auto-tuning-world-180

AUTO

Otomotiv - Yan Sanayi - Aksesuar ve Tuning Dergisi - Eylül - Ekim 2023 Yıl : 16 Sayı : 180 Fiyat : 50 TL

TUNING WORLD

AUTO KONSEPT

LAFERRARİ:

GERÇEK BİR

ÖNCÜ

WORLD MEDIA GROUP DERGİLERİ

www.autotuningworld.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.worldmediagroupe.com

www.elektrikpanodergisi.com

www.ekonomiknokta.com

AUTO KONSEPT

CHIRON SUPER

SPORT ‘GOLDEN

ERA’

AUTO MARKALOJİ

ÖRDEK KUYRUĞU

SPOYLER İLE DOĞAN

PORSCHE EFSANESİ

AUTO MAKALE

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE PLM İLE MODEL

TABANLI SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ

Editör - Künye

EDİTÖR

İlker Kaplan

Araç Ekspertizinde

Dikkat Edilmesi

Gerekenler

Son dönemde ikinci el otomobil alım satım piyasasında

yaşanan süreçler, bir kez daha araç ekspertizi yapan

kurumları gündeme taşımış durumda. Araçların genel

durumları ve fiyatları üzerinde yol gösterici etkisi

bulunan bu işlemler, aracın mekanik ve teknik durumunu

değerlendirerek güvenlik hakkında detaylı bilgi verir. Araç

ekspertizleri, potansiyel sorunları önceden tespit ederek,

ileride karşılaşılabilecek büyük masraflardan ve güvenlik

risklerinden kaçınmayı sağlarken aracın gerçek piyasa

değerini belirlemenize yardımcı olur.

Güvenilir bir ekspertiz merkezi seçin

Aracınızla ilgili ekspertiz işlemi yapmak için atmanız

gereken ilk ve belki de en önemli adım güvenilir ve uzman

bir ekspertiz merkezi seçmektir. Piyasada işi bilen ya da

uzman olmayan çok sayıda ekspertiz firması bulunduğu

için bu noktada seçici olmak önemlidir. Referansları iyi

olan ve sektörde deneyimi olan bir kurumu tercih etmek

için çevrenizden ve işin profesyonellerinden destek

alabilirsiniz.

Aracınızı detaylı bir kontrolden geçirin

Ekspertiz sırasında yapılması gereken birçok farklı

işlem bulunmaktadır. Bunlar genel olarak her ekspertiz

tarafından uygulanmaktadır ancak bazı durumlarda, bazı

işlemler atlanabilmektedir. Genel olarak bir ekspertiz

sürecinde araç; mekanik, elektrik-elektronik ve gövde gibi

tüm önemli bileşenleriyle detaylı bir şekilde incelenmelidir.

Motor, şanzıman, fren sistemleri, süspansiyon, egzoz, yakıt

sistemi, hava yastıkları, elektronik sistemler gibi unsurlar

kontrol edilmelidir.

Yayın Türü

Yaygın Süreli

Yayıncı

Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

İlker Kaplan

0 505 400 94 34

İdari İşler Müdürü

Hatice Karabay

0 505 400 94 33

Reklam Müdürü

Zafer Altın

0 546 675 59 49

Muhasebe Müdürleri

Sevda Öncü - Düzgün Turgut

0 542 292 83 85

Halkla İlişkiler Müdürü

Ayşe Savranoğlu

Yazı İşleri

Simgenur Savranoğlu

Grafik Tasarım

Ezgi Kamburoğlu

Abone Sorumlusu

Defne Deniz Kaplan - Beste Kamburoğlu

Fotoğraf Editörleri

Murat Çapkın - Sinan Temur

İnsan Kaynakları Müdürü

Sibel Şanlı

İletişim Danışmanı

Alper Tuna

Bilişim Sorumlusu

Kerem Mercan

Bölge Temsilcileri

Çetin Sülün (Ankara)

Mesut Karabay (İzmir)

Umut Yıldız (Bursa)

un

Avrupa - Almanya - Temsilcisi

Pınar Açıkgöz

Sosyal Medya

Fatma Kurşun

Dağıtım

Ali Savranoğlu - Zafer Kamburoğlu

Genel Koordinatör

Süleyman Kaplan - Hüsniye Kaplan

Katkıda Bulunanlar

Meryem Savranoğlu - Fatma Kaplan - Selda Kamburoğlu

Dağıtımcı

Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo

Yönetim Yeri

Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10

Eyüp / İstanbul

Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15

Kazalara dikkat edin

Ekspertiz süreci sırasında aracın geçmişteki kazaları veya

hasarları tespit edilmelidir. Hem merkezi trafik kayıtlarında

hem de kazalar sonrasında yapılan bakım ve onarım

çalışmalarında bu işlemler görülebilir. Boya kalitesi,

çarpışma izleri, düzensiz dikişler ve yapılan tamiratlar

bu açıdan önemlidir. Bu kazaların aracın değeri özelinde

önemli bilgiler verdiği unutulmamalıdır.

World Media Group

www.autotuningworlddergisi.com







Auto Tuning World Dergisi Basın Meslek

İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki

yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın;

yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada

kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu

reklamveren firmaya aittir.

