22.12.2012 Views

İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği

İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği

İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Temmuz - Agustos 2010


Hasan GÜLVEREN / Editör<br />

İHRACATIMIZIN ÖNÜNDEKİ<br />

ENGEL; DEĞERLİ TL<br />

İlk yarıdaki hareketlenme, tekstil<br />

sektörüne büyük bir doping oldu.<br />

Ancak bu süreci, Temmuz ve<br />

Ağustos aylarında göremedik. Avrupa’nın<br />

tatile girmesi ve sezon geçişinin yavaş<br />

olması, yeni siparişlerin gelmesini<br />

yavaşlattı. Elbette sadece bunlar değil!<br />

TL’nin değerli olması, Euroda görülen<br />

hızlı düşüşler de ihracatçıları yeni<br />

sipariş almaktan alıkoydu. Maalesef,<br />

Merkez Bankası, TL’nin enflasyonu<br />

düşük tutabilme adına, değerli TL’den<br />

vazgeçmemesi, ihracatımız büyük darbe<br />

vuruyor.<br />

Üretici ve ihracatçıların tepkisini çeken<br />

bu para politikasına Devlet Bakanımız<br />

sayın Zafer Çağlayan da her platformda<br />

tepki gösteriyor, eleştiriyor. Ama<br />

maalesef, tüm girişimlere rağmen<br />

bir türlü olumlu bir adım atılamıyor.<br />

Piyasadaki genel beklenti, Euro’nun<br />

2.10’nun üstünde olması yönünde.<br />

Bu seviyenin altı ihracatçılara fayda<br />

sağlamıyor. Bakın, her ay ihracat<br />

rakamları açıklanıyor. Tekstil ihracatının<br />

yüzde 20-23 civarında, hazır giyim<br />

ihracatının ise yüzde 12-13 arasında<br />

arttığı dile getiriliyor. Bu artışlar var ama<br />

acaba bize ne kazandırıyor. Evet, miktar<br />

bazında artışlar var ama değer bazında<br />

aynı şeyi söylemek zor.<br />

Bu şu anlama geliyor. Daha çok satıyoruz<br />

ama daha az kazanıyoruz. Neden mi,<br />

çünkü euro değer kaybediyor. Yani başka<br />

bir ifadeyle çok çalışıp, çok<br />

mesai yapıyoruz ama<br />

kazancımız yerinde<br />

sayıyor, hatta<br />

azalıyor! Rüzgârın<br />

bizden yana estiği<br />

bir dönemde<br />

bunu fırsata<br />

çevirememek çok yazık. Üreten bir<br />

ülke olacağımıza ithalat cenneti haline<br />

geliyoruz. Bakın, Türkiye İstatistik<br />

Kurumu (TÜİK)’in açıkladığı verilere göre,<br />

2010 Haziran ayında dış açık yüzde 14,8<br />

artarak 9,6 milyar dolara dayandı. Yani,<br />

ithal edip tüketen bir ülke olduk. Yine<br />

bu yılın ilk 6 ayındaki durum da bundan<br />

pek farklı değil. Bu yılın ilk yarısında<br />

ithalatımız yüzde 33,6 artarak 83<br />

milyar 324 milyon dolar oldu. Yani, yine<br />

kazandığımızdan daha fazlasını harcadık.<br />

Değerli okuyucularımız, Türkiye üretime<br />

odaklanmalı, ihracat yapmalıdır.<br />

İhracatımız ithalatımızın önüne geçmediği<br />

sürece kazanıyoruz diyemeyiz. Bu kısa<br />

değerlendirmeden sonra, sizlere bu<br />

sayımızda yer alan konular hakkında<br />

birkaç bilgi vermek istiyorum. 39’un<br />

sayımızda kısa sektörel haberlere yine<br />

mümkün olduğunca yer verdik. Ayrıca,<br />

röportajlarımız var. Gemsan Yönetim<br />

Kurulu Başkanı sayın Adem Ünal ile<br />

Vefa <strong>Örme</strong>’den sayın Hakan Demir’le<br />

ve Sarteks Tekstil’den sayın Mustafa<br />

Sartık ile gerçekleştirdiğimiz röportajları<br />

beğeniyle okuyacağınızı umuyoruz.<br />

Ayrıca ITMA ASIA fuarı, sergiler, Yuan<br />

para birimindeki gelişmeler de bu<br />

sayımızın ana konularını teşkil ediyor.<br />

Sektörel konularla ilgili toplantılar da<br />

bu sayımızda ziyadesiyle görebilirsiniz.<br />

Sizleri dergimizle baş başa bırakırken bir<br />

duyuru yapmak istiyorum.<br />

Bildiğiniz gibi bu Ağustos ayı Ramazan<br />

ayı. Ayın sonuna doğru her yıl<br />

düzenlediğimiz ve gelenekselleşen<br />

iftar yemeğimiz olacak. Bu önemli<br />

organizasyona tüm üyelerimiz davetlidir.<br />

Mutlaka bu yemekte buluşalım,<br />

birbirimizle görüşme, konuşma fırsatı<br />

yakalayalım. Büyük bir aile olmanın<br />

gururunu gelin bir kez daha bu iftarımızla<br />

herkese ispatlayalım. Hepinize hayırlı<br />

ramazanlar diler, saygılar sunarım.<br />

2<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

ÖRME DÜNYASI<br />

ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />

Adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Fikri KURT<br />

fikrikurt@orsad.org.tr<br />

Editör<br />

Hasan Gülveren<br />

orsad@orsad.org.tr<br />

Yayın Kurulu<br />

Fikri KURT<br />

S. Murat ÇETİN<br />

İlkan KUL<br />

Hikmet GÜLLE<br />

Mehmet ZENGİN<br />

Rahim İNAN<br />

Fuat YILMAZ<br />

Hasan GÜVEN<br />

Şinasi PARLAK<br />

Oğuz SATICI<br />

Danışma Kurulu<br />

Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />

Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />

Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />

Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />

Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />

Prof. Dr. Arif KURBAK<br />

Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />

Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />

Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />

Grafik Tasarım<br />

Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />

www.vitamindizayn.com<br />

Tel: 0212 637 59 59<br />

Baskı<br />

Şan Ofset<br />

Yönetim Adresi<br />

Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />

Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />

Merter - Güngören/İSTANBUL<br />

Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />

Faks: (0212) 637 68 07<br />

www.orsad.org.tr<br />

e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />

Dergimiz iki ayda bir<br />

yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />

basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />

söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />

görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />

aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />

alıntısı yapılamaz.


KISA HABERLER<br />

SARTEKS KAPAK<br />

HERBOY ÖRME ÖN KAPAK İÇİ<br />

HATFİL A.Ş. 1<br />

HYOSUNG-CREORA 7<br />

VEFA ÖRME 9<br />

TANBOOCEL 11<br />

GÜNGÖREN 13<br />

ALBAYRAKLAR 15<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

İÇİNDEKİLER<br />

6<br />

20<br />

TÜRK MODASININ<br />

KALBİ CPI’DA ATACAK<br />

Türkiye’nin moda ve hazır<br />

giyim dünyası için büyük önem taşıyan<br />

“cpi - collection premiere istanbul”,<br />

26-28 Ağustos 2010 tarihlerinde<br />

İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde, İTKİB<br />

organizasyonu ve IGEDO işbirliğiyle<br />

düzenlenecek.<br />

22<br />

DÜNYA PAMUK PAZARI<br />

Dünya pamuk üretimi 2006<br />

yılında zirve yaparak 26.6<br />

milyon MT seviyesine çıktı. Tüm<br />

zamanların en yüksek üretim rekoltesi<br />

olarak kayıtlara geçen bu miktar<br />

sonraki yıllarda bir daha<br />

yakalanamadı.<br />

24<br />

YILIN İLK YARISINDA 498<br />

ADET ÖRME MAKİNESİ<br />

İTHAL EDİLDİ<br />

TÜİK verilerine göre, 2010’nun ilk<br />

yarısında toplam 498 adet örme makinesi<br />

ithal edildi. Bu makinelerin 252 tanesi<br />

İtalyadan, 125 tanesi Almanya’dan geldi.<br />

Bu ülkeler haricinde, 50 adet Tayvandan,<br />

43 Adet Güney Koreden geldi. 16 adet<br />

makine de Japonyadan ithal edildi.<br />

26<br />

SARTEKS ÖRME, KRİZE<br />

RAĞMEN BÜYÜDÜ<br />

1997 yılında kurumsal kimlik<br />

kazanarak Sarteks <strong>Örme</strong> adıyla<br />

faaliyetlerine devam eden firma, tüm<br />

dünyayı etkileyene krize rağmen<br />

alanında büyümesini sürdürdü.<br />

RETAŞ NAMSEO 17<br />

DALKIRAN TEKSTİL 19<br />

DOĞANLAR TEKSTİL 21<br />

MTM İPLİK 25<br />

GEMSAN 29<br />

ORİZİO 34-35<br />

CENGİZ TEKSTİL 39<br />

ERTEKS<br />

3<br />

44-45<br />

RÖPORTAJ/GEMSAN YÖNETİM KURULU<br />

BAŞKANI ADEM ÜNAL<br />

“ÖRMECİ BEYAZ YAĞ TERCİH ETMELİ”<br />

İŞTE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 41<br />

TEKSTİL KURULUŞU<br />

İSO, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu<br />

anket sonuçlarını açıkladı.<br />

Tekstil alanında lider Sanko Tekstil oldu.<br />

RÖPORTAJ / VEFA ÖRME PLANLAMA<br />

MÜDÜRÜ HAKAN DEMİR<br />

“FİRE ORANINIZ DÜŞÜK, ARTTIRIN DİYEN VAR”<br />

ITMA ASIA + CITME 2010 FUARI<br />

ITMA ASIA + CITME Fuarı hem katılımcılardan<br />

hem de ziyaretçilerden yüksek not aldı.<br />

TEKSTİLCİ ELEKTRİĞİ RÜZGÂRDAN<br />

ALACAK<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, senelik 400 milyon<br />

dolarlık ucuz enerji alımı ile her yıl yaklaşık 60 milyon<br />

dolar tasarruf sağlanacağını belirterek, ihracatçının<br />

rekabet gücünü artıracaklarını söyledi.<br />

GÖZLER “YUAN” ÜZERİNDE<br />

Dünya tekstil pazarının yarısını elinde bulunduran<br />

Çin, önemli bir karar alarak para birimi Yuan’ın<br />

kademeli olarak değerlenmesine izin verdi. Bu radikal<br />

karar tüm dünyada memnuniyetle karşılandı.<br />

30<br />

36<br />

40<br />

42<br />

46<br />

48<br />

52<br />

HEY TEKSTİL 4 YENİ FABRİKA KURUYOR<br />

Hey Tekstil’in kurucusu ve Üst Düzey Yöneticisi<br />

(CEO) Aynur Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,<br />

Anadolu’da yatırım yapmak için büyük potansiyel<br />

bulunduğunu, kendisinin burada yaptığı yatırımlarla<br />

kalite, verimlilik ve karlılığını artırdığını söyledi.<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

PİLOTELLİ 50-51<br />

BENTEKS 55<br />

VİTAMİN 57<br />

KERN-LIEBERS 73<br />

BOOSAN 77<br />

ONUR ÖRME-TRİKO 80<br />

LEYBA ARKA K. İÇİ<br />

ÖRTEKS ARKA KAPAK


ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />

FİKRİ KURT<br />

Değerli meslektaşlarım, bu<br />

yazımda önce yılın ilk yarısını<br />

değerlendirmek, ardından<br />

sektörümüzdeki birkaç gelişmeyi<br />

sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />

Bildiğiniz gibi, Ocak-Haziran dönemi<br />

hepimiz için başarılı ve verimli geçti.<br />

Hemen hemen iş yapmayan yoktu.<br />

Birçoğumuz rahat nefes alma imkân<br />

buldu. İlk altı ayda yaşanan bu<br />

hareketli ortamın ana sebeplerinden<br />

biri H&M ve Li Fung gibi dev alım<br />

gruplarının siparişlerini ülkemize<br />

kaydırması idi. Bu sayede bilhassa<br />

süprem kumaşlara inanılmaz bir talep<br />

oldu. Çalışmayan makine kalmadı,<br />

öyle ki, yeni makine yatırımları<br />

zorunlu hale geldi.<br />

Kimi meslektaşımız ikinci el<br />

makineyle eksiğini kapatmaya çalıştı,<br />

kimisi ise sıfır makine siparişi verdi.<br />

Bazı firmaların işleri büyük, finans<br />

güçleri yerinde olduğu için sıfırı tercih<br />

ettiler. Eskisi gibi sıfırdan fabrika<br />

kuran, bu amaçla yatırım yapanlar<br />

olmadı. Makine alımı yapanların<br />

tamamı bu işi daha önceden beri<br />

yapan, profesyonel firmalardı. Yani<br />

işini büyütmek isteyenlerdi.<br />

İşlerin iyi olduğu bu dönemde<br />

bunlar olurken, Temmuz ayı ile<br />

birlikte yaz rehaveti sektörün<br />

üzerine çökmeye başladı. Durmaz<br />

denilen işler durmaya başladı.<br />

Yazdan kışa sezon geçişleri yavaş<br />

olunca kışlıklara istenen ölçüde<br />

başlanamadı. İki iplik ve üç iplikte<br />

hareketlenme bekleniyordu ancak<br />

istenen seviyede olmadı. Siparişler<br />

zayıf kaldı.Sıfır makine siparişi<br />

verenlerin büyük kısmı makinelerini<br />

parkurlarına katamadan işler durdu.<br />

İPLİKTE “NET KİLO”<br />

DÖNEMİ BAŞLADI<br />

Bu meslektaşlarımızın hevesleri ve<br />

hayalleri böylece suya düşmüş oldu.<br />

Temennimiz işlerin tekrar açılması<br />

ve yatırım yapan meslektaşlarımızın<br />

bir an önce kaldıkları yerden devam<br />

etmeleridir. Zira işler açılmazsa, bu<br />

firmalardan bazıları zor bir dönem<br />

geçirebilirler.<br />

Değerli meslektaşlarım; İlk altı ayda<br />

örmecileri memnun eden konulardan<br />

biri de elbette fason fiyatları oldu.<br />

<strong>Örme</strong>ye olan talebin aşırı yükselmesi<br />

ve tüm makinelerin çalışır hale<br />

gelmesi sayesinde fason fiyatlarında<br />

50 ila 100 kuruşluk artışlar oldu.<br />

Bu, hepimiz ve sektörümüz için<br />

tarihi bir fırsat oldu. Yıllarca artması<br />

için uğraştığımız fiyatları makul<br />

seviyelere çekme imkânımız oldu bu<br />

dönemde.<br />

Buradan çıkaracağımız ders şudur:<br />

Makine sayısı arttıkça, fiyatlar<br />

düşmektedir. Makinelerimize<br />

kapasitenin üzerinde ihtiyaç<br />

olduğunda fiyatlar otomatikman<br />

artmaktadır. Bu da gösteriyor ki, yeni<br />

yatırımlar bize faydadan çok zarar<br />

veriyor.<br />

Bakın, ilk altı ayda arttırdığımız<br />

fason fiyatları, durgunluk nedeniyle<br />

yine yok oldu. Şimdi, makinemiz<br />

durmasın, çalışsın diye fiyatlarımızı<br />

50 ila 100 kuruş düşürmeye başladık.<br />

Neden böyle yapıyoruz? “Çünkü<br />

ben yapmazsam başkası yapar”<br />

anlayışı hâkim. Bu da bizi fiyat<br />

indirimine zorluyor. Oysa yaptığımız<br />

işin bir maliyeti bir değeri var, onu<br />

düşürdükçe hem kendimize hem<br />

sektörümüze zarar veriyoruz.<br />

Değerli arkadaşlarım, maliyetlerinizin<br />

altında satış yaparsanız bindiğiniz<br />

4<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

dalı kesersiniz. Bu nedenle bu<br />

anlayıştan vazgeçelim artık. Lütfen<br />

duyarlı olunuz ve fiyat baskılarına<br />

boyun eğmeyiniz. Ayrıca, sizlere<br />

önerim; mümkün olduğunca sıfır<br />

makineler yerine ikinci ele ilgi<br />

göstermeniz. Zorunlu bir durum<br />

yoksa ikinci el makine alalım, özel<br />

bir makine gerekiyorsa sıfırı tercih<br />

edelim. Piyasaya girecek her makine<br />

kazancımızı alıp götüreceğini akıldan<br />

çıkarmayalım.<br />

Değerli meslektaşlarım, sizlerle<br />

paylaşmak istediğim konulardan biri<br />

de, iplik satışlarının artık brüt yerine<br />

net kilogram olarak yapılmasıyla ilgili<br />

olacak.<br />

<strong>Örme</strong>ciye gönderilen iplik, fason örgü<br />

talimatlarında yüzde 4 üzerindeki<br />

fireyi size fatura eden firmaları<br />

herhalde unutmadınız. Ben hiç<br />

unutmuyorum. Bazı iplik fabrikaları,<br />

bu haksız ticareti sürdürmeye<br />

çalışıyorlar. Üstelik fire oranları da<br />

yüzde 4’leri geçti, 6-7’lere kadar çıktı.<br />

Artık feryat ediyorum: Bu büyük bir<br />

haksızlıktır…<br />

Değerli arkadaşlarım, bu şekilde<br />

çalışan iplik fabrikalarını defalarca<br />

uyardık, yapmayın dedik. Ama<br />

onlar yine bildiklerini yaptılar, haksız<br />

kazançtan vazgeçmek istemediler.<br />

Bizler de yılmadık, hakkımızı<br />

savunduk, yanlışları her platformda<br />

yüzlerine söyledik. Ve nihayet<br />

başardık artık ipliği net kilo olarak<br />

satan firmalar var. Üstelik bunlar<br />

sektörün öncü firmalarıdır.<br />

Sanko İplik, Haziran’dan beri;<br />

Garanti İplik, Ocak ayından beri<br />

ipliği net olarak satmaktadır. Keza


enkli iplikte Eren İplik ve Marmara<br />

İplik de satışlarını net kilo üzerinden<br />

yapmaktadırlar. Bu müjdeyi sizlerle<br />

paylaşmak istiyorum.<br />

Bu bizler için önemli bir kazanımdır.<br />

Bunu başarabilmek için dernek<br />

yönetimi olarak çok çaba<br />

harcadığımızı bilmenizi istiyorum.<br />

İSO’da karar çıkardık, bakanlıklarla<br />

görüşmeler yaptık, basına sık sık<br />

demeçler verdik. Çok tepki aldık ama<br />

sonunda başardık. Artık dünya ile<br />

aynı şartlarda ipliğimizi alabileceğiz.<br />

Öncülük eden iplik fabrikalarına<br />

huzurlarınızda teşekkür etmek<br />

istiyorum. Sektörümüz ve ülkemize<br />

önemli katkıda bulundular. Dileğimiz<br />

diğer iplikçilerimizin de bu yönde<br />

adım atmalarıdır.<br />

Değerli arkadaşlarım, sizlere bu<br />

vesileyle tekrar hatırlatmak istiyorum.<br />

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2002<br />

yılında çıkan yönetmeliğine göre<br />

ambalajlanan ürünler net olarak<br />

satılması gerekiyor. Yapmayanlar<br />

suç işlemektedir. Eğer bölgenizde<br />

ipliğini brüt satmakta ısrar edenler<br />

varsa, bulunduğunuz şehirdeki<br />

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na<br />

bağlı İl Müdürlüklerine şikâyet<br />

edebilir, bu firmalar hakkında<br />

denetim isteyebilirsiniz. Yapılacak<br />

denetimlerle herkes kendilerine<br />

çıkarılacak cezalara katlanmak<br />

zorunda kalacaklardır. Lütfen bunu<br />

dikkate alarak iplik tedarikçilerinizi<br />

net kilogram satışına yönlendiriniz.<br />

Ayrıca, lütfen ipliğini brüt satanlardan<br />

değil, net satanlardan alış veriş<br />

yapınız. Dürüst çalışanları<br />

desteklersek bu büyük haksızlığa<br />

dur demiş oluruz. Yoksa yanlış<br />

yapılmaya devam edecek, bizler de<br />

bu haksızlık karşısında hep mağdur<br />

olarak kalacağız. Sözlerine burada<br />

son verirken hepinize hayırlı işler<br />

diler, yaklaşan Ramazan ayının<br />

hepinize sağlık, huzur, mutluluk<br />

getirmesini Allah’tan dilerim.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

Kısa haberler<br />

6<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Can Piyale Eurocoton’da<br />

başkan yardımcılığına<br />

seçildi<br />

Eurocoton Genel Kurulu’nda İTHİB Yönetim Kurulu üyesi<br />

Cevat Can PİYALE (Bossa Tic. ve San. İşl. T.A.Ş.) diğer<br />

Başkan Yardımcılığına seçildi.<br />

18 Haziran 2010 tarihinde <strong>İstanbul</strong>’da yapılan Avrupa<br />

Pamuk ve İlgili Tekstil Sanayileri Komitesi (Eurocoton) Genel<br />

Kurulu’nda Alois Schonberger de Eurocoton’un yeni Başkan<br />

Yardımcısı seçildi.<br />

Polcotton, Poland & Cottonex Anstalt gibi firmalarla Doğu<br />

Avrupa ülkelerinde tanınan bir küresel pamuk tüccarı olan<br />

Schonberger, son günlerde yönünü Bangladeş, Hindistan,<br />

Pakistan, Çin ve İran’ın yanı sıra Türkiye’ye de çevirmiş<br />

durumda.<br />

Pamuk sektöründeki faaliyetlerine Polonya Gdynia Pamuk<br />

Birliği (GCA) ile başlayan Schonberger, 2004 yılında itibaren<br />

yine bu birliğin başkan yardımcılığı görevini yürütüyor. 1935<br />

yılında kurulan GCA, 11 ülkeden 100 firmanın üyesi olduğu<br />

kar amacı gütmeyen profesyonel bir uluslararası işbirliği<br />

örgütü olarak gösteriliyor.<br />

Denteks’i Sanko satın aldı<br />

Denizli’nin ilk tekstil fabrikası olan Denteks, Sanko Holding<br />

tarafından satın alındı. 1978’de kurulan Denizli Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nin ilk tekstil fabrikası olma özelliğini taşıyan<br />

fabrika, Honaz İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen ilk<br />

ihalede 10 milyon 12 bin 750 lira bedelle satışa çıkarılmış,<br />

ancak alıcı bulamamıştı.<br />

Denteks icra yoluyla en son çıkarılan satışta 2 milyon 800<br />

bin liraya, merkezi Gaziantep’te bulunan Sanko Holding’e<br />

satıldı. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir<br />

Konukoğlu, Denteks firmasından alacakları olduğunu<br />

belirterek, “Bu şirketten alacağımız vardı.<br />

Arsasını ve binasını satın aldık. Bizden başka alıcı çıkmadı.<br />

Bir anlamda mecburiyetten, değerini vererek aldık. Bugünkü<br />

değerler üzerinden hesabı yapıldığında, değerini verdiğimiz<br />

görülür” dedi.


Temmuz - Agustos 2010


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

AB ile Türkiye gümrük<br />

reformuna gitmeli<br />

Avrupa Parlamentosu (AP) Uluslararası<br />

Ticaret Komitesi (INTA), Avrupa Birliği<br />

ile Türkiye arasında uygulanan gümrük<br />

birliğinde reform yapılması halinde<br />

AB-Türkiye arasındaki tekstil ve hazır<br />

giyim ticaretine ivme kazandıracağını<br />

açıkladı.<br />

AP’ye göre, reform ile gümrük birliği<br />

mekanizmalarının tamamen işlevsel,<br />

bürokrasisi basitleştirilmiş ve tüm tarife<br />

ve tarife-dışı engellerden arındırılmış<br />

İhracatımızın %46.1’i<br />

<strong>İstanbul</strong>’dan yapıldı<br />

Türkiye’nin 53 milyar 345.7 milyon doları<br />

bulan 6 aylık ihracatının yüzde 90’ını 13<br />

il gerçekleştirdi. <strong>İstanbul</strong> 24 milyar 601.6<br />

milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin<br />

toplam ihracatının yüzde 46.1’ini<br />

karşıladı. İhracatı 1 milyar doları aşan<br />

iller 2010 yılının ilk yarısında <strong>İstanbul</strong>,<br />

Bursa, Kocaeli, İzmir, Ankara, Gaziantep<br />

ve Manisa’yla birlikte 7’ye ulaştı. 6 aylık<br />

bir hale gelmesi sağlanmalıdır. Bu<br />

çerçevede sertifikaların tanınmaması,<br />

çifte test süreci, çoklu soruşturma,<br />

teknik düzenlemeler ve standartlar gibi<br />

gereksiz engeller, AB-Türkiye ticaret<br />

ilişkilerinden tamamen çıkartılmalıdır.<br />

AP, bu görüşü, Türkiye’nin özellikle<br />

tekstil ve hazır giyimde AB’nin önemli<br />

tedarikçilerinden biri olması ve Türk<br />

ihracatçılarının vize problemi gibi<br />

karşılaştıkları tarife dışı engellerin<br />

yarattığı olumsuz ortamı vurgulayarak<br />

savunuyor. Ayrıca AB’nin imzaladığı<br />

STA’lara Türkiye’nin doğrudan<br />

katılamamasının pazara giriş anlamında<br />

ortaya çıkardığı haksız durum da<br />

AB-Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde<br />

karşılaşılan önemli bir sorun olarak<br />

gösteriliyor.<br />

dönemde ihracatı 500 milyon doların<br />

üzerine çıkan il sayısı ise 13’ü buldu.<br />

Türkiye İhracatçılar Merkezi’nin (TİM)<br />

verilerine göre 2010 yılının ilk 6 ayında<br />

ihracat geçen yıla göre yüzde 21.6<br />

artışla 43.9 milyar dolardan 53.3 milyar<br />

dolara yükseldi. Bu dönemde 13 ilin<br />

gerçekleştirdiği ihracat, 48 milyar 294<br />

milyon dolarla toplam ihracatın yüzde<br />

90’ını oluşturdu. 6 aylık dönemde 500<br />

milyon doların üzerinde en çok ihracat<br />

yapan iller sırasıyla Adana, Ankara,<br />

Antalya, Bursa, Denizli, Gaziantep,<br />

Hatay, <strong>İstanbul</strong>, İzmir, Kocaeli, Manisa,<br />

Mersin ve Sakarya oldu. Yılın ilk 6<br />

ayında toplam ihracatın yüzde 46.1’ini<br />

24 milyar 601.6 milyon dolarlık ihracatla<br />

<strong>İstanbul</strong> gerçekleştirdi. <strong>İstanbul</strong>’un<br />

ihracatı geçen yılın aynı döneminde 21<br />

milyar 90.6 milyon dolar düzeyindeydi.<br />

8<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

38 ülkeden<br />

pamuk ithal ettik<br />

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO)<br />

hazırladığı ‘Tarım İthalatı’ raporunda<br />

Yunanistan’ın yüzölçümünün yaklaşık<br />

iki katı büyüklüğünde tarım alanına<br />

sahip olan Türkiye’nin, Yunanistan ve<br />

ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday,<br />

Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç,<br />

Ukrayna’dan mısır, Sri Lanka’dan çay,<br />

İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak,<br />

Panama’dan muz, Meksika’dan nohut,<br />

Kanada’dan mercimek ithal edildiğini<br />

açıkladı.<br />

Tarımda gelinen noktanın çarpıcı<br />

verilerle ortaya konulduğu raporda<br />

bir zamanlar ‘beyaz altın’ olarak<br />

nitelendirilen pamuğun, Türkiye’nin<br />

tarım ürünleri ithalatında önemli bir yer<br />

tuttuğu belirtildi. 2000’li yılların başında,<br />

pamuk ekim alanları bakımından<br />

Hindistan, ABD, Çin, Pakistan,<br />

Özbekistan ve Brezilya’dan sonra<br />

yedinci sırada bulunan Türkiye’nin<br />

bugün Çin’den sonra dünyanın<br />

‘en büyük ikinci pamuk ithalatçısı’<br />

konumunda olduğu, sadece geçen<br />

yıl 1 milyar dolarlık pamuk ithalatı<br />

yapıldığı kaydedildi. Türkiye, kendisi<br />

yetiştirebildiği halde 2009 yılında 38<br />

ülkeden pamuk ithal etmek zorunda<br />

kaldı.<br />

Türkiye’nin pamuk alımı yaptığı ülkeler<br />

arasında 525 milyon dolarlık ithalatla<br />

ABD ve 245 milyon dolarlık ithalat ile<br />

Yunanistan başı çekiyor. Türkiye geçen<br />

yıl Türkmenistan’dan 71 milyon dolarlık,<br />

Hindistan’dan 32.5 milyon dolarlık,<br />

Özbekistan’dan ise 27 milyon dolarlık<br />

pamuk ithal etti. Son 10 yılda pamuk<br />

ithalatına 8 milyar 381 milyon dolar<br />

harcandı.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

Çin’de asgari ücretler artıyor<br />

Sanayiciler elektriği istediği yerden alabilecek<br />

10<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Dünya’da iplik ve kumaş üretimi ilk çeyrekte geriledi<br />

2009 yılının ilk çeyreğinde önemli<br />

ölçüde gerileyen, ancak sonra iyileşme<br />

eğilime giren küresel iplik ve kumaş<br />

üretimi, 2010 yılının ilk çeyreğinde<br />

yeniden küçülme sürecine girdi.<br />

2009 yılının son çeyrek verileriyle<br />

karşılaştırıldığında 2010 yılının ilk<br />

çeyreğinde hem iplik hem de kumaş<br />

üretiminin ciddi azaldığı fark ediliyor.<br />

İplik ve kumaş üretiminin en fazla<br />

Avrupa ve Asya ülkelerinde gerilediği,<br />

Güney ve Kuzey Amerika ülkelerinde<br />

ise sabit kaldığı veya yükseldiği<br />

belirtildi. Küresel iplik stok seviyesinin<br />

Güney Amerika bölgesinde azalırken,<br />

Çin’de asgari ücretlerin yükselmesinin<br />

geniş çaplı etkilerinin ne olacağı<br />

tartışılıyor. 1 Temmuz itibariyle on<br />

Çin eyaletinde de asgari ücretlerin<br />

Yıllık tüketimi toplamda 100.000 kWh’i<br />

geçen tüketiciler artık kendi tedarikçisini<br />

seçme serbestîsine sahiplerdir.<br />

Tüketicilerin tüketim birimleri/binaları<br />

aynı bölgede olmak zorunda değildir,<br />

dünyanın kalan kısmında değişmediği,<br />

küresel kumaş stok seviyesinin ise<br />

Asya, Güney Amerika ve Avrupa’da<br />

oranları değişmekle birlikte önemli<br />

ölçüde büyüdüğü vurgulandı.<br />

Oranlara bakıldığında ise dünya iplik<br />

üretimi, 2010 yılının ilk çeyreğinde, bir<br />

önceki çeyreğe göre %-12,8 oranında<br />

azaldı. Üretim Çin’de %-17,3 ve<br />

Avrupa’da %-4 oranlarında azalırken,<br />

Kuzey ve Güney Amerika’da sırasıyla<br />

%5,1 ve %17,4 oranlarında yükseldi.<br />

Yine de veriler 2009 yılının ilk çeyreği<br />

ile karşılaştırıldığında önemli bir<br />

büyüme eğiliminin olduğunu gösteriyor.<br />

yükseltilmesiyle Shenzhen hariç tüm<br />

eyaletlerde asgari ücretler %20’den<br />

fazla yükselmiş oldu.<br />

Asgari ücretlerin yükseltilmesi<br />

güneyden kuzeye tüm eyaletlerde<br />

işçilerin greve gitmesi sonucu<br />

gündeme gelmişti. Ancak yapılan<br />

artışların işçileri memnun etmediği<br />

ifade ediliyor. Ayrıca yapılan artışların<br />

fabrikaya göre farklı oranlarda olması<br />

ve hatta bazı fabrikalarda %100 olarak<br />

talep birleştirme ile Türkiye sınırları<br />

içinde bulunan tüm tüketim birimlerinin<br />

toplam tüketim miktarı dikkate alınır.<br />

Farklı tüzel kişilerin bir araya gelerek<br />

yeni bir tüzel kişilik (kooperatif,<br />

Özellikle Güney Amerika’da iplik üretimi<br />

%60,4 oranında büyüme oranı ile başı<br />

çekerken, Avrupa %20,1, Asya %14,6<br />

ve Kuzey Amerika ise %1,5 oranlarında<br />

büyüme kaydetti.<br />

Küresel kumaş üretimi 2010 yılının ilk<br />

çeyreğinde 2009 yılının son çeyreğine<br />

göre %-9,7 oranında geriledi. Asya<br />

ve Avrupa sırasıyla %-11,4 ve %-3,6<br />

oranlarında azalma kaydetti. Ancak<br />

Çin’de yaşanan %-16,4 oranında<br />

gerileme, genel gerilemeyi en fazla<br />

etkileyen faktör oldu. Bu dönemde<br />

Kuzey Amerika’da üretim sabit kalırken,<br />

Güney Amerika’da ise %5,3 oranında<br />

arttı. Bir önceki yılın ilk çeyreği ile<br />

karşılaştırıldığında ise toplam kumaş<br />

üretiminin yine de %8,3 oranında arttığı<br />

belirtiliyor. Bu dönemde, sadece Kuzey<br />

Amerika %-9,2 oranında gerileme<br />

kaydederken, Avrupa %20,3, Asya<br />

%8,3 ve Güney Amerika ise %2,4<br />

oranlarında artış kaydetti. Kaynak:<br />

İTKİB<br />

gerçekleştirilmesi, işçiler arasındaki<br />

memnuniyetsizliğin çoğalmasına neden<br />

oluyor.<br />

Çin’de asgari ücretler özellikle sahil<br />

kesimlerindeki şehirlerde yaşam<br />

giderlerinin çok altında. Yapılan artışla<br />

birlikte temel ihtiyaçlar karşılansa<br />

dahi, çoğu göçmen olan bu işçilerin<br />

memleketlerindeki ailelerine maddi<br />

yardım gönderebilme imkânı<br />

bulunmuyor. Kaynak: İTKİB<br />

anonim şirket vb.) oluşturarak 100.000<br />

kwh’lik tüketimi geçen yada elektrik<br />

tüketimlerini aynı sayaçtan okunacak<br />

duruma getiren tüketiciler (organize<br />

sanayi bölgeleri) serbest tüketici belgesi<br />

alabilirler.


