elektrik-pano-33

WORLD MEDIA

ELEKTRİK & PANO

WORLD MEDIA GROUP / ELEKTRİK & PANO DERGİSİ - YIL : 6 SAYI : 33 FİYAT 50 TL - EYLÜL-EKİM 2023

Editör - Künye

TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi

(EÇEM) “Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü”

projesini başlattı.

Sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin en üst düzeyde pratiğe

aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla başlatılan “Türkiye’nin

Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü” projesi ile enerji verimliliği

konusunda farkındalığın en üst seviyeye çıkarılması, sanayimizin

öncü sektörlerinde enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyelinin

uluslararası referanslarla kıyaslanarak ortaya konulması, enerji

tasarrufundan verimliliğe doğru giden sürece hazırlanacak

rehberlerle katkı sağlanması hedefleniyor.

Dünya, fosil yakıt döneminin sonuna doğru ilerliyor. Kömür, petrol

ve doğal gaz talebi 2030 öncesinde zirveye ulaşacak. Bu zirveler,

daha temiz enerjiye geçişin hızlandığını ve iklim değişikliğini

önleme çabalarının ilerlediğini gösteriyor. Ancak küresel ısınmayı

1.5°C ile sınırlamak için daha güçlü ve hızlı politika önlemlerine

ihtiyaç var. Etkin enerji verimliliği politikaları ise çözümün en

önemli parçalarından biridir.

İklim değişikliğinin giderek derinleşen etkileri ve küresel

gelişmelerin yol açtığı enerji arz güvenliği riskleri nedeniyle

sürdürülebilir enerji sistemleri daha kritik hale geliyor.

Bu proje; bilimsel temelli, katma değeri yüksek projeleri hayata

geçirme gayretini ve heyecanını, iş birlikleri ile daha iyi bir dünyayı

hedefliyor.

Elektrik ve Enerji sektörünün bu değişime göre yeniden

konumlanması önem arzediyor. Özetle, dünyada sanayide

kullanılan enerjinin hızlı bir değişim yaşadığını ve bu değişime ayak

uyduranların gelişme göstereceğini söyleyebiliriz.

Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...

4 World Media Group - Elektrik Pano Dergisi / Eylül - Ekim 2023

EDİTÖR

“Türkiye’nin

Sanayide Enerji

Verimliliği

Görünümü”

ilker kaplan

Yayın Türü

Yaygın Süreli

Yayıncı

Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

İlker Kaplan

0 505 400 94 34

İdari İşler Müdürü

Hatice Karabay

0 505 400 94 33

Reklam Müdürü

Ayhan Üstüner 0 535 352 50 59

Zafer Altın 0 546 675 59 49

Muhasebe Müdürleri

Sevda Öncü

Düzgün Turgut

0 542 292 83 85

Halkla İlişkiler Müdürü

Ayşe Savranoğlu

Yazı İşleri

Simgenur Savranoğlu

Grafik Tasarım

Ezgi Kamburoğlu

Abone Sorumlusu

Defne Deniz Kaplan

Beste Kamburoğlu

Fotoğraf Editörleri

Murat Çapkın

Sinan Temur

İnsan Kaynakları Müdürü

Sibel Şanlı

İletişim Danışmanı

Alper Tuna

Bilişim Sorumlusu

Kerem Mercan

Bölge Temsilcileri

Çetin Sülün (Ankara)

Mesut Karabay (İzmir)

Umut Yıldız (Bursa)

Avrupa -Almanya - Temsilcisi

Pınar Açıkgöz

Sosyal Medya

Fatma Kurşun

Dağıtım

Ali Savranoğlu

Zafer Kamburoğlu

Genel Koordinatör

Süleyman Kaplan

Hüsniye Kaplan

Katkıda Bulunanlar

Meryem Savranoğlu

Fatma Kaplan

Selda Kamburoğlu

Dağıtımcı

Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo

Yönetim Yeri

Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10

Eyüp / İstanbul

Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15

www.elektrikpanodergisi.com

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.worldmediagroupe.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com

www.ekonomiknokta.com

makineotomasyondergisi@gmail.com

worldmediareklam@gmail.com

World Media Groupe - Elektrik Pano Dergisi Basın

Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.

İçeriğindeki yazınsal ve görsel

malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı,

görsel, işitsel ve elektronik medyada

kullanılamaz. Reklamların hukuki

sorumluluğu reklamveren firmaya aittir.

Röportaj

TASSOL Firma

Yetkilisi M.Barbaros

Sayıl ile bir röportaj

gerçekleştirdik.

Sayıl: “Lehim

sektörünün en

önemli sorunu

kalite devamlılığı

ve hizmet kalitesi”

dedi.

M.BARBAROS SAYIL:

“ÜRÜN KALİTE DEVAMLILIĞI VE

HİZMET KALİTESİ önemlİ”

Biz tanıyoruz ama okurlarımız açısından firmanızı

tanıtır mısınız ?

TASSOL 1999 yılından itibaren lehim üretimi konusunda

faaliyet gösteren Dünya çapında 14 ülkede ve Türkiye de

sadece lehim ürünleri tel _ pota _ krem _ vitray – oto

radyatör – arax – flux üretimi yapan ve Krem lehim

formunu üreten tek Türk firması olmak gibi bir özelliği

olan lehim firmasıdır.

Üretici bir şirket olarak hangi tip ürünler üretiyor ve ya

pazarlıyorsunuz?

TASSOL firması olarak lehim kavramıyla tanımlanan tüm

ürünlerin üretimi yapmaktayız yukarıda da bahsettiğim

gibi tel -pota-krem-vitray – oto radyatör - arax ve

bunlara fluxları yerli olarak üretip kendi uhdemizde

pazarlıyoruz . Türkiye’nin tek krem lehim üreticisiyiz ve

TASSOL olarak sadece kendi ürettiğimiz ürünlerin satışını

gerçekleştirmekteyiz.

Sahip olduğunuz kalite belgesi ve sertifikalar nelerdir ?

Ürünlerimiz Türkiye’deki tüm kalite standartlarını

taşımaktadır. Bunlar: ISO 9001 / ISO 14001 / ISO 28000 /

ISO 45001 / ISO 9453.


Sektörün sorunlarına ilişkin görüşleriniz?

Lehim sektörünün en önemli sorunu kalite devamlılığı ve

hizmet kalitesi. Zira lehim son kullanıcı odaklı bir ürün hiç

olmadı ve ara ürün sınıfında yer aldığı için genel olarak

hakettiği ilgi ve değeri yıllar içersinde görememişti. Biz

TASSOL olarak 2014 yılından bu yana özellikle hizmet

anlamında tüm partnerlerimize çözüm ortaklığı yapmaya

gayret gösteriyoruz bunun yanında ülkemizin hammadde

açısından kaynaklarının kısıtlı olması ve kalayın yurt

dışından ithal geliyor olmasından dolayı çoğu zaman

yurt dışı pazarlarda rekabet sorunu yaşıyorduk. Biz uzun

soluklu dönemde hizmet ve güvenilir tedarik yöntemleri

ile bu pazarlarda rekabet etmeye çalıştık ve büyük oranda

bunu başardık. Her zaman ve ısrarla yürüttüğümüz

lehim tedariğinde çözüm ortağınız Tassol felsefemiz ile

paydaşlarımıza güven vererek yolumuzda ilerlemeye

çalışıyoruz.

Son olarak kullanıcılara öneriniz nelerdir?

Lehim tercihlerinde arkasındaki firma işleyişine ve hizmet

kalitesine dikkat etmelerini öneririm çünkü doğru lehim

üretmenin tek yolu vardır doğru oranlı metal + kaliteli

işlevsel flux bizleri farklılaştıran hizmet kalitemiz müşteri

odaklı çözüm üretimi ve hızımızdır.

Güncel

ERSE KABLO ÜRÜN

SERTİFİKALARINA “ETL

BELGESİNİ” EKLEDİ

Yeni nesille gelişen, teknolojinin hızla ilerlediği dünyamızda veri

iletişimindeki güvenlik standartlarına uygunluk her gün daha önem

kazanmaktadır.

Erse Kablo ürün sertifikalarına bir yenisini daha

ekleyerek, ETL Belgesi (Thomas A. Edison’un Elektrik

Test Laboratuvarları) ile “Veri İletişim Kabloları” ürün

grubundaki CAT-6, U/UTP, 23AWG, LSZH ürünlerinin

ANSI/TIA‐568.2‐D, EN 50173‐1 ve ISO/IEC 11801‐1

standartlarına uygunluğunu onaylatmıştır.

“Uluslararası Standartlar, Gelişimin Anahtarıdır.”

Erse, kurulduğu günden itibaren kalite standartlarına

uygun, çevreye duyarlı çalışma anlayışı çerçevesinde,

“Entegre Yönetim Sistemi” (ISO 9001, ISO 14001, ISO

45001) oluşturarak bu sistemi belgelendirmiştir. ISO

10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi belgesi ile

de müşteri memnuniyetinin önemi kurumsal değerler

çerçevesinde esas alınmaktadır. Erse Kablo, üretmiş

olduğu ürünlerde ulusal ve uluslararası standartları

esas alarak, “TSE, VDE, MPA, LPCB, REACH, RoHS, CE

(LVD, CPR), ETL ve SASO” normlarında ürün belgelerine

sahiptir.

İş ortaklarıyla güvene dayalı müşteri ilişkileri yönetimine

önem veren Erse Kablo, ürün gruplarına değer katan

onaylı yeni test standartlarıyla bu yönetimi destekleyerek

“Geleceğe Birlikte İlerliyoruz” mesajını veriyor.

Erse Kablo’nun güncel sertifikalarına web sitesinden

ulaşabilirsiniz. www.ersekablo.com.tr

8 World Media Group - Elektrik Pano Dergisi /Eylül - Ekim 2023

Ürün

61 GRAMLIK AĞIRLIKLA

DÜNYAYI AYDINLATIYOR

VARTA’nın Work Flex Serisi 2018 yılında piyasaya sürüldüğünden bu yana

hem profesyonel ustalara hem de hobi merakı olanlara projelerinde eşlik

ediyor. Ürün özellikleri sürekli yenilenen ve geliştirilen serinin en son

üyesi küçük, katlanabilir ve çok yönlü bir fener. Mucize fener, Work Flex

Multifunction Light F20R adıyla şimdi Türkiye’de.

Hobi ya da profesyonelce olsun el işi yapanlar ve bu

işlerle uğraşmayı sevenler bilir ki iyi bir aydınlatma oldukça

önemlidir. Eğer aydınlatma koşulları ideal değilse ve

detay iş yapıyorsanız, hem kullanışlı hem sağlam hem de

esnek bir şekilde konumlandırılabilen bir aydınlatmaya

ihtiyacınız var demektir. VARTA, işte bu konuda sizin için

ideal çözüm olacak kompakt ve çok işlevsel Work Flex

Multifunction Light F20R serisi el fenerlerini geliştirip

üretti.

Work Flex Multifunction Light F20R, her açıyı mükemmel

bir şekilde aydınlatmak üzere ergonomik bir şekilde

tasarlanmıştır. IP54 sertifikalı, dirençli alüminyum,

darbeye dayanıklı kauçuk ve plastik elementlerden

üretilmiştir. Sağlam dış yüzeyi sayesinde toza, sıçrayan

suya ve düşmelere karşı dayanıklıdır. Fener, sapının farklı

noktalarında bulunan üç adet mıknatısı sayesinde tüm

metal nesnelere de kolaylıkla takılabilir.

Kompakt, ve çok fonksiyonlu

‘Küçük ve kullanışlı’ kelimeleri, yeni Work Flex Multifunction

Light F20R ile kelimenin tam anlamıyla yeniden ele

alınıyor: Katlandığında bir kalemden daha kısa oluşu

ile herhangi bir pantolon veya ceket cebine rahatlıkla

sığıyor. Pratik klips sayesinde Work Flex Multifunction

Light F20R’ı dilerseniz kemerinize takarak taşıyabilirsiniz.

180°’ye kadar katlanabilen, kademesiz olarak ayarlanabilen

ışık başlığı, mükemmel açı sağlar ve üç farklı ışık

modu sunar. Işık modları; başın ucundaki 20 metre menzil

ve 50 lümenli, altı saate kadar kullanılabilen bir spot

ışığı sağlar. 100 lümen ve 20 metre ışık aralığına sahip

ana ışık ise üç saate kadar optimum görüş imkanı tanır.

Fener kafasının alt tarafında, 100 lümen, 20 metre ışık

aralığı ile üç saatlik çalışma süresine imkan tanıyan çok

yönlü başka bir ışık kaynağı daha bulunur. Work Flex

multifunction light F20R, esnek aydınlatma seçeneklerine

ve kompakt formatına ek olarak yalnızca 61 gramlık

ağırlığa sahiptir. Fener, şarj göstergesi düşük pil seviyesini

gösterdiğinde fenerle birlikte verilen USB tip C kablosuyla

kolayca şarj edilir ve kısa sürede tekrar kullanıma hazır

hale gelir.

Work Flex multifunction light F20R, profesyonel zanaatkarlar

ve kendin yap hayranları için, alet kutusunun olmazsa

olmazı, kompakt, çok yönlü ve sağlam bir yol

arkadaşıdır.