4 Auto Tuning World / Eylül - Ekim 2023

Aracın kilometresini doğrulayın

Satıcı ve satış sözleşmesini unutmayın

İçindekiler

Araçtaki kilometre bilgisi de kaza ya da bakım-onarım

çalışmaları kadar önemlidir. Kilometre genel olarak

aracın geçmişi ve değeri hakkında önemli bilgiler verir.

Ekspertiz süreçlerinde de aracın kilometresinin mutlaka

doğruluğundan emin olmalısınız.

Araç belgelerini kontrol edin

Ekspertiz sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalardan

bir diğeri de belgelerdir. Aracın ruhsatı, trafik sigortası,

muayene raporu ve diğer belgelerinin eksiksiz ve düzenli

olması gereklidir. Satış ve benzeri diğer işlemler için bu

belgelerin tam ve eksiksiz olması gerekir.

Test sürüşü yapın

Ekspertiz sürecinden önce, aracı mutlaka test sürüşü

yapmalısınız. Farklı yol koşullarında aracın performansını

ve sürüş konforunu test edebilirsiniz. Yine ekspertiz

sürecinden sonra da deneme ve kontrol için test sürüşleri

yapabilirsiniz.

Eğer bir galeriden veya satıcıdan araç alıyorsanız, satıcı

hakkında araştırma yapmalısınız. Ayrıca, satış sözleşmesini

dikkatli bir şekilde incelemeli ve anlaşmazlık yaşanmaması

için her şeyin yazılı olduğundan emin olmalısınız. Yine bu

noktada dikkat edilmesi gerekenlerden biri de ekspertiz

belgesinin satış işleminden hemen önce alınmasıdır.

Arada geçen süre içerisinde araçta meydana gelebilecek

kaza, hasar ya da arızalar süreci olumsuz etkileyebilir.

Mutlaka fiyat analizi yapın

Ekspertiz raporuna ve araştırmalara dayanarak

aracın piyasa değerini belirlemelisiniz. Araç için talep

edilen fiyatın gerçek değerle uyumlu olup olmadığını

değerlendirmelisiniz.

Garanti ve sigorta imkanlarını değerlendirin

Araç ekspertizinden sonra, ek bir güvence sağlamak için

garanti ve sigorta seçeneklerini araştırabilirsiniz.

Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...

2

8

EDİTÖR

Araç Ekspertİzİnde Dİkkat

Edİlmesİ Gerekenler

AUTO HABER

ARABA KURULAMAYA TEKNOLOJİK

ÇÖZÜM

12

AUTO SEKTÖR

TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜ 2023

YILINDA 34 MİLYAR DOLAR İHRACAT

GELİRİ HEDEFLİYOR

20

AUTO MAKALE

Süspansİyon

Ne İşe Yarar

İÇİNDEKİLER

24

AUTO MAKALE

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE PLM İLE

MODEL TABANLI SİSTEM

30

34

AUTO MARKALOJİ

ÖRDEK KUYRUĞU SPOYLER İLE

DOĞAN PORSCHE EFSANESİ

AUTO KONSEPT

‘CHIRON SUPER SPORT ‘GOLDEN

ERA’

40

AUTO KONSEPT

LAFERRARİ: GERÇEK

BİR ÖNCÜ

Auto Tuning World / Eylül - Ekim 2023 5

Auto Teknoloji

ALMANYA’DAKİ “YILIN

AKARYAKIT İSTASYONU”,

PANASONİC’İN ESL ÇÖZÜMÜ İLE

DESTEKLENİYOR

Geniş bir akaryakıt istasyonu ağının

operatörü olan Team Energie, Kuzey

Almanya’daki Peelwatt istasyonu ile

biliniyor. Panasonic, Elektronik Raf Etiketi

çözümünü sağladı.

Tüm iş a Panasonic Connect Europe müşterisi Team

Energie, Kuzey Almanya’daki Peelwatt istasyonu için

“Bistro” kategorisinde prestijli “Yılın Akaryakıt İstasyonu”

ödülüne layık görüldü. Ödül, her iki yılda bir, Federal

Bağımsız Benzin İstasyonları Birliği (bft) ve Almanya

genelinde yaklaşık 3000 akaryakıt istasyonunu temsil

eden Bağımsız Benzin İstasyonları Satın Alma Birliği (eft)

ile işbirliği içinde ticaret dergisi Tankstelle tarafından

veriliyor.

Aday gösterilen her akaryakıt istasyonu, endüstri

uzmanlarından oluşan bir jüri tarafından incelendi. Jüri

üyeleri, incelemelerini yaparken hizmet inovasyonunu,

çevresel bağlılığı, ürün yelpazesini, samimiyeti ve

çalışanların tavsiyelerinin kalitesini göz önünde

bulundurdu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda

ödül, 14 Haziran’da Tankstellenmesse Essen’in akşam


Auto Teknoloji

galasında 1000 davetli ile resmi bir törenle sunuldu.

Team Energie’nin kategori yönetimi başkanı Arnd Luther,

ödülü kabul ederken ödülü almalarını sağlayan etmenleri

de “Benzin istasyonu personeli, Benzin İstasyonu İş Birimi

ekibi ve ilgili tüm servis sağlayıcılar ve tedarikçilerin

harika ekip performansı” olarak özetliyor.

