You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ÖYKÜ
şeyleri anlaman için bir yol
bulmaya çalışırız, olur mu?”
Annesi ışığı söndürüp kapıyı
kapattıktan sonra Duygu yatağına
uzanıp içinden üst üste defalarca
Mezmur’un ilk birkaç satırını tekrar
etti; “RAB çobanımdır, eksiğim
olmaz. Beni yemyeşil çayırlar-
da yatırır, sakin suların kıyısına
götürür. İçimi
tazeler,...” Bir
süre sonra
zihninde
bir resim
belirme-
ye başla-
dı. Bu
resimde
küçük,
pofuduk
bir kuzu
sakin bir
gölün kı-
yısındaki
çayırlık alan-
da, çobanıyla
beraber huzur
içinde yürüyordu.
Duygu, yüzünde bir
gülümsemeyle kısa süre
içinde uykuya daldı.
Sabah Duygu herkesten
16
önce kalktı. O günlerde tüm dünyayı
etkisi altına alan bir virüs nedeniyle
okullar kapalıydı. Bu yüz-
den o ve 11 yaşındaki ağabeyi
okula gitmek için erken kalkmak
zorunda değillerdi. Babası da o
günlerde evden çalışıyordu bu
nedenle evlerinde
artık sabahları bir yerlere yetişme
telaşesi yaşanmıyordu. Gerçi Duy-
gu hâlâ sabahları aynı saatte
uyanmaya
ramı için ezberleyeceğim bölümü
daha iyi anlayayım diye çizdim”
dedi Duygu, gururla.
Berk güldü, “Ne
devam
ediyordu.
O saatlerde
evdeki sessizlik
ve her yeni gün
pencereden içe-
riye dolan gün
ışığı onu çok
“Bak anne! “RAB çobanımdır,
eksiğim olmaz. Beni yemyeşil
çayırlarda yatırır, sakin suların
kıyısına götürür. İçimi tazeler...”
Gördün mü! Bu küçük kuzunun
çobanı yanında ve ihtiyacı olan
her şeye sahip!”
Diriliş Bayramı
programı ya?!
Diriliş Bayramı’n-
da program falan
olmayacak, habe-
rin yok mu?”
Mine Hanım daha
fazla konuşma-
mutlu ediyordu. Duygu mutfak
çekmecesinden boş bir kağıt
ve boya kalemleri çıkardı ve bir
önceki gece zihninde canlanan
resmi çizmeye başladı.
Kısa bir süre sonra annesi yanına
geldi. Duygu çizdiği resmi işaret
ederek, “Bak anne! “RAB ço-
banımdır, eksiğim olmaz. Beni
yemyeşil çayırlarda yatırır, sakin
suların kıyısına götürür. İçimi tazeler...”
Gördün mü! Bu küçük ku-
zunun çobanı yanında ve ihtiyacı
olan her şeye sahip!” dedi.
Mine Hanım Duygu’nun resmine
bakıp gülümsedi. Tam o esnada
Duygu’nun ağabeyi Berk de içeri
girdi ve resmi gördü. “Tatlı olmuş”
dedi, “Bu ne için?”
“Bu resmi Diriliş Bayramı prog-
sını önlemek için Berk’in dikkatini
çekmeye çalışıyordu ama Berk
Duygu’nun resmine bakarak konuşmayı
sürdürdü; “Virüs yüzünden
okula da kiliseye de gidemi-
yoruz. Zamanını boşa harcama!”
Duygu’nun gözleri fal taşı gibi
açılmıştı, başını kaldırıp annesine
baktı. “Bu doğru mu anne? Ama
Diriliş Bayramı kutlaması yapmamız
gerekiyor!!! Biz her zaman Di-
riliş Bayramını kutlarız! Ayrıca o
Mezmur’un tamamını ezberledim!
Şimdi beni kim dinleyecek okur-
ken?!”
Annesinin sessizliği Duygu’ya
gereken cevabı vermişti. Gözünden
düşen bir damla yaş yanak-
larına doğru süzüldü. “Bu virüsten
nefret ediyorum!!!” diye bağırdı.
17