You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Ekonomi</strong> 2 Muhasebe 5 Gündem 8<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSİAD<br />
arasında geçen dialoğa sözleyecek söz bulamayan<br />
TÜSİAD susmak zorunda kaldı.Edinilen bilgiye<br />
göre dün TÜSİAD Başbakan’ın eleştirilerine karşı<br />
bir açıklama yapıp yapmamayı tartıştı. Sonuçta<br />
açıklama yapılmamasına karar verildi.<br />
BORSA<br />
Erdoğan’ın<br />
TÜSİAD’ı<br />
sessizliğe gömen<br />
sözleri!<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
Cumartesi<br />
Yüksek faizde ısrarı<br />
Merkez'e soracağım<br />
Türkiye ekonomisinde büyümeye yönelik<br />
tartışmalar devam ederken <strong>Ekonomi</strong><br />
Bakanı Zafer Çağlayan gelinen noktanın<br />
yeterli olmadığına dikkat çekti.<br />
Türkiye'yi 300 kilometre hız<br />
yapabilecek 300 beygir gücünde bir<br />
otomobile benzeten Çağlayan,<br />
siyasi ve ekonomik krizlerin yanı<br />
sıra özel ve kamu sektörünün<br />
uyumsuzluğu yüzünden bu gücün<br />
şimdiye kadar yeterince<br />
kullanılamadığını söyledi.<br />
Çağlayan faizleri indirmede<br />
temkinli davranan Merkez<br />
Bankası'nın aşırı ihtiyatlı<br />
tutumuyla Türkiye'ye gelecek<br />
kaynakları önlediğini savundu.<br />
Avrupa'da faizlerin negatif<br />
olduğunu aktaran Çağlayan, "Biz<br />
niye yüksek faizde ısrar ediyoruz.<br />
Bakanlar Kurulu'na bilgi vermeye<br />
geldiğinde bunu Merkez Bankası<br />
başkanına soracağım." diye<br />
konuştu.<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Zafer<br />
Çağlayan, Ankara gazetelerinin<br />
temsilcilerine Çanakkale<br />
dönüşünde uçakta gündeme ilişkin<br />
değerlendirmelerde bulundu.<br />
Türkiye'nin büyümede Avrupa'ya<br />
değil yükselen piyasalara bakmak<br />
zorunda olduğunu aktaran<br />
Çağlayan'a göre Avrupa'nın<br />
büyümesine odaklanılması halinde<br />
Türkiye yerinde sayar. "Bu ülkenin<br />
kaybedeceği zamanı yok." tespitini<br />
yapan Çağlayan, geçmişte<br />
Türkiye'ye çok zaman<br />
kaybettirildiğinin altını çizdi.<br />
Faizler ve kurlarla çok oynandığını<br />
belirten Çağlayan, "Bir sabah<br />
kalktığımızda işletmelerimiz<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
kapandı. Merkez Bankası meseleye<br />
hep talep yönüyle bakıyor. Arz<br />
yönüyle bakmalı. Ben yetkimi de<br />
Merkez Bankası'nın bağımsızlığını<br />
da biliyorum. Ama sormak<br />
istiyorum. Merkez Bankası faiz<br />
bandını değiştirmek için 3 ay neyi<br />
bekledi." eleştirisinde bulundu.<br />
"Avrupa daha iyiye mi gitti,<br />
Yunanistan krizi mi çözüldü? Peki<br />
benim derdim ne? Türkiye'nin daha<br />
iyi performans göstermesi." diyen<br />
Çağlayan, Merkez Bankası'nın aşırı<br />
ihtiyatlı tutumuyla Türkiye'ye<br />
gelecek kaynakları önlediğini dile<br />
getirdi. Avrupa'da faizlerin negatif<br />
olduğunu aktaran Çağlayan, "Biz<br />
niye yüksek faizde ısrar ediyoruz?<br />
Bakanlar Kurulu'na bilgi vermeye<br />
geldiğinde bunu Merkez Bankası<br />
başkanına soracağım. Aslında, 1,5<br />
puanlık bant indiriminin faize öyle<br />
büyük bir etkisi yok. Ama<br />
psikolojik bir etkisi var. Merkez<br />
Bankası'nın teşvik sisteminden<br />
büyümeden bana ne deme hakkı<br />
var mı? Patron kaşeyi bastı. Orada,<br />
'Ben kaptan köşkündeyim' yazıyor.<br />
'Elbette faiz düşmeli, balatalar<br />
aşınmamalı.' dedi"<br />
değerlendirmesinde bulundu.<br />
Bakan Çağlayan, gazetecilerin<br />
Kemal Derviş'in Türkiye'nin 2023<br />
hedeflerine yönelik<br />
değerlendirmelerini sorması<br />
üzerine onun iyi bir insan<br />
olduğunu söyledi.<br />
BaTBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasada<br />
tıpkı araba kaskosunda olduğu gibi, “iş kazaları ve meslek<br />
hastalıklarından doğan tazminatlar” için sürpriz bir sigorta<br />
sistemi oluşturulması düzenlemesi yaptı. Düzenlemeye göre,<br />
iş kazası ve meslek hastalığına uğrayanların hakları güvence<br />
altına alınırken, prim ödemelerini işverenler yapacak.<br />
Yılmaz, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) ve<br />
Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri<br />
Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen<br />
"Türkiye ve Dünya <strong>Ekonomi</strong>sinde Güncel<br />
Değerlendirmeler: Neredeyiz, Nereye Gidebiliriz?"<br />
konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.<br />
Dünya ekonomisinin görünümüne yönelik<br />
yorumlarda bulunan Yılmaz, global ölçekte<br />
istikrarın henüz tesis edilemediğini, Çin'de dış<br />
ticaret dengesizliğinin devam ettiğini, Euro<br />
Bölgesi'nde "herkesin ağzında çözüm lafı<br />
dolaşmasına rağmen" kimsenin bulunduğu<br />
pozisyondan geri adım atmak istemediğini ifade<br />
etti.Hindistan'ın enerji darboğazı yaşadığını,<br />
Brezilya'nın da gerileme trendine girdiğini anlatan<br />
Yılmaz, 2010 ve 2011'de gelişmiş ülkeler gerilerken<br />
gelişmekte olan ülkelerin büyüdüğünü, 2012'de ise<br />
tüm ülkelerin geriye gittiği bir tablonun ortaya<br />
çıktığını ifade etti.ABD ve Euro Bölgesi'nde<br />
batması gereken bankaların ayakta tutulmaya<br />
çalışılmasının sorun yarattığını, birçok bankanın<br />
halen "zombi kurumlar" olarak yaşadığını<br />
kaydeden Yılmaz, "Bankacılık sistemi sağlam olan<br />
2-3 ülke var. Bunlardan biri Türkiye, Kanada ve<br />
Avustralya. Onun dışında tüm ülkelerin banka<br />
bilançoları çok kötü" dedi.Dünya ekonomisinde<br />
enflasyon riskinin bugün itibarıyla<br />
gözükmemesinin tek olumlu gelişme olduğunu<br />
belirten Yılmaz, "Bu da biraz fırtına öncesi<br />
sessizliğe benziyor. Likiditenin bu kadar arttığı bir<br />
ortamda enflasyon dalgasının olmaması son<br />
derece zayıf bir ihtimal" diye konuştu.Yılmaz,<br />
Türkiye ekonomisi için orta vadeli programda 2012<br />
yılı için yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü<br />
anlatarak, "Gelinen nokta itibarıyla Merkez<br />
Bankası'nın gevşetici politikaya bağlı olarak<br />
ekonomide yüzde 4'e yakın bir büyüme<br />
gerçekleşecektir" dedi.Türkiye'nin büyümesinin<br />
istihdam dostu olduğunu, 2009 Nisan ayından bu<br />
yana 4 milyonun üzerinde istihdam yaratıldığını<br />
Terör örgütünün beslendiği en önemli<br />
finans kaynaklarının başında uyuşturucu<br />
ticareti geliyor.Emniyet'in raporlarında da<br />
PKK-uyuşturucu ilişkisi konusunda çarpıcı<br />
veriler yer alıyor.Güvenlik güçleri, teröre de<br />
finansman sağlayan uyuşturucuya yönelik<br />
operasyonlarını son yıllarda sıklaştırdı.<br />
Artık <strong>Ekonomi</strong><br />
<strong>Gazetesi</strong>ni<br />
twitter &<br />
facebook’dan<br />
okuyabilirsiniz<br />
doğru<br />
Merkez Bankası<br />
yolda<br />
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez<br />
Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Bence Merkez Bankası doğru<br />
yolda ilerlemeye devam ediyor" dedi.Neredeyiz, Nereye Gidebiliriz?"<br />
konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.<br />
&<br />
ancak istihdam artışındaki hızın gelecek dönemde<br />
biraz azalabileceğini ifade eden Yılmaz, cari açığın<br />
ise bugün itibarıyla kontrol altına alındığını,<br />
yumuşak inişin sağlandığını kaydetti.Yılmaz,<br />
Türkiye'nin "faizden çektiği kadar hiçbir şeyden<br />
çekmediğini", 2002 yılında her 100 lira verginin 60<br />
lirası faize giderken bugün bu rakamın 10-12 liraya<br />
düştüğünü, bu sayede bölünmüş yollar, köprüler<br />
ve büyük yatırımların hayata geçirildiğini<br />
belirterek, faizin düşmesi için enflasyonun kontrol<br />
altında tutulmasının şart olduğunu dile getirdi.<br />
Faiz ve enflasyon ilişkisi<br />
"Faize düş deyince düşmüyor" ifadesini kullanan<br />
Yılmaz, "Enflasyon ayağında gitmemiz gereken<br />
epey yolumuz var. Gelişmekte olan ülkelerin<br />
ortalama enflasyonu 4,5-5, bizim 8. Neredeyse iki<br />
katı yüksek. Adam olacağız, ekonomimizi iyi<br />
yöneteceğiz, enflasyonu yöneteceğiz, düşük faiz<br />
kendiliğinden gelecek" dedi. Habiri S.16’da
2 HERKES<br />
<strong>Ekonomi</strong><br />
T<br />
ÜSİAD Başkanı<br />
Ümit Boyner'in<br />
"Başbakan'dan<br />
korkmuyorum"<br />
sözlerine karşılık<br />
önceki gün<br />
Başbakan Erdoğan<br />
"Benim de<br />
TÜSİAD'ın<br />
başındaki bir<br />
hanımefendiyi<br />
korkutma derdim<br />
yok, böyle bir<br />
seviyesizliğin içine<br />
girmem. Ama<br />
kurumsal olarak<br />
bir yanlış içine<br />
girdikleri zaman o<br />
kurumu boykot<br />
ederim" demişti.<br />
Başbakan Erdoğan<br />
TÜSİAD üyesi kurumların<br />
gereken seviyede vergi<br />
ödemediğini, yerli<br />
otomobil üretmediğini de<br />
söylemişti. Başbakan'ın<br />
bu eleştirilerine karşılık iş<br />
dünyası dün sessiz kaldı.<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
ERDOĞAN'IN<br />
TÜSİAD'ı<br />
İSO Başkanı Tanıl Küçük, "Sanayimizin büyümede ilk çeyrekte<br />
0,7 puan olan katkısı, ikinci çeyrekte 0,9 puana çıkmış ama,<br />
mücadelenin devam edebilmesi için desteğe ihtiyacı var" dedi.<br />
Küçük, bankalardan<br />
sanayi için<br />
destek istedi<br />
İstanbul Sanayi Odası (İSO)<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl<br />
Küçük, "Sanayimizin<br />
büyümede ilk çeyrekte 0,7<br />
puan olan katkısı, ikinci<br />
çeyrekte 0,9 puana çıkmış<br />
ama, mücadelenin devam<br />
edebilmesi için desteğe<br />
ihtiyacı var" dedi.<br />
İSO'nun Eylül ayı Olağan<br />
Meclis Toplantısında konuşan<br />
Küçük, Türkiye'nin 1980'li<br />
yılların başında dışa açık ve<br />
ihracata dönük ekonomik<br />
modeli benimsediğini,<br />
Türkiye'nin o dönemdeki<br />
toplam ihracatının yaklaşık 3<br />
milyar dolar ve bu miktarın<br />
yalnızca yüzde 35'inin sanayi<br />
ürünlerinden oluştuğunu<br />
anımsatarak, 2011 yılında 135<br />
milyar dolar olarak<br />
gerçekleşen ihracat<br />
miktarının yüzde 95'inin<br />
sanayi ürünlerinden<br />
oluşmasının son derece<br />
önemli olduğunu vurguladı.<br />
Küçük, Türkiye'nin 135 milyar<br />
dolarlık yıllık ihracatının,<br />
dünya ihracat devlerinden<br />
Almanya'nın neredeyse bir<br />
aylık ihracatı civarında<br />
olduğu düşünüldüğünde<br />
daha alınacak çok yol<br />
olduğuna işaret ederek, şu<br />
değerlendirmelerde bulundu:<br />
"2001 krizinde iç talebin<br />
durma noktasına geldiği bir<br />
ortamda hızla ihracata<br />
yönelen sanayicimiz, hem<br />
kendisi hem de ekonomi için<br />
çıkış yaratmayı başardı.<br />
Küresel krizde ise iç pazar<br />
durduğu gibi, dış talep de<br />
büyük yara almıştı. Bu iki<br />
yönlü tıkanmaya rağmen,<br />
sanayicimiz bu krizde de<br />
mücadeleyi bırakmadı.<br />
Türkiye, 2010'daki yüzde 9,2<br />
ve 2011'deki yüzde 8,5'lik<br />
yüksek büyüme oranlarıyla<br />
küresel krizden çıkışta dikkat<br />
çekici bir başarı ortaya koydu.<br />
Bu yüksek büyümeler<br />
özellikle son yıllarda Türkiye<br />
ekonomisinin adeta yapısal<br />
bir özelliği haline geldiği<br />
üzere yüksek cari açığa yol<br />
açmış, bu çerçevede 2011'in<br />
ikinci yarısından itibaren<br />
ekonomiyi yavaşlatma<br />
yönünde önlemler gündeme<br />
gelmişti. Hem içerdeki bu<br />
durumun hem de dışarıdaki<br />
belirsizliklerin etkisiyle<br />
2012'ye ekonomide yavaşlama<br />
beklentisi ile girmiştik.<br />
Son olarak ikinci çeyrek<br />
büyüme verileri açıklandı,<br />
ekonomide yılın ilk altı<br />
ayındaki tabloyu artık net bir<br />
şekilde görebilmekteyiz.<br />
Karşımızdaki tablo ne yazık ki<br />
dinilen bilgiye göre<br />
ETÜSİAD Başbakan'ın<br />
eleştirilerine karşı bir<br />
açıklama yapıp<br />
yapmamayı tartıştı.<br />
Sonuçta açıklama<br />
yapılmamasına karar<br />
verildi. Fikrini sormak için<br />
aradığımız TÜSİAD üyesi<br />
işadamlarının büyük<br />
kısmına da ulaşılamadı.<br />
Bazı işadamları<br />
Başbakan'ın sözlerine<br />
karşı cevap vermek<br />
istemediğini söylerken<br />
telefonunu asistanına<br />
yönlendiren bir TÜSİAD<br />
yönetim kurulu üyesi<br />
TÜSİAD'ın kurum<br />
olarak açıklama<br />
yapabileceğini,<br />
işadamlarının tek tek<br />
bu konuda konuşmak<br />
istemeyeceğini<br />
belirtti.<br />
Otomotivcilerden de<br />
başbakanın "yerli<br />
otomobil<br />
üretmediler"<br />
pek iç açıcı değil. Mevcut<br />
durum itibarıyla ekonomideki<br />
soğumanın öngörülenin<br />
ötesine gitmesi ihtimaline<br />
oldukça yakın bir çizgide<br />
durmaktayız. Bu çizgiden<br />
uzaklaşabilmek için yılın<br />
ikinci yarısında ekonominin<br />
daha hızlı bir seyirde<br />
akmasına ihtiyaç var.<br />
İç talep bilindiği üzere uzun<br />
süredir sıkıntılı. İkinci çeyrek<br />
büyüme verileri iç talepteki<br />
durgunluğun daha ciddi bir<br />
boyuta ulaştığını<br />
ortaya koydu."<br />
Hane halkı tüketim<br />
harcamalarının, on çeyrek<br />
aradan sonra ilk kez<br />
küçüldüğününe dikkati çeken<br />
Küçük, yatırım<br />
harcamalarında da benzer bir<br />
durum söz konusu olduğunu<br />
ve ikinci çeyrekte yatırım<br />
harcamalarının yüzde 7,9<br />
oranında azaldığını belirtti.<br />
Vergi gelirlerinin büyük<br />
çoğunluğunun dolaylı<br />
vergilerden oluşması<br />
nedeniyle tüketimin<br />
azalmasının vergi gelirlerinin<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
sessizliğe<br />
gömen<br />
sözleri<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile<br />
TÜSİAD arasında geçen dialoğa sözleyecek söz<br />
bulamayan TÜSİAD susmak zorunda kaldı.<br />
eleştirisine karşı bir yorum<br />
yapmadı.<br />
TÜSİAD Başkanı Ümit<br />
Boyner, Başbakan Tayyip<br />
Erdoğan'ın "Sermaye el<br />
değiştiriyor" sözünün<br />
tehlikeli olduğunu söyledi<br />
ve "Sermaye tabana<br />
yayılmalıdır" dedi.<br />
Sermayenin İstanbul-<br />
Anadolu olarak<br />
ayrışmasına da tepki<br />
gösteren Boyner, ayrımın<br />
ancak "kayıtlı-kayıtsız"<br />
olarak yapılabileceğini<br />
savundu.AA<br />
de azalmasına yol açtığını<br />
ifade eden Küçük, "Cari açık<br />
nispeten düşerken, bütçe<br />
açığı yükseldi. Bütçe açığına<br />
karşı bazı vergilerde artışa<br />
gidildi, enerjiye zam<br />
gündeme geldi. Vergi<br />
oranlarını artırmak<br />
kanaatimizce tüketimin daha<br />
da azalması sonucunu<br />
getirecektir. Ayrıca bu zamlar<br />
sanayimizin rekabet gücüne<br />
de zarar verecektir. Her<br />
zaman ısrarla dile<br />
getirdiğimiz üzere, bütçe<br />
gelirlerini artırmanın adresi<br />
kayıt dışıdır. Hedef, kayıt<br />
dışını kayıt altına almak<br />
olmalı. Türkiye, neredeyse<br />
unuttuğu yapısal reformları<br />
tekrar aciliyetle gündemine<br />
almalıdır" şeklinde konuştu.<br />
Küçük, büyüme verileri daha<br />
detaylı incelediğinde 2012 yılı<br />
ilk altı ayında, iç tüketimin<br />
büyümeye katkısının eksi 0,11<br />
puan olduğunu ve buna<br />
karşılık, aynı dönemde net<br />
ihracatın büyümeye<br />
katkısının 5,48 puan<br />
olduğunu anımsattı.AA
<strong>29</strong> EYLÜL 2013 <strong>Ekonomi</strong>3<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Küresel krizden<br />
çıkışın yolu<br />
küresel<br />
işbirliğinden<br />
geçiyor<br />
konomi Bakanı Zafer Çağlayan,<br />
Eküresel rekabetin olduğu bir<br />
ortamda küresel işbirliği yapan<br />
ülkelerin gelecekte söz sahibi<br />
olacaklarını belirterek, "Çünkü<br />
küresel krizden çıkışın yolu küresel<br />
işbirliğinden geçiyor" dedi.<br />
Çağlayan, Stuttgart'taki temasları<br />
kapsamında Baden-Württemberg<br />
eyaletinde ciroları 1 milyar doları<br />
aşan firmaların Üst Yöneticileri<br />
(CEO) ile bir araya geldi ve<br />
toplantıda yeni teşvik sistemini<br />
anlattı.<br />
Türkiye'nin 10 yıl öncesinin<br />
Türkiyesi olmadığını dile getiren<br />
Çağlayan, 10 yılda çok ciddi<br />
değişimler yaşandığını, bu süreçte<br />
kapitalizmin tarihinin ve tarifinin<br />
yeniden yazıldığını söyledi.<br />
<strong>Ekonomi</strong>k krizin tüm dünyayı<br />
etkilediğini, pek çok şirket ile<br />
"batmaz" denilen pek çok<br />
ekonominin battığını ifade eden<br />
Çağlayan, "Sanal alem geride kaldı.<br />
Artık mal akımları kuzeyden güneye<br />
değil güneyden kuzeye yapılıyor.<br />
Böylesine küresel rekabetin olduğu<br />
bir ortamda küresel işbirliği yapan<br />
ülkeler gelecek dönemde söz sahibi<br />
olacaklar. Çünkü küresel krizden<br />
çıkışın yolu küresel işbirliğinden<br />
geçiyor. Bundan dolayı ben ve<br />
ekibim ve Türk girişimcisi, adeta<br />
TUSKON<br />
Dünya ekonomisinde ağırlığı her geçen gün artan Çin, Türk<br />
yatırımcılarla yeni pazarlara ulaşacak. TUSKON Başkanı Rızanur<br />
Meral, Çinli yatırımcılarla Türkiye başta olmak üzere Afrika, Orta Asya ve<br />
Ortadoğu'da ortaklık kurmayı arzuladıklarını belirtti. Meral, Türkiye-Çin<br />
Ticaret ve Yatırım Forumu'nun iki ülke yatırımcılarına yeni kapılar<br />
açacağını söyledi.Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 41.<br />
ÜYELERiYLE<br />
yıldönümünde TUSKON, iki ülke işadamlarını bir araya<br />
getirdi. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler<br />
Konfederasyonu (TUSKON), Türkiye-Çin Halk<br />
Cumhuriyeti Ticaret ve Yatırım Foruwmu'nu düzenledi.<br />
Çinli ve Türk yatırımcıların iş bağlantıları yaptığı<br />
forumda konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral,<br />
AÇILACAK<br />
TUSKON olarak yurtdışındaki dördüncü temsilciliklerini<br />
Pekin'de açtıklarını hatırlattı. Meral, Çinli yatırımcıları Türkiye'ye davet<br />
etmenin yanı sıra başta Afrika olmak üzere Balkanlar, Orta Asya ve<br />
Ortadoğu'da işbirliğine gidip ortaklıklar kurmayı arzuladıklarını belirtti.<br />
Meral, Çin'in 30 yılı aşkın süredir reform ve dışa açılma politikalarının<br />
sonucunda elde ettiği ekonomik başarıyla bugün dünyada ekonomik<br />
olarak en gözde oyuncularından biri haline geldiğini belirtti.AA<br />
Başbakan<br />
Yardımcısı Ali<br />
Babacan, kısa<br />
vadedeki hızlı<br />
kredi hacmi<br />
genişlemesinin,<br />
bir süre bir<br />
"mutluluk<br />
oyununu"<br />
beraberinde<br />
getirdiğini,<br />
ancak ondan<br />
sonra krizin<br />
gelip çok kötü<br />
vurduğunu<br />
söyledi.<br />
hosteslerle yarışırcasına tüm<br />
dünyayı karış karış geziyoruz" diye<br />
konuştu.<br />
Bugün Türkiye'nin, dünyanın her<br />
bölgesine ihracat yaptığına dikkati<br />
çeken Çağlayan, Türkiye'de önemli<br />
fırsatlar bulunduğunu belirtti.<br />
"AB istese de istemese de..."<br />
Türkiye'nin artık siyasi ve ekonomik<br />
istikrarı yakaladığını dile getiren<br />
Çağlayan, özel sektörü, yatırım<br />
yapan yerli-yabancı herkesi ayrım<br />
yapmaksızın desteklediklerini ifade<br />
etti.Çağlayan, şöyle devam etti:<br />
"Geçmişte biz, hep başka ülkelerin<br />
efsanelerini, hikayelerini dinledik.<br />
İşte Almanya... '1945'ten sonra çok<br />
büyük ekonomik hamleler yaptı'<br />
diye yıllarca Almanya'yı anlattık.<br />
Yıllarca Amerika'nın çok uzun<br />
projeksiyonlarından bahsettik.<br />
Başka ülkelerden bahsettik.<br />
Ama şimdi, artık bizim de<br />
anlatacağımız ve tüm dünyada<br />
anlatılan bir başarı hikayemiz var.<br />
Küresel krizde bunu ortaya koyduk<br />
ve son 10 yılda Türkiye ekonomisi<br />
neredeyse tam 4'e katlandı. Avrupa<br />
Birliği hala Türkiye'yi alıp almamayı<br />
düşünedursun, Avrupa Birliği istese<br />
de istemese de ekonomik,<br />
demokratik, siyasi ve sosyal<br />
reformlarımıza sonuna kadar devam<br />
edeceğiz.<br />
Bu konuda kararlıyız."<br />
Türkiye'nin 2050 yılına kadar<br />
dünyanın en büyük 5<br />
oyuncusundan biri haline<br />
geleceğini de kaydeden Çağlayan,<br />
konuşmasının ardından CEO'larla<br />
ikili görüşmelerde bulundu.AA<br />
'mutluluk oyunu' Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Kısa<br />
vadedeki hızlı kredi hacmi genişlemesi, bir süre<br />
'mutluluk oyununu' beraberinde getiriyor ama ondan sonra geliyor çok kötü vuruyor" uyarısında bulundu.<br />
Babacan, G20 Finansal Sistemik<br />
Risk Konferansı'nın açılışında<br />
yaptığı konuşmada kriz konusuna<br />
değindi. Krizler üzerindeki<br />
sistemik risk kaynağı ve ekonomi<br />
üzerine etkilerinden bahseden<br />
Babacan, sistemik risk<br />
denildiğinde yakın zamana kadar<br />
finansal kuruluşlarda, özellikle<br />
bankalarda kısa bir zaman<br />
diliminde üst üste gözlenen<br />
iflasların akla geldiğini, kısa<br />
sürede birkaç banka birden sorun<br />
yaşandığında buna "sistemik risk"<br />
adı verildiğini, özellikle 21.yüzyılda<br />
sıkça görülen bankacılık<br />
krizlerinin artık bu tanımı yeterli<br />
olmaktan çıkarttığını söyledi.<br />
21. yüzyılın hemen başlarında<br />
yaşanan son küresel finans krizin,<br />
finansal sistemik riskin birçok<br />
farklı özelliğini de ortaya<br />
çıkardığına işaret eden Babacan,<br />
bunlardan birinin hızla gelişen<br />
Açlık sınırı 949, yoksulluk<br />
sınırı 3 bin 91 lira<br />
Türk-İş, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli<br />
ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken<br />
gıda harcamasını 914 lira olarak hesapladı.<br />
ürk-İş'in araştırmasına<br />
Tgöre, dört kişilik bir<br />
ailenin eylül ayında açlık<br />
sınırı 949,14, yoksulluk sınırı<br />
ise 3 bin 91 lira.<br />
Türk-İş tarafından<br />
çalışanların geçim<br />
koşullarını ortaya koymak ve<br />
temel ihtiyaç maddelerindeki<br />
fiyat değişikliğinin aile<br />
bütçesine yansımalarını<br />
belirlemek amacıyla her ay<br />
düzenli olarak yapılan "açlık<br />
ve yoksulluk sınırı"<br />
araştırmasının eylül ayı<br />
sonuçları açıklandı.<br />
Açıklamaya göre, dört kişilik<br />
bir ailenin sağlıklı, dengeli<br />
ve yeterli beslenebilmesi için<br />
yapması gereken gıda<br />
harcaması (açlık sınırı)<br />
914,14 lira olarak belirlendi.<br />
Gıda harcamasıyla giyim,<br />
konut (kira, elektrik, su,<br />
yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık<br />
ve benzeri ihtiyaçlar için<br />
yapılması zorunlu diğer<br />
harcamaların toplam tutarı<br />
(yoksulluk sınırı) ise 3 bin 91<br />
lira olarak hesaplandı.<br />
Gıda harcaması, bir önceki<br />
aya göre yaklaşık 14 lira artış<br />
gösterirken, son bir yılda<br />
mutfağa gelen ek yük 47 lira<br />
oldu.<br />
Ailenin yaşam maliyetinin<br />
bir önceki yıla göre 176 lira<br />
arttığına işaret edilen<br />
finansal alt yapının, piyasa ve<br />
araçlar sebebi ile sistemik risklerin<br />
sadece bankaların değil, finansal<br />
sistemin bütün aktörleri arası<br />
bağlantılardan kaynaklanabileceği<br />
gerçeği olduğunu söyledi.<br />
Babacan, ikinci olarak sistemik<br />
risklerin zamanla birikiminde<br />
finansal sistem ve reel ekonomi<br />
arasındaki karşılıklı etkileşimin de<br />
önemli rol oynadığının<br />
düşünülmesi gerektiğinin altını<br />
çizdi.<br />
Küresel finansal krizin sadece<br />
bankalar arası gözlenen ve yerel<br />
çapta olan bağlantıların değil,<br />
diğer finansal kuruluşlar, finansal<br />
piyasalar ve finansal araçlar<br />
arasındaki sınır ötesi bağlantıların<br />
da finansal krizin yayılmasında<br />
etkili olduğunu gösterdiğine dikkat<br />
çeken Babacan, özellikle sınır ötesi<br />
açıklamada, önceki yılın aynı<br />
döneminde açlık sınırının<br />
902, yoksulluk sınırının ise 2<br />
bin 939 lira olarak<br />
hesaplandığı ifade edildi.<br />
Gıda için asgari harcama<br />
Ankara'da yaşayan dört<br />
kişilik bir ailenin gıda için<br />
yapması gereken asgari<br />
harcama tutarının bir önceki<br />
aya göre yüzde 1,43 oranında<br />
arttığı, dokuz aylık artışın ise<br />
yüzde 0,93 olduğu<br />
kaydedilen açıklamada,<br />
yıllık ortalama artış oranının<br />
ise yüzde 7,18 olarak<br />
hesaplandığı bildirildi.<br />
Eylülde süt, yoğurt ve peynir<br />
fiyatında önemli bir<br />
değişiklik olmadığı ifade<br />
edilerek, ancak tavuğun<br />
yüzde 5,66 oranında<br />
zamlandığı ifade edildi.<br />
Yumurta fiyatının eylülde<br />
yüzde 30 civarında arttığına<br />
işaret edilerek, mevsimin<br />
başlamasıyla fiyatı düşen<br />
balığın mutfak harcamasına<br />
katkı sağladığı vurgulandı.<br />
Yaş sebze-meyve grubunun<br />
eylülde mutfak harcamasını<br />
olumsuz etkilediğine dikkat<br />
çekilerek, sebze-meyvenin<br />
ağırlıklı ortalama kilogram<br />
fiyatının yüzde 7,51'lik artışla<br />
2,72 lira olarak hesaplandığı<br />
kaydedildi.<br />
Bilal ÇETİN-EKONOMİ<br />
faaliyetleri yoğun olan büyük<br />
finans kuruluşlarının, küresel<br />
piyasalar arasındaki bağlantıları<br />
karmaşıklaştırdığını söyledi.<br />
Diğer taraftan, finansal<br />
sistemlerdeki döngüselliğin<br />
sistemik risklerin birikiminde de<br />
önemli etkisinin olduğunun<br />
görüldüğüne işaret eden Babacan,<br />
"Yani döngüselliği, uzun vadede<br />
inişlerin ve çıkışların olduğunu<br />
dikkate almak zorundayız.<br />
Çokuluslu finansal kuruluşların 50,<br />
100, 150 ülkede iş yapan finansal<br />
kuruluşların, her ülkenin kendi iç<br />
düzenlemesine nasıl uymakta, ne<br />
derece uymakta ama ülkeden<br />
ülkeye bir bakıma bir düzenlemeler<br />
arası arbitrasyon imkanı var mı yok<br />
mu, oralarda boşluklar var mı yok<br />
mu, bu konuda mutlaka daha<br />
farklı bir perspektiften ele<br />
alınması gerekiyor" dedi.