Röportaj

INFUSION ENERGY TURKEY GENEL MÜDÜRÜ M. FURKAN ÖZEROĞLU:

“ENERJİ DEPOLAMA TEKNOLOJİLERİ

VE SUPERCAPACITORLER”

Infusion Energy Turkey Genel

Müdürü M. Furkan Özeroğlu İle

“Enerji Depolama Teknolojileri Ve

Supercapacitorler” üzerine bir röportaj

gerçekleştirdik

12 World Media Group -Elektrik Pano Dergisi / Eylül - Ekim 2023

Enerji depolama nedir, nerelerde kullanılabilir?

Enerji depolama, basitçe elektriğin depolanıp daha sonra

en çok ihtiyaç duyulduğu zamanda ve yerde kullanılmasıdır.

Enerji depolama, bireysel bir kullanıcıdan bir siteye, bir

fabrikaya hatta şebekeye kadar geniş bir kullanım alanı

vardır.

Ülkemizde fabrikalarda enerji depolama sistemleri neden

kullanılmalıdır?

Kendi enerjisi üreten ve depolayan sanayi kullanıcıları

için şebekeden bağımsız hale gelerek üretim kayıplarını

azaltmak için kesintisiz güç sağlayabilmelerine ve küresel

bir kriz olan enerji krizi ile sürekli artan maliyetlerine karşı

önlem alabilmelerine olanak sağlar.

Röportaj

Ülkeler için enerji depolama sistemlerinin avantajları

ve kullanılmasının sebepleri nelerdir?

Bütün ülkelerin enerji politikasında; yenilenebilir enerji

kaynaklarını her sene arttırmak ana amaç haline gelse

de bu durumun getirdiği en büyük zorluk, güç talebini

dengeleyebilmektir.

Günümüzde, yenilenebilir enerji kaynaklarının

yaygınlaşması ile artan toplam kurulu güçten ziyade

emreamade güç ülkeler için oldukça önemli bir kavram

haline gelmiştir.

Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından

elde edilen fazla enerji depolanarak, üretimi kesintili bu

kaynakların kullanımı arttırmaktır. Depolama, mevcut

kaynakların kapasite faktörünü arttırarak şebekeyi daha

verimli hale getirir. Bu sayede yeni termik yakıtlı enerji

santralleri inşa etme ihtiyacı ortadan kalkarak daha

ekonomik ve sera gazı emisyonlarını azaltarak çevreci,

sürdürülebilir bir çözüm üretilebilir.

Ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele

kapsamında imzalanan Paris Protokolü çerçevesinde

günümüzde fosil yakıtlı araçlardan elektrikli araçlara

geçiş söz konusu olsa da bu araçların batarya sistemleri

şarj talebini karşılayabilecek gerekli alt yapı yatırımı

yapmak oldukça maliyetli, zor ve uzun bir süreç olduğu

için ‘’yerinde üret, yerinde tüket’’ anlayışı benimsenmiş

ve depolama oldukça zaruri hale gelmiştir.

Kısaca yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli

kullanılmasının ve gelecek nesillere CO2’den arındırılmış

bir dünya bırakmamızın temeli, enerjiyi depolamaya

bağlıdır. Bütün bu sebeplerden dolayı ülkemiz dahil

olmak üzere birçok ülke, enerji depolama sistemlerini

oldukça önemsemekte ve teşvikler vermektedir.

Vera Grup olarak enerji depolama sistemleri hedefleriniz

ve çözümleriniz nelerdir?

Vera Grup olarak enerjinin iletimi ve üretimi hususunda

yaptığımız birçok projeyi ve Ar-Ge projelerinde

edindiğimiz tecrübeleri enerji depolama teknolojileri

ile buluşturmak amacıyla çıktığımız yolda dünyanın

en büyük süper kapasitör üretim kapasitesine sahip

fabrikalara ve en yüksek enerji yoğunluğuna sahip katı

hal bataryaları üreticisi Infusion Energy ile ortak üretim

ve Ar-Ge iş birliği protokolü ile ortak girişim şirketimiz

Infusion Energy Türkiye’yi kurduk.

Gelecek yıl Ankara’nın Kazan ilçesinde yılık 750 mWe

üretim kapasitesine sahip 200 teknik personoel istihdam

ile başlayacağımız üretim ile Türkiye’den dünyaya

süper kapasitör ihraç etmeyi hedefliyoruz. Batarya

teknolojilerinde en yeni teknolojilerin ülkemizden çıkması

için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilir, çevreci,

yenilikçi süperkapasitörler, enerjiyi kimyasal olmayan

bir yöntem olan ‘’elektrostatik’’ olarak depolayan grafen

özlü yeni nesil bir batarya teknolojisidir.

World Media Group - Elektrik Pano Dergisi / Eylül - Ekim 2023 13

Röportaj

Bataryaları biz süperkapasitörler ve geleneksel bataryalar

olarak ikiye ayırıyoruz çünkü süper kapasitörlerin

geleneksel bataryalara göre çok ciddi avantajları

mevcuttur. Diğer batarya teknolojilerime göre bazı üstün

özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

Geleneksel bataryalar dentrit diye tabir edebileceğimiz

bozulmalar yaşarlar ve bu bozulmaların sonucunda

bataryalarda kapasite kayıpları oluşur dolayısıyla kısa

ömürlüdürler. Örneğin kurşun asit ya da jel aküler yaklaşık

900 cycle (şarj/deşarj döngüsü sayısı), lityum bataryalar

yaklaşık 4000-6000 cycle iken kimyasal olmadığı için

bozulma yaşamayan süper kapasitörler 1.000.000

cycle’lık bir ömre sahiptir. Bu anlamda

Geleneksel bataryaların zamanla kapasiteleri hızlıca azalır.

Örneğin 6000 cycle ömrü olan kaliteli bir lityum batarya,

laboratuvar koşullarında 25°C derecede 2000 kere

yavaş şarj/deşarj edilerek kapasitesinin yaklaşık %25’ini

kaybeder. Birde saha koşullarında, değişken sıcaklıklara

ve ani yüklenmelere maruz kaldığında bu kayıp dahada

artar. Yani bir kullanıcı günde 3 kez şarj ettiği bataryanın

6000 / 365 / 3 = yaklaşık 6 yıl gideceğini düşünürken, 2 yıl

sonra kapasitesinin %30’unu yitirmiş olacağını düşünerek

sistem tasarımı ve geri dönüş maliyeti hesabı yapmalıdır.

Buna karşın süper kapasitörler neredeyse hiç kapasite

kaybına uğramaz.

Geleneksel tüm bataryalardan farklı olarak süper

kapasitörlerimizin ölü bölgesi yoktur. Ölü bölge;

bataryanın kullanılmayan kapasitesinin bulunmasıdır.

Süper kapasitörler diğer bataryalara göre ölü bölgeleri

olmaması sebebiyle aynı kapasiteyle daha çok güç

verebilir. Aynı zamanda iç dirençleri de oldukça azdır.

Bu sebeplerden kaynaklı daha verimlidir. Geleneksel

bataryaların eş değer kapasiteleri yaklaşık %25 daha

fazladır.

Geleneksel bataryalarda yüksek hava sıcaklığında ya

da ani yüklenmelerde ciddi patlamalar meydana gelir.

Bu patlamalar görmezden gelinecek kadar fazladır.

Patlamalar sosyal medyada bir süre yayınlanabilse de

görsel basın tarafından çok fazla yayınlanmamasının

sebebi; ülkelerin geleneksel bataryaların üretimi için

ciddi teşvikler vermiş olması ve bu şirketlerin her patlama

haberi ile zarar görmesidir. Süper kapasitörlerin patlama

riski yoktur, güvenilir bir teknolojidir.

Bataryalarda şarj süresinin hesaplanması için şarj akımı

kapasiteleri C Rate ile ifade edilir. Bir batarya 3C ile şarj

olması; nominal akımının üç katı kadar akımla yani 1

saatin 1/3 süresinde 20 dakikada şarj olması demektir.

Geleneksel bataryalardan kurşun asitler ideal olarak

0.1 C ile (10 saat) şarj olur ve hızlı şarj olma özelliği

yoktur. Lityum bataryalar ise katalog üzerinde hızlı şarj

değerlerine sahip olsa da 0.4C ile (2 saat 30 dakika) şarj

olmalıdır. Aksi takdirde zaten kısa olan ömürleri iyice

kısalmakta ve patlama risklerini arttırmaktadır. Süper

kapasitörler düzenli olarak yıllarca 5 dakikada tam dolu

olacak şekilde hızlı şarj olduğunda bile hiçbir şekilde

bozulma ve ömür kaybına uğramazlar bu anlamda teorik

olarak değil ama pratik olarak dünyada hızlı şarj olabilen

tek batarya sistemidir.

Geleneksel bataryalardan kurşun asit akülerin

iklimlendirmeye ihtiyacı vardır ve oda sıcaklığı

koşullarında kalması gerekmektedir. Lityum teknolojisi

bu konuda biraz daha kullanışlı gözükse de -20 ile +60

derece arasında çalışma koşulları ve 0 derecenin altında

şarj edilememe sorununa karşın süper kapasitörlerimiz

-30 ile +85 derece arasında iklimlendirme olmaksızın

kullanılabilir.


Transformatör

transformatörler

Transformatör ya da kısa adıyla trafo iki veya daha fazla elektrik devresini elektromanyetik

indüksiyonla birbirine bağlayan bir elektrik aletidir. Bir elektrik devresinden diğer elektrik

devresine, enerjiyi elektromanyetik alan aracılığıyla nakletmektedir. Transformatörler

elektrik enerjisinin belirli gücünde gerilim ve akım değerlerinde istenilen değişimi yapan

makinelerdir. Transformatör, elektrik enerjisini bir elektrik devresinden başka bir devreye

veya birden fazla devreye aktaran bileşendir. Transformatörün herhangi bir bobinindeki

değişen akım, transformatörün çekirdeğinde değişken bir manyetik akı üretmektedir. Oluşan

akı, aynı çekirdek etrafına sarılmış diğer bobinler boyunca değişen bir elektromotor kuvveti

indüklemektedir. Elektrik enerjisi, iki devre arasında metalik (iletken) bir bağlantı olmadan

ayrı bobinler arasında aktarılabilmektedir.

Transformatörün işlevi, düşük akımlı yüksek gerilimli

elektriği, hemen hiç enerji kaybı olmaksızın yüksek akımlı

düşük gerilimli duruma (veya tam tersi) dönüştürmektir.

Transformatörler elektrikle çalışan birçok cihazın

tamamlayıcı elemanıdır. Masa lambaları, pil şarj araçları,

oyuncak arabalar ve bilgisayar gibi cihazların hepsinde

gerilimi ayarlamak için transformatör kullanılmaktadır.

Transformatörün boyutları kullanım yerine göre bezelye

iriliğinde küçük olabildiği gibi, 500 ton ağırlığında olanları

da vardır.

Transformatör en basit halde, birbirine yakın konan iki sargıdan

ibarettir. Eğer bu iki sargı ince demir levhaların üzerine

sarılmışsa buna demir çekirdekli transformatördür. Eğer

demirsiz plastik tüp gibi bir çekirdeğe sarılmışsa buna hava

çekirdekli transformatör denmektedir. Sargılardan birine voltaj

uygulanırsa, diğerinde de bir voltaj meydana gelmektedir.

Voltajın tatbik edilmesiyle ortaya çıkan akım, sargı etrafında

bir manyetik alan doğurmaktadır. Bu alan, yakına konan diğer

sargıda bir voltaj ortaya çıkarmaktadır. Ancak manyetik alanın

daima değişerek çıkış sargısındaki voltajı devam ettirmesi

gerekmektedir. Birinci bobine tatbik edilen voltaj sabit olursa,

diğer bobinde herhangi bir voltaj meydana gelmemektedir.

Ancak doğru akım sürekli olarak kapatılır ve açılırsa manyetik

alan değişerek bir çıkış meydana gelmektedir. Otomobillerde

bulunan radyo alıcısındaki vakum tüp bu prensiple

çalışmaktadır.

Bir transformatörün çıkış sargısı, giriş sargılarından daha fazla

sayıda ise çıkış voltajı büyüyecektir. Akım şiddetiyse, bu oranın

tersiyle değişmektedir. Transformatörler yardımıyla gerilimi

yükseltmek mümkün olduğu gibi, düşürmek de mümkündür.

Transformatörün gücü manyetik alanın değişimine bağlı

olduğundan, bu alan demir çekirdeği ısıtmaktadır. Bu sebepten

demir çekirdekli transformatörler, genellikle 50 hertzlik, düşük

frekanslarda kullanılmaktadır. Demir çekirdeğin tek döküm

olarak değil, ince levhalar şeklinde yapılması değişen manyetik

alan kaynaklı dairesel Eddy akımlarından kaynaklanacak

olan fazla ısınmayı önlemek içindir. Dairesel dönülebilir alan

büyüdükçe bu akımlar artmaktadır. Bu sebepten dolayı, radyo

frekanslarında çalışan transformatörler hava çekirdeklidir.

Eğer her iki sargı tek bir demir çekirdeğe konur ve voltaj tatbik

edilirse, demir çekirdek manyetize olmaktadır. Demir, uygun

manyetik özelliklerinden dolayı tercih edilmekte ve bu suretle

manyetik alan konsantre edilmektedir. Bu yöntemle enerji

kayıpları en düşük düzeyde kalır, verim % 97-99,9 gibi değerlere

ulaşabilmektedir.


