İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği
İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği
İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Temmuz - Agustos 2010
Hasan GÜLVEREN / Editör<br />
İHRACATIMIZIN ÖNÜNDEKİ<br />
ENGEL; DEĞERLİ TL<br />
İlk yarıdaki hareketlenme, tekstil<br />
sektörüne büyük bir doping oldu.<br />
Ancak bu süreci, Temmuz ve<br />
Ağustos aylarında göremedik. Avrupa’nın<br />
tatile girmesi ve sezon geçişinin yavaş<br />
olması, yeni siparişlerin gelmesini<br />
yavaşlattı. Elbette sadece bunlar değil!<br />
TL’nin değerli olması, Euroda görülen<br />
hızlı düşüşler de ihracatçıları yeni<br />
sipariş almaktan alıkoydu. Maalesef,<br />
Merkez Bankası, TL’nin enflasyonu<br />
düşük tutabilme adına, değerli TL’den<br />
vazgeçmemesi, ihracatımız büyük darbe<br />
vuruyor.<br />
Üretici ve ihracatçıların tepkisini çeken<br />
bu para politikasına Devlet Bakanımız<br />
sayın Zafer Çağlayan da her platformda<br />
tepki gösteriyor, eleştiriyor. Ama<br />
maalesef, tüm girişimlere rağmen<br />
bir türlü olumlu bir adım atılamıyor.<br />
Piyasadaki genel beklenti, Euro’nun<br />
2.10’nun üstünde olması yönünde.<br />
Bu seviyenin altı ihracatçılara fayda<br />
sağlamıyor. Bakın, her ay ihracat<br />
rakamları açıklanıyor. Tekstil ihracatının<br />
yüzde 20-23 civarında, hazır giyim<br />
ihracatının ise yüzde 12-13 arasında<br />
arttığı dile getiriliyor. Bu artışlar var ama<br />
acaba bize ne kazandırıyor. Evet, miktar<br />
bazında artışlar var ama değer bazında<br />
aynı şeyi söylemek zor.<br />
Bu şu anlama geliyor. Daha çok satıyoruz<br />
ama daha az kazanıyoruz. Neden mi,<br />
çünkü euro değer kaybediyor. Yani başka<br />
bir ifadeyle çok çalışıp, çok<br />
mesai yapıyoruz ama<br />
kazancımız yerinde<br />
sayıyor, hatta<br />
azalıyor! Rüzgârın<br />
bizden yana estiği<br />
bir dönemde<br />
bunu fırsata<br />
çevirememek çok yazık. Üreten bir<br />
ülke olacağımıza ithalat cenneti haline<br />
geliyoruz. Bakın, Türkiye İstatistik<br />
Kurumu (TÜİK)’in açıkladığı verilere göre,<br />
2010 Haziran ayında dış açık yüzde 14,8<br />
artarak 9,6 milyar dolara dayandı. Yani,<br />
ithal edip tüketen bir ülke olduk. Yine<br />
bu yılın ilk 6 ayındaki durum da bundan<br />
pek farklı değil. Bu yılın ilk yarısında<br />
ithalatımız yüzde 33,6 artarak 83<br />
milyar 324 milyon dolar oldu. Yani, yine<br />
kazandığımızdan daha fazlasını harcadık.<br />
Değerli okuyucularımız, Türkiye üretime<br />
odaklanmalı, ihracat yapmalıdır.<br />
İhracatımız ithalatımızın önüne geçmediği<br />
sürece kazanıyoruz diyemeyiz. Bu kısa<br />
değerlendirmeden sonra, sizlere bu<br />
sayımızda yer alan konular hakkında<br />
birkaç bilgi vermek istiyorum. 39’un<br />
sayımızda kısa sektörel haberlere yine<br />
mümkün olduğunca yer verdik. Ayrıca,<br />
röportajlarımız var. Gemsan Yönetim<br />
Kurulu Başkanı sayın Adem Ünal ile<br />
Vefa <strong>Örme</strong>’den sayın Hakan Demir’le<br />
ve Sarteks Tekstil’den sayın Mustafa<br />
Sartık ile gerçekleştirdiğimiz röportajları<br />
beğeniyle okuyacağınızı umuyoruz.<br />
Ayrıca ITMA ASIA fuarı, sergiler, Yuan<br />
para birimindeki gelişmeler de bu<br />
sayımızın ana konularını teşkil ediyor.<br />
Sektörel konularla ilgili toplantılar da<br />
bu sayımızda ziyadesiyle görebilirsiniz.<br />
Sizleri dergimizle baş başa bırakırken bir<br />
duyuru yapmak istiyorum.<br />
Bildiğiniz gibi bu Ağustos ayı Ramazan<br />
ayı. Ayın sonuna doğru her yıl<br />
düzenlediğimiz ve gelenekselleşen<br />
iftar yemeğimiz olacak. Bu önemli<br />
organizasyona tüm üyelerimiz davetlidir.<br />
Mutlaka bu yemekte buluşalım,<br />
birbirimizle görüşme, konuşma fırsatı<br />
yakalayalım. Büyük bir aile olmanın<br />
gururunu gelin bir kez daha bu iftarımızla<br />
herkese ispatlayalım. Hepinize hayırlı<br />
ramazanlar diler, saygılar sunarım.<br />
2<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
ÖRME DÜNYASI<br />
ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />
Adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Fikri KURT<br />
fikrikurt@orsad.org.tr<br />
Editör<br />
Hasan Gülveren<br />
orsad@orsad.org.tr<br />
Yayın Kurulu<br />
Fikri KURT<br />
S. Murat ÇETİN<br />
İlkan KUL<br />
Hikmet GÜLLE<br />
Mehmet ZENGİN<br />
Rahim İNAN<br />
Fuat YILMAZ<br />
Hasan GÜVEN<br />
Şinasi PARLAK<br />
Oğuz SATICI<br />
Danışma Kurulu<br />
Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />
Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />
Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />
Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />
Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />
Prof. Dr. Arif KURBAK<br />
Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />
Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />
Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />
Grafik Tasarım<br />
Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />
www.vitamindizayn.com<br />
Tel: 0212 637 59 59<br />
Baskı<br />
Şan Ofset<br />
Yönetim Adresi<br />
Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />
Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />
Merter - Güngören/İSTANBUL<br />
Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />
Faks: (0212) 637 68 07<br />
www.orsad.org.tr<br />
e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />
Dergimiz iki ayda bir<br />
yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />
basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />
söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />
görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />
aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />
alıntısı yapılamaz.
KISA HABERLER<br />
SARTEKS KAPAK<br />
HERBOY ÖRME ÖN KAPAK İÇİ<br />
HATFİL A.Ş. 1<br />
HYOSUNG-CREORA 7<br />
VEFA ÖRME 9<br />
TANBOOCEL 11<br />
GÜNGÖREN 13<br />
ALBAYRAKLAR 15<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
İÇİNDEKİLER<br />
6<br />
20<br />
TÜRK MODASININ<br />
KALBİ CPI’DA ATACAK<br />
Türkiye’nin moda ve hazır<br />
giyim dünyası için büyük önem taşıyan<br />
“cpi - collection premiere istanbul”,<br />
26-28 Ağustos 2010 tarihlerinde<br />
İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde, İTKİB<br />
organizasyonu ve IGEDO işbirliğiyle<br />
düzenlenecek.<br />
22<br />
DÜNYA PAMUK PAZARI<br />
Dünya pamuk üretimi 2006<br />
yılında zirve yaparak 26.6<br />
milyon MT seviyesine çıktı. Tüm<br />
zamanların en yüksek üretim rekoltesi<br />
olarak kayıtlara geçen bu miktar<br />
sonraki yıllarda bir daha<br />
yakalanamadı.<br />
24<br />
YILIN İLK YARISINDA 498<br />
ADET ÖRME MAKİNESİ<br />
İTHAL EDİLDİ<br />
TÜİK verilerine göre, 2010’nun ilk<br />
yarısında toplam 498 adet örme makinesi<br />
ithal edildi. Bu makinelerin 252 tanesi<br />
İtalyadan, 125 tanesi Almanya’dan geldi.<br />
Bu ülkeler haricinde, 50 adet Tayvandan,<br />
43 Adet Güney Koreden geldi. 16 adet<br />
makine de Japonyadan ithal edildi.<br />
26<br />
SARTEKS ÖRME, KRİZE<br />
RAĞMEN BÜYÜDÜ<br />
1997 yılında kurumsal kimlik<br />
kazanarak Sarteks <strong>Örme</strong> adıyla<br />
faaliyetlerine devam eden firma, tüm<br />
dünyayı etkileyene krize rağmen<br />
alanında büyümesini sürdürdü.<br />
RETAŞ NAMSEO 17<br />
DALKIRAN TEKSTİL 19<br />
DOĞANLAR TEKSTİL 21<br />
MTM İPLİK 25<br />
GEMSAN 29<br />
ORİZİO 34-35<br />
CENGİZ TEKSTİL 39<br />
ERTEKS<br />
3<br />
44-45<br />
RÖPORTAJ/GEMSAN YÖNETİM KURULU<br />
BAŞKANI ADEM ÜNAL<br />
“ÖRMECİ BEYAZ YAĞ TERCİH ETMELİ”<br />
İŞTE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 41<br />
TEKSTİL KURULUŞU<br />
İSO, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu<br />
anket sonuçlarını açıkladı.<br />
Tekstil alanında lider Sanko Tekstil oldu.<br />
RÖPORTAJ / VEFA ÖRME PLANLAMA<br />
MÜDÜRÜ HAKAN DEMİR<br />
“FİRE ORANINIZ DÜŞÜK, ARTTIRIN DİYEN VAR”<br />
ITMA ASIA + CITME 2010 FUARI<br />
ITMA ASIA + CITME Fuarı hem katılımcılardan<br />
hem de ziyaretçilerden yüksek not aldı.<br />
TEKSTİLCİ ELEKTRİĞİ RÜZGÂRDAN<br />
ALACAK<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, senelik 400 milyon<br />
dolarlık ucuz enerji alımı ile her yıl yaklaşık 60 milyon<br />
dolar tasarruf sağlanacağını belirterek, ihracatçının<br />
rekabet gücünü artıracaklarını söyledi.<br />
GÖZLER “YUAN” ÜZERİNDE<br />
Dünya tekstil pazarının yarısını elinde bulunduran<br />
Çin, önemli bir karar alarak para birimi Yuan’ın<br />
kademeli olarak değerlenmesine izin verdi. Bu radikal<br />
karar tüm dünyada memnuniyetle karşılandı.<br />
30<br />
36<br />
40<br />
42<br />
46<br />
48<br />
52<br />
HEY TEKSTİL 4 YENİ FABRİKA KURUYOR<br />
Hey Tekstil’in kurucusu ve Üst Düzey Yöneticisi<br />
(CEO) Aynur Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,<br />
Anadolu’da yatırım yapmak için büyük potansiyel<br />
bulunduğunu, kendisinin burada yaptığı yatırımlarla<br />
kalite, verimlilik ve karlılığını artırdığını söyledi.<br />
REKLAM İNDEKSİ<br />
PİLOTELLİ 50-51<br />
BENTEKS 55<br />
VİTAMİN 57<br />
KERN-LIEBERS 73<br />
BOOSAN 77<br />
ONUR ÖRME-TRİKO 80<br />
LEYBA ARKA K. İÇİ<br />
ÖRTEKS ARKA KAPAK
ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />
FİKRİ KURT<br />
Değerli meslektaşlarım, bu<br />
yazımda önce yılın ilk yarısını<br />
değerlendirmek, ardından<br />
sektörümüzdeki birkaç gelişmeyi<br />
sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />
Bildiğiniz gibi, Ocak-Haziran dönemi<br />
hepimiz için başarılı ve verimli geçti.<br />
Hemen hemen iş yapmayan yoktu.<br />
Birçoğumuz rahat nefes alma imkân<br />
buldu. İlk altı ayda yaşanan bu<br />
hareketli ortamın ana sebeplerinden<br />
biri H&M ve Li Fung gibi dev alım<br />
gruplarının siparişlerini ülkemize<br />
kaydırması idi. Bu sayede bilhassa<br />
süprem kumaşlara inanılmaz bir talep<br />
oldu. Çalışmayan makine kalmadı,<br />
öyle ki, yeni makine yatırımları<br />
zorunlu hale geldi.<br />
Kimi meslektaşımız ikinci el<br />
makineyle eksiğini kapatmaya çalıştı,<br />
kimisi ise sıfır makine siparişi verdi.<br />
Bazı firmaların işleri büyük, finans<br />
güçleri yerinde olduğu için sıfırı tercih<br />
ettiler. Eskisi gibi sıfırdan fabrika<br />
kuran, bu amaçla yatırım yapanlar<br />
olmadı. Makine alımı yapanların<br />
tamamı bu işi daha önceden beri<br />
yapan, profesyonel firmalardı. Yani<br />
işini büyütmek isteyenlerdi.<br />
İşlerin iyi olduğu bu dönemde<br />
bunlar olurken, Temmuz ayı ile<br />
birlikte yaz rehaveti sektörün<br />
üzerine çökmeye başladı. Durmaz<br />
denilen işler durmaya başladı.<br />
Yazdan kışa sezon geçişleri yavaş<br />
olunca kışlıklara istenen ölçüde<br />
başlanamadı. İki iplik ve üç iplikte<br />
hareketlenme bekleniyordu ancak<br />
istenen seviyede olmadı. Siparişler<br />
zayıf kaldı.Sıfır makine siparişi<br />
verenlerin büyük kısmı makinelerini<br />
parkurlarına katamadan işler durdu.<br />
İPLİKTE “NET KİLO”<br />
DÖNEMİ BAŞLADI<br />
Bu meslektaşlarımızın hevesleri ve<br />
hayalleri böylece suya düşmüş oldu.<br />
Temennimiz işlerin tekrar açılması<br />
ve yatırım yapan meslektaşlarımızın<br />
bir an önce kaldıkları yerden devam<br />
etmeleridir. Zira işler açılmazsa, bu<br />
firmalardan bazıları zor bir dönem<br />
geçirebilirler.<br />
Değerli meslektaşlarım; İlk altı ayda<br />
örmecileri memnun eden konulardan<br />
biri de elbette fason fiyatları oldu.<br />
<strong>Örme</strong>ye olan talebin aşırı yükselmesi<br />
ve tüm makinelerin çalışır hale<br />
gelmesi sayesinde fason fiyatlarında<br />
50 ila 100 kuruşluk artışlar oldu.<br />
Bu, hepimiz ve sektörümüz için<br />
tarihi bir fırsat oldu. Yıllarca artması<br />
için uğraştığımız fiyatları makul<br />
seviyelere çekme imkânımız oldu bu<br />
dönemde.<br />
Buradan çıkaracağımız ders şudur:<br />
Makine sayısı arttıkça, fiyatlar<br />
düşmektedir. Makinelerimize<br />
kapasitenin üzerinde ihtiyaç<br />
olduğunda fiyatlar otomatikman<br />
artmaktadır. Bu da gösteriyor ki, yeni<br />
yatırımlar bize faydadan çok zarar<br />
veriyor.<br />
Bakın, ilk altı ayda arttırdığımız<br />
fason fiyatları, durgunluk nedeniyle<br />
yine yok oldu. Şimdi, makinemiz<br />
durmasın, çalışsın diye fiyatlarımızı<br />
50 ila 100 kuruş düşürmeye başladık.<br />
Neden böyle yapıyoruz? “Çünkü<br />
ben yapmazsam başkası yapar”<br />
anlayışı hâkim. Bu da bizi fiyat<br />
indirimine zorluyor. Oysa yaptığımız<br />
işin bir maliyeti bir değeri var, onu<br />
düşürdükçe hem kendimize hem<br />
sektörümüze zarar veriyoruz.<br />
Değerli arkadaşlarım, maliyetlerinizin<br />
altında satış yaparsanız bindiğiniz<br />
4<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
dalı kesersiniz. Bu nedenle bu<br />
anlayıştan vazgeçelim artık. Lütfen<br />
duyarlı olunuz ve fiyat baskılarına<br />
boyun eğmeyiniz. Ayrıca, sizlere<br />
önerim; mümkün olduğunca sıfır<br />
makineler yerine ikinci ele ilgi<br />
göstermeniz. Zorunlu bir durum<br />
yoksa ikinci el makine alalım, özel<br />
bir makine gerekiyorsa sıfırı tercih<br />
edelim. Piyasaya girecek her makine<br />
kazancımızı alıp götüreceğini akıldan<br />
çıkarmayalım.<br />
Değerli meslektaşlarım, sizlerle<br />
paylaşmak istediğim konulardan biri<br />
de, iplik satışlarının artık brüt yerine<br />
net kilogram olarak yapılmasıyla ilgili<br />
olacak.<br />
<strong>Örme</strong>ciye gönderilen iplik, fason örgü<br />
talimatlarında yüzde 4 üzerindeki<br />
fireyi size fatura eden firmaları<br />
herhalde unutmadınız. Ben hiç<br />
unutmuyorum. Bazı iplik fabrikaları,<br />
bu haksız ticareti sürdürmeye<br />
çalışıyorlar. Üstelik fire oranları da<br />
yüzde 4’leri geçti, 6-7’lere kadar çıktı.<br />
Artık feryat ediyorum: Bu büyük bir<br />
haksızlıktır…<br />
Değerli arkadaşlarım, bu şekilde<br />
çalışan iplik fabrikalarını defalarca<br />
uyardık, yapmayın dedik. Ama<br />
onlar yine bildiklerini yaptılar, haksız<br />
kazançtan vazgeçmek istemediler.<br />
Bizler de yılmadık, hakkımızı<br />
savunduk, yanlışları her platformda<br />
yüzlerine söyledik. Ve nihayet<br />
başardık artık ipliği net kilo olarak<br />
satan firmalar var. Üstelik bunlar<br />
sektörün öncü firmalarıdır.<br />
Sanko İplik, Haziran’dan beri;<br />
Garanti İplik, Ocak ayından beri<br />
ipliği net olarak satmaktadır. Keza
enkli iplikte Eren İplik ve Marmara<br />
İplik de satışlarını net kilo üzerinden<br />
yapmaktadırlar. Bu müjdeyi sizlerle<br />
paylaşmak istiyorum.<br />
Bu bizler için önemli bir kazanımdır.<br />
Bunu başarabilmek için dernek<br />
yönetimi olarak çok çaba<br />
harcadığımızı bilmenizi istiyorum.<br />
İSO’da karar çıkardık, bakanlıklarla<br />
görüşmeler yaptık, basına sık sık<br />
demeçler verdik. Çok tepki aldık ama<br />
sonunda başardık. Artık dünya ile<br />
aynı şartlarda ipliğimizi alabileceğiz.<br />
Öncülük eden iplik fabrikalarına<br />
huzurlarınızda teşekkür etmek<br />
istiyorum. Sektörümüz ve ülkemize<br />
önemli katkıda bulundular. Dileğimiz<br />
diğer iplikçilerimizin de bu yönde<br />
adım atmalarıdır.<br />
Değerli arkadaşlarım, sizlere bu<br />
vesileyle tekrar hatırlatmak istiyorum.<br />
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2002<br />
yılında çıkan yönetmeliğine göre<br />
ambalajlanan ürünler net olarak<br />
satılması gerekiyor. Yapmayanlar<br />
suç işlemektedir. Eğer bölgenizde<br />
ipliğini brüt satmakta ısrar edenler<br />
varsa, bulunduğunuz şehirdeki<br />
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na<br />
bağlı İl Müdürlüklerine şikâyet<br />
edebilir, bu firmalar hakkında<br />
denetim isteyebilirsiniz. Yapılacak<br />
denetimlerle herkes kendilerine<br />
çıkarılacak cezalara katlanmak<br />
zorunda kalacaklardır. Lütfen bunu<br />
dikkate alarak iplik tedarikçilerinizi<br />
net kilogram satışına yönlendiriniz.<br />
Ayrıca, lütfen ipliğini brüt satanlardan<br />
değil, net satanlardan alış veriş<br />
yapınız. Dürüst çalışanları<br />
desteklersek bu büyük haksızlığa<br />
dur demiş oluruz. Yoksa yanlış<br />
yapılmaya devam edecek, bizler de<br />
bu haksızlık karşısında hep mağdur<br />
olarak kalacağız. Sözlerine burada<br />
son verirken hepinize hayırlı işler<br />
diler, yaklaşan Ramazan ayının<br />
hepinize sağlık, huzur, mutluluk<br />
getirmesini Allah’tan dilerim.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
Kısa haberler<br />
6<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Can Piyale Eurocoton’da<br />
başkan yardımcılığına<br />
seçildi<br />
Eurocoton Genel Kurulu’nda İTHİB Yönetim Kurulu üyesi<br />
Cevat Can PİYALE (Bossa Tic. ve San. İşl. T.A.Ş.) diğer<br />
Başkan Yardımcılığına seçildi.<br />
18 Haziran 2010 tarihinde <strong>İstanbul</strong>’da yapılan Avrupa<br />
Pamuk ve İlgili Tekstil Sanayileri Komitesi (Eurocoton) Genel<br />
Kurulu’nda Alois Schonberger de Eurocoton’un yeni Başkan<br />
Yardımcısı seçildi.<br />
Polcotton, Poland & Cottonex Anstalt gibi firmalarla Doğu<br />
Avrupa ülkelerinde tanınan bir küresel pamuk tüccarı olan<br />
Schonberger, son günlerde yönünü Bangladeş, Hindistan,<br />
Pakistan, Çin ve İran’ın yanı sıra Türkiye’ye de çevirmiş<br />
durumda.<br />
Pamuk sektöründeki faaliyetlerine Polonya Gdynia Pamuk<br />
Birliği (GCA) ile başlayan Schonberger, 2004 yılında itibaren<br />
yine bu birliğin başkan yardımcılığı görevini yürütüyor. 1935<br />
yılında kurulan GCA, 11 ülkeden 100 firmanın üyesi olduğu<br />
kar amacı gütmeyen profesyonel bir uluslararası işbirliği<br />
örgütü olarak gösteriliyor.<br />
Denteks’i Sanko satın aldı<br />
Denizli’nin ilk tekstil fabrikası olan Denteks, Sanko Holding<br />
tarafından satın alındı. 1978’de kurulan Denizli Organize<br />
Sanayi Bölgesi’nin ilk tekstil fabrikası olma özelliğini taşıyan<br />
fabrika, Honaz İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen ilk<br />
ihalede 10 milyon 12 bin 750 lira bedelle satışa çıkarılmış,<br />
ancak alıcı bulamamıştı.<br />
Denteks icra yoluyla en son çıkarılan satışta 2 milyon 800<br />
bin liraya, merkezi Gaziantep’te bulunan Sanko Holding’e<br />
satıldı. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir<br />
Konukoğlu, Denteks firmasından alacakları olduğunu<br />
belirterek, “Bu şirketten alacağımız vardı.<br />
Arsasını ve binasını satın aldık. Bizden başka alıcı çıkmadı.<br />
Bir anlamda mecburiyetten, değerini vererek aldık. Bugünkü<br />
değerler üzerinden hesabı yapıldığında, değerini verdiğimiz<br />
görülür” dedi.
Temmuz - Agustos 2010
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
AB ile Türkiye gümrük<br />
reformuna gitmeli<br />
Avrupa Parlamentosu (AP) Uluslararası<br />
Ticaret Komitesi (INTA), Avrupa Birliği<br />
ile Türkiye arasında uygulanan gümrük<br />
birliğinde reform yapılması halinde<br />
AB-Türkiye arasındaki tekstil ve hazır<br />
giyim ticaretine ivme kazandıracağını<br />
açıkladı.<br />
AP’ye göre, reform ile gümrük birliği<br />
mekanizmalarının tamamen işlevsel,<br />
bürokrasisi basitleştirilmiş ve tüm tarife<br />
ve tarife-dışı engellerden arındırılmış<br />
İhracatımızın %46.1’i<br />
<strong>İstanbul</strong>’dan yapıldı<br />
Türkiye’nin 53 milyar 345.7 milyon doları<br />
bulan 6 aylık ihracatının yüzde 90’ını 13<br />
il gerçekleştirdi. <strong>İstanbul</strong> 24 milyar 601.6<br />
milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin<br />
toplam ihracatının yüzde 46.1’ini<br />
karşıladı. İhracatı 1 milyar doları aşan<br />
iller 2010 yılının ilk yarısında <strong>İstanbul</strong>,<br />
Bursa, Kocaeli, İzmir, Ankara, Gaziantep<br />
ve Manisa’yla birlikte 7’ye ulaştı. 6 aylık<br />
bir hale gelmesi sağlanmalıdır. Bu<br />
çerçevede sertifikaların tanınmaması,<br />
çifte test süreci, çoklu soruşturma,<br />
teknik düzenlemeler ve standartlar gibi<br />
gereksiz engeller, AB-Türkiye ticaret<br />
ilişkilerinden tamamen çıkartılmalıdır.<br />
AP, bu görüşü, Türkiye’nin özellikle<br />
tekstil ve hazır giyimde AB’nin önemli<br />
tedarikçilerinden biri olması ve Türk<br />
ihracatçılarının vize problemi gibi<br />
karşılaştıkları tarife dışı engellerin<br />
yarattığı olumsuz ortamı vurgulayarak<br />
savunuyor. Ayrıca AB’nin imzaladığı<br />
STA’lara Türkiye’nin doğrudan<br />
katılamamasının pazara giriş anlamında<br />
ortaya çıkardığı haksız durum da<br />
AB-Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde<br />
karşılaşılan önemli bir sorun olarak<br />
gösteriliyor.<br />
dönemde ihracatı 500 milyon doların<br />
üzerine çıkan il sayısı ise 13’ü buldu.<br />
Türkiye İhracatçılar Merkezi’nin (TİM)<br />
verilerine göre 2010 yılının ilk 6 ayında<br />
ihracat geçen yıla göre yüzde 21.6<br />
artışla 43.9 milyar dolardan 53.3 milyar<br />
dolara yükseldi. Bu dönemde 13 ilin<br />
gerçekleştirdiği ihracat, 48 milyar 294<br />
milyon dolarla toplam ihracatın yüzde<br />
90’ını oluşturdu. 6 aylık dönemde 500<br />
milyon doların üzerinde en çok ihracat<br />
yapan iller sırasıyla Adana, Ankara,<br />
Antalya, Bursa, Denizli, Gaziantep,<br />
Hatay, <strong>İstanbul</strong>, İzmir, Kocaeli, Manisa,<br />
Mersin ve Sakarya oldu. Yılın ilk 6<br />
ayında toplam ihracatın yüzde 46.1’ini<br />
24 milyar 601.6 milyon dolarlık ihracatla<br />
<strong>İstanbul</strong> gerçekleştirdi. <strong>İstanbul</strong>’un<br />
ihracatı geçen yılın aynı döneminde 21<br />
milyar 90.6 milyon dolar düzeyindeydi.<br />
8<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
38 ülkeden<br />
pamuk ithal ettik<br />
Ankara Ticaret Odası’nın (ATO)<br />
hazırladığı ‘Tarım İthalatı’ raporunda<br />
Yunanistan’ın yüzölçümünün yaklaşık<br />
iki katı büyüklüğünde tarım alanına<br />
sahip olan Türkiye’nin, Yunanistan ve<br />
ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday,<br />
Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç,<br />
Ukrayna’dan mısır, Sri Lanka’dan çay,<br />
İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak,<br />
Panama’dan muz, Meksika’dan nohut,<br />
Kanada’dan mercimek ithal edildiğini<br />
açıkladı.<br />
Tarımda gelinen noktanın çarpıcı<br />
verilerle ortaya konulduğu raporda<br />
bir zamanlar ‘beyaz altın’ olarak<br />
nitelendirilen pamuğun, Türkiye’nin<br />
tarım ürünleri ithalatında önemli bir yer<br />
tuttuğu belirtildi. 2000’li yılların başında,<br />
pamuk ekim alanları bakımından<br />
Hindistan, ABD, Çin, Pakistan,<br />
Özbekistan ve Brezilya’dan sonra<br />
yedinci sırada bulunan Türkiye’nin<br />
bugün Çin’den sonra dünyanın<br />
‘en büyük ikinci pamuk ithalatçısı’<br />
konumunda olduğu, sadece geçen<br />
yıl 1 milyar dolarlık pamuk ithalatı<br />
yapıldığı kaydedildi. Türkiye, kendisi<br />
yetiştirebildiği halde 2009 yılında 38<br />
ülkeden pamuk ithal etmek zorunda<br />
kaldı.<br />
Türkiye’nin pamuk alımı yaptığı ülkeler<br />
arasında 525 milyon dolarlık ithalatla<br />
ABD ve 245 milyon dolarlık ithalat ile<br />
Yunanistan başı çekiyor. Türkiye geçen<br />
yıl Türkmenistan’dan 71 milyon dolarlık,<br />
Hindistan’dan 32.5 milyon dolarlık,<br />
Özbekistan’dan ise 27 milyon dolarlık<br />
pamuk ithal etti. Son 10 yılda pamuk<br />
ithalatına 8 milyar 381 milyon dolar<br />
harcandı.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
Çin’de asgari ücretler artıyor<br />
Sanayiciler elektriği istediği yerden alabilecek<br />
10<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Dünya’da iplik ve kumaş üretimi ilk çeyrekte geriledi<br />
2009 yılının ilk çeyreğinde önemli<br />
ölçüde gerileyen, ancak sonra iyileşme<br />
eğilime giren küresel iplik ve kumaş<br />
üretimi, 2010 yılının ilk çeyreğinde<br />
yeniden küçülme sürecine girdi.<br />
2009 yılının son çeyrek verileriyle<br />
karşılaştırıldığında 2010 yılının ilk<br />
çeyreğinde hem iplik hem de kumaş<br />
üretiminin ciddi azaldığı fark ediliyor.<br />
İplik ve kumaş üretiminin en fazla<br />
Avrupa ve Asya ülkelerinde gerilediği,<br />
Güney ve Kuzey Amerika ülkelerinde<br />
ise sabit kaldığı veya yükseldiği<br />
belirtildi. Küresel iplik stok seviyesinin<br />
Güney Amerika bölgesinde azalırken,<br />
Çin’de asgari ücretlerin yükselmesinin<br />
geniş çaplı etkilerinin ne olacağı<br />
tartışılıyor. 1 Temmuz itibariyle on<br />
Çin eyaletinde de asgari ücretlerin<br />
Yıllık tüketimi toplamda 100.000 kWh’i<br />
geçen tüketiciler artık kendi tedarikçisini<br />
seçme serbestîsine sahiplerdir.<br />
Tüketicilerin tüketim birimleri/binaları<br />
aynı bölgede olmak zorunda değildir,<br />
dünyanın kalan kısmında değişmediği,<br />
küresel kumaş stok seviyesinin ise<br />
Asya, Güney Amerika ve Avrupa’da<br />
oranları değişmekle birlikte önemli<br />
ölçüde büyüdüğü vurgulandı.<br />
Oranlara bakıldığında ise dünya iplik<br />
üretimi, 2010 yılının ilk çeyreğinde, bir<br />
önceki çeyreğe göre %-12,8 oranında<br />
azaldı. Üretim Çin’de %-17,3 ve<br />
Avrupa’da %-4 oranlarında azalırken,<br />
Kuzey ve Güney Amerika’da sırasıyla<br />
%5,1 ve %17,4 oranlarında yükseldi.<br />
Yine de veriler 2009 yılının ilk çeyreği<br />
ile karşılaştırıldığında önemli bir<br />
büyüme eğiliminin olduğunu gösteriyor.<br />
yükseltilmesiyle Shenzhen hariç tüm<br />
eyaletlerde asgari ücretler %20’den<br />
fazla yükselmiş oldu.<br />
Asgari ücretlerin yükseltilmesi<br />
güneyden kuzeye tüm eyaletlerde<br />
işçilerin greve gitmesi sonucu<br />
gündeme gelmişti. Ancak yapılan<br />
artışların işçileri memnun etmediği<br />
ifade ediliyor. Ayrıca yapılan artışların<br />
fabrikaya göre farklı oranlarda olması<br />
ve hatta bazı fabrikalarda %100 olarak<br />
talep birleştirme ile Türkiye sınırları<br />
içinde bulunan tüm tüketim birimlerinin<br />
toplam tüketim miktarı dikkate alınır.<br />
Farklı tüzel kişilerin bir araya gelerek<br />
yeni bir tüzel kişilik (kooperatif,<br />
Özellikle Güney Amerika’da iplik üretimi<br />
%60,4 oranında büyüme oranı ile başı<br />
çekerken, Avrupa %20,1, Asya %14,6<br />
ve Kuzey Amerika ise %1,5 oranlarında<br />
büyüme kaydetti.<br />
Küresel kumaş üretimi 2010 yılının ilk<br />
çeyreğinde 2009 yılının son çeyreğine<br />
göre %-9,7 oranında geriledi. Asya<br />
ve Avrupa sırasıyla %-11,4 ve %-3,6<br />
oranlarında azalma kaydetti. Ancak<br />
Çin’de yaşanan %-16,4 oranında<br />
gerileme, genel gerilemeyi en fazla<br />
etkileyen faktör oldu. Bu dönemde<br />
Kuzey Amerika’da üretim sabit kalırken,<br />
Güney Amerika’da ise %5,3 oranında<br />
arttı. Bir önceki yılın ilk çeyreği ile<br />
karşılaştırıldığında ise toplam kumaş<br />
üretiminin yine de %8,3 oranında arttığı<br />
belirtiliyor. Bu dönemde, sadece Kuzey<br />
Amerika %-9,2 oranında gerileme<br />
kaydederken, Avrupa %20,3, Asya<br />
%8,3 ve Güney Amerika ise %2,4<br />
oranlarında artış kaydetti. Kaynak:<br />
İTKİB<br />
gerçekleştirilmesi, işçiler arasındaki<br />
memnuniyetsizliğin çoğalmasına neden<br />
oluyor.<br />
Çin’de asgari ücretler özellikle sahil<br />
kesimlerindeki şehirlerde yaşam<br />
giderlerinin çok altında. Yapılan artışla<br />
birlikte temel ihtiyaçlar karşılansa<br />
dahi, çoğu göçmen olan bu işçilerin<br />
memleketlerindeki ailelerine maddi<br />
yardım gönderebilme imkânı<br />
bulunmuyor. Kaynak: İTKİB<br />
anonim şirket vb.) oluşturarak 100.000<br />
kwh’lik tüketimi geçen yada elektrik<br />
tüketimlerini aynı sayaçtan okunacak<br />
duruma getiren tüketiciler (organize<br />
sanayi bölgeleri) serbest tüketici belgesi<br />
alabilirler.
