUCU VE<br />

KAÇAKÇILIKTAN YILDA 175<br />

MİLYON EURO KAZANIYOR<br />

NATO <strong>Ekonomi</strong>k Komitesi<br />

2009'da hazırladığı 'Terörün<br />

ekonomik ve maddi boyutu'<br />

başlıklı gayri resmi raporunda<br />

PKK'nın finans kaynaklarına<br />

dair çarpıcı bilgiler veriyor.<br />

Terör örgütlerinin finans<br />

kaynaklarına ilişkin<br />

uluslararası istihbarat<br />

kurumlarından elde edilen<br />

bilgiler doğrultusunda<br />

hazırlanan raporda,<br />

Avrupa'dan PKK'ya 200 milyon<br />

Euro aktarıldığı belirtiliyor.<br />

Raporun 70. maddesinde bu<br />

miktarın 25 milyon Euro'sunun<br />

bağış olarak toplandığı, geri<br />

kalan miktarın ise uyuşturucu,<br />

insan kaçakçılığı ve kara para<br />

aklama gibi yasa dışı işlerden<br />

toplandığı vurgulanıyor.<br />

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu<br />

Kontrol Programı (UNODC) 2011<br />

yasa dışı uyuşturucu<br />

kaçakçılığı analizlerinde de<br />

PKK'nın rolünden bahsediliyor.<br />

Uyuşturucu ticaretiyle silahlı<br />

terör örgütlerinin ilişkisinin<br />

irdelendiği 2012 raporunda da<br />

PKK örneği veriliyor. UNODC<br />

2007 raporlarında, terör<br />

örgütünün uyuşturucu madde<br />

kaçakçılığının imalat, taşıma,<br />

aracılık, satış ve sokak satıcılığı<br />

gibi her safhasında yer alarak,<br />

finansal destek sağladığına<br />

dikkat çekiliyor. Avrupa'da<br />

uyuşturucu ticaretini kontrol<br />

altında tutan PKK'nın,<br />

Afganistan, Pakistan ve Irak<br />

üzerinden getirilen<br />

uyuşturucuyu İtalya,<br />

Bulgaristan, Yunanistan ve<br />

Romanya'daki yasa dışı<br />

örgütler ile işbirliği içerisinde<br />

Avrupa'ya nasıl aktardığı ve<br />

pazarladığı belgeleriyle ortaya<br />

konuluyor. CİHAN<br />

Alman Adalet Bakanlığı tasarıyı<br />

hazırladı, sünnet suç olmaktan çıkıyor<br />

Tasarıda Yahudilerde<br />

sünnetin çocuğun doğumundan<br />

sonra sekizinci<br />

günde, Müslümanlarda<br />

ise doğumdan sonra yedinci<br />

günden çocuğun<br />

ilkokula başlama yaşına<br />

kadar olan aralıkta<br />

gerçekleştirildiği bilgisine<br />

de yer veriliyor. Aile<br />

hukuku (Burgerliche<br />

Gesetzbuch) 1631d paragrafına<br />

yapılacak eklemeyle<br />

sorun çözülmüş<br />

olacak.<br />

SAĞLIK İÇİN SÜNNET DE<br />

YASAL OLACAK<br />

Bakanlık ayrıca yasada<br />

sağlık için sünnet olmak<br />

zorunda olanları da kapsayacak<br />

şekilde değişikliğe<br />

gidecek.<br />

Yasada dini gerekçelerle<br />

sünnet vurgusu yapılmayacak.<br />

Doktorların<br />

gerekli bilgilendirmesinden<br />

sonra ailelerin onayıyla<br />

yapıldığı için,<br />

muhtemel komplikasyonlar<br />

durumunda da<br />

sünnet insan yaralama<br />

suçu kapsamında değerlendirilmeyecek<br />

ve<br />

ailenin tazminat talep<br />

etme hakkı olmayacak.<br />

Buna karşılık doktorlar<br />

çocukta oluşacak acının<br />

en aza indirgenmesi için<br />

gerekli tedbirleri alacak.<br />

Federal Adalet Bakanı<br />

Leutheusser-Schnarrenberger'in<br />

bu tasarı<br />

hakkında Cuma günü<br />

hukukçuları dinleyeceği<br />

ve sonrasında tasarıyı<br />

bakanlar kuruluna getireceği<br />

belirtiliyor.CİHAN<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

CHP, 4+4+4 eğitim sisteminin hayata geçmesi ve peygamberin hayatının<br />

ders olmasıyla birlikte laikliğin sonlandığını iddia ederek bildiri dağıttı.<br />