Transformatör

Trafo Servİs : Kalİtelİ

Ürün Güvenlİ Hİzmet

Kurumsal Yapı

Trafo Servis olarak; yurtiçi ve yurtdışında Primer ve

Sekonder (750 kV’ya kadar) montaj, demontaj, yerinde

bakım, atölyede bakım, test ve mühendislik hizmetleri de

dahil olmak üzere çoğu üretici ürünleri için komple servis

çözümleri sağlayarak elektrik enerjisi sisteminde yüksek

performans, kalite, güvenilirlik ve ekipmanlarının ömrünü

korumak ve uzatmak için; deneyimli ekiplerimizin yanında

en gelişmiş yöntemler, makine ve test cihazlarına sahibiz.

Sahip olduğumuz bu donanım yapı olarak müşterilerimize

verimli, güvenli ve kaliteli hizmet sunmamız açısından

bize yardımcı olurken, aynı zamanda müşterilerimizin

ihtiyaçlarına karşı esnek ve hızlı hizmet ile çözümler

sunmamızı sağlamaktadır.

Kalite Politikamız ve Belgelerimiz

Müşteri memnuniyetinin, hizmet kalitesinin sürekliliğini

sağlamak, yürüttüğü tüm faaliyetlerde, çevreye verdiği

olumsuz etkileri en aza indirebilmek ve temel insan

haklarından yola çıkarak; sağlıklı, güvenli bir çalışma

ortamı sağlamak ve çalışanlarının fiziksel, sosyal

sağlıklarını korumak amacıyla, ISO 9001, ISO 14001 ve

EN 18001 standartları gereklerine uygun bir sistemde

çalışmaktır.

Hizmetler ve Ürünler

üç ve Dağıtım Trafosu Devreye Alma Testleri ve Bakım

İşlemleri

Primer Ekipmanları Devreye Alma, Test ve Bakım

İşlemleri

Sekonder Ekipman Devreye Alma Bakım ve Test İşlemleri

Trafo Tamir Atölyesi

Pano İmalatı

Yedek Parça Temini

Mühendislik Hizmetleri

Yenilebilir Enerji RES

Kimya Laboratuvarı


Transformatör

Test ekipmanları

1Omicron CPC 100 Test Seti

2Omicron FRA

3Omicron CMC 356 Röle Test Cihazı

4Phenix DC Hi-Pot Test Cihazı

5VLF AC Hi-Pot Test Cihazı

6Hipotronics 800 PL DC Hi-Pot Test

Cihazı

7Megger İzolasyon Test Cihazı

85 Kv Metrel İzolasyon Test Cihazı

9Doble M2H-D İzolasyon Test

Cihazı

10Fluke Kablo Ölçer

11 Fluke Termal Kamera

12Megger Torkel 860 Battery Load

13Raytech DC Direnç Test Cihazı

14DV Power DC Direnç Test Cihazı

15Samgor SG 5002 DC Direnç Test

Cihazı

16Vanguard WRM-10P DC Direnç

Test Cihazı

17Vanguard CT-7000 Kesici Açma-

Kapama Test Cihazı

18Vanguard CT 6500 S 3-6 Kesici

Açma-Kapama Test Cihazı

19AB Elektrik Kesici Açma Kapama

Test Cihazı

20Vanguard ACCU-OHM 10-200 A

Kontak Geçiş Test Cihazı

21AB Elektrik 0-200 A Kontak Geçiş

Test Cihazı

22AB Elektrik MOM-04-T DC Direnç

Test Cihazı

23Vanguard ATRT-01B Trafo Çevirme

Oranı Test Cihazı

24Sverker 750 Röle Test Cihazı

25Megger 5kV İzolasyon Test Cihazı

26Megger AVO BM11D İzolasyon

Test Cihazı

27HT Italia GEO 416 Toprak Direnç

Ölçümü Test Cihazı

28PD Electronics DC Direnç Test

Cihazı

Yağ Tredman Cihazları

1Mobil NAKIN ZYD-30 Double

Stages Vakum Yağ Tretman Cihazı

2Mobil Yağ Tretman Cihazı (Yerli

Üretim)

3Mobil Arras Maxei Yağ Tretman

Cihazı

4Leybold Vakum Pompası

Yönetim Kadrosu

İlker Ünlü

Genel Müdür

2011 Uluslararası Saraybosna

Üniversitesi / Bosna Hersek-

Elektrik Mühendisliği

2001 yılında iş hayatına

başlamıştır ve 2005-2009

yıllarında ABB ‘ de çalışmıştır.

Mart 2011 yılında ortağı olduğu

Trafo Servis Mühendislik

şirketini kurmuştur. ABB ’de

İletim ile Dağıtım Sistemleri ve

Servisinde çalışmıştır, uzmanlık

alanı olarak Primer, Sekonder

jeneratör, kablo test ve

bakımları.

**************************

Beytullah Şenal

Operasyon Müdürü

1994 Mustafa Kemal Üniversitesi

/ Hatay - Elektrik Teknikerliği

İş hayatına 1989 yılında Ekinciler

Demir ve Çelik Sanayi A.Ş.

‘de başlamıştır ve daha sonra

1998 – 2011 yıllarında ABB ‘de

çalışmıştır. Mart 2011 yılında

ortağı olduğu Trafo Servis

Mühendislik şirketini kurmuştur.

ABB ’de yurtiçi ve yurtdışında

çeşitli projelerde İletim ile

Dağıtım Sistemleri ve Servisi

işlemlerinin yanında Yük

Altında Kademe Değiştiricilerin

markadan bağımsız olarak

montaj , test ve bakım

işlemlerini yapmıştır.

**************************

Ali Özçelik

Satış ve İş Geliştirme Direktörü

1990 – 2010 yıllarında ABB ‘ de

çalışmış olup, Mart 2011 yılında

ortağı olduğu Trafo Servis

Mühendislik şirketini kurmuştur.

ABB ‘ de çalıştığı sürede İletim

ile Dağıtım Sistemleri ve Servisi

trafolaraın montajı ve testleri,

onlara ait Yük Altında Kademe

Değiştiricilerin markadan

bağımsız olarak montaj , test ve

bakım işlemlerini yapmıştır.


Transformatör

TRANSFORMATÖRLERİN ÇEKİRDEĞİNİ

YENİDEN TASARLADI 35 ÜLKEYE

İHRACATA BAŞLADI

Enerji sektörünün ihtiyaçları için güç, dağıtım ve özel sargılı transformatörler üreten Transformatör

Elektromekanik A.Ş., yağlı ve kuru tip transformatörlerin nüve (çekirdek) tasarımlarında gerçekleştirdiği

yeniliklerle fark yaratıp, çevre dostu ürünlerini 35 ülkeye ihraç etme başarısını yakaladı. Transformatör

Elektromekanik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cenk Dağsuyu, “Projemiz kapsamında ortaya çıkarttığımız

ürünlerimiz karbondioksit salınımını azaltan çevre dostu transformatörlerdir. Verimliliği sayesinde sera

etkisinin azaltılmasında rol oynamaktadır” dedi.


AR-GE merkezi sayesinde atılım yaptı

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde

20.000 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 63.000

metrekare alanda iki ayrı tesisiyle üretim yapan

Transformatör Elektromekanik A.Ş., 2017 yılında

kurduğu Ar-Ge Merkezi’nde 32 araştırmacı personel

ile yürüttüğü TÜBİTAK onaylı projelerle kayıp kaçak

oranı düşük, yüksek rakımda ve deniz ortamlarında

kullanılabilen ve karbondioksit salınımını azaltan çevre

dostu transformatörleri sektörün kullanımına sunmaya

başladı.

İnovatif tasarımlar ihracatta yeni kapılar açtı

Transformatör Elektromekanik A.Ş. Yönetim Kurulu

Üyesi Yusuf Cenk Dağsuyu hayata geçirdikleri projeler

arasında 1.5 milyon dolar yatırım bütçeli Yağlı Tip ve Kuru

Tip Transformatörlerin Nüve (çekirdek) Tasarımlarının

Gerçekleştirilmesi ve Ürün Geliştirme Projesi’nin ihracatta

kendilerine yeni fırsat kapıları araladığını belirtti. Projede

bir yıllık sonuçları değerlendiren Dağsuyu, sadece

Transformatör

bu projeye özgü “Üretim kapasitemiz %3,2’lik artışla

9.500 adete yükselirken, birim ihraç fiyatımızdaki artış

beklenenin üzerinde olmuş ve %28’lik artışla 6.709 dolar

değerine ulaşmıştır. Müşteri sayımız ilk yılın sonunda %12

artarak 1.100 adete çıkmıştır. İhracat pazar çeşitliliğimiz

ise %33 artarak, ihracat yaptığımız ülke sayısı 35’e

yükselmiştir” diye konuştu.

İhracatımız 20.000.000 dolara ulaştı

Transformatör sektörünün ihtiyaçlarını en iyi şekilde

analiz ederek, müşteriler için doğru çözümler sunan iş

ortağı olma misyonuyla çalıştıklarını kaydeden Dağsuyu,

‘’Uluslararası rekabet koşullarında bir Türk markası

olarak kalıcılığımızı sürekli geliştirerek devam ettiriyoruz.

Çevreye ve insan yaşamına saygı ile çalışıyoruz. Projemiz

kapsamında ortaya çıkan çevre dostu transformatörlerimiz

ihracatta bize yeni pazarlar kazandırdı. Geçtiğimiz yıl en

çok Irak, Nijerya, Etiyopya, Benin ve İngiltere’ye ihracat

yaptık. Toplam 8000 adetten fazla transformatör ihraç

ederek, ülkemize 20.000.000 dolar kazandırmanın

gururunu yaşıyoruz’’ diye konuştu.


Enerji

ESCON Enerjİ Ar-Ge

Merkezİ kuruldu

Enerjide

karbonsuzlaşma, Ar-

Ge ve ürün geliştirme

çalışmaları Biruni

Teknopark’taki yeni

ofiste yürütülecek

Transfo Türkiye’nin ilk ve tek global enerji hizmet şirketi

ESCON Enerji, karbon nötr ekonomiye geçiş kapsamında

sunduğu uçtan uca hizmet ve teknolojileri bir adım

daha ileri taşımak üzere kendi bünyesinde bir Ar-Ge

merkezi kurdu. ESCON Enerji Ar-Ge Merkezi’nin, Biruni

Teknopark’taki yeni ofislerinde faaliyet göstereceğini

söyleyen ESCON Enerji CEO’su Onur Ünlü, “Ar-Ge

merkezimizde işletmelerin enerjide karbonsuzlaşmaya

ulaşabilmeleri için ileri mühendislik çalışmaları

yürütmeyi, geliştirdiğimiz teknolojileri ürünleştirerek

ve uluslararası pazara sunarak ülkemiz için katma değer

yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Karbon nötr ekonomiye geçiş sürecindeki işletmelere

yenilikçi çözümler sunan Türkiye’nin ilk ve tek global enerji

hizmet şirketi ESCON Enerji, bu alandaki çalışmalarını

geliştirmek üzere “ESCON Enerji Ar-Ge Merkezi”ni kurdu.

Uluslararası alanda teknoloji ve yenilik konusunda fark

yaratmayı amaçlayan girişimlere ev sahipliği yapan Biruni

Teknopark’a girmeye de hak kazanan ESCON Enerji, Ar-

Ge merkezi faaliyetlerini burada yürütecek.

Onur Ünlü: “Geliştirdiğimiz teknolojileri ürünleştirip

ihracatı artırmayı hedefliyoruz”

ESCON Enerji CEO’su Onur Ünlü, Ar-Ge merkezi ve

teknoparka taşınma süreçleri hakkında bilgi verdi.

İklim değişikliği ile mücadele ve enerji maliyetlerinde

global ölçekte yaşanan artış nedeniyle işletmelerin

enerji verimliliğine yönelik çalışmalarına hız verdiğini ve

karbon nötr olmayı hedeflediklerini söyleyen Ünlü, “Biz

de ESCON Enerji olarak bu süreçte başta ısı pompası,

su geri kazanımı ve yeni nesil ısı geri kazanım sistemleri

olmak üzere yenilikçi enerji verimliliği çözümlerine

odaklanıyoruz. Aynı zamanda bünyemizde geliştirdiğimiz

IoT platformumuz Energy Eye ile enerji verimliliğinin ve

proses performansının takip ve analizini sağlıyoruz. Bu

çalışmalarımızı, kurduğumuz ESCON Enerji Ar-Ge Merkezi

ile birlikte bir adım daha ileriye taşıyacak, işletmelerin

enerjide karbonsuzlaşmaya ulaşabilmeleri için ileri

mühendislik çalışmaları yürüteceğiz. Aynı zamanda

geliştirdiğimiz bu teknolojileri ürünleştirerek, uluslararası

pazara sunmayı böylece ihracatı artırmayı ve ülkemiz için

katma değer yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Ünlü şöyle devam etti; “Ar-Ge merkezimizin faaliyetlerini

gerçekleştirmek üzere ‘Ticari Bina ve Endüstriyel Tesislerde

Enerjide Karbonsuzlaşma’ projesi ile başvurduğumuz

Biruni Teknopark’a girmeye hak kazandık. Şirketimizin

merkezi aynı kalacak, Ar-Ge merkezimiz ise teknopark

içerisinde olacak. Bu da bize ürünlerimizi geliştirme,

global arenada yeni iş birlikleri kurma ve akademinin

gücünden faydalanma noktasında önemli avantajlar

sağlayacak. Tüm bunların neticesinde karbon nötr

ekonomiye geçişte uçtan uca hizmet sunan ve teknoloji

üreten lider adres olmayı amaçlıyoruz.”