Hizmetten fiyatlandırmaya kadar her aşamada ikna edici

performans

İstasyonun mağazası ve entegre bistro alanı birkaç

nedenden dolayı göze çarpıyordu. Mağazada, müşteriler

LED aydınlatmalı bir ödeme alanı ve kasanın ve bistronun

tüm tezgah alanının üzerindeki gölgelik üzerindeki yerel

Flensburg silüeti ile karşılanıyor. Bu bölgesel dokunuşlar

alışveriş deneyimini kişiselleştiriyor ve bu durum bina

genelinde devam ediyor.

Müşteri deneyimi, Panasonic’in Elektronik Raf

Etiketleme çözümü ile daha da geliştirildi. Panasonic

ESL çözümü, mağazadaki fiyat göstergelerini otomatik

olarak güncellemek için merkezi bir Satış Noktası (POS)

sistemine kablosuz bağlantı sağlayarak satışları artırmak,

fiyatlandırma hatalarını azaltmak ve personele zaman

kazandırmak için yenilikçi pazarlama kampanyalarına

olanak tanıyor. Mağazada ayrıca raf gondol başlıkları ve

kasalardaki dijital tabela öğelerinin yanı sıra mağazada

aylık olarak değişen indirimleri gösteren göz alıcı

dokunmatik ekran da kullanılıyor. Yeni bir mağaza içi

modül de en yeni ve trend ürünleri vurguluyor.

Akaryakıt istasyonu sağlayıcısının kategori yönetimi

başkanı Arnd Luther, konuyu “Bistro için önemli olan

hizmet seviyelerinin yanı sıra temizliği ve çevrenin

düzenli olması” diye açıklıyor. Ödülü kazandıran önemli

etmenlerden birisi olan müşteri deneyimi, gizli bir

alışveriş testinde değerlendirildi.

Panasonic Connect Avrupa Mühendislik Müdürü Jens-

Michael Pohl, ESL çözümünün ödülün kazanılmasına iki

şekilde katkıda bulunduğunu söyledi: “ESL’ler zamandan

tasarruf sağlıyor. Çalışanlar da kazandığı bu zaman

ile müşterilerinin ihtiyaçları için onlarla konuşmak ve

ilgilenmek için daha fazla esnekliğe ve özgürlüğe sahip

oluyor. İkinci olarak da ESL çözümü, yönetim 7/24 orada

olmasa bile stok seviyelerinin kolayca organize edilmesine

ve korunmasına yardımcı oluyor.”

Peelwatt akaryakıt istasyonu bir günde dijitalleştirildi.

İstasyonda 800’den fazla ESL, çoğunlukla 2.2., aynı

zamanda 2.6 ve 4.2 inç boyutlu etiketler “bulunuyor.

Panasonic’in ekip enerjisi için donattığı ilk yakıt istasyonu

hakkında daha fazla bilgi için şu adresi ziyaret edin:

https://oc.connect.panasonic.com/nz/en/case-studies/

full-throttle-petrol-station-team-energie


Auto Teknoloji

ARABA KURULAMAYA

TEKNOLOJİK ÇÖZÜM

Araç temizliği otomatlar ile konforlu

deneyimlere dönüştürülüyor. Bursa

merkezli küresel otomat üreticisinin

hedefinde ABD, Kanada, Avrupa ve

Avustralya var

Otomat denince akla ilk gelen yiyecek ve içecek

sektörü, tahtını otomotive devrediyor. Otomat trendi bu

kez araba sahiplerinin radarına girdi. Son olarak Bursa

merkezli otomat üreticisi, 2024 itibarıyla tek kullanımlık

araba kurulama havlusu otomatlarını bayilikler aracılığıyla

ABD, Kanada, Kuzey Avrupa, Avustralya gibi gelişmiş

pazarlara sunacağını duyurdu.

Research And Markets araştırmasına göre 2022’yi 19,5

milyar dolarla kapatan küresel otomat pazarının 2028’de

26,4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Otomat denince

akla ilk gelen yiyecek ve içecek sektörü ise yeni dönemde

tahtını otomotive devrediyor.

Rulomatik Küresel Genişleme Yöneticisi Sinan Demir ise

konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Otomatlar eskiden

8 Auto Tuning World/ Eylül - Ekim 2023

Auto Teknoloji

AVM gibi alanlarda gördüğümüz ve genelde yiyecek,

içecek aldığımız ürünlerdi. Bugün geldiğimiz noktada

bu anlayış değişti. Rulomatik olarak tek kullanımlık araç

kurulama havlusu gibi çeşitli ihtiyaçları karşılamaya

yönelik otomatlar üretiyoruz. Üstelik ürettiğimiz

otomatlar sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir

yanında ilgi görüyor. Yapılan araştırmalar da gösteriyor

ki otomatlar yakın gelecekte hayatımızın merkezinde yer

alacak.”