üm teşkilata “velilerle iletişime<br />

Tgeçin” talimatı verilirken<br />

“Dert+Dert+Dert” başlıklı<br />

broşürler bastırıldı.<br />

Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen<br />

kesintili 12 yıllık eğitime ilişkin<br />

yasal düzenlemenin iptali<br />

istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne<br />

götüren, ancak sonuç alamayan<br />

CHP, karşı kampanyasını farklı<br />

yollarla sürdürüyor.<br />

CHP, il ve ilçe başkanlıklarına iki<br />

ayrı genelge göndererek, velilerle<br />

iletişimi sağlayacak "acil çalışma"<br />

başlatılması talimatı verdi.<br />

Genelgelerde, ilçe örgütlerinin, her<br />

okulda görevli belirlemesi<br />

istenirken, "Ayrıca her okulda<br />

iletişim kuracak kişiler<br />

K Parti Genel Başkan Yardımcısı<br />

AHüseyin Çelik, "Mesele daha<br />

sağduyulu ve soğukkanlı bir şekilde<br />

değerlendirilmeli" dedi.<br />

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı<br />

Hüseyin Çelik, Balyoz eylem planını<br />

olmamış farz etmenin, ülkenin<br />

aklıyla alay etmek anlamına<br />

geleceğini söyledi.Çelik, darbelerin<br />

Türkiye için bir<br />

ayıp<br />

olduğunu<br />

belirterek,<br />

"Bizim<br />

ordumuz<br />

belirlenecektir" denildi.<br />

HEYETLERLE GİDİN<br />

Genelgelerde "eylem" talimatı<br />

verilirken, 4+4+4'e muhalefet eden<br />

Eğitim-İş ve Eğitim-Sen<br />

eylemlerine destek verilmesi<br />

istendi.<br />

CHP, il ve ilçe örgütlerinden aktif<br />

olmalarını isteyerek, kamuoyu<br />

oluşturulması çalışmalarının<br />

sürdürülmesini istedi.<br />

CHP'li il ve ilçe örgütleri bazı<br />

okullara heyetlerle giderken,<br />

velilerin şikayeti sonrası CHP<br />

eylemlerinin bir bölümünün polise<br />

yansıdığı belirtildi.<br />

AĞLAYAN ÇOCUK BROŞÜRÜ<br />

CHP, 4+4+4'e karşı politikasını<br />

milletinin emrinde olmalı. Siyaseti<br />

dizayn eden, toplum mühendisliği<br />

yapan bir kurum olmamalıdır" dedi.<br />

Gazetemizin Ankara Temsilcisi<br />

Adem Yavuz Arslan'ın hazırlayıp<br />

sunduğu "Temsilciler Meclisi"<br />

programına konuk olan Çelik,<br />

Balyoz davası kararları ve AK<br />

Parti'nin 30 Eylül'de yapacağı<br />

kongreyle ilgili çarpıcı<br />

açıklamalarda bulundu.İşte o<br />

açıklamalar:<br />

HÜKÜMETİN KURULDUĞU<br />

GÜN YAPILDI<br />

"59. hükümetin kuruluş günü 15<br />

Mart 2003'tür. Balyoz Eylem<br />

Planı'nın derdest edildiği gün de<br />

aynı tarihe denk gelmektedir. Yani<br />

benim Milli Eğitim Bakanı olduğum<br />

gün Balyoz Eylem Planı'nın<br />

yapıldığı gündür.Şimdi 324<br />

muvazzaf ve emekli insanın<br />

ceza almasından bir insanın<br />

haz duyması için sadist<br />

olması lazım. Bizim AK<br />

bununla da sınırlamadı. İl ve ilçe<br />

örgütlerinin yurt genelindeki basın<br />

açıklamaları ile eylemlerinde ve<br />

bazı okullarda, velilere<br />

"Dert+Dert+Dert" broşürü<br />

dağıtıldı.<br />

Broşürde, dünyaca ünlü, "ağlayan<br />

çocuk" tablosu kullanıldı. "Avrupa<br />

Yakası" adlı dizinin "Burhan"<br />

isimli karakterinin Türkiye'ye<br />

"Çiko" diye tanıttığı "ağlayan<br />

çocuğa" broşürde mavi önlük<br />

giydirildi. "Ağlayan çocuk" resmi<br />

broşürün her sayfasında<br />

kullanılırken, kaos uyarısı yapıldı.<br />

‘Veliler jandarmayla<br />

tehdit ediliyor’<br />

Broşürde, yeni eğitim sistemi, 57<br />

soru ve yanıt ile anlatıldı. Yurt<br />

genelinde velilere dağıtılan<br />

Muhalefet Yargıtay'a<br />

baskı uyguluyor<br />

Parti olarak darbeler ve darbeciler<br />

karşısındaki tavrımız nettir. Türkiye<br />

darbelerle ilk defa hesaplaşıyor.<br />

1959 doğumluyum. Benim ömrüme<br />

bir düzine darbe veya darbe<br />

teşebbüsü sığmıştır.<br />

Bu Türkiye içinbir ayıptır.<br />

Ordumuzun da bu ayıptan<br />

kurtulması gerekir. Bizim ordumuz<br />

milletinin emrinde olan, ülkesinin<br />

güvenliğini sağlayan,<br />

düşmanlarımıza caydırıcılık, bize<br />

de güven veren bir ordu olmalı.<br />

Modern, çağdaş bir ordu olmalı.<br />

Siyasetin üzerinde bir vesayetçi güç<br />

olmamalı. Siyaseti dizayn eden,<br />

toplum mühendisliği yapan bir güç<br />

asla olmamalıdır.Silah bendedir,<br />

dolayısıyla ben güçlüyüm<br />

dememelidir. Bu artık Türkiye'nin<br />

gündeminden düşmelidir.”<br />

Yanlış varsa düzeltilmeli<br />

Benim Balyoz Eylem Planı hakkında<br />

bir kanaatim var. Böyle bir şey<br />

broşürdeki yanıtlardan bazıları şu<br />

şekilde sıralandı:<br />

* 72 ay ve üstü öğrenciler<br />

eğitimden soğuyacak,<br />

heyecanlarını ve heveslerini<br />

yitirecekler.<br />

* Sınıf ortamları elverişsiz. Sınıflar<br />

kışın soğuk. Ahırdan bozma okul<br />

binaları var.<br />

* Erken yaşta eğitim okul kazası<br />

riskini beraberinde getiriyor.<br />

* Veliler mülki amirlerce tehdit<br />

edilerek, ‘polis, jandarma gelir alır’<br />

sözleriyle korkutuluyor.<br />

‘Peygamber hayatı laikliği bitirdi’<br />

Broşürde, imam hatip orta<br />

okullarının açılması eleştirilirken,<br />

"inkılap kanunlarına" atıf<br />

yapılıyor. Broşürde, "İmam hatip<br />

eğitimi, din görevlisi yetiştirmek<br />

amacıyla verilen bir eğitimdir.<br />

İmam hatip ortaokulunu mesleki<br />

sınıflama dışına çıkararak<br />

olmamış gibi farz ederseniz bu<br />

ülkenin aklıyla alay edersiniz.<br />

Mahkeme bir karar verdi. Bu<br />

mahkeme verdiği bu cezaları<br />

kumpasla mı ölçtü? Hepsinde isabet<br />

mi etti? Acaba kurunun yanında yaş<br />

da yandı mı? Adil yargılama oldu<br />

mu? Bunların hepsi denecek.<br />

Yargıtay'dan karar çıktıktan sonra<br />

da bunlar söylenecek. 330'a yakın<br />

kelli felli komutanların ceza aldığı<br />

böyle bir davanın konuşulmaması<br />

mümkün değil.<br />

Önce gerekçeye bakacağız. Eğer<br />

varsa bir yanlış, Yargıtay<br />

aşamasında düzeltilmesini temenni<br />

ederim. Fakat iki muhalefet<br />

partimiz, ‘Ergenekon'un avukatıyız’<br />

diyenler gibi temyiz makamına yani<br />

Yargıtay'a yönelik bir mahalle<br />

baskısı oluşturmaya başladı.<br />

Yargıtay'a yönelik bir kampanya<br />

başlatıldı. Ben adil yargılanmanın<br />

herkes için gerekli olduğuna<br />

inananlardanım. Partimiz de buna<br />

Gündem 9<br />

'Balyoz Darbe Planı<br />

yok' savunması çöktü<br />

Hilmi Özkök ve Aytaç<br />

Yalman'ın açıklamaları<br />

"Darbe planı yok"<br />

savunmalarını çürüttü<br />

önemin Genelkurmay<br />

DBaşkanı Hilmi Özkök ile<br />

Emekli Orgeneral Aytaç<br />

Yalman'ın "Darbeyi kim<br />

önledi" tartışması Balyoz<br />

sanıklarının "O belgeler<br />

darbe girişimi değil, tatbikat<br />

planıydı" sözlerini<br />

çürütüyor.. Dava artık<br />

"Balyoz darbe girişimi var mı<br />

yok mu?" boyutundan<br />

"Darbeyi kim önledi?"<br />

boyutuna geçti.<br />

AYTAÇ, "DARBEYİ HİLMİ<br />

ÖZKÖK ENGELLEDİ"<br />

YORUMLARINA İTİRAZ ETTİ<br />

Her şey Emeki Orgeneral<br />

Aytaç Yalman'ın, "Darbeyi<br />

Hilmi Özkök engelledi"<br />

yorumlarına itiraz ederek<br />

"Hilmi Paşa'nın kaç tankı<br />

tüfeği vardı" diye sormasıyla<br />

başladı.<br />

YALMAN KÜÇÜKKAYA'YA<br />

SİTEM ETTİ<br />

Akşam <strong>Gazetesi</strong> genel yayın<br />

yönetmeni İsmail<br />

Küçükkaya'ya konuşan<br />

Yalman, "Darbeyi kim<br />

önledi?" sorusuna yanıt<br />

verdi. Küçükkaya'nın<br />

köşesine taşıdığı konuşmada<br />

Yalman, Küçükkaya'ya<br />

telefon ederek "Sana sitem<br />

etmek için arıyorum" dedi ve<br />

şunları söyledi:<br />

İngilizce'de büyük devrim!<br />

Ana diliniz gibi ingilizce<br />

konuşturuyoruz. Nasıl mı?<br />

Tıklayın.<br />

Konut Kredisinde Bankaları<br />

Karşılaştır. 10 bin tl kar et!<br />

YALMAN: "HİLMİ PAŞA'NIN<br />

KAÇ TANE TANKI TÜFEĞİ<br />

VARDI?"<br />

"Biraz önce seni NTV’de<br />

izledim. Hilmi Özkök için<br />

darbeyi önleyen kişi ifadesini<br />

kullandın. Aytaç Yalman’ın<br />

rolü ne, diye soruldu. Hiçbir<br />

şey söylemedin, geçiştirdin.<br />

Diyebilirdin ki; iddianameye<br />

göre darbeyi önleyen kişi,<br />

Aytaç Yalman’dır. Bunu<br />

söylemen yeterliydi. Tek bir<br />

cümle... Bilmem, Türk<br />

Ordusu tek kişi değildir. Tek<br />

Genelkurmay Başkanı da<br />

değildir. Ucuz kahramanlık<br />

kimseye yakışmaz. Türk<br />

Ordusu demek Kara<br />

Kuvvetleri Komutanlığı<br />

demektir. Hilmi Paşa’nın kaç<br />

tane tankı tüfeği vardı."<br />

FİKRET BİLA YORUMLADI<br />

Bu tartışmayı köşesine<br />

taşıyan Fikret Bila,<br />

mahkemenin tanık olarak<br />

dinlemediği Hilmi Özkök ve<br />

Aytaç Yalman'ın<br />

tanıklıklarının çok önemli<br />

olduğunu vurguladı.<br />

Paşaların sözlerinin darbe<br />

girişimi olduğunu<br />

doğruladığını yazan, Bila<br />

"Özkök Paşa’nın da Yalman<br />

Paşa’nın da her konuşmaları<br />

önemli tartışmalara neden<br />

oluyor. Yeni soru işaretlerine<br />

yol açıyor" dedi.<br />

İşte Bila'nın yazısındaki ilgili<br />

bölüm:<br />

"SARF ETTİKLERİ HER SÖZ<br />

BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"<br />

Kuvvet ve ordu<br />

komutanlığına kadar<br />

yükselmiş üç komutana,<br />

“Darbeye eksik teşebbüsten”<br />

20 yıl hapis cezası verildiği ve<br />

gözlerin Yargıtay’a çevrildiği<br />

Balyoz davasında, dönemin<br />

Genelkurmay Başkanı Hilmi<br />

Özkök ile Kara Kuvvetleri<br />

Komutanı Aytaç Yalman’ın<br />

sarf ettikleri her söz büyük<br />

önem taşıyor.CİHAN<br />

yorumlamak mümkün değildir.<br />

Anayasa'ya aykırıdır. TC<br />

Anayasası'nın 174. maddesinde<br />

'İnkılap Kanunları' ile korunmaya<br />

alınmıştır.<br />

Tevhidi Tedrisat Kanunu'na göre<br />

Türkiye'de imam ve hatiplik<br />

görevini yerine getirecek<br />

memurları yetiştirmek üzere okul<br />

açılması hüküm yer almakta, dini<br />

eğitim odaklı alternatif bir okul<br />

sistemi bulunmamaktadır.<br />

Eğitim sistemindeki farklılaşma,<br />

ortak yurttaşlık anlayışımızı<br />

önemli ölçüde zedeleyecek,<br />

toplumsal bütünleşme yerine<br />

toplumsal ayrışmaya yol açacaktır"<br />

denildi.<br />

‘Kuran'ı Kerim ve Peygamberimizin<br />

Hayatı’ dersleri ile ilgili bölüm de<br />

dikkat çekici: "Bir din ve<br />

peygamberinin hayatını, metne<br />

dahil ederek devletin ve eğitimin<br />

bir dini olduğuna vurgu yapılarak<br />

laiklik delinmiş ve laik eğitim<br />

sistemi sonlandırılmış oldu.”AA<br />

inanıyor. Daha sağduyulu, sabırlı ve<br />

soğukkanlı bir şekilde bu meselenin<br />

sonuçları değerlendirilmeli.”<br />

Kanunsuz emir yerine getirilir mi?<br />

“Recep Tayyip Erdoğan benim genel<br />

başkanım ve başbakanım. Bana 'Git<br />

muhalefet partisinden şu adamın<br />

ağzını burnunu kır' dese ben gidip<br />

kırmalı mıyım? Kanunsuz bir emir<br />

yerine getirilir mi? Emre itaatsizlik<br />

var ama kimse Anayasa'dan<br />

almadığı bir yetkiyi kullanamaz ve<br />

aşağıdakine de dayatamaz. Balyoz<br />

Eylem Planı'ndan hiç haberi<br />

olmayan, sadece parafı olan<br />

insanlar da bu müteselsil suçluluk<br />

halkasının içine girmiştir. Ama<br />

kime hangi cezanın verileceğine<br />

mahkeme verilir. Şimdi 324 aile acı<br />

çekiyor değil mi? Ama bu Balyoz<br />

eğer gerçekleşseydi belki 324 bin<br />

aile acı çekecekti. 12 Eylül'de 1<br />

milyon 650 bin insan fişlendi. 650<br />

bin kişi cezaevini boyladı. Böyle bir<br />

hadisenin olduğunu düşünün.”AA


10 HERKES<br />

Basın-Kritik<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

FED'in kararı, piyasaları<br />

Dolaylı vergilerle gelir<br />

Amerikan seçimlerine kadar taşıyabilir Selim IŞIKLAR artışında tıkanmış olmayalım…<br />