Web : www.jghx.cn<br />

tel: 00 86 311 88128044<br />

fax: 00 86 311 88043526<br />

email: jghx@jghx.cn<br />

newstarlionel@hotmail.com<br />

evabamboo@yahoo.cn<br />

TANBOOCEL<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />

manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />

bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />

become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />

received by these customers. After a short period of four or five years<br />

time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />

India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />

other countries and regions.<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />

Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />

Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />

type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />

degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />

intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />

moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />

anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />

resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />

the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />

antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />

particularly fast.<br />

High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />

of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />

customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />

big advantage is its sound serviceability.<br />

All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />

but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />

products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />

clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />

feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />

more accepted by consumers.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

Şafak Tekstil’den yeni yatırım<br />

<strong>Derneği</strong>miz üyesi,<br />

fantezi örme kumaş<br />

imalatının tanınmış<br />

firmalarından Şafak<br />

Tekstil, parkurunu<br />

genişletme yönünde<br />

yeni yatırımlarına<br />

devam ediyor.<br />

Firma, son olarak<br />

ABD, pamuk fiyatlarını baskı<br />

altında tutuyor<br />

ABD’nin pamuk üreticilerine<br />

sağladığı sübvansiyonlar sonucunda<br />

küresel pamuk fiyatlarının olması<br />

gereken fiyattan daha düşük fiyata<br />

ihraç edilmesinden en fazla yoksul<br />

ülkelerdeki pamuk ihracatçılarının<br />

olumsuz etkilendiği belirtiliyor.<br />

Brezilya tarafından ABD aleyhine DTÖ<br />

platformunda açılan panel, dikkatlerin<br />

bu konuya çekilmesine yol açmıştı.<br />

ABD’nin pamuk sübvansiyonlarının<br />

küresel ticaret kurallarına aykırı<br />

olduğu bu panel sonucunda kabul<br />

edilmişti. Yapılan araştırma ise,<br />

sübvansiyonlar nedeniyle Afrika’daki<br />

pamuk ihracatçılarının ürünlerini %3,5<br />

daha düşük bir fiyata satmak zorunda<br />

kaldığını ortaya koyuyor.<br />

parkuruna 3 makine<br />

daha ekledi. Hepsi<br />

30/28 Elektronik<br />

Mayer marka makine<br />

olan bu son yatırımla<br />

birlikte firmanın<br />

parkurundaki makine<br />

sayısı 40’a çıkmış<br />

oldu.<br />

Batı Afrika’daki pamuk üreticisi<br />

ülkeler (Benin, Burkina Faso, Çad<br />

ve Mali) ABD’nin yaklaşık 20.000<br />

pamuk üreticisine yıllık 3 milyar ABD<br />

Doları destek sağladığını belirtiyorlar.<br />

Uluslararası Ticaret ve Sürdürülebilir<br />

Kalkınma Merkezi tarafından yaptırılan<br />

bir araştırmada ise ABD’nin ihracat<br />

sübvansiyonlarını ve yerel önlemleri<br />

kaldırması halinde ülkedeki pamuk<br />

üretiminin %-15 gerileyebileceğini<br />

açıklanıyor. Buna karşın, Brezilya<br />

ve Batı Afrika ülkelerindeki pamuk<br />

üretiminin ise sırasıyla %3 ve %13<br />

oranlarında artacağı belirtiliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

12<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Çinli<br />

tekstilciler hava<br />

taşımacılığını<br />

tercih ediyor<br />

Çin’deki fabrikalar, deniz taşımacılığı<br />

yerine daha çok hava taşımacılığını<br />

tercih etmeye başladılar. Şimdiye kadar<br />

üretim yerlerini deniz taşımacılığına<br />

uygun olarak sahil bölgelerine<br />

konumlandıran üreticilerin, üretim<br />

yerlerinin iç bölgelere kayması sonucu<br />

nakliyelerinde hava taşımacılığını daha<br />

çok tercih etmeye başlaması dikkat<br />

çekiyor.<br />

Çin’de hava taşımacılığının<br />

giderek daha fazla gelişmesinin ve<br />

yaygınlaşmasının ülkenin üretim yapısı<br />

üzerinde önemli sonuçları olacağı<br />

ifade ediliyor. Buna göre, üretim<br />

merkezlerinin daha fazla iç bölgelere<br />

kayacağı, hatta Avrupa’ya yakınlığı<br />

nedeniyle ülkenin Batı bölgesinin<br />

daha fazla sanayi üretimine açılacağı<br />

belirtiliyor. Kaynak: İTKİB<br />

Güngören Tekstil<br />

makine sayısını 23’e<br />

çıkardı<br />

Transferli ribana ve transferli süprem<br />

dendiğinde ilk akla gelen firmalardan<br />

biri olan üyemiz GÜNGÖREN<br />

TEKSTİL, makine parkuruna iki adet<br />

makine daha ekledi. 2 adet 30 pus<br />

15 fayn elektronik transferli ribana<br />

makinesini daha bünyesine katarak<br />

parkurundaki bu özellikteki makine<br />

sayısını 4’e, toplam makine sayısını ise<br />

23’e çıkarmış oldu.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

İnci Grup tekstilden sonra süt işine de giriyor<br />

İnci Grup’un patronu ve <strong>İstanbul</strong><br />

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet<br />

Tanrıverdi, tekstil ve hazır giyimden<br />

sonra hayvancılık ve kafe işletmesinde<br />

büyüme kararı aldı. İHKİB Başkanı,<br />

yeni yatırım kararları ve gelecek<br />

planları ile ilgili Zaman’a açıklamalarda<br />

bulundu. Malatyalı işadamı, Türkiye’de<br />

hayvancılık sektöründe ciddi ihtiyaçlar<br />

Boyahane çalışanlarına<br />

mesleki eğitim<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />

Bakanlığı’nın 4857 sayılı iş kanununun<br />

85.maddesine dayanarak hazırladığı,<br />

16.06.2004 tarih ve 25494 sayı ile<br />

Resmi Gazete’de yayınlanan “Ağır<br />

ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği”nde<br />

belirtilen meslek alanlarında çalıştırılan<br />

elemanların eğitim almaları zorunlu hale<br />

geldi. 07.03.2010 tarih ve 27514 sayıyla<br />

yapılan değişikliğe göre tekstil ile ilgili<br />

birçok alan kapsam dışı bırakılmış fakat<br />

tekstil terbiye ile ilgili meslekler ağır ve<br />

tehlikeli iş sınıfında değerlendirilmişti.<br />

Bu zorunluluk sebebiyle boyahanelerde<br />

çalışanların mesleki eğitim alması<br />

zorunlu hale geldi.<br />

TTSD ve <strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası Vakfı<br />

(İSOV) bu amaçla ortaklaşa bir çalışma<br />

başlattı ve Şehit Büyükelçi Galip Balkar<br />

Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi<br />

(Zeytinburnu Tekstil Meslek Lisesi)<br />

ve Çerkezköy METEM Lisesiyle bir<br />

protokol imzaladı. Bu protokole göre<br />

boyahane çalışanları bu iki okulda<br />

mesleki eğitim alabilecekler. Ayrıntılı<br />

bilgi için TÜRKİYE TEKSTİL TERBİYE<br />

SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TTSD)<br />

Tel: 0212 227 06 86<br />

14<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

olduğu için hayvancılık alanına yatırım<br />

yapacaklarını açıkladı. Tanrıverdi,<br />

bu amaçla memleketi Malatya’ya 5<br />

milyon TL’lik yatırım yaptığını söyledi.<br />

Tarım Bakanlığı’nın onay vermesinin<br />

ardından birkaç ay içinde yatırımlarını<br />

başlatacağını açıklayan Tanrıverdi, süt<br />

için ilk kapsamda 250 büyükbaş hayvan<br />

ithal edeceğini söyledi.<br />

Kaynak: Zaman<br />

Coğrafik yakınlık<br />

büyük avantaj<br />

Hazır giyim ve ayakkabı sektörlerinde<br />

üretim yerinin yakınlığının tedarik<br />

tercihindeki önemini koruduğu ifade<br />

ediliyor. 2010 yılı Ocak ayında yapılan<br />

bir ankete göre, maliyet ve kalite, tedarik<br />

tercihlerinde belirleyici olmaya devam<br />

ettiğini, ancak, ankete katılanların<br />

%66’sının, yine de, üretim yerlerini yakın<br />

merkezlerde konumlandırmayı tercih<br />

ettiklerini ortaya koydu.<br />

Tedarik tercihini belirleyen bütün<br />

faktörler dikkate alındığında,<br />

Bangladeş’in hazır giyim ve ayakkabı<br />

tedarikçisi olarak ön plana çıkması<br />

dikkat çekiyor. Bangladeş’le birlikte<br />

Vietnam, sırasıyla %37,6 ve %31,1<br />

oranlarında ankete katılan alıcıların<br />

popüler tedarik ülkeleri olarak<br />

belirtiliyor. Ankette yükselen bir tedarik<br />

merkezi olarak Endonezya da öne<br />

çıkıyor. Potansiyel arz eden ülkeler<br />

ise Mısır, Kamboçya, Tunus, Kore, El<br />

Salvador, Mauritius ve Malezya olarak<br />

vurgulanıyor.<br />

Üretim, perakende ve küresel talep<br />

gibi tedarikin birçok alanından ankete<br />

katılanlar, moda perakendecileri<br />

için 2010 yılının en büyük endişe<br />

kaynağının stokların kontrol edilmesi<br />

olacağını belirtirken, kur değişimleri<br />

ve mağaza kiralarının yükselmesinin<br />

perakendecileri zorlayacak diğer önemli<br />

konular olarak vurguluyorlar.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

Pamuk arzı daralabilir<br />

Dünya pamuk üretiminin azalması ve<br />

pamuğa olan talebin dünya çapında<br />

yükselişe geçmesi, 2009/10 küresel<br />

pamuk stoklarının bir önceki sezona<br />

göre %21 azalmasına ve 9,6 milyon ton<br />

olarak belirlenmesine neden oldu. Bu<br />

değer, 2003/04 sezonundan sonraki en<br />

düşük değer olarak ifade ediliyor.<br />

Küresel stok/kullanım oranı ise bir<br />

önceki sezon %52 iken, 2009/10<br />

sezonunda %39’a geriledi ve 1993/94<br />

sezonundan sonraki en düşük<br />

seviyesini kaydetti.<br />

Dünya pamuk üretiminin 2010/11<br />

döneminde %14 artacağı ve 25 milyon<br />

Çin’de pamuk fiyatları gerileyebilir<br />

Çin ulusal pamuk rezervleri Corporation<br />

(CNCRC) açıklamalarına göre yurt<br />

içerisinde pamuğa olan talep zayıflığı<br />

ve yeni hasat sezonunun yaklaşması<br />

nedeniyle mevcut rezervleri azaltmak için<br />

600 bin ton stok rezervlerini yumuşatma<br />

planının her hangi bir zamanda<br />

uygulanabileceği kararının kabul edildiği<br />

belirtiliyor. Bu açıklamaların ardından,<br />

Çin iç pazarlarında zaten karışık<br />

görünüm sergileyen pamuk fiyatlarında<br />

geri çekilme beklentisinin arttığı tahmin<br />

ediliyor. Kaynak: Cotton Expert-Kadir<br />

Bölükbaşı<br />

Leyba Tekstil’den ringel yatırımı<br />

<strong>Derneği</strong>miz Yönetim Kurulu üyesi,<br />

ringel örme kumaşın önde gelen<br />

firmalarından Leyba Tekstil, büyümesini<br />

tam gaz sürdürüyor. Firma kapasite<br />

artırma yönünde önemli bir adım atarak<br />

parkuruna 6 yeni ringel açık en örme<br />

makinesini daha ekledi. Tamamı sıfır<br />

ve Mayer&Cie marka olan ve 34 pus<br />

24 fayn olan bu makinelerle birlikte<br />

firmanın toplam makine sayısı 56’ya,<br />

ringel makine sayısı ise 30’a çıkmış<br />

oldu. İrtibat Tel: 0212 620 60 78<br />

Kıdem tazminatı için fon kurulacak<br />

Kıdem tazminatının yeniden<br />

düzenlenmesi konusunda yapılan<br />

uzun tartışmaların ardından ekonomi<br />

bürokrasisi son kararını verdi. Buna<br />

göre kıdem tazminatı için fon kurulması<br />

benimsendi.<br />

Oluşturulan fona hem işçi hem<br />

işveren hem de Hazine destek<br />

verecek. Kıdem tazminatı, çalışan<br />

kişi işyerini değiştirdiğinde de<br />

yanmayacak. Böylece çalışanların<br />

işyeri değiştirmesinde ‘Kıdem<br />

tazminatım yanar’ düşüncesinin ortadan<br />

kaldırılması hedefleniyor. Kıdem<br />

tazminatının nasıl hesaplanacağı<br />

konusunda ise bir formül oluşturuldu.<br />

Halen çalışanın, çalıştığı her yıl<br />

için kıdem tazminatı 1 aylık maaşı<br />

üzerinden hesaplanıyor. Ancak<br />

işverenler bu rakamın 15 güne<br />

düşürülmesini istiyor.<br />

Bu alanda herhangi bir değişiklik<br />

olmayacak ve her yıl için 1 aylık maaş<br />

kadar tazminat ödenmesine devam<br />

edilecek.<br />

16<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Pamuk<br />

fiyatlarının artması pamuk üretim<br />

alanlarının genişlemesine neden<br />

oluyor. Ancak küresel tekstil üretiminin<br />

büyümesinin pamuk fiyatlarının<br />

yüksekliği nedeniyle kısıtlanabileceği<br />

ifade ediliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

<strong>Derneği</strong>miz, Özel<br />

Gaziosmanpaşa<br />

Hastanesi’yle<br />

hizmet anlaşması<br />

imzalamıştır<br />

Değerli üyelerimiz, derneğmiz<br />

ÖRSAD sizler için faydalı olacak yeni<br />

projeleri hayata geçirmeye devam<br />

ediyor. <strong>Derneği</strong>miz, Özel hastaneler<br />

arasında iyi bir yere sahip olan ÖZEL<br />

GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ ile<br />

hizmet anlaşması imzalamıştır.<br />

Bu anlaşmayla üye firmaların<br />

yöneticileri, çalışanları ve bunların<br />

bakmakla yükümlü olduğu birinci<br />

derece yakınları (eş, çocuklar,<br />

anne ve baba) bu hastanenin<br />

hizmetlerinden yüzde 20 indirimle<br />

faydalanabilecektir. Bu önemli imkanı<br />

değerlendirmek için derneğimizden ya<br />

da hastaneye bizzat başvurarak sevk<br />

kağıdı koçanını alabilirsiniz.<br />

Ayrıca, söz konusu hastane özel<br />

sağlık sigortası da yapmaktadır. yıllık<br />

117 TL primle biryıl boyunca acil<br />

durumlarla ilgili sağlık hizmetlerini 15<br />

bin TL’ye kadar ücretsiz alabilirsiniz.<br />

Ayrıbtılı bilgiyi, derneğimizle irtibatta<br />

olan Hastane koordinatörü sayın<br />

Mesut CAVGA’dan alabilirsiniz.<br />

GSM: 0537 314 00 71<br />

http://www.gophastanesi.com.tr/


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />

18<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

İthal dokuma ipliklerine 2.2 Dolar ek vergi uygulanacak<br />

Çin Halk Cumhuriyeti, Çin Tayvanı,<br />

Güney Kore, Hindistan’dan ithal<br />

edilen dokumaya elverişli ipliklerden<br />

metalize iplikler, ip, şerit veya toz<br />

şeklindeki metalle birleştirilmiş veya<br />

metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05<br />

pozisyonundaki şerit ve benzerleri<br />

ürünlere kilogram başına 2.2 dolar ek<br />

vergi uygulanacak.<br />

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın İthalatta<br />

Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin<br />

Tebliğ’i Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />

Buna göre, Çin Halk Cumhuriyeti<br />

(ÇHC), Güney Kore, Çin Tayvanı<br />

(Tayvan) ve Hindistan menşeli 5605.00<br />

gümrük tarife pozisyonu (GTP)<br />

altında yer alan “dokumaya elverişli<br />

ipliklerden metalize iplikler (gipe edilmiş<br />

olsun olmasın), ip, şerit veya toz<br />

şeklindeki metalle birleştirilmiş veya<br />

metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05<br />

pozisyonundaki şerit ve benzerleri”<br />

(metalize iplikler) için dampinge karşı<br />

önlemin sona ermesinin damping<br />

ve zararın devamına veya yeniden<br />

meydana gelmesine yol açacağı<br />

iddiasıyla Betareks Metalize İplik ve<br />

Ambalaj Sanayi A.Ş. (Betareks A.Ş.)<br />

tarafından yapılan ve Katasa Tekstil<br />

San. Tic.Ltd. Şti, Ram Fil İplik ve<br />

Tekstil Ürünleri San. ve Dış Tic. Ltd.<br />

Şti, Güray Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ve<br />

Beymaks Tekstil İth. İhr. San. ve Tic.<br />

Ltd. Şti. firmaları tarafından desteklenen<br />

başvuru çerçevesinde başlatılan nihai<br />

gözden geçirme soruşturması, Dış<br />

Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel<br />

Müdürlüğü tarafından yürütülerek<br />

tamamlandı.<br />

LC Waikiki yurtdışına açılıyor Vietnam’ın tekstil<br />

Tema Holding Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Şefik Dizdar, LC Waikiki olarak 2011’de<br />

yurt dışında büyük hamle yapacaklarını<br />

açıkladı.<br />

LC Waikiki’nin Türkiye’de hedeflediği<br />

konumu aştığını, hazır giyim pazarının<br />

da perakende satış lideri olduklarını<br />

söyleyen Dizdar, şunları kaydetti:<br />

Azerbaycan’ın pamuk ihracatı geriledi<br />

2010 yılının ilk altı ayında<br />

Azerbaycan’ın pamuk ihracatı 2009<br />

yılının aynı dönemine göre % 44,1<br />

gerileyerek 1847 ton oldu. Haziran<br />

“Şu anda 250’yi aşkın mağazamız var.<br />

LC Waikiki olarak 2011’de yurt dışında<br />

büyük hamle yapacağız. Özellikle ciddi<br />

çalışmalar yaptığımız Avrupa’da ilk 3’e<br />

girmeyi hedefliyoruz. Çeşitli ülkelerde<br />

açtığımız mağazalar büyük ilgi gördü.<br />

Şu anda Bulgaristan’da çalışmalarımız<br />

var, mağaza konusunda ekiplerimiz<br />

incelemeler yapıyorlar.<br />

ayında ise pamuk ihracatının hiç<br />

olmadı. Pamuk ihracatının toplam<br />

ihracat içindeki payı % 0,02 seviyesinde<br />

bulunuyor.<br />

Bangladeş dünya dördüncüsü<br />

Bangladeş Giyim Üreticileri ve<br />

İhracatçıları Birliği (BGMEA) Başkan<br />

Yardımcısı Farugue Hassan, Dünya<br />

Ticaret Örgütü – DTÖ’nün Bangladeş’i,<br />

dünyadaki toplam ihracatın %3’ünü<br />

gerçekleştirmesiyle dördüncü büyük<br />

hazırgiyim ihracatçısı ilan ettiğini<br />

söyledi.<br />

Hassan Bangladeş’in 30 yıllık hazır<br />

giyim sektörü tarihi olduğunu, fakat son<br />

yirmi yılda ihracattaki parlak büyüme<br />

oranlarıyla kendisini küresel bir tedarik<br />

ihracatı ilk yarıda<br />

%16 arttı<br />

Vietnam Tekstil ve Hazırgiyim <strong>Derneği</strong>-<br />

VİTAS tarafından yapılan açıklamaya<br />

göre ülkenin hazırgiyim ihracatı, 2010<br />

yılının ilk altı ayında % 16 artarak 4,65<br />

milyar $’a yükseldi.<br />

Yapılan açıklamada ihracatta en<br />

fazla artış % 15 ile ABD’ye yapılan<br />

gönderilerde yaşanırken ikinci sırada %<br />

10’luk payıyla Japonya yer almakta.Öte<br />

yandan bu dönemde G. Kore’ye yapılan<br />

ihracatlar ise % 40 artarak 150 milyon<br />

$’a yükseldi. Kaynak: İTKİB<br />

merkezine dönüştürdüğünü kaydetti.<br />

Pamuklu tişört ihracatında dünyada<br />

lider konumdaki Bangladeş Avrupa<br />

ülkelerine jeans ve pamuklu kazak<br />

ihracatında ise ikinci sırada bulunuyor.<br />

ABD’ye pamuklu pantolon ihracatında<br />

da yine ikinci büyük ihracatçı<br />

durumunda. Şu anda Bangladeş’te<br />

5000’i aşkın giysi üreten fabrika ve<br />

atölye bulunurken, buralarda %90’ı<br />

kadın yaklaşık 2 milyon kişi istihdam<br />

ediliyor.


www.vitamindizayn.com


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

TÜRK MODASININ KALBİ<br />

CPI’DA ATACAK<br />

Türkiye’nin moda ve hazır giyim dünyası için büyük önem taşıyan “cpi - collection<br />

premiere istanbul”, 26-28 Ağustos 2010 tarihlerinde İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde,<br />

İTKİB organizasyonu ve IGEDO işbirliğiyle düzenlenecek.<br />

<strong>İstanbul</strong> Fashion Week (IFW) ile<br />

Türkiye’nin dünya moda haftaları<br />

takviminde yer almasını sağlayan<br />

<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />

İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB), moda<br />

ve hazır giyim alanında dünyanın<br />

en büyük fuar organizasyon şirketi<br />

olan Alman IGEDO Company<br />

işbirliğiyle düzenleyeceği collection<br />

premiere istanbul’un (cpi) yeri<br />

ve tarihi belli oldu. Türk hazır<br />

giyim sektörünün global dünya ile<br />

bütünleşmesinde mihenk taşı görevini<br />

üstlenmesi beklenen cpi, tasarımla<br />

tarihin buluştuğu İTÜ Taşkışla<br />

Kampüsü’nde, 26-28 Ağustos 2010<br />

tarihlerinde <strong>İstanbul</strong> Fashion Week ile<br />

eşzamanlı olarak düzenlenecek.<br />

Ortadoğu ve Avrupa arasında bir<br />

kültür ve moda köprüsü olarak dünya<br />

modasında önemli bir yer edinecek<br />

olan cpi, seçkin Türk ve yabancı moda<br />

markaları ve tasarımcıları için 2011<br />

yılının ilkbahar - yaz koleksiyonlarını<br />

sergileyerek ticari anlaşmalar<br />

yapmalarına olanak sağlayacak.<br />

cpi etkinliğinin dünya tekstil ve<br />

konfeksiyon sektörünün en önemli<br />

üretici ülkelerinden olan Türkiye’de;<br />

yakın coğrafyasında dünyanın en fazla<br />

gelişim gösteren pazarlarının ortasında<br />

yer alan <strong>İstanbul</strong>’da düzenlenecek<br />

olması da yurtdışı fuarlara katılma<br />

şansı bulamayan seçkin Türk hazır<br />

giyim firmalarının tasarım odaklı<br />

koleksiyonlarını yabancı ziyaretçilere<br />

gösterebilmeleri için bulunmaz bir fırsat<br />

sunacak. Yaklaşık 7000 metrekarelik<br />

net sergileme alanına sahip olan<br />

fuarda alanın yüzde 40’ının yabancı<br />

marka ve tasarımcılarının kullanımına<br />

ayrılacağı tahmin ediliyor. Türkiye’den<br />

de tasarıma odaklı çalışan seçkin hazır<br />

giyim markaları ve tasarımcılarının<br />

vakit kaybetmeden yerlerini ayırtmaları<br />

bekleniyor. Sergileme alanlarının Mayıs<br />

ayında satışa sunulacağı cpi’a katılım<br />

konusunda şimdiden Noir, Triumph,<br />

Falke, Bugatti, Burlington, Tally Weijl,<br />

Roeckl, Caramelo, Helmut Lang gibi<br />

markaların ilgi gösterdiği belirtiliyor.<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi:<br />

“cpi ile ezberleri bozup, dünya<br />

moda liginde ilk 5’e gireceğiz!”<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

Igedo Company Moda İcra Direktörü<br />

Mirjam Dietz ile düzenlediği basın<br />

toplantısında Türk moda endüstrisinin<br />

çeyrek yüzyılda çok hızlı bir değişim,<br />

dönüşüm ve gelişme gösterdiğini ve<br />

inanılmaz bir hızla büyüyen pek çok<br />

Türk markasının çok büyük işlere imza<br />

attıklarını söyledi. Tanrıverdi “Artık<br />

yalnızca üretim yapan değil, tasarlayan,<br />

modayı yaratan, markalarımızla yurt<br />

içinde olduğu kadar ülke dışında da<br />

20<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

etkin olan bir ülke konumundayız.<br />

Türk moda endüstrisi kabuğunu<br />

kırdı. Yüz binlerce çalışanımız, 20<br />

milyar dolara koşan ihracatımız<br />

ve sahip olduğumuz diğer güçlü<br />

dinamiklerimizle bizleri dünya<br />

devlerinin yanına, güvenli limanlara<br />

taşıyacak yepyeni bir rotayı<br />

izliyoruz. Attığımız her adım,<br />

ortaya koyduğumuz her proje<br />

bizleri hedefimize biraz daha<br />

yaklaştırıyor.”<br />

Hikmet Tanrıverdi, eş zamanlı olarak<br />

düzenlenecek cpi ve <strong>İstanbul</strong> Fashion<br />

Week’in tüm dünyanın bakışlarını<br />

Türkiye’nin üzerine çekeceğini<br />

vurgulayarak, böylesine cesur kararlar<br />

almalarının altında sektörün bilgi<br />

birikimine, tasarım ve üretim gücüne<br />

olan inançlarının yattığını ifade etti.<br />

Marka gücümüz yüzümüzü gülümsetiyor<br />

“Yurtdışında, sadece üretim gücümüzü<br />

ortaya koyan dünya markalarında<br />

gördüğümüzde yüzümüzü gülümseten<br />

‘Made in Turkey’ etiketleri artık bizi<br />

eskisi kadar etkilemiyor. Şimdi üretim<br />

gücünün yanına marka gücümüzü de<br />

koymanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyen<br />

Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Çünkü şimdi yeni ve bambaşka bir çağı<br />

yaşıyoruz. Çünkü bugün doğudan batıya<br />

kuzeyden güneye Türk marklarının<br />

yaklaşık 70 ülkede 2 bine yakın<br />

mağazası bulunuyor. Bu girişimcilerimiz<br />

koleksiyonlarını satarken, kendi<br />

markalarının yanı sıra “Türkiye<br />

markasına” da güç kazandırıyor.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR<br />

