Medeniyetin Batisi - Cevat Rifat Atilhan
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
di. Türkler, müşterek düşmanın Versay'da kendilerini bütün
bütün tarihten silmek isteyen korkunç iç yüzlerini öğrendikten
sonra bu, parlayan Alman mucizesini can ve yürekten
alkışlamaya başladılar. Esasen biz de, daha evvel o zincirleri
kırmak için adına «Millî Mücadele» dediğimiz büyük
ve çetin savaşı yapmak zorunda kalmıştık. Allah, düşmanlarımızın
kahharî hezimetini bize göstermiş ve barbar düşmanın
leşleri, geldikleri yerden denize dökülmüştü.
Bu kader birliği ve silah arkadaşlığı dolayısiyledir ki,
Alman milleti ve nasyonalist hükümet bir ölüm, dirim harbine
giriştiği seneler Türkiye'ye dost ve sadık kalmak mertliğini
göstermişti. Bunun büyük mânasını, askerlikten ve stratejiden
biraz anlayanlar çok iyi bilirler.
1941 senesi eylülünde Türk ve Alman devlet erkânı Tarabya'da
Alman mezarlığında toplanarak kadîm silah arkadaşlığı
andını tekrarladılar ve o gün büyük insan Mersinli
Cemal Paşa verdiği nutukta:
«Aynı siperlerde, müşterek düşmana karşı kan dökmüş
olan iki büyük milletin daima dost ve silah arkadaşı
kalacağını» söylemek suretiyle bunu bir defa daha tekit ve
tekrar etmiş oldu.
İşte o Almanya, millî hükümet sayesinde böyle mucizevî
ve seri bir kalkınmaya mazhar olunca, kendi hudutlarının
dışında kalan ırkdaşlarmı, Alman azınlıklarını da yabancı
boyunduruğundan kurtardı. Esasen bunlar, uzun zamanlardan
beri ana vatanlariyle birleşme hülyası içinde yaşıyorlardı.
Bütün bunlardan başka, millî hükümet içtimaî porgramlarm
hepsinin üstünde, hepsinden daha mükemmel sosyal
bir programı gerçekleştirdi... Bütün dünya bu hadiseyi büyük
bir alâka ile takip ediyordu. Almanya'nın rakipleri ve
47