12.11.2012 Views

Çürük bina 'rıza' olmadan güçlenecek - Ekonomi Gazetesi

Çürük bina 'rıza' olmadan güçlenecek - Ekonomi Gazetesi

Çürük bina 'rıza' olmadan güçlenecek - Ekonomi Gazetesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Batı da doğu da<br />

bize hayran<br />

Türk Ocakları'nın 100. kuruluş<br />

yıl dönümü dolayısıyla<br />

İTO'daki törende konuşan<br />

Başbakan Yardımcısı Ali<br />

Babacan 'Batı da doğu da<br />

Türkiye'ye hayran' dedi<br />

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,<br />

Batıdan Türkiye'ye doğru<br />

bakanların Türkiye'yi bir<br />

ekonomi başarısı, Doğudan<br />

Türkiye'ye bakanların Türkiye'yi<br />

bir demokrasi başarısı olarak<br />

gördüğünü belirtti.Babacan,<br />

Türk Ocakları'nın 100. kuruluş<br />

yıl dönümü dolayısıyla İstanbul<br />

Ticaret Odasında düzenlenen<br />

''1912'den Geleceğe İktisadi Hayatımız''<br />

konulu sempozyumun<br />

açılışında yaptığı konuşmada,<br />

2012'nin küresel ekonominin<br />

çok önemli sınavlardan<br />

geçeceği, dünya ve<br />

Türkiye için,<br />

Türkiye'nin içinde<br />

bulunduğu<br />

coğrafyada jeopolitik<br />

gelişmelerin yakından<br />

izlenmesi<br />

gereken<br />

bir yıl olacağını<br />

söyledi. »2<br />

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma<br />

Şahin, Fransa Meclisi'nde kabul edilen<br />

''Ermeni yasa tasarısı'' konusunda,<br />

''Fransa'da çıkan kararı hem kabul etmeyip<br />

hem de lanetliyoruz. Ama bir şey<br />

daha yapıyoruz. Fransızlara yapılacak en<br />

önemli şey, ekonomik olarak güçlü olacağız,<br />

kişi başına düşen milli gelirimizi<br />

hızlı bir şekilde yükselteceğiz, özgürlüğün<br />

önündeki bütün engelleri kaldıracağız ve<br />

ondan sonra Kanuni'nin Fransa'ya gönderdiği<br />

gibi fermanları göndereceğiz''<br />

dedi.Bakan Şahin, Mersin Gaziantepliler<br />

Derneğince, Merada Tesisleri'nde,<br />

Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun<br />

90. yıl dönümü<br />

dolayısıyla düzenlenen<br />

törende yaptığı konuşmada,<br />

Gazianteplilerin gittiği<br />

illere yük olmayıp,<br />

aksine illerin yükünü<br />

alan bir misyon<br />

üstlendiğini söyledi. »8<br />

Azeri gazında tarihi imzalar atıldı<br />

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanlığı<br />

arasında Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı yapımına ilişkin mutabakat zaptı imzalandı<br />

Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Sanayi<br />

ve Enerji Bakanlığı arasında, ''Trans<br />

Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'' yapımına<br />

ilişkin mutabakat zaptı, Enerji<br />

Bakanlığında düzenlenen törenle<br />

imzalandı.Zapta Türkiye adına Enerji ve<br />

Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile<br />

Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanı Natıg<br />

Aliyev imza koydu.Azeri (Şahdeniz 2)<br />

doğalgaz gazının gerek Türkiye'de satışı<br />

gerekse de Avrupa pazarlarına Türkiye<br />

üzerinden transit olarak taşınmasını<br />

öngören Hükümetlerarası Anlaşma 25 Ekim<br />

Ocakta yasa çıkacak<br />

emlak sektörü coşacak<br />

<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Zafer Çağlayan,<br />

Suudi ve başka ülkedeki iş<br />

adamlarının Türkiye'de daha hızlı<br />

yatırım yapabilmesini sağlayacak<br />

emlak alımı konusunda yasa<br />

düzenlemesinin ocak ayı içinde<br />

çıkmasını beklediklerini söyledi.<br />

Emlak sektörü temsilcileri bu<br />

düzenlemenin gerçekleşmesi için<br />

gayret gösterirken, 2012 yılındaki<br />

2011 tarihinde İzmir'de imzalanmıştı.Söz<br />

konusu anlaşma içerisinde, Azeri<br />

doğalgazının Türkiye üzerinden transit<br />

taşınması amacıyla ulusal doğalgaz iletim<br />

sisteminin kullanılmasının yanı sıra<br />

münhasır bir boru hattının inşa edilmesi<br />

de alternatif bir seçenek olarak<br />

düzenlenmişti.İmzalanan mutabakat zaptı<br />

ile Trans Anadolu ismi verilen söz konusu<br />

münhasır boru hattına yönelik<br />

çalışmaların ivedilikle başlanılması ve iki<br />

ülke tarafından tayin edilen şirketlerin<br />

ortak bir konsorsiyum tesis etmeleri<br />

konusunda mutabakat sağlanmış oldu. »4<br />

Ankara-İzmir 3,5<br />

Saat" için ilk adım<br />

Fransa'daki kararı lanetliyoruz<br />

Gül'ün görev süresi 5 yıl mı, 7 yıl mı?<br />

Geçen dönemde kadük kalan ve Hükmetin<br />

bu dönem başında yenilediği ''Cumhurbaşkanı<br />

Seçim Kanunu Tasarısı'', yeni yılın<br />

ilk haftalarında<br />

TBMM<br />

Anayasa<br />

Komisyonunda<br />

yeniden ele<br />

alınacak. »9<br />

E ko no mi<br />

27 ARALIK 2011 SALI 25 KRŞ www.ekonomigazetesi.net<br />

<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Çağlayan, Ocak ayı içerisinde yabancıların emlak<br />

alımı ile ilgili düzenleme yapılacağını söyledi. Düzenlemenin emlak<br />

ve inşaat sektörünü daha canlı hale getirmesi bekleniyor<br />

durgunluk beklentisini aşmak için<br />

gerekli olduğunu vurguluyorlardı.<br />

Müstakil Sanayici ve İşadamları<br />

Derneğinin (MÜSİAD) düzenlediği<br />

"Sektörel İBF" toplantılarına<br />

katılmak üzere Suudi Arabistan'a<br />

gelen Çağlayan, Cidde'deki ticaret<br />

merkezi açılışına katıldı, daha<br />

sonra da Riyad'a<br />

geçti. Haberi 4’de<br />

İzmir ile Ankara arasını 3,5 saate indirecek<br />

Yüksek Hızlı Tren Projesi'nin ilk<br />

etabı için 28 Aralık'ta teklifler alınacak<br />

Ulaştırma Denizcilik ve<br />

Haberleşme Bakanı Binali<br />

Yıldırım, İzmir ile Ankara<br />

arasını 3,5 saate indirecek<br />

Yüksek Hızlı Tren (YHT)<br />

Projesi'nin ilk etabı için 28<br />

Aralık 2011'de tekliflerin<br />

alınacağını belirterek, ikinci<br />

etabın da gelecek yıl ihale<br />

edileceğini ve projenin iki<br />

taraftan da inşa edilir hale<br />

geleceğini bildirdi.Konuya<br />

ilişkin açıklama yapan<br />

Yıldırım, bakanlığının İzmir<br />

için gerçekleştireceği 35<br />

proje arasında yer alan İzmir<br />

ile Ankara arası YHT<br />

Projesi'nde ilk adım<br />

niteliğinde olan Ankara-<br />

Afyonkarahisar etabı için<br />

tekliflerin yarın alınacağını,<br />

tekliflerin alınmasıyla hattın<br />

yapımına başlanmış<br />

olacağını söyledi.Afyon-<br />

İzmir bölümünün İzmir<br />

tarafında da proje<br />

çalışmalarının devam<br />

ettiğini, hızlı tren için en iyi<br />

organizasyonu yapmayı<br />

hedeflediklerini belirterek,<br />

''İzmir-Afyonkarahisar<br />

bölümünü gelecek yıl ihale<br />

etmeyi planlıyoruz. Bu<br />

sayede proje iki taraftan da<br />

inşa ediliyor hale gelecek.<br />

Söz verdiğimiz gibi adım<br />

adım İzmir'i başşehrimize<br />

hızlı trenle bağlıyoruz''<br />

dedi.Ankara-İzmir YHT<br />

hattının Afyonkarahisar<br />

üzerinden İzmir'e<br />

ulaşacağını kaydetti. »3<br />

Gökçek, 100<br />

Fluence'i iptal etti<br />

Ankara Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Melih Gökçek,<br />

Fransa’nın Ermeni soykırımı ile<br />

ilgili kararının ardından elektrikli<br />

modeli Fluence Z.E.<br />

siparişlerini iptal etti<br />

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Melih Gökçek, Fransa’nın Ermeni<br />

soykırımı ile ilgili kararının ardından<br />

Fransa’ya tepkilerinin Cezayir anıtıyla<br />

sınırlı kalmayacağını söyledi.Gökçek,<br />

Bursa’da Oyak Renault tarafından<br />

üretilen elektrikli modeli Fluence Z.E.<br />

siparişlerini iptal ettiklerini söyledi.<br />

Gökçek, “Elektrikli 100 aracın siparişini<br />

durdurduk” dedi.Ankara’da düzenlenen<br />

‘Kültür Turizmi Zirvesi Açık Hava Müzesi<br />

Türkiye’ konulu toplantı<br />

öncesinde konuşan Gökçek,<br />

yapacakları etkinliklerinin<br />

Fransa’ya karşı olmadığını<br />

belirterek, “Bu karar sonrasında<br />

Fransa’nın<br />

hepsini hedef<br />

almak yanlış<br />

olur. »2<br />

<strong>Çürük</strong> <strong>bina</strong> <strong>'rıza'</strong> <strong>olmadan</strong> <strong>güçlenecek</strong><br />

Yargıtay yeni yasayı beklemeden 'hasarlı <strong>bina</strong>' konusunda son noktayı koydu: Depreme<br />

hasar gören <strong>bina</strong>ların güçlendirilmesi için kat maliklerinin oy birliği, rızası aranmaz...<br />

Yargıtay, Van depreminin ardından bir<br />

kez daha gündeme gelen hasarlı<br />

<strong>bina</strong>ların güçlendirilmesi konusunda<br />

kritik bir karara imza attı.<br />

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, depremde<br />

hasar gören <strong>bina</strong>ların güçlendirilmesi<br />

konusunda mahkeme kararı varsa, kat<br />

maliklerinin rızasının aranmayacağına<br />

hükmetti. Karara konu olay<br />

İstanbul'dan.<br />

Bakırköy'deki bir <strong>bina</strong> 1999<br />

depremlerinde hasar gördü. Zemin<br />

çöktü, balkonlar ana yapıdan ayrıldı.<br />

Bakırköy Belediyesi, <strong>bina</strong>nın ağır<br />

hasarlı olduğu ve güçlendirilmesi<br />

gerektiği yönünde rapor verdi.<br />

Ancak bazı apartman sakinleri, <strong>bina</strong>yı<br />

güçlendirme işlemine yanaşmadı. Bir<br />

kat maliki Bakırköy 9. Sulh Ceza<br />

Mahkemesi'ne başvurup 15'er bin lira<br />

toplanmasını ve güçlendirme için<br />

kendisinin görevlendirilmesini talep<br />

etti. 'Güçlendirmeye' hükmeden<br />

mahkeme, 7 bin 100 lira masraf çıkardı<br />

İTÜ Döner Sermaye İşletmesi'ne<br />

yatırılmasına hükmetti.Ancak karara 3<br />

kat maliki itiraz etti. Temyiz başvurusu,<br />

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından<br />

görüşüldü. Daire, yerel mahkeme<br />

kararını bozdu.<br />

Demokrasi tarihinin<br />

en acı hasreti 50 yıl<br />

sonra bitti<br />

Aydın Menderes, vedalaşamadan<br />

idam sehpasında kaybettiği babası<br />

Adnan Menderes'e 50 yıl sonra<br />

kavuştu. Devletin zirvesinin de yer<br />

aldığı cenaze törenine akın eden binlerce<br />

insan, dua ve gözyaşlarıyla<br />

Menderes'i babasının yanına uğurladı<br />

27 Mayıs cuntası, Başbakan Adnan<br />

Menderes'i Yassıada'da darağacına<br />

götürürken, millet onun emanetine 50 yıl<br />

sahip çıktı. Geçtiğimiz cuma gecesi vefat<br />

eden oğul Aydın Menderes, dün son yolculuğuna<br />

da bu duygularla uğurlandı. Cenaze<br />

töreni için Fatih Camii'ne akın eden binlerce<br />

insan, Menderesler'e sevgisini dua ve<br />

gözyaşlarıyla gösterdi. Cenaze namazında da<br />

devlet ve millet yan yana saf tuttu. Başta<br />

Cumhurbaşkanı<br />

Abdullah Gül ve<br />

Başbakan Tayyip<br />

Erdoğan olmak<br />

üzere siyaset<br />

dünyasının<br />

önemli şahsiyetleri<br />

törende<br />

hazır bulundu.<br />

»12<br />

Yeni yıl hediyesinde pırlanta<br />

tercihi satışları artırdı<br />

Kampanyalarının da etkisiyle erkeklerin<br />

yeni yıl hediyesinde pırlantayı<br />

tercih etmesi satışları yüzde 15<br />

oranında yükseltti. Tasarımlar<br />

arasında Goldaş'ın ''Treasure'', Favori'nin<br />

''Kışta Bahar'', Altınbaş'ın<br />

''Flora'' ve Zen'in ''Reina'' koleksiyonları<br />

öne çıkıyor.Yeni yıl hediyesi<br />

seçimde kampanyalarının da etkisiyle<br />

erkeklerin pırlantayı tercih<br />

etmesi satışları yüzde<br />

15 oranında arttırdı.<br />

Haberi 3’de Haberi 4’de


Eko no mi T<br />

2<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

Türkler Londra'da<br />

daire topluyor<br />

Özellikle son üç yıldır Londra'ya rağbet<br />

gösteren Türkiye'deki iş- adamları ve<br />

sanatçılar Londra'da sürekli daire, arsa ve <strong>bina</strong><br />

satın alıyor.Türk işadamlarının, futbolcuların ve<br />

sanatçıların emlak almak için gözü Londra'da.<br />

Ünlülerin avukatlığını yapan Mehmet Ali<br />

Erdoğan, son üç yıldır Türkler tarafından<br />

Londra'da alınan evlerde yüzde 500 artış<br />

olduğunu söylüyor<br />

Avukat Mehmet Ali Erdoğan ile Londra'da bu<br />

konuyu konuştuk. Türkiye'nin birçok ünlü<br />

işadamı, futbolcu ve sanatçısına avukatlık<br />

hizmeti veren Erdoğan; "2010 yılına oranla<br />

bizim portföyümüzde Türkler tarafından<br />

Londra'da satın alınan evlerin sayısı yüzde 500<br />

arttı" diye iddialı konuşuyor.<br />

Ünlü avukata göre Londra'da, son zamanlarda<br />

özellikle İrlanda hükümetinin TMSF'sinin el<br />

koyduğu bankaların gayrimenkullerini almak<br />

için Türkler sıraya girmiş durumda.Neden<br />

Londra'dan gayrimenkul almak bu kadar<br />

cazipleşti? Aslında Londra'ya insanların para<br />

akışı ve yatırım yapmaları yeni başlayan bir şey<br />

değil. Londra'nın dünyanın dört bir yanındaki<br />

çalkalanmadan çok etkilenmemesi varlıklı<br />

insanları Londra'ya çeken bir faktör.<br />

Londra Türkler için ne zaman popüler olmaya<br />

başladı? 11 Eylül ile paralel olarak Londra çok<br />

popüler oldu. Türkiye'deki birçok insan<br />

çocuklarını Amerika'da okuturdu. Ancak<br />

olaylardan sonra Müslamanlar "hepsi kötü",<br />

"hepsi bombacı" diye yorumlanınca işadamları<br />

çocuklarının eğitimi için İngiltere'ye yöneldi.<br />

Bu konuda hiç örnek yaşadınız mı? Evet. Ali<br />

Ağaoğlu arsa aldı ve "Buraya iki kule<br />

dikeceğim" dedi. Yaptığı açıklamalarla Londra<br />

gayrimenkul piyasasını Türkler açısından<br />

hareketlendirdi.Türkiye'de yabancıların<br />

gayrimenkul yatırımıyla ilgili düşünceniz ne?<br />

Avrupalı Türkiye'de ev almak isteyince neden<br />

izin alması gerekiyor? Biz alınca çok iyi, onlar<br />

alınca çok kötü. Özellikle de paranın bol olduğu<br />

Arap ülkeler bütün paralarını İngiltere'ye ve<br />

Avrupa'ya yatırıyor yazık.CİHAN<br />

Web sitesi olmayan<br />

şirketlere para cezası<br />

Aynur Yongalık, Yeni Türk Ticaret Kanunu<br />

ile şirketlere internet sitesi kurma<br />

zorunluluğu getirildiğini söyledi.Yongalık,<br />

internet sitesine konulması gereken bilgilerin<br />

konulmaması ya da içeriğin usulüne göre<br />

koyulmaması halinde şirket yöneticilerinin<br />

para ve hapis cezası ile karşı karşıya kalacağı<br />

uyarısında bulundu.<br />

Seyhan Oteli'nde Çağ Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ertekin<br />

moderatörlüğünde 'Yeni Türk Ticaret<br />

Kanunu'nun Şirketler Hukukuna Getirdiği<br />

Değişiklikler' konulu konferans düzenlendi.<br />

Konferansta Ankara Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur<br />

Yongalık, 'Ticaret Kanunu Açısından Sermaye<br />

Şirketlerine Genel Bir Bakış' konulu bir sunum<br />

yaptı.<br />

Yeni kanunda, 210 yeni madde bulunduğuna<br />

dikkati çeken Prof. Yongalık, söz konusu<br />

yasayla birlikte şirketlere internet sitesi kurma<br />

zorunluluğu getirildiğinin altını çizdi. 1.7.2013<br />

tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe<br />

gireceğini belirten Prof. Yongalık, internet<br />

sitelerinde şirket ortakları, üçüncü kişileri<br />

ilgilendiren bütün bilgilerin, şirket<br />

yöneticilerine ödenen bütün paraların, temsil<br />

ve seyahat giderlerinin, tazminatların, sigorta<br />

primleri gibi ödemelerin de yer almak zorunda<br />

olduğunu kaydetti.<br />

Bu bilgilerin, internet sitelerinde yer almaması<br />

halinde herhangi bir internet kullanıcısının<br />

şirket aleyhine dava açabileceğini dile getiren<br />

Prof. Yongalık, bu durumda şirketin yönetim<br />

kurulu üyelerinin, müdürlerin ve yönetici olan<br />

komandite ortakların 6 aya kadar hapis ve 300<br />

güne kadar adli para cezası ile internet sitesine<br />

konulması gereken içeriği usulüne göre<br />

koymama durumunda ise 3 aya kadar hapis ve<br />

100 güne kadar adli para cezası ile<br />

cezalandırılabileceklerini ifade etti. Yongalık,<br />

yasadaki bu düzenlemenin mevcut haliyle<br />

sakıncalar içerdiğini sözlerine<br />

ekledi.Konferansın ardından, Adana Sanayici<br />

ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Başkanı<br />

Sönmez ve yönetim kurulu üyeleri, öğretim<br />

üyelerine TEMA Ormanı'na dikilen 5'er adet<br />

fidanı simgeleyen teşekkür belgesi takdim<br />

etti.Necdet KÖSEDAĞ-EKONOMİ<br />

Yargıtay, Van depreminin<br />

ardından bir kez daha<br />

gündeme gelen hasarlı <strong>bina</strong>ların<br />

güçlendirilmesi konusunda kritik<br />

bir karara imza attı. Yargıtay 18.<br />

DOLAR AVRO<br />

ALTIN<br />

İMKB<br />

TÜSİAD, vekil maaşlarına karşı çıktı<br />

DÜN<br />

1,8990<br />

DÜN<br />

2,4755<br />

DÜN<br />

98,35<br />

DÜN<br />

51.949<br />

ürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (Sosyal paylaşım<br />

sitesi Twitter'daki mesajında, TÜSİAD başkanlığına<br />

bir yıllığına tekrar aday olacağı için iyi dileklerini<br />

gönderenlere teşekkür eden Boyner, bir sonraki<br />

BUGÜN<br />

1,8965<br />

BUGÜN<br />

2,4745<br />

BUGÜN<br />

98,07<br />

BUGÜN<br />

52.138<br />

mesajında, ''2012 ekonomik açıdan zorlu bir yıl olacak<br />

derken milletvekili maaş artış oranı pek şık olmadı.”AA<br />

Hukuk Dairesi, depremde hasar<br />

gören <strong>bina</strong>ların güçlendirilmesi<br />

konusunda mahkeme kararı<br />

varsa, kat maliklerinin rızasının<br />

aranmayacağına hükmetti.<br />

Karara konu olay İstanbul'dan.<br />

Bakırköy'deki bir <strong>bina</strong> 1999<br />

depremlerinde hasar gördü.<br />

Zemin çöktü, balkonlar ana<br />

yapıdan ayrıldı. Bakırköy<br />

Belediyesi, <strong>bina</strong>nın ağır hasarlı<br />

olduğu ve güçlendirilmesi<br />

gerektiği yönünde rapor verdi.<br />

Ancak bazı apartman sakinleri,<br />

<strong>bina</strong>yı güçlendirme işlemine<br />

yanaşmadı. Bir kat maliki<br />

Bakırköy 9. Sulh Ceza<br />

Mahkemesi'ne başvurup 15'er bin<br />

lira toplanmasını ve güçlendirme<br />

için kendisinin<br />

görevlendirilmesini talep etti.<br />

'Güçlendirmeye' hükmeden<br />

mahkeme, 7 bin 100 lira masraf<br />

çıkardı İTÜ Döner Sermaye<br />

İşletmesi'ne yatırılmasına<br />

hükmetti.<br />

3 KİŞİ KARARA İTİRAZ ETTİ<br />

Ancak karara 3 kat maliki itiraz<br />

etti. Temyiz başvurusu, Yargıtay<br />

18. Hukuk Dairesi tarafından<br />

görüşüldü. Daire, yerel mahkeme<br />

kararını bozdu.<br />

Kat Mülkiyeti Yasası<br />

hatırlatılarak 'Ortak yer ve<br />

tesislerdeki bozukluğun ana yapı<br />

veya bağımsız bir bölüme zarar<br />

verdiğinin ve acilen onarılması<br />

gerektiğinin, güçlendirmenin<br />

zorunlu olduğunun mahkemece<br />

tespiti halinde onarım ve<br />

güçlendirmenin yapılması<br />

konusunda kat maliklerinin<br />

rızası aranmaz' dedi. 7 bin 100<br />

liranın sadece proje için gerekli<br />

olduğu, avans toplanıp <strong>bina</strong>nın<br />

güçlendirilmesi gerektiğine vurgu<br />

yapıldı.<br />

30 GÜN SÜRE VERİLECEK<br />

Kararda, sorumluluğun<br />

yöneticide olduğu, yöneticiye 30<br />

gün süre verilmesi, bu işlemleri<br />

yapmazsa başka bir kat malikinin<br />

görevlendirilmesi gerektiği<br />

kaydedildi.<br />

Kat maliklerinin de güçlendirme<br />

projesi ve diğer işlemler için<br />

belirlenen miktardaki parayı<br />

vermek zorunda oldukları<br />

vurgulandı. Masraf<br />

hesaplanandan fazla çıkarsa<br />

yöneticiye gerekli avans da<br />

verilecek.<br />

Dosya tekrar Sulh Hukuk<br />

Mahkemesi'ne geldi. Yerel,<br />

mahkeme Yargıtay'ın kararına<br />

uyması durumunda, diğer kat<br />

maliklerinin rızası olup<br />

olmadığına bakmaksızın <strong>bina</strong>nın<br />

güçlendirilmesi için daha fazla<br />

kaynak ayrılmasına ve bu konuda<br />

yöneticinin veya kat<br />

maliklerinden birinin<br />

görevlendirilmesine karar<br />

verilecek.AA<br />

Babacan: Batı da doğu da bize hayran<br />

Başbakan Yardımcısı Ali<br />

Babacan, Batıdan Türkiye'ye<br />

doğru bakanların Türkiye'yi bir<br />

ekonomi başarısı, Doğudan<br />

Türkiye'ye bakanların Türkiye'yi bir<br />

demokrasi başarısı olarak<br />

gördüğünü belirtti.Babacan, Türk<br />

Ocakları'nın 100. kuruluş yıl<br />

dönümü dolayısıyla İstanbul<br />

Ticaret Odasında düzenlenen<br />

''1912'den Geleceğe İktisadi<br />

Hayatımız'' konulu sempozyumun<br />

açılışında yaptığı konuşmada,<br />

2012'nin küresel ekonominin çok<br />

önemli sınavlardan geçeceği, dünya<br />

ve Türkiye için, Türkiye'nin içinde<br />

bulunduğu coğrafyada jeopolitik<br />

gelişmelerin yakından izlenmesi<br />

gereken bir yıl olacağını söyledi.<br />

Türkiye'nin, Avrupa'daki ekonomik<br />

krizin etkilerinden ve Kuzey Afrika<br />

ve Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler<br />

ve bazı sıkıntılı tablolardan<br />

kendisini ayrıştıran bir konumda<br />

bulunduğunu dile getiren Babacan,<br />

''Batıdan Türkiye'ye doğru bakanlar<br />

Türkiye'yi bir ekonomi başarısı<br />

olarak görüyor, Doğudan Türkiye'ye<br />

bakanlar Türkiye'yi bir demokrasi<br />

başarısı olarak görüyor.<br />

Türkiye'nin şu anda dünyada<br />

sağladığı itibar, güven belki de son<br />

yüzyılın en yüksek seviyelerinde.<br />

Dünyanın her köşesinde Türkiye<br />

konuşuluyor, Türkiye anlatılıyor''<br />

şeklinde konuştu.Babacan,<br />

Türkiye'nin son 10 yıllık<br />

döneminin, her açıdan önemli<br />

başarılara sahne olduğunu<br />

kaydederek, Türkiye'nin kişi başına<br />

düşen milli gelirinin 3 bin dolar<br />

seviyesinden 10 bin doların üzerine<br />

çıktığını, enflasyonla mücadele<br />

önemli başarı elde edildiğini, bütçe<br />

açıklarının, kamu borç stokunun<br />

endişe kaynağı olmaktan çıktığını<br />

anlattı.<br />

Tüm OECD ülkeleri içerisinde<br />

Türkiye'nin, gelir dağılımı düzelen<br />

iki ülkeden biri olduğuna değinen<br />

Babacan, Birleşmiş Milletlerin<br />

gelecek ay yayımlayacağı bir<br />

raporda, dünyada gelir dağılımının<br />

gittikçe bozulduğu, pek çok ülkede<br />

ve aynı zamanda ülkeler arasında<br />

zenginle fakir arasındaki uçurumun<br />

arttığı, dünyada bu alanda istisna<br />

iki ülkeden birinin Türkiye<br />

olduğunun yer aldığını aktardı.<br />

Babacan, ''Pek çok yoksulluk<br />

göstergesine baktığımızda, yine<br />

Türkiye yoksulluk oranlarını en<br />

hızlı düşüren ülkelerden bir tanesi''<br />

dedi.Ali Babacan, son yaşanan<br />

küresel ekonomik krizde,<br />

Türkiye'nin kendi özgün<br />

politikalarını uyguladığını, ''moda<br />

akımları''na kapılmadığını<br />

belirterek, şöyle devam etti:<br />

''2009'da, pek çok Avrupa ülkesinde<br />

pek çok hükümet, krizi atlatma<br />

adına, harcama artırıcı, devlet<br />

kaynaklarını daha çok harcayıcı<br />

tedbirlerle bu krizi aşmaya<br />

çalışırken, biz tam tersine farklı bir<br />

yol izledik.O günlerde moda, 'devlet<br />

daha çok para harcasın, ekonomiye<br />

o para girsin, ekonomi canlansın'<br />

idi. Pek çok ülkenin başbakanı<br />

çıkıyordu, açıklama yapıyordu;<br />

'Ben tedbir alıyorum.' Ne<br />

yapıyorsun? 'İşte şuna şu kadar<br />

daha fazla para harcayacağım,<br />

vatandaşlara harcama çeki<br />

dağıtacağım, maaşları artıracağım,<br />

vergileri düşüreceğim.'<br />

Peki, bu parayı nereden<br />

bulacaksın? Ya borçlanacak, ya<br />

dönecek merkez bankasına para<br />

basacak. Bir ülkenin borcu düşükse<br />

belki bunlar olabilir. Ama kamu<br />

borcu zaten yüksek olan ülkelerde,<br />

atacağınız adımlar bu borcu daha<br />

da artıracaksa, işte o zaman bu<br />

tedbirlerin, bu adımların sonuç<br />

vermesi mümkün değil.<br />

Nitekim, 2009'da bu politikaları<br />

izleyen İspanya ne durumda<br />

görüyorsunuz, İtalya ne durumda<br />

görüyorsunuz, Yunanistan,<br />

Portekiz, İrlanda ne durumda<br />

görüyorsunuz.Biz, 2009'da çıktık<br />

tam tersi bir program açıkladık. 3<br />

yıllık bir program açıkladık. Dedik<br />

ki; biz bütçe açığımızı daha da<br />

düşüreceğiz, daha da alt seviyelere<br />

çekeceğiz, devlete olan güven<br />

esastır, devlete olan güveni sağlam<br />

tuttuktan sonra zaten büyüme<br />

gelecektir, zaten kalkınma<br />

gelecektir, biz Türk özel sektörüne<br />

güveniyoruz.Bu programı<br />

açıklamamızdan hemen sonra,<br />

ekonomimizde ciddi bir büyüme<br />

dönemine girdik. 2 yıl üst üste<br />

dünyanın en hızlı büyüyen<br />

ekonomilerinden birisi<br />

olduk.CİHAN<br />

MÜSİAD Almanya Federasyonu<br />

tarafından yapılan yazılı<br />

açıklamada, Fransa'da 1915 olaylarıyla<br />

ilgili Ermeni iddialarının reddini suç<br />

sayan yasa teklifinin Fransa Meclisi'nde<br />

oy çokluğu ile kabul edildiği belirtilerek,<br />

''Aslı olmayan bir iddia üzerinden böyle<br />

bir yasanın kabul edilişini MÜSİAD<br />

Almanya olarak tasvip etmemiz elbette<br />

söz konusu değildir'' denildi.Esasen Türk<br />

Fransız dostluğunu gölgeleyen bu kararın<br />

Fransa'nın dostluğunun sadece kendi<br />

menfaatine dayalı olduğunu ve kendi<br />

menfaatinin söz konusu olduğu yerde<br />

<strong>Çürük</strong> <strong>bina</strong> <strong>'rıza'</strong> <strong>olmadan</strong> <strong>güçlenecek</strong><br />

Yargıtay yeni yasayı beklemeden 'hasarlı <strong>bina</strong>' konusunda son noktayı koydu: Depreme<br />

hasar gören <strong>bina</strong>ların güçlendirilmesi için kat maliklerinin oy birliği, rızası aranmaz...<br />

Türk Ocakları'nın 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla İTO'daki törende konuşan<br />

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 'Batı da doğu da Türkiye'ye hayran' dedi<br />

Ünü işadamından Fransa'ya veryansın<br />

Bodrum’da düzenlenen “<strong>Ekonomi</strong> ve Dış Politika” konulu konferansa konuşmacı<br />

olarak katılan Dr. Zeynel Abidin Erdem, Fransa’ya ağır eleştirilerde bulundu<br />

Bodrum Sanayici ve İş<br />

Adamları Derneği<br />

(BOSİAD) tarafından Dr. Zeynel<br />

Abidin Erdem’in konuşmacı<br />

olarak katıldığı toplantıya<br />

Muğla Valisi Fatih Şahin,<br />

Bodrum Kaymakamı Mehmet<br />

Gödekmerdan ve çok sayıda<br />

vatandaş katıldı.DR. Zeynel<br />

Abidin Erdem, konferansta<br />

Fransa’ya yüklenerek Fransa<br />

eski anayasa mahkemesi<br />

başkanı devlet kanalına<br />

çıkarak Anayasayı ihlal ettiğini<br />

belirten Erdem, “Biz sivil<br />

toplum kuruluşları olarak<br />

elimizden gelen her türlü<br />

gayreti sarf edip senatodan<br />

geçmemesini sağlamaya<br />

çalışacağız” dedi.Erdem,<br />

senatodan bu yasanın geçmesi<br />

halinde her şehirden 1 milyon<br />

insan toplayacağını belirterek “<br />

Sarkozy MEDEF’i toplantıya<br />

çağırmadan yasayı oylamaya<br />

sundu. Oylamaya 75 kişi katıldı<br />

ve 45 kişi karşımızda oy verdi,<br />

geri kalanlar bize oy verdi. 550<br />

kişide sadece 45 kişiyle yani<br />

onda bir bile katılım olmayanla<br />

bir kanun geçti ve bu kanun ne<br />

olacak? Bu kanun senatoda<br />

tartışılacak, eğer senatodan<br />

geçerse daha yoldayken<br />

Sarkozy imzalayacak. O zaman<br />

biz ne yapacağız? Biz her<br />

şehirde 1 milyon insan<br />

toplayacağız ve aynı gün<br />

demokrasi ve fikir özgürlüğünün hiç bir<br />

önem arz etmediğini belli ettiği<br />

vurgulanan açıklamada, hiç bir<br />

araştırmaya gerek duymadan ve<br />

gerçekten böyle bir durumun söz konusu<br />

olup olmadığını araştırmadan, salt kendi<br />

iç politikalarına yönelik olarak alınan bu<br />

kararın Türk halkından çok Fransız<br />

halkına zarar vereceği kaydedildi.''Türk<br />

Devleti'nin bir soykırım yaptığından<br />

bahsetmek asla doğru değildir'' denilen<br />

açıklamada, kendi tarihleriyle övünme<br />

hakkına sahip nadir milletlerden biri olan<br />

Türk halkını böyle bir suçlama ile karşı<br />

‘Türkler asimilasyon yapmadı.<br />

Ermeni katliamı<br />

yapmadı.Fransa’nın verdiği bu<br />

karar ve cezaya karşıyız’<br />

cümlesini tekrarlayacağız.<br />

Başka nerede tekrarlayacağız<br />

parlamentolarımız da<br />

tekrarlayacağız, o zaman bu<br />

adam Avrupa birliği örgütüne<br />

giren 600 bin iş adamın<br />

tutuklatsın.”AA<br />

MÜSİAD'dan Fransız firmalara boykot<br />

karşıya bırakmanın arkasında başka art<br />

niyetlerin olduğu belirtildi.Açıklamada<br />

ayrıca, ''Sömürgeci mantığının bir<br />

uzantısı olduğuna inandığımız bu kararı<br />

şiddetle protesto ediyor, Fransa'nın bir an<br />

önce bu yanlış kararından vazgeçmesini<br />

umuyoruz. Aksi takdirde halklar<br />

arasındaki dostluklar bozulacaktır.<br />

MÜSİAD Almanya olarak bundan sonra<br />

bu yanlış karar düzeltilinceye kadar<br />

Fransız firmalarıyla iş yapmayacağımızı<br />

kamuoyuna duyururuz'' ifadeleri<br />

kullanıldı.AA


27 ARALIK 2011 SALI 3<br />

Eko no mi<br />

Van'da 72 bin 242 <strong>bina</strong> yıkılacak<br />

Van'da meydana gelen iki büyük depremin ardından kesin hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Van Valisi Münir<br />

Karaloğlu, hasar tespit çalışmalarının bin 136 personelle yürütüldüğünü ve 38 gün içinde tamamlandığını açıkladı<br />

Yapılan tespit<br />

çalışmaları sonucunda<br />

Van merkez, Erciş ve<br />

köylerde yapılan hasar<br />

tespit çalışmalarında 72 bin<br />

242 <strong>bina</strong>, konut, iş yeri ve<br />

ahırın ağır hasarlı ve yıkık<br />

olduğu tespit edildi. Van<br />

Valisi Münir Karaloğlu,<br />

hasar tespit çalışmalarının<br />

bin 136 personelle<br />

yürütüldüğünü ve 38 gün<br />

içinde tamamlandığını<br />

açıkladı.<br />

Van’daki konteynerlerin de<br />

kesin hasar tespitinin<br />

sonuçlarına göre<br />

dağıtılacağını açıklayan<br />

Van Valisi Karaloğlu, Kesin<br />

Hasar Tespiti süreci<br />

başlamadan ve tespit süreci<br />

sırasında 2 kez yazılan idari<br />

yazışmalar sonucu teknik<br />

personel talep edilen Van<br />

Belediyesi’nden herhangi<br />

bir teknik personelin kesin<br />

hasar tespiti çalışmalarına<br />

katılmadığını aktardı.<br />

Van’da yaşanan<br />

depremlerin ardından<br />

başlatılan kesin hasar<br />

tespiti 38 günlük<br />

Gökçek, 100 Fluence'i iptal etti<br />

Ankara Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı Melih<br />

Gökçek, Fransa’nın Ermeni<br />

soykırımı ile ilgili kararının<br />

ardından elektrikli modeli<br />

Fluence Z.E. siparişlerini iptal<br />

etti.<br />

Ankara Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Melih Gökçek,<br />

Fransa’nın Ermeni soykırımı<br />

ile ilgili kararının ardından<br />

Fransa’ya tepkilerinin Cezayir<br />

anıtıyla sınırlı kalmayacağını<br />

söyledi.Gökçek, Bursa’da<br />

Oyak Renault tarafından<br />

üretilen elektrikli modeli<br />

çalışmanın ardından<br />

tamamlandı. 147 bin 675<br />

<strong>bina</strong>, konut, iş yeri ve<br />

ahırın incelemeye tabi<br />

tutulduğunu belirten Van<br />

Valisi Münir Karaloğlu, 72<br />

bin 242 <strong>bina</strong>, iş yeri, konut<br />

ve ahırın ağır hasarlı ve<br />

yıkık olduğunun tespit<br />

edildiğini aktardı.<br />

Van Valisi Münir Karaloğlu<br />

depremlerin ardından<br />

hasar tespiti için yoğun bir<br />

çalışmanın yapıldığını ve<br />

bin 136 personelin ağır kış<br />

şartları ve soğuğa rağmen<br />

ev ev dolaşarak hasar tespit<br />

çalışmalarını yaptıklarını<br />

belirterek, tüm personele<br />

teşekkür etti. Kesin hasar<br />

tespiti çalışmalarının 22<br />

Aralık 2011 tarihi itibariyle<br />

tamamlandığını belirterek,<br />

sonuçların bazılarının<br />

askıya çıktığını söyledi.<br />

Van merkezde hasar tespit<br />

çalışmalarının<br />

tamamlandığını 27 Aralık<br />

Salı günü askıya çıkacağını<br />

belirten Van Valisi<br />

Karaloğlu, “Listelerin<br />

asılmasının ardından<br />

Fluence Z.E. siparişlerini iptal<br />

ettiklerini söyledi. Gökçek,<br />

“Elektrikli 100 aracın<br />

siparişini durdurduk” dedi.<br />

Sarkozy’ye karşı tepki<br />

Ankara’da düzenlenen<br />

‘Kültür Turizmi Zirvesi Açık<br />

Hava Müzesi Türkiye’ konulu<br />

toplantı öncesinde konuşan<br />

Gökçek, yapacakları<br />

etkinliklerinin Fransa’ya<br />

karşı olmadığını belirterek,<br />

“Bu karar sonrasında<br />

Fransa’nın hepsini hedef<br />

almak yanlış olur.Sarkozy’ye<br />

karşı, içimizdeki Fransızlara<br />

vatandaşın itiraz süreci<br />

başlayacak. Vatandaşlar<br />

listelere belirlenen<br />

okullarda görevlendirilen<br />

personellere dilekçe ile<br />

itiraz edebilecek. İtirazların<br />

ardından<br />

görevlendirdiğimiz 200<br />

personel itirazların<br />

yapıldığı <strong>bina</strong>ları<br />

inceleyerek kesin sonucu<br />

belirleyecek. Bu sürecin<br />

ardından biz<br />

oluşturduğumuz listelere<br />

göre vatandaşların<br />

nerelerde<br />

barındırılacaklarına karar<br />

vereceğiz. Bu sürecin<br />

ardından vatandaş sadece<br />

mahkemelere itiraz<br />

edebilecek ve İdare<br />

Mahkemeleri bu itirazları<br />

inceleyecek.” dedi.<br />

Van, Erciş, Edremit,<br />

köylerde hasar tespitinin 38<br />

günlük çalışmanın<br />

ardından tamamlandığını<br />

söyleyen Van Valisi<br />

Karaloğlu şu bilgileri verdi:<br />

“Van genelinde 162 bin 459<br />

konutta inceleme yapıldı.<br />

Bunların 147 bin 675 tanesi<br />

karşı bir karar. Eğer kalkıp da<br />

bir Ermeni katliamıyla<br />

suçlanacaksak, böyle bir şeyi<br />

kabullenmemiz mümkün<br />

değil” dedi. Ankara’daki<br />

Fransa’ya ait caddelerin<br />

isminin değiştirilmesini de<br />

Büyükşehir Belediyesi<br />

meclisinin gündemine<br />

getireceklerini ifade eden<br />

Gökçek, bunlar için şubat<br />

sonunu bekleyeceklerini<br />

belirtti.<br />

Gökçek, “Beklememizin<br />

nedeni, senatonun alacağı<br />

karar. Sivil toplum<br />

değerlendirmeye tabi<br />

tutuldu. Buna göre Van’da<br />

33 bin 16 <strong>bina</strong>, 28 bin 532<br />

konut, 2 bin 440 işyeri ile 8<br />

bin 254 ahır olmak üzere<br />

toplam 72 bin 242 mekan<br />

yıkık ve ağır hasarlı olarak<br />

tespit edilmiştir.<br />

Vatandaşların kalıcı<br />

konutlara yerleştirilmesi<br />

için çalışmalar yoğun bir<br />

şekilde devam ediyor. Şu<br />

anda bize 28 bin 532 konuta<br />

ihtiyacımız var. Yapımı<br />

devam eden konutlar bize<br />

yetmeyecek.<br />

Yeni konutların yapılması<br />

için master projesi<br />

çalışmaları devam ediyor.<br />

Konutlar için belirlenen<br />

alanlarla ilgili incelemeler<br />

devam ediyor. İncelemesi<br />

tamamlanan yerlerde<br />

konutların yapılması için<br />

TOKİ’ye bildirilecek.<br />

TOKİ de buralara<br />

konutların yapılması için<br />

ihale sürecini başlatacak.<br />

Başbakanımızın sözünü<br />

verdiği gibi Ağustos ayında<br />

konutların teslim edilmesi<br />

için yoğun bir çaba<br />

kuruluşlarına önemli görevler<br />

düşüyor.<br />

Bu olaya tepkisiz kalmak<br />

mümkün değil” diye<br />

konuştu.RENAULT-Mais<br />

Genel Müdürü İbrahim Aybar,<br />

Fransa ile yaşanan krizin<br />

faaliyetlerini<br />

etkilemeyeceğini belirterek,<br />

“Bunlar politik gelişmeler.<br />

Biz hem sanayi, hem ticarette<br />

büyük yatırımları olan global<br />

bir markanın yerli şirketiyiz.<br />

Türkiye’nin gelişmesine<br />

önemli katkılar yapıyoruz”<br />

dedi.AA<br />

Ankara-İzmir 3,5 Saat" için ilk adım<br />

İzmir ile Ankara arasını 3,5 saate indirecek Yüksek Hızlı Tren Projesi'nin ilk etabı için 28 Aralık'ta teklifler alınacak.<br />

İkinci etabın da gelecek yıl ihale edileceğini ve projenin iki tara�an da inşa edilir hale geleceğini bildirildi<br />

Ulaştırma Denizcilik ve<br />

Haberleşme Bakanı<br />

Binali Yıldırım, İzmir ile<br />

Ankara arasını 3,5 saate<br />

indirecek<br />

Yüksek Hızlı Tren (YHT)<br />

Projesi'nin ilk etabı için 28<br />

Aralık 2011'de tekliflerin<br />

alınacağını belirterek,<br />

ikinci etabın da gelecek yıl<br />

ihale edileceğini ve<br />

projenin iki taraftan da<br />

inşa edilir hale geleceğini<br />

bildirdi.<br />

Konuya ilişkin açıklama<br />

yapan Yıldırım,<br />

bakanlığının İzmir için<br />

gerçekleştireceği 35 proje<br />

arasında yer alan İzmir ile<br />

Ankara arası YHT<br />

Projesi'nde ilk adım<br />

niteliğinde olan Ankara-<br />

Afyonkarahisar etabı için<br />

tekliflerin 28 Aralık<br />

2011'de alınacağını,<br />

tekliflerin alınmasıyla<br />

hattın yapımına<br />

başlanmış olacağını<br />

söyledi.<br />

Yıldırım, Afyon-İzmir<br />

bölümünün İzmir<br />

tarafında da proje<br />

çalışmalarının devam<br />

ettiğini, hızlı tren için en<br />

iyi organizasyonu<br />

yapmayı hedeflediklerini<br />

belirterek, ''İzmir-<br />

Afyonkarahisar bölümünü<br />

gelecek yıl ihale etmeyi<br />

planlıyoruz. Bu sayede<br />

proje iki taraftan da inşa<br />

ediliyor hale gelecek. Söz<br />

verdiğimiz gibi adım adım<br />

İzmir'i başşehrimize hızlı<br />

trenle bağlıyoruz'' dedi.<br />

Ankara-İzmir YHT<br />

hattının Afyonkarahisar<br />

üzerinden İzmir'e<br />

ulaşacağını kaydeden<br />

Yıldırım, şöyle konuştu:<br />

''Proje, Ankara ile İzmir<br />

arasındaki 824<br />

kilometrelik mesafeyi ve<br />

trenle 14 saati bulan<br />

seyahat süresini<br />

kısaltmayı hedefliyor.<br />

Çalışmalar<br />

tamamlandığında iki il<br />

arasındaki mesafe 640<br />

kilometreye, seyahat<br />

süresi ise 3,5 saate<br />

düşmüş olacak.<br />

Çünkü Ankara-İzmir YHT<br />

hattını çift hatlı ve en az<br />

250 kilometre hıza uygun<br />

olarak yapıyoruz. Proje<br />

kapsamında 13 tünel, 13<br />

viyadük, 189 köprü<br />

yapılması planlanıyor.<br />

Proje tamamlandığında<br />

bu hatta yılda 6 milyon<br />

yolcu taşınması<br />

öngörülüyor.''<br />

''2015'e Kadar Hizmete<br />

Koymayı Amaçlıyoruz''<br />

Projenin Türkiye<br />

ekonomisi için büyük<br />

öneme sahip olduğunu<br />

ifade eden Yıldırım, hattın<br />

2015'e kadar hizmete<br />

verilmesini<br />

amaçladıklarını belirtti.<br />

4 Kişi İstihdam Edilecek<br />

Projede yaklaşık 4 bin<br />

kişinin istihdam<br />

edilmesini beklediklerini<br />

ifade eden Yıldırım,<br />

''Hattın hizmete<br />

verilmesiyle seyahat<br />

süresindeki kısalma<br />

ekonomimize de önemli<br />

katkı sağlayacak. Sadece<br />

İzmir-Ankara YHT hattının<br />

taşıt işletme, zaman ve<br />

akaryakıt tasarrufundan<br />

ekonomiye sağlayacağı<br />

katkı yıllık 700 milyon<br />

lirayı bulacak'' diye<br />

konuştu.<br />

"Uçak Yolculuğuna<br />

Alternatif Olacak"<br />

Yıldırım, hattın iki kent<br />

arasında 8-9 saat olan<br />

karayolu yolculuğunun<br />

yanı sıra<br />

havaalanlarındaki<br />

bekleme süreleri dikkate<br />

alındığında 3,5 saati bulan<br />

uçak yolculuğuna<br />

alternatif olacağını<br />

bildirdi.AA<br />

içindeyiz. Ayrıca listelere<br />

göre vatandaşlarımızı<br />

oluşturduğumuz konteyner<br />

kentlere yerleştireceğiz. 4<br />

bin konteyner siparişi daha<br />

Türk Telekom da<br />

buluta çıkaracak<br />

Türk Telekom sunucu barındırma, kiralama<br />

gibi standart hizmetler dışında yeni nesil<br />

bulut teknolojilerine dayalı servisleri sunacak<br />

olan ikinci veri merkezini İstanbul’da açtı.Türk<br />

Telekom, yeni veri merkezinde işletmeleri<br />

buluta çıkaracakTürkiye’de ilk ve tek Tier III<br />

tasarım sertifikasına sahip olan yeni veri<br />

merkezi ile birlikte, Türk Telekom’un toplam<br />

veri merkezi büyüklüğü 3.000 metrekareye<br />

ulaştı.<br />

Türkiye’nin öncü iletişim ve yakınsama<br />

teknolojileri şirketi Türk Telekom; sunucu<br />

barındırma, sunucu kiralama gibi standart veri<br />

merkezi hizmetlerinin yanı sıra yeni nesil bulut<br />

teknolojilerine dayalı servislerin sunulacağı<br />

veri merkezini İstanbul Gayrettepe’de açtı.<br />

Güvenliğin ve erişilebilirliğin en üst düzeyde<br />

kurulduğu Türk Telekom Veri Merkezi’nde<br />

(TTVM) şirketlere ve kamu kurumlarına<br />

sunucu, depolama alanı ve çeşitli yazılım<br />

hizmetleri sunularak, maliyet kalemleri<br />

özelinde önemli ölçüde tasarruf etme imkânı<br />

sağlanıyor.Türk Telekom Veri Merkezi ile<br />

müşterilerine ihtiyaçlarına yanıt veren,<br />

gelişmiş veri merkezi hizmetleri sunacaklarını<br />

belirten Türk Telekom Teknoloji Başkanı Timur<br />

Ceylan, “Türk Telekom olarak Türkiye çapında<br />

yaygınlaşmış güçlü altyapımızla<br />

müşterilerimize hizmet sunuyoruz.<br />

Hız kesmeden sürdürdüğümüz yatırımların<br />

yanı sıra sunduğumuz yenilikçi ürün ve<br />

hizmetlerle onların iş süreçlerine değer<br />

katıyoruz. İstanbul’da kurulan Türk Telekom<br />

Veri Merkezi ile bu yolda önemli bir adım<br />

attığımızı düşünüyoruz.Türk Telekom Veri<br />

Merkezlerindeki hizmet portföyünü artırmayla<br />

ilgili çalışmalarımız tüm hızıyla devam<br />

ediyor.TTVM kurumsal müşterilerimizin gelişen<br />

teknolojiyle birlikte artan sunucu, veri alanı<br />

gibi gereksinimlerini karşılamak, bu konuda<br />

yapacakları yatırım yükünden onları<br />

kurtarmak amacıyla kuruldu” dedi.<br />

İlk Tier III tasarım<br />

sertifikasına sahip veri merkezi<br />

İstanbul’da hizmet vermeye başlayan TTVM,<br />

Türkiye’nin ilk Tier III tasarım sertifikasına<br />

sahip veri merkezi. Tier III, Uptime Instute<br />

tarafından veri merkezlerinin altyapı ve hizmet<br />

sürekliliğini tescil eden uluslararası bir<br />

sertifikasyon.TTVM’nin Türkiye’de Tier III<br />

tasarım sertifikasına sahip ilk veri merkezi<br />

olduğunu belirten Uptime Institute Başkan<br />

Yardımcısı Julian Kudritzki konuyla ilgili<br />

şunları söyledi:“İstanbul Gayrettepe’deki veri<br />

merkezinde Tier III sertifikasının ilk aşamasını<br />

tamamlayan Türk Telekom’u tebrik<br />

ediyoruz.”Canan SORGUN-EKONOMİ<br />

Japon otomobil markaları, Avrupa'da 'yen'ildi<br />

Otomobil ve ticarî araç<br />

fiyatlarının<br />

belirlenmesinde döviz<br />

kurları büyük yer tutuyor.<br />

Türkiye'de fiyatların<br />

yılbaşına göre ortalama<br />

yüzde 15 artmasında<br />

kurlar etkili olurken, son<br />

yıllarda kurla ilgili en<br />

büyük darbeyi Japonya<br />

menşeli markalar yedi.<br />

Merkez Bankası verilerine<br />

göre global krizin<br />

başladığı 2008'in başında<br />

100 Japon Yeni 1,1 lira<br />

iken hafta sonuna 2,42<br />

lira değerle girdi. Böylece<br />

4 yıllık süre içinde yen,<br />

Türk Lirası'na karşı yüzde<br />

120 değer kazandı. Söz<br />

konusu dönemde<br />

dolardaki değişim yüzde<br />

60, Euro'daki değişim ise<br />

yüzde 42 oldu. Son bir<br />

yılda bile TL karşısında<br />

verdik.”Vali Karaloğlu,<br />

okulları da en kısa sürede<br />

açmak için çalışmaların<br />

sürdüğünü sözlerine<br />

ekledi.CİHAN<br />

Japon Yeni'nin 2008 yılı başından bugüne Euro karşısında yüzde 70'lere varan oranda değer kazanması, otomotiv<br />

satışlarına da yansıdı. Avrupa'da bu yıl Toyota, Honda, Mazda ve Suzuki'nin satışları azalırken kurdan yana yüzü gülen<br />

Güney Koreli markalar büyümeye devam etti. Sektör uzmanları, pahalı yen döneminin yakında sona ereceğini dile getiriyor<br />

Japon Yeni yüzde 27, dolar<br />

yüzde 20, Euro yüzde 15<br />

değer kaybetti. Bu değer<br />

artışı, otomobil ve ticarî<br />

araç fiyatlarına da kısmen<br />

yansıtıldı. Japon<br />

Yeni'ndeki artış, dolar ve<br />

Euro kurlarına göre de bir<br />

hayli yüksek oldu.<br />

Türkiye'de Japon devi<br />

Mitsubishi'yi temsil eden<br />

Temsa'nın Satış ve<br />

Pazarlama Genel Müdürü<br />

Yusuf Soner, son birkaç<br />

yıl içinde Euro karşısında<br />

yendeki değer kazancının<br />

yüzde 70'leri bulduğunu<br />

belirterek, "Bu artış<br />

maalesef Japon<br />

markalarının Avrupa'daki<br />

gücünü etkiliyor. Üzerine<br />

Japonya'daki tsunami,<br />

Tayland'daki sel gibi<br />

doğal afetler eklendi.<br />

Japon menşeli araçların<br />

Avrupa bölgesindeki fiyatı<br />

dezavantajlı hale geldi.<br />

Ancak sarkacın diğer<br />

ucuna varıldığını<br />

düşünüyorum. Yani<br />

ekonomide uzun süre<br />

artış olmaz, şimdi aradaki<br />

farkın azalmaya<br />

başlayacağı bir dönem<br />

olmalı.<br />

Bu da Japon markaları<br />

için avantajlı bir dönemin<br />

başlayacağı anlamına<br />

gelir." dedi. 11 ayda yüzde<br />

1,4 daralan Avrupa<br />

otomobil pazarında<br />

Toyota yüzde 9,9<br />

küçülürken diğer Japon<br />

markalarından Honda'nın<br />

satışları yüzde 19,4,<br />

Mazda'nın yüzde 24,8,<br />

Suzuki'nin yüzde 10,1<br />

oranında azaldı. Bu<br />

dönemde Nissan ve<br />

Mitsubishi'nin satışları ise<br />

arttı.Temsa Genel Müdürü<br />

Yusuf Soner, binek<br />

otomobilden otobüse<br />

kadar geniş bir alanda<br />

faaliyet göstermeye<br />

devam ettiklerini söyledi.<br />

Otobüs ve kamyonda<br />

hedeflerin tuttuğunu dile<br />

getiren Soner, "L200 ile<br />

pikap sınıfında liderliği<br />

sürdürüyoruz. 11 ayda 4<br />

binin üzerinde L200<br />

satılmış. Canter<br />

kamyonda kasımda ay<br />

bazında lider olduk. Binek<br />

araçlar arasında ise ASX,<br />

4x4 gibi bazı versiyonları<br />

olmamasına rağmen<br />

başarılı bir satış grafiği<br />

sergiliyor." diye konuştu.<br />

Yusuf Soner, 2012 yılına<br />

yönelik beklentilerin de<br />

negatif olmadığını<br />

kaydetti.Öte yandan<br />

Hyundai Assan Yurtiçi<br />

Satış, Satış Sonrası ve<br />

Pazarlama Genel Müdürü<br />

Ümit Karaarslan, stok<br />

birikmesinin daha büyük<br />

tehlike arz etmemesi için<br />

kurlardaki artışın fiyatlara<br />

tam olarak<br />

yansıtılamadığını ve ÖTV<br />

artışlarının şirketler<br />

tarafından paylaşıldığını<br />

söyledi.<br />

Kur artışlarının bu şekilde<br />

devam etmesi durumunda<br />

yeni yılda otomobil<br />

fiyatlarında belli artışların<br />

olacağını ifade eden<br />

Karaarslan, bu artış<br />

oranlarının firmalara göre<br />

değişebileceğini,<br />

firmaların kendi<br />

stoklarına ve stratejik<br />

planlarına göre bir fiyat<br />

artışını otomobillere<br />

yansıtacaklarını dile<br />

getirdi. Karaarslan, aralık<br />

ayında 100-110 bin adet<br />

civarında bir pazarın<br />

oluşacağını belirtti.CİHAN


Eko no mi<br />

Karadeniz'i terk eden hamsi kendini özletti<br />

Günlük A<br />

4<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

Artık daha çok 'çay', daha<br />

az 'zeytin' üretiyoruz<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden<br />

yapılan hesaplamaya göre, 1996-<br />

2010 döneminde yaş çay üretimi yüzde<br />

117,6'lik artışla 600 bin tondan 1 milyon 305,6<br />

bin tona çıktı, zeytin üretimi ise yüzde<br />

21,4'lük azalışla, 1 milyon 800 bin tondan 1<br />

milyon 415 bin tona geriledi.<br />

Söz konusu dönemde kayısı üretiminde yüzde<br />

118,4, portakal üretiminde yüzde 92,2, biber<br />

üretiminde yüzde 72,8 gibi yüksek oranlı<br />

artışlar kaydedilmesine karşılık, yaz aylarının<br />

vazgeçilmezi karpuzun üretiminde yüzde 5,6,<br />

kavun üretiminde de yüzde 15,2 azalış<br />

yaşandı.Yine bu dönemde soğan üretiminin<br />

yüzde 3, patlıcan üretiminin de yüzde 0,4<br />

oranında gerilemesi dikkat çekti.<br />

TÜİK tarafından seçilmiş ürünlerden<br />

kayısının üretimi 206 bin tondan 450 bin<br />

tona, şeftali üretimi de 360 bin tondan 539,4<br />

bin tona yükseldi.Domates üretimi 15 yılda 7<br />

milyon 800 bin tondan 10 milyon 52 bin tona,<br />

biber üretimi 1 milyon 150 bin tondan 1 milyon<br />

986,7 bin tona çıktı.<br />

Bu dönemde hıyar üretimi yüzde 33,8'lik<br />

artışla 1 milyon 739,2 bin tona, taze fasulye<br />

üretimi de yüzde 29,2'lik artışla 588 bin tona<br />

ulaştı. Marul üretimi de 250 bin tondan 419,3<br />

bin tona çıktı.Türkiye'nin dünyada en büyük<br />

üretici konumunda bulunduğu fındığın üretimi<br />

de bu dönemde yüzde 34,5 artış kaydetti.<br />

Fındık üretimi 446 bin tondan 600 bin tona<br />

yükseldi.<br />

Kavun üretimi 1 milyon 900 bin tondan 1 milyon<br />

611,7 bin tona, karpuz üretimi 3 milyon<br />

900 bin tondan 3 milyon 683,1 bin tona geriledi.<br />

Armut üretimi de bu dönemde yüzde<br />

8,4'lük azalışla, 415 bin tondan 380 bin tona<br />

düştü.Hemen her yemeğin ana<br />

malzemelerinden biri olan soğanın üretimi de<br />

son 15 yılda 2 milyon 130 bin tondan 2 milyon<br />

65,5 bine geriledi.Yaz meyveleri kavun ve<br />

karpuzun aksine kış ile özdeş portakal ve<br />

mandalinanın üretiminde ise çarpıcı artışlar<br />

kaydedildi. AA<br />

Sakarya yerli otomobil<br />

üretimine talip<br />

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO),<br />

Sakarya Valiliği ve Karasu Belediyesi ile<br />

işbirliği yaparak, yerli otomobil üretimi<br />

yapacak olan 'babayiğit' girişimcilere Karasu<br />

ilçesinde 5 bin dönümlük arazi tahsis<br />

edecek.SATSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mahmut Kösemusul yaptığı açıklamada,<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat<br />