4 Borsa & Finans<br />
THY'nin yüzde 30'unun<br />
blok satışı gündemde<br />
alkbank ve Türk Telekom'un ardından<br />
H şimdi de THY'de blok satış gündeme<br />
geldi. Bütçe açığı nedeniyle ek kaynak<br />
arayışına giren hükümet, üç satışla birlikte<br />
kasasına 13 milyar TL ek kaynak kolmayı<br />
hedefliyor.Bütçe açığının 8 ayda 8.5<br />
milyara ulaşması ile zamların yanı sıra<br />
yeni kaynak arayışına giren Hükümet,<br />
yarım kalmış özelleştirmelere yöneldi. Bu<br />
kapsamda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın<br />
(ÖİB) elinde bulunan işletmeleri<br />
hızla özelleştirmeye hazırlanacağı<br />
kaydediliyor. Buna göre, Türk Telekom ve<br />
Halkbank hisselerinin satışı için düğmeye<br />
basılırken, ÖİB'de yüzde 49,12'si bulunan<br />
THY'nin(THYOA) 2013'te yüzde 30'unun<br />
blok olarak satılması üzerinde duruluyor.<br />
Söz konusu satışlarla 13 milyar TL kaynak<br />
eldi edilecek.Başbakan Yardımcısı Ali<br />
Babacan, geçtiğimiz aylarda Halkbank'ta<br />
halka açıklık oranının yüzde 49'a kadar<br />
çıkarılmasının gündemde olduğunu;<br />
ayrıca kalan yüzde 51 hisse için de çok<br />
uzun vadede stratejik satışın söz konusu<br />
olabileceğini söylemişti. Maliye Bakanı<br />
Mehmet Şimşek de, 'Gelinen noktada üretim<br />
ve dağıtım özelleştirmesini beraber<br />
götüreceğiz. Milli Piyango üzerinde<br />
çalışıyoruz. Otoyol köprülerle ilgili süreç<br />
var. Onun dışında elimizde ikincil halka<br />
arz noktasında adım atabileceğimiz şirketler<br />
var ancak bunların detaylarına<br />
girmek istemiyorum' sözleriyle<br />
özelleştirme ihalelerinin üzerinde durduklarını<br />
belirtmişti.Yapılan değerlendirmeler<br />
kapsamında hisseleri ÖİB'nin elinde bulunan<br />
yüksek montanlı ihaleler arasındaki<br />
Türk Telekom ve Halkbank'ın hisselerinin<br />
satışı için düğmeye basıldı.HABER<br />
MERKEZİ<br />
İS TAN BUL MEN KUL KIY MET LER BOR SA SI’NIN VE Rİ LE Rİ <strong>29</strong> EYLÜL<br />
His se Ön ce ki 1. Se ans 2. Se ans Gün lük En En İş lem 1. Se ans 1. Se ans<br />
Se ne di Adı Ka pa nış<br />
Ka pa nış Ka pa nış De ği şim Dü şük Yük sek Mik ta rı Ağr. Ort Ağr. Ort<br />
ACIBADEM SAĞLIK 24,75 24,75 24,75 24,85 24,80 24,77 54.151,70 2.186 27<br />
ADANA ÇİMENTO (A) 3,45 3,45 3,43 3,45 3,44 3,44 111.308,87 32.359 45<br />
ADANA ÇİMENTO (B) 2,39 2,39 2,39 2,39 2,39 2,39 3.228,89 1.351 8<br />
ADANA ÇİMENTO (C) 0,70 0,70 0,70 0,71 0,71 0,70 33.939,96 48.483 38<br />
ADEL KALEMCİLİK 36,20 36,20 36,10 36,40 36,30 36,27 61.873,10 1.706 39<br />
AFM FİLM 11,80 0,00 11,70 11,85 11,75 11,77 11.997,80 1.019 28<br />
AFYON ÇİMENTO 72,50 72,75 72,50 73,00 72,75 72,88 439.590,25 6.032 134<br />
AK ENERJİ 2,06 2,04 2,04 2,07 2,04 2,05 1.554.930,33 758.469 224<br />
AKBANK 7,10 7,14 7,08 7,16 7,08 7,13 27.003.154,50 3.788.939 574<br />
AKÇANSA 7,80 7,78 7,78 7,80 7,78 7,78 1.424,28 183 8<br />
AKFEN HOLDİNG 8,92 8,92 8,78 8,94 8,80 8,84 1.374.606,54 155.558 368<br />
AKIN TEKSTİL 6,02 6,04 6,00 6,12 6,06 6,06 412.923,70 68.094 258<br />
AKSA 4,85 4,85 4,73 4,87 4,76 4,79 4.249.025,27 887.285 611<br />
AKSA ENERJİ 3,75 3,90 3,78 3,90 3,80 3,83 1.063.428,18 277.559 268<br />
AKSİGORTA 1,95 0,00 1,96 1,97 1,97 1,96 203.205,48 103.574 43<br />
AKSU ENERJİ 5,48 0,00 5,44 5,50 5,46 5,46 21.861,00 4.006 23<br />
ALARKO CARRIER 36,50 36,60 36,20 36,70 36,30 36,33 506.397,20 13.940 145<br />
ALARKO HOLDİNG 3,81 3,82 3,82 3,90 3,85 3,86 662.500,26 171.433 163<br />
ALBARAKA TÜRK 1,37 1,38 1,36 1,39 1,38 1,37 165.157,21 120.403 46<br />
ALKİM KAĞIT 1,38 1,39 1,38 1,39 1,38 1,39 11,11 8 4<br />
ALKİM KİMYA 7,88 7,88 7,80 7,88 7,84 7,83 142.882,38 18.248 40<br />
ALTERNATİFBANK 1,14 0,00 1,11 1,13 1,12 1,12 16.560,28 14.786 8<br />
ALTINYAĞ 1,20 1,22 1,19 1,23 1,21 1,21 1.002.814,61 827.648 645<br />
ALTINYAĞ (YENİ) 1,14 1,14 1,12 1,15 1,13 1,13 488.159,24 430.324 304<br />
ALTINYILDIZ 35,40 0,00 35,40 36,00 35,50 35,76 123.999,00 3.468 61<br />
ANADOLU CAM 2,37 2,38 2,35 2,39 2,36 2,36 271.572,78 114.903 134<br />
ANADOLU EFES 26,00 25,80 25,80 26,00 25,80 25,87 828.394,70 32.021 106<br />
ANADOLU HAYAT EMEK. 4,56 0,00 4,56 4,59 4,56 4,58 128.655,42 28.096 46<br />
ANADOLU ISUZU 12,40 12,45 12,40 12,60 12,50 12,47 656.976,50 52.699 227<br />
ANADOLU SİGORTA 0,90 0,91 0,90 0,91 0,91 0,91 215.842,77 237.355 18<br />
ANEL ELEKTRİK 2,15 2,15 2,14 2,16 2,16 2,16 359.803,25 166.860 33<br />
ANEL TELEKOM 1,55 1,56 1,53 1,57 1,56 1,55 1.108.651,76 714.957 179<br />
ARÇELİK 9,62 9,70 9,64 9,82 9,76 9,74 1.607.651,90 165.088 <strong>29</strong>5<br />
ARENA BİLGİSAYAR 2,20 0,00 2,18 2,22 2,19 2,19 187.311,62 85.413 231<br />
ARSAN TEKSTİL 1,70 0,00 1,68 1,71 1,69 1,69 23.365,79 13.825 <strong>29</strong><br />
ASELSAN 6,40 6,42 6,38 6,48 6,40 6,43 2.141.748,34 332.873 452<br />
ASYA KATILIM BANKASI 2,03 2,04 1,99 2,04 2,01 2,01 16.137.273,61 8.024.445 664<br />
AVİVA SİGORTA 4,05 4,05 4,02 4,12 4,12 4,08 90.969,59 22.304 147<br />
AYEN ENERJİ 1,82 1,82 1,79 1,83 1,82 1,81 743.142,55 410.206 155<br />
AYGAZ 7,80 7,82 7,68 7,84 7,72 7,74 1.922.681,14 248.282 492<br />
BAGFAŞ 177,50 178,00 176,50 178,50 177,00 177,13 2.024.460,50 11.4<strong>29</strong> 232<br />
BAK AMBALAJ 2,05 2,05 2,04 2,06 2,05 2,05 49.814,90 24.<strong>29</strong>3 41<br />
BANVİT 3,59 0,00 3,59 3,64 3,62 3,62 499.303,36 138.099 268<br />
BATI ÇİMENTO 6,50 0,00 6,46 6,54 6,50 6,48 28.795,42 4.446 35<br />
BATISÖKE ÇİMENTO 1,35 0,00 1,34 1,36 1,36 1,35 6.693,52 4.976 15<br />
BEŞİKTAŞ FUTBOL YAT. 4,21 4,21 4,11 4,23 4,13 4,18 468.007,65 111.952 499<br />
BİM MAĞAZALAR 76,75 76,75 75,75 77,00 76,00 76,17 4.721.060,00 61.979 254<br />
BİMEKS 1,31 1,31 1,31 1,33 1,32 1,32 272.468,77 206.853 56<br />
BİZİM MAĞAZALARI 23,45 23,50 23,40 23,60 23,40 23,52 2.134.080,15 90.745 240<br />
BOLU ÇİMENTO 1,<strong>29</strong> 1,30 1,30 1,31 1,30 1,30 18.203,93 14.003 13<br />
BOROVA YAPI 0,83 0,83 0,82 0,83 0,83 0,83 27.474,52 33.287 46<br />
BORUSAN MANNESMANN 27,70 27,70 27,60 27,80 27,70 27,70 158.752,90 5.731 48<br />
BORUSAN YAT. PAZ. 10,40 0,00 10,20 10,45 10,40 10,31 148.985,40 14.456 58<br />
BOSCH FREN SİSTEMLERİ 159,00 159,50 157,50 160,00 158,50 158,67 417.466,50 2.631 121<br />
BOSSA 2,00 2,00 1,98 2,00 1,99 1,99 164.077,11 82.<strong>29</strong>3 119<br />
BOYNER MAĞAZACILIK 4,01 4,03 3,99 4,03 4,00 4,00 137.315,58 34.317 50<br />
BRİSA 4,89 4,89 4,85 4,92 4,86 4,89 4.022.723,49 823.040 685<br />
BSH EV ALETLERİ 90,25 91,00 89,75 91,00 90,25 90,04 31.513,00 350 37<br />
BURÇELİK 6,94 6,96 6,92 7,00 6,96 6,95 86.037,94 12.383 71<br />
BURÇELİK VANA 3,54 0,00 3,52 3,55 3,53 3,53 51.683,45 14.624 71<br />
BURSA ÇİMENTO 4,76 0,00 4,75 4,78 4,75 4,75 10.203,81 2.146 11<br />
CARREFOURSA(A) 16,60 0,00 16,55 16,75 16,70 16,69 10.179,30 610 12<br />
CARREFOURSA(B) 16,60 0,00 16,50 16,80 16,70 16,59 11.014,40 664 16<br />
COCA COLA İÇECEK 32,60 32,20 32,20 32,60 32,30 32,36 177.576,70 5.487 55<br />
CREDITWEST FAKTORING 3,35 3,40 3,36 3,40 3,37 3,37 8.092,10 2.401 16<br />
ÇELEBİ 20,50 0,00 20,10 20,45 20,20 20,25 892.067,75 44.044 132<br />
ÇELİK HALAT 3,10 3,11 3,05 3,11 3,09 3,08 58.660,82 19.063 73<br />
ÇEMAŞ DÖKÜM 1,18 1,19 1,18 1,20 1,18 1,19 491.200,49 414.257 178<br />
ÇEMTAŞ 1,13 1,14 1,12 1,14 1,13 1,13 25.092,14 22.219 19<br />
ÇİMBETON 47,40 47,50 47,10 47,50 47,20 47,32 285.730,70 6.038 124<br />
ÇİMENTAŞ 7,90 0,00 7,88 7,94 7,94 7,91 7.971,94 1.008 8<br />
ÇİMSA 7,94 0,00 7,92 7,98 7,96 7,95 380.217,14 47.815 81<br />
DEMISAŞ DÖKÜM 0,98 0,00 0,97 0,99 0,97 0,98 36.009,08 36.800 40<br />
DENİZBANK 10,65 10,80 10,55 11,15 10,75 10,87 438.986,00 40.374 306<br />
DENİZLİ CAM 8,64 8,64 8,54 8,64 8,58 8,59 70.809,54 8.248 75<br />
DENTAŞ AMBALAJ 2,42 0,00 2,37 2,43 2,40 2,41 724.747,05 301.149 179<br />
DERİMOD 3,85 0,00 3,85 3,86 3,85 3,86 8.511,95 2.207 6<br />
DESA DERİ 0,81 0,81 0,81 0,82 0,82 0,81 18.362,45 22.625 15<br />
DEVA HOLDİNG 2,08 2,09 2,07 2,09 2,08 2,08 65.848,61 31.673 45<br />
DİTAŞ DOĞAN 2,87 0,00 2,88 2,90 2,89 2,89 13.285,77 4.591 18<br />
DO-CO 76,00 75,75 75,50 77,00 75,50 75,97 100.653,75 1.325 33<br />
DOĞAN BURDA 2,82 0,00 2,82 2,86 2,82 2,82 10.055,74 3.561 14<br />
DOĞAN GAZETECİLİK 1,48 0,00 1,47 1,49 1,48 1,48 1.316,71 888 8<br />
DOĞAN HOLDİNG 0,73 0,72 0,71 0,73 0,71 0,72 558.590,95 776.163 111<br />
DOĞAN YAYIN HOL. 0,62 0,62 0,61 0,62 0,61 0,61 623.345,26 1.020.938 96<br />
DOĞUŞ OTOMOTİV 6,04 6,04 6,02 6,10 6,04 6,05 750.553,90 124.149 153<br />
DURAN DOĞAN BASIM 2,50 2,50 2,49 2,52 2,50 2,51 96.971,17 38.699 66<br />
DYO BOYA 1,17 0,00 1,17 1,19 1,17 1,18 691.480,99 587.153 86<br />
ECZACIBAŞI İLAÇ 1,88 1,88 1,88 1,90 1,89 1,89 1.078.352,88 570.560 120<br />
ECZACIBAŞI YAPI 5,10 0,00 5,10 5,20 5,14 5,13 124.234,32 24.194 58<br />
ECZACIBAŞI YATIRIM 5,86 0,00 5,84 5,90 5,86 5,86 312.922,10 53.377 <strong>29</strong>4<br />
EDİP GAYRİMENKUL 1,44 1,45 1,43 1,49 1,47 1,45 350.158,87 240.727 284<br />
EGE ENDÜSTRİ 60,00 60,50 60,50 61,75 61,25 61,25 2.077.881,00 33.923 436<br />
EGE GÜBRE 98,00 98,00 97,50 98,25 97,50 97,92 127.193,75 1.<strong>29</strong>9 27<br />
EGE SERAMİK 2,27 2,27 2,25 2,27 2,27 2,26 179.921,56 79.502 64<br />
EMEK ELEKTRİK 1,06 1,07 1,06 1,07 1,07 1,06 58.413,25 54.958 134<br />
ENKA İNŞAAT 4,60 4,62 4,60 4,63 4,63 4,62 1.242.343,09 268.974 <strong>29</strong>2<br />
ERBOSAN 18,95 0,00 18,80 19,05 18,90 18,92 107.564,55 5.685 60<br />
EREĞLİ DEMİR CELİK 2,23 2,23 2,20 2,25 2,20 2,22 20.084.389,24 9.0<strong>29</strong>.278 1.075<br />
ERSU GIDA 0,85 0,85 0,83 0,85 0,84 0,84 38.9<strong>29</strong>,19 46.531 52<br />
ESCORT TEKNOLOJİ 1,90 1,90 1,89 1,91 1,90 1,90 458.599,23 241.406 260<br />
FAVORİ DİNLENME YER. 0,77 0,77 0,76 0,78 0,77 0,77 163.302,40 213.434 83<br />
FENERBAHÇE FUTBOL 42,60 42,60 42,00 42,70 42,40 42,27 1.522.117,80 36.007 573<br />
FENİŞ ALÜMİNYUM 1,22 1,22 1,21 1,23 1,22 1,22 251.516,43 206.159 49<br />
FİNANS FİN. KİR. 4,20 0,00 4,14 4,14 4,14 4,14 8,28 2 2<br />
FİNANSBANK 3,34 0,00 3,33 3,38 3,35 3,35 33.048,52 9.876 38<br />
F-M İZMİT PİSTON 15,70 15,75 15,65 15,85 15,80 15,75 189.942,60 12.063 443<br />
FORD OTOSAN 17,90 17,95 17,95 18,15 18,15 18,06 1.712.951,85 94.872 <strong>29</strong>6<br />
FRİGO PAK GIDA 0,78 0,79 0,77 0,79 0,78 0,78 30.401,05 39.133 66<br />
GALATASARAY SPORTİF 40,10 40,00 39,00 40,10 39,70 39,46 2.674.102,50 67.765 1.091<br />
GARANTİ BANKASI 7,60 7,66 7,60 7,70 7,60 7,65 102.392.938,96 13.379.437 1.532<br />
GARANTİ FAKTORİNG 5,54 5,60 5,54 5,64 5,54 5,57 48.579,04 8.719 61<br />
GENTAŞ 1,33 1,33 1,32 1,35 1,33 1,33 74.8<strong>29</strong>,98 56.185 47<br />
GERSAN ELEKTRİK 1,38 0,00 1,37 1,39 1,39 1,38 15.425,43 11.210 18<br />
GLOBAL YAT. HOLDİNG 1,<strong>29</strong> 0,00 1,28 1,30 1,30 1,<strong>29</strong> 51.086,17 39.604 33<br />
GOLDAS KUYUMCULUK 0,52 0,53 0,52 0,53 0,53 0,53 64.904,49 123.280 52<br />
GOOD-YEAR 57,00 57,25 56,75 57,50 57,25 57,08 8.876.961,50 155.515 582<br />
GÖLTAŞ ÇİMENTO 57,00 57,00 56,75 57,50 57,25 57,04 2.715.169,25 47.603 272<br />
GSD DENİZCİLİK 0,77 0,00 0,77 0,78 0,77 0,77 4.075,74 5.<strong>29</strong>3 11<br />
GSD HOLDİNG 0,69 0,69 0,68 0,69 0,69 0,69 111.482,52 162.330 37<br />
GÜBRE FABRİK. 12,95 13,00 12,85 13,05 12,90 12,95 1.470.074,95 113.559 146<br />
GÜNEŞ SİGORTA 2,04 2,03 2,03 2,07 2,04 2,06 26.105,97 12.689 3<strong>29</strong><br />
HEKTAŞ 1,48 1,49 1,49 1,50 1,49 1,49 81.564,38 54.741 22<br />
HÜRRİYET GZT. 0,81 0,82 0,81 0,82 0,82 0,81 26.879,31 33.039 26<br />
IŞIKLAR ENERJİ YAPI HOL. 0,50 0,51 0,49 0,51 0,50 0,50 874.646,50 1.749.277 401<br />
IŞIKLAR YAT. HOLDİNG 0,67 0,68 0,66 0,68 0,67 0,67 663.011,66 988.832 150<br />
İDAŞ 0,76 0,76 0,74 0,76 0,74 0,75 197.781,<strong>29</strong> 263.<strong>29</strong>9 151<br />
İHLAS EV ALETLERİ 0,76 0,77 0,76 0,77 0,77 0,77 775.606,09 1.008.452 157<br />
İHLAS GAZETECİLİK 2,12 2,13 2,06 2,16 2,12 2,12 5.599.218,38 2.641.339 1.018<br />
İHLAS HOLDİNG 1,36 1,36 1,32 1,37 1,35 1,34 23.938.363,61 17.876.753 568<br />
İHLAS YAYIN HOLDİNG 0,77 0,77 0,77 0,78 0,77 0,77 165.024,33 213.669 59<br />
İNDEKS BİLGİSAYAR 3,16 3,16 3,16 3,21 3,20 3,20 12.924,34 4.033 10<br />
İNTEMA 11,70 0,00 11,60 11,65 11,60 11,61 13.618,35 1.173 16<br />
İPEK DOĞAL ENERJİ 4,18 4,20 4,19 4,24 4,20 4,22 5.438.567,62 1.289.777 365<br />
İŞ BANKASI (A) 28.800,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />
İŞ BANKASI (B) 1.500,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 1.520,00 4.560,00 3 2<br />
His se<br />
Se ne di Adı<br />
Ön ce ki 1. Se ans<br />
Ka pa nış Ka pa nış<br />
2. Se ans<br />
Ka pa nış<br />
Gün lük<br />
De ği şim<br />
En<br />
Dü şük<br />
En<br />
Yük sek<br />
iş lem<br />
Mik ta rı<br />
1. Se ans<br />
Ağr. Ort<br />
1. Se ans<br />
Ağr. Ort<br />
İŞ BANKASI (C) 5,72 5,76 5,68 5,78 5,70 5,72 61.878.491,92 10.810.203 1.420<br />
İŞ BANKASI (KUR.) 7.500,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />
İŞ FİN.KİR. 0,94 0,94 0,93 0,95 0,94 0,94 289.243,58 307.750 56<br />
İŞ Y. MEN. DEĞ. 1,71 0,00 1,71 1,71 1,71 1,71 56.732,67 33.177 12<br />
İTTİFAK HOLDİNG 5,04 5,06 5,04 5,12 5,08 5,08 666.780,26 131.253 133<br />
İZMİR DEMİR ÇELİK 4,09 4,10 4,09 4,15 4,12 4,13 7.277.030,30 1.763.107 995<br />
İZOCAM 41,90 42,00 41,40 42,20 41,80 41,75 104.580,90 2.505 115<br />
KAPLAMİN 15,30 0,00 15,25 15,45 15,30 15,31 31.286,50 2.043 35<br />
KARDEMİR (A) 1,37 0,00 1,36 1,38 1,36 1,36 27.483,76 20.185 13<br />
KARDEMİR (B) 2,09 2,09 2,08 2,10 2,09 2,09 548.509,78 262.819 89<br />
KARDEMİR (D) 1,15 1,16 1,15 1,17 1,16 1,16 6.961.738,37 6.000.709 364<br />
KAREL ELEKTRONİK 2,40 2,39 2,39 2,42 2,41 2,41 30.301,56 12.593 35<br />
KARSAN OTOMOTİV 1,12 1,13 1,12 1,13 1,13 1,12 252.749,81 225.236 117<br />
KARSU TEKSTİL 1,34 1,34 1,33 1,39 1,39 1,37 1.049.125,07 763.214 487<br />
KARTONSAN 234,50 235,00 235,00 238,50 237,00 236,68 3.707.647,50 15.665 548<br />
KENT GIDA 119,00 119,00 119,00 119,00 119,00 119,00 9.758,00 82 14<br />
KEREVİTAŞ GIDA 44,80 0,00 44,20 45,20 44,80 44,60 21.762,70 488 42<br />
KİLER GIDA 3,06 3,08 3,06 3,09 3,07 3,08 399.424,70 1<strong>29</strong>.852 114<br />
KLİMASAN KLİMA 2,52 2,54 2,47 2,54 2,49 2,49 327.657,88 131.386 236<br />
KOÇ HOLDİNG 7,12 7,16 7,14 7,20 7,20 7,18 7.131.539,18 993.661 <strong>29</strong>8<br />
KONFRUT GIDA 11,05 11,00 11,00 11,10 11,10 11,05 92.577,90 8.379 93<br />
KONYA ÇİMENTO 314,00 315,00 314,00 316,00 315,00 314,93 1.076.732,00 3.419 132<br />
KORDSA GLOBAL 3,66 3,66 3,66 3,69 3,68 3,67 130.443,77 35.525 52<br />
KOZA ALTIN 38,90 39,30 38,60 39,50 38,80 39,15 5.250.561,60 134.108 432<br />
KOZA MADENCİLİK 4,41 4,42 4,41 4,47 4,42 4,44 9.550.831,58 2.151.127 510<br />
KRİSTAL KOLA 0,73 0,74 0,73 0,74 0,73 0,73 12.786,90 17.505 17<br />
KÜTAHYA PORSELEN 2,24 2,25 2,24 2,25 2,24 2,24 <strong>29</strong>.678,19 13.249 26<br />
LATEK LOJİSTİK 1,<strong>29</strong> 1,<strong>29</strong> 1,28 1,30 1,<strong>29</strong> 1,28 117.514,<strong>29</strong> 91.644 50<br />
LİNK BİLGİSAYAR 3,44 0,00 3,41 3,47 3,45 3,44 21.997,59 6.388 44<br />
LOGO YAZILIM 3,18 0,00 3,19 3,25 3,24 3,23 265.263,05 82.172 116<br />
MARDİN ÇİMENTO 5,08 5,08 5,06 5,10 5,08 5,07 27.888,68 5.499 44<br />
MARMARİS ALTINYUNUS 15,95 15,95 15,90 16,05 16,00 15,97 161.744,50 10.131 74<br />
MARSHALL 47,20 47,20 46,50 47,50 47,00 47,11 221.705,80 4.706 136<br />
MARTI OTEL 0,64 0,64 0,63 0,65 0,64 0,64 542.605,58 847.905 190<br />
MENDERES TEKSTİL 0,55 0,56 0,55 0,56 0,55 0,56 128.999,24 231.863 151<br />
MERKO GIDA 0,91 0,00 0,91 0,92 0,91 0,91 37.379,62 41.076 28<br />
METRO HOLDİNG 0,52 0,53 0,52 0,53 0,53 0,52 71.451,25 136.443 89<br />
MİGROS TİCARET 19,05 19,15 19,10 19,25 19,20 19,19 9.635.972,40 502.039 433<br />
MİLPA 1,03 1,04 1,03 1,05 1,04 1,04 127.142,39 122.543 84<br />
MONDİ TİRE KUTSAN 1,09 1,10 1,08 1,10 1,09 1,09 531.620,94 487.179 71<br />
MUTLU AKÜ 5,24 5,26 5,18 5,28 5,20 5,20 123.686,14 23.776 134<br />
NET HOLDİNG 1,79 1,81 1,78 1,81 1,80 1,80 1.680.660,32 935.109 141<br />
NET TURİZM 0,65 0,65 0,65 0,67 0,66 0,66 830.444,01 1.261.063 118<br />
NETAŞ TELEKOM. 11,85 11,90 11,75 11,95 11,80 11,82 1.583.115,25 133.919 502<br />
NUH ÇİMENTO 9,72 0,00 9,68 9,78 9,70 9,72 133.358,28 13.725 71<br />
OLMUKSA 6,90 0,00 6,86 6,92 6,90 6,88 25.336,98 3.681 19<br />
OMV PETROL OFİSİ 4,87 0,00 4,85 4,90 4,86 4,86 146.524,74 30.132 97<br />
OTOKAR 40,70 0,00 40,70 41,20 41,00 40,98 638.803,40 15.588 138<br />
ÖZBAL ÇELİK BORU 2,06 2,07 2,07 2,10 2,07 2,08 61.284,67 <strong>29</strong>.530 92<br />
PARK ELEK.MADENCİLİK 6,74 6,76 6,70 6,80 6,74 6,74 2.932.520,02 434.982 <strong>29</strong>8<br />
PARSAN 2,98 0,00 2,96 2,99 2,98 2,98 211.820,19 71.105 58<br />
PENGUEN GIDA 1,44 1,45 1,43 1,45 1,43 1,43 57.670,43 40.268 35<br />
PETKİM 1,99 2,01 2,00 2,02 2,02 2,01 3.994.944,73 1.987.314 279<br />
PINAR ET VE UN 5,28 5,30 5,28 5,34 5,30 5,30 63.492,02 11.974 45<br />
PINAR SU 3,59 3,60 3,54 3,62 3,55 3,57 176.267,35 49.409 124<br />
PINAR SÜT 15,00 0,00 14,95 15,15 15,05 15,02 225.420,55 15.008 75<br />
PİMAŞ 3,17 3,17 3,14 3,19 3,19 3,16 42.509,72 13.465 50<br />
PLASTİKKART 2,17 2,18 2,17 2,19 2,18 2,18 190.160,83 87.248 36<br />
RAY SİGORTA 1,08 0,00 1,07 1,08 1,08 1,07 3.426,16 3.202 6<br />
REYSAŞ LOJİSTİK 0,75 0,76 0,75 0,77 0,76 0,76 518.739,20 682.274 142<br />
SABANCI HOLDİNG 7,88 7,92 7,86 7,94 7,90 7,90 2.806.508,16 355.190 224<br />
SANKO PAZARLAMA 3,68 0,00 3,69 3,86 3,72 3,72 188.099,11 50.524 160<br />
SARKUYSAN 2,25 0,00 2,24 2,25 2,24 2,24 17.441,52 7.773 22<br />
SASA POLYESTER 1,26 1,26 1,24 1,28 1,24 1,26 3.838.116,78 3.038.876 268<br />
SELÇUK ECZA DEPOSU 2,10 0,00 2,09 2,13 2,11 2,10 86.330,84 41.102 153<br />
SERVE KIRTASİYE 0,66 0,66 0,63 0,66 0,64 0,65 35.215,55 54.524 75<br />
SODA SANAYİİ 2,90 2,90 2,89 2,94 2,90 2,91 <strong>29</strong>7.179,26 102.225 118<br />
SÖKTAŞ 3,84 3,83 3,80 3,85 3,84 3,82 54.666,99 14.326 91<br />
ŞEKER PİLİÇ 1,83 0,00 1,82 1,84 1,84 1,83 110.123,91 60.180 92<br />
ŞEKERBANK 1,27 0,00 1,26 1,28 1,27 1,27 482.302,14 380.712 79<br />
ŞİŞE CAM 2,55 2,56 2,54 2,57 2,55 2,55 2.351.643,58 921.802 561<br />
T. HALK BANKASI 14,00 14,10 13,90 14,10 14,00 13,98 22.<strong>29</strong>5.341,40 1.594.694 693<br />
T. KALKINMA BANK. 6,12 6,12 6,08 6,14 6,14 6,11 4.845,26 793 32<br />
TAT KONSERVE 2,54 2,56 2,52 2,59 2,56 2,56 563.061,59 220.249 151<br />
TAV HAVALİMANLARI 9,10 9,12 9,06 9,12 9,10 9,09 623.695,50 68.636 112<br />
T.DEMİR DÖKÜM 9,32 0,00 9,16 9,34 9,22 9,24 36.367,72 3.935 100<br />
TEK-ART TURİZM 0,79 0,78 0,78 0,79 0,79 0,78 65.614,14 83.921 56<br />
TEKFEN HOLDİNG 6,60 6,64 6,60 6,64 6,62 6,62 310.331,54 46.889 36<br />
T.EKONOMİ BANK. 1,74 0,00 1,74 1,75 1,75 1,74 28.372,27 16.262 23<br />
TEKSTİLBANK 0,71 0,72 0,71 0,72 0,71 0,72 461.509,76 642.415 54<br />
TESCO KİPA 7,26 7,26 7,24 7,26 7,24 7,24 19.444,78 2.684 19<br />
TOFAŞ OTO. FAB. 8,90 8,92 8,92 9,12 9,06 9,04 2.508.703,92 277.479 487<br />
TRABZONSPOR SPORTİF 10,45 10,45 10,35 10,50 10,40 10,43 330.665,05 31.692 147<br />
TRAKYA CAM 2,05 2,05 2,04 2,06 2,06 2,05 1.664.701,97 811.828 412<br />
T.S.K.B. 1,99 1,99 1,98 2,00 1,99 1,99 895.459,81 450.<strong>29</strong>1 122<br />
T.TUBORG 1,45 1,45 1,44 1,46 1,45 1,45 72.324,58 50.003 126<br />
TUKAŞ 0,93 0,93 0,93 0,94 0,94 0,93 50.074,81 53.603 56<br />
TURCAS PETROL 2,89 2,91 2,90 2,93 2,91 2,91 225.903,60 77.531 73<br />
TURKCELL 11,00 11,10 11,05 11,15 11,05 11,09 11.123.786,55 1.003.300 267<br />
TÜPRAŞ 41,40 41,60 40,90 41,80 41,10 41,18 25.077.911,70 608.913 764<br />
TÜRK HAVA YOLLARI 3,86 3,86 3,73 3,87 3,74 3,78 66.262.350,13 17.542.770 3.305<br />
TÜRK PRYSMİAN KABLO 1,23 0,00 1,23 1,25 1,25 1,24 55.701,52 45.017 41<br />
TÜRK TELEKOM 6,96 7,00 6,98 7,10 7,10 7,06 10.160.849,34 1.439.039 539<br />
TÜRK TRAKTÖR 38,90 0,00 38,80 39,10 38,80 38,99 811.800,10 20.822 95<br />
UŞAK SERAMİK 1,<strong>29</strong> 1,30 1,<strong>29</strong> 1,31 1,30 1,30 386.474,99 <strong>29</strong>7.728 133<br />
UYUM GIDA 3,36 0,00 3,36 3,41 3,41 3,39 1.532.051,60 452.055 369<br />
ÜLKER BİSKÜVİ 7,78 7,76 7,66 7,84 7,66 7,73 287.111,84 37.124 184<br />
ÜNYE ÇİMENTO 3,75 0,00 3,71 3,76 3,71 3,72 82.654,43 22.202 42<br />
VAKIF FİN. KİR. 1,57 1,58 1,56 1,58 1,57 1,57 107.043,04 68.101 68<br />
VAKIFLAR BANKASI 3,92 3,95 3,94 3,97 3,95 3,95 46.774.565,27 11.832.936 776<br />
VAKKO TEKSTİL 1,35 1,36 1,35 1,37 1,36 1,36 168.132,68 123.807 74<br />
VESTEL 1,85 1,86 1,85 1,87 1,85 1,86 283.533,77 152.502 330<br />
VESTEL BEYAZ EŞYA 2,55 2,56 2,54 2,58 2,56 2,56 57.566,15 22.476 101<br />
VİKİNG KAĞIT 1,01 0,00 1,01 1,04 1,03 1,02 111.353,66 108.739 68<br />
YAPI KREDİ SİGORTA 15,75 0,00 15,70 15,85 15,75 15,83 7.933,25 501 3<br />
YAPI VE KREDİ BANK. 4,36 4,38 4,36 4,39 4,37 4,38 <strong>29</strong>.206.954,21 6.671.023 725<br />
YATAŞ 1,42 1,41 1,35 1,42 1,37 1,37 1.035.526,03 754.877 346<br />
YAZICILAR HOLDING 14,20 14,20 14,00 14,20 14,00 14,03 186.238,65 13.270 56<br />
YÜNSA 4,59 0,00 4,51 4,59 4,57 4,54 285.613,12 62.946 159<br />
ZORLU ENERJİ 1,07 1,07 1,06 1,07 1,06 1,07 218.926,73 205.395 97<br />
spanya’nı yeni planının<br />
İaçıklaması ardından<br />
Almanya’dan Draghi’nin<br />
planına yine eleştiri<br />
geldi. Alman Merkez<br />
Bankasının çekinceleri de<br />
devam ettiği gözleniyor.<br />
Bundesbank başkanı<br />
ECB’nin planındaki kötü<br />
aktiflerin başka ülkeler<br />
tarafından alınmasının<br />
riskli olduğunu bir kez<br />
daha dile getirdi.Avrupa<br />
tarafında bir dikkat çekici<br />
açıklamada İtalya<br />
Başbakanı Mario<br />
Monti’den geldi. Bugüne<br />
kadar bir dönem daha<br />
aday olmayacağını, seçim<br />
atmosferine<br />
girmeyeceğini birkaç kez<br />
İstanbul Altın Borsası<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
İSPANYA PiYASALARI RAHATLATTI<br />
Piyasaların gündeminde yine İspanya var.<br />
Ülke 48 saatlik ilk kritik dilimin ilk etabını<br />
atlattı. Son 9 ayda 5’inci kez reform paketi<br />
hazırlayan ülkede yeni reformların içine<br />
lotoda kazananlardan alınan ikramiyelerin<br />
daraltılması, bankalıkların bütçelerinin<br />
kısılması gibi önemler yer aldı.Bütçe ve<br />
reform paketi sonrasında haftanın son<br />
işlem gününde bağımsız şirketler tarafında<br />
yapılan stres testlerinin sonuçlarının<br />
açıklanması bekleniyor. Daha önce<br />
konuşulan 60 milyar eurodan 80 milyar<br />
euroya kadar çıkan sermaye ihtiyacının net<br />
olarak bugün açıklanması bekleniyor.<br />
Güngör URAS<br />
Et ucuz<br />
yem<br />
pahalı<br />
Hem süt hem besi hayvancılığında sorun var. Sorun<br />
var ki, koskoca Koç ve McDonalds gibi sermaye<br />
grupları büyük emekle girdikleri besicilikten<br />
çekiliyor.Sorunun kaynağında şehirliye ucuz et satma<br />
arayışında hükümetin canlı hayvan ve kesilmiş et<br />
ithalatı politikası var.Hayvancılıktaki gelişmeleri<br />
yakından izleyen tarım ve hayvancılık yazarı Ali<br />
Ekber Yıldırım sorunları 6 maddede topluyor:<br />
1- Yem başta olmak üzere yüksek girdi fiyatları<br />
nedeniyle üretim maliyeti çok yüksek.<br />
2- İthalat politikası ile ülkeye yerli üreticinin<br />
maliyetinin çok altında fiyatlarla canlı hayvan ve et<br />
ithal ediliyor.<br />
3- Sıfır faizli kredi ile binlerce işletme kurulurken, bu<br />
işletmelerin yem ihtiyacı, ürettikleri et ve sütün<br />
pazarlanmasına yönelik planlama yapılmadı.<br />
4- Yem/süt paritesindeki dengesizlik giderilemedi.<br />
Üretici sattığı sütle ihtiyacı olan yemi alamıyor.<br />
5- Çok sık yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle<br />
sektör önünü göremiyor.<br />
6- Ağustos ayında başlayan sıfır faizli kredilerin geri<br />
ödemesinde sıkıntı var.<br />
EBK (Et ve Balık Kurumu) canlı hayvan ve et ithal<br />
ediyor. Ucuz hayvan ve et getiriyor. İthal hayvanı ve<br />
eti ucuz satıyor. Yerli besiciler bir kg eti 16 TL’ye mal<br />
ederken Et Balık Kurumu besicinin etini 14.30 TL’den<br />
satın alıyor.<br />
İthalat kısır döngü yaratıyor<br />
Türkiye’de arz talebi karşılamadığı için ithalat<br />
yapıldığını belirten EBK Genel Müdürü, geçen yıla<br />
göre ithalatta bir miktar düşüş olduğunu söylüyor:<br />
“Ramazan’da sıkıntı olmasın diye 3 bin 500 hayvan<br />
ithalatı için ihale yaptık. Piyasayı düzenlemek bizim<br />
görevimiz. Bu sene kestiğimiz hayvanların yüzde 75’i<br />
yerli” diyor.<br />
İthalat bir kısır döngü yaratıyor. İthalat yapılınca yerli<br />
hayvanlar kesime gidiyor. Yerli hayvanlar kesime<br />
gidince ithalat yapılıyor. 2008 yılında benzer bir süreç<br />
yaşanmış ve 1 milyon süt hayvanı kesime gittiği için<br />
büyük kriz çıkmıştı. Krizi atlatmak için üç yıldan beri<br />
canlı hayvan ve et ithalatı yapılıyor. Devletin verdiği<br />
sıfır faizli kredi ile kurulan binlerce işletme iflas etme<br />
ve kredileri geri ödeyememe endişesi yaşıyor.<br />
Kahramanmaraş’ta süt hayvancılığı yapan Hünkar<br />
Çiftliği’nin sahibi Eşref Şekerli, “Kahramanmaraş’ta<br />
kesilen hayvanların yüzde 90’ı inek. Bu tablo<br />
Türkiye’nin birçok yerinde yaşanıyor. Ben kışa<br />
hazırlık yapmak için yem alırken 1200 hayvanımın<br />
500’ünü keseceğimi hesap ederek hazırlığımı yaptım”<br />