Web : www.jghx.cn<br />
tel: 00 86 311 88128044<br />
fax: 00 86 311 88043526<br />
email: jghx@jghx.cn<br />
newstarlionel@hotmail.com<br />
evabamboo@yahoo.cn<br />
TANBOOCEL<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />
manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />
bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />
become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />
received by these customers. After a short period of four or five years<br />
time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />
India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />
other countries and regions.<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />
Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />
Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />
type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />
degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />
intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />
moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />
anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />
resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />
the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />
antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />
particularly fast.<br />
High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />
of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />
customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />
big advantage is its sound serviceability.<br />
All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />
but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />
products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />
clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />
feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />
more accepted by consumers.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
Şafak Tekstil’den yeni yatırım<br />
<strong>Derneği</strong>miz üyesi,<br />
fantezi örme kumaş<br />
imalatının tanınmış<br />
firmalarından Şafak<br />
Tekstil, parkurunu<br />
genişletme yönünde<br />
yeni yatırımlarına<br />
devam ediyor.<br />
Firma, son olarak<br />
ABD, pamuk fiyatlarını baskı<br />
altında tutuyor<br />
ABD’nin pamuk üreticilerine<br />
sağladığı sübvansiyonlar sonucunda<br />
küresel pamuk fiyatlarının olması<br />
gereken fiyattan daha düşük fiyata<br />
ihraç edilmesinden en fazla yoksul<br />
ülkelerdeki pamuk ihracatçılarının<br />
olumsuz etkilendiği belirtiliyor.<br />
Brezilya tarafından ABD aleyhine DTÖ<br />
platformunda açılan panel, dikkatlerin<br />
bu konuya çekilmesine yol açmıştı.<br />
ABD’nin pamuk sübvansiyonlarının<br />
küresel ticaret kurallarına aykırı<br />
olduğu bu panel sonucunda kabul<br />
edilmişti. Yapılan araştırma ise,<br />
sübvansiyonlar nedeniyle Afrika’daki<br />
pamuk ihracatçılarının ürünlerini %3,5<br />
daha düşük bir fiyata satmak zorunda<br />
kaldığını ortaya koyuyor.<br />
parkuruna 3 makine<br />
daha ekledi. Hepsi<br />
30/28 Elektronik<br />
Mayer marka makine<br />
olan bu son yatırımla<br />
birlikte firmanın<br />
parkurundaki makine<br />
sayısı 40’a çıkmış<br />
oldu.<br />
Batı Afrika’daki pamuk üreticisi<br />
ülkeler (Benin, Burkina Faso, Çad<br />
ve Mali) ABD’nin yaklaşık 20.000<br />
pamuk üreticisine yıllık 3 milyar ABD<br />
Doları destek sağladığını belirtiyorlar.<br />
Uluslararası Ticaret ve Sürdürülebilir<br />
Kalkınma Merkezi tarafından yaptırılan<br />
bir araştırmada ise ABD’nin ihracat<br />
sübvansiyonlarını ve yerel önlemleri<br />
kaldırması halinde ülkedeki pamuk<br />
üretiminin %-15 gerileyebileceğini<br />
açıklanıyor. Buna karşın, Brezilya<br />
ve Batı Afrika ülkelerindeki pamuk<br />
üretiminin ise sırasıyla %3 ve %13<br />
oranlarında artacağı belirtiliyor.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
12<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Çinli<br />
tekstilciler hava<br />
taşımacılığını<br />
tercih ediyor<br />
Çin’deki fabrikalar, deniz taşımacılığı<br />
yerine daha çok hava taşımacılığını<br />
tercih etmeye başladılar. Şimdiye kadar<br />
üretim yerlerini deniz taşımacılığına<br />
uygun olarak sahil bölgelerine<br />
konumlandıran üreticilerin, üretim<br />
yerlerinin iç bölgelere kayması sonucu<br />
nakliyelerinde hava taşımacılığını daha<br />
çok tercih etmeye başlaması dikkat<br />
çekiyor.<br />
Çin’de hava taşımacılığının<br />
giderek daha fazla gelişmesinin ve<br />
yaygınlaşmasının ülkenin üretim yapısı<br />
üzerinde önemli sonuçları olacağı<br />
ifade ediliyor. Buna göre, üretim<br />
merkezlerinin daha fazla iç bölgelere<br />
kayacağı, hatta Avrupa’ya yakınlığı<br />
nedeniyle ülkenin Batı bölgesinin<br />
daha fazla sanayi üretimine açılacağı<br />
belirtiliyor. Kaynak: İTKİB<br />
Güngören Tekstil<br />
makine sayısını 23’e<br />
çıkardı<br />
Transferli ribana ve transferli süprem<br />
dendiğinde ilk akla gelen firmalardan<br />
biri olan üyemiz GÜNGÖREN<br />
TEKSTİL, makine parkuruna iki adet<br />
makine daha ekledi. 2 adet 30 pus<br />
15 fayn elektronik transferli ribana<br />
makinesini daha bünyesine katarak<br />
parkurundaki bu özellikteki makine<br />
sayısını 4’e, toplam makine sayısını ise<br />
23’e çıkarmış oldu.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
İnci Grup tekstilden sonra süt işine de giriyor<br />
İnci Grup’un patronu ve <strong>İstanbul</strong><br />
Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />
Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet<br />
Tanrıverdi, tekstil ve hazır giyimden<br />
sonra hayvancılık ve kafe işletmesinde<br />
büyüme kararı aldı. İHKİB Başkanı,<br />
yeni yatırım kararları ve gelecek<br />
planları ile ilgili Zaman’a açıklamalarda<br />
bulundu. Malatyalı işadamı, Türkiye’de<br />
hayvancılık sektöründe ciddi ihtiyaçlar<br />
Boyahane çalışanlarına<br />
mesleki eğitim<br />
Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />
Bakanlığı’nın 4857 sayılı iş kanununun<br />
85.maddesine dayanarak hazırladığı,<br />
16.06.2004 tarih ve 25494 sayı ile<br />
Resmi Gazete’de yayınlanan “Ağır<br />
ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği”nde<br />
belirtilen meslek alanlarında çalıştırılan<br />
elemanların eğitim almaları zorunlu hale<br />
geldi. 07.03.2010 tarih ve 27514 sayıyla<br />
yapılan değişikliğe göre tekstil ile ilgili<br />
birçok alan kapsam dışı bırakılmış fakat<br />
tekstil terbiye ile ilgili meslekler ağır ve<br />
tehlikeli iş sınıfında değerlendirilmişti.<br />
Bu zorunluluk sebebiyle boyahanelerde<br />
çalışanların mesleki eğitim alması<br />
zorunlu hale geldi.<br />
TTSD ve <strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası Vakfı<br />
(İSOV) bu amaçla ortaklaşa bir çalışma<br />
başlattı ve Şehit Büyükelçi Galip Balkar<br />
Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi<br />
(Zeytinburnu Tekstil Meslek Lisesi)<br />
ve Çerkezköy METEM Lisesiyle bir<br />
protokol imzaladı. Bu protokole göre<br />
boyahane çalışanları bu iki okulda<br />
mesleki eğitim alabilecekler. Ayrıntılı<br />
bilgi için TÜRKİYE TEKSTİL TERBİYE<br />
SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TTSD)<br />
Tel: 0212 227 06 86<br />
14<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
olduğu için hayvancılık alanına yatırım<br />
yapacaklarını açıkladı. Tanrıverdi,<br />
bu amaçla memleketi Malatya’ya 5<br />
milyon TL’lik yatırım yaptığını söyledi.<br />
Tarım Bakanlığı’nın onay vermesinin<br />
ardından birkaç ay içinde yatırımlarını<br />
başlatacağını açıklayan Tanrıverdi, süt<br />
için ilk kapsamda 250 büyükbaş hayvan<br />
ithal edeceğini söyledi.<br />
Kaynak: Zaman<br />
Coğrafik yakınlık<br />
büyük avantaj<br />
Hazır giyim ve ayakkabı sektörlerinde<br />
üretim yerinin yakınlığının tedarik<br />
tercihindeki önemini koruduğu ifade<br />
ediliyor. 2010 yılı Ocak ayında yapılan<br />
bir ankete göre, maliyet ve kalite, tedarik<br />
tercihlerinde belirleyici olmaya devam<br />
ettiğini, ancak, ankete katılanların<br />
%66’sının, yine de, üretim yerlerini yakın<br />
merkezlerde konumlandırmayı tercih<br />
ettiklerini ortaya koydu.<br />
Tedarik tercihini belirleyen bütün<br />
faktörler dikkate alındığında,<br />
Bangladeş’in hazır giyim ve ayakkabı<br />
tedarikçisi olarak ön plana çıkması<br />
dikkat çekiyor. Bangladeş’le birlikte<br />
Vietnam, sırasıyla %37,6 ve %31,1<br />
oranlarında ankete katılan alıcıların<br />
popüler tedarik ülkeleri olarak<br />
belirtiliyor. Ankette yükselen bir tedarik<br />
merkezi olarak Endonezya da öne<br />
çıkıyor. Potansiyel arz eden ülkeler<br />
ise Mısır, Kamboçya, Tunus, Kore, El<br />
Salvador, Mauritius ve Malezya olarak<br />
vurgulanıyor.<br />
Üretim, perakende ve küresel talep<br />
gibi tedarikin birçok alanından ankete<br />
katılanlar, moda perakendecileri<br />
için 2010 yılının en büyük endişe<br />
kaynağının stokların kontrol edilmesi<br />
olacağını belirtirken, kur değişimleri<br />
ve mağaza kiralarının yükselmesinin<br />
perakendecileri zorlayacak diğer önemli<br />
konular olarak vurguluyorlar.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
Pamuk arzı daralabilir<br />
Dünya pamuk üretiminin azalması ve<br />
pamuğa olan talebin dünya çapında<br />
yükselişe geçmesi, 2009/10 küresel<br />
pamuk stoklarının bir önceki sezona<br />
göre %21 azalmasına ve 9,6 milyon ton<br />
olarak belirlenmesine neden oldu. Bu<br />
değer, 2003/04 sezonundan sonraki en<br />
düşük değer olarak ifade ediliyor.<br />
Küresel stok/kullanım oranı ise bir<br />
önceki sezon %52 iken, 2009/10<br />
sezonunda %39’a geriledi ve 1993/94<br />
sezonundan sonraki en düşük<br />
seviyesini kaydetti.<br />
Dünya pamuk üretiminin 2010/11<br />
döneminde %14 artacağı ve 25 milyon<br />
Çin’de pamuk fiyatları gerileyebilir<br />
Çin ulusal pamuk rezervleri Corporation<br />
(CNCRC) açıklamalarına göre yurt<br />
içerisinde pamuğa olan talep zayıflığı<br />
ve yeni hasat sezonunun yaklaşması<br />
nedeniyle mevcut rezervleri azaltmak için<br />
600 bin ton stok rezervlerini yumuşatma<br />
planının her hangi bir zamanda<br />
uygulanabileceği kararının kabul edildiği<br />
belirtiliyor. Bu açıklamaların ardından,<br />
Çin iç pazarlarında zaten karışık<br />
görünüm sergileyen pamuk fiyatlarında<br />
geri çekilme beklentisinin arttığı tahmin<br />
ediliyor. Kaynak: Cotton Expert-Kadir<br />
Bölükbaşı<br />
Leyba Tekstil’den ringel yatırımı<br />
<strong>Derneği</strong>miz Yönetim Kurulu üyesi,<br />
ringel örme kumaşın önde gelen<br />
firmalarından Leyba Tekstil, büyümesini<br />
tam gaz sürdürüyor. Firma kapasite<br />
artırma yönünde önemli bir adım atarak<br />
parkuruna 6 yeni ringel açık en örme<br />
makinesini daha ekledi. Tamamı sıfır<br />
ve Mayer&Cie marka olan ve 34 pus<br />
24 fayn olan bu makinelerle birlikte<br />
firmanın toplam makine sayısı 56’ya,<br />
ringel makine sayısı ise 30’a çıkmış<br />
oldu. İrtibat Tel: 0212 620 60 78<br />
Kıdem tazminatı için fon kurulacak<br />
Kıdem tazminatının yeniden<br />
düzenlenmesi konusunda yapılan<br />
uzun tartışmaların ardından ekonomi<br />
bürokrasisi son kararını verdi. Buna<br />
göre kıdem tazminatı için fon kurulması<br />
benimsendi.<br />
Oluşturulan fona hem işçi hem<br />
işveren hem de Hazine destek<br />
verecek. Kıdem tazminatı, çalışan<br />
kişi işyerini değiştirdiğinde de<br />
yanmayacak. Böylece çalışanların<br />
işyeri değiştirmesinde ‘Kıdem<br />
tazminatım yanar’ düşüncesinin ortadan<br />
kaldırılması hedefleniyor. Kıdem<br />
tazminatının nasıl hesaplanacağı<br />
konusunda ise bir formül oluşturuldu.<br />
Halen çalışanın, çalıştığı her yıl<br />
için kıdem tazminatı 1 aylık maaşı<br />
üzerinden hesaplanıyor. Ancak<br />
işverenler bu rakamın 15 güne<br />
düşürülmesini istiyor.<br />
Bu alanda herhangi bir değişiklik<br />
olmayacak ve her yıl için 1 aylık maaş<br />
kadar tazminat ödenmesine devam<br />
edilecek.<br />
16<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Pamuk<br />
fiyatlarının artması pamuk üretim<br />
alanlarının genişlemesine neden<br />
oluyor. Ancak küresel tekstil üretiminin<br />
büyümesinin pamuk fiyatlarının<br />
yüksekliği nedeniyle kısıtlanabileceği<br />
ifade ediliyor.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
<strong>Derneği</strong>miz, Özel<br />
Gaziosmanpaşa<br />
Hastanesi’yle<br />
hizmet anlaşması<br />
imzalamıştır<br />
Değerli üyelerimiz, derneğmiz<br />
ÖRSAD sizler için faydalı olacak yeni<br />
projeleri hayata geçirmeye devam<br />
ediyor. <strong>Derneği</strong>miz, Özel hastaneler<br />
arasında iyi bir yere sahip olan ÖZEL<br />
GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ ile<br />
hizmet anlaşması imzalamıştır.<br />
Bu anlaşmayla üye firmaların<br />
yöneticileri, çalışanları ve bunların<br />
bakmakla yükümlü olduğu birinci<br />
derece yakınları (eş, çocuklar,<br />
anne ve baba) bu hastanenin<br />
hizmetlerinden yüzde 20 indirimle<br />
faydalanabilecektir. Bu önemli imkanı<br />
değerlendirmek için derneğimizden ya<br />
da hastaneye bizzat başvurarak sevk<br />
kağıdı koçanını alabilirsiniz.<br />
Ayrıca, söz konusu hastane özel<br />
sağlık sigortası da yapmaktadır. yıllık<br />
117 TL primle biryıl boyunca acil<br />
durumlarla ilgili sağlık hizmetlerini 15<br />
bin TL’ye kadar ücretsiz alabilirsiniz.<br />
Ayrıbtılı bilgiyi, derneğimizle irtibatta<br />
olan Hastane koordinatörü sayın<br />
Mesut CAVGA’dan alabilirsiniz.<br />
GSM: 0537 314 00 71<br />
http://www.gophastanesi.com.tr/
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER<br />
18<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
İthal dokuma ipliklerine 2.2 Dolar ek vergi uygulanacak<br />
Çin Halk Cumhuriyeti, Çin Tayvanı,<br />
Güney Kore, Hindistan’dan ithal<br />
edilen dokumaya elverişli ipliklerden<br />
metalize iplikler, ip, şerit veya toz<br />
şeklindeki metalle birleştirilmiş veya<br />
metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05<br />
pozisyonundaki şerit ve benzerleri<br />
ürünlere kilogram başına 2.2 dolar ek<br />
vergi uygulanacak.<br />
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın İthalatta<br />
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin<br />
Tebliğ’i Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />
Buna göre, Çin Halk Cumhuriyeti<br />
(ÇHC), Güney Kore, Çin Tayvanı<br />
(Tayvan) ve Hindistan menşeli 5605.00<br />
gümrük tarife pozisyonu (GTP)<br />
altında yer alan “dokumaya elverişli<br />
ipliklerden metalize iplikler (gipe edilmiş<br />
olsun olmasın), ip, şerit veya toz<br />
şeklindeki metalle birleştirilmiş veya<br />
metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05<br />
pozisyonundaki şerit ve benzerleri”<br />
(metalize iplikler) için dampinge karşı<br />
önlemin sona ermesinin damping<br />
ve zararın devamına veya yeniden<br />
meydana gelmesine yol açacağı<br />
iddiasıyla Betareks Metalize İplik ve<br />
Ambalaj Sanayi A.Ş. (Betareks A.Ş.)<br />
tarafından yapılan ve Katasa Tekstil<br />
San. Tic.Ltd. Şti, Ram Fil İplik ve<br />
Tekstil Ürünleri San. ve Dış Tic. Ltd.<br />
Şti, Güray Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ve<br />
Beymaks Tekstil İth. İhr. San. ve Tic.<br />
Ltd. Şti. firmaları tarafından desteklenen<br />
başvuru çerçevesinde başlatılan nihai<br />
gözden geçirme soruşturması, Dış<br />
Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel<br />
Müdürlüğü tarafından yürütülerek<br />
tamamlandı.<br />
LC Waikiki yurtdışına açılıyor Vietnam’ın tekstil<br />
Tema Holding Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Şefik Dizdar, LC Waikiki olarak 2011’de<br />
yurt dışında büyük hamle yapacaklarını<br />
açıkladı.<br />
LC Waikiki’nin Türkiye’de hedeflediği<br />
konumu aştığını, hazır giyim pazarının<br />
da perakende satış lideri olduklarını<br />
söyleyen Dizdar, şunları kaydetti:<br />
Azerbaycan’ın pamuk ihracatı geriledi<br />
2010 yılının ilk altı ayında<br />
Azerbaycan’ın pamuk ihracatı 2009<br />
yılının aynı dönemine göre % 44,1<br />
gerileyerek 1847 ton oldu. Haziran<br />
“Şu anda 250’yi aşkın mağazamız var.<br />
LC Waikiki olarak 2011’de yurt dışında<br />
büyük hamle yapacağız. Özellikle ciddi<br />
çalışmalar yaptığımız Avrupa’da ilk 3’e<br />
girmeyi hedefliyoruz. Çeşitli ülkelerde<br />
açtığımız mağazalar büyük ilgi gördü.<br />
Şu anda Bulgaristan’da çalışmalarımız<br />
var, mağaza konusunda ekiplerimiz<br />
incelemeler yapıyorlar.<br />
ayında ise pamuk ihracatının hiç<br />
olmadı. Pamuk ihracatının toplam<br />
ihracat içindeki payı % 0,02 seviyesinde<br />
bulunuyor.<br />
Bangladeş dünya dördüncüsü<br />
Bangladeş Giyim Üreticileri ve<br />
İhracatçıları Birliği (BGMEA) Başkan<br />
Yardımcısı Farugue Hassan, Dünya<br />
Ticaret Örgütü – DTÖ’nün Bangladeş’i,<br />
dünyadaki toplam ihracatın %3’ünü<br />
gerçekleştirmesiyle dördüncü büyük<br />
hazırgiyim ihracatçısı ilan ettiğini<br />
söyledi.<br />
Hassan Bangladeş’in 30 yıllık hazır<br />
giyim sektörü tarihi olduğunu, fakat son<br />
yirmi yılda ihracattaki parlak büyüme<br />
oranlarıyla kendisini küresel bir tedarik<br />
ihracatı ilk yarıda<br />
%16 arttı<br />
Vietnam Tekstil ve Hazırgiyim <strong>Derneği</strong>-<br />
VİTAS tarafından yapılan açıklamaya<br />
göre ülkenin hazırgiyim ihracatı, 2010<br />
yılının ilk altı ayında % 16 artarak 4,65<br />
milyar $’a yükseldi.<br />
Yapılan açıklamada ihracatta en<br />
fazla artış % 15 ile ABD’ye yapılan<br />
gönderilerde yaşanırken ikinci sırada %<br />
10’luk payıyla Japonya yer almakta.Öte<br />
yandan bu dönemde G. Kore’ye yapılan<br />
ihracatlar ise % 40 artarak 150 milyon<br />
$’a yükseldi. Kaynak: İTKİB<br />
merkezine dönüştürdüğünü kaydetti.<br />
Pamuklu tişört ihracatında dünyada<br />
lider konumdaki Bangladeş Avrupa<br />
ülkelerine jeans ve pamuklu kazak<br />
ihracatında ise ikinci sırada bulunuyor.<br />
ABD’ye pamuklu pantolon ihracatında<br />
da yine ikinci büyük ihracatçı<br />
durumunda. Şu anda Bangladeş’te<br />
5000’i aşkın giysi üreten fabrika ve<br />
atölye bulunurken, buralarda %90’ı<br />
kadın yaklaşık 2 milyon kişi istihdam<br />
ediliyor.
www.vitamindizayn.com
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
TÜRK MODASININ KALBİ<br />
CPI’DA ATACAK<br />
Türkiye’nin moda ve hazır giyim dünyası için büyük önem taşıyan “cpi - collection<br />
premiere istanbul”, 26-28 Ağustos 2010 tarihlerinde İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde,<br />
İTKİB organizasyonu ve IGEDO işbirliğiyle düzenlenecek.<br />
<strong>İstanbul</strong> Fashion Week (IFW) ile<br />
Türkiye’nin dünya moda haftaları<br />
takviminde yer almasını sağlayan<br />
<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />
İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB), moda<br />
ve hazır giyim alanında dünyanın<br />
en büyük fuar organizasyon şirketi<br />
olan Alman IGEDO Company<br />
işbirliğiyle düzenleyeceği collection<br />
premiere istanbul’un (cpi) yeri<br />
ve tarihi belli oldu. Türk hazır<br />
giyim sektörünün global dünya ile<br />
bütünleşmesinde mihenk taşı görevini<br />
üstlenmesi beklenen cpi, tasarımla<br />
tarihin buluştuğu İTÜ Taşkışla<br />
Kampüsü’nde, 26-28 Ağustos 2010<br />
tarihlerinde <strong>İstanbul</strong> Fashion Week ile<br />
eşzamanlı olarak düzenlenecek.<br />
Ortadoğu ve Avrupa arasında bir<br />
kültür ve moda köprüsü olarak dünya<br />
modasında önemli bir yer edinecek<br />
olan cpi, seçkin Türk ve yabancı moda<br />
markaları ve tasarımcıları için 2011<br />
yılının ilkbahar - yaz koleksiyonlarını<br />
sergileyerek ticari anlaşmalar<br />
yapmalarına olanak sağlayacak.<br />
cpi etkinliğinin dünya tekstil ve<br />
konfeksiyon sektörünün en önemli<br />
üretici ülkelerinden olan Türkiye’de;<br />
yakın coğrafyasında dünyanın en fazla<br />
gelişim gösteren pazarlarının ortasında<br />
yer alan <strong>İstanbul</strong>’da düzenlenecek<br />
olması da yurtdışı fuarlara katılma<br />
şansı bulamayan seçkin Türk hazır<br />
giyim firmalarının tasarım odaklı<br />
koleksiyonlarını yabancı ziyaretçilere<br />
gösterebilmeleri için bulunmaz bir fırsat<br />
sunacak. Yaklaşık 7000 metrekarelik<br />
net sergileme alanına sahip olan<br />
fuarda alanın yüzde 40’ının yabancı<br />
marka ve tasarımcılarının kullanımına<br />
ayrılacağı tahmin ediliyor. Türkiye’den<br />
de tasarıma odaklı çalışan seçkin hazır<br />
giyim markaları ve tasarımcılarının<br />
vakit kaybetmeden yerlerini ayırtmaları<br />
bekleniyor. Sergileme alanlarının Mayıs<br />
ayında satışa sunulacağı cpi’a katılım<br />
konusunda şimdiden Noir, Triumph,<br />
Falke, Bugatti, Burlington, Tally Weijl,<br />
Roeckl, Caramelo, Helmut Lang gibi<br />
markaların ilgi gösterdiği belirtiliyor.<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi:<br />
“cpi ile ezberleri bozup, dünya<br />
moda liginde ilk 5’e gireceğiz!”<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />
Igedo Company Moda İcra Direktörü<br />
Mirjam Dietz ile düzenlediği basın<br />
toplantısında Türk moda endüstrisinin<br />
çeyrek yüzyılda çok hızlı bir değişim,<br />
dönüşüm ve gelişme gösterdiğini ve<br />
inanılmaz bir hızla büyüyen pek çok<br />
Türk markasının çok büyük işlere imza<br />
attıklarını söyledi. Tanrıverdi “Artık<br />
yalnızca üretim yapan değil, tasarlayan,<br />
modayı yaratan, markalarımızla yurt<br />
içinde olduğu kadar ülke dışında da<br />
20<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
etkin olan bir ülke konumundayız.<br />
Türk moda endüstrisi kabuğunu<br />
kırdı. Yüz binlerce çalışanımız, 20<br />
milyar dolara koşan ihracatımız<br />
ve sahip olduğumuz diğer güçlü<br />
dinamiklerimizle bizleri dünya<br />
devlerinin yanına, güvenli limanlara<br />
taşıyacak yepyeni bir rotayı<br />
izliyoruz. Attığımız her adım,<br />
ortaya koyduğumuz her proje<br />
bizleri hedefimize biraz daha<br />
yaklaştırıyor.”<br />
Hikmet Tanrıverdi, eş zamanlı olarak<br />
düzenlenecek cpi ve <strong>İstanbul</strong> Fashion<br />
Week’in tüm dünyanın bakışlarını<br />
Türkiye’nin üzerine çekeceğini<br />
vurgulayarak, böylesine cesur kararlar<br />
almalarının altında sektörün bilgi<br />
birikimine, tasarım ve üretim gücüne<br />
olan inançlarının yattığını ifade etti.<br />
Marka gücümüz yüzümüzü gülümsetiyor<br />
“Yurtdışında, sadece üretim gücümüzü<br />
ortaya koyan dünya markalarında<br />
gördüğümüzde yüzümüzü gülümseten<br />
‘Made in Turkey’ etiketleri artık bizi<br />
eskisi kadar etkilemiyor. Şimdi üretim<br />
gücünün yanına marka gücümüzü de<br />
koymanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyen<br />
Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Çünkü şimdi yeni ve bambaşka bir çağı<br />
yaşıyoruz. Çünkü bugün doğudan batıya<br />
kuzeyden güneye Türk marklarının<br />
yaklaşık 70 ülkede 2 bine yakın<br />
mağazası bulunuyor. Bu girişimcilerimiz<br />
koleksiyonlarını satarken, kendi<br />
markalarının yanı sıra “Türkiye<br />
markasına” da güç kazandırıyor.
ÖRME DÜNYASI I RAPOR<br />
DÜNYA PAMUK PAZARI<br />
CottonUSA tarafından<br />
hazırlanan ve ABD<br />
Tarım Bakanlığı<br />
verilerine dayanan<br />
dünya pamuk raporuna<br />
göre, pamuk üretimi<br />
2006 yılında zirve<br />
yaparak 26.6 milyon<br />
MT seviyesine çıktı.<br />
Tüm zamanların<br />
en yüksek üretim<br />
rekoltesi olarak<br />
kayıtlara geçen bu miktar<br />
sonraki yıllarda bir daha<br />
yakalanamadı.<br />
Mart 2010 tarihinde yayınlanan<br />
rapora göre, 1999 yılından<br />
2006 yılına kadar sürekli<br />
artan pamuk üretimi, bu tarihten sonra<br />
düşüş trendine girmiş ve bu düşüş<br />
2009 yılına kadar sürmüştür. Bu düşün<br />
ana sebebi olarak 2007 yılı sonunda<br />
başlayan ve 2009 yılı sonuna kadar<br />
BAŞLICA PAMUK ÜRETİCİLERİ<br />
22<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
süren dünya finans krizi gösteriliyor.<br />
Talep azalması pamuk üretimini<br />
etkilediği için üretim doğa olarak<br />
azalmıştır.<br />
CottonUSA’nın pamuk rapora göre,<br />
dünya tekstilinin hammaddesi olan<br />
pamuğun yüzde 88’i, 7 ülke tarafından<br />
üretiliyor.<br />
Çin üreticiler arasında açık ara<br />
öndedir. Yaklaşık 7 milyon MT üretim<br />
kapasitesine sahip olan Çin’i, 5<br />
milyon MT ile Hindistan ve 2.5 Milyon<br />
MT ile ABD takip ediyor.<br />
Bu üç ülkenin toplam üretim rekoltesi<br />
neredeyse 15 milyon MT’ye yaklaşmaktadır.<br />
Bu da pamuk üretiminin üç<br />
ülkenin kontrolünde olduğunu açıkça<br />
ortaya koyuyor.