DÜNYA PAMUK PAZARI<br />

CottonUSA tarafından<br />

hazırlanan ve ABD<br />

Tarım Bakanlığı<br />

verilerine dayanan<br />

dünya pamuk raporuna<br />

göre, pamuk üretimi<br />

2006 yılında zirve<br />

yaparak 26.6 milyon<br />

MT seviyesine çıktı.<br />

Tüm zamanların<br />

en yüksek üretim<br />

rekoltesi olarak<br />

kayıtlara geçen bu miktar<br />

sonraki yıllarda bir daha<br />

yakalanamadı.<br />

Mart 2010 tarihinde yayınlanan<br />

rapora göre, 1999 yılından<br />

2006 yılına kadar sürekli<br />

artan pamuk üretimi, bu tarihten sonra<br />

düşüş trendine girmiş ve bu düşüş<br />

2009 yılına kadar sürmüştür. Bu düşün<br />

ana sebebi olarak 2007 yılı sonunda<br />

başlayan ve 2009 yılı sonuna kadar<br />

BAŞLICA PAMUK ÜRETİCİLERİ<br />

22<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

süren dünya finans krizi gösteriliyor.<br />

Talep azalması pamuk üretimini<br />

etkilediği için üretim doğa olarak<br />

azalmıştır.<br />

CottonUSA’nın pamuk rapora göre,<br />

dünya tekstilinin hammaddesi olan<br />

pamuğun yüzde 88’i, 7 ülke tarafından<br />

üretiliyor.<br />

Çin üreticiler arasında açık ara<br />

öndedir. Yaklaşık 7 milyon MT üretim<br />

kapasitesine sahip olan Çin’i, 5<br />

milyon MT ile Hindistan ve 2.5 Milyon<br />

MT ile ABD takip ediyor.<br />

Bu üç ülkenin toplam üretim rekoltesi<br />

neredeyse 15 milyon MT’ye yaklaşmaktadır.<br />

Bu da pamuk üretiminin üç<br />

ülkenin kontrolünde olduğunu açıkça<br />

ortaya koyuyor.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR<br />

Yukarda dünya pamuk üretiminin yüzde<br />

88’inin 7 ülke tarafından yapıldığını belirtmiştik.<br />

Bu ülkelerin tamamı üretimlerinin<br />

bir kısmını ihraç ediyorlar. Raporda<br />

pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülkenin<br />

sıralaması, üretici ülkelerin sıralamasında<br />

çok farklı görülüyor.<br />

Söz konusu ihracat olduğunda, en fazla<br />

pamuk üreten ülkeler arasında üçüncü<br />

sırada gelen ABD’nin ürettiği pamuğun<br />

çoğunu ihraç ettiği dikkat çekiyor. Öyle<br />

ki, bu ihracatla ABD listenin açık ara<br />

başında yer alıyor.<br />

ABD’yi, Hindistan takip ediyor. Özbekistan<br />

üçüncü, Brezilya dördüncü,<br />

Avustralya ise beşinci sırada tabloda<br />

yerini alıyor. Çin, üretici ülkeler arasında<br />

Pamuğun yüzde 88’nin 7 ülkede<br />

üretildiğini, yüzde 86’sının<br />

ilk 10 ülke tarafından ihraç<br />

edildiğini yukarda belirtmiştik.<br />

Şimdi de pamuk ithal eden<br />

ülkelerle ilgili verileri sizlerle<br />

paylaşalım. CottonUSA’nın<br />

raporuna göre, dünya pamuğunu<br />

ithal eden ülkelerin başında<br />

Çin geliyor.<br />

Pamuk üretiminde de ilk sırada<br />

gelen bu ülke, 2 milyon MT’nin<br />

biraz üzerinde bir miktarı tek<br />

başına ithal ediyor.<br />

DÜNYA PAMUK İHRACATÇILARI<br />

açık ara lider olmasına rağmen en fazla<br />

pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülke arasında<br />

görülmüyor. Bu da Çin’in pamuk ihraç<br />

etmek yerine kullanmayı tercih ettiğini<br />

DÜNYA PAMUK İTHALATÇILARI<br />

23<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

gösteriyor.<br />

Pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülke dünya<br />

pamuk ihracatının yüzde 86’sını gerçekleştiriyor<br />

Bu ülkeye en yakın sırada<br />

Bangladeş geliyor.<br />

Bu gösteriyor ki, Bangladeş<br />

önemli tekstil üreticisidir.<br />

Üçüncü sırada ise Türkiye<br />

var. Türkiye’yi, Pakistan takip<br />

ediyor.<br />

En fazla pamuk ithalatı yapan<br />

ilk 10 ülke, dünya pamuğunun<br />

yüzde 81’ini satın alıyor.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Türk örme sektörü, makine<br />

yatırımlarıyla dünyada önemli<br />

bir yere sahiptir. Sektör sürekli<br />

büyüme içinde olup her yıl dünyanın<br />

çeşitli ülkelerinden örgü makinesi ithal<br />

etmektedir. Bu ülkeler arasında İtalya<br />

ve Almanya ilk sırada gelmektedir. Uzak<br />

doğu’dan da makine ithalatı yapan<br />

sektörün en çok tercih ettiği markalar<br />

Tayvan, Güney Kore ve Japonya’dan<br />

gelmektedir. 2009 yılında yaşanan<br />

finans krizi nedeniyle yatırımlarını<br />

ciddi oranda askıya alan Türk örme<br />

kumaş sektörü o yıl toplam 282<br />

adet örgü makinesi ithal etti. Aynı yıl<br />

ilginçtir 289 adet makine de yurtdışına<br />

satıldı. Bu, kriz nedeniyle ikinci el<br />

makinelerin elde çıkarıldığını ortaya<br />

koyuyor. Bu makinelerin büyük bir<br />

24<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

YILIN İLK YARISINDA 498 ADET<br />

ÖRME MAKİNESİ İTHAL EDİLDİ<br />

YUVARLAK ÖRME MAKİNELERİ<br />

İTHALAT İHRACAT<br />

2005 1336 231<br />

2006 1089 371<br />

2007 1837 231<br />

2008 912 184<br />

2009 282 289<br />

2010 OCAK-HAZİRAN 498 158<br />

TOPLAM 5954 1464<br />

kısmı Özbekistan’a ve İran’a gönderildi.<br />

2010’nun ilk yarındaki makine ithalatına<br />

baktığımızda ise rakamların biraz daha<br />

yüksek olduğu görülüyor. Özellikle<br />

açık en supreme kumaşlara olan talep<br />

nedeniyle piyasada makine sıkıntısı<br />

yaşandı. Dolayısıyla birçok firma ihtiyaç<br />

duyduğu makineleri yurtdışından<br />

almaya karar verdi. TÜİK verilerine<br />

göre, 2010’nun ilk yarısında toplam<br />

498 adet örme makinesi ithal edildi. Bu<br />

makinelerin 252 tanesi İtalya’dan, 125<br />

tanesi Almanya’dan geldi. Bu ülkeler<br />

haricinde, 50 adet Tayvan’dan, 43 Adet<br />

Güney Kore’den geldi. 16 adet makine<br />

de Japonya’dan ithal edildi.<br />

2010 OCAK - HAZİRAN DÖNEMİ RAKAMLARI<br />

ÜLKE İTHALAT İHRACAT<br />

ADET DOLAR ADET DOLAR<br />

Tayvan 50 1.593.945 0 0<br />

Özbekistan 0 0 16 225921<br />

Hindistan 0 0 10 124053<br />

Güney Kore 43 1.451.857 8 14950<br />

Japonya 16 1.649.019 0 0<br />

Suriye 0 0 31 138660<br />

Bulgaristan 0 0 9 19600<br />

Mısır 0 0 55 355928<br />

İngiltere 1 34.233 0 0<br />

Kosova 0 0 1 381<br />

Çek Cumhuriyeti 4 193.818 0 0<br />

İtalya 252 10.640.056 4 16344<br />

Vietnam 0 0 2 30000<br />

İran 0 0 2 12698<br />

Almanya 125 8.690.442 6 115624<br />

Çin 7 260.092 0 0<br />

Sirbistan 0 0 12 7100<br />

Rusya Federasyonu 0 0 2 25000<br />

TOPLAM 498 24.513.462 158 1.086.259


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

SARTEKS ÖRME,<br />

KRİZE RAĞMEN BÜYÜDÜ<br />

26<br />

Temmuz - Agustos 2010


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

1988 yılından beri tekstil<br />

sektöründe olan, 1997<br />

yılında kurumsal bir<br />

kimlik kazanarak Sarteks<br />

<strong>Örme</strong> adıyla faaliyetlerine<br />

devam eden firma, tüm<br />

dünyayı etkileyene<br />

krize rağmen alanında<br />

büyümesini sürdürdü.<br />

Mustafa Sartık ve kardeşi Erkan<br />

Sartık tarafından kurulan<br />

Sarteks <strong>Örme</strong> bugün örme<br />

kumaş alanında piyasanın yakından<br />

tanıdığı önemli firmalardan biridir. Aylık<br />

500 ton üretim ve satış kapasitesi<br />

olan Sarteks <strong>Örme</strong>, Zeytinburnu’nda<br />

kumaşçıların ağırlıklı bulunduğu Telsiz<br />

Mahallesinde bulunan satış yeri ve<br />

deposuyla piyasaya hizmet veriyor.<br />

Krizin derinleştiği dönemde birçok firma<br />

faaliyetlerini askıya alırken kendinden<br />

emin bir şekilde büyümesini sürdüren<br />

firma, yakında içinde yönetim merkezi<br />

ve showroomun da olacağı yeni yönetim<br />

binasında müşterilerine hizmet verecek.<br />

Sarteks bu önemli yatırım için yaklaşık 4<br />

milyon dolar harcadı.<br />

Tekstilden kazandığını yine tekstile<br />

yatıran Sarteks <strong>Örme</strong>, hem yurtiçi hem<br />

de yurtdışı müşterilerini en iyi şekilde<br />

ağırlayacağı, tüm kumaş örneklerini<br />

bir arada sergileneceği bir binayı bu yıl<br />

içinde hizmete açmayı planlıyor. 7 kat<br />

üzerine kurulu olan ve 4 bin metrekare<br />

toplam kullanım alanına sahip olacak<br />

olan yeni yönetim binası, tüm ihtiyaçlar<br />

göz önüne alınarak inşa ediliyor.<br />

Tamamlandığında içerisinde büyük bir<br />

showroomun, müşterilerin ağırlanacağı<br />

toplantı odalarının ve idari kadroların<br />

ofislerinin olacağı bina, firmanın<br />

en önemli yatırımı olacak. Mustafa<br />

Sartık bu önemli yatırımı, 2008-<br />

2009 döneminde etkisini gösteren<br />

krize rağmen gerçekleştirdiklerini<br />

belirterek, şöyle konuştu, “Firmamız<br />

Terzilik mesleğinden<br />

geldiklerini bu nedenle<br />

de tekstili çok<br />

yakinen bildiklerini<br />

belirten Sartık,<br />

bu işi severek<br />

yaptıklarını bu sayede<br />

yaptıkları işte başarıyı<br />

yakaladıklarını söyledi.<br />

27<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

uzun yıllardır örme kumaş alanında<br />

faaliyet gösteriyor. Şu andaki yerimiz ve<br />

depomuz bize küçük gelmeye başladı.<br />

Müşterilerimize daha rahat bir ortamda<br />

ağırlamak ve hizmet sunmak istedik.<br />

Bu sebeple, bu yedi katlı binayı inşa<br />

etmeye karar verdik. Bu yıl içinde<br />

açılışını yapacağımız bu merkezde<br />

büyük bir showroomumuz olacak. Gerek<br />

yurtdışından olsun gerek iç piyasadan<br />

olsun tüm gelen müşterilerimiz buraya<br />

gelip showroomumuzu gezecek, ihtiyaç<br />

duydukları her çeşit kumaşı, konforlu<br />

bir ortamda seçme imkânı bulacaklar.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Burası adeta bir market gibi hizmet<br />

verecek”<br />

Neden ithal kumaş?<br />

Ülkemizde olmayan ya da değişik<br />

özelliklerde olan örme kumaşları<br />

yurtdışından da ithal eden Sarteks<br />

<strong>Örme</strong>, piyasada ihtiyaç duyulan<br />

her kumaşı tedarik etmeye önem<br />

veriyor. Ülkemizin önemli bir örme<br />

üretim merkezi olmasına rağmen bazı<br />

konularda yetersiz kalabildiğini söyleyen<br />

Erkan Sartık, “Özellikle boya apre<br />

kalitesinde, örme kalitesinde problemler<br />

var. Halen renkle tuşeyle uğraşıyoruz.<br />

Bunları çoktan aşmış olmamız lazımdı,<br />

ama hala yeterli konuma gelinemedi”<br />

eleştirisinde bulundu.<br />

Satışların yarısı ihraç ediliyor<br />

Sarteks <strong>Örme</strong>, örmenin tüm çeşitlerini<br />

satan firma. Süpremden interloğa,<br />

iki iplikten üç ipliğe kadar tüm örme<br />

çeştlerini burada bulmak mümkün.<br />

Ayrıca firma, jakarlı türde fantezi örme<br />

kumaşların satış ve pazarlamasını da<br />

yapmakta.<br />

Yüzde 50 ihracat, yüzde 50 iç piyasa<br />

satışları bulunan firma, örme kumaşın<br />

ana merkezlerinden biri olarak bilinen<br />

Zeytinburnu’da sadece Laleli piyasasına<br />

değil, Osmanbey ve Anadolu’dan gelen<br />

firmalara da örme kumaş satışı yapıyor.<br />

Firmanın ihracat yaptıkları pazarlar<br />

arasında Bulgaristan, Romanya,<br />

İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya gibi<br />

ülkelerin yanı sıra çeşitli Arap ülkeleri<br />

de bulunuyor. Rusya’ya ve Ukrayna’ya<br />

da ihracat gerçekleştirdiklerini sözlerine<br />

ekleyen Sartık, dış piyasada para<br />

döngüsünün daha hızlı olduğunu, iç<br />

piyasada ise ağırlık çekle ve uzun<br />

vadelerle döndüğünü bu nedenle<br />

ihracatın kendileri için daha cazip<br />

olduğunu kaydetti.<br />

Piyasaya bilinçsiz girenler var<br />

<strong>Örme</strong> piyasasına bilinçli girenlerin<br />

sayısının çok az olduğunu belirten<br />

Mustafa Sartık, finans gücü olmadan<br />

girenlerin ya tutarsa mantığıyla hareket<br />

ettiklerini, bunun da piyasada sıkıntılı<br />

durumları ortaya çıkardığını söyledi.<br />

“2008 yılına kadar uzun vadeli çeklerle<br />

bu tarz çalışanlar çok fazlaydı”, diyen<br />

Sartık, “Kriz sonrasında bankaların<br />

kredileri kısması, çek vermekte çekingen<br />

davranması neticesinde, birçok kişi<br />

duvara tosladı. Ayakta kalanlar<br />

yollarına devam etti, beceremeyenler<br />

battı” şeklinde konuştu.<br />

28<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Mustafa Sartık, firma<br />

olarak müşterilerden<br />

gelen her hangi bir<br />

örme numunesini<br />

en geç 15 gün<br />

içerisinde üreterek<br />

verebildiklerini; bu<br />

özellikleriyle rakiplere<br />

göre daha önde<br />

olduklarını söyledi.<br />

“Zeytinburnu’a bakış değişti”<br />

1980’lerden 2000’lere kadar tekstilcilerin<br />

Zeytinburnu’na bakış farklı idi. Bu<br />

dönemlerde, ortak kanı Zeytinburnu,<br />

parti kumaşların satıldığı bir bölge<br />

olarak görülüyordu. 2000’den sonra<br />

işler değişti. Geçmişte boyahaneler<br />

ve örmeciler, “Zeytinburnu’na mal<br />

yapmıyorum” diyorlardı, şimdi bu değişti.<br />

Şimdi hemen hemen bütün ihracatçılar<br />

Zeytinburnu’ndan kumaş alıyor,<br />

boyahanelerin, örmecilerin, iplikçilerin<br />

birçoğu buraya çalışıyorlar. Herkes<br />

buranın çok büyük bir potansiyele sahip<br />

olduğunu gördü. Migiboy gibi, Işıl Tekstil<br />

gibi büyük firmaların da buraya gelmesi<br />

de bunun bir işareti zaten.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

Gemsan Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Adem Ünal<br />

“ÖRMECİ BEYAZ YAĞ<br />

TERCİH ETMELİ”<br />

Kalitede yakaladıkları başarıyı, sahip oldukları güçlü Ar&Ge altyapısıyla elde<br />

ettiklerini belirten Adem Ünal, örmecilerin makinelerinde sorun yaşamamak için<br />

öncelikle beyaz yağları tercih etmelerini önerdi.<br />

2001 yılından beri Hadımköy’de 70<br />

bin metrekare açık alan üzerine<br />

kurulu tesislerinde faaliyetlerine<br />

devam eden Gemsan, bir yıl gibi kısa<br />

zamanda örgü yağ pazarında önemli<br />

bir yol kat etti. Beyaz ve sarı örgü<br />

yağlarıyla pazara giren firma, her iki<br />

ürün grubunda da hızlı yükselen bir<br />

satış grafiği yakaladı.<br />

<strong>Örme</strong> Dünyası olarak, bu önemli<br />

başarıyı konuşmak, başarının kaynağını<br />

yerinde görmek amacıyla Gemsan’ın<br />

Hadımköy tesislerine bir ziyaret<br />

gerçekleştirdik. Gemsan Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Adem Ünal’ın ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen ziyarette<br />

Ar&Ge departmanındaki teknoloji,<br />

hassas ve pahalı cihazlar bizi oldukça<br />

30<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

etkiledi. Adem Ünal, 6 milyon dolarlık<br />

yatırımla kurulan Ar&Ge departmanın,<br />

firmanın beyni olduğunu; tüm yeniliklerin<br />

buradaki araştırmalar ve testler<br />

neticesinde ortaya çıktığını belirtti.<br />

Ar&Ge Departmanından sonra<br />

fabrikanın üretim hattını da gezdik.<br />

Burayı da gördükten sonra başarının


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

kaynağının milyonlarca dolar yatırımla<br />

kurulan, tam otomasyonla çalışan<br />

modern bir üretim tesisi olduğunu fark<br />

ettik.<br />

35 yıllık geçmişi ve birçok ürün<br />

grubunda yılların verdiği tecrübe ile<br />

piyasanın ihtiyaç duyduğu kimyasalları<br />

ve yağları en iyi kalitede üretmede<br />

iddialı olduklarını ifade eden Adem<br />

Ünal, şöyle konuştu, “Bir zamanlar<br />

Türkler örgü yağı yapamazlar, yağı<br />

en iyi Avrupalılar yapar anlayışı<br />

sektörde yaygındı. Biz bu ön yargıyı<br />

geliştirdiğimiz üstün kaliteli yağlarla<br />

yıktık. Artık en iyi denilen markalarla<br />

aynı özelliklerde hatta daha üstün<br />

özelliklere de sahip örgü yağları<br />

üretebiliyoruz. Üstelik çok daha uygun<br />

fiyata” dedi.<br />

35 yıllık köklü bir firma<br />

35 yıl önce küçük bir atölyede kökleri<br />

atılan Gemsan, bugün tekstilden deri<br />

sektörüne, metal sanayiden hijyen<br />

sektörüne kadar geniş bir yelpazede<br />

çeşitli türde yardımcı kimyasallar ve<br />

yağlar üretmektedir. 20’den fazla ülkeye<br />

ihracat yapan firma, ağırlıklı olarak iç<br />

pazarın ihtiyaçlarını karşılıyor. Tekstil<br />

yardımcı kimyasalları firmanın ana ürün<br />

gruplarının başında geliyor. Örgü yağları<br />

ise son bir yıldır, bu grup içinde, hızlı<br />

bir büyüme gösterdi ve toplam satışlar<br />

içinde ikinci en önemli kalemi oluşturdu.<br />

Gemsan tesislerinde iki farklı üretim<br />

alanı mevcuttur. Bu alanlardan birinde<br />

endüstriyel ürünler, diğerinde ise<br />

hijyenik ürünler üretiliyor. Fabrikada 100<br />

civarında iyi eğitimli personel çalışıyor<br />

ve bunların yüzde 80’i beyaz yakalıdır.<br />

Gemsan’ın tüm ürün gruplarının<br />

toplam üretim miktarı yıllık 100 bin<br />

tondur. Bunun yaklaşık yüzde 40’ı<br />

tekstil yardımcı kimyasalları, yüzde<br />

20’sini tekstil yağları oluşturmaktadır.<br />

Üretimin yüzde 20’sini ise metal yüzey<br />

işlemlerinde kullanılan kimyasallar<br />

ve lubrikantlar oluşturmaktadır. Geri<br />

kalan yüzde 20 ise özel kimyasallardır<br />

(deterjan, zirai ilaç vb.) Gemsan’ın<br />

üretiminin ana eksenini tekstil yardımcı<br />

kimyasalları oluştursa da, sürekli<br />

büyüyen ve gelişen ürün gamını metal<br />

yağları oluşturmaktadır.<br />

Çevre ve kalite öncelikler arasında<br />

GEMSAN, 1994 yılında sektörünün<br />

ilk ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi<br />

Belgesi’ni alma başarısını gösterdi.<br />

31<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

2006 yılından itibaren ise ISO 9001<br />

versiyonu ile Kalite Yönetim Sistem<br />

uygulamalarına devam eden firma,<br />

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve<br />

OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği<br />

Yönetim Sistemlerine de sahiptir.<br />

Diğer bir kalite belgesi ise, Medikal<br />

Dezenfektanlar için ISO 13485,<br />

Medikal Kalite Yönetim Sistemi ve CE<br />

Sertifikalarıdır. Gemsan bu sertifikalar<br />

ve belgelerle kaliteye ve çevreye verdiği<br />

önemi açıkça ortaya koymaktadır.<br />

Ar&Ge’ye 6 milyon dolar<br />

Ar&Ge yatırımlarına büyük önem<br />

veren Gemsan, araştırma geliştirme<br />

çalışmaları için 6 milyon dolarlık<br />

modern bir Ar&Ge Departmanı kurdu.<br />

Bünyesinde 12 kimya mühendisi<br />

barındıran, binlerce dolar değerinde<br />

onlarca farklı laboratuar cihazı bulunan<br />

Ar&Ge Departmanı, firmanın yeni<br />

ürün geliştirme ve mevcut ürünlerin<br />

kalitesini arttırmadaki önem nedeniyle<br />

hayati bir göreve sahiptir. Gemsan,<br />

kendine hedef olarak her yıl ürünlerinin<br />

yaklaşık yüzde 30’unu yenilemek olarak<br />

belirlemiştir. Bu, her üç-dört yılda bir,<br />

ürün gamının tamamen yenilendiği ya<br />

da değiştiği anlamına geliyor.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

Örgü yağ pazarı<br />

Adem Ünal, Gemsan’ın geçmişte<br />

de bir tecrübesi olduğunu ancak bu<br />

alanda çok fazla derinlemesine pazar<br />

analizi yapılmadığı için yeterli seviye<br />

ulaşılamadığını belirterek 2008 yılından<br />

itibaren bu pazara yönelik çalışmalar<br />

yeniden hız verdiklerini söyledi.<br />

Ünal, yaklaşık iki yıl önce başlayan<br />

piyasa araştırmaları ve ürün geliştirme<br />

çalışmaları neticesinde iki farklı<br />

kategoride örgü yağı geliştirdiklerini<br />

kaydetti.<br />

Ünal bu süreci şu şekilde anlattı, “2008<br />

yılında örgü yağ pazarını derinlemesine<br />

araştırdık. Pazarın büyüklüğü, örgü<br />

firmalarının ve makine sayısını kabaca<br />

belirledik. Ardından piyasadaki yağları<br />

en derinlemesine şekilde analiz ettik.<br />

Bu şekilde örgü yağlarında hedeflenen<br />

kalite düzeyini tespit ettik. Ar&Ge<br />

çalışmalarında değerlendirilen bu<br />

tespitler neticesinde bu pazara uygun<br />

iki çeşit yağ geliştirdik. Bunlardan biri,<br />

piyasada çok tercih edilen sarı yağlardır.<br />

Diğeri ise daha yeni bir teknoloji olan<br />

ve örgücülerin öncelikle tercih etmesi<br />

gerektiğini düşündüğümüz beyaz<br />

yağlardır. 2009’un ortalarında her iki<br />

yağı da piyasaya sunduk. Kısa zamanda<br />

tüm ön yargıları, özellikle Türkiye’de<br />

üretilemez anlayışını yıktık. Bugün<br />

birçok firmada örgü yağlarımız başarıyla<br />

kullanılmaktadır. Satışlarımızın sürekli<br />

artması ve bu süre içinde hiçbir olumsuz<br />

geri dönüşün olmaması, bizleri daha da<br />

cesaretlendirdi”<br />

Sektör beyaz yağları tercih etmelidir<br />

İçerisinde aromatik bileşenler<br />

barındıran sarı yağlar, sağlığa zararlı<br />

kimyasallar içermesi nedeniyle, bunların<br />

kullanılmasını tavsiye etmiyoruz. Ancak<br />

maalesef fiyatı nedeniyle bu yağlar,<br />

piyasada çok fazla tüketiliyor. Çevreci<br />

üretim anlayışımız ve getireceği riskler<br />

dikkate aldığımızda biz, firma olarak,<br />

üretim ve pazarlama stratejimizi<br />

tamamen beyaz yağlara odakladık.<br />

Bu yağlar, saf su görünümünde<br />

ve içinde hiçbir aromatik bileşen<br />

barındırmamaktadır. <strong>Örme</strong> kumaşta<br />

hiçbir iz, kir bırakmadığı için en<br />

uygun yağ olduğunu müşterilerimize<br />

anlatıyoruz.<br />

Sarı yağlar fiyatı nedeniyle tercih ediliyor<br />

ancak performansları beyaz yağlara<br />

göre daha düşüktür. Ayrıca, kumaşta iz<br />

32<br />

yapma riski daha yüksektir.<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Beyaz yağların kullanımının piyasada<br />

yaygınlaşması için iyi bir pazarlama<br />

ve iletişim ağı kurdukları bilgisini veren<br />

Ünal, şöyle devam etti, “ ÖRSAD’ın da<br />

katkı ve desteğiyle piyasa için en uygun<br />

ürün olan beyaz yağların kalitesini ve<br />

yaygınlığını artırmada önemli yollar<br />

kat ettik. Yine bu konuyla ilgili olarak<br />

bölgesel toplantılar gerçekleştirdik.<br />

Ürünlerimizin keza performanslarını<br />

ortaya koyan tanıtıcı çalışmalar yürüttük,<br />

sektörel basına röportajlar verdik. Bu<br />

çabalarımız kısa sürede meyvesini verdi<br />

ve beyaz yağlarımız giderek daha çok<br />

tercih edilir hale geldi”<br />

Ürünümüz birçok açıdan rakiplerimizden<br />

üstün çıktı<br />

Piyasada en çok tanınan ve tercih edilen<br />

markaların ürünleriyle kendi ürünlerini<br />

laboratuar ortamında testler yaparak<br />

kıyasladıklarını belirten Adem Ünal,<br />

çıkan neticenin ürünlerinin birçok açıdan<br />

daha üstün olduğunu ortaya çıkardığını<br />

söyledi.<br />

Kıyaslamanın çeşitli kriterler dikkate<br />

alınarak yapıldığını belirten Ünal, şöyle


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

konuştu, “ Örgü yağı denince belli<br />

kriterler vardır. Bunlardan bir tanesi<br />

viskozite indeksidir. Örgü makinesi<br />

üzerinde çalışan yağın viskozitesinin<br />

değişmemesi lazım. Bu değişim, yağın<br />

bozulduğu gösteren emarelerden bir<br />

tanesidir. Rakiplerin yağları dâhil ,<br />

yaptığımız testlerde, ürünümüzün su<br />

götürmeyecek derecede en iyi ürün<br />

olarak kabul edilen rakip yağdan bile<br />

yüzde 30 daha yukarda olduğu görüldü.<br />

Bir diğer kıyaslama kriterimiz ise “flash<br />

point” dediğimiz parlama noktasıdır.<br />

Platinler sürekli yüksek hızlarla çalıştığı<br />

için ısınmaktadır. Bu durumda yağın<br />

parlama noktasının yüksek olması<br />

gerekmektedir. Bizim ürünümüzün<br />

parlama noktası oldukça yüksek çıktı<br />

testlerde.<br />

Bir başka kriter de, kumaşta iz<br />

bırakma ya da yıkandığında kolayça<br />

çıkabilmesiyle ilgilidir. Bu kriterle ilgili<br />

testlerimizde de başarılı sonuçlar aldık.<br />

Rakiplerin ürünleriyle kendi ürünümüzü<br />

kıyasladığımızda ürünümüzün bir<br />

gömlek üstün olduğunu gördük yine.<br />

Temizlemekle ilgili ciddi bir üstünlüğü<br />

var yağımızın. Pislik toplamıyor. Havlar,<br />

iplik kırıntılarını hapsetmiyor. Bu da çok<br />

önemli bir avantaj bize göre. Kriterlerden<br />

biri de dumanlanma noktasıdır.<br />

Testlerde bu kriterin de rakiplere göre<br />

yüksek olduğunu tespit ettik”<br />

Fiilen ürünlerimizi kullanan<br />

müşterilerimiz bu üstünlükleri gözleriyle<br />

gördükleri için bize ve markamıza olan<br />

güvenleri artmaktadır.<br />

Örgü yağları, satışlarımızda ikinci<br />

sırada<br />

Gemsan’ın tüm ürün gruplarında<br />

gerçekleştirdiği satışlarda ikinci sırada<br />

örgü yağlarının geldiğini açıklayan<br />

Adem Ünal, bir yıllık bir çalışmanın<br />

sonunda bu konuma geldiklerini,<br />

önlerinde daha çok zaman olduğunu<br />

hedeflerinin pazarda ilk üç arasında<br />

girmek olduğunu ifade etti.<br />

Örgü yağ piyasası yabancıların<br />

elinde<br />

Örgü pazarında 20 civarında marka<br />

faaliyet gösteriyor. Bunların en başta<br />

gelenlerinin tamamı yabancı menşeli<br />

markalar. Biz Gemsan olarak diyoruz<br />

ki, 70 bin metrekare açık alana sahip<br />

bir dev yatırımla kurulan yerli bir firma<br />

olarak her zaman sizlere hizmete<br />

hazırız.<br />

Aşmamız gereken en önemli engel;<br />

“alışkanlıklar”<br />

Örgü yağları, örgü içinde çok az bir<br />

maliyete sahiptir. Diğer girdi maliyetleri<br />

göz önüne alındığında örgü yağlarının<br />

yarattığı maliyet daha düşüktür.<br />

Dolayısıyla ustalarımız, fabrika<br />

sahiplerimiz “Neden örgü yağımı<br />

değiştireyim. Pahalı da olsa en kalitesi<br />

33<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

bu, neden değiştirme riskine gireyim”<br />

diyorlar. Biz de bu ön yargıları ya da<br />

alışkanlıkları değiştirmek için yoğun<br />

çalışmalar yürütmek durumunda<br />

kalıyoruz.<br />

Birçok örmeciye başta deneme amaçlı<br />

örgü yağları verdiklerini belirten Adem<br />

Ünal, örgü ustaları tarafından test<br />

edilen ürünlerinin performanslarının<br />

beğenildiğini kaydetti.<br />

Ustalar kaliteyi dikkate alıyor<br />

Biz pazar analizleri yaptığımızda,<br />

ustaların neye dikkat ettiklerinİ, bir<br />

yağda neyin olması gerektiğini detaylı<br />

bir şekilde belirledik. Gördük ki, ürünün<br />

fiyatından çok kalitesi asıl önemli olan.<br />

Çalışmalarımızda gördük ki, ürünümüz<br />

fiyat olarak rakiplerimizden daha ucuz<br />

olmasına rağmen, ustalar ya da firma<br />

sahipleri kaliteli olarak gördüğü pahalı<br />

yağları tercih ediyorlar. Bu durumda biz<br />

de pazarlama stratejimizde fiyatımızın<br />

avantajı yanında özellikle kalitemizi ön<br />

plana çıkarmaya çalıştık. Doğru olan da<br />

bana göre bu. Kalitesiz bir ürünün riski<br />

telafi edilmesi çok zor ve pahalı olabilir.<br />

Kaliteli bir yağın belirli kriterleri vardır.<br />

Ustalarımıza önerimiz, yağ alırken<br />

bunları sorsunlar. Mesela, viskozite<br />

indeksini sorsunlar. Eğer viskozite<br />

100’ün altındaysa o tip ürünlere<br />

itibar etmesinler. Çünkü bu tür yağlar<br />

daha çalışır çalışmaz jelleşmeye<br />

başlarlar. Yine yağ tercih ederken,<br />

yağın yıkanabilirliğine baksınlar. Yağın<br />

yıkamakla kolay çıktığını mutlaka test<br />

etsinler. Bir başka nokta ise, parlama ya<br />

da dumanlanma noktasıdır. Bunları da<br />

sorsunlar.<br />

Kaliteli yağ dediğimizde son trend olan<br />

beyaz yağlardır. Öncelikle bunların<br />

tercih edilmesini öneriyoruz. Belki bu<br />

yağlar pahalı görünüyor ama daha<br />

çevreci, daha performansı yüksektir,<br />

daha dayanıklıdır. Uzun vadede daha<br />

kazançlı olacağını mutlaka görsünler.