Ergün'ün yaklaşık 1 yıl önce Marmara<br />

Bölgesi'nin 'Detroit' olabileceği yönünde<br />

beyanda bulunduğunu belirterek, SATSO<br />

olarak bu hedefe yönelik çalışma içinde<br />

olduklarını söyledi.<br />

Bursa, Kocaeli, Gebze ve Sakarya'nın otomotiv<br />

yatırımı için tercih edilebilir bölgeler<br />

olduğunu ifade eden Kösemusul, bölgenin<br />

otomobil üretiminde üç önemli parametresi<br />

olan işçilik, lojistik ve arazi konularında<br />

önemli avantajlar sunduğunu bildirdi.<br />

Karasu ilçesinde otomobil fabrikası yatırıma<br />

müsait 10 bin dönüm civarında arazi<br />

bulunduğuna dikkati çekerek, ''İlk etapta 5<br />

bin dönümlük arazinin tahsisi için Karasu<br />

Belediyesi ile birlikte çalışmalarımız oldu. 5<br />

bin dönüm araziyi mevcut planlar arasında<br />

aldık. Bu arazi 10 bin dönümün üzerine<br />

çıkabilecek konumda, buna müsait. Bunun<br />

sanayi bölgesi olarak 5 bin dönümünü<br />

hazırlattık. Bundan sonraki çalışmalarımız<br />

Sakarya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve<br />

milletvekillerimizle birlikte otomotiv<br />

konusunda Sakarya'yı öne çıkarmak olacak''<br />

dedi.<br />

Kösemusul, Karasu bölgesinin yatırıma çok<br />

müsait olduğunu belirterek, Karasu<br />

Limanı'nın 40 ay içinde tamamlanacağını ve<br />

ikinci limanın inşaatının da söz konusu<br />

olduğuna dikkati çekti.İşçilik konusunda da<br />

Sakarya'da yetişen kalifiye elemanlar<br />

bulunduğunu ifade eden Kösemusul,<br />

Sakarya'nın otomotiv yan sanayi üretimi<br />

alanında yatırım yapan firmalara da çok yakın<br />

olduğunu söyledi.<br />

Kösemusul, Sakarya'nın yerli otomobil üretim<br />

üssü olabileceği yönünde lobi çalışmaları<br />

yürüttüklerini anlatarak, Sakarya'nın yerli<br />

otomobil üretimi için taşıdığı avantajları şöyle<br />

sıraladı:''İşçilik konusunda da Sakarya'da<br />

yetişmiş elemanlarımız var ve daha çok<br />

yetişecek elemanlarımızın altyapısı var. Yeni<br />

meslek liseleri planlarımızda var.”AA<br />

Türkiye Cumhuriyeti<br />

Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanlığı ile<br />

Azerbaycan Sanayi ve<br />

Enerji Bakanlığı arasında,<br />

''Trans Anadolu Doğalgaz<br />

Boru Hattı'' yapımına<br />

ilişkin mutabakat zaptı,<br />

Enerji Bakanlığında<br />

düzenlenen törenle<br />

imzalandı.Zapta Türkiye<br />

adına Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanı Taner<br />

Yıldız ile Azerbaycan Sanayi<br />

ve Enerji Bakanı Natıg<br />

Aliyev imza koydu.Azeri<br />

(Şahdeniz 2) doğalgaz<br />

gazının gerek Türkiye'de<br />

satışı gerekse de Avrupa<br />

pazarlarına Türkiye<br />

üzerinden transit olarak<br />

taşınmasını öngören<br />

Hükümetlerarası Anlaşma<br />

25 Ekim 2011 tarihinde<br />

yaklaşık 5 bin ton avlanırken şimdi Karadeniz sularında<br />

neredeyse bulunmayan hamsi, balıkçı tezgahlarına başka<br />

bölgelerden getirtilerek veya buzhanelerden çıkartılarak satışa<br />

sunuluyor. Günlük bolca çıkarıldığı günlerde 1,5 liradan satılan hamsi,<br />

balıkçı tezgahlarında bu aralar 3 liradan satışa sunuluyor. Günlük taze<br />

hamsi yemeye alışan Samsunlu vatandaşların, tezgahlarda bulunan ve<br />

gözlerine kan inmiş hamsiyi ise pek tercih etmediği görülüyor.AA<br />

Yerli çilek 10 liradan satışa çıktı<br />

ntalya'nın Alanya ilçesindeki manav ve pazar<br />

tezgahlarda yerini alan ve kilosu 10 liradan<br />

satılan yerli çilek ilgi gördü.Gazipaşa ile Mersin<br />

bölgesinde örtü altında yetiştirilen yerli çilek,<br />

sofralarda yerini almaya başladı. Yaz meyvesi<br />

olarak bilinen çilek, Alanya'daki manav ve pazar<br />

tezgahlarında kilosu 10 liraya satılıyor.AA<br />

Ocakta yasa çıkacak emlak sektörü coşacak<br />

<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Zafer Çağlayan,<br />

Suudi ve başka ülkedeki iş<br />

adamlarının Türkiye'de daha hızlı<br />

yatırım yapabilmesini sağlayacak<br />

emlak alımı konusunda yasa<br />

düzenlemesinin ocak ayı içinde<br />

çıkmasını beklediklerini söyledi.<br />

Emlak sektörü temsilcileri bu<br />

düzenlemenin gerçekleşmesi için<br />

gayret gösterirken, 2012 yılındaki<br />

durgunluk beklentisini aşmak için<br />

gerekli olduğunu vurguluyorlardı.<br />

Müstakil Sanayici ve İşadamları<br />

Derneğinin (MÜSİAD) düzenlediği<br />

"Sektörel İBF" toplantılarına<br />

katılmak üzere Suudi Arabistan'a<br />

gelen Çağlayan, Cidde'deki ticaret<br />

merkezi açılışına katıldı, daha<br />

sonra da Riyad'a geçti.<br />

ARABİSTAN DOĞRU HEDEF<br />

Çağlayan, 'Suudi işadamlarının ve<br />

başka ülkedeki iş adamlarının da<br />

ülkemizde daha hızlı yatırım<br />

yapabilmelerinin önünü açacak<br />

olan emlak satın alımı konusunda<br />

yasa düzenlemesinin ocak ayı<br />

içerisinde çıkmasını bekliyoruz. Bu,<br />

büyük kapıları açacak' dedi.<br />

Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin<br />

ihracat rekorunu kırdıklarını<br />

kaydeden Çağlayan, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: "İhracatımızı yüzde 20<br />

arttırdık. Bu yılın 10 ayında 135<br />

milyar dolarlık bir rakama ulaştık.<br />

<strong>Ekonomi</strong>mizde öncelikli ülkeler<br />

belirledik, bunlardan birisi de<br />

Suudi Arabistan.<br />

Bu ülkenin ihracatı 250 milyar<br />

dolar, ithalatı da 105 milyar dolar.<br />

Türkiye ve Suudi Arabistan birbirini<br />

destekleyen faktörlere sahip.<br />

Petrokimya sektörünü çok önemsiyoruz.<br />

Bu anlamda Suudi Arabistan<br />

doğru adres.'<br />

GIDADA DA İYİ PAZAR<br />

Suudi Arabistan'da altyapı, üstyapı<br />

ve inşaat sektöründe 1 trilyon<br />

dolarlık bir pazar bulunduğuna<br />

dikkati çeken Çağlayan, Suudi<br />

Arabistan gıda alanında da sürekli<br />

ithalat yaptığını söyledi.<br />

Gıda sektörü açısından da Suudi<br />

Arabistan'ın Türkiye için iyi bir<br />

pazar olduğunu ifade eden<br />

Çağlayan, 'Ancak bizim buraya gıda<br />

ihracatımız zayıf. Bunu arttırmanın<br />

yollarını arıyoruz' diye<br />

konuştu.CİHAN<br />

Azeri gazında tarihi imzalar atıldı<br />

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanlığı<br />

arasında Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı yapımına ilişkin mutabakat zaptı imzalandı<br />

İzmir'de imzalanmıştı.Söz<br />

konusu anlaşma içerisinde,<br />

Azeri doğalgazının Türkiye<br />

üzerinden transit taşınması<br />

amacıyla ulusal doğalgaz<br />

iletim sisteminin<br />

kullanılmasının yanı sıra<br />

münhasır bir boru hattının<br />

inşa edilmesi de alternatif<br />

bir seçenek olarak<br />

düzenlenmişti.İmzalanan<br />

mutabakat zaptı ile Trans<br />

Anadolu ismi verilen söz<br />

konusu münhasır boru<br />

hattına yönelik çalışmaların<br />

ivedilikle başlanılması ve<br />

iki ülke tarafından tayin<br />

edilen şirketlerin ortak bir<br />

konsorsiyum tesis etmeleri<br />

konusunda mutabakat<br />

sağlanmış oldu.Bu<br />

çerçevede, söz konusu<br />

konsorsiyum içerisinde<br />

Azerbaycan Devlet Petrol<br />

K ampanyalarının<br />

da etkisiyle<br />

erkeklerin yeni yıl<br />

hediyesinde<br />

pırlantayı tercih<br />

etmesi satışları<br />

yüzde 15 oranında<br />

yükseltti. Tasarımlar<br />

arasında Goldaş'ın<br />

''Treasure'',<br />

Favori'nin ''Kışta<br />

Bahar'', Altınbaş'ın<br />

''Flora'' ve Zen'in<br />

''Reina''<br />

koleksiyonları öne<br />

çıkıyor.kampanyalar<br />

ının da etkisiyle<br />

erkeklerin yeni yıl<br />

hediyesinde<br />

pırlantayı tercih<br />

Şirketi (SOCAR) ve<br />

Türkiye'den Boru Hatları ile<br />

Petrol Taşıma Anonim<br />

Şirketi (BOTAŞ) ile Türkiye<br />

Petrolleri Anonim Ortaklığı<br />

(TPAO) ilk ortaklar olarak<br />

yer alacak. Süreç içerisinde<br />

diğer uluslararası petrol ve<br />

doğalgaz şirketleri de<br />

konsorsiyuma dahil<br />

olabilecekler.Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanı Taner<br />

Yıldız, Azerbaycan ile<br />

Türkiye arasında imzalanan<br />

Trans Anadolu Doğalgaz<br />

Boru Hattının doğudaki<br />

kaynakların batıya<br />

iletilmesinde çok önemli<br />

olduğunu belirterek, ''Bu<br />

proje ile beraber özellikle<br />

batıda gaz ihtiyacı olan<br />

ülkelerin gösteremediği<br />

çabayı Türkiye ve<br />

Azerbaycan<br />

etmesi satışları<br />

yüzde 15 oranında<br />

yükseltti. Tasarımlar<br />

arasında Goldaş'ın<br />

''Treasure'',<br />

Favori'nin ''Kışta<br />

Bahar'', Altınbaş'ın<br />

''Flora'' ve Zen'in<br />

''Reina''<br />

koleksiyonları öne<br />

çıkıyor.Yeni yıl<br />

hediyesi seçimde<br />

kampanyalarının da<br />

etkisiyle erkeklerin<br />

pırlantayı tercih<br />

etmesi satışları<br />

yüzde 15 oranında<br />

arttırdı.Sonsuz sevgi<br />

ve aşkın sembolü<br />

olarak kabul edilen<br />

İŞHAD ve İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi işbirliğiyle dalga<br />

enerjisinin boyutu ortaya çıkarılacak.<br />

İleride, dalgadan enerji üretilmesi için<br />

altyapı ve teknoloji çalışmalarına yön<br />

verecek işbirliği, ilk olarak İstanbul’da<br />

hayat bulacak.İş Hayatı Dayanışma<br />

Derneği-İŞHAD ve İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi İşbirliği ile İstanbul’un<br />

dalga enerji potansiyeli ortaya<br />

çıkarılacak. İstanbul Kalkınma Ajansı-<br />

İSTKA tarafından kabul gören Proje<br />

kapsamında yapılacak çalışma İstanbul<br />

için bir ilk olacak. Özellikle Kuzey<br />

Avrupa kıyılarında bu konuda<br />

göstermektedir''<br />

dedi.Türkiye Cumhuriyeti<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar<br />

Bakanlığı ile Azerbaycan<br />

Sanayi ve Enerji Bakanlığı<br />

arasında, ''Trans Anadolu<br />

Doğalgaz Boru Hattı''<br />

yapımına ilişkin mutabakat<br />

zaptı, Enerji Bakanlığında<br />

düzenlenen törenle<br />

imzalandı.Zapta Türkiye<br />

adına Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanı Taner<br />

Yıldız ile Azerbaycan Sanayi<br />

ve Enerji Bakanı Natıg<br />

Aliyev imza koydu.Törende<br />

konuşan Enerji ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanı Taner<br />

Yıldız, bundan iki ay önce<br />

25 Ekim tarihinde İzmir'de<br />

Azerbaycan ile Şahdeniz 2<br />

konusunda önemli bir<br />

anlaşmaya imza attıklarını<br />

hatırlattı.Söz konusu<br />

<strong>Ekonomi</strong> Bakanı Çağlayan, Ocak ayı içerisinde yabancıların emlak<br />

alımı ile ilgili düzenleme yapılacağını söyledi. Düzenlemenin<br />

emlak ve inşaat sektörünü daha canlı hale getirmesi bekleniyor<br />

pırlanta, yeni yıla<br />

sayılı günler kala<br />

hediye seçiminde<br />

zorlananların<br />

kurtarıcısı oldu.<br />

Özellikler erkek<br />

müşterilerin<br />

tercihiyle satışlar<br />

yüzde 15 oranında<br />

artarken, Goldaş,<br />

Favori, Altınbaş ve<br />

Zen gibi önde gelen<br />

markalar sundukları<br />

özel koleksiyonlarla<br />

ışıltı ve zarafeti<br />

birlikte<br />

sunuyor.Goldaş<br />

Kuyumculuk Üst<br />

Yöneticisi Sedat<br />

Yalınkaya AA<br />

Bebek başına 10 kiloluk tüketim artarsa,<br />

Türkiye'de fabrika kurmayı düşünecek<br />

Numil, 'ustalık' dönemi hedefini 2012-13'te yüzde 40 büyüme<br />

olarak açıkladı. Numil, iki yıl içinde belirlenen hedefe<br />

ulaşılması halinde Türkiye'de fabrika planlıyorBEBELAC,<br />

Aptamil, Milupa gibi bebek beslenmesine yönelik markaları<br />

bünyesinde barındıran Numil, 2012 ve 2013'te yüzde 40 büyüme<br />

hedefliyor. Bebek başına '10 kilo' olan mama tüketimi arttığında<br />

ise Numil'in hedefinde Türkiye'de fabrika kurmak var (Bu oran<br />

Endonezya'nın yarısı kadar).<br />

KDV DÜŞERSE FİYAT İNER<br />

Danone Bebek Beslenme Ürünleri Genel Müdürü Gamze<br />

Çuhadaroğlu bebek beslenme ürünlerindeki yüzde 8'lik KDV<br />

oranının Avrupa'daki pek çok ülkede hiç uygulanmadığını<br />

kaydederek 'Türkiye'de de KDV düşerse fiyatları düşürmeyi<br />

taahhüt ediyoruz' dedi. Çuhadaroğlu şöyle devam etti: Anne<br />

sütü altındır. Türkiye'de bebeklere anne sütü verme oranı<br />

yüksek ama daha iki aylıkken ek gıdalara geçiliyor. İlk 6 ay<br />

sadece anne sütü vermeli. Türkiye'de 1.3 milyon bebekten sadece<br />

yüzde 10'u sağlıklı besleniyor.<br />

BEBEKLER için meyve suyu üretimi yaptırdıklarını vurgulayan<br />

Çuhadaroğlu çarpıcı bir durumu da şöyle anlattı: 'Türkiye'de<br />

Organik meyve bulamıyoruz. Tarım ilacı, ağır metal, ilaç<br />

kalıntılarına rastlanıyor. Bu nedenle elma hariç, meyveleri<br />

Polonya, Çek Cumhuriyeti, Hollanda'dan alıyoruz.'FİRMANIN<br />

Medikal Direktörü Yalım Üner ise 6'ncı aydan sonra bebeklerin<br />

günlük 500 ml anne sütü içmesi gerektiğini, Türkiye'de bu<br />

oranın 300 ml olduğunu kaydediyor.AA<br />

Yeni yıl hediyesinde pırlanta tercihi satışları artırdı<br />

muhabirine yeni yıl<br />

koleksiyonlarıyla<br />

ilgili yaptığı<br />

açıklamada, özel<br />

günlerin sektör için<br />

önemine vurgu<br />

yaparak, toplam<br />

satışları içinde<br />

yılbaşı, sevgililer<br />

günü, anneler günü<br />

ve babalar günü gibi<br />

özel günlerin büyük<br />

bir paya sahip<br />

olduğunu<br />

söyledi.Özel günlere<br />

özel koleksiyonlar<br />

hazırlayarak fark<br />

yaratmayı<br />

amaçladıklarını<br />

ifade eden<br />

anlaşmanın Şahdeniz 2<br />

projesi kapsamında<br />

üretilecek gazın hem<br />

Türkiye'de kullanılması<br />

hem de bir kısmının<br />

Avrupa'ya aktarılmasını<br />

öngördüğünü anımsatan<br />

Yıldız, ''Bugün bu<br />

mutabakat zaptı ile<br />

anlaşmayı daha somut hale<br />

getirmiş oluyoruz''<br />

dedi.Büyük petrol<br />

oyununda Türkiye'de<br />

çıkmışcasına sevindikleri<br />

Azerbaycan'da petrol ve<br />

doğalgaz yataklarının<br />

bulunmasıyla bölgedeki<br />

dengelerin de değiştiğini<br />

kaydeden Yıldız, iki ülkenin<br />

Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham<br />

Petrol Boru Hattı, Bakü-<br />

Tiflis-Erzurum hattı<br />

bulunduğunu, bu yeni proje<br />

ile ilişkilerin daha da<br />

yatırımlar devam ediyor. Türkiye’nin<br />

ileride bu alanda enerji üretmesi için<br />

şimdiden altyapı ve teknoloji<br />

çalışmalarını başlatması önemli. Dalga<br />

enerjisi, denizlerde oluşan dalgaların<br />

yarattığı itme gücünden yararlanan<br />

yenilenebilir bir enerji kaynağı.<br />

Dünyamızın en büyük enerji kaynağı.<br />

Denizlerdeki dalga hareketinin bitmez<br />

tükenmez enerjisi, dünyamızın üçte<br />

dördünün sularla kaplı olduğu<br />

düşünülürse gelecekteki enerji kaynağı<br />

dalga enerjisi olabilir. Bu büyük<br />

enerjiden istifade edebilmek için bir an<br />

önce harekete geçilmesi gerekiyor.<br />

Yalınkaya, şu<br />

bilgileri<br />

verdi:''Geçtiğimiz yıl<br />

Rudolph<br />

Kampanyası<br />

düzenlemiştik.<br />

Kampanyamızın<br />

maskotu olan<br />

kırmızı burunlu<br />

minik geyiğin işaret<br />

ettiği tüm ürünlerde<br />

özel fırsatlar<br />

sunmuştuk. Bu yıl<br />

da bu kampanyayı<br />

devam ettiriyoruz.<br />

Bunun dışında<br />

Treasure<br />

Koleksiyonu<br />

tasarımı ve fiyatıyla<br />

öne çıkıyor. Bu<br />

güçlendirileceğini<br />

bildirdi.Söz konusu boru<br />

hattının üreticilerin ve<br />

tüketiciler açısından önemli<br />

bir boru hattı olacağını da<br />

kaydeden Yıldız, Avrupa'nın<br />

ve Türkiye'nin doğalgaz<br />

ihtiyacına önemli bir destek<br />

sağlayacağını<br />

vurguladı.''Böyle bir boru<br />

hattının anlaşmasını<br />

imzalamış olmak üzerinde<br />

konuştuğumuz diğer<br />

projelerin rafa kaldırıldığı<br />

anlamına gelmemektedir''<br />

diyen Yıldız, şöyle<br />

konuştu:''Doğudaki<br />

kaynakların batıya<br />

ulaştırılmasında önemli bir<br />

alternatif olan bu müstakil<br />

boru hattı artık üretici<br />

ülkelere, kaynak ülkelere<br />

hiçbir mazeret<br />

bırakmamaktadır.”CİHAN<br />

koleksiyondaki her<br />

üründe pırlantayı,<br />

yakut, zümrüt ya da<br />

safir ile birlikte<br />

kullandık. Tresuare<br />

Koleksiyonu'nda yer<br />

alan takı ve<br />

aksesuarlar 3 bin<br />

900 ila 15 bin 300<br />

lira aralığında<br />

satılıyor.AA<br />

İstanbul’un dalgası enerjiye dönüşüyor<br />

Dalga, temiz ve sınırsız enerji üretir. İlk<br />

yatırımından başka hiçbir girdisi<br />

yoktur ve ülkemizin dışa bağımlığını<br />

azaltmaya etki yapabilir. Nüfus<br />

yoğunluğu kıyılarda toplanmış olan<br />

Türkiye’de enerji, üretilen yerde<br />

tüketilir. Uzun iletim hattına da gerek<br />

yoktur. Dalga enerjisi özellikle kıyıya<br />

yakın otel, sosyal tesis ve büyük<br />

restoranlarda kullanılabilir. Sistemde<br />

gürültü dahil hiçbir kirlilik ve kirletici<br />

yoktur. İSTKA’nın desteği ile İŞHAD ve<br />

İTÜ tarafından yürütülen çalışmanın<br />

dalga enerjisi çalışmalarına yeni bir<br />

ivme kazandırabilir. AA


5<br />

Borsa<br />

A ve B tipi fonların, yerine 9 tip fon<br />

Ave B tipi fonların yerine gelecek 9 fon, para<br />

piyasası fonları, tahvil bono fonları, karma<br />

fonlar, hisse fonları, uluslararası fonlar, esnek<br />

fonlar, özel fonlar, fon sepeti ve emtia<br />

fonlarından oluşacak.Türkiye Kurumsal Yatırımcı<br />

Yöneticileri Derneği (TKYD) Başkanı Gür Çağdaş,<br />

A ve B tipi fonların kalkacağını ve yerine 9 tip fon<br />

geleceğini söylediCNBC-e'nin yayınında soruları<br />

yanıtlayan Çağdaş, fonlarda yeni düzenlemeye<br />

ilişkin kararın bu hafta Sermaye Piyasası<br />

Kurulu'ndan çıkacağını da belirtti.<br />

Çağdaş, söz konusu 9 fonu, para piyasası fonları,<br />

tahvil bono fonları, karma fonlar, hisse fonları,<br />

uluslararası fonlar, esnek fonlar, özel fonlar, fon<br />

sepeti ve emtia fonları olarak açıkladı.<br />

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat<br />

Akgiray 22 Aralık'ta Reuters ile söyleşisinde,<br />

portföyünde belli bir oranın üzerinde hisse<br />

senedi bulunduran yatırım fonlarından sağlanan<br />

kazançlara uygulanan yüzde 10 oranındaki<br />

stopajın kaldırılacağını ve Maliye Bakanlığı'nın<br />

bu konudaki çalışmalarını tamamladığını<br />

açıklamıştı.<br />

Çağdaş, SPK tebliği ile portföy yatırım<br />

şirketlerinin fon kurabileceğini kaydetti.Çağdaş<br />

ayrıca, 5 yıl sonra Türkiye'deki<br />

yatırım fonlarının GSYH'ye<br />

oranının yüzde 20'lere<br />

ulaşacağını düşündüklerini,<br />

bunun da 150-200 milyar<br />

dolarlık bir büyüklük<br />

anlamına geldiğini söyledi.AA<br />

His se<br />

Se ne di Adı<br />

<strong>Ekonomi</strong>k kriz<br />

nedeniyle gelirleri<br />

azalan ve ihtiyaçlarını<br />

ucuz olduğu için<br />

Edirne'den karşılamaya<br />

çalışan Yunan turistler,<br />

Noel öncesi, geçen<br />

yılları aratsa da başta<br />

Tarihi Ali Paşa Çarşısı<br />

olmak üzere, Saraçlar<br />

Caddesi, Tarihi Bedesten<br />

Çarşısı, Selimiye Cami<br />

Arasta Çarşısı ve halk<br />

pazarlarında yoğunluğa<br />

neden oldu.Tarihi Ali<br />

Paşa Çarşısı Esnafları<br />

Derneği Başkanı Yılmaz<br />

Sanış, AA muhabirine<br />

yaptığı açıklamada,<br />

beklentilerin aksine<br />

Noel öncesi işlerinde<br />

düşüş olduğunu<br />

söyledi.Bu yıl, önceki<br />

yıllara oranla alışveriş<br />

yapan Yunan turist<br />

sayısında azalma<br />

yaşandığının gözle<br />

görüldüğünü anlatan<br />

Sanış, gelen turistlerin<br />

de sıkı pazarlık yaptığını<br />

belirtti.Yunanistan'da<br />

yaşanan krizin Edirne<br />

esnafını da etkilemeye<br />

başladığını ifade eden<br />

Sanış, şöyle devam<br />

etti:''Yunanistan'ın<br />

ekonomik krizi<br />

aşamaması Edirne<br />

esnafının işlerinde de<br />

durgunluğa neden<br />

oluyor. Krizin etkisiyle<br />

Yunanlıların, alışveriş<br />

şekillerinde bir takım<br />

farklılık görüyoruz.<br />

Pazarlık kültürlerinin<br />

olmaması bir takım<br />

sıkıntılara yol açıyor.<br />

Önceki yıllarda etiket<br />

fiyatının üzerine hiçbir<br />

şekilde konuşmayan<br />

Yunanlılar, bu sefer 10<br />

liralık ürüne 3 lira<br />

veriyor. Bu durum çarşı<br />

esnafını zor durumda<br />

bırakıyor.Bütün<br />

müşterilerimize olduğu<br />

gibi, onlara da pazarlık<br />

sonucunda indirim<br />

yapmak zorunda<br />

kalıyoruz. Tabii bizim de<br />

belli bir fiyat aralığımız<br />

var. Elimizden geldiği<br />

kadar indirim yapıyoruz.<br />

Özellikle Yunan<br />

müşterilerimizde<br />

görmeye alışık<br />

Finans<br />

Yunanlılar, Edirne esnafını bunalttı<br />

Her yıl Noel'de Edirne'ye hareket katan Yunan turistlerin, ülkelerindeki ekonomik<br />

krizin yansıması olarak bu yıl sıkı pazarlık yapmaları, esnafı bunalttı<br />

olmadığımız bir tarz bu.<br />

İnşallah onların<br />

ülkesinde de her şey<br />

yoluna girer.''Ali Paşa<br />

Çarşısı esnafı Ahmet<br />

Tatlıses de,<br />

Yunanistan'daki<br />

ekonomik krizin, Noel<br />

öncesinde bir kez daha<br />

gün yüzüne çıktığını<br />

ifade etti.Yunan<br />

turistlerin, eski<br />

Noellerde olduğu gibi<br />

Ali Paşa Çarşısı'na ilgi<br />

göstermediğini ifade<br />

eden Tatlıses, ''Krizle<br />

İS TAN BUL MEN KUL KIY MET LER BOR SA SI’NIN VE Rİ LE Rİ 27 ARALIK<br />

Ön ce ki<br />

Ka pa nış<br />

1. Se ans Ka -<br />

pa nış<br />

2. Se ans Ka -<br />

pa nış<br />

Gün lük<br />

De ği şim<br />

En<br />

Dü şük<br />

En<br />

Yük sek<br />

İş lem<br />

Mik ta rı<br />

1. Se ans<br />

Ağr. Ort<br />

ACIBADEM SAĞLIK 23,60 23,75 23,60 23,85 23,60 23,73 195.052,75 8.219 113<br />

ADANA ÇİMENTO (A) 3,36 3,36 3,35 3,38 3,38 3,37 68.709,38 20.407 56<br />

ADANA ÇİMENTO (B) 2,30 2,31 2,31 2,33 2,33 2,31 12.242,51 5.290 27<br />

ADANA ÇİMENTO (C) 0,57 0,57 0,57 0,59 0,57 0,58 361.361,00 623.323 193<br />

ADEL KALEMCİLİK 30,30 30,60 30,60 31,80 31,70 31,16 1.437.852,50 46.147 366<br />

AFM FİLM 10,25 10,40 10,25 10,40 10,35 10,30 36.771,35 3.569 49<br />

AFYON ÇİMENTO 94,00 94,00 92,75 94,75 93,00 93,48 2.419.807,25 25.887 725<br />

AK ENERJİ 1,80 1,81 1,80 1,82 1,80 1,81 911.987,24 504.155 427<br />

AKAL TEKSTİL 1,60 0,00 1,59 1,61 1,60 1,60 13.285,25 8.309 39<br />

AKBANK 6,08 6,16 6,14 6,18 6,14 6,16 3.268.642,40 530.710 286<br />

AKÇANSA 6,86 0,00 6,82 6,86 6,84 6,84 33.943,68 4.961 22<br />

AKFEN HOLDİNG 7,44 7,48 7,46 7,52 7,46 7,49 297.318,74 39.693 104<br />

AKIN TEKSTİL 3,47 0,00 3,43 3,47 3,45 3,46 27.806,71 8.044 55<br />

AKSA 4,43 4,48 4,47 4,52 4,50 4,50 1.040.515,15 231.283 315<br />

AKSA ENERJİ 2,82 2,82 2,80 2,84 2,80 2,82 475.444,02 168.355 203<br />

AKSİGORTA 1,69 1,70 1,69 1,71 1,70 1,70 1.409.944,45 831.319 157<br />

AKSU ENERJİ 3,18 3,18 3,17 3,22 3,20 3,19 40.468,48 12.701 39<br />

ALARKO CARRIER 30,40 30,50 30,10 30,50 30,20 30,28 214.707,30 7.090 157<br />

ALARKO HOLDİNG 3,10 3,10 3,07 3,11 3,09 3,09 74.820,40 24.244 45<br />

ALBARAKA TÜRK 1,61 1,61 1,60 1,61 1,60 1,61 70.945,00 44.131 29<br />

ALKİM KAĞIT 1,33 1,33 1,32 1,35 1,35 1,33 234.484,12 176.082 146<br />

ALKİM KİMYA 7,84 7,88 7,84 7,92 7,90 7,87 152.785,18 19.420 134<br />

ALTERNATİFBANK 1,11 1,12 1,10 1,12 1,11 1,11 47.970,21 43.029 49<br />

ALTINYAĞ 1,69 1,70 1,67 1,70 1,69 1,68 507.219,39 301.139 244<br />

ALTINYILDIZ 20,20 0,00 20,20 22,30 22,30 22,21 1.343.584,70 60.495 431<br />

ANADOLU CAM 2,76 2,77 2,76 2,79 2,77 2,77 56.511,37 20.400 103<br />

ANADOLU EFES 23,50 23,80 23,25 23,80 23,60 23,35 242.742,65 10.396 12<br />

ANADOLU HAYAT EMEK. 2,69 2,72 2,71 2,73 2,71 2,72 111.526,91 41.078 55<br />

ANADOLU ISUZU 7,72 7,76 7,68 7,82 7,74 7,76 73.187,16 9.432 140<br />

ANADOLU SİGORTA 0,73 0,74 0,73 0,74 0,74 0,74 332.948,52 452.398 178<br />

ANEL ELEKTRİK 1,89 1,89 1,87 1,90 1,90 1,89 90.450,22 47.971 60<br />

ANEL TELEKOM 0,86 0,86 0,84 0,86 0,85 0,85 69.653,69 82.024 182<br />

ARÇELİK 5,96 6,02 5,98 6,02 6,00 6,00 519.222,52 86.513 114<br />

ARENA BİLGİSAYAR 2,04 2,04 2,03 2,05 2,04 2,04 88.270,24 43.193 144<br />

ARSAN TEKSTİL 1,37 1,38 1,37 1,40 1,39 1,39 528.186,27 381.319 3.005<br />

ASELSAN 8,26 8,26 8,20 8,30 8,24 8,25 762.430,22 92.450 187<br />

ASYA KATILIM BANKASI 1,63 1,64 1,62 1,65 1,63 1,63 1.849.973,93 1.134.905 295<br />

AVİVA SİGORTA 9,18 0,00 9,12 9,30 9,22 9,19 292.206,16 31.803 1.221<br />

AYEN ENERJİ 1,19 1,19 1,18 1,20 1,20 1,19 66.172,41 55.429 57<br />

AYGAZ 8,78 8,80 8,78 8,84 8,80 8,82 109.206,02 12.387 34<br />

BAGFAŞ 152,00 153,00 152,00 153,50 152,50 152,50 748.034,50 4.905 207<br />

BAK AMBALAJ 2,39 2,41 2,39 2,45 2,39 2,42 698.979,74 289.144 251<br />

BANVİT 2,82 2,82 2,77 2,84 2,79 2,80 663.211,70 236.989 388<br />

BATI ÇİMENTO 5,26 0,00 5,24 5,30 5,26 5,27 44.863,90 8.512 57<br />

BATISÖKE ÇİMENTO 1,25 0,00 1,25 1,30 1,28 1,28 149.858,29 117.528 596<br />

BEŞİKTAŞ FUTBOL YAT. 6,68 6,68 6,68 6,74 6,70 6,70 1.120.119,78 167.198 429<br />

BİM MAĞAZALAR 52,00 52,00 52,00 52,75 52,50 52,42 1.019.143,75 19.443 91<br />

BİMEKS 2,29 2,30 2,28 2,36 2,33 2,33 893.387,61 382.857 531<br />

BİZİM MAĞAZALARI 19,80 19,90 19,60 19,90 19,70 19,72 223.538,20 11.335 128<br />

BOLU ÇİMENTO 1,37 1,38 1,37 1,38 1,37 1,37 29.355,18 21.388 43<br />

BOROVA YAPI 1,42 1,43 1,42 1,45 1,42 1,44 601.952,65 418.846 198<br />

BORUSAN YAT. PAZ. 8,44 8,46 8,46 8,56 8,50 8,52 91.823,96 10.773 78<br />

BOSSA 2,20 2,23 2,19 2,23 2,19 2,21 190.318,44 86.257 119<br />

BOYNER MAĞAZACILIK 2,39 2,40 2,39 2,52 2,45 2,48 4.321.671,22 1.740.744 1.344<br />

BRİSA 141,00 141,00 140,50 143,50 142,50 142,21 1.082.659,00 7.613 315<br />

BSH EV ALETLERİ 87,00 87,00 86,25 88,00 86,75 87,08 149.250,75 1.714 160<br />

BURÇELİK 7,02 7,12 6,94 7,12 6,96 6,99 165.326,30 23.648 155<br />

BURÇELİK VANA 7,38 6,82 6,80 7,30 6,80 6,87 470.339,40 68.474 352<br />

BURSA ÇİMENTO 4,22 0,00 4,19 4,23 4,21 4,20 19.706,51 4.692 36<br />

CARREFOURSA(A) 13,00 13,00 12,85 13,05 12,95 12,95 86.457,10 6.676 66<br />

CARREFOURSA(B) 15,60 15,55 15,30 15,55 15,45 15,40 71.373,65 4.634 85<br />

COCA COLA İÇECEK 22,85 22,85 22,70 22,95 22,80 22,80 12.609,85 553 27<br />

ÇELEBİ 17,90 18,10 17,95 18,15 18,00 18,07 28.007,50 1.550 45<br />

ÇELİK HALAT 3,28 0,00 3,29 3,34 3,29 3,32 55.832,42 16.815 55<br />

ÇEMTAŞ 1,31 1,31 1,29 1,31 1,31 1,30 81.221,21 62.412 53<br />

ÇİMBETON 42,90 0,00 42,70 43,20 43,00 42,90 348.077,40 8.114 164<br />

ÇİMENTAŞ 6,22 6,22 6,16 6,22 6,18 6,19 24.335,48 3.932 21<br />

ÇİMSA 7,44 7,46 7,46 7,54 7,52 7,51 399.869,44 53.226 74<br />

DEMISAŞ DÖKÜM 1,19 0,00 1,20 1,22 1,21 1,20 8.433,82 7.012 22<br />

DENİZBANK 12,60 12,60 12,55 12,80 12,60 12,65 84.896,55 6.713 102<br />

DENİZLİ CAM 8,04 8,04 8,04 8,24 8,08 8,10 122.890,06 15.180 98<br />

DENTAŞ AMBALAJ 1,41 1,42 1,41 1,51 1,48 1,47 1.317.965,12 898.117 564<br />

DERİMOD 3,45 3,45 3,37 3,46 3,39 3,40 53.178,20 15.626 184<br />

DESA DERİ 0,87 0,87 0,87 0,88 0,88 0,87 99.020,38 113.225 63<br />

DEVA HOLDİNG 2,02 2,04 2,01 2,05 2,02 2,02 422.387,10 208.827 195<br />

DİTAŞ DOĞAN 2,62 0,00 2,60 2,66 2,66 2,64 2.699,78 1.021 9<br />

DO-CO RESTAURANTS 64,00 0,00 64,00 65,00 64,75 64,51 42.255,50 655 13<br />

DOĞAN GAZETECİLİK 1,63 1,65 1,59 1,66 1,60 1,62 172.067,60 106.262 218<br />

DOĞAN HOLDİNG 0,53 0,53 0,53 0,54 0,54 0,53 1.433.554,10 2.690.253 315<br />

DOĞAN YAYIN HOL. 0,52 0,51 0,51 0,52 0,51 0,52 1.046.318,62 2.015.845 178<br />

DOĞUŞ OTOMOTİV 3,10 3,12 3,10 3,12 3,11 3,11 65.393,78 21.002 74<br />

DURAN DOĞAN BASIM 1,89 1,90 1,80 1,94 1,84 1,86 379.587,28 204.174 395<br />

DYO BOYA 0,91 0,91 0,89 0,91 0,90 0,90 155.002,60 171.970 87<br />

ECZACIBAŞI İLAÇ 1,82 1,83 1,82 1,85 1,84 1,83 2.436.690,25 1.329.585 1.237<br />

ECZACIBAŞI YAPI 2,83 2,86 2,84 3,02 2,87 2,94 1.138.392,12 387.754 686<br />

ECZACIBAŞI YATIRIM 4,11 4,11 4,11 4,16 4,14 4,14 499.920,80 120.823 187<br />

EDİP GAYRİMENKUL 1,12 0,00 1,12 1,14 1,13 1,13 132.958,81 118.128 833<br />

EGE ENDÜSTRİ 47,00 47,50 47,20 49,10 48,40 48,26 6.911.982,60 143.210 2.277<br />

EGE GÜBRE 74,25 71,25 71,25 74,00 73,50 73,12 47.600,25 651 68<br />

EGE SERAMİK 1,51 1,51 1,50 1,52 1,51 1,51 229.257,44 151.926 110<br />

EMEK ELEKTRİK 0,60 0,60 0,60 0,61 0,60 0,60 128.425,24 212.976 62<br />

ENKA İNŞAAT 4,48 4,50 4,46 4,50 4,46 4,47 200.245,85 44.754 72<br />

ERBOSAN 18,30 18,45 18,30 18,50 18,35 18,40 391.755,30 21.290 235<br />

EREĞLİ DEMİR CELİK 3,37 3,38 3,34 3,41 3,35 3,37 3.057.716,82 908.579 433<br />

ERSU GIDA 0,87 0,88 0,87 0,89 0,87 0,88 495.733,70 562.268 938<br />

ESCORT TEKNOLOJİ 10,65 10,65 10,55 10,70 10,65 10,63 909.296,45 85.522 248<br />

FAVORİ DİNLENME YER. 0,90 0,91 0,90 0,93 0,92 0,92 915.494,00 1.000.077 282<br />

FENERBAHÇE SPORTİF 38,50 38,70 38,70 39,40 39,00 39,08 3.284.084,80 84.039 613<br />

FENİŞ ALÜMİNYUM 1,31 1,31 1,30 1,32 1,30 1,30 34.884,58 26.743 57<br />

FİNANS FİN. KİR. 4,01 3,92 3,92 4,05 3,98 4,02 13.021,76 3.238 31<br />

FİNANSBANK 4,38 4,42 4,39 4,50 4,40 4,44 654.973,01 147.656 440<br />

F-M İZMİT PİSTON 14,85 14,90 14,85 15,00 14,85 14,94 272.955,00 18.270 98<br />

FORD OTOSAN 14,90 14,90 14,85 14,95 14,90 14,90 168.091,40 11.281 50<br />

FRİGO PAK GIDA 1,05 0,00 1,03 1,06 1,04 1,05 74.958,40 71.527 91<br />

GALATASARAY SPORTİF 162,50 163,00 161,50 164,50 163,00 162,96 3.729.412,00 22.885 783<br />

GARANTİ BANKASI 5,98 6,02 5,98 6,04 6,00 6,01 18.511.975,52 3.081.011 837<br />

GARANTİ FAKTORİNG 4,07 0,00 4,02 4,10 4,02 4,07 25.925,28 6.372 39<br />

GENTAŞ 1,47 1,47 1,46 1,51 1,47 1,48 289.321,99 195.375 166<br />

GERSAN ELEKTRİK 1,81 1,81 1,79 1,82 1,81 1,80 65.433,69 36.423 65<br />

GLOBAL YAT. HOLDİNG 1,07 1,07 1,06 1,09 1,09 1,08 107.760,88 99.968 43<br />

GOLDAS KUYUMCULUK 0,52 0,52 0,51 0,55 0,53 0,53 3.155.524,38 5.905.836 1.903<br />

GOOD-YEAR 42,50 42,80 42,50 42,90 42,60 42,67 1.040.754,30 24.390 233<br />

GÖLTAŞ ÇİMENTO 51,00 51,25 50,50 51,50 50,75 50,95 849.811,25 16.678 203<br />

GSD DENİZCİLİK 0,87 0,86 0,86 0,90 0,88 0,88 189.855,79 215.767 1.009<br />

GSD HOLDİNG 0,55 0,55 0,55 0,56 0,56 0,55 130.601,51 237.179 115<br />

GÜBRE FABRİK. 11,65 11,75 11,65 11,80 11,70 11,69 170.339,70 14.574 69<br />

GÜNEŞ SİGORTA 1,83 1,83 1,83 1,91 1,85 1,87 303.544,03 162.304 765<br />

HEKTAŞ 1,22 1,22 1,22 1,23 1,23 1,22 11.184,90 9.161 17<br />

HÜRRİYET GZT. 0,72 0,72 0,71 0,73 0,72 0,72 774.857,78 1.077.949 92<br />

IŞIKLAR YAT. HOLDİNG 0,77 0,77 0,76 0,78 0,77 0,77 1.040.443,44 1.348.674 707<br />

İDAŞ 0,63 0,63 0,62 0,64 0,63 0,63 244.061,73 387.400 468<br />

İHLAS EV ALETLERİ 0,62 0,62 0,61 0,63 0,62 0,62 274.513,25 442.754 153<br />

İHLAS GAZETECİLİK 1,44 1,44 1,43 1,45 1,43 1,44 249.861,09 173.688 88<br />

İHLAS HOLDİNG 0,78 0,77 0,77 0,78 0,78 0,78 285.315,89 367.797 242<br />

İHLAS YAYIN HOLDİNG 0,64 0,64 0,63 0,65 0,64 0,64 143.302,74 224.270 107<br />

İNDEKS BİLGİSAYAR 2,10 0,00 2,11 2,16 2,12 2,13 177.042,87 83.047 201<br />

İNTEMA 11,25 11,35 11,25 11,60 11,30 11,43 695.305,55 60.838 506<br />

İPEK DOĞAL ENERJİ 2,23 2,25 2,25 2,32 2,27 2,28 3.180.396,06 1.392.453 517<br />

İŞ BANKASI (A) 26.650,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />

1. Se ans<br />

Ağr. Ort<br />

His se<br />

Se ne di Adı<br />

Ön ce ki<br />

Ka pa nış<br />

1. Se ans Ka -<br />

pa nış<br />

2. Se ans Ka -<br />

pa nış<br />

Gün lük<br />

De ği şim<br />

En<br />

Dü şük<br />

En<br />

Yük sek<br />

İŞ BANKASI (B) 1.440,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />

İŞ BANKASI (C) 3,36 3,38 3,36 3,39 3,37 3,37 7.978.464,94 2.367.083 723<br />

İŞ BANKASI (KUR.) 7.005,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0<br />

İŞ FİN.KİR. 1,10 1,10 1,10 1,12 1,11 1,11 494.174,36 445.721 81<br />

İŞ Y. MEN. DEĞ. 1,38 1,41 1,39 1,41 1,39 1,39 2.799,60 2.014 4<br />

İTTİFAK HOLDİNG 4,84 4,87 4,85 4,87 4,86 4,86 434.937,57 89.445 179<br />

İZMİR DEMİR ÇELİK 5,46 5,48 4,76 5,70 4,80 5,15 50.456.932,58 9.798.691 6.083<br />

İZOCAM 41,80 0,00 41,60 42,20 41,70 41,87 278.725,20 6.657 238<br />

KAPLAMİN 12,35 12,50 12,30 12,50 12,35 12,32 8.608,25 699 21<br />

KARDEMİR (A) 1,12 1,11 1,11 1,13 1,12 1,12 310.518,09 277.189 60<br />

KARDEMİR (B) 1,31 1,31 1,31 1,33 1,33 1,32 404.472,68 306.667 121<br />

KARDEMİR (D) 0,77 0,77 0,76 0,77 0,77 0,77 473.264,47 615.796 166<br />

KAREL ELEKTRONİK 2,78 0,00 2,65 2,82 2,79 2,77 42.469,15 15.332 60<br />

KARSAN OTOMOTİV 1,11 1,11 1,09 1,12 1,10 1,10 252.621,43 228.844 82<br />

KARSU TEKSTİL 3,13 3,13 3,12 3,17 3,17 3,15 2.315.379,23 735.404 1.799<br />

KARTONSAN 190,50 192,00 191,50 193,00 192,00 192,20 891.036,00 4.636 189<br />

KENT GIDA 112,00 111,00 110,00 111,00 110,00 110,06 47.325,00 430 22<br />

KEREVİTAŞ GIDA 45,10 0,00 45,20 45,50 45,30 45,32 58.779,60 1.297 58<br />

KİLER GIDA 2,70 2,72 2,71 2,99 2,91 2,91 17.022.501,98 5.859.433 3.763<br />

KLİMASAN KLİMA 2,35 2,35 2,30 2,36 2,30 2,32 189.642,04 81.606 158<br />

KOÇ HOLDİNG 5,84 5,88 5,84 5,90 5,88 5,88 3.651.027,28 621.341 459<br />

KONYA ÇİMENTO 329,00 330,00 323,00 334,00 325,00 329,75 10.124.609,00 30.704 1.355<br />

KORDSA GLOBAL 3,32 3,33 3,32 3,34 3,33 3,33 21.005,83 6.308 12<br />

KOZA ALTIN 26,70 26,80 26,60 26,90 26,70 26,73 393.746,20 14.730 96<br />

KOZA MADENCİLİK 2,93 2,95 2,92 2,98 2,94 2,95 1.231.765,98 417.967 335<br />

KRİSTAL KOLA 0,70 0,70 0,69 0,71 0,70 0,70 254.048,80 362.955 180<br />

KÜTAHYA PORSELEN 2,21 2,25 2,19 2,25 2,20 2,21 73.340,78 33.247 73<br />

LATEK LOJİSTİK 1,54 1,54 1,54 1,58 1,55 1,56 836.273,13 537.738 293<br />

LİNK BİLGİSAYAR 3,97 4,00 3,99 4,02 4,00 4,00 51.589,86 12.883 68<br />

LOGO YAZILIM 1,57 1,58 1,57 1,60 1,57 1,59 45.292,16 28.475 44<br />

MARDİN ÇİMENTO 5,98 5,98 5,96 6,06 6,00 6,00 33.143,98 5.525 32<br />

MARMARİS ALTINYUNUS 14,60 14,75 14,65 14,75 14,70 14,71 259.297,05 17.633 92<br />

MARSHALL 42,20 42,50 42,20 42,60 42,30 42,37 442.975,40 10.456 234<br />

MARTI OTEL 0,68 0,68 0,67 0,69 0,68 0,68 213.453,85 314.150 116<br />

MENDERES TEKSTİL 0,98 0,98 0,97 0,99 0,98 0,98 718.932,32 735.191 126<br />

MERKO GIDA 1,05 1,05 1,04 1,08 1,06 1,06 125.551,27 118.351 109<br />

METRO HOLDİNG 0,87 0,87 0,86 0,88 0,88 0,87 483.618,63 554.717 165<br />

MİGROS TİCARET 12,80 12,85 12,75 12,85 12,80 12,82 844.391,40 65.856 217<br />

MİLPA 1,57 1,57 1,57 1,63 1,63 1,61 1.421.063,29 883.851 489<br />

MONDİ TİRE KUTSAN 1,00 1,00 0,99 1,01 1,00 1,00 341.582,57 341.687 102<br />

MUTLU AKÜ 3,71 3,73 3,72 3,77 3,75 3,75 680.487,22 181.546 370<br />

NET HOLDİNG 1,57 1,57 1,56 1,57 1,56 1,56 77.925,82 49.828 26<br />

NET TURİZM 0,64 0,63 0,63 0,64 0,64 0,64 70.660,00 111.223 64<br />

NETAŞ TELEKOM. 123,50 124,50 123,00 124,50 123,50 123,75 3.054.003,00 24.678 409<br />

NUH ÇİMENTO 10,65 0,00 10,70 11,00 10,75 10,74 129.295,15 12.040 62<br />

OLMUKSA 6,18 6,20 6,14 6,20 6,14 6,15 68.853,82 11.189 42<br />

OMV PETROL OFİSİ 3,95 0,00 3,94 4,20 4,08 4,12 1.206.408,71 292.749 696<br />

OTOKAR 25,00 25,20 24,90 25,50 25,00 25,11 212.461,70 8.462 98<br />

ÖZBAL ÇELİK BORU 2,92 2,94 2,91 2,96 2,95 2,93 212.417,19 72.473 252<br />

PARK ELEK.MADENCİLİK 3,62 3,67 3,62 3,69 3,63 3,65 1.203.603,20 330.074 285<br />

PARSAN 2,16 2,16 2,16 2,18 2,17 2,17 67.986,74 31.340 44<br />

PENGUEN GIDA 1,19 1,19 1,18 1,20 1,19 1,19 56.532,29 47.317 70<br />

PETKİM 1,94 1,95 1,93 1,95 1,94 1,94 971.328,27 501.197 249<br />

PINAR ET VE UN 5,74 0,00 5,68 5,74 5,74 5,70 21.627,52 3.792 32<br />

PINAR SU 3,42 3,38 3,38 3,44 3,43 3,43 47.946,48 13.998 68<br />

PINAR SÜT 15,75 0,00 15,60 15,90 15,80 15,78 12.860,00 815 35<br />

PİMAŞ 3,45 3,45 3,41 3,48 3,45 3,43 99.190,88 28.896 152<br />

PLASTİKKART 2,16 2,19 2,15 2,23 2,16 2,18 440.049,28 201.696 260<br />

RAY SİGORTA 1,11 0,00 1,10 1,15 1,11 1,12 198.142,43 176.456 360<br />

REYSAŞ LOJİSTİK 0,78 0,78 0,77 0,79 0,78 0,78 348.887,84 448.520 585<br />

SABANCI HOLDİNG 5,60 5,64 5,60 5,64 5,62 5,62 2.226.364,36 396.131 219<br />

SANKO PAZARLAMA 3,70 3,72 3,71 3,74 3,72 3,72 48.306,03 12.974 42<br />

SARKUYSAN 3,97 0,00 3,97 4,00 4,00 3,99 8.843,89 2.214 30<br />

SASA POLYESTER 1,36 1,36 1,34 1,36 1,35 1,35 292.040,93 216.166 86<br />

SELÇUK ECZA DEPOSU 1,40 1,41 1,39 1,41 1,40 1,40 89.543,01 63.925 104<br />

SERVE KIRTASİYE 0,83 0,00 0,81 0,83 0,82 0,82 51.128,17 62.393 71<br />

SODA SANAYİİ 3,22 3,22 3,22 3,24 3,22 3,22 89.933,89 27.889 56<br />

SÖKTAŞ 6,00 6,04 5,88 6,04 5,94 5,97 98.688,46 16.527 133<br />

ŞEKER PİLİÇ 1,32 1,35 1,30 1,36 1,32 1,33 650.938,24 490.888 451<br />

ŞEKERBANK 0,90 0,00 0,89 0,90 0,90 0,89 16.028,03 17.968 22<br />

ŞİŞE CAM 2,89 2,91 2,90 2,93 2,92 2,92 858.561,31 294.277 182<br />

T. HALK BANKASI 10,00 10,06 9,96 10,06 9,96 10,01 5.671.790,62 566.630 309<br />

T. KALKINMA BANK. 6,04 0,00 5,98 6,08 6,00 6,00 3.272,26 545 17<br />

TAT KONSERVE 1,83 1,83 1,79 1,86 1,81 1,81 1.525.097,45 840.334 457<br />

TAV HAVALİMANLARI 7,98 8,00 7,94 8,04 8,00 7,99 1.088.788,08 136.258 75<br />

T.DEMİR DÖKÜM 9,36 0,00 9,36 9,54 9,42 9,41 18.695,10 1.986 34<br />

TEK-ART TURİZM 0,82 0,83 0,82 0,83 0,83 0,82 157.819,46 191.411 51<br />

TEKFEN HOLDİNG 5,26 5,28 5,28 5,36 5,32 5,33 910.958,76 171.017 205<br />

T.EKONOMİ BANK. 1,43 1,43 1,41 1,43 1,41 1,42 16.782,81 11.808 27<br />

TEKSTİLBANK 0,62 0,62 0,62 0,63 0,63 0,63 237.765,11 377.644 243<br />

TESCO KİPA 6,68 6,68 6,62 6,78 6,66 6,68 222.175,96 33.241 135<br />

TOFAŞ OTO. FAB. 5,88 5,94 5,88 5,94 5,90 5,91 132.626,46 22.456 75<br />

TRAKYA CAM 2,44 2,46 2,45 2,46 2,46 2,45 191.805,16 78.206 114<br />

T.S.K.B. 1,88 1,87 1,84 1,89 1,85 1,87 659.749,11 353.458 104<br />

T.TUBORG 4,05 4,03 3,90 4,03 4,00 3,96 72.007,53 18.206 64<br />

TUKAŞ 0,94 0,94 0,93 0,95 0,93 0,93 123.250,61 131.977 61<br />

TURCAS PETROL 2,09 2,10 2,08 2,13 2,10 2,11 1.133.305,49 537.760 559<br />

TURKCELL 9,06 9,06 9,00 9,10 9,06 9,07 2.624.848,34 289.550 148<br />

TÜPRAŞ 39,20 39,30 39,30 39,90 39,80 39,67 3.236.715,30 81.597 304<br />

TÜRK HAVA YOLLARI 2,21 2,23 2,22 2,24 2,22 2,23 4.797.009,77 2.151.458 525<br />

TÜRK PRYSMİAN KABLO 1,23 0,00 1,21 1,24 1,23 1,22 38.193,38 31.237 40<br />

TÜRK TELEKOM 7,04 7,06 7,04 7,12 7,10 7,08 1.293.150,04 182.536 223<br />

TÜRK TRAKTÖR 33,30 33,40 33,10 33,50 33,30 33,26 1.267.517,70 38.110 183<br />

UŞAK SERAMİK 2,84 2,85 2,83 2,90 2,85 2,86 1.840.260,22 643.654 544<br />

UYUM GIDA 6,72 0,00 6,62 6,76 6,66 6,68 153.921,58 23.058 136<br />

ÜLKER BİSKÜVİ 5,26 0,00 5,20 5,26 5,24 5,25 95.938,16 18.282 26<br />

ÜNYE ÇİMENTO 3,68 0,00 3,67 3,72 3,68 3,72 4.008,91 1.078 7<br />

VAKIF FİN. KİR. 1,87 1,90 1,88 1,93 1,89 1,91 685.583,47 359.608 286<br />

VAKIFLAR BANKASI 2,47 2,50 2,46 2,50 2,47 2,48 8.111.779,23 3.271.583 544<br />

VAKKO TEKSTİL 1,44 1,45 1,45 1,50 1,47 1,48 1.873.504,19 1.263.675 623<br />

VESTEL 1,83 1,85 1,84 1,91 1,86 1,87 1.769.884,41 945.526 601<br />

VESTEL BEYAZ EŞYA 1,72 1,71 1,71 1,76 1,73 1,74 300.071,79 172.834 179<br />

VİKİNG KAĞIT 1,09 1,09 1,08 1,11 1,09 1,09 483.721,12 443.431 306<br />

YAPI KREDİ SİGORTA 12,10 0,00 12,15 12,40 12,20 12,28 76.553,20 6.233 52<br />

YAPI VE KREDİ BANK. 2,71 2,73 2,71 2,73 2,72 2,72 3.358.156,52 1.233.967 334<br />

YATAŞ 1,22 1,22 1,20 1,24 1,21 1,22 1.122.495,70 919.272 746<br />

YAZICILAR HOLDING 10,05 10,20 9,75 10,25 10,10 10,10 85.867,35 8.498 71<br />

YÜNSA 3,55 3,60 3,55 3,60 3,57 3,57 55.050,17 15.421 70<br />

ZORLU ENERJİ 1,54 1,54 1,53 1,56 1,54 1,54 211.445,89 136.945 173<br />

beraber Yunanlılar<br />

pazarlığı keşfetti.<br />

Özellikle krizden sonra<br />

mal alımında pazarlık<br />

yapmayı kendilerine şiar<br />

edindiler. Bu durum<br />

onlardaki ekonomik<br />

krizin ciddi boyutlara<br />

ulaştığını gösteriyor.<br />

Onların bu krizden<br />

sıyrılmaları, Edirne<br />

ekonomisine dolayısıyla<br />

Türkiye ekonomisine<br />

müspet yönde katkı<br />

sağlayacaktır'' diye<br />

konuştu.AA<br />

iş lem<br />

Mik ta rı<br />

1. Se ans Ağr.<br />

Ort<br />

1. Se ans<br />

Ağr. Ort<br />

Dr. Mehmet Cavlı<br />

<strong>Ekonomi</strong>st<br />

Nüfusun beşte biri talebe… Yarısı<br />

bayan… Bayanlarımızın çoğu<br />

çalışmıyor, iş aramıyor.<br />

<strong>Ekonomi</strong>ye bayanların emeği<br />

nüfuz etmiyor.<br />

15-30 yaş arası işsizlik oranı yüzde<br />

yirmiyi geçmiş…<br />

GSYH geçen yıl yaklaşık 1,1 trilyon<br />

TL.<br />

Ülkemizin nüfusu 73 milyon. 36<br />

milyon kişi kadın. 37 milyon kişi<br />

erkek.<br />

15 yaş ve yukarı yaştaki toplam<br />

nüfus yaklaşık 54 milyon.<br />

Ortalama nüfusun 2/3'ü.<br />

15-24 yaş arası işsizlik oranı % 17,3.<br />

Genç nüfusun işsizliği toplam<br />

nüfusun 1/5’inden fazla.<br />

Tarım dışı işsizlik oranı % 11,3.<br />

Genel işsizlik oranı % 8,8, yani 1/9<br />

kişi işsiz.İşgücüne dahil<br />

olmayanların sayısı ortalama 26,6<br />

milyon kişi. Bu nüfusun 1/3’ü<br />

demektir... İşgücü toplamı<br />

ortalama 27 milyon kişi.<br />

Ortaöğretim ve öncesi 15 milyon<br />

talebe var. Nüfusun 1/ 5’i 18 yaşın<br />

altında talebe. Onları okutan 770<br />

bin öğretmen görevli...<br />

Yüksek öğrenimde 600 000 talebe<br />

burs ve kredi alıyor.Çalışmayan ve<br />

13 milyon kişi yaşlılık, malul ve<br />

emekli maaşı alıyor. Bu sayının<br />

nüfusa oranı 1/6…<br />

Sadece aşağı yukarı 20 milyon kişi<br />

aktif sigortalı. Kayıt dışı yüksek.<br />

9,3 milyon kişinin yeşil kartı var.<br />

Nüfusun 1/8’i yeşil kartlı…<br />

Önemli iki açık var. Biri SGK açığı,<br />

diğeri bütçede faiz ödemeleri.<br />

SGK gelirleri ortalama 60 milyar<br />

TL, harcamaları 111 milyar TL<br />

civarı. SGK açığı büyük. Bu açık<br />

bütçenin 1/5’i…<br />

Bütçenin faiz ödemeleri yıllık<br />

ortalama 48 milyar TL civarı. Faiz<br />

giderleri bütçenin ortalama 1/6’sı.<br />

Tarım sektörü çalışanlarının ve<br />

asgari ücretle çalışanların gelirleri<br />

Araştırma ve danışmanlık<br />

kuruluşu Frost&Sullivan<br />

Türkiye Direktörü Philip Reuter,<br />

2012 yılında Türkiye ekonomisinin<br />

büyümeye devam edeceğini<br />

bununla birlikte dünyanın birçok<br />

ülkesinde faaliyet gösteren nitelikli<br />

ve deneyim sahibi Türk<br />

uzmanların, üst düzey<br />

pozisyonlarda görev almak üzere<br />

yurda döneceğini söyledi.<br />

Reuter, Türkiye'nin 2011 yılını<br />

değerlendirdiği ve 2012<br />

beklentilerini açıkladığı yazılı<br />

açıklamasında, 2011 ekonomisinin<br />

küresel ölçekte zorlu geçtiğini,<br />

ancak Türkiye'nin başta otomotiv,<br />

savunma ve yenilenebilir enerji<br />

olmak üzere çeşitli sektörlerde<br />

başarılı olduğunu, göz önünde olan<br />

sektörel başarıların yanı sıra tekstil<br />

sektörünün yeniden sahne<br />

almasıyla perakende piyasasında<br />

istikrarlı bir büyüme kaydedildiğini<br />

gözlemlediklerini belirtti.<br />

Otomotiv sanayine yönelik daha<br />

spesifik temeller atıldığı ve<br />

tedarikçiler açısından önemli<br />

beklentiler oluştuğunu, savunma<br />

programlarında ise doğrudan<br />

yabancı sermayeye cazip gelecek<br />

önemli gelişmeler kaydedildiğini<br />

ifade eden Reuter, yenilenebilir<br />

enerji sektöründe başta güneş ve<br />

hidroelektrik olmak üzere 2012<br />

yılında büyümeyi etkileyecek cazip<br />

bir noktaya ulaşıldığını vurguladı.<br />

Şirketler birleşme ve satın almalarla<br />

portföylerini genişletecek<br />

Reuter, söz konusu faktörlerin<br />

Türkiye'nin uzun vadeli<br />

eğilimlerden biri olan tersine beyin<br />

göçüyle sonuçlanacağını belirterek,<br />

"Dünyanın birçok ülkesinde<br />

faaliyet gösteren nitelikli ve<br />

deneyim sahibi Türk uzmanlar,<br />

2012 yılında üst düzey<br />

pozisyonlarda görev almak üzere<br />

yurda dönecek, beraberlerinde bilgi<br />

birikimlerini de getireceklerdir. Bu<br />

gelişme, alım gücü açısından<br />

Türkiye'deki ücret altyapısının ve<br />

alım gücünün gelişmiş ülkelerle<br />

eşit düzeye ulaşması anlamına<br />

gelecektir. Tersine beyin göçü aynı<br />

zamanda stratejik kentleşme<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