ÖRME DÜNYASI I RAPOR<br />
Yukarda dünya pamuk üretiminin yüzde<br />
88’inin 7 ülke tarafından yapıldığını belirtmiştik.<br />
Bu ülkelerin tamamı üretimlerinin<br />
bir kısmını ihraç ediyorlar. Raporda<br />
pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülkenin<br />
sıralaması, üretici ülkelerin sıralamasında<br />
çok farklı görülüyor.<br />
Söz konusu ihracat olduğunda, en fazla<br />
pamuk üreten ülkeler arasında üçüncü<br />
sırada gelen ABD’nin ürettiği pamuğun<br />
çoğunu ihraç ettiği dikkat çekiyor. Öyle<br />
ki, bu ihracatla ABD listenin açık ara<br />
başında yer alıyor.<br />
ABD’yi, Hindistan takip ediyor. Özbekistan<br />
üçüncü, Brezilya dördüncü,<br />
Avustralya ise beşinci sırada tabloda<br />
yerini alıyor. Çin, üretici ülkeler arasında<br />
Pamuğun yüzde 88’nin 7 ülkede<br />
üretildiğini, yüzde 86’sının<br />
ilk 10 ülke tarafından ihraç<br />
edildiğini yukarda belirtmiştik.<br />
Şimdi de pamuk ithal eden<br />
ülkelerle ilgili verileri sizlerle<br />
paylaşalım. CottonUSA’nın<br />
raporuna göre, dünya pamuğunu<br />
ithal eden ülkelerin başında<br />
Çin geliyor.<br />
Pamuk üretiminde de ilk sırada<br />
gelen bu ülke, 2 milyon MT’nin<br />
biraz üzerinde bir miktarı tek<br />
başına ithal ediyor.<br />
DÜNYA PAMUK İHRACATÇILARI<br />
açık ara lider olmasına rağmen en fazla<br />
pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülke arasında<br />
görülmüyor. Bu da Çin’in pamuk ihraç<br />
etmek yerine kullanmayı tercih ettiğini<br />
DÜNYA PAMUK İTHALATÇILARI<br />
23<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
gösteriyor.<br />
Pamuk ihracatı yapan ilk 10 ülke dünya<br />
pamuk ihracatının yüzde 86’sını gerçekleştiriyor<br />
Bu ülkeye en yakın sırada<br />
Bangladeş geliyor.<br />
Bu gösteriyor ki, Bangladeş<br />
önemli tekstil üreticisidir.<br />
Üçüncü sırada ise Türkiye<br />
var. Türkiye’yi, Pakistan takip<br />
ediyor.<br />
En fazla pamuk ithalatı yapan<br />
ilk 10 ülke, dünya pamuğunun<br />
yüzde 81’ini satın alıyor.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Türk örme sektörü, makine<br />
yatırımlarıyla dünyada önemli<br />
bir yere sahiptir. Sektör sürekli<br />
büyüme içinde olup her yıl dünyanın<br />
çeşitli ülkelerinden örgü makinesi ithal<br />
etmektedir. Bu ülkeler arasında İtalya<br />
ve Almanya ilk sırada gelmektedir. Uzak<br />
doğu’dan da makine ithalatı yapan<br />
sektörün en çok tercih ettiği markalar<br />
Tayvan, Güney Kore ve Japonya’dan<br />
gelmektedir. 2009 yılında yaşanan<br />
finans krizi nedeniyle yatırımlarını<br />
ciddi oranda askıya alan Türk örme<br />
kumaş sektörü o yıl toplam 282<br />
adet örgü makinesi ithal etti. Aynı yıl<br />
ilginçtir 289 adet makine de yurtdışına<br />
satıldı. Bu, kriz nedeniyle ikinci el<br />
makinelerin elde çıkarıldığını ortaya<br />
koyuyor. Bu makinelerin büyük bir<br />
24<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
YILIN İLK YARISINDA 498 ADET<br />
ÖRME MAKİNESİ İTHAL EDİLDİ<br />
YUVARLAK ÖRME MAKİNELERİ<br />
İTHALAT İHRACAT<br />
2005 1336 231<br />
2006 1089 371<br />
2007 1837 231<br />
2008 912 184<br />
2009 282 289<br />
2010 OCAK-HAZİRAN 498 158<br />
TOPLAM 5954 1464<br />
kısmı Özbekistan’a ve İran’a gönderildi.<br />
2010’nun ilk yarındaki makine ithalatına<br />
baktığımızda ise rakamların biraz daha<br />
yüksek olduğu görülüyor. Özellikle<br />
açık en supreme kumaşlara olan talep<br />
nedeniyle piyasada makine sıkıntısı<br />
yaşandı. Dolayısıyla birçok firma ihtiyaç<br />
duyduğu makineleri yurtdışından<br />
almaya karar verdi. TÜİK verilerine<br />
göre, 2010’nun ilk yarısında toplam<br />
498 adet örme makinesi ithal edildi. Bu<br />
makinelerin 252 tanesi İtalya’dan, 125<br />
tanesi Almanya’dan geldi. Bu ülkeler<br />
haricinde, 50 adet Tayvan’dan, 43 Adet<br />
Güney Kore’den geldi. 16 adet makine<br />
de Japonya’dan ithal edildi.<br />
2010 OCAK - HAZİRAN DÖNEMİ RAKAMLARI<br />
ÜLKE İTHALAT İHRACAT<br />
ADET DOLAR ADET DOLAR<br />
Tayvan 50 1.593.945 0 0<br />
Özbekistan 0 0 16 225921<br />
Hindistan 0 0 10 124053<br />
Güney Kore 43 1.451.857 8 14950<br />
Japonya 16 1.649.019 0 0<br />
Suriye 0 0 31 138660<br />
Bulgaristan 0 0 9 19600<br />
Mısır 0 0 55 355928<br />
İngiltere 1 34.233 0 0<br />
Kosova 0 0 1 381<br />
Çek Cumhuriyeti 4 193.818 0 0<br />
İtalya 252 10.640.056 4 16344<br />
Vietnam 0 0 2 30000<br />
İran 0 0 2 12698<br />
Almanya 125 8.690.442 6 115624<br />
Çin 7 260.092 0 0<br />
Sirbistan 0 0 12 7100<br />
Rusya Federasyonu 0 0 2 25000<br />
TOPLAM 498 24.513.462 158 1.086.259
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
SARTEKS ÖRME,<br />
KRİZE RAĞMEN BÜYÜDÜ<br />
26<br />
Temmuz - Agustos 2010
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
1988 yılından beri tekstil<br />
sektöründe olan, 1997<br />
yılında kurumsal bir<br />
kimlik kazanarak Sarteks<br />
<strong>Örme</strong> adıyla faaliyetlerine<br />
devam eden firma, tüm<br />
dünyayı etkileyene<br />
krize rağmen alanında<br />
büyümesini sürdürdü.<br />
Mustafa Sartık ve kardeşi Erkan<br />
Sartık tarafından kurulan<br />
Sarteks <strong>Örme</strong> bugün örme<br />
kumaş alanında piyasanın yakından<br />
tanıdığı önemli firmalardan biridir. Aylık<br />
500 ton üretim ve satış kapasitesi<br />
olan Sarteks <strong>Örme</strong>, Zeytinburnu’nda<br />
kumaşçıların ağırlıklı bulunduğu Telsiz<br />
Mahallesinde bulunan satış yeri ve<br />
deposuyla piyasaya hizmet veriyor.<br />
Krizin derinleştiği dönemde birçok firma<br />
faaliyetlerini askıya alırken kendinden<br />
emin bir şekilde büyümesini sürdüren<br />
firma, yakında içinde yönetim merkezi<br />
ve showroomun da olacağı yeni yönetim<br />
binasında müşterilerine hizmet verecek.<br />
Sarteks bu önemli yatırım için yaklaşık 4<br />
milyon dolar harcadı.<br />
Tekstilden kazandığını yine tekstile<br />
yatıran Sarteks <strong>Örme</strong>, hem yurtiçi hem<br />
de yurtdışı müşterilerini en iyi şekilde<br />
ağırlayacağı, tüm kumaş örneklerini<br />
bir arada sergileneceği bir binayı bu yıl<br />
içinde hizmete açmayı planlıyor. 7 kat<br />
üzerine kurulu olan ve 4 bin metrekare<br />
toplam kullanım alanına sahip olacak<br />
olan yeni yönetim binası, tüm ihtiyaçlar<br />
göz önüne alınarak inşa ediliyor.<br />
Tamamlandığında içerisinde büyük bir<br />
showroomun, müşterilerin ağırlanacağı<br />
toplantı odalarının ve idari kadroların<br />
ofislerinin olacağı bina, firmanın<br />
en önemli yatırımı olacak. Mustafa<br />
Sartık bu önemli yatırımı, 2008-<br />
2009 döneminde etkisini gösteren<br />
krize rağmen gerçekleştirdiklerini<br />
belirterek, şöyle konuştu, “Firmamız<br />
Terzilik mesleğinden<br />
geldiklerini bu nedenle<br />
de tekstili çok<br />
yakinen bildiklerini<br />
belirten Sartık,<br />
bu işi severek<br />
yaptıklarını bu sayede<br />
yaptıkları işte başarıyı<br />
yakaladıklarını söyledi.<br />
27<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
uzun yıllardır örme kumaş alanında<br />
faaliyet gösteriyor. Şu andaki yerimiz ve<br />
depomuz bize küçük gelmeye başladı.<br />
Müşterilerimize daha rahat bir ortamda<br />
ağırlamak ve hizmet sunmak istedik.<br />
Bu sebeple, bu yedi katlı binayı inşa<br />
etmeye karar verdik. Bu yıl içinde<br />
açılışını yapacağımız bu merkezde<br />
büyük bir showroomumuz olacak. Gerek<br />
yurtdışından olsun gerek iç piyasadan<br />
olsun tüm gelen müşterilerimiz buraya<br />
gelip showroomumuzu gezecek, ihtiyaç<br />
duydukları her çeşit kumaşı, konforlu<br />
bir ortamda seçme imkânı bulacaklar.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Burası adeta bir market gibi hizmet<br />
verecek”<br />
Neden ithal kumaş?<br />
Ülkemizde olmayan ya da değişik<br />
özelliklerde olan örme kumaşları<br />
yurtdışından da ithal eden Sarteks<br />
<strong>Örme</strong>, piyasada ihtiyaç duyulan<br />
her kumaşı tedarik etmeye önem<br />
veriyor. Ülkemizin önemli bir örme<br />
üretim merkezi olmasına rağmen bazı<br />
konularda yetersiz kalabildiğini söyleyen<br />
Erkan Sartık, “Özellikle boya apre<br />
kalitesinde, örme kalitesinde problemler<br />
var. Halen renkle tuşeyle uğraşıyoruz.<br />
Bunları çoktan aşmış olmamız lazımdı,<br />
ama hala yeterli konuma gelinemedi”<br />
eleştirisinde bulundu.<br />
Satışların yarısı ihraç ediliyor<br />
Sarteks <strong>Örme</strong>, örmenin tüm çeşitlerini<br />
satan firma. Süpremden interloğa,<br />
iki iplikten üç ipliğe kadar tüm örme<br />
çeştlerini burada bulmak mümkün.<br />
Ayrıca firma, jakarlı türde fantezi örme<br />
kumaşların satış ve pazarlamasını da<br />
yapmakta.<br />
Yüzde 50 ihracat, yüzde 50 iç piyasa<br />
satışları bulunan firma, örme kumaşın<br />
ana merkezlerinden biri olarak bilinen<br />
Zeytinburnu’da sadece Laleli piyasasına<br />
değil, Osmanbey ve Anadolu’dan gelen<br />
firmalara da örme kumaş satışı yapıyor.<br />
Firmanın ihracat yaptıkları pazarlar<br />
arasında Bulgaristan, Romanya,<br />
İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya gibi<br />
ülkelerin yanı sıra çeşitli Arap ülkeleri<br />
de bulunuyor. Rusya’ya ve Ukrayna’ya<br />
da ihracat gerçekleştirdiklerini sözlerine<br />
ekleyen Sartık, dış piyasada para<br />
döngüsünün daha hızlı olduğunu, iç<br />
piyasada ise ağırlık çekle ve uzun<br />
vadelerle döndüğünü bu nedenle<br />
ihracatın kendileri için daha cazip<br />
olduğunu kaydetti.<br />
Piyasaya bilinçsiz girenler var<br />
<strong>Örme</strong> piyasasına bilinçli girenlerin<br />
sayısının çok az olduğunu belirten<br />
Mustafa Sartık, finans gücü olmadan<br />
girenlerin ya tutarsa mantığıyla hareket<br />
ettiklerini, bunun da piyasada sıkıntılı<br />
durumları ortaya çıkardığını söyledi.<br />
“2008 yılına kadar uzun vadeli çeklerle<br />
bu tarz çalışanlar çok fazlaydı”, diyen<br />
Sartık, “Kriz sonrasında bankaların<br />
kredileri kısması, çek vermekte çekingen<br />
davranması neticesinde, birçok kişi<br />
duvara tosladı. Ayakta kalanlar<br />
yollarına devam etti, beceremeyenler<br />
battı” şeklinde konuştu.<br />
28<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Mustafa Sartık, firma<br />
olarak müşterilerden<br />
gelen her hangi bir<br />
örme numunesini<br />
en geç 15 gün<br />
içerisinde üreterek<br />
verebildiklerini; bu<br />
özellikleriyle rakiplere<br />
göre daha önde<br />
olduklarını söyledi.<br />
“Zeytinburnu’a bakış değişti”<br />
1980’lerden 2000’lere kadar tekstilcilerin<br />
Zeytinburnu’na bakış farklı idi. Bu<br />
dönemlerde, ortak kanı Zeytinburnu,<br />
parti kumaşların satıldığı bir bölge<br />
olarak görülüyordu. 2000’den sonra<br />
işler değişti. Geçmişte boyahaneler<br />
ve örmeciler, “Zeytinburnu’na mal<br />
yapmıyorum” diyorlardı, şimdi bu değişti.<br />
Şimdi hemen hemen bütün ihracatçılar<br />
Zeytinburnu’ndan kumaş alıyor,<br />
boyahanelerin, örmecilerin, iplikçilerin<br />
birçoğu buraya çalışıyorlar. Herkes<br />
buranın çok büyük bir potansiyele sahip<br />
olduğunu gördü. Migiboy gibi, Işıl Tekstil<br />
gibi büyük firmaların da buraya gelmesi<br />
de bunun bir işareti zaten.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
Gemsan Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Adem Ünal<br />
“ÖRMECİ BEYAZ YAĞ<br />
TERCİH ETMELİ”<br />
Kalitede yakaladıkları başarıyı, sahip oldukları güçlü Ar&Ge altyapısıyla elde<br />
ettiklerini belirten Adem Ünal, örmecilerin makinelerinde sorun yaşamamak için<br />
öncelikle beyaz yağları tercih etmelerini önerdi.<br />
2001 yılından beri Hadımköy’de 70<br />
bin metrekare açık alan üzerine<br />
kurulu tesislerinde faaliyetlerine<br />
devam eden Gemsan, bir yıl gibi kısa<br />
zamanda örgü yağ pazarında önemli<br />
bir yol kat etti. Beyaz ve sarı örgü<br />
yağlarıyla pazara giren firma, her iki<br />
ürün grubunda da hızlı yükselen bir<br />
satış grafiği yakaladı.<br />
<strong>Örme</strong> Dünyası olarak, bu önemli<br />
başarıyı konuşmak, başarının kaynağını<br />
yerinde görmek amacıyla Gemsan’ın<br />
Hadımköy tesislerine bir ziyaret<br />
gerçekleştirdik. Gemsan Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Adem Ünal’ın ev<br />
sahipliğinde gerçekleşen ziyarette<br />
Ar&Ge departmanındaki teknoloji,<br />
hassas ve pahalı cihazlar bizi oldukça<br />
30<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
etkiledi. Adem Ünal, 6 milyon dolarlık<br />
yatırımla kurulan Ar&Ge departmanın,<br />
firmanın beyni olduğunu; tüm yeniliklerin<br />
buradaki araştırmalar ve testler<br />
neticesinde ortaya çıktığını belirtti.<br />
Ar&Ge Departmanından sonra<br />
fabrikanın üretim hattını da gezdik.<br />
Burayı da gördükten sonra başarının
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
kaynağının milyonlarca dolar yatırımla<br />
kurulan, tam otomasyonla çalışan<br />
modern bir üretim tesisi olduğunu fark<br />
ettik.<br />
35 yıllık geçmişi ve birçok ürün<br />
grubunda yılların verdiği tecrübe ile<br />
piyasanın ihtiyaç duyduğu kimyasalları<br />
ve yağları en iyi kalitede üretmede<br />
iddialı olduklarını ifade eden Adem<br />
Ünal, şöyle konuştu, “Bir zamanlar<br />
Türkler örgü yağı yapamazlar, yağı<br />
en iyi Avrupalılar yapar anlayışı<br />
sektörde yaygındı. Biz bu ön yargıyı<br />
geliştirdiğimiz üstün kaliteli yağlarla<br />
yıktık. Artık en iyi denilen markalarla<br />
aynı özelliklerde hatta daha üstün<br />
özelliklere de sahip örgü yağları<br />
üretebiliyoruz. Üstelik çok daha uygun<br />
fiyata” dedi.<br />
35 yıllık köklü bir firma<br />
35 yıl önce küçük bir atölyede kökleri<br />
atılan Gemsan, bugün tekstilden deri<br />
sektörüne, metal sanayiden hijyen<br />
sektörüne kadar geniş bir yelpazede<br />
çeşitli türde yardımcı kimyasallar ve<br />
yağlar üretmektedir. 20’den fazla ülkeye<br />
ihracat yapan firma, ağırlıklı olarak iç<br />
pazarın ihtiyaçlarını karşılıyor. Tekstil<br />
yardımcı kimyasalları firmanın ana ürün<br />
gruplarının başında geliyor. Örgü yağları<br />
ise son bir yıldır, bu grup içinde, hızlı<br />
bir büyüme gösterdi ve toplam satışlar<br />
içinde ikinci en önemli kalemi oluşturdu.<br />
Gemsan tesislerinde iki farklı üretim<br />
alanı mevcuttur. Bu alanlardan birinde<br />
endüstriyel ürünler, diğerinde ise<br />
hijyenik ürünler üretiliyor. Fabrikada 100<br />
civarında iyi eğitimli personel çalışıyor<br />
ve bunların yüzde 80’i beyaz yakalıdır.<br />
Gemsan’ın tüm ürün gruplarının<br />
toplam üretim miktarı yıllık 100 bin<br />
tondur. Bunun yaklaşık yüzde 40’ı<br />
tekstil yardımcı kimyasalları, yüzde<br />
20’sini tekstil yağları oluşturmaktadır.<br />
Üretimin yüzde 20’sini ise metal yüzey<br />
işlemlerinde kullanılan kimyasallar<br />
ve lubrikantlar oluşturmaktadır. Geri<br />
kalan yüzde 20 ise özel kimyasallardır<br />
(deterjan, zirai ilaç vb.) Gemsan’ın<br />
üretiminin ana eksenini tekstil yardımcı<br />
kimyasalları oluştursa da, sürekli<br />
büyüyen ve gelişen ürün gamını metal<br />
yağları oluşturmaktadır.<br />
Çevre ve kalite öncelikler arasında<br />
GEMSAN, 1994 yılında sektörünün<br />
ilk ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi<br />
Belgesi’ni alma başarısını gösterdi.<br />
31<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
2006 yılından itibaren ise ISO 9001<br />
versiyonu ile Kalite Yönetim Sistem<br />
uygulamalarına devam eden firma,<br />
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve<br />
OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği<br />
Yönetim Sistemlerine de sahiptir.<br />
Diğer bir kalite belgesi ise, Medikal<br />
Dezenfektanlar için ISO 13485,<br />
Medikal Kalite Yönetim Sistemi ve CE<br />
Sertifikalarıdır. Gemsan bu sertifikalar<br />
ve belgelerle kaliteye ve çevreye verdiği<br />
önemi açıkça ortaya koymaktadır.<br />
Ar&Ge’ye 6 milyon dolar<br />
Ar&Ge yatırımlarına büyük önem<br />
veren Gemsan, araştırma geliştirme<br />
çalışmaları için 6 milyon dolarlık<br />
modern bir Ar&Ge Departmanı kurdu.<br />
Bünyesinde 12 kimya mühendisi<br />
barındıran, binlerce dolar değerinde<br />
onlarca farklı laboratuar cihazı bulunan<br />
Ar&Ge Departmanı, firmanın yeni<br />
ürün geliştirme ve mevcut ürünlerin<br />
kalitesini arttırmadaki önem nedeniyle<br />
hayati bir göreve sahiptir. Gemsan,<br />
kendine hedef olarak her yıl ürünlerinin<br />
yaklaşık yüzde 30’unu yenilemek olarak<br />
belirlemiştir. Bu, her üç-dört yılda bir,<br />
ürün gamının tamamen yenilendiği ya<br />
da değiştiği anlamına geliyor.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
Örgü yağ pazarı<br />
Adem Ünal, Gemsan’ın geçmişte<br />
de bir tecrübesi olduğunu ancak bu<br />
alanda çok fazla derinlemesine pazar<br />
analizi yapılmadığı için yeterli seviye<br />
ulaşılamadığını belirterek 2008 yılından<br />
itibaren bu pazara yönelik çalışmalar<br />
yeniden hız verdiklerini söyledi.<br />
Ünal, yaklaşık iki yıl önce başlayan<br />
piyasa araştırmaları ve ürün geliştirme<br />
çalışmaları neticesinde iki farklı<br />
kategoride örgü yağı geliştirdiklerini<br />
kaydetti.<br />
Ünal bu süreci şu şekilde anlattı, “2008<br />
yılında örgü yağ pazarını derinlemesine<br />
araştırdık. Pazarın büyüklüğü, örgü<br />
firmalarının ve makine sayısını kabaca<br />
belirledik. Ardından piyasadaki yağları<br />
en derinlemesine şekilde analiz ettik.<br />
Bu şekilde örgü yağlarında hedeflenen<br />
kalite düzeyini tespit ettik. Ar&Ge<br />
çalışmalarında değerlendirilen bu<br />
tespitler neticesinde bu pazara uygun<br />
iki çeşit yağ geliştirdik. Bunlardan biri,<br />
piyasada çok tercih edilen sarı yağlardır.<br />
Diğeri ise daha yeni bir teknoloji olan<br />
ve örgücülerin öncelikle tercih etmesi<br />
gerektiğini düşündüğümüz beyaz<br />
yağlardır. 2009’un ortalarında her iki<br />
yağı da piyasaya sunduk. Kısa zamanda<br />
tüm ön yargıları, özellikle Türkiye’de<br />
üretilemez anlayışını yıktık. Bugün<br />
birçok firmada örgü yağlarımız başarıyla<br />
kullanılmaktadır. Satışlarımızın sürekli<br />
artması ve bu süre içinde hiçbir olumsuz<br />
geri dönüşün olmaması, bizleri daha da<br />
cesaretlendirdi”<br />
Sektör beyaz yağları tercih etmelidir<br />
İçerisinde aromatik bileşenler<br />
barındıran sarı yağlar, sağlığa zararlı<br />
kimyasallar içermesi nedeniyle, bunların<br />
kullanılmasını tavsiye etmiyoruz. Ancak<br />
maalesef fiyatı nedeniyle bu yağlar,<br />
piyasada çok fazla tüketiliyor. Çevreci<br />
üretim anlayışımız ve getireceği riskler<br />
dikkate aldığımızda biz, firma olarak,<br />
üretim ve pazarlama stratejimizi<br />
tamamen beyaz yağlara odakladık.<br />
Bu yağlar, saf su görünümünde<br />
ve içinde hiçbir aromatik bileşen<br />
barındırmamaktadır. <strong>Örme</strong> kumaşta<br />
hiçbir iz, kir bırakmadığı için en<br />
uygun yağ olduğunu müşterilerimize<br />
anlatıyoruz.<br />
Sarı yağlar fiyatı nedeniyle tercih ediliyor<br />
ancak performansları beyaz yağlara<br />
göre daha düşüktür. Ayrıca, kumaşta iz<br />
32<br />
yapma riski daha yüksektir.<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Beyaz yağların kullanımının piyasada<br />
yaygınlaşması için iyi bir pazarlama<br />
ve iletişim ağı kurdukları bilgisini veren<br />
Ünal, şöyle devam etti, “ ÖRSAD’ın da<br />
katkı ve desteğiyle piyasa için en uygun<br />
ürün olan beyaz yağların kalitesini ve<br />
yaygınlığını artırmada önemli yollar<br />
kat ettik. Yine bu konuyla ilgili olarak<br />
bölgesel toplantılar gerçekleştirdik.<br />
Ürünlerimizin keza performanslarını<br />
ortaya koyan tanıtıcı çalışmalar yürüttük,<br />
sektörel basına röportajlar verdik. Bu<br />
çabalarımız kısa sürede meyvesini verdi<br />
ve beyaz yağlarımız giderek daha çok<br />
tercih edilir hale geldi”<br />
Ürünümüz birçok açıdan rakiplerimizden<br />
üstün çıktı<br />
Piyasada en çok tanınan ve tercih edilen<br />
markaların ürünleriyle kendi ürünlerini<br />
laboratuar ortamında testler yaparak<br />
kıyasladıklarını belirten Adem Ünal,<br />
çıkan neticenin ürünlerinin birçok açıdan<br />
daha üstün olduğunu ortaya çıkardığını<br />
söyledi.<br />
Kıyaslamanın çeşitli kriterler dikkate<br />
alınarak yapıldığını belirten Ünal, şöyle
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
konuştu, “ Örgü yağı denince belli<br />
kriterler vardır. Bunlardan bir tanesi<br />
viskozite indeksidir. Örgü makinesi<br />
üzerinde çalışan yağın viskozitesinin<br />
değişmemesi lazım. Bu değişim, yağın<br />
bozulduğu gösteren emarelerden bir<br />
tanesidir. Rakiplerin yağları dâhil ,<br />
yaptığımız testlerde, ürünümüzün su<br />
götürmeyecek derecede en iyi ürün<br />
olarak kabul edilen rakip yağdan bile<br />
yüzde 30 daha yukarda olduğu görüldü.<br />
Bir diğer kıyaslama kriterimiz ise “flash<br />
point” dediğimiz parlama noktasıdır.<br />
Platinler sürekli yüksek hızlarla çalıştığı<br />
için ısınmaktadır. Bu durumda yağın<br />
parlama noktasının yüksek olması<br />
gerekmektedir. Bizim ürünümüzün<br />
parlama noktası oldukça yüksek çıktı<br />
testlerde.<br />
Bir başka kriter de, kumaşta iz<br />
bırakma ya da yıkandığında kolayça<br />
çıkabilmesiyle ilgilidir. Bu kriterle ilgili<br />
testlerimizde de başarılı sonuçlar aldık.<br />
Rakiplerin ürünleriyle kendi ürünümüzü<br />
kıyasladığımızda ürünümüzün bir<br />
gömlek üstün olduğunu gördük yine.<br />
Temizlemekle ilgili ciddi bir üstünlüğü<br />
var yağımızın. Pislik toplamıyor. Havlar,<br />
iplik kırıntılarını hapsetmiyor. Bu da çok<br />
önemli bir avantaj bize göre. Kriterlerden<br />
biri de dumanlanma noktasıdır.<br />
Testlerde bu kriterin de rakiplere göre<br />
yüksek olduğunu tespit ettik”<br />
Fiilen ürünlerimizi kullanan<br />
müşterilerimiz bu üstünlükleri gözleriyle<br />
gördükleri için bize ve markamıza olan<br />
güvenleri artmaktadır.<br />
Örgü yağları, satışlarımızda ikinci<br />
sırada<br />
Gemsan’ın tüm ürün gruplarında<br />
gerçekleştirdiği satışlarda ikinci sırada<br />
örgü yağlarının geldiğini açıklayan<br />
Adem Ünal, bir yıllık bir çalışmanın<br />
sonunda bu konuma geldiklerini,<br />
önlerinde daha çok zaman olduğunu<br />
hedeflerinin pazarda ilk üç arasında<br />
girmek olduğunu ifade etti.<br />
Örgü yağ piyasası yabancıların<br />
elinde<br />
Örgü pazarında 20 civarında marka<br />
faaliyet gösteriyor. Bunların en başta<br />
gelenlerinin tamamı yabancı menşeli<br />
markalar. Biz Gemsan olarak diyoruz<br />
ki, 70 bin metrekare açık alana sahip<br />
bir dev yatırımla kurulan yerli bir firma<br />
olarak her zaman sizlere hizmete<br />
hazırız.<br />
Aşmamız gereken en önemli engel;<br />
“alışkanlıklar”<br />
Örgü yağları, örgü içinde çok az bir<br />
maliyete sahiptir. Diğer girdi maliyetleri<br />
göz önüne alındığında örgü yağlarının<br />
yarattığı maliyet daha düşüktür.<br />
Dolayısıyla ustalarımız, fabrika<br />
sahiplerimiz “Neden örgü yağımı<br />
değiştireyim. Pahalı da olsa en kalitesi<br />
33<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
bu, neden değiştirme riskine gireyim”<br />
diyorlar. Biz de bu ön yargıları ya da<br />
alışkanlıkları değiştirmek için yoğun<br />
çalışmalar yürütmek durumunda<br />
kalıyoruz.<br />
Birçok örmeciye başta deneme amaçlı<br />
örgü yağları verdiklerini belirten Adem<br />
Ünal, örgü ustaları tarafından test<br />
edilen ürünlerinin performanslarının<br />
beğenildiğini kaydetti.<br />
Ustalar kaliteyi dikkate alıyor<br />
Biz pazar analizleri yaptığımızda,<br />
ustaların neye dikkat ettiklerinİ, bir<br />
yağda neyin olması gerektiğini detaylı<br />
bir şekilde belirledik. Gördük ki, ürünün<br />
fiyatından çok kalitesi asıl önemli olan.<br />
Çalışmalarımızda gördük ki, ürünümüz<br />
fiyat olarak rakiplerimizden daha ucuz<br />
olmasına rağmen, ustalar ya da firma<br />
sahipleri kaliteli olarak gördüğü pahalı<br />
yağları tercih ediyorlar. Bu durumda biz<br />
de pazarlama stratejimizde fiyatımızın<br />
avantajı yanında özellikle kalitemizi ön<br />
plana çıkarmaya çalıştık. Doğru olan da<br />
bana göre bu. Kalitesiz bir ürünün riski<br />
telafi edilmesi çok zor ve pahalı olabilir.<br />
Kaliteli bir yağın belirli kriterleri vardır.<br />
Ustalarımıza önerimiz, yağ alırken<br />
bunları sorsunlar. Mesela, viskozite<br />
indeksini sorsunlar. Eğer viskozite<br />
100’ün altındaysa o tip ürünlere<br />
itibar etmesinler. Çünkü bu tür yağlar<br />
daha çalışır çalışmaz jelleşmeye<br />
başlarlar. Yine yağ tercih ederken,<br />
yağın yıkanabilirliğine baksınlar. Yağın<br />
yıkamakla kolay çıktığını mutlaka test<br />
etsinler. Bir başka nokta ise, parlama ya<br />
da dumanlanma noktasıdır. Bunları da<br />
sorsunlar.<br />
Kaliteli yağ dediğimizde son trend olan<br />
beyaz yağlardır. Öncelikle bunların<br />
tercih edilmesini öneriyoruz. Belki bu<br />
yağlar pahalı görünüyor ama daha<br />
çevreci, daha performansı yüksektir,<br />
daha dayanıklıdır. Uzun vadede daha<br />
kazançlı olacağını mutlaka görsünler.