%100 İtalyan<br />

ORIZIO s.r.l.<br />

Via Galvani,24-25064 GUSSAGO (Brescia)- ITALY<br />

Tel +39 030 3733137 Fax +39 030 3733171<br />

E-Mail: sales@oriziosrl.com info@oriziosrl.com www.oriziosrl.com<br />

Dün Olduğu<br />

Gibi, Bugün de<br />

Sizinleyiz...


Temmuz - Agustos 2010<br />

TÜRKİYE MÜMESSİLİ<br />

PUSULA MÜMESSİLLİK<br />

Mareşal Fevzi Çakmak Cd. 1.Sok. No:2 Meydan İş Hanı Kat.5 D.44 Şirinevler/ <strong>İstanbul</strong><br />

Tel: +90 212 653 43 78 Tel/Fax : +90 212 653 72 20 pusula-mumessillik@ttmail.com<br />

www.pusulamumessillik.com


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

İSO, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu anket sonuçlarını açıkladı.<br />

Tekstil alanında lider Sanko Tekstil oldu.<br />

Üretimden satışlara göre, 15<br />

milyar 495 milyon 595 bin 133<br />

lira ile Türkiye’nin en büyük<br />

sanayi kuruluşu olan<br />

TÜPRAŞ’ı 6 milyar<br />

527 milyon 417 bin<br />

392 lira ile Elektrik<br />

Üretim A.Ş. (EÜAŞ), 5<br />

milyar 473 milyon 800<br />

bin 40 lira ile de OYAK<br />

Renault izledi.<br />

Açıklanan listede tekstil firmaları da<br />

dikkat çekti. 41 Tekstil firması İSO’nun<br />

2009 yılı ilk 500 sanayi kuruluşu<br />

listesine girmeyi başardı. Bu sıralamaya<br />

göre, tekstil alanında<br />

şampiyon Sanko Tekstil<br />

oldu. Geçen yıl 67’inci<br />

sıradan listeye giren Sanko<br />

Tekstil 2009 yılında 64’üncü<br />

sıraya yükseldi.<br />

Sanko Tekstil’i sırasıyla<br />

Korteks, Zorluteks, Orta Anadolu ve<br />

Yeşim Tekstil takip etti. İlk 500 arasında<br />

36<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

İŞTE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK<br />

41 TEKSTİL KURULUŞU<br />

<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu<br />

Araştırması”na göre, 2009 yılında satış vergileri hariç net üretimden satışlara göre<br />

TÜPRAŞ, 2005 yılından bu yana olduğu gibi yine ilk sırada yer aldı.<br />

2009 yılı 500 Büyük<br />

Kuruluş Sıra No<br />

2008 yılı 500<br />

Büyük Kuruluş<br />

Sıra No<br />

Kuruluşlar<br />

yer alan firmalar arasında dikkat çeken<br />

firmalardan biri de Hey Tekstil oldu.<br />

Birçok büyük markaya üretim yapan Hey<br />

Tekstil, 2008 yılında 305’inci sıradan<br />

listeye girmişken 2009 yılı listesinde<br />

68 adım birden çıkarak 237’inci sıraya<br />

yükseldi.<br />

Listede dikkat çeken firmalardan bir<br />

diğeri de, Işıl Tekstil oldu. Firma 2008’de<br />

467’inci sıradan listeye girmişken, 2009<br />

sıralamasında 108 adım basamak<br />

birden çıkarak 359’uncu sıraya yükseldi.<br />

Bağlı<br />

Bulunduğu Oda<br />

/ Kamu<br />

Üretimden<br />

Satışlar Net<br />

(TL)<br />

64 67 Sanko Tekstil İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 626.195.763<br />

99 113 Korteks Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 474.422.954<br />

125 127 Zorluteks Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 387.291.383<br />

166 157 Orta Anadolu Tic. ve San. İşl. T.A.Ş. Kayseri 292.023.648<br />

170 172 Yeşim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Bursa 287.586.571<br />

182 213 Menderes Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Denizli 274.871.279<br />

215 189 Bossa Ticaret ve Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. Adana 236.176.981<br />

237 305 Hey Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 205.336.211<br />

238 287 Matesa Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kahramanmaraş 205.125.579


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

2009 yılı 500 Büyük<br />

Kuruluş Sıra No<br />

2008 yılı 500<br />

Büyük Kuruluş<br />

Sıra No<br />

Kuruluşlar<br />

37<br />

Bağlı<br />

Bulunduğu Oda<br />

/ Kamu<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Üretimden<br />

Satışlar Net<br />

(TL)<br />

253 322 GAP Güneydoğu Tekstil San. ve Tic A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 193.539.217<br />

257 286 Sarar Giyim Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Eskişehir 189.327.788<br />

261 249 Küçükçalık Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Bursa 183.294.058<br />

285 387 Boyteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Kayseri 174.274.255<br />

286 237 Altınyıldız Mensucat ve Konfeksiyon <strong>İstanbul</strong> 174.151.582<br />

289 311 Beyteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Adana 171.200.927<br />

299 382 Aydınlı Hazır Giyim San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 167.338.207<br />

310 302 Şık Makas Giyim San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 163.202.340<br />

315 323 Kipaş Mensucat İşletmeleri A.Ş. Kahramanmaraş 160.316.762<br />

323 Aunde Teknik Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Bursa 156.305.138<br />

325 419 Mem Tekstil Sanayi ve Tic. A.Ş. Kahramanmaraş 155.508.244<br />

334 Kipaş Denim İşletmeleri A.Ş. Kahramanmaraş 147.597.060<br />

342 385 Akın Tekstil A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 145.112.668<br />

359 467 Işıl Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. <strong>İstanbul</strong> 138.381.879<br />

379 383 Bıran İplik San. ve Tic. A.Ş. Bursa 129.186.285<br />

381 358 YÜNSA Yünlü Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 128.678.604<br />

391 349 Çak Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 125.283.227<br />

394 Selçuk İplik San. ve Tic.A.Ş. Gaziantep 124.440.991<br />

395 389 Gürteks İplik San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 124.382.612<br />

398 384 Akbaşlar Tekstil Enerji San. ve Tic. A.Ş. Bursa 123.313.992<br />

409 495 YATAŞ Yatak ve Yorgan San. Tic. A.Ş Kayseri 120.141.344<br />

411 405 Akteks Akrilik İplik Sanayi ve Tic. A.Ş. Gaziantep 119.903.366<br />

416 444 Flokser Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 119.300.927<br />

455 429 Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ege Bölgesi 110.156.547<br />

458 Erdem Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kahramanmaraş 109.225.666<br />

469 Şireci Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 106.703.405<br />

472 Karsu Tekstil Sanayii ve Tic. A.Ş. Kayseri 105.728.279<br />

481 396 Hugo Boss Tekstil Sanayii Ltd. Şti. Ege Bölgesi 103.981.104<br />

482 268 Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil San. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 103.631.981<br />

483 Kadifeteks Mensucat Sanayi A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 103.561.373<br />

485 Yakupoğlu Tekstil ve Deri San. Tic. A.Ş. Ankara 103.424.369<br />

489 Venüs Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 101.352.649


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Gaziantep’ten 14 firma<br />

listeye girdi<br />

500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNE GELEN YORUMLAR<br />

Gaziantep Sanayi Odası<br />

(GSO) Başkanı Nejat Koçer,<br />

<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası<br />

(İSO) tarafından açıklanan<br />

2009 yılı ‘’Türkiye’nin 500<br />

Büyük Sanayi Kuruluşu’’<br />

sıralamasında, Gaziantep’in<br />

bir önceki yıl 10 olan firma sayısını<br />

16’ya yükseltmeyi başardığını söyledi.<br />

Koçer, ‘’Bugün şirketlerimizin başarısını<br />

görmemiz için, sadece üretimden<br />

satışlar tek başına bir ölçü olmaktan<br />

çıktı.<br />

Artık daha düşük cirolarla daha<br />

yüksek kar elde edeceğimiz sektörlere<br />

yöneliyoruz. Şirketlerimiz bugün katma<br />

değerli ve yenilikçi ürünler üretmek,<br />

AR-GE, inovasyonun ve akıllı ürünlerin<br />

üretimdeki katkısını arttırmakla daha<br />

farklı başarılara da imza atıyorlar’’ dedi.<br />

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu<br />

arasına giren, Sanko Tekstil İşletmeleri<br />

Sanayi ve Ticaret A.Ş, Gülsan Sentetik<br />

Dokuma Sanayi ve Ticaret A.Ş, Naksan<br />

Plastik ve Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş,<br />

Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret<br />

A.Ş, Merinos Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş,<br />

Şölen Çikolata Gıda Sanayi ve Ticaret<br />

A.Ş, Süper Film Ambalaj Sanayi ve<br />

Ticaret A.Ş, Tiryaki Agro Gıda Sanayi<br />

ve Ticaret A.Ş, Beşler Makarna Un İrmik<br />

Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş, Selçuk İplik<br />

Sanayi ve Ticaret A.Ş, Gürteks İplik<br />

Sanayi ve Ticaret A.Ş, Akteks Akrilik<br />

İplik Sanayi ve Ticaret A.Ş, Köksan Pet<br />

ve Plastik Ambalaj Sanayi ve Ticaret<br />

A.Ş, Lidersan Sağlık ve Gıda Ürünleri<br />

A.Ş, Royal Halı İplik Tekstil Mobilya<br />

Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Şireci Tekstil<br />

Sanayi ve Ticaret A.Ş’yi başarılarından<br />

dolayı kutlayan Koçer, krize ve tüm<br />

olumsuz ekonomik koşullara rağmen<br />

Gaziantepli firmaların sayısının bir<br />

önceki yıla göre artmasını yaşanan<br />

ekonomik süreçte çok önemli bir başarı<br />

olarak gördüğünü belirtti.<br />

Konya’dan 8 firma listede<br />

Konya Sanayi Odası (KSO) Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil,<br />

<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası (İSO) tarafından<br />

açıklanan ‘’Türkiye’nin 500 Büyük<br />

Sanayi Kuruluşu’’ arasına Konya’dan<br />

8 firmanın girmesinin sevindirici bir<br />

gelişme olduğunu belirtti.<br />

Büyük Sanayi Kuruluşu’’ arasına<br />

giren firma sayısında yaşanan artışın<br />

Konya için önemli ve motive edici<br />

bir gelişme olduğunu vurgulayan<br />

Büyükhelvacıgil,’’Konya’dan, 2007<br />

yılında 5, 2008 yılında 7, 2009 yılında<br />

ise 8 firmamız listeye girmiştir.<br />

Konya, istikrarlı bir şekilde<br />

büyümektedir. İlk 500’e Konya’dan<br />

giren firma sayısındaki artış bizleri son<br />

derece mutlu etmiştir. Dünyanın küresel<br />

krizle mücadele ettiği bir dönemde,<br />

Konya’daki firmalarımızın gösterdikleri<br />

başarı takdire şayandır” dedi. Konya’dan<br />

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu<br />

arasına; Konya Şeker Sanayi ve Ticaret<br />

A.Ş., Eti Alüminyum A.Ş., Pakpen<br />

Plastik Boru ve Yapı Elemanları Sanayi<br />

ve Ticaret A.Ş., Konya Çimento Sanayi<br />

A.Ş., Helvacızade Gıda ve İhtiyaç<br />

Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.,<br />

Ova Un Fabrikası A.Ş., Hekimoğlu Un<br />

Fabrikası Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile<br />

Akova Süt ve Gıda Mamülleri Sanayi ve<br />

Ticaret A.Ş girdi.<br />

Kayseri 14 firmayla listede yer aldı<br />

<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası (İSO) tarafından<br />

her yıl hazırlanan ‘’Türkiye’nin İlk 500<br />

38<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Büyük Sanayi Kuruluşu’’<br />

araştırma sonuçlarına göre,<br />

İSO ilk 500 listesinde 14<br />

Kayserili firma yer aldı.<br />

Geçen yıl ilk 500’de yer alan<br />

Saray Halı A.Ş. ve Erbosan<br />

Erciyas Boru Sanayii ve<br />

Ticaret A.Ş. bu yıl listede<br />

yer almazken, Karsu Tekstil<br />

Sanayii ve Tic. A.Ş. ve Form<br />

Sünger ve Yatak San. Tic. A.Ş. ilk 500’e<br />

girmeyi başardı.<br />

Sıralamaya giren Kayserili firmaları<br />

kutlayan Kayseri Sanayi Odası<br />

(KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak,<br />

geçen yıl 118’inci sırada olan Kayseri<br />

Şeker Fabrikasının bu yıl 58’inci sıraya<br />

yükselmesini büyük bir memnuniyetle<br />

karşıladıklarını belirterek, sıralamaya<br />

girmenin firmalar açısından önemli<br />

olduğunu, ancak bu firmaların<br />

hayatiyetlerini devam ettirmelerinin daha<br />

da önemli olduğunu söyledi.<br />

Kahramanmaraş’tan 6 firma yer aldı<br />

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi<br />

Odası (KMTSO) Başkanı Mehmet<br />

Balduk, kentte kurulu 6 firmanın<br />

Türkiye’nin 500 büyük sanayi<br />

kuruluşu arasında yer almasıyla ilgili<br />

olarak ‘’Beklediğimiz bir gelişmeydi.<br />

Kahramanmaraş’taki yükseliş trendi<br />

olanca hızıyla devam edecek’’ dedi.<br />

Balduk, 500 büyük sanayi kuruluşu<br />

arasında Kahramanmaraş’tan 6 firmanın<br />

yer aldığını hatırlatarak, ‘’Geçtiğimiz yıla<br />

göre firma sayımızı ikiye katlayarak bu<br />

yıl listedeki yerimizi daha da pekiştirdik.<br />

Aslında bu bizim için sürpriz<br />

olmadı. Beklediğimiz bir gelişmeydi.<br />

Kahramanmaraş’taki yükseliş trendi<br />

olanca hızıyla devam edecek’’diye<br />

konuştu. İSO tarafından açıklanan<br />

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu<br />

arasına Kahramanmaraş’tan Kipaş<br />

Denim, Erdem Tekstil, Kahramanmaraş<br />

Çimento, Matesa Tekstil, Kipaş<br />

Mensucat, Mem Tekstil yer aldı.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

HAKAN DEMİR:<br />

“FİRE ORANINIZ DÜŞÜK,<br />

ARTTIRIN DİYEN VAR”<br />

20 kişilik genç bir kadroya sahip olan VEFA <strong>Örme</strong>’de, toplam 9 adet Pilotelli marka<br />

full likralı açık en süprem makinesi ile 1 adet 34 pus 18 fayn Terrot marka ribana/<br />

interlock makinesi mevcut.<br />

Güneşli’de faaliyet gösteren<br />

Sefa <strong>Örme</strong> Kumaşçılık’ın<br />

ortaklarının ayrılmaya<br />

karar vermesinin ardından iki firma<br />

kuruldu. Bu firmalardan biri VEFA<br />

<strong>Örme</strong> Kumaşçılık. Firma bugün yine<br />

Güneşli’de çok sayıda örmecinin de<br />

faaliyet gösterdiği Bağlar Mahallesi,<br />

Barış Sokakta açık en süprem ve<br />

ribana örme imalatı yapıyor.Haziran<br />

sonunda Kamuran Demir ve Hakan<br />

Demir kardeşler tarafından kurulan<br />

VEFA <strong>Örme</strong> Kumaşçılık, ağırlıklı açık<br />

en süprem kumaşların fason imalatını<br />

yapmakla birlikte, ham kumaş satışı da<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Firmanın genç yöneticilerinden,<br />

planlama müdürü Hakan Demir,<br />

hedeflerinden birinin ham kumaş satışı<br />

olduğunu söyledi.<br />

Çok sayıda makine yerine, 10 adet<br />

makineyle üretim yapmanın daha<br />

ideal olduğunu belirten Demir, bundan<br />

sonra yeni makine almak yerine, bu<br />

parkurla müşterilere en iyi hizmeti<br />

vermeye çalışacaklarını kaydetti. Hakan<br />

Demir, şöyle konuştu; “Uzun zamandır<br />

örme piyasandayız. Sefa <strong>Örme</strong>’de<br />

bulunduğumuz süreçte iç pazarda<br />

müşterilerimizle, iplikçilerle çok iyi bir<br />

iletişim kurduk. Amacımız ipliği peşin<br />

40<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

alıp, talepleri önceden tahmin ederek<br />

ham kumaş satışı yapmak. Burada<br />

finans gücümüze güveniyoruz. Tek<br />

hedefimiz kaliteli ve uygun fiyatta malı<br />

piyasaya sunmak”<br />

İç piyasada özellikle Zeytinburnu’da<br />

iyi bir portföye sahip oldukları bilgisini<br />

veren Hakan Demir, şu anda pazar ve<br />

müşteri bulma sıkıntısı çekmediklerini,<br />

satışlarının tamamını kumaşçılara<br />

gerçekleştirdiklerini kaydetti.<br />

Yeni yatırım düşünmüyoruz<br />

Yeni yatırımlara ve makine alımlarına


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />

neden sıcak bakmadıkları konusunda<br />

geçmiş tecrübelerinden bahseden<br />

Demir, 2007 yılında açık en furyası<br />

başlayınca, kendilerinin de rüzgâra<br />

kapılarak sıfır makine aldıklarını,<br />

ancak yıl bitmeden siparişlerin<br />

aniden düşmesi üzerine bu yatırımın<br />

kendilerine pahalıya mal olduğunu<br />

söyledi. Bu sebeple bugün benzer bir<br />

şey yapmamaya kararlı olduklarını,<br />

ihtiyaç olduğu takdirde sıfır yerine ikinci<br />

el makineleri tercih edeceklerini söyledi.<br />

Demir, şöyle devam etti: “Ben makine<br />

alsam bile sıfır değil, ikinci el alırım.<br />

Bu yıl süpreme fazla talep olunca,<br />

işini bilenler makine yatırımına<br />

gitti, sıfırdan yatırıma giden<br />

olduğunu sanmıyorum. Özellikle<br />

büyük kumaşçılar aldı bunları. Bu<br />

firmaların bu makineleri almasının<br />

ana nedeni maliyetleri düşürmekti.<br />

Ben yine de yeni makine satışlarına<br />

karşıyım. Ülkemizde yeterince<br />

makine var. Yeni makine, özellikle<br />

de beyzik üretim yapan açık en<br />

makinelerin getirilmesini doğru<br />

bulmuyorum”<br />

Farklı dallarda koşmalıyız<br />

<strong>Örme</strong> sektöründe yapılan<br />

yanlışlardan birinin hep beyzik<br />

alanda yatırımların yapılması<br />

olduğunu dile getiren Hakan Demir,<br />

katma değeri yüksek, farklı ürün<br />

gruplarında büyümek gerektiğini,<br />

beyzike daha fazla yatırım<br />

yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.<br />

Haksız rekabet var<br />

<strong>Örme</strong> kumaş sektöründe çok fazla<br />

makine yatırımı olduğunu, bu nedenle<br />

de fiyatların düştüğünü söyleyen Hakan<br />

Demir, ‘‘bir iki makine alan örme işine<br />

giriyor, fiyatını en aşağıya çekiyorlar. Bu<br />

firmalar elektriğini, işçisinin sigortasını<br />

ödemiyor. Tamamen haksız bir rekabet<br />

ortamı yaratıyorlar’’ dedi.<br />

‘‘Bizler bunlarla rekabet edecek durumda<br />

değiliz. Düşük fiyatla çalışanların<br />

vereceği hizmetin kalitesi ne kadar iyi<br />

olabilir bunu düşünmek lazım. Biz firma<br />

olarak şuna inanıyoruz: “İşinizi düzgün<br />

yapar ve takip ederseniz müşteri size<br />

gelir” Fiyat bazı noktalarda ikinci planda<br />

kalabiliyor. Bizler bu sayede piyasada<br />

tutunduk. Müşterilerimiz kalite ve<br />

terminde sorun yaşamadığı için fiyata<br />

bakmadan gelip bizden mal istiyor. Bizim<br />

farkımız işte bu’’ şeklinde konuştu.<br />

Çok sayıda müşteri yerine kaliteli<br />

müşteri ile çalışıyoruz<br />

Firmamızın çalışma prensiplerinden biri<br />

de çok sayıda firmaya hizmet vermek<br />

yerine, kaliteli ve büyük birkaç firmaya<br />

en iyi hizmeti vermektir. Biz şu anda<br />

üç beş büyük firmayla çalışıyoruz ve<br />

birbirimizden çok memnunuz. Birbirimizi<br />

tanıyor ve ihtiyaçlarımızı biliyoruz.<br />

Kaliteli yedek parça tercih ediyoruz<br />

<strong>Örme</strong> imalatında kullandığımız<br />

sarf malzemelerini ve yedek parça<br />

aksamlarını kaliteli markalardan<br />

seçiyoruz. Yağ olsun, platin ve iğne<br />

olsun, kaliteli ve bilinen markalar<br />

olması bizim için çok önemli. Bu<br />

sayede üretimde ciddi sorunlarla<br />

karşılaşmıyoruz. Haziran sonu, Temmuz<br />

41<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

başından beri burada faaliyetteyiz,<br />

Allah’a hamdolsun bugüne kadar bir kilo<br />

bile reklamasyon olmadı.<br />

Fire oranımız düşük<br />

Kalite kontrol ve makine bakım ve<br />

kontrollerini çok iyi yaptığımız için,<br />

hem hata oranlarımız hem de fire<br />

oranlarımız düşük. Bazı müşterilerimiz<br />

düşük olan fire oranlarımıza itiraz bile<br />

edebiliyorlar. Bir fason takipçisi geliyor<br />

ve diyor ki “fire oranın yüzde 2 çıktı bu<br />

çok az. En az yüzde 5 olmalıdır. Biz<br />

elimizden geldiğince düşük fireyle üretim<br />

yapıyoruz. Bu müşteri yetkilisi<br />

buna sevinmesi gerekirken fireyi<br />

artırmamızı istiyor. Bunu anlamakta<br />

zorlanıyorum.<br />

Fason fiyatları<br />

İşlerin yoğun olduğu dönemde<br />

fason fiyatları turlu viskonda<br />

55 kuruş ila 60 kuruş arasında<br />

değişiyor. İşler açıldığında fiyatlar<br />

yukarda kalıyor, ancak işler<br />

durduğunda müşteri fiyatları aşağı<br />

çekmeye çalışıyor.<br />

Bugünlerde mesela işler yavaş,<br />

fazla iş yok. Bu sebeple gelen<br />

müşteriler fiyatı düşürmeye<br />

çalışıyor. Biz de kıramıyoruz onları.<br />

Ben yapmasam başkası yapacak.<br />

Bu nedenle de fiyat indirime fazla<br />

karşı koyamıyoruz.<br />

İplikte sıkıntı yaşadık<br />

İşlerin açıldığı zamanlarda iplik fiyatları<br />

sürekli arttı. İplik bulmakta zorlandık.<br />

Şimdi işler azaldı, kendileri peşimizde<br />

sürekli. Fiyatları düşürmeye hazırlar. İplik<br />

satışlarını Maraş brüt satıyor çoğunlukla.<br />

Net almak istiyoruz ancak buna<br />

yanaşmıyorlar. Bir iplik firmasını ziyaret<br />

ettim. İplik ambalajında ağır bir malzeme<br />

kullanmışlar. Dedim ki: “Arkadaş naylon<br />

yerine branda kullanmışsın. Olur mu bu”<br />

O da, “istersen al, bizim ürünlerde bu<br />

malzeme kullanılıyor. Bizde standart bu<br />

yanıtını verdi”


ÖRME DÜNYASI I FUAR<br />

ITMA ASIA + CITME<br />

2010 FUARI<br />

CEMATEX’in başkanı Edward<br />

Roberts, “ikinci ITMA ASIA +<br />

CITME fuarının Asya tekstil<br />

fuarları arasında en önemli platform<br />

olduğunu belirterek el de edilen<br />

başarının son derece başarılı geçtiğini<br />

söyledi.<br />

94 ülkeden ziyaret<br />

ITMA ASIA + CITME 2010 beş günlük<br />

gösterisi sırasında 94 ülkeden 82.000<br />

kişi tarafından gezildi. Ziyaretçilerin<br />

yüzde 20’den fazlası Çin’nin dışından<br />

geldi. Yabancı ziyaretçilerin önemli<br />

bir kısmı Hindistan, Japonya, Tayvan,<br />

Tayland ve Kore ‘den geldi.<br />

Şangay Yeni Uluslararası Fuar<br />

Merkezi’nde 31.000 metrekarelik<br />

alanda gerçekleşen etkinliğe 28 ülke<br />

ve 1171 firma katıldı. Katılımcı sayısı<br />

bakımından ilk beş arasında Çin,<br />

Almanya, İtalya, Çin Tayvan ve Japonya<br />

vardı.<br />

Almanya 5000 metrekare net, İtalya<br />

tarafından daha 4000 metrekare net<br />

takip üzerinden toplam alanı sergileyen<br />

ikinci sıraya aldı, Çin 3500 metrekare<br />

ve Japonya’da 3.300 metrekare ile<br />

takip etti.<br />

Fuarın katılımcıları arasında tekstil<br />

sektörünün öncü kurum ve derneklerinin<br />

temsilcileri de vardı. Heinrich<br />

Trützschler, Trützschler Grubu ve<br />

VDMA Tekstil Makinaları Birliği Başkan<br />

Yardımcısı bunlar arasında ilk dikkat<br />

çekenler oldu.<br />

Trützschler, “Fuar şirketimiz açısından<br />

başarılı geçti. Ürünlerimizde Çin<br />

müşterilerinden büyük ilgi gördü. 2008<br />

fuarıyla ile karşılaştırıldığında başarımız<br />

42<br />

daha yüksek diyebiliriz.”<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

ITMA ASIA + CITME<br />

Fuarı hem katılımcılardan<br />

hem de ziyaretçilerden<br />

yüksek not aldı. 22-26<br />

Haziran 2010 tarihleri<br />

arasından düzenlenen<br />

etkinlik CEMATEX<br />

(Avrupa Komitesi Tekstil<br />

Makine Üreticileri) ve<br />

Çin’deki ortakları - Alt<br />

Konseyi Tekstil Sanayi,<br />

CCPIT (CCPIT-Tex),<br />

Çin Tekstil Makineleri<br />

<strong>Derneği</strong> (CTMA) ve Çin<br />

Sergi Merkezi Group<br />

Corporation (CIEC )<br />

tarafından organize<br />

edildi. Etkinlik iş<br />

anlaşmaları ve alınan<br />

siparişlerle katılımcılarını<br />

memnun etti.<br />

Çin Hi-Tech Group Corporation Başkanı<br />

Liu Haitao ise fuara ciddi alıcıların<br />

geldiğini söyledi Hatiao şöyle konuştu:<br />

“Biz bu sergiden çok memnun kaldık.<br />

Bu yılki sergi özellikle kaliteli ziyaretçiler<br />

gelmesi nedeniyle memnun edici idi.<br />

Geçmiş fuara göre daha kaliteli alıcılar<br />

vardı”<br />

Japonya Tekstil Makineleri Birliği<br />

Genel Müdürü T. Ishibashi,: “Çinli<br />

alıcıların yanı sıra, Hindistan, Pakistan


ÖRME DÜNYASI I FUAR<br />

43<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

ve Bangladeş ve diğer Güneydoğu<br />

Asya ülkelerinden ziyaretler dikkat<br />

çekti. Üyelerimiz bu ülkelerden önemli<br />

siparişler aldılar. ITMA ASIA + CITME,<br />

Asya’da uluslararası bir platform haline<br />

gelmiştir. “<br />

Türkiye’den çok sayıda ziyaretçi gitti<br />

<strong>Derneği</strong>miz kurucularından, BFS<br />

<strong>Örme</strong>’nin Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Şinasi Parlak fuara katılanlardan biri idi.<br />

Fuarın kalabalık, renkli ve bir o kadar<br />

da hareketli bir fuar olduğunu belirten<br />

Parlak, fuarda dikkatini çeken şeylerden<br />

birinin Çinli makine üreticilerinin Avrupa<br />

menşeli örgü makinelerini çok iyi bir<br />

şekilde taklit etmesi olduğunu söyledi.<br />

Şinasi Parlak, benzerlerini yapmakla<br />

kalmamışlar daha da geliştirerek güzel<br />

makineler yaptıklarını gördüğünü<br />

belirterek şunları söyledi: “Fuara<br />

Mayer&Cie, Terrot, Pilotelli, Vignoni gibi<br />

markalar da katılmıştı. Elektronik jakar<br />

ve ringel makineler dikkatimizi çekti.<br />

Çin’liler bu makinelerin benzerlerini<br />

sergilediklerini, üstelik farklı özellikler<br />

kattıklarına şahit oldum. Fuarda bizde<br />

görmediğim ilginç makineler gördüm.<br />

Mesela yuvarlak örmede halı makinesi<br />

vardı. Yine paspas makinesi vardı.<br />

Fuarda en çok dikkatimi çeken<br />

şeylerden biri de yedek parça<br />

konusunda hizmet veren firmaların<br />

standlarıydı. Mesela, ringel furnisörü<br />

çok ilgimi çekti. Eğer bu ürün başarılı<br />

olursa örme sektörü için çok iyi bir<br />

gelişme olacağını düşünüyorum.<br />

Fuara Türkiye’den 20 civarında kişiyle<br />

gittiklerin belirten Şinasi Parlak, Asyalı<br />

makine üreticilerinin Avrupa markalarını<br />

neredeyse yakaladıklarını.<br />

TÜRK KATILIMCILAR<br />

Canlar Makine<br />

Eksoy Makine<br />

Hale Makine<br />

Nit <strong>Örme</strong><br />

Balkan Tekstil Makine<br />

Handan Tekstil Makine


Temmuz - Agustos 2010


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />

İhracatçı Birlikleri Ortak Satın Alma<br />

Platformu (İTKİBOSAP), AKSA<br />

Elektrik Toptan Satış A.Ş. ile 400<br />

milyon dolarlık ucuz enerji alımı için<br />

el sıkıştı. Yenibosna’daki Dış ticaret<br />

Kompleksi’nde 6 Temmuz Salı günü<br />

gerçekleşen imza töreninde konuşan<br />

<strong>İstanbul</strong> Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />

Hikmet Tanrıverdi, AKSA Elektrik<br />

Toptan ile imzalanan anlaşmayla<br />

firmaların, yüzde 31,5’a varan oranda<br />

tasarruf elde edeceğini söyledi.<br />

Hikmet Tanrıverdi, İHKİB üyeleri<br />

arasında yapılan araştırmaya göre<br />

yaklaşık 4 bin firmanın aylık 150<br />

ile 250 milyon kWh (kilowatt saat)<br />

arasında enerji tükettiğini belirterek,<br />

bunun yıllık 400 milyon doların<br />

üzerinde bir maliyete denk düştüğünü<br />

ifade etti. İTKİBOSAP’ın daha önce<br />

anlaşmaya vardığı akaryakıt, kargo,<br />

46<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

İTKİBOSAP, 400 milyon dolarlık ucuz enerji alımı için Aksa Elektrik ile el sıkıştı.<br />