OSMAN AROLAT<br />

<strong>Ekonomi</strong> ile piyasalar çoğu zaman<br />

paralel hareket etmez, piyasa ile<br />

ekonomi kavramları da çoğu<br />

zaman birbirine karıştırılır.<br />

Zaman zaman makro ekonominin<br />

iyi olmasına rağmen mikro<br />

ekonomik koşullardaki gelişmeler<br />

aynı yönde gitmeyebilir. Para ve<br />

sermaye piyasalarındaki para bolluğundan<br />

kaynaklanan iyimser<br />

trendlere rağmen aslında gelecekte<br />

çok farklı krizler için zemin<br />

hazırlanmış olabilir. ABD Merkez<br />

Bankası (FED), 2008 yılından<br />

sonra üçüncü kez parasal<br />

genişleme düğmesine bastı ve<br />

gerekirse mortgage piyasalarında<br />

ve tahvil piyasalarında alım yapacağının<br />

kararını bir kez daha<br />

verdi. Aylık 40 milyar dolarlık<br />

alım yapma kararı vermesi ve<br />

daha fazla alım yapabileceğinin<br />

anlaşılması piyasalarda olumlu<br />

etki yaptı. Emtialarda zaten bir<br />

süreden beri yaşanan yükseliş<br />

dalgası perşembe akşamı alınan<br />

kararlar sonrası da devam etti.<br />

Borsalar alım yönünde hareket<br />

ederken İMKB endeksi bir gün<br />

öncesi yaşadığı kayıpları telafi<br />

ederek 68 bin puanı aştı. Bu<br />

kararlara piyasalar olumlu yönde<br />

ya da yükselişle karşılık verdi<br />

ama ABD'nin borçlanma notu,<br />

EGAN Jones isimli kredi derecelendirme<br />

kuruluşu tarafından<br />

AA'dan AA- seviyesine düşürüldü.<br />

Kuruluş, not indirimine gerekçe<br />

olarak, tahvil alım kararının<br />

ekonomiye muhtemelen yarardan<br />

çok zarar getireceğini ve özellikle<br />

petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki<br />

yükselişlerin işletmeleri ve<br />

tüketicileri olumsuz etkileyeceğini<br />

gösterdi.<br />

Gerçekten de ABD'nin toplam<br />

borcu GSYİH'nın üstüne çıktı ve<br />

şu an ekonomide iyileşme olarak<br />

görülen gelişmelerin aslında bir<br />

seçim yatırımı olarak görüldüğü<br />

göz önüne alınırsa seçimler sonrası<br />

piyasaların daha çok kırılgan<br />

olabileceği kuşkuları artıyor.<br />

Piyasalar açısından 2008 krizi<br />

öncesi seviyelerine yükselen ABD<br />

borsaları ve paralelinde yükselen<br />

Avrupa borsalarına rağmen Uzakdoğu<br />

borsaları henüz 2008<br />

öncesinin çok gerisindeler. Daha<br />

çok gelişmekte olan piyasaları<br />

olumlu etkilemesi beklenen<br />

kararların şimdilik olumlu<br />

tarafına bakan piyasalarda kasım<br />

ayındaki başkanlık seçimlerine<br />

kadar yükselişlerin devamı bekleniyor.<br />

İMKB endeksine dönecek olursak,<br />

mayıs ayında 56 bin seviyesinde<br />

başlayan yükseliş trendi ile geçen<br />

yıl nisan ayında görülen zirve<br />

noktasına bir hayli yaklaşılarak<br />

68 bin puan aşılmış görünüyor.<br />

Yükselişin bankacılık sektöründen<br />

sanayi sektörüne doğru ayrışması<br />

olumlu ancak genel olarak<br />

önceki yıllardaki yükseliş dalgasına<br />

göre oldukça sönük ve tedirgin<br />

bir yükseliş olarak da<br />

değerlendirilebilir. İMKB 30 ve 50<br />

hisselerinin dışında yükselişe çok<br />

ilgi ve coşku yok denilecek kadar<br />

az. Halka arzlar ve şirketlerin<br />

sürekli bedelli sermaye artırımları<br />

nedeniyle satış baskısı bu hisselerde<br />

daha fazla etkili oluyor. Yabancı<br />

alımları ile bu seviyelere<br />

gelen endeksin dolar bazında<br />

halen zirve noktasına göre ucuz<br />

olduğu söylenebilir. 2010 Kasım<br />

ayına göre endeks zirve noktasından<br />

yüzde 25 aşağıda bulunuyor.<br />

Ancak diğer gelişmekte olan borsalara<br />

kıyasla 2012 yılında hatırı<br />

sayılır bir yükseliş yaşayan endeksin<br />

70 bin-72 bin puanı aşmadan<br />

önce bir düzeltme yapması<br />

da mümkün, bekleyip buna göre<br />

hareket etmek daha uygun olabilir.<br />

Hafta içinde satış baskısı<br />

oluşturan Halkbank ve Telekom<br />

halka arz kararları sonrası endeksin<br />

yukarı gitmesi için yabancı<br />

yatırımcıların daha fazla<br />

alımına ihtiyaç var gibi<br />

gözüküyor. Trendin bozulması<br />

şimdilik söz konusu olmasa da<br />

Menşei belli olmayan ürünler<br />

çocuğun sağlığını tehlikeye atıyor<br />

Okulların açılmasıyla birlikte hemen her yerde satılan kırtasiye<br />

ürünlerinden menşei belli olmayanların çocukların sağlığını tehlikeye<br />

atabileceği belirtildi.<br />

Ebeveynlerin kırtasiye malzemeleri alırken, özellikle etiketine<br />

dikkat etmesi gerekiyor. Diyarbakır Adıgüzel Kırtasiye Satış Müdürü<br />

Osman Adıgüzel, çocukların sağlığını tehlikeye atacak okul araç<br />

gereçlerinden uzak durulması konusunda anne babalara önemli<br />

uyarılarda bulundu. Adıgüzel, okul ihtiyaçlarının temin edilmeye<br />

çalışıldığı şu günlerde anne babaların öncelikle sağlığa uygun okul<br />

araç gereçlerine yönelmesi gerektiğini ifade etti. Adıgüzel, şöyle dedi:<br />

"Menşei belli olmayan, kullanışlı olmayan kalem, silgi, çanta vs.<br />

okul malzemelerinin çocuklarımızın sağlığına zarar vereceği<br />

hepimizin malumudur. Bu nedenle anne babaların çocuklarına okul<br />

alış verişi yaparken, bu hususları dikkate almaları gerekir.<br />

Vatandaşlarımızın alım gücü bir hayli sınırlı. Bizler bunun bilincinde<br />

olarak son derece düşük bir kâr marjıyla öğrencilerimizin ihtiyaçlarını<br />

temin etmeye çalışıyoruz. Hâtta kimi zaman maliyetine satışlar bile<br />

yaptığımız oluyor. Son 3 yılı baz aldığımızda özellikle defter, okul<br />

çantası, kalem ve diğer kırtasiye çeşitlerinde artış yapmak bir yana<br />

fiyatlarda damping yaptığımız bile oluyor. Özellikle bazı büyük<br />

AVM'lerin bu işe yönelmiş olmasının, kitap ve kırtasiyecileri zor<br />

durumda bıraktığını gözlemliyoruz. Kalitesi onaylı, kullanışlı ve en<br />

uygun fiyat seçenekleri ile sınırsız ürün çeşitlerimizi hizmete<br />

sunuyoruz. Eğitim öğretimde A'dan Z'ye her türlü ihtiyaca cevap<br />

veriyoruz. Öğrencilerimizin bütün okul ihtiyaçlarını ekonomik<br />

fiyatlarla sunuyoruz.” CİHAN<br />

kâr satışları ile endeksin yukarı<br />

gitmekte zorlanması söz konusu<br />

olabilir. Ancak 70-72 bin puan<br />

hedefi tutturulmak isteniyorsa<br />

düşüşlerde yabancıların alımları<br />

gelebilir.<br />

Parite, 5 ayın zirvesinde<br />

Haftanın en önemli gelişmesi, aylardır<br />

beklenen FED'in üçüncü<br />

parasal genişleme kararını<br />

verdiği toplantı oldu. Aylardır bu<br />

karar piyasalar tarafından satın<br />

alınıyordu zaten. Altın fiyatları<br />

başta olmak üzere emtia<br />

piyasalarında mayıs sonlarında<br />

başlayan bir hareketlilik söz<br />

konusuydu. Altın fiyatları,<br />

parasal genişleme kararı öncesi<br />

yüzde 10 artmış gümüş, petrol ve<br />

borsalarda benzer ralliler yaşanmıştı.<br />

Perşembe akşamı beklenen<br />

haberin etkisi ise özellikle<br />

Eura/dolar paritesi üzerinde etkili<br />

oldu, 1,<strong>29</strong> seviyesinden 1,31<strong>29</strong>'a<br />

çok hızlı bir atak gerçekleşti.<br />

Altın fiyatları onsta 1.777<br />

dolara, petrol ise 118 dolara<br />

varan yükselişler yaşandı. Borsalarda<br />

ise özellikle petrol fiyatlarının<br />

olumlu etkilediği Rusya ve<br />

Brezilya borsalarında yüzde 4'lere<br />

varan yükselişler yaşanırken ABD<br />

Dow Jones sanayi endeksi 2007<br />

yılı zirvesine oldukça yaklaşan<br />

bir noktada 13 bin 593 puandan<br />

kapattı. Önümüzdeki haftalarda<br />

FED'in aldığı kararlar sonrası<br />

piyasalarda beklenti bitti, gerçeği<br />

satalım stratejisi geçerli olursa<br />

kötü haberlerin daha etkili<br />

olduğu bir kâr satışı dalgası ile<br />

düzeltme hareketleri şaşırtıcı olmayacaktır.<br />

Yaklaşan ABD<br />

başkanlık seçimleri ve üçüncü<br />

çeyrek beklentilerine kadar dalgalanmalar<br />

devam edecektir. Beklentileri<br />

fazlasıyla karşılayan FED<br />

kararları kenarda bekleyen statik<br />

yatırımcıları piyasaya çeker ise<br />

altın ve emtia piyasalarında bu<br />

yıl görülen zirve noktalarına<br />

kadar yükselişler de görülebilir,<br />

bu noktalarda satışlar gelebilir.<br />

Zaman 16 Eylül 2012<br />

Son vergi oran artışlarının<br />

sonrasında piyasalardaki beklenti,<br />

"Zaten durgun olan<br />

piyasanın daha da durgunlaşacağı.<br />

Haziran ayında başlayan<br />

vergi gelir gerilemesinin<br />

piyasadaki daralmaya bağlı<br />

olarak daha da düşeceği ve<br />

bütçe dengesi için 10 milyar ek<br />

gelir beklerken, başka önlemler<br />

alınamazsa, bu vergi<br />

artışlarıyla yılsonunda bütçe<br />

dengesinin daha da bozulacağı<br />

yolunda. Konunun uzmanları<br />

dolaylı vergi artışında tıkanma<br />

noktasına gelindiğini iddia<br />

ediyorlar.<br />

Zamlar öncesi son günlerde art<br />

arda yazdığım iki yazımın<br />

başlıkları "Dolaylı vergi afyonundan<br />

kurtulmadan" ve<br />

"Vergi değneğinin iki ucu" şeklindeydi.<br />

O yazılarımda dolaylı<br />

vergileri artırarak çözüm aramak<br />

yerine yeni yollar aranması<br />

gerektiğini belirtmiş ve<br />

ilk yazıda dolaylı vergilere<br />

yüklenmekle çözüme ulaşılamayacağını,<br />

kısa vadede eldeki<br />

geçici gelirleri sağlarken,<br />

uzun vade için "Gerçekçi bir<br />

vergi reformuna" ihtiyaç<br />

olduğunu belirtmiştim. İkinci<br />

yazıda ise Bütçe dengesi için<br />

son günlerde gerçekleşen zamlar<br />

öncesi, zam yapılacak sektör<br />

temsilcilerinin<br />

değerlendirmelerine yer verip,<br />

onlara göre "Zamların<br />

piyasalarda durgunluğu daha<br />

da artıracağı için, vergi gelir<br />

artışı beklenirken düşüşe<br />

sebep olabileceği" düşüncesine<br />

yer vermiştim. Ayrıca,<br />

elde olan özelleştirme, 2B<br />

gelirleri, kentsel dönüşüm projeleri<br />

gelirleri için harekete<br />

geçilmesi gereğini vurgulamıştım.<br />

Zamlar yapıldı. Sonuçlarının<br />

Dar gelirli ailelere kömür dağıtımı başladı<br />

Yozgat Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) Müdürü Ahmet Korkmazyürek,<br />

ilde dar gelirli ailelere yönelik kömür dağıtımına başlandığını<br />

ve kış gelmeden dağıtımın tamamlanacağını söyledi.<br />

Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından her<br />

yıl ücretsiz olarak verilen soba kömürünün dağıtımına başlandı. Yozgat<br />

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan liste<br />

çerçevesinde il merkezinde 5 bin, il genelinde ise toplam 30 bin aileye 1 ile<br />

2 ton arasında ücretsiz kömür dağıtılacak.<br />

Yozgat SYDV Müdürü Ahmet Korkmazyürek, yaptığı açıklamada bu yıl<br />

il merkezi için 8 bin ton kömür talebinde bulunduklarını belirtti.<br />

Korkmazyürek, "Şu ana kadar 2 bin ton kömürü teslim aldık.<br />

Kömürümüz Sorgun ilçemizdeki Yeni Çeltek Kömür İşletmesi'nden gelmektedir.<br />

Bu dağıtımda 600 ton kömürümüzü ailelerimize teslim etmiş bulunmaktayız.<br />

Havalar soğumadan, kış şartları ağırlaşmadan büyük ölçüde<br />

kömür işlerimizi dağıtımını tamamlamak için elimizden gelen gayreti sarf<br />

ediyoruz." dedi.<br />

İl merkezinde 5 bin ihtiyaç sahibi aileye kömür dağıtılacağını söyleyen<br />

Korkmazyürek, "Dağıtımlarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Yozgatımız<br />

kış memleketi, havalar çok çabuk soğuyabiliyor. Biz de bu bakımdan dar<br />

gelirli ailelerimizin kömür ihtiyacını bir an önce gidermek istiyoruz. Belirlenen<br />

listemizde isim sırasına göre dağıtımı yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan<br />

nakliye ücreti ve yıkma ücreti talep etmiyoruz. Tamamen ücretsiz<br />

olarak kapısının önüne belirlenen miktar ne ise 1 ya da 2 ton kömürü<br />

bırakıyoruz. Kömürünü daha erken almak isteyen vatandaşlarımız ise<br />

ayarladıkları bir araçla gelerek kömürünü alabiliyor. Yozgat coğrafi konumu<br />

itibariyle kış memleketi, kış şartları ağırlaşmadan, havalar soğumadan<br />

vatandaşımızın kömürlerini teslim etmiş olacağız." diye konuştu.<br />

Kömür yardımı alan dar gelirli vatandaşlar da kış gelmeden kömürlerinin<br />

temin edilmesine çok sevindiklerini belirterek, "Devletimizden<br />

Allah razı olsun. Kışlık kömürümüzü aldık. Çok mutlu olduk." ifadelerini<br />

kullandı. CİHAN<br />

ne olacağını hep birlikte<br />

yaşayıp göreceğiz.<br />

Ama önce zam yapılan alanlarda<br />

vergi yüklerinin ne<br />

boyuta geldiğine bir bakalım:<br />

-Pompa fiyatı zam sonrasında<br />

4 lira 74 kuruşa yükselen bir<br />

litre benzinin fiyatının 3 lira<br />

30 kuruşluk bölümü yani<br />

yüzde 69'unu vergiler oluşturuyor.<br />

-6.5 liralık bir paket sigara<br />

içersinde de 4lira 23 kuruşluk<br />

yüzde 80.25'lik bir vergi söz<br />

konusu.<br />

-49 bin lira olan 1600 cc motor<br />

hacimli ve daha düşük hacimli<br />

bir taşıt aracının üzerindeki<br />

vergi yükü zam öncesi 18 bin<br />

927 liraydı. Bu da vergisinin<br />

yüzde 38.6 olduğunu gösteriyordu.<br />

ÖTV oranının yüzde<br />

37'den yüzde 40'a çıkmasıyla<br />

aynı araçtan alınan toplam<br />

vergi 19 bin 992 liraya, aracın<br />

satış fiyatı da 50 bin 65 liraya<br />

üzerindeki verginin oranı ise<br />

yüzde 39.9'a yükselmiş durumda.<br />

Bu araç tipinin toplam<br />

içersindeki payı ise yüzde 92,3<br />

oranında. Yani 10araçtan<br />

9'unda durum bu…<br />

Arkadaşımız Naki Bakır<br />

haberinde, bütçe dengelerinin<br />

bozulmasının iç talepteki<br />

daralmadan kaynaklandığının<br />

altını çizerek, "Zamların tüketimde<br />

frene basmayı daha da<br />

güçlendirmesinin beklendiğini"<br />

söylüyor. Tüketimdeki<br />

daralmaya bağlı<br />

olarak Haziran ayında<br />

başlayan dolaylı vergilerdeki<br />

düşüşün devam ettiğini, Ağustos'taki<br />

yüzde 7.4'lük düşüşle,<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

sekiz aylık artışın enflasyonun<br />

altında yüzde 5.2'de kaldığını<br />

belirtiyor.<br />

Yeni ÖTV artışlarının geldiği<br />

son düzenleme öncesi Ağustos<br />

ayında ÖTV geliri geçen yılın<br />

aynı ayına göre yüzde<br />

44,5'likçok büyük bir gerileme<br />

gösterirken, sekiz aylık<br />

dönemde ise sadece yüzde 2.6<br />

artış sağlanmış oluyordu. Eğer<br />

bu tüketim daralması yeni ÖTV<br />

artışları sonrası son üç ayda<br />

olduğu gibi devam ederse, yılsonunda<br />

geçen yılın altında<br />

kalan bir dolaylı vergi oranı ile<br />

bütçe için beklenen 10 milyar<br />

liralık ek gelir sağlanamayacak<br />

ve açık daha da artacaktır.<br />

Ancak, yüzde 3'ler seviyesinde<br />

olan bütçe açığının Avrupa'daki<br />

en iyi performans olduğu<br />

da unutulmamalıdır…<br />

Ama yine de bütçe açığının kapatılması<br />

için arkadaşımız<br />

İbrahim Ekinci'nin haberinde<br />

yer alan 7 Ekim-17 Aralık<br />

arasında devreye alınacak olan<br />

25 özelleştirmenin, dolaylı<br />

vergilerdeki artıştan çok daha<br />

olumlu sonuç vermesi söz<br />

konusu olabilir.<br />

Benim bu sonuca varmama<br />

ömrünü vergi konularına<br />

adamış olan bir dostuma, "Son<br />

zamlar ne sonuç verir?" diye<br />

sorduğumda verdiği yanıt<br />

geldi: "Hocanın ölen eşeğinin<br />

hikayesini bilirsin, orada yemi<br />

azaltılan eşek tam alışırken<br />

ölmüştü. Bu ÖTV- KDV gibi<br />

dolaylı vergilerdeki sürekli<br />

artış sonunda da bir gün<br />

tıkanıklığa gelip, vergi<br />

gelirinde beklenenin çok altında<br />

kalırız. Korkarım gidiş<br />

oraya doğru…"<br />

Dünya 26 Eylül 2012<br />

Başkan Öztürk, kentsel dönüşüm bilgilendirme<br />

toplantılarına devam ediyor<br />

Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, mesleki kuruluşlar ve sivil toplum<br />

örgütlerine yönelik kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantılarına devam<br />

ediyor.<br />

Başkan Öztürk, kısa adı As Platform olan Adana Sivil Toplum Platformu<br />

üyelerine kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmasını anlattı.<br />

Başkanlığını Mahmut Eraslan’ın yaptığı ve pek çok mesleki ve gönüllü sivil<br />

toplum kuruluşunu çatısı altında toplayan As Platform lokalinde gerçekleştirilen<br />

sunumu sinevizyon eşliğinde yapan Azim Öztürk, genelde<br />

Türkiye’nin özelde Adana’nın deprem geçmişi hakkında bilgiler verdi,<br />

şehrin geçmişi uzun yıllara dayanan çarpık ve düzensiz yapılaşmasından<br />

kaynaklanan problemlerini dile getirdi.<br />

Seyhan Belediye Başkanı Öztürk, “Ya depreme dayanıklı konutlardan<br />

oluşan planlı yeni şehirler üreteceğiz ya da muhtemel ilk depremde yıkılabilecek,<br />

sokaklarına ne çöp araçlarının ne itfaiyenin girebildiği çıkmaz<br />

sokaklarla dolu mezar evlerde yaşamaya devam edeceğiz.” dedi.<br />

As Platform üyesi STK temsilcilerinin sorularını da cevaplandıran Başkan<br />

Öztürk, “Bölgemizin bu ilk kentsel dönüşüm çalışmasının geldiği noktayı<br />

gören diğer mahalle sakinleri de her fırsatta kendi bölgelerinde de benzer<br />

dönüşüm çalışmanın yapılmasını bizlerden talep ediyorlar.” diye konuştu.<br />

Başkan Azim Öztürk, bölgesindeki en büyük ve Adana’nın tarihindeki ilk<br />

olma özelliği taşıyan kentsel dönüşüm ve yenileme konusunda mesleki kuruluşlar<br />

ve STK’ları bilgilendirme taleplerinin geldiğini ve bu yöndeki<br />

toplantılara devam edeceğini açıkladı.<br />

Başkan Öztürk bu arada 3 Ekim Çarşamba günü saat 10.00’da İsmetpaşa–<br />

Barış Mahallesi Kıyıboyu üzerindeki temel atma törenine tüm Adanalıları<br />

davet etti.<br />

CİHAN


<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Eğitim 11<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Bakanlık yaptığı açıklamada, 2012 yılı Ağustos ayında özür durumundan<br />

iller arası yer değişikliği başvurusunda bulunan ancak atanmak<br />

istedikleri illerde alanlarında açık norm kadro bulunmaması nedeniyle<br />

yer değişikliği gerçekleştirilemeyen öğretmenler ile bunların özürlerinden<br />

dolayı atanmak istedikleri yerlerde görevli öğretmenlerin<br />

karşılıklı yer değişikliklerinin yapılacağını duyurdu.<br />

Açıklamaya göre, özür durumundan yer değişikliği yapılmayan öğretmenler,<br />

daha önceki başvurularında beyan ettikleri özürlerinin<br />

karşılanacağı yerlere atanacaklarından yeniden başvuru yapmayacak.<br />

Özür durumundan yer değişikliği talebinde bulunan öğretmenlerin<br />

görev yaptıkları eğitim kurumları karşılıklı yer değişikliği kapsamında<br />

ilan edilecek. Bunlardan eğitim kurumu yöneticisi olarak görev yapanların<br />

kadrolarının bulunduğu eğitim kurumunda açık norm kadro bulunması<br />

halinde ilan edilecek bu eğitim kurumu, ihtiyaç bulunmaması<br />

halinde ise sırasıyla okulun bulunduğu ilçede, ilçede ihtiyaç bulunmaması<br />

halinde il genelinde alanında normu uygun olan ilan edilecek bir<br />

eğitim kurumuna başvuru yapılabilecek.<br />

Özür durumundan yer değişikliği yapılmayan öğretmenler ile karşılıklı<br />

yer değişikliği talebinde bulunacak öğretmenlerin adaylığı kaldırılmış<br />

ve bulunduğu ilde en az 1 yıl çalışmış olması gerekecek.<br />

Yer değiştirmelerin karşılıklı yapılabilmesi için sadece ilan edilen<br />

eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin özür durumundan atanmak<br />