%100 İtalyan<br />
ORIZIO s.r.l.<br />
Via Galvani,24-25064 GUSSAGO (Brescia)- ITALY<br />
Tel +39 030 3733137 Fax +39 030 3733171<br />
E-Mail: sales@oriziosrl.com info@oriziosrl.com www.oriziosrl.com<br />
Dün Olduğu<br />
Gibi, Bugün de<br />
Sizinleyiz...
Temmuz - Agustos 2010<br />
TÜRKİYE MÜMESSİLİ<br />
PUSULA MÜMESSİLLİK<br />
Mareşal Fevzi Çakmak Cd. 1.Sok. No:2 Meydan İş Hanı Kat.5 D.44 Şirinevler/ <strong>İstanbul</strong><br />
Tel: +90 212 653 43 78 Tel/Fax : +90 212 653 72 20 pusula-mumessillik@ttmail.com<br />
www.pusulamumessillik.com
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
İSO, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu anket sonuçlarını açıkladı.<br />
Tekstil alanında lider Sanko Tekstil oldu.<br />
Üretimden satışlara göre, 15<br />
milyar 495 milyon 595 bin 133<br />
lira ile Türkiye’nin en büyük<br />
sanayi kuruluşu olan<br />
TÜPRAŞ’ı 6 milyar<br />
527 milyon 417 bin<br />
392 lira ile Elektrik<br />
Üretim A.Ş. (EÜAŞ), 5<br />
milyar 473 milyon 800<br />
bin 40 lira ile de OYAK<br />
Renault izledi.<br />
Açıklanan listede tekstil firmaları da<br />
dikkat çekti. 41 Tekstil firması İSO’nun<br />
2009 yılı ilk 500 sanayi kuruluşu<br />
listesine girmeyi başardı. Bu sıralamaya<br />
göre, tekstil alanında<br />
şampiyon Sanko Tekstil<br />
oldu. Geçen yıl 67’inci<br />
sıradan listeye giren Sanko<br />
Tekstil 2009 yılında 64’üncü<br />
sıraya yükseldi.<br />
Sanko Tekstil’i sırasıyla<br />
Korteks, Zorluteks, Orta Anadolu ve<br />
Yeşim Tekstil takip etti. İlk 500 arasında<br />
36<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
İŞTE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK<br />
41 TEKSTİL KURULUŞU<br />
<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu<br />
Araştırması”na göre, 2009 yılında satış vergileri hariç net üretimden satışlara göre<br />
TÜPRAŞ, 2005 yılından bu yana olduğu gibi yine ilk sırada yer aldı.<br />
2009 yılı 500 Büyük<br />
Kuruluş Sıra No<br />
2008 yılı 500<br />
Büyük Kuruluş<br />
Sıra No<br />
Kuruluşlar<br />
yer alan firmalar arasında dikkat çeken<br />
firmalardan biri de Hey Tekstil oldu.<br />
Birçok büyük markaya üretim yapan Hey<br />
Tekstil, 2008 yılında 305’inci sıradan<br />
listeye girmişken 2009 yılı listesinde<br />
68 adım birden çıkarak 237’inci sıraya<br />
yükseldi.<br />
Listede dikkat çeken firmalardan bir<br />
diğeri de, Işıl Tekstil oldu. Firma 2008’de<br />
467’inci sıradan listeye girmişken, 2009<br />
sıralamasında 108 adım basamak<br />
birden çıkarak 359’uncu sıraya yükseldi.<br />
Bağlı<br />
Bulunduğu Oda<br />
/ Kamu<br />
Üretimden<br />
Satışlar Net<br />
(TL)<br />
64 67 Sanko Tekstil İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 626.195.763<br />
99 113 Korteks Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 474.422.954<br />
125 127 Zorluteks Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 387.291.383<br />
166 157 Orta Anadolu Tic. ve San. İşl. T.A.Ş. Kayseri 292.023.648<br />
170 172 Yeşim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Bursa 287.586.571<br />
182 213 Menderes Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Denizli 274.871.279<br />
215 189 Bossa Ticaret ve Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. Adana 236.176.981<br />
237 305 Hey Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 205.336.211<br />
238 287 Matesa Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kahramanmaraş 205.125.579
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
2009 yılı 500 Büyük<br />
Kuruluş Sıra No<br />
2008 yılı 500<br />
Büyük Kuruluş<br />
Sıra No<br />
Kuruluşlar<br />
37<br />
Bağlı<br />
Bulunduğu Oda<br />
/ Kamu<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Üretimden<br />
Satışlar Net<br />
(TL)<br />
253 322 GAP Güneydoğu Tekstil San. ve Tic A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 193.539.217<br />
257 286 Sarar Giyim Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Eskişehir 189.327.788<br />
261 249 Küçükçalık Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Bursa 183.294.058<br />
285 387 Boyteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Kayseri 174.274.255<br />
286 237 Altınyıldız Mensucat ve Konfeksiyon <strong>İstanbul</strong> 174.151.582<br />
289 311 Beyteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Adana 171.200.927<br />
299 382 Aydınlı Hazır Giyim San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 167.338.207<br />
310 302 Şık Makas Giyim San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 163.202.340<br />
315 323 Kipaş Mensucat İşletmeleri A.Ş. Kahramanmaraş 160.316.762<br />
323 Aunde Teknik Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Bursa 156.305.138<br />
325 419 Mem Tekstil Sanayi ve Tic. A.Ş. Kahramanmaraş 155.508.244<br />
334 Kipaş Denim İşletmeleri A.Ş. Kahramanmaraş 147.597.060<br />
342 385 Akın Tekstil A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 145.112.668<br />
359 467 Işıl Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. <strong>İstanbul</strong> 138.381.879<br />
379 383 Bıran İplik San. ve Tic. A.Ş. Bursa 129.186.285<br />
381 358 YÜNSA Yünlü Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 128.678.604<br />
391 349 Çak Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 125.283.227<br />
394 Selçuk İplik San. ve Tic.A.Ş. Gaziantep 124.440.991<br />
395 389 Gürteks İplik San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 124.382.612<br />
398 384 Akbaşlar Tekstil Enerji San. ve Tic. A.Ş. Bursa 123.313.992<br />
409 495 YATAŞ Yatak ve Yorgan San. Tic. A.Ş Kayseri 120.141.344<br />
411 405 Akteks Akrilik İplik Sanayi ve Tic. A.Ş. Gaziantep 119.903.366<br />
416 444 Flokser Tekstil San. ve Tic. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 119.300.927<br />
455 429 Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ege Bölgesi 110.156.547<br />
458 Erdem Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kahramanmaraş 109.225.666<br />
469 Şireci Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Gaziantep 106.703.405<br />
472 Karsu Tekstil Sanayii ve Tic. A.Ş. Kayseri 105.728.279<br />
481 396 Hugo Boss Tekstil Sanayii Ltd. Şti. Ege Bölgesi 103.981.104<br />
482 268 Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil San. A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 103.631.981<br />
483 Kadifeteks Mensucat Sanayi A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 103.561.373<br />
485 Yakupoğlu Tekstil ve Deri San. Tic. A.Ş. Ankara 103.424.369<br />
489 Venüs Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. <strong>İstanbul</strong> 101.352.649
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Gaziantep’ten 14 firma<br />
listeye girdi<br />
500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNE GELEN YORUMLAR<br />
Gaziantep Sanayi Odası<br />
(GSO) Başkanı Nejat Koçer,<br />
<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası<br />
(İSO) tarafından açıklanan<br />
2009 yılı ‘’Türkiye’nin 500<br />
Büyük Sanayi Kuruluşu’’<br />
sıralamasında, Gaziantep’in<br />
bir önceki yıl 10 olan firma sayısını<br />
16’ya yükseltmeyi başardığını söyledi.<br />
Koçer, ‘’Bugün şirketlerimizin başarısını<br />
görmemiz için, sadece üretimden<br />
satışlar tek başına bir ölçü olmaktan<br />
çıktı.<br />
Artık daha düşük cirolarla daha<br />
yüksek kar elde edeceğimiz sektörlere<br />
yöneliyoruz. Şirketlerimiz bugün katma<br />
değerli ve yenilikçi ürünler üretmek,<br />
AR-GE, inovasyonun ve akıllı ürünlerin<br />
üretimdeki katkısını arttırmakla daha<br />
farklı başarılara da imza atıyorlar’’ dedi.<br />
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu<br />
arasına giren, Sanko Tekstil İşletmeleri<br />
Sanayi ve Ticaret A.Ş, Gülsan Sentetik<br />
Dokuma Sanayi ve Ticaret A.Ş, Naksan<br />
Plastik ve Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş,<br />
Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret<br />
A.Ş, Merinos Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş,<br />
Şölen Çikolata Gıda Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş, Süper Film Ambalaj Sanayi ve<br />
Ticaret A.Ş, Tiryaki Agro Gıda Sanayi<br />
ve Ticaret A.Ş, Beşler Makarna Un İrmik<br />
Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş, Selçuk İplik<br />
Sanayi ve Ticaret A.Ş, Gürteks İplik<br />
Sanayi ve Ticaret A.Ş, Akteks Akrilik<br />
İplik Sanayi ve Ticaret A.Ş, Köksan Pet<br />
ve Plastik Ambalaj Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş, Lidersan Sağlık ve Gıda Ürünleri<br />
A.Ş, Royal Halı İplik Tekstil Mobilya<br />
Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Şireci Tekstil<br />
Sanayi ve Ticaret A.Ş’yi başarılarından<br />
dolayı kutlayan Koçer, krize ve tüm<br />
olumsuz ekonomik koşullara rağmen<br />
Gaziantepli firmaların sayısının bir<br />
önceki yıla göre artmasını yaşanan<br />
ekonomik süreçte çok önemli bir başarı<br />
olarak gördüğünü belirtti.<br />
Konya’dan 8 firma listede<br />
Konya Sanayi Odası (KSO) Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil,<br />
<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası (İSO) tarafından<br />
açıklanan ‘’Türkiye’nin 500 Büyük<br />
Sanayi Kuruluşu’’ arasına Konya’dan<br />
8 firmanın girmesinin sevindirici bir<br />
gelişme olduğunu belirtti.<br />
Büyük Sanayi Kuruluşu’’ arasına<br />
giren firma sayısında yaşanan artışın<br />
Konya için önemli ve motive edici<br />
bir gelişme olduğunu vurgulayan<br />
Büyükhelvacıgil,’’Konya’dan, 2007<br />
yılında 5, 2008 yılında 7, 2009 yılında<br />
ise 8 firmamız listeye girmiştir.<br />
Konya, istikrarlı bir şekilde<br />
büyümektedir. İlk 500’e Konya’dan<br />
giren firma sayısındaki artış bizleri son<br />
derece mutlu etmiştir. Dünyanın küresel<br />
krizle mücadele ettiği bir dönemde,<br />
Konya’daki firmalarımızın gösterdikleri<br />
başarı takdire şayandır” dedi. Konya’dan<br />
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu<br />
arasına; Konya Şeker Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş., Eti Alüminyum A.Ş., Pakpen<br />
Plastik Boru ve Yapı Elemanları Sanayi<br />
ve Ticaret A.Ş., Konya Çimento Sanayi<br />
A.Ş., Helvacızade Gıda ve İhtiyaç<br />
Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.,<br />
Ova Un Fabrikası A.Ş., Hekimoğlu Un<br />
Fabrikası Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile<br />
Akova Süt ve Gıda Mamülleri Sanayi ve<br />
Ticaret A.Ş girdi.<br />
Kayseri 14 firmayla listede yer aldı<br />
<strong>İstanbul</strong> Sanayi Odası (İSO) tarafından<br />
her yıl hazırlanan ‘’Türkiye’nin İlk 500<br />
38<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Büyük Sanayi Kuruluşu’’<br />
araştırma sonuçlarına göre,<br />
İSO ilk 500 listesinde 14<br />
Kayserili firma yer aldı.<br />
Geçen yıl ilk 500’de yer alan<br />
Saray Halı A.Ş. ve Erbosan<br />
Erciyas Boru Sanayii ve<br />
Ticaret A.Ş. bu yıl listede<br />
yer almazken, Karsu Tekstil<br />
Sanayii ve Tic. A.Ş. ve Form<br />
Sünger ve Yatak San. Tic. A.Ş. ilk 500’e<br />
girmeyi başardı.<br />
Sıralamaya giren Kayserili firmaları<br />
kutlayan Kayseri Sanayi Odası<br />
(KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak,<br />
geçen yıl 118’inci sırada olan Kayseri<br />
Şeker Fabrikasının bu yıl 58’inci sıraya<br />
yükselmesini büyük bir memnuniyetle<br />
karşıladıklarını belirterek, sıralamaya<br />
girmenin firmalar açısından önemli<br />
olduğunu, ancak bu firmaların<br />
hayatiyetlerini devam ettirmelerinin daha<br />
da önemli olduğunu söyledi.<br />
Kahramanmaraş’tan 6 firma yer aldı<br />
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi<br />
Odası (KMTSO) Başkanı Mehmet<br />
Balduk, kentte kurulu 6 firmanın<br />
Türkiye’nin 500 büyük sanayi<br />
kuruluşu arasında yer almasıyla ilgili<br />
olarak ‘’Beklediğimiz bir gelişmeydi.<br />
Kahramanmaraş’taki yükseliş trendi<br />
olanca hızıyla devam edecek’’ dedi.<br />
Balduk, 500 büyük sanayi kuruluşu<br />
arasında Kahramanmaraş’tan 6 firmanın<br />
yer aldığını hatırlatarak, ‘’Geçtiğimiz yıla<br />
göre firma sayımızı ikiye katlayarak bu<br />
yıl listedeki yerimizi daha da pekiştirdik.<br />
Aslında bu bizim için sürpriz<br />
olmadı. Beklediğimiz bir gelişmeydi.<br />
Kahramanmaraş’taki yükseliş trendi<br />
olanca hızıyla devam edecek’’diye<br />
konuştu. İSO tarafından açıklanan<br />
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu<br />
arasına Kahramanmaraş’tan Kipaş<br />
Denim, Erdem Tekstil, Kahramanmaraş<br />
Çimento, Matesa Tekstil, Kipaş<br />
Mensucat, Mem Tekstil yer aldı.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
HAKAN DEMİR:<br />
“FİRE ORANINIZ DÜŞÜK,<br />
ARTTIRIN DİYEN VAR”<br />
20 kişilik genç bir kadroya sahip olan VEFA <strong>Örme</strong>’de, toplam 9 adet Pilotelli marka<br />
full likralı açık en süprem makinesi ile 1 adet 34 pus 18 fayn Terrot marka ribana/<br />
interlock makinesi mevcut.<br />
Güneşli’de faaliyet gösteren<br />
Sefa <strong>Örme</strong> Kumaşçılık’ın<br />
ortaklarının ayrılmaya<br />
karar vermesinin ardından iki firma<br />
kuruldu. Bu firmalardan biri VEFA<br />
<strong>Örme</strong> Kumaşçılık. Firma bugün yine<br />
Güneşli’de çok sayıda örmecinin de<br />
faaliyet gösterdiği Bağlar Mahallesi,<br />
Barış Sokakta açık en süprem ve<br />
ribana örme imalatı yapıyor.Haziran<br />
sonunda Kamuran Demir ve Hakan<br />
Demir kardeşler tarafından kurulan<br />
VEFA <strong>Örme</strong> Kumaşçılık, ağırlıklı açık<br />
en süprem kumaşların fason imalatını<br />
yapmakla birlikte, ham kumaş satışı da<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Firmanın genç yöneticilerinden,<br />
planlama müdürü Hakan Demir,<br />
hedeflerinden birinin ham kumaş satışı<br />
olduğunu söyledi.<br />
Çok sayıda makine yerine, 10 adet<br />
makineyle üretim yapmanın daha<br />
ideal olduğunu belirten Demir, bundan<br />
sonra yeni makine almak yerine, bu<br />
parkurla müşterilere en iyi hizmeti<br />
vermeye çalışacaklarını kaydetti. Hakan<br />
Demir, şöyle konuştu; “Uzun zamandır<br />
örme piyasandayız. Sefa <strong>Örme</strong>’de<br />
bulunduğumuz süreçte iç pazarda<br />
müşterilerimizle, iplikçilerle çok iyi bir<br />
iletişim kurduk. Amacımız ipliği peşin<br />
40<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
alıp, talepleri önceden tahmin ederek<br />
ham kumaş satışı yapmak. Burada<br />
finans gücümüze güveniyoruz. Tek<br />
hedefimiz kaliteli ve uygun fiyatta malı<br />
piyasaya sunmak”<br />
İç piyasada özellikle Zeytinburnu’da<br />
iyi bir portföye sahip oldukları bilgisini<br />
veren Hakan Demir, şu anda pazar ve<br />
müşteri bulma sıkıntısı çekmediklerini,<br />
satışlarının tamamını kumaşçılara<br />
gerçekleştirdiklerini kaydetti.<br />
Yeni yatırım düşünmüyoruz<br />
Yeni yatırımlara ve makine alımlarına
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ<br />
neden sıcak bakmadıkları konusunda<br />
geçmiş tecrübelerinden bahseden<br />
Demir, 2007 yılında açık en furyası<br />
başlayınca, kendilerinin de rüzgâra<br />
kapılarak sıfır makine aldıklarını,<br />
ancak yıl bitmeden siparişlerin<br />
aniden düşmesi üzerine bu yatırımın<br />
kendilerine pahalıya mal olduğunu<br />
söyledi. Bu sebeple bugün benzer bir<br />
şey yapmamaya kararlı olduklarını,<br />
ihtiyaç olduğu takdirde sıfır yerine ikinci<br />
el makineleri tercih edeceklerini söyledi.<br />
Demir, şöyle devam etti: “Ben makine<br />
alsam bile sıfır değil, ikinci el alırım.<br />
Bu yıl süpreme fazla talep olunca,<br />
işini bilenler makine yatırımına<br />
gitti, sıfırdan yatırıma giden<br />
olduğunu sanmıyorum. Özellikle<br />
büyük kumaşçılar aldı bunları. Bu<br />
firmaların bu makineleri almasının<br />
ana nedeni maliyetleri düşürmekti.<br />
Ben yine de yeni makine satışlarına<br />
karşıyım. Ülkemizde yeterince<br />
makine var. Yeni makine, özellikle<br />
de beyzik üretim yapan açık en<br />
makinelerin getirilmesini doğru<br />
bulmuyorum”<br />
Farklı dallarda koşmalıyız<br />
<strong>Örme</strong> sektöründe yapılan<br />
yanlışlardan birinin hep beyzik<br />
alanda yatırımların yapılması<br />
olduğunu dile getiren Hakan Demir,<br />
katma değeri yüksek, farklı ürün<br />
gruplarında büyümek gerektiğini,<br />
beyzike daha fazla yatırım<br />
yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.<br />
Haksız rekabet var<br />
<strong>Örme</strong> kumaş sektöründe çok fazla<br />
makine yatırımı olduğunu, bu nedenle<br />
de fiyatların düştüğünü söyleyen Hakan<br />
Demir, ‘‘bir iki makine alan örme işine<br />
giriyor, fiyatını en aşağıya çekiyorlar. Bu<br />
firmalar elektriğini, işçisinin sigortasını<br />
ödemiyor. Tamamen haksız bir rekabet<br />
ortamı yaratıyorlar’’ dedi.<br />
‘‘Bizler bunlarla rekabet edecek durumda<br />
değiliz. Düşük fiyatla çalışanların<br />
vereceği hizmetin kalitesi ne kadar iyi<br />
olabilir bunu düşünmek lazım. Biz firma<br />
olarak şuna inanıyoruz: “İşinizi düzgün<br />
yapar ve takip ederseniz müşteri size<br />
gelir” Fiyat bazı noktalarda ikinci planda<br />
kalabiliyor. Bizler bu sayede piyasada<br />
tutunduk. Müşterilerimiz kalite ve<br />
terminde sorun yaşamadığı için fiyata<br />
bakmadan gelip bizden mal istiyor. Bizim<br />
farkımız işte bu’’ şeklinde konuştu.<br />
Çok sayıda müşteri yerine kaliteli<br />
müşteri ile çalışıyoruz<br />
Firmamızın çalışma prensiplerinden biri<br />
de çok sayıda firmaya hizmet vermek<br />
yerine, kaliteli ve büyük birkaç firmaya<br />
en iyi hizmeti vermektir. Biz şu anda<br />
üç beş büyük firmayla çalışıyoruz ve<br />
birbirimizden çok memnunuz. Birbirimizi<br />
tanıyor ve ihtiyaçlarımızı biliyoruz.<br />
Kaliteli yedek parça tercih ediyoruz<br />
<strong>Örme</strong> imalatında kullandığımız<br />
sarf malzemelerini ve yedek parça<br />
aksamlarını kaliteli markalardan<br />
seçiyoruz. Yağ olsun, platin ve iğne<br />
olsun, kaliteli ve bilinen markalar<br />
olması bizim için çok önemli. Bu<br />
sayede üretimde ciddi sorunlarla<br />
karşılaşmıyoruz. Haziran sonu, Temmuz<br />
41<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
başından beri burada faaliyetteyiz,<br />
Allah’a hamdolsun bugüne kadar bir kilo<br />
bile reklamasyon olmadı.<br />
Fire oranımız düşük<br />
Kalite kontrol ve makine bakım ve<br />
kontrollerini çok iyi yaptığımız için,<br />
hem hata oranlarımız hem de fire<br />
oranlarımız düşük. Bazı müşterilerimiz<br />
düşük olan fire oranlarımıza itiraz bile<br />
edebiliyorlar. Bir fason takipçisi geliyor<br />
ve diyor ki “fire oranın yüzde 2 çıktı bu<br />
çok az. En az yüzde 5 olmalıdır. Biz<br />
elimizden geldiğince düşük fireyle üretim<br />
yapıyoruz. Bu müşteri yetkilisi<br />
buna sevinmesi gerekirken fireyi<br />
artırmamızı istiyor. Bunu anlamakta<br />
zorlanıyorum.<br />
Fason fiyatları<br />
İşlerin yoğun olduğu dönemde<br />
fason fiyatları turlu viskonda<br />
55 kuruş ila 60 kuruş arasında<br />
değişiyor. İşler açıldığında fiyatlar<br />
yukarda kalıyor, ancak işler<br />
durduğunda müşteri fiyatları aşağı<br />
çekmeye çalışıyor.<br />
Bugünlerde mesela işler yavaş,<br />
fazla iş yok. Bu sebeple gelen<br />
müşteriler fiyatı düşürmeye<br />
çalışıyor. Biz de kıramıyoruz onları.<br />
Ben yapmasam başkası yapacak.<br />
Bu nedenle de fiyat indirime fazla<br />
karşı koyamıyoruz.<br />
İplikte sıkıntı yaşadık<br />
İşlerin açıldığı zamanlarda iplik fiyatları<br />
sürekli arttı. İplik bulmakta zorlandık.<br />
Şimdi işler azaldı, kendileri peşimizde<br />
sürekli. Fiyatları düşürmeye hazırlar. İplik<br />
satışlarını Maraş brüt satıyor çoğunlukla.<br />
Net almak istiyoruz ancak buna<br />
yanaşmıyorlar. Bir iplik firmasını ziyaret<br />
ettim. İplik ambalajında ağır bir malzeme<br />
kullanmışlar. Dedim ki: “Arkadaş naylon<br />
yerine branda kullanmışsın. Olur mu bu”<br />
O da, “istersen al, bizim ürünlerde bu<br />
malzeme kullanılıyor. Bizde standart bu<br />
yanıtını verdi”
ÖRME DÜNYASI I FUAR<br />
ITMA ASIA + CITME<br />
2010 FUARI<br />
CEMATEX’in başkanı Edward<br />
Roberts, “ikinci ITMA ASIA +<br />
CITME fuarının Asya tekstil<br />
fuarları arasında en önemli platform<br />
olduğunu belirterek el de edilen<br />
başarının son derece başarılı geçtiğini<br />
söyledi.<br />
94 ülkeden ziyaret<br />
ITMA ASIA + CITME 2010 beş günlük<br />
gösterisi sırasında 94 ülkeden 82.000<br />
kişi tarafından gezildi. Ziyaretçilerin<br />
yüzde 20’den fazlası Çin’nin dışından<br />
geldi. Yabancı ziyaretçilerin önemli<br />
bir kısmı Hindistan, Japonya, Tayvan,<br />
Tayland ve Kore ‘den geldi.<br />
Şangay Yeni Uluslararası Fuar<br />
Merkezi’nde 31.000 metrekarelik<br />
alanda gerçekleşen etkinliğe 28 ülke<br />
ve 1171 firma katıldı. Katılımcı sayısı<br />
bakımından ilk beş arasında Çin,<br />
Almanya, İtalya, Çin Tayvan ve Japonya<br />
vardı.<br />
Almanya 5000 metrekare net, İtalya<br />
tarafından daha 4000 metrekare net<br />
takip üzerinden toplam alanı sergileyen<br />
ikinci sıraya aldı, Çin 3500 metrekare<br />
ve Japonya’da 3.300 metrekare ile<br />
takip etti.<br />
Fuarın katılımcıları arasında tekstil<br />
sektörünün öncü kurum ve derneklerinin<br />
temsilcileri de vardı. Heinrich<br />
Trützschler, Trützschler Grubu ve<br />
VDMA Tekstil Makinaları Birliği Başkan<br />
Yardımcısı bunlar arasında ilk dikkat<br />
çekenler oldu.<br />
Trützschler, “Fuar şirketimiz açısından<br />
başarılı geçti. Ürünlerimizde Çin<br />
müşterilerinden büyük ilgi gördü. 2008<br />
fuarıyla ile karşılaştırıldığında başarımız<br />
42<br />
daha yüksek diyebiliriz.”<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
ITMA ASIA + CITME<br />
Fuarı hem katılımcılardan<br />
hem de ziyaretçilerden<br />
yüksek not aldı. 22-26<br />
Haziran 2010 tarihleri<br />
arasından düzenlenen<br />
etkinlik CEMATEX<br />
(Avrupa Komitesi Tekstil<br />
Makine Üreticileri) ve<br />
Çin’deki ortakları - Alt<br />
Konseyi Tekstil Sanayi,<br />
CCPIT (CCPIT-Tex),<br />
Çin Tekstil Makineleri<br />
<strong>Derneği</strong> (CTMA) ve Çin<br />
Sergi Merkezi Group<br />
Corporation (CIEC )<br />
tarafından organize<br />
edildi. Etkinlik iş<br />
anlaşmaları ve alınan<br />
siparişlerle katılımcılarını<br />
memnun etti.<br />
Çin Hi-Tech Group Corporation Başkanı<br />
Liu Haitao ise fuara ciddi alıcıların<br />
geldiğini söyledi Hatiao şöyle konuştu:<br />
“Biz bu sergiden çok memnun kaldık.<br />
Bu yılki sergi özellikle kaliteli ziyaretçiler<br />
gelmesi nedeniyle memnun edici idi.<br />
Geçmiş fuara göre daha kaliteli alıcılar<br />
vardı”<br />
Japonya Tekstil Makineleri Birliği<br />
Genel Müdürü T. Ishibashi,: “Çinli<br />
alıcıların yanı sıra, Hindistan, Pakistan
ÖRME DÜNYASI I FUAR<br />
43<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
ve Bangladeş ve diğer Güneydoğu<br />
Asya ülkelerinden ziyaretler dikkat<br />
çekti. Üyelerimiz bu ülkelerden önemli<br />
siparişler aldılar. ITMA ASIA + CITME,<br />
Asya’da uluslararası bir platform haline<br />
gelmiştir. “<br />
Türkiye’den çok sayıda ziyaretçi gitti<br />
<strong>Derneği</strong>miz kurucularından, BFS<br />
<strong>Örme</strong>’nin Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Şinasi Parlak fuara katılanlardan biri idi.<br />
Fuarın kalabalık, renkli ve bir o kadar<br />
da hareketli bir fuar olduğunu belirten<br />
Parlak, fuarda dikkatini çeken şeylerden<br />
birinin Çinli makine üreticilerinin Avrupa<br />
menşeli örgü makinelerini çok iyi bir<br />
şekilde taklit etmesi olduğunu söyledi.<br />
Şinasi Parlak, benzerlerini yapmakla<br />
kalmamışlar daha da geliştirerek güzel<br />
makineler yaptıklarını gördüğünü<br />
belirterek şunları söyledi: “Fuara<br />
Mayer&Cie, Terrot, Pilotelli, Vignoni gibi<br />
markalar da katılmıştı. Elektronik jakar<br />
ve ringel makineler dikkatimizi çekti.<br />
Çin’liler bu makinelerin benzerlerini<br />
sergilediklerini, üstelik farklı özellikler<br />
kattıklarına şahit oldum. Fuarda bizde<br />
görmediğim ilginç makineler gördüm.<br />
Mesela yuvarlak örmede halı makinesi<br />
vardı. Yine paspas makinesi vardı.<br />
Fuarda en çok dikkatimi çeken<br />
şeylerden biri de yedek parça<br />
konusunda hizmet veren firmaların<br />
standlarıydı. Mesela, ringel furnisörü<br />
çok ilgimi çekti. Eğer bu ürün başarılı<br />
olursa örme sektörü için çok iyi bir<br />
gelişme olacağını düşünüyorum.<br />
Fuara Türkiye’den 20 civarında kişiyle<br />
gittiklerin belirten Şinasi Parlak, Asyalı<br />
makine üreticilerinin Avrupa markalarını<br />
neredeyse yakaladıklarını.<br />
TÜRK KATILIMCILAR<br />
Canlar Makine<br />
Eksoy Makine<br />
Hale Makine<br />
Nit <strong>Örme</strong><br />
Balkan Tekstil Makine<br />
Handan Tekstil Makine
Temmuz - Agustos 2010
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />
İhracatçı Birlikleri Ortak Satın Alma<br />
Platformu (İTKİBOSAP), AKSA<br />
Elektrik Toptan Satış A.Ş. ile 400<br />
milyon dolarlık ucuz enerji alımı için<br />
el sıkıştı. Yenibosna’daki Dış ticaret<br />
Kompleksi’nde 6 Temmuz Salı günü<br />
gerçekleşen imza töreninde konuşan<br />
<strong>İstanbul</strong> Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />
Hikmet Tanrıverdi, AKSA Elektrik<br />
Toptan ile imzalanan anlaşmayla<br />
firmaların, yüzde 31,5’a varan oranda<br />
tasarruf elde edeceğini söyledi.<br />
Hikmet Tanrıverdi, İHKİB üyeleri<br />
arasında yapılan araştırmaya göre<br />
yaklaşık 4 bin firmanın aylık 150<br />
ile 250 milyon kWh (kilowatt saat)<br />
arasında enerji tükettiğini belirterek,<br />
bunun yıllık 400 milyon doların<br />
üzerinde bir maliyete denk düştüğünü<br />
ifade etti. İTKİBOSAP’ın daha önce<br />
anlaşmaya vardığı akaryakıt, kargo,<br />
46<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
İTKİBOSAP, 400 milyon dolarlık ucuz enerji alımı için Aksa Elektrik ile el sıkıştı.<br />
TEKSTİLCİ ELEKTRİĞİ<br />
RÜZGÂRDAN ALACAK<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, senelik 400 milyon dolarlık ucuz enerji alımı ile her<br />
yıl yaklaşık 60 milyon dolar tasarruf sağlanacağını belirterek, ihracatçının rekabet<br />
gücünü artıracaklarını söyledi.<br />
bilişim gibi 10 farklı alanda sağladığı<br />
indirimler serisini en yüksek harcama<br />
kalemi olan enerji ile sürdürdüklerini<br />
ifade eden Tanrıverdi, “İTKİBOSAP<br />
olarak sektörün en önemli maliyet<br />
unsurlarından birini oluşturan enerji<br />
harcamalarını üçte bire varan oranda<br />
düşürmeyi hedefliyoruz. Böylece her<br />
geçen gün daha da zorlandığımız<br />
global rekabet ortamında gücümüzü<br />
artıracak önemli bir anlaşmaya imza<br />
atıyoruz” dedi.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Ticarethaneler de yararlanabilecek<br />
Söz konusu indirimler sadece üretim<br />
merkezlerinde değil ticarethanelerde<br />
de geçerli olacağı bilgisini veren<br />
Tanrıverdi, “Bu sayede markalarımız,<br />
sayısı on binleri bulan mağazalarında<br />
da indirimli elektrik kullanabilecek.<br />
Örneğin, Orta Gerilim Sanayi<br />
tarifesinde aylık 400 bin TL gideri<br />
olan üyelerimizden Betareks Tekstil,<br />
elektrik giderini 360 bin TL’ye<br />
düşürerek her ay 40 bin TL tasarruf<br />
sağlayacak. Orta Gerilim Ticarethane<br />
tarifesinde aylık 22 bin TL gideri olan<br />
Karahan Tekstil ise elektrik giderini<br />
16 bin TL’ye indirebilecek ve 6 bin TL<br />
avantaj elde edecek. Alçak Gerilim<br />
Sanayi tarifesinde aylık 11.000 TL<br />
gideri olan Kardem Tekstil, elektrik<br />
giderini 10 bin 200 TL’ye düşürecek;<br />
her ay 800 TL’si kasasında kalacak”<br />
şeklinde konuştu.<br />
İTKİBOSAP Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ümit Özüren ise yaptığı konuşmada,<br />
üyelerinin satın alma ve tedarik<br />
maliyetlerini en aza indirerek tasarruf<br />
sağlamalarını amaçladıklarını söyledi.<br />
Ümit Özüren bugüne kadar yaptıkları<br />
anlaşmalarla ihracatçıya akaryakıt,<br />
damacana su, yurtiçi ve yurtdışı kargo,<br />
mobil iletişim, insan kaynakları, yapı<br />
market, elektronik market, araç takip<br />
sistemi, işletim sistemi, sabit telefon<br />
hatları, kurye hizmetlerinde büyük<br />
avantajlar sunduklarını ifade etti.<br />
AKSA Elektrik Toptan ile varılan<br />
anlaşmadan faydalanmak isteyen<br />
firmaların, bağlı bulundukları elektrik<br />
dağıtım şirketlerinden Serbest Tüketici<br />
Belgesi almaları gerektiğini vurgulayan<br />
Özüren, bunun için firmaların son bir<br />
yıl içinde en az 100 bin kWh elektrik<br />
tüketiyor olmaları gerektiğini bildirdi.<br />
Özüren, yıllık 100 bin kWh tüketimin<br />
yaklaşık olarak aylık 2 bin 800 TL<br />
elektrik faturasına denk geldiğini, en az 4<br />
bin İTKİB üyesinin bu rakamın üzerinde<br />
enerji gideri olduğunu ifade etti.<br />
Tekstilciler elektriğini 3 rüzgâr santralinden<br />
alacak<br />
AKSA Elektrik Toptan Satış A.Ş<br />
47<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Cemil<br />
Kazancı, Türkiye’nin en büyük ortak<br />
satın alma platformu olan İTKİBOSAP<br />
ile Türkiye’nin en büyük serbest<br />
elektrik üreticisi AKSA’nın güçlerini<br />
birleştirmesi sonucu birçok üreticinin<br />
çok daha ucuz elektrik kullanacağını<br />
ve ihracat yaparken rekabet güçlerini<br />
artacaklarını söyledi.<br />
Enerji temininin öncelikli olarak<br />
grubun 3 adet rüzgâr santralinden<br />
karşılanacağını vurgulayan Kazancı,<br />
“Böylece ülkemizin rüzgâr potansiyeli<br />
sanayimizin ucuz elektrik temininde<br />
değerlendirilmiş olacak. Bu anlaşma<br />
ile AKSA grubu müşteri portföyünü<br />
genişletip çeşitlendirerek santrallerinde<br />
ürettiği elektriği yüksek kapasite<br />
kullanım oranları ile doğrudan<br />
müşterilerine satmaya devam edecek”<br />
dedi.<br />
AKSA grubu hakkında bilgi veren<br />
Cemil Kazancı, 90’lı yılların<br />
sonuna doğru enerji sektöründeki<br />
serbestleşmesinin ardından santraller<br />
kurmaya başladıklarını belirterek,<br />
sözlerini şöyle tamamladı: “1998<br />
yılında Türkiye’nin ilk Biyogaz<br />
Santrali’ni Bursa’da faaliyete geçirdik.<br />
Zaman içerisinde yatırımlarımızı<br />
çeşitlendirerek, hem yurtiçinde hem<br />
de yurtdışında, fuel oil, doğalgaz,<br />
rüzgâr ve hidroelektrik santralleri<br />
kurarak, AKSA grubunun elektrik<br />
enerjisi üretiminde ülkenin önde gelen<br />
enerji şirketlerinden biri olmasını<br />
sağladık.<br />
Kurulu gücümüz 2007 yılında 328<br />
MW iken, 2008 yılında bu rakamı ikiye<br />
katlayarak 690MW’a ulaştık. Ali Metin<br />
Kazancı Antalya Doğalgaz Kombine<br />
Çevrim Santrali’nin 2008’de devreye<br />
girmesi ile elektrik enerjisi üretiminde<br />
kurulu güç bakımından Türkiye’nin en<br />
önemli enerji şirketleri arasında liderlik<br />
yarışına katıldık.<br />
Bugün 1500MW’ı aşan kurulu<br />
kapasitemiz ile sektördeki en büyük<br />
serbest üretici konumundayız.”