TEKSTİLCİ ELEKTRİĞİ<br />

RÜZGÂRDAN ALACAK<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, senelik 400 milyon dolarlık ucuz enerji alımı ile her<br />

yıl yaklaşık 60 milyon dolar tasarruf sağlanacağını belirterek, ihracatçının rekabet<br />

gücünü artıracaklarını söyledi.<br />

bilişim gibi 10 farklı alanda sağladığı<br />

indirimler serisini en yüksek harcama<br />

kalemi olan enerji ile sürdürdüklerini<br />

ifade eden Tanrıverdi, “İTKİBOSAP<br />

olarak sektörün en önemli maliyet<br />

unsurlarından birini oluşturan enerji<br />

harcamalarını üçte bire varan oranda<br />

düşürmeyi hedefliyoruz. Böylece her<br />

geçen gün daha da zorlandığımız<br />

global rekabet ortamında gücümüzü<br />

artıracak önemli bir anlaşmaya imza<br />

atıyoruz” dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Ticarethaneler de yararlanabilecek<br />

Söz konusu indirimler sadece üretim<br />

merkezlerinde değil ticarethanelerde<br />

de geçerli olacağı bilgisini veren<br />

Tanrıverdi, “Bu sayede markalarımız,<br />

sayısı on binleri bulan mağazalarında<br />

da indirimli elektrik kullanabilecek.<br />

Örneğin, Orta Gerilim Sanayi<br />

tarifesinde aylık 400 bin TL gideri<br />

olan üyelerimizden Betareks Tekstil,<br />

elektrik giderini 360 bin TL’ye<br />

düşürerek her ay 40 bin TL tasarruf<br />

sağlayacak. Orta Gerilim Ticarethane<br />

tarifesinde aylık 22 bin TL gideri olan<br />

Karahan Tekstil ise elektrik giderini<br />

16 bin TL’ye indirebilecek ve 6 bin TL<br />

avantaj elde edecek. Alçak Gerilim<br />

Sanayi tarifesinde aylık 11.000 TL<br />

gideri olan Kardem Tekstil, elektrik<br />

giderini 10 bin 200 TL’ye düşürecek;<br />

her ay 800 TL’si kasasında kalacak”<br />

şeklinde konuştu.<br />

İTKİBOSAP Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ümit Özüren ise yaptığı konuşmada,<br />

üyelerinin satın alma ve tedarik<br />

maliyetlerini en aza indirerek tasarruf<br />

sağlamalarını amaçladıklarını söyledi.<br />

Ümit Özüren bugüne kadar yaptıkları<br />

anlaşmalarla ihracatçıya akaryakıt,<br />

damacana su, yurtiçi ve yurtdışı kargo,<br />

mobil iletişim, insan kaynakları, yapı<br />

market, elektronik market, araç takip<br />

sistemi, işletim sistemi, sabit telefon<br />

hatları, kurye hizmetlerinde büyük<br />

avantajlar sunduklarını ifade etti.<br />

AKSA Elektrik Toptan ile varılan<br />

anlaşmadan faydalanmak isteyen<br />

firmaların, bağlı bulundukları elektrik<br />

dağıtım şirketlerinden Serbest Tüketici<br />

Belgesi almaları gerektiğini vurgulayan<br />

Özüren, bunun için firmaların son bir<br />

yıl içinde en az 100 bin kWh elektrik<br />

tüketiyor olmaları gerektiğini bildirdi.<br />

Özüren, yıllık 100 bin kWh tüketimin<br />

yaklaşık olarak aylık 2 bin 800 TL<br />

elektrik faturasına denk geldiğini, en az 4<br />

bin İTKİB üyesinin bu rakamın üzerinde<br />

enerji gideri olduğunu ifade etti.<br />

Tekstilciler elektriğini 3 rüzgâr santralinden<br />

alacak<br />

AKSA Elektrik Toptan Satış A.Ş<br />

47<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Cemil<br />

Kazancı, Türkiye’nin en büyük ortak<br />

satın alma platformu olan İTKİBOSAP<br />

ile Türkiye’nin en büyük serbest<br />

elektrik üreticisi AKSA’nın güçlerini<br />

birleştirmesi sonucu birçok üreticinin<br />

çok daha ucuz elektrik kullanacağını<br />

ve ihracat yaparken rekabet güçlerini<br />

artacaklarını söyledi.<br />

Enerji temininin öncelikli olarak<br />

grubun 3 adet rüzgâr santralinden<br />

karşılanacağını vurgulayan Kazancı,<br />

“Böylece ülkemizin rüzgâr potansiyeli<br />

sanayimizin ucuz elektrik temininde<br />

değerlendirilmiş olacak. Bu anlaşma<br />

ile AKSA grubu müşteri portföyünü<br />

genişletip çeşitlendirerek santrallerinde<br />

ürettiği elektriği yüksek kapasite<br />

kullanım oranları ile doğrudan<br />

müşterilerine satmaya devam edecek”<br />

dedi.<br />

AKSA grubu hakkında bilgi veren<br />

Cemil Kazancı, 90’lı yılların<br />

sonuna doğru enerji sektöründeki<br />

serbestleşmesinin ardından santraller<br />

kurmaya başladıklarını belirterek,<br />

sözlerini şöyle tamamladı: “1998<br />

yılında Türkiye’nin ilk Biyogaz<br />

Santrali’ni Bursa’da faaliyete geçirdik.<br />

Zaman içerisinde yatırımlarımızı<br />

çeşitlendirerek, hem yurtiçinde hem<br />

de yurtdışında, fuel oil, doğalgaz,<br />

rüzgâr ve hidroelektrik santralleri<br />

kurarak, AKSA grubunun elektrik<br />

enerjisi üretiminde ülkenin önde gelen<br />

enerji şirketlerinden biri olmasını<br />

sağladık.<br />

Kurulu gücümüz 2007 yılında 328<br />

MW iken, 2008 yılında bu rakamı ikiye<br />

katlayarak 690MW’a ulaştık. Ali Metin<br />

Kazancı Antalya Doğalgaz Kombine<br />

Çevrim Santrali’nin 2008’de devreye<br />

girmesi ile elektrik enerjisi üretiminde<br />

kurulu güç bakımından Türkiye’nin en<br />

önemli enerji şirketleri arasında liderlik<br />

yarışına katıldık.<br />

Bugün 1500MW’ı aşan kurulu<br />

kapasitemiz ile sektördeki en büyük<br />

serbest üretici konumundayız.”


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Kur rejiminde daha esnek<br />

olacağını açıklayan Çin Merkez<br />

Bankası’nın iki yıldır uyguladığı<br />

6.83’lük çıpadan vazgeçtiğini duyurması<br />

küresel piyasalarda iyimserlik havası<br />

yarattı.<br />

Yuanın 2008 ortasından beri dolar<br />

karşısında belli bir aralıkta seyretmesine<br />

izin veren Çin, özellikle ABD ve Euro<br />

Bölgesi ülkeleri tarafından ticarette adil<br />

olmadığı için eleştiriliyordu.<br />

Ucuz iş gücü çalıştırarak uluslararası<br />

piyasalarda rekabette öne geçen<br />

Çin’in bu kararı özellikle Türkiye gibi<br />

ülkelerin elini güçlendireceği belirtiliyor.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)<br />

Başkanı Mehmet Büyükekşi, Yuanı’nın<br />

değerlenmesi halinde, hem Türkiye’nin<br />

hem de ihracatçının bundan ciddi avantaj<br />

elde edebileceğini söyledi.<br />

Büyükekşi: “Yuan’ın %20-25 değerlenmesi<br />

lazım”<br />

Çin’in ulaştığı ihracat gücünde, para<br />

birimi olan yuanın değerini yıllardır sabit<br />

tutmasının büyük rol oynadığına işaret<br />

eden Büyükekşi, “Yuan’ın yüzde 20-25<br />

oranında değerlenmesi gerektiğine<br />

inanıyoruz” açıklamasında bulundu.<br />

Büyükekşi şöyle devam etti: “Türkiye<br />

de Çin’in global dünyadaki en ciddi<br />

rakipleri arasında. Eğer Çin’in parası<br />

değerlenmeye başlarsa bundan ciddi<br />

avantaj elde edeceğimizi görüyoruz.<br />

Türkiye’nin en büyük pazarı olan<br />

Avrupa’da Çin’in ciddi bir ağırlığı var.<br />

Ancak en son euro’nun dolar karşısında<br />

48<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Çin para birimi Yuan’ın değerlenmesi halinde, Türk tekstili bundan ciddi<br />

avantaj elde edebilir.<br />

GÖZLER “YUAN” ÜZERİNDE<br />

Dünya tekstil pazarının yarısını elinde bulunduran Çin, önemli bir karar alarak para<br />

birimi Yuan’ın kademeli olarak değerlenmesine izin verdi. Bu radikal karar tüm<br />

dünyada memnuniyetle karşılandı.<br />

değer kaybetmesi, parasını dolara<br />

sabitlemiş Çin için ciddi bir engel<br />

çıkarıyordu”<br />

Değerli yuanın Çinli tüketiciler için de<br />

daha fazla alım gücü yaratacağını ifade<br />

eden Büyükekşi, Türkiye’nin bu ülkeye<br />

ihracatının da bu vesileyle artabileceğini<br />

söyledi. Büyükekşi, 2009 yılında 1.2


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

trilyon dolar ihracat yapan Çin’in, 1.17<br />

trilyon dolar ihracat yapan Almanya’yı<br />

geçerek dünyanın en fazla ihracat yapan<br />

ülkesi unvanını kazandığını hatırlattı.<br />

Tanrıverdi: “Batarız sözleri tamamen<br />

ajitasyon”<br />

Yuanın değerlenmesiyle ilgili konuşan<br />

<strong>İstanbul</strong> Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />

Hikmet Tanrıverdi ise, “Dünya tekstil<br />

pazarının yarısı Çinliler’de. Batarız<br />

sözleri tamamen ajitasyon” dedi.<br />

Tanrıverdi, Türk lirasının 2002-2008<br />

döneminde yüzde 30 değer kazandığını,<br />

buna rağmen bütün ihracatçı sektörler<br />

gibi tekstil sektörünün de yoluna devam<br />

ettiğini belirterek, “Biz batmıyorsak onlar<br />

da batmaz. Şu anda yuan değerinin<br />

yüzde 25-30 aşağısında. Çinliler bunun<br />

devamını istiyor sadece” dedi.<br />

Cem Negrin: “Çin rakibimiz değil!”<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />

(TGSD) Başkanı Cem Negrin de,<br />

Çin’in kendilerini zora sokacak bir<br />

para politikasını hemen devreye<br />

sokmayacaklarını belirterek, “Bir anda<br />

yapıp dedikleri gibi tekstil sektöründeki<br />

firmaların yarısı batsa bile bize bir<br />

faydası olmaz. Oradan kaçan firmalar,<br />

Türkiye’ye değil yine o bölgedeki<br />

ülkelere gider.<br />

Ayrıca Çin artık bizim rakibimiz değil. Biz<br />

‘Hızlı Moda, Kaliteli Moda’ alanlarında<br />

Fransa, İtalya gibi ülkelerle yarışıyoruz”<br />

dedi.<br />

Avrupa Birliği’nde tekstil ithalatının yüzde<br />

39’u Çin’den yapılıyor. Başka bir ifadeyle<br />

2008 verilerine göre, AB 80.5 milyar<br />

euroluk tekstil ithalatının 31.4 milyar<br />

euroluk kısmı Çin’den gerçekleştiriliyor.<br />

Türkiye ise yüzde 14’lük payı Avrupa’nın<br />

en fazla tekstil ürünü aldığı ikinci ülke.<br />

Çin’li tekstilciler tepkili<br />

Bu gelişme Türkiye cephesinde ve diğer<br />

ülkelerde sevinçle karşılaşırken Çin’de<br />

alınan bu karara şiddetle karşı çıkıldı.<br />

Çinli tekstil şirketleri bu kararın iflasları<br />

beraberinde getireceğini ifade ediyorlar.<br />

Uzmanlar, Çin para birimi yuanın ABD<br />

Doları karşısında yüzde 5 oranında dahi<br />

değer kazanması halinde, Çinli tekstil<br />

şirketlerinin yarısının iflas edebileceği<br />

uyarısında bulundular.<br />

Çin Ulusal Tekstil ve Konfeksiyon<br />

Konseyi Başkan Yardımcısı Gao Yong,<br />

yerli tekstil firmalarının yüzde 3-5<br />

arasında değişen kâr oranlarının yuanın<br />

değerlenmesi baskısıyla karşı karşıya<br />

bulunduğunu belirtti. Gao, “Yuanın büyük<br />

oranda değerlenmesi, milyonlarca kişinin<br />

işine mal olabilir” uyarısında bulundu.<br />

Çinli ekonomist Can Bing ise, yuanın<br />

zaten 2005-2008 döneminde dolar<br />

karşısında yüzde 21 değer kazandığını,<br />

49<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

bunun Çin tekstil ürünlerinin fiyatının<br />

artmasına ve Vietnam, Endonezya<br />

gibi Güneydoğu Asya ülkelerinin<br />

ürünleri karşısındaki fiyat avantajını<br />

kaybetmesine yol açtığını savundu.<br />

Can Bing, “Zaten ücretlerdeki<br />

memnuniyetsizlikten dolayı işçi<br />

giderlerinin artması riskiyle karşı karşıya<br />

bulunan Çinli tekstil işletmelerinin yuanın<br />

değerlenmesiyle daha kötü duruma<br />

düşeceklerini” söyledi.<br />

Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre<br />

tekstil endüstrisinde 20 milyon kişi,<br />

pamuk ekiminde ise 140 milyon kişi<br />

çalışıyor. Tekstil şirketlerinin iflasının<br />

milyonlarca işçiyi etkileyeceği belirtiliyor.<br />

Çin, ucuz iş gücü avantajını hızla<br />

kaybediyor<br />

Çinli işçiler, 50 dolar olan maaşlarla<br />

çalışmak istemediklerini yüksek sesle<br />

dile getiriyorlar. Bu amaçla eylem<br />

yapan işçilere sendika yöneticileri baskı<br />

uyguluyor, hatta dövüyorlar.<br />

İşçilerin beklentisi ve talebi, maaşlarının<br />

250 dolara çıkarılması. Ancak, Çin’de<br />

sendikalar devlet kontrolünde olduğu<br />

için yoğunlaşan işçi eylemlerinin işçilerin<br />

başarısıyla sonuçlanması zor görünüyor<br />

ama imkânsız değil.


Temmuz - Agustos 2010


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

HEY TEKSTİL<br />

4 YENİ FABRİKA KURUYOR<br />

Anadolu’da yatırım seferberliğini<br />

sürdüren Hey Tekstil, 4 yeni<br />

fabrika daha kurucaklarını<br />

açıkladı. Anadolu Ajansı’na konuşan<br />

Aynur Bektaş, yeni yatırımlar için kolları<br />

sıvadıklarını, Kırıkkale’deki yatırımın<br />

bitmek üzere olduğunu, Nevşehir’deki<br />

fabrikanın Ağustos’ta hizmete<br />

gireceğini söyledi. Bektaş ayrıca<br />

diyarbekir’de de arsa arayışlar olduğu<br />

bilgisini Verdi.<br />

<strong>İstanbul</strong>, Çankırı, Nevşehir Hacıbektaş,<br />

Kastamonu, Batman’da toplam 8<br />

tekstil ve hazır giyim fabrikasında<br />

dünyaca ünlü markalara üretim yapan<br />

Hey Tekstil, Anadolu’da 40 milyon<br />

doları aşan yatırımlarıyla ‘’ekonomik<br />

açılım’’ gerçekleştiren ülkemizin sayılı<br />

firmalarından biri. Tekstilde binlerce<br />

kişiye istihdam yaratan Aynur Bektaş,<br />

52<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Hey Tekstil’in kurucusu ve Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Aynur Bektaş, AA muhabirine<br />

yaptığı açıklamada, Anadolu’da yatırım yapmak için büyük potansiyel bulunduğunu,<br />

kendisinin burada yaptığı yatırımlarla kalite, verimlilik ve karlılığını artırdığını söyledi.<br />

yeni yatırımları hakkında şu bilgileri<br />

Verdi: “ 11 bin metre karelik kapalı<br />

alana sahip yeni tesisini bitirdik.<br />

ağustos ayında açacağız. Kırıkkale’deki<br />

yatırımını ekim ayında tamamlayacak.<br />

Nevşehir merkezdeki fabrikanın<br />

temelini ağustos ayında atılacak.<br />

Bir sonraki hedefimiz. Diyarbakır’da<br />

fabrika kurmak. Bunun için yer<br />

arayışımız sürüyor”


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Batman’da üç yıl önce yerel bir<br />

ortakla kurduğu tekstil ve hazır giyim<br />

fabrikasında, geçen yıl krize rağmen<br />

70 kişiyi işe aldıklarını ve şu anda 300<br />

çalışanları olduğunu belirten Bektaş,<br />

Batman’daki işçilerinin çok kaliteli<br />

üretim yaptığını vurguladı. Bektaş,<br />

Batman’daki yatırımlarını büyüteceklerini<br />

ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Orada<br />

11 bin metrekarelik yeni binamız bitti,<br />

Ağustos sonu gibi Başbakan açılışını<br />

yapacak. Batman’da yüzde 75’i kadın<br />

olmak üzere 300 çalışanımız var.<br />

Yeni tesiste hedefimiz ilave 1000<br />

işçiye ulaşmak. İlk tesisimiz çalışmaya<br />

devam edecek. Benim 70 tane Avrupalı<br />

müşterim var. Müşterilerime (malınızı<br />

nerede dikelim) diye sorduğumda, ilk<br />

ağızdan çıkan Batman oluyor. Üretimin<br />

tamamını Avrupa’ya ihraç ediyoruz.’’<br />

Hey Tekstil gittikten sonra kentin<br />

yatırım için çok rağbet gördüğünü<br />

belirten Bektaş, ‘’Biz gittiğimizde<br />

Batman Organize Sanayi Bölgesi<br />

bitmişti, ama dal kıpırdamıyordu. Şu<br />

anda birçok tekstilci gidiyor ve birçok<br />

yatırım alıyor’’ dedi.<br />

‘’Anadolu’daki beşinci fabrikamız<br />

Batman, altıncısı Kırıkkale’de olacak.<br />

Önümüzdeki hedef Diyarbakır ile<br />

Nevşehir merkez’’ diyen Aynur<br />

Bektaş, Kırıkkale’deki bina yapımının<br />

başladığını bildirdi. Bektaş, ‘’Bina,<br />

belediyenin olacak biz de oraya<br />

750 kişilik istihdam sağlayacağız.<br />

Eğitimlerimiz başladı. Ekim ayı gibi<br />

açılacak’’ dedi.<br />

Nevşehir merkezdeki fabrikanın<br />

ağustos ayında temelinin atılacağını<br />

belirten Bektaş, fabrikanın 2011 yılında<br />

biteceğini, 500 civarında istihdam<br />

sağlanacağını kaydetti. Aynur Bektaş,<br />

şöyle devam etti: ‘’Diyarbakır’da da yer<br />

arıyoruz. Ekiplerimiz orada araştırma<br />

yaptı. Oradaki kamu yetkililerden cevap<br />

bekliyorum, bana bina gösterirlerse<br />

hemen başlayacağım. Tesis tekstil ve<br />

konfeksiyon üzerine olacak. En kaliteli<br />

pamuk orada, iplik ve boyahaneler var.<br />

Diyarbakır bana göre tam tekstil merkezi<br />

yapılacak bir yer. Orada hedefim ilk<br />

etapta 1,250 işçi almak, sonra 4 bine<br />

kadar çıkacak.’’<br />

Diyarbakır’da Bağlar ilçesinde genç<br />

nüfusun yoğunlukta ve işsizliğin fazla<br />

olduğunu, Bağlar Kaymakamı ve<br />

TOBB Kadın Girişimciler Kurulunun<br />

‘’ev eksenli’’ bir çalışma başlatacağını<br />

bildiren Bektaş, ‘’Burada minimum 1500<br />

ev kadınına, arkasından daha fazla ev<br />

kadınına ulaşacağız. Aynı Hindistan,<br />

Çin gibi o bölgeyi ‘el işi üssü haline’<br />

53<br />

getireceğiz’’ dedi.<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Bektaş, <strong>İstanbul</strong>’da artık yatırım<br />

düşünmediğini belirtirken, ‘’Bana ne<br />

kadar büyük yer verirlerse versinler<br />

o kadar iyi. Benim daha 10 bin işçi<br />

çalıştıracak kapasitem var. Atölyelere<br />

iş veriyorum. Hey Tekstil Türkiye’de<br />

örme tekstilin en büyüğü. Gittikçe de<br />

büyüyoruz. Dokumaya da başlıyoruz.<br />

Benim daha çok işçi kapasitem var’’<br />

şeklinde konuştu.<br />

Hey Tekstil’in toplam 4 bin istihdamı<br />

olduğuna ve bu yıl en az 2 bin kişi<br />

alacaklarına, sadece Anadolu’daki<br />

yatırımlarının toplam 40 milyon doları<br />

aştığına dikkati çeken Bektaş, ‘’Biz<br />

ekonomik açılım yapıyoruz, bunu<br />

başaracağız’’ diye konuştu. TBMM<br />

tarafından Üstün Hizmet Ödülü<br />

de alan Aynur Bektaş, insanlara<br />

iş ve aş vermeden hiçbir sorunun<br />

çözülemeyeceğini vurgulayarak, şunları<br />

kaydetti:<br />

‘’Batman’da insanlar işlerine inanılmaz<br />

derecede sahipler. Siyaset için oraya<br />

gitmedim. Herhangi bir şekilde para<br />

kazanıyorum ve yöre halkına iş<br />

veriyorum, halk bunu çok iyi anlıyor.<br />

Aslında, demokratik açılımın içi dolu.<br />

Reel sektör olarak da oralara iş ve<br />

götürmeliyiz. Ben orada, işçilerimle<br />

diyalog kurabilmek için Kürtçe<br />

öğrenmeye başladım. Yıllardır başka<br />

diller öğrenmeye çalışıyoruz. Birkaç<br />

kelime de Kürtçe öğrenelim, ne olur ki...<br />

Önemli olan anlaşmak, diyalog kurmak.’’<br />

Kaynak: Sabah, Haber: AA


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Avrupalı tekstilciler <strong>İstanbul</strong>’da buluştu<br />

EUROCOTTON, 50. GENEL<br />

1996 yılında Türk pamuklu tekstil<br />

sanayini temsilen üye olduğumuz<br />

ve Başkan Yardımcılığı düzeyinde<br />

temsil edildiğimiz Eurocotton’un (Avrupa<br />

Pamuklu ve Benzeri Tekstil Sanayileri<br />

Birliği) 50. Genel Kurul Toplantısı,<br />

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri<br />

Sendikası’nın evsahipliğinde 17-18<br />

Haziran 2010 tarihlerinde <strong>İstanbul</strong>’da<br />

düzenlendi. Toplantının ana gündemini<br />

yükselen pamuk fiyatları oluşturdu.<br />

Eurocotton’nun 50. Genel Kurul<br />

Toplantısında yapılan seçimlerde,<br />

Bossa T.A.Ş.’nin CEO’su Can Piyale,<br />

2 yıl süreyle Eurocotton Başkan<br />

Yardımcılığı görevine getirildi.<br />

Cass Johnson’un gözüyle ABD tekstil<br />

ticaretinde durum ve Obama’nın<br />

ticaret politikası<br />

NCTO (Amerikan Tekstil Örgütleri<br />

Milli Konseyi) Başkan ve CEO’su<br />

Cass Johnson, toplantıda yaptığı<br />

konuşmada Çin’in muhakkak para<br />

birimini değerlendirmesi gerektiğini,<br />

aksi takdirde ABD dahil Latin Amerika,<br />

Afrika, Türkiye ve AB’de imalat<br />

sanayicilerinin kapılarına kilit vurmaya<br />

devam edeceklerini belirtti. Johnson,<br />

ABD’de yaptırdıkları araştırmada Çin’in<br />

para birimini değerlemesi sonucunda<br />

1.4 milyon kişiye ülkelerinde istihdam<br />

sağlanabileceğini Obama hükümetine<br />

ilettiklerini ve cevap beklediklerini ifade<br />

etti. ABD’de tekstil sektörü için 2008<br />

ve 2009 yıllarının kötü geçtiğini, 2010<br />

yılında ise toparlanma gördüklerini<br />

dile getiren Cass Johnson, yakın<br />

coğrafyaları ve NAFTA ülkelerinden<br />

yapılan ithalatı ‘iyi ithalat’, Çin,<br />

Pakistan gibi Uzakdoğu ülkelerinden<br />

yapılan ithalatı ise ‘kötü ithalat’ olarak<br />

nitelendirdiklerini belirterek, şunları<br />

söyledi:<br />

“2008’de iyi ithalat yüzde 2, 2009’da<br />

yüzde 18 düştü. 2008’de kötü ithalat<br />

yüzde 3, 2009’da yüzde 11 düştü.<br />

2008’de istihdam yüzde 9, 2009’da<br />

yüzde 17 düşüş yaşandı. Satışlarda<br />

da 2008’de yüzde 12, 2009’da yüzde<br />

15 düşüş gerçekleşti. Çin’in pazar<br />

payında artış var. 2010 yılının ilk<br />

çeyreği verilerine göre, NAFTA<br />

ülkelerinin ithalattaki kayıplarının<br />

yerini Çin alıyor. Toplam artışın<br />

yüzde 66’sı Çin’den kaynaklanıyor.<br />

Kendi sektörümüzü korumak için<br />

yapacağımız şeyler arasında Çin’in<br />

para biriminin ve mallarının takibi,<br />

gümrüklerde denetimin artırılması,<br />

transpasifik ortaklığı, tekstil ihracatının<br />

finansmanı, tercihli ticaret reformu yer<br />

alıyor. Çin’le ilgili en büyük problem<br />

para birimi yuanın değerini düşük<br />

tutması ve uyguladığı sübvansiyonlar.<br />

Amerikan parlamentosu, parasının<br />

piyasa koşullarında değerlenmesi için<br />

Çin’e ciddi baskılar uygulamaya başladı.<br />

Mayıs ayında Çin’e yapılan ziyarette<br />

ültimatom verildi. 20 Haziran’da Çin’in<br />

para birimi ile ilgili değişikliği anons<br />

54<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

KURULU’NU İSTANBUL’DA YAPTI<br />

Tekstilin petrolü olan ‘pamuk’ hammaddesinin masaya yatırıldığı Genel Kurul’da, Bossa<br />

T.A.Ş.’nin CEO’su Can Piyale Eurocoton Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.<br />

etmesi istendi. Aksi takdirde ABD, Çin’i<br />

uluslararası arenada tartışmaya açacak<br />

ve baskı altına alacak, konuyu Dünya<br />

Ticaret Örgütü’ne götürecek.”<br />

Avrupa Komisyonu Ticaret Genel<br />

Müdürlüğü Bölüm Başkan Yardımcısı<br />

Madelaine Tuininga, AB’nin üçüncü<br />

ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları,<br />

ticaret politikaları, Lizbon Anlaşması<br />

kapsamında gerçekleşen yeniliklerle<br />

ilgili bilgilendirmelerde bulunarak,<br />

Avrupalı tekstilcilerin rekabetçiliğini<br />

artıracak çalışmalar yaptıklarını söyledi.<br />

Ulusal Pamuk Konseyi Üyesi Fatih<br />

Doğan ise yaptığı konuşmada, pamuk<br />

fiyatlarının 61.20 sent/libre’den 95.60<br />

sent/libre’ye kadar çıktığını ifade<br />

ederek, önümüzdeki sonbahara kadar<br />

artışın sürmesini beklediklerini dile<br />

getirdi. Amerikan stoklarının tarihinde<br />

görülmemiş kadar düşmesiyle arz-talep<br />

kaynaklı fiyat hareketlerinin yaşandığını<br />

ve fiyatların bu noktaya kadar geldiğini<br />

vurgulayan Doğan, önümüzdeki<br />

sonbaharda rekoltenin artması ile<br />

birlikte artan fiyatların tekrar normale<br />

gireceğini düşündüklerini belirtti. Doğan,<br />

“Pamuğun fiyatı artınca çiftçiler tekrar<br />

üretime yönelmeye başladı. 2010<br />

rekoltesi daha yüksek olacak” dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Genç tasarımcıların<br />

moda dünyasının önde<br />

gelen isimlerinin elinden<br />

diplomalarını almasının<br />

ardından öğrencilerin<br />

kendi tasarımlarından<br />

oluşan sergi gezildi.<br />

Törenin ardından<br />

düzenlenen kokteyl ile<br />

etkinlik sona erdi.<br />

Evteks’in sponsoru olan CCI fuar<br />

boyunca, ziyaretçilere çevreye<br />

duyarlı pamuk üretimi hakkında<br />

değerli bilgiler sundu.<br />

CCI standına yoğun ilgi gösteren fuar<br />

ziyaretçileri, doğal, yenilenebilir ve<br />

sürdürülebilir olan pamuk hakkında en<br />

güncel bilgileri alırken, pamuk ticareti ve<br />

kullanımıyla ilgili kafalarındaki pek çok<br />

sorunun da yanıtını buldu.<br />

Sürdürülebilir pamuk üretimi, günümüz<br />

dünyasında gelecek nesiller için elyaf<br />

tedariğini korumak açısından büyük<br />

bir önem taşıyor. CCI, ziyaretçilere<br />

ayrıca tedarik zinciri ve pazarlama<br />

programlarıyla marka gücünü ve satışı<br />

arttırmanın yolları konusunda bilgi verdi.<br />

CCI, iplik üreticisinden perakendecilere<br />

kadar tedarik zincirinin her aşamasında<br />

pazarlama desteği sağlıyor. Öncü<br />

şirketler COTTON USA lisansı<br />

alarak, CCI’ın perakendecileri; marka<br />

olmuş müşterileri ve tedarikçilerli<br />

buluşturan “tedarik zinciri pazarlama<br />

programlarından” yararlanıyor. Ayrıca<br />

CCI’ın sürdürdüğü “halkla ilişkiler”<br />

çalışmaları da lisans sahibi firmaların<br />

tanıtımlarına destek sağlıyor. CCI,<br />

en yeni moda trendleri ile pazar<br />

araştırmalarını, üretimlerini piyasanın<br />

taleplerine uygun hale getirmelerine<br />

yardımcı olmak için lisans sahipleriyle<br />

paylaşıyor.<br />

“COTTON USA” markasını kullanmak<br />

için lisans sahibi olmanın getirdiği<br />

pazarlama fırsatları, fuar esnasında<br />

büyük ilgi gördü. COTTON USA<br />

lisansı sahipleri, COTTON USA<br />

56<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi (İMA) yeni mezunlarına diplomalarını verdi<br />