“Kazan-kazan anlayışını benimsiyoruz”

Sektörde işbirliği içinde büyümeyi tercih ettiklerini

aktaran Rulomatik Küresel Genişleme Yöneticisi Sinan

Demir, “Uluslararası patentlere sahip satış otomatları ve

tek kullanımlık ürünlerimizle satış otomatı sektöründe

dikkat çekiyoruz. Elbette başarımız sadece üretim

kapasitemizden kaynaklanmıyor ve kazan-kazan ilkemize

kadar uzanıyor. Ülke distribütörleri ve bölge bayileriyle

kazanç paylaşımı yoluyla büyümeyi tercih ediyoruz. Bu

işbirlikleriyle ürünlerimizi farklı pazarlara ulaştırıyoruz ve

tüketicilere sürekli aynı kalitede ürünler sunabiliyoruz.

Ayrıca, sürdürdüğümüz ekonomik fiyat politikası da

başarımızın bir diğer unsuru. Paydaşlarımıza kaliteli

ürünler tedarik etmenin yanı sıra, bu ürünleri direk üretim

maliyetine yakın fiyatlarla satın alma olanağı tanıyoruz.

Bayiler ve tüketiciler arasında güçlü bir dayanışma ağı

oluşturuyoruz” şeklinde konuştu.

”Araba kurulama havlusu otomatlarımızı daha fazla

ülkeye ulaştıracağız”

Globalde büyüme stratejilerine dair bilgi veren Rulomatik

Küresel Genişleme Yöneticisi Sinan Demir, “Araba kurulama

havlusu veren satış otomatı, kullanıcıların araçlarını

kurulamalarını sağlamak için gelişmiş teknolojilere

sahip bir otomat. Otomatta bulunan özel sensörler,

araç boyutunu algılayarak kullanıcılara doğru miktarda

havlu veriyor. Kullanıcılar, otomata ödeme yaparak tek

kullanımlık mikrofiber havlularını alabilir ve araçlarını

hızlı bir şekilde kurulayabilir. Şu an tek kullanımlık araba

kurulama havlusu veren satış otomatımızı uluslararası

arenada yaygınlaştırmak için çalışmalarımıza devam

ediyor ve ülkelerden gelen distribürtörlük taleplerine

cevap vermeye çalışıyoruz. Dünyanın pek çok ülkesine

distribütörlükler ve bayilikler vereceğiz. 2024 yılının ilk

çeyreği itibariyle hedefimiz, ABD, Avustralya, Kanada ve

Kuzey Avrupa gibi bölgelerde Rulomatik araba kurulama

havlusu sunan 5.000 adetlik kapsamlı bir satış otomatı

filosunu faaliyete geçirmektir.” dedi.

”Hedefimiz 100 ülkeye ulaşmak”

Önümüzdeki dönemde ulaşmayı hedefledikleri noktayı

100 ülke olarak vurgulayan Rulomatik Küresel Genişleme

Yöneticisi Sinan Demir, sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Bugün 30’dan fazla ülkede 9 bin 840 adeti Rulomatik

satış otomatımızla sürücülerimizin kurulama havlusu

ihtiyacını 7/24 kesintisiz şekilde karşılıyoruz. Günlük

ortalama 500 bin havlu satıyoruz. Hedefimiz en kısa

sürede 100 ülkede hizmet verecek kapasiteye ulaşmak.

Bunu da mevcut paydaşlarımız ve bize katılacak yeni

bayilerimizle başaracağımıza inanıyoruz.”

Auto Tuning World / ‘Eylül - Ekim 2023 9

Auto Gündem

EK MOTORLU TAŞITLAR

VERGİSİ’NDE AYRINTILAR BELLİ

OLDU

2023 MTV Ek Ödemesi’ne ilişkin ayrıntılar açıklandı. Ek

Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemesi iki taksitte alınacak.Ek

MTV ile vergi tutarı iki katına çıkıyor.


Şubat ayında meydana gelen depremlerin yol açtığı

ekonomik kayıpların telafisi için uygulanacağı belirtilen Ek

Motorlu Taşıtlar Vergisi, 28 Temmuz’da Resmi Gazete’de

yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe girdi. Düzenlemenin

yayımlanmasıyla, ek MTV’ye ilişkin ayrıntılar da netleşmiş

oldu.

15 Temmuz’da duyurulan ek Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne

ilişkin ayrıntılar, 28 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de

yayımlanan Genel Tebliğ ile belli oldu. 6 Şubat’ta

meydana gelen depremlerin yol açtığı ekonomik

kayıpların telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi

İhdası’na ilişkin düzenlemeyle ek verginin ödeneceği

tarihler netleşirken, ek verginin ödenmediği durumda

yaşanabilecek olumsuzluklar da duyuruldu. Düzenlemeye

ilişkin ayrıntıları, Hesapkurdu.com Uzman Finansal İçerik

Editörü Gamze Tuna Yılmaz değerlendirdi.

31 Aralık 2023’e kadar araç satın alanlar da ek MTV

ödeyecek

Auto Gündem

Yayımlanan Genel Tebliğ’in ikinci maddesinde, kanunun

yayımı tarihinden 31 Aralık 2923 tarihine kadar ilgili

sicillere ilk defa kayıt ve tescil edilecek olan taşıtların, bir

defaya mahsus olmak üzere, 2023 için tahakkuk ettirilen

motorlu taşıtlar vergisi kadar ek MTV’ye tabi olduğu

kaydedildi.