diyor.<br />
Besleyemeyen ineğini satıyor<br />
Türkiye’nin en büyük süt ve besi çiftliklerinden Saray<br />
Çiftliği’nin ve Saray Halı’nın Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Necati Kurmel’in bir süre önce “Süt hayvanları kesime<br />
gidiyor. Sıfır faizli kredi ile kurulan birçok işletme<br />
yakında başlayacak kredi geri ödemelerini<br />
yapamayacak durumda” demişti.<br />
Anadolu’da olan biteni çok iyi izleyen Rüştü Bozkurt,<br />
Saray Çiftliği’ni gezdikten sonra, “İthalat ile et<br />
fiyatları baskı altında tutulurken, içeride sınırlı<br />
üretimi olan kaba ve kesif yem fiyatları serbest<br />
bırakılırsa serbest ve adil piyasa şartlarından söz<br />
edilemez” diye yazdı...MİLLİYET 27 Eylül 2012<br />
Haftanın son işlem<br />
gününde İspanya'dan<br />
gelen reform ve bütçe<br />
açıklamalarının<br />
yarattığı rahatlık<br />
gözleniyor. Yeni günde<br />
gözler yine İspanya'da<br />
bu kez stres testi<br />
sonuçları bekleniyor.<br />
dile getiren Monti, dün<br />
yaptığı açıklamalarında<br />
fikrini değiştirmiş gibi<br />
görünüyor. Monti<br />
İtalya’nın ihtiyacı olması<br />
halinde bir dönem daha<br />
başbakanlık<br />
yapabileceğini açıklarken<br />
''umarım gerek kalmaz''<br />
dedi. Yaşanan bütün bu<br />
gelişmelerin ışığında<br />
İspanyol tahvilleri 12 baz<br />
puanlık aşağı yönlü<br />
hareketle yüzde 5.85’e<br />
gerildi.<br />
İspanya’nın planı<br />
sonrasında Avrupa<br />
kapanışları pozitif<br />
olurken ABD<br />
piyasalarında alımlar<br />
arttı.HABER MERKEZİ
<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Muhasebe5<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
9 milyarlık vergi paketinden sonra tahsilata hız veren Maliye, trafik<br />
cezası ve MTV borcu olan 2 milyon araç sahibine mektup yolladı.<br />
Mektupta, Anayasa hatırlatılarak borçlulara haciz uyarısı yapıldı.<br />
meslek hastalığına<br />
yakalanan işçilere, araba<br />
kaskosu gibi, işçi<br />
kaskosu yapılacak.TBMM<br />
Anayasa Uzlaşma<br />
Komisyonu, yeni<br />
anayasada tıpkı araba<br />
kaskosunda olduğu gibi,<br />
“iş kazaları ve meslek<br />
hastalıklarından doğan<br />
tazminatlar” için sürpriz<br />
bir sigorta sistemi<br />
oluşturulması<br />
düzenlemesi yaptı.<br />
Düzenlemeye göre, iş<br />
kazası ve meslek<br />
hastalığına uğrayanların<br />
hakları güvence altına<br />
alınırken, prim<br />
ödemelerini işverenler<br />
yapacak.<br />
ISSN 1308 7606 İş kazası geçiren ya da<br />
Yıl: 68 <strong>29</strong> Eylül 2012 Cumartesi Sa yı:1117113<br />
Ya yın Sa hi bi<br />
İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na<br />
HA SAN TAŞ KIN<br />
İcra Kurulu Başkanı<br />
Emin ERENER<br />
Sorumlu Müdür Yazıişleri Müdürü<br />
Yavuz AYDIN Şüheda YILDIRIM<br />
Sayfa Editörü Sayfa Editörü<br />
Gülşan KURT Nurcihan PALACI<br />
İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü<br />
Caner ERDOĞAN Celal YILDIZ Nur Gülmez BEL<br />
İda ri Mer kez<br />
Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />
Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST.<br />
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99<br />
www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net<br />
Araç sahipleri<br />
dikkat!<br />
2 milyon<br />
kişiye<br />
yollandı<br />
ütçe açığını kapatmak için<br />
B9 milyar liralık vergi<br />
paketini hayata geçiren<br />
Maliye Bakanlığı, vergi<br />
borçlularına yönelik tahsilat<br />
işlemlerini de hızlandırdı.<br />
Bu çerçevede, daha önce ev<br />
sahiplerine ve vergi barışını<br />
bozan mükelleflere 'mektup'<br />
gönderen Maliye, bu kez trafik<br />
cezalarını ve Motorlu Taşıtlar<br />
Vergisi'ni (MTV) ödemeyen<br />
mükellefleri yakın markaja<br />
aldı.<br />
Türkiye genelinde, motorlu<br />
taşıtlar vergisi ve trafik cezası<br />
borcunu ödemeyen 2 milyona<br />
yakın araç sahibine<br />
gönderilen mektuplarda, sert<br />
uyarılara yer verildi.<br />
Vergi dairesi müdürleri<br />
imzasıyla gönderilen<br />
mektupta, Anayasa'nın 73.<br />
Maddesinde yer alan, "Herkes<br />
kamu giderlerini karşılamak<br />
üzere mali gücüne göre vergi<br />
ödemekle yükümlüdür"<br />
hükmü hatırlatarak, bu<br />
hüküm doğrultusunda tüm<br />
mükelleflerin vergi borçlarını<br />
ödemesi gerektiği vurgulandı.<br />
Mektupla tahsilat arttı<br />
Mektupta, borçlarını<br />
ödemeyenlerin banka<br />
hesaplarının dondurulacağı,<br />
araç ve evlerine de haciz<br />
uygulanacağını belirtildi.<br />
Mektupta mükelleflere<br />
yönelik şu uyarı yapıldı:<br />
"Ödenmeyen borçların takibi<br />
sırasında mal varlığı haczi,<br />
banka hesabı haczi (e-haciz),<br />
gayrimenkul haczi, taşıt haczi<br />
v.s. gibi istenmeyen<br />
durumlarla karşılaşmamanız<br />
için bu borçların tasfiyesine<br />
yönelik gerekli görüşmelerin<br />
ve ödemelerin yapılması için<br />
vergi dairesi müdürlüğümüze<br />
başvurmanız önem arz<br />
etmektedir." Mektuplu<br />
uyarıların tahsilatta büyük<br />
fayda sağladığına dikkat<br />
çeken Maliye Bakanlığı<br />
yetkilileri, mektubu alan<br />
mükelleflerin büyük kısmının<br />
vergi borçlarını ödediğini<br />
bildirdiler. Araç sahipleriyle<br />
ilgili uyarının da tahsilatları<br />
artırmak için yapıldığını ifade<br />
eden yetkililer, yaklaşık 2<br />
milyon araç sahibine<br />
mektuplu uyarı yapılmasının<br />
hedeflendiğini kaydettiler.<br />
SIFIRCI HOCALAR 32 MİLYAR<br />
DOLARLIK YATIRIMI<br />
ENGELLEDİ<br />
Maliye Bakanı Mehmet<br />
Şimşek, kredi derecelendirme<br />
kuruluşlarının kriterlerinin<br />
sübjektif olduğunu, bu<br />
kuruluşların erken uyarı<br />
işlevlerini yerine<br />
getiremediğini ve hiçbir krizi<br />
öngöremediğini söyledi.<br />
Kredi notunun aslında çok<br />
önemli olduğunu ve kredi<br />
notu yüksek olan ülkelerde<br />
yatırımların daha çok<br />
olduğunu belirten Şimşek<br />
"Eğer not artırımı olursa<br />
doğrudan ve portföy<br />
yatırımları gayri safi yurt içi<br />
hasılanın yüzde 4'ü kadar<br />
artabiliyor. Eğer Türkiye'nin<br />
kredi notu hak ettiği düzeyde<br />
olsaydı Türkiye portföy<br />
yatırımı olarak ve doğrudan<br />
yatırım olarak 32 milyar dolar<br />
ilave yatırım olacaktı. Bu da<br />
şu demek, daha çok fabrika,<br />
daha çok istihdam" diye<br />
konuştu.<br />
Enerji dışı cari açık 'sıfır'<br />
Siyaset <strong>Ekonomi</strong> ve Toplum<br />
Araştırmaları Vakfı (SETA)<br />
tarafından hazırlanan 'Kredi<br />
Derecelendirme Kuruluşları:<br />
Alternatif Arayışlar' adlı<br />
raporun tanıtım toplantısında<br />
konuşan Şimşek, rating<br />
kuruluşlarının Türkiye<br />
notlarının düşük kalmasının<br />
sebebi olarak öne sürdükleri<br />
cari açık gerekçesinin sağlıklı<br />
olmadığını, bu yıl enerji dışı<br />
cari açığın sıfıra yakın<br />
olacağını söyledi.<br />
HABER MERKEZİ<br />
İşçi kaskosu<br />
BMM Başkanı Cemil Maddede, temel hak ve<br />
TÇiçek başkanlığında özgürlükleri ihlali<br />
An ka ra Tem sil ci li ği<br />
Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le /ANK.<br />
Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254<br />
REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM İS TAN BUL<br />
Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve<br />
Ne şet Ömer Sok.<br />
No:23-25 Ka dı köy/İST.<br />
Tel: 0216 348 99 22<br />
Fax: 0216 449 10 64<br />
AN KA RA<br />
Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok<br />
Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA<br />
Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76<br />
İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım<br />
REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM<br />
Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li<br />
Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul<br />
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.<br />
Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />
Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45<br />
Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de<br />
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)<br />
EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.<br />
geliyor<br />
Komisyon, Irak'ta idam cezasına çarptırılan ve Türkiye'ye<br />
sığınan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi'yi<br />
doğrudan ilgilendiren, “Yabancıların Durumu” başlıklı<br />
maddeyi de benimsedi. Düzenlemede, “Ölüm cezasına<br />
veya insan onuruyla bağdaşmayan bir muamele ya da<br />
cezaya maruz kalma ihtimali kuvvetli olan kişiler idare<br />
edilmez” hükmüne yer verilirken, bu düzenlemenin<br />
yasalaşması halinde Haşimi'nin iade edilmesi konusunda<br />
Türkiye'nin eli güçlenmiş olacak.<br />
toplanan Anayasa<br />
Uzlaşma Komisyonu,<br />
“Sağlık Hakkı”, “Sosyal<br />
Güvenlik Hakkı”, “Çevre<br />
Hakkı”, “Konut ve<br />
Barınma Hakkı”,<br />
“Çalışma, İş Güvenliği ve<br />
Adil Ücret Hakkı”,<br />
“Yabancıların Durumu” ile<br />
“Temel Hak ve<br />
Özgürlüklerin<br />
Sınırlanması” maddelerini<br />
müzakere ederek<br />
benimsedi.<br />
Anayasa Uzlaşma<br />
Komisyonu'nda, “Çalışma,<br />
İş Güvenliği ve Adil Ücret<br />
Hakkı” maddesi<br />
görüşülürken, Ak Partili<br />
Üye Ahmet İyimaya, yeni<br />
anayasada bir ilk olarak,<br />
“iş kazası ve meslek<br />
hastalıkları sigortası”<br />
kavramını gündeme<br />
getirdi.<br />
Komisyon üyeleri sigorta<br />
düzenlemesinin,<br />
“kayıtdışı istihdamı<br />
körükleyebileceği”<br />
endişesini dile getirirken,<br />
oluşacak yeni sigorta<br />
sektörüyle istihdamın<br />
desteklenebileceği ve<br />
işverenlerin vergi<br />
konusunu daha ciddiye<br />
alabilecekleri kaydedildi.<br />
Bu doğrultuda maddeye,<br />
“İşveren, iş kazası ve<br />
meslek hastalıklarından<br />
doğan tazminatlar için<br />
primi kendisi tarafından<br />
ödenen sorumluluk<br />
sigortasını yaptırmak<br />
zorundadır. Bu sigortanın<br />
usul ve esasları kanunla<br />
düzenlenir” hükmü<br />
eklendi. Böylece iş<br />
kazaları ve meslek<br />
hastalıklarından<br />
kaynaklanan tazminatlar,<br />
ilk kez yeni anayasaya<br />
girmiş olacak.<br />
Komisyonun MHP'li üyesi<br />
Faruk Bal, sorumluluk<br />
sigortası uygulamasının<br />
bir ilk olacağını belirterek,<br />
“Meslek hastalığına ve iş<br />
kazasına maruz<br />
kalabilecek insanların<br />
tazminatlarını garanti<br />
altına alan önemli bir<br />
anayasal güvencedir”<br />
değerlendirmesinde<br />
bulundu.<br />
DERHAL RÜCUDA<br />
ANLAŞMAZLIK<br />
Komisyonda, “Temel Hak<br />
ve Özgürlüklerin<br />
Korunması” maddesinde<br />
tazminatların kamu<br />
görevlisine rücu<br />
ettirilmesi konusunda<br />
uzlaşmazlık çıktı.<br />
nedeniyle sorumluluğun<br />
devlette olduğunu,<br />
davanın devlet aleyhine<br />
açılacağını, ancak<br />
yargılama sonunda<br />
tazminata karar verilmesi<br />
halinde bu tutarın<br />
sorumlu kamu görevlisine<br />
“derhal rücu” edilmesi<br />
düzenlemesine CHP itiraz<br />
etti.<br />
CHP'nin kamu görevlileri<br />
ile devletin müteselsil<br />
sorumlu tutulup, kamu<br />
görevlileri hakkında da<br />
dava açılabilmesi<br />
yönünde metinde<br />
düzenleme yapılması<br />
konusunda direnmesi<br />
üzerine madde, yeniden<br />
yazım alt komisyonuna<br />
gönderildi.<br />
ASAGARİ ÜCRETE<br />
GÜVENCE<br />
Aynı maddede asgari<br />
ücretten vergi alınmaması<br />
da anayasal güvence<br />
altına alındı. “Asgari<br />
ücretin tespitinde<br />
çalışanların geçim şartları<br />
göz önünde bulundurulur,<br />
asgari ücretten vergi<br />
alınmaz” ifadelerine yer<br />
verilen maddeyle asgari<br />
ücretliye anayasal<br />
güvence getirildi.<br />
“Sağlık Hakkı”<br />
maddesinde ise, “Her<br />
kadın üreme sağlığı ve<br />
doğurganlık hakları<br />
konusunda ücretsiz<br />
hizmet alma hakkına<br />
sahiptir” hükmüne yer<br />
verildi. Kürtaj<br />
tartışmalarıyla gündeme<br />
gelen, “doğurmama<br />
hakkı” sözkonusu<br />
maddenin gerekçesinde<br />
ifade edilirken, bu kavram<br />
ilk kez anayasaya girmiş<br />
oldu.<br />
HAŞİMİ MADDESİ<br />
Komisyon, Irak'ta idam<br />
cezasına çarptırılan ve<br />
Türkiye'ye sığının<br />
Cumhurbaşkanı<br />
Yardımcısı Tarık Haşimi'yi<br />
doğrudan ilgilendiren,<br />
“Yabancıların Durumu”<br />
başlıklı maddeyi de<br />
benimsedi. Düzenlemede<br />
“Ölüm cezasına veya<br />
insan onuruyla<br />
bağdaşmayan bir<br />
muamele ya da cezaya<br />
maruz kalma ihtimali<br />
kuvvetli olan kişiler idare<br />
edilmez” hükmüne yer<br />
verilirken, bu<br />
düzenlemenin<br />
yasalaşması halinde<br />
Haşimi'nin iade edilmesi<br />
konusunda Türkiye'nin eli<br />
güçlenmiş olacak.AA
6 Dış Haberler<br />
HERKES<br />
Avusturya<br />
Avrupa'nın çeşitli<br />
ülkelerini yüzyıllar<br />
boyunca yöneten Habsburg<br />
hanedanı üyeleri,<br />
Avusturya'da hanedan unvanlarının<br />
kullanımını<br />
yasaklayan kanunun<br />
değiştirilmesi çağrısında<br />
bulundu.<br />
Yeşiller Partisi'nde siyaset<br />
yapan hanedanın en<br />
kıdemli üyesi Ulrich Habsburg-Lothringen,"Avrupa'ya<br />
dağılmış olarak<br />
yaşayan hanedan<br />
ailelerinin bir kısmı unvanlarını<br />
kullanabilirken<br />
bazılarını bu hakka sahip<br />
olmamaları kabul edilemez."<br />
dedi.<br />
Habsburg-Lothringen,<br />
ülkenin kuruluşunun 100.<br />
yılının kutlanacağı 2018'e<br />
kadar anayasal bir değişiklik<br />
olacağını umduğunu<br />
belirtti. Yasal değişiklik<br />
durumunda Ulrich Habsburg-Lothringen,<br />
veliaht<br />
unvanını kullanabilecek.<br />
Avusturya'da hanedan<br />
ailesine mensup 50 bin<br />
kişi yaşıyor.<br />
Habsburglar, yüzyıllar<br />
boyunca Kutsal Roma-Germen<br />
İmparatorluğu, Avusturya,<br />
Macaristan, İspanya<br />
ve Portekiz gibi ülkeleri<br />
yönetti. 1. Dünya<br />
Savaşı'nın bitmesi ve<br />
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun<br />
tarihe<br />
karışmasıyla Habsburgların<br />
da iktidarı sona<br />
erdi. Avusturya'da 1919<br />
yılında çıkarılan yasa ile<br />
Habsburgların lideri Kral<br />
1. Karl İsviçre'ye sürgün<br />
edildi. Hanedanın diğer<br />
üyeleri ise cumhuriyete<br />
bağlılıklarını belirtip yeni<br />
devletin vatandaşları<br />
olarak tanındı. Kişisel mallarına<br />
dokunulmazken<br />
sadece aile fonlarına el<br />
konuldu. 1. Karl'ın oğlu<br />
Otto von Habsburg, haklarından<br />
vazgeçtiğine dair<br />
bir metni 1961 yılında<br />
imzaladı. 1966 yılında sağ<br />
partinin tek başına iktidarı<br />
döneminde hanedanın lideri<br />
Otto Habsburg'un ülkeye<br />
dönmesine izin verildi.<br />
Hanedan üyeleri ülkede<br />
normal vatandaşlar gibi<br />
seçme ve seçilme hakkına<br />
sahip. CİHAN<br />
İngiltere<br />
İngiltere Başbakanı David<br />
Cameron, "Suriye'de Esed<br />
rejimin öldürdüğü çocukların<br />
kanları Birleşmiş Milletler<br />
(BM) üzerinde kara<br />
bir leke olarak kalacaktır."<br />
dedi. İngiliz lider, vicdan<br />
sahibi hiçbir kimsenin<br />
Suriye'de yaşanan<br />
katliama kayıtsız kalamayacağını<br />
vurguladı.<br />
Cameron, BM Genel Kurulu'nda<br />
yaptığı konuşmada<br />
dünya liderlerine,<br />
Suriye'deki Esed rejiminin<br />
vahşetini durdurmak için<br />
daha hızlı davranma<br />
çağrısında bulundu.<br />
"Suriyeli çocukların kanları<br />
BM'nin üzerinde kara<br />
bir leke olarak kalacaktır."<br />
diyen Cameron, bu kara<br />
lekenin özellikle Esed rejiminin<br />
katliamına göz<br />
yuman ve yardım eden<br />
ülkelerin üzerinde olacağını<br />
söyledi.<br />
Cameron, 'Save the Children'<br />
yardım kuruluşunun<br />
Esed rejiminin çocuklara<br />
yaptığı işkencelerine ilişkin<br />
geçtiğimiz günlerde<br />
yayınladığı raporuna da<br />
işaret ederek, "Esed'in<br />
kendi insanına uyguladığı<br />
vahşet konusunda hala<br />
tereddütte olan varsa bu<br />
raporu incelemesini öneririm."<br />
diye konuştu. Söz<br />
konusu raporda, çok<br />
küçük yaşlardaki çocukların<br />
bile nasıl işkenceye<br />
maruz kalarak<br />
öldürüldüğü gözler önüne<br />
seriliyor.<br />
Esed'e bu vahşetine son<br />
verip biran önce yönetimden<br />
çekilme çağrısını<br />
yineleyen İngiltere<br />
Başbakanı, "21. yüzyılda<br />
BM bir değer ifade etmek<br />
istiyorsa, Suriye'de hızlı bir<br />
siyasi dönüşümün gerçekleşmesi<br />
için hep birlikte<br />
destek vermeliyiz." dedi.<br />
CİHAN<br />
Dünyanın en<br />
güvenli<br />
şifresi<br />
deşifre oldu<br />
D<br />
ünyanın en güvenili 4 haneli<br />
ATM şifresinin '8068' olarak<br />
açıklandı. Data Genetics şirke-<br />
tinin raporuna göre bu sayıların<br />
aynı sırada yer alması ihtimali<br />
yüz binde bir.<br />
The Huffington Post’un haberine<br />
göre bankaların yaptığı tüm<br />
uyarılara rağmen hâlâ '1234',<br />
'1111', ve '0000' en çok kullanılan<br />
şifre kombinasyonları arasında<br />
yer alıyor. En popüler şifrelerin<br />
ise genellikle '19' sayısı ile<br />
başladığı kaydedildi. Araştırma-<br />
cılar doğum tarihini şifre olarak<br />
kullananların şifrelerinin de aynı<br />
sıklıkla çalındığını hatırlattı.<br />
Yılda 3,4 milyon şifrenin<br />
çalındığını belirten şirket araştır- araştır<br />
macıları, çoğunlukla web siteleri<br />
için kullanılan bu şifrelerin AT- AT<br />
M’ler için de iyi bir örnek ola-<br />
bileceğini ifade etti. Sıradan bir<br />
hırsızın bir ATM şifresini çöze-<br />
bilme şansı 10 binde bir iken<br />
deneme sayısıyla doğru orantılı<br />
olarak bu şansın arttığı<br />
görülüyor. NBC News’in haberine<br />
göre ise bu durumda bütün<br />
hesapların yüzde 10’undan fa-<br />
zlası, sadece bir tahminle hack- hack<br />
'lenebilir.<br />
Her altı ayda bir şifrelerin<br />
değiştirilmesi önerilen haberde,<br />
tüm şifrelerin üçte birinin sadece<br />
61 varyasyon ile elde edildiği be-<br />
lirtiliyor. CİHAN<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Friedrich: Zanlının<br />
muhbir olup<br />
olmadığını<br />
araştırıyoruz<br />
Friedrich:<br />
Zanlının<br />
muhbir<br />
olup<br />
olmadığını<br />
araştırıyoruz<br />
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, NSU'ya<br />
yardım ve yataklık etmekle suçlanan bir zanlının muhbir<br />
olup olmadığını araştırttığını söyledi. Alman medyasında<br />
yer alan haberlere göre bu zanlının NSU'ya silah tedarik eden<br />
Ralf Wohlleben olabileceği belirtiliyor. Federal Savcılık'tan<br />
konuyla ilgili geçen Cuma günü haberdar edildiğini ifade eden<br />
Friedrich, ülkedeki tüm emniyet birimlerine konuyu detaylı<br />
araştırma talimatını verdiğini açıkladı.<br />
Neonazi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresine yardım<br />
ve yataklık yapmakla suçlanan Thomas S.'den sonra bir zanlının<br />
daha emniyet birimlerinin muhbiri olduğu tahmin ediliyor.<br />
Soruşturmayı yürüten Federal Savcılık, araştırmalar sırasında<br />
bir zanlının aşırı sağcı parti NPD içine sızdırılmış muhbir olabileceği<br />
şüphelerini Federal İçişleri Bakanlığı ile paylaştı. Federal<br />
İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, savcılıktan konuyla<br />
ilgili yazılı bildiriyi geçen Cuma aldıklarını açıkladı. Bakanlığın<br />
yazılı açıklamasında, savcılığın yazısında NSU'ya yardım ve<br />
yataklık yapmakla suçlanan bir zanlının yaklaşık 10 yıl NPD'nin<br />
içinde muhbir olarak çalıştığının tahmin edildiği, Federal Meclis<br />
NSU Komisyonu'nun da konu hakkında bilgilendirildiği belirtildi.<br />
Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Bakan Friedrich, ülkedeki<br />
tüm güvenlik teşkilatlarından bu konuyu detaylı araştırmalarını<br />
istediğini, 2003 yılındaki NPD'yi kapatma girişimi dönemindeki<br />
dosyaların incelenmesini ve o dönemdeki konuyla ilgili<br />
Y E N İ B U L U Ş L A R - T E K N O L O J İ<br />
Zeka seviyesi,<br />
mutluluk düzeyini<br />
de belirliyor<br />
Zeka seviyesi düşük kişilerin mutsuz olma olasılığının, zeka seviyesi yüksek<br />
olanlara oranla daha fazla olduğu belirlendi.<br />
"Psychological Medicine" dergisinde yayımlanan araştırmada, İngiliz bilim<br />
adamları, düşük IQ seviyesinin genellikle düşük gelir, çeşitli sağlık sorunları,<br />
günlük yaşamda başkalarının yardımına ihtiyaç duyma ile ilişkilendirildiğini<br />
ve tüm bu unsurların da mutsuzluğa katkıda bulunduğunu<br />
açıkladı.<br />
6 bin 870 kişinin katıldığı çalışmada araştırmacılar, katılımcılara kendilerini<br />
mutlu hissedip hissetmediklerini sordu.<br />
"Kendisini çok mutlu hissettiğini" söyleyen katılımcıların yüzde 43'ünün, IQ<br />
seviyesi 120-1<strong>29</strong> olan grupta yer aldığı belirlendi.<br />
"Kendisini çok mutsuz" hissedenlerin büyük bir kısmının ise IQ seviyesi 70-<br />
79 olan grupta olduğu ortaya çıktı.<br />
Araştırmayı yöneten Angela Hassiotis, elde edilen sonuçların normal zeka<br />
seviyesinin altındaki kişilerin kendilerini mutsuz hissetme olasılığının daha<br />
yüksek olduğuna işaret ettiğini söyledi.<br />
Hassiotis, yoksul ailelerin çocuklarına yönelik uzun süreli stratejilerin,<br />
çocukların hem zeka seviyesine hem de mutluluklarına olumlu etki yapabileceğine<br />
dikkati çekti.<br />
Araştırmada, zeka seviyesi düşük kişilere daha fazla destek verilmesi gerektiği<br />
belirtildi.<br />
Normal zeka katsayısı, 90-110 olarak kabul ediliyor.<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
memurların ifadelerinin alınmasını istediğini söyledi. Friedrich,<br />
“Eyalet teşkilatlarına zanlıların geçmişte muhbir olup olmadığının<br />
araştırılmasını, konuyla ilgili bize bilgi geçmesini<br />
talep ettik.” dedi.<br />
Savcılık ve bakanlık bu zanlının ismini açıklamazken, Alman<br />
medyasında Ralf Wohlleben'den bahsedildi. Spiegel'in elde ettiği<br />
bilgilere göre NPD'nin kıdemli elemanı olan Wohlleben'in, 8<br />
Türk ve bir Yunanlının cinayetlerinde kullanılan silahı tedarik<br />
ettiği belirtiliyor. ‘Güvenlik çevrelerinden elde edilen bilgilere<br />
göre' diye ifade edilen haberde, Federal Savcılık'taki bir savcı<br />
2003 yılında NPD'yi yasaklama davasında aktif rol almış,<br />
Thomas S.'nin 10 yıllık muhbir olduğunun ortaya çıkmasından<br />
sonra o dönemde ‘Wohlleben' isminin de muhbirler listesinde<br />
yer aldığını hatırlamış ve bildiklerini kâğıda dökmüş. Friedrich,<br />
“Savcı hatıralarındaki bilgileri yazıp teslim ettikten sonra geçen<br />
hafta izine ayrılmış.” diye bilgi verdi. Wohlleben'in muhbir<br />
olduğu tespit edilirse, NSU çerçevesindeki soruşturma yeni<br />
boyut kazanacak. Çünkü Federal Savcılık, NSU çetesinin hayatta<br />
olan tek üyesi Beate Zschaepe'nin yanı sıra Wohlleben'i birçok<br />
cinayetin işlenmesine yardım etmekle suçluyor. Wohlleben'in<br />
avukatı Nicole Schneider ise Spiegel'e yaptığı açıklamada<br />
müvekkilinin daha önce muhbir olup olmadığı ile ilgili bulguların<br />
mevcut olmadığını belirtti.<br />
Diğer taraftan ise yaklaşık iki hafta önce zanlı Thomas S.'nin,<br />
2000-2011 yılları arasında Berlin LKA'ya aşırı sağcı çevreden<br />
haber aktaran muhbir olarak çalıştığı ortaya çıkmıştı. NSU'ya yardım ve yataklık<br />
yapmakla suçlanan bir zanlının muhbir olduğunun ise Mart ayında tespit<br />
edildiği, Berlin Eyalet İçişleri Bakanı Frank Henkel'in muhbirden Mart ayında<br />
haberdar olduğu, ancak Meclis Komisyonu'nun bildirilmediği öğrenilmişti.<br />
Komisyon üyeleri ve Berlinli muhalefet partililer Henkel'i ağır eleştirmişti. Şimdi<br />
ise <strong>Ekonomi</strong> Bakanlığı Thomas S. hakkında Federal Anayasa Koruma Teşkilatı'ndan<br />
güvenlik denetimi açısından bilgi istemiş. Welt <strong>Gazetesi</strong>'nde çıkan<br />
habere göre, istihbarat teşkilatı bakanlığa Thomas S.'nin 2005 yılında halkı<br />
kışkırtma ve diğer suçtan yargılandığını bildirmemiş. Thomas S.'nin NSU ile<br />
bağlantısının araştırılmaya başlandığı Mayıs ayında bakanlık yeniden bilgi istemiş.<br />
Bakanlığın ayrıca bu bilgileri Federal Meclis Araştırma Komisyonu'na aktardığına<br />
dikkat çekildi. CİHAN<br />
Alman Adalet Bakanlığı tasarıyı hazırladı,<br />
sünnet suç olmaktan çıkıyor<br />
Almanya Federal Adalet Bakanlığı kamuoyunda büyük tartışmalara<br />
sebep olan sünnet yasağı ile ilgili yasa tasarısı hazırladı. Bakanlık tıbbın<br />
gereklerine göre yapılan ve anne-babanın muhtemel risklere karşı<br />
bilgilendirilip onayının alındığı sünnetin serbest olmasını teklif ediyor.<br />
Aile Hukuku bünyesinde yapılacak iki maddelik değişiklikle yasağın önüne<br />
geçecek olan Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, ancak<br />
çocuğun belli bir yaşam standardının tehlikeye girmesi durumunda ise bu<br />
maddelerin geçerli olmayacağını ifade ediyor.<br />
Köln Eyalet Mahkemesi'nin geçtiğimiz Haziran ayında dini sebeplerle sünnetin<br />
insan yaralama suçu kapsamında olduğuna karar vermesi, Müslüman<br />
ve Yahudi toplumu tarafından tepkiyle karşılanmış 19 Temmuz'da Federal<br />
Parlamento özel oturum gerçekleştirmişti. Parlamento aldığı kararla, tıbbi<br />
şartların yerine getirilmesi durumunda dini nedenlerden dolayı sünnetin<br />
serbest olması konusunda prensip kararı almıştı.<br />
YENİDOĞAN SÜNNETİNDE DOKTOR ŞARTI ARANMAYACAK<br />
Bakanlık tarafından hazırlanan tasarıda doğrudan belirtilmeden hahamların<br />