SEKTÖRE TAZE KAN GELDİ<br />

markasını, kaliteli ve en az yüzde 50<br />

oranında Amerikan pamuğu içeren<br />

pamuklu ürünler ürettiklerini (dekoratif<br />

ve yapısal nedenlerle ağırlığın yüzde<br />

7’sine kadar pamuk harici elyaf<br />

kullanma hakkı tanınmıştır) göstermek<br />

için kullanıyor.<br />

“COTTON USA” markası, Amerikan<br />

pamuğu kullanılarak üretilen ürünlerin<br />

kalite ve standardını vurgulamak ve<br />

Amerikan pamuğuyla üretilen ürünleri<br />

diğerlerinden ayırmak üzere 1989<br />

yılında hayata geçirildi.<br />

Dünyanın her tarafında doğal ürünlere<br />

yönelik güçlü talep ve yükselen trende<br />

paralel olarak, Amerikan pamuk<br />

endüstrisi yüksek kalite düzeyiyle<br />

müşteriye satışları destekliyor.<br />

COTTON USA logosunu ev tekstili<br />

ürünlerinde kullanmak üzere lisans alan<br />

Türk firmaları arasında Birlik Soley,<br />

Hürsan Havlu, Kaynak Tekstil, Kimpeks<br />

Tekstil, Küçüker Tekstil, Menekşe<br />

Tekstil, Menderes Tekstil, Nesa, Sanko,<br />

Sarev, Turkuaz ve Zorlu Holding<br />

bulunuyor.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

ÇOCUKLAR İÇİN<br />

MODA ATÖLYESİ<br />

<strong>İstanbul</strong> Modern, 15 Temmuz-24 Ekim 2010 tarihleri arasında düzenlenen<br />

“Hüseyin Çağlayan: 1994-2010” sergisine paralel olarak <strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi<br />

(IMA) işbirliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla çocuklar, gençler<br />

ve aileler için özel atölye çalışmaları tasarladı.<br />

Moda Tasarım Atölyeleri başlıklı<br />

program kapsamında <strong>İstanbul</strong><br />

Modern’de gerçekleşen<br />

atölyelerde çocuklar ve aileler moda<br />

ürünleri yaratırken, <strong>İstanbul</strong> Moda<br />

Akademisi’nde düzenlenen çalışmalarda<br />

ise gençler moda tasarımı kavramını<br />

ayrıntılı olarak ele alıyor.<br />

<strong>İstanbul</strong> Modern’de Hüseyin Çağlayan’ın<br />

“Hareketsizlik” (İlkbahar/Yaz 2009)<br />

başlıklı koleksiyonundan esinlenerek<br />

tasarlanan ve “hız” kavramının modayla<br />

ilişkisinin ele alındığı “Dijital Çağda<br />

Tasarım” başlıklı atölye çalışmasına<br />

7-12 yaş grubundan çocuklar ücretsiz<br />

olarak katılabiliyor. Hüseyin Çağlayan’ın<br />

“Önce Eksi Şimdi” (İlkbahar/Yaz 2000)<br />

başlıklı koleksiyonundan ilham alan<br />

ve tasarımda “doğa” kavramının ele<br />

alındığı “Doğadan Etkilenen Moda”<br />

başlıklı atölyeye ise 4-6 yaş arasında<br />

58<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

çocuğu olan tüm aileler ücretsiz olarak<br />

katılabiliyor.<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde lise<br />

düzeyindeki gençler için, bir buçuk<br />

gün süren “Eskiz Defteri”; 19-23<br />

yaş arasındaki gençler içinse üç<br />

gün süren ve tasarımcı Rosemary<br />

Wallin tarafından yürütülen “Proje:<br />

Transformasyon” başlıklı atölye<br />

çalışmaları düzenleniyor. Bu atölyede


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

gençler, Hüseyin Çağlayan’ın<br />

çalışmalarındaki “Transformasyon”<br />

kavramından yola çıkarak, önyargıları<br />

yıkan, varsayımları kıran yeni formlar ve<br />

öyküler yaratıyor. Bu atölyelere katılım<br />

da ücretsiz.<br />

7-12 yaş grubuna yönelik “Dijital<br />

Çağda Tasarım”<br />

<strong>İstanbul</strong> Modern’de çocuklar için<br />

düzenen atölye çalışması “Dijital<br />

Çağda Tasarım” ismini taşıyor. Hüseyin<br />

Çağlayan’ın “Hareketsizlik” (İlkbahar/<br />

Yaz 2009) başlıklı koleksiyonundan<br />

esinlenerek tasarlanan ve 7-12<br />

yaş grubundan çocukların ücretsiz<br />

olarak katılabileceği bu atölyede “hız”<br />

kavramının modayla ilişkisi ele alınıyor.<br />

Atölyede çocuklar bilgisayar panelleri,<br />

elektronik cihaz parçaları ve alüminyum<br />

folyoları bir araya getirip, malzemelerin<br />

işlev ve formlarını değiştirerek<br />

yarattıkları yeni formlarla giysiler<br />

tasarlıyorlar. Böylece tasarımda üçüncü<br />

boyutun inceliklerini ve bir tasarım ürünü<br />

ortaya koymanın yollarını paylaşarak<br />

öğreniyorlar. Atölye çalışmaları 31<br />

Temmuz, 7 Ağustos, 21 Ağustos, 4<br />

Eylül 2010 tarihlerinde, 13.00-15.30<br />

saatleri arasında gerçekleştiriliyor.<br />

4-6 yaş çocuklara ve ailelere özel<br />

“Doğadan Etkilenen Moda”<br />

<strong>İstanbul</strong> Modern’de ailelere özel<br />

gerçekleştirilen atölye çalışması ise<br />

“Doğadan Etkilenen Moda” ismini<br />

taşıyor. Hüseyin Çağlayan’ın “Önce<br />

Eksi Şimdi” (İlkbahar/Yaz 2000) başlıklı<br />

koleksiyonundan esinlenerek tasarlanan<br />

ve 4-6 yaşında çocuğu olan tüm<br />

ailelerin ücretsiz olarak katılabildiği bu<br />

atölyede, tasarımda “doğa” ve “teknoloji”<br />

kavramları ele alınıyor. Bu atölyede<br />

çocuklar ve aileleri plastik, metal ve<br />

doğal dokulu malzemeleri kullanarak<br />

doğadan ilham alan üç boyutlu bir moda<br />

ürünü yaratıyor. Atölye çalışmaları 1<br />

Ağustos, 15 Ağustos, 5 Eylül, 19 Eylül<br />

2010 tarihlerinde, 13.00-15.30 saatleri<br />

arasında gerçekleştiriliyor.<br />

<strong>İstanbul</strong> Modern’de 7-12 yaş<br />

grubu çocuklar için gerçekleştirilen<br />

“Dijital Çağda Tasarım” ve 4-6 yaş<br />

grubundan çocuğu olan aileler için<br />

gerçekleştirilecek “Doğadan Etkilenen<br />

Moda” isimli etkinlikler hakkında detaylı<br />

bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak<br />

için 0212 334 73 41 numaralı telefona<br />

başvurulabilir.<br />

Gençlerin portfolyolarına yönelik<br />

“Eskiz Defteri”<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’de gençler<br />

için hazırlanan ve bir buçuk gün<br />

süren atölye çalışması “Eskiz<br />

Defteri” ismini taşıyor. Bu atölye,<br />

moda tasarımı konusunda kendine<br />

portfolyo oluşturmak isteyen lise<br />

düzeyindeki gençler için ücretsiz<br />

olarak düzenleniyor. Atölyede<br />

gençler gelenekten çağdaşa uzanan<br />

bir yaklaşımda görseller toplayor,<br />

araştırmalar yapıyor, malzemeleri bir<br />

araya getireriyor ve üç boyutlu yeni<br />

formlar yaratıyorlar. Bu yaratım süreci<br />

boyunca yapılacak eskiz çalışmalarında<br />

gençlerin kendilerine bir anlatı dili<br />

oluşturmaları atölyenin temel amacı.<br />

Gençler çizgi, renk, doku, desen ve<br />

ritim gibi sanat ve tasarımın temel<br />

unsurlarıyla kendine özgü, zengin,<br />

vurucu eskizler yaratarak portfolyolarını<br />

güçlendirmenin yollarını keşfediyorlar.<br />

13 Ekim’de 17.00-19.00 ve 16<br />

Ekim’de 10.00-16.00 saatleri arasında<br />

gerçekleştirilen ve bir buçuk gün<br />

sürecen bu ücretsiz atölyeye başvuruda<br />

bulunan ilk 16 kişi kayıt yaptırabiliyor.<br />

59<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

19-23 yaş gençler için “Proje: Transformasyon”<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde üç gün<br />

sürecek olan ve 19-23 yaş arasındaki<br />

gençler için tasarlanan atölye çalışması<br />

ise “Proje: Transformasyon” ismini<br />

taşıyor. Tasarımcı Rosemary Wallin<br />

tarafından gerçekleştirilen bu atölyede<br />

gençler, Hüseyin Çağlayan’ın sembol<br />

olarak kullandığı, elektrik aksamlı<br />

motorlarla kontrol ettiği ya da bir stili<br />

parçalayarak yeni formlar yarattığı<br />

giysilerindeki “Transformasyon”<br />

kavramını ele alıyor. Hüseyin<br />

Çağlayan’ın çalışmalarına dayanarak<br />

önyargıları yıkan, varsayımları kıran<br />

yeni formlar ve öyküler yaratıyorlar.<br />

26-27 Temmuz’da 10.00-16.00 ve<br />

28 Temmuz’da 10.00-13.00 saatleri<br />

arasında üç gün süren bu ücretsiz<br />

atölyeye başvuruda bulunan ilk 16 kişi<br />

kayıt yaptırabiliyor.<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademi’nde lise<br />

öğrencilerine yönelik düzenlenen<br />

“Eskiz Defteri” ve 19-23 yaş grubundan<br />

gençler için gerçekleştirilecek olan<br />

“Proje: Transformasyon” isimli<br />

etkinlikler hakkında detaylı bilgi almak<br />

ve rezervasyon yaptırmak için 0212<br />

219 41 41 -1209 numaralı telefona<br />

başvurulabilir.<br />

Rosemary Wallin “Proje: Transformasyon”<br />

Programının Uygulamacısı<br />

University of the Arts, Central Saint<br />

Martins’de Moda Tasarım, Yönetim ve<br />

Pazarlama bölümünde lisans eğitimi<br />

aldıktan sonra sonra Royal College of<br />

Art, Endüstriyel Tasarım Mühendisliği<br />

bölümünde yüksek lisansını<br />

tamamlayan Rosemary Wallin, 2001-<br />

2007 yılları arasında Luc Berjen, Coco<br />

de Mer gibi firmalarda freelance tasarım<br />

şefliği yaptı. Halen Venedik Üniversitesi,<br />

Design Lab programında ve Central<br />

Saint Martins’de tasarım eğitmenliği<br />

yapmaya devam ediyor. Wallin aynı<br />

zamanda HILO (ayakkabı tasarımı) ve<br />

AOS (lüks giyim ve aksesuar) adlı iki<br />

markanın da kurucusu.


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />

<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde (İMA),<br />

düzenlenen “moda tasarımı ve<br />

endüstriyel tasarım” konulu söyleşide<br />

konuşan Hüseyin Çağlayan, modanın<br />

öncelikle ekonomik süreci tamamlayan<br />

toplumlarda geliştiğini söyledi.<br />

Hüseyin Çağlayan, Batı’nın elitlerinin<br />

yıllar önce Doğu’ya gidip, oradaki<br />

tasarımları aldıklarına dikkat<br />

çekerek, bugün artık buna ihtiyaç<br />

kalmadığını ifade etti. Londra, Milano<br />

gibi merkezlerin bulunduğu ülkelerin<br />

60<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Türkiye’nin dünya modasından daha fazla pay alacağını anlatan<br />

moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan:<br />

TÜRKİYE MODADA YÜKSELİYOR<br />

Dünyaca ünlü Türk moda<br />

tasarımcısı Hüseyin<br />

Çağlayan, modanın<br />

gelişmiş ülkelerde çok<br />

daha hızlı bir şekilde<br />

geliştiğini belirterek,<br />

“İtalya tarım toplumundan<br />

ekonomi toplumuna<br />

geçişini bizden çok daha<br />

önce tamamladığı için<br />

Türkiye’nin önünde yer<br />

alıyor.<br />

Ancak Türkiye de bu<br />

yönde çok önemli<br />

gelişmeler yaşıyor.<br />

Ekonomi toplumuna geçiş<br />

tamamlandıkça Türkiye,<br />

dünya modasından daha<br />

geniş pay alacak.<br />

ekonomilerinin dönüşüm süreçlerini<br />

tamamladıklarını ifade eden Çağlayan<br />

şöyle devam etti:<br />

“Kuruluş tarihi çok daha eski olan<br />

Avrupa ülkeleri yavaş yavaş tarih içinde<br />

boğuluyor. Avrupa bundan dolayı ölüyor.<br />

Türkiye genç bir cumhuriyet ve hep<br />

geleceğe bakıyor. Gelecekse kimliksiz<br />

bir kavram. Yeni olanın bu gelecek<br />

içinde şansı daha yüksek. Bu nedenle<br />

Türkiye bulunduğu coğrafyada büyük<br />

avantaja sahip”


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />

•<br />

•<br />

Çağdaş sanatın ve modanın önde<br />

gelen temsilcilerinden Hüseyin<br />

Çağlayan’ın Türkiye’deki en<br />

kapsamlı sergisi <strong>İstanbul</strong> 2010<br />

Avrupa Kültür Başkenti programı<br />

kapsamında <strong>İstanbul</strong> Modern’de<br />

gerçekleşiyor.<br />

Tasarımcının son 16 yılda ürettiği<br />

çalışmalarının bir seçkisi niteliğini<br />

taşıyan “Hüseyin Çağlayan:<br />

1994-2010” başlıklı sergi, 15<br />

Temmuz-24 Ekim tarihleri arasında<br />

<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />

İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB)<br />

organizasyonu ve <strong>İstanbul</strong> 2010<br />

Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın<br />

katkılarıyla, <strong>İstanbul</strong> Fashion Week<br />

2010, <strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi<br />

(IMA), <strong>İstanbul</strong> Modern ile Londra<br />

HÜSEYİN ÇAĞLAYAN 1994-2010 SERGİSİ<br />

•<br />

Tasarım Müzesi işbirliğiyle<br />

yapılıyor.<br />

Daha önce Londra Tasarım<br />

Müzesi ve Tokyo Çağdaş<br />

Sanat Müzesi’nde sergilenen,<br />

küratörlüğünü Donna Loveday’in<br />

yaptığı sergide, Hüseyin<br />

Çağlayan’ın 1994 ile 2010<br />

yılları arasında ürettiği moda<br />

koleksiyonları, enstalasyonları ve<br />

filmleri bir araya geliyor. Sergi,<br />

mimari, felsefe, bilim, tarih,<br />

antropoloji, biyoloji ve teknolojiden<br />

esinlenen Hüseyin Çağlayan’ın<br />

genetik, teknolojik ilerleme, yer<br />

değiştirme, göçmenlik ve kültürel<br />

kimlik gibi çeşitli alanlardaki<br />

düşüncelerini yansıtıyor. Çağlayan<br />

giyimi, konseptleri ifade etmek<br />

61<br />

•<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

ve daha geniş izleyici kitlesinin<br />

erişimine açmak için bir keşif alanı<br />

olarak kullanıyor. Yeni malzeme<br />

ve tekniklerle deneylere girişiyor,<br />

tasarladığı giysiler, ardında yatan<br />

düşünce süreçlerini yansıtıyor.<br />

Modayı bir keşif alanı ve<br />

kavramların ifade bulduğu bir yer<br />

olarak sunan Hüseyin Çağlayan,<br />

giyimin ne anlama geldiğine dair<br />

önkabullere meydan okuyor.<br />

Modayla doğrudan doğruya ilişki<br />

kurulması güç disiplinlerden ilham<br />

alan Hüseyin Çağlayan, günümüz<br />

dünyasının politik, ekonomik ve<br />

sosyal gerçeklerinden yola çıkarak,<br />

felsefi bir konumlandırmayla,<br />

kavramsal fikirler sunan tasarımlar<br />

gerçekleştiriyor.


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />

İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu ilk<br />

toplantısını gerçekleştirdi.<br />

İHRACATI ARTTIRACAK<br />

STRATEJİ GELİŞTİRİLİYOR<br />

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın<br />

başkanlık ettiği “İhracata<br />

Dönük Üretim Stratejisi<br />

Değerlendirme Kurulu” toplantısı 12<br />

Temmuz Pazartesi günü gerçekleştirildi.<br />

Kurul ilk toplantısında çalışma planını<br />

ve takvimini görüştü, çalışma usul ve<br />

esaslarını belirledi.<br />

Sürdürülebilir ve istikrarlı ihracat<br />

artışını sağlayacak politikaların<br />

oluşturulmasında adeta bir rampa<br />

görevi görecek olan Kurulun adeta bir<br />

roket rampası gibi bir görev göreceğini<br />

söyledi. Çağlayan, “Nasıl ki kayak<br />

sporunda daha yükseğe ve uzağa<br />

gitmek için sporcular rampadan atlıyorsa<br />

bu kurul da ihracatta daha uzağa gitme<br />

rampası olacaktır” şeklinde konuştu.<br />

Çağlayan toplantıda yaptığı konuşmada,<br />

Türkiye’de küresel krizin etkileriyle<br />

beraber yaşanan bazı olumsuzluklardan<br />

dolayı özellikle ihracatın bundan sonra<br />

değişen dünya düzeni ile rekabet<br />

sistemi dış ticaretteki daralmalar<br />

62<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Çağlayan, “Hedefimiz Türkiye’yi muassır medeniyetler seviyesine getirmek. 2023<br />

hedefimiz de 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmek ve en az 10 uluslararası marka<br />

yaratmaktır. Kurul bana göre bu konuda Türkiye’nin A takımı, milli takımı olacaktır” dedi.<br />

rekabetin şiddetinin ve şartlarının<br />

neredeyse yeniden yazıldığı bir ortamda<br />

daha yeni ve farklı bir sistemi ortaya<br />

çıkardığını söyledi.<br />

2009 yılındaki küresel krizle beraber<br />

ihracatının yüzde 60’ını Avrupa<br />

bölgesine yapan Türkiye’nin ihracatta<br />

değer bazında yüzde 22.6’lık bir<br />

küçülme yaşadığını hatırlatan Bakan<br />

Çağlayan, miktar bazında yaşanan<br />

küçülmenin ise yüzde 7.5’lik bir<br />

küçülme olduğunu söyledi. İhracatın


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />

rotasını ve yol haritasını belirlemek<br />

üzere bir araya geldiklerini ifade eden<br />

Çağlayan, yapacakları çalışmayla da<br />

Avrupa pazarlarındaki son gelişmeler<br />

ve avro, dolar paritesindeki gelişmeleri<br />

değerlendireceklerini kaydetti.<br />

İhracat odaklı bir üretim stratejisi<br />

prensibinin kendileri için çok önem<br />

arz ettiğini belirten Çağlayan, “ Kamu<br />

ve özel sektörün bir araya gelmesiyle<br />

oluşan bu kurul belli aralıklarla gerek<br />

üretimi gerek yatırımı ilgilendiren<br />

tüm birimlerin oturup yeniden hem<br />

ihracatımızın içinde bulunduğu<br />

sorunların tespiti ve bunların çözüm<br />

önerilerini burada tartışacağız” dedi.<br />

Üretimin yapısının bu çalışmalar içinde<br />

mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğinin<br />

altını çizen Bakan Çağlayan, bu konuda<br />

zaman zaman yanlış anlaşılmaların<br />

olduğunu söyledi. Çağlayan sözlerine<br />

şöyle devam etti: “İhracata dönük<br />

üretim stratejisi değerlendirme kurulu<br />

oluşturma hedefimiz ihracatımızı<br />

ve ihracatımızın belirleyicisi olan<br />

üretimimizi bütünsel bir bakış açısıyla<br />

ele almaktır. 2023 yılı hedefimiz<br />

olan 500 milyar dolarlık ihracatın<br />

gerçekleşebilmesi için ekonomimizde<br />

ve ekonomimizin bileşenleri olan dış<br />

ticaretimize bağlı olarak buna olarak<br />

üretimimizde yaşanması gereken<br />

yapısal dönüşümü sağlayan politikaları<br />

hayata geçirmek olacaktır. Kurul<br />

ilk toplantısında çalışma planını ve<br />

takvimini görüşecektir.<br />

Çalışma usul ve esaslarını<br />

belirleyecektir. Kurul sürdürülebilir ve<br />

istikrarlı ihracat artışını sağlayacak<br />

politikaların oluşturulması adeta bir<br />

rampa görevi görecektir adeta bir roket<br />

rampası gibi bir görev görecektir. Nasıl<br />

ki kayak sporunda daha yükseğe ve<br />

uzağa gitmek için sporcular rampadan<br />

atlıyorsa bu kurul da ihracatta daha<br />

uzağa gitme rampası olacaktır.”<br />

Strateji, 4 Bileşenden Oluşacak<br />

Çağlayan, avro/dolar paritesindeki<br />

gelişmelerin ihracata etkisi hakkında<br />

bilgi verirken de dış ticaret rakamlarının<br />

dolarla açıklandığını, paritenin<br />

düşmesi nedeniyle ihracatta da düşüş<br />

gerçekleşmiş gibi bir tablo ortaya<br />

çıktığını anlattı. Bakan Çağlayan,<br />

Haziran ayındaki dış ticaretin, Ocak<br />

ayındaki pariteye göre yapılmış olması<br />

halinde ihracat rakamının 769 milyon<br />

dolar fazla hesaplanacağına işaret etti.<br />

İthalattaki enerji maliyetleri, ithalatın<br />

yüzde 60’ından fazlasının dolar<br />

üzerinden yapılması gibi faktörlerin de<br />

dış ticarette bazı olumsuz gelişmeleri<br />

ortaya koyduğunu ifade eden<br />

Çağlayan, “Şunu ifade etmemiz lazım<br />

ki; bu yapısal durumun değişmesi<br />

için paritenin istediğimiz seviyeye<br />

gelmesini bekleyemeyiz. Şunu çok net<br />

ifade etmemiz lazım biz sektörlerimize<br />

rekabet gücü kazandıracak,<br />

firmalarımıza maliyet, kalite avantajı<br />

sağlayacak stratejiler geliştirmek<br />

mecburiyetindeyiz” dedi.<br />

Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde<br />

80’nini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu,<br />

ancak yoğunluğun düşük ve orta düşük<br />

teknojili üretim yapısına dayalı olduğu<br />

anlatan Çağlayan, şöyle konuştu:<br />

“Dünya ticaretindeki payı en yüksek<br />

63<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

grup orta-yüksek teknolojili sektörlerdir.<br />

Bu grup içinde yer alan otomotiv,<br />

makine ve tesisat ile elektrikli makine<br />

ve araçları sektörleri ihracatı hızla<br />

genişlemekle birlikte Türkiye’nin<br />

ihracatının hala dünya ticareti içinde<br />

payı azalan düşük ve orta teknolojili<br />

sektörlerde yoğunlaştığını da hep<br />

beraber görüyoruz. Bu noktada Türkiye<br />

için ihracata dönük üretim stratejisi<br />

kaçınılmaz ve ciddi bir ihtiyaç olarak<br />

karşımıza çıkıyor.<br />

Bu stratejinin 4 ana bileşeni var; Bunun<br />

bir tanesi düşük teknolojili sektörlerde<br />

katma değeri yüksek ürünlere geçişin<br />

sağlanması. Orta-düşük teknolojili<br />

sektörlerde üretimin artırılması ve<br />

daha yüksek katma değerli ürünlere<br />

geçilmesi. Üçüncü bileşen olarak orta<br />

yüksek teknolojili sektörlerde üretim<br />

artışına ulaşılması ve son olarak da<br />

yüksek teknolojili sektörlerde de yeni<br />

yatırımların gerçekleştirilmesidir.”<br />

Girdi Tedarik Stratejisi Oluşturulacak<br />

Söz konusu yapının kurulmasının<br />

kolay olmayacağını, ancak sanayi<br />

envanteri, ülke masaları gibi verilerin<br />

altyapı oluşturacağını anlatan Çağlayan,<br />

bu çerçevede “girdi tedarik stratejisi”


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />

çalışmalarını da başlattıklarını bildirdi.<br />

Çağlayan, stratejiyle, kısa-orta vadede<br />

ihracata dönük daha etkin ve daha<br />

düşük maliyetli girdi tedariki açısından<br />

izlenecek yol haritasının oluşturulması,<br />

uzun vadede de ihracatın ara malı<br />

ithalatına bağımlılığını azaltıcı politikalar<br />

geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.<br />

Bakan Çağlayan, “Bu çalışmayla kısa<br />

ve orta vadede imalat sanayimiz için<br />

belirlenen kritik girdilerin, etkin bir<br />

şekilde tedarik edilmesi amacıyla çeşitli<br />

politikalar geliştireceğiz.<br />

Merkezi veya sektörel ortak satın alma<br />

organizasyonları oluşturulması, özel<br />

sektörün girdi satın alımı planlamasını<br />

destekleyecek mekanizmaların<br />

geliştirilmesi bu bağlamda<br />

düşünülebilecek önemli politika<br />

seçeneklerindendir” şeklinde konuştu.<br />

Bakan Çağlayan, önümüzdeki dönemde<br />

“girdi tedariğinde ticaret diplomasisine”<br />

daha fazla ağırlık vereceklerini de<br />

ifade etti. Yeni ihracat stratejisiyle<br />

ortaya konulacak bir çalışmanın da<br />

“dahilde işleme rejimi değerlendirme<br />

kurulu” oluşturulması olduğuna işaret<br />

eden Çağlayan, ihraç ürünleri üretimi<br />

için gerekli ara malların ithalatında<br />

teşvik öngören “Dahilde İşleme Rejimi”<br />

hakkında bilgi verdi. Kurulun, kısa-ortauzun<br />

vadeli stratejiler oluşturacağını,<br />

ilgili kurumlar arasında koordinasyon ve<br />

işbirliği geliştireceğini anlattı.<br />

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatçı<br />

birlikleri kayıt rakamlarına göre, 1-9<br />

Temmuz 2010 tarihlerindeki ihracatın<br />

2,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini<br />

açıkladı.<br />

İhracat odaklı üretim için altyapının<br />

geliştirilmesi, ihracata dönük üretimde<br />

daha rekabetçi bir yapıya geçilmesi<br />

amacıyla oluşturulan, “İhracata Dönük<br />

Üretim Stratejisi Değerlendirme<br />

Kurulu’ ilk toplantısını Devlet Bakanı<br />

Zafer Çağlayan’ın başkanlığında<br />

gerçekleştirdi.<br />

Toplantının açılışında konuşan Bakan<br />

Çağlayan, söz konusu Kurulun,<br />

Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü<br />

olan 2023’te dünya mal ticaretinden<br />

alınan payın artırılarak ihracatın 500<br />

milyar dolara çıkarılması yönündeki<br />

stratejik hedefe ulaşılabilmesi için,<br />

konuyla ilgili kurum ve kuruluşların bir<br />

plan dahilinde aktif olarak çalışmalara<br />

katıldığı, kurumlararası işbirliği ve<br />

koordinasyonun sağlandığı, üretimle<br />

ihracatın birlikte ele alındığı bir “ihracata<br />

dönük üretim stratejisi” geliştirmek<br />

amacıyla, 12 Mayıs 2010 tarihli ve<br />

2010/12 sayılı Başbakanlık genelgesiyle<br />

kurulduğunu hatırlattı.<br />

İhracata Dönük Üretim Stratejisi<br />

Değerlendirme Kurulunun, ihracatın<br />

ve ihracatın belirleyicisi olan üretimin<br />

bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması<br />

amacıyla kurulduğunu vurgulayan<br />

Çağlayan, Kurulun, 2023 yılı hedefi<br />

olan 500 milyar dolarlık ihracatın<br />

gerçekleştirilebilmesi için ekonominin<br />

bileşenlerinden biri olan dış ticaretin ve<br />

64<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

buna bağlı olarak üretimde yapılması<br />

gereken yapısal dönüşümü sağlayacak<br />

yapısal politikaları gerçekleştireceğini<br />

söyledi.<br />

Kurul bugünkü toplantısı ile çalışma<br />

planı ve takvimini görüşeceğini, çalışma<br />

usul ve esaslarını belirleyeceğini<br />

bildiren Çağlayan, ayrıca Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı (DTM) Ekonomik<br />

Araştırmalar Genel Müdürlüğü<br />

tarafından hazırlanan dış ticaretin<br />

görünümü, Girdi Tedarik Stratejisi ve<br />

avro-dolar paritesindeki gelişmeler ile<br />

Avrupa pazarlarındaki son ekonomik<br />

gelişmelerden ticaretin nasıl etkilendiği<br />

konusunda sunumlar yapılacağını<br />

kaydetti.<br />

Kurul Üyeleri<br />

İhracata Dönük Üretim Stratejisi<br />

Değerlendirme Kurulunun; Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Devlet<br />

Bakanının başkanlığında; Maliye<br />

Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,<br />

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet<br />

Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine<br />

Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve<br />

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın müsteşar<br />

düzeyinde, Merkez Bankası, Türkiye<br />

Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Türkiye<br />

Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu<br />

(TÜBİTAK), Türkiye Odalar ve Borsalar<br />

Birliği (TOBB) ve Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi’nin (TİM) başkan düzeyinde,<br />