Nüfusumuzun Etkin Nüfuzu<br />

düşük. İşsizlikten kurtulmak için<br />

en düşük asgari ücret veya maaşla<br />

çalışan ve bir işi var denilsin diye<br />

çalışan tahsilli büyük bir kesim<br />

var. Çalışan asgari ücretli<br />

sigortalılar toplam çalışanların en<br />

az yüzde 40’ı…<br />

Gelir dağılımı açısından<br />

yukarıdaki rakamlar ıslah<br />

edilebilir. Elbette önemli detaylar.<br />

İktisadi kalkınma bu rakamların<br />

arasından çıkmalı. İktisadi<br />

büyüme rakamlarını toplam<br />

nüfusun iş ve gelir dağılımında<br />

görmeliyiz. Hakiki iktisadi<br />

büyüme budur.<br />

Bu nedenle yeni projeler, yeni<br />

icatlar, yeni teknolojiler, el emeği<br />

üretimler, yeni iş yerleri nüfusun<br />

çoğunu etkilemeli.<br />

Elektrik, su, doğalgaz üretimi<br />

arttıkça birim maliyet fiyatları<br />

düşmeli. Petrol fiyatları düşmeli.<br />

Üretim maliyetleri düşmeli ve<br />

avantaj sağlamalı.<br />

Karayolunun yapılması nüfusa<br />

refah yönünden yararlı…<br />

Karayolundan üretilen ürünler,<br />

tankerler, eşyalar, yükler<br />

taşınmadıkça karayollarının<br />

iktisadi getirisinden bahsetmek<br />

mümkün değil. Demiryolları,<br />

havayolları da aynı…<br />

Borsa işletmelere teşvikçi<br />

olmalı, üretmeli… Bankalar<br />

kredileri ile mal ve hizmet<br />

üretmeli… Organize Sanayi<br />

Bölgeleri, Küçük Sanayi<br />

Siteleri, Hastaneler, Tıbbi<br />

Teknolojiler, İcatlar gayret<br />

bekliyor. Her birey yüksek<br />

gelirlerle iş bulabilir… Yeter ki iş<br />

olsun... İnsanlar iş bulmakta<br />

zorlanmamalı.<br />

Herkes iş üretebilmeli.<br />

Yukarıda ki nüfus yeni<br />

projelerden, üretimden,<br />

ihracattan, ithalattan ve kısaca<br />

iktisadi gelirlerden yararlanmalı…<br />

Kaynak:http://yazarlar.finans.myn<br />

et.com/index/a/7 26 Aralık 2011<br />

2012'de beyin göçü tersine dönecek<br />

projelerine hız kazandıracak,<br />

şirketler kentsel bölge ve beldelere<br />

yönelik yeni iş modellerine<br />

odaklanmaya başlayacaktır"<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Bir diğer önemli gelişmenin de mali<br />

açıdan iyi durumda olan şirketlerin<br />

uluslararası bir yapıya ulaşması<br />

olacağını kaydeden Reuter, 2012<br />

yılında ilk 100 şirket sıralamasının<br />

başında yer alan bazı şirketlerin,<br />

komşu ülkeler ve dikey pazarlarda<br />

gerçekleştirecekleri birleşme ve<br />

satın almalarla portföylerini<br />

genişletecekleri, söz konusu<br />

şirketlerin finansal büyümesinin ise<br />

yılın ikinci yarısında halka arz<br />

yoluyla sağlanacağı öngörüsünde<br />

bulundu.<br />

Türkiye 'Arap Baharı'ndan<br />

kazançlı çıkacak<br />

Reuter, Arap Baharı ve küresel mali<br />

krizin etkisinin Türkiye için de<br />

büyük bir soru işareti olduğunun<br />

altını çizerek, bu olayların<br />

etkilediği bölgelerin ne zaman<br />

yatışacağına ilişkin belirsizlik bir<br />

kenara konulduğunda Türkiye'nin<br />

her bakımdan kazançlı çıkacağının<br />

rahatlıkla söylenebileceğini ileri<br />

sürdü. Reuter, şöyle devam etti:<br />

"Türkiye'nin stratejik konumu ve<br />

istikrarlı yapısı, Arap Baharı'nı<br />

takip eden süreçte Türkiye'deki<br />

yerleşik şirketlerin faaliyetlerine<br />

avantaj sağlayacaktır. Dolayısıyla<br />

Türkiye'nin merkezi bir ülke olmaya<br />

ilişkin önemi daha da artacak. Bu<br />

durumun yabancı yatırımcıların<br />

yerli şirketlerle başta ARGE olmak<br />

üzere çeşitli alanlarda ortaklıklarını<br />

artıracak. Tüm faktörler göz önüne<br />

alındığında, Türkiye'nin 2012'ye<br />

dönük uluslararası büyüme<br />

planları açısından 'kilit ülke'<br />

olmasını, önlerinde büyük fırsatlar<br />

duran yerli şirketlerin verimli iş<br />

ortaklıkları kurmalarını<br />

bekliyoruz."AA


Faturayı yüzde 40 azaltacak sistem<br />

Yeni <strong>bina</strong>larda merkezî ısıtma sistemi kurulması mecburiyetinin, ısınma giderlerini yüzde 40 düşüreceği hesaplanıyor<br />

Merkezî ısıtma sistemli<br />

<strong>bina</strong> yönetimlerinin ısı<br />

harcamasını, 'daire başına<br />

kullanılan kadar ödemeyi'<br />

sağlayacak şekilde pay ölçer<br />

sistemi kurması gerekiyor.<br />

Bunun için <strong>bina</strong> yönetimlerine<br />

tanınan son süre 2 Mayıs 2012<br />

olarak belirlendi.<br />

Enerji Verimliliği Kanunu<br />

kapsamında hazırlanan<br />

yönetmelik ve tebliğlere göre<br />

yapılacak yeni <strong>bina</strong>lar için<br />

enerji tüketimlerinin, mevcut<br />

<strong>bina</strong>lara göre yüzde 40<br />

azaltılması planlanıyor. Kanun<br />

ISSN 1308 7606<br />

Eko no mi<br />

Yıl: 68 27 Aralık 2011 Salı Sa yı:116839<br />

Ya yın Sa hi bi<br />

İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na<br />

HA SAN TAŞ KIN<br />

Ya zı İş le ri Mü dü rü<br />

A. Ham di PAR LAK<br />

Ya zı iş le ri Mü dü rü So rum lu Mü dür<br />

Küb ra ERE NER Ya vuz AY DIN<br />

Say fa Edi tö rü Say fa Edi tö rü Say fa Edi tö rü<br />

Şü he da YIL DI RIM Ca ner ER DO ĞAN Murat BULDU<br />

İs tih ba rat Şe fi Ha ber Mü dü rü Ha ber Mü dü rü<br />

Ce lal YIL DIZ Nur ci han PA LA CI H.Sa tı cı ÇAĞ LI<br />

İda ri Mer kez<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST.<br />

Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99<br />

www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net<br />

An ka ra Tem sil ci li ği<br />

Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le / AN KA RA<br />

Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254<br />

REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM<br />

İS TAN BUL<br />

Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve Ne şet Ömer Sok.<br />

No:23-25 Ka dı köy/İST.<br />

Tel: 0216 348 99 22 Fax: 0216 449 10 64<br />

AN KA RA<br />

Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok<br />

Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA<br />

Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76<br />

İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım<br />

REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM<br />

Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li<br />

Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul<br />

Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45<br />

EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir<br />

gereği 2 Mayıs 2012 tarihine<br />

kadar tüm merkezi ısıtma<br />

sistemli <strong>bina</strong>larda ısınma<br />

maliyetinin ısı kullanım<br />

miktarına bağlı olarak<br />

paylaştırılması sağlanacak.<br />

Uygulama yapılan <strong>bina</strong>larda<br />

konfor şartları bozulmadan<br />

yakıt tüketimleri ortalama<br />

yüzde 30 azaldı.<br />

1 Ocak 2011 tarihinden sonra<br />

yapılan <strong>bina</strong>lara getirilen<br />

Enerji Kimlik Belgesi<br />

mecburiyetinin kapsamı<br />

genişletiliyor. Enerji tüketimini<br />

azaltmak amacıyla eski<br />

<strong>bina</strong>lara da kimlik verilerek<br />

konutlardaki tasarruf oranı<br />

artırılacak.<br />

Türkiye'de 19 milyon konut<br />

stoku olduğunu belirten Çevre<br />

ve Şehircilik Bakanı Erdoğan<br />

Bayraktar, enerjide tasarrufun<br />

önemli olduğuna dikkat çekti.<br />

Enerjinin yüzde 40'ının<br />

konutlarda tüketildiğini<br />

belirten Bayraktar, "Bugünkü<br />

konut stokumuzun enerjiyi<br />

savurduğu hepimizin<br />

malumudur. Çok ciddi şekilde<br />

enerji kayıplarımız var. Eğer<br />

biz bu yılın başından itibaren<br />

Muhasebe<br />

uygulamaya başladığımız<br />

<strong>bina</strong>lara Enerji Kimlik Belgesi<br />

verilmesi ve eski <strong>bina</strong>lara da<br />

yine önümüzdeki yıllardan<br />

itibaren Enerji Kimlik Belgesi<br />

verilmesi stratejisini gerçek<br />

anlamda hayata geçirebilirsek<br />

bu, konutlarda yüzde 45-50<br />

tasarruf sağlayacak. Bu da<br />

toplamda yüzde 20'lik bir<br />

enerji tasarrufu demek." dedi.<br />

Binalarda Enerji Performansı<br />

Yönetmeliği ile 2011 yılı<br />

başından sonra yapılan<br />

<strong>bina</strong>larda Enerji Kimlik Belgesi<br />

uygulaması zorunlu olarak<br />

başlatıldı. Enerji Kimlik<br />

Belgesi ile <strong>bina</strong>ların enerji<br />

tüketimleri ve karbon salımları<br />

sınırlandırıldı. Mevcut <strong>bina</strong>lar<br />

ise Mayıs 2017 tarihine kadar<br />

Enerji Kimlik Belgesi alacak.<br />

Veri bankasında tüm <strong>bina</strong>lara<br />

ait bilgiler bulunacak.<br />

19 Aralık 2011 tarihi itibarıyla<br />

Türkiye genelinde 7.100 adet<br />

Enerji Kimlik Belgesi verildi.<br />

Bu alanda çalışan sekiz bin<br />

civarında uzman bulunuyor.<br />

Enerji Kimlik Belgesi uzmanı<br />

eğitimleri, meslek odaları ve<br />

enerji verimlilik danışmanlık<br />

şirketleri üzerinden ülke<br />

6 27 ARALIK 2011 SALI<br />

ODTÜ'nün ödüllük 'Girişimciler'i<br />

ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen ''1. Girişimcilik Ödülleri'' sahiplerini buldu. Genç Girişimciler Topluluğu üyeleri tarafından girişimciliğin<br />

önemini vurgulamak ve öğrenciler ile başarılı girişimcileri buluşturmak amacıyla düzenlenen ödül töreni, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı<br />

Genç Girişimciler Topluluğu<br />

üyeleri tarafından<br />

girişimciliğin önemini<br />

vurgulamak ve öğrenciler ile<br />

başarılı girişimcileri buluşturmak<br />

amacıyla düzenlenen ödül töreni,<br />

ODTÜ Kültür ve Kongre<br />

Merkezi'nde yapıldı.<br />

Topluluk Eşbaşkanı Ahmet Yiğit,<br />

törende yaptığı konuşmada, 9 yıl<br />

önce kurulan topluluğun<br />

geleceğin liderlerini ve lider ruhlu<br />

bireyleri yetiştirmeye devam<br />

edeceğini söyledi.<br />

Bu etkinlikle girişim konusunda<br />

farkındalık yaratmayı<br />

amaçladıklarını belirten Yiğit,<br />

''Biz topluluk olarak ülkemiz için<br />

elimizden geleni yapmaya hazırız.<br />

Başarılı girişimcilerden de bu<br />

yolda yanımızda olmalarını<br />

istiyoruz'' diye konuştu.<br />

Törende, ''Yılın Girişimcisi'' ödülü<br />

Doğtaş Doğanlar Grup kurucusu<br />

Davut Doğan'a verildi. Doğan,<br />

ödülün motivasyonlarını<br />

yükselttiğini belirterek,<br />

''Girişimci, hayalini gerçeğe<br />

dönüştürmüş kişidir. Ben de<br />

birçok hayalimi gerçekleştirdim.<br />

Umarım siz de hayallerinize<br />

kavuşursunuz'' dedi.<br />

''Yaşam Boyu Başarı Ödülü''ne ise<br />

sanayici Nafi Güral layık görüldü.<br />

Güral, yarınların emanet edileceği<br />

değerler olan gençlerden ödül<br />

almaktan mutluluk duyduğunu<br />

belirterek, ''Artık gençler bazı<br />

şeylerin farkına vardı, iş kurmak,<br />

iş bulmaktan daha kolay. Bizlere<br />

düşen de bu gayretin yanında<br />

olmak'' dedi.<br />

Törende, ''Yılın Kadın Girişimcisi''<br />

ödülü Gamze Cizreli, ''Onur<br />

Ödülü'' Özyeğin Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut,<br />

''Yılın Kobisi'' ödülü Ayken<br />

Elektrik kurucusu Koray<br />

Eryilmaz'a verildi.<br />

Gecede ödüle değer görülen diğer<br />

isimler şöyle oldu:<br />

''Teknoloji Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Arçelik Bulaşık<br />

Makineleri Ürün Direktörü Hakan<br />

Kozan,<br />

''Ulaşım Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Atlasjet kurucusu<br />

Murat Ersoy,<br />

''Tarım Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Yüksel Tohumculuk<br />

kurucusu Mehmet Yüksel,<br />

''Turizm Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' ETS Tur kurucusu<br />

Mehmet Ersoy,<br />

''Eğitim Sektöründe Yılın<br />

Tüketici Örgütleri Federasyonu<br />

(TÖF) Başkanı<br />

Fuat Engin, Merkez<br />

Bankasının kredi kartlarının<br />

TL işlemlerinde aylık azami<br />

akdi ve gecikme faiz oranlarını<br />

artırması kararının,<br />

borcunu ödeyemeyen<br />

tüketicilere gecikme faiz<br />

oranı olarak faturasının<br />

aylık yüzde 2,84, yıllık<br />

bileşik faiz olarak da yüzde<br />

39,95 olacağını kaydetti.<br />

Engin, yaptığı yazılı açıklamada,<br />

kredi kartından kaynaklı<br />

sorunların çözüme<br />

ulaştırılmasının haksız<br />

Girişimcisi'' Özyeğin Üniversitesi<br />

kurucusu Hüsnü Özyeğin,<br />

''İnternet Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' eksisozluk.com<br />

kurucusu Sedat Kapanoğlu,<br />

''Sosyal Sorumluluk Alanında<br />

Yılın Girişimcisi'' AKUT kurucusu<br />

Nasuh Mahruki,<br />

''Medya Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Sinan Çalışkanoğlu<br />

ile Orçun Kaptan,<br />

''Sağlık Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Tıbbi Onkoloji<br />

Derneği kurucusu Şuayip Yalçın,<br />

''Finans Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Halkbank Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Hasan Cebeci,<br />

''Tekstil Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Orka Grup kurucusu<br />

Süleyman Orakçıoğlu,<br />

''Gıda Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Durukan Şekercilik<br />

kurucuları Uğur ve Nedim<br />

Durukan,<br />

''Enerji Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' OPET Yönetim Kurulu<br />

üyesi Cüneyt Ağca,<br />

''Otomotiv Sektöründe Yılın<br />

Kredi kartında faiz artışına tepki<br />

Tüketici Örgütleri Federasyonu Başkanı Fuat Engin, Merkez Bankasının kredi kartlarında<br />

aylık azami akdi ve gecikme faiz oranlarını artırmasına tepki gösterdi<br />

karar ve uygulamalar nedeniyle<br />

mümkün olamadığını<br />

ifade ederek,<br />

''Merkez Bankası 5464 sayılı<br />

Banka Kartları ve Kredi Kartları<br />

Kanununun 26. Maddesinin<br />

kendisine verilen<br />

yetkiyi kullanarak,<br />

01.01.2012 tarihinden<br />

itibaren 3 ay süreyle uygulanacak<br />

Kredi Kartı<br />

akdi/temerrüt faiz oranlarını<br />

artırdığı aylık yüzde<br />

2,34 akdi, yüzde 2,84<br />

gecikme faiz oranları ile<br />

tüketici yurttaşın mağduriyetini<br />

artıran, sorun-<br />

Girişimcisi'' Ford Otosan Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Rahmi Koç,<br />

''İnşaat Sektöründe Yılın<br />

Girişimcisi'' Mesa Mesken<br />

ların devamını sağlayan,<br />

bankaların haksız kazanç<br />

sağlamasına yönelik uygulamalarına<br />

devam etmiştir''<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

Merkez Bankası yetkililerinin,<br />

Para Politikası Kurulu<br />

kararıyla bir önceki<br />

döneme göre yüzde 10,5<br />

oranında artırdıkları akdi<br />

faiz oranıyla, asgari<br />

ödemesini yaparak<br />

yaşamını sürdürmeye<br />

çalışan 10 milyonun üzerindeki<br />

kredi kartı sahib-<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Erkan<br />

Boysanoğlu.ODTÜ Eşli<br />

Danslar Topluluğu'nun gösteri<br />

sunduğu tören, kokteyl ile sona<br />

erdi.<br />

inin temerrüte düşme ve<br />

icra takibine uğrama<br />

sürecini hızlandırdıklarını<br />

savunan Engin, ''Bu haksız<br />

kararın bankalar tarafından<br />

uygulanmasıyla, borcunu<br />

öde(ye)meyen tüketici yurttaşa<br />

gecikme faiz oranı<br />

olarak faturası aylık yüzde<br />

2,84, yıllık yüzde 34,08, yıllık<br />

bileşik faiz olarak da<br />

yüzde 39,95 olacaktır''<br />

ifadelerini kullandı.Engin,<br />

sorunun çözümünün, faiz<br />

oranlarının aşağı<br />

çekilmesinden geçtiğini belirtti.<br />

Merkez Bankasının<br />

değişiklik tebliği...<br />

Merkez Bankasının Resmi<br />

Gazetede yayımlanan<br />

''Kredi kartı işlemlerinde<br />

uygulanacak azami faiz<br />

oranları hakkında tebliğde<br />

değişiklik yapılmasına dair<br />

tebliği''ne göre, aylık azami<br />

akdi faiz oranı Türk Lirası<br />

için yüzde 2,34, ABD Doları<br />

için yüzde 1,70 ve avro için<br />

de 1,64 olarak belirlendi.<br />

Aylık azami gecikme faizi<br />

oranı da Türk Lirası yüzde<br />

2,84, ABD Doları için yüzde<br />

2,20'ye ve avro için yüzde<br />

2,14 oldu. Tebliğ, 1 Ocak<br />

2012 tarihinden itibaren<br />

yürürlüğe girecek.AA<br />

genelinde devam ediyor. Enerji<br />

Performansı Yönetmeliği ile<br />

tasarrufun yanı sıra Avrupa<br />

Birliği'nin (AB) konuya ilişkin<br />

direktiflerine Türkiye'nin<br />

uyumu da sağlanmış olacak.<br />

Öte yandan Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı'nın yanı sıra Enerji<br />

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı<br />

da yeni <strong>bina</strong>ların yanı sıra<br />

mevcut <strong>bina</strong> sahiplerini de<br />

verimlilik konusunda<br />

bilgilendirecek. Toplumda<br />

enerji verimliliği konusunda<br />

bilinçlendirme oluşturulacak<br />

ve özellikle mevcut <strong>bina</strong>ların<br />

Yeni yılda ödenecek çevre temizlik<br />

vergisi tutarları belirlendi<br />

Konutlara ait<br />

çevre temizlik<br />

vergisi 2011'de<br />

olduğu gibi yeni<br />

yılda da su tüketim<br />

miktarı esas alınarak<br />

büyükşehirlerde<br />

metre küp başına 23<br />

kuruş, diğer yerlerde<br />

18 kuruş olarak hesaplanacak<br />

iyileştirilmeleri ile ilgili<br />

finansman çözümleri üretmek<br />

için ulusal ve uluslararası<br />

projeler gerçekleştirilecek. '100<br />

Kamu Binası Projesi'<br />

kapsamında Ankara'da tespit<br />

edilen 100 kamu <strong>bina</strong>sının<br />

enerji etütleri yapılarak enerji<br />

kimlik belgeleri<br />

düzenlenecek.AA<br />

Yeni yılda ödenecek<br />

çevre temizlik vergisi<br />

tutarları<br />

belirlendi.Çevre Temizlik Vergisi, konutlarda su<br />

tüketim miktarı esas alınarak, büyükşehir<br />

belediyelerinde metre küp başına 23 kuruş, diğer<br />

belediyelerde ise 18 kuruş olarak hesaplanacak.<br />

İşyeri ve diğer şekillerde kullanılan <strong>bina</strong>lar için ise<br />

vergi, büyükşehirlerde <strong>bina</strong> grupları ve derecelere<br />

göre 22-2.750 TL, diğer belediyelerde ise 18-2.200 TL<br />

arasında uygulanacak.Maliye Bakanlığının<br />

Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği, Resmi<br />

Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.<br />

Tebliğe göre 2012 yılında konutlara ait çevre temizlik<br />

vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak<br />

suretiyle metre küp başına büyükşehir<br />

belediyelerinde 23 kuruş, diğer belediyelerde 18<br />

kuruş üzerinden hesaplanacak.<br />

İş yerleri ve diğer <strong>bina</strong>lar<br />

İş yerleri ve diğer şekilde kullanılan <strong>bina</strong>lara ait<br />

çevre temizlik vergisi ise yasada yer alan tarifeye<br />

göre tahsil edilecek ve büyükşehirlerde yüzde 25<br />

artırımlı uygulanacak.AA<br />

Kaçak yapılaşmayı sadece<br />

belediyeler çözemez<br />

Van'da meydana gelen depremin ardından<br />

başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği hız<br />

kazandı.Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı<br />

Ahmet Haluk Karabel, deprem riski göz önüne<br />

alındığında "kentsel dönüşüm" modelinin konut<br />

ve kentleşme politikalarında gündemin öncelikli<br />

maddesi haline geldiğini söyledi.<br />

Gecekondu ve kaçak yapılaşma sorununun sadece<br />

yerel yönetimlerin gayretleriyle çözülemeyeceğine<br />

dikkat çeken Karabel, TOKİ'nin 9 yılda gecekondu<br />

dönüşüm kapsamında 34 projede 32.033 konut<br />

ürettiğini açıkladı. İdare 127 belediye ile kentsel<br />

dönüşüm projesi yürütüyor. Devam eden 135<br />

kentsel dönüşüm projesiyle 200.563 konut<br />

üretilecek. Bu yıl gecekondu dönüşümü<br />

kapsamında 9.902 konut uygulaması başlatıldığını<br />

bildiren Karabel, İdare'nin 2011'de sosyal konut<br />

projelerine de hız verdiğini kaydetti.<br />

Karabel, "Yıl içinde üretilen 51.117 konutun 9.273'ü<br />

alt gelir ve yoksul grubu, 18.014'ü de dar ve orta<br />

gelir grubu için planlandı." dedi. 500 bin konutluk<br />

üretim projeksiyonu hedefinin Haziran 2011'de<br />

yakalandığını dile getiren Karabel, TOKİ'nin<br />

2023'ün sonuna kadar yeni bir 500 bin konutun<br />

üretimi için görevlendirildiğini kaydetti. Van ve<br />

Erciş'teki depremin ardından 3.984 konutun<br />

ihalesi tamamlanırken, bir aylık sürede afet<br />

konutlarının temeli atıldı. AA


IMF'nin temkinli Türkiye tahmini<br />

Açıklanan yeni Dünya <strong>Ekonomi</strong>k Görünümü Raporu’na<br />

göre, 2011’de küresel ekonomik büyüme yüzde 4 olarak<br />

gerçekleşecek. Peki ya 2012? IMF, 2012 için küresel büyümeyi<br />

ise haziran ayında güncellediği tahminlere göre yarım puanlık<br />

bir düşüşle yüzde 4 olarak tahmin ediyor. IMF 2012’de<br />

Türkiye’deki ekonomik büyümenin ise yüzde 2,2’ye düşeceğini<br />

tahmin ediyor.<br />

Geçen yıl bu zamanlarda Dünya <strong>Ekonomi</strong>k Görünümü (WEO)<br />

Raporu’nu açıklayan IMF’nin, 2011 için küresel ekonomik<br />

büyüme tahmini yüzde 4.3 idi. IMF’nin 2010 Ekim’indeki tahminlerinde<br />

temel bir sapma yok. Belki de son birkaç yılın en<br />

iyi tahminlerinden biri oldu. Küresel tahmin çok şaşmasa da,<br />

IMF’nin yanıldığı tahmin ABD ekonomisine ilişkin tahmininde<br />

oldu. Geçen yıl yüzde 2,3’lük bir büyüme beklerken, gerçekleşmenin<br />

yüzde 1,6 olması bekleniyor. Arayı kapatanlar da var.<br />

Gelişmiş ülkelerde Almanya, geçen yılsonu tahmin edilenin 1<br />

puan üzerinde büyüyecek görünüyor. Gelişen ülkelerde de<br />

Türkiye, IMF’nin geçen yılsonu tahmin ettiği yüzde 3,7<br />

oranında değil, iki katı oranında yüzde 6,6 büyüyecek.<br />

Finansal kriz etkileyecek<br />

IMF’nin 2012 için tahmininde yüzde 4’lük bir büyüme var, ama<br />

arka planında giderek güçlenen AB’deki finansal krizi ile<br />

ABD’deki ekonomik yavaşlama eşlik ediyor. IMF 2012’de AB-<br />

D’de yüzde 1,8, AB’de ise yüzde 1,1’lik bir büyüme ivmesi tahmin<br />

ediyor.<br />

AB’deki yavaşlama; Almanya’nın 2011’e göre oldukça yavaşlayacağı,<br />

yüzde 1,3’e gerileyeceği tahminine dayanıyor. Her ne<br />

kadar bu tahminlerde İtalya, İspanya gibi AB’de krizin pençesine<br />

düşen ülkelerdeki büyümenin çok da etkilenmeyecekmiş<br />

gibi tahmin edilmesi biraz manidar tabii ki. Ayrıca Japonya’da<br />

yüzde 2,3’lük görece yüksek bir büyüme tahmini yapılması da.<br />

Japonya’da, doğal felaket sonrası yapılacak yatırımları<br />

ekonomik büyümeye yüzde 2,3’lük bir büyüme sağlar mı soru<br />

Ba sın<br />

Ektiler, büyüttüler ve biçtiler!<br />

Kolay değil. Kırk yıllık çadırını kaybetti. Vaktiyle Roma ve<br />

Paris gibi kentlere de konuşlanan ve pek çok diplomatik<br />

skandala tanıklık eden mahut çadır, bir daha geri gelmemek<br />

üzere çöktü.<br />

10 Aralık 2007’de, Sarkozy tarafından kırmızı halı serilmek<br />

suretiyle karşılanan Albay Muammer Kaddafi, iktidara veda<br />

etti. Hem de yakın dostu Sarkozy’nin yoğun çabasıyla!<br />

Netice itibariyle..<br />

Ektiler, büyüttüler ve biçtiler. “Ne ekersen, onu biçersin!” düsturu,<br />

hayatın her alanında geçerli. Misyonu bitenler tasfiye<br />

ediliyor.<br />

Sadece Libya değil, bir dizi Orta Doğu ülkesinin egemenleri de<br />

aynı ikilemin içine sıkışmış görünüyor. Değişseler bir türlü,<br />

değişmeseler bir başka türlü.<br />

Aslında..<br />

Sahnedekiler, görünen diktatörler, ama bir de görünmeyenler<br />

var. Görünmeyenler, görünenlerin patronu durumunda.<br />

Senaryoyu küresel hegemonlar yazıyor. Rolleri onlar dağıtıyor.<br />

Bir kısım petrol şirketleri, silah tüccarları, sırdaş hesaplarıyla<br />

temayüz eden bankacılar ve yeraltı dünyasının aktörleri, diktatörleri<br />

çok seviyor.<br />

Diktatörler, büyük resmin görülmesini engelledikleri ölçüde,<br />

kendilerini üreten sisteme de hizmet ediyor. Bir satranç tah-<br />

Kriz kapıda mı?<br />

İniş sert mi yoksa yumuşak mı olacak?” tartışması son<br />

günlerde “Kriz geliyor mu?” tartışmasına yöneldi.<br />

Wall Street Journal’ın ‘Avrasya kaplanı’ benzetmesine<br />

büyümemize ‘takmış’ görünen Financial Times “Ne kaplanı?<br />

Türkiye kediciktir” yanıtıyla tartışmayı<br />

kızıştırırken Roubini’den “Kemerleri bağlayın” uyarısı<br />

geldi. Yangına körükle giden ise Citibank oldu: 16 Aralık<br />

tarihli ‘Turkey Macro View’ başlıklı notunda bankanın<br />

ekonomistleri küçülmenin kaçınılmaz olduğunu iddia<br />

ettiler.<br />

Citibank, Türkiye ekonomisinin 2008 sonbaharında<br />

yaşanan büyük çaplı sermaye çıkışının bir benzerinin<br />

eşiğinde olduğunu söylüyor. Bir süredir yabancı<br />

yatırımcı kurumlar “Türk varlıklarını sat” modundalar.<br />

Sermaye çıkışları şimdilik sınırlı ölçüde devam ediyor ve<br />

kur üzerinde belirgin bir baskı hissediliyor. Sermaye<br />

çıkışları, özellikle Türk bankalarının uluslararası kredi<br />

portföyünde hızlı bir daralmaya neden olursa şikâyet ettiğimiz<br />

kredi genişlemesi kredi çöküşüne dönüşebilir ve<br />

Uğur GÜR SES<br />

işareti. Özellikle Fransa ve Almanya gibi AB’nin çekirdeğini<br />

oluşturan iki ülkenin de finansal krizin merkezine doğru kaymaya<br />

başladığı hesaba katılırsa AB kaynaklı bir kredi daralmasının<br />

bu tahminleri çok kısa sürede alaşağı edeceği çok<br />

açık. Gelişmiş ülkelere ilişkin büyüme tahminleri geçen yılki<br />

tahminlere göre neredeyse yarım puan aşağıya çekilirken,<br />

gelişen ülkelerdeki büyüme ivmesinin küresel büyümeyi<br />

ayakta tutacak bir seviyede olduğu dikkat çekiyor. Yani küresel<br />

büyüme için gelişen ülkelere yaslanan umutlar, geçen yıl<br />

olduğu gibi hâlâ korunuyor.<br />

Türkiye tahmini temkinli<br />

IMF’nin Türkiye’ye ilişkin tahminleri de temmuz ayındaki bir<br />

raporda yer almıştı. O tahminde 2012 için büyüme yüzde 2,5,<br />

cari açık ise yüzde 9,8 öngörülmüştü. Hatta bu tahmin yüzünden<br />

tutarsızlıkla eleştirilerin hedefi olmuştu. IMF şimdi, 2012<br />

için yüzde 2,2, cari açığı ise yüzde 7,4 öngörüyor. 2012 yılında<br />

ortalama enflasyon ise yüzde 6,9 ile yüzde 5’lik hedefin üzerinde<br />

olacak. Bu tahmin tablosu içinde IMF, işsizliğin 2012’de<br />

yüzde 10,7’ye çıkacağını tahmin ediyor.<br />

Gelişmiş ülkeler tamam da, acaba IMF neden Türkiye tahminlerinde<br />

temkinli? Yanıtı IMF Başekonomisti Olivier Blanchard’ın,<br />

WEO için yazdığı önsözde buluyoruz. Blanchard,<br />

yüksek büyümenin keyfini çıkaran ama özellikle şimdiye dek<br />

sadece sermaye hareketlerinden rahatsız olan ‘ısınan<br />

ekonomilere’ sahip gelişen ülkeler için görünümün, aşağı<br />

yönlü eğilimin güçlendiği bir tabloda daha fazla belirsizlikler<br />

içerdiğini anlatıyor. Risk senaryosu durumunda, yani gelişmiş<br />

ülkelerdeki finansal krize ekonomik durgunluğun da eklenmesi<br />

halinde; gelişen ülkelerin, hem ihracatta terse dönen bir<br />

gidişatla hem de daha oynak bir sermaye akımı ile karşılaşabileceklerine<br />

ve ciddi biçimde etkilenebileceklerine dikkat<br />

çekiyor. IMF’nin Türk ekonomisine ilişkin 2012 tahminleri de<br />

bu bakış açısından olsa gerek, düşük büyüme yönünde ağırlık<br />

kazanmış görünüyor. Ra di kal 10 Aralık 2011<br />

M.Ali ÖZBUDUN<br />

tasının üzerindeki piyonları andıran bu uçuk ve kaçık<br />

adamlar, küresel operasyonlar için vazgeçilmez bir paravan.<br />

Diktatörler ya da oligarşik yapılanmalar, servet edinmek ve<br />

servetlerini koruyabilmek için işbirlikçi olmak zorunda.<br />

Ne var ki..<br />

Servete malik olmak başka, o serveti yönetmek ve hükmetmek,<br />

altında ezilmemek, bambaşka..<br />

Son tahlilde..<br />

Orman Kanunu, hükmünü icra ediyor.<br />

“Güçlü haklıdır!” diye ifade edilen tek maddelik Orman Kanunu,<br />

devletler hukukunun “yazılı olmayan” anayasası<br />

gibidir.<br />

Nasıl mı?<br />

Altını olan kaideyi koyar. Hüküm, her zaman olduğu gibi, infazdan<br />

sonra yazılır.<br />

Mesela şöyle..<br />

Sanıkların idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine..Peki, bu<br />

kargaşadan ülkemizin payına ne düşer?<br />

Bizim coğrafyamız, “jeopolitik ve jeostratejik at sineklerinin”<br />

üremesi için son derece mümbit bir ortam. Biri iner, biri<br />

kalkar.<br />

Hiç şüpheniz olmasın, at sinekleri, Ankara’yı sortilemeye<br />

devam edecek. Hem de daha yoğun bir biçimde..<br />

Türkiye 10 Aralık 2011<br />

2012’de küçülme yaşanabilir. Peki bu senaryo ne kadar<br />

gerçekçi? Bir başka deyişle kriz gerçekten kapıda mı?<br />

Gözden kaçan (kaçırılan) ayrıntılar<br />

Krizi yüksek ihtimal görenlerin temel argümanı, Türkiye<br />

ekonomisinin dengesiz bir şekilde hızla büyümeye<br />

devam ediyor olması. Bu argümana kanıt olarak da 3.<br />

çeyrek büyümesi gösteriliyor. Oysa 3. çeyrekte yıllık<br />

olarak yüksek büyüme devam etmiş olsa da büyümenin<br />

temposunun düşmekte olduğu, daha da önemlisi büyümenin<br />

nitelik değiştirmeye başladığı görmezden<br />

geliniyor.<br />

2. çeyrekten 3. çeyreğe GSYH yüzde 1,7 arttı. Yıllıklandırılırsa<br />

yüzde 7’ye yakın bir büyümeye karşılık<br />

geliyor. Geçmişe kıyasla düşen ama yine de yüksek bir<br />

tempo. Ama aynı zamanda bileşiminde de önemli<br />

değişiklikler gündemde. 13 Aralık tarihli ‘Yumuşak inişe<br />

doğru’ başlıklı yazımda belirtmiştim. Bir kez daha hatırlatmak<br />

gerekiyor. Tüketim artışının 3. çeyrek<br />

Yerli otomobilde nelere dikkat edelim?<br />

Yerli otomobil tartışmasını kimisi hamasi buluyor<br />

kimisi de heyecanlanıyor. Geçen hafta, konu<br />

hakkında tecrübeli bazı uzmanlarla görüşme fırsatı<br />

buldum. Ortaya çıkan fikirler, yerli aracın hayalden<br />

gerçekliğe dönüştürülebilmesi için üç alanda çalışılması<br />

gerektiğini gösteriyor: Aracın ürün kimliğinin<br />

tasarlanması, yan sanayi ve testler. Yatırım maliyeti ise<br />

hem küçük hem de başarının ana faktörü değil. Aracın<br />

marka özellikleri/ürün kişiliği, teknik /performans<br />

parametreleri, maliyeti, teknolojik özellikleri, fiyat<br />

konumlanmasının doğru belirlenmesi gerekiyor. Bu,<br />

ürünün başarısı, projenin sürdürülebilirliği ve kârlılığı<br />

açısından kritik öneme sahip. Geliştirilecek aracın<br />

gerek Türkiye gerekse bölgesel ya da dünya<br />

pazarlarında rekabet etmesi hedeflenerek özelliklerinin<br />

doğru belirlenmesi gerekiyor. Bunun sağlanmasında<br />

hem görünüm/kullanım özellikleri hem de<br />

teknik ve performans özellikleri önemli olacak.<br />

Aracın fiyat/kalite konumlandırılması doğru yapılmalı.<br />

Üretim süreci ve maliyetleri iyi planlanmalı. Müşteri<br />

açısından "toplam sahip olma maliyeti" (satış fiyatı ve<br />

satış sonrası maliyetinin toplamı) önemli. Yedek parça<br />

fiyat ve satış ağı konumlandırılması da algının önemli<br />

bir unsuru; yerli otomobil yaygın ve ucuz bir yedek<br />

parça stratejisi mi izleyecek yoksa yedek parçadan<br />

para mı kazanacak? Tüm bunlar ürün algısını ve rekabetçiliğini<br />

etkileyecek. Yerli otomobilin ürün tanımlaması<br />

ve konumlaması belirlenirken, temel tasarımın<br />

en az 8-10 senelik ürün çevrim sürecini destekleyecek<br />

gerçekçilikte öngörü ve kabuller yapılmalı. Kanuni<br />

düzenlemeler (regülasyonlar), müşteri beklentileri,<br />

teknolojik uygulamaların bugünkü durumları ile birlikte<br />

gelecekteki olası değişikliklerin de göz önünde tutulması<br />

gerekecek. Birden fazla üstyapıyı<br />

destekleyecek ortak bir araç platformunun seçilmesi ve<br />

geliştirilmesi sürecin en kritik unsurlarından birisi ola-<br />

Kri tik<br />

Murat YÜLEK<br />

cak. Honda CRV'nin Civic platformunu kullanması gibi<br />

endüstri genelinde çok yaygın olan bu uygulama projenin<br />

ve yatırımın geri dönüşünü hızlandırabilir. Güç<br />

ve tahrik sistemleri, süspansiyon sistemi, sürüş sevk<br />

sistemleri, fren sistemi, araç güvenliği, dayanım gibi<br />

unsurlar temel tasarımın önemli unsurları. Üst sistemlerde<br />

kullanım amaç ve modellerine göre üstyapı mimari<br />

özelliklerinin boyutlarının tespit edilmesi<br />

gerekiyor. Bu da aracın emniyet, güvenlik, konfor,<br />

oturma, iklimlendirme ve eğlence sistemlerinin belirlenmesini<br />

sağlayacak. Bunlar yapılırken, Türkiye<br />

pazarı kadar ve hedeflenen ihraç pazarlarındaki parametreler<br />

de göz önünde bulundurulmalıdır. Ticari<br />

araçlar bir tarafa bırakılırsa ülkemizdeki otomotiv<br />

sanayiinin son 15 sene içindeki serüveninin büyük<br />

ölçüde küresel markaların güncel ürünlerinin monte<br />

edilmesine dayandığı söylenebilir.<br />

Küresel otomobil üreticilerinin yine küresel olan satın<br />

alma stratejilerinin etkisiyle, Türk yan sanayii firmaları,<br />

uluslararası firmalar ile ortaklık kurmak<br />

yoluyla rekabet etmeye yöneldiler. Yeterli gelişmeyi<br />

sağlayamayan firmalar ise faaliyetlerini durdurma<br />

veya kaydırmak zorunda kaldılar. Bu süreç, yan sanayi<br />

firmalarımızın strateji ve süreçlerini dışa bağımlı hale<br />

getirdi. Yan sanayi, yerli otomobilin geliştirilmesi ve sınaileştirilmesi<br />

sürecindeki kritik bir unsur. Yan sanayi<br />

firmalarının araç geliştirme ve üretimi süreçlerine<br />

doğrudan katılımı ve desteklemesi ürünün başarısı,<br />

yatırım maliyeti ve sürdürülebilirliği açısından çok<br />

önemli. Kritik alanlarda yan sanayi firmalarının kendini<br />

geliştirme kapasitelerini oluşturması gerekiyor.<br />

Yan sanayi şirketleri yerli otomobil sürecinin parçası<br />

olmaları ve süreç içinde dışarıdan desteklenmeleri<br />

gerekiyor. Türk otomotiv sanayiinin özellikle üretim<br />

mühendisliği açısından belli bir seviyeye geldiğine<br />

şüphe yok. Zaman 10 Aralık 2011<br />

27 Ara lık 2011 Salı<br />

Re sul KURT<br />

Şirket ortakları işçisinden az prim ödeyebilir mi?<br />

Bir konferans için Mersin’de idim. Ev sahibi<br />

Mersin SMMM Odasının üyelerinin yoğun bir<br />

ilgisi var. Mali müşavir dostlardan birisi, “Şirket<br />

ortakları için basamak sistemi vardı. Bu<br />

basamağa göre prim ödüyorduk. Şimdi nasıl<br />

ödeyeceğiz, şirket ortakları işçisinden daha az<br />

prim ödenemez diyorlar, bu doğru mudur?” deyince,<br />

bir çok şirket ortağını ilgilendiren bu<br />

hususu mercek altına almaya karar verdik. Bağ-<br />

Kur sigortalılarının, emeklilik ve sağlık haklarından<br />

yararlanmak için ödemeleri gereken sigorta<br />

primlerinin tutarını, kendisi asgari ücretle (837<br />

TL) , asgari ücretin 6,5 katı (5.440,50 TL) arasında<br />

kalan olmak şartıyla kendisi tarafından belirlenmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Yani, eskiden 24 gelir basamağına göre prim<br />

ödeyen Bağ-Kur’lular, artık basamak sistemiyle<br />

prim ödemiyor. Basamak sistemi 1.10.2008<br />

itibariyle kaldırıldı. Bağ-Kur’lular aynı zamanda<br />

sigortalı çalıştıran işveren ise prime esas kazancı,<br />

çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük<br />

kazancının en yükseğinin 30 katından az olamaz.<br />

Yani, bir işverenin en yüksek ücret ödediği<br />

işçisinin maaşı 3.000 TL ise, kendi Bağ-Kur primini<br />

de en az bu tutar üzerinden yatırması gereklidir.<br />

Bu tutardan düşük prim bildirildiğinin<br />

tespit edilmesi halinde aradaki farkın primi,<br />

gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak<br />

suretiyle tahsil edilmektedir. 5510 sayılı Kanuna<br />

büyümesinde önemli bir paya sahip olduğu doğrudur.<br />

Ancak bu dönemde kredi genişlemesinin halen yüksek<br />

düzeyde devam ettiği dikkate alınırsa bu şaşırtıcı değil.<br />

Buna karşılık son günlerini yaşamakta olduğumuz 4.<br />

çeyrekte kredi gerilemesinin bir hayli yavaşladığı gözlemleniyor.<br />

Yatırımlarda ise sert bir fren ortaya çıkmış<br />

durumda. Ama en önemli değişiklik, ihracatın ithalattan<br />

daha hızlı artması sonucu net ihracatın büyümeye<br />

pozitif katkı yapmış olması.<br />

Avrupa, Türkiye için kritik unsur<br />

Büyüme temposu bir yandan düşerken diğer yandan<br />

daha az iç talebe daha çok da ihracata dayanır hale<br />

gelmesi krize karşı paratöner işlevi görür mü? Kritik<br />

soru budur. Büyümeyle ilgili kişisel öngörüm 2012’de<br />

temponun yüzde 4 civarında dengeleneceği. Bu<br />

öngörüm, tüketimde belirgin bir yavaşlamanın olacağı,<br />

ihracatın -azalarak da olsa- ithalattan daha hızlı artmaya<br />

devam edeceği varsayımlarına dayanıyor. Bunun<br />

için Avrupa’nın yüzde 0 civarında öngörülen büyüme-<br />

göre, “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve<br />

(c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri<br />

çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği<br />

olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.”<br />

Şeklinde belirtilmiş. Yani, şirket ortakları işveren<br />

olmayıp, bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.<br />

Buna göre; limited şirket ortaklığı veya anonim<br />

şirketlerin yönetim kurulu üyesi ortaklığı nedeniyle<br />

Bağ-Kur sigortalısı olanlar işveren sayılamayacağından<br />

dolayı, bu kişiler şirketlerinde<br />

çalıştırılan sigortalıların ücret tutarına bakılmaksızın<br />

kendi belirleyecekleri tutar üzerinden Bağ-<br />

Kur primi ödeyebilecektir. Okurumuz S. Akkuş,<br />

“Dedem 1924 doğumlu ve 1952 sigorta girişi var.<br />

Fakat prim gözükmüyor. Kendisi vefat etti. Bu bilgiler<br />

üzerinden biz ninemi emekli etmek istiyoruz.<br />

Dul aylığı bağlanması için hangi koşullar<br />

gerekiyor ve ne yapmamız lazım?” diyor. Okurumuzun<br />

sorusu bir çok kişiyi yakından ilgilendiriyor.<br />

1.10.2008 tarihinden sonra ölen<br />

sigortalıların hak sahiplerine; a) En az 1800 gün<br />

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi<br />

bildirilmiş veya, b) 4/a bendi kapsamında (SSK)<br />

sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma<br />

süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,<br />

toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve<br />

ölüm sigortaları primi bildirilmiş, olması şartıyla<br />

ölüm aylığı bağlanmaktadır.<br />

Star 10 Aralık 2011<br />

Sey fet tin GÜR SEL<br />

den krize yuvarlanmaması gerekiyor. Doğrusu böyle olmayacağına<br />

dair iddiaya girmem ama bu ihtimali de<br />

düşük görüyorum. Avrupa’nın borç sorunu ile boğuşmaya<br />

daha uzun yıllar devam edeceği belli oluyor ama<br />

ağır bir bunalımı engellemek için Almanya’nın tutumunu<br />

yumuşatması da yüksek ihtimal.<br />

Avrupa’da bunalım olmazsa Türkiye krizden kaçınabilir<br />

mi? Bence evet. Krizi yüksek ihtimal görenlere iki itirazım<br />

var: Birincisi, kur düzeltmesi enflasyonda sınırlı<br />

hasarla da olsa gerçekleşti.<br />

Cari açık halen düşmekte. Ama yine de gelecek yıl<br />

büyük ölçüde dış kaynağa ihtiyaç var. İkinci itirazım, bu<br />

kaynağın bulunabileceği. Bu iddianın en büyük<br />

dayanağı kamu maliyesinin ve banka siteminin sağlamlığı.<br />

Göstergeler yumuşak inişin gerçekleşmekte<br />

olduğunu doğruladıkça Türkiye’nin kreditörlerinin<br />

endişelerinden sıyrılacaklarını tahmin ediyorum.<br />

Ra di kal 10 Aralık 2011<br />

7


8<br />

Politika A<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

CHP'li Özcan: Zammı<br />

imzala talimatı aldım<br />

CHP’de milletvekili emekli maaş zammında<br />

imzası bulunduğu gerekçesiyle disiplin işlemi<br />

başlatılması planlanan Bolu Milletvekili Tanju<br />

Özcan isyan etti.Özcan, Grup Başkanvekili Akif<br />

Hamzaçebi’nin “önergeyi imzala’ talimatı nedeniyle<br />

imza attığını, Grup Başkanvekili Emine<br />

Ülker Tarhan’ın da iki önergede de imzasını görmesine<br />

rağmen kendisine hiçbir itiraz da bulunmadığını<br />

söyledi.<br />

Özcan olayı şöyle anlattı: “Ben PM toplantısındayken<br />

Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi aradı.<br />

Biz AKP ile anlaştık. Maaşlara zam yapılacak.<br />

Başkanlık Divanı üyeleri olarak getirmek istiyoruz<br />

ama diğer 3 arkadaşı etkiliyor, imza atmaları sıkıntı<br />

yaratabilir. Bu düzenleme seni etkilemiyor, o yüzden<br />

senin atmanı istiyoruz’ dedi. ‘Şu orandan fazla<br />

olursa imzalama’ diye bir şey söylemedi. Daha<br />

sonra önerge Akif Bey’in dediği doğrultuda geldi.<br />

Ben de bunu haber vermek için kendisini aradım<br />

ama ulaşamadım.” Akşam 21.00 gibi Grup Başkanvekili<br />

Emine Ülker Tarhan’ın elinde imzaladığı önergeyi<br />

gördüğünü de anlatan Özcan, “‘Partimizi<br />

rahatsız eden bir şey varsa imzamı çekebilirim’<br />

dedim. ‘Konuyu bilmiyorum gerekirse ararım’ dedi<br />

ama önerge gece 12.00 gibi görüşüldü, 3 saat bana<br />

hiçbir şey söylenmedi, beni aramadı. Emine Hanım<br />

ikinci önergeyi de gördü. İmzalama deseydi imzalamazdım.<br />

Olayın detayını bir gün sonra basından<br />

duyduk” şeklinde konuştu.AA<br />

Kamalak: Tarih,<br />

tarihçilere bırakılmalı<br />

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak,<br />

Fransa parlamentosunda kabul edilen ''Ermeni<br />

teklifi'' ile ilgili, ''Tarihi gerçekler kanunlarla değiştirilemez.<br />

Tarihi olayları tarihçilere bırakmak gerekir''<br />

dedi.Kamalak, partisinin Konya il teşkilatının Dedeman<br />

Konya Otel'de gerçekleştirilen 4. Olağan Kongresi'nde<br />

Fransa'yı, şiddetle kınadıklarını söyledi.Tarihi<br />

gerçeklerin kanunlarla değiştirilemeyeceğini belirten<br />

Kamalak, ''Tarihi olayları tarihçilere bırakmak<br />

gerekir'' dedi.<br />

Mevcut iktidarın Fransa'ya karşı alacağı tedbirlerin,<br />

daha önce aldığı tedbirlerden farksız olacağına<br />

inandıklarını ifade eden Kamalak, şunları<br />

kaydetti:''Bu zamana kadar Türkiye aleyhine, tam 20<br />

ülke 'Ermeni Soykırımını' kabul etmiş durumdadır.<br />

Bunların çoğu da mevcut iktidar zamanında gerçekleşmiştir.<br />

Ey iktidar! Alacağın tedbirler Nasreddin Hoca'nın<br />

tehditleri gibi olmasın. Hoca'nın heybesini<br />

saklamışlar. Hoca bakmış heybe yok. Hoca, 'Heybe<br />

bulunmazsa ben yapacağımı bilirim' diye tehdit etmiş<br />

herkesi. Heybe bulunduktan sonra sormuşlar, 'Heybe<br />

bulunmasaydı ne yapacaktın?' Hoca, 'Evde bir kilim<br />

vardı, onu kesip heybe yapacaktım' demiş. Mevcut iktidarın<br />

bu zamana kadar yapmış olduğu tehditler,<br />

Hoca'nın tehditlerinden farksızdır.”AA<br />

Bakır: Dedemi Ermeniler öldürdü<br />

AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, Kayseri'de partisinin<br />

Melikgazi İlçe Kongresi'ne katıldı. Burada partililere hitaben konuşma yapan Bakır,<br />

Fransa Parlamentosu'nun almış olduğu karara tepki gösterdi.Bakır, sözde Ermeni<br />

soykırımını dillendirenlerin Doğu Anadolu'da Türk soykırımı yapıldığını unutmamalarını<br />

istedi.Bakır, dedesinin de 1915 yılında Ermeniler tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü<br />

söyledi. Bakır, "Babaannem 8 yaşında öksüz kaldı. Babasız kaldı. Aileden 8 kardeş<br />

Ermeniler tarafından öldürüldü. Buna iyi bakmak lazım. Tarihe iyi bakmak lazım.”AA<br />

Şahin: Fransa'daki kararı lanetliyoruz<br />

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Fransa Meclisi'nde kabul edilen ''Ermeni yasa<br />

tasarısı'' konusunda, ''Fransa'da çıkan kararı hem kabul etmeyip hem de lanetliyoruz." dedi<br />

Aile ve Sosyal Politikalar<br />

Bakanı Fatma Şahin, Fransa<br />

Meclisi'nde kabul edilen ''Ermeni<br />

yasa tasarısı'' konusunda,<br />

''Fransa'da çıkan kararı hem<br />

kabul etmeyip hem de lanetliyoruz.<br />

Ama bir şey daha yapıyoruz.<br />

Fransızlara yapılacak en önemli<br />

şey, ekonomik olarak güçlü olacağız,<br />

kişi başına düşen milli<br />

gelirimizi hızlı bir şekilde yükselteceğiz,<br />

özgürlüğün önündeki<br />

bütün engelleri kaldıracağız ve<br />

ondan sonra Kanuni'nin<br />

Fransa'ya gönderdiği gibi fermanları<br />

göndereceğiz'' dedi.<br />

Bakan Şahin, Mersin<br />

Gaziantepliler Derneğince, Merada<br />

Tesisleri'nde, Gaziantep'in<br />

düşman işgalinden kurtuluşunun<br />

90. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen<br />

törende yaptığı konuşmada,<br />

Gazianteplilerin gittiği<br />

illere yük olmayıp, aksine illerin<br />

yükünü alan bir misyon<br />

üstlendiğini söyledi.<br />

İngilizler ve Fransızların,<br />

Gaziantep'in ele geçirilmesi<br />

halinde tüm bölgede hakimiyet<br />

kurabileceklerine inandığını anlatan<br />

Şahin, ''Ama Gaziantepliler<br />

bunu biliyordu. Bu yüzden izin<br />

verilmemeliydi. Eğer<br />

Gaziantepliler o gün o mücadeleyi<br />

vermeseydi, bugünkü yaptıklarımızı<br />

yapabilmemiz mümkün<br />

değildi'' diye konuştu.<br />

Gazianteplilerin ''Ay-yıldızlı<br />

bayrağımız her zaman dalgalanmalı.<br />

Ölümüzün üzerinden<br />

geçilir, bayrağımızın üzerinden<br />

geçilmez'' diyerek hareket ettiğini<br />

dile getiren Şahin, ''kahramanlar<br />

memleketi'' diye nitelendirdiği<br />

Gaziantep'in kardeşliğin, barışın<br />

ve huzurun memleketi olduğunu<br />

vurguladı.Şahin, Gaziantep ve<br />

Mersin'in ''et ve tırnak'' gibi bir<br />

arada olduğunu ifade etti.<br />

Gaziantep insanının Kurtuluş<br />

Savaşı sırasında verdiği mücadeleye<br />

işaret eden Şahin, şöyle<br />

devam etti:''Gaziantep'in kurtuluşu,<br />

kadınıyla erkeğiyle, Şehitkamil'i<br />

ve Şahinbey'i ile tam<br />

bir halk destanıdır. Artık zaman<br />

topla tüfekle savaşma zamanı<br />

değil. Artık zaman ekonomi, bilgi<br />

ve dirençle fark yaratma zamanıdır.<br />

O yüzden en önemli gücümüz<br />

beşeri sermayemiz. Yani insan<br />

gücümüz. 10 yıl önce 'hiç bir şey<br />

şimdiki gibi olmayacak' diyerek<br />

çıktığımız yolda, önce insan diyerek<br />

yolumuza devam ediyoruz.<br />

'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın'<br />

diyoruz. Bu ülkenin topraklarına,<br />

bu ülkenin zenginliğine, bu<br />

ülkenin insanlarına güveniyoruz.<br />

Hamdolsun 10 yıl boyunca,<br />

büyük bir başarı hikayesi yazdık.<br />

Türkiye'nin her yerinde kalkınmanın<br />

mücadelesini verdik. O<br />

yüzden Fransa'da çıkan kararı<br />

hem kabul etmiyoruz hem de lanetliyoruz.<br />

Ama bir şey daha<br />

yapıyoruz. Fransızlara yapılacak<br />

Demirel'den Menderes'e vefasızlık<br />

Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere siyaset dünyasının önemli şahsiyetlerinin<br />

katıldığı cenaze törenine 9. Süleyman Demirel ile eski Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk katılmadı<br />