da sünneti gerçekleştirmesinin önü açılıyor. Taslaktaki "Çocuğun doğumundan<br />
itibaren ilk altı ay içerisinde dini cemaat tarafından belirlenen doktor olmayan<br />
fakat gerekli eğitimi almış kişi tarafından da sünnet<br />
gerçekleştirilebilir." ifadesi dini cemaat tarafından tayin edilen uzman kişilerin<br />
de sünnet yapabileceğini vurguluyor. Doktor olmayan fakat uzman kişilerce<br />
yapılacak sünnet doğumdan sonra ilk altı ayla sınırlı olacak. Tasarıda<br />
Yahudilerde sünnetin çocuğun doğumundan sonra sekizinci günde, Müslümanlarda<br />
ise doğumdan sonra yedinci günden çocuğun ilkokula başlama<br />
yaşına kadar olan aralıkta gerçekleştirildiği bilgisine de yer veriliyor. Aile<br />
hukuku (Burgerliche Gesetzbuch) 1631d paragrafına yapılacak eklemeyle<br />
sorun çözülmüş olacak.<br />
SAĞLIK İÇİN SÜNNET DE YASAL OLACAK<br />
Bakanlık ayrıca yasada sağlık için sünnet olmak zorunda olanları da kapsayacak<br />
şekilde değişikliğe gidecek. Yasada dini gerekçelerle sünnet vurgusu<br />
yapılmayacak. Doktorların gerekli bilgilendirmesinden sonra ailelerin onayıyla<br />
yapıldığı için, muhtemel komplikasyonlar durumunda da sünnet insan<br />
yaralama suçu kapsamında değerlendirilmeyecek ve ailenin tazminat talep<br />
etme hakkı olmayacak. Buna karşılık doktorlar çocukta oluşacak acının en<br />
aza indirgenmesi için gerekli tedbirleri alacak.<br />
Federal Adalet Bakanı Leutheusser-Schnarrenberger'in bu tasarı hakkında<br />
Cuma günü hukukçuları dinleyeceği ve sonrasında tasarıyı bakanlar kuruluna<br />
getireceği belirtiliyor.CİHAN
<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Politika 7<br />
MHP Merkez<br />
Yönetim<br />
Kurulu<br />
üyeleri son<br />
kez toplandı<br />
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)<br />
Merkez Yönetim Kurulu, genel<br />
kurul öncesinde MHP Genel<br />
Başkanı Devlet Bahçeli başkanlığında<br />
son kez toplandı. Merkez Yönetim Kurulu<br />
toplantısında, 10. Olağan Büyük Kurultayı’nın<br />
4 Kasım 2012 günü yapılması<br />
resmi olarak kararlaştırılırken, toplantıda<br />
parti ve ülke gündemiyle ilgili konular<br />
da ele alındı.<br />
Parti genel merkezinden toplantı ile ilgili<br />
yapılan yazılı açıklamada görüşlerine<br />
yer verilen Bahçeli, Milliyetçi Hareket<br />
Partisi 10. Olağan Büyük Kurultayı’nın<br />
büyük bir coşku ile yapılacağını bildirdi.<br />
Bahçeli, kurultayda istikrarlı, gelişmiş,<br />
kalkınmış ve güçlü Türkiye’nin<br />
şifrelerinin açıklanacağını kaydetti.<br />
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı<br />
canisiyle yeniden görüleşebileceğini<br />
söyledi" diyen Bahçeli, buna karşın İstanbul<br />
Milletvekili Engin Alan başta<br />
olmak üzere, terörle mücadele edenlerin<br />
hapse mahkum edildiğini öne sürdü. İsİ-<br />
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin<br />
verdiği kısa kararın gerekçesinin de bir<br />
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />
Wikileaks belgelerinden<br />
bir bölüm okudu ve<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a<br />
yüklendi. Belgeye göre askerin AK<br />
Parti iktidarından rahatsız olduğu,<br />
Türk hava sahası ile limanlarının<br />
açılmasının taahhüt edildiğini, güçlü<br />
bir medyanın oluşturulmasının istendiğini<br />
aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu<br />
belge doğru mudur yanlış mıdır? Bu<br />
belge dolayısıyla o taahhütleri kimden<br />
izin alarak verdin. Kendi ülkenin<br />
değil başka ülkenin çıkarlarını koruyan<br />
Başbakan bu ülkenin<br />
Başbakanı olamaz." dedi.<br />
İki gün sürecek olan "CHP Parti<br />
Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu,<br />
TBMM Grubu Ortak Çalışma Toplantısı"<br />
Ankara'da başladı. Toplantının<br />
açılış konuşmasını yapan CHP Genel<br />
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayatını<br />
kaybeden Neşet Ertaş'ın cenaze törenine<br />
katıldığını hatırlattı. Hafta sonu<br />
vatandaşlarla bir araya geldiğini belirten<br />
Kılıçdaroğlu, herkesin<br />
Türkiye'nin Suriye politikasından rahatsız<br />
olduğunu ifade etti.<br />
Suriye politikasının sonucunda<br />
ekonomik ve güvenlik sorununun ortaya<br />
çıkardığını dile getiren Kılıçdaroğlu,<br />
kendi topraklarında<br />
yabancı barındıran bir hükümetin<br />
bulunduğunu vurguladı. Bunun<br />
anayasaya aykırı olduğuna dikkat<br />
çeken Kılıçdaroğlu, umut değil<br />
umutsuzluğu aşılayan bir politikayla<br />
karşı karşıya gelindiğini söyledi.<br />
Kılıçdaroğlu, olayları teşhis ederken<br />
olabildiğine doğru teşhis koymaya<br />
çalıştıklarını anlattı.<br />
Tüm dünya ülkelerinin Suriye'yi<br />
doğru okuduğunu Türkiye'nin<br />
okuyamadığını dile getiren Kılıç-<br />
daroğlu, sadece dış politikada değil<br />
ekonomik anlamda da ciddi sorunlar<br />
olduğunu kaydetti. Türkiye'nin<br />
dünyanın en pahalı benzinini kullanan<br />
ülke olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,<br />
"Ülkeyi yanlış yöneteceksin<br />
faturayı halka çıkaracaksın. Hani<br />
ekonomi çok iyiydi? Tam bir tutarsızlık<br />
örneği." dedi. "Adama sormazlar<br />
mı frene mi basacağız gaza mı<br />
basacağız?" diye soran Kılıçdaroğlu,<br />
kırmızı et, canlı hayvan, kurbanlık<br />
ithal eden ülke haline gelindiğini<br />
söyledi. Şuan saman ithal eden bir<br />
ülke konumuna düşüldüğünü anlatan<br />
Kılıçdaroğlu, başkalarının<br />
Türkiye'den daha hızlı büyüdüğünü<br />
vurguladı.<br />
"Son 10 yılda 7 kez af çıkardılar. Niye<br />
vatandaş yükümlülüklerini yerine<br />
getiremiyor. Bir zam yağmuruyla<br />
karşı karşıyayız." diyen Kılıçdaroğlu,<br />
ekonomi bu kadar kötü giderken<br />
Başbakan'ın başkanlık yaptığı<br />
<strong>Ekonomi</strong>k Sosyal Konseyi'nin neden<br />
toplanmadığını sordu.<br />
Kılıçdaroğlu, "Bölmeden, ayrıştırmadan<br />
oy devşirmeye çalışıyorlar.<br />
Türkiye'de ilk defa emeklileri<br />
böldüler. Bayramdan önce bayramdan<br />
sonra maaş verdiler." diye<br />
Erdoğan: 'Balyoz<br />
Davası'nda,<br />
konuştu.<br />
"4+4+4 eğitim sisteminin Türkiye<br />
eğitimi için ortaya koyacağı karamsar<br />
tabloyu hiçbir yurttaşımın unutmamasını<br />
istiyorum." diyen<br />
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi<br />
yönetilmediğini ifade etti. Demokrasi<br />
kalitesinin bozulduğunu belirten<br />
Kılıçdaroğlu, "Yargıç ben delillere<br />
bakmam, değerlendirmem diyor.<br />
Çünkü ben sizi mahkum edeceğim<br />
diyor. Özel Yetkili Mahkemeler<br />
aracılığıyla yapıyor. Bu mahkemeler<br />
siyasi otoritenin elindeki sopadır.<br />
Adaletsizlik üreten mahkemelerdir.<br />
Vatandaş 'Allah kimseyi mahkemeye<br />
düşürmesin' diyor. Demokrasiye<br />
bakın milletvekilleri, siyasiler,<br />
düşünce adamları, gazeteciler,<br />
öğrenciler, askerler hapiste. Türkiye<br />
büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda.<br />
Böyle bir yapı olabilir mi?<br />
Bütün dünya alay ediyor." şeklinde<br />
konuştu.<br />
Kılıçdaroğlu, "Her ortamda söyledik,<br />
darbeye karşıyız. Demokrasilerde<br />
darbe olmaz. Darbelerde vesayette<br />
olmaz. Kimden gelirse gelsin vesayeti<br />
kabul etmiyoruz. Siz gerçekten darbeye<br />
darbecilere karşı mısınız? Gelin<br />
12 Eylül yasalarını değiştirilelim<br />
dedik, gelmediler. Darbe hukukundan<br />
beslenen iktidar, ülkeye<br />
demokrasiyi getiremez." dedi.<br />
Wikileaks belgelerinden bir bölüm<br />
okuyan Kılıçdaroğlu, askerin AK<br />
Parti iktidarından rahatsız olduğunun<br />
yazıldığını belirterek Türk hava<br />
sahası ile limanlarının açılmasının<br />
taahhüt edildiğini, güçlü bir medyanın<br />
oluşturulmasının istendiğini<br />
söyledi.<br />
Kılıçdaroğlu, Başbakan'a seslendi,<br />
"Bu belgenin içerdiği konuları açıkça<br />
sormak istiyorum. Bu belge doğru<br />
mudur yanlış mıdır? Bu belge<br />
dolayısıyla o taahhütleri kimden izin<br />
alarak verdin. Kendi ülkenin değil<br />
başka ülkenin çıkarlarını koruyan<br />
Başbakan bu ülkenin Başbakanı olamaz.<br />
Halkının görmesini isterim.<br />
Kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan<br />
adama hain denir."<br />
Belgeler yayınlandığında en ağır<br />
hakaretleri Başbakan'ın yaptığını<br />
dile getiren Kılıçdaroğlu, korkulduğu<br />
için bunların konuşulmadığını belirterek<br />
korkmayanın tek CHP<br />
olduğunu ve asla korkmayacaklarını<br />
vurguladı.<br />
Kılıçdaroğlu, "Demek ki ileri gittiğinde<br />
beyzbol sobasıyla ders<br />
verdiler daha fazla ileri gitme<br />
dediler." şeklinde konuştu.<br />
Türkiye'nin yeni bir iklime, yeni bir<br />
ekonomiye ihtiyaç olduğuna dikkat<br />
çeken Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi seven,<br />
cebini değil ülkenin çıkarlarını savunan<br />
bütün ülke devletlerle dost olan<br />
olmak için mücadele eden düşman<br />
değil dost edinen bir ülkeye ihtiyaç<br />
var. Her zamankinden daha fazla CH-<br />
P'ye ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.<br />
CİHAN<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balyoz<br />
Davası’nda yargı sürecinin daha bitmediğini<br />
yineleyerek, “Temennim odur ki hakkaniyete<br />
uygun bir netice çıkar.” dedi.<br />
temennim odur kioldu.<br />
İyi veya kötü olup olmadığıyla alakalı olarak<br />
an önce açıklanması gerektiğini dile<br />
getiren Bahçeli, “Temyiz aşamasında<br />
değerli hukukçulardan oluşan Yargıtay<br />
tahammül edilemez noktaya ulaşan<br />
haksızlığı mutlaka düzeltmelidir.<br />
Türkiye’nin bölünme ve parçalanma<br />
emarelerini haddinden fazla yaşadığı<br />
bugünkü ortamda, adaletsizliğin ve<br />
hukuksuzluğun hüküm sürmeyeceği<br />
gösterilmelidir.” dedi.<br />
Şişli Belediye Başkanı Mustafa<br />
Sarıgül’ün ‘Türkiye Birleşik Devletleri’<br />
adıyla gündeme taşıdığı önerisinin<br />
tehlikeli olduğunu vurgulayan Bahçeli,<br />
Sarıgül’ün yıkımda rol kapmak maksadıyla<br />
malum mihraklara şirinliğe<br />
kalkıştığını kaydetti. Bölücü terörün<br />
belinin kırılması için hala sınır ötesi<br />
terörist kampların imha edilemediğini<br />
vurgulayan Bahçeli, “Bir gece<br />
Kandil’de görünmek ve Kandil’in<br />
bağrına şerefli Türk bayrağını dikmek<br />
için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Terörle<br />
mücadeleye direnen diyalogcu taifesi<br />
ayıklanmalı, müzakereyle bir yere<br />
varılamayacağı anlaşılmalı, yeni Oslo<br />
girişimlerinin ağır sonuçlara neden<br />
olacağı bilinmeli ve yıkım koordinatörü<br />
başbakan yardımcısı görevinden<br />
azledilmelidir.” şeklinde konuştu.<br />
Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’ni<br />
hafife alarak ihmal edenlerin<br />
Türkiye’nin alternatifsiz ve çaresiz olmadığını<br />
göreceklerini kaydetti. CİHAN<br />
Başbakan'a: Wikileaks belgelerindeki<br />
taahhütlerini yaptın mı?<br />
Kanal 7 Televizyonu’nda İskele Sancak programına<br />
konuk olan Başbakan Erdoğan, gündeme dair<br />
konular ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Balyoz<br />
davasında verilen kararı değerlendiren Erdoğan,<br />
şöyle konuştu: “Bu ilk derece mahkemesinin<br />
bir kararıdır, burada 365 sanıktan beraat edenler<br />
gerekçe açıklandığı zaman bir değerlendirme yapmak<br />
suretiyle ilk derece mahkemenin verdiği karar<br />
üzerinde bir yorum yaparız. Temennim odur ki<br />
hakkaniyete uygun bir netice çıkar Yargıtay'dan<br />
da.”<br />
Başbakan Erdoğan, “Bunların hepsi bir süreç, bu<br />
sürecin içinde bir şeyleri hallederek geliyorsunuz<br />
yani bizde mesela göreve geldiğinizde meşhur bir<br />
Başbakanlık Takip Kurulu vardı, buradan 28 Şubat<br />
sürecinde neler çıktı neler. Biz geldiğimizde o kurul<br />
işlevini kaybetti ama belli bir süre oradaydı işlevi<br />
yoktu. Birileri bize diyordu ki 'bunları neden kaldırmıyorsunuz'<br />
işlevi yok zaten sabırlı olun oda gider.<br />
Stratejik belgelerin hepsi yerli yerine oturdu ve düşman<br />
üreten değil, dost üreten ve ülkemizin geleceğini<br />
daha sağlam zemine oturtan belgeler var.”<br />
diye konuştu.<br />
“MEHMET ŞİMŞEK’İ MERKEZ BANKASI’NIN<br />
BAŞINA GETİREMEDİM”<br />
Bugün gelinen duruma kadar yaşadıkları sıkıntılardan<br />
örnekler veren Erdoğan, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Bir şey daha vardı irtica aşağı, irtica<br />
yukarı ben çok çok vasıflı arkadaşları tayin<br />
edemediğim zamanları biliyorum. Bunlar hakikaten<br />
üzücü şeyler ve bunlar tabii ki ilginçtir bir örnek<br />
vereyim, Mehmet Şimşek'i Merkez Bankası'nın<br />
başına getireceğim şimdi, o zaman Mehmet Şimşek<br />
İngiltere'de tabii ki cevap 'olumsuz' bende Cumhurbaşkanıma<br />
dedim ki 'Neden yapmıyoruz, bu<br />
arkadaşımız kaliteli bir arkadaş, eşi Müslüman diye<br />
düşünüyorsanız öylede değil başı da açık' dedim.<br />
'Hayır ben öyle düşünüyorum, olumsuz' dediler ve<br />
başka bir isim arayışına girdik onunda<br />
ayakkabılarıyla uğraştılar, ayakkabıları içeride<br />
miydi, dışarıda mıydı diye. Abdullah Bey'in döneminde<br />
ki gibi serilikte gitseydi işler bunları biz daha<br />
kolay yapabilirdik.”<br />
"KONGRE KONUŞMAM, BALKON KONUŞ-<br />
MALARIMIN ÜSTÜNDE OLACAK"<br />
AK Parti’nin Pazar gün ki kongresini de değerlendiren<br />
Başbakan Erdoğan, yapacağı konuşmanın<br />
manifesto niteliği taşıyıp taşımayacağına şu cevabı<br />
verdi: “Biz malum 14 Ağustos 2001'de yola çıktığımızda<br />
ortaya koyduğumuz bir manifesto vardı 11<br />
yıl biz onun üzerinden geldik, şimdi ikinci bir 11 yıla<br />
geçiyoruz artık bizim gündemi güncellememiz<br />
lazım. Şuanda bir milat değil, gündemi güncelliyoruz<br />
ve bunu yaparken de özellikle reformlar noktasında,<br />
ileri demokrasiyi işledik, bu konularda<br />
neler yapacağız bunların üzerinde duracağız.<br />
<strong>Ekonomi</strong>de neler yapacağız, dış politikada neler yapacağız,<br />
terör meselesi üzerinde duracağız attığımız,<br />
atacağımız 12 Haziran seçimleriyle ilgili<br />
adımlarımız var. Bunları gündeme getirmek<br />
suretiyle kongremizi zenginleştireceğiz. Burada aktörlerimiz<br />
de önemli yeni MKYK'da görev alacak<br />
arkadaşlarımız var, MYK'da görev alacak<br />
arkadaşlarımız var parti disiplin kurulu olsun, yeni<br />
oluşumlar var bütün bunları yaparken bizim en<br />
önemli hassasiyetimiz, biz dedik ki 'genel başkan,<br />
belediye başkanı, başkanlar 3 dönem görev yapar,<br />
ara verir ve sonra devam eder' dedik.”<br />
Partideki değişimde partinin omurgasının gücünü<br />
koruyacağını, hücre tazelemesinin söz konusu olacağını<br />
vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:<br />
“Bunu yaparak devam edeceğiz. Bizim Genel<br />
Başkan yardımcılarımızın altında yardımcılar var<br />
onları da güçlendireceğiz, yenileyeceğiz ki bu kurumsallaşmamızda<br />
farklı bir güce kavuşmuş olsun.”<br />
"OSMAN CAN, EHLİYETİ İYİ ARKADAŞLARIMIZ-<br />
DAN BİR TANESİ"<br />
Osman Can’ın partiye katılmasıyla ilgili olarak ise<br />
Başbakan Erdoğan, “Ehliyeti iyi arkadaşlarımızdan<br />
bir tanesi Osman Can, bazı yerlerde önemli<br />
arkadaşlarımız var MKYK'ya alacağımız. Bu<br />
arkadaşlarımızla da mutabık kaldık, bunları da<br />
aramıza katmak suretiyle yolumuza devam edeceğiz.<br />
Kadın kotasında da yüzde 30'u bir defa belirlemiş<br />
durumdayız. İsimler bu noktada oluşmuş<br />
vaziyette, yedekte de yine aynı şekilde bulacak.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
"BEN BU İŞİ YAPARIM, EDERİM ŞEKLİNDE DEVAM<br />
EDERSENİZ ÇAKILIR KALIRSINIZ"<br />
Başbakan Erdoğan, partiye katılan isimler ve 3<br />
dönem şartı ile ilgili tartışmalara da değindi. Erdoğan,<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Burada 3<br />
dönemi ben çok düşündüm, 3 dönemi aşanlar belli<br />
bir güce ulaşmış durumdadır. Şimdi bu üst düzey<br />
yöneticiler burada böyle birşey olursa kendilerini<br />
koruma altına alırlar, burada çakılır ve kalırlar ki bu<br />
hücre tazelemesi dediğimiz olayda aralarında 2<br />
dönem görev yapan arkadaşlarımız var, bunlar<br />
arasında ciddi sayıda parlamentoda olmayan isimler<br />
var ama bu AK Parti'ye güç kaybettirmedi tam<br />
aksine yine güç kazandırdı, bu arkadaşlarımızı bir<br />
kenarıya koymak art niyetli birşey değildi. Sadece<br />
ilkeler üzerinden hareket eden bir partiysek o<br />
zaman duruşumuz çok önemli ve bu duruşumuzdan<br />
bizim taviz vermememiz lazım. Bu yola böyle<br />
devam ettik, bundan sonraki süreçte de mutabıkız<br />
bu konuda. Her yeni isim önce partiyle tabii uyumu<br />
önemli, partiyle uyumlu olduktan sonra şuanda<br />
kendini kabullendirmiş isimlerde var. Bu isimler<br />
zaman içerisinde temahuz edecek, parti kendi<br />
kademelerinde de bunun değerlendirmesi yapacak,<br />
hangisiyle partimiz büyümeye devam eder bunu o<br />
şekilde ilerleteceğiz, tekilcilik hoş bir şey değil, biz<br />
merkezli bir anlayışı bunu kollektif akıl üzerine bina<br />
etmek lazım. Eğer kollektif akıl değil de ben bu işi<br />
yaparım, ederim şeklinde devam ederseniz çakılır<br />
kalırsınız.”<br />
"O GAZETENİN HİÇBİR ÖNEMİ YOK"<br />
Taraf <strong>Gazetesi</strong>’nin yaptırdığı Cumhurbaşkanlığı anketinin<br />
hatırlatılması üzerine Erdoğan, “O<br />
gazetenin benim nezdimde hiçbir önemi yok. Tabii<br />
ki bütün gazeteleri okumuyorum, arkadaşlarımdan<br />
genel olarak aldığım bilgiler var fakat, yaklaşık 10<br />
gazeteye bakıyorum diğerlerini okumuyorum.”<br />
ifadelerini kullandı. CİHAN<br />
AKP<br />
AK Partili Belediye Başkanı partiden<br />
atıldı<br />
AParti Grup Başkanvekili ve Giresun<br />
Milletvekili Nurettin Canikli,<br />
Doğankent Belediye Başkanı<br />
Nazmiye Kabadayı'nın partiden ihraç<br />
edildiğini açıkladı.<br />
Nurettin Canikli, düzenlediği basın<br />
toplantısında, yaklaşık 2 ay önce<br />
hakkında "görevi kötüye kullanma, yolsuzluk"<br />
gibi bir takım iddialar çıkması sebebiyle<br />
disiplin kuruluna sevk edilen<br />
Giresun'un Doğankent ilçesi Belediye<br />
Başkanı Kabadayı'nın AK Parti'den İhraç<br />
edildiğini söyledi. Canikli, "Parti<br />
içerisinde herkesin görevi bellidir ama aksama<br />
olduğu zaman gereken müdahaleyi<br />
yaparız. Nitekim bir belediyemiz<br />
Doğankent'le ilgili birtakım şikayetler<br />
oldu, talepler oldu, araştırmalar yapıldı.<br />
Yapılan bu çalışmalar neticesinde<br />
hakkında bulunan iddiaların doğru<br />
olduğuna ulaştı Parti Disiplin Kurulu ve<br />
ihraç kararı aldı. Yani mekanizmalarımız<br />
yürüyor. Herkes kanunların, bizim kendi<br />
nizamımızın, kurallarımızın ön gördüğü<br />
doğrultuda görevini yapar, yapmaya<br />
mecburdur. Şuanda da bu açıdan<br />
bakıldığında herkes kurallara uygun bir<br />
şekilde görevini ifa ediyor. Bu Belediye<br />
Başkanımız için de geçerli, herkes için<br />
geçerli" dedi. HABER MERKEZİ<br />
CHP<br />
Tunceli Milletvekili Genç:<br />
Tunceli Milletvekili Kamer: “10 yılda<br />
ülkeyi kan gölüne getirdiniz.<br />
Gencecik insanların cenazelerini<br />
evlerine götürmek dışında ne yaptınız.”<br />
Tunceli Milletvekili Kamer Genç, parlamentoda<br />
düzenlediği basın toplantısında,<br />
Tunceli’de son dönem yaşanan<br />
terör olaylarına değinerek, 210 yılda<br />
ülkeyi kan gölüne getirdiniz. Gencecik insanların<br />
cenazelerini evlerine götürmek<br />
dışında ne yaptınız” diye konuştu.-<br />
Öcalan’ı kendisine terörden sorumlu<br />
bakan olarak atasın-<br />
Tunceli üzerinde ”özel hesaplar”<br />
olduğunu da söyleyen Genç, ”AKP, BDP<br />
ve PKK kaybettiği için emelleri bir, o da<br />
Tunceli’yi ortadan kaldırmak. AKP iktidarı<br />
PKK’ya karşı mücadeleyi kesmiş.<br />
Çeşitli devletlerin verdiği destek gibi<br />
onlar da PKK’ya güç veriyorlar. Bu<br />
Türkiye Cumhuriyeti devletini yok etmek<br />
için yapılan hain bir plandır. Halkın<br />
bunu yutmaması lazım. Ülkede bu kadar<br />
şehit varken AKP’liler nasıl olur da ‘gidelim<br />
Öcalan ile anlaşalım’ diyebiliyor- Bir<br />
de gidip elini öpsünler, Öcalan’ı getirsinler,<br />
Erdoğan kendisine terörden sorumlu<br />
bakan olarak atasın” dedi. HABER<br />
MERKEZİ<br />
MHP<br />
Bahçeli'den Erdoğan'a İmralı<br />
yanıtı<br />
MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan<br />
Erdoğan'ın 'Gerekirse İmralı'yla<br />
görüşülebir' sözlerini eleştirdi.<br />
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şu<br />
ifadeleri kullandı:<br />
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada<br />
Başbakan'ın sözlerini eleştirerek;<br />
"Başbakan Erdoğan kanın ve vahşetin sorumlusu<br />
olan İmralı canisiyle yeniden<br />
görüleşebileceğini, Adalet Bakanı da<br />
bebek katilinin sözde çözüm sürecine<br />
dâhil edilebileceğini vurgun yemişçesine<br />
dile getirmişlerdir. Terörle mücadele eden<br />
kahramanları dört duvar arasına<br />
hapseden ve hukukun başına çuval<br />
geçiren AKP zihniyetinin, İmralı'dan hala<br />
medet umması affedilmez bir hezeyandır.<br />
Silivri hapishanesinde mücadeleyi<br />
mahkûm, İmralı'da müzakereyi meşrulaştıran<br />
bu seviyesizlik dünya durdukça<br />
nefret ve öfkeyle anılacaktır" ifadelerini<br />
kullandı. HABER MERKEZİ<br />
BDP<br />
BDP, son zamları Meclis taşıdı<br />
BarıBDP Grup Başkanvekili İdris<br />
Baluken ve arkadaşlarınca<br />
TBMM Başkanlığı'na sunulan<br />
araştırma önergesinde, Türkiye'nin,<br />
Hükümetin gerek iç siyasette gerekse de dış<br />
siyasette izlediği yanlış politikalar sonucu<br />
siyasal anlamda tıkanıklıklar yaşadığı<br />
iddia edildi.<br />
AK Parti'nin siyasal tıkanıklıkları gidermek<br />
için askeri ve güvenlik eksenli politikalar<br />
ürettiği iddia edilen önergede, bu politikalar<br />
sonucunda Türkiye ekonomisinin<br />
zor günler geçirdiği belirtildi. Hükümetin,<br />
söz konusu askeri ve güvenlik eksenli politikaları<br />
finanse edebilmek için ''zam<br />
furyası'' başlattığı ileri sürülen önrgede,<br />
zamların yurttaşların ekonomik tercih ve<br />
imkanlarında ciddi sorunlar yarattığı ifade<br />
edildi..'' AA
8 Gündem<br />
HERKES<br />
uğgeneral Şahin Tarlan’ın<br />
THakkari’de vatani görevini<br />
yapan oğlu Kıvanç Tarlan’ın,<br />
askerliğinin sonuna doğru 2 ay<br />
rapor ve 1 ay izin alması dikkat<br />
çekince Genelkurmay Başkanlığı<br />
inceleme başlattı.<br />
Eski Türk Silahlı<br />
Kuvvetleri<br />
Sağlık<br />
Hizmetleri<br />
Komutanı,<br />
emekli Tabip<br />
Tuğgeneral Şahin Tarlan’ın oğlu<br />
Kıvanç Tarlan, askerliğini<br />
Hakkâri’de yaptı. Kıvanç Tarlan göz<br />
doktoru olduğu için yedek subay<br />
kadrosuna alındı ve geçen yıl kasım<br />
ayında birliğine teslim oldu.<br />
Dağıtımı Hakkâri’ye çıktı. Tüm<br />
sıradan askerler gibi o da vatani<br />
görevini yapmaya başladı.<br />
2 AY RAPORA İNCELEME<br />
Kıvanç Tarlan, askerliğinin son iki<br />
ayında rapor alınca “Acaba<br />
babasının torpiliyle mi aldı?”<br />
soruları akıllara geldi. Babası, TSK<br />
Sağlık Hizmetleri’nin eski komutanı<br />
Şahin Tarlan’ın yayımladığı bir<br />
‘emir’ yazısında, “Görevi başındaki<br />
hiçbir asker, izne gitse bile ameliyat<br />
olmayacak” şeklinde ifade<br />
kullandığı iddia edildi.<br />
Genelkurmay inceleme başlattı.<br />
Soruşturma açılıp açılmayacağına<br />
savcılık karar verecek.<br />
‘Gurur duyuyorum’<br />
Kıvanç Tarlan,<br />
rahatsızlığından dolayı<br />
izindeyken Merkez<br />
Komutanlığı’na<br />
başvurduğunu ve oradan<br />
aldığı sevkle Gülhane Askeri<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Paşa oğlu askerliğini<br />
3 ay izinli geçirince...<br />
Generalin oğlu, Hakkâri'de askerliğinin 3 ayını raporlu ve izinli geçirdi...Tuğgeneral Şahin<br />
Tarlan’ın Hakkari’de vatani görevini yapan oğlu Kıvanç Tarlan’ın, askerliğinin sonuna doğru<br />
2 ay rapor ve 1 ay izin alması dikkat çekince Genelkurmay Başkanlığı inceleme başlattı.<br />
'AKP zihniyetinin<br />
affedilmez hezeyanı'<br />
HP Genel Başkanı Devlet<br />
MBahçeli, ''İstanbul<br />
Milletvekilimiz Engin Alan başta<br />
olmak üzere, terörle mücadele eden<br />
kahramanları dört duvar arasına<br />
hapseden ve hukukun başına çuval<br />
geçiren AKP zihniyetinin, İmralı'dan<br />
hala medet umması affedilmez bir<br />
hezeyandır'' değerlendirmesini<br />
yaptı. Bahçeli, partisinin dün<br />
yapılan Merkez Yönetim Kurulu<br />
(MYK) toplantısı ve son siyasi<br />
gelişmeler üzerine yaptığı yazılı<br />
açıklamada, MHP'nin 5 Kasım 2009<br />
tarihinde gerçekleştirilen 9.Olağan<br />
Büyük Kurultayı'nda görev üstlenen<br />
MYK üyeleriyle son kez bir araya<br />
gelindiğini, üç yılda başarılı ve<br />
özverili çalışmalar sergileyen MYK<br />
üyelerinin takdir ve teşekkürü hak<br />
ettiğini belirtti.<br />
MYK toplantısında MHP'nin 10.<br />
Olağan Büyük Kurultayı'nın 4 Kasım<br />
2012'de yapılmasının<br />
resmi olarak<br />
kararlaştırıldığını<br />
kaydeden<br />
Bahçeli,<br />
kurultayın<br />
büyük bir<br />
heves, coşku<br />
ve kararlılıkla<br />
yapılacağına işaret etti. Bahçeli,<br />
açıklamasında şu ifadeleri kullandı:<br />
''Partimizin 43 yıllık birikimini,<br />
siyasete kalite getiren seviyeli<br />
duruşunu ve özenle korunması<br />
gereken saygınlığını hiçbir şart<br />
altında zedeletmeden demokratik<br />