Türkiye İhracat Kredi Bankası’nın (Türk<br />

Eximbank) Genel Müdür düzeyinde<br />

katılımıyla oluşturuldu


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

Raporu Hazırlayan: İtkib Genel Sekreterliği Ar&Ge Ve Mezuat Şubesi<br />

İLK YARIDA ÖRME KUMAŞ<br />

İHRACATI %33.1 ARTTI<br />

Türk tekstil sektörü 2010’nun ilk<br />

yarısını başarılı bir performansla<br />

tamamladı. Yılın Ocak-<br />

Haziran döneminde en önemli ihraç<br />

kalemlerinden birini örme kumaşlar<br />

oluşturdu. İhraç kayıtlarına göre yılın<br />

ilk yarısında örme kumaş ihracatı<br />

yüzde 33.1 oranında artarak 624.6<br />

milyon dolara yükseldi. Rusya pazarlar<br />

arasında ilk sırada olmayı sürdürdü.<br />

Tekstil ihracatı 3 milyar doları geçti<br />

Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2010 yılının<br />

Ocak–Haziran döneminde 2009 yılının<br />

eş dönemine kıyasla %23,9 oranında<br />

artışla 3,1 milyar dolara ulaştı. 2009<br />

yılını 2008 yılına göre %19,1 düşüşle<br />

5,5 milyar dolar ihracat değeri ile<br />

kapatan tekstil sektöründe, 2010<br />

yılının Ocak ayında %21,1, Şubat<br />

ayında %29 ve Mart ayında %32,5,<br />

Nisan ayında %23,9 ile yüksek oranda<br />

ihracat artışı oldu.<br />

Mayıs ayında da %18,4 ile tekstil ihracat<br />

artışı devam etmiş, ancak Şubat ve<br />

Mart ayına kıyasla artış ivmesi hızını<br />

kaybetmiştir. Haziran ayında ise artış<br />

oranı %19 ile ilk dört aya göre göreceli<br />

olarak düşük seviyedeki artış seyrini<br />

korumuştur.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

Türkiye’nin genel ihracatı %21,6<br />

oranında artışla 43,9 milyar dolardan<br />

53,3 milyar dolara yükselirken; sanayi<br />

ihracatı %21,1 oranında artarak 37<br />

milyar dolardan 44,7 milyar dolara,<br />

tarıma dayalı işlenmiş ürünler ihracatı<br />

ise %22,6 oranında artışla 3,4 milyar<br />

dolardan 4,2 milyar dolara yükselmiştir.<br />

Tekstil ihracatında özellikle 2010 yılının<br />

ilk aylarında kaydedilen yüksek artış<br />

oranları neticesinde, sektörün ihracat<br />

performansı Türkiye genel ihracatından,<br />

sanayi ihracatından ve tarıma dayalı<br />

işlenmiş ürünler ihracatından oransal<br />

olarak daha yüksek olmuştur.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

de tekstil ihracatı, kaydedilen (%23,9)<br />

artış oranı ile gerek Türkiye genel<br />

ihracatından (%21,6 artış), gerek<br />

sanayi ihracatından (%21,1 artış),<br />

gerekse tarıma dayalı işlenmiş ürünler<br />

ihracatından (%22,6 artış) az da olsa<br />

daha yüksek oranlı artmıştır.<br />

Ancak aylık bazda tekstil ihracatının<br />

artış hızının düşmesi sonucunda,<br />

genel ve sanayi ihracat performansı ile<br />

sektörel ihracat performansının birbirine<br />

oldukça yaklaştığı görülmektedir.<br />

Bu performans dolayısıyla tekstil<br />

ihracatının Türkiye genel ihracatı<br />

içindeki payı %5,72’den %5,83’e,<br />

sanayi ihracatı içindeki payı %6,8’den<br />

%7’ye ve tarıma dayalı işlenmiş ürünler<br />

ihracatındaki payı %73,3’den %74,1’e<br />

yükselmiştir.<br />

Ülke Grupları Bazında Tekstil<br />

İhracatındaki Gelişmeler<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

65<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

2010 yılının ilk altı ayında %23,9 artışa ulaşan tekstil ihracatında ilk on pazarın<br />

tamamında artış oldu. Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk<br />

on ülkeden altısı AB üyesidir.<br />

AB ülkeleri, OECD ülkeleri, Ortadoğu<br />

ülkeleri, eski SSCB ülkeleri, Afrika<br />

ülkeleri, diğer Avrupa ve diğer Asya<br />

ülkeleri gibi belli başlı tüm ülke<br />

gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil<br />

ihracatında %9 ile %55,9 arasında<br />

değişen oranlarda artışlar olmuştur.<br />

Yılın ilk altı ayında yapılan 3,1 milyar<br />

dolarlık tekstil ihracatının 1,4 milyar<br />

dolarlık kısmı, diğer bir ifade ile<br />

%46,5’lik bölümü 27 AB ülkesine<br />

yapılmış ve ihracat 2009 yılının Ocak-<br />

Haziran dönemine kıyasla %13,6<br />

oranında artmıştır.<br />

Küresel krizin ardından, gelişmiş<br />

ülkelerin ekonomilerindeki iktisadi<br />

toparlanma sürecinin başlamasıyla<br />

geleneksel pazarlarımızdan AB<br />

ülkelerinin pazarlarında da olumlu


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

gelişmeler olmuş, bu süreçte Türkiye’nin<br />

tekstil ihracatında da olumlu yansımalar<br />

görülmeye başlamıştır. Ancak, son<br />

dönemde AB ekonomilerindeki olumsuz<br />

gelişmelerin de etkisiyle AB ülkelerine<br />

yönelik tekstil ihracat artışı hız kesmiş<br />

olup AB’ye yapılan ihracatın artış<br />

oranı toplam ihracat artışının gerisinde<br />

olduğundan Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatında AB’nin payı da düşmeye<br />

devam etmektedir.<br />

Diğer ülke gruplarından, ABD, Kanada,<br />

İsviçre gibi ülkelerin yer aldığı “Diğer<br />

OECD Ülke Grubu”na 2010 yılının ilk<br />

altı ayında 2009 yılının aynı dönemine<br />

kıyasla %47,5 ile yüksek oranlı bir<br />

artışla 149 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />

ihraç edilmiştir. Ülke grubunun Türkiye<br />

toplam tekstil ihracatında payı %4,8’e<br />

yükselmiştir.<br />

Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek<br />

gibi ülkelerin dahil olduğu “Diğer Avrupa<br />

Ülke Grubu”na tekstil ihracatı 2010<br />

yılının Ocak-Haziran döneminde %9<br />

artışla 73,9 milyon dolara yükselmiştir.<br />

Bu ülke grubu yılın ilk altı ayında en<br />

düşük oranlı tekstil ihracat artışının<br />

görüldüğü ülke grubu olmuştur. Diğer<br />

Avrupa ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatında payı %2,4’tür.<br />

Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz<br />

Rusya, Özbekistan gibi ülkelerin yer<br />

aldığı ve Türkiye’nin AB ülkelerinin<br />

ardından en büyük ikinci tekstil pazarı<br />

olan “Eski SSCB Ülkeleri” grubuna<br />

yönelik tekstil ihracatı, 2010 yılının ilk<br />

altı ayında %55,9 ile yüksek oranda<br />

artarak 320,6 milyon dolardan 499,7<br />

milyon dolara yükselmiştir. “Eski<br />

SSCB Ülkeleri” en yüksek oranlı<br />

ihracat artışının görüldüğü ülke grubu<br />

olmuştur. Bu yüksek oranlı artışla eski<br />

SSCB ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatından aldığı pay %12,8’dan<br />

%16,1’e yükselmiştir.<br />

Tekstil ihracatında önde gelen<br />

pazarlardan biri konumundaki Ortadoğu<br />

ülkelerine 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde %12,4 artışla 263,3<br />

milyon dolar değerinde tekstil ürünü<br />

ihraç edilmiştir. Suudi Arabistan,<br />

Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi ülkelerin<br />

gruplandırıldığı Ortadoğu ülke grubuna<br />

genel tekstil ihracatından (%23,9 artış)<br />

daha düşük oranlı bir artış (%12,4 artış)<br />

olması, ülke grubunun Türkiye toplam<br />

tekstil ihracatından aldığı payın %9,3’ten<br />

%8,5’e düşmesine neden olmuştur. Bu<br />

ülke grubu yılın ilk altı ayında düşük<br />

oranlı tekstil ihracat artışının görüldüğü<br />

ülke gruplarından biri olmuştur.<br />

Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas ve<br />

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil<br />

olduğu ve Türkiye’nin üçüncü en büyük<br />

tekstil pazarı olan Afrika ülke grubuna<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

%34,1 ile yüksek oranda artışla 314,3<br />

milyon dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />

Bu yüksek oranlı ihracat artışı<br />

sonucunda Afrika ülkelerinin Türkiye<br />

toplam tekstil ihracatından aldığı pay<br />

%9,3’den %10,1’e çıkmıştır.<br />

Diğer taraftan, 2010 yılının Ocak-<br />

Haziran döneminde Türkiye’den<br />

Çin, Hindistan, Malezya, Tayvan gibi<br />

Uzakdoğu ülkelerinin yeraldığı diğer<br />

Asya ülkeleri grubuna yönelik tekstil<br />

ihracatı, %44,9 gibi oransal olarak<br />

yüksek bir artışla 126,2 milyon dolara<br />

yükselmiştir. Bu yüksek oranlı ihracat<br />

artışı sonucunda diğer Asya ülkelerinin<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatından<br />

aldığı pay %3,5’den %4,1’e çıkmıştır.<br />

66<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Diğer Asya ülkeleri yüksek oranlı ihracat<br />

artışının görüldüğü ülke gruplarından biri<br />

olmuştur.<br />

Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında<br />

Gelişmeler Ülke bazında incelendiğinde,<br />

2010 yılının ilk altı ayında Türkiye’den<br />

en fazla tekstil ve hammaddeleri ihraç<br />

edilen ülkeler Rusya Federasyonu,<br />

İtalya, Almanya, Romanya, İran,<br />

Polonya, Mısır, ABD, Bulgaristan ve<br />

İngiltere olarak sıralanmaktadır.<br />

En fazla tekstil ihracatı yapılan ilk on<br />

ülkeye ihracatta 2009 yılının Ocak-<br />

Haziran dönemine kıyasla %5,3 ile<br />

%57,4 arasında değişen oranlarda<br />

artışlar olmuştur. En yüksek oranlı<br />

ihracat artışının görüldüğü pazar %57,4<br />

artış oranı ile ABD olurken, en düşük<br />

oranlı ihracat artışının görüldüğü pazar<br />

%5,3 ile Polonya’dır.<br />

2010 Ocak-Haziran döneminde<br />

Türkiye’den Rusya Federasyonu’na<br />

380 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />

ihraç edilmiş, ihracat 2009 yılının<br />

eş dönemine kıyasla %56,9 ile<br />

yüksek oranında artmıştır. Rusya<br />

Federasyonu’nun Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatından aldığı pay %9,7’den<br />

%12,2’ye yükselmiştir.<br />

Aynı dönemde İtalya’ya tekstil ve<br />

hammaddeleri ihracatı %18,1 oranında<br />

artışla 261,4 milyon dolardan 308,6<br />

milyon dolara yükselmiştir. İtalya’nın


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />

%9,9 düzeyindedir.<br />

Tekstil ihracatında üçüncü büyük<br />

pazar Almanya’ya ihracat 2010 yılının<br />

Ocak- Haziran döneminde 2009 yılının<br />

eş dönemine kıyasla %16,5 oranında<br />

artarak 153,4 milyon dolardan 178,7<br />

milyon dolara yükselmiştir. Almanya’nın<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />

%5,7 olarak hesaplanmaktadır.<br />

Dördüncü büyük pazar Romanya’ya<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

%11,6 oranında artışla 130,8 milyon<br />

dolar değerinde tekstil ihracatı<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Romanya’nın tekstil ihracatından aldığı<br />

pay %4,2 olarak hesaplanmaktadır.<br />

İran beşinci büyük pazar olup, bu<br />

ülkeye 2010 yılının ilk altı ayında<br />

%11,1 oranında artışla 116,5 milyon<br />

dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. İran’ın<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatındaki payı<br />

%3,7’dir. İlk beş ülkenin ardından %5,3<br />

oranında artış ve 110,7 milyon dolar<br />

ihracat değeri ile Polonya altıncı büyük<br />

tekstil ihracat pazarıdır.<br />

Türkiye’nin en çok tekstil ihracatı<br />

gerçekleştirdiği diğer pazarlar %39,3<br />

artış ve 109,4 milyon dolar ihracat<br />

değeri ile Mısır, %57,4 artış ve 108,9<br />

milyon dolar ihracat değeri ile ABD,<br />

%17,7 oranında artış ve 108,4 milyon<br />

dolar ihracat değeri ile Bulgaristan ve<br />

%30 oranında artış ve 107,1 milyon<br />

dolar ihracat değeri ile İngiltere olarak<br />

sıralanmaktadır.<br />

Belli Başlı Ürün Grupları Bazında<br />

İhracat 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde elyaf, iplik, dokuma kumaş,<br />

örme kumaş ve dokusuz yüzeyler,<br />

keçeler ve vatkalar olarak belirlenen<br />

belli başlı tekstil ürünlerinin ihracatı<br />

incelendiğinde bitkisel liflerin, yün ve<br />

ince-kaba hayvan kıllarından ipliklerin,<br />

yün ve ince-kaba hayvan kıllarından<br />

dokuma kumaşların, ihracatı 2009<br />

yılının eş dönemine kıyasla sırasıyla<br />

%53,5, %3,7, %6,6, oranlarında azaldığı<br />

görülmektedir. Bununla beraber diğer<br />

tüm tekstil ürünlerinin ihracatı %3,3<br />

ile %74,2 arasında değişen oranlarda<br />

artmıştır.<br />

Ocak-Haziran 2010 döneminde,<br />

2009 yılının aynı dönemine kıyasla,<br />

Türkiye’den %38,2 oranında artışla<br />

255,8 milyon dolar değerinde elyaf,<br />

%24,8 artışla 601 milyon dolar<br />

değerinde iplik ve %15,4 oranında<br />

artışla 1,1 milyar dolar değerindeki<br />

dokuma kumaş ihraç edilmiştir. Diğer<br />

önemli ihracat kalemlerinden örme<br />

kumaşların ihracatı %33,1 oranında<br />

artışla 624,6 milyon dolara yükselirken,<br />

dokusuz yüzeylerin ihracatı %55,2<br />

oranında artışla 96,4 milyon dolara<br />

çıkmıştır.<br />

Toplam tekstil ihracatında elyaf<br />

ihracatının payı %8,2, iplik ihracatının<br />

payı %19,3, dokuma kumaş ihracatının<br />

payı %35,6 oldu.<br />

Dokuma kumaş ile birlikte konfeksiyon<br />

sanayiinin bir diğer temel hammaddesi<br />

olan örme kumaşların ihracatının toplam<br />

tekstil ihracatındaki payı %20,1 olurken,<br />

kullanımları ve dolayısıyla önemleri<br />

gün geçtikçe artan dokusuz yüzeyler<br />

(non-woven), vatka ve keçelerin payı ise<br />

%3,1 olarak kayda alınmıştır.<br />

Alt gruplara inildiğinde, Türkiye’den en<br />

fazla ihraç edilen liflerin sentetik-suni<br />

devamsız lifler olduğu görülmektedir.<br />

2010 yılının ilk altı ayında %51,8<br />

oranında artışla 188,5 milyon dolarlık<br />

sentetik-suni devamsız lif ihraç<br />

edilmiştir.<br />

Pamuk lifleri %3,3 ihracat artışı ve<br />

56,9 milyon dolar ihracat değeri ile<br />

ihracatta ikinci önemli lif grubu olurken,<br />

yün ve ince-kaba hayvan kıllarının<br />

ihracatı %81,8 ile oldukça yüksek bir<br />

artışla 9,6 milyon dolara yükselmiştir.<br />

İpek liflerinin ihracatı %73,5 oranında<br />

yüksek bir oranda artarak 664 bin dolara<br />

seviyesine yükselmiştir. Bitkisel lif<br />

ihracatı ise %53,5 düşüşle 80 bin dolara<br />

gerilemiştir.<br />

67<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

2010 yılının ilk altı aylık döneminde<br />

Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik<br />

çeşidi, %47 artışla 219,3 milyon dolarlık<br />

ihracat yapılan sentetik-suni filament<br />

iplikleridir. Bu ürün grubunda ikinci<br />

büyük ihracat kalemi, %24,7 oranında<br />

artışla 205,9 milyon dolar değerinde<br />

ihracat gerçekleştirilen sentetik-suni<br />

devamsız liflerden ipliklerdir.<br />

Pamuk iplikleri %6,1 artışla ve 153,7<br />

milyon dolar ihracat değeri ile üçüncü<br />

en fazla ihraç edilen iplik ürün grubudur.<br />

Yün ve incekaba hayvan kıllarından<br />

ipliklerin ihracat değeri %3,7 düşüşle<br />

19,7 milyon dolar olurken bitkisel liften<br />

ipliklerin ihracatı ise %11,9 artış ile<br />

2,2 milyon dolara yükselmiştir. Bu<br />

grupta yer alan ipek ipliğinin ihracat<br />

artışı %74,2 ile oransal olarak yüksek<br />

olurken ihracat değeri 196 bin dolar<br />

düzeyindedir.<br />

2010 yılının ilk altı ayında dokuma<br />

kumaşların ihracatı incelendiğinde,<br />

pamuklu dokuma kumaşlar %18,1<br />

ihracat artışı ve 497 milyon dolarlık<br />

ihracat değeri ile en fazla ihraç edilen<br />

ürün grubu olmuştur.<br />

Kumaş grubunda ikinci en fazla ihraç<br />

edilen ürün grubu olan sentetiksuni<br />

filament ipliklerinden dokuma<br />

kumaşların ihracatı %15 oranında<br />

artışla 394,9 milyon dolara yükselirken,<br />

sentetik-suni devamsız liflerden dokuma<br />

kumaşların ihracatı %17,2 artışla 159<br />

milyon dolara yükselmiştir.<br />

Yün ve ince hayvan kılından dokuma<br />

kumaşların ihracatı %6,6 düşüşle 48,1<br />

milyon dolara gerilerken, bitkisel liften<br />

dokuma kumaşların ihracatı %4,6 artışla<br />

7,8 milyon dolara yükselmiştir. İpekli<br />

dokuma kumaşların ihracatı %45,5<br />

oranında artışla 1,4 milyon dolara<br />

çıkmıştır. 2010 yılının ilk altı ayında<br />

örme kumaşların ihracat değeri %33,1<br />

artışla 624,6 milyon dolara ulaşırken,<br />

dokusuz yüzeyler, keçeler ve vatkaların<br />

ihracatı%55,2 artışla 96,4 milyon dolara<br />

yükselmiştir.


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

CREORA’DAN<br />

2012 İÇGİYİM TRENDLERİ<br />

creora® spandeks ve iş ortakları kumaş ve giyside 2012 sezonunda iç giyimde en son<br />

trendleri Paris Mode City Show’ da tanıtıyorlar: Perfection,Retro Fit ve Nuture<br />

PERFECTION<br />

İkincil ten kumaşlar vücudu<br />

sarar, creora® spandeks/<br />

elastan ipliğin gücüyle elde<br />

edilen yüksek performanslı<br />

konstrüksiyon mükemmeldir.<br />

Bu istikametin ruh hali mat<br />

ve fütüristik bir görünümü yansıtan,<br />

parlaklık ihtiva eden temiz bitim<br />

işlemlerini içerir. Tüy gibi hafif kumaşlar<br />

creora®’ nın sunduğu performansı<br />

kaybetmeden daha da hafiflemeye ve<br />

örgü konstrüksiyonları daha<br />

da sıkılaşmaya, 50 gauge’ e<br />

kadar, başlamıştır. Seamless<br />

giysiler, temiz kesim teknikleri,<br />

yapıştırılmış dikişler, ultra<br />

düz kumaş kenarları ve lazer<br />

kesimler temiz ve kusursuz bir<br />

bitim sunar. Parlak bitim işlemli<br />

olandan kağıt tuşeli olan ultra düzgün<br />

yüzeylere bakıldığında donuk bitim<br />

işlemleriyle esnediği ve desteklendiği<br />

görülür. Buradaki ruh hali hem<br />

görünümde fakat aynı zamanda hemde<br />

68<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

formda saf mükemmeliyettir. Bugünün<br />

modern teknolojisiyle CMT’ deki azalma<br />

tüketicinin daha hafif kumaşlara olan<br />

ilgisi ve günlük iç giyimde mükemmel fit<br />

birleşerek bugünün tekstil trendine yön<br />

vermektedir.<br />

Mükemmeliyet sıkı mat, parlak ve inci<br />

yüzeyli görünümler çözgülü ve yuvarlak<br />

örme kumaşlarda yüksek sıkıştırma için<br />

creora® H-350’ yi vurgular. creora® eco<br />

H-550 temiz kesimli kenarlar elde etmek<br />

için esneklik ve dayanıklılık katarken


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

creora® black koyu tonlara derinlik<br />

katar ve koyu renk kumaşta spandeks/<br />

elastanın sırıtmasını engeller.<br />

Mükemmeliyet Temaları: Düzgün – Sıkı<br />

– Kağıtsı – İpeksi – Parıltılı – Parlak -<br />

Saran<br />

Mükemmeliyet Kumaşları: Bayan giyimi<br />

için basit iç giysileri – Seamless korse –<br />

Spor sütyen ve külot – Erkek giyimi için<br />

mikrofibre konstrüksiyonlar<br />

RETRO FIT<br />

Güçlü esneklige sahip<br />

olan modern kumaşlar<br />

korse ve iç çamaşırında<br />

1950’ lerin cazibesini<br />

elde edebilmek<br />

arzusuyla bayanların<br />

vücudunu sarmaktadır.<br />

Eski modadan<br />

etkilenen kumaşlar<br />

creora® spandeks/<br />

elastan elyafının da<br />

katılımıyla oluşan şekil<br />

verici ve arttırılmış<br />

yumuşaklık içeren<br />

kumaşlardır. Siyahın<br />

ağırlıklı olduğu yoğun mat, saten ve<br />

çok parlak kumaşlarda creora® black<br />

kullanılır. Diğer önemli olan nokta<br />

ise saf beyazın canlı görünümü ve<br />

parlayan formlarda kozmetik tonların,<br />

parlaklık vermesi amacıyla kullanılan<br />

sentetik muhteviyatın pırıltılarına vurgu<br />

yapmasıdır. Bu esinlenmenin özü<br />

skalayı 1950’ lerdeki hikayenin tiyatro<br />

biçiminde hicivlerle anlatıldığı parodilerin<br />

karanlığından karanlık ve baştan çıkarıcı<br />

elementler için çağın kara filminin<br />

kaprisli görünümüne doğru uzatmaktır.<br />

Bu çağın heyecanı aynı zamanda<br />

parlak ve şekerli görünümünde daha<br />

yumuşak bir kadınsılığı yerleştiren daha<br />

keskin meyveli dondurma tonlarıyla<br />

daha parlak bir görünümü teşvik eder.<br />

Bu temanın çekiciliği sentetik, parlak<br />

ve yeni görünmesinin yanısıra vücudu<br />

sarması için yumuşaklık ve esneme<br />

gibi eski görünüm kıvrımlarıyla gerçek<br />

cazibedir.<br />

Düşükten yükseğe kadar her seviyede<br />

vücuda şekil vermek amaçlı güç ve<br />

yüksek sıkıştırma hedefi ile tasarlanan<br />

creora® performance H-350 ile<br />

arttırılmış güçlü esneme özelliği<br />

ve yüzey parlaklıgına sahip trilobal<br />

çözgülü örme kumaşları içerir. Saf<br />

beyaz ve eski moda kozmetik tonlar<br />

da creora® eco H-550 ile daha beyaz<br />

beyazlar ve azalan sararmalar elde<br />

edilirken creora® black ile en çok satan<br />

yoğun siyah tonlar ve kumaşta azalan<br />

spandeks/elastanın parlaması elde<br />

edilecektir.<br />

Eski Modanın Yenilenmesi Teması:<br />

Cazibe – Saten – Parlaklık – Parıltılı –<br />

Nostaljik – Seksi – Neşe dolu<br />

Eski Modanın Yenilenmesi Giysileri:<br />

Büyük külot ve Seamless sütyenler –<br />

Bölgesel kontrollü paneller – Düzgün<br />

biçimli seksi korseler – Donuk görünüşlü<br />

seamless’ ler<br />

Nuture<br />

Ekolojik meselelerin<br />

tüketicilerin günlük<br />

hayatlarını etkiledigi<br />

günümüzde Nuture<br />

iç giyimde ana ilham<br />

kaynagını oluşturmaktadır.<br />

Daha az enerjiye karşı<br />

hassas olan kumaşlar<br />

daha yeşil bir geleceğe<br />

öncülük edecektir ve bu<br />

hikayeyi de doğal elyaflar<br />

ve ayrıca yeni jenerasyon<br />

sürdürülebilir elyaflarla<br />

karışım yapılan creora® eco H-550<br />

tamamlar. Normal pamuk daha yeşil<br />

bir imaj bakımından geliştirilmişken<br />

organik pamuk, doğal elyafların kralı<br />

olarak düşük gramajlı yuvarlak örme<br />

kumaşlarda yer almaktadır, ilave bir<br />

değer opsiyonu sunmaktadır. Diğer<br />

elyaflar su yosunu, odun, lyocell, soya<br />

ve bambu viskon içermektedir. Ancak<br />

mikrofibre performans yararlarını<br />

sunan bu trendi benimseyen geri<br />

dönüştürülmüş sentetiklerdir. Hem doğal<br />

hem sentetik iplikler ince numaralarda<br />

69<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

sunularak seamless ve yuvarlak örmede<br />

yumuşak tuşe vererek bu kumaşların<br />

vücudu sarması sağlanır. Doğayla bu<br />

trendin özü sadece elyafın içeriğini<br />

etkilemesi değil aynı zamanda kumaşın<br />

görünümünde ortaya çıkmasıdır.<br />

Ham ve kuru tuşeden doğanın parlak<br />

görünümüne kadar kontrast bitim<br />

işlemleri gösterir.<br />

creora® eco H-550, sürdürülebilir<br />

elyaflara esneklik ve çevreye dost<br />

görünüm sunar. Merserize pamuk,<br />

uzun elyaflı ince Mısır ve Pima<br />

pamuğu, yumuşaklık ve akıcılık<br />

vermek amaçlı mat ve parlak viskon,<br />

creora® eco H-550’ ile karıştırılarak<br />

vücuda geliştirilmiş yumuşaklık ve<br />

güçlü sürdürülebilir görünüm katmak<br />

amaçlı Tencel® ve Mikro Modal® ve<br />

Mikro Modal® AIR ile kullanılır. creora®<br />

black daha yoğun siyah tonlar, Funda<br />

çiçeği efekti ,daha açık renkler ve çizgili<br />

ipligi boyalılar için kullanılır. MIPAN®<br />

regen ve regen geri dönüştürülmüş<br />

Naylon ve Polyester ipliklerse<br />

performans ve sürdürülebilirlik amaçlı<br />

kullanılır.<br />

Nuture’ nın Teması: Çevre Dostu<br />

– Rahat – Doğal Uygulama –<br />

Sürdürülebilir – Maharet – Nefes Alabilir<br />

Nuture Giysileri: Bayan ve Erkek<br />

Fanilası ve Üst giyim parçaları –<br />

Seamless Külotlar ve Bodywear’ ler –<br />

Dinlenme amaçlı giysiler – Uyku giysileri<br />

creora iş ortakları®, Eda Tekstil(aynı<br />

zamanda Paris Mode City/Interfiliere<br />

Hall 3- F44 no’lu standında ürünlerini<br />

sergileyecektir),Nurel,Ek&Me <strong>Örme</strong> ve<br />

Loya Mağazacılık, günümüz iç giyiminin<br />

talep ettiği cazibeli görünümlü ve<br />

trendleri içeren koleksiyonlarında saten,<br />

çok parlak çözgüden örgülü, yumuşak<br />

meşler ve yeni power net kumaşları<br />

sergileyeceklerdir.<br />

Hyosung’u Paris Interfiliere’de bu<br />

kumaşları, giysileri ve iç giyimdeki en<br />

son trendleri görmek için Hall 3 – stand<br />

A61/B66’ da ziyaret edebilirsiniz.