istedikleri illerdeki öğretmenler başvuruda bulunabilecek. Bu illerin<br />

dışındaki illerde görevli öğretmenlerin başvuruları kabul edilmeyecek.<br />

CİHAN<br />

D<br />

Ü<br />

N<br />

K<br />

Ü<br />

Ç<br />

Ö<br />

Z<br />

Ü<br />

M<br />

Ç<br />

E<br />

N<br />

G<br />

E<br />

L<br />

Öğretmenlere becayiş<br />

başvurları başladı<br />

B<br />

U<br />

L<br />

M<br />

A<br />

C<br />

A<br />

'10 yılda 76 olan üniversite<br />

sayısını 168'e çıkardık'<br />

Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından fahri doktora<br />

unvanı verilen Başbakan Yardımcısı Bekir<br />

Bozdağ, törende yaptığı konuşmada, eğitime<br />

verdikleri öneme değindi.<br />

Bozdağ, "Üniversiteler bir ülke için son derece<br />

önemli. Zira biliyoruz ki bugün ve dün gelecekte<br />

de en büyük güç bilgidir. Bilgiden daha büyük<br />

bir güç bugüne kadar olmadı bundan sonrada<br />

olmayacaktır. Yeryüzüne baktığımızda ülkelerin<br />

ekonomik siyasi sosyal ve kültürel potansiyellerine<br />

baktığınızda bunu daha net görme<br />

imkânına sahip oluyorsunuz, esas güç bilgiye<br />

sahip olan bilgiyi üreten bilgiye hükmeden ve<br />

bilgiyi dünyanın deşik ülkelerine transfer eden<br />

ülkelerdedir, milletlerdedir ve devletlerdedir.<br />

Zira bilgi o kadar önemlidir ki Kur'an'da da öyle<br />

diyor Cenab-ı Hakk; bilenle bilmeyen bir olur<br />

mu? Olmaz. Allah bile bilenle bilmeyeni birbirinden<br />

ayırmış, arasında bir eşitliğin olmadığını<br />

ifade etmiş." dedi.<br />

"AMERİKA'DA 5 BİN TANE ÜNİVERSİTE VAR"<br />

Bilgiye sahip üniversitelerin gelişimini her<br />

alanda sürdürdüğünü belirten Bozdağ, "Bilgiye<br />

biz sahip olduğumuzda bilenlerimizi çoğalttığımızda<br />

bilgiyi ürettiğimizde paylaştığımızda<br />

eminiz ki hem Yozgat Bozok Üniversitemiz, hem<br />

Yozgat'ımız hem de Türkiyemiz fevkalade<br />

büyüyecek gelişecek ve her alanda güçlenecek<br />

insanlığa ve ülkemize daha büyük katkıları hep<br />

Tatvan Kaymakamı<br />

Murat Erkan, yeni<br />

eğitim sistemi olan<br />

4+4+4'ün çok güzel bir<br />

uygulama olduğunu belirterek,<br />

görev yapmak<br />

üzere ilçeye 214 yeni<br />

öğretmen atandığını<br />

söyledi.<br />

Kaymakam Erkan, açıklamasında,<br />

Tatvan ilçe<br />

merkezi, köylerdeki<br />

okullarda eğitim öğretim<br />

hizmeti verecek 133<br />

öğretmenin yeni atamayla,<br />

81 öğretmenin<br />

de yer değişikliği ile<br />

geldiğini söyledi.<br />

beraber gerçekleştirmiş olacağız. Bugün<br />

Amerika Birleşik Devletleri'ne baktığınızda yaklaşık<br />

5 bin civarında üniversitenin bulunduğunu<br />

biliyoruz. Yani 250 milyon civarında bir nüfus ve<br />

5 bine yakın üniversite sayısı. Türkiye'nin nüfusu<br />

ve bugün gelinen noktada 168 tane üniversitemiz<br />

olduğunu düşünürseniz mukayese<br />

ettiğinizde Türkiye'nin bilim üreten yerleri ile<br />

nüfus orantısıyla ile Amerika'nın orantısını<br />

mukayese ettiğinizde bulunduğunuz yeri tayin<br />

etme bakımından son derece önemli bir veri<br />

olarak görün." diye konuştu.<br />

"TÜRKİYE'DE SON 10 YILDA EĞİTİMDE ÖNEMLİ<br />

MESAFELER KATETTİ"<br />

Türkiye'nin 10 yıl öncesine kadar üniversitelerine<br />

yetirince gereken önemin veremediğini<br />

söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti: "2002'ye gittiğinizde<br />

Türkiye'nin durumu daha da kötü. 76<br />

tane devlet ve vakıf üniversite olan bir Türkiye,<br />

üniversitelerini ülkesinin her yerine yayamamış<br />

bir Türkiye, yeteri kadar akademik personel ve<br />

diğer ihtiyaçlarını giderici tedbirlerini alamamış<br />

bir Türkiye'nin bilim ve bilgi çağında dünya ile<br />

yarış yapma imkânı yoktur. O nedenle<br />

başbakanımız 'biz bütün ileri kampus şehirlere<br />

çevireceğiz' diye bir hedef koydu ve bunu<br />

gerçekleştirdik. Bugün Türkiyemizin her ilinin<br />

bir üniversitesi var. Bunlardan bir tanesi de<br />

Bozok Üniversitemiz. CİHAN<br />

Danıştay'dan<br />

öğretmene yolluk<br />

kararı<br />

Danıştay, sözleşmeli öğretmenken eş durumu<br />

nedeniyle başka bir ile atanan davacının açtığı<br />

yolluk davasında, dava süresinin okulda göreve<br />

başlanan tarih değil, yolluk için yapılan başvuruya<br />

verilen cevabın tarihinden itibaren hesaplanacağına<br />

hükmetti.<br />

Ağrı'da sözleşmeli öğretmenken eş durumu nedeniyle<br />

Adana'ya atanan öğretmenin sürekli<br />

görev yolluğu için yaptığı başvuru Seyhan İlçe<br />

Milli Eğitim müdürlüğü tarafından reddedildi.<br />

Danıştay'ın daha önce yürütmesini durdurduğu<br />

“Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu<br />

dışında harcırah ödenemez” düzenlemesine<br />

göre yapılan ret işlemini yargıya taşıyan öğretmenin<br />

davasında, Adana 1. İdare Mahkemesi<br />

öğretmeni haklı buldu. Mahkeme, yolluk ödenmesi<br />

için yapılan başvuru tarihinden itibaren<br />

hesaplanacak tutarın yasal faizle birlikte davacı<br />

öğretmene verilmesine hükmetti. Karara itiraz<br />

edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Adana Bölge<br />

İdare Mahkemesi ise davayı süre aşımı nedeniyle<br />

reddetti. Bu karar üzerine davacı öğretmen<br />

Bölge İdare Mahkemesi'nin kararını Danıştay'a<br />

taşıdı.<br />

Danıştay 2. Dairesi Bölge İdare Mahkemesi'nin<br />

kararını bozarak, dava süresinin nasıl hesaplanacağı<br />

konusunda kararını verdi. Davaya<br />

konu atama kararında “yolluklu-yolluksuz”<br />

ifadesinin bulunmadığına dikkat çeken Daire,<br />

kararında şu ifadelere yer verdi:<br />

Tatvan’a 214 yeni öğretmen atandı<br />

Bunun yanı sıra<br />

164 öğretmenin<br />

de tayinci olarak<br />

geldiğini ifade<br />

eden Erkan, şöyle<br />

dedi:<br />

"Şu an ilçemizde<br />

ve köylerimizde<br />

bin 78 öğretmen<br />

ve 1<strong>29</strong> idareci ile<br />

35 birleştirilmiş<br />

sınıf, 27 ilkokul,<br />

25 ortaokul, 10<br />

lise olmak üzere<br />

toplam 97 okulda<br />

yaklaşık 24 bin<br />

öğrenciye ders<br />

verilmektedir.<br />

Geriye kalan öğretmen<br />

açığımızı da ücretli<br />

öğretmenlerle kapattık.<br />

Eğitim ve öğretime<br />

büyük önem veriyoruz.<br />

Öğrencilerimizin sıkıntı<br />

yaşamadan eğitim ve<br />

öğretimlerini tamamlaması<br />

için güzel<br />

zeminler oluşturmaya<br />

önem gösteriyoruz. Bu<br />

amaçla gerek eğitim<br />

gerekse diğer alanlarda<br />

çocuklarımın en iyi şekilde<br />

kendini<br />

yetiştirmeleri için elimizden<br />

geleni yapacağız.”


12 HERKES<br />

26<br />

22<br />

Sağlık<br />

Sağlıkta 'kağıt'<br />

reçeteye devam<br />

Bu şifreler hukuki açıdan yeterli olmadığı için hekimin reçetenin çıktısını<br />

alarak imzalaması gerekiyor.<br />

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, yayınladığı genelgeyle SGK'nın 1<br />

Temmuzda başlattığı ''E-reçete'' uygulamasıyla ilgili hususlarda hekimleri<br />

uyardı.<br />

Tosun, bakanlığın ülke genelinde yazılan tüm reçeteleri kapsayan ''Ulusal<br />

E-reçete Projesi'' yürüttüğünü, bununla birlikte SGK'nın ''E-reçete'' projesine<br />

de destek verdiğini bildirdi.<br />

Ancak uygulama süreciyle ilgili gerek saha gözlemleri gerekse bakanlığa<br />

intikal eden geri bildirimlerden, hastalara ıslak imzalı reçete verilmediğinin<br />

tespit edildiğini belirten Tosun'un yayınladığı genelgeye göre<br />

şu düzenlemelere gidilecek:<br />

-Hekimler hastaların ilaçlarını SGK'nın sisteminden e-reçeteyle girmeye<br />

devam edecek. Ancak bunun için alınan şifreler ıslak imza gibi hukuki bir<br />

nitelik taşımadığı için, hekimler e-reçetelerin çıktısını alarak imzalayacak.<br />

-Hastane başhekimlikleri, hasta muayenesi yapılan ve reçete düzenlenen<br />

tüm polikliniklerde çıktı alınabilmesi için bir yazıcı bulunduracak.<br />

-Bu cihazın olmadığı polikliniklerde yazıcı alınıncaya kadar hekimler<br />

reçetelerini el yazısıyla yazacak ve imzalayacak.<br />

''Yeterince güvenli değil''<br />

Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Hakkı Öztürk,<br />

düzenlemeyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''E-reçete''nin,<br />

bakanlığın ''E-sağlık'' uygulamasının bir parçası olduğunu söyledi.<br />

E-sağlık hizmetiyle vatandaşa ait sağlık uygulamalarının tek sistem altında<br />

toplanacağı bir yapı oluşturulacağını anlatan Öztürk, ''Vatandaşlarımız<br />

kendilerine ait tüm sağlık bilgilerine, oluşturacağımız bir portal üzerinden<br />

alacakları şifreyle ulaşabilecek. E-reçete de bunun bir parçası olacak.<br />

Hastalar kullandıkları ilaçları bu sistem üzerinden görebilecek'' bilgisini<br />

aktardı.<br />

SGK'nın e-reçete sisteminin ise bundan tamamen farklı olduğunu vurgulayan<br />

Öztürk, şunları belirtti:<br />

''Şu anda hekimlerimiz hastaların ilaçlarını SGK'nın sistemine girerek ereçeteyle<br />

yazabiliyor, ama hastalar bunları göremiyor. Vatandaşlarımız<br />

edindikleri alışkanlıklar gereği reçetelerini görmek, eline almak istiyor.<br />

Hekimi kendisine reçete vermediği zaman bize dönüş yapıyor. Hekimlerimizin<br />

bir bölümünün aldığı şifreyle ilaçları e-reçeteye girdiğini, ancak hastasına<br />

yazılı reçete vermediğini tespit ettik. Ancak şifre yeterince güvenli<br />

bir uygulama değil. Örneğin hekimin masasında açık kalan sisteme<br />

başkaları tarafından girilme riski de var. SGK'nın şifre protokolü, ıslak<br />

imzaya eşdeğer hukuksal bir nitelik taşımıyor. Bu nedenle mutlaka<br />

reçetelerin kağıda dökülüp hekim tarafından imzalanması gerekiyor.''<br />

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu ile düzenlenen ''E-imza''nın ise hukuksal<br />

bir nitelik taşıdığını ifade eden Öztürk, ''Yakında TÜBİTAK ile bir protokol<br />

imzalayarak tüm hekimlerimize ücretsiz e-imza temin edeceğiz.<br />

E-imza ile girilen reçeteler ıslak imzaya eşdeğer hukuksal nitelik taşıyacak.<br />

Elektronik imzaya geçildiğinde ıslak imza gerekmeyecek ancak yine de<br />

hastalara reçetenin çıktısının verilmesini isteyeceğiz'' diye konuştu.<br />

Elektronik imza yakında başlıyor<br />

Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm<br />

hekimlere hastane başhekimlikleri, aile hekimlerine ise il halk sağlığı<br />

müdürlükleri tarafından ücretsiz e-imza temin edilecek.<br />

Yine başhekimlikler ve il halk sağlığı müdürlükleri, Hastane Bilgi Yönetim<br />

Sistemleri (HBYS) ve Aile Hekimliği Bilgi Yönetim Sistemleri (AHBS)<br />

aracılığıyla ''e-reçete''ye ''e-imza'' atılmasını sağlayacak yazılım desteği<br />

sağlayacak. AA<br />

Bugün<br />

<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />

İSTANBUL<br />

Rüzgar Nem<br />

17 %72<br />

<strong>29</strong><br />

12<br />

ANKARA<br />

Bugün<br />

<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Bu besinler soğuk algınlığına birebir<br />

Güçlü bir savunma mekanizmasının<br />

temelinde ise yeterli ve<br />

dengeli beslenme ile birlikte antioksidanlardan<br />

zengin besinlerin<br />

tüketilmesi yer alıyor.<br />

Memorial Şişli Hastanesi<br />

Beslenme ve Diyet Bölümü'nden<br />

Dyt. Merve Yüksek, hastalıklardan<br />

korunmak için sağlıklı<br />

beslenme önerilerini sıraladı.<br />

Antioksidan vitaminler yönünden<br />

zengin besinler tüketilmeli<br />

Önemli antioksidanlardan biri<br />

olan C vitamini, vücuttan zararlı<br />

maddelerin atılmasında ve<br />

savunma sisteminin<br />

güçlendirilmesinde önemli bir<br />

role sahiptir. Bu vitamin; yeşilbiber,<br />

maydanoz, tere, roka,<br />

karnabahar, ıspanak, portakal,<br />

limon, mandalina, kuşburnu<br />

gibi besinlerde bol miktarda bulunmaktadır.<br />

C vitamini kaybını<br />

önlemek için salata ve meyve sularını<br />

tüketmeden hemen önce<br />

hazırlamalı ve limonu salatayı<br />

tüketeceğiniz zaman eklemeyi<br />

unutmamalısınız.<br />

Bir diğer önemli antioksidan<br />

olan E vitamininin en zengin<br />

kaynakları; fındık, ceviz, badem<br />

Rüzgar Nem<br />

15 % 69<br />

gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar,<br />

yeşil yapraklı sebzeler, kuru<br />

baklagiller ile tahin gibi besinlerdir.<br />

Anti-enfeksiyon vitamin olarak<br />

da bilinen A vitamini de güçlü<br />

bir antioksidandır. Yumurta,<br />

süt, balık, ıspanak, portakal,<br />

havuç, yeşilbiber, kayısı gibi<br />

sarı, turuncu ve yeşil sebzemeyvelerde<br />

bulunur.<br />

Balık zeytinyağı ve ceviz bağışıklık<br />

sisteminizi güçlendirir<br />

Omega 3 yağ asitlerini içeren<br />

balık, balık yağı, fındık ve ceviz<br />

ile omega 9 içerikli zeytinyağı,<br />

fındık yağı gibi sıvı yağlar<br />

bağışıklık sistemini olumlu etkilerler.<br />

Haftada 2-3 kez balık, 6-7<br />

fındık, 2-3 ceviz tüketilmesi,<br />

zeytinyağlı salata ve sebze<br />

yemeklerinin her gün düzenli<br />

yenmesi bu faydalı yağ asitleri<br />

ile antioksidan vitaminlerden<br />

yararlanmanızı sağlayacaktır.<br />

Enfeksiyona karşı çinko<br />

Çinko eksikliği enfeksiyonlara<br />

karşı zayıflığı da beraberinde getirmektedir.<br />

Çinko kaynakları<br />

kırmızı et ve kabuklu deniz<br />

ürünleri ile karaciğer gibi hay-<br />

METEOROLOJİK GÖRÜNÜM<br />

KARADENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı Karadeniz'de; doğu ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Doğu Karadeniz'de;<br />

doğu ve güneydoğudan 3 ila 5, doğusu kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />

MARMARA Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0m ila<br />

2,0m, Görüş: İyi.<br />

EGE Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Kuzey Ege'de; kuzey ve kuzeybatıdan, gece saatlerinden itibaren<br />

kuzeyi kuzeydoğudan, Güney Ege'de; kuzeybatıdan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />

AKDENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, batısı parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı Akdeniz’de; güney ve güneybatıdan,<br />

Doğu Akdeniz’de; kuzey ve kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />

VAN GÖLÜ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinde parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı ve kuzeybatıdan, batısı<br />

kuzeydoğudan 2 ila 4, gece saatlerinden itibaren geneli kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 0,25 ila 0,50m, gece<br />

0,75m, Görüş: İyi.<br />

Bugün<br />

<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />

31<br />

19<br />

İZMİR<br />

Rüzgar Nem<br />

21 % 77<br />

vansal kaynaklı besinler, fındık,<br />

ceviz, fıstık gibi kuruyemişler,<br />

süt, peynir ve kuru baklagillerdir.<br />

Haftada 2-3 kez kuru fasulye,<br />

nohut, mercimek gibi<br />

kuru baklagilleri sofranızda bulundurmanızda<br />

fayda vardır.<br />

Yoğurt ve kefir koruyucu kalkan<br />

etkisi yapıyor<br />

Probiyotik ve prebiyotikler<br />

bağırsak florasını güçlendirerek<br />

mide-bağırsak enfeksiyonlarına<br />

karşı direnç oluşturulmasını<br />

sağlar. Yoğurt ise içerdiği laktik<br />

asit ile mikroplara karşı koruma<br />

sağlar. Öğünlerinizde mutlaka<br />

düzenli olarak yoğurt, ayran<br />

veya kefir olmalıdır.<br />

Lifli besinlere ağırlık verilmeli<br />

Sonbaharın gelmesiyle beraber<br />

fiziksel aktivite de azalmaktadır<br />

ve bunun sonucunda kabızlık<br />

sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle<br />

sonbahar ve kış mevsiminin<br />

vazgeçilmez<br />

yiyeceklerinden biri olan kuru<br />

baklagillerin, esmer ekmek, bulgur,<br />

kepekli makarna gibi tahılların<br />

ve özellikle C vitamini<br />

açısından zengin sebze ve<br />

meyvelerin tüketimine ağırlık<br />

Bugün<br />

28 Eylül Cuma<br />

30<br />

18<br />

ANTALYA<br />

Rüzgar Nem<br />

21 % 49<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

verilmelidir.<br />

Günde 10-12 bardak su için<br />

Sıvı tüketimi vücudumuz için<br />

çok önemlidir. Sıvı eksikliğinde<br />

tüm metabolizmanızda dengesizlikler<br />

ortaya çıkmakta, hastalık<br />

halinde iyileşme gecikmektedir.<br />

Günde 10 - 12 bardak su içmeli,<br />

daha yüksek sıvı kayıplarında<br />

(ateş, ishal gibi) bu kayıplar<br />

karşılanarak, sıvı dengesi<br />

sağlanmalıdır.<br />

Soğuk algınlığına yakalanınca…<br />

Çay ve kahve yerine kuşburnu,<br />

ıhlamur, adaçayı gibi bitki çayları<br />

tüketilmelidir. Bunların<br />

vücudumuzda etkilerini tam<br />

olarak gösterebilmesi için,<br />

tüketeceğiniz bitkilerin mutlaka<br />

doğal kurutulmuş olmasına ve<br />

çay haline getirirken de demlenme<br />

sürelerine özen göstermek<br />

gerekmektedir. C vitaminini yüksek<br />

miktarda içerenler başta<br />

olmak üzere, her öğünde düzenli<br />

olarak sebze ve meyve<br />

tüketilmelidir. Çorba gibi sıvı<br />

ağırlıklı besinler tercih edilerek,<br />

vücuttan toksik maddelerin uzaklaştırılması<br />

sıvı tüketimine<br />

özen gösterilmelidir.


<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Turizm 13<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Keçiören'e, Amerika Birleşik<br />

Devletleri'nden kardeş geldi<br />

Belediye Başkanı Mustafa Ak, Keçiören Belediyesi<br />

ile kardeş belediye olan Amerika'nın Fairfax<br />

Belediyesi'nin davetlisi olarak bu ülkeye gitti. İlk<br />

imzaların Keçiören'de atıldığı kardeşlik protokolü,<br />

bu sefer Amerika'da Fairfax Belediyesi Meclis Salonu'nda<br />

imzalandı.<br />

Başkan Mustafa Ak, Keçiören Belediyesi ile<br />

Mayıs ayında kardeş şehir olan Amerika Birleşik<br />

Devletleri Virginia Eyaleti Fairfax Belediyesi'nin<br />

davetlisi olarak Amerika'da bir takım incelemelerde<br />

ve ziyaretlerde bulundu. Daha önce Fairfax<br />

Belediye Başkanı Sharon Bulova ve beraberindeki<br />

heyeti Ankara'da misafir eden Başkan Ak, gerçekleştirdiği<br />

iadei ziyarette Keçiören ve Fairfax<br />

belediyeleri arasında ortak yapılacak olan<br />

ekonomik, kültürel ve sosyal projeler hakkında<br />

görüş alışverişinde bulundu.<br />

Fairfax Belediyesi'nin çalışmalarını yerinde<br />

inceleyen heyette Keçiören Belediye Başkanı<br />

Mustafa Ak ile birlikte AK Parti Ankara Milletvekili<br />

ve Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Emrullah<br />

İşler, Keçiören Müteahhitler Derneği<br />

Başkanı Ferit Turan ve diğer katılımcılar yer aldı.<br />

Ziyaret kapsamında, Fairfax Belediyesi Meclis Salonu'nda<br />

belediye meclis üyeleri ve vatandaşların<br />

katılımıyla imza töreni yapıldı. Fairfax Belediye<br />

Başkanı Sharon Bulova, imza töreninde yaptığı<br />

konuşmada, Türkiye ve Amerika arasındaki mevcut<br />

ilişkilerin geliştirilmesi ve Amerika'daki Türk<br />

toplumunun yaşam standartlarının artırılması ile<br />

işbirliğinin güçlendirilmesi için Keçiören<br />

Belediyesi ile kurulan kardeş belediye çalışmalarına<br />

büyük önem verdiklerini kaydetti.<br />

Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyarette, Keçiören<br />

Belediye Başkanı Mustafa Ak'ın kendileriyle<br />

yakından ilgilendiğini ve bunu hiçbir zaman unutmayacaklarını<br />

kaydeden Bulova, misafirperverlikleri<br />

nedeniyle Başkan Ak'a teşekkür etti.<br />

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da konuşmasında,<br />

Fairfax Belediyesi'nin tesislerini gezerek<br />

çevre düzenlemeleri, park ve bahçe çalışmaları ile<br />

ilgili faydalı gözlemlerde bulunduklarını söyledi.<br />

Fairfax Belediyesi'ndeki yönetim ile alakalı bilgiler<br />

aldıklarını belirten Başkan Ak, incelemenin<br />

Yazar Halit Ertuğrul: "Terörü<br />

ancak 'eğitim fedaileri' bitirir"<br />

Yazar Halit Ertuğrul, terör konusunu<br />

işlediği "Asi Gönül" isimli yeni kitabında<br />

yörenin gençlerinin nasıl tuzaklara<br />

düşürüldüğünü, nasıl bir endoktrinasyondan<br />

geçtiğini gözler önüne seriyor.<br />

Güneydoğu sorunu hergün yaşanan<br />

gelişmelerle daha girift bir hal alırken<br />

meselenin konuşulduğu platform daha çok<br />

“askerî zemin” oluyor. Eğitimin bölgeye<br />

katabilecekleri de tartışılmaya devam ederken<br />

bölgede akan kanın durmaması,<br />

orada gelişim adına daha kalıcı adımların<br />

atılmasını da engelliyor.<br />

İçinde bulunduğu terör cenderesinden çıkmak<br />

isteyenler için de tek çözüm var:<br />

Büyük şehirlere göç... Fakat bu da beraberinde<br />

yeni sorunları getiren sancılı bir<br />

süreç. Büyük şehrin yaşam standartlarına<br />

adapte olmak, geleneksel hayatından kopmak<br />

istemeyen yöre halkı için güç. Öte yandan<br />

terör örgütünün cenderesinden<br />

kurtulmak büyük şehre gelmekle de pek<br />

mümkün değil. Oralarda bile bir şekilde<br />

hayatlarına müdahil olmaya devam ediyorlar.<br />

İnsanlar kendilerini kurtarsalar bile,<br />

çocuklarını bazen bu cendereden çekip<br />

alamıyorlar.<br />

Eğitimci-yazar Halit Ertuğrul da Asi Gönül<br />

isimli yeni kitabında böyle bir hayat<br />

hikayesine yer veriyor. Bir okurunun kendisine<br />

mektupla ulaştırdığı yaşam öyküsünü<br />

bu eserinde kaleme alan Halit Ertuğrul,<br />

yörenin gençlerinin nasıl tuzaklara<br />

düşürüldüğünü, nasıl bir endoktrinasyondan<br />

geçtiğini gözler önüne seriyor.<br />

Annesi ve babası dindar ve şiddete karşı<br />

mücadele veren fertler olan Gönül, onların<br />

aksine örgütün rüzgarına kapılıyor.<br />

Türkiye’de ses getiren eylemlerinin ardından<br />

yurtdışına kaçan Gönül, buradaki hayatında<br />

yaptığı yanlışların ve hatalarının<br />

izlerini sürmeye başlıyor. Yurtdışına kendisi<br />

gibi kaçmış eski terör örgütü üyeleriyle de<br />

diyaloğa geçen Gönül, en nihayet, şiddetin<br />

bir çözüm olmadığını anlıyor. Ancak bu<br />

sefer de karşısına örgüt çıkıyor. Korkutucu<br />

ve sıkı bir takip başlıyor.<br />

Eseri boyunca Doğu sorununu bir Doğulunun<br />

gözüyle bizlere aktaran Halit Ertuğrul,<br />

bu kitapla birlikte bir kez daha terörün tedavisinde<br />

“eğitimin önceliğini” gözler<br />

önüne seriyor. Doğru insanlar ve müfredat<br />

tarafından doldurulmamış bir eğitim hayatının<br />

ardından örgütün sistemli beyin<br />

yıkamasına maruz kalan gençlerin her ne<br />

kadar geçmişte iyi insanlar olsalar da, nasıl<br />

bir şiddet aracına dönüştürülebildiklerini<br />

yazıyor. Bu noktada Gönül’ün hayatı,<br />

hakikaten ilginç ayrıntılar içeren bir hayat...<br />

Öyle ki, babası dahi örgüt tarafından<br />

öldürülen Gönül, yine de örgütün rüzgarından<br />

kendisini alamıyor. “Beynim o derece<br />

yıkanmıştı” diyor.<br />

Eğitim kahramanlarının, gönül yolcularının<br />

yollara revan olması, o gençleri<br />

daha kanlı ellere düşmeden önce ışığa,<br />

gerçeğe uyandırması terörün tek çözümü<br />

diyen Halit Ertuğrul, dünyaya ışık saçan<br />

“önden giden atlıların” bir kez daha Doğu<br />

için seferber olması gerektiğini, çünkü<br />

erken yaşlarda atılmayan adımların ilerleyen<br />

yıllarda daha çözümsüz problemleri<br />

beraberinde getireceğini gözler önüne<br />

seriyor. Türkiye’nin tekrar bir eğitim seferberliğine<br />

girmesini şart görüyor... CİHAN<br />

Keçiören ve kendileri için faydalı olduğunu ifade<br />

etti. Başkan Ak, Amerika'da kendilerine gösterilen<br />

ilgiden dolayı Fairfax Belediye Başkanı Sahron<br />

Bulova ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek,<br />

iki belediye arasındaki işbirliğinin hayırlı olması<br />

temennisinde bulundu.<br />

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ise<br />

Türkiye ve Amerika arasındaki stratejik ilişkiye<br />

dikkat çekti. Türkiye'nin, bugün Ortadoğu'da bir<br />

güç olduğuna değinen İşler, Keçiören ve Fairfax<br />

arasında kurulan ilişkinin iki ülke halkına hizmet<br />

edeceğini ifade etti.<br />

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve beraberindeki<br />

heyet, Amerika'da hizmet veren Türk<br />

kuruluşları ile Türk yatırımcıları da ziyaret etti.<br />

Türk Amerikan Dostluk Derneği (ATFA)'ni ziyaret<br />

eden Başkan Ak'a, dernek yönetimi tarafından<br />

hediye takdim edildi. Amerika'daki Türklerin<br />

başarılı olmaları için her zaman yanlarında olduklarını<br />

belirten Başkan Ak, Türk yatırımcıları ve<br />

dernekleri desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.<br />

CİHAN<br />

Uludağ'a yürüyüp<br />

hatıralarını canlandırdılar<br />

Bursa Kent Konseyi Uludağ Çalışma Grubu’nca Keşiş Dağı’na 'Uludağ'<br />

adının verilmesinin 87. yılı anısına düzenlenen etkinlik kapsamında<br />

Uludağ’a gerçekleştirilen gezide konuklar hatıralarını<br />

katılımcılarla paylaştı.<br />

Geleneksel hale getirilen ve bu yıl 3.’sü düzenlenen ‘Uludağ Buluşması’nda,<br />