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Kur rejiminde daha esnek<br />
olacağını açıklayan Çin Merkez<br />
Bankası’nın iki yıldır uyguladığı<br />
6.83’lük çıpadan vazgeçtiğini duyurması<br />
küresel piyasalarda iyimserlik havası<br />
yarattı.<br />
Yuanın 2008 ortasından beri dolar<br />
karşısında belli bir aralıkta seyretmesine<br />
izin veren Çin, özellikle ABD ve Euro<br />
Bölgesi ülkeleri tarafından ticarette adil<br />
olmadığı için eleştiriliyordu.<br />
Ucuz iş gücü çalıştırarak uluslararası<br />
piyasalarda rekabette öne geçen<br />
Çin’in bu kararı özellikle Türkiye gibi<br />
ülkelerin elini güçlendireceği belirtiliyor.<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)<br />
Başkanı Mehmet Büyükekşi, Yuanı’nın<br />
değerlenmesi halinde, hem Türkiye’nin<br />
hem de ihracatçının bundan ciddi avantaj<br />
elde edebileceğini söyledi.<br />
Büyükekşi: “Yuan’ın %20-25 değerlenmesi<br />
lazım”<br />
Çin’in ulaştığı ihracat gücünde, para<br />
birimi olan yuanın değerini yıllardır sabit<br />
tutmasının büyük rol oynadığına işaret<br />
eden Büyükekşi, “Yuan’ın yüzde 20-25<br />
oranında değerlenmesi gerektiğine<br />
inanıyoruz” açıklamasında bulundu.<br />
Büyükekşi şöyle devam etti: “Türkiye<br />
de Çin’in global dünyadaki en ciddi<br />
rakipleri arasında. Eğer Çin’in parası<br />
değerlenmeye başlarsa bundan ciddi<br />
avantaj elde edeceğimizi görüyoruz.<br />
Türkiye’nin en büyük pazarı olan<br />
Avrupa’da Çin’in ciddi bir ağırlığı var.<br />
Ancak en son euro’nun dolar karşısında<br />
48<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Çin para birimi Yuan’ın değerlenmesi halinde, Türk tekstili bundan ciddi<br />
avantaj elde edebilir.<br />
GÖZLER “YUAN” ÜZERİNDE<br />
Dünya tekstil pazarının yarısını elinde bulunduran Çin, önemli bir karar alarak para<br />
birimi Yuan’ın kademeli olarak değerlenmesine izin verdi. Bu radikal karar tüm<br />
dünyada memnuniyetle karşılandı.<br />
değer kaybetmesi, parasını dolara<br />
sabitlemiş Çin için ciddi bir engel<br />
çıkarıyordu”<br />
Değerli yuanın Çinli tüketiciler için de<br />
daha fazla alım gücü yaratacağını ifade<br />
eden Büyükekşi, Türkiye’nin bu ülkeye<br />
ihracatının da bu vesileyle artabileceğini<br />
söyledi. Büyükekşi, 2009 yılında 1.2
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
trilyon dolar ihracat yapan Çin’in, 1.17<br />
trilyon dolar ihracat yapan Almanya’yı<br />
geçerek dünyanın en fazla ihracat yapan<br />
ülkesi unvanını kazandığını hatırlattı.<br />
Tanrıverdi: “Batarız sözleri tamamen<br />
ajitasyon”<br />
Yuanın değerlenmesiyle ilgili konuşan<br />
<strong>İstanbul</strong> Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />
Hikmet Tanrıverdi ise, “Dünya tekstil<br />
pazarının yarısı Çinliler’de. Batarız<br />
sözleri tamamen ajitasyon” dedi.<br />
Tanrıverdi, Türk lirasının 2002-2008<br />
döneminde yüzde 30 değer kazandığını,<br />
buna rağmen bütün ihracatçı sektörler<br />
gibi tekstil sektörünün de yoluna devam<br />
ettiğini belirterek, “Biz batmıyorsak onlar<br />
da batmaz. Şu anda yuan değerinin<br />
yüzde 25-30 aşağısında. Çinliler bunun<br />
devamını istiyor sadece” dedi.<br />
Cem Negrin: “Çin rakibimiz değil!”<br />
Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />
(TGSD) Başkanı Cem Negrin de,<br />
Çin’in kendilerini zora sokacak bir<br />
para politikasını hemen devreye<br />
sokmayacaklarını belirterek, “Bir anda<br />
yapıp dedikleri gibi tekstil sektöründeki<br />
firmaların yarısı batsa bile bize bir<br />
faydası olmaz. Oradan kaçan firmalar,<br />
Türkiye’ye değil yine o bölgedeki<br />
ülkelere gider.<br />
Ayrıca Çin artık bizim rakibimiz değil. Biz<br />
‘Hızlı Moda, Kaliteli Moda’ alanlarında<br />
Fransa, İtalya gibi ülkelerle yarışıyoruz”<br />
dedi.<br />
Avrupa Birliği’nde tekstil ithalatının yüzde<br />
39’u Çin’den yapılıyor. Başka bir ifadeyle<br />
2008 verilerine göre, AB 80.5 milyar<br />
euroluk tekstil ithalatının 31.4 milyar<br />
euroluk kısmı Çin’den gerçekleştiriliyor.<br />
Türkiye ise yüzde 14’lük payı Avrupa’nın<br />
en fazla tekstil ürünü aldığı ikinci ülke.<br />
Çin’li tekstilciler tepkili<br />
Bu gelişme Türkiye cephesinde ve diğer<br />
ülkelerde sevinçle karşılaşırken Çin’de<br />
alınan bu karara şiddetle karşı çıkıldı.<br />
Çinli tekstil şirketleri bu kararın iflasları<br />
beraberinde getireceğini ifade ediyorlar.<br />
Uzmanlar, Çin para birimi yuanın ABD<br />
Doları karşısında yüzde 5 oranında dahi<br />
değer kazanması halinde, Çinli tekstil<br />
şirketlerinin yarısının iflas edebileceği<br />
uyarısında bulundular.<br />
Çin Ulusal Tekstil ve Konfeksiyon<br />
Konseyi Başkan Yardımcısı Gao Yong,<br />
yerli tekstil firmalarının yüzde 3-5<br />
arasında değişen kâr oranlarının yuanın<br />
değerlenmesi baskısıyla karşı karşıya<br />
bulunduğunu belirtti. Gao, “Yuanın büyük<br />
oranda değerlenmesi, milyonlarca kişinin<br />
işine mal olabilir” uyarısında bulundu.<br />
Çinli ekonomist Can Bing ise, yuanın<br />
zaten 2005-2008 döneminde dolar<br />
karşısında yüzde 21 değer kazandığını,<br />
49<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
bunun Çin tekstil ürünlerinin fiyatının<br />
artmasına ve Vietnam, Endonezya<br />
gibi Güneydoğu Asya ülkelerinin<br />
ürünleri karşısındaki fiyat avantajını<br />
kaybetmesine yol açtığını savundu.<br />
Can Bing, “Zaten ücretlerdeki<br />
memnuniyetsizlikten dolayı işçi<br />
giderlerinin artması riskiyle karşı karşıya<br />
bulunan Çinli tekstil işletmelerinin yuanın<br />
değerlenmesiyle daha kötü duruma<br />
düşeceklerini” söyledi.<br />
Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre<br />
tekstil endüstrisinde 20 milyon kişi,<br />
pamuk ekiminde ise 140 milyon kişi<br />
çalışıyor. Tekstil şirketlerinin iflasının<br />
milyonlarca işçiyi etkileyeceği belirtiliyor.<br />
Çin, ucuz iş gücü avantajını hızla<br />
kaybediyor<br />
Çinli işçiler, 50 dolar olan maaşlarla<br />
çalışmak istemediklerini yüksek sesle<br />
dile getiriyorlar. Bu amaçla eylem<br />
yapan işçilere sendika yöneticileri baskı<br />
uyguluyor, hatta dövüyorlar.<br />
İşçilerin beklentisi ve talebi, maaşlarının<br />
250 dolara çıkarılması. Ancak, Çin’de<br />
sendikalar devlet kontrolünde olduğu<br />
için yoğunlaşan işçi eylemlerinin işçilerin<br />
başarısıyla sonuçlanması zor görünüyor<br />
ama imkânsız değil.
Temmuz - Agustos 2010
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
HEY TEKSTİL<br />
4 YENİ FABRİKA KURUYOR<br />
Anadolu’da yatırım seferberliğini<br />
sürdüren Hey Tekstil, 4 yeni<br />
fabrika daha kurucaklarını<br />
açıkladı. Anadolu Ajansı’na konuşan<br />
Aynur Bektaş, yeni yatırımlar için kolları<br />
sıvadıklarını, Kırıkkale’deki yatırımın<br />
bitmek üzere olduğunu, Nevşehir’deki<br />
fabrikanın Ağustos’ta hizmete<br />
gireceğini söyledi. Bektaş ayrıca<br />
diyarbekir’de de arsa arayışlar olduğu<br />
bilgisini Verdi.<br />
<strong>İstanbul</strong>, Çankırı, Nevşehir Hacıbektaş,<br />
Kastamonu, Batman’da toplam 8<br />
tekstil ve hazır giyim fabrikasında<br />
dünyaca ünlü markalara üretim yapan<br />
Hey Tekstil, Anadolu’da 40 milyon<br />
doları aşan yatırımlarıyla ‘’ekonomik<br />
açılım’’ gerçekleştiren ülkemizin sayılı<br />
firmalarından biri. Tekstilde binlerce<br />
kişiye istihdam yaratan Aynur Bektaş,<br />
52<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Hey Tekstil’in kurucusu ve Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Aynur Bektaş, AA muhabirine<br />
yaptığı açıklamada, Anadolu’da yatırım yapmak için büyük potansiyel bulunduğunu,<br />
kendisinin burada yaptığı yatırımlarla kalite, verimlilik ve karlılığını artırdığını söyledi.<br />
yeni yatırımları hakkında şu bilgileri<br />
Verdi: “ 11 bin metre karelik kapalı<br />
alana sahip yeni tesisini bitirdik.<br />
ağustos ayında açacağız. Kırıkkale’deki<br />
yatırımını ekim ayında tamamlayacak.<br />
Nevşehir merkezdeki fabrikanın<br />
temelini ağustos ayında atılacak.<br />
Bir sonraki hedefimiz. Diyarbakır’da<br />
fabrika kurmak. Bunun için yer<br />
arayışımız sürüyor”
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Batman’da üç yıl önce yerel bir<br />
ortakla kurduğu tekstil ve hazır giyim<br />
fabrikasında, geçen yıl krize rağmen<br />
70 kişiyi işe aldıklarını ve şu anda 300<br />
çalışanları olduğunu belirten Bektaş,<br />
Batman’daki işçilerinin çok kaliteli<br />
üretim yaptığını vurguladı. Bektaş,<br />
Batman’daki yatırımlarını büyüteceklerini<br />
ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Orada<br />
11 bin metrekarelik yeni binamız bitti,<br />
Ağustos sonu gibi Başbakan açılışını<br />
yapacak. Batman’da yüzde 75’i kadın<br />
olmak üzere 300 çalışanımız var.<br />
Yeni tesiste hedefimiz ilave 1000<br />
işçiye ulaşmak. İlk tesisimiz çalışmaya<br />
devam edecek. Benim 70 tane Avrupalı<br />
müşterim var. Müşterilerime (malınızı<br />
nerede dikelim) diye sorduğumda, ilk<br />
ağızdan çıkan Batman oluyor. Üretimin<br />
tamamını Avrupa’ya ihraç ediyoruz.’’<br />
Hey Tekstil gittikten sonra kentin<br />
yatırım için çok rağbet gördüğünü<br />
belirten Bektaş, ‘’Biz gittiğimizde<br />
Batman Organize Sanayi Bölgesi<br />
bitmişti, ama dal kıpırdamıyordu. Şu<br />
anda birçok tekstilci gidiyor ve birçok<br />
yatırım alıyor’’ dedi.<br />
‘’Anadolu’daki beşinci fabrikamız<br />
Batman, altıncısı Kırıkkale’de olacak.<br />
Önümüzdeki hedef Diyarbakır ile<br />
Nevşehir merkez’’ diyen Aynur<br />
Bektaş, Kırıkkale’deki bina yapımının<br />
başladığını bildirdi. Bektaş, ‘’Bina,<br />
belediyenin olacak biz de oraya<br />
750 kişilik istihdam sağlayacağız.<br />
Eğitimlerimiz başladı. Ekim ayı gibi<br />
açılacak’’ dedi.<br />
Nevşehir merkezdeki fabrikanın<br />
ağustos ayında temelinin atılacağını<br />
belirten Bektaş, fabrikanın 2011 yılında<br />
biteceğini, 500 civarında istihdam<br />
sağlanacağını kaydetti. Aynur Bektaş,<br />
şöyle devam etti: ‘’Diyarbakır’da da yer<br />
arıyoruz. Ekiplerimiz orada araştırma<br />
yaptı. Oradaki kamu yetkililerden cevap<br />
bekliyorum, bana bina gösterirlerse<br />
hemen başlayacağım. Tesis tekstil ve<br />
konfeksiyon üzerine olacak. En kaliteli<br />
pamuk orada, iplik ve boyahaneler var.<br />
Diyarbakır bana göre tam tekstil merkezi<br />
yapılacak bir yer. Orada hedefim ilk<br />
etapta 1,250 işçi almak, sonra 4 bine<br />
kadar çıkacak.’’<br />
Diyarbakır’da Bağlar ilçesinde genç<br />
nüfusun yoğunlukta ve işsizliğin fazla<br />
olduğunu, Bağlar Kaymakamı ve<br />
TOBB Kadın Girişimciler Kurulunun<br />
‘’ev eksenli’’ bir çalışma başlatacağını<br />
bildiren Bektaş, ‘’Burada minimum 1500<br />
ev kadınına, arkasından daha fazla ev<br />
kadınına ulaşacağız. Aynı Hindistan,<br />
Çin gibi o bölgeyi ‘el işi üssü haline’<br />
53<br />
getireceğiz’’ dedi.<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Bektaş, <strong>İstanbul</strong>’da artık yatırım<br />
düşünmediğini belirtirken, ‘’Bana ne<br />
kadar büyük yer verirlerse versinler<br />
o kadar iyi. Benim daha 10 bin işçi<br />
çalıştıracak kapasitem var. Atölyelere<br />
iş veriyorum. Hey Tekstil Türkiye’de<br />
örme tekstilin en büyüğü. Gittikçe de<br />
büyüyoruz. Dokumaya da başlıyoruz.<br />
Benim daha çok işçi kapasitem var’’<br />
şeklinde konuştu.<br />
Hey Tekstil’in toplam 4 bin istihdamı<br />
olduğuna ve bu yıl en az 2 bin kişi<br />
alacaklarına, sadece Anadolu’daki<br />
yatırımlarının toplam 40 milyon doları<br />
aştığına dikkati çeken Bektaş, ‘’Biz<br />
ekonomik açılım yapıyoruz, bunu<br />
başaracağız’’ diye konuştu. TBMM<br />
tarafından Üstün Hizmet Ödülü<br />
de alan Aynur Bektaş, insanlara<br />
iş ve aş vermeden hiçbir sorunun<br />
çözülemeyeceğini vurgulayarak, şunları<br />
kaydetti:<br />
‘’Batman’da insanlar işlerine inanılmaz<br />
derecede sahipler. Siyaset için oraya<br />
gitmedim. Herhangi bir şekilde para<br />
kazanıyorum ve yöre halkına iş<br />
veriyorum, halk bunu çok iyi anlıyor.<br />
Aslında, demokratik açılımın içi dolu.<br />
Reel sektör olarak da oralara iş ve<br />
götürmeliyiz. Ben orada, işçilerimle<br />
diyalog kurabilmek için Kürtçe<br />
öğrenmeye başladım. Yıllardır başka<br />
diller öğrenmeye çalışıyoruz. Birkaç<br />
kelime de Kürtçe öğrenelim, ne olur ki...<br />
Önemli olan anlaşmak, diyalog kurmak.’’<br />
Kaynak: Sabah, Haber: AA
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Avrupalı tekstilciler <strong>İstanbul</strong>’da buluştu<br />
EUROCOTTON, 50. GENEL<br />
1996 yılında Türk pamuklu tekstil<br />
sanayini temsilen üye olduğumuz<br />
ve Başkan Yardımcılığı düzeyinde<br />
temsil edildiğimiz Eurocotton’un (Avrupa<br />
Pamuklu ve Benzeri Tekstil Sanayileri<br />
Birliği) 50. Genel Kurul Toplantısı,<br />
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri<br />
Sendikası’nın evsahipliğinde 17-18<br />
Haziran 2010 tarihlerinde <strong>İstanbul</strong>’da<br />
düzenlendi. Toplantının ana gündemini<br />
yükselen pamuk fiyatları oluşturdu.<br />
Eurocotton’nun 50. Genel Kurul<br />
Toplantısında yapılan seçimlerde,<br />
Bossa T.A.Ş.’nin CEO’su Can Piyale,<br />
2 yıl süreyle Eurocotton Başkan<br />
Yardımcılığı görevine getirildi.<br />
Cass Johnson’un gözüyle ABD tekstil<br />
ticaretinde durum ve Obama’nın<br />
ticaret politikası<br />
NCTO (Amerikan Tekstil Örgütleri<br />
Milli Konseyi) Başkan ve CEO’su<br />
Cass Johnson, toplantıda yaptığı<br />
konuşmada Çin’in muhakkak para<br />
birimini değerlendirmesi gerektiğini,<br />
aksi takdirde ABD dahil Latin Amerika,<br />
Afrika, Türkiye ve AB’de imalat<br />
sanayicilerinin kapılarına kilit vurmaya<br />
devam edeceklerini belirtti. Johnson,<br />
ABD’de yaptırdıkları araştırmada Çin’in<br />
para birimini değerlemesi sonucunda<br />
1.4 milyon kişiye ülkelerinde istihdam<br />
sağlanabileceğini Obama hükümetine<br />
ilettiklerini ve cevap beklediklerini ifade<br />
etti. ABD’de tekstil sektörü için 2008<br />
ve 2009 yıllarının kötü geçtiğini, 2010<br />
yılında ise toparlanma gördüklerini<br />
dile getiren Cass Johnson, yakın<br />
coğrafyaları ve NAFTA ülkelerinden<br />
yapılan ithalatı ‘iyi ithalat’, Çin,<br />
Pakistan gibi Uzakdoğu ülkelerinden<br />
yapılan ithalatı ise ‘kötü ithalat’ olarak<br />
nitelendirdiklerini belirterek, şunları<br />
söyledi:<br />
“2008’de iyi ithalat yüzde 2, 2009’da<br />
yüzde 18 düştü. 2008’de kötü ithalat<br />
yüzde 3, 2009’da yüzde 11 düştü.<br />
2008’de istihdam yüzde 9, 2009’da<br />
yüzde 17 düşüş yaşandı. Satışlarda<br />
da 2008’de yüzde 12, 2009’da yüzde<br />
15 düşüş gerçekleşti. Çin’in pazar<br />
payında artış var. 2010 yılının ilk<br />
çeyreği verilerine göre, NAFTA<br />
ülkelerinin ithalattaki kayıplarının<br />
yerini Çin alıyor. Toplam artışın<br />
yüzde 66’sı Çin’den kaynaklanıyor.<br />
Kendi sektörümüzü korumak için<br />
yapacağımız şeyler arasında Çin’in<br />
para biriminin ve mallarının takibi,<br />
gümrüklerde denetimin artırılması,<br />
transpasifik ortaklığı, tekstil ihracatının<br />
finansmanı, tercihli ticaret reformu yer<br />
alıyor. Çin’le ilgili en büyük problem<br />
para birimi yuanın değerini düşük<br />
tutması ve uyguladığı sübvansiyonlar.<br />
Amerikan parlamentosu, parasının<br />
piyasa koşullarında değerlenmesi için<br />
Çin’e ciddi baskılar uygulamaya başladı.<br />
Mayıs ayında Çin’e yapılan ziyarette<br />
ültimatom verildi. 20 Haziran’da Çin’in<br />
para birimi ile ilgili değişikliği anons<br />
54<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
KURULU’NU İSTANBUL’DA YAPTI<br />
Tekstilin petrolü olan ‘pamuk’ hammaddesinin masaya yatırıldığı Genel Kurul’da, Bossa<br />
T.A.Ş.’nin CEO’su Can Piyale Eurocoton Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.<br />
etmesi istendi. Aksi takdirde ABD, Çin’i<br />
uluslararası arenada tartışmaya açacak<br />
ve baskı altına alacak, konuyu Dünya<br />
Ticaret Örgütü’ne götürecek.”<br />
Avrupa Komisyonu Ticaret Genel<br />
Müdürlüğü Bölüm Başkan Yardımcısı<br />
Madelaine Tuininga, AB’nin üçüncü<br />
ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları,<br />
ticaret politikaları, Lizbon Anlaşması<br />
kapsamında gerçekleşen yeniliklerle<br />
ilgili bilgilendirmelerde bulunarak,<br />
Avrupalı tekstilcilerin rekabetçiliğini<br />
artıracak çalışmalar yaptıklarını söyledi.<br />
Ulusal Pamuk Konseyi Üyesi Fatih<br />
Doğan ise yaptığı konuşmada, pamuk<br />
fiyatlarının 61.20 sent/libre’den 95.60<br />
sent/libre’ye kadar çıktığını ifade<br />
ederek, önümüzdeki sonbahara kadar<br />
artışın sürmesini beklediklerini dile<br />
getirdi. Amerikan stoklarının tarihinde<br />
görülmemiş kadar düşmesiyle arz-talep<br />
kaynaklı fiyat hareketlerinin yaşandığını<br />
ve fiyatların bu noktaya kadar geldiğini<br />
vurgulayan Doğan, önümüzdeki<br />
sonbaharda rekoltenin artması ile<br />
birlikte artan fiyatların tekrar normale<br />
gireceğini düşündüklerini belirtti. Doğan,<br />
“Pamuğun fiyatı artınca çiftçiler tekrar<br />
üretime yönelmeye başladı. 2010<br />
rekoltesi daha yüksek olacak” dedi.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Genç tasarımcıların<br />
moda dünyasının önde<br />
gelen isimlerinin elinden<br />
diplomalarını almasının<br />
ardından öğrencilerin<br />
kendi tasarımlarından<br />
oluşan sergi gezildi.<br />
Törenin ardından<br />
düzenlenen kokteyl ile<br />
etkinlik sona erdi.<br />
Evteks’in sponsoru olan CCI fuar<br />
boyunca, ziyaretçilere çevreye<br />
duyarlı pamuk üretimi hakkında<br />
değerli bilgiler sundu.<br />
CCI standına yoğun ilgi gösteren fuar<br />
ziyaretçileri, doğal, yenilenebilir ve<br />
sürdürülebilir olan pamuk hakkında en<br />
güncel bilgileri alırken, pamuk ticareti ve<br />
kullanımıyla ilgili kafalarındaki pek çok<br />
sorunun da yanıtını buldu.<br />
Sürdürülebilir pamuk üretimi, günümüz<br />
dünyasında gelecek nesiller için elyaf<br />
tedariğini korumak açısından büyük<br />
bir önem taşıyor. CCI, ziyaretçilere<br />
ayrıca tedarik zinciri ve pazarlama<br />
programlarıyla marka gücünü ve satışı<br />
arttırmanın yolları konusunda bilgi verdi.<br />
CCI, iplik üreticisinden perakendecilere<br />
kadar tedarik zincirinin her aşamasında<br />
pazarlama desteği sağlıyor. Öncü<br />
şirketler COTTON USA lisansı<br />
alarak, CCI’ın perakendecileri; marka<br />
olmuş müşterileri ve tedarikçilerli<br />
buluşturan “tedarik zinciri pazarlama<br />
programlarından” yararlanıyor. Ayrıca<br />
CCI’ın sürdürdüğü “halkla ilişkiler”<br />
çalışmaları da lisans sahibi firmaların<br />
tanıtımlarına destek sağlıyor. CCI,<br />
en yeni moda trendleri ile pazar<br />
araştırmalarını, üretimlerini piyasanın<br />
taleplerine uygun hale getirmelerine<br />
yardımcı olmak için lisans sahipleriyle<br />
paylaşıyor.<br />
“COTTON USA” markasını kullanmak<br />
için lisans sahibi olmanın getirdiği<br />
pazarlama fırsatları, fuar esnasında<br />
büyük ilgi gördü. COTTON USA<br />
lisansı sahipleri, COTTON USA<br />
56<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi (İMA) yeni mezunlarına diplomalarını verdi<br />
SEKTÖRE TAZE KAN GELDİ<br />
markasını, kaliteli ve en az yüzde 50<br />
oranında Amerikan pamuğu içeren<br />
pamuklu ürünler ürettiklerini (dekoratif<br />
ve yapısal nedenlerle ağırlığın yüzde<br />
7’sine kadar pamuk harici elyaf<br />
kullanma hakkı tanınmıştır) göstermek<br />
için kullanıyor.<br />
“COTTON USA” markası, Amerikan<br />
pamuğu kullanılarak üretilen ürünlerin<br />
kalite ve standardını vurgulamak ve<br />
Amerikan pamuğuyla üretilen ürünleri<br />
diğerlerinden ayırmak üzere 1989<br />
yılında hayata geçirildi.<br />
Dünyanın her tarafında doğal ürünlere<br />
yönelik güçlü talep ve yükselen trende<br />
paralel olarak, Amerikan pamuk<br />
endüstrisi yüksek kalite düzeyiyle<br />
müşteriye satışları destekliyor.<br />
COTTON USA logosunu ev tekstili<br />
ürünlerinde kullanmak üzere lisans alan<br />
Türk firmaları arasında Birlik Soley,<br />
Hürsan Havlu, Kaynak Tekstil, Kimpeks<br />
Tekstil, Küçüker Tekstil, Menekşe<br />
Tekstil, Menderes Tekstil, Nesa, Sanko,<br />
Sarev, Turkuaz ve Zorlu Holding<br />
bulunuyor.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
ÇOCUKLAR İÇİN<br />
MODA ATÖLYESİ<br />
<strong>İstanbul</strong> Modern, 15 Temmuz-24 Ekim 2010 tarihleri arasında düzenlenen<br />
“Hüseyin Çağlayan: 1994-2010” sergisine paralel olarak <strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi<br />
(IMA) işbirliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla çocuklar, gençler<br />
ve aileler için özel atölye çalışmaları tasarladı.<br />
Moda Tasarım Atölyeleri başlıklı<br />
program kapsamında <strong>İstanbul</strong><br />
Modern’de gerçekleşen<br />
atölyelerde çocuklar ve aileler moda<br />
ürünleri yaratırken, <strong>İstanbul</strong> Moda<br />
Akademisi’nde düzenlenen çalışmalarda<br />
ise gençler moda tasarımı kavramını<br />
ayrıntılı olarak ele alıyor.<br />
<strong>İstanbul</strong> Modern’de Hüseyin Çağlayan’ın<br />
“Hareketsizlik” (İlkbahar/Yaz 2009)<br />
başlıklı koleksiyonundan esinlenerek<br />
tasarlanan ve “hız” kavramının modayla<br />
ilişkisinin ele alındığı “Dijital Çağda<br />
Tasarım” başlıklı atölye çalışmasına<br />
7-12 yaş grubundan çocuklar ücretsiz<br />
olarak katılabiliyor. Hüseyin Çağlayan’ın<br />
“Önce Eksi Şimdi” (İlkbahar/Yaz 2000)<br />
başlıklı koleksiyonundan ilham alan<br />
ve tasarımda “doğa” kavramının ele<br />
alındığı “Doğadan Etkilenen Moda”<br />
başlıklı atölyeye ise 4-6 yaş arasında<br />
58<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
çocuğu olan tüm aileler ücretsiz olarak<br />
katılabiliyor.<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde lise<br />
düzeyindeki gençler için, bir buçuk<br />
gün süren “Eskiz Defteri”; 19-23<br />
yaş arasındaki gençler içinse üç<br />
gün süren ve tasarımcı Rosemary<br />
Wallin tarafından yürütülen “Proje:<br />
Transformasyon” başlıklı atölye<br />
çalışmaları düzenleniyor. Bu atölyede
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
gençler, Hüseyin Çağlayan’ın<br />
çalışmalarındaki “Transformasyon”<br />
kavramından yola çıkarak, önyargıları<br />
yıkan, varsayımları kıran yeni formlar ve<br />
öyküler yaratıyor. Bu atölyelere katılım<br />
da ücretsiz.<br />
7-12 yaş grubuna yönelik “Dijital<br />
Çağda Tasarım”<br />
<strong>İstanbul</strong> Modern’de çocuklar için<br />
düzenen atölye çalışması “Dijital<br />
Çağda Tasarım” ismini taşıyor. Hüseyin<br />
Çağlayan’ın “Hareketsizlik” (İlkbahar/<br />
Yaz 2009) başlıklı koleksiyonundan<br />
esinlenerek tasarlanan ve 7-12<br />
yaş grubundan çocukların ücretsiz<br />
olarak katılabileceği bu atölyede “hız”<br />
kavramının modayla ilişkisi ele alınıyor.<br />
Atölyede çocuklar bilgisayar panelleri,<br />
elektronik cihaz parçaları ve alüminyum<br />
folyoları bir araya getirip, malzemelerin<br />
işlev ve formlarını değiştirerek<br />
yarattıkları yeni formlarla giysiler<br />
tasarlıyorlar. Böylece tasarımda üçüncü<br />
boyutun inceliklerini ve bir tasarım ürünü<br />
ortaya koymanın yollarını paylaşarak<br />
öğreniyorlar. Atölye çalışmaları 31<br />
Temmuz, 7 Ağustos, 21 Ağustos, 4<br />
Eylül 2010 tarihlerinde, 13.00-15.30<br />
saatleri arasında gerçekleştiriliyor.<br />
4-6 yaş çocuklara ve ailelere özel<br />
“Doğadan Etkilenen Moda”<br />
<strong>İstanbul</strong> Modern’de ailelere özel<br />
gerçekleştirilen atölye çalışması ise<br />
“Doğadan Etkilenen Moda” ismini<br />
taşıyor. Hüseyin Çağlayan’ın “Önce<br />
Eksi Şimdi” (İlkbahar/Yaz 2000) başlıklı<br />
koleksiyonundan esinlenerek tasarlanan<br />
ve 4-6 yaşında çocuğu olan tüm<br />
ailelerin ücretsiz olarak katılabildiği bu<br />
atölyede, tasarımda “doğa” ve “teknoloji”<br />
kavramları ele alınıyor. Bu atölyede<br />
çocuklar ve aileleri plastik, metal ve<br />
doğal dokulu malzemeleri kullanarak<br />
doğadan ilham alan üç boyutlu bir moda<br />
ürünü yaratıyor. Atölye çalışmaları 1<br />
Ağustos, 15 Ağustos, 5 Eylül, 19 Eylül<br />
2010 tarihlerinde, 13.00-15.30 saatleri<br />
arasında gerçekleştiriliyor.<br />
<strong>İstanbul</strong> Modern’de 7-12 yaş<br />
grubu çocuklar için gerçekleştirilen<br />
“Dijital Çağda Tasarım” ve 4-6 yaş<br />
grubundan çocuğu olan aileler için<br />
gerçekleştirilecek “Doğadan Etkilenen<br />
Moda” isimli etkinlikler hakkında detaylı<br />
bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak<br />
için 0212 334 73 41 numaralı telefona<br />
başvurulabilir.<br />
Gençlerin portfolyolarına yönelik<br />
“Eskiz Defteri”<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’de gençler<br />
için hazırlanan ve bir buçuk gün<br />
süren atölye çalışması “Eskiz<br />
Defteri” ismini taşıyor. Bu atölye,<br />
moda tasarımı konusunda kendine<br />
portfolyo oluşturmak isteyen lise<br />
düzeyindeki gençler için ücretsiz<br />
olarak düzenleniyor. Atölyede<br />
gençler gelenekten çağdaşa uzanan<br />
bir yaklaşımda görseller toplayor,<br />
araştırmalar yapıyor, malzemeleri bir<br />
araya getireriyor ve üç boyutlu yeni<br />
formlar yaratıyorlar. Bu yaratım süreci<br />
boyunca yapılacak eskiz çalışmalarında<br />
gençlerin kendilerine bir anlatı dili<br />
oluşturmaları atölyenin temel amacı.<br />
Gençler çizgi, renk, doku, desen ve<br />