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

Fire konusu birçok sektörde<br />

olduğu gibi tekstilde de önemli bir<br />

konudur. İmalata ilişkin yapılacak<br />

muhasebede fire oranlarını doğru tespit<br />

edilmesi önemli bir husustur. Maliyetin<br />

merkezindeki önemli bir konu olduğunu<br />

söylemek hata olmaz. Bu kadar önemli<br />

olan fire ve fire oranlarıyla ilgili neler<br />

biliyoruz? Bildiklerimizin ne kadar<br />

doğru? Bu konuda sizleri için İTO’nun<br />

fire oranlarını burada yayınlıyoruz.<br />

Umarız faydalı olur.<br />

1) Tekstüre polyester ve viskon ipliklerin<br />

ortalama dokuma firesi % 2 ile % 3,5,<br />

bunlardan dokunan kumaşların toptan<br />

satış firesi ise % 1 ila % 1,5’dur.<br />

2) Pamuk ipliği, naylon ipliği ve sentetik<br />

polyester tekstüre renkli ve ham<br />

ipliklerden dokunmuş kumaşlarda satış<br />

firesi % 1 ila % 1,5, jarse kumaşlarda<br />

ise bu firenin % 2’ye çıkabilmesi<br />

normaldir.<br />

*Fabrikalardan toptan alınan 30<br />

mt.-40mt.lik kumaşlar, müşterilere<br />

kostümlük olarak 2.50-2.80 ve 5.20-5.60<br />

metrelik partilere kesilerek satılmasında<br />

% 1 firesi, parçalanma adedi yani bir top<br />

5 veya daha ziyade parçalara bölünürse<br />

bu miktar % 1,8-2’ye kadar çıkabilir.<br />

* Kumaş toplarının baş ve sonlarında işe<br />

yaramayan top başı ve top sonu firesi<br />

% 1 ila 2’dir. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />

Terilen yün kumaşların top halinde<br />

uzun müddet stokta kalmasından dolayı<br />

(çekme) fireleri % 1 ila 1,5’dur.<br />

a) Yünlü kumaş imalinde ham<br />

kumaş, gramaj ve iplik numarasının<br />

bilinmesi halinde de ham kumaş<br />

dokuma firesinin kesinlikle tayinine<br />

imkan yoktur. Çünkü dokuma örgüsünün<br />

sıklığı, iplik mukavemeti, iplik<br />

karmasının terkibi, çok değişik dokuma<br />

firelerine sebebiyet verir. Buna rağmen<br />

iplik ve ham kumaşın rutubetleri aynı<br />

farz edildiği takdirde dokuma fireleri<br />

normal şartlarda:<br />

1.000-1.100 gr. Strayhgarın paltolukta<br />

% 7-10<br />

850 - 900 gr. Strayhgarın pardesülükte<br />

% 6-9<br />

550 - 600 gr. Strayhgarın blazerde<br />

% 5-8 civarında olur.<br />

* Yünlü muline ham kumaşlarda boya<br />

ve apre muameleleri esnasın-da hasıl<br />

olan boya ve apredeki çekme firesi %<br />

4-7, boya ve apreden gelen kumaşların<br />

top başları ile işe yaramaz kısımlar firesi<br />

% 1, delik ve apre kırığı firesi % 1 ve<br />

ambar satış firesi % 1 nispetindedir.<br />

* Giysilerin yaka, kolağzı ve bel<br />

70<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

KUMAŞTA FİRE ORANLARI<br />

kısımlarındaki örme kumaş ağırlıkları<br />

bedenlere göre değişebileceği<br />

g ö z ö n ü n e a l ı n m a l ı d ı r . O r t a l a m a o l a r a k :<br />

Mont, parka, ceket için : 200-250 gr.<br />

civarında,<br />

Etek, tunik, jogging takım : 130-180 gr.<br />

civarında,<br />

Şort, bermuda şort, yelek, tişört : 100 gr.<br />

civarında.<br />

* Terilenli ve yünlü erkek kumaşlarının<br />

toptan satışlarında muhtelif sebeplerle<br />

husule gelen fire ve zayiat nispetleri :<br />

1- Topun parçalanmasından mütevellit<br />

zayiatlar % 1, parçalanma adedi yani bir<br />

top 5 ve daha ziyade parçalara bölünürse<br />

bu miktar % 1,5-2’ye kadar çıkar.<br />

2- Topların baş ve sonlarında işe<br />

yaramayan top başı ve top sonu fireleri<br />

% 1 ila % 2 (bu fire imalatçıya aittir.)<br />

3- Terilen yün kumaşların top halinde<br />

uzun müddet stokta kalmasından dolayı<br />

(çekme) fireleri % 1 ila % 1,5’dur.<br />

4- Sakat ve abrajlardan dolayı kayıplar<br />

imalatçılar tarafından toptancıya<br />

bırakılır. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />

* % 100 Vizkoz ham bezden mamul


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

kumaşlarda boya ve apreleme<br />

aşamasında meydana gelebilecek fire<br />

n i s p e t i % 1 0 - 1 5 c i v a r ı n d a b u l u n m u ş t u r .<br />

* Yünlü kumaş imali neticesinde elde<br />

edilen kumaşlar; son apre muameleleri<br />

olan pres yapılmasından mütevellit<br />

kumaşlarda tabi olmayan bir uzama<br />

hasıl olur, bilahere havadan normal<br />

rutubetini almaya başlayan kumaş<br />

stokta kaldığı müddetçe cinsine göre<br />

metrajında bir kısalma meydana gelir<br />

ki, buna normal çekme firesi denir.<br />

Bu firenin ortalaması, yün terilen<br />

kumaşlarda % 1-1,5’dur. Kati bir çekme<br />

firesi rakkamı verebilmek için imal edilen<br />

kumaşın cinsi, evsaf kalitesi ve örgü<br />

şeklinin ayrıca ham maddesinin evsaf ve<br />

kalitesinin ve dahi, tabi tutulduğu boyaapre<br />

muamelelerinin bilinmesi gerekir.<br />

Topların baş ve sonlarında işe<br />

yaramayan topbaşı ve top sonu fireleri<br />

% 1 ila % 2’dir. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />

Sakat ve abrajlardan dolayı metraj<br />

iskontosu yapılması, sakat ve abrajlı<br />

malların satışını temin için gerekli ve<br />

şarttır. (Bu indirim sakat ve abrajın<br />

durumuna göre tayin edilir. Bu fire<br />

imalatçıya aittir.)<br />

Bazı hallerde metraj iskontosu yerine<br />

fiat indirimi yapılır. Bu takdirde fire<br />

toptancıya ait olur. Toptan kumaş<br />

satıcısında stokta beklemeden<br />

mütevellit çekme firesi olabilir.<br />

Bir de kumaşların toplarını muhtelif<br />

parçalara bölmekten mütevellit bir<br />

satış firesi vardır ki, % 1’dir. Top çok<br />

parçalara bölünmüşse bu fire artar %<br />

1-5-2 olabilir.<br />

* Toptan kumaş satıcılarında topların<br />

parçalara bölünmesi sonunda elde<br />

kalan son parça normal ölçü birimlerine<br />

uygun olmayabilir. Böyle parçalara<br />

foskup denir. Böyle ölçü birimlerine<br />

uygun olmayan parçaların satışı için<br />

de bir miktar iskonto yapılması ticari<br />

usuldendir. Bu firenin miktarı yıllık<br />

ortalama olarak % 0,5-1 olabilir.<br />

* Fabrikalardan alınan kumaş topları,<br />

imalatta sandıklara konulduğuna göre,<br />

kumaşların bekleme süreleri hesaba<br />

katılarak satışa arzedileceği zamana<br />

kadar muhtelif faktörler karşısındaki fire<br />

iledükkandan toptan satışların ölçülerek<br />

ve bölünerek yapılması halinde<br />

%1,5’dan % 2’ye kadar fire vermesi<br />

normal kabul edilir.<br />

* Kumaşların kalitesine ve cinsine<br />

göre ağırlıkları çok farklıdır. Kullanılan<br />

malzeme ne olursa olsun genişliği<br />

140-150 cm. olan türlerinin robluk,<br />

tayyörlük, mantoluk ve erkek giyiminde<br />

de pantolonluk, takım elbiselik ve<br />

pardesü-paltoluk olarak her metresinin<br />

300 gr ile 700 gr. arasında değiştiği ve<br />

1 kg. polyester ipliği de bu ölçülere göre<br />

değerlendirilebilir.<br />

* Pamuk ipliği, naylon ipliği, sentetik<br />

polyester ve tekstüre renkli ve ham<br />

ipliklerden dokunmuş kumaşlarda % 1<br />

ile % 1,5; jarse kumaşlarda ise % 2<br />

oranında uygulanmakta olan fire payları<br />

toptan ve perakende satışlarda ve<br />

aynı oranlarda uygulanması yerinde ve<br />

usulüne uygundur.<br />

* <strong>Örme</strong> kadife kumaş;<br />

Dokuma safhasında %3<br />

Boya safhasında % 3<br />

I.Traş safhasında % 10<br />

II. Traş safhasında % 10<br />

Kapitone kesimde % 8-10<br />

Dikimde % 2-3<br />

civarında fire ve zayiat verebilir. Söz<br />

konusu ürünlerde uygulanacak fire<br />

oranları mamulün asgari metrajları<br />

üzerine konarak hesaplanır.<br />

* KUMAŞ : I-) Toptan Ticarette;<br />

1) Top başlarında ve top sonlarında<br />

satılamıyacak derecede boyasız ve<br />

71<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

bozuk kısımların bulunması : Fire Yok.<br />

2) Bir kısım sentetik iplikten üretilen<br />

malların durdukça çekmesi % 1-1,5<br />

civarında fire.<br />

3) Büyük topların bölünmesi sırasında,<br />

makas payı bırakılması: Fire Yok.<br />

4) Malların istif edilmesi ve rafta kalması<br />

sırasında tozlanması, kirlenmesi ve<br />

solması : Fire Yok.<br />

5) Malın piyasaya tanıtılması için<br />

toplardan müşterilere örnekler<br />

kesilmesi: Fire Yok.<br />

6) Balya üzerindeki yazı ve rakamların<br />

y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />

7) Topların ucuna konan etiketlerin<br />

y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />

8) Birbirine benzeyen mallarla aynı cins<br />

malların I. ve II. kalitelerinin birbirine<br />

karışmaları: Fire Yok.<br />

9) Topların ucundaki etiketlerinin<br />

düşmesi neticesinde yeniden yapılan<br />

ölçümleme farkları : Fire Yok.<br />

II-) Perakende Ticarette Başlıca Fire<br />

Nedenleri:<br />

1) Top başlarında ve top sonlarında<br />

satılamıyacak derecede boyasız ve<br />

bozuk kısımların bulunması; % 1-2<br />

civarında fire.<br />

2) Müşteriye kesim sırasında makas<br />

p a y ı b ı r a k ı l m a s ı % 0 , 5 - 1 c i v a r ı n d a f i r e .<br />

3) Bir kısım sentetik iplikten üretilen<br />

m a l l a r ı n d u r d u k ç a ç e k m e s i % 1 - 1 , 5 f i r e .<br />

4) Malların istif edilmesi ve rafta kalması<br />

sırasında tozlanması, kirlenmesi ve<br />

solması; Fire Yok.<br />

5) Malın piyasaya tanıtılması için<br />

toplardan müşterilere örnekler kesilmesi<br />

% 1 fire.


ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />

6) Balya üzerindeki yazı ve rakamların<br />

y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />

7) Topların ucuna konan etiketlerin<br />

y a n l ı ş o k u n m a s ı v e y a z ı l m a s ı : F i r e Y o k .<br />

8) Birbirine benzeyen mallarla aynı cins<br />

malların I. ve II. kalitelerinin birbirine<br />

karışmaları: Fire Yok.<br />

9) Topların ucundaki etiketlerin düşmesi<br />

neticesinde yeniden yapılan ölçümleme<br />

farkları: Fire Yok.<br />

III-) Fason diktirilen nevresimlerin firesi<br />

ise % 5 civarındadır.<br />

* Tekstil atıkları olan pamuklu kumaş<br />

kırpıntılarının, piyasadan toplanarak<br />

işletilmesinde, cins ve renklerine<br />

ayırarak yurt dışına ihraç edilmesinde,<br />

gerek <strong>İstanbul</strong> içinde, gerekse <strong>İstanbul</strong><br />

dışındaki şehirlerde de bu işlemin<br />

yapılarak (depolara gelen malların 2. bir<br />

işlemden geçirilerek, yabancı ihracata<br />

gitmeyen mallara ayırarak, (renkli olan<br />

malların ayrılıp) ihracata hazır duruma<br />

getirilmesinden bahisle, malların<br />

gerek nakliyesi, gerekse ön depolarda<br />

ayrılması, ana depolarına nakliyesi<br />

ve ana depoda yabancı ve ihracata<br />

gitmeyen mallardan temizlenmesi<br />

sonunda, meydana gelecek fire nispeti<br />

% 7 ile % 10 civarında olabilir.<br />

* Suprem makinalarda pamuk ipliği,<br />

naylon ipliği ve sentetik polyester<br />

tekstüre renkli ve ham ipliklerle örme<br />

firesi % 5, dokunmuş kumaşların toptan<br />

satış firesi ise % 1-1,5’tur.<br />

* Kumaş cinslerine göre boya ve tebdili boyama fireleri:<br />

* Bir metre kumaş dokunması için gerekli iplik miktarı:<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

* Kumaşların, terbiye, baskı, düz boya<br />

ve sanfor işlemlerinden geçirilerek,<br />

müşteriye satılması sırasında, söz<br />

konusu kumaşın pamuklu olması<br />

halinde % 8-10 arasında, viskon olması<br />

halinde, ise % 15-20 arasında fire<br />

verebilir.<br />

* Fason kumaş boyanması ve yıkama<br />

işlemlerinin yapılması esnasında 1<br />

kg. kumaş için 70-100 kg. arasında su<br />

kullanılır. Boyamada ise orta renkler için<br />

2-2,5 gr. boya, koyu renkler için ise boya<br />

miktarı 6-7 gr.’a kadar çıkabilir.<br />

* Dokunmuş çiğ kumaşların<br />

boyanmasında kumaşda oluşan fire<br />

oranları:<br />

Kumaş Cinsleri Boya Firesi Tebdili Boyama<br />

% 100 Polyester Kumaş % 3-4 % 1<br />

% 100 Asetat Kumaş -- --<br />

% 100 Naylon Kumaş % 2 --<br />

% 100 Pamuklu Kumaş % 5-8 % 1-2<br />

Pamuk-Polyester Karışımı Kumaş % 3-6 % 1-2<br />

(25.12.1997/650 YKK)<br />

Floş viskon empirme (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />

Floş viskon jakarlı empirme (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />

Floş viskon keten (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />

Polyester astar (70 cm. eninde) 60-70 gr.<br />

Boyahanelerde uygulanacak fire oranları;<br />

Yünlü kumaş boyama % 8-10<br />

Pamuklu kumaş boyama % 7-8<br />

Sentetik kumaş boyama % 6-7<br />

(Sentetik kumaş boyamada, kumaş hem enden, hem de boydan çeker.)<br />

(06.09.1996/357 YKK)<br />

72<br />

* Dokunmuş çiğ kumaşların<br />

boyanmasında<br />

kumaşda oluşan<br />

fire oranları:<br />

Kumaş Cinsleri Fire<br />

Floş viskon empirme % 3-10<br />

Floş viskon jakarlı empirme % 3<br />

Floş keten % 3<br />

Polyester astar % 3


ÖRME DÜNYASI I MAKALE<br />

Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />

Bugünkü yazımız konu<br />

başlığından anlaşılacağı üzere<br />

şirketler üzerine olacaktır.<br />

Özellikle tekstil piyasasında önemli<br />

olabilecek ve ticari işletme sahiplerinin<br />

işine yarayacak konulardan birisi<br />

de işletmiş oldukları lakin detayını<br />

bilmedikleri şirketlerdir.<br />

Şirket nedir diye soracak olursak; birden<br />

fazla gerçek ve tüzelkişinin ticari bir<br />

amaçla emek, hizmet ve sermayelerini<br />

bir araya koyarak oluşturdukları yapıya<br />

şirket denir. Şirketler adi ve ticari şirket<br />

olmak üzere ikiye ayrılır.<br />

Adi şirket, birden fazla gerçek kişinin bir<br />

araya gelip kurdukları ortaklığa denir.<br />

Bu adi şirket daha doğrusu buna adi<br />

ortaklık desek daha doğru olur ki sözlü<br />

veya yazılı bir sözleşme ile meydana<br />

gelir.<br />

Herhangi bir anlaşmazlıkta ortaklığın<br />

yazılı kurallara dayanması çok<br />

önemlidir. Aksi halde elinde herhangi<br />

bir yazılı belgesi olmayan ortağı perişan<br />

edip, diğer tarafı zengin eden kötü niyetli<br />

kişilerin işine yarayan bir durum ortaya<br />

çıkacaktır.<br />

Adi ortaklık, ticari bir işletme olup daha<br />

önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere<br />

ticari işletme ve tacir olmanın hükümleri<br />

gereği işletilir.<br />

Tekstil sektörü açısından daha önemli<br />

olan ve yaygın olarak kullanılan kurum,<br />

ticari şirketlerdir. Ticari şirketler ise TTK<br />

136. maddede düzenlendiği üzere;<br />

Kolektif, komandit, anonim, limited ve<br />

kooperatif şirketlerinden ibarettir.<br />

Ticaret şirketleri tüzel kişiliği sahip<br />

olup şirket ana sözleşmesinde yazılı<br />

TİCARET HUKUKUNDA ŞİRKETLER VE<br />

TİCARİ HAYATTAKİ UYGULAMALARI-I<br />

tüm işleri yapabilirler. Bu işlemleri<br />

gerçekleştirmek için borçlanabilir veya<br />

borç verebilirler. Bu konuda bir Yargıtay<br />

kararını yazacak olursak;<br />

Yargıtay 12. HD.’nin 21.2.1978 gün,<br />

1471 E, 1664 K. Sayılı kararında, “…<br />

TTK’nın 176. maddesinde açıklandığı<br />

gibi kollektif şirketi temsile yetkili olan<br />

kimse şirketin gayesine dahil olan her<br />

nevi iş ve hukuki muameleler şirket<br />

adına yapmak salahiyetine haizdir. Şu<br />

halde, başkasının borcu için kefalet,<br />

şirket mukavelesine göre şirketin<br />

mevzuu dışındadır…” demektedir.<br />

(Kararın devamı için; Prf.Dr.Erdoğan<br />

Moroğlu, Notlu-İçtihatlı TTK ve ilgili<br />

mevzuat, s. 110)<br />

Bu karardan da anlaşılacağı üzere<br />

şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen<br />

konuların dışına çıkamazlar. Ana<br />

sözleşmede yazan hususların dışında<br />

yaptıkları bütün işlemler geçersizdir,<br />

iptale tabidir.<br />

Şirketler kurulurken esas (ana)<br />

sözleşme düzenlemek zorundadır.<br />

Bu sözleşmelerde şirketin nevi başta<br />

olmak üzere, ortakların ad ve soyadları,<br />

ikametgâhları ve tabiiyetleri, ticaret<br />

unvanı, ticaret merkezi, şirketin mevzuu,<br />

her ortağın koymayı taahhüt ettiği para<br />

miktarı, para mahiyetinde olmayan<br />

sermayenin değeri ve bu değerin ne<br />

suretler biçilmiş olduğu, eğer şahsi<br />

emek bahis konusu ise bu emeğin<br />

mahiyet ve kapsamı, şirketi temsile<br />

yetkili kimselerin ad ve soyadları,<br />

temsilin tek başına mı yoksa birlikte<br />

mi olduğu gibi hususlar belirtilmek<br />

zorundadır.<br />

Ticari şirketlere sermaye olarak<br />

TTK.139.maddede belirtildiği üzere;<br />

74<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

1. Para, alacak, kıymetli evrak ve<br />

menkul şeyler,<br />

2. İmtiyaz ve ihtira beratları ve alameti<br />

farika (Patent, Marka, sinai haklar)<br />

ruhsatnameleri,<br />

3. Her nevi gayrimenkuller;<br />

4. Menkul ve gayrimenkullerin<br />

faydalanma ve kullanma hakları,<br />

5. Şahsi emek,<br />

6. Ticari itibar,<br />

7. Ticari işletmeler,<br />

8.Telif hakları, maden ruhsatnameleri<br />

gibi iktisadi değer olan air haklar<br />

konabilir.<br />

Bu maddeden de anlaşılacağı üzere<br />

para veya paraya çevrilmesi her an<br />

mümkün olan bütün kıymetler sermaye<br />

olarak konabilir.<br />

Bu konuda önemli ve bilinmesi bir konu<br />

ortakların sermaye koyma taahhütlerini<br />

ve neticeleri düzenleyen 140.maddedir<br />

ki madde de;<br />

“Her ortak, usulüne göre tanzim ve imza<br />

edilmiş şirket mukavelesiyle koymayı<br />

taahhüt eylediği sermayeden dolayı<br />

şirkete karşı borçludur.<br />

Sermaye olarak gayrimenkul mülkiyeti<br />

veya gayrimenkul üzerinde mevcut<br />

veya tesis edilecek ayni bir hakkın<br />

konulması taahhüdünü ihtiva eden şirket<br />

mukavelesi, resmi şekil aranmaksızın<br />

muteberdir.<br />

Sermaye olarak konulması taahhüt<br />

edilen diğer hakların devri kanunun<br />

hususi şekillere tabi olsa dahi şirket<br />

mukavelesi, devredecek ortağın ayrıca<br />

rızasına bakılmaksızın şirkete alakalı<br />

mercilerden bu hakların devrini istemek<br />

salahiyetini verir.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE<br />

Şirket, her ortağın sermaye koyma<br />

taahhüdünü yerine getirmesini talep<br />

ve dava edebileceği gibi ifade gecikme<br />

sebebiyle uğradığı zararın tazminini<br />

de isteyebilir. Tazminat talebi için ihtar<br />

şarttır.<br />

Ortaklarca sermaye olarak konulması<br />

taahhüt edilen haklarını muhafazası<br />

için kurucular tarafından ortaklar<br />

aleyhine ihtiyati tedbir talep edilebilir. ..”<br />

denilmektedir.<br />

Bu maddede açıkça görüldüğü üzere,<br />

sermayesi taahhüt edildiği halde yerine<br />

konulmayan şirket, eli kolu bağlanmış<br />

bir insana benzer ki ticari olarak<br />

sermayesi olmayan şirketin herhangi bir<br />

iş yapması beklenemez. Sermayesiz<br />

şirket, içi boş sadece kağıt üzerinde<br />

kalmış bir şirket olur ki kanun koyucu<br />

bunu engellemek istemiş, bunun için<br />

özel düzenlemeler getirmiş, ticari<br />

hayatın devamı ve canlılığı için önlemler<br />

almıştır. Bu kapsamda TTK. 140.madde<br />

çok önemlidir. Çoğu şirket sahibi, bu<br />

maddeyi bilmemektedir.<br />

Mesela, TTK.140.maddede<br />

gayrimenkulünü sermaye olarak koyan<br />

bir ortağın rızası olmaksızın tapuda<br />

şirkete devir isteme hakkı tanımış,<br />

bunun için ayrıca tapuda resmi işlem<br />

yapmasına gerek olmaksızın ana<br />

sözleşmeyi sunarak gayrimenkulün<br />

mülkiyetini şirketin uhdesine<br />

geçirmesine olanak sağlamıştır.<br />

Yine taahhüt ettiği sermayeyi koymayan<br />

ortağa karşı kurucular tarafından<br />

mahkemeden ihtiyati tedbir kararı da<br />

talep edilebilir.<br />

Kanun koyucu ticari şirketlerin ikame ve<br />

idamesini, ticari hayatın ve ekonomik<br />

piyasanın doğru yürümesi ve doğru<br />

yönlendirilmesi için zaruri görmüş,<br />

bunun için ticari şirketlere kanunen bazı<br />

kolaylıklar sağlamıştır.<br />

Şirkette tarafından tutulması gereken<br />

bazı defterler ve kayıtlar vardır.<br />

<strong>Örme</strong> Sektörünün<br />

Haber & Bilgi Kaynağı<br />

www.orsad.org.tr<br />

Ziyaret etmeyi unutmayın!<br />

75<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

Bunlardan birisi de pay defteri olup<br />

ortakların hangisinin ne kadar pay<br />

(hisse) sahibi olduğu gösterir deftere<br />

pay defteri denir. Bu deftere göre de<br />

ortaklar sene sonu şirket bilançosu<br />

gereği elde edilen kardan payına düşeni<br />

veya şirket tasfiye olduysa tasfiye<br />

neticesi kalan miktarı payı nispetinde<br />

alır.<br />

Ortakların şahsi alacaklıları bu<br />

paylardan alacaklarını alabilirler. Bunun<br />

için ihtiyati haciz koydurabilirler.<br />

Sermayesi paylara bölünmüş komandit<br />

şirketler ile anonim şirketlerde ortakların<br />

şahsi alacaklıları borçlu ortağa ait<br />

hisse senetlerini haczettirebilir ve<br />

haciz yoluyla satışını talep edebilirler.<br />

Bu açıklamalarla birlikte yazıma son<br />

veriyorum.<br />

Bu konu çok kapsamlı olup önümüzdeki<br />

yazılarda devam edeceğimizi bildirir,<br />

saygılarımı sunarım.


ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE<br />

TÖRSAD<br />

Türkiye örme sanayicileri derneği<br />

olabilmek için yıllardır ÖRSAD<br />

NİYAZİ YILDIRIM olarak çok büyük bir gayret<br />

sarf ediyoruz. Son genel kurul<br />

toplantısında, Türkiye ünvanını alabilmek için karar<br />

alındı.<br />

Ardından hemen sonra müracaat için belgelerimizi<br />

hazırladık ve ilgili mercilere başvurumuzu yaptık.<br />

Başvurumuz kabul edildi ve Bakanlığa gönderildi.<br />

Şu anda imza aşamasında, yakinen takip ediyoruz.<br />

Malum Türkiye’de bürokrasi biraz yavaş işliyor,<br />

sonuç almak vakit alıyor. Biz alternatifler<br />

oluşturarak hızlandırmaya çalışıyoruz ve devam<br />

edeceğiz. Hükümetimizin de son zamanlarda<br />

yoğun bir tempo içerisinde olduğunu biliyoruz.<br />

Terörle, mücadele, demokratik açılım ve anayasa<br />

değişikliği ve şu anda gündemde olan referandum<br />

gibi sebeplerden ötürü beklemek durumundayız.<br />

Diliyoruz ki, en kısa zamanda imzadan çıkar<br />

ve elimize ulaşır. Sabırla bekliyoruz. Kabul<br />

edilip yürürlüğe girdikten sonra inanıyorum ki,<br />

sektörümüzde çok şeyler değişecek. ÖRSAD<br />

derneğimiz TÖRSAD olarak hem yaptırım gücü<br />

kazanacak hem hem de sözümüzü herkese<br />

duyurma imkânımız olacak.<br />

Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki örmecilerle<br />

<strong>İstanbul</strong>’daki örmecileri buluşturup kaynaştırma<br />

imkânımızın daha fazla olacağına inanıyoruz.<br />

<strong>Örme</strong> sektörünün o kadar çok problemleri var ki,<br />

bu problemlerin hepsini dernek olarak biliyoruz.<br />

Bunları daha önceki yazılarımızda ayrıntılarıyla<br />

dile getirdik yeniden tek tek saymamıza gerek<br />

görmüyorum.<br />

Bugüne kadar yaptırım gücümüz yok deniyordu;<br />

inşallah bu gücü Türkiye <strong>Örme</strong> <strong>Sanayicileri</strong><br />

<strong>Derneği</strong> (TÖRSAD) olarak Türkiye genelinde<br />

katılım ve üye potansiyelimizle arzu ettiğimiz<br />

çoğunluğa ulaşırız da, sektörümüzün sorunlarına<br />

temelden çözüm bulma imkanımız olur. Bunu<br />

özellikle diliyorum ve istiyorum.<br />

Ramazanınız mübarek olsun. <strong>Derneği</strong>mizin her<br />

sene gelenek haline getirdiği iftar davetine büyük<br />

bir çoğunlukla bekliyoruz. Saygılar sunuyorum.<br />

76<br />

Temmuz - Agustos 2010<br />

ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />

<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />

alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />

bir danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />

Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />

sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />

uygulamaktadırlar.<br />

Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />

olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />

Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />

kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />

takdirde lütfen bize haber veriniz<br />

1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />

“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />

Tel: +90 216 372 82 58<br />

GSM: 0533 727 84 66<br />

- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />

- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />

- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />

- May, Çelik, Mekik ayarı<br />

- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />

- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />

2- MALİ DANIŞMAN<br />

“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />

Tel: +90 212 546 48 93-94<br />

GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />

GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />

faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />

hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />

3- HUKUK DANIŞMANI<br />

“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />

SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />

MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />

Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />

A Blok No:202- Ümraniye-<strong>İstanbul</strong><br />

Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />

yoruklerhukuk@hotmail.com<br />

4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />

“VİTAMİN DİZAYN”<br />

İNANÇ AKBULAK<br />

Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />

<strong>İstanbul</strong><br />

Tel: +90 212 637 59 59<br />

www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />

Firma, grafik tasarım, fotoğraf çekimi, katalog çalışmaları gibi<br />

alanlarda hizmet vermektedir.


seri<br />

ilanlar<br />

Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />

Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />

ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />

parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />

bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />

Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />

ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />

olacak.<br />

Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />

karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />

İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

Takas Ve Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />

Terrot Mini Jakar İnterlog;<br />

4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />

Mayer İnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />

(Takas Edilebilir.)<br />

<strong>Örme</strong>san Teks. San. Tic. A.Ş.<br />

Telefon: 0 541 282 93 79<br />

Makineler Alınacaktır<br />

Havlu Ve Polar Makinaları Nakit Satın<br />

Alınacaktır.<br />

Telefon: 0532 647 38 67<br />

Fason Üç İplik<br />

3 Adet 34/20 Pailong Vanize <strong>Örme</strong><br />

3 Adet 32/20 Pailong Vanize <strong>Örme</strong><br />

Her Türlü Üç İplik Ve Fırçalı Mallarınızı<br />

Kaliteli Ve Zamanında Alabilirsiniz<br />

İletişim 212 670 41 81 Ramazan Bey<br />

Telefon: 0212 670 41 81<br />

Cep: 05339929231<br />

Pilotelli Alınacak<br />

2 Adet 34 Pus 28 Fayn Pilotelli Marka<br />

Süprem Makinesi Alınacaktır.<br />

İrtibat: 0532 294 10 44<br />

İkinci El Makine Aranıyor<br />

Mayer 30 Pus 28 Fein Makina<br />

AlInacaktır.<br />

Mv 4,2 De Olabilir<br />

Telefon: 0535 627 38 33<br />

Satılık Terrot Makineler<br />

Komple Beden Ribana 12” 16e Den 24”<br />

16 E Ye Kadar. Ayrica 32” 28 E Terrot 2<br />

Adet (20 Ve 24 E Yedek Kovanlariyla).<br />

30” 28 26 25 24 22 20 E Yedek<br />

Kovanlariyla 7 Adet Terrot Supreme. 30”<br />

Terrot Ribana. 30” Terrot İnterlock. 26”<br />

26e Supreme Terrot. 26” 24e Supreme<br />

Terrot. Telefon: 05322150540<br />

30 Pus 24 Fayn Monark Mini Jakar<br />

30 Pus 24 Fayn Monark Mini Jakar<br />

Makinamızı Satıyoruz.<br />

Makinamız 1996 Model Olup 36 Pilatin<br />

dir. Sistem Olarakda 82 Sistemdir.<br />

Telefon: 0532 635 84 39<br />

Sıfır Pilotelli Kovan<br />

26 Fayn Pilotelli Kovanı Bulunmaktadır.<br />

Makinaya Takılmamıs Sıfırdır.<br />

Orjinal İtalyadan Benteks Tarafından<br />

Getirilmiştir.<br />

Telefon: 05326358439<br />

Ham Veya Boyalı Kumaş<br />

<strong>Örme</strong> Veya Dokuma Kumaş<br />

Stok Kalanı Kumaş<br />

Her Türlü Parti Malı Kumaş İçin<br />

Bizi Aramanızı Bekler<br />

Hayırlı İşler Dileriz<br />

Burhan & Metin<br />

0212 551 06 16<br />

0532 680 18 63<br />

0538 813 79 00<br />

Satılık 34/28 Mayer<br />

1 Adet 34/28 Mayer Renalit R1<br />

Kısa Kapak Üretim MaKinası<br />

Sıfır Havalı Civiçli Çardaklarıyla<br />

Makinamız Kurulu Çalışır Durumdadır.<br />

Telefon: 0532 798 24 21<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

32 Pus 28f Pilotellii Tüp(2 Adet)<br />

30 Pus 20f Piletelli Tüp Havlu Makinaları<br />

(Süprem Tertibatlı) (3 Adet)<br />

Telefon: 0535 210 58 06<br />

Acil Satılık Darpus<br />

Süprem <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

12/28 Pilotelli 2003 Model<br />

14/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

16/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

17/28 Çıngıllar 1997 Model<br />

18/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

22/28-22 Paılung 1994 Model<br />

Tecom Kompresör Seti 22kw<br />

Telefon: 05336324103<br />

Satılık Regülatör<br />

Servo Kontrollu Tam Otomatik<br />

100kw Voltaj Regülatörü<br />

Çok Temiz Ve Uygun<br />

Telefon: 05327982421<br />

Fason <strong>Örme</strong> Yapılır<br />

14 Pustan 34 Pusa Kadar Seri <strong>Örme</strong><br />

Makinalarımda Fason <strong>Örme</strong> Kumaş İşi<br />

Yapılır. Telefon: 0212-4892577<br />

Satılık 34/18 İnterlok-Ribana Makinası<br />

34/18 Juınlong 1920 İğne 2 Adet İnterlok-<br />

Ribana Makina Satılıktır Makinalar<br />

Sıfırdan Farksızdır Temiz Kullanılmıştır<br />

İstenildiğinde Görülebilir.<br />

İrtibat: 0530 419 85 29<br />

Örgü Yağları<br />

Promar Örgü Yağları. Örgüde Teknik<br />

Çözümler.<br />

Kaplan Petrol<br />

Muzaffer Aşık<br />

Cep: 0530 540 01 91<br />

İki İplik Makineler Aranıyor<br />

19 Adet Satın Alınmak Üzere<br />

2.El 28fine 30pus 2 İplik<br />

Yuvarlak Örgü Makinası Alınacaktır<br />

Telefon: 0532 620 29 25<br />

Satılık Yedek Parça<br />

Protelli İptal Ve Fank Çeliği<br />

500 Tane Orjinal<br />

Muzaffer Usta<br />

Telefon: 0531 519 09 73<br />

Kompresör Bakımı Yapılır<br />

Vikoser Kompresör,<br />

Vidalı Pistonlu Turbo,<br />

Her Türlü Kompresor Satışı,<br />

Bakımı Ve Teknik Servisi<br />

Telefon: 0212 549 99 99<br />

Temmuz Temmuz - - Agustos 2010<br />

Satılık Gipe/Büküm Makinesi<br />

1995 Model Hamel Marka 216 Sistem<br />

Büküm Makinesi....<br />

Kotton Dýþ Tic.<br />

Hüseyin Durak<br />

Telefon: 05332585779<br />

Satılık Örgü Makineleri (Kotton)<br />

26pus, 28*22 Fine<br />

- 30pus, 28*22 Fine<br />

- 32pus, 28*22 Fine<br />

- 34pus,16*20 Fine<br />

- 34pus, 24 Fine<br />

- 36pus,18 Fine<br />

Kotton Dýþ Tic.<br />

Hüseyin Durak<br />

Telefon: 05332585779<br />

Satılık Ýki Ýplik Kumaþlar<br />

Elimde Satılık 2 Ýplik Þardonsuz 250 Kilo<br />

Patlıcan Moru 2 Top Gri Melaj<br />

1 Topta Siyah Var 0532 642 11<br />

Fiyatı 5.50 TL<br />

Telefon: 0532 642 11 23<br />

Takas Ve Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

<strong>Örme</strong>san Teks. San. Týc. A.Þ.<br />

4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />

Terrot Mini Jakar Ýnterlog;<br />

4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />

Mayer Ýnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />

(Takas Edilebilir.)<br />

Telefon: 0 541 282 93 79<br />

Makineci İş Arıyor<br />

<strong>Örme</strong> Makina Ustasıyım...<br />

Jaquard’lı. Süprem. İnterlog. Ribana.<br />

Makınelerinden Anlarım...<br />

<strong>İstanbul</strong> Esenlerde Oturuyorum...<br />

Telefon: 0536 621 60 48<br />

Yedek Parça<br />

Protelli İptal Ve Fank Çeliği<br />

500 Tane Orjinal İptal<br />

Muzaffer Usta.<br />

Telefon: 05315190973

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!