EKONOMİK NOKTA

TEKNOLOJİ

01 - 15 Nisan 2020

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...





Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz / internet televizyonumuz.

(Yıllık 361 bin görüntüleme)

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)


Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /




Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü

gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10

sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli

ziyaret etti.

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat,

teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık

ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000

adet e-gazete 50.000 adet)

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /


Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet /


Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning

Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet

/ e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34


Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33


Reklam İletişim

Zafer Alkan

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim

Düzgün Turgut - Sevda Öncü

WORLD MEDIA GROUP

Muhasebe Müdürü

0 542 292 83 85


Grafik Tasarım İletişim

Simge Savranoğlu - Mete Şahin

WORLD MEDIA GROUP

Grafik Tasarım

0 212 427 00 15


Enerji

Türkİye’nİn

Enerjİ İhTİyacı

Son yirmi yıllık istatistikleri değerlendirdiğimizde; Türkiye’nin enerji ihtiyacının

ve tüketiminin arttığını görüyoruz.

TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve

Ekonomi Merkezi (EÇEM) “Türkiye’nin Sanayide Enerji

Verimliliği Görünümü” projesini başlattı.

Sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin en üst

düzeyde pratiğe aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla

başlatılan “Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği

Görünümü” projesi ile enerji verimliliği konusunda

farkındalığın en üst seviyeye çıkarılması, sanayimizin

öncü sektörlerinde enerji verimliliği ve tasarrufu

potansiyelinin uluslararası referanslarla kıyaslanarak

ortaya konulması, enerji tasarrufundan verimliliğe

doğru giden sürece hazırlanacak rehberlerle katkı

sağlanması hedefleniyor.

Dünya, fosil yakıt döneminin sonuna doğru ilerliyor.

Kömür, petrol ve doğal gaz talebi 2030 öncesinde

zirveye ulaşacak. Bu zirveler, daha temiz enerjiye geçişin

hızlandığını ve iklim değişikliğini önleme çabalarının

ilerlediğini gösteriyor. Ancak küresel ısınmayı 1.5°C ile

sınırlamak için daha güçlü ve hızlı politika önlemlerine

ihtiyaç var. Etkin enerji verimliliği politikaları ise

çözümün en önemli parçalarından biridir.

İklim değişikliğinin giderek derinleşen etkileri ve

küresel gelişmelerin yol açtığı enerji arz güvenliği

riskleri nedeniyle sürdürülebilir enerji sistemleri daha

kritik hale geliyor.

Bu proje; bilimsel temelli, katma değeri yüksek projeleri

hayata geçirme gayretini ve heyecanını, iş birlikleri ile

daha iyi bir dünyayı hedefliyor.

Elektrik ve Enerji sektörünün bu değişime göre

yeniden konumlanması önem arzediyor. Özetle,

dünyada sanayide kullanılan enerjinin hızlı bir değişim

yaşadığını ve bu değişime ayak uyduranların gelişme

göstereceğini söyleyebiliriz.

Enerji Sektöründe yaşanacak değişim ve bu değişimin

ipuçları bu sayfalarda...


Röportaj

TESLA UPS: “KESİNTİSİZ ENERJİNİN

GÜVENLİ YOLCULUĞU”

Tesla UPS Genel Müdürü Hasan Doğan ile sektörde yaşanan gelişmeler üzerine bir

röportaj gerçekleştirdik.

Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?

TESLA UPS olarak, Güç Elektroniği konusunda

uzmanlaşmış bir şirketiz. Müşterilerimize Kesintisiz Güç

Kaynağı (UPS) çözümleri sunuyoruz. Firmamız, elektriğin

kesintiye uğradığı durumlarda iş sürekliliğini sağlamak

için ihtiyaç duyulan kesintisiz güç çözümünü Dünya’da

sektörün önde gelen üreticisi EATON markası altında

temin ediyor.

TESLA UPS olarak müşterilerimize marka bağımsız

teknik servis hizmeti de sunuyoruz. Müşterilerimizin

ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun akü değişimi, arıza

onarımı ve koruyucu bakım seçenekleri sunarak esnek

çözümler sağlıyoruz.

Müşteri memnuniyeti ilk önceliğimizdir. Profesyonel

ve deneyimli ekibimiz, müşterilerimize en iyi hizmeti

sunmak için profesyonel ekipman parkı ile çalışmaktadır.

UPS sistemlerinin satışı, kurulumu, bakımı ve onarımı

konularında uzmanlaşmış bir ekip olarak müşterilerimize

kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunuyoruz.

Kaliteli ürünler ve müşteri odaklı hizmetlerle,

müşterilerimizin kesintisiz güç ihtiyaçlarını karşılamak

için sürekli olarak çalışıyoruz. İş sürekliliği konusunda

güvenilir bir ortak olmayı hedefliyoruz ve müşterilerimize

kesintisiz bir işletme deneyimi sunma konusundaki

taahhüdümüzü sürdürüyoruz.

Hangi Tip ürünlerin tedariğini ve hizmetini

sunuyorsunuz?

TESLA UPS olarak geniş bir ürün yelpazesine sahibiz ve

çeşitli hizmetler sunmaktayız.

* Kesintisiz Güç Kaynakları (UPS): Farklı güçlerde

ve özelliklerde UPS sistemleri sunuyoruz. Bu sistemler,

elektrik kesintileri sırasında enerji sağlamak için kullanılır

ve iş sürekliliğini korumakta yardımcı olur.

* Aküler: UPS sistemlerinin yedekleme gücünü

desteklemek için yüksek kaliteli aküler temin ediyoruz.

Güvenilir ve uzun ömürlü akü çözümleri sunarak

müşterilerimize kesintisiz güç sağlamayı hedefliyoruz.

Ayrıca, farklı kapasitelerde ve özelliklerde akü seçenekleri

sunarak müşterilerimize çeşitlilik ve özelleştirme imkânı

sağlıyoruz.

* Güç Yönetim Çözümleri: Müşterilerimize

güç yönetimi konusunda çeşitli çözümler sunuyoruz.


Bu çözümler, enerji tüketiminin izlenmesi, verimlilik

analizleri, uzaktan izleme ve kontrol gibi özellikleri içerir.

* Teknik Servis ve Bakım Hizmetleri: Ürünlerimizin

kurulumu, servisi ve bakımı konusunda uzman teknik

ekibimiz tarafından profesyonel hizmet sunuyoruz.

Müşterilerimizin UPS sistemlerinin düzgün çalışmasını

ve performansını korumak için periyodik bakım ve

onarımlar gerçekleştiriyoruz. Marka ve modelden

bağımsız olarak bu hizmetleri profesyonel bir yaklaşımla

gerçekleştiriyoruz.

Röportaj

özellikleri ile dikkat çeker. Bu çözüm, özellikle yerleşik

alanın sınırlı olduğu veya hızlı şarj gerektiren uygulamalar

için idealdir. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun akü

seçenekleri sunarak, onlara çeşitlilik ve özelleştirme

imkânı sağlıyoruz.

Bu ürünler ve hizmetlerimizle müşterilerimize enerji

güvenliği konusunda kapsamlı çözümler sunmayı

hedefliyoruz. İhtiyaç ve gereksinimlere uygun en iyi

ürünleri seçmek ve destek olmak için hizmet sunuyoruz.

İş Birliği Yaptığınız Firmalarla ilgili bilgi verir misiniz?

TESLA UPS olarak, sektörde önde gelen UPS üreticileri ve

çözüm sağlayıcılarıyla iş birliği yapmaktayız. Bu iş birlikleri,

müşterilerimize en güvenilir ve yüksek performanslı

ürünleri sunmamızı sağlamaktadır.

EATON, iş birliği yaptığımız önemli bir firma olarak öne

çıkmaktadır. EATON, güç yönetimi konusunda uzmanlaşmış

global bir şirkettir ve UPS sistemleri konusunda geniş bir

ürün yelpazesine sahiptir. EATON’un Yetkili Satış ve Servis

bayisi olarak müşterilerimize üst seviye UPS çözümleri

sunmaktayız. Bu iş birliği, müşterilerimize yüksek kaliteli

ve güvenilir UPS çözümleri sunmamızı sağlarken, aynı

zamanda teknik destek ve satış sonrası hizmetlerde de

güçlü bir destek sağlamaktadır.

Hoppecke Akü Kabini Yerleşimi ile alandan tasarruf ediyoruz.

Bu iş birlikleri, müşterilerimize çeşitli seçenekler

sunmamızı ve onlara ihtiyaçlarına en uygun ürünleri

sunma esnekliği sağlamamızı mümkün kılmaktadır.

İş birliği yaptığımız firmalarla birlikte, güç güvenliği

konusunda müşterilerimize en iyi çözümleri sunmak için

çalışmaktayız.

Sektörün sorunları ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

EATON 3x200KVA-KW Modüler UPS

Ayrıca, aküler konusunda da iş birliği yaptığımız çeşitli

markalar bulunmaktadır. Dünyanın önde gelen akü

üreticilerinden Hoppecke, Fiamm, CSB gibi tanınmış

akü markalarıyla ortaklık yaparak müşterilerimize

aynı şekilde üst seviye, yüksek kaliteli ve güvenilir akü

çözümleri sunmaktayız. Lityum iyon akü çözümleri

de bir diğer ürün grubumuzdur. Lityum iyon aküler,

daha kompakt tasarımları, hafiflikleri ve daha hızlı şarj

* Enerji Verimliliği: Enerji verimliliği, güç kaynaklarının

etkin bir şekilde kullanılması açısından önemli bir konudur.

Sektördeki bazı UPS sistemlerinin enerji verimliliği düşük

olabilir ve gereksiz enerji kayıplarına neden olabilir. Bu,

enerji maliyetlerini artırabilir ve çevresel etkiyi olumsuz

yönde etkileyebilir. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik

çözümler geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

* Teknolojik Gelişmeler: Güç güvenliği sektörü,

teknolojik gelişmelere hızla ayak uydurmalıdır. Yeni nesil

UPS sistemleri, daha küçük boyutlarda, daha yüksek

verimlilikte ve daha fazla özellik sunmalıdır. Bunun yanı

sıra, uzaktan izleme ve yönetim gibi yenilikçi özelliklerin

entegrasyonu, müşterilere daha fazla kontrol ve işletme

kolaylığı sağlayabilir.

World Media Group -Elektrik Pano Dergisi / Eylül - Ekim 2023 29

Röportaj

* Sürdürülebilirlik: Çevre dostu çözümler, günümüzde

büyük önem taşımaktadır. UPS sistemlerinin daha

sürdürülebilir olması için enerji verimliliği, geri dönüşüm

ve çevreye zararlı malzemelerin azaltılması gibi faktörler

üzerinde çalışılmalıdır. Ayrıca, yenilenebilir enerji

kaynaklarıyla entegrasyon ve enerji depolama çözümleri

gibi sürdürülebilirlik odaklı inovasyonlar da sektörün

ilerlemesi için önemlidir.

* Bakım ve Onarım Hizmetleri: UPS sistemleri düzenli

bakım ve onarıma ihtiyaç duyar. Ancak, bazı durumlarda

bakım ve onarım hizmetlerinin zamanında ve etkili bir

şekilde sağlanamaması sorunlara yol açabilir. Bu nedenle,

uzman teknik personel, profesyonel ekipman parkı ve

hızlı müdahale süreçleriyle donatılmış sağlam bir bakım

ve onarım ağına sahip olmak önemlidir.

derecesi yüksek olan ürünler, uzun vadede enerji

tasarrufu sağlar ve işletme maliyetlerini azaltır.

* Bakım ve Servis Hizmetleri: Kullanıcıların düzenli

bakım ve servis hizmetlerini göz ardı etmemelerini

öneririm. UPS sistemlerinin düzgün çalışması ve

performansının sürdürülebilmesi için periyodik

bakımların yapılması ve fan, kondansatör gibi ömürlü

malzemelerin zamanında yenilenmesi önemlidir. Ayrıca,

hızlı müdahale ve teknik destek sağlayan güçlü bir servis

ağına sahip bir şirketle çalışmanızı öneririm.

* Yedek Parça ve Akü Tedariği: UPS sistemi için

yedek parça ve akülerin tedarikinin güvence altında

olduğundan emin olmalarını öneririm. Güvenilir

bir tedarikçiyle çalışmak, zamanında yedek parça

temini ve akü değişimlerinin sorunsuz bir şekilde

gerçekleştirilmesini sağlar.

* Uzaktan İzleme ve Yönetim: Uzaktan izleme

ve yönetim özelliklerine sahip UPS sistemlerini

değerlendirmelerini öneririm. Bu özellikler, UPS’in

durumunu takip etmelerini, alarm durumlarında bildirim

almayı ve uzaktan müdahale imkânı sağlar. Bu da işletme

sürekliliği açısından büyük avantajlar sağlar.

Bu öneriler, kullanıcıların doğru ürünleri seçmelerine,

güvenilir bir hizmet sağlayıcısıyla çalışmalarına ve UPS

sistemlerini etkili bir şekilde kullanmalarına yardımcı

olacaktır.

Tek Çatı altında Türkiye’nin en büyük UPS Kurulumu. 2x1200KVA

Bu sorunlarla başa çıkmak için sektördeki paydaşlar

arasında iş birliği ve bilgi paylaşımı önemlidir. Sektörün

gelişimine yönelik araştırma ve yeniliklere yatırım

yapılması, sorunların çözülmesine ve sektörün

ilerlemesine katkı sağlayacaktır.