ritim gibi sanat ve tasarımın temel<br />
unsurlarıyla kendine özgü, zengin,<br />
vurucu eskizler yaratarak portfolyolarını<br />
güçlendirmenin yollarını keşfediyorlar.<br />
13 Ekim’de 17.00-19.00 ve 16<br />
Ekim’de 10.00-16.00 saatleri arasında<br />
gerçekleştirilen ve bir buçuk gün<br />
sürecen bu ücretsiz atölyeye başvuruda<br />
bulunan ilk 16 kişi kayıt yaptırabiliyor.<br />
59<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
19-23 yaş gençler için “Proje: Transformasyon”<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde üç gün<br />
sürecek olan ve 19-23 yaş arasındaki<br />
gençler için tasarlanan atölye çalışması<br />
ise “Proje: Transformasyon” ismini<br />
taşıyor. Tasarımcı Rosemary Wallin<br />
tarafından gerçekleştirilen bu atölyede<br />
gençler, Hüseyin Çağlayan’ın sembol<br />
olarak kullandığı, elektrik aksamlı<br />
motorlarla kontrol ettiği ya da bir stili<br />
parçalayarak yeni formlar yarattığı<br />
giysilerindeki “Transformasyon”<br />
kavramını ele alıyor. Hüseyin<br />
Çağlayan’ın çalışmalarına dayanarak<br />
önyargıları yıkan, varsayımları kıran<br />
yeni formlar ve öyküler yaratıyorlar.<br />
26-27 Temmuz’da 10.00-16.00 ve<br />
28 Temmuz’da 10.00-13.00 saatleri<br />
arasında üç gün süren bu ücretsiz<br />
atölyeye başvuruda bulunan ilk 16 kişi<br />
kayıt yaptırabiliyor.<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademi’nde lise<br />
öğrencilerine yönelik düzenlenen<br />
“Eskiz Defteri” ve 19-23 yaş grubundan<br />
gençler için gerçekleştirilecek olan<br />
“Proje: Transformasyon” isimli<br />
etkinlikler hakkında detaylı bilgi almak<br />
ve rezervasyon yaptırmak için 0212<br />
219 41 41 -1209 numaralı telefona<br />
başvurulabilir.<br />
Rosemary Wallin “Proje: Transformasyon”<br />
Programının Uygulamacısı<br />
University of the Arts, Central Saint<br />
Martins’de Moda Tasarım, Yönetim ve<br />
Pazarlama bölümünde lisans eğitimi<br />
aldıktan sonra sonra Royal College of<br />
Art, Endüstriyel Tasarım Mühendisliği<br />
bölümünde yüksek lisansını<br />
tamamlayan Rosemary Wallin, 2001-<br />
2007 yılları arasında Luc Berjen, Coco<br />
de Mer gibi firmalarda freelance tasarım<br />
şefliği yaptı. Halen Venedik Üniversitesi,<br />
Design Lab programında ve Central<br />
Saint Martins’de tasarım eğitmenliği<br />
yapmaya devam ediyor. Wallin aynı<br />
zamanda HILO (ayakkabı tasarımı) ve<br />
AOS (lüks giyim ve aksesuar) adlı iki<br />
markanın da kurucusu.
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />
<strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi’nde (İMA),<br />
düzenlenen “moda tasarımı ve<br />
endüstriyel tasarım” konulu söyleşide<br />
konuşan Hüseyin Çağlayan, modanın<br />
öncelikle ekonomik süreci tamamlayan<br />
toplumlarda geliştiğini söyledi.<br />
Hüseyin Çağlayan, Batı’nın elitlerinin<br />
yıllar önce Doğu’ya gidip, oradaki<br />
tasarımları aldıklarına dikkat<br />
çekerek, bugün artık buna ihtiyaç<br />
kalmadığını ifade etti. Londra, Milano<br />
gibi merkezlerin bulunduğu ülkelerin<br />
60<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Türkiye’nin dünya modasından daha fazla pay alacağını anlatan<br />
moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan:<br />
TÜRKİYE MODADA YÜKSELİYOR<br />
Dünyaca ünlü Türk moda<br />
tasarımcısı Hüseyin<br />
Çağlayan, modanın<br />
gelişmiş ülkelerde çok<br />
daha hızlı bir şekilde<br />
geliştiğini belirterek,<br />
“İtalya tarım toplumundan<br />
ekonomi toplumuna<br />
geçişini bizden çok daha<br />
önce tamamladığı için<br />
Türkiye’nin önünde yer<br />
alıyor.<br />
Ancak Türkiye de bu<br />
yönde çok önemli<br />
gelişmeler yaşıyor.<br />
Ekonomi toplumuna geçiş<br />
tamamlandıkça Türkiye,<br />
dünya modasından daha<br />
geniş pay alacak.<br />
ekonomilerinin dönüşüm süreçlerini<br />
tamamladıklarını ifade eden Çağlayan<br />
şöyle devam etti:<br />
“Kuruluş tarihi çok daha eski olan<br />
Avrupa ülkeleri yavaş yavaş tarih içinde<br />
boğuluyor. Avrupa bundan dolayı ölüyor.<br />
Türkiye genç bir cumhuriyet ve hep<br />
geleceğe bakıyor. Gelecekse kimliksiz<br />
bir kavram. Yeni olanın bu gelecek<br />
içinde şansı daha yüksek. Bu nedenle<br />
Türkiye bulunduğu coğrafyada büyük<br />
avantaja sahip”
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />
•<br />
•<br />
Çağdaş sanatın ve modanın önde<br />
gelen temsilcilerinden Hüseyin<br />
Çağlayan’ın Türkiye’deki en<br />
kapsamlı sergisi <strong>İstanbul</strong> 2010<br />
Avrupa Kültür Başkenti programı<br />
kapsamında <strong>İstanbul</strong> Modern’de<br />
gerçekleşiyor.<br />
Tasarımcının son 16 yılda ürettiği<br />
çalışmalarının bir seçkisi niteliğini<br />
taşıyan “Hüseyin Çağlayan:<br />
1994-2010” başlıklı sergi, 15<br />
Temmuz-24 Ekim tarihleri arasında<br />
<strong>İstanbul</strong> Tekstil ve Konfeksiyon<br />
İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB)<br />
organizasyonu ve <strong>İstanbul</strong> 2010<br />
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın<br />
katkılarıyla, <strong>İstanbul</strong> Fashion Week<br />
2010, <strong>İstanbul</strong> Moda Akademisi<br />
(IMA), <strong>İstanbul</strong> Modern ile Londra<br />
HÜSEYİN ÇAĞLAYAN 1994-2010 SERGİSİ<br />
•<br />
Tasarım Müzesi işbirliğiyle<br />
yapılıyor.<br />
Daha önce Londra Tasarım<br />
Müzesi ve Tokyo Çağdaş<br />
Sanat Müzesi’nde sergilenen,<br />
küratörlüğünü Donna Loveday’in<br />
yaptığı sergide, Hüseyin<br />
Çağlayan’ın 1994 ile 2010<br />
yılları arasında ürettiği moda<br />
koleksiyonları, enstalasyonları ve<br />
filmleri bir araya geliyor. Sergi,<br />
mimari, felsefe, bilim, tarih,<br />
antropoloji, biyoloji ve teknolojiden<br />
esinlenen Hüseyin Çağlayan’ın<br />
genetik, teknolojik ilerleme, yer<br />
değiştirme, göçmenlik ve kültürel<br />
kimlik gibi çeşitli alanlardaki<br />
düşüncelerini yansıtıyor. Çağlayan<br />
giyimi, konseptleri ifade etmek<br />
61<br />
•<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
ve daha geniş izleyici kitlesinin<br />
erişimine açmak için bir keşif alanı<br />
olarak kullanıyor. Yeni malzeme<br />
ve tekniklerle deneylere girişiyor,<br />
tasarladığı giysiler, ardında yatan<br />
düşünce süreçlerini yansıtıyor.<br />
Modayı bir keşif alanı ve<br />
kavramların ifade bulduğu bir yer<br />
olarak sunan Hüseyin Çağlayan,<br />
giyimin ne anlama geldiğine dair<br />
önkabullere meydan okuyor.<br />
Modayla doğrudan doğruya ilişki<br />
kurulması güç disiplinlerden ilham<br />
alan Hüseyin Çağlayan, günümüz<br />
dünyasının politik, ekonomik ve<br />
sosyal gerçeklerinden yola çıkarak,<br />
felsefi bir konumlandırmayla,<br />
kavramsal fikirler sunan tasarımlar<br />
gerçekleştiriyor.
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />
İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu ilk<br />
toplantısını gerçekleştirdi.<br />
İHRACATI ARTTIRACAK<br />
STRATEJİ GELİŞTİRİLİYOR<br />
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın<br />
başkanlık ettiği “İhracata<br />
Dönük Üretim Stratejisi<br />
Değerlendirme Kurulu” toplantısı 12<br />
Temmuz Pazartesi günü gerçekleştirildi.<br />
Kurul ilk toplantısında çalışma planını<br />
ve takvimini görüştü, çalışma usul ve<br />
esaslarını belirledi.<br />
Sürdürülebilir ve istikrarlı ihracat<br />
artışını sağlayacak politikaların<br />
oluşturulmasında adeta bir rampa<br />
görevi görecek olan Kurulun adeta bir<br />
roket rampası gibi bir görev göreceğini<br />
söyledi. Çağlayan, “Nasıl ki kayak<br />
sporunda daha yükseğe ve uzağa<br />
gitmek için sporcular rampadan atlıyorsa<br />
bu kurul da ihracatta daha uzağa gitme<br />
rampası olacaktır” şeklinde konuştu.<br />
Çağlayan toplantıda yaptığı konuşmada,<br />
Türkiye’de küresel krizin etkileriyle<br />
beraber yaşanan bazı olumsuzluklardan<br />
dolayı özellikle ihracatın bundan sonra<br />
değişen dünya düzeni ile rekabet<br />
sistemi dış ticaretteki daralmalar<br />
62<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Çağlayan, “Hedefimiz Türkiye’yi muassır medeniyetler seviyesine getirmek. 2023<br />
hedefimiz de 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmek ve en az 10 uluslararası marka<br />
yaratmaktır. Kurul bana göre bu konuda Türkiye’nin A takımı, milli takımı olacaktır” dedi.<br />
rekabetin şiddetinin ve şartlarının<br />
neredeyse yeniden yazıldığı bir ortamda<br />
daha yeni ve farklı bir sistemi ortaya<br />
çıkardığını söyledi.<br />
2009 yılındaki küresel krizle beraber<br />
ihracatının yüzde 60’ını Avrupa<br />
bölgesine yapan Türkiye’nin ihracatta<br />
değer bazında yüzde 22.6’lık bir<br />
küçülme yaşadığını hatırlatan Bakan<br />
Çağlayan, miktar bazında yaşanan<br />
küçülmenin ise yüzde 7.5’lik bir<br />
küçülme olduğunu söyledi. İhracatın
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />
rotasını ve yol haritasını belirlemek<br />
üzere bir araya geldiklerini ifade eden<br />
Çağlayan, yapacakları çalışmayla da<br />
Avrupa pazarlarındaki son gelişmeler<br />
ve avro, dolar paritesindeki gelişmeleri<br />
değerlendireceklerini kaydetti.<br />
İhracat odaklı bir üretim stratejisi<br />
prensibinin kendileri için çok önem<br />
arz ettiğini belirten Çağlayan, “ Kamu<br />
ve özel sektörün bir araya gelmesiyle<br />
oluşan bu kurul belli aralıklarla gerek<br />
üretimi gerek yatırımı ilgilendiren<br />
tüm birimlerin oturup yeniden hem<br />
ihracatımızın içinde bulunduğu<br />
sorunların tespiti ve bunların çözüm<br />
önerilerini burada tartışacağız” dedi.<br />
Üretimin yapısının bu çalışmalar içinde<br />
mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğinin<br />
altını çizen Bakan Çağlayan, bu konuda<br />
zaman zaman yanlış anlaşılmaların<br />
olduğunu söyledi. Çağlayan sözlerine<br />
şöyle devam etti: “İhracata dönük<br />
üretim stratejisi değerlendirme kurulu<br />
oluşturma hedefimiz ihracatımızı<br />
ve ihracatımızın belirleyicisi olan<br />
üretimimizi bütünsel bir bakış açısıyla<br />
ele almaktır. 2023 yılı hedefimiz<br />
olan 500 milyar dolarlık ihracatın<br />
gerçekleşebilmesi için ekonomimizde<br />
ve ekonomimizin bileşenleri olan dış<br />
ticaretimize bağlı olarak buna olarak<br />
üretimimizde yaşanması gereken<br />
yapısal dönüşümü sağlayan politikaları<br />
hayata geçirmek olacaktır. Kurul<br />
ilk toplantısında çalışma planını ve<br />
takvimini görüşecektir.<br />
Çalışma usul ve esaslarını<br />
belirleyecektir. Kurul sürdürülebilir ve<br />
istikrarlı ihracat artışını sağlayacak<br />
politikaların oluşturulması adeta bir<br />
rampa görevi görecektir adeta bir roket<br />
rampası gibi bir görev görecektir. Nasıl<br />
ki kayak sporunda daha yükseğe ve<br />
uzağa gitmek için sporcular rampadan<br />
atlıyorsa bu kurul da ihracatta daha<br />
uzağa gitme rampası olacaktır.”<br />
Strateji, 4 Bileşenden Oluşacak<br />
Çağlayan, avro/dolar paritesindeki<br />
gelişmelerin ihracata etkisi hakkında<br />
bilgi verirken de dış ticaret rakamlarının<br />
dolarla açıklandığını, paritenin<br />
düşmesi nedeniyle ihracatta da düşüş<br />
gerçekleşmiş gibi bir tablo ortaya<br />
çıktığını anlattı. Bakan Çağlayan,<br />
Haziran ayındaki dış ticaretin, Ocak<br />
ayındaki pariteye göre yapılmış olması<br />
halinde ihracat rakamının 769 milyon<br />
dolar fazla hesaplanacağına işaret etti.<br />
İthalattaki enerji maliyetleri, ithalatın<br />
yüzde 60’ından fazlasının dolar<br />
üzerinden yapılması gibi faktörlerin de<br />
dış ticarette bazı olumsuz gelişmeleri<br />
ortaya koyduğunu ifade eden<br />
Çağlayan, “Şunu ifade etmemiz lazım<br />
ki; bu yapısal durumun değişmesi<br />
için paritenin istediğimiz seviyeye<br />
gelmesini bekleyemeyiz. Şunu çok net<br />
ifade etmemiz lazım biz sektörlerimize<br />
rekabet gücü kazandıracak,<br />
firmalarımıza maliyet, kalite avantajı<br />
sağlayacak stratejiler geliştirmek<br />
mecburiyetindeyiz” dedi.<br />
Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde<br />
80’nini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu,<br />
ancak yoğunluğun düşük ve orta düşük<br />
teknojili üretim yapısına dayalı olduğu<br />
anlatan Çağlayan, şöyle konuştu:<br />
“Dünya ticaretindeki payı en yüksek<br />
63<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
grup orta-yüksek teknolojili sektörlerdir.<br />
Bu grup içinde yer alan otomotiv,<br />
makine ve tesisat ile elektrikli makine<br />
ve araçları sektörleri ihracatı hızla<br />
genişlemekle birlikte Türkiye’nin<br />
ihracatının hala dünya ticareti içinde<br />
payı azalan düşük ve orta teknolojili<br />
sektörlerde yoğunlaştığını da hep<br />
beraber görüyoruz. Bu noktada Türkiye<br />
için ihracata dönük üretim stratejisi<br />
kaçınılmaz ve ciddi bir ihtiyaç olarak<br />
karşımıza çıkıyor.<br />
Bu stratejinin 4 ana bileşeni var; Bunun<br />
bir tanesi düşük teknolojili sektörlerde<br />
katma değeri yüksek ürünlere geçişin<br />
sağlanması. Orta-düşük teknolojili<br />
sektörlerde üretimin artırılması ve<br />
daha yüksek katma değerli ürünlere<br />
geçilmesi. Üçüncü bileşen olarak orta<br />
yüksek teknolojili sektörlerde üretim<br />
artışına ulaşılması ve son olarak da<br />
yüksek teknolojili sektörlerde de yeni<br />
yatırımların gerçekleştirilmesidir.”<br />
Girdi Tedarik Stratejisi Oluşturulacak<br />
Söz konusu yapının kurulmasının<br />
kolay olmayacağını, ancak sanayi<br />
envanteri, ülke masaları gibi verilerin<br />
altyapı oluşturacağını anlatan Çağlayan,<br />
bu çerçevede “girdi tedarik stratejisi”
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI<br />
çalışmalarını da başlattıklarını bildirdi.<br />
Çağlayan, stratejiyle, kısa-orta vadede<br />
ihracata dönük daha etkin ve daha<br />
düşük maliyetli girdi tedariki açısından<br />
izlenecek yol haritasının oluşturulması,<br />
uzun vadede de ihracatın ara malı<br />
ithalatına bağımlılığını azaltıcı politikalar<br />
geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.<br />
Bakan Çağlayan, “Bu çalışmayla kısa<br />
ve orta vadede imalat sanayimiz için<br />
belirlenen kritik girdilerin, etkin bir<br />
şekilde tedarik edilmesi amacıyla çeşitli<br />
politikalar geliştireceğiz.<br />
Merkezi veya sektörel ortak satın alma<br />
organizasyonları oluşturulması, özel<br />
sektörün girdi satın alımı planlamasını<br />
destekleyecek mekanizmaların<br />
geliştirilmesi bu bağlamda<br />
düşünülebilecek önemli politika<br />
seçeneklerindendir” şeklinde konuştu.<br />
Bakan Çağlayan, önümüzdeki dönemde<br />
“girdi tedariğinde ticaret diplomasisine”<br />
daha fazla ağırlık vereceklerini de<br />
ifade etti. Yeni ihracat stratejisiyle<br />
ortaya konulacak bir çalışmanın da<br />
“dahilde işleme rejimi değerlendirme<br />
kurulu” oluşturulması olduğuna işaret<br />
eden Çağlayan, ihraç ürünleri üretimi<br />
için gerekli ara malların ithalatında<br />
teşvik öngören “Dahilde İşleme Rejimi”<br />
hakkında bilgi verdi. Kurulun, kısa-ortauzun<br />
vadeli stratejiler oluşturacağını,<br />
ilgili kurumlar arasında koordinasyon ve<br />
işbirliği geliştireceğini anlattı.<br />
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatçı<br />
birlikleri kayıt rakamlarına göre, 1-9<br />
Temmuz 2010 tarihlerindeki ihracatın<br />
2,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini<br />
açıkladı.<br />
İhracat odaklı üretim için altyapının<br />
geliştirilmesi, ihracata dönük üretimde<br />
daha rekabetçi bir yapıya geçilmesi<br />
amacıyla oluşturulan, “İhracata Dönük<br />
Üretim Stratejisi Değerlendirme<br />
Kurulu’ ilk toplantısını Devlet Bakanı<br />
Zafer Çağlayan’ın başkanlığında<br />
gerçekleştirdi.<br />
Toplantının açılışında konuşan Bakan<br />
Çağlayan, söz konusu Kurulun,<br />
Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü<br />
olan 2023’te dünya mal ticaretinden<br />
alınan payın artırılarak ihracatın 500<br />
milyar dolara çıkarılması yönündeki<br />
stratejik hedefe ulaşılabilmesi için,<br />
konuyla ilgili kurum ve kuruluşların bir<br />
plan dahilinde aktif olarak çalışmalara<br />
katıldığı, kurumlararası işbirliği ve<br />
koordinasyonun sağlandığı, üretimle<br />
ihracatın birlikte ele alındığı bir “ihracata<br />
dönük üretim stratejisi” geliştirmek<br />
amacıyla, 12 Mayıs 2010 tarihli ve<br />
2010/12 sayılı Başbakanlık genelgesiyle<br />
kurulduğunu hatırlattı.<br />
İhracata Dönük Üretim Stratejisi<br />
Değerlendirme Kurulunun, ihracatın<br />
ve ihracatın belirleyicisi olan üretimin<br />
bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması<br />
amacıyla kurulduğunu vurgulayan<br />
Çağlayan, Kurulun, 2023 yılı hedefi<br />
olan 500 milyar dolarlık ihracatın<br />
gerçekleştirilebilmesi için ekonominin<br />
bileşenlerinden biri olan dış ticaretin ve<br />
64<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
buna bağlı olarak üretimde yapılması<br />
gereken yapısal dönüşümü sağlayacak<br />
yapısal politikaları gerçekleştireceğini<br />
söyledi.<br />
Kurul bugünkü toplantısı ile çalışma<br />
planı ve takvimini görüşeceğini, çalışma<br />
usul ve esaslarını belirleyeceğini<br />
bildiren Çağlayan, ayrıca Dış Ticaret<br />
Müsteşarlığı (DTM) Ekonomik<br />
Araştırmalar Genel Müdürlüğü<br />
tarafından hazırlanan dış ticaretin<br />
görünümü, Girdi Tedarik Stratejisi ve<br />
avro-dolar paritesindeki gelişmeler ile<br />
Avrupa pazarlarındaki son ekonomik<br />
gelişmelerden ticaretin nasıl etkilendiği<br />
konusunda sunumlar yapılacağını<br />
kaydetti.<br />
Kurul Üyeleri<br />
İhracata Dönük Üretim Stratejisi<br />
Değerlendirme Kurulunun; Dış Ticaret<br />
Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Devlet<br />
Bakanının başkanlığında; Maliye<br />
Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,<br />
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,<br />
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet<br />
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine<br />
Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve<br />
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın müsteşar<br />
düzeyinde, Merkez Bankası, Türkiye<br />
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Türkiye<br />
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu<br />
(TÜBİTAK), Türkiye Odalar ve Borsalar<br />
Birliği (TOBB) ve Türkiye İhracatçılar<br />
Meclisi’nin (TİM) başkan düzeyinde,<br />
Türkiye İhracat Kredi Bankası’nın (Türk<br />
Eximbank) Genel Müdür düzeyinde<br />
katılımıyla oluşturuldu
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
Raporu Hazırlayan: İtkib Genel Sekreterliği Ar&Ge Ve Mezuat Şubesi<br />
İLK YARIDA ÖRME KUMAŞ<br />
İHRACATI %33.1 ARTTI<br />
Türk tekstil sektörü 2010’nun ilk<br />
yarısını başarılı bir performansla<br />
tamamladı. Yılın Ocak-<br />
Haziran döneminde en önemli ihraç<br />
kalemlerinden birini örme kumaşlar<br />
oluşturdu. İhraç kayıtlarına göre yılın<br />
ilk yarısında örme kumaş ihracatı<br />
yüzde 33.1 oranında artarak 624.6<br />
milyon dolara yükseldi. Rusya pazarlar<br />
arasında ilk sırada olmayı sürdürdü.<br />
Tekstil ihracatı 3 milyar doları geçti<br />
Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2010 yılının<br />
Ocak–Haziran döneminde 2009 yılının<br />
eş dönemine kıyasla %23,9 oranında<br />
artışla 3,1 milyar dolara ulaştı. 2009<br />
yılını 2008 yılına göre %19,1 düşüşle<br />
5,5 milyar dolar ihracat değeri ile<br />
kapatan tekstil sektöründe, 2010<br />
yılının Ocak ayında %21,1, Şubat<br />
ayında %29 ve Mart ayında %32,5,<br />
Nisan ayında %23,9 ile yüksek oranda<br />
ihracat artışı oldu.<br />
Mayıs ayında da %18,4 ile tekstil ihracat<br />
artışı devam etmiş, ancak Şubat ve<br />
Mart ayına kıyasla artış ivmesi hızını<br />
kaybetmiştir. Haziran ayında ise artış<br />
oranı %19 ile ilk dört aya göre göreceli<br />
olarak düşük seviyedeki artış seyrini<br />
korumuştur.<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
Türkiye’nin genel ihracatı %21,6<br />
oranında artışla 43,9 milyar dolardan<br />
53,3 milyar dolara yükselirken; sanayi<br />
ihracatı %21,1 oranında artarak 37<br />
milyar dolardan 44,7 milyar dolara,<br />
tarıma dayalı işlenmiş ürünler ihracatı<br />
ise %22,6 oranında artışla 3,4 milyar<br />
dolardan 4,2 milyar dolara yükselmiştir.<br />
Tekstil ihracatında özellikle 2010 yılının<br />
ilk aylarında kaydedilen yüksek artış<br />
oranları neticesinde, sektörün ihracat<br />
performansı Türkiye genel ihracatından,<br />
sanayi ihracatından ve tarıma dayalı<br />
işlenmiş ürünler ihracatından oransal<br />
olarak daha yüksek olmuştur.<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
de tekstil ihracatı, kaydedilen (%23,9)<br />
artış oranı ile gerek Türkiye genel<br />
ihracatından (%21,6 artış), gerek<br />
sanayi ihracatından (%21,1 artış),<br />
gerekse tarıma dayalı işlenmiş ürünler<br />
ihracatından (%22,6 artış) az da olsa<br />
daha yüksek oranlı artmıştır.<br />
Ancak aylık bazda tekstil ihracatının<br />
artış hızının düşmesi sonucunda,<br />
genel ve sanayi ihracat performansı ile<br />
sektörel ihracat performansının birbirine<br />
oldukça yaklaştığı görülmektedir.<br />
Bu performans dolayısıyla tekstil<br />
ihracatının Türkiye genel ihracatı<br />
içindeki payı %5,72’den %5,83’e,<br />
sanayi ihracatı içindeki payı %6,8’den<br />
%7’ye ve tarıma dayalı işlenmiş ürünler<br />
ihracatındaki payı %73,3’den %74,1’e<br />
yükselmiştir.<br />
Ülke Grupları Bazında Tekstil<br />
İhracatındaki Gelişmeler<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
65<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
2010 yılının ilk altı ayında %23,9 artışa ulaşan tekstil ihracatında ilk on pazarın<br />
tamamında artış oldu. Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk<br />
on ülkeden altısı AB üyesidir.<br />
AB ülkeleri, OECD ülkeleri, Ortadoğu<br />
ülkeleri, eski SSCB ülkeleri, Afrika<br />
ülkeleri, diğer Avrupa ve diğer Asya<br />
ülkeleri gibi belli başlı tüm ülke<br />
gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil<br />
ihracatında %9 ile %55,9 arasında<br />
değişen oranlarda artışlar olmuştur.<br />
Yılın ilk altı ayında yapılan 3,1 milyar<br />
dolarlık tekstil ihracatının 1,4 milyar<br />
dolarlık kısmı, diğer bir ifade ile<br />
%46,5’lik bölümü 27 AB ülkesine<br />
yapılmış ve ihracat 2009 yılının Ocak-<br />
Haziran dönemine kıyasla %13,6<br />
oranında artmıştır.<br />
Küresel krizin ardından, gelişmiş<br />
ülkelerin ekonomilerindeki iktisadi<br />
toparlanma sürecinin başlamasıyla<br />
geleneksel pazarlarımızdan AB<br />
ülkelerinin pazarlarında da olumlu
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
gelişmeler olmuş, bu süreçte Türkiye’nin<br />
tekstil ihracatında da olumlu yansımalar<br />
görülmeye başlamıştır. Ancak, son<br />
dönemde AB ekonomilerindeki olumsuz<br />
gelişmelerin de etkisiyle AB ülkelerine<br />
yönelik tekstil ihracat artışı hız kesmiş<br />
olup AB’ye yapılan ihracatın artış<br />
oranı toplam ihracat artışının gerisinde<br />
olduğundan Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatında AB’nin payı da düşmeye<br />
devam etmektedir.<br />
Diğer ülke gruplarından, ABD, Kanada,<br />
İsviçre gibi ülkelerin yer aldığı “Diğer<br />
OECD Ülke Grubu”na 2010 yılının ilk<br />
altı ayında 2009 yılının aynı dönemine<br />
kıyasla %47,5 ile yüksek oranlı bir<br />
artışla 149 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />
ihraç edilmiştir. Ülke grubunun Türkiye<br />
toplam tekstil ihracatında payı %4,8’e<br />
yükselmiştir.<br />
Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek<br />
gibi ülkelerin dahil olduğu “Diğer Avrupa<br />
Ülke Grubu”na tekstil ihracatı 2010<br />
yılının Ocak-Haziran döneminde %9<br />
artışla 73,9 milyon dolara yükselmiştir.<br />
Bu ülke grubu yılın ilk altı ayında en<br />
düşük oranlı tekstil ihracat artışının<br />
görüldüğü ülke grubu olmuştur. Diğer<br />
Avrupa ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatında payı %2,4’tür.<br />
Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz<br />
Rusya, Özbekistan gibi ülkelerin yer<br />
aldığı ve Türkiye’nin AB ülkelerinin<br />
ardından en büyük ikinci tekstil pazarı<br />
olan “Eski SSCB Ülkeleri” grubuna<br />
yönelik tekstil ihracatı, 2010 yılının ilk<br />
altı ayında %55,9 ile yüksek oranda<br />
artarak 320,6 milyon dolardan 499,7<br />
milyon dolara yükselmiştir. “Eski<br />
SSCB Ülkeleri” en yüksek oranlı<br />
ihracat artışının görüldüğü ülke grubu<br />
olmuştur. Bu yüksek oranlı artışla eski<br />
SSCB ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatından aldığı pay %12,8’dan<br />
%16,1’e yükselmiştir.<br />
Tekstil ihracatında önde gelen<br />
pazarlardan biri konumundaki Ortadoğu<br />
ülkelerine 2010 yılının Ocak-Haziran<br />
döneminde %12,4 artışla 263,3<br />
milyon dolar değerinde tekstil ürünü<br />
ihraç edilmiştir. Suudi Arabistan,<br />
Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi ülkelerin<br />
gruplandırıldığı Ortadoğu ülke grubuna<br />
genel tekstil ihracatından (%23,9 artış)<br />
daha düşük oranlı bir artış (%12,4 artış)<br />
olması, ülke grubunun Türkiye toplam<br />
tekstil ihracatından aldığı payın %9,3’ten<br />
%8,5’e düşmesine neden olmuştur. Bu<br />
ülke grubu yılın ilk altı ayında düşük<br />