1925 yılında Keşiş Dağı'na Uludağ adını veren Dr. Osman<br />

Şevki Uludağ’ın kızı ve torunları ile Bursa Dağcılık Kulübü kurucularından<br />

Saim Altıok’un oğlu Akın Altıok, Dr. Ekrem Yöntem’in<br />

oğlu Dildan Yöntem ve Rauf Alpay’ın oğlu Selçuk Alpay onur<br />

konuğu olarak katıldı. 1925 yılı Ağustos ayında, Coğrafya Encümeni<br />

gezisinde Keşiş Dağı'nın zirvesinde yan yana oturan iki Uludağ<br />

aşığı, Dr. Osman Şevki Uludağ ile Saim Altıok’un çocuklarının<br />

tanışmalarına da vesile olan program aynı zamanda Uludağ’ın<br />

yakın tarihi ile ilgili durumu gözler önüne serdi.<br />

Uludağ gezisine katılan konuklara, Türkiye’de ilk kez Doğlubaba<br />

mevkiinde kurulan yaz çadır kampından başlayarak Karabelen, Kirazlıyayla,<br />

Devetaşı, Otelgözü ve otel bölgesinde Bursa Dağcılık<br />

Kulübü üyelerinin yaptıkları faaliyetler anlatıldı.<br />

Bursa Dağcılık Kulübü üyelerinden Dildan Yöntem 1930’lu yıllardan<br />

itibaren Uludağ’a kayak amacıyla çıkmak isteyenlerin Maksem’den<br />

otel bölgesine kadar olan karla kaplı yolu 7-8 saatte<br />

geçebildiklerini ancak tüm bu zorluklara rağmen Uludağ’ın<br />

1970’lerin sonuna kadar altın çağını yaşadığını anlattı. Kayak pistleri<br />

ve liftlerin olmadığı Uludağ’da barınmak için bir otel ve<br />

kayakevi bulunduğunu anlatan Dildan Yöntem, Uludağ’ın o<br />

dönemlerde sadece kayak amacıyla değil yaz kamplarıyla da gözde<br />

bir yer olduğunu söyledi. Uludağ’a ilk kez 1936 yılında 4 yaşındayken<br />

babasının sırtında çıkan Bursa Dağcılık Kulübü kurucu<br />

Başkanı Saim Altıok’un oğlu Akın Altıok ise Kayakevi’nin eski<br />

kayakçıların anılarında özel bir yeri olduğunu ve korunarak bir<br />

müze haline getirilmesi gerektiğini belirtti.<br />

Çobankaya’da Uludağ Milli Park Müdürü Adnan Gencer tarafından<br />

karşılanan konuklar, burada yenilen yemeğin ardından Bakacak’ta<br />

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan seyir terasından<br />

Bursa’yı seyredip hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Bursa’ya<br />

döndü. CİHAN


14 HERKES<br />

TV-Magazin<br />

Çorbacıda dayak yedi<br />

ayal Kahvesi'nde<br />

Harkadaşıyla eğlenen Polat<br />

çıkışta Line Bar'a geçti. Daha<br />

sonra barın hemen karşısındaki<br />

çorbacıya giden ünlü oyuncunun<br />

burada bilinmeyen bir nedenle<br />

birileriyle kavga ettiği<br />

KARİYERİMDEN<br />

ÇOK ŞEY GÖTÜRDÜ<br />

zlem Yıldız, eski partneri<br />

ÖKuşum Aydın'ı çok kızdıracak<br />

açıklamalarda bulundu.<br />

5 yıl boyunca Aydın ile birlikte<br />

sunuculuk yapan Özlem Yıldız,<br />

konuk olduğu 2. Sayfa programında<br />

" Aydın ile program teklifi<br />

geldiğinde çok sevindim. 'Ama<br />

ben böyle olacağınıbilmiy-<br />

iddia edildi. Söylenenlere göre<br />

kavga sırasında sarhoş olan<br />

Uğur Polat, yere düştü. Çevredekilerin<br />

ayırdığı kavganın<br />

ardından Polat ve arkadaşı taksiyle<br />

Beyoğlu'ndan<br />

ayrıldı.HABER MERKEZİ<br />

orudum. Partnerli olmak zor. Hep<br />

Aydın konuşuyordu. İlla Aydın ön<br />

planda olacak. Sen ön plana çıkmak<br />

için uğraşırsan olmuyor. Aydın'ı<br />

insan olarak çok severim. O<br />

yüzden çok keyif aldım programdan.<br />

Ama kariyerime bir şey kattı<br />

mı ,hayır katmadı.<br />

Çok şey götürdü mü, evet<br />

götürdü. Çünkü ben<br />

gerçekten ağzı çok laf<br />

yapan bir insanım<br />

ama orada öyle olmadı<br />

. Çok yazıldı,<br />

çizildi. Okan Bayülgen<br />

her programında,<br />

Özlem Yıldız üç kelime<br />

etti, beş kelime<br />

etti diye dalga<br />

geçiyordu. Aydın'ı<br />

çok seviyorum<br />

aramızda bir problem<br />

yoktu ama öyle<br />

oldu.' dedi.HABER<br />

MERKEZİ<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Kankalar<br />

birlikte<br />

eğlendi<br />

Alemin Kralı Çete<br />

07:00Filmler ve Müzikler<br />

07:25Kahkaha Makinası<br />

07:55Türksoyla İpekyolu<br />

08:45Oyun Evi (tekrar)<br />

09:30Ağaçlar Ayakta Ölür)<br />

11:05Emine Beder'le<br />

Afiyet Olsun (tekrar)<br />

11:50Popüler Şarkılar<br />

13:00Dizi Magazin (tekrar)<br />

13:40Ece'nin Konukları<br />

14:55Renkli Türkçe (tekrar)<br />

15:50Portreler (Tekrar)<br />

16:50Türkiye Özlemi<br />

17:40Gönül Sohbetleri<br />

18:45Paşhan'la Tahmin Et<br />

19:35Sıcak Gündem (canlı)<br />

19:40Ana Haber Bülteni<br />

20:20Tarih ve Medeniyet<br />

Şafak Sezer dizide, petshop dükkanında<br />

solucan, sülük, tavşan ve benzeri hayvanları<br />

satan kendi halinde bir esnafı canlandırıyor…Asalet'in<br />

evinde içgüveysi olarak<br />

bulan Aslan'ın başına, kayınbabasına verdiği<br />

sözü tutmaya çalışırken birbirinden komik<br />

olaylar gelir.<br />

07:00Yerli Dizi<br />

08:00Yerli Dizi<br />

10:00Nedir Ne Değildir<br />

12:00Yerli Dizi<br />

14:00Yerli Dizi<br />

16:00 Yerli Dizi<br />

18:30Star Haber<br />

19:20Büyük Risk<br />

20:00Yetenek Sizsiniz Türkiye<br />

23:15Sudan Bıkmış Balıklar<br />

00:40Yerli Dizi<br />

02:40Yerli Dizi<br />

04:10Yerli Dizi<br />

05:50Çemberimde Gül Oya<br />

06:00PİNOKYO<br />

09:00ROBİNSON CRUSOE<br />

10:00ROBİNSON CRUSOE<br />

11:00HUZUR SOKAĞI<br />

13:00YAHŞİ CAZİBE<br />

15:00ALEMİN KIRALI<br />

17:00KREM<br />

19:00ATV ANA HABER<br />

20:00ALEMİN KIRALI<br />

22:00UÇURUM<br />

23:55BUZ<br />

02:30AŞK VE CEZA<br />

05:05BÜYÜK YALAN<br />

Şarkıcı Alişan'la<br />

yaşadığı ilişkinin<br />

ardından sıkça magazin<br />

basınında yer<br />

alan Seda Önder,<br />

Perihan Savaş'ın<br />

sorduğu 'Alişan ile<br />

yaşadığın gerçek<br />

aşk mıydı yoksa<br />

magazinsel bir<br />

durum muydu?'<br />

sorusuna '' Aşkın<br />

önüne geçen bir durumdu,<br />

o konuda<br />

biraz kullanıldığımı<br />

düşünüyorum. Ben<br />

bir projeye alet<br />

edildim, bu benim<br />

düşüncem tabii. İlk<br />

başlarda böyle bir<br />

şey hissetmedim<br />

ama güzel giden bir<br />

şeyin biranda<br />

kötüleşmesi aklıma bu<br />

düşünceleri getirdi. ''<br />

dedi.<br />

Seda Önder, eski dostu<br />

ve vokalistliğini yaptığı<br />

Demet Akalın hakkındaki<br />

sorulara da ''Bana<br />

albüm sözü verdi ama<br />

yapmadı. Birisini çıkarmak<br />

istiyor ama kendi<br />

önüne geçer diye korkuyor.<br />

Artık bu konu hakkında<br />

konuşmak istemiyorum<br />

ama onun bana ve benden<br />

önceki vokalistine<br />

de sözü vardı ama tutmadı.<br />

İyi arkadaştık ama<br />

araya hırs girince<br />

yürümedi."HABER<br />

MERKEZİ<br />

nlü manken Çağla Şikel,<br />

Ü'Bugün Ne Giysem' adlı<br />

programdan ekip<br />

arkadaşı modacı Hakan<br />

Akkaya ile önceki gece<br />

Nişantaşı Limoncello'da eğlendi. Geç saatlere kadar mekânda kalan ve hayli alkollü olduğu gözlenen<br />

Şikel, çıkışta Hakan Akkaya'nın koluna girerek aracına gidebildi. Şikel'in boynundaki haç<br />