Eski Başbakanlardan Adnan<br />

Menderes'in oğlu Aydın<br />

Menderes, tedavi gördüğü Ankara<br />

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde<br />

çoklu organ yetmezliği<br />

nedeniyle 65 yaşında hayatını<br />

kaybetti. Menderes, Fatih<br />

Cami'nde öğlen namazına<br />

müteakip kılınan cenaze namazının<br />

ardından son yolculuğuna<br />

dualarla uğurlandı. Başta<br />

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve<br />

Başbakan Tayyip Erdoğan olmak<br />

üzere siyaset dünyasının önemli<br />

şahsiyetlerinin katıldığı cenaze<br />

törenine 9. Süleyman Demirel ile<br />

eski Demokrat Parti Genel<br />

Başkanı Hüsamettin Cindoruk<br />

katılmadı.<br />

Demirel, vefat haberinin ardından<br />

telefon ile bağlandığı bir televizyon<br />

kanalında Menderes'in<br />

için "kardeşim" ifadesini kullanmıştı.<br />

Cindoruk'un ise<br />

Menderes'in vefatı üzerine kamuoyuna<br />

yansıyan bir açıklamasının<br />

olmaması dikkat çekti.<br />

Türk siyasi tarihinin en önemli<br />

kırılma noktalarından birisi olan<br />

27 Mayıs 1960 darbesinin ardından<br />

idam edilen Demokrat Parti<br />

Genel Başkanı ve Başbakan<br />

Adnan Menderes'in avukatı<br />

olduğu iddia edilen Hüsamettin<br />

Cindoruk'un, hiçbir zaman böyle<br />

bir görev üstlenmediğini ise<br />

Aydın Menderes, Cihan Haber<br />

Ajansı'na açıklamıştı.<br />

"Cindoruk'un, kamuoyunda babanız<br />

Adnan Menderes'in<br />

avukatlığını yaptığı yönünde bir<br />

inanış var. Cindoruk, böyle bir<br />

görev ifa etti mi?" şeklindeki bir<br />

soruya Menderes, "Hayır, Cindoruk,<br />

Adnan Menderes'in<br />

avukatı olmamıştır. Adnan<br />

Menderes'in imzasını taşıyan herhangi<br />

bir vekalete haiz olmamıştır.<br />

Ayrıca, Menderes<br />

ailesinden başka bir Menderes'in<br />

avukatlığını da üstlenmemiş,<br />

vekaletnamesine haiz olmamıştır.<br />

Sorunuzdaki ifadeniz doğru,<br />

zaman içerisinde Cindoruk kendisi<br />

Menderes'in avukatı olarak<br />

tanıtıldığı durumlarda sessiz<br />

kalmış, bunu tekzip etmemiş,<br />

adeta kendisinin böyle tanıtılmasında<br />

pişkince bir memnuniyet<br />

içerisinde gözükmüştür.<br />

Ancak hiçbir zaman Adnan<br />

Menderes'in avukatı olmamıştır."<br />

cevabını vermişti.Menderes, DP<br />

Genel Başkanlığı'na adaylığını<br />

açıkladığı zaman Cindoruk için<br />

günümüz darbecilerine bir lojistik<br />

destek sunan onların önünü<br />

açmak isteyen, yeri geldiğinde<br />

açıkça destekleyen bir tavır ortaya<br />

koyduğunu söylemişti. Hüsamettin<br />

Cindoruk'a verilecek her oyun<br />

DP ve Adnan Menderes'in<br />

hatırasına saygısızlık, darbeciliğe,<br />

Ergenekonculuğa, siyasete iki<br />

yüzlülüğe verilmiş bir oy anlamına<br />

geleceğini ifade etmişti.<br />

Menderes, "Cindoruk, rahmetli<br />

Hasan Polatkan'ın vekiliydi.<br />

Şimdi ben soruyorum; Polatkan'ın<br />

anıt mezarı İstanbul'da,<br />

adresini biliyor mu acaba? Bu<br />

şahıslar merhum Menderes'in,<br />

Bayar'ın hatıraları üzerine ne<br />

yapmışlar? Sadece istismar. 16<br />

Mayıs'ta DP ve Menderes istismarı<br />

bitecektir. Bu partinin yakasını<br />

bıraksın." diye konuşmuştu.<br />

Demirel ve Cindoruk hakkında<br />

kamuoyunun bu insanları çok<br />

daha iyi tanıyabilmesi açısından<br />

yeni açıklamaları olacağını dile<br />

getiren Menderes, "Söylenecek<br />

çok şey var. Onları zaman zaman<br />

Kışanak: Bu topraklarda eşit yaşayacağız<br />

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Bağlar Belediyesi tarafından yaptırılan<br />

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Pir Sultan Abdal Cem ve Kültür Evi törenle açıldı<br />

Bağlar ilçesindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Pir Sultan Abdal Cem ve Kültür Evi<br />

açılış töreninde konuşan BDP Genel Başkan yardımcısı Gültan Kışanak, Alevilerin geleneklerini,<br />

inançlarını kentlerde daha güçlü sürdürerek gelecek nesillere, taşıyabilmesi<br />

için cemevlerinin ibadethane statüsünde açılması ve kabul edilmesinin önem taşıdığını<br />

söyledi.<br />

Şimdiye kadar Alevi, Kürt, Romen açılımlarıyla vakit geçirildiğini savunan Kışanak, ''AK<br />

Parti Hükümeti, Alevi yurttaşların en temel talebi olan ibadetlerini yerine getireceği bir<br />

mekanı çok görüyor. Zalimlere karşı yan yana mücadelenin en güçlü temsilini yaşıyoruz. Bu<br />

topraklarda yana yana, farklı ama eşit olarak yaşayacağız. Bu cemevinin açılışıyla Seyit<br />

Rıza'nın ve Mazlum Doğan'ın ruhu şad olacaktır.''<br />

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de Kürtçe ve Türkçe yaptığı<br />

konuşmada, verdikleri sözü tuttuklarını ve mahcup olmadıklarını söyledi.Artık,<br />

geçmişle yüzleşildiğini ifade eden Baydemir, şöyle dedi:<br />

''Yüzleşmekle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda telafi etmenin, bütün inançlara saygı duymanın<br />

gereğini yerine getiriyorlar. Bu tarihi adım sadece şahsıma ait değil, evladı olduğum<br />

halkımın ve mensubu olduğum siyasetin bakış açısının sonuçlarından sadece bir tanesidir.<br />

Halktan aldığımız güç, destek ve teveccühle bu çabalarımızı sürdüreceğiz. Ahmede Hani<br />

Camisi ile başlayıp Surp Giragos Kilisesi ve Cemeviyle devam ettik. Sizin destek ve dayanışmanızla<br />

bunların devamı gelecektir. Ne mutlu bize ki bugün böylesi bir tabloyu yaşıyoruz.''<br />

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan yardımcısı Kemal Bülbül ise bundan 30 yıl önce<br />

Diyarbakır Cezaevi'nde karanlığı aydınlatmak için üç kibrit yakan Mazlum Doğan ile<br />

Ankara Ulucanlar'da 6 Mayıs'ta idam edilirken ''Yaşasın Türk ve Kürt halkların kardeşliği''<br />

diyen Deniz Gezmiş'i buluşturmayı sağlayacaklarını ifade etti.Baydemir'e teşekkür eden<br />

Bülbül, ''Osman Can, çok büyük bir hizmet yaptın. Türkiye'nin mazlumlarını, mağdurlarını,<br />

itilmişlerini, kimsesizlerini, katledilmişlerini burada onurlandırıyorsun. Bu onur Diyarbakır'ındır,<br />

Büyükşehir Belediyesinindir. Burada tüm etnik topluluklar eşit yurttaş<br />

halinde yaşayacaktır. Bunu Türkiye'ye taşıyalım'' şeklinde konuştu.AA<br />

en önemli şey, ekonomik olarak<br />

güçlü olacağız, kişi başına düşen<br />

milli gelirimizi hızlı bir şekilde<br />

yükselteceğiz, özgürlüğün önündeki<br />

bütün engelleri kaldıracağız<br />

ve ondan sonra Kanuni'nin<br />

Fransa'ya gönderdiği gibi fermanları<br />

göndereceğiz. Dolayısıyla atalarımıza<br />

yakışır bir şekilde<br />

mücadelemizi vereceğiz.''<br />

Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine<br />

değinen Şahin, ''Biz atalarımızın<br />

evlatlarıyız. Atalarımız birçok<br />

başarıyı yaptı. Biz de bunu yapabiliriz.<br />

Bunu yapabilecek<br />

azmimiz, gücümüz ve kararlılığımız<br />

var. Bu süreçte tek ihtiyacımız<br />

olan şey birlik ve<br />

beraberliğimiz. Kardeşlik hukukumuzu<br />

geliştireceğiz. İri ve diri<br />

olup, zalimlerin zulmüne karşı<br />

tek yürek olacağız'' diye konuştu.<br />

Mersin Valisi Hasan Basri<br />

Güzeloğlu da, Gaziantep'in Kurtuluş<br />

Savaşı'nda yiğitlik ve kahramanlık<br />

emsali olduğuna vurgu<br />

ortam oluştukça tabi söyleyeceğiz.<br />

Sürekli bir etkisi olsun, en<br />

azından yapılacak ilk seçimlere<br />

kadar peyderpey bunları söyleyeceğim.<br />

Tabi ne Demirel'i ne Cindoruk'u<br />

önemsediğim için değil.<br />

Ama milletimizin bilmesi<br />

gereken, geride bıraktığımız 49<br />

Türk iş dünyası, 22 Aralık'ta<br />

Fransız Parlamentosu'nda<br />

görüşülen ve Ermeni soykırımı<br />

iddialarını reddedenlere 1 yıl<br />

hapis ve 45 bin avro para cezası<br />

öngören yasa tasarısını durdurabilmek<br />

için Paris'e<br />

çıkarma yaptı. TOBB ve TÜSİ-<br />

AD'ın yanı sıra siyasilerin de<br />

bulunduğu grup, kaldıkları Intercontinental<br />

Paris Le Grand<br />

Hotel'de toplantı için rezervasyon<br />

yaptırdı. Ancak otel<br />

yönetimi toplantı odasının<br />

'dolu' olduğu gerekçesiyle rezervasyonu<br />

iptal etti.TOBB<br />

Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun<br />

"nedenini anlayamadık"<br />

dediği süreci araştıran Dışişleri<br />

Dikkat çeken 2 çelenk<br />

ydın Menderes'in cenazesine çeşitli<br />

çevrelerden çelenk gönderildi. İki<br />

tanesi dikkat çekti.Çelenkler arasında en<br />

dikkat çekeni ise, Ergenekon davası firari<br />

sanığı Bedrettin Dalan'ın isminin yazılı<br />

olduğu çelenk oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri<br />

de cenaze törenine çelenk gönderdi.AA<br />

yaparak, ''11 aylık o şanlı<br />

direnişin sahibi olan siz<br />

Gazianteplilerin bu büyük<br />

gününü kutluyorum'' dedi.<br />

Güzeloğlu, Mersin'in Türkiye'nin<br />

hemen her köşesinden gelen<br />

vatandaşlarıyla birlik ve beraberliği<br />

çok güzel bir şekilde yaşattığına<br />

işaret ederek, Mersin'e<br />

bakıldığında Türkiye'nin fotoğrafının<br />

görülebileceğini kaydetti.Dernek<br />

Başkanı Ayhan<br />

Erdem ise geceye katılan<br />

hemşehrilerine teşekkür etti.AA<br />

yıla ait gerçekler var. Benim<br />

amacım sadece bunları aktarmaktır.<br />

Bunun takdirini de milletimize,<br />

kamuoyuna bırakmaktır.<br />

Ama bunları söylememeyi, saklamayı<br />

kendi adıma sorumsuzluk<br />

olarak kabul ediyorum." şeklinde<br />

konuşmuştu.CİHAN<br />

Otel skandalında<br />

istihbarat parmağı<br />

Bakanlığı, kısa adı DCRI olan<br />

Fransa İç İstihbarat Teşkilatı'nın<br />

otel yetkililerini<br />

uyardığı bilgisine ulaştı.Dışişleri<br />

kaynakları, otelde yapılacak<br />

toplantıda Fransa'daki<br />

Türk iş adamlarının Fransız<br />

siyasetçilere tasarının kabulü<br />

halinde iki ülke arasındaki<br />

ticari ilişkilerin göreceği zararı<br />

anlatmalarının planlandığını<br />

kaydettiler. Bu adımın olacağını<br />

öğrenen Fransız istihbaratının<br />

toplantının<br />

yapılmaması talimatı verdiğine<br />

dikkat çekilirken, engellenmenin<br />

kimin emri ile<br />

yapıldığının da araştırıldığı<br />

öğrenildi.AA


27 ARALIK 2011 SALI<br />

Tanrıkulu: İbrahim Şahin<br />

görevden çekilmeli<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,<br />

Genel Müdürü İbrahim Şahin’i Rojin'e<br />

yönelik sözlerinden dolayı eleştirdi.CHP<br />

Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,<br />

sanatçı Rojin’i telefonla arayarak “geçmiş<br />

olsun” derken, TRT Genel Müdürü İbrahim<br />

Şahin’e düşen sorumluluğun da “o görevden<br />

çekilmek” olduğunu belirtti.<br />

Tanrıkulu yaptığı yazılı açıklamada, sanatçı Rojin’e<br />

yönelik TRT Genel Müdürü’nün sözlerinin<br />

kabul edilemeyeceğini ifade ederek, TRT Genel<br />

Müdürü’nün kendisini savunma biçiminin ise<br />

daha “vahim” bulduğunu belirtti. Daha önce<br />

sosyal medyada tepkisini dile getirdiğini hatırlatarak,<br />

‘Benim üslubum böyle’ diyen birinin<br />

kamu yayıncılığının başında bulunmasının<br />

“büyük bir talihsizlik” olduğunu belirten Tanrıkulu,<br />

“Bu sözlerden sonra sevgili Rojin’i<br />

arayıp geçmiş olsun dileklerimi ilettim ve yalnız<br />

olmadığını kendisine söyledim” dedi.<br />

Bu konu ile ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın ve Başbakan Yardımcısı Bülent<br />

Arınç’ın Rojin’i aramasının da önemli olduğunu<br />

ifade eden Tanrıkulu şöyle devam etti:“Medyada<br />

yer aldığı kadarıyla Sayın Başbakan<br />

olayla ilgileneceğini söylemiş, Sayın Arınç da<br />

sözleri yakışıksız bulduğunu ifade etmiştir.<br />

Şimdi Rojin ve onun müziğini sevenler ve saygı<br />

duyanlar gereğinin yapılmasını beklemektedir.<br />

Böyle bir üsluba sahip bir kişinin kamu<br />

yayıncılığını yönetmesi beklenemez. Sayın<br />

Başbakan ve Sayın Arınç bilmeli ki o kişinin<br />

görevde kalması bir sanatçıya, bir kadına yönelik<br />

hakaretin ödüllendirilmesidir. Daha önce de<br />

birçok sanatçıya hakaret eden bu kişi o görevde<br />

kaldıkça daha çok hakarete tanıklık edeceğiz.”<br />

Bakan Şahin: Akıllarını<br />

başlarına alana kadar<br />

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, " Terör<br />

örgütü, bu memleketin huzurunu kaçırmaya<br />

gücünün yetmediğini, başkalarını adına<br />

taşeronluk yapamayacağını her halde anladı.<br />

Anlayana bu kadar yeter mi bilmiyorum ama<br />

anlayıncaya kadar devam edilecek. Ne yaz ne<br />

kış, ne fırtına ne bora bizi bu yoldan döndüremez"<br />

dedi.Eskişehir'de AK Parti Tepebaşı<br />

Merkez İlçesi 2. Olağan Kongresi'ne katılan<br />

Bakan Şahin, burada yaptığı konuşmada,<br />

terörle mücadelenin aralıksız süreceğini,<br />

PKK'nın artık milletin huzuru bozmaya cesaret<br />

edemeyeceğini belirtti. İçişleri Bakanı İdris<br />

Naim Şahin, "Biz büyük devletiz. 3 aydır o<br />

örgüt; bu memleketin huzurunu, milletin<br />

keyfini kaçırmaması gerektiğini, kaçırmaya<br />

gücünün yetmediğini, başkaları adına taşeronluk<br />

yapamayacağını anladı. Anlayana bu kadar<br />

yeter mi bilmiyorum, ama anlayıncaya kadar<br />

devam edilecek. Ne yaz ne kış, ne fırtına ne bora<br />

bizi bu yoldan döndüremez" diye konuştu.Terör<br />

belasını 30 yıldır Türkiye'nin yaşadığını kaydeden<br />

Bakan Şahin, şunları söyledi:"Ben gençken<br />

başladı bu bela. Hala devam ediyor. Geçen<br />

yüzyıldan bu yüzyıla kokmuş ideolojilerin, bu<br />

memlekete bıraktığı kötü miras var.”AA<br />

Politika<br />

Gül'ün görev süresi 5 yıl mı, 7 yıl mı?<br />

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi, bu kez Meclisin gündemindeki<br />

''Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu Tasarısı'' ile bir kez daha tartışma konusu olacak<br />

Geçen dönemde kadük kalan ve<br />

Hükmetin bu dönem başında<br />

yenilediği ''Cumhurbaşkanı Seçim<br />

Kanunu Tasarısı'', yeni yılın ilk<br />

haftalarında TBMM Anayasa<br />

Komisyonunda yeniden ele alınacak.<br />

TBMM Anayasa Komisyonu<br />

Başkanı Burhan Kuzu, yaptığı<br />

açıklamada, Ocak ayının ilk<br />

yarısında görüşülecek olan<br />

tasarıya, ''11. Cumhurbaşkanı'nın<br />

görev süresi ile ilgili bir ifadenin<br />

konulması gerektiğini'' söyledi.<br />

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün<br />

görev süresiyle ilgili bir belirsizliğin<br />

olmadığını söyleyen Kuzu,<br />

''Sayın Gül'ün görev süresi 7 yıldır.<br />

Görüşüm yeni değil. Seçildiği günden<br />

beri 7 yıldır. Bu konuyu tartışmanın<br />

anlamı yoktur. Çünkü biz<br />

kendisini 7 yıllığına seçtik'' dedi.<br />

Kuzu, geçmişe dönülüp<br />

bakıldığında, ''hesaplarının 11.<br />

Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirmek<br />

olduğunun'' görüleceğini, ancak<br />

gelişmeler nedeniyle önce seçimin<br />

daha sonra Cumhurbaşkanlığı ile<br />

ilgili referandumun gerçekleştiğini<br />

anımsattı. ''Hesap tam tersiydi.<br />

Önce referandum olacak Cumhurbaşkanı'nı<br />

seçecektik, sonra<br />

seçime gidecektik'' diyen Kuzu, bu<br />

nedenle Anayasaya geçici madde<br />

konulmadığını belirtti.<br />

Kuzu, ''Cumhurbaşkanımız halk<br />

tarafından seçilseydi bugünkü<br />

tartışmalar olacak mıydı? Önce<br />

düşündüğünü sonra yaptın, sonra<br />

düşündüğünü önce yaptın. PTT'ye<br />

verdiğin bir mektup dönüşü olmayan<br />

bir yola girmiş, yapamadık.<br />

Cumhurbaşkanını seçtikten sonra<br />

metne konulan, '11. Cumhurbaşkanı'nı<br />

halk seçer'' ibaresini<br />

çıkarmak zorunda kaldık. Çünkü<br />

anlamı kalmadı'' dedi.<br />

Tablonun net olduğunu, 11.<br />

Cumhurbaşkanı'nın 7 yıl, 12.<br />

Cumhurbaşkanı'nın ise 5 artı 5 için<br />

seçileceğini belirten Kuzu,<br />

muhalefetin ''Anayasa değişikliği<br />

gerekir'' görüşüne ilişkin, ''Bugün<br />

yazılır ama 5 yıl için yazılır. Zaten 7<br />

yıl görev süresi...Eğer mevcut<br />

Cumhurbaşkanı'nın görev süresini<br />

5 yıla indirmek istiyorlarsa, kanunla<br />

bu olmaz. Allah'ın emri gibi<br />

olmaz. Ancak anayasa ile<br />

mümkündür. Çünkü o zaman<br />

kısaltmadır, Cumhurbaşkanı<br />

statüsünü aşağı indirmektir. Onu<br />

ancak anayasaya yazarsın. Bir<br />

geçici madde konulur'' diye<br />

konuştu.23. Dönemde Komisyon<br />

gündemine gelen tasarıda,<br />

Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin ''5<br />

yıl mı, 7 yıl mı'' tartışmalarının<br />

yapılmadığını hatırlatan Kuzu,<br />

şöyle konuştu:''Bu tartışma,<br />

bugün çıktı. Demek ki minareyi<br />

düzeltmek lazım, en azından. Ama<br />

muhalefet, 'minare düzeltmek'<br />

ifadesini bilmiyor. Eğri olmayan<br />

minareyi düzeltmiş kabul ediliyor.<br />

Hikaye şu; Mimar Sinan<br />

Edirne'deki Selimiye Camisi'ni<br />

yapınca, 4 minareye bakıyor.<br />

Yanından geçen çocuk, 'Amca<br />

minarelerden biri eğri' demiş.<br />

'Hangisi' diye sorunca o da göstermiş.<br />

Mimar Sinan şöyle bakıp,<br />

'Haklısın yavrum' demiş, çünkü<br />

dedikodusundan korkmuş. Çağırmış<br />

ustaları, ip istemiş, minareleri<br />

bağlayıp aşağıdan çekiyorlar.<br />

Çocuğa sormuş, 'Tamam düzelmiş'<br />

demiş. Sonra Sinan'a diyorlar ki<br />

'Böyle bir şey olabilir mi, eğrilik<br />

iple düzelir mi?' diye. 'Ben de biliyorum<br />

ama bu çocuğun söylediği<br />

her yerde konuşulur, her gören<br />

eğri gibi görür, en iyisi böyle yapalım'<br />

cevabını vermiş. Bugün<br />

minare eğri değil aslında, muhalefete<br />

karşı düzeltmiş görünelim.<br />

28 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı'nı<br />

Mecliste seçtik, Genel Kuruldan<br />

çıktığımda basın mensuplarına, '7<br />

yıl için seçtik, ama referandumda<br />

halk tarafından kabul görürse<br />

bundan sonra 5 yıl için seçeceğiz'<br />

yanıtını verdim. Nitekim birçok<br />

Demokrasi çilesini en çok onlar çekti<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Demokrasi yolunun çilesini en fazla Menderes ailesi çekti''<br />

dedi. Bakan Günay, Aydın'ın Köşk Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek'i makamında ziyaret etti<br />

Bakan Günay, Aydın'ın Köşk Kaymakamı<br />

Murat Sefa Demiryürek'i makamında ziyaret<br />

etti.Günay, ziyarette, Menderes ailesiyle<br />

bakanlık olarak Adnan Menderes'e ait<br />

eski film kayıtlarına ilişkin yaptıkları çalışmalar<br />

nedeniyle son dönemde birkaç kez<br />

görüştüklerini söyledi.<br />

Eski film kayıtlarını elden geçirerek<br />

izlenebilir hale getirdiklerini, geçen yıl bu<br />

şekilde yaptıkları çalışma sayesinde<br />

Atatürk'ün gerçek ses tonunu ortaya<br />

çıkardıklarını hatırlatan Günay, ''Son zamanlarda<br />

da rahmetli Menderes (Adnan<br />

Menderes) ile ilgili böyle bir çalışmamız<br />

vardı.<br />

Yunanistan, Konya ve Afyon gezisi, güzel bir<br />

film haline gelmişti. Fakat ses kaydı yok,<br />

onu Aydın Bey'e getireyim, bir izleyelim diye<br />

düşünüyorum. Fakat son haftalarda görüşecek<br />

hali yoktu'' diye konuştu.<br />

Bakan Günay, Menderes ailesinin Türkiye'ye<br />

hakkı geçmiş ve haksızlıklara uğramış bir<br />

aile olduğunu belirterek, şunları söyledi:<br />

''Bugünkü koşullarda baktığımız zaman,<br />

Menderes'in ne yargılanacak, ne sorgulanacak<br />

hali var. hele haşa asılacak herhangi<br />

bir şey yok. Siyasi iktidarların her<br />

dönem yaşayabileceği bazı eleştirilere<br />

uğramışlar.<br />

O günkü Türkiye'de demokrasi daha yerleşmediği<br />

için hoşgörü, çoğulcu demokrasi<br />

anlayışı olmadığı için bunun bedelini çok<br />

haksız bir biçimde, kendilerine bir mağduriyete<br />

mal olacak şekilde ödettirilmiş.<br />

Bu haksızlık oldu. O yıldan bu yıla da<br />

Türkiye demokrasisi bunun çok acılarını<br />

çekti. Türkiye demokrasisine taraflılık, kin<br />

ve kan girdi. 60'da, 70'te, 80'de başkası<br />

oldu. Şükürler olsun ki artık onları<br />

geride bıraktık. Demokrasi yolunun<br />

çilesini en fazla Menderes ailesi çekti. Haklarını<br />

helal etsinler diye, bütün kalbimle<br />

niyaz ediyorum. Allah milletimize o<br />

tür olaylar inşallah bir daha<br />

göstermesin.''<br />

Günay, ziyaretinde, Köşk Kaymakamı<br />

Demiryürek'i çalışmalarından dolayı övdü.<br />

Demiryürek'in ilçedeki görevine 3 ay önce<br />

başladığını, kendisini Antalya'daki görevi<br />

sırasında tanıdığını ve hizmetlerinden çok<br />

memnun olduğunu belirten Günay,<br />

''Demiryürek'in kendisi için söylediği bu sözler<br />

nedeniyle şımarmayacağına inandığını''<br />

ifade etti.<br />

Günay, Aydın programı kapsamında, yapım<br />

çalışmaları devam eden müze inşaatında incelemelerde<br />

bulunacağını belirterek, Aydın'da<br />

daha önce kültür merkezini<br />

Oran: Haktan yararlanmak istemiyorum<br />

Emekli vekillerin maaşlarını yüzde 100 artırmayı öngören yasaya tepkiler büyüyor. Bir tepki de CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'dan<br />

geldi. Oran, “Gelinen aşamada Türkiye’de asgari ücretlilere yüzde 10, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yüzde 4 oranında zam yapılıyor”<br />

anayasa hocası 7 yıl diyordu o<br />

zaman. Bugün muhalefet niye 7 yıl<br />

diyor? Muhalefetin etrafında şeytan<br />

dolaşıyor, dürtüklüyor bunları.<br />

Muhalefet fitne peşinde. Biz 5 yıl<br />

deseydik, onlar kesinlikle 7 yıl derlerdi.<br />

Amaç sadece nifak sokmak.''<br />

''Dayanakları var''<br />

Kuzu, Fransa'da, 7 yıllığına halk<br />

tarafından seçilen Jacques<br />

Chirac'ın görevdeyken Cumhurbaşkanının<br />

süresinin 5 yıla indirildiğini<br />

hatırlatarak, ancak<br />

Chirac'ın 7 yılını tamamladığını<br />

hatırlattı. Geçmiş yıllarda üst kurullarda<br />

görev alanların görev<br />

süresinin 5 yıldan 3 yıla indirildiği<br />

hatırlatan Kuzu, Danıştayın buna<br />

karşılık, '5 yıl dolmadı görevden<br />

alamazsın'' dediğini, ayrıca CH-<br />

P'nin açtığı davada, Anayasa<br />

Mahkemesinin sendika ve federasyonlarda<br />

başkanların görev<br />

süresinin aşağıya çekildiği düzenleme<br />

konusunda oybirliğiyle 'görev<br />

sürelerinin dolması ve statünün<br />

korunması gerektiğine'' karar<br />

verdiğini anlattı.Kuzu, tartışmalar<br />

nedeniyle, Cumhurbaşkanı Seçimi<br />

Kanunu Tasarısı'na, '11. Cumhurbaşkanı'nın<br />

görev süresi'' ile ilgili<br />

bir ifadenin korunması gerektiğini<br />

bildirdi. ''Meclis başkanı da ben de<br />

böyle söylüyorum, bunun doğrusu<br />

tamamladıklarını, Kuşadası'nda Efes Kongre<br />

Merkezi'nin gelecek yıl tamamlanacağını<br />

kaydetti.Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul<br />

Günay, ziyaretin ardından ilçe merkezini<br />

Bu minvalde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Twitter ve Facebook sayfalarına şikâyetler<br />

yağarken, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, yasanın getirdiği haklardan yararlanmamak<br />

istemediğini, bu anlamda her türlü girişimde bulunacağını bildirdi.Yasanın vicdanla<br />

bağdaşır bir yanının bulunmadığını vurgulayan Oran, şunları ifade etti:“Gelinen<br />

aşamada Türkiye’de asgari ücretlilere yüzde 10, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yüzde 4<br />

oranında zam yapılıyor. Milletin kendine yüzde 10 zammı çok görüp, vekiline yüzde 75 zam<br />

yapma açıklanamaz. Bizler vekil olarak halk ile aynı şartlarda hayatı idame ettirmeli, şartları<br />

iyileştirmek için çaba harcamalıyız. Kanımca bu maaş artışının adı kıyak ayrıcalık olup<br />

TBMM’nin itibarını da gölgelemektedir.<br />

Anayasanın en temel ilkelerinden biri eşitliktir. Bu yasa eşitlik ilkesine aykırıdır. Onun için<br />

Anayasa Mahkemesi’ne iptali talebiyle başvuruda bulunulması için herkese davette bulunuyorum.<br />

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile en yakın zamanda görüşerek, iptal kararı<br />

alınana dek bu yasa dolayısıyla ortaya çıkan hak edilmemiş gelirin halka aktarılması için<br />

bir öneri getireceğim. Üçüncü adım olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’na da<br />

elindeki yetkileri kullanmasını tavsiye ediyorum. Kamuoyu vicdanında büyük infial<br />

yaratan, eşitlik ilkesine aykırı olan bu yasayı tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndersin.<br />

Halkın hassasiyetleri ve demokrasinin temel ilkeleri dikkate alınsın. Hatadan dönmek<br />

hâlâ mümkün.<br />

Biz CHP olarak zaten bu değişikliğe karşı çıktık, karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Bu kapsamda,<br />

partimin ilkelerine paralel olarak ben bireysel olarak, önerilerimin takipçisi olacağım,<br />

bu yasanın getirdiği haklardan yararlanmak istemiyorum, bunun için gerekli<br />

girişimlerde bulunacağım. Ancak mevzuat bağlamında bunu engelleyemeyerek, mecburen<br />

ve otomatik olarak bu kararın bana da uygulanması durumunda ilk andan itibaren buradan<br />

gelecek meblağın tamamını burs olarak ihtiyaç sahibi gençlerin okuması için harcayacağım.<br />

Bu şekilde gelen ve harcanan parayı da her ay kişisel web sayfam olan<br />

www.umutoran.com’dan ayrıntılı olarak duyuracağım.Bu arada şunu da belirtmek isterim<br />

ki TBMM Genel Kurulu’nda söz konusu görüşmenin yapıldığı saatlerde CHP Parti Meclisi<br />

toplantısındaydım ve bu sebeple ret yönünde oy kullanamadım. Ayrıca o tarihte böyle bir<br />

düzenlemenin sürpriz önerge şeklinde TBMM’de görüşüleceğinden de haberim yoktu.”AA<br />

budur'' diyen Kuzu, bunun<br />

Komisyon ya da Genel Kurulda bir<br />

önergeyle düzenlemeye konulacağını<br />

söyledi.Konuyla ilgili tartışmalarda,<br />

''11. Cumhurbaşkanı'nın<br />

görev süresi ile ilgili düzenlemenin<br />

yasayla değil anayasayla yapılması<br />

gerekiği'' görüşüne karşılık Kuzu, 7<br />

yıl için Anayasa değişikliğine<br />

ihtiyaç olmadığını, ancak 5 yıl üzerinde<br />

anlaşılması halinde<br />

Anayasa değişikliği gerektiğini<br />

kaydetti.''Düzenlemeyi biz yapmazsak<br />

YSK yapacak bir şekilde''<br />

diyen Kuzu, hukukun, yönetimin<br />

boşluk kabul etmeyeceğini belirterek,<br />

ancak yetkili olan TBM-<br />

M'nin görevini yapmaması halinde<br />

işin YSK'ya düşeceğini söyledi.AA<br />

gezdi,vatandaşlarla sohbet etti.<br />

Günay, gezisinde kendisine eşlik eden Köşk<br />

Belediye Başkanı Rıfat Kadri Kılınç'tan<br />

ilçedeki tarihi eserlerle ilgili bilgi aldı.AA<br />

Atalay: Düşünceler<br />

özgürce ifade edilecek<br />

Başbakan Yardımcısı Beşir<br />

Atalay, şiddet içermeyen<br />

tüm düşüncelerin özgürce<br />

ifade edilmesine yönelik<br />

çalışma yürüttüklerini<br />

bildirdi.Büyükelçiler Konferansı<br />

kapsamında Dışişleri<br />

Bakanlığı’nda düzenlenen<br />

Terörle Mücadele oturumu<br />

öncesinde basın mensuplarının<br />

sorularını cevaplayan<br />

Atalay, yeni bir demokratik<br />

pakete yönelik açıklamalarının<br />

hatırlatılması<br />

üzerine, şiddet içermeyen her<br />

9<br />

türlü düşüncenin özgürce<br />

konuşulmasına imkan sağlayacak<br />

bir çalışma içinde olduklarını<br />

söyledi. Adalet Bakanı<br />

Sadullah Ergin'in de daha<br />

önce uzun tutukluluk<br />

sürelerine yönelik bir<br />

çalışma yaptıklarını ifade ettiğini<br />

hatırlatan Atalay,<br />

yargılama sürelerinin kısaltılmasına<br />

ve şiddet taşımayan<br />

tüm düşüncelerin özgürce<br />

ifade edilmesine yönelik çalışmalar<br />

yürüttüklerini<br />

kaydetti.AA


“Çin ekonomisinde<br />

iki eğilim belirdi”<br />

Çin Devlet Konseyi'ne bağlı Kalkınma Araştırma Merkezi<br />

Başkanı Li Wei, Çin ekonomisinin orta ve uzun vadeli<br />

gelişmesine bakıldığında iki eğilimin artık kesinleştiğini ifade<br />

etti. Çin Uluslararası Radyosu’nda yer alan haberde, bugün<br />

başkent Pekin’de 3. Çin <strong>Ekonomi</strong>k Geleceği Forumu<br />

düzenlendiği bildirildi. Forumda konuşan Çin Devlet<br />

Konseyi'ne bağlı Kalkınma Araştırma Merkezi Başkanı Li Wei,<br />

Çin ekonomisinin orta ve uzun vadeli gelişmesine bakıldığında<br />

iki eğilimin artık kesinleştiğini ifade etti. Li, bunlardan birinin<br />

iki haneli ekonomik büyüme hızının adım adım yüzde 9'a,<br />

hatta daha düşük bir seviyeye inmesi, diğerinin de enflasyonun<br />

hem iç hem de dış etkenlerden artması olduğunu belirtti.<br />

Li Wei, 2012 yılında uluslararası piyasalarda durgunluğun<br />

devam etmesi, enerji ve doğal kaynak rekabetinin<br />

yoğunlaşması ve ticari korumacılığın daha da öne çıkması gibi<br />

unsurların etkisiyle ihracat büyüme hızının gözle görülür bir<br />

şekilde yavaşlayacağını ve büyük dalgalamaların meydana<br />

gelme olasılığının da dışlanamayacağını kaydetti. İç talebin dış<br />

talebi tamamlama görevinin son derece çetin olduğuna dikkat<br />

çeken Li Wei, işletmeler ve özellikle KOBİ'lerin karşı karşıya<br />

kaldığı zorlukların kökten değişmeyeceğini ve imalat sektörüne<br />

yapılacak yatırımların da azalacağını ifade etti. Li ayrıca<br />

enflasyon baskısının da gözardı edilmemesi gerektiğine işaret<br />

etti. CİHAN<br />

Dış Ha ber ler<br />

10 27 Aralık 2011 Salı<br />

Çin ve Japonya rakip değil, iyi komşu ve ortak olmalı<br />

Çin Başbakanı Wen Jiabao, ülkesini ziyaret<br />

eden Japonya Başbakanı Noda Yoshihiko'yla<br />

bugün başkent Pekin’de bir araya geldi. Wen, Çin<br />

ve Japonya'nın birbirlerine rakip değil, iyi komşu<br />

ve ortak olmaları gerektiğini belirtti. Çin Uluslararası<br />

Radyosu’ndan yer alan haberde, Çin<br />

Başbakanı Wen Jiabao’nun Pekin’de Japonya<br />

Başbakanı Noda Yoshihiko'yla görüştüğü<br />

bildirildi.<br />

Görüşmede uluslararası finans krizinin etkilerinin<br />

yayılmaya devam ederek, uluslararası ve<br />

bölgesel durumdaki karışıklığın da beklenenin<br />

üstüne çıktığına dikkat çeken Wen, Çin ve<br />

Japonya'nın meydan okumalarla mücadele<br />

etmek ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri derinleştirmek<br />

için el ele vermesi gerektiğini söyledi.<br />

Çin Başbakanı tarafların enerji tasarrufu, çevre<br />

koruma, yeşil ekonomi, düşük karbonlu<br />

ekonomi, yeni ve yüksek teknoloji alanlarındaki<br />

işbirliği seviyesini yükseltmesi gerektiğini de<br />

kaydetti. Japonya Başbakanı Noda Yoshihiko ise<br />

Japonya ve Çin arasındaki siyasi güvenin arttırılmasının<br />

ikili ilişkileri geliştirmenin önemli<br />

temeli olduğunu, Çin'in gelişmesinin<br />

Japonya'nın da içinde bulunduğu uluslararası<br />

toplum için bir fırsat olduğunu ifade etti.<br />

Noda Yoshihiko, Japonya'nın Çin'le ekonomi,<br />

ticaret, enerji, çevre koruma, finans ve afet sonrası<br />

yeniden yapılanma alanlarındaki işbirliğini<br />

güçlendirmeye hazır olduğuna işaret etti. Kore<br />

yarımadasındaki gelişmelere ilişkin olarak iki<br />

taraf, yarımadada barış ve istikrarın korunmasının<br />

ilgili tarafların ortak çıkarlarına uyduğunu,<br />

ilgili tarafların diyalog yoluyla<br />

yarımadadaki sorunları çözüme bağlamak ve Altılı<br />

Görüşmeleri bir an önce yeniden başlatmak<br />

için ortak çaba harcaması gerektiğini fikir birliğiyle<br />

belirtti. Görüşmeden sonra iki lider, enerji<br />

tasarrufu ve çevre koruma, gençler arasındaki<br />

temaslarla ilgili işbirliği belgelerinin imza törenine<br />

katıldı. CİHAN<br />

Müslüman Kardeşler:<br />

Katar’dan yardım almadık<br />

Müslüman Kardeşler Hareketi<br />

sözcüsü Mahmut Gozlan,<br />

Katar’dan 100 milyon dolar yardım<br />

aldıkları yönündeki iddiaları reddetti.<br />

Gozlan, Haziran ayında yapılması<br />

planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri<br />

için aday göstermeyeceklerini<br />

de tekrarlarken, şu an için herhangi<br />

bir adayı desteklemeyi düşünmediklerini<br />

de belirtti.<br />

İddiayı dile getiren Hıristiyan Kıpti<br />

işadamı Necip Saviris’in belge ortaya<br />

koymasını da isteyen Gozlan,<br />

konuyla ilgili olarak Başsavcılığa<br />

şikayette bulunduklarını da belirtti.<br />

Bir televizyon programına çıkan<br />

Saviris, Müslüman Kardeşlerin<br />

Katar’dan 100 milyon dolar aldığına<br />

dair bir iddia ortaya atmıştı. İddia<br />

aylardır bazı gazeteler tarafından da<br />

dile getiriliyor.<br />

Mısır’ın en güçlü ve organize<br />

hareketi olarak adlandırılan Müslüman<br />

Kardeşlere ülkenin önde gelen<br />

pek çok işadamı da destek veriyor.<br />

Hareket eğitimden sağlığa ülkenin<br />

dört bir yanında kurduğu kurumlarla<br />

kamuoyunun nabzını da<br />

tutabiliyor. İbrahim BALCI<br />

Türk hackerler, tasarıyı hazırlayan<br />

Fransız vekilin sitesini çökertti<br />

Fran sa Ulu sal Mec li si'ne su nu lan ve çok az sa yı da ki ve -<br />

kil ta ra fın dan ka bul edi len söz de Er me ni soy kı rı mı nı<br />

in kar eden le re yö ne lik ce za ön gö ren ya sa ta sa rı sı nı ha -<br />

zır la yan Ce za yir asıl lı Fran sız ve kil Va le ri e Bo yer'in res -<br />

mi in ter net si te si Türk hac ker ler ta ra fın dan çö ker til di.<br />

Www.valerie-boyer.fr adlı internet sitesi<br />

Türk hackerlerin http://www.grayhatz.co/fr.html<br />

adlı internet sitesine yönlendiriliyor.<br />

Sitede yer alan açıklamada ise<br />

"O kadar düşünce özgürlüğüne saygılı bir<br />

ülkesiniz ki! 'Ermeni soykımı diye bir şey<br />

yoktur' diyerek bir gerçeği dile getiren<br />

birinin hapse atılmasının yolunu açıyorsunuz.<br />

O kadar iki yüzlü bir yönetiminiz var<br />

ki bizim yüzümüze karşı başka; diğer<br />

ülkelere karşı başka konuşuyorsunuz. Sizin<br />

meclisiniz önce kendi sorunu olan Cezayir'de<br />

yaptığı insanlık suçu olan<br />

soykırımınızı konuşsun.<br />

Biz biliyoruz ki Türkiye'de yaşayan Ermeniler<br />

sizin ülkenizde yaşayan ve diasporadan nemalanan<br />

Ermeniler'den çok daha farklı. Siz<br />

diaspora Ermenileri... Devlet arşivlerini açıp<br />

gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar korkaksınız.<br />

Siz Fransızlar oy için gerçekleri hiçe<br />

sayan zavallılarsınız." ifadeleri yer aldı.<br />

GrayHatz ise sitede kendini "2006 yılından<br />

itibaren, biz 'Gri İnsanların' tabiriyle, internetin<br />

arka sokaklarında ruh haline bağlı<br />

olarak, Kimi zaman 'siyah şapkalı (illegal)',<br />

kimi zaman 'beyaz şapkalı (legal)' internet<br />

korsanlarının buluşma noktası oldu. Tabirimizle,<br />

internetin arka sokaklarında bir çok<br />

grup olmasına rağmen, bunların çoğu, za-<br />

Slovenya’nın Kahire Büyükelçisi<br />

Robert Kokalj, Mısır'da yanlışlıkla<br />

girdiği bir semtte halk tarafından<br />

casus olduğu zannıyla apar<br />

topar bir karakola götürüldü.<br />

Kahire’nin en büyük varoşlarından<br />

Şobra el Hayme semtine aracıyla<br />

giden Kokalj bir süre sonra etrafını<br />

saran yöre sakinleri tarafından<br />

aracından indirilerek karakola<br />

götürüldü.<br />

Mısır gazeteleri Kokalj’ın darp<br />

edildiğini ve eşyalarının talan<br />

edildiğini yazdı. Ancak daha sonra<br />

Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Eşref<br />

mana dayanamayarak ismen ve kısmen<br />

yokulmuştur. Fakat 'GrayHatz Group', yayın<br />

hayatını her zaman sürdürmese de, her<br />

zaman birliğini korumuş olan bir takımdır.<br />

İsmende, kısmende asla yok olmadı. Oluşumun<br />

temel amacından bahsedilmesi<br />

gerekirse, 'Haksızlıklar ve Topluluklara<br />

Taraf' bir grup olmadığımızı belirtmek<br />

gerekir.<br />

Her zaman her kesime açık olan GrayHatz,<br />

'iyi-kötü, acemi-profesyonel' herkesin buluşma<br />

noktası olmuştur. GrayHatz farklı<br />

veya aynı nitelikleri, duyguları olan bir<br />

ailedir. Kesin ve net ortak yönü 'Gri' olmasıdır.<br />

Yanlış bilmeyene, doğruyu; öğrenmek<br />

isteyene, bilgiyi vermek ve 'Birlik'<br />

olmak 'Gri' olmanın temelidir. Biz o taraf, bu<br />

taraf değiliz, bizler sadece 'Griyiz." diye<br />

tanıtıyor. CİHAN<br />

Büyükelçi casus zannedildi,<br />

apar topar polise teslim edildi<br />

Holi’yi ziyaret eden Kokalj, halk<br />

tarafından darp edilmediğini, polisin<br />

eşyalarını da kısa sürede bularak<br />

kendisine getirdiğini söyledi. Kokalj,<br />

şoförünün yanlışlıkla bu semte<br />

girdiğini ve bir anda etraflarının<br />

sarıldığını da belirtti.<br />

Son günlerde özellikle hükümet ve<br />

asker kanadından yapılan açıklamalarda,<br />

Tahrir meydanı ve<br />

çevresinde cereyan eden olaylarda<br />

yabancı parmağı olduğu öne<br />

sürülüyor. Rejim ve asker yanlıları da<br />

yabancılara potansiyel casus gözüyle<br />

bakıyor. Tuncay YÜKSEL<br />

Müslüman Kardeşler Katar’dan<br />

aldıkları paraları açıklasın<br />

Mısır’ın en zengin iş adamı ve liberal partileri bir araya<br />

getiren Mısır Bloku’nun finansörü Necip Saviris, Müslüman<br />

Kardeşler hareketinin Katar’dan 100 milyon dolar<br />

yardım aldığını öne sürdü.<br />

Katıldığı bir televizyon programında soruları cevaplandıran<br />

Saviris, Müslüman Kardeşler hareketinin Hürriyet ve<br />

Kalkınma Partisi ile oluşturulacak bir koalisyon<br />

hükümetinde yer alabileceklerini de belirtti.<br />

Bünyesinde cep telefonu operatörü Mobinil’in de bulunduğu<br />

Orascom şirketi ile tarımdan inşaata pek çok alanda<br />

faaliyet gösteren şirketleri bulunan Saviris, Afrika kıtasının<br />

da ikinci zengin iş adamı durumunda bulunuyor.<br />

Şirketlerinde 270 bin kişiye iş verdiğini, her yıl devlete 3<br />

milyar dolar vergi ödediğini, çalışanlarının yüzde 97’sinin<br />

Müslüman olduğunu anlatan Saviris, oy için kiliseye<br />

başvurmadığını, eski lider Hüsnü Mübarek’e açık desteğinden<br />

dolayı Kıpti Lider Papa 3. Şenuda ile arasının da kötü<br />

olduğunu belirtti.<br />

Müslüman Kardeşler hareketine ait partinin seçim kampanyasını<br />

hangi kaynaklarla yürüttüğünü izah etmesi gerektiğini<br />

de öne süren Saviris, "Özellikle de Katar’dan 100<br />

milyon dolar yardım alıp almadığını izah etmek zorundadır."<br />

dedi.<br />

Hristiyanları Mısır’dan göç ettirdiği yönündeki iddialara da<br />

tepki gösteren Saviris, "Eğer böyle bir durum olsaydı, ilk<br />

ben göç ederdim." ifadelerini kullandı. Son günlerde Batı<br />

basınında çıkan iddialara göre özellikle Arap Baharından<br />

sonra Mısır’dan başta ABD ve Kanada olmak üzere Batılı<br />

ülkelere 100 bin ile 250 bin arasında Hristiyan Kıpti’nin göç<br />

ettiğini öne sürüyor. Bu rakamlar Kıptiler tarafından reddedilmesine<br />

rağmen, iddialar gündemden hiç düşmüyor.<br />

CİHAN<br />

Türkiye'ye İsrail'den<br />

soykırım şoku!<br />

İsrail Parlamentosu, 1915 olaylarının "Ermeni<br />

soykırımı" olarak anılması için bir yasa tasarısını<br />

görüşecek. İsrail Parlamentosu'nun (Knesset) Eğitim<br />

Komitesi, 1915 olaylarının "Ermeni soykırımı" olarak<br />

anılması için bir yasa tasarısını görüşecek. Tasarı, yılın<br />

bir gününün "Ermeni soykırımı günü" olarak anılmasını<br />

öngörüyor.<br />

İsrail basınının haberine göre başbakanlık adına Knesset'e<br />

başvuran Milli Güvenlik Danışmanı Yakov Admiror,<br />

bu sabah kamuoyuna açık olarak yapılması beklenen<br />

toplantının ertelenmesini istedi. Fakat Meclis Başkanı<br />

Reuven Rivlin, talebi reddetti.<br />

İsrail'de daha önce Ermeni soykırımı iddialarının tanınması<br />

girişimleri, Türkiye'yi kızdırmamak için engellenmişti.<br />

Fakat aylar öncesinden belirlenen komite<br />

toplantısı son ana kadar engellenmiş değil.<br />

İsrail'le Türkiye arasında en alt seviyeye gerileyen ilişkilerin,<br />

soykırım iddialarıyla birlikte daha da<br />

kötüleşmesinden endişe ediliyor. Kadima partisi milletvekili<br />

Otniel Schneller, son girişimi bu açıdan "sorumsuzluk"<br />

olarak nitelendirdi. Meretz partisi Milletvekili<br />

Zehava Gal-On ise "Soykırıma uğrayan Yahudiler için Ermeni<br />

soykırımını tanımaları ahlakî bir sorumluluktur"<br />

dedi.<br />

İSRAİL DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ERMENİ TASARISINA<br />