Vergi tutarının araç yaşına, silindir hacmine ve ilk tescil

tarihine göre değiştiğini, ek MTV uygulamasıyla MTV

hesaplama süreçlerinin pek çok kişi için karmaşıklaştığını

belirten Gamze Tuna Yılmaz, “Örneğin, 1-3 yaş arası,

0-1.300 arası motor silindir hacmine sahip ve ilk tescil

tarihi 2018 öncesi olan bir aracın normal şartlarda MTV

tutarı yıllık 2.120 TL olarak hesaplanıyor. Ek ödeme de

hesaba katıldığında, bu araca sahip olan kişilerin 2023

içinde ödeyecekleri toplam MTV tutarı, 4.240 TL olacak.

Hesapkurdu.com olarak MTV tutarı hesaplama süreçlerini

kolaylaştırmak için hem elektrikli, hem de benzinli araçlar

için MTV tutarlarına ilişkin tabloları internet sitemizde

paylaşıyoruz. Ayrıca MTV hesaplama aracıyla araç tipini,

yaşını, silindir hacmin ve tescil tarihini giren kullanıcılar,

ödeyecekleri MTV tutarlarını kolayca hesaplayabiliyor”

dedi.

Ağustos ve Kasım’da ödeme yapılacak

Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemelerinin, normal şartlarda

her yıl iki eşit taksit olarak, ocak ve temmuz aylarında

yapıldığını söyleyen Gamze Tuna Yılmaz, “Ek Motorlu

Taşıtlar Vergisi’nin ödeme takvimi de Resmî Gazete’de

yayımlanan tebliğ ile netleşti. Mevcutta aracı olanlar,

temmuzda veya ağustosta araç alanlar, ek MTV birinci

taksitlerini ağustosta, ikinci taksitlerini ise kasımda

ödeyecek. Eylülde araç alanlar, toplu ödeme yapacak.

Öte yandan, temmuzda araç alanların MTV’nin normal

şartlarda ödenen ikinci taksidini de ödemesi gerektiğini

hatırlatmak gerek” dedi.

İnternetten, anlaşmalı bankalardan, veznelerden

ödenebiliyor

Ek Motorlu Taşıt Vergisi ödemelerinin Gelir İdaresi

Başkanlığı tarafından toplandığını kaydeden Hesapkurdu.

com Uzman Finansal İçerik Editörü Gamze Tuna Yılmaz,

değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Gelir

İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinden, Gelir İdaresi

Başkanlığı veznelerinden ve anlaşmalı bankaların şube,

internet sitesi, mobil bankacılım uygulamaları ve ATM’leri

üzerinden ek MTV ödemesi gerçekleştirilebiliyor. Ek MTV

ödemesi yapılmadan trafikten çekme, hurdaya çıkarma,

yurt dışına çıkarma nedeniyle tescil kaydı kapatma gibi

işlemler yapılamayacak. Son olarak, çeşitli bankaların

kredi kartıyla yapılan MTV ödemelerinde taksitlendirme

seçeneği sunduğunu da belirtmek faydalı olur.”

Auto Tuning World / ‘Eylül - Ekim 2023 11

Auto Gündem

TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜ

2023 YILINDA 34 MİLYAR DOLAR

İHRACAT GELİRİ HEDEFLİYOR

KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “Otomotiv Sektörel Bakış” raporuna göre dünya

genelinde 2022 yılında yaklaşık 85 milyon motorlu taşıt üretilirken satılan motorlu taşıt sayısı

81,6 milyon oldu. Türkiye’de ise 2022 yılında 1,3 milyon araç üretilirken 827 bin araç satıldı.

2023 yılında ise Türkiye otomotiv sektörünün toplam otomotiv ihracatının 34 milyar dolar

seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “Otomotiv

Sektörel Bakış” raporuna göre 2022 yılında küresel

otomotiv pazarı, yarı iletken tedarikinde bir miktar da

olsa rahatlama kaydedilmesi ve yılın son çeyreğinde

satışlarda gözlenen artışın etkisiyle 66,2 milyon yeni araç

kaydı ile 2021 yılı sayılarına ulaştı. Öte yandan dünya

genelinde 2022 yılında yaklaşık 85 milyon motorlu taşıt

üretilirken satılan motorlu taşıt sayısı 81,6 milyon oldu.

2021 yılında bu rakamlar sırasıyla 80,2 milyon ve 82,7

milyon seviyelerindeydi.

Türkiye’nin de dâhil olduğu Avrupa bölgesinde ise yeni

binek aracı kayıtları 2022 yılında yıllık bazda yüzde 10,4

oranında geriledi. Yarı iletken tedarikindeki sorunlar ve

devam eden Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu gelişmede

etkili olan sebepler arasında öne çıktı. Avrupa Birliği’nde

binek aracı üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde

7,1 oranında artış kaydetti. Öte yandan aynı dönemde

Rusya ve Ukrayna’da üretimin sırasıyla yüzde 67,4 ve

yüzde 79,7 oranında azalması Avrupa genelinde üretimin

2022’de yıllık bazda yüzde 1,6 oranında gerilemesine

neden oldu.