katılım tüm yönleriyle kurultay<br />
salonuna yansıyacaktır.<br />
Milliyetçilikle demokrasinin tarihsel<br />
birlikteliği Milliyetçi Hareket'e<br />
gönül ve umut bağlamış herkes<br />
tarafından şahsiyet ve ahlak<br />
ölçülerine sadık kalınarak yeniden<br />
gösterilecek ve ispat edilecektir.<br />
Bu kurultay millet ve devlet bekası<br />
için de çok hayati sonuçlara vesile<br />
olacak, Türk siyaseti milli, manevi<br />
ve kurucu değerlere tam bir<br />
inanmışlıkla sahip çıkan milliyetçiülkücü<br />
kadroların mesajıyla daha<br />
da anlam kazanacaktır. Milliyetçi<br />
Hareket Partisi gelecek yıllara<br />
muhteşem mazimizin<br />
projeksiyonunu tutarak Türkiye'nin<br />
varlığı, Türk milletinin birliği ve<br />
Türk devletinin teminatı<br />
olduğunu yüksek sesle<br />
duyuracak ve kutlu hedeflerine<br />
emin adımlarla yürüyecektir.''<br />
-''Milliyetçi-vatanseverlerden<br />
intikam alınması kimsenin yanına<br />
kalmayacaktır''-<br />
Türkiye'nin terörden kurtulmasının<br />
her geçen gün daha maliyetli hale<br />
geldiğini, terör örgütünün<br />
cinayetlerinin sabırları<br />
zorladığını ve millet vicdanında<br />
infiale neden olduğunu belirten<br />
Bahçeli, Tunceli'den gelen acı<br />
haberlerin terörün zalim<br />
yüzünü ve örgütünün<br />
vahşiliğini bir kez daha<br />
gösterdiğini<br />
kaydetti.<br />
Tıp Akademisi’nde tedavi olduğunu<br />
belirterek, “Ben zaten askerlik<br />
görevimi icra ettim. Hastanede<br />
yatarak tedavi gördüm. Terhisten<br />
sonra ErzurumHorasan’- damecburi<br />
hizmete başlayacağım. Ben, özel bir<br />
hastalık geçirdim. Plastik cerrahi<br />
ile ilgili bir ameliyat oldum.<br />
Konumumitibarıyla, yani babamın<br />
paşa olması dolayısıyla böyle bir<br />
iddia ortaya atılmış olabilir.<br />
Babamın durumu<br />
benimrahatsızlığımı tedavi<br />
ettirmeme engel olmamalı. Ben de<br />
doktorum. Ben o bölgede askerlik<br />
yapmayı zaten istiyordum. Kısmet<br />
oldu. Güzel bir deneyimoldu.<br />
Hakkâri’de askerlik yaptığımiçin<br />
gurur duyuyorum” dedi<br />
BU AY TERHİS OLACAK<br />
Temmuz ayında izne ayrılarak<br />
ameliyat olan ve 2 ay rapor alan<br />
Kıvanç Tarlan, şimdi yaklaşık 1<br />
aylık iznini kullanıyor. Tarlan bu<br />
ayın sonunda terhis olacak.<br />
GERGİN YAŞ’TA EMEKLİ EDİLDİ<br />
Kıvanç Tarlan’ın babası Şahin<br />
Tarlan geçen yılki Balyoz<br />
gölgesinde yapılan gergin YAŞ’ta<br />
emekliye ayrılmıştı.AA<br />
MHP Genel Başkanı<br />
Bahçeli: 'İstanbul<br />
Milletvekilimiz Engin<br />
Alan başta olmak<br />
üzere, terörle mücadele<br />
eden kahramanları dört<br />
duvar arasına<br />
hapseden ve hukukun<br />
başına çuval geçiren<br />
AKP zihniyetinin,<br />
İmralı'dan hala medet<br />
umması affedilmez bir<br />
hezeyandır'<br />
Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı<br />
Murat Uzun'un şehit olmasından<br />
kısa süre sonra Tunceli'nin ikinci<br />
kez kanlı bir saldırıyla sarsıldığına<br />
işaret eden Bahçeli, terör örgütü<br />
PKK'nın ''aldığı teşvik ve gördüğü<br />
kolaylıklardan dolayı eylemlerini<br />
sıklaştırdığını ve yaygınlaştırdığını''<br />
savundu.<br />
Hükümetin sonuçsuz güvenlik<br />
toplantılarıyla ve kalıplaşmış<br />
tepkisel sözlerle her günü israf<br />
ettiğini ileri süren Bahçeli, terörle<br />
mücadelede takip edilen<br />
yöntemden çok siyasi kararlılık ve<br />
inandırıcılığın önemli olduğunu<br />
ifade etti. Bahçeli, açıklamasında şu<br />
değerlendirmelerde bulundu:<br />
'' Görüldüğü kadarıyla<br />
'güvenlikçiler-müzakereciler'<br />
arasında yaşanan düello iktidarı<br />
tümüyle sarıp hareketsiz bırakırken,<br />
PKK terör örgütü bulduğu her fırsatı<br />
kana ve şehide tahvil etmektedir.Bir<br />
yanda mütareke ve müzakere<br />
çağrıları süfli ağızlarca gündeme<br />
taşınıp PKK'ya umut aşılanırken,<br />
diğer yanda vatan evlatları<br />
hayatlarını kaybetmektedir. Hatta<br />
Başbakan Erdoğan kanın ve<br />
vahşetin sorumlusu olan İmralı<br />
canisiyle yeniden<br />
görüleşebileceğini, Adalet Bakanı<br />
da bebek katilinin sözde çözüm<br />
sürecine dahil edilebileceğini<br />
vurgun yemişçesine dile<br />
getirmişlerdir.”AA<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
PKK SIĞINAKLARI UYUŞTURUCU DEPOSU<br />
mniyet'in raporlarında da<br />
EPKK-uyuşturucu ilişkisi<br />
konusunda çarpıcı veriler yer<br />
alıyor. Buna göre 1981'den beri<br />
yapılan operasyonlarda 60 PKK<br />
sığınağında yüksek miktarda<br />
uyuşturucu ele geçirildi. Bu<br />
kapsamda 839 terörist<br />
tutuklandı. Operasyonlarda 4<br />
bin 253 kilo eroin, 22 bin 830<br />
kilo esrar, 4 bin 305 kilo<br />
bazmorfin, 8 kilo afyon sakızı<br />
ve 710 kilo kokain yakalandı.<br />
Güvenlik güçleri, teröre de<br />
finansman sağlayan<br />
uyuşturucuya yönelik<br />
operasyonlarını son yıllarda<br />
sıklaştırdı. 1988'de zehir<br />
tacirlerine 2 bin 737 baskın<br />
yapılmışken, bu sayı geçen yıl<br />
18 bin 24'e çıktı. Öte yandan<br />
terör örgütünün uyuşturucu<br />
bağlantısı Avrupa Birliği polis<br />
teşkilatı EUROPOL, NATO<br />
<strong>Ekonomi</strong>k Komitesi ve<br />
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu<br />
Kontrol Programı'nın<br />
raporlarına da girdi.<br />
Güneydoğu'daki PKK'nın<br />
kontrolünde bulunan esrar<br />
tarlalarını gündeme gelmesiyle<br />
birlikte başka bir gerçek daha<br />
ortaya çıktı. Emniyet Genel<br />
Müdürlüğü arşiv verilerine göre<br />
terör örgütüne yönelik<br />
operasyonlarda 60 PKK<br />
sığınağında yüksek miktarda<br />
uyuşturucu ele geçirildi. Son 27<br />
yılın arşiv verilerinde 363<br />
uyuşturucu operasyonunda<br />
zehir tacirlerinin PKK, DHKP/C,<br />
TKP-ML, Devsol ve Asala gibi<br />
terör örgütleriyle bağlantılı<br />
olduğu ortaya çıktı.<br />
Operasyonlarda toplam 839<br />
terör örgütü üyesi yakalandı.<br />
Narko-terörizm kapsamında<br />
yapılan bu operasyonlarda<br />
toplam 4 bin 253 kilo eroin, 22<br />
ile Hukuku<br />
Abünyesinde yapılacak<br />
iki maddelik değişiklikle<br />
yasağın önüne<br />
geçecek olan Adalet<br />
Bakanı Sabine<br />
Leutheusser-Schnarrenberger,<br />
ancak çocuğun<br />
belli bir yaşam standardının<br />
tehlikeye girmesi<br />
durumunda ise bu maddelerin<br />
geçerli olmayacağını<br />
ifade ediyor.<br />
Köln Eyalet Mahkemesi'nin<br />
geçtiğimiz Haziran<br />
ayında dini sebeplerle<br />
sünnetin insan yaralama<br />
suçu kapsamında<br />
olduğuna karar vermesi,<br />
Müslüman ve Yahudi<br />
toplumu tarafından tepkiyle<br />
karşılanmış 19 Temmuz'da<br />
Federal<br />
Parlamento özel oturum<br />
gerçekleştirmişti. Parlamento<br />
aldığı kararla,<br />
tıbbi şartların yerine getirilmesi<br />
durumunda<br />
dini nedenlerden dolayı<br />
bin 830 kilo esrar, 4 bin 305<br />
kilo bazmorfin, 8 kilo afyon<br />
sakızı, 710 kilo kokain, 337 bin<br />
412 adet sentetik uyuşturucu,<br />
26 bin 190 litre asetik anhidrit<br />
ve 2 adet imalathane ele<br />
geçirildi.<br />
Son yıllarda terör örgütünün<br />
finansman kaynakları arasında<br />
olduğunun net bir şekilde<br />
ortaya çıkmasıyla birlikte<br />
uyuşturucu operasyonlarına<br />
büyük önem verildi.<br />
Örneğin 1998 yılında<br />
uyuşturucu tacirlerine yönelik<br />
2 bin 737 operasyon<br />
yapılmışken<br />
2011'de bu sayı<br />
18 bin 24'e çıktı.<br />
1999'da<br />
uyuşturucudan<br />
yakalanan<br />
şüpheli sayısı<br />
da 6 bin 121 kişi<br />
iken 2011<br />
sonunda bu<br />
sayı 38 bin<br />
534'ü buldu.<br />
Terör<br />
örgütlerinin<br />
eylemlerinin devam etmesi<br />
büyük ölçüde finansal<br />
kaynakların yeterliliği ve<br />
devamlılığına bağlı. Örgütlerin<br />
silah, barınma, beslenme,<br />
iletişim, propaganda gibi<br />
ihtiyaç ve faaliyetleri büyük<br />
çapta finansal kaynak<br />
gerektiriyor.<br />
Terör örgütü PKK için de<br />
uyuşturucu kaçakçılığının en<br />
önemli gelir kaynaklarından<br />
biri olduğu ifade ediliyor.<br />
Emniyet Genel Müdürlüğü arşiv<br />
kayıtlarında terör örgütü<br />
mensuplarının ifadeleri ve ele<br />
geçirilen belgelerdeki para<br />
kayıtları PKK'nın<br />
uyuşturucudan finansman<br />
sağladığını açıkça ortaya<br />
sünnetin serbest olması<br />
konusunda prensip<br />
kararı almıştı.<br />
YENİDOĞAN SÜN-<br />
NETİNDE DOKTOR<br />
ŞARTI ARANMAYACAK<br />
Bakanlık tarafından<br />
hazırlanan tasarıda<br />
doğrudan belirtilmeden<br />
hahamların da sünneti<br />
gerçekleştirmesinin önü<br />
açılıyor. Taslaktaki<br />
"Çocuğun doğumundan<br />
itibaren ilk altı ay<br />
içerisinde dini cemaat<br />
tarafından belirlenen<br />
doktor olmayan fakat<br />
gerekli eğitimi almış kişi<br />
tarafından da sünnet<br />
gerçekleştirilebilir."<br />
ifadesi dini cemaat<br />
tarafından tayin edilen<br />
uzman kişilerin de sünnet<br />
yapabileceğini vurguluyor.<br />
Doktor olmayan<br />
fakat uzman kişilerce<br />
yapılacak sünnet<br />
doğumdan sonra ilk altı<br />
ayla sınırlı olacak.<br />
Terör örgütünün<br />
beslendiği en önemli<br />
finans kaynaklarının<br />
başında uyuşturucu<br />
ticareti geliyor.<br />
koyuyor.Türkiye'de istihbarat<br />
birimlerinin narko terör<br />
raporlarına göre PKK artık<br />
dünya raporlarına uyuşturucu<br />
kaçakçısı olarak girmemek için<br />
özel bir önem gösteriyor.<br />
Avrupa ülkeleri ve Amerika gibi<br />
yerlerde daha rahat hareket<br />
edebilmek amacıyla<br />
uyuşturucu kaçakçılığı işlerini<br />
örgütle direkt bağlantısı ortaya<br />
çıkmayan kişilere yaptırıyor.<br />
Ancak yine de her yıl<br />
yayınlanan uluslararası<br />
raporlar örgütün zehir<br />
tacirliğini ortaya koyuyor.<br />
Avrupa Birliği polis teşkilatı<br />
EUROPOL<br />
tarafından<br />
yayımlanan<br />
'AB Terörizm<br />
Durumu ve<br />
Eğilim Raporu<br />
(TE-SAT 2012)'<br />
başlıklı<br />
raporda<br />
PKK'nın<br />
Avrupa'daki<br />
üyelerinin<br />
işlediği suçlar<br />
arasında<br />
uyuşturucu kaçakçılığı da<br />
sıralanıyor.<br />
PKK'nın uyuşturucu<br />
kaçakçılığından kazandığı<br />
parayı terörist faaliyetlerde<br />
kullandığı ifade edilen<br />
raporda, Avrupa'nın PKK için<br />
lojistik destek üssü durumunda<br />
olduğu vurgulanıyor. PKK'nın<br />
örgütsel faaliyetlerini finanse<br />
etmek için Avrupa içinde ve<br />
dışında uyuşturucu kaçakçılığı<br />
yaptığı belirtiliyor.<br />
Terör örgütünün, militan<br />
devşirme ağını endişe kaynağı<br />
olarak gören raporda kara para<br />
aklama, uyuşturucu ve insan<br />
kaçakçılığının örgüt için temel<br />
finansman kaynağı olduğu<br />
tespiti yapılıyor.<br />
PKK, UYUŞTURUCU VE<br />
KAÇAKÇILIKTAN YILDA 175<br />
MİLYON EURO KAZANIYOR<br />
NATO <strong>Ekonomi</strong>k Komitesi<br />
2009'da hazırladığı 'Terörün<br />
ekonomik ve maddi boyutu'<br />
başlıklı gayri resmi raporunda<br />
PKK'nın finans kaynaklarına<br />
dair çarpıcı bilgiler veriyor.<br />
Terör örgütlerinin finans<br />
kaynaklarına ilişkin<br />
uluslararası istihbarat<br />
kurumlarından elde edilen<br />
bilgiler doğrultusunda<br />
hazırlanan raporda,<br />
Avrupa'dan PKK'ya 200 milyon<br />
Euro aktarıldığı belirtiliyor.<br />
Raporun 70. maddesinde bu<br />
miktarın 25 milyon Euro'sunun<br />
bağış olarak toplandığı, geri<br />
kalan miktarın ise uyuşturucu,<br />
insan kaçakçılığı ve kara para<br />
aklama gibi yasa dışı işlerden<br />
toplandığı vurgulanıyor.<br />
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu<br />
Kontrol Programı (UNODC) 2011<br />
yasa dışı uyuşturucu<br />
kaçakçılığı analizlerinde de<br />
PKK'nın rolünden bahsediliyor.<br />
Uyuşturucu ticaretiyle silahlı<br />
terör örgütlerinin ilişkisinin<br />
irdelendiği 2012 raporunda da<br />
PKK örneği veriliyor. UNODC<br />
2007 raporlarında, terör<br />
örgütünün uyuşturucu madde<br />
kaçakçılığının imalat, taşıma,<br />
aracılık, satış ve sokak satıcılığı<br />
gibi her safhasında yer alarak,<br />
finansal destek sağladığına<br />
dikkat çekiliyor. Avrupa'da<br />
uyuşturucu ticaretini kontrol<br />
altında tutan PKK'nın,<br />
Afganistan, Pakistan ve Irak<br />
üzerinden getirilen<br />
uyuşturucuyu İtalya,<br />
Bulgaristan, Yunanistan ve<br />
Romanya'daki yasa dışı<br />
örgütler ile işbirliği içerisinde<br />
Avrupa'ya nasıl aktardığı ve<br />
pazarladığı belgeleriyle ortaya<br />
konuluyor. CİHAN<br />
Alman Adalet Bakanlığı tasarıyı<br />
hazırladı, sünnet suç olmaktan çıkıyor<br />
Tasarıda Yahudilerde<br />
sünnetin çocuğun doğumundan<br />
sonra sekizinci<br />
günde, Müslümanlarda<br />
ise doğumdan sonra yedinci<br />
günden çocuğun<br />
ilkokula başlama yaşına<br />
kadar olan aralıkta<br />
gerçekleştirildiği bilgisine<br />
de yer veriliyor. Aile<br />
hukuku (Burgerliche<br />
Gesetzbuch) 1631d paragrafına<br />
yapılacak eklemeyle<br />
sorun çözülmüş<br />
olacak.<br />
SAĞLIK İÇİN SÜNNET DE<br />
YASAL OLACAK<br />
Bakanlık ayrıca yasada<br />
sağlık için sünnet olmak<br />
zorunda olanları da kapsayacak<br />
şekilde değişikliğe<br />
gidecek.<br />
Yasada dini gerekçelerle<br />
sünnet vurgusu yapılmayacak.<br />
Doktorların<br />
gerekli bilgilendirmesinden<br />
sonra ailelerin onayıyla<br />
yapıldığı için,<br />
muhtemel komplikasyonlar<br />
durumunda da<br />
sünnet insan yaralama<br />
suçu kapsamında değerlendirilmeyecek<br />
ve<br />
ailenin tazminat talep<br />
etme hakkı olmayacak.<br />
Buna karşılık doktorlar<br />
çocukta oluşacak acının<br />
en aza indirgenmesi için<br />
gerekli tedbirleri alacak.<br />
Federal Adalet Bakanı<br />
Leutheusser-Schnarrenberger'in<br />
bu tasarı<br />
hakkında Cuma günü<br />
hukukçuları dinleyeceği<br />
ve sonrasında tasarıyı<br />
bakanlar kuruluna getireceği<br />
belirtiliyor.CİHAN<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
CHP, 4+4+4 eğitim sisteminin hayata geçmesi ve peygamberin hayatının<br />
ders olmasıyla birlikte laikliğin sonlandığını iddia ederek bildiri dağıttı.<br />
üm teşkilata “velilerle iletişime<br />
Tgeçin” talimatı verilirken<br />
“Dert+Dert+Dert” başlıklı<br />
broşürler bastırıldı.<br />
Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen<br />
kesintili 12 yıllık eğitime ilişkin<br />
yasal düzenlemenin iptali<br />
istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne<br />
götüren, ancak sonuç alamayan<br />
CHP, karşı kampanyasını farklı<br />
yollarla sürdürüyor.<br />
CHP, il ve ilçe başkanlıklarına iki<br />
ayrı genelge göndererek, velilerle<br />
iletişimi sağlayacak "acil çalışma"<br />
başlatılması talimatı verdi.<br />
Genelgelerde, ilçe örgütlerinin, her<br />
okulda görevli belirlemesi<br />
istenirken, "Ayrıca her okulda<br />
iletişim kuracak kişiler<br />
K Parti Genel Başkan Yardımcısı<br />
AHüseyin Çelik, "Mesele daha<br />
sağduyulu ve soğukkanlı bir şekilde<br />
değerlendirilmeli" dedi.<br />
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı<br />
Hüseyin Çelik, Balyoz eylem planını<br />
olmamış farz etmenin, ülkenin<br />
aklıyla alay etmek anlamına<br />
geleceğini söyledi.Çelik, darbelerin<br />
Türkiye için bir<br />
ayıp<br />
olduğunu<br />
belirterek,<br />
"Bizim<br />
ordumuz<br />
belirlenecektir" denildi.<br />
HEYETLERLE GİDİN<br />
Genelgelerde "eylem" talimatı<br />
verilirken, 4+4+4'e muhalefet eden<br />
Eğitim-İş ve Eğitim-Sen<br />
eylemlerine destek verilmesi<br />
istendi.<br />
CHP, il ve ilçe örgütlerinden aktif<br />
olmalarını isteyerek, kamuoyu<br />
oluşturulması çalışmalarının<br />
sürdürülmesini istedi.<br />
CHP'li il ve ilçe örgütleri bazı<br />
okullara heyetlerle giderken,<br />
velilerin şikayeti sonrası CHP<br />
eylemlerinin bir bölümünün polise<br />
yansıdığı belirtildi.<br />
AĞLAYAN ÇOCUK BROŞÜRÜ<br />
CHP, 4+4+4'e karşı politikasını<br />
milletinin emrinde olmalı. Siyaseti<br />
dizayn eden, toplum mühendisliği<br />
yapan bir kurum olmamalıdır" dedi.<br />
Gazetemizin Ankara Temsilcisi<br />
Adem Yavuz Arslan'ın hazırlayıp<br />
sunduğu "Temsilciler Meclisi"<br />
programına konuk olan Çelik,<br />
Balyoz davası kararları ve AK<br />
Parti'nin 30 Eylül'de yapacağı<br />
kongreyle ilgili çarpıcı<br />
açıklamalarda bulundu.İşte o<br />
açıklamalar:<br />
HÜKÜMETİN KURULDUĞU<br />
GÜN YAPILDI<br />
"59. hükümetin kuruluş günü 15<br />
Mart 2003'tür. Balyoz Eylem<br />
Planı'nın derdest edildiği gün de<br />
aynı tarihe denk gelmektedir. Yani<br />
benim Milli Eğitim Bakanı olduğum<br />
gün Balyoz Eylem Planı'nın<br />
yapıldığı gündür.Şimdi 324<br />
muvazzaf ve emekli insanın<br />
ceza almasından bir insanın<br />
haz duyması için sadist<br />
olması lazım. Bizim AK<br />
bununla da sınırlamadı. İl ve ilçe<br />
örgütlerinin yurt genelindeki basın<br />
açıklamaları ile eylemlerinde ve<br />
bazı okullarda, velilere<br />
"Dert+Dert+Dert" broşürü<br />
dağıtıldı.<br />
Broşürde, dünyaca ünlü, "ağlayan<br />
çocuk" tablosu kullanıldı. "Avrupa<br />
Yakası" adlı dizinin "Burhan"<br />
isimli karakterinin Türkiye'ye<br />
"Çiko" diye tanıttığı "ağlayan<br />
çocuğa" broşürde mavi önlük<br />
giydirildi. "Ağlayan çocuk" resmi<br />
broşürün her sayfasında<br />
kullanılırken, kaos uyarısı yapıldı.<br />
‘Veliler jandarmayla<br />
tehdit ediliyor’<br />
Broşürde, yeni eğitim sistemi, 57<br />
soru ve yanıt ile anlatıldı. Yurt<br />
genelinde velilere dağıtılan<br />
Muhalefet Yargıtay'a<br />
baskı uyguluyor<br />
Parti olarak darbeler ve darbeciler<br />
karşısındaki tavrımız nettir. Türkiye<br />
darbelerle ilk defa hesaplaşıyor.<br />
1959 doğumluyum. Benim ömrüme<br />
bir düzine darbe veya darbe<br />
teşebbüsü sığmıştır.<br />
Bu Türkiye içinbir ayıptır.<br />
Ordumuzun da bu ayıptan<br />
kurtulması gerekir. Bizim ordumuz<br />
milletinin emrinde olan, ülkesinin<br />
güvenliğini sağlayan,<br />
düşmanlarımıza caydırıcılık, bize<br />
de güven veren bir ordu olmalı.<br />
Modern, çağdaş bir ordu olmalı.<br />
Siyasetin üzerinde bir vesayetçi güç<br />
olmamalı. Siyaseti dizayn eden,<br />
toplum mühendisliği yapan bir güç<br />
asla olmamalıdır.Silah bendedir,<br />
dolayısıyla ben güçlüyüm<br />
dememelidir. Bu artık Türkiye'nin<br />
gündeminden düşmelidir.”<br />
Yanlış varsa düzeltilmeli<br />
Benim Balyoz Eylem Planı hakkında<br />
bir kanaatim var. Böyle bir şey<br />
broşürdeki yanıtlardan bazıları şu<br />
şekilde sıralandı:<br />
* 72 ay ve üstü öğrenciler<br />
eğitimden soğuyacak,<br />
heyecanlarını ve heveslerini<br />
yitirecekler.<br />
* Sınıf ortamları elverişsiz. Sınıflar<br />
kışın soğuk. Ahırdan bozma okul<br />
binaları var.<br />
* Erken yaşta eğitim okul kazası<br />
riskini beraberinde getiriyor.<br />
* Veliler mülki amirlerce tehdit<br />
edilerek, ‘polis, jandarma gelir alır’<br />
sözleriyle korkutuluyor.<br />
‘Peygamber hayatı laikliği bitirdi’<br />
Broşürde, imam hatip orta<br />
okullarının açılması eleştirilirken,<br />
"inkılap kanunlarına" atıf<br />
yapılıyor. Broşürde, "İmam hatip<br />
eğitimi, din görevlisi yetiştirmek<br />
amacıyla verilen bir eğitimdir.<br />
İmam hatip ortaokulunu mesleki<br />
sınıflama dışına çıkararak<br />
olmamış gibi farz ederseniz bu<br />
ülkenin aklıyla alay edersiniz.<br />
Mahkeme bir karar verdi. Bu<br />
mahkeme verdiği bu cezaları<br />
kumpasla mı ölçtü? Hepsinde isabet<br />
mi etti? Acaba kurunun yanında yaş<br />
da yandı mı? Adil yargılama oldu<br />
mu? Bunların hepsi denecek.<br />
Yargıtay'dan karar çıktıktan sonra<br />
da bunlar söylenecek. 330'a yakın<br />
kelli felli komutanların ceza aldığı<br />
böyle bir davanın konuşulmaması<br />
mümkün değil.<br />
Önce gerekçeye bakacağız. Eğer<br />
varsa bir yanlış, Yargıtay<br />
aşamasında düzeltilmesini temenni<br />
ederim. Fakat iki muhalefet<br />
partimiz, ‘Ergenekon'un avukatıyız’<br />
diyenler gibi temyiz makamına yani<br />
Yargıtay'a yönelik bir mahalle<br />
baskısı oluşturmaya başladı.<br />
Yargıtay'a yönelik bir kampanya<br />
başlatıldı. Ben adil yargılanmanın<br />
herkes için gerekli olduğuna<br />
inananlardanım. Partimiz de buna<br />
Gündem 9<br />
'Balyoz Darbe Planı<br />
yok' savunması çöktü<br />
Hilmi Özkök ve Aytaç<br />
Yalman'ın açıklamaları<br />
"Darbe planı yok"<br />
savunmalarını çürüttü<br />
önemin Genelkurmay<br />
DBaşkanı Hilmi Özkök ile<br />
Emekli Orgeneral Aytaç<br />
Yalman'ın "Darbeyi kim<br />
önledi" tartışması Balyoz<br />
sanıklarının "O belgeler<br />
darbe girişimi değil, tatbikat<br />
planıydı" sözlerini<br />
çürütüyor.. Dava artık<br />
"Balyoz darbe girişimi var mı<br />
yok mu?" boyutundan<br />
"Darbeyi kim önledi?"<br />
boyutuna geçti.<br />
AYTAÇ, "DARBEYİ HİLMİ<br />
ÖZKÖK ENGELLEDİ"<br />
YORUMLARINA İTİRAZ ETTİ<br />
Her şey Emeki Orgeneral<br />
Aytaç Yalman'ın, "Darbeyi<br />
Hilmi Özkök engelledi"<br />
yorumlarına itiraz ederek<br />
"Hilmi Paşa'nın kaç tankı<br />
tüfeği vardı" diye sormasıyla<br />
başladı.<br />
YALMAN KÜÇÜKKAYA'YA<br />
SİTEM ETTİ<br />
Akşam <strong>Gazetesi</strong> genel yayın<br />
yönetmeni İsmail<br />
Küçükkaya'ya konuşan<br />
Yalman, "Darbeyi kim<br />
önledi?" sorusuna yanıt<br />
verdi. Küçükkaya'nın<br />
köşesine taşıdığı konuşmada<br />
Yalman, Küçükkaya'ya<br />
telefon ederek "Sana sitem<br />
etmek için arıyorum" dedi ve<br />
şunları söyledi:<br />
İngilizce'de büyük devrim!<br />
Ana diliniz gibi ingilizce<br />
konuşturuyoruz. Nasıl mı?<br />
Tıklayın.<br />
Konut Kredisinde Bankaları<br />
Karşılaştır. 10 bin tl kar et!<br />
YALMAN: "HİLMİ PAŞA'NIN<br />
KAÇ TANE TANKI TÜFEĞİ<br />
VARDI?"<br />
"Biraz önce seni NTV’de<br />
izledim. Hilmi Özkök için<br />
darbeyi önleyen kişi ifadesini<br />
kullandın. Aytaç Yalman’ın<br />
rolü ne, diye soruldu. Hiçbir<br />
şey söylemedin, geçiştirdin.<br />
Diyebilirdin ki; iddianameye<br />
göre darbeyi önleyen kişi,<br />
Aytaç Yalman’dır. Bunu<br />
söylemen yeterliydi. Tek bir<br />
cümle... Bilmem, Türk<br />
Ordusu tek kişi değildir. Tek<br />
Genelkurmay Başkanı da<br />
değildir. Ucuz kahramanlık<br />
kimseye yakışmaz. Türk<br />
Ordusu demek Kara<br />
Kuvvetleri Komutanlığı<br />
demektir. Hilmi Paşa’nın kaç<br />
tane tankı tüfeği vardı."<br />
FİKRET BİLA YORUMLADI<br />
Bu tartışmayı köşesine<br />
taşıyan Fikret Bila,<br />
mahkemenin tanık olarak<br />
dinlemediği Hilmi Özkök ve<br />
Aytaç Yalman'ın<br />
tanıklıklarının çok önemli<br />
olduğunu vurguladı.<br />
Paşaların sözlerinin darbe<br />
girişimi olduğunu<br />
doğruladığını yazan, Bila<br />
"Özkök Paşa’nın da Yalman<br />
Paşa’nın da her konuşmaları<br />
önemli tartışmalara neden<br />
oluyor. Yeni soru işaretlerine<br />
yol açıyor" dedi.<br />
İşte Bila'nın yazısındaki ilgili<br />
bölüm:<br />
"SARF ETTİKLERİ HER SÖZ<br />
BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"<br />
Kuvvet ve ordu<br />
komutanlığına kadar<br />
yükselmiş üç komutana,<br />
“Darbeye eksik teşebbüsten”<br />
20 yıl hapis cezası verildiği ve<br />
gözlerin Yargıtay’a çevrildiği<br />
Balyoz davasında, dönemin<br />
Genelkurmay Başkanı Hilmi<br />
Özkök ile Kara Kuvvetleri<br />
Komutanı Aytaç Yalman’ın<br />
sarf ettikleri her söz büyük<br />
önem taşıyor.CİHAN<br />
yorumlamak mümkün değildir.<br />
Anayasa'ya aykırıdır. TC<br />
Anayasası'nın 174. maddesinde<br />
'İnkılap Kanunları' ile korunmaya<br />
alınmıştır.<br />
Tevhidi Tedrisat Kanunu'na göre<br />
Türkiye'de imam ve hatiplik<br />
görevini yerine getirecek<br />
memurları yetiştirmek üzere okul<br />
açılması hüküm yer almakta, dini<br />
eğitim odaklı alternatif bir okul<br />
sistemi bulunmamaktadır.<br />
Eğitim sistemindeki farklılaşma,<br />
ortak yurttaşlık anlayışımızı<br />
önemli ölçüde zedeleyecek,<br />
toplumsal bütünleşme yerine<br />
toplumsal ayrışmaya yol açacaktır"<br />
denildi.<br />
‘Kuran'ı Kerim ve Peygamberimizin<br />
Hayatı’ dersleri ile ilgili bölüm de<br />
dikkat çekici: "Bir din ve<br />
peygamberinin hayatını, metne<br />
dahil ederek devletin ve eğitimin<br />
bir dini olduğuna vurgu yapılarak<br />
laiklik delinmiş ve laik eğitim<br />
sistemi sonlandırılmış oldu.”AA<br />
inanıyor. Daha sağduyulu, sabırlı ve<br />
soğukkanlı bir şekilde bu meselenin<br />
sonuçları değerlendirilmeli.”<br />
Kanunsuz emir yerine getirilir mi?<br />
“Recep Tayyip Erdoğan benim genel<br />
başkanım ve başbakanım. Bana 'Git<br />
muhalefet partisinden şu adamın<br />
ağzını burnunu kır' dese ben gidip<br />
kırmalı mıyım? Kanunsuz bir emir<br />
yerine getirilir mi? Emre itaatsizlik<br />
var ama kimse Anayasa'dan<br />
almadığı bir yetkiyi kullanamaz ve<br />
aşağıdakine de dayatamaz. Balyoz<br />
Eylem Planı'ndan hiç haberi<br />
olmayan, sadece parafı olan<br />
insanlar da bu müteselsil suçluluk<br />
halkasının içine girmiştir. Ama<br />
kime hangi cezanın verileceğine<br />
mahkeme verilir. Şimdi 324 aile acı<br />
çekiyor değil mi? Ama bu Balyoz<br />
eğer gerçekleşseydi belki 324 bin<br />
aile acı çekecekti. 12 Eylül'de 1<br />
milyon 650 bin insan fişlendi. 650<br />
bin kişi cezaevini boyladı. Böyle bir<br />
hadisenin olduğunu düşünün.”AA
10 HERKES<br />
Basın-Kritik<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
FED'in kararı, piyasaları<br />
Dolaylı vergilerle gelir<br />