KARŞI ÇIKTI<br />

Parlamento Başkanı, toplantıda yaptığı konuşmada, Ermeni<br />

soykırımı ile tartışmaların 'siyasi değil ahlaki'<br />

olduğunu savundu. Rivlin, "Soykırımı inkar, tarihin muvafakat<br />

edemeyeceği bir şeydir" dedi. Rivlin'e bazı milletvekilleri<br />

de destek verdi. Meretz partisi Milletvekili<br />

Zehava Gal-On ise "Soykırıma uğrayan Yahudiler için Ermeni<br />

soykırımını tanımaları ahlakî bir sorumluluktur"<br />

dedi.<br />

Knesset Eğitim, Kültür ve Spor Komitesi'ne 'acil gündem<br />

maddesi' olarak getirilen tasarıyı değerlendiren İsrail<br />

Dışişleri Bakanlığı temsilcisi ise, söz konusu adımın<br />

mevcut atmosfer içerisinde Türkiye ile ilişkileri çok ciddi<br />

biçimde tehdit edebileceği uyarısı yaptı. Sözcü, "Türkiye<br />

ile ilişkilerimiz şu anda çok hassa ve kırılgan. Çizgiyi aşmamamız<br />

gerekiyor.<br />

Bu konuya zekice yaklaşmalıyız. Aksi takdirde ciddi<br />

stratejik sonuçlar doğurabilir" ifadelerini kullandı. İsrail'de<br />

daha önce Ermeni soykırımı iddialarının tanınması<br />

girişimleri, Türkiye'yi kızdırmamak için<br />

engellenmişti. Dışişleri ve Savunma Komitesi'ne<br />

sunulan tasarılar, basına kapalı toplantılarda reddedilmişti.<br />

CİHAN


27 Aralık 2011 Salı<br />

"Bu kadar yeter Putin"<br />

Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail<br />

Gorbaçov, Rusya Başbakanı Vladimir<br />

Putin'in kendisi gibi görevi bırakma<br />

zamanının geldiğini söyledi. Perestroyka<br />

(yeniden yapılanma) sürecinin mimarı<br />

olarak 25 Aralık 1991'de görevini bırakan<br />

Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin iç çatışma<br />

çıkmadan dağılmasını sağlamıştı.<br />

20 yıl aradan sonra Ekho Moskvı<br />

radyosuna açıklamada bulunan<br />

Gorbaçov, "Putin'in şimdi koltuğu<br />

bırakmasını tavsiye ediyorum. Üç dönem<br />

görevde bulundu. İki dönem devlet<br />

başkanı, bir dönem de başbakan olarak.<br />

Üç dönem bu kadar yeter" dedi.<br />

Kendisinin yaptığı aynı şeyi yapmayı<br />

öneren Gorbaçov, "Bu şekilde davranmak<br />

tüm olumlu şeylerin kalıcı olmasını<br />

sağlar. Vladimir Vladmiroviç'e içerde ve<br />

Fransız Meclisi’nde sözde Ermeni<br />

Soykırımı’nın inkarını suç sayan yasa<br />

tasarının kabul edilmesine tepkiler<br />

yükselmeye devam ediyor. Uzun yıllardır<br />

Fransa’da ikamet eden ve Paris<br />

Valiliği’nde kişiler ve kurumlar arası<br />

uzlaştırma uzmanı olarak çalışan<br />

Psikopatalog Deniz Keziban Çakıcı, Cihan<br />

Haber Ajansı’na konuştu. Çakıcı, yasanın<br />

Fransız Meclisi’nden geçmesiyle birlikte<br />

asıl büyük tehlikenin Fransa’da bir ceza<br />

hukuku konusu haline dönüştürülmesi<br />

olacağını söyledi.<br />

Fransa’nın başkenti Paris’te uzun yıllar<br />

Göçmenler Bakanlığı Fransa Göçmenler<br />

Entegrasyon Ofisi’nde çalışan son iki<br />

senedir Paris Valiliği’nde kent gelişim ve<br />

dönüşüm projeleri kapsamında,<br />

göçmenlerle ilgili, danışman olarak<br />

çalışan Türkolog ve Psikopatalog Deniz<br />

Keziban Çakıcı Ermeni soykırımına inkarı<br />

suç sayan yasanın onaylanmasının<br />

Fransızlar için kirli bir oy hesabı<br />

politikası olduğunu söyledi.<br />

Çakıcı, “Türkiye'ye moral - etik ders<br />

vermek, üstelik bir de bunu dayatmak<br />

Fransız Parlamentosunun işi değildir.<br />

Kirli bir oy hesabı politikası bu. Hele de<br />

1945'ten itibaren Cezayir olaylarını, o<br />

kadar uzağa gitmeye de gerek yok; 1994’te<br />

Ruanda olayını düşündüğümüzde…Fakat<br />

asıl sorun, bu konunun Fransa'da bir ceza<br />

hukuku konusu haline<br />

dönüştürülmesidir. Bu durum<br />

Türkiye'deki bu konuda var olan olumlu<br />

süreci de çok sıkıntıya sokacaktır.<br />

Hele de, Türkiye şu an olduğu gibi, olayın<br />

sıcaklığıyla içine girdiği milliyetçi akıl<br />

tutulması sergileyen tavrını<br />

sürdürürse…Bunun Fransa'ya hiç bir<br />

olumlu etkisi olmayacaktır. Tam tersi<br />

yasayı onaylarken gösterdikleri<br />

bağnazlığın ortasına, Türkiye'yi de çekmiş<br />

olacaklar ki bu da onların<br />

bağnazlıklarıyla denklenmek anlamına<br />

gelir.” dedi.<br />

Psikopatolog Çakıcı, ayrıca Türkiye’de<br />

ifade özgürlüğünün kalelerini çok daha<br />

fazla güçlendirmek zorunda olduğunun<br />

altını çizdi: “Fransa ifade özgürlüğüne<br />

sansür gibi korkunç bir şeyi<br />

yasalaştırıyor. Türkiye'nin asıl çıkış ve<br />

itiraz noktası bu olmalı bence. En<br />

önemlisi de Türkiye'nin her alandaki<br />

demokrasi mücadelesi, tarihle yüzleşmeyi<br />

savunmak zorunda. 1915’i yerli yerine<br />

oturtup Türkiye'deki ifade özgürlüğünün<br />

kalelerini güçlendirmeli. Aksi halde inkar<br />

üzerine bir itiraz, yerini asla<br />

bulamayacaktır.” Almanya’da işlenen<br />

cinayetler ile ilgili de konuşan Deniz<br />

Keziban Çakıcı, çok önemli tespitlerde<br />

bulundu.<br />

Çakıcı, cinayetlerin uygulanan devlet<br />

politikalarının sonucu olduğunu belirtti.<br />

Bu cinayetlerin, uygulanan devlet<br />

politikalarının bir sonucu olduğunu<br />

düşündüğünü aktaran Çakıcı,<br />

“Afganistan’ın, Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin,<br />

Mısır’ın, Libya’nın, Afrika’nın ve diğer<br />

oyuncak haline getirilen ülkelerin en ücra<br />

köşelerinde bile neler olup bittiğini ve<br />

nasıl olacağını inanılmaz bir iç görüyle<br />

bilen bu devletlerin, kendi burunlarının<br />

dibinde olup biten ve olacak felaketleri,<br />

katliamları, bilemeyecek olmaları pek<br />

inandırıcı gelmiyor bana.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Çakıcı, “En azından tüm bunların,<br />

uyguladıkları devlet politikalarının<br />

doğrudan ürünü olduğunu, gözleri<br />

görmek zorundadır. Alman İstihbarat<br />

Birimi BND’nin haberi <strong>olmadan</strong>, NSU’nun<br />

bu cinayetleri işlemiş olması da tuhaf<br />

değil mi? Yöneltilecek çok soru var bu<br />

konuda. Ama kısaca evet, bu işler<br />

dışarıda haklı olarak çok destek vardı.<br />

Şimdi durum değişti.." hatırlatması yaptı.<br />

2000-2008 yıllarında devlet başkanlığı<br />

yaptığı yıllarda Putin'i desteklediğini<br />

ifade eden Gorbaçov, başbakanlık<br />

sürecinde Putin'i eleştirdiğini şimdide<br />

ayrılması gerektiğini düşündüğünü<br />

söyledi. Putin'in kendi isteği ile ayrılıp<br />

ayrılmayacağı ile ilgili soruyu yanıtlayan<br />

Gorbaçov, "Aksi durum çok korkunç olur"<br />

uyarısı yaptı.<br />

Cumartesi günü yapılan "Adil seçim"<br />

mitingine katılacağını açıklayan Gorbaçov<br />

sağlık sorunları nedeni ile meydana<br />

gelememişti. Yeni bir protesto dalgasının<br />

oluşmasının memnuniyet verici olduğunu<br />

kaydeden Gorbaçov, "Böyle bir uyanmayı<br />

gördüğüm için mutluyum. İki ayrı nesil bir<br />

arada idi. Protestoların lafta<br />

devletten habersiz olmaz fikrindeyim.”<br />

diye ekledi. Avrupa sağının varlığını<br />

İslam düşmanlığı üzerinde<br />

oluşturduğunu söyleyen Deniz Keziban<br />

Çakıcı, Bosna Hersek katliamı olduğunda<br />

bir tek Avrupa ülkesinin yerinden<br />

kıpırdamadığını hatırlattı. “Daha<br />

1990’larda Avrupa’nın göbeğinde üç yüz<br />

bin Müslüman öldürüldü ve bir tek<br />

Avrupa ülkesi yerinden kıpırdamadı.<br />

Bosna Hersek katliamı, hepimizin gözleri<br />

önünde oldu.” diyen Çakıcı, Avrupa’nın<br />

insana insan olarak değil, başka bir<br />

çerçeveden bakmak gibi bir yerleşik<br />

alışkanlığı olduğunu kaydetti.<br />

Çakıcı, “Bu durum öncelikle kendi başına<br />

bela olacak gibi görünüyor. Fakat şunu da<br />

belirtmek gerekir ki, iğneyi kendine<br />

çuvaldızı başkalarına saplayarak<br />

okunmalı bunlar: Evinde çocuğuna,<br />

yanında komşusuna, mahallesinde farklı<br />

hayat seçimleri yaparak yaşayanlara,<br />

ülkesinde farklı bir etnik kökene ait<br />

olanlara karşı bireysel ve kolektif hakları<br />

ve hukukları gözeterek davranamıyorsa<br />

insanlar, başkalarının da bunları<br />

uygulamadan yaşayabileceğini baştan<br />

kabul etmiş oluyor. Ağzınızı açtığınızda,<br />

‘sen kendi ülkende olanlara bak’ yanıtı,<br />

en sık duyduğunuz yanıt olur.” şeklinde<br />

belirtti.<br />

Psikopatalog Çakıcı ayrıca, Avrupa’da<br />

yaşayan göçmenlerin bu cinayetler<br />

karşısında bulundukları ülkelerde<br />

uygulanan devlet politikalarının farkında<br />

olmaları gerektiğinin altını çizdi. Çakıcı,<br />

Avrupa’da yaşayan göçmenlerin<br />

bulundukları ülkelerde uygulanan devlet<br />

politikalarının farkında olmaları ve buna<br />

karşı sivil toplum örgütleri bünyesinde<br />

örgütlenme bilincini geliştirmeleri<br />

gerektiğini dile getirdi.<br />

Çakıcı, “Tıpkı geçmişte Nazi mezalimini<br />

ağırlıkla yaşamış Yahudilerin<br />

‘Antisemitist hareketleri, Yahudi<br />

düşmanlığını Gözleme Merkezleri’<br />

kurmaları gibi, dünyanın dört bir yanına<br />

‘İnsan düşmanlığını, İslam düşmanlığını<br />

ve tüm Ayrımcılıkları Gözleme Merkezleri’<br />

kurmak için var güçleriyle çalışmaları,<br />

lazım. Tüm Avrupa’nın yabancı<br />

düşmanlığı konusunda hassasiyet<br />

kazanması için bu gözlem evleri çok iyi<br />

bir örgütlenme şekli olur, diye<br />

düşünüyorum. Bu konuda<br />

konsoloslukların, devletlerin, Türk<br />

devletinin, İslam bankalarının, Avrupa<br />

Birliği’nin doğrudan rol almalarını<br />

sağlayacak sivil yapılanmalar oluşturma<br />

çabası sarf ederek, doğru okumalar<br />

yapabilir göçmenler.” dedi.<br />

Deniz Keziban Çakıcı, aynı koşullarda<br />

bulunan bir İtalyan’ın bir Türk’ten daha<br />

Dış Haberler<br />

Sov yet ler Bir li ği'nin son li de ri Mi ha il Gor ba çov, 20 yıl son ra ilk kez ko nuş tu.<br />

kalmayacağını düşünüyorum" dedi.<br />

Rusya'nın modern tarihi açısından son<br />

günlerde yapılan gösterilerin tarihi bir<br />

öneme sahip olduğu değerlendirmesinde<br />

bulunan eski Sovyet lideri, "Gelecek yıl<br />

Rusya açısından çok önemli. Önümüzdeki<br />

6-12 yıl için neler olacağına karar<br />

verilecek." hatırlatmasında bulundu.<br />

Rusya Başbakanı Putin'in Sovyetler<br />

Birliği'ni dağılmaktan kurtaramadığı için<br />

sitem ettiği Gorbaçov'a bir eleştiri de<br />

basın danışmanı Dmitri Peskov'dan geldi.<br />

Peskov açıklamasında, "Biz ve kişisel<br />

olarak kendim Gorbaçov'a saygı<br />

duyuyorum. Ancak ben Sovyetler<br />

Birliği'nde 1967'de dünyaya geldim. O bu<br />

ülkenin lideri olduğu yıllarda bu ülke<br />

ayakta kalamadı" tepkisini dile getirdi.<br />

CİHAN<br />

Çakıcı: “Fransa, bağnazlığın<br />

ortasına Türkiye’yi de çekiyor” rak’ta hakkında tutuklama<br />

I<br />

az göçmen, Afrikalının ise daha fazla<br />

göçmen olduğunu söyledi. Çakıcı,<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı konumda<br />

aynı koşullarda bulunan bir İtalyan ile bir<br />

Türk ya da Kürt’ten en fazla hangisi<br />

göçmendir deseniz, İtalyan kendini<br />

Avrupalı saydığından, içinde bulunduğu<br />

ülke politikası da onu Avrupalı<br />

saydığından, o biraz daha az göçmen<br />

sayılır. Üç nesildir, beş nesildir Avrupa’da<br />

yaşayan bir Afrikalı, herhangi bir Türk ya<br />

da Kürt’ten çok daha fazla göçmendir.<br />

Ama asıl tehlike Avrupa’daki yeni aşırı<br />

sağın görüntü ve söylem değiştirerek<br />

hızla genişlettiği hedefler ve aldığı yoldur:<br />

O hedefler içinde yalnızca göçmenler yok<br />

artık. Bir tür iç hesaplaşma olarak da<br />

adlandırabileceğimiz, sistem içinde yer<br />

alan ama sağa göre daha farklı söylemler<br />

içinde olan sol/sosyalist yapılar da, bu<br />

ırkçı sağın hedefleri arasında. Hatta<br />

öncelikle onlar hedefte, iktidarı onlardan<br />

alıp ele geçirdiklerinde, asıl sonradan sıra<br />

göçmenlere gelecek.”<br />

Son olarak göçmenlere yöneltilen sosyal<br />

hayata entegre olamıyorsunuz<br />

eleştirilerine de cevap veren Deniz<br />

Keziban Çakıcı, dünyanın hem fikir<br />

olduğu “ortak düşmanın” İslam olduğunu<br />

savundu. Çakıcı, son olarak şunları<br />

söyledi: “Artık kimse Yahudilere,<br />

homoseksüellere, aşağı ırktan olduğunu<br />

düşündüğü ama dillendirmediği<br />

azınlıklara karşı değil. Azınlık olduğunu<br />

dillendirip hak isteyenlere karşılar. Çocuk<br />

haklarını, kadın haklarını, bireysel ve<br />

kolektif hakları sonuna kadar<br />

savunuyorlar.<br />

Yalnızca, kimi azınlıkların biraz daha<br />

fazla entegre olmasını talep ediyorlar.<br />

Kimse de çıkıp (o azınlıkların kendileri de<br />

dâhil) ‘entegre olmayı talep etmekle<br />

başlıyor ırkçılık. Çünkü sana benzeyenle<br />

zaten yaşayabilirsin. Asıl senden farklı<br />

olanla yaşama hoşgörüsü geliştirebilmek<br />

demokrasidir’ demiyor.<br />

Sonrasında yeni düşmanlar yaratılacaktır<br />

mutlaka ama herhalde, bu dönem<br />

dünyanın hemfikir olduğu ortak düşman<br />

göçmenler ve asıl ‘İslam.’ Göçmenlere en<br />

sık yöneltilen eleştirilerden biri,<br />

‘gettolaşıyorsunuz, hep kendi<br />

kendinizlesiniz, sosyal hayatın içine<br />

entegre olmuyorsunuzdur.’ Yalan değil<br />

doğru; sosyal hayata entegre olan bir<br />

göçmen, çok daha az sorun yaşıyor. Fakat<br />

oraya entegre olabilmesi için de bir tek<br />

kendi çabası yetmiyor. Devlet<br />

politikalarının bunu gözetmesi gerekiyor.<br />

En basitinden getto istemiyorsa,<br />

göçmenlere genelde hep aynı bölgelerden<br />

kiralık sosyal konut göstermekten<br />

vazgeçmesi gerekiyor.” CİHAN<br />

Komşularının Irak'ın içişlerine<br />

müdahalesi Türkiye'yi de etkiler<br />

kararı çıkarıldıktan sonra Kuzey<br />

Irak’taki Kürt Yönetimi bölgesine<br />

gelen Irak Sünni Cumhurbaşkanı<br />

Yardımcısı Tarık Haşimi, burada<br />

Cihan Haber Ajansı’na konuştu.<br />

Haşimi, ABD’nin çekilmesinin<br />

ardından Şii Başbakan Nuri El<br />

Maliki’nin Irak’ta çok ağır bir kriz<br />

çıkardığını söyleyen Haşimi,<br />

ülkenin geleceği belirsiz bir halin<br />

içine sürüklendiğini belirtti.<br />

Haşimi, Bağdat’ta yargının<br />

tamamen Maliki’nin elinde<br />

olduğunu savunarak, başkente<br />

ancak yargı tam bağımsızlığını<br />

kazandıktan sonra döneceğini<br />

aktardı. Haşimi, Türkiye’yi de<br />

Irak’ın komşularının ülkenin<br />

içişlerine müdahalesinin yine<br />

Türkiye’yi etkileyeceği konusunda<br />

uyardı.<br />

Irak’ta ABD’nin çekilmesinin<br />

ardından Şii ve Sünni siyasi<br />

gruplar arasında tansiyonun<br />

yükseldi. Önde gelen Sünni<br />

liderlerden Tarık Haşimi’nin önce<br />

birkaç korumasının<br />

tutuklanmasının ardından sonra<br />

da kendisi için tutuklama kararı<br />

çıkarıldı ve seyahat yasağı getirildi.<br />

Bunun üzerine Kuzey Irak’a gelen<br />

ve burada Irak Cumhurbaşkanı<br />

Celal Talabani ile de görüşen<br />

Haşimi, Süleymaniye’de<br />

Talabani’nin misafirhanesinde<br />

Cihan’ın sorularını cevapladı.<br />

YARGI KARŞINA ÇIKMAYA<br />

HAZIRIM<br />

Hakkında çıkarılan tutuklama<br />

kararını medyadan duyduğunu<br />

söyleyen Tarık Haşimi, kendisine<br />

yöneltilen suçlamaların da iftira<br />

olduğunu savunuyor. Yargı<br />

karşısına çıkmaya da hazır<br />

olduğunu vurgulayan Sünni lider,<br />

ancak bunun için bazı şartları<br />

olduğunu belirtiyor.<br />

ŞİMDİLİK KÜRT BÖLGESİNDE<br />

YARGILANMAK İSTİYORUM<br />

Irak’ın başkenti Bağdat’taki<br />

yargının tamamen Başbakan Nuri<br />

El Maliki’nin yönetiminde<br />

olduğunu ve bu yüzden yargıya<br />

güvenmediğini belirten Haşimi,<br />

Bağdat’ta yargının bağımsızlığına<br />

kavuşması halinde orada yargıç<br />

karşısına çıkmaya hazır<br />

olduğunun altını çiziyor. Bu<br />

yüzden şimdilik yargılamanın Kürt<br />

bölgesinde yapılmasını isteyen<br />

Haşimi, buradaki yargının<br />

bağımsızlığına güvendiğini<br />

aktarıyor.<br />

MALİKİ, BENDEN BAŞLAYARAK<br />

MUHALİFLERE MESAJ VERİYOR<br />

Amerikan askerlerinin Irak’tan<br />

çekilmesinin ardından Başbakan<br />

Nuri El Maliki’nin çok ağır bir kriz<br />

çıkardığını söyleyen Haşimi,<br />

kendisine yönelik bu<br />

uygulamalarla Maliki’nin<br />

muhaliflere “Sizleri bitireceğim,<br />

şimdi Haşimi’den başladım”<br />

mesajı verdiğini düşünüyor.<br />

Haşimi, “Irak’ın geleceği belirsiz<br />

bir hale doğru gidiyor. Şimdi<br />

Irak’ın iki yolu var; ya demokrasi,<br />

eşit bir yönetim ya da meçhule ve<br />

büyük bir krize doğru gidiş. Bu<br />

büyük kriz de komşu ülkeleri<br />

etkiler” diye konuşuyor.<br />

IRAK’IN KOMŞULARININ<br />

İÇİŞLERİNE MÜDAHALESİ YİNE<br />

TÜRKİYE’Yİ ETKİLER<br />

11<br />

Ardından Irak’ın komşularından<br />

Türkiye’ye değinen Haşimi,<br />

“Türkiye Ortadoğu’da büyük rol<br />

oynuyor. Irak’ta gözlerini açsın,<br />

Irak’tan gözünü ayırmasın. Çünkü<br />

Türkiye’nin istikrarı, Irak’ım<br />

güvenliğine bağlıdır. Bu bozulursa<br />

onları da etkiler, Irak’ta istikrar ve<br />

güvenlik, tek bir hükümet olması<br />

Türkiye’nin çıkarıdır. Irak’a komşu<br />

ülkelerin Irak’ın içişlerine<br />

karışması yine Türkiye’yi etkiler.<br />

Türkiye daima Irak’ın güvenliği ve<br />

bağımsızlığını gözlemek zorunda.”<br />

diye ekliyor. CİHAN<br />

Brüksel’deki yangın<br />

Türk aileyi vurdu<br />

Belçika’nın başkenti Brüksel’de<br />

meydana gelen yangın Türk<br />

ailesini vurdu. Çıkan yangında 25<br />

yaşındaki Tuba Elçi yaşamını<br />

yitirirken, Ramazan Elçi (27) ve iki<br />

çocuğu ağır yaralı olarak<br />

kaldırıldıkları hastanede hayat<br />

mücadelesi veriyor. Dün gece saat<br />

02:00 sularında Brüksel’in kenar<br />

semtlerinden Vilvoorde’daki üç<br />

katlı bir apartmanda yangın çıktı.<br />

Birinci katta çıkan yangının Türk<br />

ailesinin bulunduğu üst kata<br />

çıkmasıyla panikleyen Elçi çiftinin<br />

2 yaşındaki ve yeni doğmuş<br />

bebeklerini de yanlarına alarak<br />

balkondan aşağı atladıkları<br />

söyleniyor.<br />

Dumandan etkilenmemek için<br />

aşağı atladıkları sanılan anne<br />

Tuba Elçi olay yerinde hayatını<br />

kaybederken baba Ramazan Elçi<br />

ve çocukları Sıla ve Talay’ın ağır<br />

yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.<br />

Yaralıları <strong>bina</strong>nın altındaki<br />

kaldırımda yatarken bulan ilk<br />

yardım ekipleri ilk müdahaleyi<br />

burada yaptı. Kritik durumda<br />

hastaneye kaldırılan baba ve iki<br />

çocuğunun sağlık durumunun<br />

ciddiyetini koruduğu kaydedildi.<br />

İtfaiye yetkililerinin bildirdiğine<br />

göre yangın birinci kattaki dairede,<br />

mutfakta başlamış. Buzdolabı<br />

fişinin kısa devre yapmış<br />

olabileceğini ifade eden Brüksel<br />

Savcılığı yangının kasten<br />

çıkartıldığı ihtimalinin<br />

bulunmadığını ifade etti. Yangının<br />

başladığı alt kattaki dairede olay<br />

saatlerinde kimsenin<br />

bulunmaması yangının<br />

büyümesine neden oldu. Öte<br />

yandan nerdeyse Türk ailesine<br />

mezar olan <strong>bina</strong>nın belediye<br />

tarafından ‘oturulamaz’ ilan<br />

edildiğini fakat ev sahiplerinin<br />

temyize giderek yürütmeyi<br />

durdurma kararı aldıkları iddia<br />

edildi. Vilvoorde Belediye Başkanı<br />

alt kattaki dairede yangın<br />

alarmının bulunmadığına dikkat<br />

çekerek apartman dairlerinde<br />

yangın alarmının mecburi hale<br />

getirilmesini talep etti. CİHAN


PKK'nın hackerları yakalandı<br />

Diyarbakır başta olmak üzere Şanlıurfa, Batman, Hakkari ve Gaziantep'teki operasyonlarda PKK adına<br />

özel, kamu kurum ve kuruluşlarının web sitelerini hackleyen, vatandaşlara ait banka hesaplarına<br />

ulaşmaya çalışan, örgütün kırsal alanına katılımı teşvik ettikleri belirtilen 7 kişi yakalandı<br />

PKK adına özel,<br />

kamu kurum ve<br />

kuruluşların web<br />

sitelerini hackleyen,<br />

vatandaşlara ait<br />

banka hesaplarına<br />

ulaşmaya çalışan 7<br />

kişi yakalandıDiyarbakır<br />

Emniyet<br />

Müdürlüğü Terörle<br />

Mücadele ve İstihbarat<br />

Şube Müdürlüğü<br />

ekipleri,<br />

yürüttükleri planlı<br />

operasyonel çalışmada<br />

PKK'nın yurtdışında<br />

faaliyet<br />

yürüten elemanlarından<br />

talimat<br />

alarak, terör örgütü<br />

adına, propaganda<br />

amaçlı özel, kamu<br />

kurum kuruluşlarına<br />

ait web sitelerini<br />

hackleyen şahısların<br />

olduğunu<br />

belirledi.Bu şahıslara<br />

yönelik olarak<br />

Diyarbakır polisi, 21<br />

Aralık'ta Şanlıurfa,<br />

Batman, Hakkari ve<br />

Gaziantep Emniyet<br />

Müdürlüğü ile eş zamanlı<br />

operasyonda 7<br />

kişiyi gözaltına<br />

aldı.Diyarbakır Valil-<br />

12<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

iği'nden yapılan<br />

açıklamada,<br />

şüphelilerin bölücü<br />

terör örgütüne<br />

müzahir sahıslarca<br />

hacker grupları oluşturdukları<br />

belirtildi.<br />

Şüphelilerin, kamu<br />

kurum ve kuruluşları<br />

ile ticari ve<br />

bilgilendirme amaçlı<br />

özel şahıslara ait internet<br />

sitelerine<br />

sanal saldırı yaptıkları<br />

ifade edilen<br />

açıklamada, 'Bölücü<br />

terör örgütü lehine<br />

propaganda içerikli<br />

logo, metin sayfaları<br />

ve örgütün elebaşısının<br />

resimlerini<br />

hacklenecek web<br />

sitelerine<br />

yapıştırdıkları, internet<br />

web site sahiplerini<br />

maddi ve<br />

manevi zarara uğrattıkları,<br />

vatandaşlara<br />

ait banka hesap bilgilerini<br />

şahısların<br />

bilgileri dışında<br />

temin ederek banka<br />

hesaplarına ulaşmaya<br />

çalıştıkları,<br />

yönettikleri sitelerde<br />

örgütün kırsal<br />

alanına katılımı<br />

teşvik ettikleri, kitlesel<br />

katılımlı olayları<br />

saptırarak ve sanal<br />

ortamda provoke ederek<br />

sansasyonel<br />

nitelikte eylemler<br />

gerçekleştirilmesi<br />

yönünde çağrılarda<br />

bulundukları tespit<br />

edilmiştir'<br />

denildi.Yakalanan<br />

şüphelilerle birlikte,<br />

çok sayıda hardisk<br />

ve bilgisayar, flaş<br />

bellekler, dijital fotoğraf<br />

makinesi,<br />

kamera, çok miktarda<br />

CD, DVD ve<br />

disket ile çok miktarda<br />

yasak yayın,<br />

örgütsel doküman<br />

ele geçirildiği<br />

bildirildi. Yakalanan<br />

şüphelilerin adliyeye<br />

sevk edildiği belirtilen<br />

açıklamada,<br />

'yasadışı terör<br />

örgütüne yönelik operasyonel<br />

çalışmalar<br />

aralıksız ve kararlı<br />

bir biçimde, vatandaşlarımız<br />

ve tüm<br />

devlet kurum ve kuruluşları<br />

ile işbirliği<br />

içerisinde<br />

sürdürülmektedir'<br />

denildi.AA<br />

Arşivler, soykırım iddialarını yalanlıyor<br />

Osmanlı arşivlerinde yer alan belgeler 1915'te yaşanan olayların 'soykırım'<br />

olduğu yönündeki iddiaları yalanlıyor. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde<br />

bulunan belgelere göre, Ermenilerle ilgili 'katliam' değil, planlı bir sevk ve<br />

iskân kararı alınmış. Hatta söz konusu karardaki kurallara uymayan 1.673<br />

devlet görevlisi yargılanırken, 12 kişi de bu kapsamda idam edilmiş<br />

Fransa Ulusal Meclisi'nin<br />

'inkâr tasarısı'nı kabulüyle<br />

birlikte yeniden gündeme<br />

gelen 'Ermeni<br />

soykırımı' iddiaları, yıllarca<br />

tarihçilerden çok siyasetçiler<br />

tarafından kullanıldı. Bu durumun<br />

yanlışlığına dikkat<br />

çeken Türkiye Cumhuriyeti,<br />

iddiaların asılsız olduğunu<br />

göstermek için arşivlerini<br />

açtığını bütün dünyaya ilan<br />

etti.<br />

Devlet Arşivleri Genel<br />

Müdürlüğü bünyesinde,<br />

Cumhuriyet ve Osmanlı<br />

dönemine ait yaklaşık 130<br />

milyon belge ve 497 bin<br />

defter bulunuyor. Osmanlı<br />

Devleti'nin Ermenilerle ilgili<br />

planlı bir sevk ve iskân<br />

kararı aldığının görüldüğü<br />

belgelerde, 'katliam veya<br />

imha' adına en ufak bir kayıt<br />

ya da ipucu bulunmuyor.<br />

Hatta adı geçen sevk ve<br />

iskân kararına göre, kurallara<br />

uymayan 1.673 devlet<br />

görevlisi yargılanmış. 12 kişi<br />

bu kapsamda idam edilmiş.<br />

Devlet Arşivleri Genel<br />

Müdürlü-ğü'nden alınan bilgiye<br />

göre, arşiv malzemesi<br />

bakımından büyük bir<br />

zenginliğe sahip olan<br />

Türkiye, Osmanlı'dan devralınan<br />

büyük arşiv mirasıyla,<br />

bugün dünyanın en<br />

zengin arşiv potansiyeline<br />

sahip sayılı ülkelerinden biri<br />

durumunda. Devlet Arşivleri<br />

Genel Müdürlüğü'nün envanterinde<br />

bulunan tüm belgeler<br />

özel olarak yapılan<br />

iklimlendirme sistemine<br />

sahip depolarda muhafaza<br />

ediliyor. Cumhuriyet arşivindeki<br />

yaklaşık 30 milyon, Osmanlı<br />

arşivinde ise yaklaşık<br />

100 milyon belgenin tasnif<br />

çalışmaları devam ediyor.<br />

Buna göre, Osmanlı<br />

arşivinde yaklaşık 30 milyon<br />

belge tasnif edilerek araştırmaya<br />

açıldı, yaklaşık 6 milyon<br />

belge de dijitalleştirildi.<br />

Cumhuriyet arşivinde ise 12<br />

bin belge tasnif edilerek<br />

araştırmaya açıldı.<br />

Fiziksel, kimyasal ve biyolojik<br />

koşullardan etkilenen<br />

arşiv malzemesinin ise<br />

restorasyonu uzman personel<br />

tarafından titizlikle<br />

devam ediyor.<br />

Fransa Ulusal Meclisi'nde<br />

1915 olaylarıyla ilgili Ermeni<br />

iddialarının reddini suç<br />

sayan yasa teklifinin kabul<br />

edilmesiyle yeniden gün-<br />

deme gelen Ermeni meselesine<br />

ilişkin kurumun 20'ye<br />

yakın yayını bulunuyor. Osmanlı<br />

Devleti'nin Ermenilerle<br />

ilgili planlı bir sevk ve<br />

iskan kararı aldığının<br />

görüldüğü Osmanlı arşivindeki<br />

belgelerde, devletin<br />

katliam veya imha kararı<br />

aldığı yönünde en ufak bir<br />

kayıt ya da ipucu yer<br />

almıyor. Aksine, arşiv belgelerine<br />

göre, sevk ve iskan<br />

kararındaki kurallara uymayan<br />

1673 devlet görevlisi<br />

yargılandı, 12 kişi de bu kapsamda<br />

idam edildi. 1914-1921<br />

yılları arasında Ermeni<br />

çetelerinin saldırılarında 518<br />

bin 105 Müslüman<br />

öldürüldü. Yine Rus ve Ermeni<br />

saldırılarında 1 milyon<br />

604 bin Müslüman iç bölgelere<br />

göç etti. Bu göç esnasında<br />

701 bin kişi de<br />

hayatını kaybetti.<br />

BELGELER AÇILDI, İSTEYEN<br />

HERKES GÖREBİLİR<br />

Bazı ülkelerce siyasi ve ideolojik<br />

yaklaşımla ele alınan<br />

Ermeni konusunun da tarihin<br />

asıl kaynaklarına<br />

dayanılarak objektif bir şekilde<br />

değerlendirilmesi<br />

amacıyla konuyla ilgili belgeler<br />

tasnif edilerek, araştırmaya<br />

açıldı.<br />

Araştırmacılara yönelik ise<br />

hiçbir sınırlama ve zorluk<br />

uygulanmıyor. Osmanlı<br />

döneminde arşivde<br />

araştırma izinleri padişah<br />

tarafından veriliyordu.<br />

Kurum, Ermeni meselesinin<br />

yanı sıra Kıbrıs, Musul-<br />

Kerkük, Balkanlar dahil<br />

çeşitli konularda bilimsel ve<br />

belgesel eserler yayınlamayı<br />

sürdürüyor. Belgelerden, 16.<br />

yüzyılda Kerkük'ün etnik<br />

durumunu gösteren yayında<br />

da Kerkük'ün bir Türk şehri<br />

olduğu görülüyor.<br />

Arşivdeki belgelerin önemli<br />

bir kısmı Osmanlı Türkçesi<br />

ile yazıldığından metinleri<br />

okuyup anlayabilmek için<br />

Osmanlı Türkçesi bilmek<br />

önem kazanıyor. CİHAN<br />

Demokrasi tarihinin en acı hasreti 50 yıl sonra bitti<br />

Aydın Menderes, vedalaşamadan idam sehpasında kaybettiği babası Adnan Menderes'e 50 yıl sonra kavuştu. Devletin zirvesinin<br />

de yer aldığı cenaze törenine akın eden binlerce insan, dua ve gözyaşlarıyla Menderes'i babasının yanına uğurladı<br />

27 Mayıs cuntası, Başbakan Adnan Menderes'i<br />

Yassıada'da darağacına götürürken, millet<br />

onun emanetine 50 yıl sahip çıktı. Geçtiğimiz<br />

cuma gecesi vefat eden oğul Aydın Menderes, dün<br />

son yolculuğuna da bu duygularla uğurlandı. Cenaze<br />

töreni için Fatih Camii'ne akın eden binlerce<br />

insan, Menderesler'e sevgisini dua ve<br />

gözyaşlarıyla gösterdi. Cenaze namazında da<br />

devlet ve millet yan yana saf tuttu.<br />

Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan<br />

Tayyip Erdoğan olmak üzere siyaset dünyasının<br />

önemli şahsiyetleri törende hazır bulundu. Eşi<br />

Ümran Menderes ve aile efradı, namaz kılınıncaya<br />

kadar cami avlusunda taziyeleri kabul etti. Namazın<br />

ardından tekbirler eşliğinde cenaze<br />

arabasına konulan Menderes, Anıtmezar'a<br />

götürülerek babası Adnan ve annesi Berin<br />

Menderes'in yanında toprağa verildi. Çocuğunu<br />

kucağına alıp cenazeye gelen vatandaşların<br />

onunla ilgili görüşleri ise ortaktı: "Babası gibi dik<br />

durdu. Ailesinin soyadını layıkıyla taşıdı."<br />

Ankara'da tedavi gördüğü hastanede cuma akşamı<br />

vefat eden eski başbakanlardan Adnan<br />

Menderes'in oğlu Aydın Menderes için Fatih Camii'nde<br />

cenaze töreni düzenlendi. Sabah saatlerinde<br />

Ankara'dan İstanbul'a getirilen Menderes'in cenazesi<br />

Atatürk Havalimanı'ndan alınarak Fatih<br />

Gündem<br />

Başbakan Yardımcısı Bülent<br />

Arınç, ''Anavatan ve Doğru<br />

Yol, Meclis başkanlığı seçiminde<br />

Aydın Menderes'e oy<br />

vermedi. 'Biz demokrat Partinin<br />

devamıyız, biz<br />

Menderes'in yolundan gidiyoruz'<br />

diye mangalda kül bırakmayan,<br />

O'nun mirasından oy<br />

devşirmeye çalışan bu iki parti<br />

Aydın menderes'e bir tek oy<br />

vermedi'' dedi.<br />

Arınç, partisinin Atatürk Kongre<br />

ve Kültür Merkezi'nde<br />

düzenlenen 3. Olağan İl Gençlik<br />

Kongresi'nde, Başbakan ve<br />

AK Parti Genel Başkanı Recep<br />

Tayyip Erdoğan'ın da katılmak<br />

istediğini ancak şartlar uygun<br />

olmadığı için kongreye<br />

gelemediğini söyledi.<br />

Kongrenin ilk planlandığı<br />

dönemde Başbakan Erdoğan'ın<br />

annesinin vefat etmesi nedeniyle<br />

gelemediğini anlatan<br />

Arınç, ''Kongre ertelendi ve<br />

gelmeyi arzu etmişti ancak<br />

yine kısmet olmadı. Rahatsızlığı<br />

nedeniyle gelemedi. Hamdolsun<br />

sağlığı iyidir,<br />

çalışmalarına kaldığı yerden<br />

devam ediyor. Kongrenin<br />

gecikmemesi için bugün yapılmasını<br />

erzu ettiler. Selamlarını,<br />

sevgilerini, başarı dileklerini<br />

iletiyorum'' diye konuştu.<br />

Konuşmasının, salonu dolduran<br />

gençler tarafından uzun<br />

süre ''Recep Tayyip Erdoğan''<br />

şeklinde tempo tutularak kesilmesi<br />

üzerine Arınç, şunları<br />

söyledi:''Meclis başkanlığından<br />

kalma huyum var. Böyle<br />

sık sık ve sayısı belli olmayan<br />

şekilde tezahürat yapmak<br />

doğru değil. En fazla 3 kez<br />

tekrar edeceksiniz ve böyle her<br />

kelimenin arkasından alkışlamayacaksınız.<br />

O zaman konuşmamıza<br />

gerek kalmaz. Yeri<br />

gelince alkışlayın, beğenmezseniz<br />

sessiz kalın. Beğendiklerinizi<br />

takdir edin, ama üç kez<br />

tekrar edin.''<br />

AK Parti'nin 2002'den bu yana<br />

oylarını artırarak yakaladığı<br />

başarının temelinde milletvekilleri,<br />

belediye başkanları,<br />

il ve ilçe başkanları, il<br />

genel meclisi ve belediye<br />

meclisi üyelerinin birbirlerine<br />

destek olmaları, sevmeleri ve<br />

birbirlerinden güç almalarının<br />

etkili olduğunu dile getiren<br />

Arınç, ''Başarının sırrı buradadır.<br />

Seversek, güç alırsak<br />

başarının devamı gelir. Bayrak<br />

yarışı yapıyoruz. Elimizdeki<br />

bayrağı, önümüzdeki arkadaşa<br />

ulaştırıyor, onun daha hızlı<br />

koşmasını teşvik ediyorsak,<br />

başarı buradadır'' dedi.<br />

-Aydın Menderes'in vefatı-<br />

Arınç, Aydın Menderes'in vefatından<br />

duyduğu üzüntüyü<br />

dile getirerek, şöyle konuştu:<br />

''Çok önemli bir siyasetçi,<br />

değerli büyüğümüz, bir şehit<br />

başbakanın bizlere emaneti<br />

Aydın Menderes, İstanbul'da<br />

defnedildi. Dün Ankara'daki<br />

cenaze törenine katıldık, namazını<br />

kıldık. Bugün de İstanbul'da<br />

Fatih Camii'nde cenaze<br />

merasimiyle defnedildi. Aydın<br />

Menderes'e, bu vesileyle<br />

Menderes ailesine, başta<br />

Adnan Menderes'e Allah'tan<br />

rahmet diliyorum. Mekanları<br />

cennet olsun. Türk milleti, onları<br />

sevdi, hiç unutmadı, bundan<br />

sonra da sevgisi hiç<br />

eksilmeden devam edecek.<br />

Menderes ailesi bir üzüntü,<br />

kader çizgisindeki farklı bir<br />

görünüşle Türk milletinin<br />

kalbinde her zaman yer etmiştir.''<br />

Yakın siyasi tarihe<br />

bakıldığında 1923'ten 1950'ye<br />

kadar Türkiye'de tek partinin<br />

bulunduğunu anlatan Arınç,<br />

Camii'ne götürüldü. Menderes'in Türk bayrağına<br />

sarılı tabutu, cami avlusundaki musalla taşına<br />

konuldu. Önüne Menderes'in fotoğrafı yerleştirilen<br />

tabutun başında polisler nöbet tuttu.<br />

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, cenazenin<br />

bulunduğu avluya birlikte giriş yaparken,<br />

cenazenin getirildiği uçakta bulunan TBMM<br />

Başkanı Cemil Çiçek, camiye ilk gelen isimler<br />

arasında yer aldı. Menderes'in eşi Ümran<br />

Menderes de cenazeyle birlikte camiye ulaştı. Burada<br />

taziyeleri kabul eden Ümran Hanım'ı<br />

Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tören<br />

boyunca yalnız bırakmadı.<br />

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, TBMM Başkanı<br />

Cemil Çiçek ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da saf<br />

tuttuğu cenaze namazını, İstanbul Müftüsü Rahmi<br />

Yaran kıldırdı. Öğle vakti kılınan cenaze namazının<br />

ardından bir konuşma yapan Yaran,<br />

dünya hayatının bir imtihan olduğunu, bu imtihanın<br />

hedefinin de iyi insan, iyi Müslüman olmak<br />

olduğunu belirterek, "Allah hepimize bu yolda<br />

yardımcı olsun.<br />

Aydın Menderes'in bu imtihanı başarmış olmasını<br />

umuyoruz. Kendisi milletin geniş teveccühüne<br />

mazhar olmuş bir devlet adamımızın evladıydı.<br />

Bunun yanı sıra kendi şahsiyetiyle de bizim için<br />

değerli bir insan. Onu şu yönleriyle hatırlayacağız,<br />

başka partilerin kurulduğunu<br />

ama yaşamadığını, yaşatılmadığını<br />

söyledi.<br />

O dönemde sadece CHP'den<br />

aday olunduğunu vurgulayan<br />

Arınç, şöyle devam etti:<br />

''Birileri onları aday gösterir,<br />

halk onları seçerdi. 1940'lı yıllardaki<br />

seçimlerde oylar açık<br />

atılır, tasnif gizli yapılırdı.<br />

'Oylar açık atılır, niye endişe<br />

edilir, tasnif gizli olur?' diye<br />

sorulduğunda, 'ne olur ne<br />

olmaz' derlerdi.<br />

Çünkü, milletin ne yapacağı<br />

belli olmaz. 1944'lerde CHP<br />

içinden seçilmiş rahmetli<br />

Adnan Menderes, Fuat Köprülü<br />

ve arkadaşları, ayrılıp<br />

Demokrat Partiyi kurdular.<br />

Demokrat Parti, 1946 seçimlerine<br />

katıldı ama pabucun pahalı<br />

olduğunu gören CHP, seçime<br />

müdahale etti. Devlet gücüyle,<br />

askerle, jandarmayla, sivil<br />

bürokratlarla gücünü kullandı.<br />

1946 seçimlerini yine<br />

Cumhuriyet Halk Partisi kazanmış<br />

gibi gösterildi.<br />

Türkiye'nin birçok yerinde<br />

büyük bir baskıyla Cumhuriyet<br />

Halk Partisi, o seçimleri milletin<br />

iradesini hiçe saymış, gasbetmişti.<br />

1937 yılında<br />

anayasaya koydukları 6 oklu<br />

prensipleri içinde adeta devlet<br />

parti birlikteliğini getirmişlerdi.<br />

Cumhuriyet Halk Partisi,<br />

aynı zamanda Türkiye<br />

Cumhuriyeti devleti demekti.<br />

Valiler il başkanı, kaymakamlar<br />

ilçe başkanı noktasına<br />

gelmişti.''<br />

Arınç, Türkiye'nin<br />

demokrasiye kolay<br />

geçmediğini belirterek,<br />

''1950'de dayanamadılar. Halk<br />

adeta bendini yıkan sel gibi<br />

sandıklara koştu, Demokrat<br />

Parti, tek başına iktidara geldi.<br />

O tarihlerde çoğunluk sistemi<br />

vardı. Bir parti bir vilayette bir<br />

oy bile fazla almış olsa bütün<br />

milletvekilliklerini almış oluyordu.<br />

450'den daha fazla<br />

Demokrat Parti, 40 civarında<br />

Cumhuriyet Halk Partisi, milletvekili<br />

çıkarabildi. 1954'te,<br />

yaşadığı zorluklara rağmen devletine küsmemiş,<br />

milletine darılmamıştır. Ayakta kalmayı ve siyaset<br />

yapmayı başarmıştır. Milletin değerlerine bağlı,<br />

karşı düşüncelere saygılı, hoşgörülü, felsefî derinliğe<br />

sahip bir fikir adamıydı. Düşüncelerini<br />

düzgün bir şekilde ifade eden bir hatip, iyi bir<br />

yazar.'' dedi. Törenin ardından cami çıkışında<br />

Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte<br />

Menderes'in eşi Ümran Menderes'e taziyelerini<br />

iletti.<br />

Helallik alınmasının ardından Menderes'in cenazesi,<br />

musalla taşından alınarak, tekbirler<br />

eşliğinde omuzlarda cenaze aracına taşındı. Merhumun<br />

tabutunu ilk omuzlayanlar eski DP Genel<br />

Başkanı Süleyman Soylu ve HAS Parti Genel<br />

Başkanı Numan Kurtulmuş oldu.<br />

Cenaze aracı daha sonra, Topkapı'daki Anıtmezar'a<br />

gitmek üzere yola çıktı. Aydın<br />

Menderes'in cenazesi, konvoyla babasının adını<br />

taşıyan bulvardan geçirilerek mezarlığa getirildi.<br />

Menderes, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından<br />

okunan dualarla annesi Berin Menderes'in yanına<br />

defnedildi.Fatih Camii ve Anıtmezar'daki törenlere<br />

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Avrupa Birliği<br />

Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma, Denizcilik<br />

1957'de böyle oldu. Oylar<br />

azaldı ama Demokrat Parti iktidara<br />

geldi'' ifadelerini kullandı.Demokrat<br />

Partinin<br />

millete yüzünü dönen bir iktidar<br />

olduğunu anlatan Arınç,<br />

şunları söyledi:''Halkın<br />

baskılardan, sefaletinden, perişanlığından<br />

kurtulması için<br />

halkı seven insanlar iş başına<br />

gelmişti. 10 yıl sonra darbe<br />

yapıldı.<br />

Yassı Ada'ya götürüldü. Pek<br />

çoğu beraat ederken, hapis<br />

cezası verilirken, üç kişinin<br />

idamına karar verildi. Adnan<br />

Menderes, Hasan Polatkan ve<br />

Fatih Rüştü Zorlu, cezaları<br />

müebbete çevrilmedi, 1961'de<br />

üçü de bir sabah idam edildi.<br />

Allah, onlara rahmet etsin.<br />

Onlar güzel insanlardı. Ülkenin<br />

birlik ve güzelliği için<br />

çalışmışlardı. Milletin iradesini<br />

öncelemişlerdi. O yüzden birileri,<br />

onları hiç affetmedi.<br />

Türkiye'de darbeler dönemi<br />

başladı. 10 yılda bir ihtilal, üç<br />

yılda bir muhtıra. 1960'ta dar-<br />

Almanya'da, sekizi Türk<br />

dokuz göçmenin bir<br />

Neonazi çete tarafından<br />

öldürüldüğünün ortaya çıkmasının<br />

yankıları sürerken,<br />

anamuhalefet partisi Sosyal<br />

Demokrat Parti (SPD) Genel<br />

Başkanı Sigmar Gabriel, Almanya'da<br />

aşırı sağcıların yıllarca<br />

hafife alındığını<br />

söyledi.<br />

Bu durumun mutlaka<br />

değişmesi gerektiğini vurgulayan<br />

Gabriel, "Hangi<br />

makamların ne zaman ve<br />

neden hata yaptığı tümüyle<br />

aydınlatılmalı." dedi.<br />

Kamuoyunun da bu konuda<br />

aydınlatılması gerektiğine<br />

işaret eden deneyimli politikacı,<br />

"Politikacıların da bir<br />

açıklama borçlu olduğunu<br />

düşünüyorum. Ben Köln'deki<br />

Keupstrasse sokağında oturan<br />

insanlardan özür<br />

diledim. Her şeyden önce de<br />

burada gerçekleştirilen bombalı<br />

eylemden sonra-<br />

Alevî ve Sünnî işadamları birlikte cemevi ve Kur'an kursu yaptırıyor<br />

K ahramanmaraş'ta<br />

beyi yapanlar, 1971'de muhtıra<br />

verdiler. 1980'den sonra gizli<br />

açık muhtıralarla işi<br />

götürdüler, bazen postmodern<br />

darbeler yaptılar. Ama 14 Ağustos<br />

2001, AK Parti'nin kuruluşu<br />

ve 3 Kasım 2002 de AK devrin,<br />

AK Parti'nin tek başına iktidara<br />

gelişi...''<br />

-Aydın Menderes'in Meclis<br />

Başkanlığına adaylığı...-<br />

Arınç, Aydın Menderes'in bu<br />

dönemler içinde babasına hasret<br />

kalmış bir siyasetçi<br />

olduğunu belirterek, hayatının<br />

çileyle, yoklukla geçtiğini anlattı.TRT'nin,<br />

bu yılın<br />

başlarında ''Ali Adnan Başvekil<br />

Belgeseli'' yaptığını ifade eden<br />

Arınç, ''Bu belgeselin tanıtım<br />

toplantısında birlikteydik.<br />

TRT'de yayımlandı. Bugünlerde<br />

bazı bölümlerinin yayımlanmasında<br />

fayda var. İzlemiş<br />

çok mutlu olmuştu. Anne ve<br />

babasına olan sevgisini birkaç<br />

cümleyle ifade etti, 'İkisini çok<br />

seviyorum ama babamı daha<br />

çok özledim' demişti'' diye<br />

yaşanan<br />

provokasyonlardan ders alan<br />

Alevi ve Sünniler, birlikte yaşama<br />

adına örnek bir projeye imza atıyor.<br />

Alevi ve Sünni işadamları, cemevi<br />

ile Kur'an kursu yaptırmaya hazırlanıyor.<br />

İnşa edilecek cemevi ile<br />

Kur'an kursu ise tek bir <strong>bina</strong>da<br />

hizmet verecek. Cemevinin bir<br />

odası Maraş olaylarında hayatını<br />

kaybedenler için anma yeri olarak<br />

düzenlenecek.Alevi ve Sünni<br />

konuştu.Arınç, 1996'nın Mart<br />

ayında Aydın Menderes ile<br />

Refah Partisi'nden milletvekili<br />

olduklarını belirterek, şöyle<br />

devam etti:<br />

''Refah Partisi, Anavatan Partisi<br />

ile hükümet kuracaktı. İşin<br />

içine iyi saatte olsunlar girdi ve<br />

Anavatan Partisi, Doğru Yol'la<br />

hükümet kurdu. Hükümet programı<br />

üzerindeki konuşmamızı<br />

rahmetli Aydın Menderes<br />

yaptı. Ben de oturduğum yerde<br />

bütün arkadaşlarımla birlikte<br />

büyük hayranlık içinde dinledim.<br />

Çok önemli sözler söylüyor,<br />

Türk siyasetine damgasını vuruyordu.<br />

Hükümeti öylesine<br />

perişan etmişti ki, hepimiz<br />

gıpta etmiştik. O zaman hiç unutamadığım<br />

ve birilerini<br />

affedemediğim ve halen affetmiyorum...<br />

Öldüğü akşam iki<br />

kanala bağlandım. İkisinde de<br />

söyledim. Meclis Başkanı<br />

seçimi olacaktı. Rahmetli Erbakan<br />

hoca ve arkadaşları bize<br />

'Burada teamül vardır. Hangi<br />

işadamları, örnek bir projeye imza<br />

atıyor. Kahramanmaraşlı kanaat<br />

önderleri, birlik ve beraberliğin<br />

tesisi için birlikte cemevi ve Kur'an<br />

kursu yaptırma kararı aldı. Projenin<br />

fikir babalarından Alevi işadamı<br />

Hüseyin Akpınar, uygun bir arazi<br />

aradıklarını söylüyor. Mimarların<br />

çizim için çalışmalara başladığını<br />

anlatan Akpınar, cemevinin mimarisini<br />

de aslına uygun bir dergâh<br />

yapmak için Anadolu ve Balkan-<br />

Bülent Arınç'ın suçladığı iki eski parti<br />

Bülent Arınç, 'Menderes'in yolundan gidiyoruz' diye mangalda kül bırakmayan, O'nun<br />

mirasından oy devşirmeye çalışan iki parti, Aydın Menderes'e bir tek oy vermedi'' dedi<br />

yaralananlarınyakınlarından, aylarca, yasa dışı işler<br />

yaptıkları gerekçesiyle<br />

şüphelenildiği için. Bu, çok<br />

kötü bir aşağılanma dönemi<br />

olmuş olmalı." diye konuştu.<br />

SPD Genel Başkanı, aşırı<br />

sağcı parti NPD'nin (aşırı<br />

sağcı Almanya'nın Milliyetçi<br />

Demokratik Partisi) yasaklanmasının<br />

yeterli olmayacağını<br />

da vurgulayarak,<br />

"NPD'nin yasaklanması şart<br />

ve en kısa süre içinde gerçekleşmeli.<br />

Ama bununla aşırı sağa karşı<br />

mücadele kazanılmış olmaz.<br />

Bu konuda siyasi tartışmalar<br />

yapmalı, önyargılara karşı<br />

mücadele etmeli ve azınlıkların<br />

korunmasını daha<br />

kararlı bir şekilde<br />

sürdürmeliyiz. Aşırı sağın<br />

güçlü bir şekilde ortaya çıktığı<br />

köylerde ve kırsal kes-<br />

ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,<br />

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, CHP<br />

Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HAS<br />

Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, DP Genel<br />

Başkanı Namık Kemal Zeybek, eski DP lideri Süleyman<br />

Soylu, eski cumhurbaşkanlarından merhum<br />

Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali,<br />

askerî erkân, eski başbakanlardan Tansu<br />

Çiller ve yurdun dört bir tarafından gelen<br />

binlerce vatandaş katıldı.<br />

AB Bakanı Egemen Bağış: Aydın ağabey,<br />

babasını 'Balık için deniz ne ise benim için de<br />

babam o demek.' şeklinde tanımlıyordu. İşte<br />

bugün Aydın ağabey denizine kavuşmuş olacak.<br />

HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş: Aydın<br />

Bey'i özetlemek gerekirse dört şey söylemek lazım.<br />

İyi bir dindar ve iyi bir Müslüman'dı, iyi bir vatanseverdi,<br />

millet âşığıydı. Her şeyden önce çok bilge<br />

bir siyasetçiydi. Ailesine o kadar büyük haksızlıklar<br />

yapılmış olmasına rağmen o, hiçbir zaman<br />

günlük siyasetin ve polemiklerin içine girmedi.<br />

Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu: Türkiye<br />

bana göre bir entelektüelini yitirmiştir. Aydın<br />

Bey aynı zamanda mümin bir insandı.<br />

İmanlı bir insandı ve inanan bir insandı.<br />

Bütün değerlendirmelerinde hayata bakışını<br />

bunun üzerine yapardı.<br />

imde, aşırı sağcı<br />

düşüncelerin kafalara yerleşmemesi<br />

için bu tür yapıları<br />

önlememiz lazım. NPD, gençlik<br />

kulübü, kilise cemaati ve<br />

gençlik dernekleri olmayan<br />

bazı köylerde tatil kampları<br />

ve eğlencelerle etkili olmaya<br />

çalışıyor." ifadesini kullandı.<br />

SPD'nin Bilkay Öney, Dilek<br />

Kolat ve Aydan Özoğuz ile üç<br />

Türk kökenliyi üst görevlere<br />

getirdiğini ifade eden Sigmar<br />

Gabriel, göçmen kökenli insanların<br />

tecrübe, bilgi ve<br />

yeteneklerinden vazgeçemeyeceklerini<br />

belirterek,<br />

"Çok daha fazla göçmen<br />

kökenliyi bakanlık görevlerinde<br />

ve SPD'nin yönetici<br />

kademelerinde görmek isterim."<br />

diye konuştu.<br />

Almanya Cumhurbaşkanı<br />

Christian Wulff, yaptığı geleneksel<br />

Noel konuşmasında<br />

partinin milletvekili sayısı fazlaysa<br />

Meclis Başkanı ondan<br />

seçilir' demişlerdi. Bizim<br />

sayımız 154'tü. Diğer partilerin<br />

sayısı azdı. Biz oybirliğiyle rahmetli<br />

Aydın Menderes'i aday<br />

gösterdik. Sembolik bir konuyu<br />

ifade etmek istiyorduk; 'Adnan<br />

Menderes'i siz zulmen astınız,<br />

idam ettiniz. Türk milletinin<br />

kalbinde yaşıyor.<br />

Ama bakın milli irade o kadar<br />

güçlük ki, onun oğlu Meclis'te.<br />

Milli iradenin temsil ettiği<br />

yerde Meclis Başkanı olacak.'<br />

Büyük bir coşkuyla kendisini<br />

aday gösterdik. Şundan<br />

emindik, Anavatan Partisi,<br />

Doğru Yol Partisi ve<br />

Cumhuriyet Halk Partisi<br />

meclisteydi. Sadece CHP'nin oy<br />

vermeyeceğini biliyorduk. En<br />

azından Doğru Yol ve Anavatan<br />

oy verecek, bizim de 154<br />

oyumuz var, meclis başkanlığına<br />

Menderes seçilecekti.<br />

Anavatan ve Doğru Yol Meclis<br />

başkanlığı seçiminde Aydın<br />

Menderes'e oy vermedi.”AA<br />

Almanya'da ırkçıları yıllarca hafife aldık<br />

Abdülbaki Vahapoğlu (Bandırma): Darbe zamanı<br />

Aydın Menderes benimle yaşıttı. Babasının zalimce<br />

öldürülüşünü radyolardan dinledi. Belki de<br />

yaşayarak babasından daha fazla acı çekti. Hayatı<br />

boyunca sıkıntılar yaşadı. Allah rahmet eylesin.<br />

Halil İbrahim Saruhan (Rize): Şu anki refahı onların<br />

attığı tohumlar sayesinde yaşıyoruz. Aydın<br />

Menderes, sevdiğimiz biriydi, vefa için cenazesine<br />

geldik.<br />

Remzi Aslan (Kahramanmaraş): 4 erkek çocuğum<br />

var. En büyüğe Adnan, diğerlerine Adnan<br />

Menderes'in çocukları Aydın, Yüksel ve Mutlu'nun<br />

isimlerini koydum. Menderes, dikta rejimini yıktı.<br />

Milletin iradesini egemen kıldı. Bu yüzden<br />

ülkenin kadrolarına sızmış kişiler tarafından idam<br />

edildi. Aydın Menderes de babasının izinden gitti.<br />

Milletimizin başı sağ olsun.<br />

Veli Duman (Eski DP yöneticisi, Yassıada<br />

mahkûmlarından): Adnan Menderes ile birlikte<br />

Yassıada'da on bir ay, idamla yargılandım.<br />

Kendimi onun oğlu olarak görüyorum. Kardeşim<br />

öldü, ben kaldım. Menderes ailesinin vefat etmiş<br />

bütün fertlerini Allah nur içinde yatırsın. 1938'den<br />

1950'ye kadar kimse Kur'an'ı eline alamıyordu.<br />

Camilerin kapısı açılmıyordu. İktidar olmasıyla<br />

birlikte camileri açtı. Menderes, hiçbir suçu olmayan<br />

bir adamdı.<br />

ırkçılık karşıtı mesajlar verdi.<br />

Öldürülen dokuz göçmenin<br />

Neonaziler tarafından katledildiğini<br />

öğrenmenin<br />

herkesi şoke ettiğini söyleyen<br />

Wulff, bunun mümkün olacağını<br />

asla tahayyül<br />

edemediklerini ifade etti.<br />

Etrafında Almanya'daki her<br />

etnik gruptan bir temsilci<br />

olduğu halde kameraların<br />

karşısına çıkan Cumhurbaşkanı,<br />

"Ülkemizde yabancı<br />

düşmanlığına, şiddete ve<br />

siyasi aşırılığa yer yoktur."<br />

diye konuştu. CİHAN<br />

lar'daki külliyelerin, dergâhların<br />

gezileceğini dile getiriyor.Maraş'taki<br />

kanaat önderleriyle bir araya<br />

gelerek "Maraş'ta birlik ve beraberlik<br />

adına ne yapabiliriz?" sorusu<br />

üzerine düşündüklerini ifade eden<br />

Akpınar, şehirde iki topluma da<br />

faydalı projeler üretilmesi gerektiğini<br />

belirtiyor. Alevi inançlı<br />

işadamı, yaptıracakları cemevinin,<br />

yıllardır birbirine küsmüş iki topluluğu<br />

yakınlaştıracağını kaydediyor<br />

ve ekliyor: "Cemevimizin bir<br />

odasını Maraş katliamında ölenleri<br />

anacağımız, olayları lanetleyeceğimiz<br />

bir anma yeri yapacağız.<br />

Sünni kardeşlerimizi, cem törenlerimizi<br />

canlı izlemeleri için davet<br />

edeceğiz. Aşure, muharrem gibi<br />

önemli dini günlerde burada bir<br />

araya geleceğiz. Maraş'ın sorunlarını<br />

birlikte çözeceğiz."Projeyle ilgili<br />

iki kesimden olumlu dönüşler<br />

aldıklarını söyleyen Hüseyin Akpı-<br />

nar, "Bir grup Alevi ve Sünni<br />

arkadaşımızla yola çıkıyoruz. İki<br />

katlı cemevi yapalım, alt katı da<br />

Kur'an kursu olsun dedik. Tüm<br />

Aleviler bu tarz projeler içinde yer<br />

almak ister." diyor. İçinde sosyal<br />

faaliyetlerin de yapılacağı, konferans<br />

salonu ve kütüphane gibi<br />

odaların da bulunacağı büyük bir<br />

kompleks düşündüklerini dile getiren<br />

işadamı Akpınar, Maraş olaylarının<br />

hâlâ kazındığını, bunlara<br />

müsaade etmemek için her iki kesimin<br />

de üzerine düşeni yapması<br />

gerektiğini vurguluyor.CİHAN<br />

Benden sonra sıra Kürt liderlere gelecek<br />

Irak'ta hakkında tutuklama<br />

kararı<br />

çıkarılan Cumhurbaşkanı<br />

Yardımcısı<br />

Tarık el Haşimi, Şii<br />

Başbakan Nuri el Maliki'yi<br />

'ülkeyi tek parti<br />

iktidarıyla yönetmeye<br />

çalışmakla' suçladı.<br />

Sünni politikacı,<br />

"İleride sıra Kürt liderlerine<br />

de gelecek,<br />

çünkü Maliki, Irak'ı tek<br />

başına yönetmek istiyor."<br />

dedi.<br />

Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye<br />

kentine<br />

bağlı Kala Çolan bölgesinde,<br />

kendi ifadesiyle<br />

Irak<br />

Cumhurbaşkanı Celal<br />

Talabani'nin misafiri<br />

olarak kalan Haşimi,<br />

hakkındaki tutuklama<br />

kararının ABD'nin<br />

ülkeden ayrılmasının<br />

hemen ertesine denk<br />

gelmesine dikkat çekti.<br />

Haşimi, Irak'ın üçe<br />

bölüneceğine yönelik<br />

iddialarla ilgili olarak<br />

ise bu söylentileri<br />

çıkaranların ülkede<br />

mezhep çatışmasını<br />

alevlendirmek isteyenler<br />

olduğunu söyledi.<br />

Ülkenin çok kötü bir<br />

yöne sürüklenmek istendiğini<br />

de ifade eden<br />

Haşimi, bunun sorum-<br />

İbrahim Çelik: Aydın Menderes, babası gibi dik bir<br />

duruşa sahipti. Ailesinin soyadını layıkıyla taşıdı.<br />

Yakın zamana baktığınızda referandum sürecinde<br />

'Evet dersek, babamın kemikleri sızlamayacak.'<br />

diyerek babasının oğlu olduğunu gösterdi. Bugün<br />

ben de burada ahde vefa için bulunuyorum.<br />

27 Mayıs darbesi yapıldığında 14 yaşındaydı.<br />

Başbakan Adnan Menderes'i Eskişehir-Kütahya<br />

yolunda tevkif eden ve bir buçuk yıl sonra idam<br />

eden zihniyet; Çankaya Köşkü ile Başbakanlık<br />

Konutu'nu ablukaya almıştı gün ağarırken. Millet<br />

iradesini esir alan ve Menderes ailesini çileli yıllara<br />

mahkûm eden darbe, siyasetin acı meyvesi<br />

olarak zihin dünyasını hep meşgul etti Aydın<br />

Bey'in. "Pencereden baktığımda tankların namluları<br />

Ankara'ya bakıyordu, askerlerin silahları ise<br />

yere doğruydu. Ne olduysa bir müddet sonra<br />

silahlar ve tank namluları evimize ve Köşk'e<br />

döndü." diye anlatmıştı darbenin ilk saatlerini.<br />

Annesi Berin Hanım'ın yanında Bayar'ın Köşk<br />

muhafızlarıyla yaşadığı tartışmaları işiten,<br />

Yassıada'da cunta mahkemesinin zulümlerini<br />

yaşayan, milleti ezip geçen o acı yılları sabırla<br />

yoğuran Menderes ailesinin son oğluydu. 1996'da<br />

geçirdiği trafik kazasından sonra tekerlekli sandalyeye<br />

esir kalmamış, siyaset adamlığının yanı<br />

başına fikir adamlığı ve yazarlığını da<br />

eklemişti.CİHAN<br />

Bir suikast timini yönetmekle suçlanarak hakkında tutuklama kararı çıkartılan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi, suçlamaların siyasî nitelik<br />

taşıdığını ve amacın ülkede tek parti hükümeti kurmak olduğunu söyledi. Haşimi, sıranın kendisinden sonra Kürt liderlere geleceğini iddia etti<br />

lusunun Başbakan El<br />

Maliki olduğunu öne<br />

sürdü. Ülkede durumu<br />

düzeltmek istediklerini,<br />

niyetlerinin<br />

Iraklıların yaşam standardını<br />

yükseltmek<br />

olduğunu belirten<br />

Haşimi, şöyle konuştu:<br />

"Ama belli ki Başbakan<br />

Nuri el Maliki bütün<br />

muhalefeti silmek istiyor.<br />

Bunun için de Irakiye<br />

listesinden Tarık el<br />

Haşimi'den başladı ve<br />

son açıklamasında da<br />

diğer siyasi şahsiyetleri<br />

tehdit etti. Sıranın<br />

yakında diğer<br />

siyasilere geleceğini<br />

düşünüyorum. İleride<br />

sıra Kürt liderlerine de<br />

gelecek, çünkü Maliki<br />

Irak'ı tek başına yönetmek<br />

istiyor. Maliki,<br />

karşı tarafın<br />

düşüncesini bile<br />

almak istemiyor ve<br />

kesinlikle hiçbir şekilde<br />

muhalif partiler ve<br />

siyasetçiler istemiyor.<br />

Bu da bence ana<br />

sorunlardan biri."<br />

Irak'tan son ABD<br />

askerinin ayrılmasından<br />

kısa süre sonra<br />

Cumhurbaşkanı<br />

Yardımcısı Tarık el<br />

Haşimi ve yakın koru-<br />

maları hakkında terör<br />

suçlamasıyla tutuklama<br />

kararı çıkarılması,<br />

ülkede<br />

tansiyonu yeniden tırmandırmıştı.<br />

Sekiz<br />

yıldır siyaset yaptığını<br />

ve tanındığını, Irak<br />

genelinde desteklendiğini<br />

ve<br />

sevildiğini, kendisini<br />

destekleyen halkın bu<br />

suçlamalar karşısında<br />

suskun kalmayacağını<br />

vurgulayan Irak<br />

Cumhurbaşkanı<br />

Yardımcısı, "kirli<br />

oyun" olarak nitelendirdiğisuçlamaların<br />

amacının,<br />

kendisini kötülemek<br />

ve yıpratmak<br />

olduğunu söyledi.<br />

Yıllardır mücadele ettiğini,<br />

bu uğurda<br />

kardeşlerini şehit<br />

verdiğini belirten<br />

Haşimi, her hareketinin,<br />

hatta kapalı<br />

kapılar ardında yaptıkları<br />

toplantıların bile<br />

ABD ve diğer istihbarat<br />

servisleri tarafından<br />

takip edildiğine<br />

dikkati çekti. "Haşimi'nin<br />

gizli ve pis işleri<br />

yoktur, gizli siyasi işlerimiz<br />

yoktur." diyen<br />

El Haşimi, anayasaya<br />

aykırı hiçbir şey yap-<br />

madığını,suçlamaların hem kendisini<br />

hem de Irak halkını<br />

şoke ettiğini kaydetti.<br />

Yargının Irak'ın<br />

kuzeyinde daha<br />

bağımsız ve iyi<br />

işlediğini savunan<br />

Haşimi, yargı<br />

sürecinin buraya taşınması<br />

gerektiğini, aksi<br />

takdirde ülkenin kaosa<br />

sürükleneceğini, bundan<br />

endişe ettiğini<br />

söyledi.Türkiye'ye de<br />

mesajı olduğunu belirten<br />

El Haşimi,<br />

"Türkiye Cumhuriyeti<br />

komşumuzdur ve<br />

Irak'a 2003 işgalinden<br />

beri elinden gelen<br />

yardımı yapmıştır.<br />

Türkiye'nin gözlerinin<br />

açık olması gerekiyor,<br />

çünkü bazı komşu<br />

ülkeler Irak'ın iç işlerine<br />

karışıyor ve bu<br />

sorunları yaratıyor.<br />

Bugün Irak'ta<br />

yaşananlar bütün böl-<br />

geyi tehdit ediyor.<br />

Türkiye'nin, Irak'ta<br />

güvenliğin sağlanması<br />

için çalışması ve modern,<br />

mezhep sorunu olmayan,<br />

dışa açık,<br />

geleceği parlak, özgür<br />

ve hiçbir komşu<br />

ülkenin etkisi altında<br />

kalmayan bir Irak'ın<br />

inşa edilmesi için eskiden<br />

olduğu gibi bugün<br />

de yardım etmesini istiyorum."<br />

dedi.<br />

CİHAN<br />

Eğitim âşığı Alaaddin Kıdak dualarla uğurlandı<br />

İzmir'in tanınmış eşrafından Alaaddin Kıdak<br />

(79), evinde vefat etti. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin,<br />