Kullanıcılara önerileriniz nelerdir?

* İhtiyaç Analizi: İlk olarak, kesintisiz güç

kaynağına ihtiyaç duydukları alanları ve gereksinimlerini

belirlemelerini öneririm. Hangi sektörde faaliyet

gösterdiklerini, ne tür cihazları korumak istediklerini ve

ne kadar süreyle kesintisiz güce ihtiyaç duyduklarını göz

önünde bulundurmaları önemlidir. Bu, doğru UPS sistemi

ve akü seçimi için temel bir adımdır.

* Kalite ve Güvenilirlik: Güç güvenliği alanında

kaliteli ve güvenilir ürünler tercih etmelerini öneririm.

Markaların itibarı, ürünlerin sertifikaları ve müşteri

referansları gibi faktörleri değerlendirerek doğru seçimi

yapmaları önemlidir. Bu, uzun vadeli güvenilirlik ve

performans sağlama açısından önemlidir.

* Enerji Verimliliği: Enerji maliyetlerini düşürmek

ve çevresel etkiyi azaltmak için enerji verimli UPS

sistemlerini tercih etmelerini öneririm. Enerji verimliliği

Uzun Ömürlü Akülerle Müşterilerimize Enerjinin Güvenli Yolculuğuna aracı oluyoruz.


Enerji

YEO’dan geleceğİn enerjİ

teknolojİlerİ İçİn ÜÇ

önemlİ hamle

Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik şirketlerinden YEO, Solar+Storage Next

Generation (NX) Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı’nda imzaladığı 3 önemli anlaşmayı

duyurdu. YEO, Türkiye’nin en büyük termik santrallerinden biri olan İSKEN Sugözü termik

santraline İstanbul’da inşasına başlanılan Reap Battery fabrikasında üreteceği enerji

depolama sistemlerini kuracak. Solitek iş birliğiyle enerji depolama sistemlerini konutlara

ve ticarethanelere ulaştıracak. Ayrıca YEO, çoğunluk hissesini satın alımına yönelik ilk

adımı atarak hisse devri sözleşmesi yaparak el sıkıştığı BrandIT ile enerjide dijitalizasyon

çalışmalarını güçlendirecek.

Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik

şirketlerinden YEO Teknoloji, enerji alanındaki 3D

(Dijitalizasyon, Desentralizasyon, Dekarbonizasyonu)

vizyonuna uygun olarak faaliyetlerine güç katacak 3

önemli anlaşmayı duyurdu.

bir pazar oluşması beklenirken Reap Battery, bu iş

birliğiyle enerji şebekesi uygulamalarının yanında enerji

tüketicilerinin enerji depolama sistemi ihtiyaçlarını da

çözüm sağlamış olacak.

BrandIT ile dijitalizasyon güçlenecek

YEO, söz konusu anlaşmaları Türkiye’nin tek güneş enerjisi

ve enerji depolama sistemleri fuarı Solar+Storage NX’te

açıkladı. 31 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında sektörü

bir araya getiren fuarın en önemli katılımcılarından

YEO, enerji teknolojileri alanında attığı adımları şöyle

açıkladı:

İlk üretim İSKEN Sugözü termik santrali için

YEO’nun enerji depolama alanındaki iştiraki Reap

Battery’nin inşasına başladığı İstanbul Tuzla’daki

fabrikasında üretilen ilk depolama sistemleri, İSKEN’in

Sugözü Termik Santrali’nde kullanılacak. İSKEN’in

sahibi olduğu Sugözü Termik Santrali’ne entegre 21.2

MW’lık hibrit güneş enerjisi santrali yapım işi başarıyla

tamamlanıp teslim edilmişti. Şimdi de YEO’nun, yüzde

100 sahibi olduğu Reap Batarya Fabrikası’nda üretilecek

12.5 MWh’lik enerji depolama sistemi söz konusu

santralde kullanılacak. Böylece YEO, 1360 MW’lık

gücüyle Türkiye’nin en büyük termik santrallerinden

biri olan İSKEN’in Sugözü Termik Santrali’nin bir enerji

adasına dönüştürülmesi hedefine katkı sunacak.

Konut ve ticarethanelere batarya sistemi YEO-Solitek iş

birliğiyle ulaşacak

YEO’nun enerji depolama sistemleri alanındaki iştiraki

Reap Battery ve enerji depolama çözümleri şirketi

Solitek’in attığı imzayla üretilecek sistemler, konut,

ticarethane ve endüstri tesislerine sunulacak. Bu

segmentte Türkiye’de 2030 yılına kadar 10GWh’lik

YEO, fuarda, nesnelerin interneti (IoT), endüstriyel

üretim yönetim sistemleri ve akıllı makine yönetimi

yazılımlarında uzmanlaşan BrandIT Mühendislik

Yazılım Ticaret A.Ş.’nin yüzde 51 hissesini satın alımına

yönelik ilk adımı atarak hisse devri sözleşmesi yaptı. Bu

ortaklıkla YEO, yapay zeka, büyük veri ve bulut temelli

enerji verimliliği, akıllı şebeke & santral yönetimi ve akıllı

şehirleri hedef alan özgün çözümler üretilecek. BrandIT,

2016 yılından bu yana Microsoft, Rockwell ve PTC

partnerlikleriyle Endüstri 4.0 teknolojilerini kullanarak

çok sayıda projeyi uçtan uca çözümler sağlayarak

başarıyla tamamladı. Bu ortaklık ile YEO Teknoloji’nin

enerji ve endüstri sektörlerindeki tecrübesi ve BrandIT’in

Endüstri 4.0 teknolojilerindeki uzmanlığı ile güçlü bir

sinerji yaratılması hedefleniyor.

Fuarda önemli anlaşmalara imza atan YEO Teknoloji

CEO’su Tolunay Yıldız, söz konusu anlaşmalarla ilgili

şöyle konuştu: “Odağına 3D yani dijitalizasyon,

desentralizasyon, dekarbonizasyonu alan YEO,

yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin

depolanması için de en yeni çözümleri yine Türkiye’de

üreterek sunacak. Enerji verimliliği ve sürdürülebilirliği

iyileştirmek için makine öğrenmesi ve yapay zeka ile

teknolojiden faydalanarak dijitalleşme çalışmalarını

hızlandıracağız. Bu iş birlikleriyle enerji sektörünün

geleceğine yön vermeye kararlıyız. ‘Bizce Mümkün’

felsefemizle hedefimiz, sürdürülebilir enerji projeleriyle

doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha

temiz bir dünya bırakmak.”


Enerji

EPC ENERJİ:

“40 YILI AŞKIN,

CİDDİ BİR

MÜHENDİSLİK

BİRİKİMİMİZ VE

AVANTAJIMIZ

VAR”


Enerji

Firmanızı tanıtır mısınız?

EPC Enerji, 2006 yılında, 1977 yılında

Türkiye’nin ilk Güç Elektroniği firmasının

da kurucularından olan Ertuğrul Sözmen

önderliğinde konusunda çok tecrübeli bir ekip

tarafından kuruldu ve güç elektroniği cihaz

üretimi konusunda çalışmaya başladı. Yılların

verdiği tecrübe ile, kısa sürede ciddi mesafe

alarak, dünya çapında firmaların projelerinde

kullandığı cihazlar üretecek konuma geldi. Öyle

ki, bugün, dünyanın birçok ülkesine doğrudan

ve dolaylı ihracatımız var. ABB, GE Grid, Adritz

Hydro, Siemens, Exxon Mobil,Aramco, Powin

Enerji gibi yabancı ve Enka, Gama, Çalık Enerji,

GES Elektrik, Tofaş, Karsan,Turkcell gibi

yerli pek çok firmaya ürün vermenin gururunu

yaşıyoruz.

Hangi tip ürünler üretiyor veya

pazarlıyorsunuz?

Güç Elektroniğinin hemen her alanında üretim

ve satışımız var. EPC ismi, Energy & Power

Conversion kelimelerinden geliyor. Elektriksel

olarak bakarsanız, bütün mesele, AC ve DC

güçlerin birbirine çevrilmesi. Bunun pratikteki

karşılığı şöyle:

AC -> DC : Redresörler, Doğru Akım kaynakları,

Akü Şarj Cihazları

DC -> AC : Inverterler, Solar Inverterler

AC -> AC : Gerilim Regülatörleri, Statik ve Otomatik

Transfer Anahtarları, Kıyıcılar

DC -> DC : Çeviriciler, DC güç kaynakları

Kombinasyonlar : Frekans Çeviriciler, Kesintisiz

Güç Kaynakları

Diğer : Aküler, Tamamlayıcı Cihazlar

Bizim asıl odaklandığımız, müşterinin ihtiyacına

göre çözüm üretmek. Yukarıda saydığımız

ürünler ile müşterimiz için gerekli sistem

çözümünü sağlayabiliyoruz. Birçok ulusal ve

uluslararası müşterimize, bu şekilde, anahtar

teslimi komple sistem çözümü sağlıyoruz.

Tasarım, üretim, test ve satış sonrası hizmetler

zincirinin her halkasını kaliteye odaklı bir

anlayışla müşterilerimize sunuyoruz.

Yurtiçi ve yurtdışından tedarik ettiğimiz

malzemeleri mühendisliğimiz ile cihaza

dönüştürüp, katma değerli olarak yurtdışına


Enerji

satabildiğimizden tam da ülkemizin ihtiyacı

olan işletme modeliyiz.

Ürünlerinizin başlıca özelliklerini anlatır

mısınız?

Bizim 40 yılı aşkın, ciddi bir mühendislik birikimimiz

ve avantajımız var. Bunun sayesinde,

müşteri talebine göre, elimizdeki hali hazırda

var olan yapı bloklarını kullanarak ya da duruma

göre sıfırdan tasarlayarak çok kısa sürede

çözüm oluşturabiliyoruz. Tasarım konusunda

çok esneğiz. Tüm cihazlarımızın dış dünya ve

birbirleri ile entegrasyonu için, tasarımın ilk günlerinden

beri üniversal normları benimsedik ve

bunun sayesinde rakiplerimize göre en verimli

çözümleri en hızlı şekilde üretebiliyoruz.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Güç Elektroniği, bütün dünyada gelişen bir sektör.

Özellikle, enerji ihtiyacına paralel olarak

son yıllarda artan enerji yatırımları ile de ciddi

bir ivme kazandı. Artık her yerde, kaliteli enerjiye

ihtiyaç duyan cihazlar var. Enerjiye, özellikle

de kaliteli enerjiye ihtiyaç arttığı müddetçe, güç

elektroniği sektörü de gelişmeye ve büyümeye

devam edecek.

Kullanıcılara önerileriniz?

Kullanıcılar, kaliteli ürün ve hizmet konusunda

ısrarcı olmalılar. Bugün tüm dünyada, her

ürünün, çok geniş bir fiyat bandında muadilleri

var. Güç elektroniği cihazları gibi kritik önem

taşıyan bir konuda, kullanıcı, kesinlikle fiyatı en

uygun olana yönelmemeli. Fiyat ve performansı

mutlaka birlikte değerlendirmeli. Kritik durumda

işlevini görmeyen bir cihaz, fiyatı ne kadar

uygun olursa olsun, beklenen işlevi gerektiği

anda yerine getiremediğinde, büyük zararlara

sebep olmaktadır. Bazen telafisi bile mümkün

olmayabilecek bu zararların önüne geçmek

için, kullanıcılar, ürün alırken, verilen ürünün

özelliklerinden üretici firmanın profiline kadar

birçok kriteri özenle incelesinler, sadece fiyata

odaklanma hatasına düşmesinler.


Enerji


Enerji

Türkiye’nin önde gelen Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS-KGK) üreticilerinden olan

Germen Elektronik 1994 Yılında yüksek teknolojili güç sistemleri tasarlamak

amacıyla kurulmuştur. Dünya çapında kalite anlayışı ve ISO 9001 kuralları ile

tasarladığımız ürün yelpazemizde, Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) Sistemleri,

Voltaj Regülâtörleri, Doğrultucular, DC Güç Kaynakları, Akü Şarj Cihazları,

İnvertörler, Rack Kabin Modüler UPS Sistemleri bulunmaktadır.

Deneyimli mühendis ve teknisyenlerin önderlik ettiği

Ar-Ge ve İmalat kadromuz ileri teknolojileri entegre

ederek müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli

çalışmaktadır, firmamız Güç Elektroniğinde güncel

teknolojileri takip edip, ivme kat ederek dünyadaki en

üst teknolojili cihazları üretmekten gurur duyar.

Germen UPS, yurt çapında yaygın bölge bayi ve teknik

servisleri ile müşterilerine kaliteli, hızlı ve güvenilir enerji

çözüm hizmeti sunmayı hedeflemektedir.

Germen UPS enerjinin kesintisiz ve devamlı olması için

üstün teknolojiye sahip güç kaynakları üreterek; farklı

ölçeklerdeki projelere, sürdürülebilir ve verimli enerji

çözümleri sağlıyor. Her anı değerli kılan enerjiyi, sessiz,

sorunsuz ve kesintisiz kullanıma sunuyor.

MİSYONUMUZ

29 seneyi aşkın süredir var olan firmamız amatör ruhunu

kaybetmeden profesyonel yaklaşımlarla büyümeye

kendini geliştirmeye devam etmektedir, elimizden gelen

en ufak bir şeyi dahi esirgemeden daha iyisini yapmak

ve daha fazlasını müşterilerimize kazandırmak için

durmadan çalışıyoruz.