Amerikan seçimlerine kadar taşıyabilir Selim IŞIKLAR artışında tıkanmış olmayalım…<br />
OSMAN AROLAT<br />
<strong>Ekonomi</strong> ile piyasalar çoğu zaman<br />
paralel hareket etmez, piyasa ile<br />
ekonomi kavramları da çoğu<br />
zaman birbirine karıştırılır.<br />
Zaman zaman makro ekonominin<br />
iyi olmasına rağmen mikro<br />
ekonomik koşullardaki gelişmeler<br />
aynı yönde gitmeyebilir. Para ve<br />
sermaye piyasalarındaki para bolluğundan<br />
kaynaklanan iyimser<br />
trendlere rağmen aslında gelecekte<br />
çok farklı krizler için zemin<br />
hazırlanmış olabilir. ABD Merkez<br />
Bankası (FED), 2008 yılından<br />
sonra üçüncü kez parasal<br />
genişleme düğmesine bastı ve<br />
gerekirse mortgage piyasalarında<br />
ve tahvil piyasalarında alım yapacağının<br />
kararını bir kez daha<br />
verdi. Aylık 40 milyar dolarlık<br />
alım yapma kararı vermesi ve<br />
daha fazla alım yapabileceğinin<br />
anlaşılması piyasalarda olumlu<br />
etki yaptı. Emtialarda zaten bir<br />
süreden beri yaşanan yükseliş<br />
dalgası perşembe akşamı alınan<br />
kararlar sonrası da devam etti.<br />
Borsalar alım yönünde hareket<br />
ederken İMKB endeksi bir gün<br />
öncesi yaşadığı kayıpları telafi<br />
ederek 68 bin puanı aştı. Bu<br />
kararlara piyasalar olumlu yönde<br />
ya da yükselişle karşılık verdi<br />
ama ABD'nin borçlanma notu,<br />
EGAN Jones isimli kredi derecelendirme<br />
kuruluşu tarafından<br />
AA'dan AA- seviyesine düşürüldü.<br />
Kuruluş, not indirimine gerekçe<br />
olarak, tahvil alım kararının<br />
ekonomiye muhtemelen yarardan<br />
çok zarar getireceğini ve özellikle<br />
petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki<br />
yükselişlerin işletmeleri ve<br />
tüketicileri olumsuz etkileyeceğini<br />
gösterdi.<br />
Gerçekten de ABD'nin toplam<br />
borcu GSYİH'nın üstüne çıktı ve<br />
şu an ekonomide iyileşme olarak<br />
görülen gelişmelerin aslında bir<br />
seçim yatırımı olarak görüldüğü<br />
göz önüne alınırsa seçimler sonrası<br />
piyasaların daha çok kırılgan<br />
olabileceği kuşkuları artıyor.<br />
Piyasalar açısından 2008 krizi<br />
öncesi seviyelerine yükselen ABD<br />
borsaları ve paralelinde yükselen<br />
Avrupa borsalarına rağmen Uzakdoğu<br />
borsaları henüz 2008<br />
öncesinin çok gerisindeler. Daha<br />
çok gelişmekte olan piyasaları<br />
olumlu etkilemesi beklenen<br />
kararların şimdilik olumlu<br />
tarafına bakan piyasalarda kasım<br />
ayındaki başkanlık seçimlerine<br />
kadar yükselişlerin devamı bekleniyor.<br />
İMKB endeksine dönecek olursak,<br />
mayıs ayında 56 bin seviyesinde<br />
başlayan yükseliş trendi ile geçen<br />
yıl nisan ayında görülen zirve<br />
noktasına bir hayli yaklaşılarak<br />
68 bin puan aşılmış görünüyor.<br />
Yükselişin bankacılık sektöründen<br />
sanayi sektörüne doğru ayrışması<br />
olumlu ancak genel olarak<br />
önceki yıllardaki yükseliş dalgasına<br />
göre oldukça sönük ve tedirgin<br />
bir yükseliş olarak da<br />
değerlendirilebilir. İMKB 30 ve 50<br />
hisselerinin dışında yükselişe çok<br />
ilgi ve coşku yok denilecek kadar<br />
az. Halka arzlar ve şirketlerin<br />
sürekli bedelli sermaye artırımları<br />
nedeniyle satış baskısı bu hisselerde<br />
daha fazla etkili oluyor. Yabancı<br />
alımları ile bu seviyelere<br />
gelen endeksin dolar bazında<br />
halen zirve noktasına göre ucuz<br />
olduğu söylenebilir. 2010 Kasım<br />
ayına göre endeks zirve noktasından<br />
yüzde 25 aşağıda bulunuyor.<br />
Ancak diğer gelişmekte olan borsalara<br />
kıyasla 2012 yılında hatırı<br />
sayılır bir yükseliş yaşayan endeksin<br />
70 bin-72 bin puanı aşmadan<br />
önce bir düzeltme yapması<br />
da mümkün, bekleyip buna göre<br />
hareket etmek daha uygun olabilir.<br />
Hafta içinde satış baskısı<br />
oluşturan Halkbank ve Telekom<br />
halka arz kararları sonrası endeksin<br />
yukarı gitmesi için yabancı<br />
yatırımcıların daha fazla<br />
alımına ihtiyaç var gibi<br />
gözüküyor. Trendin bozulması<br />
şimdilik söz konusu olmasa da<br />
Menşei belli olmayan ürünler<br />
çocuğun sağlığını tehlikeye atıyor<br />
Okulların açılmasıyla birlikte hemen her yerde satılan kırtasiye<br />
ürünlerinden menşei belli olmayanların çocukların sağlığını tehlikeye<br />
atabileceği belirtildi.<br />
Ebeveynlerin kırtasiye malzemeleri alırken, özellikle etiketine<br />
dikkat etmesi gerekiyor. Diyarbakır Adıgüzel Kırtasiye Satış Müdürü<br />
Osman Adıgüzel, çocukların sağlığını tehlikeye atacak okul araç<br />
gereçlerinden uzak durulması konusunda anne babalara önemli<br />
uyarılarda bulundu. Adıgüzel, okul ihtiyaçlarının temin edilmeye<br />
çalışıldığı şu günlerde anne babaların öncelikle sağlığa uygun okul<br />
araç gereçlerine yönelmesi gerektiğini ifade etti. Adıgüzel, şöyle dedi:<br />
"Menşei belli olmayan, kullanışlı olmayan kalem, silgi, çanta vs.<br />
okul malzemelerinin çocuklarımızın sağlığına zarar vereceği<br />
hepimizin malumudur. Bu nedenle anne babaların çocuklarına okul<br />
alış verişi yaparken, bu hususları dikkate almaları gerekir.<br />
Vatandaşlarımızın alım gücü bir hayli sınırlı. Bizler bunun bilincinde<br />
olarak son derece düşük bir kâr marjıyla öğrencilerimizin ihtiyaçlarını<br />
temin etmeye çalışıyoruz. Hâtta kimi zaman maliyetine satışlar bile<br />
yaptığımız oluyor. Son 3 yılı baz aldığımızda özellikle defter, okul<br />
çantası, kalem ve diğer kırtasiye çeşitlerinde artış yapmak bir yana<br />
fiyatlarda damping yaptığımız bile oluyor. Özellikle bazı büyük<br />
AVM'lerin bu işe yönelmiş olmasının, kitap ve kırtasiyecileri zor<br />
durumda bıraktığını gözlemliyoruz. Kalitesi onaylı, kullanışlı ve en<br />
uygun fiyat seçenekleri ile sınırsız ürün çeşitlerimizi hizmete<br />
sunuyoruz. Eğitim öğretimde A'dan Z'ye her türlü ihtiyaca cevap<br />
veriyoruz. Öğrencilerimizin bütün okul ihtiyaçlarını ekonomik<br />
fiyatlarla sunuyoruz.” CİHAN<br />
kâr satışları ile endeksin yukarı<br />
gitmekte zorlanması söz konusu<br />
olabilir. Ancak 70-72 bin puan<br />
hedefi tutturulmak isteniyorsa<br />
düşüşlerde yabancıların alımları<br />
gelebilir.<br />
Parite, 5 ayın zirvesinde<br />
Haftanın en önemli gelişmesi, aylardır<br />
beklenen FED'in üçüncü<br />
parasal genişleme kararını<br />
verdiği toplantı oldu. Aylardır bu<br />
karar piyasalar tarafından satın<br />
alınıyordu zaten. Altın fiyatları<br />
başta olmak üzere emtia<br />
piyasalarında mayıs sonlarında<br />
başlayan bir hareketlilik söz<br />
konusuydu. Altın fiyatları,<br />
parasal genişleme kararı öncesi<br />
yüzde 10 artmış gümüş, petrol ve<br />
borsalarda benzer ralliler yaşanmıştı.<br />
Perşembe akşamı beklenen<br />
haberin etkisi ise özellikle<br />
Eura/dolar paritesi üzerinde etkili<br />
oldu, 1,<strong>29</strong> seviyesinden 1,31<strong>29</strong>'a<br />
çok hızlı bir atak gerçekleşti.<br />
Altın fiyatları onsta 1.777<br />
dolara, petrol ise 118 dolara<br />
varan yükselişler yaşandı. Borsalarda<br />
ise özellikle petrol fiyatlarının<br />
olumlu etkilediği Rusya ve<br />
Brezilya borsalarında yüzde 4'lere<br />
varan yükselişler yaşanırken ABD<br />
Dow Jones sanayi endeksi 2007<br />
yılı zirvesine oldukça yaklaşan<br />
bir noktada 13 bin 593 puandan<br />
kapattı. Önümüzdeki haftalarda<br />
FED'in aldığı kararlar sonrası<br />
piyasalarda beklenti bitti, gerçeği<br />
satalım stratejisi geçerli olursa<br />
kötü haberlerin daha etkili<br />
olduğu bir kâr satışı dalgası ile<br />
düzeltme hareketleri şaşırtıcı olmayacaktır.<br />
Yaklaşan ABD<br />
başkanlık seçimleri ve üçüncü<br />
çeyrek beklentilerine kadar dalgalanmalar<br />
devam edecektir. Beklentileri<br />
fazlasıyla karşılayan FED<br />
kararları kenarda bekleyen statik<br />
yatırımcıları piyasaya çeker ise<br />
altın ve emtia piyasalarında bu<br />
yıl görülen zirve noktalarına<br />
kadar yükselişler de görülebilir,<br />
bu noktalarda satışlar gelebilir.<br />
Zaman 16 Eylül 2012<br />
Son vergi oran artışlarının<br />
sonrasında piyasalardaki beklenti,<br />
"Zaten durgun olan<br />
piyasanın daha da durgunlaşacağı.<br />
Haziran ayında başlayan<br />
vergi gelir gerilemesinin<br />
piyasadaki daralmaya bağlı<br />
olarak daha da düşeceği ve<br />
bütçe dengesi için 10 milyar ek<br />
gelir beklerken, başka önlemler<br />
alınamazsa, bu vergi<br />
artışlarıyla yılsonunda bütçe<br />
dengesinin daha da bozulacağı<br />
yolunda. Konunun uzmanları<br />
dolaylı vergi artışında tıkanma<br />
noktasına gelindiğini iddia<br />
ediyorlar.<br />
Zamlar öncesi son günlerde art<br />
arda yazdığım iki yazımın<br />
başlıkları "Dolaylı vergi afyonundan<br />
kurtulmadan" ve<br />
"Vergi değneğinin iki ucu" şeklindeydi.<br />
O yazılarımda dolaylı<br />
vergileri artırarak çözüm aramak<br />
yerine yeni yollar aranması<br />
gerektiğini belirtmiş ve<br />
ilk yazıda dolaylı vergilere<br />
yüklenmekle çözüme ulaşılamayacağını,<br />
kısa vadede eldeki<br />
geçici gelirleri sağlarken,<br />
uzun vade için "Gerçekçi bir<br />
vergi reformuna" ihtiyaç<br />
olduğunu belirtmiştim. İkinci<br />
yazıda ise Bütçe dengesi için<br />
son günlerde gerçekleşen zamlar<br />
öncesi, zam yapılacak sektör<br />
temsilcilerinin<br />
değerlendirmelerine yer verip,<br />
onlara göre "Zamların<br />
piyasalarda durgunluğu daha<br />
da artıracağı için, vergi gelir<br />
artışı beklenirken düşüşe<br />
sebep olabileceği" düşüncesine<br />
yer vermiştim. Ayrıca,<br />
elde olan özelleştirme, 2B<br />
gelirleri, kentsel dönüşüm projeleri<br />
gelirleri için harekete<br />
geçilmesi gereğini vurgulamıştım.<br />
Zamlar yapıldı. Sonuçlarının<br />
Dar gelirli ailelere kömür dağıtımı başladı<br />
Yozgat Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) Müdürü Ahmet Korkmazyürek,<br />
ilde dar gelirli ailelere yönelik kömür dağıtımına başlandığını<br />
ve kış gelmeden dağıtımın tamamlanacağını söyledi.<br />
Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından her<br />
yıl ücretsiz olarak verilen soba kömürünün dağıtımına başlandı. Yozgat<br />
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan liste<br />
çerçevesinde il merkezinde 5 bin, il genelinde ise toplam 30 bin aileye 1 ile<br />
2 ton arasında ücretsiz kömür dağıtılacak.<br />
Yozgat SYDV Müdürü Ahmet Korkmazyürek, yaptığı açıklamada bu yıl<br />
il merkezi için 8 bin ton kömür talebinde bulunduklarını belirtti.<br />
Korkmazyürek, "Şu ana kadar 2 bin ton kömürü teslim aldık.<br />
Kömürümüz Sorgun ilçemizdeki Yeni Çeltek Kömür İşletmesi'nden gelmektedir.<br />
Bu dağıtımda 600 ton kömürümüzü ailelerimize teslim etmiş bulunmaktayız.<br />
Havalar soğumadan, kış şartları ağırlaşmadan büyük ölçüde<br />
kömür işlerimizi dağıtımını tamamlamak için elimizden gelen gayreti sarf<br />
ediyoruz." dedi.<br />
İl merkezinde 5 bin ihtiyaç sahibi aileye kömür dağıtılacağını söyleyen<br />
Korkmazyürek, "Dağıtımlarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Yozgatımız<br />
kış memleketi, havalar çok çabuk soğuyabiliyor. Biz de bu bakımdan dar<br />
gelirli ailelerimizin kömür ihtiyacını bir an önce gidermek istiyoruz. Belirlenen<br />
listemizde isim sırasına göre dağıtımı yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan<br />
nakliye ücreti ve yıkma ücreti talep etmiyoruz. Tamamen ücretsiz<br />
olarak kapısının önüne belirlenen miktar ne ise 1 ya da 2 ton kömürü<br />
bırakıyoruz. Kömürünü daha erken almak isteyen vatandaşlarımız ise<br />
ayarladıkları bir araçla gelerek kömürünü alabiliyor. Yozgat coğrafi konumu<br />
itibariyle kış memleketi, kış şartları ağırlaşmadan, havalar soğumadan<br />
vatandaşımızın kömürlerini teslim etmiş olacağız." diye konuştu.<br />
Kömür yardımı alan dar gelirli vatandaşlar da kış gelmeden kömürlerinin<br />
temin edilmesine çok sevindiklerini belirterek, "Devletimizden<br />
Allah razı olsun. Kışlık kömürümüzü aldık. Çok mutlu olduk." ifadelerini<br />
kullandı. CİHAN<br />
ne olacağını hep birlikte<br />
yaşayıp göreceğiz.<br />
Ama önce zam yapılan alanlarda<br />
vergi yüklerinin ne<br />
boyuta geldiğine bir bakalım:<br />
-Pompa fiyatı zam sonrasında<br />
4 lira 74 kuruşa yükselen bir<br />
litre benzinin fiyatının 3 lira<br />
30 kuruşluk bölümü yani<br />
yüzde 69'unu vergiler oluşturuyor.<br />
-6.5 liralık bir paket sigara<br />
içersinde de 4lira 23 kuruşluk<br />
yüzde 80.25'lik bir vergi söz<br />
konusu.<br />
-49 bin lira olan 1600 cc motor<br />
hacimli ve daha düşük hacimli<br />
bir taşıt aracının üzerindeki<br />
vergi yükü zam öncesi 18 bin<br />
927 liraydı. Bu da vergisinin<br />
yüzde 38.6 olduğunu gösteriyordu.<br />
ÖTV oranının yüzde<br />
37'den yüzde 40'a çıkmasıyla<br />
aynı araçtan alınan toplam<br />
vergi 19 bin 992 liraya, aracın<br />
satış fiyatı da 50 bin 65 liraya<br />
üzerindeki verginin oranı ise<br />
yüzde 39.9'a yükselmiş durumda.<br />
Bu araç tipinin toplam<br />
içersindeki payı ise yüzde 92,3<br />
oranında. Yani 10araçtan<br />
9'unda durum bu…<br />
Arkadaşımız Naki Bakır<br />
haberinde, bütçe dengelerinin<br />
bozulmasının iç talepteki<br />
daralmadan kaynaklandığının<br />
altını çizerek, "Zamların tüketimde<br />
frene basmayı daha da<br />
güçlendirmesinin beklendiğini"<br />
söylüyor. Tüketimdeki<br />
daralmaya bağlı<br />
olarak Haziran ayında<br />
başlayan dolaylı vergilerdeki<br />
düşüşün devam ettiğini, Ağustos'taki<br />
yüzde 7.4'lük düşüşle,<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
sekiz aylık artışın enflasyonun<br />
altında yüzde 5.2'de kaldığını<br />
belirtiyor.<br />
Yeni ÖTV artışlarının geldiği<br />
son düzenleme öncesi Ağustos<br />
ayında ÖTV geliri geçen yılın<br />
aynı ayına göre yüzde<br />
44,5'likçok büyük bir gerileme<br />
gösterirken, sekiz aylık<br />
dönemde ise sadece yüzde 2.6<br />
artış sağlanmış oluyordu. Eğer<br />
bu tüketim daralması yeni ÖTV<br />
artışları sonrası son üç ayda<br />
olduğu gibi devam ederse, yılsonunda<br />
geçen yılın altında<br />
kalan bir dolaylı vergi oranı ile<br />
bütçe için beklenen 10 milyar<br />
liralık ek gelir sağlanamayacak<br />
ve açık daha da artacaktır.<br />
Ancak, yüzde 3'ler seviyesinde<br />
olan bütçe açığının Avrupa'daki<br />
en iyi performans olduğu<br />
da unutulmamalıdır…<br />
Ama yine de bütçe açığının kapatılması<br />
için arkadaşımız<br />
İbrahim Ekinci'nin haberinde<br />
yer alan 7 Ekim-17 Aralık<br />
arasında devreye alınacak olan<br />
25 özelleştirmenin, dolaylı<br />
vergilerdeki artıştan çok daha<br />
olumlu sonuç vermesi söz<br />
konusu olabilir.<br />
Benim bu sonuca varmama<br />
ömrünü vergi konularına<br />
adamış olan bir dostuma, "Son<br />
zamlar ne sonuç verir?" diye<br />
sorduğumda verdiği yanıt<br />
geldi: "Hocanın ölen eşeğinin<br />
hikayesini bilirsin, orada yemi<br />
azaltılan eşek tam alışırken<br />
ölmüştü. Bu ÖTV- KDV gibi<br />
dolaylı vergilerdeki sürekli<br />
artış sonunda da bir gün<br />
tıkanıklığa gelip, vergi<br />
gelirinde beklenenin çok altında<br />
kalırız. Korkarım gidiş<br />
oraya doğru…"<br />
Dünya 26 Eylül 2012<br />
Başkan Öztürk, kentsel dönüşüm bilgilendirme<br />
toplantılarına devam ediyor<br />
Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, mesleki kuruluşlar ve sivil toplum<br />
örgütlerine yönelik kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantılarına devam<br />
ediyor.<br />
Başkan Öztürk, kısa adı As Platform olan Adana Sivil Toplum Platformu<br />
üyelerine kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmasını anlattı.<br />
Başkanlığını Mahmut Eraslan’ın yaptığı ve pek çok mesleki ve gönüllü sivil<br />
toplum kuruluşunu çatısı altında toplayan As Platform lokalinde gerçekleştirilen<br />
sunumu sinevizyon eşliğinde yapan Azim Öztürk, genelde<br />
Türkiye’nin özelde Adana’nın deprem geçmişi hakkında bilgiler verdi,<br />
şehrin geçmişi uzun yıllara dayanan çarpık ve düzensiz yapılaşmasından<br />
kaynaklanan problemlerini dile getirdi.<br />
Seyhan Belediye Başkanı Öztürk, “Ya depreme dayanıklı konutlardan<br />
oluşan planlı yeni şehirler üreteceğiz ya da muhtemel ilk depremde yıkılabilecek,<br />
sokaklarına ne çöp araçlarının ne itfaiyenin girebildiği çıkmaz<br />
sokaklarla dolu mezar evlerde yaşamaya devam edeceğiz.” dedi.<br />
As Platform üyesi STK temsilcilerinin sorularını da cevaplandıran Başkan<br />
Öztürk, “Bölgemizin bu ilk kentsel dönüşüm çalışmasının geldiği noktayı<br />
gören diğer mahalle sakinleri de her fırsatta kendi bölgelerinde de benzer<br />
dönüşüm çalışmanın yapılmasını bizlerden talep ediyorlar.” diye konuştu.<br />
Başkan Azim Öztürk, bölgesindeki en büyük ve Adana’nın tarihindeki ilk<br />
olma özelliği taşıyan kentsel dönüşüm ve yenileme konusunda mesleki kuruluşlar<br />
ve STK’ları bilgilendirme taleplerinin geldiğini ve bu yöndeki<br />
toplantılara devam edeceğini açıkladı.<br />
Başkan Öztürk bu arada 3 Ekim Çarşamba günü saat 10.00’da İsmetpaşa–<br />
Barış Mahallesi Kıyıboyu üzerindeki temel atma törenine tüm Adanalıları<br />
davet etti.<br />
CİHAN
<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Eğitim 11<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Bakanlık yaptığı açıklamada, 2012 yılı Ağustos ayında özür durumundan<br />
iller arası yer değişikliği başvurusunda bulunan ancak atanmak<br />
istedikleri illerde alanlarında açık norm kadro bulunmaması nedeniyle<br />
yer değişikliği gerçekleştirilemeyen öğretmenler ile bunların özürlerinden<br />
dolayı atanmak istedikleri yerlerde görevli öğretmenlerin<br />
karşılıklı yer değişikliklerinin yapılacağını duyurdu.<br />
Açıklamaya göre, özür durumundan yer değişikliği yapılmayan öğretmenler,<br />
daha önceki başvurularında beyan ettikleri özürlerinin<br />
karşılanacağı yerlere atanacaklarından yeniden başvuru yapmayacak.<br />
Özür durumundan yer değişikliği talebinde bulunan öğretmenlerin<br />
görev yaptıkları eğitim kurumları karşılıklı yer değişikliği kapsamında<br />
ilan edilecek. Bunlardan eğitim kurumu yöneticisi olarak görev yapanların<br />
kadrolarının bulunduğu eğitim kurumunda açık norm kadro bulunması<br />
halinde ilan edilecek bu eğitim kurumu, ihtiyaç bulunmaması<br />
halinde ise sırasıyla okulun bulunduğu ilçede, ilçede ihtiyaç bulunmaması<br />
halinde il genelinde alanında normu uygun olan ilan edilecek bir<br />
eğitim kurumuna başvuru yapılabilecek.<br />
Özür durumundan yer değişikliği yapılmayan öğretmenler ile karşılıklı<br />
yer değişikliği talebinde bulunacak öğretmenlerin adaylığı kaldırılmış<br />
ve bulunduğu ilde en az 1 yıl çalışmış olması gerekecek.<br />
Yer değiştirmelerin karşılıklı yapılabilmesi için sadece ilan edilen<br />
eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin özür durumundan atanmak<br />
istedikleri illerdeki öğretmenler başvuruda bulunabilecek. Bu illerin<br />
dışındaki illerde görevli öğretmenlerin başvuruları kabul edilmeyecek.<br />
CİHAN<br />
D<br />
Ü<br />
N<br />
K<br />
Ü<br />
Ç<br />
Ö<br />
Z<br />
Ü<br />
M<br />
Ç<br />
E<br />
N<br />
G<br />
E<br />
L<br />
Öğretmenlere becayiş<br />
başvurları başladı<br />
B<br />
U<br />
L<br />
M<br />
A<br />
C<br />
A<br />
'10 yılda 76 olan üniversite<br />
sayısını 168'e çıkardık'<br />
Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından fahri doktora<br />
unvanı verilen Başbakan Yardımcısı Bekir<br />
Bozdağ, törende yaptığı konuşmada, eğitime<br />
verdikleri öneme değindi.<br />
Bozdağ, "Üniversiteler bir ülke için son derece<br />
önemli. Zira biliyoruz ki bugün ve dün gelecekte<br />
de en büyük güç bilgidir. Bilgiden daha büyük<br />
bir güç bugüne kadar olmadı bundan sonrada<br />
olmayacaktır. Yeryüzüne baktığımızda ülkelerin<br />
ekonomik siyasi sosyal ve kültürel potansiyellerine<br />
baktığınızda bunu daha net görme<br />
imkânına sahip oluyorsunuz, esas güç bilgiye<br />
sahip olan bilgiyi üreten bilgiye hükmeden ve<br />
bilgiyi dünyanın deşik ülkelerine transfer eden<br />
ülkelerdedir, milletlerdedir ve devletlerdedir.<br />
Zira bilgi o kadar önemlidir ki Kur'an'da da öyle<br />
diyor Cenab-ı Hakk; bilenle bilmeyen bir olur<br />
mu? Olmaz. Allah bile bilenle bilmeyeni birbirinden<br />
ayırmış, arasında bir eşitliğin olmadığını<br />
ifade etmiş." dedi.<br />
"AMERİKA'DA 5 BİN TANE ÜNİVERSİTE VAR"<br />
Bilgiye sahip üniversitelerin gelişimini her<br />
alanda sürdürdüğünü belirten Bozdağ, "Bilgiye<br />
biz sahip olduğumuzda bilenlerimizi çoğalttığımızda<br />
bilgiyi ürettiğimizde paylaştığımızda<br />
eminiz ki hem Yozgat Bozok Üniversitemiz, hem<br />
Yozgat'ımız hem de Türkiyemiz fevkalade<br />
büyüyecek gelişecek ve her alanda güçlenecek<br />
insanlığa ve ülkemize daha büyük katkıları hep<br />
Tatvan Kaymakamı<br />
Murat Erkan, yeni<br />
eğitim sistemi olan<br />
4+4+4'ün çok güzel bir<br />
uygulama olduğunu belirterek,<br />
görev yapmak<br />
üzere ilçeye 214 yeni<br />
öğretmen atandığını<br />
söyledi.<br />
Kaymakam Erkan, açıklamasında,<br />
Tatvan ilçe<br />
merkezi, köylerdeki<br />
okullarda eğitim öğretim<br />
hizmeti verecek 133<br />
öğretmenin yeni atamayla,<br />
81 öğretmenin<br />
de yer değişikliği ile<br />
geldiğini söyledi.<br />
beraber gerçekleştirmiş olacağız. Bugün<br />
Amerika Birleşik Devletleri'ne baktığınızda yaklaşık<br />
5 bin civarında üniversitenin bulunduğunu<br />
biliyoruz. Yani 250 milyon civarında bir nüfus ve<br />
5 bine yakın üniversite sayısı. Türkiye'nin nüfusu<br />
ve bugün gelinen noktada 168 tane üniversitemiz<br />
olduğunu düşünürseniz mukayese<br />
ettiğinizde Türkiye'nin bilim üreten yerleri ile<br />
nüfus orantısıyla ile Amerika'nın orantısını<br />
mukayese ettiğinizde bulunduğunuz yeri tayin<br />
etme bakımından son derece önemli bir veri<br />
olarak görün." diye konuştu.<br />
"TÜRKİYE'DE SON 10 YILDA EĞİTİMDE ÖNEMLİ<br />
MESAFELER KATETTİ"<br />
Türkiye'nin 10 yıl öncesine kadar üniversitelerine<br />
yetirince gereken önemin veremediğini<br />
söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti: "2002'ye gittiğinizde<br />
Türkiye'nin durumu daha da kötü. 76<br />
tane devlet ve vakıf üniversite olan bir Türkiye,<br />
üniversitelerini ülkesinin her yerine yayamamış<br />
bir Türkiye, yeteri kadar akademik personel ve<br />
diğer ihtiyaçlarını giderici tedbirlerini alamamış<br />
bir Türkiye'nin bilim ve bilgi çağında dünya ile<br />
yarış yapma imkânı yoktur. O nedenle<br />
başbakanımız 'biz bütün ileri kampus şehirlere<br />
çevireceğiz' diye bir hedef koydu ve bunu<br />
gerçekleştirdik. Bugün Türkiyemizin her ilinin<br />
bir üniversitesi var. Bunlardan bir tanesi de<br />
Bozok Üniversitemiz. CİHAN<br />
Danıştay'dan<br />
öğretmene yolluk<br />
kararı<br />
Danıştay, sözleşmeli öğretmenken eş durumu<br />
nedeniyle başka bir ile atanan davacının açtığı<br />
yolluk davasında, dava süresinin okulda göreve<br />
başlanan tarih değil, yolluk için yapılan başvuruya<br />
verilen cevabın tarihinden itibaren hesaplanacağına<br />
hükmetti.<br />
Ağrı'da sözleşmeli öğretmenken eş durumu nedeniyle<br />
Adana'ya atanan öğretmenin sürekli<br />
görev yolluğu için yaptığı başvuru Seyhan İlçe<br />
Milli Eğitim müdürlüğü tarafından reddedildi.<br />
Danıştay'ın daha önce yürütmesini durdurduğu<br />
“Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu<br />
dışında harcırah ödenemez” düzenlemesine<br />
göre yapılan ret işlemini yargıya taşıyan öğretmenin<br />
davasında, Adana 1. İdare Mahkemesi<br />
öğretmeni haklı buldu. Mahkeme, yolluk ödenmesi<br />
için yapılan başvuru tarihinden itibaren<br />
hesaplanacak tutarın yasal faizle birlikte davacı<br />
öğretmene verilmesine hükmetti. Karara itiraz<br />
edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Adana Bölge<br />
İdare Mahkemesi ise davayı süre aşımı nedeniyle<br />
reddetti. Bu karar üzerine davacı öğretmen<br />
Bölge İdare Mahkemesi'nin kararını Danıştay'a<br />
taşıdı.<br />
Danıştay 2. Dairesi Bölge İdare Mahkemesi'nin<br />
kararını bozarak, dava süresinin nasıl hesaplanacağı<br />
konusunda kararını verdi. Davaya<br />
konu atama kararında “yolluklu-yolluksuz”<br />
ifadesinin bulunmadığına dikkat çeken Daire,<br />
kararında şu ifadelere yer verdi:<br />
Tatvan’a 214 yeni öğretmen atandı<br />
Bunun yanı sıra<br />
164 öğretmenin<br />
de tayinci olarak<br />
geldiğini ifade<br />
eden Erkan, şöyle<br />
dedi:<br />
"Şu an ilçemizde<br />
ve köylerimizde<br />
bin 78 öğretmen<br />
ve 1<strong>29</strong> idareci ile<br />
35 birleştirilmiş<br />
sınıf, 27 ilkokul,<br />
25 ortaokul, 10<br />
lise olmak üzere<br />
toplam 97 okulda<br />
yaklaşık 24 bin<br />
öğrenciye ders<br />
verilmektedir.<br />
Geriye kalan öğretmen<br />
açığımızı da ücretli<br />
öğretmenlerle kapattık.<br />
Eğitim ve öğretime<br />
büyük önem veriyoruz.<br />
Öğrencilerimizin sıkıntı<br />
yaşamadan eğitim ve<br />
öğretimlerini tamamlaması<br />
için güzel<br />
zeminler oluşturmaya<br />
önem gösteriyoruz. Bu<br />
amaçla gerek eğitim<br />
gerekse diğer alanlarda<br />
çocuklarımın en iyi şekilde<br />
kendini<br />
yetiştirmeleri için elimizden<br />
geleni yapacağız.”