'Nadir insan' diye hitap ettiği Kıdak,<br />

ömrünü eğitime ve hayır işlerine adamıştı.Kıdak'ın<br />

Bornova Ali Rıza Güven Camii'nde kılınan<br />

cenaze namazına yakınları ve çok sayıda vatandaş<br />

katıldı. 3 çocuk babası Kıdak'ın naaşı, Buca<br />

Mezarlığı'nda toprağa verildi.<br />

Cenazeye katılan eski AK Parti İzmir Milletvekili<br />

İsmail Katmerci, Kıdak'ı 1969'dan beri tanıdığını<br />

belirterek, "Her zaman sohbetleriyle bize ışık tutmuştur.<br />

Fikirleriyle bizim önümüzü açmıştır. Çok<br />

üzgünüz, Allah cennette birleştirsin. Alaaddin<br />

abi çok büyük özellikleri olan bir insandı.<br />

Hizmetteki koşuşturması, hizmetleri anlatmadaki<br />

metodu hepimize örnek olmalı." diyerek<br />

duygularını ifade etti. Alaaddin Kıdak'ın manevi<br />

evladı Erdem Uysal ise şöyle konuştu: "Alaaddin<br />

abi hizmetin ilk taşlarından, gençliğin<br />

yetişmesinde bir numara olan, gözü yaşlı, Hocaefendi'nin<br />

konferanslarında takdimci olan,<br />

çalmadık kapı bırakmayan, hâlâ 'genç olsam, bu<br />

yaşta kalkamıyorum' deyip de 'gece gündüz hak<br />

ve hakikati anlatacağım' diyen, sofrası ve gönlü<br />

herkese açık olan bir vefa insanıdır."<br />

Kıdak'ın, Hocaefendi'nin vaazlarının kaset<br />

yapılıp çoğaltılmasında büyük emekleri vardı.<br />

Kıdak, Zaman <strong>Gazetesi</strong>'nin Cuma ekinde "Fethullah<br />

Gülen Hocaefendi'nin vaazlarını günümüze<br />

taşıyan kahramanlar" başlıklı haberde yer<br />

almıştı. Hocaefendi'nin Bornova'ya gittikten<br />

sonra bantların burada çoğaltılmasının hız-<br />

landığını aktaran Kıdak, "Her cuma Bornova'daki<br />

cami sabah 10.00'da dolardı. İğne atacak yer<br />

olmazdı. Cemaatin 'safımı kaybedeceğim' diye<br />

ödü kopuyordu." ifadelerini kullanmıştı.CİHAN


Köy yolunu açtırmak için ‘asılsız hasta’ ihbarı<br />

Muş’ta etkili olan kar yağışının ardından yol açma çalışmalarını sürdüren İl Özel<br />

İdaresi Genel Sekreterliği ekipleri, asılsız ihbarlar sebebiyle zor durumda kalıyor.<br />

uş’ta etkili olan kar yağışının ardından<br />

Myol açma çalışmalarını sürdüren İl Özel<br />

İdaresi Genel Sekreterliği ekipleri, asılsız ihbarlar<br />

sebebiyle zor durumda kalıyor.<br />

Merkeze bağlı Kutlugün Köyü'ndeki vatandaşlar,<br />

köy yolunu ulaşıma açtırmak acil hasta<br />

ihbarında bulundu. İhbarı alan 112, köye kara<br />

ambulansı gönderdi. Yolun ulaşıma kapalı olmasından<br />

dolayı ambulans geri dönmek<br />

zorunda kalınca, 112 Komuta Merkezi durumu<br />

İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’ne bildirdi.<br />

Köy yolunu ulaşıma açmak için iş makineleri<br />

bölgeye sevk edilirken, 112 de paletli ambulansı<br />

köye yönlendirdi. 4 saatlik yol açma<br />

çalışmasının ardından köye ulaşan ekipler,<br />

acil diye ihbar edilen hastanın sadece ayak<br />

ağrısı şikayeti olduğunu ve özel bir araçla<br />

hastaneye götürüldüğünü öğrendi.<br />

Kurtarma ekipleriyle birlikte köye giden ve 7<br />

aylık hamile kadının düşük tehlikesi geçirdiği<br />

ihbarını aldıklarını söyleyen 112 Acil Servis<br />

Başhekimi Dr. Burhan Savtekin, “Yol ulaşıma<br />

kapalı olduğu için İl Özel İdaresi’yle çalışmalara<br />

başladık. Köye ulaştığımızda hastanın<br />

özel bir araçla hastaneye götürüldüğünü ve<br />

14<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

hastanın gebelikle ilgili herhangi bir sıkıntısı<br />

olmadığı ortaya çıktı. Acil bir hasta olmadığı<br />

halde ambulans meşgul edilmiş oldu.<br />

Hastanın ciddiyetini telefonla değerlendirdiğimiz<br />

zaman tam olarak emin olamıyoruz.<br />

Hastanın verdiği bilgiye göre<br />

değerlendiriyoruz. Ambulansla böyle yanlış<br />

ihbarlardan dolayı meşgul ediliyoruz. O anda<br />

başka bir yerde daha ağır bir hasta olduğu<br />

zaman da ona ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz.”<br />

112 Acil Servis Müdürü Bülent Şener ise<br />

vatandaşların köy yollarını ulaşıma açmak<br />

için 112’yi kullandıklarını söyledi. Şener, “7<br />

aylık hamile hastanın düşük tehlikesi<br />

olduğunu ihbarını aldık. İlk olarak kara ambulansı<br />

gönderdik ve yol kapalı olduğu için<br />

köye gidemedi.<br />

Biz daha sonra paletli ambulansla köye<br />

geldik. Maalesef 7 aylık gebe kadın sadece<br />

ayaklarında ağrı olduğu söylendi. Bu bölgede<br />

kar yağdığı zaman köylüler, yolu açtırmak<br />

için 112’yi kullanıyorlar. Daha önce de bu tür<br />

durumlarla karşılaştık.” diye konuştu. Kış<br />

mevsiminden önce program hazırladıklarını<br />

ve kar yağışlıyla birlikte bu program<br />

çerçevesinde hareket ettiklerini ifade eden İl<br />

Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı<br />

Şehmus Yentür, “Kar yağışıyla birlikte ekiplerimiz<br />

program çerçevesinde hareket ediyor.<br />

Hasta ihbarı aldığımız zaman programın da<br />

dışına çıkıyoruz ve o hastayı kurtarmak için<br />

adeta ekipleri seferber ediyoruz. Ama bazen<br />

yapılan ihbarın asılsız olduğu ortaya çıkıyor.<br />

Bu tür asılsız ihbarlardan dolayı hem biz hem<br />

de vatandaşlar sıkıntı yaşıyor. Çünkü aynı<br />

anda başka bir bölgede de gerçek hasta olabiliyor.<br />

Asılsız ihbarlar dolayısıyla gerçek<br />

hastalara ulaşmak zaman alabiliyor.” dedi.<br />

172 KÖY YOLU ULAŞIMA KAPALI<br />

Köy yollarıyla ilgili bilgi veren Şehmus Yentür,<br />

kar yağışından dolayı 172 köy yolunun<br />

ulaşıma kapandığını belirtti. Yentürk, şöyle<br />

konuştu: “Dün etkili olan kar yağışından<br />

dolayı ekipleri seferber ettik.<br />

Merkezde 60, Varto’da, Malazgirt’te 40, Bulanık’ta<br />

12 olmak üzere toplam 172 köy yolumuz<br />

ulaşıma kapandı. Şu anda yol açma<br />

çalışmalarımız devam ediyor. Eğer yağış<br />

tekrar başlamazsa 2 gün içerisinde bütün köy<br />

yollarını ulaşıma açacağız.”CİHAN<br />

boİanmaların önüne<br />

ABDAP'la geçecek<br />

Antalya'nın Manavgat Kaymakamlığı, ilçede boşanmaların önüne Aile<br />

Bilgilendirme ve Danışmanlığı Projesi(ABDAP) ile geçmeyi hedefliyor.<br />

ntalya'nın Manavgat Kaymakamlığı,<br />

Ailçede boşanmaların önüne Aile Bilgilendirme<br />

ve Danışmanlığı Projesi(ABDAP)<br />

ile geçmeyi hedefliyor. Kaymakamlık, projeyi<br />

ilk etapta Seydiler, Değirmenli, Demirciler,<br />

Yeniköy ve Oymapınar beldelerinde<br />

hayata geçirecek.<br />

Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu,<br />

makamında yaptığı açıklamada, AB-<br />

DAP'ı Özel Sema İlköğretim Okulu rehber<br />

öğretmeni ve aile iletişimi uzmanı Arif-<br />

Sevde Özutku çiftinin öncülüğünde uygulamaya<br />

koyacaklarını söyledi.<br />

Aile iletişim uzmanı Arif-Sevde Özutku çiftinin<br />

Manavgat'ın 5 köyünde ailenin korunmasına<br />

yönelik bilgilendirme çalışmasına<br />

ocak ayının ilk haftasında başlayacağını<br />

açıklayan Kaymakam Bulgurlu, projenin<br />

asıl amacının insanların boşanma aşamasına<br />

gelmeden muhtemel riskleri ortadan<br />

kaldırmak olduğunu kaydetti.<br />

Projenin ikinci aşamasının Manavgat<br />

merkezde olacağını ifade eden Bulgurlu,<br />

huzurlu bir aile yuvasının sağlıklı nesiller<br />

yetişmesi adına çok önemli olduğunu<br />

söyledi.<br />

Manavgat'ta yıllık 500 ailenin boşandığına<br />

dikkat çeken Bulgurlu, ABDAP ile bunu en<br />

düşük seviyeye indirmeyi hedeflediklerini<br />

kaydetti.<br />

Bulgurlu, proje hakkında şunları söyledi:<br />

"Ailenin korunmasını çok önemsiyoruz.<br />

Projenin temel amacı genel ailenin önemini<br />

evli ve yeni evlenecek çiftlere anlatıp doğabilecek<br />

sorunların önüne geçmek. Ailevi<br />

problemlere danışmanlık yolu ile çözüm<br />

üretebilme.<br />

Çocuk eğitimi konusunda ebeveyn bilincini<br />

artırmak istiyoruz. Bir ailenin kurulmasının<br />

temel sebepleri çiftlerin mutluluğu olduğu<br />

kadar vatan ve millet sevgisiyle dolu<br />

bireyler yetiştirmektir.<br />

Suça bulaşmış çocukların ortak özelliği<br />

anne ve babanın ilgisizliği. Parçalanmış aile<br />

çocuklarının suça bulaşma riski daha fazla.<br />

Aile içi çatışmalar sadece aile fertlerini mutsuz<br />

etmekle kalmaz, aynı zamanda milletimizin<br />

gözbebeği olan kıymetli neslin<br />

yetişmesine de mani olur."CİHAN<br />

Osmaniye’de çukura düşen otomobil görenleri hayrete düşürdü<br />

Osmaniye'de D400 kara yolunda bir otomobil, yapımı devam<br />

eden duble yoldaki Çona Köyü köprüsü için açılan çukura uçtu.<br />

smaniye'de D400 kara yolunda bir otomobil,<br />

Oyapımı devam eden duble yoldaki Çona Köyü<br />

köprüsü için açılan çukura uçtu.<br />

Çukurda dik şekilde duran otomobildeki 3 kişi<br />

yaralandı. Kaza, Osmaniye-Gaziantep D400 kara<br />

yolunun 4. kilometresinde meydana geldi.<br />

Mustafa Uzuntaş (44) idaresindeki 63 AH 951<br />

plakalı otomobil, yanlışlıkla D-400 kara yolunda<br />

köprü yapımı nedeniyle kapatılan şeride girdi.<br />

Burada köprü inşaatı için açılan 4 metre derinliğindeki<br />

çukura düşen araçtaki sürücü Mustafa<br />

Uzuntaş ve yanında yolcu olarak bulunan Suat<br />

Yıldırım (55) ile Salih Güçlüer (49) yaralandı.<br />

Çevredeki vatandaşların yardımı ile araçtan<br />

Yurt Haberleri<br />

çıkartılan yaralılar ambulanslar ile Osmaniye<br />

Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.<br />

Köprü tabanına yeni dökülen beton üzerine<br />

düşen otomobilde ise maddi hasar meydana<br />

geldi. Çukura dik bir şekilde düşen otomobil<br />

görenleri hayrete düşürürken araç çekici yardımı<br />

ile çıkartıldı.<br />

Çevredeki vatandaşlar, duble yol çalışmaları nedeni<br />

ile tek şeritten trafik akışının sağlandığını,<br />

köprü inşaatı için açılan çukurun önünde herhangi<br />

bir ışıklı levhanın bulunmadığını, birkaç<br />

gün önce yine aynı yerde trafik kazası meydana<br />

geldiğini söyledi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma<br />

sürüyor.CİHAN<br />

Yılbaşı öncesinde<br />

ormanlara özel koruma<br />

Yaklaşan yılbaşı nedeniyle çam<br />

ağaçlarının kesilmesini önlemeye<br />

çalışan Orman Bölge Müdürlükleri,<br />

özel tedbirler aldı.<br />

aklaşan yılbaşı nedeniyle çam ağaçlarının ke-<br />

Ysilmesini önlemeye çalışan Orman Bölge<br />

Müdürlükleri, özel tedbirler aldı. Bursa Orman<br />

Bölge Müdürlüğü de kaçak çam kesimini<br />

konusunda ekipleri alarma geçirdi.<br />

Bursa Orman Bölge Müdürü Köksal Coşkun,<br />

konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ormanların<br />

insan ve diğer canlılar için hayati önemde<br />

olduğunu söyledi.<br />

Ağaçların kesilmeden önce verdiği faydanın kereste<br />

değerinden 2 bin ile 5 bin kat daha fazla<br />

olduğunun altını çizen Coşkun, “Soluduğumuz<br />

hava, içtiğimiz sular ormandan süzülerek gelmektedir.<br />

Ormanlar hayatımızın her alanında büyük<br />

faydalar sağlamaktadır. Dolayısıyla insanlar böyle<br />

fayda sağlayan ormanlarımızı korumak ve<br />

geliştirmek en temel görevimizdir.” dedi.<br />

Yaklaşan yılbaşı öncesi ‘Noel ağacı’ olarak bilinen<br />

çam ağacı için kaçak kesimlere karşı alarm durumu<br />

aldıklarını dile getiren Coşkun, alınan tedbirleri<br />

şöyle anlattı: “Tüm ekiplere ve<br />

işletmelerimize talimat verdik ve tedbirlerimizi<br />

aldık. Biz bölge müdürlüğü olarak ağaçlarımızı<br />

yaşatmak için buradayız.<br />

Ama insanlarımız illa da ‘evimizi Noel ağacıyla<br />

süslemek istiyoruz’ diyorlarsa bizim fidanlık sahalarımızda<br />

yetiştirdiğimiz fidanlardan, ya da bulundukları<br />

ilçelerdeki işletme<br />

müdürlüklerimizden, ayrıca Bölge Müdürlüğümüze<br />

bağlı Bilecik Bozüyük Muratdere köyü<br />

kooperatifinin yetiştirdiği fidanlıklarından da<br />

temin edebilirler.”<br />

Kesim yasağını uygularken vatandaşın fidan taleplerine<br />

de çözüm ürettiklerini vurgulayan<br />

Coşkun, “Ormanlarımıza bu sebepten dolayı müdahaleleri<br />

olursa bunun cezası çok ağırdır. Özellikle<br />

3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası vardır. Bu<br />

fidan ise cezası bir kat daha artmaktadır.” şeklinde<br />

konuştu. CİHAN


27 ARALIK 2011 SALI<br />

Yurt Haberleri<br />

Kıyılarda 208 noktada<br />

kirlilik takip ediliyor<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kıyılardaki kirliliğin yakın<br />

takibe alındığını, 208 noktada kirliliğin izlendiğini bildirdi.<br />

evre ve Şehircilik Bakanlığı, kıyılarda kirliliğin<br />

Çyakın takibe alındığını, 208 noktada kirliliğin<br />

izlendiğini bildirdi. Marmaris Körfezi’nde çevresel<br />

tahribat nedeniyle ortaya çıkan kirliliğin tehlikeli<br />

boyutlara ulaştığına yönelik haberlerin gerçeği<br />

yansıtmadığına dikkat çeken bakanlık, Marmaris<br />

körfezinde diğer yıllara kıyasla ağır metallerde bir<br />

değişiklik gözlenmediğini bildirdi.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müşavirliği'nden yapılan açıklamada son<br />

günlerde bazı basın yayın organlarında, Marmaris<br />

Körfezi’nde çevresel tahribat nedeniyle ortaya<br />

çıkan kirliliğin tehlikeli boyutlara ulaştığının belirtildiğine<br />

dikkat çekilerek şöyle denildi:<br />

"Söz konusu bölge de dâhil olmak üzere; Bakanlığımız<br />

tarafından yürütülen Denizlerde Bütünleşik<br />

kirlilik izleme çalışması kapsamında tüm<br />

kıyılarımızda 208 istasyonda izleme yapılmaktadır.<br />

Bu kapsamda Marmaris körfezinde 5 istasyonda<br />

deniz suyunda, sedimanda ve biotada<br />

izleme çalışmaları gerçekleştirilmektedir.<br />

2011 yılı Ege Denizi Sedimanlarındaki Metal Konsantrasyonlarının<br />

Yönelim Analizi Sonuçlarına<br />

göre Marmaris körfezinde diğer yıllara kıyasla<br />

ağır metallerde değişiklik eğilimi gözlenmediği<br />

ortaya çıkmıştır.<br />

Diğer taraftan; "Kentsel atıksu arıtımı yönetmeliği<br />

hassas ve az hassas su alanları tebliği” uyarınca<br />

tüm kıyılarımızda ötrofikasyon açısından hassas<br />

ve az olan bölgeler koordinatları ile belirlenmiş,<br />

buna göre Fethiye koyu- Marmaris koyu bölgesi az<br />

hassas alan olarak tanımlanmıştır."<br />

Marmaris körfezinin karakteristik özellikleri<br />

gereği; kıyı eğimi düşük kapalı bir körfez olduğu<br />

vurgulanan açıklamada, yoğun turizm ve marina<br />

aktivitelerine sahip olan körfezde bu özelliklerin<br />

ayrıca değerlendirildiği ifade edildi.<br />

Marmaris ilçe nüfusunun yüzde 95’inin kanalizasyon<br />

sisteminden yararlandığı ve kanalizasyon<br />

sisteminin kentsel biyolojik atıksu tesisi ile sonlandığı<br />

da belirtilen açıklamada, Marmaris’te bulunan<br />

kentsel atıksu arıtma tesisinin atıksuyu koy<br />

dışına derin deşarjla verdiğine işaret edildi.<br />

Körfez kirliliğinin önüne geçilmesi hususunda<br />

bakanlığın denetim ve yaptırımlar konusunda<br />

gerekli hassasiyeti gösterdiği, 2872 sayılı Çevre<br />

Kanunu hükümlerine uyulup uyulmadığının haftanın<br />

7 günü 24 saat çalışma prensibiyle<br />

denetlendiği, son 6 ay içerisinde Muğla sınırları<br />

içerisinde 23 defa gemiler tarafından illegal deşarj<br />

yapıldığı tespit edilerek gerekli idari yaptırımların<br />

uygulandığı kaydedildi.CİHAN<br />

D<br />

iyarbakır’da kuyumculuk yapan Şeyhmus<br />

Ödoğlu (42), yanında çalıştırdığı çırağı<br />

tarafından sabah saatlerinde kafasından silahla<br />

vurularak öldürüldü. Saldırganın çalıştığı iş<br />

yerini soymak istediği, patronunun engel olmak<br />

istemesi üzerine susturucu takılmış silahla Şeyhmus<br />

Ödoğlu'nu öldürüp yanına aldığı altınla<br />

kaçtığı belirtildi.<br />

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Gazi Caddesi'nde<br />

sabah saat 09.00 sıralarında emniyete silahlı soygun<br />

yapıldı ihbarı yapıldı. Olay yerine intikal<br />

eden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube<br />

Müdürlüğü ekipleri geniş güvenlik önlemi aldıktan<br />

sonra 112 acil servis ekiplerini çağırdı. Ancak<br />

başından vurulan Ödoğlu kurtarılamadı.<br />

Cenaze, olay yerine çağırılan cenaze aracıyla Diyarbakır<br />

Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna<br />

kaldırıldı. Olay yeri inceleme ekipleri, iş yerinde<br />

parmak izi araştırması yaparak güvenlik kamerasındaki<br />

görüntüleri inceledi.<br />

Yapılan incelemede kuyumcu Şeyhmus Ödoğlu'nun<br />

sabah saatlerinde kasadan çıkardığı altınları<br />

vitrine koymaya hazırlanırken çırağı Şeyhmus<br />

tarafından susturucu takılmış silahla başından<br />

vurularak öldürüldüğü belirlendi.<br />

Saldırganın yanına aldığı bir miktar altınla birlikte<br />

silahtan çıkan kapsülü de alarak kaçtığı<br />

tespit edildi. Cinayeti duyarak kuyumcu<br />

dükkanına gelen Ödoğlu’nun eşi ve çocukları<br />

sinir krizleri geçirdi.<br />

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası<br />

Başkanı Mustafa Akkul, güvenlik kamerasında<br />

Maden ocağının önündeki ATM’yi çaldılar<br />

Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu, Üzülmez Müessesesi Asma-Dilaver İşletme<br />

Müdürlüğü'ne ait maden ocağının girişinde bulunan 480 kilogramlık ATM cihazı çalındı.<br />

onguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)<br />

ZÜzülmez Müessesesi Asma-Dilaver İşletme<br />

Müdürlüğü'ne ait maden ocağının girişinde bulunan<br />

480 kilogramlık ATM cihazı, içindeki 151 bin<br />

liralık parayla çalındı.<br />

Olay sırasında, bankamatik kulübesinin hemen<br />

yanında bulunan güvenlik kulübesine rağmen<br />

hırsızlık olayının yaşanması dikkat çekerken,<br />

kimliği belirsiz kişilerin minibüsle gelip birkaç<br />

dakika içinde 3 ATM cihazından birini yerinden<br />

söküp kayıplara karıştığı anlaşıldı.<br />

Alınan bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen<br />

kişi ya da kişiler, dün gece saat 02.25’te çalıntı<br />

minibüsle 3 adet ATM cihazının bulunduğu<br />

kurum işçilerine ait kulübeye girerek cihazın<br />

birini söktü.<br />

Yaklaşık 480 kilogramağırlığındaki ATM cihazını<br />

birkaç dakikalık sürede kamyonete yükleyen<br />

şahıslar, ortadan kayboldu. Olaydan sonra para<br />

çekmek isteyen işçilerin cihazlardan birinin<br />

söküldüğünü fark etmesi üzerine gelen durum<br />

gördüklerini anlattı. Ödoğlu’nun saldırgana<br />

direnmesinden dolayı tek el kurşunla kafasına<br />

aldığı darbeyle yere yığıldığını kaydeden Akkul,<br />

olayın Ödoğlu'nun iş yerini açtığı ve vitrinini<br />

düzenledikten sonra meydana geldiğini ifade etti.<br />

Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre saldırganı<br />

dışarıda kaçak sigara satan 2 kişinin beklediği<br />

ifade edildi. Saldırgan için gözcülük<br />

yaptıkları belirtilen 2 kişinin de cinayetin ardından<br />

olay yerinden uzaklaştıkları kaydedildi.<br />

polise bildirildi. Olay yerine gelen polis ve banka<br />

yetkilileri, inceleme yaptı.<br />

Olayla ilgili yapılan araştırmada, kamyonetle<br />

müessese önüne gelen kimliği belirsiz kişilerin,<br />

girişteki güvenlik kulübesinde görevli bulunmamasını<br />

fırsat bilerek ATM kulübesine girip cihazlardan<br />

birini söktüğü anlaşıldı. Kuruma ait<br />

güvenlik kameralarının da arızalı olduğu<br />

kaydedildi.<br />

ALLAH’TAN DİĞER CİHAZLARI GÖTÜRMEMİŞLER<br />

Bu arada, maden ocağında çalışan 14 yıllık işçi<br />

Tezcan Dinçay, “Sabah geldiğimde öğrendim. Çok<br />

şaşırdım. Burada böyle bir olayı ilk kez duyuyorum.<br />

Allah’tan diğer cihazları götürmemiş.” dedi.<br />

POLİS HER YERDE ZANLILARI ARIYOR<br />

Hırsızlık olayını, aynı gece kent merkezindeki<br />

çalınan bir minibüsle gerçekleştirildiği ihtimali<br />

üzerine duran polis ekipleri, içinde 151 bin lira<br />

bulunan ATM cihazını çalanların yakalanması<br />

için araştırma başlattı.CİHAN<br />

Kuyumcu çırağı, yanında çalıştığı<br />

patronunu öldürüp sonrada kaçtı<br />

Diyarbakır’da kuyumculuk yapan Şeyhmus Ödoğlu (42), yanında<br />

çalıştırdığı çırağı tarafından kafasından silahla vurularak öldürüldü.<br />

ÖDOĞLU, HACDAN YENİ GELMİŞTİ<br />

Susturuculu silahla katledilen Ödoğlu’nun ailesi<br />

faillerin yakalanmasını istedi. Evli ve 3 çocuk<br />

babası olduğu öğrenilen Ödoğlu’nun hacdan yeni<br />

döndüğü öğrenildi. Arkadaşlarının anlattığına<br />

göre yanında çalışan ve ismi Şeyhmus olduğu belirtilen<br />

çırağı olayın faili olduğu sanılıyor.<br />

Arkadaşları, Ödoğlu'nun, yanında çalıştırdığı<br />

zanlıya güvenmediğini ve yeni bir çırak aradığını<br />

söylediği belirtildi.CİHAN<br />

2004 yılında daha 16 aylıkken evlerinde çıkan<br />

yangında vücudunun yüzde 35'i yanan 9 yaşındaki<br />

Buse Kamalı, bugüne kadar 32 kez ameliyat oldu.<br />

Yavrularını kaybeden<br />

kangal kuzuları besliyor<br />

Yavrularını kaybeden 5 yaşındaki kangal kuzulara<br />

ilgisiyle görenleri hayrete düşürüyor. Sahibi kangalın<br />

daha öncede yavruları ağzında taşıdığını söyledi.<br />

İVAS’ın Şarkışla İlçesi’nde 5<br />

Syaşındaki dişi kangal köpeği, bir<br />

süre önce kaybettiği yavrularının<br />

yerine kuzuları emzirmeye başladı.<br />

Sahibi Yüksel Demirtaş, "Sanıyorum<br />

kendi yavrularının hasretini kuzularla<br />

gideriyor" dedi.<br />

İlçeye bağlı Gümüştepe Köyü’nde<br />

çobanlık yapan 34 yaşındaki Yüksel<br />

Demirtaş’ın 5 yaşındaki dişi kangal<br />

köpeği, bir süre önce annesi ölen<br />

kuzuları emzirmeye başladı.<br />

Köpeğin bu davranışını tesadüfen<br />

keşfettiğini söyleyen Demirtaş, ’Boncuk’<br />

adını verdiği Kangal köpeğinin<br />

de bir süre önce dünyaya getirdiği<br />

yavrularını kaybettiğini söyledi.<br />

Köpeğin kuzuları emzirdiğini<br />

gördüğünde çok şaşırdığını ifade<br />

eden Demirtaş, "Biz anneleri öldük-<br />

T<br />

Kızının ameliyatı<br />

için destek bekliyor<br />

usurluk İlçesi'nde yaşayan İlhan<br />

SKamalı (36) ve Akile Kamalı'nın<br />

(34) büyük kızı Zeynep (12) ve küçük<br />

kızı Buse'nin hayatı 8 Ekim 2004'te<br />

evlerinde televizyonun patlaması<br />

sonucu meydana gelen yangında<br />

karardı.<br />

Olayda yüzü elleri ve bacakları<br />

yanan Buse'nin zorlu hastane<br />

serüveni, Susurluk Devlet Hastanesi'nden<br />

başladı. Balıkesir, İzmir Ege<br />

Üniversitesi, Ankara Hacettepe ve<br />

Başkent Üniversitelerinin ardından<br />

bir hayırseverin desteğiyle gittiği Almanya'nın<br />

Stuttgart Marien Hospital'de<br />

devam etti.<br />

Bugüne kadar 32 ameliyat geçiren<br />

Buse'nin ellerinin ve yüzünün<br />

düzelebilmesi için 30'a yakın operasyon<br />

daha geçirmesi gerekiyor.<br />

Baba İlhan Kamalı bu süreçte kızı<br />

için sık sık izin aldığı gerekçesiyle<br />

işinden de olunca Bursa'nın<br />

Mustafakemalpaşa İlçesi'ne yerleşmek<br />

zorunda kaldı.<br />

Baba bir fabrikada işçi olarak<br />

çalışırken, Buse de Yalıntaş İlköğretim<br />

Okulu'nun üçüncü sınıfına<br />

devam etmeye başladı. Kızının tedavisi<br />

için bütün mal varlığını harcadığını<br />

ve şimdi asgari ücretli<br />

ürkiye Ziraat Odaları Birliği<br />

(TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Mustafa Hepokur, Konya Ovası'nı<br />

suyla buluşturacak Mavi Tünel'in<br />

açılışını sevinçle karşıladıklarını<br />

açıkladı. Hepokur, ''Konya Ovası'nın<br />

100 yıllık rüyası gerçek oluyor, çok<br />

mutluyuz.<br />

Mavi Tünel'in gerçekleştirilmesinde<br />

emeği geçen herkese çiftçimiz adına<br />

teşekkür ediyoruz." dedi. Mustafa<br />

Hepokur, Mavi Tünel'in geçen hafta<br />

tamamlanmasıyla ilgili açıklamasında,<br />

tünelden nisan ayında<br />

ovaya su verilmesini beklediklerini<br />

ifade etti. Hepokur, şunları kaydetti:<br />

"Bundan sonra Konya Ovası'nda çok<br />

şey değişecek. Konya'nın nem oranı<br />

artacak ve hava 3 -5 derece ısınacak.<br />

Ürün deseni değişecek ve daha<br />

ten sonra bazı kuzuları biberonla<br />

beslemeye başlamıştık. Köpeğin bu<br />

ilgisi bizi şaşırttı. Günde bir kez<br />

kuzu yavrularını emziriyor" dedi.<br />

Köpeği yavru iken Kangal ilçesinden<br />

getirdiklerini ve çok hasas bir hayvan<br />

olduğunu belirten Demirtaş,<br />

daha önce de arazideyken<br />

yürümekte zorlanan keçi ve koyun<br />

yavrularını ağzıyla taşıdığını dile getirdi.<br />

Köpeğin yavrularını kaybetmiş olmasından<br />

dolayı hassaslaştığını belirten<br />

Demirtaş, "Sanıyorum kendi<br />

yavrularının yerine kuzuları koydu.<br />

Onlarla bir nevi yavrularının özlemini<br />

gideriyor. Kuzuları her gün mutlaka<br />

yanına getiriyorum. Aksi<br />

takdirde beslenmiyor ve üzgün bir<br />

görüntü çiziyor" dedi.İlhan EFE<br />

Konya’daki çiftçide Mavi Tünel sevinci<br />

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hepokur, Konya Ovası'nı suyla<br />

buluşturacak Mavi Tünel'in açılışını sevinçle karşıladıklarını açıkladı.<br />

15<br />

olarak çalıştığını anlatan İlhan Kamalı,<br />

mesai saatleri dışında seyyar<br />

satıcılık yaptığını söyledi.<br />

YÜZ NAKLİ İÇİN ANTALYA'YA GİTTİ<br />

Buse'nin tedavisi için tüm yenilikleri<br />

takip ettiğini kaydeden İlhan Kamalı,<br />

"Artık gücüm tükendi. En son<br />

bulduğum borç para ile Antalya'ya<br />

gittik. Akdeniz Üniversitesi'nde yüz<br />

nakli operasyonu haberini okumuştuk.<br />

Onun için Antalya'ya gittik.<br />

Ancak görüştüğümüz doktorlar yüz<br />

nakli için 16 yaşının beklenmesi<br />

gerektiğini söylediler. Üstelik bu<br />

ameliyat için çok büyük miktarda<br />

para gerekiyor" dedi.<br />

Yüz nakli dışında Buse'nin normal<br />

yaşantısını sürdürebilmesi için belirli<br />

aralıklarla operasyonlara ihtiyacı<br />

olduğunu ve geçen ay yapışık<br />

olan serçe parmağı için operasyon<br />

yapıldığını kaydeden Kamalı, devletin<br />

veya bir yardım kuruluşunun<br />

Buse'ye sahip çıkmasını istedi.<br />

"Şu anda yaşı küçük bir şeyin<br />

farkında değil" diyen Kamalı,<br />

büyüdüğü zaman yüzünün ve<br />

saçlarının olmamasının daha büyük<br />

sıkıntılara yol açacağını sözlerine<br />

ekledi.Bilal ÇETİN<br />

kaliteli ürün yetişecek. Konya<br />

Ovası'nda yetiştirilen ürünler bundan<br />

sonra sanayide daha çok değerlendirilecek.<br />

Mahsülün çoğu yemlik<br />

olarak ayrılan çiftçi daha çok<br />

kazanacak.''<br />

Suyun ovaya verilmesiyle barajların<br />

dolacağını ve yeraltı suyunun<br />

zenginleşeceğini vurgulayan Hepokur,<br />

100-150 metreden temin<br />

edilebilen suya 20-30 metreden<br />

ulaşılabileceğini, ciddi bir enerji<br />

tasarrufu sağlanacağını belirtti.<br />

Hepokur, projenin tek başına Konya<br />

Ovası'ndaki su problemini çözemeyeceğine<br />

dikkati çekerek, vahşi sulamadan<br />

bir an önce vazgeçilmesi,<br />

ürün desenine göre sulama yapılması<br />

ve çiftçilerin eğitilmesi gerektiğini sözlerine<br />

ekledi.CİHAN


Çocuklara süt içirmek zararlı mı?<br />

Son dönemde bazı basın-yayın organlarında<br />

süt ve süt ürünleri hakkında yapılan yanlış<br />

yayınlar hakkında uzmanlar açıklama yaptı.<br />

16 27 ARALIK 2011 SALI<br />

Kulak akıntılarını<br />

hafife almayın<br />

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Muhammet Özlü, kulak akıntılarının<br />

ameliyata giden kulak hastalıklarının belirtisi olabileceğini söyledi.<br />

ulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Muham-<br />

Kmet Özlü, kulak akıntılarının ameliyata<br />

giden kulak hastalıklarının belirtisi olabileceğini<br />

söyledi.<br />

Kulak akıntılarının, dış kulak yolu, kulak zarı,<br />

orta kulak ve kulak hastalıkları gibi birçok nedene<br />

bağlı olarak ortaya çıkabileceğini belirtti.<br />

Doruk Sağlık Grubu'ndan Dr. Muhammed<br />

Özlü, bakteriyel enfeksiyon, mantar enfeksiyonu,<br />

alerjik (egzama) ve kolestom (kulak zarı<br />

ve kemikleri eriten hastalık) denilen hastalıklardan<br />

da oluşabileceğini vurguladı.<br />

Özlü, akıntının orta kulaktan kaynaklandığı<br />

durumların kulak zarının delik ya da erimiş<br />

olduğunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.<br />

Özlü, “Kötü kokulu ve koyu akıntı varsa bu<br />

kulak zarını, kemikleri eritip menenjit, beyin<br />

abidesi ve iç kulak iltihabı yaparak işitme kaybına<br />

neden olabilen kolestatom dediğimiz<br />

hastalıktan kaynaklanabilir.”<br />

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Muhammet<br />

Özlü, kulak akıntılarının tedavi ile<br />

düzeldiği ancak belirli bir zaman sonra tekrar<br />

ortaya çıktığı durumların, kulak zarının delik<br />

olduğu orta kulak hastalıklarından kaynaklanan<br />

bir durumun göstergesi olduğunu<br />

kaydetti.<br />

Kulak zarının delik olması noktasında ameliyatla<br />

tamir etmek gerektiğini belirten Özlü,<br />

ameliyat edilmezse, iltihaplanma durumunda<br />

kulaktaki işitme kaybının ve hasarın artmasının<br />

söz konusu olabileceğini bildirdi.<br />

Özlü, “Kulak zarının eridiği veya yırtıldığı durumlarda<br />

kulak kanalından ve kulak arkasından<br />

doğru çalışarak yeni zar yapıyoruz.<br />

Kemiklerde bir erime varsa kıkırdak, kemik,<br />

geftle veya protezle hasarlı bölgeyi tamir ederek,<br />

işitme kaybını düzeltiyoruz.<br />

Kulak zarı ve orta kulakçıktaki kemikler tamamen<br />

erimiş olsa bile ameliyatla hastalıkları<br />

temizleyerek hem kemikçikleri ve hem de<br />

kukla zarını yeniden oluşturuyoruz.”<br />

dedi.CİHAN<br />

MMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, gı-<br />

Tdayla ilgili bilgi kirliliği oluşturulduğunu belirterek, ''Bilgi<br />

kirliliği nedeniyle tüketiciler, tüketmesi gereken sağlıklı ürünlerden<br />

bile kuşku duyar hale geldi'' dedi. TMMOB Gıda<br />

Mühendisleri Odası tarafından son dönemde bazı basın-yayın<br />

organlarında süt ve süt ürünleri hakkında yapılan yanlış<br />

yayınlar hakkında basın toplantısı düzenlendi.<br />

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Ataman, toplantının<br />

açılışında yaptığı konuşmada, tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi<br />

durumunda, sağlıklı bir toplumun olacağını belirtirken,<br />

son dönemde bilgi kirliliği nedeniyle tüketicinin<br />

tüketmesi gereken sağlıklı ürünlerden bile kuşku duyar hale<br />

geldiğini söyledi.<br />

Gıda güvenliği ile ilgili bazı sorun ve riskler olduğuna işaret<br />

eden Ataman, ancak tüketicinin dikkatinin gerçek risklerden<br />

uzaklaştırıldığını ve bir başka boyuta çekildiğini vurguladı.<br />

Gıda güvenliğiyle ilgili bilgilendirmeler yaparken, bilim<br />

adamları ve meslek mensuplarının çok dikkatli ifadeler kullanması<br />

gerektiğini vurgulayan Ataman, gıda güvenliğinin<br />

''multi disipliner'' bir alan olduğunu ve birçok meslek mensubunu<br />

ve uzmanı içinde barındırdığını kaydetti. Ataman, şöyle<br />

devam etti:<br />

''Bir bakıyorsunuz bir, iki kişi her konuda uzman ve her<br />

konuda tüketiciyi yönlendiriyor. Bunun mantığını hakikaten<br />

anlamak mümkün değil. Alerji konusunun uzmanı başka,<br />

UHT konusunun uzmanı başka. Uzmanlık alanları spesifikken,<br />

bu konuyla ilgili bilim adamları uzmanlık konuları<br />

hakkında konuşurken, bir takım kişiler hiç kimseye danışma<br />

ihtiyacı hissetmeden bilgilendirmede bulunuyorlar.<br />

Gıda teknolojisi konusunda ne zaman eğitim almışlar, gıda<br />

teknolojisiyle birlikte hangi ürünün hangi bileşenin başına<br />

neler geliyor, ne zaman araştırmışlar, bunları anlamakta<br />

güçlük çekiyorum. Ya biz bir şeyleri yanlış biliyoruz ya da<br />

farklı bir nokta, farklı bir hedef var diye düşünüyorum. Gündemde<br />

hep gıdayla ilgili bir takım krizler yaratılıyor, bilgi<br />

kirliliği oluşturuluyor. Son dönemde basında UHT sütler, süt<br />

eçtiğimiz günlerde Antalya’da gerçekleştirilen 4’üncü Psiko-<br />

Gfarmakoloji kongresi’nde münazara konusu olan “Antidepresanlar<br />

yararlı mı, zararlı mı?” tartışmaları üzerine Yazarımız Prof.<br />

Dr. Nevzat Tarhan değerlendirdi.<br />

Antidepresanların yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu yönündeki<br />

tartışmalar yıllardan beri bilim insanları tarafından sürekli<br />

konuşulan, tartışılan konulardan biri. Kimileri zararlı olduğunu,<br />

kimileri faydalı olduğunu savunuyor. Öyle ki benzer bir tartışma<br />

son günlerde Kasım ayı içinde Antalya’da uluslar arası bilim insanlarının<br />

katılımıyla gerçekleştirilen 4’üncü Psikofarmakoloji<br />

kongresinde yaşandı.<br />

Yale Üniversitesi’nden Profesör Irving Kirsch ve Manchester<br />

Üniversitesinden Profesör Ian Anderson “ Antidepresanlar, depresyon<br />

tedavisinde faydalıdır” şeklindeki münazara konusu<br />

etrafında bilimsel veriler ışığında tartıştı. Bu münazarada Prof.<br />

Anderson “Antidepresanların depresyon tedavisinde faydalıdır”<br />

fikrini savunurken, Profesör Kirsch ise fikre karşı çıkarak “antidepresanlar<br />

depresyon tedavisinde faydalı değildir “ karşı tezini<br />

savundu.<br />

Tartışmanın ardından bazı basın yayın organlarında sadece Prof.<br />

Ian Anderson’un görüşlerinin yer verildiği “ Antidepresanlar intihara<br />

yol açıyor” şeklindeki haberler bu tartışmaları tekrar gündeme<br />

taşıdı. Kongreyi yerinde takip eden yazarımız Prof. Dr.<br />

Nevzat Tarhan antidepresanların kullanımına ilişkin çok önemli<br />

değerlendirmelerde bulundu. Tarhan: “İlaç endüstrisinin işine<br />

gelmeyen yayınları göz ardı ettiği, bu endüstrinin sadece kendine<br />

uygun yayınları kullandığı ve bunu pazarladığı, kongrede gündeme<br />

geldi.<br />

ANTİDEPRESANLAR BÜTÜN MUTSUZLUKLARIN ÇÖZÜMÜ DEĞİL<br />

Hal böyle olunca antidepresanlar sanki her derde deva gibi<br />

tüketimi, yoğurt, yoğurt ekşiyor mi gibi konularla uğraşıyoruz.<br />

Ölü süt, canlanan süt, yoğurt yaparken enzimler ölüyor, inek<br />

sahibinden süt almayı önerme hatta maya yerine toprak kullanma<br />

gibi söylemlere şaşırmış durumdayız. Bilime böyle yaklaşan<br />

insanların kendi mesleklerini de aynı mantıkla<br />

yapmasından korkulması gerekiyor.''<br />

Basının bilgi kirliliği önünde ilkeli durması gerektiğini ifade<br />

eden Ataman, gıda güvenliği ile ilgili program yaparken, konunun<br />

uzmanlarının çağrılması gerektiğini söyledi. Ataman,<br />

televizyondaki gıda ürünleri hakkındaki yanlış yayınları önleme<br />

amacıyla RTÜK'e de yazı gönderiklerini ve gıda<br />

konusunda uzman olmayan insanların programlara çıkarılmamasını<br />

istediklerini ifade etti.<br />

Uzmanlar süt konusunda ne dedi?<br />

Toplantıya katılan uzmanlar da süt ve süt ürünleri hakkındaki<br />

iddialar konusunda değerlendirmelerde bulundu. Hacettepe<br />

Üniversitesi Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr.<br />

İsmail Çelik, uzmanlarca 2 yaşına kadar anne sütünün, 2<br />

yaşından sonra da 2 bardak süt içilmesi önerisinde bulunulduğunu<br />

hatırlatarak, kalsiyum kaynağı sütün, kemikleri<br />

büyütecek ve kanserden koruyacak dünyanın içime en uygun<br />

ürünü olduğunu ifade etti. Çelik, ''Tıp doktoru diplomasıyla<br />

süt içmeyin iddiasında bulunanların diplomasını yırtması ve<br />

diplomanın üstüne basarak konuşması lazım'' dedi.<br />

Ankara Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölümü Başkanı ve Gıda<br />

Teknolojisi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Celalettin Koçak da<br />

sütün canlı organizmalar için gerekli besin değerlerini<br />

barındıran yegane ürün olduğunu ifade etti.<br />

Sütte en önemli konunun hastalık yapıcı etkenleri olan patojenleri<br />

öldürmek olduğunu belirten Koçak, pastörize ve UHT<br />

yöntemiyle, yüksek teknoloji ile bu patojenler öldürülürken,<br />

sütün doğal niteliklerine hiçbir şekilde zarar verilmediğini<br />

söyledi. Türkiye'de kişi başına 26 kilogram süt tüketilirken,<br />

bunun 6 katı süt tüketen ülkeler bulunduğuna dikkati çeken<br />

Koçak,''biz süt içirmek için uğraşıyoruz, 1-2 kişi çıkıp, süt<br />

içirmemek için çalışıyor'' dedi.AA<br />

Sağlık<br />

AntidepresanlaR<br />

yararlı mı-zararlı mı<br />

Antidepresanların yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu yönündeki tartışmalar<br />

yıllardan beri bilim insanları tarafından sürekli tartışılan konulardan biri.<br />

piyasada sunuluyor. Bu durum abartılıyor. Öyle ki antidepresanlar,<br />

sanki insanların bütün mutsuzluklarının çözümü gibi günlük<br />

konuşmalarda birbirine tavsiye eder hale geliyor.<br />

Antidepresanların faydalı mı zararlı mı olduğu yönünde birkaç<br />

tez var. Bunlar;<br />

- Antidepresanlar fayda etmiyor<br />

- Antidepresanlar kişiye fayda sağlıyor<br />

- Antidepresanlar gereksiz kullanılıyor<br />

- Yan etkileriyle antidepresanlar kişiye zarar veriyor şeklindeki<br />

tezler.<br />

ANTİDEPRESANLAR YERİNDE KULLANILIRSA İŞE YARIYOR<br />

Önemli olan büyük fotoğrafın bütününü görebilmek. Burada<br />

hekime önemli büyük görev düşüyor. Hekim bu tezlerin<br />

tamamını bilmeli. Hasta hangi grupta bu iyi analiz edilmeli. Aksi<br />

halde yanlış tedaviyle hastaya zarar verilebilir.<br />

Antidepresan ilaçlar asprin değil. Ki aspirinin dahi yan etkileri<br />

olduğu biliniyor. Beyine direk etki ediyor antidepresanlar. O nedenle<br />

doğru kullanım önemli. Kötüye kullanımı önlemek için<br />

hekim hastanın durumunu göz önünde bulundurarak ilaç kullandırmalı.<br />

Ancak böyle fayda sağlanabilir.<br />

UFAK BİR ŞEYDE ANTİDEPRESANA BAŞVURULMAMALI<br />

Yerinde kullanılırsa antidepresanlar işe yarıyor. Hekimin kontrolünde<br />

kullanımı önemli. En ufak şey de antidepresana başvurulmamalı.<br />

Öyle ki hafif depresif belirtiler varken kişi spor gibi<br />

birtakım aktivitelerde bulunarak yaşam stilini değiştirdiğinde<br />

durum depresyona dönüştürmeden düzeltilebiliyor. İlaca bu aşamada<br />

gerek yok. Antidepresanların işe yaramadığı, tedavi<br />

etmediğiyle ilgili bir bulgu değil uygun yer zaman ve doz da kullanımı<br />

önemli.”AA


Eğitim<br />

17<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

EgeArt<br />

sanatseverlere<br />

sinema şöleni<br />

sunuyor<br />

ge Üniversitesi tarafından düzenlenen 4.Ulusalararası<br />

EEgeart Sanat Günleri kapsamında düzenlenen film gösterimleri<br />

sanatseverlere sinema şöleni sunuyor.<br />

EÜ Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi başta<br />

olmak üzere Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi ve<br />

Alsancak Kültür Merkezinde gerçekleştirilen film gösterimlerinde<br />

birbirinden değerli yapıtlar gösterilmeye devam<br />

ediyor.<br />

Türk sinemasının en son örneklerinden olan Beş Vakit,<br />

Kabadayı, Tatil Kitabı, İtiraf, Uzak, Kalbin Zamanı, Dondurmam<br />

Gaymak, 3.Sayfa, Eğreti Gelin, Bekleme Odası, Mayıs<br />

Sıkıntısı, O da Beni Seviyor, İnşaat, Kader, Masumiyet, Pardon,<br />

Cenneti Beklerken gibi filmler izleyenlerin yoğun ilgisini<br />

gördü.<br />

Sinema şöleni kapsamında 25 Aralık 2011 Pazar günü saat<br />

10:00’da “Mustafa Hakkında Herşey” ve saat 13:30’da “C<br />

Blok” EÜ Prof. Dr. Yusuf Vardar -MÖTBE-Kültür Merkezinde<br />

gösterilecek.Ege Ajans<br />

Zeka Oyunları Yarışması<br />

sona erdi<br />

Türkiye Zeka Vakfı (TZV) tarafından 16 yıldır düzenlenen<br />

Türkiye Zeka Oyunları Yarışması (Oyun 2011)<br />

finali Ankara'da yapıldı.<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) <strong>Ekonomi</strong><br />

ve Teknoloji Üniversitesi'ndeki final yarışması üç<br />

kategoride gerçekleşti.<br />

Değerlendirme sonucunda 14 yaş altı kategorisinde<br />

600 puanla Halt Özsoy, 14-21 yaş kategorisinde 834<br />

puanla Enes Suyabatmaz, 21 yaş üstünde ise 834<br />

puanla Mehmet Murat Sevim birinci oldu. Kategorilerinde<br />

birinci olanlara Türkiye Zeka Vakfı tarafından<br />

üçer cumhuriyet altını verildi.<br />

Türkiye Zeka<br />

Oyunları Yarışması<br />

16 yıldır<br />

düzenli olarak<br />

her yıl organize<br />

ediliyor. Türkiye<br />

Zeka Vakfı'nın<br />

düzenlediği<br />

yarışmaya Milli<br />

Eğitim Bakanlığı,<br />

ODTÜ, TOBB,<br />

TÜBİTAK ve<br />

Türkiye İş<br />

Bankası destek<br />

veriyor.CİHAN<br />

EÜ Tıp Fakültesi 1986 mezunları 25. yılını kutladı<br />

ge Üniversitesi Tıp Fakültesi(EÜTF) 1986 yılı<br />

Emezunları 25. yılını EÜTF Muhiddin Erel Amfisinde<br />

kutladı. 25 yıl sonra ilk defa buluşan<br />

mezunlar bir arada olmanın mutluluğunu yaşadı.<br />

Vefat eden sıra arkadaşlarını slaytlar eşliğinde<br />

anarak toplantıya başlandı. EÜTF Tıp Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, “Bizleri 25yıl<br />