VİZYONUMUZ

Dünya çapında kalite anlayışına sahip bir tasarımcı ve

üretici olan Germen UPS, daha geniş bir müşteri kitlesine

ulaşmak için önderlik ettiği yüksek teknolojiyi müşteri

memnuniyetini en üst düzeyde tutarak Uluslararası

Marka olmak adına satış ve satış sonrası hizmetleri en iyi

şekilde sunarak daha da büyümeyi amaçlamaktadır.

ÜRÜNLER

Güç Elektroniğinde güncel teknolojileri takip ederek,

800VA’dan 800kVA’ya kadar geniş bir yelpazede

ürettiğimiz, On-Line ve Line-Interactive özellikli, 1 Fazlı ve

3 Fazlı Kesintisiz Güç Kaynakları başta olmak üzere, Voltaj

Regülatörleri, Doğrultucular, DC Güç Kaynakları, Frekans

Konvertörleri, İnvertörler, Akü Şarj cihazları ve Aküler gibi


ürünlerin de Satış ve Pazarlamasını yapmaktayız. Ayrıca

uzun yıllardır yürüttüğümüz Satış Sonrası Hizmetler

sayesinde, müşterilerimizin cihazlarını uzun yıllar

boyunca, ekonomik ve sorunsuz olarak kullanmalarına

yardımcı olmaktayız.

Enerji

KALİTE BELGELERİ

Germen UPS ürünlerini ISO 9000:2015 – Kalite Yönetim

Sistemi, ISO 45001:2018 – İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim

Sistemi, ISO 1002:2018 – Müşteri Memnuniyeti Yönetim

Sistemi, TSE-HYB Hizmet Yeterlilik Belgelerine sahip, CE

standartlarında en son teknolojiler ile üretmektedir.

KULLANICILARA ÖNERİLER

Dünya geneline baktığımızda Kesintisiz Güç Kaynakları

kullanım oranlarında, enerji kalitesi ve verimliliği yüksek

gelişmiş ülkelerin başı çektiği görülmektedir. Kusursuz

çalışma, verimli iş, daha az arıza yapan donanım ve

şebeke elektriğinin daha temiz olması ve bunların

yanında oluşacak elektrik kesintilerinde etkilenmemek

için Kesintisiz Güç Kaynaklarının kullanımı çok önemlidir.

Kullanıcılarımızın dikkat etmesi gereken bir diğer

önemli husus ise kullanmakta oldukları Kesintisiz

Güç Kaynaklarını, yetkin, işine ve müşterisine değer

katabilecek, gerekli kalite standartlarını sağlayan Teknik

Servis Noktalarından alacakları hizmet ile daha ekonomik

ve daha uzun ömürlü bir şekilde kullanmaktır.

ANDA KAL

BAŞLICA ÖZELLİKLER

VFI-SS-111 Standartlarında üretilen B Serisi ve BTR Serisi

Blue-Line Kesintisiz güç Kaynakları, yüksek verimli, geniş

giriş voltaj ve frekans aralıklarında sorunsuz çalışmayı

sağlamaktadır. Giriş güç faktörü düzeltme özelliklerine

sahip ürünlerde, DSP kontrollü çalışma prensibi ile de

0,99’un üzerinde bir değer sağlanmakta ve bu sayede

giriş gerilim ile giriş akımı arasındaki farkı azalmakta,

Kesintisiz Güç Kaynağımız sayesinde şebeke üzerinden ki

bozucu Harmonikler giderilebilmektedir.

Germen UPS, 2023 yılı itibariyle, sektördeki yerini ve

müşterisi ile olan bağını geliştirmek, büyütmek için

başta Logosu ve Kurumsal Kimlik renkleri olmak üzere

bir değişim süreci başlatmıştır. Temelini Türk El Sanatları

Motiflerindeki “El-Parmak” deseninden alan Gücü,

Kuvvet, Kudret, Verimlilik ve Üretkenliği ifade eden

motifleri, elektronik devreler ile olan bağını birleştirilerek;

Sade-Modern-Güçlü yeni amblemi ile geleceğine ışık

tutmuştur.

Yine bu değişim ve gelişim çerçevesinde, başta yurtiçi

olmak üzere tüm Dünya’daki kullanıcılara; her anlarını

değerli kılan enerjiye, sessiz, sorunsuz ve kesintisiz

erişebilmelerini sağlamak için Yeni Bayileri ile yaygın Satış

ve Satış Sonrası Hizmetlerini sağlamak için yola çıkmıştır.


YENİ UZAY YARIŞINI

GÜVENEBİLECEĞİNİZ

MOTORLARLA KAZANIN

30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda

kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.

“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.

Advertorial

30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda

kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.

“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.

Bugün farklı bir uzay yarışı çok daha az tantana ile

gerçekleşiyor. NASA alçak Dünya yörüngesini (LEO),

resmi, akademik ve özellikle kâr amaçlı kurumlar için

fırsatlarla dolu bir ticari ekonomi olarak tanımlıyor.

Şu anda LEO bölgesinde yaklaşık 7.500 uydu var ve bu

sayı önümüzdeki 10 yıl ve sonrasında tam anlamıyla

çok hızlı artacak. Birleşik Devletler Sayıştay’ının bir

raporuna göre fırlatma hızı yıldan yıla artarken 2030’a

kadar 58.000 uydu daha fırlatılacak. Tek bir rokette

40–60 uydunun fırlatılması günümüzde normal, Ocak

2021’de bir SpaceX roketi 143 uydu gibi muazzam bir

yükü taşıdı.

Öncü fırsatlar, zamansız iş ilkeleri

LEO ticari ekonomisindeki büyümenin çoğu iletişim,

İnternet erişimi, Dünya gözlemi, hava durumu takibi,

küresel konumlandırma ve diğer hizmetleri sunmak

için küresel ağlarda çalışacak uyduların güdümünde.

Yeni birçok uygulama kesinlikle geliştirilecek. Örneğin

bu denli LEO faaliyeti sonucu ortaya çıkacak tehlikeli

döküntüleri toplamak için çöp toplayan uydu

gereksinimini de beraberinde getirecek mi?

Amazon, Planet, OneWeb, SpaceX, Lockheed Martin,

Sierra Nevada Corporation ve L3Harris gibi şirketler şu

anda yolu açıyor, ama bu alan inovatörlerin, tarımdan

felaket önlemeye, uzaktan sağlık hizmetinden küresel

güvenlik ve ötesine her şeyde devrim vaat eden yeni

fırsatlar yaratması için oldukça geniş. Her ticari girişimde

olduğu gibi, uzaydaki başarı da temel, iyice oturmuş iş

ilkelerine bağlı; bunlardan biri de minimum maliyetle

maksimum kazanç elde etmek.

Uzayın zor koşulları ve piyasanın gerçekleri için

tasarlanan motorlar

Robotik eklemleri ve aktüatörleri, kriyojenik soğutma

sistemlerini, tepki tekerini, antenleri, güneş panellerini,

cayroskopları ve diğer işlevleri kontrol eden motorlar

için uydu tasarımcılarının, tekrarlamayan mühendislik

maliyetlerini ve teslim sürelerini azaltacak fırsatları,

performanstan ödün vermeden bulması gerekiyor.

Motorlar gerekli miktarlarda hemen tedarik edilebilmeli,

ama aynı zamanda LEO uydularının tipik olarak hizmette


kaldığı 3-5 yıl boyunca güvenilir şekilde çalışması için

gereken kalite ve güvenilirliği de sunması gerekiyor.

Uygulamaya uygunluk ve spesifikasyonlara göre

performansa ek olarak motorlar uzay uçuşunun sert

koşullarına da dayanmalıdır.

Darbe ve titreşim. Yükler, roket fırlatma ve uçuş

sürecinin streslerine bağlı olarak aşırı darbe ve titreşime

maruz kalabilir. Motorların, uydular yörüngeye

yerleştirildiğinde performanslarında herhangi bir

bozulma olmadan bu kuvvetlere güvenilir şekilde

dayanması gerekir.

Kollmorgen; KBM, TBM, RBE ve diğer gövdesiz servo

motor platformlarımızın kullanıldığı LEO uyumlu birçok

çözüm sunmaktadır ve bunların tümü en aşırı koşullarda

ve arızanın bir seçenek olmadığı uygulamalarda

çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Bu motorların

binlercesi; karadaki, su altındaki ve tabii ki uzaydaki aşırı

yüksek darbe ve yüksek titreşim koşullarında güvenilir

olduklarını her gün kanıtlamaktadır.

Aşırı sıcaklıklar. Bir uzay aracı güneş ışığından Dünya’nın

gölgesine geçiş yaptığında sıcaklıklar +125 ºC’den

–65 ºC’ye değişebilir. Ayrıca atmosferin olmaması da

uzayda konveksiyon ile soğutma olmayacağı anlamına

gelir, bu yüzden motorlar ve elektronik bileşenler ile

üretilenler de dâhil uydu içindeki sıcaklıklar termal

radyasyon yoluyla ve genelde bir kriyo-soğutucu veya

ısıyı radyatörlerden radyatörlere aktarmaya yönelik

pompalanan akışkan devresi gibi bir aktif sistem desteği

ile yönetilmelidir.

Motorlar sürekli ve aşırı sıcaklık döngülerinin termal

şoklarına dayanabilmelidir. Ayrıca, genel termal

yönetim sürecine de aşırı sarım sıcaklığı artışına

bağlı olarak olumsuz katkıda bulunmamalıdırlar.

Kollmorgen, standart elektromanyetik tasarımlarımız

için genişletilmiş ortam sıcaklığı aralığı sunarak

standart motorlarımızın uzayda karşılaşılan sıcaklık

aralıklarına rağmen güvenilir şekilde çalışacak modifiye

versiyonlarını sağlayan malzeme tarifleri geliştirmiştir.

Bunun yanında, yüksek verimli elektromanyetikler

kullanan Kollmorgen motorları gereken tüm

performansı görece düşük bir sıcaklık artışı ile ve daha

büyük ve ağır bir motor gerekmeden sergileyebilir.

Radyasyon. Güneş olaylarından ve galaktik kozmik

ışınlardan kaynaklanan iyonize partiküller ve

elektromanyetik radyasyon, uyduların dış kaplamasına

nüfuz ederek içindeki malzemeye zarar verecek

kadar enerji yüklü olabilir. Motorlarda radyasyon, ısıyı

düzenlemeye ve darbelere karşı korumaya yardımcı

olan elektrik yalıtımı ve sarım kapsülleme için kullanılan

geleneksel malzemelerin bozulmasına yol açabilir.

Kollmorgen, LEO uydularının güvenilirlik ve yaşam

döngüsü gereksinimlerini karşılamak için kendi

Advertorial

standart motor tasarımlarının birçoğunda çeşitli

modifikasyonlar yapabilecek kapasiteye sahiptir. Buna

patentli, radyasyona dirençli yalıtım ve kapsülleme

malzemeleri de dâhildir.

Gaz giderme. Metalik olmayan malzemeler vakum

ve uzaydaki güneş sıcaklığı altında gaz salabilir. Bu

uçucu bileşikler, uydunun işleyişi için kritik lensler,

aynalar, sensörler ve diğer yüzeyler üzerinde yoğuşarak

kirlenmeye yol açabilir. Uzay ortamında performansı

yetersiz malzemelere örnek olarak diğerleri ile birlikte

polyesterler, Teflon, vinil, naylon, silikon, doğal kauçuk,

butil kauçuk, polistiren ve polietilen gösterilebilir.

Normal sarım kaplamalarında kullanılan polyesterler

gibi bu malzemelerin birçoğu dünya yüzeyindeki

uygulamalar için tasarlanan motorlarda bulunur. Ancak

Kollmorgen, toplanan uçucu yoğuşabilir malzemelerin

(CVCM) ≤%0,1 seviyesindeki NASA-STD-6016A gaz salma

standardı da dâhil vakumlu ortamların gereksinimlerini

karşılamak için kendi standart motorlarının birçoğunu

özel malzemelerle ve patentli üretim süreçleri ile

modifiye edebilir.

Boyut ve ağırlık. Daha önce devletin resmi uzay

kurumlarının ve uzun geçmişe sahip endüstri

devlerinin egemenliğinde olan LEO uzay bölgesi artık

popüler hayal gücünün en uç sınırında değil. Bu alan

artık inovatörlere ve her türden girişimciye açık bir

piyasa. Bu durum ileri düzeyde özelleştirilmiş mini

uyduların (100–500 kg), mikro uyduların (10–100 kg),

nano uyduların (1–10 kg) ve hatta daha küçük piko

uyduların geliştirilmesiyle daha da geçerli hâle geldi;

bunların tümü, daha düşük maliyetlerle daha da yüksek

performans sunan bileşenlerin minyatürleştirme

seviyesinin artmasıyla mümkün oldu.

Boyut ve ağırlık uzaya fırlatılacak eşyalar için her

zaman önemliydi, ama tek bir roket artık 100’den fazla

uydu taşıyabildiğinden en hafif, en kompakt pakette

maksimum performans sunan uzaya uyumlu motorlar

son derece değerli. Kollmorgen, her sınıftan uyduda

performansı en üst düzeye çıkarırken boyutu ve ağırlığı

en aza indirmek için ideal uyumlu çok çeşitli boyutlarda

lider güç ve tork yoğunluğuna sahip gövdesiz servo

motorlar sunuyor.