oranlı tekstil ihracat artışının görüldüğü<br />
ülke gruplarından biri olmuştur.<br />
Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas ve<br />
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil<br />
olduğu ve Türkiye’nin üçüncü en büyük<br />
tekstil pazarı olan Afrika ülke grubuna<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
%34,1 ile yüksek oranda artışla 314,3<br />
milyon dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />
Bu yüksek oranlı ihracat artışı<br />
sonucunda Afrika ülkelerinin Türkiye<br />
toplam tekstil ihracatından aldığı pay<br />
%9,3’den %10,1’e çıkmıştır.<br />
Diğer taraftan, 2010 yılının Ocak-<br />
Haziran döneminde Türkiye’den<br />
Çin, Hindistan, Malezya, Tayvan gibi<br />
Uzakdoğu ülkelerinin yeraldığı diğer<br />
Asya ülkeleri grubuna yönelik tekstil<br />
ihracatı, %44,9 gibi oransal olarak<br />
yüksek bir artışla 126,2 milyon dolara<br />
yükselmiştir. Bu yüksek oranlı ihracat<br />
artışı sonucunda diğer Asya ülkelerinin<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatından<br />
aldığı pay %3,5’den %4,1’e çıkmıştır.<br />
66<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Diğer Asya ülkeleri yüksek oranlı ihracat<br />
artışının görüldüğü ülke gruplarından biri<br />
olmuştur.<br />
Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında<br />
Gelişmeler Ülke bazında incelendiğinde,<br />
2010 yılının ilk altı ayında Türkiye’den<br />
en fazla tekstil ve hammaddeleri ihraç<br />
edilen ülkeler Rusya Federasyonu,<br />
İtalya, Almanya, Romanya, İran,<br />
Polonya, Mısır, ABD, Bulgaristan ve<br />
İngiltere olarak sıralanmaktadır.<br />
En fazla tekstil ihracatı yapılan ilk on<br />
ülkeye ihracatta 2009 yılının Ocak-<br />
Haziran dönemine kıyasla %5,3 ile<br />
%57,4 arasında değişen oranlarda<br />
artışlar olmuştur. En yüksek oranlı<br />
ihracat artışının görüldüğü pazar %57,4<br />
artış oranı ile ABD olurken, en düşük<br />
oranlı ihracat artışının görüldüğü pazar<br />
%5,3 ile Polonya’dır.<br />
2010 Ocak-Haziran döneminde<br />
Türkiye’den Rusya Federasyonu’na<br />
380 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />
ihraç edilmiş, ihracat 2009 yılının<br />
eş dönemine kıyasla %56,9 ile<br />
yüksek oranında artmıştır. Rusya<br />
Federasyonu’nun Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatından aldığı pay %9,7’den<br />
%12,2’ye yükselmiştir.<br />
Aynı dönemde İtalya’ya tekstil ve<br />
hammaddeleri ihracatı %18,1 oranında<br />
artışla 261,4 milyon dolardan 308,6<br />
milyon dolara yükselmiştir. İtalya’nın
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />
%9,9 düzeyindedir.<br />
Tekstil ihracatında üçüncü büyük<br />
pazar Almanya’ya ihracat 2010 yılının<br />
Ocak- Haziran döneminde 2009 yılının<br />
eş dönemine kıyasla %16,5 oranında<br />
artarak 153,4 milyon dolardan 178,7<br />
milyon dolara yükselmiştir. Almanya’nın<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />
%5,7 olarak hesaplanmaktadır.<br />
Dördüncü büyük pazar Romanya’ya<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
%11,6 oranında artışla 130,8 milyon<br />
dolar değerinde tekstil ihracatı<br />
gerçekleştirilmiştir.<br />
Romanya’nın tekstil ihracatından aldığı<br />
pay %4,2 olarak hesaplanmaktadır.<br />
İran beşinci büyük pazar olup, bu<br />
ülkeye 2010 yılının ilk altı ayında<br />
%11,1 oranında artışla 116,5 milyon<br />
dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. İran’ın<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatındaki payı<br />
%3,7’dir. İlk beş ülkenin ardından %5,3<br />
oranında artış ve 110,7 milyon dolar<br />
ihracat değeri ile Polonya altıncı büyük<br />
tekstil ihracat pazarıdır.<br />
Türkiye’nin en çok tekstil ihracatı<br />
gerçekleştirdiği diğer pazarlar %39,3<br />
artış ve 109,4 milyon dolar ihracat<br />
değeri ile Mısır, %57,4 artış ve 108,9<br />
milyon dolar ihracat değeri ile ABD,<br />
%17,7 oranında artış ve 108,4 milyon<br />
dolar ihracat değeri ile Bulgaristan ve<br />
%30 oranında artış ve 107,1 milyon<br />
dolar ihracat değeri ile İngiltere olarak<br />
sıralanmaktadır.<br />
Belli Başlı Ürün Grupları Bazında<br />
İhracat 2010 yılının Ocak-Haziran<br />
döneminde elyaf, iplik, dokuma kumaş,<br />
örme kumaş ve dokusuz yüzeyler,<br />
keçeler ve vatkalar olarak belirlenen<br />
belli başlı tekstil ürünlerinin ihracatı<br />
incelendiğinde bitkisel liflerin, yün ve<br />
ince-kaba hayvan kıllarından ipliklerin,<br />
yün ve ince-kaba hayvan kıllarından<br />
dokuma kumaşların, ihracatı 2009<br />
yılının eş dönemine kıyasla sırasıyla<br />
%53,5, %3,7, %6,6, oranlarında azaldığı<br />
görülmektedir. Bununla beraber diğer<br />
tüm tekstil ürünlerinin ihracatı %3,3<br />
ile %74,2 arasında değişen oranlarda<br />
artmıştır.<br />
Ocak-Haziran 2010 döneminde,<br />
2009 yılının aynı dönemine kıyasla,<br />
Türkiye’den %38,2 oranında artışla<br />
255,8 milyon dolar değerinde elyaf,<br />
%24,8 artışla 601 milyon dolar<br />
değerinde iplik ve %15,4 oranında<br />
artışla 1,1 milyar dolar değerindeki<br />
dokuma kumaş ihraç edilmiştir. Diğer<br />
önemli ihracat kalemlerinden örme<br />
kumaşların ihracatı %33,1 oranında<br />
artışla 624,6 milyon dolara yükselirken,<br />
dokusuz yüzeylerin ihracatı %55,2<br />
oranında artışla 96,4 milyon dolara<br />
çıkmıştır.<br />
Toplam tekstil ihracatında elyaf<br />
ihracatının payı %8,2, iplik ihracatının<br />
payı %19,3, dokuma kumaş ihracatının<br />
payı %35,6 oldu.<br />
Dokuma kumaş ile birlikte konfeksiyon<br />
sanayiinin bir diğer temel hammaddesi<br />
olan örme kumaşların ihracatının toplam<br />
tekstil ihracatındaki payı %20,1 olurken,<br />
kullanımları ve dolayısıyla önemleri<br />
gün geçtikçe artan dokusuz yüzeyler<br />
(non-woven), vatka ve keçelerin payı ise<br />
%3,1 olarak kayda alınmıştır.<br />
Alt gruplara inildiğinde, Türkiye’den en<br />
fazla ihraç edilen liflerin sentetik-suni<br />
devamsız lifler olduğu görülmektedir.<br />
2010 yılının ilk altı ayında %51,8<br />
oranında artışla 188,5 milyon dolarlık<br />
sentetik-suni devamsız lif ihraç<br />
edilmiştir.<br />
Pamuk lifleri %3,3 ihracat artışı ve<br />
56,9 milyon dolar ihracat değeri ile<br />
ihracatta ikinci önemli lif grubu olurken,<br />
yün ve ince-kaba hayvan kıllarının<br />
ihracatı %81,8 ile oldukça yüksek bir<br />
artışla 9,6 milyon dolara yükselmiştir.<br />
İpek liflerinin ihracatı %73,5 oranında<br />
yüksek bir oranda artarak 664 bin dolara<br />
seviyesine yükselmiştir. Bitkisel lif<br />
ihracatı ise %53,5 düşüşle 80 bin dolara<br />
gerilemiştir.<br />
67<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
2010 yılının ilk altı aylık döneminde<br />
Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik<br />
çeşidi, %47 artışla 219,3 milyon dolarlık<br />
ihracat yapılan sentetik-suni filament<br />
iplikleridir. Bu ürün grubunda ikinci<br />
büyük ihracat kalemi, %24,7 oranında<br />
artışla 205,9 milyon dolar değerinde<br />
ihracat gerçekleştirilen sentetik-suni<br />
devamsız liflerden ipliklerdir.<br />
Pamuk iplikleri %6,1 artışla ve 153,7<br />
milyon dolar ihracat değeri ile üçüncü<br />
en fazla ihraç edilen iplik ürün grubudur.<br />
Yün ve incekaba hayvan kıllarından<br />
ipliklerin ihracat değeri %3,7 düşüşle<br />
19,7 milyon dolar olurken bitkisel liften<br />
ipliklerin ihracatı ise %11,9 artış ile<br />
2,2 milyon dolara yükselmiştir. Bu<br />
grupta yer alan ipek ipliğinin ihracat<br />
artışı %74,2 ile oransal olarak yüksek<br />
olurken ihracat değeri 196 bin dolar<br />
düzeyindedir.<br />
2010 yılının ilk altı ayında dokuma<br />
kumaşların ihracatı incelendiğinde,<br />
pamuklu dokuma kumaşlar %18,1<br />
ihracat artışı ve 497 milyon dolarlık<br />
ihracat değeri ile en fazla ihraç edilen<br />
ürün grubu olmuştur.<br />
Kumaş grubunda ikinci en fazla ihraç<br />
edilen ürün grubu olan sentetiksuni<br />
filament ipliklerinden dokuma<br />
kumaşların ihracatı %15 oranında<br />
artışla 394,9 milyon dolara yükselirken,<br />
sentetik-suni devamsız liflerden dokuma<br />
kumaşların ihracatı %17,2 artışla 159<br />
milyon dolara yükselmiştir.<br />
Yün ve ince hayvan kılından dokuma<br />
kumaşların ihracatı %6,6 düşüşle 48,1<br />
milyon dolara gerilerken, bitkisel liften<br />
dokuma kumaşların ihracatı %4,6 artışla<br />
7,8 milyon dolara yükselmiştir. İpekli<br />
dokuma kumaşların ihracatı %45,5<br />
oranında artışla 1,4 milyon dolara<br />
çıkmıştır. 2010 yılının ilk altı ayında<br />
örme kumaşların ihracat değeri %33,1<br />
artışla 624,6 milyon dolara ulaşırken,<br />
dokusuz yüzeyler, keçeler ve vatkaların<br />
ihracatı%55,2 artışla 96,4 milyon dolara<br />
yükselmiştir.
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
CREORA’DAN<br />
2012 İÇGİYİM TRENDLERİ<br />
creora® spandeks ve iş ortakları kumaş ve giyside 2012 sezonunda iç giyimde en son<br />
trendleri Paris Mode City Show’ da tanıtıyorlar: Perfection,Retro Fit ve Nuture<br />
PERFECTION<br />
İkincil ten kumaşlar vücudu<br />
sarar, creora® spandeks/<br />
elastan ipliğin gücüyle elde<br />
edilen yüksek performanslı<br />
konstrüksiyon mükemmeldir.<br />
Bu istikametin ruh hali mat<br />
ve fütüristik bir görünümü yansıtan,<br />
parlaklık ihtiva eden temiz bitim<br />
işlemlerini içerir. Tüy gibi hafif kumaşlar<br />
creora®’ nın sunduğu performansı<br />
kaybetmeden daha da hafiflemeye ve<br />
örgü konstrüksiyonları daha<br />
da sıkılaşmaya, 50 gauge’ e<br />
kadar, başlamıştır. Seamless<br />
giysiler, temiz kesim teknikleri,<br />
yapıştırılmış dikişler, ultra<br />
düz kumaş kenarları ve lazer<br />
kesimler temiz ve kusursuz bir<br />
bitim sunar. Parlak bitim işlemli<br />
olandan kağıt tuşeli olan ultra düzgün<br />
yüzeylere bakıldığında donuk bitim<br />
işlemleriyle esnediği ve desteklendiği<br />
görülür. Buradaki ruh hali hem<br />
görünümde fakat aynı zamanda hemde<br />
68<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
formda saf mükemmeliyettir. Bugünün<br />
modern teknolojisiyle CMT’ deki azalma<br />
tüketicinin daha hafif kumaşlara olan<br />
ilgisi ve günlük iç giyimde mükemmel fit<br />
birleşerek bugünün tekstil trendine yön<br />
vermektedir.<br />
Mükemmeliyet sıkı mat, parlak ve inci<br />
yüzeyli görünümler çözgülü ve yuvarlak<br />
örme kumaşlarda yüksek sıkıştırma için<br />
creora® H-350’ yi vurgular. creora® eco<br />
H-550 temiz kesimli kenarlar elde etmek<br />
için esneklik ve dayanıklılık katarken
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
creora® black koyu tonlara derinlik<br />
katar ve koyu renk kumaşta spandeks/<br />
elastanın sırıtmasını engeller.<br />
Mükemmeliyet Temaları: Düzgün – Sıkı<br />
– Kağıtsı – İpeksi – Parıltılı – Parlak -<br />
Saran<br />
Mükemmeliyet Kumaşları: Bayan giyimi<br />
için basit iç giysileri – Seamless korse –<br />
Spor sütyen ve külot – Erkek giyimi için<br />
mikrofibre konstrüksiyonlar<br />
RETRO FIT<br />
Güçlü esneklige sahip<br />
olan modern kumaşlar<br />
korse ve iç çamaşırında<br />
1950’ lerin cazibesini<br />
elde edebilmek<br />
arzusuyla bayanların<br />
vücudunu sarmaktadır.<br />
Eski modadan<br />
etkilenen kumaşlar<br />
creora® spandeks/<br />
elastan elyafının da<br />
katılımıyla oluşan şekil<br />
verici ve arttırılmış<br />
yumuşaklık içeren<br />
kumaşlardır. Siyahın<br />
ağırlıklı olduğu yoğun mat, saten ve<br />
çok parlak kumaşlarda creora® black<br />
kullanılır. Diğer önemli olan nokta<br />
ise saf beyazın canlı görünümü ve<br />
parlayan formlarda kozmetik tonların,<br />
parlaklık vermesi amacıyla kullanılan<br />
sentetik muhteviyatın pırıltılarına vurgu<br />
yapmasıdır. Bu esinlenmenin özü<br />
skalayı 1950’ lerdeki hikayenin tiyatro<br />
biçiminde hicivlerle anlatıldığı parodilerin<br />
karanlığından karanlık ve baştan çıkarıcı<br />
elementler için çağın kara filminin<br />
kaprisli görünümüne doğru uzatmaktır.<br />
Bu çağın heyecanı aynı zamanda<br />
parlak ve şekerli görünümünde daha<br />
yumuşak bir kadınsılığı yerleştiren daha<br />
keskin meyveli dondurma tonlarıyla<br />
daha parlak bir görünümü teşvik eder.<br />
Bu temanın çekiciliği sentetik, parlak<br />
ve yeni görünmesinin yanısıra vücudu<br />
sarması için yumuşaklık ve esneme<br />
gibi eski görünüm kıvrımlarıyla gerçek<br />
cazibedir.<br />
Düşükten yükseğe kadar her seviyede<br />
vücuda şekil vermek amaçlı güç ve<br />
yüksek sıkıştırma hedefi ile tasarlanan<br />
creora® performance H-350 ile<br />
arttırılmış güçlü esneme özelliği<br />
ve yüzey parlaklıgına sahip trilobal<br />
çözgülü örme kumaşları içerir. Saf<br />
beyaz ve eski moda kozmetik tonlar<br />
da creora® eco H-550 ile daha beyaz<br />
beyazlar ve azalan sararmalar elde<br />
edilirken creora® black ile en çok satan<br />
yoğun siyah tonlar ve kumaşta azalan<br />
spandeks/elastanın parlaması elde<br />
edilecektir.<br />
Eski Modanın Yenilenmesi Teması:<br />
Cazibe – Saten – Parlaklık – Parıltılı –<br />
Nostaljik – Seksi – Neşe dolu<br />
Eski Modanın Yenilenmesi Giysileri:<br />
Büyük külot ve Seamless sütyenler –<br />
Bölgesel kontrollü paneller – Düzgün<br />
biçimli seksi korseler – Donuk görünüşlü<br />
seamless’ ler<br />
Nuture<br />
Ekolojik meselelerin<br />
tüketicilerin günlük<br />
hayatlarını etkiledigi<br />
günümüzde Nuture<br />
iç giyimde ana ilham<br />
kaynagını oluşturmaktadır.<br />
Daha az enerjiye karşı<br />
hassas olan kumaşlar<br />
daha yeşil bir geleceğe<br />
öncülük edecektir ve bu<br />
hikayeyi de doğal elyaflar<br />
ve ayrıca yeni jenerasyon<br />
sürdürülebilir elyaflarla<br />
karışım yapılan creora® eco H-550<br />
tamamlar. Normal pamuk daha yeşil<br />
bir imaj bakımından geliştirilmişken<br />
organik pamuk, doğal elyafların kralı<br />
olarak düşük gramajlı yuvarlak örme<br />
kumaşlarda yer almaktadır, ilave bir<br />
değer opsiyonu sunmaktadır. Diğer<br />
elyaflar su yosunu, odun, lyocell, soya<br />
ve bambu viskon içermektedir. Ancak<br />
mikrofibre performans yararlarını<br />
sunan bu trendi benimseyen geri<br />
dönüştürülmüş sentetiklerdir. Hem doğal<br />
hem sentetik iplikler ince numaralarda<br />
69<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
sunularak seamless ve yuvarlak örmede<br />
yumuşak tuşe vererek bu kumaşların<br />
vücudu sarması sağlanır. Doğayla bu<br />
trendin özü sadece elyafın içeriğini<br />
etkilemesi değil aynı zamanda kumaşın<br />
görünümünde ortaya çıkmasıdır.<br />
Ham ve kuru tuşeden doğanın parlak<br />
görünümüne kadar kontrast bitim<br />
işlemleri gösterir.<br />
creora® eco H-550, sürdürülebilir<br />
elyaflara esneklik ve çevreye dost<br />
görünüm sunar. Merserize pamuk,<br />
uzun elyaflı ince Mısır ve Pima<br />
pamuğu, yumuşaklık ve akıcılık<br />
vermek amaçlı mat ve parlak viskon,<br />
creora® eco H-550’ ile karıştırılarak<br />
vücuda geliştirilmiş yumuşaklık ve<br />
güçlü sürdürülebilir görünüm katmak<br />
amaçlı Tencel® ve Mikro Modal® ve<br />
Mikro Modal® AIR ile kullanılır. creora®<br />
black daha yoğun siyah tonlar, Funda<br />
çiçeği efekti ,daha açık renkler ve çizgili<br />
ipligi boyalılar için kullanılır. MIPAN®<br />
regen ve regen geri dönüştürülmüş<br />
Naylon ve Polyester ipliklerse<br />
performans ve sürdürülebilirlik amaçlı<br />
kullanılır.<br />
Nuture’ nın Teması: Çevre Dostu<br />
– Rahat – Doğal Uygulama –<br />
Sürdürülebilir – Maharet – Nefes Alabilir<br />
Nuture Giysileri: Bayan ve Erkek<br />
Fanilası ve Üst giyim parçaları –<br />
Seamless Külotlar ve Bodywear’ ler –<br />
Dinlenme amaçlı giysiler – Uyku giysileri<br />
creora iş ortakları®, Eda Tekstil(aynı<br />
zamanda Paris Mode City/Interfiliere<br />
Hall 3- F44 no’lu standında ürünlerini<br />
sergileyecektir),Nurel,Ek&Me <strong>Örme</strong> ve<br />
Loya Mağazacılık, günümüz iç giyiminin<br />
talep ettiği cazibeli görünümlü ve<br />
trendleri içeren koleksiyonlarında saten,<br />
çok parlak çözgüden örgülü, yumuşak<br />
meşler ve yeni power net kumaşları<br />
sergileyeceklerdir.<br />
Hyosung’u Paris Interfiliere’de bu<br />
kumaşları, giysileri ve iç giyimdeki en<br />
son trendleri görmek için Hall 3 – stand<br />
A61/B66’ da ziyaret edebilirsiniz.
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
Fire konusu birçok sektörde<br />
olduğu gibi tekstilde de önemli bir<br />
konudur. İmalata ilişkin yapılacak<br />
muhasebede fire oranlarını doğru tespit<br />
edilmesi önemli bir husustur. Maliyetin<br />
merkezindeki önemli bir konu olduğunu<br />
söylemek hata olmaz. Bu kadar önemli<br />
olan fire ve fire oranlarıyla ilgili neler<br />
biliyoruz? Bildiklerimizin ne kadar<br />
doğru? Bu konuda sizleri için İTO’nun<br />
fire oranlarını burada yayınlıyoruz.<br />
Umarız faydalı olur.<br />
1) Tekstüre polyester ve viskon ipliklerin<br />
ortalama dokuma firesi % 2 ile % 3,5,<br />
bunlardan dokunan kumaşların toptan<br />
satış firesi ise % 1 ila % 1,5’dur.<br />
2) Pamuk ipliği, naylon ipliği ve sentetik<br />
polyester tekstüre renkli ve ham<br />
ipliklerden dokunmuş kumaşlarda satış<br />
firesi % 1 ila % 1,5, jarse kumaşlarda<br />
ise bu firenin % 2’ye çıkabilmesi<br />
normaldir.<br />
*Fabrikalardan toptan alınan 30<br />
mt.-40mt.lik kumaşlar, müşterilere<br />
kostümlük olarak 2.50-2.80 ve 5.20-5.60<br />
metrelik partilere kesilerek satılmasında<br />
% 1 firesi, parçalanma adedi yani bir top<br />
5 veya daha ziyade parçalara bölünürse<br />
bu miktar % 1,8-2’ye kadar çıkabilir.<br />
* Kumaş toplarının baş ve sonlarında işe<br />
yaramayan top başı ve top sonu firesi<br />
% 1 ila 2’dir. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />
Terilen yün kumaşların top halinde<br />
uzun müddet stokta kalmasından dolayı<br />
(çekme) fireleri % 1 ila 1,5’dur.<br />
a) Yünlü kumaş imalinde ham<br />
kumaş, gramaj ve iplik numarasının<br />
bilinmesi halinde de ham kumaş<br />
dokuma firesinin kesinlikle tayinine<br />
imkan yoktur. Çünkü dokuma örgüsünün<br />
sıklığı, iplik mukavemeti, iplik<br />
karmasının terkibi, çok değişik dokuma<br />
firelerine sebebiyet verir. Buna rağmen<br />
iplik ve ham kumaşın rutubetleri aynı<br />
farz edildiği takdirde dokuma fireleri<br />
normal şartlarda:<br />
1.000-1.100 gr. Strayhgarın paltolukta<br />
% 7-10<br />
850 - 900 gr. Strayhgarın pardesülükte<br />
% 6-9<br />
550 - 600 gr. Strayhgarın blazerde<br />
% 5-8 civarında olur.<br />
* Yünlü muline ham kumaşlarda boya<br />
ve apre muameleleri esnasın-da hasıl<br />
olan boya ve apredeki çekme firesi %<br />
4-7, boya ve apreden gelen kumaşların<br />
top başları ile işe yaramaz kısımlar firesi<br />
% 1, delik ve apre kırığı firesi % 1 ve<br />
ambar satış firesi % 1 nispetindedir.<br />
* Giysilerin yaka, kolağzı ve bel<br />
70<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
KUMAŞTA FİRE ORANLARI<br />
kısımlarındaki örme kumaş ağırlıkları<br />
bedenlere göre değişebileceği<br />
g ö z ö n ü n e a l ı n m a l ı d ı r . O r t a l a m a o l a r a k :<br />
Mont, parka, ceket için : 200-250 gr.<br />
civarında,<br />
Etek, tunik, jogging takım : 130-180 gr.<br />
civarında,<br />
Şort, bermuda şort, yelek, tişört : 100 gr.<br />
civarında.<br />
* Terilenli ve yünlü erkek kumaşlarının<br />
toptan satışlarında muhtelif sebeplerle<br />
husule gelen fire ve zayiat nispetleri :<br />
1- Topun parçalanmasından mütevellit<br />
zayiatlar % 1, parçalanma adedi yani bir<br />
top 5 ve daha ziyade parçalara bölünürse<br />
bu miktar % 1,5-2’ye kadar çıkar.<br />
2- Topların baş ve sonlarında işe<br />
yaramayan top başı ve top sonu fireleri<br />
% 1 ila % 2 (bu fire imalatçıya aittir.)<br />
3- Terilen yün kumaşların top halinde<br />
uzun müddet stokta kalmasından dolayı<br />
(çekme) fireleri % 1 ila % 1,5’dur.<br />
4- Sakat ve abrajlardan dolayı kayıplar<br />
imalatçılar tarafından toptancıya<br />
bırakılır. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />
* % 100 Vizkoz ham bezden mamul
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
kumaşlarda boya ve apreleme<br />
aşamasında meydana gelebilecek fire<br />
n i s p e t i % 1 0 - 1 5 c i v a r ı n d a b u l u n m u ş t u r .<br />
* Yünlü kumaş imali neticesinde elde<br />
edilen kumaşlar; son apre muameleleri<br />
olan pres yapılmasından mütevellit<br />
kumaşlarda tabi olmayan bir uzama<br />
hasıl olur, bilahere havadan normal<br />
rutubetini almaya başlayan kumaş<br />
stokta kaldığı müddetçe cinsine göre<br />
metrajında bir kısalma meydana gelir<br />
ki, buna normal çekme firesi denir.<br />
Bu firenin ortalaması, yün terilen<br />
kumaşlarda % 1-1,5’dur. Kati bir çekme<br />
firesi rakkamı verebilmek için imal edilen<br />
kumaşın cinsi, evsaf kalitesi ve örgü<br />
şeklinin ayrıca ham maddesinin evsaf ve<br />
kalitesinin ve dahi, tabi tutulduğu boyaapre<br />
muamelelerinin bilinmesi gerekir.<br />
Topların baş ve sonlarında işe<br />
yaramayan topbaşı ve top sonu fireleri<br />
% 1 ila % 2’dir. (Bu fire imalatçıya aittir.)<br />
Sakat ve abrajlardan dolayı metraj<br />
iskontosu yapılması, sakat ve abrajlı<br />
malların satışını temin için gerekli ve<br />
şarttır. (Bu indirim sakat ve abrajın<br />
durumuna göre tayin edilir. Bu fire<br />
imalatçıya aittir.)<br />
Bazı hallerde metraj iskontosu yerine<br />
fiat indirimi yapılır. Bu takdirde fire<br />
toptancıya ait olur. Toptan kumaş<br />
satıcısında stokta beklemeden<br />
mütevellit çekme firesi olabilir.<br />
Bir de kumaşların toplarını muhtelif<br />
parçalara bölmekten mütevellit bir<br />
satış firesi vardır ki, % 1’dir. Top çok<br />
parçalara bölünmüşse bu fire artar %<br />
1-5-2 olabilir.<br />
* Toptan kumaş satıcılarında topların<br />
parçalara bölünmesi sonunda elde<br />
kalan son parça normal ölçü birimlerine<br />
uygun olmayabilir. Böyle parçalara<br />
foskup denir. Böyle ölçü birimlerine<br />
uygun olmayan parçaların satışı için<br />
de bir miktar iskonto yapılması ticari<br />
usuldendir. Bu firenin miktarı yıllık<br />
ortalama olarak % 0,5-1 olabilir.<br />
* Fabrikalardan alınan kumaş topları,<br />
imalatta sandıklara konulduğuna göre,<br />
kumaşların bekleme süreleri hesaba<br />
katılarak satışa arzedileceği zamana<br />
kadar muhtelif faktörler karşısındaki fire<br />
iledükkandan toptan satışların ölçülerek<br />
ve bölünerek yapılması halinde<br />
%1,5’dan % 2’ye kadar fire vermesi<br />
normal kabul edilir.<br />
* Kumaşların kalitesine ve cinsine<br />
göre ağırlıkları çok farklıdır. Kullanılan<br />
malzeme ne olursa olsun genişliği<br />
140-150 cm. olan türlerinin robluk,<br />
tayyörlük, mantoluk ve erkek giyiminde<br />
de pantolonluk, takım elbiselik ve<br />
pardesü-paltoluk olarak her metresinin<br />
300 gr ile 700 gr. arasında değiştiği ve<br />
1 kg. polyester ipliği de bu ölçülere göre<br />
değerlendirilebilir.<br />
* Pamuk ipliği, naylon ipliği, sentetik<br />
polyester ve tekstüre renkli ve ham<br />
ipliklerden dokunmuş kumaşlarda % 1<br />
ile % 1,5; jarse kumaşlarda ise % 2<br />
oranında uygulanmakta olan fire payları<br />
toptan ve perakende satışlarda ve<br />
aynı oranlarda uygulanması yerinde ve<br />
usulüne uygundur.<br />
* <strong>Örme</strong> kadife kumaş;<br />
Dokuma safhasında %3<br />
Boya safhasında % 3<br />
I.Traş safhasında % 10<br />
II. Traş safhasında % 10<br />
Kapitone kesimde % 8-10<br />
Dikimde % 2-3<br />
civarında fire ve zayiat verebilir. Söz<br />
konusu ürünlerde uygulanacak fire<br />
oranları mamulün asgari metrajları<br />
üzerine konarak hesaplanır.<br />
* KUMAŞ : I-) Toptan Ticarette;<br />
1) Top başlarında ve top sonlarında<br />
satılamıyacak derecede boyasız ve<br />
71<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
bozuk kısımların bulunması : Fire Yok.<br />
2) Bir kısım sentetik iplikten üretilen<br />
malların durdukça çekmesi % 1-1,5<br />
civarında fire.<br />
3) Büyük topların bölünmesi sırasında,<br />
makas payı bırakılması: Fire Yok.<br />
4) Malların istif edilmesi ve rafta kalması<br />
sırasında tozlanması, kirlenmesi ve<br />
solması : Fire Yok.<br />
5) Malın piyasaya tanıtılması için<br />
toplardan müşterilere örnekler<br />
kesilmesi: Fire Yok.<br />
6) Balya üzerindeki yazı ve rakamların<br />
y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />
7) Topların ucuna konan etiketlerin<br />
y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />
8) Birbirine benzeyen mallarla aynı cins<br />
malların I. ve II. kalitelerinin birbirine<br />
karışmaları: Fire Yok.<br />
9) Topların ucundaki etiketlerinin<br />
düşmesi neticesinde yeniden yapılan<br />
ölçümleme farkları : Fire Yok.<br />
II-) Perakende Ticarette Başlıca Fire<br />
Nedenleri:<br />
1) Top başlarında ve top sonlarında<br />
satılamıyacak derecede boyasız ve<br />
bozuk kısımların bulunması; % 1-2<br />
civarında fire.<br />
2) Müşteriye kesim sırasında makas<br />
p a y ı b ı r a k ı l m a s ı % 0 , 5 - 1 c i v a r ı n d a f i r e .<br />
3) Bir kısım sentetik iplikten üretilen<br />
m a l l a r ı n d u r d u k ç a ç e k m e s i % 1 - 1 , 5 f i r e .<br />
4) Malların istif edilmesi ve rafta kalması<br />
sırasında tozlanması, kirlenmesi ve<br />
solması; Fire Yok.<br />
5) Malın piyasaya tanıtılması için<br />
toplardan müşterilere örnekler kesilmesi<br />
% 1 fire.