öncesine götüren siz değerli meslektaşlarımla bu-<br />

skişehir Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM) 11.<br />

Edönem eğitimi düzenlenen törenle başladı.<br />

Eskişehir İl Emniyet Müdürü Naci Kuru, Eskişehir Polis<br />

Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde düzenlenen<br />

törende yaptığı konuşmada, Türk Emniyet teşkilatının<br />

son yıllarda kendisini çok iyi yerlere getirdiğini ve<br />

topluma da kendisini sevdirdiğini kaydetti.<br />

Son yıllarda Türkiye'nin değişip geliştiğini ifade eden<br />

Kuru, şöyle konuştu: "Toplumumuz değişiyor, ülkemiz<br />

değişiyor, ekonomik yönden, sosyal yönden çok<br />

önemli mesafeler kat ediyoruz. Kurumların da bundan<br />

ayrı olması düşünülemez. Emniyet teşkilatımız bu<br />

niversiteye girişte birinci aşama sınavı olan Yük-<br />

Üseköğretim Geçiş Sınavı'na (YGS) başvuracak<br />

özürlü adaylardan ''tekerlekli sandalye ile sınava<br />

girmek isteyenler'', bu talebi başvuru formunda belirtecek.<br />

ÖSYM, ''2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi<br />

(ÖSYS) Kılavuzu'nda yer alan ÖSYS Aday Başvuru Formu'nda<br />

yeni bir uygulamaya gitti. Kimlik, öğrenim, sınava<br />

ilişkin bilgiler ile iletişim bilgilerin de yer aldığı<br />

formda, ''Özür Durumu Bilgileri'' adıyla yeni bir bölüm<br />

oluşturuldu.<br />

Bu alan sınava özürlü aday olarak başvuran adaylar<br />

tarafından doldurulacak. Diğer adaylar bu alanı boş<br />

bırakacak. Bölümde adaya özür durumu ile ''sınavda<br />

okuyucu ve işaretleyici yardımcı sınav görevlisi'' isteyip<br />

istemediği soruluyor.<br />

Bu alanda yer alan açıklama kısmına, tekerlekli sandalye<br />

ile sınav girecek adaylar ''tekerlekli sandalye ile sınava<br />

girmek istiyorum'' yazacaklar. Bu alanda<br />

işaretleme yapan adayların sağlık raporlarını ÖSYM'ye<br />

ulaştırması da gerekiyor.<br />

Başvuru tarihinden sonra özürlü duruma gelenler<br />

Başvuru işlemini ''başvuru merkezinde'' yapacak<br />

özürlü adaylar, diğer belgelerin yanı sıra bir üniversite<br />

veya devlet hastanesinden alınan sağlık kurulu raporlarının<br />

bir örneği ile özürlerine ilişkin öz geçmişlerini<br />

anlattığı dilekçeyi de yanında bulunduracak.<br />

Adaylar kimlik bilgilerinin de yer aldığı bu dilekçeyi<br />

2012-ÖSYS Aday Başvuru Formu'na ekleyerek başvuru<br />

merkezine teslim edecek. İnternet aracılığıyla bireysel<br />

başvuru yapan adaylar ise başvuru süresi içinde bu<br />

dilekçeyi ÖSYM'ye ulaştıracak.<br />

Bedensel özelliklerinde ağır derecede ve sürekli olarak<br />

işlev kaybı veya bozukluğu (örneğin, bütün düzeltmelere<br />

rağmen bedensel, görme veya işitme gücünde<br />

tam ya da önemli ölçüde eksiklik) olması nedeniyle<br />

eğitim-öğretim hizmetlerinden yeterince yararlanamayan<br />

adayların seçme ve yerleştirme işlemleri, ÖSYM<br />

Yönetim Kurulunun saptayacağı bir yöntemle, özür<br />

türü, özür derecesi, puanları ve tercihleri göz önünde<br />

bulundurularak yapılacak. Başvuru işlemleri tamamlandıktan<br />

sonra özürlü duruma gelen adayların sağlık<br />

lunmaktan dekanlık kurulu olarak gurur duyuyoruz.<br />

Sağlıkla uzun yıllar bu tür toplantıların<br />

devam etmesini diliyoruz" diyerek konuşmasını<br />

bitirdi. Toplantının katılımcılarla birlikte sohbet<br />

havasında geçmiş olması katılımcıların eğlenceli<br />

anlar yaşamasını sağladı. Katılımcıların hepsine<br />

teker teker plaket verilerek ve toplu fotoğraf çektirilerek<br />

kutlamalar son buldu.Ege Ajans<br />

Eskişehir Pomem 11. Dönem Eğitimi törenle başladı<br />

süreçte kendi pozisyonunu layıkıyla önlere çekebildi.<br />

Gerçekten özlenen iyi ve güzel bir Türkiye'nin iyi ve<br />

güzel bir emniyet teşkilatı olma yolunda çok önemli<br />

adımlar attık.<br />

Önümüzdeki dönemde toplum bizlerden, hukukun<br />

üstünlüğüne saygı, insan haklarına saygı istiyor. İnsan<br />

hakları günümüzde dünya toplumunda ve ülkemizde<br />

de her şeyden önce geliyor.<br />

Toplum olarak tarihimize ve kültürümüze baktığımızda<br />

insan haklarına saygılı bir kültürden geliyoruz.<br />

Polis teşkilatımız insan hakları anlamında çok<br />

önemli mesafeler kat etti. Halkla ilişkiler konusunda<br />

raporlarını dilekçe ekinde ÖSYM'ye ulaştırmaları<br />

gerekiyor. 28 Mart 2012 tarihi saat 17.00'ye kadar<br />

ÖSYM'ye ulaşan ve sağlık kurulunca raporları kabul<br />

edilen adaylar özürlü aday olarak sınava alınacak.<br />

Daha önceki yıllarda özürlü olarak ÖSYS'ye başvuran<br />

ve raporları kabul edilen adaylar, özür durumlarında<br />

bir değişiklik olmasa da bu durumlarını belirten bir<br />

dilekçeyi ve eski raporlarının bir fotokopisini 2012-<br />

ÖSYS Aday Başvuru Formu'na ekleyerek ÖSYM'ye<br />

ulaştıracak.<br />

Bu raporlarda belirtilen özür dereceleri ÖSYM'nin<br />

görevlendireceği kurullarca incelenecek, adayların<br />

özürleri yüzünden ayrı bir seçme ve yerleştirme işlemine<br />

tabi tutulup tutulmayacakları bu incelemelerin<br />

sonuçlarına göre belirlenecek.<br />

İşitme özrünün tipi raporda yer alacak<br />

ÖSYM'nin yetkili kurullarınca raporları kabul<br />

edilmeyen adaylar, ÖSYS'ye başvuran diğer adaylar<br />

gibi işlem görecek. Raporları ÖSYM'ye ulaşan ve kabul<br />

edilen adaylar ise özür durumlarına göre ayrı salonlarda<br />

sınava alınacak ve gerekli ise kendilerine<br />

okuyucu/işaretleyici verilecek.<br />

Bu adayların Sınava Giriş Belgelerinde ''Özürlü Salonu''<br />

yazılı olacak. Soru kitapçığını hiç okuyamayacak<br />

derecede görme özürlü adaylara karmaşık şekillere<br />

dayalı sorular sorulmayacak.<br />

Özürlü adaylar sınavda, kendilerinin kullanacağı özel<br />

bir gerece zorunlu olarak ihtiyaç duyuyorlarsa, bu<br />

ihtiyaçları ve kullanacakları gerecin ne olduğunu<br />

sağlık kurulu raporlarında ve dilekçelerinde ayrıntılı<br />

olarak belirtecek. Rapor ÖSYM'nin yetkili kurullarınca<br />

kabul edildiği takdirde, adaylar bu gereçlerini sınavda<br />

kullanabilecek.<br />

İşitme özürlü adayların raporlarında, işitme özürünün<br />

tipi (sensörinoral, iletim veya mixt olarak), her bir<br />

kulak için ayrı ayrı işitme eşikleri (dB olarak) ve<br />

konuşma özürlerinin olup olmadığının yer alması<br />

zorunlu olacak. Bu adayların raporlarına işitme testinin<br />

imzalı ve onaylı bir örneğini de eklenmesi<br />

gerekiyor. Özürlü adaylarla ilgili bu kurallar, internet<br />

ile bireysel başvuru yapacak özürlü adaylar için de<br />

aynen geçerli olacak.AA<br />

da ne yapacaksak halka dahil değil, halkla birlikte,<br />

halk için yapacağız."<br />

Eskişehir POMEM Müdürü Vekili Mehmet Sayar da 11.<br />

dönemde 298 öğrencinin 250 bin kişilik emniyet ailesine<br />

dahil olduğunu belirtti.<br />

"Burada sizleri Türk milletinin milli, ahlaki, insani,<br />

manevi ve kültürel değerlerini benimseyen ve bunu koruyan<br />

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve Atatürk<br />

ilke ve inkılaplarına bağlı insan haklarının yılmaz<br />

savunucuları olarak yetiştireceğiz. Burada mesleki<br />

bilgi ve beceriler, mesleki disiplin konularında eğitim<br />

verilecek" dedi.AA<br />

özürlü adaylar için yeni uygulama<br />

Sınava başvuracak özürlü<br />

adaylardan ''tekerlekli<br />

sandalye ile sınava girmek<br />

isteyenlerin'' bu talebi<br />

başvuru formunda<br />

belirtmeleri isteniyor.<br />

apaklı Belediye Başkanlığı<br />

Kbelde de ödüllü kitap okuma<br />

kampanyası başlattı.<br />

Kapaklı Belediyesi Başkan<br />

Yardımcısı İrfan Demir, yaptığı<br />

yazılı açıklamada, öğrenciler<br />

arasında kitap okuma alışkanlığı<br />

kazandırmak, kitap okumayı<br />

sevdirmek, Türkçe'yi doğru ve<br />

güzel kullanmak amacıyla<br />

ilköğretim okulları 2'nci kademe<br />

öğrencilerine yönelik ödüllü 'Kapaklı<br />

Okuyor' kampanyası<br />

başlatıldığını bildirdi.<br />

Yarışmanın yaklaşık 5 aylık bir<br />

süreyi kapsadığını belirten Demir,<br />

şunları ifade etti: "Yarışmada ilk<br />

olarak ilköğretim okullarının<br />

Türkçe öğretmenleri tarafından<br />

oluşturulan komisyonun Milli<br />

Eğitim Bakanlığı'nın belirlemiş<br />

olduğu 100 temel eser arasından 8<br />

kitap seçilerek öğrencilere tavsiye<br />

edildi. Belediye olarak amacımız,<br />

'Kapaklı Okuyor' kampanyamızda<br />

bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz.<br />

Amacımız öğrencilere bu yaşlarda<br />

okuma alışkanlığını kazandırmak,<br />

kitap okumayı özendirmek ve<br />

sevdirmek, Türkçe'yi doğru, güzel<br />

ve etkili kullanma bilgisini<br />

geliştirmek, okuduğunu anlayan,<br />

yorumlayan bireyler yetişmesini<br />

sağlamak, öğrencilerin kelime<br />

dağarcığını zenginleştirmek ve<br />

güven duygusu geliştirmek."<br />

Demir, kitapların yarışmaya<br />

başvuran öğrenci sayısıyla orantılı<br />

olarak dağıtılacağını, aynı zamanda<br />

kalan kitaplarında<br />

okullara hediye edileceğini ve<br />

yarışmaya katılamayan öğrencilerinde<br />

bu kitaplardan faydalanacağını<br />

ve dereceye giren<br />

öğrencilere belediye tarafından<br />

çeşitli ödüllerin verileceğini kaydetti.AA<br />

Usta<br />

öğreticiler<br />

sertifika aldı<br />

azan Mesleki Eğitim Merkezinde, 2011-2012<br />

Keğitim-öğretim yılında Usta Öğreticilik Kursunu<br />

başarıyla tamamlayan 17 kursiyere törenle Usta<br />

Öğreticilik belgesi verildi.<br />

Törende yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi<br />

veren Kazan Mesleki Eğitim Merkezi (Mem) Müdürü<br />

Hüseyin Aslan geçen yıl açılan Kazan MEM-in ilk<br />

sertifika töreni olduğunu hatırlatarak, bir meslekte<br />

ustalık belgesi olanların pedagojik formasyon derslerini<br />

de görerek yanlarında işçi çalıştırmaya hak<br />

kazandıklarını söyledi.<br />

Kursiyerler de seslenen Aslan, "Eğitim ile uğraşmak<br />

zor ve zahmetli olduğu kadar güzel bir iş.<br />

Umuyorum ki bu belgeyi aldıktan sonra sizler de<br />

yanınızda çalıştırdığınız kişilere karşı daha farklı<br />

davranacaksınız" dedi.<br />

Sırayla söz alan kursiyerler de daha önceleri<br />

Ankara merkeze gittiklerini, Mem'in Kazan'da açılmasıyla<br />

bu zahmetten kurtulduklarını, kursun<br />

akşamları olması nedeniyle de işlerinden geri<br />

kalmadıklarını dile getirdiler.<br />

Kursa katılan 10 farklı meslek dalından 17 kursiyer<br />

iki hafta süreyle 40 saat ders gördü. Kursiyerler belgelerini<br />

Kazan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı<br />

Ali Günhız ve törene katılan davetlilerin ellerinden<br />

aldı. AA<br />

Kapaklı Belediyesi kitap okuma kampanyası başlattı<br />

Kapaklı Belediye Başkanlığı belde de ödüllü kitap okuma kampanyası başlattı.


18<br />

Hristiyanların Noel Bayramı'nı kutladı Sarıkamış Bayraktepe Kayak Merkezi doldu<br />

ntalya Side Belediyesi, turizm<br />

Abeldesine tatile gelen turist ve<br />

yerleşik yaşayan Hristiyanların Noel<br />

Bayramı'nı kutladı. Side Belediye<br />

Başkanı Abdulkadir Uçar, yaptığı<br />

açıklamada turizm beldesine tatile<br />

gelen ve yerleşik yaşayan Hristiyanların<br />

Noel Bayramı'nı tebrik etti.<br />

Anadolu topraklarında çok sayıda<br />

medeniyetin kurulduğunu belirten<br />

Uçar, farklı dine mensup milletlerin<br />

de asırlarca kardeşçe yaşadığını<br />

Kleopatra<br />

Adası'na<br />

büyük ilgi<br />

Muğla Gökova Körfezi'nde bulunan,<br />

yanan kumuyla<br />

dünyaca tanınan Kleopatra<br />

Adası'na (Sedir Adası) bu yıl,<br />

ziyarete açık kaldığı nisan ve<br />

kasım ayları arasında gelenlerin<br />

sayısı, geçen yıla oranla<br />

yaklaşık yüzde 40 artarak 64<br />

bin 226 kişi oldu.<br />

uğla Gökova Körfezi'nde bulunan, yanan ku-<br />

Mmuyla dünyaca tanınan Kleopatra Adası'na<br />

(Sedir Adası) bu yıl, ziyarete açık kaldığı nisan ve<br />

kasım ayları arasında gelenlerin sayısı, geçen yıla<br />

oranla yaklaşık yüzde 40 artarak 64 bin 226 kişi<br />

oldu.<br />

TURSAB Marmaris Bölgesel Yürütme Kurulu<br />

Başkanı İsmail Özbozdağ, "Önümüzdeki günlerde<br />

turizmcilerle biraraya gelerek, sezon öncesinde<br />

yapılacak yeni çalışmaları belirleyeceğiz. Hedefimiz<br />

önümüzdeki yıl Kleopatra Adası'nı ziyaret<br />

edecek yerli ve yabancı turist sayısını daha da<br />

artırmak" dedi.<br />

Efsaneye göre Kral Antonius Sezar'ın, kendisiyle<br />

evlenmeyi kabul eden Kleopatra için Mısır'dan<br />

gemilerle getirttiği 'Oolotik' adı verilen, ateşte<br />

yanabilen, sodalı suda kendiliğinden çoğalan ve<br />

büyüteçle incelendiğinde hareket ettiği de gözlenebilen<br />

çok özel kumları sahiline döktürdüğü<br />

Kleopatra Adası, bu yıl da yerli ve yabancı turistlerin<br />

gözdesi oldu.<br />

TURSAB tarafından işletilen adaya, ziyarete açık<br />

kaldığı nisan ve kasım ayları arasında geçen yıl<br />

46 bin yerli ve yabancı turist gelirken, sayı bu yıl<br />

yaklaşık yüzde 40 artarak 64 bin 226'ya ulaştı.<br />

HAVLU VE TERLİKLE GİRMEK YASAK<br />

TURSAB Marmaris Bölgesel Yürütme Kurulu<br />

Başkanı İsmail Özbozdağ, önümüzdeki günlerde<br />

turizmcilerle biraraya gelerek sezon öncesinde<br />

yapılacak yeni çalışmaları belirleyeceklerini kaydederek<br />

şunları söyledi:<br />

"Hedefimiz önümüzdeki yıl Kleopatra Adası'nı ziyaret<br />

edecek yerli ve yabancı turist sayısını daha<br />

da artırmak.<br />

Kumlarının dışarıya taşınmasını önlemek<br />

amacıyla ziyaretçilerin plaja havlu ve terlikle<br />

girmelerine izin verilmeyen, çıkışlarda duş almaları<br />

zorunlu kılınan, zeytin ağaçlarıyla kaplı,<br />

doğal güzelliklerinin yanı sıra Helenistik ve Roma<br />

dönemine ait antik tiyatro, agora, antik liman<br />

kalıntıları, Dor, Pers ve Romalılar'dan kalma tarihi<br />

eserlerin de yer aldığı, mavinin her tonundaki<br />

deniziyle ünlü adaya daha fazla turistin gelmesine<br />

çalışacağız." Haber Merkezi<br />

ifade etti. İstanbul, İzmir, Hatay ve<br />

Mardin'de Müslüman, Musevi ve<br />

Hristiyan vatandaşların bir arada<br />

asırlarca kardeşçe yaşadığını dile getiren<br />

Uçar, turizm beldesinde<br />

yaşayan herkesin dini inancına<br />

saygılı olduklarını kaydetti.<br />

Uçar, açıklamasında şöyle dedi:<br />

"Side'mize tatile gelen ve yerleşik<br />

yaşayan Hristiyan vatandaşlarımızın<br />

Noel Bayramı'nı tebrik ediyorum.<br />

Milletimiz ülkemiz topraklarında<br />

yaşayan farklı din mensuplarına hep<br />

saygılı ve hoşgörülü olmuştur.<br />

Yaşadıkları süre içinde dini vecibelerini<br />

yerine özgürce getirmişlerdir.<br />

Side'miz dünya<br />

turizminde gözde bir antik kent. Tarihi<br />

antik kente her milyonlarca yabancı<br />

turist geliyor. Yerleşik yaşayan<br />

binlerce vatandaşımız var. Hepsinin<br />

Noel Bayramı'nı kutluyorum."CİHAN<br />

ahip olduğu özellikler açısından<br />

Skış turizminde Türkiye’de tek<br />

olarak gösterilen Sarıkamış Bayraktepe<br />

Kayak Merkezi, kayak sezonunun<br />

açılmasından beri yerli ve<br />

yabancı kayakçılarla doldu. Bayraktepe<br />

Kayak Merkezi'nde kar kalınlığı<br />

95 santimetre olarak ölçüldü.<br />

Kayak keyfinin yaşanması adına<br />

bütün özellikleri barındıran Bayraktepe<br />

Kayak Merkezi, yerli ve yabancı<br />

kayak severlerin akınına uğradı.<br />

Kayak pistleri, uzun sarıçamları ve<br />

kristal kar açısından Türkiye’de tek<br />

olan Sarıkamış Bayraktepe, yerli ve<br />

yabancı kayak severlerin ilgi odağı<br />

haline geldi. Sarıçamların altında<br />

kristal kar üzerinde kaymanın ayrı<br />

bir zevk olduğunu dile getiren<br />

anisa'nın Salihli ilçesine bağlı Sart beldesindeki,<br />

MSardes Antik Kenti kazıları sırasında ortaya çıkarılan<br />

sinagog, Kudüs'teki Ağlama Duvarı ve Babil'deki kerpiç<br />

tapınaktan sonra Yahudilerin tarihteki üçüncü önemli<br />

tapınağı olarak, inanç turizmindeki yerini almak istiyor.<br />

M.Ö 280'lerde açılan ve tarihe "Sefarad sinagogu" olarak<br />

geçen Sardes'teki bu havra, İspanya'dan bölgeye gelen<br />

yaklaşık 10 bin kişilik cemaatin dini, sosyal ve kültürel<br />

yaşamına ışık tutuyor, yüzyıllar öncesindeki kent<br />

yaşamının inceliklerini ortaya koyuyor.<br />

Üç bölümden oluşan havranın ortasında büyük bir<br />

havuzun bulunduğu "havuzlu salon", genç kızların evlenmeden<br />

önce kendilerini kutsadığı yer olarak biliniyor.<br />

Evlilik çağına gelen genç kızlar, evlenmeden önce 7 kez bu<br />

havuzun içine girip çıkarak, kendilerinin günahtan<br />

arındıklarına inanıyor.<br />

"Havuzlu salondan" ana salona geçmek için üç ayrı kapı<br />

kullanılıyor. Kadınlar ve erkekler, "haremlik-selamlık"<br />

benzeri iki ayrı kapıdan, din adamları ise kendilerine özel<br />

kapıdan geçiyor. Salonun duvar ve yerleri, asılları Manisa<br />

Müzesi'nde bulunan mozaik, kitabe ve duvar<br />

bezemeleriyle dikkati çekiyor.<br />

Sinagogun doğu yönünde ise şehrin ileri gelenlerinin oturduğu,<br />

kent sorunlarının tartışıldığı ve karara bağlandığı<br />

Onur Locası ve Haham Kürsüsü bulunuyor.<br />

Telaviv'deki müzede maketi var<br />

Antik kent üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Salihli<br />

Turizm Derneği Başkanı Mustafa Uçar, Aa muhabirine<br />

yaptığı açıklamada, sinagogun inanç turizmi açısından<br />

önemli bir merkez olduğunu kaydetti.<br />

Yahudilerin Eskinazi ve Sefarad diye iki gruba ayrıldığını,<br />

bunlardan ilkinin Kudüs'ten, Sefaradlar'ın ise İspanya'dan<br />

geldiklerine inanıldığını ifade eden Uçar, kaynaklarda<br />

Sefaradlar'ın İspanya'ya nereden gittikleri<br />

konusunun belirtilmediğini aktardı.<br />

Uçar, yaptıkları araştırmalara göre, bu bölgenin ve sinagogun<br />

da "Sefarad" diye geçtiğine işaret ederek, şunları<br />

kaydetti:<br />

"Museviler için en önemli yanı, çok Yaygın bilinmese de<br />

'Sefarad havrası' olmasıdır. Sinagog M.Ö 280'lerde<br />

açılmıştır ve dünyanın üçüncü sinagogudur. İlki Ağlama<br />

Duvarı olarak bildiğimiz Süleyman Tapınağı'nın temel-<br />

anlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde bulunan ve<br />

Şdünyanın ilk kilisesi olarak bilinen Hanefiş<br />

Kilisesi ilgi bekliyor. Hz. İsa’dan önce Şemsiler<br />

tarafından güneşe tapmak için yapıldığı iddia<br />

edilen, daha sonra da kilise ve camii olarak kullanılan<br />

tarihi yapı, Viranşehir’e 20 kilometre<br />

mesafede bulunan Akkese köyünde yer alıyor.<br />

Araştırmacı yazar Mehmet Ali Basık, kilisenin<br />

birçok ilki barındırdığını belirterek bu kilisenin<br />

dünyasının ilk kilisesinin olduğunu, Hz. İsa<br />

(a.s.)'ın havarilerinin bu bölgeye geldiklerinde<br />

güneşe tapan insanları bir olan Allah’a davet ettiklerini<br />

söyledi. Kilisenin tavanında bulunan ve taşa<br />

kabartma olarak işlenen çentikli haçın (100x150<br />

cm) tek bu kilisede olduğuna dikkat çeken Basık,<br />

güneşe tapanlar için ibadet merkezi, kilise ve<br />

caminin bir arada olduğu ender örneklerden biri<br />

ile karşı karşıya olunduğuna işaret etti.<br />

Araştırmacı Mehmet Ali Basık yazışmaları sonucu<br />

kilisenin sit alanı olarak belirlendiğini, ama<br />

gerekli ilginin henüz gösterilmediğine değinerek<br />

kilisenin ilk etapta korunmaya ihtiyaç duyduğunu<br />

ve çevresindeki kazılar ile tüm tarihinin ortaya<br />

çıkarılması gerektiğini belirtti. Basık, “Bu ibadet<br />

merkezi ilçemiz için çok önemli bir yapıya sahiptir.<br />

Şimdi bile ilçemizde farklı dinlere ait insanlar<br />

yaşamaktadır. Bu tarihi yapıt milattan önce<br />

Turizm<br />

kayakçılar, Sarıkamış Bayraktepe<br />

kayak merkezinin tanıtımının az<br />

yapıldığını ve çok az tanındığını belirttiler.<br />

Sarıkamış Çam-kar Otel Müdürü Kamuran<br />

Eroğlu, “Sarıkamış kayak<br />

merkezi’nin dünyada çok nadir<br />

görülen bir kar tipi olan kristal kar’a<br />

sahip olması, kayak pistlerimizin bir<br />

kayakçının profesyonelce kayabileceği<br />

bir özelliğe sahip olması ve<br />

sarıçamlar arasında kaymak, kayak<br />

merkezini ilgi odağı haline getiriyor.<br />

Misafirlerimiz, Sarıkamış’ın güzel<br />

pistlerinde kayarken, aynı zamanda<br />

buranın nostaljisini de yaşıyorlar,<br />

ayrıca snowboartcuları memnun<br />

edecek bir pistimiz de mevcuttur.”<br />

dedi.CİHAN<br />

lerinin olduğu yerdir. İkincisi Babil'dedir, kerpiçtendir ve<br />

pek fazla özelliği yoktur. Üçüncüsü de burasıdır ama pek<br />

bilinmez. Antik kent kazıları sırasında ortaya çıkarılan<br />

Sardes Sinagogu, üçüncü tabaka üzerinde olmakla birlikte<br />

bütün ihtişamıyla kendini göstermektedir."<br />

Sinagogun bir özelliğinin de doğu-batı doğrultusunda<br />

yapılması nedeniyle bir anlamda "kıblesinin" yanlış<br />

Yezidiler tarafından ibadethane (halen Viranşehir’de<br />

Yezidiler yaşamaktadır), Hz. İsa döneminde<br />

kilise ve Abbasiler döneminde ise camii olarak<br />

faaliyet göstermiştir. Oysa bu tarihi yapıt şimdi<br />

çobanlar tarafından yakılan ateş ile içi isle kaplanmış,<br />

hayvanlar tarafından barınak olarak kullanılıp<br />

pisletilmektedir.<br />

Bu tarihe saygısızlığa birilerinin artık 'dur' denmesinin<br />

zamanı gelmiştir." dedi. İlk önce Şemsiler<br />

tarafından kullanılan tapınağın kalker kayalıklara<br />

oyularak yapıldığını belirten Basık, "Tapınakta<br />

bulunan tavus kuşları tapınağın belli bir sürede<br />

Yezidiler tarafından kullanıldığını göstermektedir.<br />

Daha sonraları M.S. 1. yüzyılda ise Romalılar tapınağı<br />

genişleterek kilise haline getirmiştir. Hristiyanlığın<br />

ilk döneminde yapılan bu kilise<br />

dünyanın ilk kilisesidir.<br />

Kilise aynı zamanda manastır olarak kullanılmış<br />

olup sayısız bilgin yetiştirmiştir. Bunlardan biri de<br />

o dönemde Kaya kilisesinde inzivaya çekilen ve Viranşehir’de<br />

doğup eğitim alan Yakup Bardana’dır.<br />

Yakup Bardana dünyadaki ilk evrensel metropolit<br />

olup dağılmakta olan Hristiyanlık dünyasını bir<br />

araya toplamıştır. 750’lerde Abbasiler de burayı<br />

cami olarak kullanmak için kilisenin güney kısmında<br />

mihrap yapmış ve cami olarak kullanılmıştır.”CİHAN<br />

27 ARALIK 2011 SALI<br />

kış turizminde Türkiye’de tek olarak gösterilen Sarıkamış Bayraktepe Kayak<br />

Merkezi, kayak sezonunun açılmasından beri yerli ve yabancı kayakçılarla doldu<br />

Sefarad sinagogu keİfedilmeyi bekliyor<br />

Antik kazılar sırasında ortaya çıkarılan sinagog, Kudüs'teki Ağlama Duvarı ve Babil'deki kerpiç<br />

tapınaktan sonra Yahudilerin tarihteki üçüncü önemli tapınağı olarak, keşfedilmeyi bekliyor<br />

olduğuna işaret eden Uçar, sinagogun bu haliyle de dikkat<br />

çekici olduğunu söyledi.<br />

Uçar, sinagogun taşıdığı önem nedeniyle İsrail'in Telaviv<br />

kentindeki bir diaspora müzesinde, maketinin bulunduğunu<br />

ifade ederek, "Burayı, o müzede maketle canlandırmışlar.<br />

Orada, sütunlar üzerinde ve üzeri üçgen<br />

şeklinde bir çatıyla kapalı şekilde tasvir edilmiş" dedi.AA<br />

Tarihi Hanefiş Kilisesi ilgi bekliyor<br />

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde bulunan ve Hz. İsa’dan önce Şemsiler tarafından<br />

güneşe tapmak için yapıldığı iddia edilen, tarihi Hanefiş Kilisesi ilgi bekliyor


27 ARALIK 2011 SALI<br />

evşehir Üniversitesi'nde (NEÜ) düzenlenen "Tur-<br />

Nizmde Kariyer Yönetimi" panelinde turizmciler,<br />

tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.<br />

NEÜ Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda<br />

gerçekleştirilen "Turizmde Kariyer Yönetimi" paneline,<br />

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Çetin Pekacar, Genel Sekreter Doç. Dr. Erdoğan<br />

Çiçek, akademik ve idari personel ile öğrenciler<br />

katıldı.<br />

Oturum başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Lütfi Buyruk'un<br />

yaptığı "Turizmde Kariyer Yönetimi" konulu panele<br />

konuşmacı olarak CCR Hotel Genel Müdürü Didem<br />

Bulgurlu, Peri Tower Hotel Önbüro Satış ve Pazarlama<br />

Müdürü Kayhan Karakaya, İndigo Şirketler Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tosun ve Skal Uluslararası<br />

Kapadokya Başkanı-Travel Atelier Seyahat<br />

Acentası Sahibi Murat Özgüç katıldı.<br />

Buyruk, açış konuşmasında "Kariyer, iş hayatı<br />

boyunca icra edilen pozisyonlar dizisi olarak kısaca<br />

tanımlanabilir. Yine seçilen iş yolunda ilerleyebilmek<br />

ve bunun sonucunda daha fazla kazanmak, daha fazla<br />

sorumluluk sahibi olma, daha fazla statü, güç ve<br />

saygınlık elde etme olarak tanımlanabilir.<br />

Kariyer yönetimi kavramı ise, çalışanın yetenek ve<br />

bilgi alanlarından sonra kariyerleri ilerleme faaliyetlerinin<br />

planlanmasıdır diyebiliriz. Kariyer yönetimi,<br />

işte başarma, atanma, tercih, transfer, iş değiştirmeyi<br />

kapsamaktadır. Akademik kariyer, bir üniversitede<br />

öğretim elemanı olarak göreve başlanması, bu iş<br />

alanında deneyim kazanılması ve adım adım ilerlenmesi<br />

olarak ifade edilebilir" dedi.<br />

İş başvurularının çok ciddiye alınması gerektiğine<br />

değinen Bulgurlu da, "Her şey bir kalem ve kağıt kadar<br />

basittir. Ama işe başvururken çok dikkatli olun. Çünkü<br />

bizler 3 saniyede karar veririz o yüzden 3 saniyeniz<br />

vardır. İş başvurularınızı çok ciddiye alın ve hazırlıklarınızı<br />

ona göre yapın. Daima yanınızda ufakta olsa<br />

bir not kağıdı ile bir kalem bulundurun. Önemli<br />

gördüğünüz her şeyi not alırsanız, bu sizin ciddiyetinizi<br />

ve tecrübenizi ortaya koyar" diye konuştu.<br />

Turizmde en büyük sorunun kalifiye eleman sıkıntısı<br />

olduğunu belirten Karakaya ise sektöre ilk adımını sta-<br />

Bugün<br />

27 Aralık Salı<br />

7<br />

1<br />

İSTANBUL<br />

Rüzgar Nem<br />

14 %63<br />

jyerlik yaptığı anda attığını ve yaklaşık 16 senedir turizm<br />

sektöründe olduğunu ifade etti.<br />

Kapadokya'da en çok kalifiye elamana ihtiyaçları<br />

olduğunu anlatan Karakaya, panele katılan öğrencilere,<br />

"Bu yüzden sizlerin bu sektörde hedeflerini iyi<br />

belirlemesi ve doğru tercihler yapması gerekiyor" dedi.<br />

Tosun da, turizmde dürüstlüğün, disiplinin, araştırmacılığın<br />

ve verimliliğinin önemine değinerek, kendisinin<br />

ortaokul mezunu olarak turizme 1972'de kahvaltı hazırlayarak<br />

başladığını, daha sonra bu sektörde kendisini<br />

Bugün<br />

27 Aralık Salı<br />

3<br />

-5<br />

ANKARA<br />

Rüzgar Nem<br />

13 %76<br />

Turizm<br />

Giresun Kalesi turizme canlılık kazandıracak<br />

Giresun Valisi Dursun Ali Şahin, yeni çalışmalar ve düzenlemelerle<br />

Giresun Kalesi, yöre turizmine daha da canlılık kazandıracağını bildirdi<br />

iresun Valisi Dursun Ali Şahin, yeni<br />

Gçalışmalar ve düzenlemelerle Giresun<br />

Kalesi, yöre turizmine daha da canlılık<br />

kazandıracağını bildirdi.<br />

Vali Şahin, yaptığı yazılı açıklamada,<br />

Giresun Kalesi'nin, yörenin turizm<br />

açısından en cazip mekanlarından biri<br />

olmasına bu potansiyelin yeterince kullanılamadığını<br />

belirtti.<br />

Kalenin şuan sadece yüzde 30'luk bir<br />

potansiyelinden yararlanabildiklerini<br />

ifade eden Şahin, "Kalenin geri kalan<br />

bölümünün de turizme açılması için<br />

çalışma başlattık.<br />

Yeni çalışmalar ve düzenlemelerle kale<br />

yöre turizmine daha da canlılık<br />

kazandıracaktır" dedi. Şahin, kalede<br />

kullanılan eşyaların tahrip edildiğini,<br />

Meteoroloji<br />

Yapılan son değerlendirmelere göre; yurdun iç ve doğu<br />

bölümünde görülecek yağışların; Doğu Akdeniz kıyıları, Doğu<br />

Karadeniz kıyıları ile Mardin, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa<br />

çevrelerinde yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde<br />

karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor.<br />

Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:<br />

Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, ilk saatlerde kar yağışlı (Sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don<br />

olayı bekleniyor) 2<br />

İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 7<br />

İzmir: Parçalı bulutlu 10<br />

Adana: Parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerine kadar aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak<br />

yağışlı 13<br />

Antalya: Parçalı ve çok bulutlu 13<br />

Samsun: Parçalı çok bulutlu, akşam saatlerine kadar aralıklı yağmurlu 7<br />

Trabzon: Parçalı çok bulutlu, aralıklı yağmurlu 6<br />

Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı kar yağışlı -1<br />

Bugün<br />

27 Aralık Salı<br />

11<br />

1<br />

lambalar başta olmak üzere oturacak<br />

masalar ve diğer eşyalara sürekli zarar<br />

verildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:<br />

"Buranın bir düzene sokulması gerekli.<br />

Bu amaçla 24 saat kaleyi koruyacak 7-8<br />

özel güvenlikçi görevlendireceğiz.<br />

Ayrıca aydınlatılmasını yaparak gece de<br />

kalemiz pırıl pırıl parlayacak. Mobese<br />

sistemi ile de gözetim altına alacağız.<br />

Kaleye giriş çıkışları da kontrol altına<br />

alacağız. Artık turizm turları<br />

'Giresun'da gezilecek görülecek yer yok<br />

deyip kaleye ve adaya uğramadan geçemeyecek.<br />

Bu iki yeri de gezip görenler<br />

kentimize bir daha gelerek gezip<br />

görmek isteyeceklerdir." AA<br />

Neü'de "Turizmde Kariyer Yönetimi" Paneli<br />

"Turizmde Kariyer Yönetimi" panelinde turizmciler,<br />

tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.<br />

yetiştirdiğini söyledi. Dünyada en büyük istihdamı turizmin<br />

sağladığını vurgulayan Özgüç de, "Turizm<br />

dünyada en büyük istihdam sağlayan sektördür. Ne iş<br />

yaparsanız yapın, öncelikle o mesleğinize sahip çıkın.<br />

Eleman arayan yere değil, personel arayan yere gidin.<br />

İş başvurularınızda hiçbir zaman yalan söylemeyin,<br />

çünkü bu yalan ileride karşınıza çıkar. Bu nedenle<br />

kendinize güvenin ve iyi hazırlanın" şeklinde konuştu.<br />

Panel, katılımcılara teşekkür belgeleri ve plaketlerin<br />

takdim edilmesinin ardından sona erdi.AA<br />

İZMİR<br />

Rüzgar Nem<br />

22 %96<br />

Kartepe'nin<br />

prestiji<br />

yükseliyor<br />

ocaeli'nin Kartepe Belediye Başkanı Şükrü Karabalık, zi-<br />

Kyaretlerini Uzunçiftlikli kamyonculara gerçekleştirdiği<br />

ziyaretle sürdürdü.<br />

Taşıyıcı esnafla bir araya gelen Başkan Karabalık, taleplerini<br />

dinlediği kamyonculara ilçeye değer katan prestijli<br />

projelerin durumu hakkında da bilgi verdi.<br />

Kooperatif ziyaretleri kapsamında SS 87 nolu Uzunçiftlik<br />

Kasalı Damperli Kamyoncu ve TIR'cı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi<br />

Merkezi’nde kamyoncu esnafıyla kahvaltıda bir<br />

araya gelen Kartepe Belediye Başkanı Şükrü Karabalık’a<br />

yardımcıları Zafer Arat ve Hüseyin Bülbül, Teknik İşlerden<br />

Sorumlu Meclis Üyesi Osman Orhan, meclis üyeleri Yusuf<br />

Özdemir ve Necati Günay da eşlik etti.<br />

Başkan Karabalık ve ekibinin ziyaretinden memnun olduklarını<br />

belirten Uzunçiftlik Kamyoncular Kooperatif Başkanı<br />

Aydın Merttürk ve kooperatif üyesi kamyoncu esnaf taleplerini<br />

de iletme fırsatı buldu.<br />

Kamyoncu esnafın yolların iyileştirilmesi ile ilgili taleplerini<br />

haklı bulan Başkan Karabalık, önceliği yayaların sıklıkla<br />

kullandığı sokaklara verdiklerini hatırlattı.<br />

Karabalık, “Halkımızın memnuniyeti adına yürüttüğümüz<br />

çalışmalar kapsamında yollarımızın iyileştirilmesi düzenlemeleri<br />

belirlenen program dâhilinde gerçekleştirilmektedir.<br />

Sizlerin taleplerini de en kısa zamanda değerlendirerek<br />

sıklıkla kullandığınız yollarda gereken düzenlemeleri de<br />

başlatacağız.” dedi.<br />

Kartepe genelinde yürütülen çalışmalar yanı sıra devam<br />

eden projelerle ilçenin prestij kazanmaya devam ettiğini<br />

ifade eden Karabalık, “Cengiz Topel Havaalanı’ndan<br />

uçuşların başlamasının yanı sıra Afet Koordinasyon<br />

Merkezi, Hipodrom, Sapanca Yolu ikileme çalışması, hızlı<br />

trenin ilçeden geçecek olması, kent merkezi ve turizm planları<br />

ile ilçemizin kaderi değişmekte ve prestiji gitgide yükselmektedir.”<br />

diye konuştu.CİHAN<br />

Bugün<br />

27 Aralık Salı<br />

14<br />

7<br />

ANTALYA<br />

Rüzgar Nem<br />

20 %72<br />

19<br />

Kocaeli'nin Kartepe Belediye<br />

Başkanı Şükrü Karabalık,<br />

ziyaretlerini Uzunçiftlikli<br />

kamyonculara gerçekleştirdiği<br />

ziyaretle sürdürdü.


27 Ara lık 2011 Salı<br />

14 yaşında yazdığı ''Gölgedeki Işıklar'' adlı<br />

kitabı ile ''Türkiye'nin en genç roman<br />

yazarı'' unvanına sahip olan lise öğrencisi<br />

Rana Demiriz'in 3'üncü romanı ''Donmuş<br />

Ateş'' yayımlandı. Demiriz, AA muhabirine<br />

yaptığı açıklamada, küçüklüğünden beri şiir<br />

ve hikaye yazdığını, kaleme aldığı<br />

hikayelerinin internet sitelerinde yayınladığını<br />

kaydetti.<br />

Çok uzun olan hikayeleri bir kitapta toplama<br />

ihtiyacı duyduğunu ifade eden Demiriz,<br />

''Yazdıklarım hikaye niteliğinden çıkmıştı.<br />

Dolayısıyla ilk kitabımı 14 yaşında çıkartmış<br />

oldum. 20 yaşındaki bir genç kızın Amerika'da<br />

devam eden fantastik bir aşk hikayesini<br />

yazmıştım. Çocuk kitabı olarak<br />

düşünülmemesi lazım. Çünkü kurgu açısından<br />

18 yaş üstüne daha çok hitap ediyor.<br />

Okuyanlar 'da vinci şifresi' gibi diyorlar'' diye<br />

konuştu.<br />

Demiriz, 2'nci romanının ''Yüzleşme''<br />

olduğunu, 3 kitabın toplam 1150 sayfa ve 65<br />

bölümden oluştuğunu, serinin devamı olan<br />

4'üncü kitabını da yazmaya başladığını kaydetti.<br />

Şu ana kadar yazdığı bütün kitaplarda, baş<br />

karakterde genç bir kızın olduğunu anlatan<br />

Demiriz, şöyle konuştu: ''Bir genç kızın fantastik<br />

maceralarını anlatıyorum. Aynı zamanda<br />

bir aşk hikayesi. Kitabımda uçan<br />

arabalar falan yok. Mitolojiyle beslenen,<br />

okurken insanların 'Gerçekten böyle bir şey<br />

olur mu?' diyeceği bir kitap. Mantığa<br />

dayandırılmış fantastik bir roman. Aslında<br />

kurgu en kolay şey. Çünkü o karakterler<br />

aslında beynimde zaten var. Film sahnesi gibi.<br />

Ben o sahneyi yazmadan önce, beynimde<br />

görüyorum ve onu sadece kağıda dökmem<br />

gerekiyor. 20 yaşında bir kızın yaşadıklarını<br />

anlatırken zorlanmadım. Çünkü çok kitap<br />

okuyan bir insanım. Kitaplarımı okuyanlar,<br />

benim yazdığıma inanmıyor. Kitabımı profesörler<br />

de okudu. İnanılmaz bir kurgusu var.<br />

Kül tür -Sa nat<br />

16 yaşında 3.<br />

romanını yazdı<br />

14 yaşında yazdığı kitapla ''Türkiye'nin en genç roman yazarı'' unvanına<br />

sahip olan Rana Demiriz'in, 3'üncü romanı ''Donmuş Ateş'' yayımlandı.<br />

D<br />

Ü<br />

N<br />

K<br />

Ü<br />

Ç<br />

Ö<br />

Z<br />

Ü<br />

M<br />

Ç<br />

E<br />

N<br />

G<br />

E<br />

L<br />

B<br />

U<br />

L<br />

M<br />

A<br />

C<br />

A<br />

Her şey birbirinin devamı. Okuyanlar 'Çok ustaca<br />

kurgulanmış' diyorlar.'' Sınıfta okuma ve<br />

yazmayı öğrenen ilk kişi olduğunu, çok kitap<br />

okuduğunu bildiren Demiriz, ''Şimdiye kadar 2<br />

bine yakın kitap okumuşumdur. Çok büyük<br />

bir kütüphanemiz var. Etrafımdakiler şaşırmadı.<br />

Böyle bir şey bekliyorlardı. Çok fazla<br />

okuyan bir insan olduğum için herkes destek<br />

verdi. 8 yaşında da kitabı çıkmış arkadaşlar<br />

var, 10 yaşında da kitabı çıkmış arkadaşlar var.<br />

Ancak taktir edersiniz ki roman çok ayrı bir<br />

kategori. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafın-<br />

Ankara'nın Altındağ Belediye<br />

Başkanı Veysel Tiryaki, Türkiye’de<br />

korunması gereken kültür varlıklarının<br />

ihmal edildiğine belirterek, “50 yılda<br />

tarihi mekanlar yakılmış, yıkılmış, korunmamış,<br />

sahip çıkılmamış.” dedi.<br />

2011 yılı teması “Açık hava müzesi<br />

Türkiye” olan kültür turizmi zirvesinde<br />

Altındağ Belediye Başkanı Veysel<br />

Tiryaki, Hamamönü ve Ulucanlar<br />

Cezaevi’nde gerçekleştirilen çalışmaları<br />

anlattı.<br />

“Ülkemizde kültür turizmine yönelik<br />

başarılı uygulama örnekleri” başlıklı<br />

oturumda yer alan Başkan Tiryaki’nin<br />

fotoğraflarla gerçekleştirdiği sunum,<br />

katılımcıların büyük beğenisini<br />

topladı. Katılımcılara Hamamönü<br />

örneğinin yanı sıra Ulucanlar Cezaevi’ne<br />

yönelik çalışmaları da sunan<br />

Tiryaki, turizm profesyonellerine hem<br />

Hamamönü’nün hem de Ulucanlar<br />

dan ilk kitabımın bandrolünü aldığım sırada<br />

en genç roman yazarı olduğum söylendi. Bu<br />

bana güzel bir sürpriz oldu. Kitabımı yazdıktan<br />

sonra tesadüfen öğrendim'' dedi.<br />

Yaşıtlarına neler yapabileceklerini ve özellikle<br />

genç kızlara neler başarabileceklerini göstermek<br />

istediğini vurgulayan Demiriz, herkesin<br />

içinde bir cevher olduğuna inandığını, öğrencilere<br />

kendilerini keşfetmelerini ve daha çok<br />

kitap okumalarını tavsiye ettiğini kaydetti.<br />

Boş zamanlarında resim yaptığını, üniversite<br />

eğitimini de bu alanda yapmak istediğini belirten<br />

Demiriz, ''Resim yapmak ve yazmak ikisi<br />

benim için aynı. Resim yapamadığımda yazıyorum,<br />

yazı yazamadığımda resim yapıyorum.<br />

Bu ikisi benim için çok önemli. Senaryo da<br />

yazıyorum. Aslında bu kitaplarımın da senaryoya<br />

çevrilmeye çok müsait bir kurgusu var.<br />

Hikayelerime çok güveniyorum. Yapımcıların<br />

kapısını çalacağım'' dedi.<br />

Demiriz, çok severek okuduğu yazarların bulunduğu,<br />

ancak örnek aldığı bir yazarın olmadığını,<br />

kendine özgü bir tarzının<br />

bulunduğunu söyledi. Fantastik romanlarından<br />

oluşan ''Gölgedeki Işıklar'' adlı ilk<br />

kitabından dolayı Başbakanlık dahil birçok<br />

kamu kuruluşu tarafından da ödüllendirildiğini<br />

belirten Demiriz, son kitabını<br />

yazarken kurguladığı sahneleri resmettiği 15<br />

eserinin de bulunduğunu sözlerine ekledi.<br />

AA<br />

Korunması gereken kültür varlıkları ihmal edildi<br />

Cezaevi’nin geçmişi ve bugün geldiği<br />

nokta hakkında bilgiler verdi.<br />

Türkiye’de korunması gereken kültür<br />

varlıklarının ihmal edildiğine, yıllardır<br />

korunmadığına dikkati çeken Başkan<br />

Tiryaki, “50 yılda tarihi mekanlar<br />

yakılmış, yıkılmış, korunmamış, sahip<br />

çıkılmamış. Biz gerçekleştirdiğimiz<br />

restorasyon ve dönüşüm projeleriyle<br />

tarihi dokuya sahip çıkıyor ve koruma<br />

altına alıyoruz.” diye konuştu.<br />

Sadece Ankara’nın değil tüm dünyanın<br />

takdirini toplayan projelere imza attıklarını<br />

söyleyen Başkan Tiryaki,<br />

sunumuyla Altındağ’da gerçekleştirilen<br />

projeler hakkında katılımcılara<br />

bilgi verdi. Panel oturumunun sonunda<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />

Müsteşarı Özgür Özarslan katılımcılara<br />

hem katılımları hem de Türkiye’deki<br />

kültür turizmine desteklerinden dolayı<br />

teşekkür etti. “Gördüklerimiz birer<br />

Antalya'nın Side Belediyesi, kültür ve<br />

arkeoloji turizmini yaygınlaştırmak için<br />

5 kent müzesi kuracak. Belediye Başkanı Abdulkadir<br />

Uçar, yaptığı açıklamada turizm<br />

beldesinde kuracakları kent müzesi çalışmalarına<br />

başladıklarını söyledi. Kent müzesi<br />

kurulacak tarihi yerlerin Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı tarafından belediyeye tahsisinin<br />

yapıldığını belirten Uçar, yeni yapılan<br />

belediye hizmet <strong>bina</strong>sının belirli alanının<br />

kültür turizmine hizmet edeceğini ifade etti.<br />

Side'nin arkeolojik zenginliği bakımından<br />

dünyanın sayılı antik kentlerinden biri<br />

olduğunu belirten Uçar, Osmanlı döneminden<br />

kalma 96 cumbalı evi restore ettirerek,<br />

117 yıllık sivil mimari örnekleri koruma<br />

altına aldıklarını kaydetti. Kuracakları kent<br />

müzesinin birinin de Side Öğretmenevi<br />

lokalinde olacağını belirten Uçar,<br />

öğretmenevi lokalinin yer tahsisini İlçe Milli<br />

Eğitim Müdürlüğü'nden aldıklarını söyledi.<br />

20<br />

Side Belediyesi, kültür turizmi<br />

için 5 kent müzesi kuruyor<br />

Uçar, kent müzesi çalışmaları ile ilgili şunları<br />

söyledi: "Kent müzesi ile Side'yi dünyada<br />

kültür, tarih ve arkeoloji turizminde marka<br />

yapacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın<br />

desteği ile Side'de kültür ve arkeoloji turizminin<br />

yaygınlaşması için 5 kent müzesi kuracağız.<br />

Kent müzesi kurulması çalışması ile<br />

ilgili yetkili kurumlardan tahsisleri yaptık.<br />

Bilindiği üzere kent müzeleri bir şehrin<br />

markası ve tarihe açılan kapısı. Dünya kültür<br />

turizminde marka olan şehirlerin hepsinin de<br />

çok sayıda kent müzesi var. Side'ye 5 değil,<br />

50 kent müzesi yapılsa az gelir." CİHAN<br />

başarı hikayesi… Hepsi geçmişi geleceğe<br />

taşıyan başarılı projeler… Herkesi<br />

tebrik ediyorum.” ifadesini kullandı.<br />

Özarslan, Başkan Tiryaki’ye de günün<br />

hatırası olarak bir plaket takdim etti.<br />

Altındağ Belediyesi, iki gün süren<br />

zirve boyunca Hamamönü standı ile<br />

de göz doldurdu. 2011 yılı Avrupalı<br />

Seçkin Turist Destinasyonu seçilen<br />

Hamamönü, ziyaretçilerin de ilgisini<br />

çekti. Zirvenin ikinci günü standa<br />

gelen Başkan Tiryaki, vatandaşlarla<br />

sohbet etti, tebrikleri kabul etti.<br />

Cİ HAN


Gül Gölge Saygı'nın altınları buhar oldu Skandal sözler!<br />

Say gı, ya nın da ki re fa kat çi ola rak ka lan ar ka da şı suç la dı. An -<br />

cak mah ke me ye te ri de lil bu la ma dı. Al tın lar ise ha la ka yıp.<br />

Program sunucusu Gül Gölge Saygı'nın 2008 yılında hastanede<br />

yaptığı doğum sonrası odadan kaybolan altınları<br />

hala bulunamadı. Gölge, altınları oda arkadaşı olan Nermin<br />

Özge İ'in çaldığını ileri sürmüş ve davacı olmuştu. Ancak<br />

mahkeme Nermin Özge İ. yargılanma sonucunda beraat etti. Gül<br />

Gölge aynı yıl savcılığa yaptığı ikinci bir şikayetinde ise atınları<br />

çalan kişi ya da kişilerin bulunmasını istemişti. Ancak bir sonuç<br />

elde edilemediğinden dosyası Faili Meçhuller Savcılığı'na gönderildi.<br />

Sunucu Gül Gölge 2008 yılında bebeğini doğurduğu hastane<br />

odasından yaklaşık 20 bin TL değerinde altınlarının<br />

kaybolduğunu belirterek oda arkadaşı Nermin Özge İ hakkında<br />

savcılığa şikayette bulunmuştu. Hakkında "Bina içinde<br />

muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan<br />

3 yıla kadar hapisle yargılanan Nermin Özge İ. beraat etti.<br />

Suçlamaları kabul etmeyen Nermin Özge İ. ifadesinde, "Şikayetçi<br />

Gül Gölge okuldan arkadaşımdır. Hastanede doğum yaptığında<br />

yanında refakatçi olarak iki gün kaldım. Ziyaretçiler çoktu.<br />

Ancak iddia edildiği gibi altınları çalmadım" dedi. Doğan TV<br />

Yayın Grup Başkanı Murat Saygı ve eşi Gül Gölge ise şikayetçi olmadıklarını<br />

söyleyerek, "Nermin Özge İ. ikinci ve üçüncü gün refakatçi<br />

olarak kaldı. Üçüncü gün altınlar kayboldu hemen<br />

yetkililere haber verdik. Nermin Özge İ. şüphelendik ama bizzat<br />

takıları çaldığını görmedik. Şikayetçi değiliz" dedi. Mahkeme ise<br />

Nermin Özge İ. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraatine<br />

karar verdi. Gül Gölge Saygı 2008 yılında savcılığa ikinci kez<br />

başvururak altınlarını çalan kişi ya da kişilerin yakalanarak<br />

cezalandırılmasını istedi. Ancak dosya faillerin bulunmadığı<br />

gerekçesiyle Faili Meçhuller Savcılığı'na gönderildi. AA<br />

21 27 Ara lık 2011 Salı<br />

Civan'ın Bahar'ı kaçırması ile eline büyük bir koz geçer.<br />

Civan, sonunda eline çok güzel bir fırsat geçirerek Bahar'ı<br />

tek başına evinde bulur.<br />

Bahar, Nadir'in hayatta kalması için Civan'ın her istediğini<br />

yapmayı kabul eder. Bahar'a ulaşamayan Nadir'e<br />

Civan'ın büyük bir sürprizi vardır.<br />

Mahur Hanım ölümden dönmüş, tedavisinin geri kalanına<br />

evinde devam edecektir. Artık Asude'ye gün doğmuş, yılların<br />

intikamını Mahur Hanım'dan yavaş yavaş çıkarmaya<br />

başlar.<br />

Aziz Ağa'yı Mahur Hanım'ın intiharı ve çocuklarının tepkili<br />

olması oldukça derinden yaralar. Bundan sonra Asude<br />

ile birlikte mutlu ve huzurlu bir hayat yaşama<br />

06:30 Smurfs<br />

07:00 Bakugan<br />

07:30 Ben 10 Ultimate<br />

Alien<br />

08:00 Gumball<br />

08:30 Dr. Gürkan<br />

Kubilay’la Sağlık<br />

10:15 Arım Balım<br />

Peteğim<br />

13:00 Ömer Çelakıl'la<br />

Hayatın Şifreleri<br />

14:30 İzdivaç<br />

18:00 Çarkıfelek<br />

20:30 Dedektif Memoli<br />

22:15 Dans Etmenin<br />

Sırları<br />

00:20 Gölün Sırrı<br />

02:30 Less Than Perfect<br />

03:00 Northern<br />

Exposure<br />

03:50 Ömer Çelakıl'la<br />

Hayatın Şifreleri<br />

05:10 Dr. Gürkan<br />

Kubilay'la Sağlık<br />

06:30 Sabah Haberleri<br />

09:00 Bugün Ne Giysem?<br />

09:45 Show Kulüp<br />

11:45 Saba Tümer<br />

ile Bugün<br />

17:30 Beni Affet<br />

19:00 Show Ana Haber<br />

19:50 Spor Sayfası<br />

20:00 Pis Yedili<br />

23:15 Bugün Ne Giysem?<br />

01:15 Saba Tümer<br />

ile Bugün<br />

04:00 Show Kulüp<br />

niyetindedir.<br />

Asude de bu durumu lehine kullanarak Aziz Ağa'ya hep<br />

masum yüzünü gösterir.<br />

Öte yandan Civan'ın Bahar'ı evinde tuttuğunu öğrenen<br />

Aziz Ağa oldukça sinirlenir. Civan ve Aziz Ağa arasındaki<br />

ipler tamamiyle kopar.<br />

Nadir'in bu firari hayatında iyiye giden tek şey oğlu<br />

Memed'in sağlığıdır. Memed uygulanan bütün tedavilere<br />

olumlu cevap vererek kanserin pençesinden kurtulmayı<br />

başarır.<br />

Gönül de İstanbul'da olduğunu öğrendiği oğlunun yanına<br />

gitmenin bir yolunu bulur. Ancak bu sefer tek başına<br />

hareket etmeyecektir. Yanında Fadik ve Ragıp da olacaktır.<br />

06:30 KAHVALTI<br />

HABERLERİ<br />

08:30 ZERDA<br />

10:00 MÜGE ANLI İLE<br />

TATLI SERT<br />

13:00 ALİYE<br />

14:20 ADANALI<br />

16:00 ESRA EROL'DA<br />

EVLEN BENİMLE<br />

19:00 ATV ANA HABER<br />

20:00 TÖVBELER TÖVBESİ<br />

22:00 ÖZEL TİM<br />

22:45 KİM MİLYONER<br />

OLMAK İSTER?<br />

00:15 AL YAZMALIM<br />

02:05 TÖVBELER TÖVBESİ<br />

03:35 ALEMİN KIRALI<br />

05:10 BENİM ANNEM<br />

BİR MELEK<br />

06:00 Gelin Duymasın<br />

07:00 Yalancı Yarim<br />

09:00 Sevgili Dünürüm<br />

11:00 Soframız<br />

12:30 Son Bahar<br />

14:15 İkinci Bahar<br />

15:15 İffet<br />

17:15 Sihirli Annem<br />

19:00 Star Haber<br />

20:00 Firar<br />

23:00 Kanımdaki Barut<br />

01:00 CSI: NY<br />

02:00 Soframız<br />

03:10 Yarışma<br />

04:00 Kalbimin Sahibi<br />

En gin Ak yü rek'in es ki sev gi li si Gül fer Sa rı gül aşk id di asıy la gün -<br />

de me ge len Er sin Kor kut'la sa de ce ar ka daş ol du ğu nu söy le di.<br />

Haberlerden sonra zor duruma kaldığını<br />

söyleyen Sarıgül, basın açıklaması yaparak,<br />

"Benim adımı bile doğru bilmeyen, hakkımda<br />

ufak bir bilgisi olmayan gazeteciyim diye haber<br />

yapan insanların hedefi oldum. Bu beni son<br />

derece rahatsız etti.<br />

Ersin'le fotoğrafımı kullanıp sevgilisi diye yazanlara<br />

manevi tazminat davası açsam yeridir. Ersin'i<br />

severiz, arkadaşlarımla birlikteyken çağırırım, bir<br />

yemek ısmarlarım, maskot gibi bizi eğlendirir.<br />

Hayatımda ki yeri bu kadar... Sonuçta kültür seviyelerimiz<br />

belli. Ersin'le sevgili olmaktansa<br />

kendimi boğaz köprüsünden aşağıya atarım.<br />

Ben üniversite mezunu sporcuyum. Asıl beni sinir<br />

eden Ersin'le yakıştırmak ve çıkan asılsız bu<br />

haber yüzünden kendi özel hayatımın zarar<br />

görmesidir. Kendi ilişkimde bir ayrılık dönemi<br />

yaşıyordum. Bu çıkan haberlerden sonra tamamen<br />

kavgayla sonuçlandı.<br />

Benim sevgilimde oyuncu gayet yanıma yakışan<br />

Türkiye'nin en yakışıklı adamları arasındaydı.<br />

Haberi gördükten sonra beni aradı. O bile habere<br />

çok alınmış,'Benden sonra kendine bu adamı mı<br />

yakıştırdın' dedi. Kendisini haklıda buluyorum.<br />

Attan inip eşeğe binmek gibi bir şey" diye açıklama<br />

yaptı. AA<br />

06:00 Yabancı Damat<br />

07:00 Günaydın<br />

09:00 Doktorum<br />

11:00 Umutsuz Ev<br />

Kadınları<br />

12:30 Bana Her<br />

Şey Yakışır<br />

14:30 Gün Arası<br />

14:45 Akasya Durağı<br />

16:45 Arka Sokaklar<br />

18:50 Baba Haber<br />

Bülteni<br />

19:00 Ana Haber Bülteni<br />

19:50 Spor<br />

20:00 Öyle Bir Geçer<br />

Zaman Ki<br />

23:00 Yerli Dizi<br />

01:00 Peri Tozu<br />

02:30 Yetimhane<br />

04:30 Asi<br />

Ma ga zin-TV<br />

Firar Öyle Bir Geçer Zaman Ki<br />

Star 20:00<br />

Kanal D 20:00<br />

Soner’in bu ani tepkisi önce büyük bir kargaşaya,<br />

sonra da yürek yakan bir acıya dönüşür. Olan bitene<br />

kimse anlam vermezken Ali Kaptan çıldırır ve kendini<br />

kaybeder.<br />

Aylin ise tam şoktadır. Yaşananları keyif içinde izleyen<br />

iki kişi vardır. Biri Carolin diğeri de Mesude’dir. İkisi de<br />

yaşanan trajediden adeta zevk almaktadır.<br />

Soner, Süleyman’dan zor bir görev ister. Kardeşinin<br />

ölüm nedenini bir sır gibi herkesten, özellikle de<br />

Aylin’den saklanmalıdır.<br />

Bütün bu olaylar yaşanırken Kenan da boş durmaz.<br />

Holdingdeki küçük hissedarların hisselerini ellerinden<br />

almak için harekete geçer.<br />

06:00 Güne Başlarken<br />

09:00 Haber Merkezi<br />

09:30 <strong>Ekonomi</strong> Notları<br />

10:00 Haber Merkezi<br />

10:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

10:20 Spor Bülteni<br />

10:30 Haber Merkezi<br />

10:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

10:45 Spor Bülteni<br />

11:00 Haber Merkezi<br />

11:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

11:20 Spor Bülteni<br />

11:30 Haber Merkezi<br />

11:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

11:45 Spor Bülteni<br />

12:00 Haber Merkezi<br />

12:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

12:20 Spor Bülteni<br />

12:30 Haber öMerkezi<br />

12:35 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

12:40 Spor Bülteni<br />

13:00 Öğle Bülteni<br />

14:00 Günün İçinden<br />

14:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

14:25 Spor Bülteni<br />

14:30 Günün İçinden<br />

14:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

14:45 Spor Bülteni<br />

15:00 Günün İçinden<br />

15:15 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

15:20 Spor Bülteni<br />

15:30 Günün İçinden<br />

15:40 <strong>Ekonomi</strong> Piyasalar<br />

Her şey yolunda giderken Nuri Bey ve ona ait hisselerin<br />

ele geçirilmesinde hiç hesapta olmayan bir gelişme<br />

yaşanır.<br />

Mete, Nihal’e bakmaya gittiğinde ise büyük bir sürpriz<br />

ile karşılaşır. Nihal ortada yoktur.<br />

Sakinleştirici hapların etkisi ile uyuyan Aylin, herkesin<br />

yüreğini ağızına getirecek bir deliliğe kalkışırken, Berrin<br />

de hastaneye gitmediği için kötüleşen Ahmet’e yardıma<br />

gider.<br />

Ancak bu durumu yanlış yorumlayan Hakan da<br />

Berrin’in peşinden Ahmet’in evine gider. Ali Kaptan ve<br />

Cemile de onunla gelir. Hakan, Berrin ve Ahmet için<br />

gerçeklerle yüzleşmenin vakti gelmiştir.<br />

06:00 Güne Merhaba<br />

09:00 Parametre<br />

10:00 Haber Toplantısı<br />

10:30 Spor Toplantısı<br />

11:00 Medya Mahallesi<br />

12:00 Bugün 12.00<br />

14:00 Bugün 14.00<br />

16:00 Spor Masası<br />

16:30 Afiş<br />

16:45 360 Derece<br />

17:45 Paranın İzi<br />

18:00 Ana Haber<br />

19:00 Spor Bülteni<br />

19:30 beşN birK<br />

21:00 Haber Bülteni<br />

21:15 Spor Vizyon<br />

21:30 Dört Bir Taraf<br />

23:45 Burada Laf Çok<br />

02:00 Haber Bülteni<br />

03:25 Yol Üstü Lezzet<br />

Durakları<br />

04:05 Tarafsız Bölge<br />

05:00 Gece Haberleri<br />

05:20 Hayat Gezince Güzel<br />

06:00 Merhaba Yenigün<br />

08:00 Beşinci Boyut<br />

09:20 Maceracı<br />

11:00 Tek Türkiye<br />

13:00 Tek Türkiye<br />

14:30 Yeşil Elma<br />

16:40 Gereği<br />

Düşünüldü<br />

18:20 Ana Haber<br />

Bülteni<br />

19:45 Yabancı Sinema<br />

21:40 Farklı Desenler<br />

23:30 Beşinci Boyut<br />

01:15 Belgesel<br />

03:00 Ayna<br />

05:20 Hatm-İ Şerif


F.Bahçe maçında büyü mü yapıldı?<br />

Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, Trabzonspor Profesyonel<br />