şeklindeki kolyesi de dikkat çekti.HABER MERKEZİ<br />

01:45 Bay Tahmin<br />

03:45 8 Numarada Şenlik Var<br />

05:15 Kraliyet Ailesi<br />

07:00 Evrim Akın İle<br />

Uzman Avı<br />

08:00 Erken Baskı<br />

11:00 Kobra Takibi<br />

12:00 Co - Medya<br />

13:00 Hafta Sonu Haberleri<br />

13:20 tv8 Hava Durumu<br />

13:45 İyilik Sağlık<br />

15:00 8. Etap<br />

16:00 Çete<br />

17:00 Gülhan'ın Galaksi<br />

Rehberi<br />

18:00 İnce İnce<br />

19:55 tv8 Hava Durumu<br />

20:00 Hafta Sonu Haberleri<br />

Pek çok mizah dergisi ve son olarak<br />

Penguen’den yakından tanıdığımız Fatih Solmaz<br />

yazdığı, Gırgır’dan Tolga Sümer<br />

çizdiği, Cem Davran, Bülent Şakrak,<br />

Somer Karvan, Ersin Olgaç'ın oynadığı<br />

ÇETE tekrar bölümleriyle ekranlara<br />

geliyor...<br />

06:00Kanal D Çocuk Kulubü<br />

07:00Acemi Cadı<br />

08:40Sihirli Annem<br />

09:50Magazin D<br />

12:40Sinema<br />

14:20Sinema<br />

16:30Yerli Dizi<br />

19:00Ana Haber Bülteni<br />

19:50Spor<br />

20:00Ben Bilmem Eşim Bilir<br />

23:00Sultan<br />

01:00Yanımdaki Düşman<br />

02:30Adsız Köşk<br />

04:00Olay Yeri<br />

06:00 Güne Başlarken<br />

09:00 Haber Merkezi*<br />

09:30 <strong>Ekonomi</strong> Notları<br />

10:00 Haber Merkezi*<br />

10:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

10:20 Spor Bülteni<br />

10:30 Haber Merkezi*<br />

10:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

10:45 Spor Bülteni<br />

11:00 Haber Merkezi<br />

11:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

11:20 Spor Bülteni<br />

11:30 Haber Merkezi<br />

11:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

11:45 Spor Bülteni<br />

12:00 Haber Merkezi*<br />

12:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

12:20 Spor Bülteni<br />

12:30 Haber Merkezi*<br />

12:35 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

12:40 Spor Bülteni<br />

13:00 Öğle Bülteni<br />

Sultan<br />

06:20Hayat Gezince Güzel<br />

07:30Yeşil Doğa<br />

08:00Güne Merhaba Hafta Sonu<br />

10:00Aykırı Sorular<br />

12:05Yol Üstü Lezzet Durakları<br />

13:00Gerçek Hikayeler<br />

13:15Hayat Gezince Güzel<br />

14:15Yeşil Doğa<br />

14:45Spor Bülteni Spor Bülteni<br />

15:15Işıltılar<br />

16:05Aykırı Sorular<br />

17:00Ana Haber<br />

18:35Spor Vizyon<br />

19:00Gerçek Hikayeler<br />

19:50Spor Vizyon<br />

20:00Belgesel: Future Earth<br />

20:50Belgesel: Uyku Hakkında<br />

Bilmeniz Gereken On Şey<br />

22:00Hayatın Tanığı<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

BEN GiŞESi<br />

OLAN FiLME<br />

OY VERiRiM<br />

ülya Avşar, bu sezon yine “O Ses<br />

HTürkiye” ve “Yetenek Sizsiniz”de<br />

jüri üyesi... 49. Uluslararası Antalya<br />

Altın Portakal Film Festivali’nin ise<br />

jüri başkanı. Türkiye’nin 30 yıldır<br />

konuştuğu ikonu, Vogue Türkiye’nin<br />

ekim sayısına da ilginç açıklamalarda<br />

bulundu.<br />

SİNEMADAN NEFRET<br />

ETTİĞİM ZAMANLAR OLDU<br />

Hülya Avşar bugün televizyonda en<br />

çok izlenen iki şov programına<br />

çıkıyor, pek çok dizi senaryoları önce<br />

ona gidiyor, kariyeri pek çok filmle<br />

dolu ve önümüzdeki günlerde Altın<br />

Portakal’ın jüri başkanı olacak.<br />

“Film çekmeye başladıktan sonra<br />

kendimi alamadım bu işten. Sinema<br />

yapmak için gerçekten açıklayamacağınız,<br />

büyük bir sevgi olması<br />

lazım... Yoksa çok zor. O kadar çok<br />

nefret ettiğim zamanlar oldu ki. Karı<br />

koca ilişkisi gibiydi sinemayla ilişkim.<br />

Kopamıyorsun da, nefret ediyorsun.”<br />

ERKEK ÇOCUKLARINI DÖVEN<br />

HÜLYA’YI YAŞIYORUM HÂLÂ<br />

Avşar, her zaman kendinden konuşturmayı<br />

sevdi, bunu her zaman işine<br />

yarayacak şekilde kullandı. Avşar<br />

kendini iki Hülya’ya bölerek BUNU<br />

gerçekleştirdiğini anlatıyor. İşte<br />

şimdi diğer Hülya’yla tanışma zamanı:<br />

“Ben Ankara-Emek Mahallesi’nde<br />

yırtık blue jean’le dolaşan, freni olmayan<br />

bisikletle gezen, erkek çocuklarını<br />

döven Hülya’yı yaşıyorum<br />

hâlâ... Sanki şöhrete dair olan şeyler,<br />

başka bir Hülya varmış ve onun<br />

başına geliyormuş gibi... Kendi<br />

ailemin ve sevdiğim üç-beş<br />

arkadaşımın yanında hâlâ mahalledeki<br />

Hülya gibiyim.”<br />

HABER MERKEZİ<br />

Atv 20:00 Tv8 16:00 Kanal D 23:00<br />

Sultan çaresiz kalır ve geceyi Şeyhmus’la birlikte<br />

ninenin evinde geçirir. O gece eski<br />

defterler açılır. Alacağı, borcu bir tek aşktır.<br />

Faik, Kendirler’e onca yaptığından sonra bir de<br />

eve talip olur. Şeyhmus’la karşı karşıya gelir. Bu<br />

bir yenilgi bile olsa, Faik için intikamı bitmemiştir.<br />

00:15 Yabancı Sinema<br />

02:00 Sırlar Dünyası<br />

03:30 Ayna<br />

06:30 Merhaba Yenigün<br />

09:10 Türk Sineması<br />

10:45 Ölümsüz<br />

Kahramanlar<br />

12:45 Türk Sineması<br />

14:30 Tv Filmi<br />

15:40 Belgesel<br />

18:15 Ana Haber Bülteni<br />

19:30 Yerli Sinema<br />

21:00 Yabancı Sinema<br />

22:35 Ayna


<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />

Hamza Yerlikaya,<br />

destek ziyaretlerini<br />

sürdürüyor<br />

FATİH KARAKILIÇ | BURSA - 28.09.2012 14:16:<strong>29</strong><br />

Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığına aday olan,<br />

Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği (FILA) tarafından<br />

´Asrın Güreşçisi´ unvanına layık görülen Hamza Yerlikaya,<br />

ülke genelindeki ziyaretlerini sürdürüyor.<br />

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 23. dönem<br />

Sivas milletvekilliği de yapan Hamza Yerlikaya´yı kabul etti.<br />

Merinos´taki Gönül Dostları Sofrası'nda gerçekleşen ve<br />

Bursa´da güreş yapan ünlü isimlerin de katıldığı görüşmede,<br />

Yerlikaya´nın federasyon başkanlığı adaylığı ile Bursa´da<br />

yapılan spor yatırımları konuşuldu. Hamza Yerlikaya´nın<br />

başkanlık adaylığının hayırlı olması dileğinde bulunan Başkan<br />

Altepe, özellikle futbol dışındaki spor branşlarının il<br />

genelinde yaygınlaştırılması için yoğun çaba sarf ettiklerini<br />

söyledi. Güreş sporunun da bu branşlardan biri olduğunu<br />

kaydeden Başkan Altepe, ata sporu olması nedeniyle bu alana<br />

özel ilgi gösterdiklerini ifade etti.<br />

Bursa´nın spor kenti olması için uğraştıklarını, kendi<br />

dönemlerine kadar yapılan 22 spor tesisine 100 spor tesisi<br />

daha ilave ettiklerini hatırlatan Başkan Altepe, milyonlarca<br />

dolarlık yatırım bütçesi bulunan ve ´Timsah Arena´ olarak bilinen<br />

Bursa Stadı´nın da yapılan bu yatırımlardan biri<br />

olduğunu vurguladı.<br />

Hamza Yerlikaya ise Başkan Altepe´nin spora ve güreşe yaptığı<br />

yatırımların herkesçe bilindiğini söyledi. Türkiye Güreş<br />

Federasyonu başkanlığı için aday olduğunu ve Başkan Altepe´nin<br />

bu konudaki desteğinin çok önemli olduğunu dile getiren<br />

Yerlikaya, "25 sene boyunca güreşin içerisinde bulunduk,<br />

bir dönem de parlamentoda görev aldık. Güreşe ve güreşçiye<br />

hizmet etmek, başarı grafiğini artırmak, güreşe olan borcumuzu<br />

ödemek için yola çıktık. Sizler önderlerimiz arasında yer<br />

alıyorsunuz. Sizlerin de desteğiyle camiamıza hizmet etmeyi<br />

amaç edindik. Eğer göreve gelirsek, güreşin yanında Bursa için<br />

de yoğun çaba sarf edeceğimize dair söz veriyoruz" diye<br />

konuştu. CİHAN<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

AK Partili Mekteplioğlu:<br />

Ulualan'ı golf alanı yapma<br />

gibi bir projemiz yok<br />

AK Parti Manavgat İlçe Başkanı Ercan Mekteplioğlu, Antalya Milletvekili<br />

Sadık Badak'ın 'Manavgat Ulualan'a golf alanı yapacağız'<br />

diye bir açıklamasının olmadığını bildirdi. İlçe Başkanı<br />

Mekteplioğlu, yaptığı açıklamada, CHP İlçe Başkanlığı'nın bazı<br />

basın yayın organlarına verdiği demeçte 'AK Partililer 'Ulualan'a<br />

golf alanı' yapacak' sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.<br />

Milletvekilleri Sadın Badak'ın Antalya Belek'ten sonra ikinci bir<br />

sağlık, kongre, spor ve golf turizmine yönelik 2 yıllık bir çalışma<br />

yaptığını belirten Mekteplioğlu, bunun kapsadığı 36 kilometrelik<br />

alanında Akseki yol kavşağından başlayıp Alanya Konaklı<br />

beldesi sınırları içinde olduğunu kaydetti.<br />

Geçtiğimiz günlerde Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası(MATSO)<br />

toplantı salonunda yapılan bilgilendirme toplantısında Milletveli<br />

Badak'ın projesine CHP'li Kızılot Belediye Başkanı<br />

Mustafa Keçer'inde destek verdiğini hatırlatan Mekteplioğlu,<br />

Uluaalan'a golf alanı yapımı teklifinin ise Badak'tan değil, Manavgat<br />

Side Turistik Otelciler Birliği Derneği (MASTOB) Başkanı<br />

Cengiz Haydar Barut'ta geldiğini ifade etti.<br />

Mekteplioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

"AK Parti'lilerin Ulualan Mevkii'nde yaklaşık 5 bin 500<br />

dönümlük alanı golf alanı yapacaktır sözlerini tamamen uydurma<br />

ve yalan. Milletvekilimiz Badak'ın söylediği ve bölgenin<br />

ikinci Belek olma yönünde hazırladığı projeni Ulualan'la bir ilgisi<br />

yok. Ulualan'a golf alanı yapılma teklifi de MASTOB Başkanı<br />

Barut'tan geldi. Bilindiği üzere Barut'ta <strong>29</strong> Mart yerel seçimlerinde<br />

CHP'den Side Belediye başkanı adayı olmuştu." CİHAN<br />

Bakan Suat Kılıç: Hiçbir işimiz para yokluğundan dolayı bekliyor değil<br />

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AK Parti<br />

hükümetinin kaynaksız icraatının olmadığını<br />

belirterek, "Hiçbir işimiz para yokluğndan<br />

dolayı bekliyor değil." dedi. Bakan Kılıç, ziyaret<br />

ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Kocaeli'nde,<br />

valiliği ziyaret etti. Kılıç'ı, Vali Ercan<br />

Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim<br />

Karaosmanoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çelik<br />

ve diğer yetkililer karşıladı. Kılıç, polis tören<br />

mangasını selamladıktan sonra Vali Ercan<br />

Topaca'nın makamına geçti.<br />

Kılıç, Kocaeli'de gerçekleştireceği ziyaret ve<br />

incelemeleri anlattı. Basın mensuplarının,<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kocaelispor'u<br />

Süper Lig'de görmek istiyoruz"<br />

sözünü hatılatması üzerine Bakan Kılıç, şunları<br />

kaydetti:<br />

"Böylesine büyük, sanayisi kuvvetli bir<br />

şehrin futbol takımının şampiyonlukları arka<br />

arkaya kovalarak, geçmişte olduğu gibi Süper<br />

Lig'de yerini almasını her futbolsever arzu eder.<br />

Nihayetinde, futbolun özerk yapısı içinde Kocaelispor<br />

kendi dinamiklerini harekete geçirerek<br />

umarız ki o başarıyı yakalar. Bizim<br />

temennilerimiz takımlarını Süper Lige çıkarmaz.<br />

Takımların kendi performans ve başarıları<br />

bunu ortaya koyacaktır. Ama başbakanımızın<br />

temennisi yüreğimdeki temennidir."<br />

Kılıç, Kocaeli'ye bir stadyum yapılacağını be-<br />

Spor15<br />

Adana derbisinde<br />

seyirci kısıtlaması<br />

olmayacak<br />

PTT 1. Lig’de mücadele eden Adanaspor ve Adana Demirsplor<br />

arasında 7 Ekim Pazar günü oynanacak karşılaşmada seyirci<br />

kısıtlamasına gidilmeyeceğimi belirtildi.<br />

Adana Spor Güvenlik Kurulu Vali Yardımcısı Halis Arslan<br />

Başkanlığında toplandı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü<br />

toplantı salonunda 2.5 saat süren toplantıya kurul üyelerinin<br />

yanı sıra Adanaspor Başkanı Bayram Akgül ve Adana Demirspor<br />

Başkanı Önder Serin de katıldı.<br />

Toplantıda, 7 Ekim Pazar günü 5 Ocak Stadı’nda oynanacak<br />

ve ‘güney derbisi’ diye adlandırılan Adana Demirspor-<br />

Adanaspor maçında alınacak önlemler konuşuldu.<br />

Vali Yardımcısı Arslan, derbi karşılaşması için her türlü önlemlerin<br />

alınacağını, olay çıkarmak isteyenlere müsamaha<br />

gösterilmeyeceğini açıkladı. Arslan, iki kulüp başkanının anlaşması<br />

dolayısıyla stada seyirci alımında kısıtlamaya<br />

gidilmeyeceğini belirtti. Kapalı tribüne evsahibi Adana<br />

Demirspor taraftarlarına tahsis edileceğini aktaran Aslan,<br />

“Adana Demirspor’dan kombine bilet alanlar kapalı tribünde<br />

maç izleyebilecek. Maraton ve kale arkaları her iki takımın<br />

taraftarlarına da açık olacak. İki kulübün başkanları kendi<br />

aralarında konuşarak bu şekilde anlaştılar. Aynı uygulama<br />

ligin ikinci yarısındaki maçta da uygulanacak.” dedi.<br />

Stadın kapılarının maçtan 3 saat önce açılacağını ifade eden<br />

Arslan, “Maça girecek taraftarlar 3 noktada üst araması ve<br />

kontrolden geçecek. Stada girişlerde üst düzeyde güvenlik<br />

önlemi alınacak. Çirkin sözlerin olabileceği pankartlar,<br />

yanıcı, yakıcı maddeler kesinlikle stada alınmayacak.<br />

Belediye zabıta ekipleri stadın etrafından alkollü içki satan<br />

işyerlerini denetleyecek, içki satışına izin vermeyecek.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Karşılaşmanın bir şenlik havasında geçmesini arzu ettiklerini<br />