Türkiye’de otomotiv pazarı yüzde 7 oranında büyüdü

Türkiye’de ise otomotiv pazarı 2022’de baz etkisinin

de desteğiyle 2021 yılına göre yüzde 7 oranında artış

kaydetti. Ayrıca 2022 yılında otomotiv sanayii firmalarının

kapasite kullanım oranı pandemi yıllarındaki yüzde 65

düzeyinden yüzde 70’e yükseldi. Diğer yandan sektörde

küresel çip krizi ve Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinin

devam ettiğinin belirtildiği rapora göre, üretimin talebi

karşılaması güçleşirken söz konusu durum fiyatlara artış

olarak yansıyor. Ayrıca ÖTV oranları da 2022 yılında iç

talep üzerinde bir miktar baskı yarattı. Türkiye otomotiv

sektöründe 2022 yılında 1,3 milyon araç üretilirken 827

bin araç satıldı. 2021 yılında bu rakamlar sırasıyla 1,2

milyon ve 773 bin seviyelerinde idi. Türkiye otomotiv

sektöründe 2022 yılında 970 bin araç ihracat edilirken

ithalat edilen araç sayısı 454 bin oldu.

2023 yılı Ocak - Haziran döneminde, bir önceki yılın aynı

dönemine kıyasla toplam otomotiv ihracatı dolar bazında

yüzde 15 ve euro bazında ise geçen yılın aynı dönemine

göre yüzde 16 oranında arttı. Bu dönemde toplam

otomotiv ihracatı 17,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken

otomobil ihracatı yüzde 20 artarak 5,4 milyar dolar

seviyesine ulaştı. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde

16 artarak 4,9 milyar euro düzeyinde gerçekleşti. 2023 yıl

sonu tahminlerine göre toplam otomotiv ihracatının 34

milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenmekte.

“Sektörü bekleyen önemli fırsatlar var”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye

Otomotiv Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli,

“Özellikle son yıllarda yaşanan pandemi tüm sektörleri

olduğu gibi otomotiv sektörünü de derinden etkiledi.

Yaşanan bu kriz ile beraber, sektörün büyük bir değişim

sürecine girdiğinin farkındaydık. Sektördeki oyuncuları

zorlayacağı öngörülen; düşük karbon salınımlı hibrit

ve elektrikli araçların geçmişe göre daha çok tercih

edilmesinin yarattığı talep değişimi, tedarik sorunları ve

çip krizi gibi sorunların yanı sıra hızlanan dijitalleşme,

üretim süreçlerinin otomasyonu, inovatif akıllı mobilite

alternatifleri ve bağlantılı araç özellikleri sunan yeni pazar

oyuncularının eklenmesi, sektörün eşi benzeri görülmemiş

bir değişim ve dönüşüm sürecine girmesine sebep oldu.

Bununla birlikte raporumuzda sektörü bekleyen önemli

fırsatlar olduğu da belirtiliyor. KPMG olarak 2022 sonunda

düzenlediğimiz araştırmamıza katılan yöneticilerin yüzde


Auto Gündem

83’ü, 2021’deki yüzde 53’lük orana kıyasla önümüzdeki

beş yıl içinde daha yüksek kâr elde edeceklerinden

emin. Bir diğer pozitif gelişme sektördeki dijitalleşme.

Üretim tarafından satış pazarlama kanallarına kadar her

süreç dijitalleşmeden nasibini alıyor. Üretim süreçleri

artık akıllı otomasyona tabi, satış tarafında müşterilerin

ihtiyacı doğrultusunda bayiler fiziksel olmaktan çıkarak

dijitale dönüyor, bağlantılı araçlar ve otonom araçlar

IoT (nesnelerin interneti) destekli parçalardan oluşuyor.

Özetle sektör genelinde fizikselden dijitale hızlı bir geçiş

söz konusu.” dedi.

Yöneticiler uzun vadede kârlı büyüme konusunda

iyimser

KPMG tarafından yayımlanan 23. Küresel Otomotiv

Yöneticileri Anketi’ne de yer verilen raporda otomotiv

sektörü yöneticilerinin 2023 yılı başta olmak üzere yakın

gelecekte nitelikli insan kaynağı bulma, hammadde

tedariki, yüksek enflasyon gibi makroekonomik

gelişmeleri önemli risk unsurları arasında gördükleri

belirtiliyor. Bununla birlikte, yöneticilerin uzun vadede

kârlı büyüme konusunda 2021’den daha iyimser olduğu da

görülüyor. Sektör yöneticilerinin yüzde 83’ü önümüzdeki

beş yılda sektörde yüksek kârlar elde edileceklerini

öngörüyor. 2022 yılında küresel otomotiv pazarında

takip edilen sorunlar ve risklerin 2023 yılında da bir

miktar hafifleyerek devam etmesi beklenirken sektörde

öne çıkan dijitalleşme, sürdürülebilirlik, otonom araçlar,

hizmet olarak mobilite (MaaS) gibi trendlerin önemli

teknolojik gelişmeleri tetiklemeye devam ederek müşteri

deneyimini daha da geliştirmesi bekleniyor. Bu durumun

elektrikli araçlar başta olmak üzere otomotiv sektöründe

talebi yukarı yönlü etkileyeceği değerlendiriliyor. Ayrıca

söz konusu trendlerin geleneksel tedarikçilerin yerini

alan teknoloji şirketleri ve üretimde yerlileşme ile uzun

vadede kârlılığı desteklemesi de bekleniyor.

ve bağlantılılık üzerine AR-GE çalışmalarını sürdürüyor.