Gelin keşfedelim

Kollmorgen, 1960’ların ortasında Gemini görevleri ile

başlayıp ay inişleri, Uzay Mekiği, birden çok Mars rover

projesi ve diğer pek çok program süresince yüksek

profilli uzay uygulamaları için motorlar tedarik etti.

Şimdi aynı uzmanlığı, LEO ticari ekonomisindeki üstel

büyümeyi beslemek için gereken yüksek hacimli, uzaya

uyumlu motorlar tedarik etmek için uygulayabiliriz.

Yenilikçi ve başarılı LEO uyduları tasarlamanıza yardım


Makale

ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜ

YÖNETİMİNDE YAŞAM

DÖNGÜSÜ KAVRAMLARININ

İNCELENMESİ

Emrecan MAKARAC1,3, Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ2,3

1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

Anabilim Dalı

2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet Araştırma

Merkezi

3PLM Teknik Proje Yöneticisi, ASELSAN A.Ş.

Özet

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM) yazılımlarındaki

Yaşam Döngüsü kavramı için farklı tanımlamalar

yapılmaktadır. Genel olarak ürün yaşam döngüsü yönetimi

(PLM) bir ürünün fikir aşamasından başlayarak

kullanımdan kaldırılıncaya kadar geçen; tasarım, üretim,

kalite, proje, satış sonrası hizmetler (SSH) vb.

süreçler bütünü olarak ifade edilmektedir. Ancak Literatür

araştırması yapıldığında Ürün Yaşam Döngüsü (PLC)

kavramının üretici, kullanıcı ve pazarlama bakış açılarıyla

farklı tanımlamalar yapıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışma

kapsamında literatürde üç farklı tanımlaması mevcut

olan ürün yaşam döngüsü kavramlarının birbirleriyle ve

PLM sistemiyle olan ilişkisi incelenmiştir. Pazarlama bakış

açısıyla, ürünün pazarda geçirdiği yaşam evreleri (pazara

giriş (tanıtım), büyüme, olgunluk ve düşüş) olarak

ifade edilen ürün yaşam döngüsü kavramı ile ürünle

ilgili stratejik noktada kararların verilmesine destek

sağlanmaktadır. Üretici ve kullanıcı bakış açısıyla, ürünün

başlangıcından ömrünün sonuna kadar geçirdiği fonksiyonel

süreçleri (tasarım, kalite, üretim, SSH vb.) ifade

eden ürün yaşam döngüsü kavramı ise stratejik noktada

verilen kararların uygulanması için süreçlerin yönetimine

destek sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: PLM, PLC, Ürün Yaşam Döngüsü

Yönetimi, Ürün Yaşam Döngüsü


Abstract

There are different definitions for the concept of Lifecycle

in product lifecycle management (PLM) software.

In general, product lifecycle management (PLM) starts

from the idea stage of a product until it is retired; design,

production, quality, project, after-sales services (SSH)

etc. defined as a set of processes. However, when the

literature review is conducted, it has been determined

that the concept of Product Life Cycle (PLC) has been

defined differently from the perspectives of the manufacturer,

user and marketing. Within the scope of this

study, the relationship between the product life cycle

concepts, which have three different definitions in the

literature, with each other and with the PLM system was

examined. From a marketing point of view, the product

life cycle concept, which is expressed as the life stages

of the product in the market (market entry (promotion),

growth, maturity and decline), provides support for making

decisions at the strategic point about the product.

The product life cycle concept, which expresses the functional

processes (design, quality, production, SSH, etc.)

that the product goes through from the beginning to the

end of its life from the perspective of the manufacturer

and the user, provides support to the management of

the processes for the implementation of the decisions

made at the strategic point.

Keywords: PLM, PLC, Product Lifecycle

Mangement, Product Life Cycle

1.GİRİŞ

Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM), bir şirketin ürünlerini

tüm yaşam döngüleri boyunca en etkili şekilde

yönetmenin bir yöntemidir. Bir ürün için ilk fikirden

kullanımdan kaldırılıp atılana kadar süreçler toplamını ifade

eder. PLM, bir şirketin ürünleri için yönetim sistemidir.

Sadece ürünlerinden birini yönetmez. Tüm parça ve

ürünlerini ve ürün portföyünü entegre bir şekilde yönetir.

PLM, bireysel parçadan bireysel ürüne ve tüm ürün

portföyüne kadar tüm ürün yelpazesini yönetir. En üst

düzeyde, PLM’nin amacı, ürün gelirlerini artırmak, ürünle

ilgili maliyetleri azaltmak, ürün portföyünün değerini

maksimize etmek ve hem müşteriler hem de hissedarlar

için mevcut ve gelecekteki ürünlerin değerini maksimize

etmektir.

Ürün yaşam döngüsünde beş aşama vardır (Şekil 1). Bu

beş fazın her birinde ürün farklı bir durumdadır. Fikir

aşamasında, ürün insanların kafasındaki bir fikirdir.

Tanımlama aşamasında, fikirler ayrıntılı bir açıklamaya

dönüştürülür. Gerçekleştirme aşamasının sonunda

ürün, bir müşteri tarafından kullanılabilecek son haliyle

(örneğin; bir araba olarak) var olur. Kullanım/destek

aşamasında ürün, onu kullanan müşteri ile birlikte çalışır.

Sonunda, ürün artık kullanışlı olmadığı bir aşamaya gelir.

Şirket tarafından kullanımdan kaldırılır ve müşteri

tarafından elden çıkarılır. Müşteri veya şirket veya üçüncü

bir şahıs tarafından geri dönüştürülebilir. Ürün yaşam

döngüsü boyunca yer alan belirli faaliyetler, bir endüstri

sektöründen diğerine değişir. Sonuç olarak, belirli bir

sektördeki şirketler, kendi sektörlerine özgü ürün yaşam

döngüsüne ilişkin bir görüşe sahip olabilir. Bununla birlikte,

belirli bir şirket veya endüstrinin özellikleri ne olursa

olsun, faaliyetleri, bir şekilde, Şekil 1’de gösterilen ürün

yaşam döngüsünün beş aşamasıyla eşleştirilebilir.

Makale

pazarlama düzenlemeleri, fiyatlandırma hususları, ürün

değiştirme vb. kararların alımında destekleyici unsur

olarak kullanılmaktadır.

2. ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜ (PLC)

Ürün Yaşam Döngüsü (PLC), Ürünün piyasaya sunulduğu

andan, çıkarıldığı ana kadar olan süreyi takip eder. Pazarlama

yöneticilerinin ve marka liderlerinin çoğunlukla

bir ürünün davranışını başlangıcından sonuna kadar

analiz etmek için kullandıkları bir yönetim aracıdır. Ürün

Yaşam Döngüsü (PLC) kavramı ilk olarak 1931 yılında

Otto Kleppner tarafından geliştirilmiştir. 1950’li yılların

sonuna doğru bu kavram teorileştirilerek terminolojiye

eklenmiştir.

Yaşam döngüsü teorisi, yönetimde bir karar verme

aracı olarak kabul edilmektedir. Örneğin; üretim faaliyetlerinin

organizasyonel yapıları, teknolojilerin ilerlemesine

dayalı pazar analizi ve tahminleri, yeni ürünlerin

geliştirilmesi ve bunların pazara sunulması gibi kararların

verilmesinde yardımcı olarak kullanılmaktadır. Bu çerçevede

belirtilen bilgiler ışığında, PLC kavramının, hem

üretim faaliyetlerinin, teknolojilerin hem de ürünlerin

teorik olarak farklı aşamalardan geçen evrimsel bir

rotanın sonucu olarak geliştiği düşünülmektedir. Ürün

bağlamında yönetim, pazar dinamikleri ile ilgili olarak,

yaşam döngüsü, ürünün pazarda bulunduğu süre olarak

anlaşılmaktadır. PLC’nin uygulanabilir bir iş stratejisini

belirleyen temel değişken olduğunu öne sürdü. PLC,

ürünlerin ilerlediği aşağıdaki birbirini takip eden dört

aşamayı tanımlamaktadır.

Şekil1: PLM’de Ürün Yaşam Döngüsü Aşamaları

Ayrıca, Ürün geliştirme sürecinin yönetimi, karar verme

aracı olarak kullanılan ürün yaşam döngüsü (PLC)

kavramının aracılığıyla desteklenmektedir. PLC, yaşam

döngüsünün her aşamasında fayda ve kâr olasılıklarından

tam olarak yararlanmak için, ilk geliştirmeden

kullanımdan kaldırılana kadar, yaşam evreleri boyunca

ilerleyen ürünün performansını tanımlamak için

kullanılmaktadır. Ürün piyasada iken, PLC aşamaları

şunlardır: giriş, büyüme, olgunluk ve düşüş. PLC, ürünün

pazar geçmişinin bir temsili haline gelir ve her aşama, satış

hacimleri ve kar performansı eğilimi ile karakterize edilmektedir.

Bu, yöneticilerin olası müdahale stratejilerine

ilişkin karar verme çabalarını destekler. Örneğin; alınacak

Şekil 2: Pazarlama Bakış Açısıyla Ürün Yaşam Döngüsü

Buna göre bir ürünün yaşam döngüsü aşamaları aşağıdaki

gibidir;

2.1 Pazara Giriş (Tanıtım):

o Giriş aşamasında, reklam ve tanıtım yüksek

seviyededir bu sebeple oldukça fazla çaba ve sermaye

harcanmaktadır.

• Şirket ilk olarak bu aşamada tüketicilerin ürüne

nasıl tepki verdiğini, ürünün ne kadar başarılı olabileceği

konusunda bir fikir edinir.

• Bu aşamada maliyetler genellikle çok yüksektir


Makale

ve çok az rekabet vardır.

• Yüksek maliyetler sebebiyle ürün fiyatının,

yaşam döngüsü boyunca en yüksek olduğu aşamadır.

• Giriş aşamasının temel amacı, ürün için talep

oluşturmak ve ürünü çok hızlı bir şekilde piyasaya sürmektir.

2.2 Büyüme:

• Büyüme aşamasında, ürün hacimleri katlanarak

artar ve bu aşamada hızlı üreticiler karlarının büyük bir

kısmını elde ederler.

• Diğer üreticiler bu aşamada ürünü ve pazardaki

payını fark ederek pazardan pay alabilmek için ürünü

geliştirmeye ve üretmeye başlarlar.

• Diğer üreticilerinde pazara girmesiyle rekabet

artar.

• Farklı üreticiler arasındaki rekabet, fiyatları

düşürmektedir.

• Ürünlerin işlevlerini ve özelliklerini arttırmak

için genellikle büyüme aşamasında geliştirme çalışmaları

yapılmaktadır.

• Bu aşamada pazarlama ürünün Pazar payını

arttırmayı amaçlamaktadır.

2.3 Olgunluk:

• Bir ürün olgunluk aşamasına ulaştığında satışları

yavaşlamaktadır ve büyük ölçüde doymuş bir pazara

işaret etmektedir.

• Bu aşamada doyuma ulaşılır ve satış hacmi

maksimuma çıkar. Bu sebeple fiyatlandırma rekabetçi

olma eğilimindedir.

• Artan rekabet ve doymuş pazar gibi dış

baskıların artması nedeniyle fiyatlar düşmeye başladıkça

kar marjları azalmaktadır.

• Bu aşamada pazarlama, rekabeti savuşturmayı

hedefler ve şirketler genellikle farklı pazar segmentlerine

ulaşmak için yeni veya değiştirilmiş ürünler geliştirir.

• Yüksek pazar doygunluğu sebebiyle daha az

başarılı olan rakipler genellikle olgunluk aşamasında rekabetin

dışarısına itilir.

• Şirketler genellikle pazar paylarını korumak veya

arttırmak için yenilik yapmaya, gelişen teknolojilere ayak

uydurarak ürünlerini değiştirmeye veya geliştirmeye

başlar.

• Olgunluk aşaması ürüne bağlı olarak uzun veya

kısa sürebilir.

2.4 Düşüş:

• Şirketler genellikle ürünlerini olgunluk

aşamasında mümkün olduğunca uzun süre canlı tutmaya

çalışırlar ancak hemen hemen her ürün için nihai düşüş

kaçınılmazdır.

• Düşüş aşamasında, ürün satışları önemli ölçüde

düşer ve ürüne daha az talep olduğu için tüketici davranışı

değişir.

• Düşüş aşamasındaki pazarlama genellikle minimum

düzeydedir veya zaten sadık müşterilere yöneliktir

ve fiyatlar düşürülür.

• Sonunda ürün farklı bir boyuta geçerek yaşam

döngüsüne yeniden başlayabilir veya tamamen ortadan

kaldırılır.

• Bir ürünün ömrünün sonuna doğru, fiyatı üretici

değil pazar belirlemektedir.

3. ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜ YÖNETİMİ (PLM) YAZILIMLA-

RININ TARİHÇESİ

PLM, yeni ürünleri pazara hızlı bir şekilde sunmanın

avantajını elde etmek isteyen işletmeler için geliştirilmiş

bir üretim aracıdır. PLM yazılımları, yukarıda bahsedilen

süreçlerde aşağıdaki faydaları sağlayarak süreci

kolaylaştırmayı amaçlamaktadır:

• Konseptten satışa kadar geçen süreyi kısaltır.

• Geliştirme maliyetlerini azaltır.

• Talebi karşılamak için üretim hacimlerini artırır.