ÖRME DÜNYASI I ANALIZ<br />
6) Balya üzerindeki yazı ve rakamların<br />
y a n l ı ş y a z ı l m a s ı v e o k u n m a s ı : F i r e Y o k .<br />
7) Topların ucuna konan etiketlerin<br />
y a n l ı ş o k u n m a s ı v e y a z ı l m a s ı : F i r e Y o k .<br />
8) Birbirine benzeyen mallarla aynı cins<br />
malların I. ve II. kalitelerinin birbirine<br />
karışmaları: Fire Yok.<br />
9) Topların ucundaki etiketlerin düşmesi<br />
neticesinde yeniden yapılan ölçümleme<br />
farkları: Fire Yok.<br />
III-) Fason diktirilen nevresimlerin firesi<br />
ise % 5 civarındadır.<br />
* Tekstil atıkları olan pamuklu kumaş<br />
kırpıntılarının, piyasadan toplanarak<br />
işletilmesinde, cins ve renklerine<br />
ayırarak yurt dışına ihraç edilmesinde,<br />
gerek <strong>İstanbul</strong> içinde, gerekse <strong>İstanbul</strong><br />
dışındaki şehirlerde de bu işlemin<br />
yapılarak (depolara gelen malların 2. bir<br />
işlemden geçirilerek, yabancı ihracata<br />
gitmeyen mallara ayırarak, (renkli olan<br />
malların ayrılıp) ihracata hazır duruma<br />
getirilmesinden bahisle, malların<br />
gerek nakliyesi, gerekse ön depolarda<br />
ayrılması, ana depolarına nakliyesi<br />
ve ana depoda yabancı ve ihracata<br />
gitmeyen mallardan temizlenmesi<br />
sonunda, meydana gelecek fire nispeti<br />
% 7 ile % 10 civarında olabilir.<br />
* Suprem makinalarda pamuk ipliği,<br />
naylon ipliği ve sentetik polyester<br />
tekstüre renkli ve ham ipliklerle örme<br />
firesi % 5, dokunmuş kumaşların toptan<br />
satış firesi ise % 1-1,5’tur.<br />
* Kumaş cinslerine göre boya ve tebdili boyama fireleri:<br />
* Bir metre kumaş dokunması için gerekli iplik miktarı:<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
* Kumaşların, terbiye, baskı, düz boya<br />
ve sanfor işlemlerinden geçirilerek,<br />
müşteriye satılması sırasında, söz<br />
konusu kumaşın pamuklu olması<br />
halinde % 8-10 arasında, viskon olması<br />
halinde, ise % 15-20 arasında fire<br />
verebilir.<br />
* Fason kumaş boyanması ve yıkama<br />
işlemlerinin yapılması esnasında 1<br />
kg. kumaş için 70-100 kg. arasında su<br />
kullanılır. Boyamada ise orta renkler için<br />
2-2,5 gr. boya, koyu renkler için ise boya<br />
miktarı 6-7 gr.’a kadar çıkabilir.<br />
* Dokunmuş çiğ kumaşların<br />
boyanmasında kumaşda oluşan fire<br />
oranları:<br />
Kumaş Cinsleri Boya Firesi Tebdili Boyama<br />
% 100 Polyester Kumaş % 3-4 % 1<br />
% 100 Asetat Kumaş -- --<br />
% 100 Naylon Kumaş % 2 --<br />
% 100 Pamuklu Kumaş % 5-8 % 1-2<br />
Pamuk-Polyester Karışımı Kumaş % 3-6 % 1-2<br />
(25.12.1997/650 YKK)<br />
Floş viskon empirme (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />
Floş viskon jakarlı empirme (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />
Floş viskon keten (90-100 cm. eninde) 130-160 gr.<br />
Polyester astar (70 cm. eninde) 60-70 gr.<br />
Boyahanelerde uygulanacak fire oranları;<br />
Yünlü kumaş boyama % 8-10<br />
Pamuklu kumaş boyama % 7-8<br />
Sentetik kumaş boyama % 6-7<br />
(Sentetik kumaş boyamada, kumaş hem enden, hem de boydan çeker.)<br />
(06.09.1996/357 YKK)<br />
72<br />
* Dokunmuş çiğ kumaşların<br />
boyanmasında<br />
kumaşda oluşan<br />
fire oranları:<br />
Kumaş Cinsleri Fire<br />
Floş viskon empirme % 3-10<br />
Floş viskon jakarlı empirme % 3<br />
Floş keten % 3<br />
Polyester astar % 3
ÖRME DÜNYASI I MAKALE<br />
Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />
Bugünkü yazımız konu<br />
başlığından anlaşılacağı üzere<br />
şirketler üzerine olacaktır.<br />
Özellikle tekstil piyasasında önemli<br />
olabilecek ve ticari işletme sahiplerinin<br />
işine yarayacak konulardan birisi<br />
de işletmiş oldukları lakin detayını<br />
bilmedikleri şirketlerdir.<br />
Şirket nedir diye soracak olursak; birden<br />
fazla gerçek ve tüzelkişinin ticari bir<br />
amaçla emek, hizmet ve sermayelerini<br />
bir araya koyarak oluşturdukları yapıya<br />
şirket denir. Şirketler adi ve ticari şirket<br />
olmak üzere ikiye ayrılır.<br />
Adi şirket, birden fazla gerçek kişinin bir<br />
araya gelip kurdukları ortaklığa denir.<br />
Bu adi şirket daha doğrusu buna adi<br />
ortaklık desek daha doğru olur ki sözlü<br />
veya yazılı bir sözleşme ile meydana<br />
gelir.<br />
Herhangi bir anlaşmazlıkta ortaklığın<br />
yazılı kurallara dayanması çok<br />
önemlidir. Aksi halde elinde herhangi<br />
bir yazılı belgesi olmayan ortağı perişan<br />
edip, diğer tarafı zengin eden kötü niyetli<br />
kişilerin işine yarayan bir durum ortaya<br />
çıkacaktır.<br />
Adi ortaklık, ticari bir işletme olup daha<br />
önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere<br />
ticari işletme ve tacir olmanın hükümleri<br />
gereği işletilir.<br />
Tekstil sektörü açısından daha önemli<br />
olan ve yaygın olarak kullanılan kurum,<br />
ticari şirketlerdir. Ticari şirketler ise TTK<br />
136. maddede düzenlendiği üzere;<br />
Kolektif, komandit, anonim, limited ve<br />
kooperatif şirketlerinden ibarettir.<br />
Ticaret şirketleri tüzel kişiliği sahip<br />
olup şirket ana sözleşmesinde yazılı<br />
TİCARET HUKUKUNDA ŞİRKETLER VE<br />
TİCARİ HAYATTAKİ UYGULAMALARI-I<br />
tüm işleri yapabilirler. Bu işlemleri<br />
gerçekleştirmek için borçlanabilir veya<br />
borç verebilirler. Bu konuda bir Yargıtay<br />
kararını yazacak olursak;<br />
Yargıtay 12. HD.’nin 21.2.1978 gün,<br />
1471 E, 1664 K. Sayılı kararında, “…<br />
TTK’nın 176. maddesinde açıklandığı<br />
gibi kollektif şirketi temsile yetkili olan<br />
kimse şirketin gayesine dahil olan her<br />
nevi iş ve hukuki muameleler şirket<br />
adına yapmak salahiyetine haizdir. Şu<br />
halde, başkasının borcu için kefalet,<br />
şirket mukavelesine göre şirketin<br />
mevzuu dışındadır…” demektedir.<br />
(Kararın devamı için; Prf.Dr.Erdoğan<br />
Moroğlu, Notlu-İçtihatlı TTK ve ilgili<br />
mevzuat, s. 110)<br />
Bu karardan da anlaşılacağı üzere<br />
şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen<br />
konuların dışına çıkamazlar. Ana<br />
sözleşmede yazan hususların dışında<br />
yaptıkları bütün işlemler geçersizdir,<br />
iptale tabidir.<br />
Şirketler kurulurken esas (ana)<br />
sözleşme düzenlemek zorundadır.<br />
Bu sözleşmelerde şirketin nevi başta<br />
olmak üzere, ortakların ad ve soyadları,<br />
ikametgâhları ve tabiiyetleri, ticaret<br />
unvanı, ticaret merkezi, şirketin mevzuu,<br />
her ortağın koymayı taahhüt ettiği para<br />
miktarı, para mahiyetinde olmayan<br />
sermayenin değeri ve bu değerin ne<br />
suretler biçilmiş olduğu, eğer şahsi<br />
emek bahis konusu ise bu emeğin<br />
mahiyet ve kapsamı, şirketi temsile<br />
yetkili kimselerin ad ve soyadları,<br />
temsilin tek başına mı yoksa birlikte<br />
mi olduğu gibi hususlar belirtilmek<br />
zorundadır.<br />
Ticari şirketlere sermaye olarak<br />
TTK.139.maddede belirtildiği üzere;<br />
74<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
1. Para, alacak, kıymetli evrak ve<br />
menkul şeyler,<br />
2. İmtiyaz ve ihtira beratları ve alameti<br />
farika (Patent, Marka, sinai haklar)<br />
ruhsatnameleri,<br />
3. Her nevi gayrimenkuller;<br />
4. Menkul ve gayrimenkullerin<br />
faydalanma ve kullanma hakları,<br />
5. Şahsi emek,<br />
6. Ticari itibar,<br />
7. Ticari işletmeler,<br />
8.Telif hakları, maden ruhsatnameleri<br />
gibi iktisadi değer olan air haklar<br />
konabilir.<br />
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere<br />
para veya paraya çevrilmesi her an<br />
mümkün olan bütün kıymetler sermaye<br />
olarak konabilir.<br />
Bu konuda önemli ve bilinmesi bir konu<br />
ortakların sermaye koyma taahhütlerini<br />
ve neticeleri düzenleyen 140.maddedir<br />
ki madde de;<br />
“Her ortak, usulüne göre tanzim ve imza<br />
edilmiş şirket mukavelesiyle koymayı<br />
taahhüt eylediği sermayeden dolayı<br />
şirkete karşı borçludur.<br />
Sermaye olarak gayrimenkul mülkiyeti<br />
veya gayrimenkul üzerinde mevcut<br />
veya tesis edilecek ayni bir hakkın<br />
konulması taahhüdünü ihtiva eden şirket<br />
mukavelesi, resmi şekil aranmaksızın<br />
muteberdir.<br />
Sermaye olarak konulması taahhüt<br />
edilen diğer hakların devri kanunun<br />
hususi şekillere tabi olsa dahi şirket<br />
mukavelesi, devredecek ortağın ayrıca<br />
rızasına bakılmaksızın şirkete alakalı<br />
mercilerden bu hakların devrini istemek<br />
salahiyetini verir.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE<br />
Şirket, her ortağın sermaye koyma<br />
taahhüdünü yerine getirmesini talep<br />
ve dava edebileceği gibi ifade gecikme<br />
sebebiyle uğradığı zararın tazminini<br />
de isteyebilir. Tazminat talebi için ihtar<br />
şarttır.<br />
Ortaklarca sermaye olarak konulması<br />
taahhüt edilen haklarını muhafazası<br />
için kurucular tarafından ortaklar<br />
aleyhine ihtiyati tedbir talep edilebilir. ..”<br />
denilmektedir.<br />
Bu maddede açıkça görüldüğü üzere,<br />
sermayesi taahhüt edildiği halde yerine<br />
konulmayan şirket, eli kolu bağlanmış<br />
bir insana benzer ki ticari olarak<br />
sermayesi olmayan şirketin herhangi bir<br />
iş yapması beklenemez. Sermayesiz<br />
şirket, içi boş sadece kağıt üzerinde<br />
kalmış bir şirket olur ki kanun koyucu<br />
bunu engellemek istemiş, bunun için<br />
özel düzenlemeler getirmiş, ticari<br />
hayatın devamı ve canlılığı için önlemler<br />
almıştır. Bu kapsamda TTK. 140.madde<br />
çok önemlidir. Çoğu şirket sahibi, bu<br />
maddeyi bilmemektedir.<br />
Mesela, TTK.140.maddede<br />
gayrimenkulünü sermaye olarak koyan<br />
bir ortağın rızası olmaksızın tapuda<br />
şirkete devir isteme hakkı tanımış,<br />
bunun için ayrıca tapuda resmi işlem<br />
yapmasına gerek olmaksızın ana<br />
sözleşmeyi sunarak gayrimenkulün<br />
mülkiyetini şirketin uhdesine<br />
geçirmesine olanak sağlamıştır.<br />
Yine taahhüt ettiği sermayeyi koymayan<br />
ortağa karşı kurucular tarafından<br />
mahkemeden ihtiyati tedbir kararı da<br />
talep edilebilir.<br />
Kanun koyucu ticari şirketlerin ikame ve<br />
idamesini, ticari hayatın ve ekonomik<br />
piyasanın doğru yürümesi ve doğru<br />
yönlendirilmesi için zaruri görmüş,<br />
bunun için ticari şirketlere kanunen bazı<br />
kolaylıklar sağlamıştır.<br />
Şirkette tarafından tutulması gereken<br />
bazı defterler ve kayıtlar vardır.<br />
<strong>Örme</strong> Sektörünün<br />
Haber & Bilgi Kaynağı<br />
www.orsad.org.tr<br />
Ziyaret etmeyi unutmayın!<br />
75<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
Bunlardan birisi de pay defteri olup<br />
ortakların hangisinin ne kadar pay<br />
(hisse) sahibi olduğu gösterir deftere<br />
pay defteri denir. Bu deftere göre de<br />
ortaklar sene sonu şirket bilançosu<br />
gereği elde edilen kardan payına düşeni<br />
veya şirket tasfiye olduysa tasfiye<br />
neticesi kalan miktarı payı nispetinde<br />
alır.<br />
Ortakların şahsi alacaklıları bu<br />
paylardan alacaklarını alabilirler. Bunun<br />
için ihtiyati haciz koydurabilirler.<br />
Sermayesi paylara bölünmüş komandit<br />
şirketler ile anonim şirketlerde ortakların<br />
şahsi alacaklıları borçlu ortağa ait<br />
hisse senetlerini haczettirebilir ve<br />
haciz yoluyla satışını talep edebilirler.<br />
Bu açıklamalarla birlikte yazıma son<br />
veriyorum.<br />
Bu konu çok kapsamlı olup önümüzdeki<br />
yazılarda devam edeceğimizi bildirir,<br />
saygılarımı sunarım.
ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE<br />
TÖRSAD<br />
Türkiye örme sanayicileri derneği<br />
olabilmek için yıllardır ÖRSAD<br />
NİYAZİ YILDIRIM olarak çok büyük bir gayret<br />
sarf ediyoruz. Son genel kurul<br />
toplantısında, Türkiye ünvanını alabilmek için karar<br />
alındı.<br />
Ardından hemen sonra müracaat için belgelerimizi<br />
hazırladık ve ilgili mercilere başvurumuzu yaptık.<br />
Başvurumuz kabul edildi ve Bakanlığa gönderildi.<br />
Şu anda imza aşamasında, yakinen takip ediyoruz.<br />
Malum Türkiye’de bürokrasi biraz yavaş işliyor,<br />
sonuç almak vakit alıyor. Biz alternatifler<br />
oluşturarak hızlandırmaya çalışıyoruz ve devam<br />
edeceğiz. Hükümetimizin de son zamanlarda<br />
yoğun bir tempo içerisinde olduğunu biliyoruz.<br />
Terörle, mücadele, demokratik açılım ve anayasa<br />
değişikliği ve şu anda gündemde olan referandum<br />
gibi sebeplerden ötürü beklemek durumundayız.<br />
Diliyoruz ki, en kısa zamanda imzadan çıkar<br />
ve elimize ulaşır. Sabırla bekliyoruz. Kabul<br />
edilip yürürlüğe girdikten sonra inanıyorum ki,<br />
sektörümüzde çok şeyler değişecek. ÖRSAD<br />
derneğimiz TÖRSAD olarak hem yaptırım gücü<br />
kazanacak hem hem de sözümüzü herkese<br />
duyurma imkânımız olacak.<br />
Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki örmecilerle<br />
<strong>İstanbul</strong>’daki örmecileri buluşturup kaynaştırma<br />
imkânımızın daha fazla olacağına inanıyoruz.<br />
<strong>Örme</strong> sektörünün o kadar çok problemleri var ki,<br />
bu problemlerin hepsini dernek olarak biliyoruz.<br />
Bunları daha önceki yazılarımızda ayrıntılarıyla<br />
dile getirdik yeniden tek tek saymamıza gerek<br />
görmüyorum.<br />
Bugüne kadar yaptırım gücümüz yok deniyordu;<br />
inşallah bu gücü Türkiye <strong>Örme</strong> <strong>Sanayicileri</strong><br />
<strong>Derneği</strong> (TÖRSAD) olarak Türkiye genelinde<br />
katılım ve üye potansiyelimizle arzu ettiğimiz<br />
çoğunluğa ulaşırız da, sektörümüzün sorunlarına<br />
temelden çözüm bulma imkanımız olur. Bunu<br />
özellikle diliyorum ve istiyorum.<br />
Ramazanınız mübarek olsun. <strong>Derneği</strong>mizin her<br />
sene gelenek haline getirdiği iftar davetine büyük<br />
bir çoğunlukla bekliyoruz. Saygılar sunuyorum.<br />
76<br />
Temmuz - Agustos 2010<br />
ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />
<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />
alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />
bir danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />
Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />
sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />
uygulamaktadırlar.<br />
Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />
olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />
Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />
kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />
takdirde lütfen bize haber veriniz<br />
1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />
“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />
Tel: +90 216 372 82 58<br />
GSM: 0533 727 84 66<br />
- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />
- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />
- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />
- May, Çelik, Mekik ayarı<br />
- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />
- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />
2- MALİ DANIŞMAN<br />
“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />
Tel: +90 212 546 48 93-94<br />
GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />
GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />
faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />
hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />
3- HUKUK DANIŞMANI<br />
“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />
SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />
MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />
Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />
A Blok No:202- Ümraniye-<strong>İstanbul</strong><br />
Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />
yoruklerhukuk@hotmail.com<br />
4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />
“VİTAMİN DİZAYN”<br />
İNANÇ AKBULAK<br />
Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />
<strong>İstanbul</strong><br />
Tel: +90 212 637 59 59<br />
www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />
Firma, grafik tasarım, fotoğraf çekimi, katalog çalışmaları gibi<br />
alanlarda hizmet vermektedir.
seri<br />
ilanlar<br />
Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />
Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />
ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />
parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />
bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />
Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />
ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />
olacak.<br />
Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />
karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />
İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
Takas Ve Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />
Terrot Mini Jakar İnterlog;<br />
4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />
Mayer İnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />
(Takas Edilebilir.)<br />
<strong>Örme</strong>san Teks. San. Tic. A.Ş.<br />
Telefon: 0 541 282 93 79<br />
Makineler Alınacaktır<br />
Havlu Ve Polar Makinaları Nakit Satın<br />
Alınacaktır.<br />
Telefon: 0532 647 38 67<br />
Fason Üç İplik<br />
3 Adet 34/20 Pailong Vanize <strong>Örme</strong><br />
3 Adet 32/20 Pailong Vanize <strong>Örme</strong><br />
Her Türlü Üç İplik Ve Fırçalı Mallarınızı<br />
Kaliteli Ve Zamanında Alabilirsiniz<br />
İletişim 212 670 41 81 Ramazan Bey<br />
Telefon: 0212 670 41 81<br />
Cep: 05339929231<br />
Pilotelli Alınacak<br />
2 Adet 34 Pus 28 Fayn Pilotelli Marka<br />
Süprem Makinesi Alınacaktır.<br />
İrtibat: 0532 294 10 44<br />
İkinci El Makine Aranıyor<br />
Mayer 30 Pus 28 Fein Makina<br />
AlInacaktır.<br />
Mv 4,2 De Olabilir<br />
Telefon: 0535 627 38 33<br />
Satılık Terrot Makineler<br />
Komple Beden Ribana 12” 16e Den 24”<br />
16 E Ye Kadar. Ayrica 32” 28 E Terrot 2<br />
Adet (20 Ve 24 E Yedek Kovanlariyla).<br />
30” 28 26 25 24 22 20 E Yedek<br />
Kovanlariyla 7 Adet Terrot Supreme. 30”<br />
Terrot Ribana. 30” Terrot İnterlock. 26”<br />
26e Supreme Terrot. 26” 24e Supreme<br />
Terrot. Telefon: 05322150540<br />
30 Pus 24 Fayn Monark Mini Jakar<br />
30 Pus 24 Fayn Monark Mini Jakar<br />
Makinamızı Satıyoruz.<br />
Makinamız 1996 Model Olup 36 Pilatin<br />
dir. Sistem Olarakda 82 Sistemdir.<br />
Telefon: 0532 635 84 39<br />
Sıfır Pilotelli Kovan<br />
26 Fayn Pilotelli Kovanı Bulunmaktadır.<br />
Makinaya Takılmamıs Sıfırdır.<br />
Orjinal İtalyadan Benteks Tarafından<br />
Getirilmiştir.<br />
Telefon: 05326358439<br />
Ham Veya Boyalı Kumaş<br />
<strong>Örme</strong> Veya Dokuma Kumaş<br />
Stok Kalanı Kumaş<br />
Her Türlü Parti Malı Kumaş İçin<br />
Bizi Aramanızı Bekler<br />
Hayırlı İşler Dileriz<br />
Burhan & Metin<br />
0212 551 06 16<br />
0532 680 18 63<br />
0538 813 79 00<br />
Satılık 34/28 Mayer<br />
1 Adet 34/28 Mayer Renalit R1<br />
Kısa Kapak Üretim MaKinası<br />
Sıfır Havalı Civiçli Çardaklarıyla<br />
Makinamız Kurulu Çalışır Durumdadır.<br />
Telefon: 0532 798 24 21<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makinaları<br />
32 Pus 28f Pilotellii Tüp(2 Adet)<br />
30 Pus 20f Piletelli Tüp Havlu Makinaları<br />
(Süprem Tertibatlı) (3 Adet)<br />
Telefon: 0535 210 58 06<br />
Acil Satılık Darpus<br />
Süprem <strong>Örme</strong> Makinaları<br />
12/28 Pilotelli 2003 Model<br />
14/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
16/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
17/28 Çıngıllar 1997 Model<br />
18/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
22/28-22 Paılung 1994 Model<br />
Tecom Kompresör Seti 22kw<br />
Telefon: 05336324103<br />
Satılık Regülatör<br />
Servo Kontrollu Tam Otomatik<br />
100kw Voltaj Regülatörü<br />
Çok Temiz Ve Uygun<br />
Telefon: 05327982421<br />
Fason <strong>Örme</strong> Yapılır<br />
14 Pustan 34 Pusa Kadar Seri <strong>Örme</strong><br />
Makinalarımda Fason <strong>Örme</strong> Kumaş İşi<br />
Yapılır. Telefon: 0212-4892577<br />
Satılık 34/18 İnterlok-Ribana Makinası<br />
34/18 Juınlong 1920 İğne 2 Adet İnterlok-<br />
Ribana Makina Satılıktır Makinalar<br />
Sıfırdan Farksızdır Temiz Kullanılmıştır<br />
İstenildiğinde Görülebilir.<br />
İrtibat: 0530 419 85 29<br />
Örgü Yağları<br />
Promar Örgü Yağları. Örgüde Teknik<br />
Çözümler.<br />
Kaplan Petrol<br />
Muzaffer Aşık<br />
Cep: 0530 540 01 91<br />
İki İplik Makineler Aranıyor<br />
19 Adet Satın Alınmak Üzere<br />
2.El 28fine 30pus 2 İplik<br />
Yuvarlak Örgü Makinası Alınacaktır<br />
Telefon: 0532 620 29 25<br />
Satılık Yedek Parça<br />
Protelli İptal Ve Fank Çeliği<br />
500 Tane Orjinal<br />
Muzaffer Usta<br />
Telefon: 0531 519 09 73<br />
Kompresör Bakımı Yapılır<br />
Vikoser Kompresör,<br />
Vidalı Pistonlu Turbo,<br />
Her Türlü Kompresor Satışı,<br />
Bakımı Ve Teknik Servisi<br />
Telefon: 0212 549 99 99<br />
Temmuz Temmuz - - Agustos 2010<br />
Satılık Gipe/Büküm Makinesi<br />
1995 Model Hamel Marka 216 Sistem<br />
Büküm Makinesi....<br />
Kotton Dýþ Tic.<br />
Hüseyin Durak<br />
Telefon: 05332585779<br />
Satılık Örgü Makineleri (Kotton)<br />
26pus, 28*22 Fine<br />
- 30pus, 28*22 Fine<br />
- 32pus, 28*22 Fine<br />
- 34pus,16*20 Fine<br />
- 34pus, 24 Fine<br />
- 36pus,18 Fine<br />
Kotton Dýþ Tic.<br />
Hüseyin Durak<br />
Telefon: 05332585779<br />
Satılık Ýki Ýplik Kumaþlar<br />
Elimde Satılık 2 Ýplik Þardonsuz 250 Kilo<br />
Patlıcan Moru 2 Top Gri Melaj<br />
1 Topta Siyah Var 0532 642 11<br />
Fiyatı 5.50 TL<br />
Telefon: 0532 642 11 23<br />
Takas Ve Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
<strong>Örme</strong>san Teks. San. Týc. A.Þ.<br />
4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />
Terrot Mini Jakar Ýnterlog;<br />
4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />
Mayer Ýnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />
(Takas Edilebilir.)<br />
Telefon: 0 541 282 93 79<br />
Makineci İş Arıyor<br />
<strong>Örme</strong> Makina Ustasıyım...<br />
Jaquard’lı. Süprem. İnterlog. Ribana.<br />
Makınelerinden Anlarım...<br />
<strong>İstanbul</strong> Esenlerde Oturuyorum...<br />
Telefon: 0536 621 60 48<br />
Yedek Parça<br />
Protelli İptal Ve Fank Çeliği<br />
500 Tane Orjinal İptal<br />
Muzaffer Usta.<br />
Telefon: 05315190973