Futbolcular Derneği'nde garson olarak çalışan<br />

Renad Sezer'in Sakarya'dan bir hoca tanıdığı ve bu hocayla<br />

Fenerbahçe maçında büyü yapması için anlaşması yönünde<br />

ortaya çıkan iddialara sert tepki gösterdi.<br />

Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, Profesyonel Futbolcular<br />

Derneği'nde çalışan Renad Sezer'in bu konu da kendisiyle<br />

temasa geçtiğini doğrularken, ancak buna sert tepki<br />

gösterdiklerini söyledi.<br />

Şakar, "Hakkımızda bir şey bulamayınca birileri bizimle ilgili<br />

senaryolar üretiyor. Böyle bir şey yok. Zaten bize böyle<br />

bir şey teklif edildiği dönemde tepkimizi koymuştuk" dedi.<br />

Asbaşkan Nevzat Şakar, bu konularla ilgili artık konuşmak<br />

istemediğini de sözlerine ekledi. Haber Merkezi<br />

Bir tarihi organizasyon<br />

da Trabzonspor'dan<br />

Şike ve teşvik soruştuması kapsamında yapılan<br />

operasyonların üzerinden uzun bir süre geçti<br />

ancak yankılar şiddetini arttırak devam ediyor.<br />

İddianamenin, 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından<br />

kabulü ve ek klasörlerin ortaya çıkmasının<br />

ardında yapılan tahliyeler soruşturmanın seyrini<br />

bir anda değiştirdi. 3 Temmuz'da startı verilen operasyonlardan<br />

bugüne kadar sık sık karşı karşıya<br />

kalan Fenerbahçe ve Trabzonspor camiaları,<br />

taraftar nezlinde de çeşitli fikir ayrılıkları yaşıyor.<br />

Fenerbahçe taraftarının 25 Aralık'ta Kadıköy'de<br />

yaptığı mitingin ardından bu kez de Trabzonspor<br />

taraftarı büyük bir organizasyon düzenlemek için<br />

hazırlıklara başladı. Trabzonspor taraftarı "Temiz<br />

lig için yürüye dur" sloganı ile bir bildiri yayınladı<br />

ve 1 Ocak Pazar günü saat 15:00'te Taksim'de bulunan<br />

Galatasaray Lisesi'nin önünde başlayacak<br />

bir yürüyüş organizasyonu düzenleyeceklerini<br />

duyurdu.<br />

"3 Temmuz 2011 sabahı bildiğimiz ama<br />

görmediğimiz şikenin somut delil ve real kişilerle<br />

varlığına tanıklık ettik. Bu oyunun kirliliğine bir<br />

kez daha şahit olduk hep beraber. Her zaman dile<br />

getirmiş olduğumuz "bu adaletsiz arenada vermiş<br />

olduğun asil ve onurlu mücadele yeter TRAB-<br />

ZON'um" cümlesinin içini tam anlamıyla doldurduk.<br />

Rekor puanlarla aldığımız lig ikinciliklerinin<br />

kıymetini daha iyi bir kavradık . Şampiyonluklarımızın<br />

türlü oyunlarla çalındığı her sezonda bizleri<br />

gönüllerin şampiyonu yapmayı ihmal<br />

etmeyenler bu günlerde gerçek ve temiz şampiyonun<br />

bir kez daha kim olduğuna şahitlik etmekteler.<br />

Süreç boyunca büyüklerimizden<br />

öğrendiğimiz"SÜKÜT ALTINDIR'' öğütünün bu<br />

menfaat kargaşası içerisinde bir işe yaramayacağı<br />

bu büyük TRABZONSPOR taraftarlarınca anlaşılmış<br />

ve üzerine düşeni yapmaya hazır hale<br />

gelmiştir.<br />

Bu süreçte dahi şike olmadığını, yapılmadığını<br />

iddia eden belli bir kesimin aynı zamanda ivedilikle<br />

var olan yasayı değiştirmek için sarfettiği<br />

eforu, çabayı "MANİDAR" bulduğumuzu belirtmek<br />

isteriz."GÜNEŞ BALÇIKLA<br />

SIVANMAZ"sözünü hatırlatırız. Bu ülkenin<br />

%70'inin ilgili olduğu bir spor dalının içerisinde<br />

krom bağlamış olan bu pisliği temizlemek bu<br />

ülkenin bütünün görevidir. Bizim çalınan ne ilk<br />

ne de tek şampiyonluğumuz belki ama bundan<br />

sonra çalınmasına izin vermeyeceğimiz gibi<br />

hakkımız olan tertemiz şampiyonluğumuzu o kirli<br />

ellerden söküp alacağız .!! Şike soruşturmasında<br />

6 aylık emniyet takip süreci deliller ,görüntüler,<br />

tapeler, savcının hazırladığı iddiname ve onlarca<br />

itirazın üst mahkemelerden ret cevabı, sonunda<br />

mahkemenin kabul ettiği 400 sayfalık iddianame,<br />

hala neyi bekliyorsunuz dediğimizde etik kurulu<br />

raporunu beklediğini söyleyen TFF çıkan etik kurulu<br />

raporunu ek klasör bahanesi ile geçiştirmesi<br />

süreci bulandırmaya devam etmiştir...<br />

Sayın Başkanımızın akabinde yaptığı açiklamada:<br />

İlave gelenlerin hiç birisi ek delil değildir. Mevcut<br />

26 dosyanın mütemmim cüzleridir. Onların<br />

içerisinde delil yoktur, açıklamasıyla tff nin art<br />

niyetli olduğunu birkez daha ortaya koymuştur .<br />

Süreç boyunca soğukkanlılığını koruyan var olan<br />

kaos ortamında sporun kardeşliğine olan<br />

saygısından susmayı yeğleyen bu büyük<br />

taraftarın bu tutumu gözardı edilmiş yetmemiş<br />

alay konusu olmuştur. Ve sonunda sabır taşı çatlamamış<br />

binlerce küçük parçaya bölünmüştür.<br />

Bundan sonraki süreçte bizden aynı sağduyuyu<br />

bekleyenlere tavsiyemiz aynaya tekrar bakmalarıdır...<br />

Bilinmelidir ki sürecin başından beri yakından<br />

takipçisiyiz. Yasayı değiştirdiniz düşmeyi kaldırmak<br />

için yine seferber oldunuz. Herşeyi<br />

değiştirirsiniz ama asla bu oyunun kirli olduğu<br />

gerçeğiniz değiştiremezsiniz . Bizlerin spor anlayışında<br />

düşmanlık yoktur ama adaletsiz olan<br />

her oyunun her kişinin her kurumun karşısında<br />

dimdik durmasını biliriz ve bu kirli düzeneğe<br />

çomak sokmasıya dur demesini, bunu yapmaya<br />

geliyoruz. Biz hazırız peki ya sizler hazırmısınız<br />

bizleri görmeye...!!<br />

Bu çamur zihniyetin, bu pis oyunun içerisinde<br />

temiz kalabilen ve hiç bir kirli oyuna alet olmayan<br />

, başta başkanımız SAYIN SADRİ ŞENER olmak<br />

üzere tüm camiamiza sonsuz teşekkürler. Bu dava<br />

uğrunda çektiğimiz cefanın ne kadar haklı ,<br />

yerinde ve doğru olduğunu bir kez daha bizlere<br />

göstermiş bulunmaktalar. Hakkımız olan şampiyonluğu<br />

almaya gidiyoruz. Ey! Büyük TRABZON-<br />

SPOR taraftarı sende hakkının çalındığını gasp<br />

edildiğini düşünmüyormusun? Camiamızın her<br />

bireyinin eşit hakka sahip olduğu çalınan şampiyonluğumu<br />

o halde hep beraber geri istiyoruz. Biz<br />

biriz biz tekiz biz Trabzon'luyız" AA<br />

İlk yarının son bölümünde iskelet kadrosunu<br />

oturtan Beşiktaş, buna paralel<br />

olarak yaptığı çıkışla da dikkat çekmişti.<br />

'Yıldızlar karması' mantığından 'takımoyunu'na<br />

geçiş yapan Kartal'da gözler<br />

şimdi de ikinci yarıya çevrildi. Teknik direktör<br />

Carlos Carvalhal, ülkesine dönmeden<br />

önce Futbol Genel Direktörü Tayfur<br />

Havutçu ile Ümraniye'de bir zirve gerçekleştirdi.<br />

Buluşmada takımın ilk yarı performansımasaya<br />

yatırılırken, eksikler ve takımdan<br />

gönderilecek isimler de belirlendi.<br />

Havutçu-Carvalhal ikilisi, hücumhattında<br />

Simao'nun yokluğunda sol açık pozisyonunda<br />

görev alacak alternatif bir ismin<br />

eksikliğine parmak basarken, bumevkiye<br />

bir transfer yapılması gündeme geldi.<br />

Takımın sahadaki 6 yabancı kontenjanını<br />

da düşünen ve bu pozisyonu yerli bir<br />

isimle takviye etmeyi kararlaştırılan teknik<br />

direktör Carlos Carvalhal ve futbol genel<br />

direktörü Tayfur Havutçu, Bursasporlu<br />

Ozan İpek'in iyi bir seçim olacağı<br />

Trabzonspor ağır fatura ödeyecek<br />

SPOR<br />

27 Ara lık 2011 Salı<br />

Bu sezonun şampiyonu da F.Bahçe!<br />

Fe ner bah çe Baş kan Ve ki li Öz de mir, kim se nin şam pi yon ara ma ma sı nı söy le ye rek, id di alı ko nuş tu.<br />

görüşünde birleşti. Bu transferi, kulübe en<br />

azmaliyet doğuracak şekilde çözmek<br />

isteyen Havutçu düğmeye basarken, Carvalhal'in<br />

de takımda düşünmediği Filip<br />

Holosko'nun Ozan İpek'le takası gündeme<br />

geldi. Yönetimin bu transfer için Bursaspor<br />

ile temaslara başladığı, Holosko ve birmiktar<br />

para karşılığında Ozan İpek'in Beşiktaşlı<br />

olmasının hedeflendiği öğrenildi.<br />

Geçtiğimiz günlerde Holosko ile ilgili<br />

düşüncelerini paylaşan Havutçu, "Takımın<br />

bu kadar eksik olduğu dönemde bile formayı<br />

alamadı. Şans bulduğu anlarda da<br />

katkı veremedi" ifadelerini kullanmıştı.<br />

Bursaspor'un 2 yıl önceki şampiyonluğundamüthiş<br />

bir performans ortaya koyan 25<br />

yaşındaki Ozan İpek ise ligin ilk yarısında<br />

4 gole imza koydu.<br />

Beşiktaş'ta Ozan İpek'in dışındaki ikinci<br />

takviye forvete gelebilir. Holosko ve Edu'nun<br />

elden çıkarılması halinde ileri uca<br />

kesinlikle bir yabancı futbolcu alınacağı<br />

bu ismin de ya kiralık ya da bütçeyi aşmayacak<br />

bir oyuncu olacağı belirtildi. AA<br />

Fenerbahçe Başkan Vekili Özdemir, kimsenin<br />

şampiyon aramamasını söyleyerek,<br />

"Geçen sezonun olduğu gibi bu<br />

sezonun şampiyonu da Fenerbahçe olacaktır"<br />

dedi. Fenerbahçe Başkan Vekili Nihat<br />

Özdemir, şike ve teşvik konusunda verilecek<br />

kararın uzun bir süreç alacağını belirterek,<br />

"Biz yargının vereceği karara her<br />

zaman saygı duyduk, duyacağız da. Şu<br />

anda başkanımızın ve diğer yöneticilerimizin<br />

beraat edeceğine inanıyoruz" dedi.<br />

Geçen yılın şampiyonunun Fenerbahçe<br />

olduğunu ifade eden Özdemir, Aziz<br />

Yıldırım'ın takımın bugünkü durumundan<br />

memnun olduğunu belirtti.<br />

"BU YIL DA ŞAMPİYON OLACAĞIZ"<br />

"Kimse geçen sezonun şampiyonunu aramaya<br />

kalkmasın. Şampiyon F.Bahçe'dir. Bu<br />

sezon tüm sıkıntılara rağmen ilk yarıyı iki<br />

puan farkla ikinci bitirdik. Ancak şampiyon<br />

yine F.Bahçe olacaktır. Bundan kimsenin<br />

şüphesi olmasın."<br />

METRİS'TE KİM KAÇ KİLO VERDİ?<br />

"Başkanımızı ve diğer yöneticileri geçen<br />

hafta Metris'te ziyaret ettim. Aziz Bey de<br />

takımın şu anda aldığı sonuçlardan memnun.<br />

10 kilo zayıflamış. Diğer yöneticilerimizden<br />

Şekip Mosturoğlu 14, İlhan Ekşioğlu<br />

da 8 kilo vermişler. Şartlar iyi de olsa<br />

sonuçta cezaevinde kalıyorsun."<br />

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transferde<br />

rüyalarını süslerken geçen sezon Anzhi'ye<br />

transfer olan Samuel Eto'o konusunda çarpıcı<br />

gelişmeler yaşanıyor.<br />

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transferde<br />

rüyalarını süslerken geçen sezon Anzhi'ye transfer<br />

olan Samuel Eto'o konusunda çarpıcı gelişmeler<br />

yaşanıyor.<br />

Rus medyasına göre, Anzhi'nin yeni teknik direktörü<br />

Guus Hiddink, geçtiğimiz günlerde<br />

Kamerunlu yıldızla özel bir görüşme yaptı. Ancak<br />

Eto'o görüşmede Anzhi'yi küçümseyen ifadeler<br />

kullanınca çok sinirlenen Hiddink, durumu kulüp<br />

başkanı Süleyman Kerimov'a iletirken, "Takımı<br />

"TFF, GELECEĞİ DÜŞÜNMELİ"<br />

"Türk adaletine güvenimiz tam. Verecekleri<br />

karara saygımız sonsuz. Ancak bizim<br />

inancımız beraat edeceğimiz yönünde. Yine<br />

de verecekleri karara karşı boynumuz kıldan<br />

ince, saygı göstermemiz gerekir. Biz bu<br />

sıkıntılı süreçten alnımızın akıyla çıkacağız.<br />

TFF de karar verirken Türk futbolun geleceğini<br />

düşünmeli."<br />

"TRABZONSPOR UNUTAMIYOR"<br />

"Geçen sezon ilk yarıda puan olarak Trabzonspor'un<br />

8 puan gerisinde kalmıştık.<br />

Ancak ikinci yarı büyük bir çıkış yakaladık<br />

ve sahamızda onları 2-0 yenip sezon sonunda<br />

şampiyon olduk. Trabzonspor'un bu<br />

tablo karşısında tepkilerini devam ettirmesini<br />

normal karşılıyorum. Çünkü<br />

geçen sezonu unutamıyorlar. Ama artık bu<br />

işi devam ettirmeleri kendilerine ve camiaya<br />

zarar veriyor."<br />

"KOCAMAN İSTESİN, HEMEN ALIRIZ"<br />

"Fenerbahçe Türkiye'ye en büyük yıldız futbolcuları<br />

getirmiş, Türk futbolunun ufkunu<br />

açmış kulüp. Transferde istediğimiz yıldız<br />

futbolcuları transfer edebiliriz. Yönetim<br />

yarın (bugün) toplanacak, transfer konusu<br />

görüşülecek. Aykut Kocaman'ın raporu<br />

doğrultusunda transferleri en kısa zamanda<br />

gerçekleştireceğiz." CİHAN<br />

Beşiktaş ile Bursa arasında dev takas<br />

Hü cum hat tı nın so lun da Si ma o’dan baş ka al ter na ti fi ol ma yan Si yah- Be yaz lı lar’da Car val hal bu böl ge ye tak vi ye is te di.<br />

Trabzonspor'da eski yabancılar dert oldu. Alacaklarını<br />

tahsil edemeyen futbolcular Trabzon'a<br />

dava açtı. Bordo-mavili takıma, sezon<br />

başında gönderilen Gabric 2 milyon 460 bin euro,<br />

Christian Brüls ise 3,5 milyon euroluk dava<br />

açarken, Yattara da alacağı olan 900 bin euro<br />

için FIFA'ya başvurdu..<br />

Trabzonspor Yönetimi, teknik heyetin raporu<br />

doğrultusunda transfer çalışmalarını<br />

sürdürürken, bir taraftan da eski yabancıları<br />

Drago Gabric, Cristian Brüls ve İbrahima Yattara'nın<br />

açtığı davalar ile uğraşıyor.<br />

Sezon başında sözleşmesi feshedilen Drago<br />

Gabric ile Belçika'nın Eupen takımında oynarken<br />

bonservisi alınan, ancak daha sonra takıma<br />

katılmadan satılan Christian Brüls, kulüp aleyhine<br />

tazminat davası açtı. Her iki futbolcunun da<br />

FIFA nezdinde açtığı davaların yazışma ve yargı<br />

sürecinin devam ettiği öğrenildi. Gabric'in açtığı<br />

davanın 2 milyon 460 bin euro, Brüls'ün açtığı<br />

davadaki tazminat bedelinin ise 3 milyon 500 bin<br />

euro olduğu belirtildi.<br />

Trabzonspor Yönetimi, bu iki oyuncunun<br />

davaları ile sarsılırken, bir kötü haber de<br />

İbrahima Yattara'dan geldi. Sezon başında<br />

bordo-mavililerden ayrılarak Arabistan'ın Al<br />

Shabab takımı ile anlaşan Yattara da kulüpten<br />

alacağı olan 900 bin euroyu tahsil etmek için FI-<br />

FA'ya başvurdu.<br />

FIFA'dan bu konuda arabuluculuk yapmasını<br />

isteyen tecrübeli oyuncunun talebine henüz<br />

cevap gelmediği, Trabzonspor'un da bu konuda<br />

gerekli savunmaları hazırladığı öğrenildi.<br />

Haber Merkezi<br />

G.Saray'a transferde büyük piyango<br />

hakkında böyle düşünen bir futbolcudan faydalanmam<br />

imkansız" ifadesini de kullandı. Bunun üzerine<br />

Kerimov, Eto'o'yu hemen satmaya karar verdi<br />

ve onun yerini doldurmak amacıyla da Fildişili<br />

Traore için kulübü Kuban'a 30 milyon euro önerdi.<br />

Kerimov, Eto'o'nun satışında önceliği ise<br />

Galatasaray'a tanıdı.<br />

Sarı-kırmızılı kulüple temasa geçen Kerimov 30<br />

yaşındaki yıldızı uygun koşullarda satmaya hazır<br />

olduğunu söyledi. G.Saray yönetimi Fatih Terim ile<br />

de görüşerek Eto'o için izlenecek stratejiyi belirleyecek.<br />

Hatırlanacağı gibi, Kerimov geçmişte<br />

G.Saray hisseleriyle ilgili araştırmalar da yapmıştı.<br />

CİHAN


Spor<br />

23 27 Ara lık 2011 Salı<br />

İlk ikiden birisi<br />

şampiyon oluyor<br />

Eski adıyla Türkiye 1. Futbol Ligi, son yıllardaki<br />

adıyla Süper Lig'de sezonun ilk yarısını<br />

ilk iki sırada kapatan ekipler, büyük çoğunlukla<br />

lig sonunda da şampiyonluğa ulaşıyor. Maçlar iki<br />

grup halinde yapıldığı için 1959 yılındaki ilk sezonun<br />

değerlendirmeye alınmadığı araştırmaya<br />

göre, şampiyon takımlar çok büyük bir oranda ilk<br />

yarıyı ilk iki sırada tamamlayanlar arasından<br />

çıkıyor.<br />

Lig tarihinde, 1959 yılı dışında geride kalan 52 sezonda,<br />

28 kez ilk yarıyı lider, 16 kez ikinci, 6 kez<br />

üçüncü, birer kez de beşinci ve altıncı bitiren<br />

takım şampiyon oldu. Böylelikle, son 52 şampiyonluktan<br />

44'ü, ilk yarıyı ilk iki sırada tamamlayanlardan<br />

çıkarken, yalnızca 8'inde daha alt<br />

sıralarda yer alan takımlar mutlu sona ulaşabildi.<br />

Ligde bugüne dek Galatasaray 20 (Bu sezon<br />

dahil), Fenerbahçe 14, Beşiktaş 9, Trabzonspor 6,<br />

Sivasspor 2, Altay ve Kocaelispor da birer kez ilk<br />

yarıları lider tamamladı.<br />

-Galatasaray 10 yıl sonra-<br />

Spor Toto Süper Lig'de 2011-2012 sezonunun ilk<br />

yarısını 37 puanla lider tamamlayan Galatasaray,<br />

10 sezon sonra devre sonunda zirvede yer aldı.<br />

Teknik direktör Fatih Terim yönetiminde ilk yarı<br />

sonunda zirveye yerleşen sarı-kırmızılı takım,<br />

devre sonunda bundan önceki son liderliğini<br />

Rumen teknik adam Mircea Lucescu'yla, 2001-<br />

2002 sezonunda yaşamış ve o sezonun sonunda<br />

şampiyonluğa ulaşmıştı.<br />

-İlk yarıların lideri Galatasaray-<br />

Değerlendirmeye alınan geride kalan 52 sezonda<br />

(Bu sezonun ilk yarısı hariç), ligin ilk yarılarını en<br />

çok lider kapatan takım Galatasaray oldu. Bu<br />

sezon da ilk yarı sonu itibariyle zirvede yer alan<br />

sarı-kırmızılılar, son 53 sezonun 20'sinde devreyi<br />

lider kapadı ve bu alandaki rekorunu geliştirdi.<br />

''Cim Bom'', bu sezon hariç, ilk yarıyı 19 kez lider<br />

bitirirken, 17 kez şampiyonluk yaşadı. Son<br />

şampiyon Fenerbahçe, 14 kez ilk yarıyı lider<br />

bitirmesine karşın 18 kez ipi önde göğüslemeyi<br />

başardı. Beşiktaş 9 kez ilk yarı lideri olup 11, Trabzonspor<br />

ise 6 kez devreyi önde kapatıp, 6 kez<br />

şampiyon oldu.<br />

-Anadolu'dan sadece 3 takım-<br />

Lig tarihinde, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray<br />

ve Trabzonspor dışında sadece 3 Anadolu takımı<br />

bugüne dek ilk yarı sonunda zirveye çıktı. 1969-<br />

1970 sezonunda Altay, 1992-1993 sezonunda Kocaelispor,<br />

2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında<br />

da Sivasspor, ilk yarı sonu itibariyle liderlik<br />

koltuğunda oturdu.<br />

-Son 4 sezonda ilk yarı liderleri şampiyon olamadı-<br />

Ligin son 4 sezonunda ilk yarıyı lider bitiren<br />

takımlar sezon sonunda şampiyonluğa ulaşamadı.<br />

2006-2007 sezonunda Fenerbahçe'nin, hem<br />

ilk yarıyı, hem de sezon sonunu zirvede<br />

geçmesinin ardından, son 4 sezonda ilk yarı liderleri<br />

şampiyon olamadı. 2007-2008 ve 2008-2009<br />

sezonlarının ilk yarısını lider kapatan Sivasspor,<br />

şampiyonlukları Galatasaray ve Beşiktaş'a kaptırırken,<br />

2009-2010 sezonunda ilk yarı lideri<br />

Fenerbahçe, şampiyon Bursaspor, geçen sezon<br />

ise ilk yarı lideri Trabzonspor, şampiyon Fenerbahçe<br />

oldu.<br />

-En ilginç sezonlar-<br />

1969-1970 sezonunda ilk yarıyı lider kapatan<br />

Altay, sezonu şampiyon Fenerbahçe'nin 8 puan<br />

gerisinde bitirdi. Ligin en ilginç sezonlarından<br />

birisi de 1974-1975'te yaşandı. Ligin ilk yarısını<br />

lider Galatasaray'ın 4 puan gerisinde 2. sırada<br />

tamamlayan Fenerbahçe, sezon sonunda ezeli<br />

rakibine 5 puan fark atarak, 2 puanlı ligde zoru<br />

gerçekleştirdi ve şampiyon oldu. 1983-1984 sezonunda<br />

ilk yarıyı 25 puanla lider kapatan<br />

Galatasaray, sezonu şampiyon Trabzonspor'un 6<br />

puan gerisinde, ancak 3. sırada tamamlayabildi.<br />

1994-1995 sezonunda yine ilk yarı lideri<br />

Galatasaray, sezon sonunda ipi göğüsleyen Beşiktaş'ın<br />

10 puan gerisinde kaldı. 1997-1998 sezonunun<br />

ilk yarısını lider Fenerbahçe'nin tam 6<br />

puan gerisinde 3. sırada tamamlayan<br />

Galatasaray, ligin ikinci yarısında ortaya koyduğu<br />

performansla, ezeli rakibine 4 puan fark atıp<br />

şampiyon oldu.<br />

2003-2004 sezonunda Beşiktaş, adeta bir mucizeyi<br />

gerçekleştirdi. İlk yarıyı 8 puan önünde kapattığı<br />

ezeli rakibi Fenerbahçe şampiyonluğa<br />

ulaşırken, siyah-beyazlılar sezonu tam 14 puan<br />

geride 3. sırada bitirebildi. 2007-2008 sezonunda<br />

ilk yarıyı lider kapatan Sivasspor, sezonu gol averajıyla<br />

4. bitirdi. 2008-2009 sezonunda ise ilk<br />

yarıyı 31 puanla, lider Sivasspor'un 6 puan<br />

gerisinde, ancak 6. sırada tamamlayabilen Beşiktaş,<br />

sezon sonunda 2. sıradaki Sivasspor'a 5 puan<br />

fark atarak şampiyonluğa ulaşıp, bu alanda bir<br />

ilki gerçekleştirdi. Geçen sezon ise ilk yarıyı, 42<br />

puanla, 15 sezon sonra lider tamamlayan Trabzonspor,<br />

9 puan gerisinde 3. sıradaki Fenerbahçe'nin<br />

ikinci yarıda 17 maçtan 16'sını<br />

kazanmasıyla, 82 puan ve averajla şampiyonluğu<br />

rakibine kaptırdı. AA<br />

G.Saray'a transferi netleşmek üzere<br />

Galatasaray'a transferinin 1 hafta içinde<br />

netleşeceğini söyleyen Turgut, "Kulübümün<br />

menfaatleri doğrultusunda transferim gerçekleşirse<br />

iyi olur. İnşallah bu transfer biter" dedi.<br />

Sarı-kırmızılı takımdan resmi teklif yapılıp yapılmadığı<br />

üzerine de konuşan Turgut, "Şu anda<br />

resmi teklif yok ama aşamalar kaydedilmeye<br />

devam ediyor. Menajer ve kulüp arasında bon-<br />

Mehmet Ali Aydınlar'a ateş püskürdü<br />

Şike sürecinde Fenerbahçe yönetiminin<br />

sırtını dayadığı, "Türkiye'nin en büyük<br />

sivil toplum örgütü" meydana çıktı. Destek<br />

mitinginde Kadıköy Meydanı boş kaldı.<br />

Kadıköy Meydanı'nda, Karaköy-Eminönü<br />

İskelesi'nin önünde kurulan platformda<br />

gerçekleştirilen mitingde, Aziz Yıldırım'ın<br />

Metris Cezaevinden gönderdiği mesajı<br />

okundu.<br />

Yıldırım mesajında "Sevgili Fenerbahçeliler,<br />

başından bu yana söylediğim<br />

bir sözü yeniden tekrar etmek istiyorum.<br />

Bizler suçsusuz, dimdik ayaktayız. 'Biz<br />

temiziz' diyen herkesten daha da temiziz"<br />

iddiasında bulundu.<br />

Gözyaşları sel oldu Metris'e aktı<br />

Mitinge, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu<br />

Başkanı Yüksel Günay, yüksek divan kurulu<br />

üyeleri, yöneticiler, sportif direktör ve<br />

teknik sorumlu Aykut Kocaman, profesyonel<br />

futbol takımı idari menajeri Hasan<br />

Çetinkaya, eski futbolcular, sanat ve basın<br />

Sergen'den Beşiktaş için bomba iddia<br />

Beşiktaş'ın eski yıldız oyuncusu Sergen<br />

Yalçın, Show TV ekranlarında siyah beyazlı<br />

taraftarları heyecanlandıracak bomba gibi bir iddiayı<br />

ortaya attı. Siyah beyazlı ekibin transfer<br />

çalışmaları ile ilgili konuşan Yalçın, Beşiktaş'ın<br />

dünyaca ünlü yıldız oyuncular Carlos Tevez ve<br />

Alex Rodrigo Dias da Costa ile ilgilendiğini iddia<br />

etti.<br />

Türkiye'de 4 büyük takımda da forma giyen tek<br />

isim olan Yalçın'ın siyah beyazlıların Tevez ile ilgilendiğini<br />

söylemesi, başkan Yıldırım<br />

Demirören'in Hugo Almeida'nın yetersiz performansı<br />

sonrası yeni bir transfer bombası peşinde<br />

koştuğunu düşündürttü. Boca Juniors, Corinthians,<br />

West Ham ve Manchester United forması giydikten<br />

sonra şu an Manchester City'de top<br />

koşturan Arjantinli yıldız, uzun süredir Manchester'da<br />

mutlu olmadığını belirterek ayrılmak iste-<br />

servis pazarlıkları sürüyor" dedi. Transferin<br />

gerçekleşme ihtimali üzerine konuşan genç<br />

oyuncu, "Galatasaray Spor Toto Süper Lig'in ilk<br />

devresini lider bitirmiş bir takım. Ekibin başında<br />

Fatih Terim gibi bir hoca var. Ben de genç bir futbolcu<br />

olarak orada oynamak isterim ve başarılı<br />

olurum. Yararlı olmak için elimden gelen her şeyi<br />

yaparım" sözlerini kullandı. Haber Merkezi<br />

Me di cal Park An tal yas por Baş ka nı Ha san Akın cı oğ lu'ndan Fut bol Fe de ras yo nu Baş ka nı Meh met Ali Ay dın lar'a eleş ti ri.<br />

dünyasından birçok isim ile üç bin kadar<br />

taraftar katıldı.<br />

Mitingde bir konuşma yapan Rıdvan Dilmen'in<br />

ağladığı görüldü. Fenerbahçe<br />

Teknik Direktörü Aykut Kocaman da,<br />

"Teknik direktör olarak değil, bu ailenin<br />

bireyi olarak buradayım" açıklamasında<br />

bulundu. Teknik direktörün konuşması<br />

sırasında birçok taraftar gözyaşlarına<br />

hakim olamadı.<br />

Gazetecilik perdede kaldı<br />

Fenerbahçe mitingi için kurulan platform<br />

üzerinde barkovizyon gösterisi yapıldı.<br />

Şike sürecindeki örtbas çalışmalarına karşı<br />

yazılan haberlerin perdeye yansıtıldığı gösteride,<br />

tek tek gazeteciler hedef gösterildi<br />

ve taraftar topluluğunun bu gazetecilere<br />

küfür etmesi sağlandı.<br />

Sunucu ve katılımcıların kalabalığı bu<br />

yönde teşvik ettiği de gözlendi. Gazetecilere<br />

küfür edilirken, bazı "gazetecilerin"<br />

de sahnede yer alması dikkat çekti. AA<br />

diğini söylüyordu. Avrupa basınında çıkan<br />

haberlere göre ise; son İtalyan şampiyonu Milan<br />

ve Fransa Ligi'nde lider durumda bulunan Paris<br />

Saint Germain, ünlü yıldızı transfer etmek<br />

isteyen takımlar arasında yer alıyor. Sergen<br />

Yalçın'ın telaffuz ettiği bir başka isim olan<br />

Chelsea'nin Brezilyalı stoperi Alex ise, akıllara<br />

sezon sonunda siyah beyazlılarla sözleşmesi<br />

sona erecek olan Sivok'u getirdi.<br />

Eski yıldızın bu iddiası, spor kamuoyu tarafından<br />

Beşiktaş'ın Sivok'un yerine arayışlara<br />

başladığı şeklinde yorumlandı. 18 kez Brezilya<br />

milli takımında görev yapan Alex, daha önce<br />

Santos, PSV Eindoven ve Chelsea formaları<br />

giymişti. Öte yandan Yalçın, bu iki transferin<br />

gerçekleşmesi halinde UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele<br />

eden Beşiktaş'ın finale kadar gidebileceğini<br />

de söyledi. Haber Merkezi<br />

Federasyon'da kurumsallaşmanın ve<br />

profesyonelliğin öneminin altını<br />

çizen Sayın Aydınlar, iş kulüplere gelince<br />

bu söylemle tam manasıyla ters düşüyor<br />

Kulüpler Birliği Başkan Yardımcısı ve<br />

Medical Park Antalyaspor Başkanı Hasan<br />

Akıncıoğlu'ndan Futbol Federasyonu<br />

Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a eleştiri:<br />

"Federasyon'da kurumsallaşmanın ve<br />

profesyonelliğin önemine ısrarla vurgu<br />

yapan Sayın Aydınlar'ın ortaya koyduğu<br />

performansın, özellikle iş kulüplere<br />

geldiğinde bu söylemle tam manasıyla<br />

ters düştüğünü üzüntüyle gözlemliyoruz."<br />

Şikeye önce küme düşme cezası getiren<br />

58. madde ile ilgili Aydınlar'ın "Ben burada<br />

olduğum sürece virgülüne dokundurmam"<br />

beyanı için "Tüm kulüpler<br />

olarak bu ifadenin yakın takipçisiyiz"<br />

diyen Akıncıoğlu, "Profesyonel kulüp<br />

faaliyetlerinin sosyal, idari ve özellikle<br />

maddi boyutları çok önemli, bir o kadar<br />

da hassastır. Sayın Aydınlar'ın bu olumsuz<br />

süreçte uzlaşmacı ve bütünleştirici<br />

bir diyalog yaratmasını istiyoruz" dedi.<br />

Akıncıoğlu, "Türk futbolunun mevcut ortamından<br />

menfaat temin etme söylem ve<br />

tavrı, haksız bir davranıştır. Play-off sisteminin<br />

yaratacağı ek reklam, pazarlama<br />

ve satış imkanlarının yayıncı kuruluşa<br />

ilave gelir sağlayacağı tartışmasız bir<br />

gerçek.<br />

Mevcut taahhütleri yerine getirmemek<br />

gibi bir yola yönelme suretiyle kamuoyu<br />

yaratmaya çalışmak, Türk futbolu için<br />

talihsiz bir girişimdir" diyerek yayıncı kuruluşu<br />

da eleştirdi.<br />

Transfer konusunda değerlendirmelerde bulunan<br />

Başkan Şener, bordo-mavili kulübün<br />

olağan genel kurulunda açıklanan 99 milyon liralık<br />

borcun karşılığının bulunduğunu belirterek,<br />

''1-2 yıl içinde bu borç çok daha aşağıya doğru<br />

iner. Bu yönde bir sıkıntımız yok. Bütçeyi makul<br />

seviyede tutuyoruz.<br />

Türkiye'yi Avrupa'da yarıştıracak 1-2 oyuncu alma<br />

imkanımız var'' dedi. Transferde hocaya sormadan<br />

transfer yapmanın ''parayı sokağa atmak<br />

gibi bir şey'' olduğunu söyleyen Şener, ''Sadece<br />

hocaya sormuyoruz, yardımcılarına da soruyoruz.<br />

Biz de yönetim olarak transferin para kısmını<br />

ayarlamaya çalışıyoruz.<br />

TÜRKİYE'DE İLKİ YAPTIK<br />

Antalyaspor hakkında da konuşan<br />

Akıncıoğlu, kulübe kurumsal bir kimlik<br />

kazandırmak için uğraştıklarını belirterek<br />

şunları söyledi:<br />

"Türkiye'de her Süper Lig takımının bir<br />

değeri var. En önemli ürünlerin başında<br />

isim sponsorluğu geliyordu. Ve Medical<br />

Park'la hoş bir çalışmamız oldu. Türk futbolunda<br />

bu şekilde bir sponsorluk ilişkisi<br />

ilk defa uygulanıyor."<br />

UEFA BOYUTU DA VAR<br />

Kulüpler Birliği'nin 58. maddeyle ilgili<br />

resmi bir görüşünün bulunmadığını belirten<br />

Akıncıoğlu şunları söyledi: "Biz<br />

kulüp başkanları olarak her türlü kararı<br />

alabiliriz. Kendi içimizde birçok soruna<br />

çözüm üretebiliriz. Ancak üreteceğimiz<br />

çözümlerin uluslararası platformda Türk<br />

futboluna sorunlar doğurmaması<br />

gerekiyor.<br />

Bu işin hem iç disiplin, hem de UEFA<br />

boyutu var. Biz alacağımız kararlarla<br />

Türk futbolunu Milli takımlar dahil 3 sene<br />

5 sene uluslararası alanda yok sayacak<br />

sonuçların doğmasına neden olursak, bu<br />

biraz 'körler sağırlar birbirini ağırlar' gibi<br />

bir durum olur.<br />

Ve Türk futbolu beklenenden daha büyük<br />

bir darbe alır. Çünkü misal Türkiye'nin<br />

milli takımlar dahil 3-5 yıl uluslararası<br />

alanda yok sayılması 500 milyon Euro<br />

gibi bir rakamın Türk futboluna girmeyeceği<br />

anlamına gelir. Bu paranın Türk futboluna<br />

enjekte edilmemesi, kulüpleri<br />

daha büyük sıkıntıya sokar." CİHAN<br />

Mitingden beklenen destek çıkmadı<br />

Fe ner bah çe li ta raf tar la rın, şi ke so ruş tur ma sın da tu tuk la nan Ku lüp Baş ka nı Yıl dı rım ve di ğer yö ne ti ci le re des tek mi tin gi ne ka tı lım bek le nen den az ol du.<br />

Şener'dan taraftara müjde<br />

Yoksa benim gidip oyuncuyu almam mümkün<br />

değil. Doğru da değil. Koca Trabzonspor'a böyle<br />

bir durum yakışmaz. Hocanın izni <strong>olmadan</strong><br />

oyuncu Trabzonspor'a alınmamıştır. Hele<br />

başkanın keyfi için hiç alınmaz'' diye konuştu.<br />

Şener, özel yaşamı nedeniyle yollarını ayırdıkları<br />

Brezilyalı oyuncu Jaja'nın yüzde 25 hakkının<br />

kendilerine ait olduğunu belirterek, transferinde<br />

konuşma haklarının olduğu bu futbolcuyu istemeleri<br />

halinde alabileceklerini kaydetti. Jaja'nın<br />

Trabzonspor'dan ayrılmasının özel hayatı<br />

ile ilgili bir durum olduğunu ifade eden Şener,<br />

''Trabzon'dan ayrılmasının tek nedeni özel hayatı.<br />

Bunun bir ikinci nedeni yok. Cİ HAN


Eko no mi<br />

Ana oğul mucize<br />

kurtuluşu anlattı<br />

Ordu'da, 11 Aralık’ta<br />

Eskipazar<br />

Sapağı'nda meydana<br />

gelen trafik kazasından<br />

kurtulan 10 yaşındaki<br />

Hamza'yı ve kaza anında<br />

çaresizce donup kalan<br />

anne Saynur Cihan,<br />

yaşadıkları o anı<br />

anlatırlarken sanki<br />

tekrar yaşıyor gibiydiler.<br />

Anne Saynur Cihan,<br />

“Hiçbir anne böyle bir<br />

duygu yaşamasın.” dedi.<br />

Eskipazar Sapağı'nda, 11<br />

Aralık’ta meydana gelen<br />

trafik kazası, çevredeki<br />

güvenlik kameraları<br />

tarafından saniye saniye<br />

kaydedilmişti.<br />

Görüntülerde, Eskipazar<br />

minibüsünden<br />

annesiyle inen 10<br />

yaşındaki Hamza Cihan,<br />

kamyonetin çarpmasıyla<br />

yolun karşısına<br />

savruluyor ve birkaç<br />

saniye sonra hiçbir şey<br />

olmamış gibi koşarak<br />

annesine sarılıyordu.<br />

Hamza'nın annesine<br />

sarılmasıysa o an için<br />

zamanı dondurup her<br />

şeyi unutturuyordu.<br />

Tabiri yerindeyse<br />

kazadan mucize eseri<br />

kurtulan Hamza Cihan,<br />

o anları şöyle anlattı:<br />

“Ben annemin elini<br />

tutuyordum. Annemin<br />

arkasındaydım. Birden<br />

minibüs ters döndü.<br />

Annemin elini bıraktım.<br />

Minibüs önce bana<br />

vurdu. Sonra ben<br />

mermerlere çarptım.<br />

Nasıl olduğunu<br />

anlamadım. Daha sonra<br />

yerden kalktım. Baktım<br />

annem ağlıyor, hemen<br />

anneme koştum ‘anne<br />

ben iyiyim’ dedim. Nasıl<br />

olduğunu anlamadım.<br />

Sonra insanlar geldiler<br />

bize su falan içirdiler."<br />

Kaza'dan mucize eseri<br />

kurtulan Hamza<br />

Cihan'ın sağlık durumu<br />

iyi, vücudunda sadece<br />

küçük çürükler<br />

bulunuyor.<br />

Belki de bir anneyle<br />

oğulun yaşayacağı en<br />

zor anları yaşayan anne<br />

Saynur Cihan ise<br />

yaşananları bir annenin<br />

gözünden belki de<br />

kalbinden anlatıyor.<br />

“Ben Ordu’dan<br />

geliyordum. Oğlumun<br />

elini tutuyordum. Nasıl<br />

oldu anlamadım, birden<br />

elimden koptu arkadan<br />

gelen minibüsün<br />

önünde kaldı. Minibüs<br />

önce Hamza’ya vurdu.<br />

Daha sonra Hamza,<br />

mermerlere düştü. O an<br />

yaşadıklarımı<br />

anlatamam. Çok<br />

korktum. Oğluma<br />

arabanın vurduğunu<br />

görünce resmen<br />

dizlerimin bağı çözüldü.<br />

Ayakta duramadım<br />

Allah hiçbir anneye<br />

böyle bir şey<br />

yaşatmasın. Sadece<br />

anneye değil, kimseye<br />

böyle bir şey<br />

yaşatmasın. Hamza bu<br />

kazadan çok etkilendi.<br />

Kazanın şokunu hala<br />

üzerinden atamadı. Ben<br />

10 gündür Hamza’yla<br />

yatıyorum. Baba<br />

Muharrem Cihan ise<br />

kazayı duyduğunu<br />

söylerken, “Ben kazayı<br />

duydum ama başka<br />

çocuklara vurdu<br />

sandım. Çünkü o sırada<br />

yukarı doğru çocuklar<br />

gidiyordu. Kaza yerine<br />

çıktım baktım ki olay<br />

çok farklı. Bizim çocuğa<br />

vurmuş meğerse.<br />

CİHAN<br />

Bir zamanların gözde<br />

mesleklerinden biri olan saat<br />

tamirciliği, kalitesiz Çin malı saatlerin<br />

piyasada yer almasıyla birlikte bitme<br />

noktasına geldi.<br />

Nevşehir Merkez ilçede 1977 yılından<br />

bu yana saat tamirciliği yapan Zihni<br />

Yapakçı (50), ucuz Çin mallarının<br />

erken bozulduğu için tamir işinin<br />

artmasına rağmen kazancın<br />

düştüğünü söyledi.<br />

Artık insanların kol saati takmadığını,<br />

bunun yerine cep telefonlarındaki<br />

saatleri kullandığını belirten 34 yıllık<br />

saat tamircisi Zihni Yapakçı, saat<br />

kullananların büyük bir<br />

çoğunluğunun ise ucuz Çin malı<br />

saatleri tercih ettiğini belirtti.<br />

Çin mallarının çok çabuk<br />

bozulduğunu ve kalitesiz malzeme<br />

kullanıldığı için tamir edilmesinin zor<br />

olduğunu ifade eden Yapakçı,<br />

"Eskiden bir kişi aldığı saati ömür<br />

boyu kullanırdı.<br />

Bozulunca da saat tamircileri mutlaka<br />

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde<br />

bir hastaya aynı ameliyatta<br />

kadavradan pankreas, canlıdan da<br />

böbrek nakledildi. Akdeniz Üniversitesi<br />

(AÜ) Hastanesi Prof. Dr. Tuncer<br />

Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü’nde<br />

gerçekleştirilen başarılı ameliyatla,<br />

bankacı Bülent Başer’e (33) ablası Fatma<br />

Akbaba’nın (36) böbreği ile Ankara’da<br />

yüksekten düşerek hayatını kaybeden 16<br />

yaşındaki Ahmet Sönmez’in pankreası<br />

nakledildi.<br />

Aydın'da yaşayan Bülent Başer, 11<br />

yaşında yakalandığı tip 1 diyabete bağlı<br />

şeker hastalığı nedeniyle 2 yıl önce<br />

böbrek yetmezliği çekmeye başladı.<br />

Tedavi için Adnan Menderes<br />

Üniversitesi’ne giden Bülent Başer'e,<br />

burada nakil olması gerektiği söylendi.<br />

Bunun üzerine turizmci abla Fatma<br />

Akbaba (36) böbreğini kardeşine<br />

bağışlama kararı aldı. Nakil için Akdeniz<br />

Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran<br />

Bülent Başer’e, böbreği korumak için<br />

pankreas nakli de yapılması gerektiği<br />

söylendi. Geçtiğimiz hafta, böbrek nakli<br />

yapılması için hazırlıklar yapılırken abla<br />

o saati tamir ederdi. Ama<br />

vatandaşların tercih ettiği Çin malı<br />

saatlerin tamir edilmesi mümkün<br />

değil.<br />

Tamiri mümkün olmadığı için saat<br />

bozulunca atılıyor ve yenisi alınıyor.<br />

Bu durumda biz iş yapamaz<br />

oluyoruz.” dedi.<br />

Vatandaşların saat tamircilerine<br />

genelde saat pilini, kordonunu<br />

değiştirmek, kırılan saat camını<br />

yenilemek gibi nedenlerle geldiğini<br />

belirten Yapakçı, “Çin malı saatlerin<br />

kordonlarında, camları ve pilleri çok<br />

uzun ömürlü olmuyor.<br />

Mekanik arızalar haricinde<br />

vatandaşlar genelde bu tür nedenlerle<br />

bize geliyor. Çin Malı saatler işimizi<br />

arttırdı; fakat kazancımızı azalttı.<br />

Bir saatin pilini 2-3 liraya, kordonunu<br />

veya camını malzemesine göre en<br />

fazla 10 liraya değiştiriyoruz. Buda<br />

bize eskisi gibi para kazandırmıyor.”<br />

şeklinde konuştu. CİHAN<br />

Punkçılar topluma kazandırıldı<br />

Akbaba’nın gribal enfeksiyona<br />

yakalanması sebebiyle ameliyat<br />

ertelendi. Bu sırada, Ankara’da<br />

yüksekten düşerek hayatını kaybeden 16<br />

yaşındaki Ahmet Sönmez’in organlarının<br />

bağışlandığı haberi geldi. Hayatını<br />

kaybeden gençle Bülent Başer’in<br />

dokularının birebir uyması üzerine<br />

pankreas Antalya’ya gönderildi. Böylece,<br />

Bülent Başer’e aynı anda kadavradan<br />

pankreas, canlıdan da böbrek nakledildi.<br />

Nadir yapılan bir ameliyatla yeniden<br />

sağlığına kavuşan Bülent Başer’in<br />

doktoru Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu,<br />

Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Doç. Dr.<br />

Ayhan Dinçkan, hastanın 11 yaşından bu<br />

yana tip 1 diyabete bağlı şeker hastalığı<br />

çektiğini ifade etti.<br />

Bülent Yaşar’ın, son yıllarda şeker<br />

hastalığına bağlı böbrek yetmezliği<br />

yaşadığını söyleyen Doç. Dr. Dinçkan,<br />

“Böbrek yetmezliği gündeme geldiğinde<br />

en önemli tedavi nakil. Bülent’in ablası,<br />

canlı verici için gönüllü oldu. Tabi bu<br />

böbreği korumak için de pankreas<br />

gerekiyordu. Pankreas nakli 3 yöntemle<br />

yapılıyor. Eş zamanlı pankreas nakli<br />

kadavradan oluyor. Böbrek ve pankreas<br />

aynı dokudan aynı kişiden geldiği için<br />

ikisinin de sağ kalımı daha iyi. İkinci<br />

yöntemde önce canlıdan böbrek nakli<br />

yapıyorsunuz.<br />

Böbrek nakli için ilaç kullanırken<br />

pankreas sırası bekliyor ve daha sonra<br />

ameliyat oluyor. Üçüncü yöntem ise<br />

bizim ülkemizde yapılmıyor. Bülent’in<br />

özelliği, eş zamanlı bir nakil değil ama<br />

işin güzelliği şu; geçen hafta Bülent’i<br />

ameliyata alacaktık ama ablasının gribal<br />

enfeksiyonu çıktı. Bundan dolayı<br />

erteleme yaptık.<br />

Bu hafta perşembe günü yapmayı<br />

planladık. Bu sırada Ankara’dan bir<br />

pankreas bize bildirildi. Her şey tam<br />

zamanlamasıyla güzel oldu. Biz de ikisini<br />

aynı zamanda taktık.” diye konuştu.<br />

Kardeşine böbreğini bağışlayan abla<br />

Fatma Akbaba da pankreası bağışlayan<br />

aileye teşekkür etti. Organ naklinin<br />

önemini burada anladığını ifade eden<br />

Fatma Akbaba, “Herkesin organlarını<br />

bağışlamasını tavsiye ederim. Kardeşimin<br />

daha iyi olacağına inanıyorum. Ameliyat<br />

ekibine teşekkür ederim.” dedi. CİHAN<br />

İletişim uydusu Sibirya’ya düştü<br />

Saat tamirciliğine Çin<br />

malı saat darbe vurdu<br />

Endonezya'nın Açe eyaletinde, sokak<br />

punkçılarına eğitim verilerek topluma<br />

kazandırılıyor. Eğitim sonrası çoçukarını beyaz<br />

elbiseler tertemiz gören aileler ise mutluluğu<br />

görülmeye değerdi.<br />

Açe polisi tarafından sokaklardan toplanan<br />

punkçılar, burada saçları kesilmiş ve vücutlarındaki<br />

piercingler çıkarılmıştı.<br />

Temizlikleri yapıldıktan sonra yeni elbiseler verilen<br />

punkçı gençler, uzman eğitimciler tarafından<br />

eğitime tabii tutulmuştu. Buradaki eğitimden asıl<br />

amaç punkçı gençlerin hayata kazandırılması. Açe<br />

Emniyet Genel Müdürü İskandar Hasan, punkçı<br />

gençlere moral amacı ile son gün müzikli bir<br />

program düzenleyerek onlarla birlikte şarkı söyledi.<br />

Endonezya'da punkçılar gerek kıyafetleri ile gerekse<br />

de davranışları ile halkı rahatsız ediyor. Toplu<br />

ulaşım araçlarına binerek gitar çalıp dilencilik<br />

yapan punkçı gençler arasında uyuşturucu kullanım<br />

oranı da yüksek.<br />

Aileler çocuklarının bu haline üzülse de bir şey<br />

yapamamanın çaresizliği içerisinde. Birçok aile<br />

çocuklarını sokaklardan kurtulması içen devletten<br />

yardım bekliyor. CİHAN<br />

Seyyar satıcılıkla başladı,<br />

dünyaya iç çamaşırı satıyor<br />

Tütün işçiliği ve seyyar satıcılıkla iş hayatına<br />

atılan Ramazan Gürlesin’in kurduğu Gürlesin<br />

Tekstil, bugün yılda 1,5 milyon adet iç çamaşırı<br />

üretip ihraç eden bir firma haline geldi. 1965 yılında<br />

seyyar satıcılık başta olmak üzere küçük alım<br />

satımlar yaparak ticarete atılan Gürlesin’in firması,<br />

dükkânını devrettiği oğulları tarafından büyütüldü.<br />

1996 yılına kadar iç çamaşırı ticaretiyle uğraşan<br />

Gürlesin Tekstil, bu tarihten sonra üretime başladı.<br />

Gürlesin Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Cemil<br />

Gürlesin, baba mesleği olan sektörde ürettikleri<br />

malların pazarına da sahip olduklarını söyledi.<br />

Gürlesin, “1996 yılında ihracat başladık, daha önce<br />

alıp satıyorduk. Şu anda 150 çalışanımız var. İç<br />

çamaşırı dışında çorap da üretiyoruz.<br />

Üretimlerimizi toptan market zincirlerine veriyoruz.<br />

Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ve Suudi Arabistan’a<br />

ihracat yapıyoruz.” dedi.<br />

Sekiz çeşit tescilli ürünleri olduğunu kaydeden<br />

Cemil Gürlesin, “5 bin metrekare kapalı alanda<br />

kurulu fabrikamızda, yılda 1,5 milyon iç çamaşırı<br />

üretiyoruz, bunun yüzde 10’unu ihraç ediyoruz.<br />

Hedefimiz, oranı yüzde 50’ye çıkarmak.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Perakende zincirlerini kendileri oluşturmak için<br />

çalıştıklarını da anlatan Gürlesin, “2011’de yüzde 20<br />

büyüdük. Gelecek üç aylık siparişlerimiz şimdiden<br />

dolu. Üretimimizde yüzde 100 pamuk kullanıyoruz.<br />

İç çamaşırı da olsa malımıza belli bir süre garanti<br />

veriyoruz. İstihdamda ise hedefimiz 200 kişiye<br />

çıkmak.” dedi. CİHAN<br />

Şeker hastasına ablasından böbrek, kadavradan pankreas nakledildi<br />

Ses kısıklığı sorunu özel terapi ile giderildi<br />

Bursa’da yaklaşık 4 yıldır ses kısıklığı<br />

sorunu yaşayan öğretmen Saniye Cebeci<br />

(25), Özel Bahar Hastanesi’nde yapılan ses<br />

terapisi sonucu sağlığına kavuştu.<br />

Öğretmenlik mesleği nedeniyle sürekli<br />

iletişim halinde olması gerektiğini dile getiren<br />

Cebeci, sürekli ses kısıklığı yaşadığını anlattı.<br />

Cebeci, şöyle konuştu: “Bazen sesimde<br />

tıkanma oluyordu ve cümlenin sonunu<br />

getiremiyordum bu da tabi beni ciddi şekilde<br />

etkiliyordu. Bahar Hastanesi Kulak Burun<br />

Boğaz Kliniği'ne gelip ses terapisi tedavisi<br />

Rus basınına konuşan yetkililer, uydunun<br />

Sibirya’nın Novosibirsk bölgesine<br />

düştüğünü belirtti. İnterfaks ajansına<br />

konuşan uzay sanayisinde bir kaynak,<br />

“Meridian uydusunun kazası iki milyar<br />

rubleye mal oldu” dedi. Basında çıkan<br />

haberler üzerine Savunma Bakanlığı Uzay<br />

Savunması Birliği Sözcüsü Albay Aleksey<br />

Zolotuhin, uydunun düştüğünü doğruladı.<br />

Nev şe hir de 34 yıl dır sa at ta mir ci li ği ya pan Zih ni Ya pak çı (50), Çin ma lı ucuz sa at -<br />

le rin er ken bo zul du ğu için iş le ri nin art tı ğı nı fa kat ka zanç la rı nın azal dı ğı nı söy le di.<br />

aldım ve şu anda şikâyetlerim son buldu.”<br />

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Adem<br />

Cenkçi, ses terapisi hakkında şu bilgileri<br />

verdi: “Sesteki çatallaşmalar, titreşimler,<br />

boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses<br />

kısıklığı olarak tanımlıyoruz.<br />

Ses terapisi ise ses problemlerinin tamamında<br />

kullanılabilecek bir tedavi yöntemidir. Bazı<br />

ses rahatsızlıklarında tek tedavi yöntemi<br />

olarak kullanılır iken, bazılarında ise tıbbi<br />

(ilaçla) veya cerrahi tedavinin öncesi ve<br />

sonrasında destekleyici olarak kullanılabilir.<br />

Uydu ülkenin kuzeyindeki Arhangelski<br />

bölgesindeki Plesetski uzay üssünden dün<br />

öğle saatlerinde fırlatılmıştı. Rus basınına<br />

göre, Meridian uydusu Kuzey denizlerdeki<br />

keşif çalışmaları yapan gemi ve uçaklarla,<br />

kıyılardaki istasyonlar arasında iletişimin<br />

sağlanması, Sibirya ve Uzakdoğu bölgesindeki<br />

uydu iletişim ağının genişletilmesi<br />

çalışmalarına katkı sağlayacaktı. AA<br />

İdeal olarak ses terapisine başlamadan önce<br />

hastanın ses probleminin nedeninin tam<br />

olarak belirlenmesidir. Özellikle sesini çok<br />

kullanan öğretmen , din görevlileri ve ses<br />

sanatçıların bu rahatsızlığa daha kolay<br />

yakalanmaktadır.”<br />

Özel Bahar Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ömer<br />

Kurt da Ses Terapisi Laboratuvarı, ABR /<br />

BERA, otoakustik emisyon, kulak çınlaması<br />

ve timpanometri testlerini uygulayan sayılı<br />

hastaneler içerisinde yer almanın kendilerini<br />

gururlandırdığını ifade etti. CİHAN

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!