12 HERKES<br />
26<br />
22<br />
Sağlık<br />
Sağlıkta 'kağıt'<br />
reçeteye devam<br />
Bu şifreler hukuki açıdan yeterli olmadığı için hekimin reçetenin çıktısını<br />
alarak imzalaması gerekiyor.<br />
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, yayınladığı genelgeyle SGK'nın 1<br />
Temmuzda başlattığı ''E-reçete'' uygulamasıyla ilgili hususlarda hekimleri<br />
uyardı.<br />
Tosun, bakanlığın ülke genelinde yazılan tüm reçeteleri kapsayan ''Ulusal<br />
E-reçete Projesi'' yürüttüğünü, bununla birlikte SGK'nın ''E-reçete'' projesine<br />
de destek verdiğini bildirdi.<br />
Ancak uygulama süreciyle ilgili gerek saha gözlemleri gerekse bakanlığa<br />
intikal eden geri bildirimlerden, hastalara ıslak imzalı reçete verilmediğinin<br />
tespit edildiğini belirten Tosun'un yayınladığı genelgeye göre<br />
şu düzenlemelere gidilecek:<br />
-Hekimler hastaların ilaçlarını SGK'nın sisteminden e-reçeteyle girmeye<br />
devam edecek. Ancak bunun için alınan şifreler ıslak imza gibi hukuki bir<br />
nitelik taşımadığı için, hekimler e-reçetelerin çıktısını alarak imzalayacak.<br />
-Hastane başhekimlikleri, hasta muayenesi yapılan ve reçete düzenlenen<br />
tüm polikliniklerde çıktı alınabilmesi için bir yazıcı bulunduracak.<br />
-Bu cihazın olmadığı polikliniklerde yazıcı alınıncaya kadar hekimler<br />
reçetelerini el yazısıyla yazacak ve imzalayacak.<br />
''Yeterince güvenli değil''<br />
Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Hakkı Öztürk,<br />
düzenlemeyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''E-reçete''nin,<br />
bakanlığın ''E-sağlık'' uygulamasının bir parçası olduğunu söyledi.<br />
E-sağlık hizmetiyle vatandaşa ait sağlık uygulamalarının tek sistem altında<br />
toplanacağı bir yapı oluşturulacağını anlatan Öztürk, ''Vatandaşlarımız<br />
kendilerine ait tüm sağlık bilgilerine, oluşturacağımız bir portal üzerinden<br />
alacakları şifreyle ulaşabilecek. E-reçete de bunun bir parçası olacak.<br />
Hastalar kullandıkları ilaçları bu sistem üzerinden görebilecek'' bilgisini<br />
aktardı.<br />
SGK'nın e-reçete sisteminin ise bundan tamamen farklı olduğunu vurgulayan<br />
Öztürk, şunları belirtti:<br />
''Şu anda hekimlerimiz hastaların ilaçlarını SGK'nın sistemine girerek ereçeteyle<br />
yazabiliyor, ama hastalar bunları göremiyor. Vatandaşlarımız<br />
edindikleri alışkanlıklar gereği reçetelerini görmek, eline almak istiyor.<br />
Hekimi kendisine reçete vermediği zaman bize dönüş yapıyor. Hekimlerimizin<br />
bir bölümünün aldığı şifreyle ilaçları e-reçeteye girdiğini, ancak hastasına<br />
yazılı reçete vermediğini tespit ettik. Ancak şifre yeterince güvenli<br />
bir uygulama değil. Örneğin hekimin masasında açık kalan sisteme<br />
başkaları tarafından girilme riski de var. SGK'nın şifre protokolü, ıslak<br />
imzaya eşdeğer hukuksal bir nitelik taşımıyor. Bu nedenle mutlaka<br />
reçetelerin kağıda dökülüp hekim tarafından imzalanması gerekiyor.''<br />
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu ile düzenlenen ''E-imza''nın ise hukuksal<br />
bir nitelik taşıdığını ifade eden Öztürk, ''Yakında TÜBİTAK ile bir protokol<br />
imzalayarak tüm hekimlerimize ücretsiz e-imza temin edeceğiz.<br />
E-imza ile girilen reçeteler ıslak imzaya eşdeğer hukuksal nitelik taşıyacak.<br />
Elektronik imzaya geçildiğinde ıslak imza gerekmeyecek ancak yine de<br />
hastalara reçetenin çıktısının verilmesini isteyeceğiz'' diye konuştu.<br />
Elektronik imza yakında başlıyor<br />
Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm<br />
hekimlere hastane başhekimlikleri, aile hekimlerine ise il halk sağlığı<br />
müdürlükleri tarafından ücretsiz e-imza temin edilecek.<br />
Yine başhekimlikler ve il halk sağlığı müdürlükleri, Hastane Bilgi Yönetim<br />
Sistemleri (HBYS) ve Aile Hekimliği Bilgi Yönetim Sistemleri (AHBS)<br />
aracılığıyla ''e-reçete''ye ''e-imza'' atılmasını sağlayacak yazılım desteği<br />
sağlayacak. AA<br />
Bugün<br />
<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />
İSTANBUL<br />
Rüzgar Nem<br />
17 %72<br />
<strong>29</strong><br />
12<br />
ANKARA<br />
Bugün<br />
<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Bu besinler soğuk algınlığına birebir<br />
Güçlü bir savunma mekanizmasının<br />
temelinde ise yeterli ve<br />
dengeli beslenme ile birlikte antioksidanlardan<br />
zengin besinlerin<br />
tüketilmesi yer alıyor.<br />
Memorial Şişli Hastanesi<br />
Beslenme ve Diyet Bölümü'nden<br />
Dyt. Merve Yüksek, hastalıklardan<br />
korunmak için sağlıklı<br />
beslenme önerilerini sıraladı.<br />
Antioksidan vitaminler yönünden<br />
zengin besinler tüketilmeli<br />
Önemli antioksidanlardan biri<br />
olan C vitamini, vücuttan zararlı<br />
maddelerin atılmasında ve<br />
savunma sisteminin<br />
güçlendirilmesinde önemli bir<br />
role sahiptir. Bu vitamin; yeşilbiber,<br />
maydanoz, tere, roka,<br />
karnabahar, ıspanak, portakal,<br />
limon, mandalina, kuşburnu<br />
gibi besinlerde bol miktarda bulunmaktadır.<br />
C vitamini kaybını<br />
önlemek için salata ve meyve sularını<br />
tüketmeden hemen önce<br />
hazırlamalı ve limonu salatayı<br />
tüketeceğiniz zaman eklemeyi<br />
unutmamalısınız.<br />
Bir diğer önemli antioksidan<br />
olan E vitamininin en zengin<br />
kaynakları; fındık, ceviz, badem<br />
Rüzgar Nem<br />
15 % 69<br />
gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar,<br />
yeşil yapraklı sebzeler, kuru<br />
baklagiller ile tahin gibi besinlerdir.<br />
Anti-enfeksiyon vitamin olarak<br />
da bilinen A vitamini de güçlü<br />
bir antioksidandır. Yumurta,<br />
süt, balık, ıspanak, portakal,<br />
havuç, yeşilbiber, kayısı gibi<br />
sarı, turuncu ve yeşil sebzemeyvelerde<br />
bulunur.<br />
Balık zeytinyağı ve ceviz bağışıklık<br />
sisteminizi güçlendirir<br />
Omega 3 yağ asitlerini içeren<br />
balık, balık yağı, fındık ve ceviz<br />
ile omega 9 içerikli zeytinyağı,<br />
fındık yağı gibi sıvı yağlar<br />
bağışıklık sistemini olumlu etkilerler.<br />
Haftada 2-3 kez balık, 6-7<br />
fındık, 2-3 ceviz tüketilmesi,<br />
zeytinyağlı salata ve sebze<br />
yemeklerinin her gün düzenli<br />
yenmesi bu faydalı yağ asitleri<br />
ile antioksidan vitaminlerden<br />
yararlanmanızı sağlayacaktır.<br />
Enfeksiyona karşı çinko<br />
Çinko eksikliği enfeksiyonlara<br />
karşı zayıflığı da beraberinde getirmektedir.<br />
Çinko kaynakları<br />
kırmızı et ve kabuklu deniz<br />
ürünleri ile karaciğer gibi hay-<br />
METEOROLOJİK GÖRÜNÜM<br />
KARADENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı Karadeniz'de; doğu ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Doğu Karadeniz'de;<br />
doğu ve güneydoğudan 3 ila 5, doğusu kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />
MARMARA Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0m ila<br />
2,0m, Görüş: İyi.<br />
EGE Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Kuzey Ege'de; kuzey ve kuzeybatıdan, gece saatlerinden itibaren<br />
kuzeyi kuzeydoğudan, Güney Ege'de; kuzeybatıdan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />
AKDENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, batısı parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı Akdeniz’de; güney ve güneybatıdan,<br />
Doğu Akdeniz’de; kuzey ve kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />
VAN GÖLÜ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinde parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı ve kuzeybatıdan, batısı<br />
kuzeydoğudan 2 ila 4, gece saatlerinden itibaren geneli kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 0,25 ila 0,50m, gece<br />
0,75m, Görüş: İyi.<br />
Bugün<br />
<strong>29</strong> Eylül Cumartesi<br />
31<br />
19<br />
İZMİR<br />
Rüzgar Nem<br />
21 % 77<br />
vansal kaynaklı besinler, fındık,<br />
ceviz, fıstık gibi kuruyemişler,<br />
süt, peynir ve kuru baklagillerdir.<br />
Haftada 2-3 kez kuru fasulye,<br />
nohut, mercimek gibi<br />
kuru baklagilleri sofranızda bulundurmanızda<br />
fayda vardır.<br />
Yoğurt ve kefir koruyucu kalkan<br />
etkisi yapıyor<br />
Probiyotik ve prebiyotikler<br />
bağırsak florasını güçlendirerek<br />
mide-bağırsak enfeksiyonlarına<br />
karşı direnç oluşturulmasını<br />
sağlar. Yoğurt ise içerdiği laktik<br />
asit ile mikroplara karşı koruma<br />
sağlar. Öğünlerinizde mutlaka<br />
düzenli olarak yoğurt, ayran<br />
veya kefir olmalıdır.<br />
Lifli besinlere ağırlık verilmeli<br />
Sonbaharın gelmesiyle beraber<br />
fiziksel aktivite de azalmaktadır<br />
ve bunun sonucunda kabızlık<br />
sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle<br />
sonbahar ve kış mevsiminin<br />
vazgeçilmez<br />
yiyeceklerinden biri olan kuru<br />
baklagillerin, esmer ekmek, bulgur,<br />
kepekli makarna gibi tahılların<br />
ve özellikle C vitamini<br />
açısından zengin sebze ve<br />
meyvelerin tüketimine ağırlık<br />
Bugün<br />
28 Eylül Cuma<br />
30<br />
18<br />
ANTALYA<br />
Rüzgar Nem<br />
21 % 49<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
verilmelidir.<br />
Günde 10-12 bardak su için<br />
Sıvı tüketimi vücudumuz için<br />
çok önemlidir. Sıvı eksikliğinde<br />
tüm metabolizmanızda dengesizlikler<br />
ortaya çıkmakta, hastalık<br />
halinde iyileşme gecikmektedir.<br />
Günde 10 - 12 bardak su içmeli,<br />
daha yüksek sıvı kayıplarında<br />
(ateş, ishal gibi) bu kayıplar<br />
karşılanarak, sıvı dengesi<br />
sağlanmalıdır.<br />
Soğuk algınlığına yakalanınca…<br />
Çay ve kahve yerine kuşburnu,<br />
ıhlamur, adaçayı gibi bitki çayları<br />
tüketilmelidir. Bunların<br />
vücudumuzda etkilerini tam<br />
olarak gösterebilmesi için,<br />
tüketeceğiniz bitkilerin mutlaka<br />
doğal kurutulmuş olmasına ve<br />
çay haline getirirken de demlenme<br />
sürelerine özen göstermek<br />
gerekmektedir. C vitaminini yüksek<br />
miktarda içerenler başta<br />
olmak üzere, her öğünde düzenli<br />
olarak sebze ve meyve<br />
tüketilmelidir. Çorba gibi sıvı<br />
ağırlıklı besinler tercih edilerek,<br />
vücuttan toksik maddelerin uzaklaştırılması<br />
sıvı tüketimine<br />
özen gösterilmelidir.
<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Turizm 13<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Keçiören'e, Amerika Birleşik<br />
Devletleri'nden kardeş geldi<br />
Belediye Başkanı Mustafa Ak, Keçiören Belediyesi<br />
ile kardeş belediye olan Amerika'nın Fairfax<br />
Belediyesi'nin davetlisi olarak bu ülkeye gitti. İlk<br />
imzaların Keçiören'de atıldığı kardeşlik protokolü,<br />
bu sefer Amerika'da Fairfax Belediyesi Meclis Salonu'nda<br />
imzalandı.<br />
Başkan Mustafa Ak, Keçiören Belediyesi ile<br />
Mayıs ayında kardeş şehir olan Amerika Birleşik<br />
Devletleri Virginia Eyaleti Fairfax Belediyesi'nin<br />
davetlisi olarak Amerika'da bir takım incelemelerde<br />
ve ziyaretlerde bulundu. Daha önce Fairfax<br />
Belediye Başkanı Sharon Bulova ve beraberindeki<br />
heyeti Ankara'da misafir eden Başkan Ak, gerçekleştirdiği<br />
iadei ziyarette Keçiören ve Fairfax<br />
belediyeleri arasında ortak yapılacak olan<br />
ekonomik, kültürel ve sosyal projeler hakkında<br />
görüş alışverişinde bulundu.<br />
Fairfax Belediyesi'nin çalışmalarını yerinde<br />
inceleyen heyette Keçiören Belediye Başkanı<br />
Mustafa Ak ile birlikte AK Parti Ankara Milletvekili<br />
ve Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Emrullah<br />
İşler, Keçiören Müteahhitler Derneği<br />
Başkanı Ferit Turan ve diğer katılımcılar yer aldı.<br />
Ziyaret kapsamında, Fairfax Belediyesi Meclis Salonu'nda<br />
belediye meclis üyeleri ve vatandaşların<br />
katılımıyla imza töreni yapıldı. Fairfax Belediye<br />
Başkanı Sharon Bulova, imza töreninde yaptığı<br />
konuşmada, Türkiye ve Amerika arasındaki mevcut<br />
ilişkilerin geliştirilmesi ve Amerika'daki Türk<br />
toplumunun yaşam standartlarının artırılması ile<br />
işbirliğinin güçlendirilmesi için Keçiören<br />
Belediyesi ile kurulan kardeş belediye çalışmalarına<br />
büyük önem verdiklerini kaydetti.<br />
Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyarette, Keçiören<br />
Belediye Başkanı Mustafa Ak'ın kendileriyle<br />
yakından ilgilendiğini ve bunu hiçbir zaman unutmayacaklarını<br />
kaydeden Bulova, misafirperverlikleri<br />
nedeniyle Başkan Ak'a teşekkür etti.<br />
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da konuşmasında,<br />
Fairfax Belediyesi'nin tesislerini gezerek<br />
çevre düzenlemeleri, park ve bahçe çalışmaları ile<br />
ilgili faydalı gözlemlerde bulunduklarını söyledi.<br />
Fairfax Belediyesi'ndeki yönetim ile alakalı bilgiler<br />
aldıklarını belirten Başkan Ak, incelemenin<br />
Yazar Halit Ertuğrul: "Terörü<br />
ancak 'eğitim fedaileri' bitirir"<br />
Yazar Halit Ertuğrul, terör konusunu<br />
işlediği "Asi Gönül" isimli yeni kitabında<br />
yörenin gençlerinin nasıl tuzaklara<br />
düşürüldüğünü, nasıl bir endoktrinasyondan<br />
geçtiğini gözler önüne seriyor.<br />
Güneydoğu sorunu hergün yaşanan<br />
gelişmelerle daha girift bir hal alırken<br />
meselenin konuşulduğu platform daha çok<br />
“askerî zemin” oluyor. Eğitimin bölgeye<br />
katabilecekleri de tartışılmaya devam ederken<br />
bölgede akan kanın durmaması,<br />
orada gelişim adına daha kalıcı adımların<br />
atılmasını da engelliyor.<br />
İçinde bulunduğu terör cenderesinden çıkmak<br />
isteyenler için de tek çözüm var:<br />
Büyük şehirlere göç... Fakat bu da beraberinde<br />
yeni sorunları getiren sancılı bir<br />
süreç. Büyük şehrin yaşam standartlarına<br />
adapte olmak, geleneksel hayatından kopmak<br />
istemeyen yöre halkı için güç. Öte yandan<br />
terör örgütünün cenderesinden<br />
kurtulmak büyük şehre gelmekle de pek<br />
mümkün değil. Oralarda bile bir şekilde<br />
hayatlarına müdahil olmaya devam ediyorlar.<br />
İnsanlar kendilerini kurtarsalar bile,<br />
çocuklarını bazen bu cendereden çekip<br />
alamıyorlar.<br />
Eğitimci-yazar Halit Ertuğrul da Asi Gönül<br />
isimli yeni kitabında böyle bir hayat<br />
hikayesine yer veriyor. Bir okurunun kendisine<br />
mektupla ulaştırdığı yaşam öyküsünü<br />
bu eserinde kaleme alan Halit Ertuğrul,<br />
yörenin gençlerinin nasıl tuzaklara<br />
düşürüldüğünü, nasıl bir endoktrinasyondan<br />
geçtiğini gözler önüne seriyor.<br />
Annesi ve babası dindar ve şiddete karşı<br />
mücadele veren fertler olan Gönül, onların<br />
aksine örgütün rüzgarına kapılıyor.<br />
Türkiye’de ses getiren eylemlerinin ardından<br />
yurtdışına kaçan Gönül, buradaki hayatında<br />
yaptığı yanlışların ve hatalarının<br />
izlerini sürmeye başlıyor. Yurtdışına kendisi<br />
gibi kaçmış eski terör örgütü üyeleriyle de<br />
diyaloğa geçen Gönül, en nihayet, şiddetin<br />
bir çözüm olmadığını anlıyor. Ancak bu<br />
sefer de karşısına örgüt çıkıyor. Korkutucu<br />
ve sıkı bir takip başlıyor.<br />
Eseri boyunca Doğu sorununu bir Doğulunun<br />
gözüyle bizlere aktaran Halit Ertuğrul,<br />
bu kitapla birlikte bir kez daha terörün tedavisinde<br />
“eğitimin önceliğini” gözler<br />
önüne seriyor. Doğru insanlar ve müfredat<br />
tarafından doldurulmamış bir eğitim hayatının<br />
ardından örgütün sistemli beyin<br />
yıkamasına maruz kalan gençlerin her ne<br />
kadar geçmişte iyi insanlar olsalar da, nasıl<br />
bir şiddet aracına dönüştürülebildiklerini<br />
yazıyor. Bu noktada Gönül’ün hayatı,<br />
hakikaten ilginç ayrıntılar içeren bir hayat...<br />
Öyle ki, babası dahi örgüt tarafından<br />
öldürülen Gönül, yine de örgütün rüzgarından<br />
kendisini alamıyor. “Beynim o derece<br />
yıkanmıştı” diyor.<br />
Eğitim kahramanlarının, gönül yolcularının<br />
yollara revan olması, o gençleri<br />
daha kanlı ellere düşmeden önce ışığa,<br />
gerçeğe uyandırması terörün tek çözümü<br />
diyen Halit Ertuğrul, dünyaya ışık saçan<br />
“önden giden atlıların” bir kez daha Doğu<br />
için seferber olması gerektiğini, çünkü<br />
erken yaşlarda atılmayan adımların ilerleyen<br />
yıllarda daha çözümsüz problemleri<br />
beraberinde getireceğini gözler önüne<br />
seriyor. Türkiye’nin tekrar bir eğitim seferberliğine<br />
girmesini şart görüyor... CİHAN<br />
Keçiören ve kendileri için faydalı olduğunu ifade<br />
etti. Başkan Ak, Amerika'da kendilerine gösterilen<br />
ilgiden dolayı Fairfax Belediye Başkanı Sahron<br />
Bulova ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek,<br />
iki belediye arasındaki işbirliğinin hayırlı olması<br />
temennisinde bulundu.<br />
AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ise<br />
Türkiye ve Amerika arasındaki stratejik ilişkiye<br />
dikkat çekti. Türkiye'nin, bugün Ortadoğu'da bir<br />
güç olduğuna değinen İşler, Keçiören ve Fairfax<br />
arasında kurulan ilişkinin iki ülke halkına hizmet<br />
edeceğini ifade etti.<br />
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve beraberindeki<br />
heyet, Amerika'da hizmet veren Türk<br />
kuruluşları ile Türk yatırımcıları da ziyaret etti.<br />
Türk Amerikan Dostluk Derneği (ATFA)'ni ziyaret<br />
eden Başkan Ak'a, dernek yönetimi tarafından<br />
hediye takdim edildi. Amerika'daki Türklerin<br />
başarılı olmaları için her zaman yanlarında olduklarını<br />
belirten Başkan Ak, Türk yatırımcıları ve<br />
dernekleri desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.<br />
CİHAN<br />
Uludağ'a yürüyüp<br />
hatıralarını canlandırdılar<br />
Bursa Kent Konseyi Uludağ Çalışma Grubu’nca Keşiş Dağı’na 'Uludağ'<br />
adının verilmesinin 87. yılı anısına düzenlenen etkinlik kapsamında<br />
Uludağ’a gerçekleştirilen gezide konuklar hatıralarını<br />
katılımcılarla paylaştı.<br />
Geleneksel hale getirilen ve bu yıl 3.’sü düzenlenen ‘Uludağ Buluşması’nda,<br />
1925 yılında Keşiş Dağı'na Uludağ adını veren Dr. Osman<br />
Şevki Uludağ’ın kızı ve torunları ile Bursa Dağcılık Kulübü kurucularından<br />
Saim Altıok’un oğlu Akın Altıok, Dr. Ekrem Yöntem’in<br />
oğlu Dildan Yöntem ve Rauf Alpay’ın oğlu Selçuk Alpay onur<br />
konuğu olarak katıldı. 1925 yılı Ağustos ayında, Coğrafya Encümeni<br />
gezisinde Keşiş Dağı'nın zirvesinde yan yana oturan iki Uludağ<br />
aşığı, Dr. Osman Şevki Uludağ ile Saim Altıok’un çocuklarının<br />
tanışmalarına da vesile olan program aynı zamanda Uludağ’ın<br />
yakın tarihi ile ilgili durumu gözler önüne serdi.<br />
Uludağ gezisine katılan konuklara, Türkiye’de ilk kez Doğlubaba<br />
mevkiinde kurulan yaz çadır kampından başlayarak Karabelen, Kirazlıyayla,<br />
Devetaşı, Otelgözü ve otel bölgesinde Bursa Dağcılık<br />
Kulübü üyelerinin yaptıkları faaliyetler anlatıldı.<br />
Bursa Dağcılık Kulübü üyelerinden Dildan Yöntem 1930’lu yıllardan<br />
itibaren Uludağ’a kayak amacıyla çıkmak isteyenlerin Maksem’den<br />
otel bölgesine kadar olan karla kaplı yolu 7-8 saatte<br />
geçebildiklerini ancak tüm bu zorluklara rağmen Uludağ’ın<br />
1970’lerin sonuna kadar altın çağını yaşadığını anlattı. Kayak pistleri<br />
ve liftlerin olmadığı Uludağ’da barınmak için bir otel ve<br />
kayakevi bulunduğunu anlatan Dildan Yöntem, Uludağ’ın o<br />
dönemlerde sadece kayak amacıyla değil yaz kamplarıyla da gözde<br />
bir yer olduğunu söyledi. Uludağ’a ilk kez 1936 yılında 4 yaşındayken<br />
babasının sırtında çıkan Bursa Dağcılık Kulübü kurucu<br />
Başkanı Saim Altıok’un oğlu Akın Altıok ise Kayakevi’nin eski<br />
kayakçıların anılarında özel bir yeri olduğunu ve korunarak bir<br />
müze haline getirilmesi gerektiğini belirtti.<br />
Çobankaya’da Uludağ Milli Park Müdürü Adnan Gencer tarafından<br />
karşılanan konuklar, burada yenilen yemeğin ardından Bakacak’ta<br />
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan seyir terasından<br />
Bursa’yı seyredip hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Bursa’ya<br />
döndü. CİHAN
14 HERKES<br />
TV-Magazin<br />
Çorbacıda dayak yedi<br />
ayal Kahvesi'nde<br />
Harkadaşıyla eğlenen Polat<br />
çıkışta Line Bar'a geçti. Daha<br />
sonra barın hemen karşısındaki<br />
çorbacıya giden ünlü oyuncunun<br />
burada bilinmeyen bir nedenle<br />
birileriyle kavga ettiği<br />
KARİYERİMDEN<br />
ÇOK ŞEY GÖTÜRDÜ<br />
zlem Yıldız, eski partneri<br />
ÖKuşum Aydın'ı çok kızdıracak<br />
açıklamalarda bulundu.<br />
5 yıl boyunca Aydın ile birlikte<br />
sunuculuk yapan Özlem Yıldız,<br />
konuk olduğu 2. Sayfa programında<br />
" Aydın ile program teklifi<br />
geldiğinde çok sevindim. 'Ama<br />
ben böyle olacağınıbilmiy-<br />
iddia edildi. Söylenenlere göre<br />
kavga sırasında sarhoş olan<br />
Uğur Polat, yere düştü. Çevredekilerin<br />
ayırdığı kavganın<br />
ardından Polat ve arkadaşı taksiyle<br />
Beyoğlu'ndan<br />
ayrıldı.HABER MERKEZİ<br />
orudum. Partnerli olmak zor. Hep<br />
Aydın konuşuyordu. İlla Aydın ön<br />
planda olacak. Sen ön plana çıkmak<br />
için uğraşırsan olmuyor. Aydın'ı<br />
insan olarak çok severim. O<br />
yüzden çok keyif aldım programdan.<br />
Ama kariyerime bir şey kattı<br />
mı ,hayır katmadı.<br />
Çok şey götürdü mü, evet<br />
götürdü. Çünkü ben<br />
gerçekten ağzı çok laf<br />
yapan bir insanım<br />
ama orada öyle olmadı<br />
. Çok yazıldı,<br />
çizildi. Okan Bayülgen<br />
her programında,<br />
Özlem Yıldız üç kelime<br />
etti, beş kelime<br />
etti diye dalga<br />
geçiyordu. Aydın'ı<br />
çok seviyorum<br />
aramızda bir problem<br />
yoktu ama öyle<br />
oldu.' dedi.HABER<br />
MERKEZİ<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Kankalar<br />
birlikte<br />
eğlendi<br />
Alemin Kralı Çete<br />
07:00Filmler ve Müzikler<br />
07:25Kahkaha Makinası<br />
07:55Türksoyla İpekyolu<br />
08:45Oyun Evi (tekrar)<br />
09:30Ağaçlar Ayakta Ölür)<br />
11:05Emine Beder'le<br />
Afiyet Olsun (tekrar)<br />
11:50Popüler Şarkılar<br />
13:00Dizi Magazin (tekrar)<br />
13:40Ece'nin Konukları<br />
14:55Renkli Türkçe (tekrar)<br />
15:50Portreler (Tekrar)<br />
16:50Türkiye Özlemi<br />
17:40Gönül Sohbetleri<br />
18:45Paşhan'la Tahmin Et<br />
19:35Sıcak Gündem (canlı)<br />
19:40Ana Haber Bülteni<br />
20:20Tarih ve Medeniyet<br />
Şafak Sezer dizide, petshop dükkanında<br />
solucan, sülük, tavşan ve benzeri hayvanları<br />
satan kendi halinde bir esnafı canlandırıyor…Asalet'in<br />
evinde içgüveysi olarak<br />
bulan Aslan'ın başına, kayınbabasına verdiği<br />
sözü tutmaya çalışırken birbirinden komik<br />
olaylar gelir.<br />
07:00Yerli Dizi<br />
08:00Yerli Dizi<br />
10:00Nedir Ne Değildir<br />
12:00Yerli Dizi<br />
14:00Yerli Dizi<br />
16:00 Yerli Dizi<br />
18:30Star Haber<br />
19:20Büyük Risk<br />
20:00Yetenek Sizsiniz Türkiye<br />
23:15Sudan Bıkmış Balıklar<br />
00:40Yerli Dizi<br />
02:40Yerli Dizi<br />
04:10Yerli Dizi<br />
05:50Çemberimde Gül Oya<br />
06:00PİNOKYO<br />
09:00ROBİNSON CRUSOE<br />
10:00ROBİNSON CRUSOE<br />
11:00HUZUR SOKAĞI<br />
13:00YAHŞİ CAZİBE<br />
15:00ALEMİN KIRALI<br />
17:00KREM<br />
19:00ATV ANA HABER<br />
20:00ALEMİN KIRALI<br />
22:00UÇURUM<br />
23:55BUZ<br />
02:30AŞK VE CEZA<br />
05:05BÜYÜK YALAN<br />
Şarkıcı Alişan'la<br />
yaşadığı ilişkinin<br />
ardından sıkça magazin<br />
basınında yer<br />
alan Seda Önder,<br />
Perihan Savaş'ın<br />
sorduğu 'Alişan ile<br />
yaşadığın gerçek<br />
aşk mıydı yoksa<br />
magazinsel bir<br />
durum muydu?'<br />
sorusuna '' Aşkın<br />
önüne geçen bir durumdu,<br />
o konuda<br />
biraz kullanıldığımı<br />
düşünüyorum. Ben<br />
bir projeye alet<br />
edildim, bu benim<br />
düşüncem tabii. İlk<br />
başlarda böyle bir<br />
şey hissetmedim<br />
ama güzel giden bir<br />
şeyin biranda<br />
kötüleşmesi aklıma bu<br />
düşünceleri getirdi. ''<br />
dedi.<br />
Seda Önder, eski dostu<br />
ve vokalistliğini yaptığı<br />
Demet Akalın hakkındaki<br />
sorulara da ''Bana<br />
albüm sözü verdi ama<br />
yapmadı. Birisini çıkarmak<br />
istiyor ama kendi<br />
önüne geçer diye korkuyor.<br />
Artık bu konu hakkında<br />
konuşmak istemiyorum<br />
ama onun bana ve benden<br />
önceki vokalistine<br />
de sözü vardı ama tutmadı.<br />
İyi arkadaştık ama<br />
araya hırs girince<br />
yürümedi."HABER<br />
MERKEZİ<br />
nlü manken Çağla Şikel,<br />
Ü'Bugün Ne Giysem' adlı<br />
programdan ekip<br />
arkadaşı modacı Hakan<br />
Akkaya ile önceki gece<br />
Nişantaşı Limoncello'da eğlendi. Geç saatlere kadar mekânda kalan ve hayli alkollü olduğu gözlenen<br />
Şikel, çıkışta Hakan Akkaya'nın koluna girerek aracına gidebildi. Şikel'in boynundaki haç<br />
şeklindeki kolyesi de dikkat çekti.HABER MERKEZİ<br />
01:45 Bay Tahmin<br />
03:45 8 Numarada Şenlik Var<br />
05:15 Kraliyet Ailesi<br />
07:00 Evrim Akın İle<br />
Uzman Avı<br />
08:00 Erken Baskı<br />
11:00 Kobra Takibi<br />
12:00 Co - Medya<br />
13:00 Hafta Sonu Haberleri<br />
13:20 tv8 Hava Durumu<br />
13:45 İyilik Sağlık<br />
15:00 8. Etap<br />
16:00 Çete<br />
17:00 Gülhan'ın Galaksi<br />
Rehberi<br />
18:00 İnce İnce<br />
19:55 tv8 Hava Durumu<br />
20:00 Hafta Sonu Haberleri<br />
Pek çok mizah dergisi ve son olarak<br />
Penguen’den yakından tanıdığımız Fatih Solmaz<br />
yazdığı, Gırgır’dan Tolga Sümer<br />
çizdiği, Cem Davran, Bülent Şakrak,<br />
Somer Karvan, Ersin Olgaç'ın oynadığı<br />
ÇETE tekrar bölümleriyle ekranlara<br />
geliyor...<br />
06:00Kanal D Çocuk Kulubü<br />
07:00Acemi Cadı<br />
08:40Sihirli Annem<br />
09:50Magazin D<br />
12:40Sinema<br />
14:20Sinema<br />
16:30Yerli Dizi<br />
19:00Ana Haber Bülteni<br />
19:50Spor<br />
20:00Ben Bilmem Eşim Bilir<br />
23:00Sultan<br />
01:00Yanımdaki Düşman<br />
02:30Adsız Köşk<br />
04:00Olay Yeri<br />
06:00 Güne Başlarken<br />
09:00 Haber Merkezi*<br />
09:30 <strong>Ekonomi</strong> Notları<br />
10:00 Haber Merkezi*<br />
10:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
10:20 Spor Bülteni<br />
10:30 Haber Merkezi*<br />
10:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
10:45 Spor Bülteni<br />
11:00 Haber Merkezi<br />
11:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
11:20 Spor Bülteni<br />
11:30 Haber Merkezi<br />
11:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
11:45 Spor Bülteni<br />
12:00 Haber Merkezi*<br />
12:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
12:20 Spor Bülteni<br />
12:30 Haber Merkezi*<br />
12:35 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />
12:40 Spor Bülteni<br />
13:00 Öğle Bülteni<br />
Sultan<br />
06:20Hayat Gezince Güzel<br />
07:30Yeşil Doğa<br />
08:00Güne Merhaba Hafta Sonu<br />
10:00Aykırı Sorular<br />
12:05Yol Üstü Lezzet Durakları<br />
13:00Gerçek Hikayeler<br />
13:15Hayat Gezince Güzel<br />
14:15Yeşil Doğa<br />
14:45Spor Bülteni Spor Bülteni<br />
15:15Işıltılar<br />
16:05Aykırı Sorular<br />
17:00Ana Haber<br />
18:35Spor Vizyon<br />