belirten Arslan, “Maç öncesi, esnasında ve sonrasında taşkınlığa,<br />

şiddete başvuranlara kesinlikle izin verilmeyecek. Bütün<br />

uyarılara rağmen olay çıkartanlara en ağır cezalar uygulanacak.<br />

Şiddete başvuranlar sonucuna da katlanacaktır.<br />

Şehrimizin iki güzide takımı arasında oynanacak karşılaşmada<br />

taraftar dernekleri ve tribün liderlerine de büyük<br />

görevler düşüyor. Onlarla da toplantı yaptık ve kendilerine<br />

sağduyulu davranılması gerektiğini anlattık. Elerinden gelen<br />

çabayı sarf edeceklerini söylediler. Bu maçın dostluk<br />

içerisinde geçmesini diliyorum.” diye konuştu. CİHAN<br />

lirterek, "Futbol takımından bahsedince<br />

stadyum inşasına sözü getirmek gerekiyor. Kocaeli’nde<br />

bir stadyum gündemde. Başbakanlık<br />

Toplu Konut İdaresi'yle stadyum yapımına<br />

yönelik protokülümüzü imza altına aldık. Kocaeli’nde<br />

hangi projeyi stadyum inşasına esas<br />

alacağımızı seçimini de yaptık. Yerle ilgili<br />

hususların netleşmesi ve proje adaptasyon<br />

çalışmalarının bitmesinden sonra Kocaeli’ne<br />

yapılacak stadyumun ihalesi süresi fiilen<br />

başlamış olacak. Dolaysıyla gönül arzu eder ki<br />

bu stadyumlar bitinceye kadar büyük illerin<br />

takımları Süper Lig'de yerlerini alabilsinler."<br />

diye konuştu.<br />

Bakan Suat Kılıç, stadyumun kaynağıyla ilgili<br />

bir soru üzerine, şu karşılığı verdi:<br />

"Ben AK Parti bakanıyım bizim hükümetimizde<br />

kaynaksız icraat yoktur. Yatırım programın,<br />

her eserin kaynak paketi hazır<br />

olduktan sonra zaten yatırım paketine alınması<br />

söz konusu olmaktadır. Burada zikrettiğim ve<br />

zikretmediğim bütün yatırımlarımızın kaynak<br />

paketi yani para boyutu bizim için hali hazırda<br />

mevcuttur. Bu anlamda bizim için para sorunu<br />

yoktur. Arsaların ihalelerin yasal sürece uygun<br />

bir şekilde temin edilmesinin ardından<br />

tesisleşme hızla devam edecek. Hiçbir işimiz<br />

para yokluğundan dolayı bekliyor değil."<br />

Kılıç, valilik ziyaretinin ardından Kocaeli<br />

Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. CİHAN


HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net<br />

ABD eski Başkanı Bill Clinton,<br />

Obama’nın da bulunduğu kendi<br />

Vakfı’nın toplantısında, Güler<br />

Sabancı ve Sabancı Vakfı’ndan<br />

‘Çocuk Gelinler’ konusuna verdiği<br />

destek nedeniyle övgüyle bahsetti.<br />

ABD eski Başkanı Bill Clinton, kurucusu olduğu<br />

Clinton Küresel Girişimi (Clinton Global<br />

Initiative-CGI) yıllık toplantısında, Sabancı Vakfı<br />

Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan,<br />

Sabancı Vakfı’nın ‘Çocuk Gelinler’ alanında<br />

desteklediği çalışmalardan dolayı övgüyle<br />

bahsetti. CGI tarafından New York’ta düzenlenen<br />

yıllık toplantı ABD Başkanı Barack Obama’nın<br />

kadın ve kız çocuklarının desteklenmesine<br />

yönelik mesajlar verdiği açılış konuşmasıyla<br />

başladı. Obama’nın konuşmasının ardından<br />

yapılan oturumda, CGI Başkanı Clinton, ‘Çocuk<br />

Gelinler’ konusundaki desteklerinden dolayı<br />

Güler Sabancı’yı tebrik ederek, aralarında<br />

Obama’nın da bulunduğu katılımcılara Sabancı<br />

Vakfı’nın ‘Çocuk Gelinler’ çalışmalarından<br />

övgüyle bahsetti. Clinton konuşmasında “Güler<br />

Sabancı, ‘Girls Not Brides’ platformuyla geçen<br />

yıl ödül aldığı CGI yıllık toplantısında tanıştı.<br />

Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı, sivil toplum<br />

kuruluşları ve Girls Not Brides platformu ile<br />

beraber yerel, ulusal ve küresel işbirliği<br />

yapacağını taahhüt etti” dedi.<br />

Kuruluşlar taahhütte bulunuyor<br />

Çocuk gelinler konusunda yeterince çalışma<br />

yapılmadığını ifade eden Clinton, dünyada yılda<br />

10 milyon, günde 25 bin ve dakikada 19 kız<br />

çocuğunun kendi rızası olmadan evlendirildiğini<br />

belirtti. Clinton, konuşmasının ardından<br />

sırasıyla İrlanda eski Cumhurbaşkanı Mary<br />

Robinson, Norveç eski Başbakanı Gro<br />

Brundtland, Ford Vakfı Başkanı Luis Lubinas ve<br />

Güler Sabancı’yı sahneye davet ederek başarılı<br />

çalışmalarından ötürü özel bir sertifika takdim<br />

etti. 2011 yılında kadın ve kız çocuklarına yaptığı<br />

katkılardan dolayı CGI tarafından Küresel<br />

Vatandaşlık Ödülü’ne (Clinton Global Citizen<br />

Award) layık görülen Güler Sabancı, CGI<br />

toplantısında ‘Çocuk Gelinler’ alanında Sabancı<br />

Vakfı desteğini taahhüt olarak sundu. Clinton<br />

Küresel Girişimi’ne üye olan lider ve kuruluşlar<br />

her yıl, destek verecekleri önemli sorunlarla<br />

ilgili taahhütte bulunuyor. CGI’ın kurulduğu<br />

2005’ten bu yana 69.2 milyar dolarlık sosyal<br />

yatırım taahhüdünde bulunan liderler, 180<br />

ülkede 400 milyona yakın insanın hayatını<br />

olumlu yönde değiştirdi.<br />

GIrls Not BrIdes toplantısı İstanbul’da yapılacak<br />

SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler<br />

Sabancı, tüm dünyadaki erken yaşta evliliklerin<br />

tartışıldığı panelde yaptığı konuşmada “Sabancı<br />

Vakfı’nın çocuk gelinler konusundaki<br />

çalışmasının uluslararası düzeyde takdir<br />

edilmesinden kıvanç duyuyorum. Toplumsal<br />

Gelişme Hibe Programı kapsamında Uçan<br />

Süpürge Derneği ‘Çocuk Gelinler’ ve Muş Kadın<br />

Derneği’nin ‘Erken Yaşta Evlilik Kaderimiz<br />

Olmasın’ projelerini destekliyor, bu kurumlarla<br />

beraber çalışıyoruz.. Bu yıl ‘Girls Not Brides’<br />

platformuna katılarak, ‘Çocuk Gelinler’<br />

konusundaki mücadelemizi küresel boyuta<br />

taşıdık. Bu uluslararası platform aracılığıyla<br />

kurumlar arası deneyim paylaşımı ve kapasite<br />

geliştirme çalışmalarını destekleyeceğiz. Çözüm<br />

için hep beraber atmamız gereken daha çok<br />

adım var, bu platformda oluşan işbirlikleri<br />

bunun ilk ve en önemli adımı” dedi. Sabancı<br />

Vakfı, ‘Girls Not Brides’ platformuna üye olan<br />

dünyanın dört bir yanından sivil toplum<br />

kuruluşlarının temsilcilerini Şubat 2013’te<br />

düzenleyeceği bir konferansta ağırlayacak.<br />

Türkiye net varlık<br />

sıralamasında<br />

43'üncü sırada<br />

Allianz, Küresel Varlık Raporu’na göre, Türkiye kişi başına düşen<br />

net mali varlık sıralamasında dünyada 43. sırada yer aldı.<br />

Allianz, Küresel Varlık Raporu’na göre,<br />

Türkiye kişi başına düşen net mali<br />

varlık sıralamasında dünyada 43.<br />

sırada yer aldı.<br />

Allianz, 50’den fazla ülkedeki hanelerin<br />

aktif varlıklarını ve borç durumlarını<br />

inceleyen Küresel Varlık Raporu’nun<br />

üçüncü baskısını yayınladı. Raporda<br />

yer alan verilere göre, 2007 ve 2008<br />

yıllarında yaşanan kriz sonrası<br />

gözlenen mali varlıklardaki dikkati<br />

çekici iyileşme geçen sene ani bir<br />

duraklama yaşarken kişi başına düşen<br />

net mali varlıklar 2009 ve 2010<br />

yılındaki yüzde 7,8 ve yüzde 9,7 artışa<br />

karşın 2011 yılında sadece yüzde 0,6<br />

artış gösterdi.<br />

Allians raporuna göre, hayal kırıklığı<br />

yaşatan bu gelişmeler, öncelikle mali<br />

varlıkların brüt artışlarındaki düşüşe<br />

bağlı olurken, 100 trilyon avro sınırı<br />

2011 yılında aşılmış ise de hanelerin<br />

küresel mali varlıklarını 103,3 trilyon<br />

avroya çıkartan zayıf avro sayesinde<br />

büyüme hızı yüzde 1,6’ya ulaşırken, bu<br />

oran kişi başı yüzde 0,8 olmak üzere<br />

belirlendi.<br />

Allianz Group Baş <strong>Ekonomi</strong>sti Michael<br />

Heise ”Belirsizlik, düşük faiz oranları<br />

ve Euro krizinin varlık gelişimi<br />

üzerinde iz bıraktığı apaçık ortada.<br />

Yatırımcılar finansal pazarların<br />

yeniden örgütlenmesi konusunda<br />

kayda değer bir başarı elde edilmemiş<br />

olmasının ve Euro bölgesindeki krizin<br />

çözülememiş olması durumunun esas<br />

yükünü taşıyor” dedi.<br />

Diğer yandan, yatırımcılar 2007 ve 2008<br />

yılında yaşanan küresel finansal<br />

krizden beri borç konusuna daha<br />

disiplinli yaklaşıyorlardı. Ancak<br />

küresel borç 2011 yılında yüzde 2,2<br />

oranında artış gösterdi. Bunun<br />

sonucunda, 2011 yılındaki küresel borç<br />

oranı yüzde 2,5 puan kayma göstererek<br />

yüzde 67’nin altına düşmüştü. Krizden<br />

önceki yıllarda küresel borç artışı<br />

çoğunlukla yüzde 72’lik bir oranı<br />

buluyordu ve küresel borç büyümesi ise<br />

yüzde 8 sınırının üstünde<br />

seyrediyordu.<br />

2000 yılından sonraki rakamlar<br />

incelendiğinde yıllık ortalama yüzde<br />

5,5 oranındaki borçlardaki artış yüzde 4<br />

oranındaki özel hanelerin mal<br />

varlıklarındaki artışı geride bırakır<br />

nitelikte. Kişi başına düşen net<br />

varlıklardaki artış yılda ortalama yüzde<br />

2,5’e ulaştı.-Türkiye ekonomisi- Türkiye<br />

ekonomisi incelendiğinde ortaya çıkan<br />

tabloda ise kişi başına düşen artışın<br />

mütevazı bir oranda seyrettiğini ve 2011<br />

Merkez Bankası<br />

DOĞRU YOLDA<br />

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş<br />

Yılmaz, "Bence Merkez Bankası doğru yolda ilerlemeye devam ediyor" dedi.<br />

yılındaki artış oranının yüzde 2,8<br />

olarak belirlendiğini ortaya koyuyor.<br />

2000 yılından bu yana artış oranı<br />

gözlendiğinde yıllık ortalama net kişi<br />

başı artış oranı yüzde 9,8 olarak<br />

belirleniyor.Küresel sıralamada Türkiye<br />

2011 yılının sonunda ortalama 1.660<br />

avro net kişi başına düşen milli varlık<br />

ile en zengin ülkeler arasında 43.<br />

sırada yer alıyor.<br />

Kişi başı milli gelir sıralamasında<br />

listenin başında uzun yıllardır İsviçre<br />

yer alırken, Japonya ve Amerika 2. ve 3.<br />

sırada yer alıyor.<br />

Allianz Küresel Varlık Raporu,<br />

incelenen ülkeleri 3 zenginlik sınıfa<br />

ayırıyor. Toplam 17 ülke, ortalama net<br />

kişi başı mali varlığın 26 bin 800<br />

avronun üzerinde olduğu ”en zengin<br />

ülkeler” 1. grubunu oluşturuyor.<br />

Ortalama net kişi başı mali varlık 4 bin<br />

500 avronun üzerinde olan ülkelerin<br />

yer aldığı 2. grup ”orta zenginlikteki<br />

ülkelerin” son yıllarda sayıları ikiye<br />

katlandı. Türkiye’nin de aralarında<br />

bulunduğu 3. grup ”düşük<br />

zenginlikteki ülkeler” ortalama kişi<br />

başı mali varlıkların 4 bin 500 avronun<br />

altında olduğu ülke sayısı ve nüfus<br />

yoğunluğu açısından en kalabalık<br />

grubu oluşturuyor.<br />

Yılmaz, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) ve<br />

Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri<br />

Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen<br />

"Türkiye ve Dünya <strong>Ekonomi</strong>sinde Güncel<br />

Değerlendirmeler: Neredeyiz, Nereye<br />

Gidebiliriz?" konulu konferansa konuşmacı<br />

olarak katıldı.Dünya ekonomisinin<br />

görünümüne yönelik yorumlarda bulunan<br />

Yılmaz, global ölçekte istikrarın henüz tesis<br />

edilemediğini, Çin'de dış ticaret dengesizliğinin<br />

devam ettiğini, Euro Bölgesi'nde "herkesin<br />

ağzında çözüm lafı dolaşmasına rağmen"<br />

kimsenin bulunduğu pozisyondan geri adım<br />

atmak istemediğini ifade etti.Hindistan'ın enerji<br />

darboğazı yaşadığını, Brezilya'nın da gerileme<br />

trendine girdiğini anlatan Yılmaz, 2010 ve<br />

2011'de gelişmiş ülkeler gerilerken gelişmekte<br />

olan ülkelerin büyüdüğünü, 2012'de ise tüm<br />

ülkelerin geriye gittiği bir tablonun ortaya<br />

çıktığını ifade etti.<br />

ABD ve Euro Bölgesi'nde batması gereken<br />

bankaların ayakta tutulmaya çalışılmasının<br />

sorun yarattığını, birçok bankanın halen "zombi<br />

kurumlar" olarak yaşadığını kaydeden Yılmaz,<br />

"Bankacılık sistemi sağlam olan 2-3 ülke var.<br />

Bunlardan biri Türkiye, Kanada ve Avustralya.<br />

Onun dışında tüm ülkelerin banka bilançoları<br />

çok kötü" dedi.Dünya ekonomisinde enflasyon<br />

riskinin bugün itibarıyla gözükmemesinin tek<br />

olumlu gelişme olduğunu belirten Yılmaz, "Bu<br />

da biraz fırtına öncesi sessizliğe benziyor.<br />

Likiditenin bu kadar arttığı bir ortamda<br />

enflasyon dalgasının olmaması son derece zayıf<br />

bir ihtimal" diye konuştu.Yılmaz, Türkiye<br />

ekonomisi için orta vadeli programda 2012 yılı<br />

için yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü anlatarak,<br />

"Gelinen nokta itibarıyla Merkez Bankası'nın<br />

gevşetici politikaya bağlı olarak ekonomide<br />

yüzde 4'e yakın bir büyüme gerçekleşecektir"<br />

dedi.Türkiye'nin büyümesinin istihdam dostu<br />

olduğunu, 2009 Nisan ayından bu yana 4<br />

milyonun üzerinde istihdam yaratıldığını ancak<br />

istihdam artışındaki hızın gelecek dönemde<br />

biraz azalabileceğini ifade eden Yılmaz, cari<br />

açığın ise bugün itibarıyla kontrol altına<br />

alındığını, yumuşak inişin sağlandığını<br />

kaydetti.Yılmaz, Türkiye'nin "faizden çektiği<br />

kadar hiçbir şeyden çekmediğini", 2002 yılında<br />

her 100 lira verginin 60 lirası faize giderken<br />

bugün bu rakamın 10-12 liraya düştüğünü, bu<br />

sayede bölünmüş yollar, köprüler ve büyük<br />

yatırımların hayata geçirildiğini belirterek,<br />

faizin düşmesi için enflasyonun kontrol altında<br />

tutulmasının şart olduğunu dile getirdi.<br />

Faiz ve enflasyon ilişkisi<br />

"Faize düş deyince düşmüyor" ifadesini<br />

kullanan Yılmaz, "Enflasyon ayağında gitmemiz<br />

gereken epey yolumuz var. Gelişmekte olan<br />

ülkelerin ortalama enflasyonu 4,5-5, bizim 8.<br />

Neredeyse iki katı yüksek. Adam olacağız,<br />

ekonomimizi iyi yöneteceğiz, enflasyonu<br />

yöneteceğiz, düşük faiz kendiliğinden gelecek"<br />

dedi.Türkiye'nin yüzde 5'lik büyüme<br />

potansiyeline sahip olduğunu, bunun üzerinde<br />

büyümenin cari açık riskini doğurduğunu ifade<br />

eden Yılmaz, büyüme potansiyelinin artmasının<br />

verimliliğin artmasına bağlı olduğunu kaydetti.<br />

Yılmaz, şöyle konuştu:<br />

"Geçen 10 yılda birinci nesil reform<br />

hareketlerini tamamladık, ekonominin bozulan<br />

dengelerini onardık ve bunun sonuçlarını aldık.<br />

Burada da anahtar kelime mali disiplin. Bizim<br />

son 10 yılda en önemli başarımız mali<br />

disiplindir. Açıktan para basmadık, bütçeyi<br />

kontrol altına aldık ve kesinlikle popülist<br />

davranmadık.<br />

Bu süreçte önemli tecrübeler edindik.<br />

Önümüzdeki dönemde de bu birikimleri, dersi,<br />

tecrübeyi aynen devam ettirmemiz gerekir. Eğer<br />

mali disiplinden taviz vermezsek biz bu yapısal<br />

sorunun da zaman içinde üstesinden geliriz.<br />

Buradan önümüzdeki süreçte üç tane seçim var.<br />

Bu seçimlerde çok farklı bir şey olursa aldığımız<br />

dersleri unutursak bedel öderiz. Ama ben bu<br />

tecrübelerin toplum hafızasına, siyasetçinin<br />

zihnine yer ettiğini düşünüyorum."<br />

İkinci reform hareketi<br />

Yılmaz, Türkiye'nin bundan sonra artık ikinci<br />

reform hareketine geçmesi gerektiğini,<br />

verimliliğin artmasını amaçlayacak bu<br />

hareketin de en önemli unsurunun eğitimli iş<br />

gücünün artırılmasından geçeceğini sözlerine<br />

ekledi.Eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bir<br />

katılımcının ekonomik rakamlar üzerinde<br />

oynama, makyajlama yaptığı yönünde<br />

şüphelerinin bulunduğunu söylemesi üzerine,<br />

"Rakamlarla oynarsak ne kendimize ne<br />

ülkemize iyilik yapmış oluruz. Yunanistan<br />

oynadı ve şu an başı belaya girdi. Bu rakamlar<br />

ülkenin namusu. Rakamlar 'yüzde 100<br />

doğrudur' demiyorum, olmayabilir. Metodolojik<br />

bir sorun olabilir. Ama makyajlama, kasıt veya<br />

çarpıtma aramayalım" dedi.<br />

"Merkez Bankası doğru yolda"<br />

Son dönemde bazı bakanlarla Merkez Bankası<br />

arasında "gaza basma" polemiği yaşandığını<br />

belirten bir üyenin, Merkez Bankası'nın<br />

bağımsız olup olmadığını sorması üzerine<br />

Yılmaz, şöyle konuştu:"Düşük faiz isteyen<br />

düşük enflasyonu sağlar. Merkez Bankası'nın<br />

bağımsızlığına gelince. Bağımsızlığın<br />

parlamento tarafından verilmesi yeterli değildir.<br />

Bu bağımsızlığın hak edilmesi, kazanılması<br />

gerekir. Eğer Merkez Bankası yönetimi kendisine<br />

verilen görevi hakkıyla yaparsa o zaman<br />

bağımsızlığı kazanılmış, hak edilmiş olur.<br />

Almanya'da Merkez Bankası Başkanı ile Maliye<br />

Bakanı bir konuda ihtilafa düşse sonunda bence<br />

Maliye Bakanı yerini kaybeder. Çünkü Alman<br />

Merkez Bankası Almanya'nın genlerine işleyen<br />

enflasyon korkusunu yenmiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!