• Pandemi döneminde Türkiye’de en hızlı büyüyen

sektörler arasında yer alan e-ticaretin ülke genelinde

yaygınlaşması ile bazı kargo şirketleri öncülüğünde

teslimatta elektrikli araç ve elektrikli mikro araç kullanımı

başladı.

• Dünyanın 14’üncü ve Avrupa’nın 4’üncü en

büyük otomotiv üretim merkezi olan Türkiye’de otomotiv

üreticileri yerel ve küresel iş birliklerinin yanı sıra stratejik

birleşme ve satın alma faaliyetleri ile sektördeki istikrarlı

konumunu konsolide etmeyi ve ilerletmeyi hedefliyor.

• Ulaşım sektörü için önümüzdeki ekonomik

toparlama döneminde en kilit rolü oynayan teknolojilerin

5G, Edge Computing (uç bilgi işleme) ve bu teknolojileri

akıllı hale getirecek ileri analitik sistemlerinin olacağı

öngörülüyor.

• Genel olarak, otomotiv sektörü iklim değişikliği

endişeleri, yasal gereklilikler ve daha çevreci ulaşım

seçeneklerine yönelik tüketici talebi ve ulusal/uluslararası

düzenlemeler gibi faktörlerin etkisiyle sürdürülebilirliğe

doğru dönüştürücü bir değişim geçiriyor.

Raporda öne çıkan diğer sonuçlar ise şu şekilde:

• Pandeminin ardından küresel boyutta birçok

sektörde yükselişe geçen dijitalleşme ve sürdürülebilirlik

trendleri otomotiv sektöründeki gelişmelere de öncülük

ediyor.

• Küresel otomotiv üreticileri 2030-2050 yılları

arasında karbon nötr olma taahhütlerini korurken bunu

başarmaya yönelik inovatif çalışmalar gerçekleştirmeye

ve bu alanda elektrikli araç üretimini artırmaktan hizmet

olarak mobilite’ye (MaaS) uzanan çeşitli alanlarda

teknolojik gelişmelere öncülük ediyor.

• Akıllı şehirlerin oluşturulmasında en önemli

unsurlar arasında yer alan bağlantılılık özelliği ile Akıllı

Ulaşım Sistemleri (ITS) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi

uygulamalar yaygınlaşıyor.

• Küresel otomotiv sektöründeki firmalar ile

teknoloji firmaları otonom araçlara yönelik çalışmalar

yaparken Türkiye’de mobilite alanında yazılım ve

mühendislik hizmetleri veren firmalar da otonom araçlar


Auto Gündem

OTOMOTİV İHRACATI

TEMMUZDA YÜZDE 33 ARTTI

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv sektörü

temmuzda yüzde 33,2 artışla 2,7 milyar dolar ihracata imza attı. Sektörün ocak-temmuz

dönemi ihracatı da yüzde 16 artışla 20,1 milyar dolar oldu.


Auto Gündem

0İB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Gerek

temmuz ayında gerek yılın yedi aylık dönemindeki

performansımızla ihracatta sektörel liderliğimiz sürüyor.

Geçen ay Otobüs-Minibüs-Midibüs, Binek otomobiller ve

Çekiciler ihracatında önemli artışlar olurken, ülke bazında

Fransa’ya üç haneli, Almanya, İspanya, İtalya gibi ülkelere

çift haneli büyümeler elde ettik. Yıl sonunda 34 milyar

dolarlık ihracatla otomotivde tüm zamanların rekoruna

ulaşmayı hedefliyoruz.”

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB)

verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin temmuz

ayı ihracatı ülke ihracatından yaklaşık dört kat fazla

büyüdü ve yüzde 33,2’lik artışla 2,7 milyar doları geçti.

Sektörün ocak-temmuz dönemi ihracatı da yüzde 16’lık

artış kaydederek 20,1 milyar dolara ulaştı.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Türkiye

ihracatında 2006-2021 yılları arasında 16 yıl boyunca

kesintisiz ihracat şampiyonu olan Türk otomotiv sektörü

olarak gerek temmuz ayında gerek yılın yedi aylık

dönemindeki performansımızla sektörel liderliğimiz

sürüyor. Geçen ay Türkiye ihracatından yüzde 15,5’lik

pay aldık. Ocak-temmuz döneminde ise aldığımız pay

yüzde 16 oldu. Temmuz ayında en dikkat çekici artışlar

Otobüs-Minibüs-Midibüs, Binek otomobiller ve Çekiciler

ihracatında olurken, ülke bazında Almanya’ya yüzde 29,

Fransa’ya yüzde 127, İtalya’ya yüzde 49, Polonya’ya yüzde

90, İspanya’ya yüzde 96’lık ihracat artışları sağladık”

dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatı yedi ayda yüzde 11 arttı

Tedarik endüstrisi ihracatının ocak-temmuz döneminde

geçen yıla göre yüzde 11 artarak 8 milyar 242 milyon

dolar olduğu bilgisini veren Çelik, “Endüstrinin tüm

otomotiv ihracatından aldığı pay ise yüzde 41,1’e ulaştı.