• Ürün kalitesi ve maliyetini yönetir ve iyileştirir.

• Ürün büyümeden olgunluğa ve düşüşe geçerken

üretim maliyetlerini azaltır.

Ürün yaşam döngüsü (PLM) yazılımlarının

temelini Bilgisayar destekli tasarım (CAD) yazılımları

oluşturmaktadır. 1970’li yıllarda ürün geliştirme

süreçlerinin hızlandırılması amacıyla kullanılan Bilgisayar

destekli tasarım (CAD) yazılımları 1980’li yılların

başında kişisel bilgisayarların uygun fiyatlı bir şekilde

piyasaya sunulmasıyla birlikte çok daha aktif bir şekilde

kullanılmaya başlanmıştır.

Tasarımların bilgisayar ortamına taşınmasıyla

birlikte yapılan tüm çizimlerin ve dokümanların yönetilmesi

gittikçe daha zor bir hale gelmiştir. Bu durum günümüzde

PLM sisteminin temelini oluşturacak olan Ürün

Veri Yönetimi (PDM) sisteminin geliştirilmesine sebep

olmuştur.

CAD verileri, modeller, üretim detayları ve diğer

dokümanlar olmak üzere, ürün ile ilgili olan tüm bilgilerin

yönetilmesi için PDM sistemi kullanılmaya başlanmıştır.

Ürün veri yönetimi (PDM) sayesinde tasarımlar üzerindeki

fikir çatışmaları ve mühendislik değişiklikleri

azalmıştır. Bu sayede mühendisler müşterilerin talep

ettikleri yeni ürünleri tasarlamak için daha fazla zaman

bulabilmişlerdir.

1990’lı yılların sonuna doğru yönetilen verilerin

kapsamı genişletilerek ürün ile ilgili tüm süreçleri

kapsayacak şekilde olan PLM sistemleri geliştirilmiştir.

PDM sisteminde yönetilen mühendislik verileri ve CAD

verilerine ek olarak, PLM sisteminde malzeme listeleri,

gereksinimler, kalite verileri, maliyet bilgileri, üretici ve

üretici parça bilgileri, proje yönetimi ve uyumluluk bilgileri

yönetilmektedir.

PLM’in ilk kaydedilen uygulamalarından biri 1985


yılında Jeep Grand Cherokee’nin rakipleriyle rekabet

gücünü arttırmak amacıyla ürün geliştirme sürecini

hızlandırmanın bir yolunu arayan American Motors Corporation

tarafından yapılmıştır.

İlk olarak, teknik ressamların üretkenlik düzeyini artırmak

için CAD araçları kullanılmaya başlanmıştır. Çizimler

ve belgeler, veri tabanlarındaki merkezi bir havuzda

depolandığı için doğruluk ve tutarlılık artırılmıştır. Buda,

doğru belgelere kolay erişimle mühendislik değişim sürecini

kolaylaştırmıştır ve tasarım hatalarının hızlı ve etkili

bir şekilde çözülmesine olanak sağlamıştır.

Bu yeni yaklaşım o kadar etkili olmuştur ki Chrysler

1987’de American Motors’u satın aldığında onu

korumuştur ve bu da onları sonraki on yılda en düşük

maliyetli Amerikan üreticisi haline getirmeye yardımcı

olmuştur. PLM’i ilk kullanan Chrysler, 1990’ların

ortalarında endüstri ortalamasının yarısı olan geliştirme

maliyetleri ile otomobil endüstrisinin en düşük maliyetli

üreticisi olmayı başarmıştır.

PLM’in PLC ile başlayan yolculuğu günümüzde PLM

platformlarının Endüstri 4.0 ihtiyaçlarına cevap verecek

nitelikte geliştirilmesiyle devam etmektedir. İleri

PLM platformlarında IoT, AR/VR ve çeşitli Yapay Zekâ

uygulamaları gibi yeni nesil teknolojiler kullanılmaktadır.

Bu sayede PLM ile hem ürünlerin tasarlanması hem de

sahadan alınan anlık geri dönüşlerle daha kaliteli ve optimize

edilmiş ürünler geliştirilmesi sağlanmaktadır.

4. ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜ YÖNETİMİ (PLM) YAZILIM-

LARI KAPSAMINDA YAŞAM DÖNGÜSÜ

‘Yaşam döngüsü’ terimi genellikle, bir ürünün ‘beşikten

mezara’ geçtiği/takip ettiği/gerçekleştirdiği bağımsız

süreçler olarak kabul edilebilecek tüm aşamalar kümesini

ifade eder. Şekil 2’de belirtildiği gibi üç ana aşamayla

tanımlanabilir.

Makale

çok alt eylemin yinelenen bir uygulamasını ifade eder:

gereksinimlerin belirlenmesi, referans kavramların

tanımlanması, daha ayrıntılı bir tasarım yapılması, prototiplerin

geliştirilmesi ve testlerin gerçekleştirilmesi.

İmalat, eserlerin üretimi ve ilgili tesis içi lojistik

anlamına gelir. Bu aşamada ürün, işletme sınırları içinde

(en azından geniş anlamıyla) şirketin elindedir. BOL

aşamasında, ürün konsepti oluşturulur ve ardından fiziksel

olarak gerçekleştirilir. Tasarımcılar, planlamacılar ve

mühendisler birçok araç, teknik ve metodoloji kullanarak

ürün tasarımını ve üretim sürecini geliştirir, üretim tesislerini

planlar ve çeşitli tedarikçilerle ürünlerin üretimini

yönetir (genellikle bir kurumsal kaynak planlama (ERP)

sistemi ile bilgi paylaşımı yoluyla).

4.2 Ürün Yaşamının Ortası

Dağıtım (dış lojistik), kullanım ve destek (onarım ve

bakım açısından) dahil olmak üzere kullanım ömrü

ortası (MOL). Bu aşamada ürün nihai müşterinin, yani

ürün kullanıcısının/tüketicisinin ve/veya bazı hizmet

sağlayıcıların, örn. bakım aktörleri ve lojistik sağlayıcılar.

MOL aşamasında, ürünler müşteriler ve/veya hizmet

sağlayıcılar tarafından dağıtılır, kullanılır ve desteklenir

(onarılır ve bakımı yapılır). Ürünlerin durumu hakkında

güncel bir rapor oluşturmak için dağıtım yolları, kullanım

koşulları, arızalar ve bakım ile ilgili ürün geçmişi toplanabilir.

Gerçek zamanlı önleyici hizmetler, örn. araba

kontrol hizmetleri organize edilebilir.

4.3 Yaşamının Sonu

Ürünlerin geri dönüştürülmek (demonte edilmek, yeniden

üretilmek, yeniden kullanılmak, vb.) veya bertaraf edilmek

üzere kullanımdan kaldırıldığı – fiilen şirketin ellerinde

toplandığı (ters lojistik) – kullanım ömrü sonu (EOL).

EOL, ürünlerin toplandığı, parçalara ayrıldığı, yenilendiği,

geri dönüştürüldüğü, yeniden birleştirildiği, yeniden

kullanıldığı veya bertaraf edildiği aşamadır. EOL’nin,

ürünün artık kullanıcılarını (ilk alıcı, ikinci el sahibi vb.)

memnun etmediği andan itibaren başladığı söylenebilir.

“Değerli parçalar ve malzemeler” (hangi malzemeleri

içerdikleri, onları kimin ürettiği) hakkında EOL’den alınan

bilgiler ve malzemelerin yeniden kullanımını kolaylaştıran

diğer bilgiler, ürün durumu ve ürün içeriği hakkında

doğru bilgi edinebilen geri dönüştürücülere ve yeniden

kullanıcılara yönlendirilmelidir.

Beginning Of Life

(BOL)

Middle Of Life

(MOL)

End Of Life

(EOL)

Şekil 3:PLM Sistemlerindeki Ürün Yaşam Döngüsü

Altyapısı

4.1 Ürün Yaşamının Başlangıcı

Tasarım ve imalat dahil hayatın başlangıcı (BOL). Tasarım,

ürün, süreç ve tesis tasarımını içerdiğinden çok düzeyli

bir aşamadır. Genel olarak, bir tasarım eylemi, birden

Şekil4: 4 Aşamalı Ürün Yaşam Döngüsü ile PLM

Sistemlerindeki 3 Aşamalı Ürün Yaşam Döngüsü


Makale

5 SONUÇ

Ürünlerin üreticileri ve kullanıcıları, ürün yaşam

döngüsüne ilişkin farklı görüşlere sahip olabilmektedir.

Ürünün kullanıcısı tarafından ürün yaşam döngüsünde;

fikir oluşturma, tanım, gerçekleştirme, kullanım ve imha

olmak üzere beş aşama dan oluşmaktadır. Ürünün üreticisi

tarafından ürün yaşam döngüsü ise; fikir oluşturma,

tanım, gerçekleştirme, destek ve hurdaya ayrılması olmak

üzere beş aşamadan oluşmaktadır. Pazarlama bakış

açısından, pazar odaklı yaşam döngüleri bulunmaktadır.

Bunlar; ürünün tanıtımı, büyümesi, olgunluğu ve düşüşü

olmak üzere 4 aşamadan oluşmaktadır. Pazarlama

bakış açısıyla oluşturulan yaşam döngüleri ürünler ile ilgili

pazardaki stratejik kararların verilmesinde bir karar

destek mekanizması olarak kullanılmaktadır. Bu noktada

verilen kararlar Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM)

yazılımlarındaki yaşam döngüleri kapsamında geliştirme

ve iyileştirmeler yapılarak üreticinin pazarda rakipleriyle

rekabet etmesi, karlılığını koruması veya arttırması

sağlanmaktadır. Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi haricinde

yapılan yaşam döngüsü analizleri basit olarak görülebilir

ancak en az Ürün Yaşam Döngüsü yazılımları kadar büyük

öneme sahiptir. Sonuç olarak; pazarlama bakış açısıyla

yapılan Ürün Yaşam Döngüsü (PLC) analizleri ürünle ilgili

değişiklikleri ve yıkıcı stratejileri belirlerken, Ürün Yaşam

Döngüsü Yazılımları ise operasyonel mükemmelliği

sağlayabilmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu iki kavram

Ürün yönetimi noktasında ayrılmaz bir bütünün parçaları

olarak değerlendirilmektedir.

KAYNAKLAR

COE Newsnet 2003, IBM And Dassault Systèmes Announce

Version 5 Release 11 Of Their Product Lifecycle Management

Portfolio, web.archive.org, viewed 18 January

2023, <https://web.archive.org/web/20090213042744/

http://www.coe.org/coldfusion/newsnet/may03/technology.cfm>.

Fullerton, RR, McWatters, CS & Fawson, C 2003, ‘An examination

of the relationships between JIT and financial

performance’, Journal of Operations Management, vol.

21, no. 4, pp. 383–404.

Nwadike, P 2021, Product Life Cycle Stages Explained

With Real-world Examples, Business Yield, viewed 18

January 2023, <https://businessyield.com/businessbranding/product-life-cycle-stages/>.

Rink, DR 1976, ‘The product life cycle in formulating

purchasing strategy’, Industrial Marketing Management,

vol. 5, no. 4, pp. 231–242.

Rudeck, E. 2014, A Brief History of Product Lifecycle Management,

www.concurrent-engineering.co.uk, viewed

18 January 2023, <https://www.concurrent-engineer-

ing.co.uk/Blog/bid/100180/A-Brief-History-of-Product-

Lifecycle-Management>.

Terzi, S, Bouras, A, Dutta, D, Garetti, M & Kiritsis, D 2010,

‘Product lifecycle management – from its history to its

new role’, International Journal of Product Lifecycle

Management, vol. 4, no. 4, p. 360.

Stark, J. 2016. Product Lifecycle Management (Volume

1). Springer International Pub, pp. 26–36.

Wenning, R. 2009, ‘Product design for the environment:

A life cycle approach, by Fabio Giudice, Guido La Rosa,

Antonino Ristano’, Integrated Environmental Assessment

and Management, vol. 5, no. 2, pp. 359–360.


“DİJİTAL DÖNÜŞÜM

UYGULAMALARI”

IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

*Otomotiv

* Ana Sanayi

*Jant

*Lastik

*Amortisör

* Chip

*TedarikSanayi

*Vip Dİzayn

*Makine

*Otomasyon

* Cad Cam

*Kesici Takım

*Tutucular

* Kaynak

*Rulman

* Lineer

* Aşındırıcılar

* İş güvenliği

* Metal İşleme

* Borulama

* Proses

* Plastik

* Fuar

*Organizasyon

*Kalıp

Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34


WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33


Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...





Reklam İletişim

Zafer Altın

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49





World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap

numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve

adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com

adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz.

Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: ..........................................................................

*Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : .................................................................

*Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU

ABONE FORMU

Ad :...............................................................................................

Soyad :...............................................................................................

Adres :...............................................................................................

...............................................................................................

İlçe :...............................................................................................

Şehir :...............................................................................................

Posta Kodu :...............................................................................................

Telefon :...............................................................................................

Faks :...............................................................................................

e-mail :...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi İsmi - Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon Robotic: 300 TL + KDV

Auto Tuning World:

300 TL + KDV

Kesici Takımlar Tutucular : 300 TL + KDV

Endüstri 4.0 :

300 TL + KDV

Elektrik Pano : 300 TL + KDV

Ekonomik Nokta :

300 TL + KDV

Machine Automation (İng) : 300 TL + KDV

elektrik-pano-33

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?