19:00Gerçek Hikayeler<br />
19:50Spor Vizyon<br />
20:00Belgesel: Future Earth<br />
20:50Belgesel: Uyku Hakkında<br />
Bilmeniz Gereken On Şey<br />
22:00Hayatın Tanığı<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
BEN GiŞESi<br />
OLAN FiLME<br />
OY VERiRiM<br />
ülya Avşar, bu sezon yine “O Ses<br />
HTürkiye” ve “Yetenek Sizsiniz”de<br />
jüri üyesi... 49. Uluslararası Antalya<br />
Altın Portakal Film Festivali’nin ise<br />
jüri başkanı. Türkiye’nin 30 yıldır<br />
konuştuğu ikonu, Vogue Türkiye’nin<br />
ekim sayısına da ilginç açıklamalarda<br />
bulundu.<br />
SİNEMADAN NEFRET<br />
ETTİĞİM ZAMANLAR OLDU<br />
Hülya Avşar bugün televizyonda en<br />
çok izlenen iki şov programına<br />
çıkıyor, pek çok dizi senaryoları önce<br />
ona gidiyor, kariyeri pek çok filmle<br />
dolu ve önümüzdeki günlerde Altın<br />
Portakal’ın jüri başkanı olacak.<br />
“Film çekmeye başladıktan sonra<br />
kendimi alamadım bu işten. Sinema<br />
yapmak için gerçekten açıklayamacağınız,<br />
büyük bir sevgi olması<br />
lazım... Yoksa çok zor. O kadar çok<br />
nefret ettiğim zamanlar oldu ki. Karı<br />
koca ilişkisi gibiydi sinemayla ilişkim.<br />
Kopamıyorsun da, nefret ediyorsun.”<br />
ERKEK ÇOCUKLARINI DÖVEN<br />
HÜLYA’YI YAŞIYORUM HÂLÂ<br />
Avşar, her zaman kendinden konuşturmayı<br />
sevdi, bunu her zaman işine<br />
yarayacak şekilde kullandı. Avşar<br />
kendini iki Hülya’ya bölerek BUNU<br />
gerçekleştirdiğini anlatıyor. İşte<br />
şimdi diğer Hülya’yla tanışma zamanı:<br />
“Ben Ankara-Emek Mahallesi’nde<br />
yırtık blue jean’le dolaşan, freni olmayan<br />
bisikletle gezen, erkek çocuklarını<br />
döven Hülya’yı yaşıyorum<br />
hâlâ... Sanki şöhrete dair olan şeyler,<br />
başka bir Hülya varmış ve onun<br />
başına geliyormuş gibi... Kendi<br />
ailemin ve sevdiğim üç-beş<br />
arkadaşımın yanında hâlâ mahalledeki<br />
Hülya gibiyim.”<br />
HABER MERKEZİ<br />
Atv 20:00 Tv8 16:00 Kanal D 23:00<br />
Sultan çaresiz kalır ve geceyi Şeyhmus’la birlikte<br />
ninenin evinde geçirir. O gece eski<br />
defterler açılır. Alacağı, borcu bir tek aşktır.<br />
Faik, Kendirler’e onca yaptığından sonra bir de<br />
eve talip olur. Şeyhmus’la karşı karşıya gelir. Bu<br />
bir yenilgi bile olsa, Faik için intikamı bitmemiştir.<br />
00:15 Yabancı Sinema<br />
02:00 Sırlar Dünyası<br />
03:30 Ayna<br />
06:30 Merhaba Yenigün<br />
09:10 Türk Sineması<br />
10:45 Ölümsüz<br />
Kahramanlar<br />
12:45 Türk Sineması<br />
14:30 Tv Filmi<br />
15:40 Belgesel<br />
18:15 Ana Haber Bülteni<br />
19:30 Yerli Sinema<br />
21:00 Yabancı Sinema<br />
22:35 Ayna
<strong>29</strong> EYLÜL 2012<br />
Hamza Yerlikaya,<br />
destek ziyaretlerini<br />
sürdürüyor<br />
FATİH KARAKILIÇ | BURSA - 28.09.2012 14:16:<strong>29</strong><br />
Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığına aday olan,<br />
Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği (FILA) tarafından<br />
´Asrın Güreşçisi´ unvanına layık görülen Hamza Yerlikaya,<br />
ülke genelindeki ziyaretlerini sürdürüyor.<br />
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 23. dönem<br />
Sivas milletvekilliği de yapan Hamza Yerlikaya´yı kabul etti.<br />
Merinos´taki Gönül Dostları Sofrası'nda gerçekleşen ve<br />
Bursa´da güreş yapan ünlü isimlerin de katıldığı görüşmede,<br />
Yerlikaya´nın federasyon başkanlığı adaylığı ile Bursa´da<br />
yapılan spor yatırımları konuşuldu. Hamza Yerlikaya´nın<br />
başkanlık adaylığının hayırlı olması dileğinde bulunan Başkan<br />
Altepe, özellikle futbol dışındaki spor branşlarının il<br />
genelinde yaygınlaştırılması için yoğun çaba sarf ettiklerini<br />
söyledi. Güreş sporunun da bu branşlardan biri olduğunu<br />
kaydeden Başkan Altepe, ata sporu olması nedeniyle bu alana<br />
özel ilgi gösterdiklerini ifade etti.<br />
Bursa´nın spor kenti olması için uğraştıklarını, kendi<br />
dönemlerine kadar yapılan 22 spor tesisine 100 spor tesisi<br />
daha ilave ettiklerini hatırlatan Başkan Altepe, milyonlarca<br />
dolarlık yatırım bütçesi bulunan ve ´Timsah Arena´ olarak bilinen<br />
Bursa Stadı´nın da yapılan bu yatırımlardan biri<br />
olduğunu vurguladı.<br />
Hamza Yerlikaya ise Başkan Altepe´nin spora ve güreşe yaptığı<br />
yatırımların herkesçe bilindiğini söyledi. Türkiye Güreş<br />
Federasyonu başkanlığı için aday olduğunu ve Başkan Altepe´nin<br />
bu konudaki desteğinin çok önemli olduğunu dile getiren<br />
Yerlikaya, "25 sene boyunca güreşin içerisinde bulunduk,<br />
bir dönem de parlamentoda görev aldık. Güreşe ve güreşçiye<br />
hizmet etmek, başarı grafiğini artırmak, güreşe olan borcumuzu<br />
ödemek için yola çıktık. Sizler önderlerimiz arasında yer<br />
alıyorsunuz. Sizlerin de desteğiyle camiamıza hizmet etmeyi<br />
amaç edindik. Eğer göreve gelirsek, güreşin yanında Bursa için<br />
de yoğun çaba sarf edeceğimize dair söz veriyoruz" diye<br />
konuştu. CİHAN<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
AK Partili Mekteplioğlu:<br />
Ulualan'ı golf alanı yapma<br />
gibi bir projemiz yok<br />
AK Parti Manavgat İlçe Başkanı Ercan Mekteplioğlu, Antalya Milletvekili<br />
Sadık Badak'ın 'Manavgat Ulualan'a golf alanı yapacağız'<br />
diye bir açıklamasının olmadığını bildirdi. İlçe Başkanı<br />
Mekteplioğlu, yaptığı açıklamada, CHP İlçe Başkanlığı'nın bazı<br />
basın yayın organlarına verdiği demeçte 'AK Partililer 'Ulualan'a<br />
golf alanı' yapacak' sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.<br />
Milletvekilleri Sadın Badak'ın Antalya Belek'ten sonra ikinci bir<br />
sağlık, kongre, spor ve golf turizmine yönelik 2 yıllık bir çalışma<br />
yaptığını belirten Mekteplioğlu, bunun kapsadığı 36 kilometrelik<br />
alanında Akseki yol kavşağından başlayıp Alanya Konaklı<br />
beldesi sınırları içinde olduğunu kaydetti.<br />
Geçtiğimiz günlerde Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası(MATSO)<br />
toplantı salonunda yapılan bilgilendirme toplantısında Milletveli<br />
Badak'ın projesine CHP'li Kızılot Belediye Başkanı<br />
Mustafa Keçer'inde destek verdiğini hatırlatan Mekteplioğlu,<br />
Uluaalan'a golf alanı yapımı teklifinin ise Badak'tan değil, Manavgat<br />
Side Turistik Otelciler Birliği Derneği (MASTOB) Başkanı<br />
Cengiz Haydar Barut'ta geldiğini ifade etti.<br />
Mekteplioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
"AK Parti'lilerin Ulualan Mevkii'nde yaklaşık 5 bin 500<br />
dönümlük alanı golf alanı yapacaktır sözlerini tamamen uydurma<br />
ve yalan. Milletvekilimiz Badak'ın söylediği ve bölgenin<br />
ikinci Belek olma yönünde hazırladığı projeni Ulualan'la bir ilgisi<br />
yok. Ulualan'a golf alanı yapılma teklifi de MASTOB Başkanı<br />
Barut'tan geldi. Bilindiği üzere Barut'ta <strong>29</strong> Mart yerel seçimlerinde<br />
CHP'den Side Belediye başkanı adayı olmuştu." CİHAN<br />
Bakan Suat Kılıç: Hiçbir işimiz para yokluğundan dolayı bekliyor değil<br />
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AK Parti<br />
hükümetinin kaynaksız icraatının olmadığını<br />
belirterek, "Hiçbir işimiz para yokluğndan<br />
dolayı bekliyor değil." dedi. Bakan Kılıç, ziyaret<br />
ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Kocaeli'nde,<br />
valiliği ziyaret etti. Kılıç'ı, Vali Ercan<br />
Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim<br />
Karaosmanoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çelik<br />
ve diğer yetkililer karşıladı. Kılıç, polis tören<br />
mangasını selamladıktan sonra Vali Ercan<br />
Topaca'nın makamına geçti.<br />
Kılıç, Kocaeli'de gerçekleştireceği ziyaret ve<br />
incelemeleri anlattı. Basın mensuplarının,<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kocaelispor'u<br />
Süper Lig'de görmek istiyoruz"<br />
sözünü hatılatması üzerine Bakan Kılıç, şunları<br />
kaydetti:<br />
"Böylesine büyük, sanayisi kuvvetli bir<br />
şehrin futbol takımının şampiyonlukları arka<br />
arkaya kovalarak, geçmişte olduğu gibi Süper<br />
Lig'de yerini almasını her futbolsever arzu eder.<br />
Nihayetinde, futbolun özerk yapısı içinde Kocaelispor<br />
kendi dinamiklerini harekete geçirerek<br />
umarız ki o başarıyı yakalar. Bizim<br />
temennilerimiz takımlarını Süper Lige çıkarmaz.<br />
Takımların kendi performans ve başarıları<br />
bunu ortaya koyacaktır. Ama başbakanımızın<br />
temennisi yüreğimdeki temennidir."<br />
Kılıç, Kocaeli'ye bir stadyum yapılacağını be-<br />
Spor15<br />
Adana derbisinde<br />
seyirci kısıtlaması<br />
olmayacak<br />
PTT 1. Lig’de mücadele eden Adanaspor ve Adana Demirsplor<br />
arasında 7 Ekim Pazar günü oynanacak karşılaşmada seyirci<br />
kısıtlamasına gidilmeyeceğimi belirtildi.<br />
Adana Spor Güvenlik Kurulu Vali Yardımcısı Halis Arslan<br />
Başkanlığında toplandı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü<br />
toplantı salonunda 2.5 saat süren toplantıya kurul üyelerinin<br />
yanı sıra Adanaspor Başkanı Bayram Akgül ve Adana Demirspor<br />
Başkanı Önder Serin de katıldı.<br />
Toplantıda, 7 Ekim Pazar günü 5 Ocak Stadı’nda oynanacak<br />
ve ‘güney derbisi’ diye adlandırılan Adana Demirspor-<br />
Adanaspor maçında alınacak önlemler konuşuldu.<br />
Vali Yardımcısı Arslan, derbi karşılaşması için her türlü önlemlerin<br />
alınacağını, olay çıkarmak isteyenlere müsamaha<br />
gösterilmeyeceğini açıkladı. Arslan, iki kulüp başkanının anlaşması<br />
dolayısıyla stada seyirci alımında kısıtlamaya<br />
gidilmeyeceğini belirtti. Kapalı tribüne evsahibi Adana<br />
Demirspor taraftarlarına tahsis edileceğini aktaran Aslan,<br />
“Adana Demirspor’dan kombine bilet alanlar kapalı tribünde<br />
maç izleyebilecek. Maraton ve kale arkaları her iki takımın<br />
taraftarlarına da açık olacak. İki kulübün başkanları kendi<br />
aralarında konuşarak bu şekilde anlaştılar. Aynı uygulama<br />
ligin ikinci yarısındaki maçta da uygulanacak.” dedi.<br />
Stadın kapılarının maçtan 3 saat önce açılacağını ifade eden<br />
Arslan, “Maça girecek taraftarlar 3 noktada üst araması ve<br />
kontrolden geçecek. Stada girişlerde üst düzeyde güvenlik<br />
önlemi alınacak. Çirkin sözlerin olabileceği pankartlar,<br />
yanıcı, yakıcı maddeler kesinlikle stada alınmayacak.<br />
Belediye zabıta ekipleri stadın etrafından alkollü içki satan<br />
işyerlerini denetleyecek, içki satışına izin vermeyecek.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Karşılaşmanın bir şenlik havasında geçmesini arzu ettiklerini<br />
belirten Arslan, “Maç öncesi, esnasında ve sonrasında taşkınlığa,<br />
şiddete başvuranlara kesinlikle izin verilmeyecek. Bütün<br />
uyarılara rağmen olay çıkartanlara en ağır cezalar uygulanacak.<br />
Şiddete başvuranlar sonucuna da katlanacaktır.<br />
Şehrimizin iki güzide takımı arasında oynanacak karşılaşmada<br />
taraftar dernekleri ve tribün liderlerine de büyük<br />
görevler düşüyor. Onlarla da toplantı yaptık ve kendilerine<br />
sağduyulu davranılması gerektiğini anlattık. Elerinden gelen<br />
çabayı sarf edeceklerini söylediler. Bu maçın dostluk<br />
içerisinde geçmesini diliyorum.” diye konuştu. CİHAN<br />
lirterek, "Futbol takımından bahsedince<br />
stadyum inşasına sözü getirmek gerekiyor. Kocaeli’nde<br />
bir stadyum gündemde. Başbakanlık<br />
Toplu Konut İdaresi'yle stadyum yapımına<br />
yönelik protokülümüzü imza altına aldık. Kocaeli’nde<br />
hangi projeyi stadyum inşasına esas<br />
alacağımızı seçimini de yaptık. Yerle ilgili<br />
hususların netleşmesi ve proje adaptasyon<br />
çalışmalarının bitmesinden sonra Kocaeli’ne<br />
yapılacak stadyumun ihalesi süresi fiilen<br />
başlamış olacak. Dolaysıyla gönül arzu eder ki<br />
bu stadyumlar bitinceye kadar büyük illerin<br />
takımları Süper Lig'de yerlerini alabilsinler."<br />
diye konuştu.<br />
Bakan Suat Kılıç, stadyumun kaynağıyla ilgili<br />
bir soru üzerine, şu karşılığı verdi:<br />
"Ben AK Parti bakanıyım bizim hükümetimizde<br />
kaynaksız icraat yoktur. Yatırım programın,<br />
her eserin kaynak paketi hazır<br />
olduktan sonra zaten yatırım paketine alınması<br />
söz konusu olmaktadır. Burada zikrettiğim ve<br />
zikretmediğim bütün yatırımlarımızın kaynak<br />
paketi yani para boyutu bizim için hali hazırda<br />
mevcuttur. Bu anlamda bizim için para sorunu<br />
yoktur. Arsaların ihalelerin yasal sürece uygun<br />
bir şekilde temin edilmesinin ardından<br />
tesisleşme hızla devam edecek. Hiçbir işimiz<br />
para yokluğundan dolayı bekliyor değil."<br />
Kılıç, valilik ziyaretinin ardından Kocaeli<br />
Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. CİHAN
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
<strong>29</strong> EYLÜL 2012 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net<br />
ABD eski Başkanı Bill Clinton,<br />
Obama’nın da bulunduğu kendi<br />
Vakfı’nın toplantısında, Güler<br />
Sabancı ve Sabancı Vakfı’ndan<br />
‘Çocuk Gelinler’ konusuna verdiği<br />
destek nedeniyle övgüyle bahsetti.<br />
ABD eski Başkanı Bill Clinton, kurucusu olduğu<br />
Clinton Küresel Girişimi (Clinton Global<br />
Initiative-CGI) yıllık toplantısında, Sabancı Vakfı<br />
Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan,<br />
Sabancı Vakfı’nın ‘Çocuk Gelinler’ alanında<br />
desteklediği çalışmalardan dolayı övgüyle<br />
bahsetti. CGI tarafından New York’ta düzenlenen<br />
yıllık toplantı ABD Başkanı Barack Obama’nın<br />
kadın ve kız çocuklarının desteklenmesine<br />
yönelik mesajlar verdiği açılış konuşmasıyla<br />
başladı. Obama’nın konuşmasının ardından<br />
yapılan oturumda, CGI Başkanı Clinton, ‘Çocuk<br />
Gelinler’ konusundaki desteklerinden dolayı<br />
Güler Sabancı’yı tebrik ederek, aralarında<br />
Obama’nın da bulunduğu katılımcılara Sabancı<br />
Vakfı’nın ‘Çocuk Gelinler’ çalışmalarından<br />
övgüyle bahsetti. Clinton konuşmasında “Güler<br />
Sabancı, ‘Girls Not Brides’ platformuyla geçen<br />
yıl ödül aldığı CGI yıllık toplantısında tanıştı.<br />
Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı, sivil toplum<br />
kuruluşları ve Girls Not Brides platformu ile<br />
beraber yerel, ulusal ve küresel işbirliği<br />
yapacağını taahhüt etti” dedi.<br />
Kuruluşlar taahhütte bulunuyor<br />
Çocuk gelinler konusunda yeterince çalışma<br />
yapılmadığını ifade eden Clinton, dünyada yılda<br />
10 milyon, günde 25 bin ve dakikada 19 kız<br />
çocuğunun kendi rızası olmadan evlendirildiğini<br />
belirtti. Clinton, konuşmasının ardından<br />
sırasıyla İrlanda eski Cumhurbaşkanı Mary<br />
Robinson, Norveç eski Başbakanı Gro<br />
Brundtland, Ford Vakfı Başkanı Luis Lubinas ve<br />
Güler Sabancı’yı sahneye davet ederek başarılı<br />
çalışmalarından ötürü özel bir sertifika takdim<br />
etti. 2011 yılında kadın ve kız çocuklarına yaptığı<br />
katkılardan dolayı CGI tarafından Küresel<br />
Vatandaşlık Ödülü’ne (Clinton Global Citizen<br />
Award) layık görülen Güler Sabancı, CGI<br />
toplantısında ‘Çocuk Gelinler’ alanında Sabancı<br />
Vakfı desteğini taahhüt olarak sundu. Clinton<br />
Küresel Girişimi’ne üye olan lider ve kuruluşlar<br />
her yıl, destek verecekleri önemli sorunlarla<br />
ilgili taahhütte bulunuyor. CGI’ın kurulduğu<br />
2005’ten bu yana 69.2 milyar dolarlık sosyal<br />
yatırım taahhüdünde bulunan liderler, 180<br />
ülkede 400 milyona yakın insanın hayatını<br />
olumlu yönde değiştirdi.<br />
GIrls Not BrIdes toplantısı İstanbul’da yapılacak<br />
SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler<br />
Sabancı, tüm dünyadaki erken yaşta evliliklerin<br />
tartışıldığı panelde yaptığı konuşmada “Sabancı<br />
Vakfı’nın çocuk gelinler konusundaki<br />
çalışmasının uluslararası düzeyde takdir<br />
edilmesinden kıvanç duyuyorum. Toplumsal<br />
Gelişme Hibe Programı kapsamında Uçan<br />
Süpürge Derneği ‘Çocuk Gelinler’ ve Muş Kadın<br />
Derneği’nin ‘Erken Yaşta Evlilik Kaderimiz<br />
Olmasın’ projelerini destekliyor, bu kurumlarla<br />
beraber çalışıyoruz.. Bu yıl ‘Girls Not Brides’<br />
platformuna katılarak, ‘Çocuk Gelinler’<br />
konusundaki mücadelemizi küresel boyuta<br />
taşıdık. Bu uluslararası platform aracılığıyla<br />
kurumlar arası deneyim paylaşımı ve kapasite<br />
geliştirme çalışmalarını destekleyeceğiz. Çözüm<br />
için hep beraber atmamız gereken daha çok<br />
adım var, bu platformda oluşan işbirlikleri<br />
bunun ilk ve en önemli adımı” dedi. Sabancı<br />
Vakfı, ‘Girls Not Brides’ platformuna üye olan<br />
dünyanın dört bir yanından sivil toplum<br />
kuruluşlarının temsilcilerini Şubat 2013’te<br />
düzenleyeceği bir konferansta ağırlayacak.<br />
Türkiye net varlık<br />
sıralamasında<br />
43'üncü sırada<br />
Allianz, Küresel Varlık Raporu’na göre, Türkiye kişi başına düşen<br />
net mali varlık sıralamasında dünyada 43. sırada yer aldı.<br />
Allianz, Küresel Varlık Raporu’na göre,<br />
Türkiye kişi başına düşen net mali<br />
varlık sıralamasında dünyada 43.<br />
sırada yer aldı.<br />
Allianz, 50’den fazla ülkedeki hanelerin<br />
aktif varlıklarını ve borç durumlarını<br />
inceleyen Küresel Varlık Raporu’nun<br />
üçüncü baskısını yayınladı. Raporda<br />
yer alan verilere göre, 2007 ve 2008<br />
yıllarında yaşanan kriz sonrası<br />
gözlenen mali varlıklardaki dikkati<br />
çekici iyileşme geçen sene ani bir<br />
duraklama yaşarken kişi başına düşen<br />
net mali varlıklar 2009 ve 2010<br />
yılındaki yüzde 7,8 ve yüzde 9,7 artışa<br />
karşın 2011 yılında sadece yüzde 0,6<br />
artış gösterdi.<br />
Allians raporuna göre, hayal kırıklığı<br />
yaşatan bu gelişmeler, öncelikle mali<br />
varlıkların brüt artışlarındaki düşüşe<br />
bağlı olurken, 100 trilyon avro sınırı<br />
2011 yılında aşılmış ise de hanelerin<br />
küresel mali varlıklarını 103,3 trilyon<br />
avroya çıkartan zayıf avro sayesinde<br />
büyüme hızı yüzde 1,6’ya ulaşırken, bu<br />
oran kişi başı yüzde 0,8 olmak üzere<br />
belirlendi.<br />
Allianz Group Baş <strong>Ekonomi</strong>sti Michael<br />
Heise ”Belirsizlik, düşük faiz oranları<br />
ve Euro krizinin varlık gelişimi<br />
üzerinde iz bıraktığı apaçık ortada.<br />
Yatırımcılar finansal pazarların<br />
yeniden örgütlenmesi konusunda<br />
kayda değer bir başarı elde edilmemiş<br />
olmasının ve Euro bölgesindeki krizin<br />
çözülememiş olması durumunun esas<br />
yükünü taşıyor” dedi.<br />
Diğer yandan, yatırımcılar 2007 ve 2008<br />
yılında yaşanan küresel finansal<br />
krizden beri borç konusuna daha<br />
disiplinli yaklaşıyorlardı. Ancak<br />
küresel borç 2011 yılında yüzde 2,2<br />
oranında artış gösterdi. Bunun<br />
sonucunda, 2011 yılındaki küresel borç<br />
oranı yüzde 2,5 puan kayma göstererek<br />
yüzde 67’nin altına düşmüştü. Krizden<br />
önceki yıllarda küresel borç artışı<br />
çoğunlukla yüzde 72’lik bir oranı<br />
buluyordu ve küresel borç büyümesi ise<br />
yüzde 8 sınırının üstünde<br />
seyrediyordu.<br />
2000 yılından sonraki rakamlar<br />
incelendiğinde yıllık ortalama yüzde<br />
5,5 oranındaki borçlardaki artış yüzde 4<br />
oranındaki özel hanelerin mal<br />
varlıklarındaki artışı geride bırakır<br />
nitelikte. Kişi başına düşen net<br />
varlıklardaki artış yılda ortalama yüzde<br />
2,5’e ulaştı.-Türkiye ekonomisi- Türkiye<br />
ekonomisi incelendiğinde ortaya çıkan<br />
tabloda ise kişi başına düşen artışın<br />
mütevazı bir oranda seyrettiğini ve 2011<br />
Merkez Bankası<br />
DOĞRU YOLDA<br />
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş<br />
Yılmaz, "Bence Merkez Bankası doğru yolda ilerlemeye devam ediyor" dedi.<br />
yılındaki artış oranının yüzde 2,8<br />
olarak belirlendiğini ortaya koyuyor.<br />
2000 yılından bu yana artış oranı<br />
gözlendiğinde yıllık ortalama net kişi<br />
başı artış oranı yüzde 9,8 olarak<br />
belirleniyor.Küresel sıralamada Türkiye<br />
2011 yılının sonunda ortalama 1.660<br />
avro net kişi başına düşen milli varlık<br />
ile en zengin ülkeler arasında 43.<br />
sırada yer alıyor.<br />
Kişi başı milli gelir sıralamasında<br />
listenin başında uzun yıllardır İsviçre<br />
yer alırken, Japonya ve Amerika 2. ve 3.<br />
sırada yer alıyor.<br />
Allianz Küresel Varlık Raporu,<br />
incelenen ülkeleri 3 zenginlik sınıfa<br />
ayırıyor. Toplam 17 ülke, ortalama net<br />
kişi başı mali varlığın 26 bin 800<br />
avronun üzerinde olduğu ”en zengin<br />
ülkeler” 1. grubunu oluşturuyor.<br />
Ortalama net kişi başı mali varlık 4 bin<br />
500 avronun üzerinde olan ülkelerin<br />
yer aldığı 2. grup ”orta zenginlikteki<br />
ülkelerin” son yıllarda sayıları ikiye<br />
katlandı. Türkiye’nin de aralarında<br />
bulunduğu 3. grup ”düşük<br />
zenginlikteki ülkeler” ortalama kişi<br />
başı mali varlıkların 4 bin 500 avronun<br />
altında olduğu ülke sayısı ve nüfus<br />
yoğunluğu açısından en kalabalık<br />
grubu oluşturuyor.<br />
Yılmaz, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) ve<br />
Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri<br />
Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen<br />
"Türkiye ve Dünya <strong>Ekonomi</strong>sinde Güncel<br />
Değerlendirmeler: Neredeyiz, Nereye<br />
Gidebiliriz?" konulu konferansa konuşmacı<br />
olarak katıldı.Dünya ekonomisinin<br />
görünümüne yönelik yorumlarda bulunan<br />
Yılmaz, global ölçekte istikrarın henüz tesis<br />
edilemediğini, Çin'de dış ticaret dengesizliğinin<br />
devam ettiğini, Euro Bölgesi'nde "herkesin<br />
ağzında çözüm lafı dolaşmasına rağmen"<br />
kimsenin bulunduğu pozisyondan geri adım<br />
atmak istemediğini ifade etti.Hindistan'ın enerji<br />
darboğazı yaşadığını, Brezilya'nın da gerileme<br />
trendine girdiğini anlatan Yılmaz, 2010 ve<br />
2011'de gelişmiş ülkeler gerilerken gelişmekte<br />
olan ülkelerin büyüdüğünü, 2012'de ise tüm<br />
ülkelerin geriye gittiği bir tablonun ortaya<br />
çıktığını ifade etti.<br />
ABD ve Euro Bölgesi'nde batması gereken<br />
bankaların ayakta tutulmaya çalışılmasının<br />
sorun yarattığını, birçok bankanın halen "zombi<br />
kurumlar" olarak yaşadığını kaydeden Yılmaz,<br />
"Bankacılık sistemi sağlam olan 2-3 ülke var.<br />
Bunlardan biri Türkiye, Kanada ve Avustralya.<br />
Onun dışında tüm ülkelerin banka bilançoları<br />
çok kötü" dedi.Dünya ekonomisinde enflasyon<br />
riskinin bugün itibarıyla gözükmemesinin tek<br />
olumlu gelişme olduğunu belirten Yılmaz, "Bu<br />
da biraz fırtına öncesi sessizliğe benziyor.<br />
Likiditenin bu kadar arttığı bir ortamda<br />
enflasyon dalgasının olmaması son derece zayıf<br />
bir ihtimal" diye konuştu.Yılmaz, Türkiye<br />
ekonomisi için orta vadeli programda 2012 yılı<br />
için yüzde 4 büyüme öngörüldüğünü anlatarak,<br />
"Gelinen nokta itibarıyla Merkez Bankası'nın<br />
gevşetici politikaya bağlı olarak ekonomide<br />
yüzde 4'e yakın bir büyüme gerçekleşecektir"<br />
dedi.Türkiye'nin büyümesinin istihdam dostu<br />
olduğunu, 2009 Nisan ayından bu yana 4<br />
milyonun üzerinde istihdam yaratıldığını ancak<br />
istihdam artışındaki hızın gelecek dönemde<br />
biraz azalabileceğini ifade eden Yılmaz, cari<br />
açığın ise bugün itibarıyla kontrol altına<br />
alındığını, yumuşak inişin sağlandığını<br />
kaydetti.Yılmaz, Türkiye'nin "faizden çektiği<br />
kadar hiçbir şeyden çekmediğini", 2002 yılında<br />
her 100 lira verginin 60 lirası faize giderken<br />
bugün bu rakamın 10-12 liraya düştüğünü, bu<br />
sayede bölünmüş yollar, köprüler ve büyük<br />
yatırımların hayata geçirildiğini belirterek,<br />
faizin düşmesi için enflasyonun kontrol altında<br />
tutulmasının şart olduğunu dile getirdi.<br />
Faiz ve enflasyon ilişkisi<br />
"Faize düş deyince düşmüyor" ifadesini<br />
kullanan Yılmaz, "Enflasyon ayağında gitmemiz<br />
gereken epey yolumuz var. Gelişmekte olan<br />
ülkelerin ortalama enflasyonu 4,5-5, bizim 8.<br />
Neredeyse iki katı yüksek. Adam olacağız,<br />
ekonomimizi iyi yöneteceğiz, enflasyonu<br />
yöneteceğiz, düşük faiz kendiliğinden gelecek"<br />
dedi.Türkiye'nin yüzde 5'lik büyüme<br />
potansiyeline sahip olduğunu, bunun üzerinde<br />
büyümenin cari açık riskini doğurduğunu ifade<br />
eden Yılmaz, büyüme potansiyelinin artmasının<br />
verimliliğin artmasına bağlı olduğunu kaydetti.<br />
Yılmaz, şöyle konuştu:<br />
"Geçen 10 yılda birinci nesil reform<br />
hareketlerini tamamladık, ekonominin bozulan<br />
dengelerini onardık ve bunun sonuçlarını aldık.<br />
Burada da anahtar kelime mali disiplin. Bizim<br />
son 10 yılda en önemli başarımız mali<br />
disiplindir. Açıktan para basmadık, bütçeyi<br />
kontrol altına aldık ve kesinlikle popülist<br />
davranmadık.<br />
Bu süreçte önemli tecrübeler edindik.<br />
Önümüzdeki dönemde de bu birikimleri, dersi,<br />
tecrübeyi aynen devam ettirmemiz gerekir. Eğer<br />
mali disiplinden taviz vermezsek biz bu yapısal<br />
sorunun da zaman içinde üstesinden geliriz.<br />
Buradan önümüzdeki süreçte üç tane seçim var.<br />
Bu seçimlerde çok farklı bir şey olursa aldığımız<br />
dersleri unutursak bedel öderiz. Ama ben bu<br />
tecrübelerin toplum hafızasına, siyasetçinin<br />
zihnine yer ettiğini düşünüyorum."<br />
İkinci reform hareketi<br />
Yılmaz, Türkiye'nin bundan sonra artık ikinci<br />
reform hareketine geçmesi gerektiğini,<br />
verimliliğin artmasını amaçlayacak bu<br />
hareketin de en önemli unsurunun eğitimli iş<br />
gücünün artırılmasından geçeceğini sözlerine<br />
ekledi.Eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bir<br />
katılımcının ekonomik rakamlar üzerinde<br />
oynama, makyajlama yaptığı yönünde<br />
şüphelerinin bulunduğunu söylemesi üzerine,<br />
"Rakamlarla oynarsak ne kendimize ne<br />
ülkemize iyilik yapmış oluruz. Yunanistan<br />
oynadı ve şu an başı belaya girdi. Bu rakamlar<br />
ülkenin namusu. Rakamlar 'yüzde 100<br />
doğrudur' demiyorum, olmayabilir. Metodolojik<br />
bir sorun olabilir. Ama makyajlama, kasıt veya<br />
çarpıtma aramayalım" dedi.<br />
"Merkez Bankası doğru yolda"<br />
Son dönemde bazı bakanlarla Merkez Bankası<br />
arasında "gaza basma" polemiği yaşandığını<br />
belirten bir üyenin, Merkez Bankası'nın<br />
bağımsız olup olmadığını sorması üzerine<br />
Yılmaz, şöyle konuştu:"Düşük faiz isteyen<br />
düşük enflasyonu sağlar. Merkez Bankası'nın<br />
bağımsızlığına gelince. Bağımsızlığın<br />
parlamento tarafından verilmesi yeterli değildir.<br />
Bu bağımsızlığın hak edilmesi, kazanılması<br />
gerekir. Eğer Merkez Bankası yönetimi kendisine<br />
verilen görevi hakkıyla yaparsa o zaman<br />
bağımsızlığı kazanılmış, hak edilmiş olur.<br />
Almanya'da Merkez Bankası Başkanı ile Maliye<br />
Bakanı bir konuda ihtilafa düşse sonunda bence<br />
Maliye Bakanı yerini kaybeder. Çünkü Alman<br />
Merkez Bankası Almanya'nın genlerine işleyen<br />
enflasyon korkusunu yenmiştir.