Geçen yedi aylık dönemde Binek otomobiller ihracatı

yüzde 23, Otobüs Minibüs Midibüs ihracatı yüzde

67, Çekiciler ihracatı yüzde 62 arttı. Ocak-Temmuz

döneminde Almanya’ya yüzde 12, Fransa’ya yüzde 51,

İtalya’ya yüzde 25, İspanya’ya yüzde 36, Polonya’ya yüzde

21, Slovenya’ya yüzde 28, Belçika’ya yüzde 28, Rusya

Federasyonu’na yüzde 79 ihracat artışı elde ettik. Bu yıl

hedefimiz 34 milyar dolar ile otomotiv endüstrisinde

tüm zamanların ihracat rekoruna ulaşmak olacak. Yılın

ikinci yarısında çip krizinin etkisinin daha da azalması ile

bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar doları aştı

Temmuzda ise Tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar 71

milyon doları bulurken, endüstri otomotiv ihracatında en

büyük ürün grubu olmaya devam etti. Binek otomobiller

ihracatı yüzde 59 artışla 851 milyon dolar, Eşya taşımaya

mahsus motorlu taşıtlar ihracatı 394 milyon dolar,

Çekiciler ihracatı yüzde 153 artarak 207 milyon dolar,

Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 68 artarak 170

milyon dolar oldu.

Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan

Almanya’ya ihracatta yüzde 25 oranında artış görülürken,

yine önemli pazarlardan Birleşik Devletlere yüzde 3,

Rusya Federasyonu’na yüzde 40, İtalya’ya yüzde 24 ve

Birleşik Krallık’a yüzde 33 ihracat artışı yaşandı.

Binek otomobillerde önemli pazarlardan olan Fransa’ya

yüzde 190, Polonya’ya yüzde 183, İspanya’ya yüzde 208,

İtalya’ya yüzde 69 ihracat artışı olurken, Birleşik Krallık’a

yüzde 26 ihracat düşüşü görüldü.

Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda ise Birleşik

Krallık’a yüzde 36 ihracat düşüşü yaşanırken, Slovenya’ya

yüzde 78, Fransa’ya yüzde 121, Belçika’ya yüzde 83,

İtalya’ya yüzde 7 ihracat artışı gerçekleşti. Çekiciler ürün

grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan Almanya

ve Fransa’ya, otobüs Minibüs Midibüs ürün grubunda ise

Fransa ve İtalya’ya ihracat artışları dikkat çekti.

Almanya zirveyi geri aldı

Temmuz ayında ülkeler bazında en fazla ihracat

Almanya’ya yapılırken, bu ülke haziranda Fransa’ya

devrettiği liderlik koltuğunu geri aldı. Almanya’ya

temmuz ayı ihracatı yüzde 29 artışla 379,8 milyon dolar

oldu. Almanya’yı yüzde 127’lik rekor artışla 337,8 milyon

dolarlık ihracat yapılan Fransa takip etti. Üçüncü en

büyük pazar Birleşik Krallık’a ihracat da 256 milyon dolar

oldu. Temmuz ayında önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde

49, Polonya’ya yüzde 90, İspanya’ya yüzde 96, Belçika’ya

yüzde 72, Slovenya’ya yüzde 46, Romanya’ya ise yüzde

26 ihracat artışı yaşanırken Birleşik Devletlere yüzde 33

ihracat düşüşü gerçekleşti.

AB ülkelerine yüzde 56 artış

Temmuzda Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 69 pay ve 1

milyar 879 milyon dolarlık ihracat ile ülke grubu bazında

ilk sırada yer aldı. AB ülkelerine yönelik ihracat yüzde

56’lık artış kaydedildi. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 11

pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu

ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 13 azaldı. Bağımsız

Devletler Topluluğu’na yönelik ihracat da yüzde 30 arttı.


Auto Haber

ERKOÇ: “YAPILAN YENİ

DÜZENLEMELER İKİNCİ EL

OTOMOBİL SEKTÖRÜNÜNÜN

NORMALLEŞMESİNİ

SAĞLAYACAK”

MASFED Genel Başkanı Aydın Erkoç: “Ticaret Bakanlığımız tarafından otomobil fiyatlarındaki fahiş artışların

önüne geçmek ve stokçuluğu engellemek için yapılan yeni düzenlemeler sektörü rahatlatacaktır.”

Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda hayata geçirdiği

yeni düzenleme ile sıfır araçların satın alındıktan sonraki 6

ay içinde ve 6000 km öncesi satılamaması kararını 1 Ocak

2024 tarihine kadar uzatmış; bu kapsamda düzenlemeye

bireysel satışlar da dahil edilmişti.

Bakanlık bu düzenlemeye ek olarak, ikinci el motorlu

kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından

tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan

ilan yoluyla pazarlanmasına 1 Ocak 2024 tarihine kadar

kısıtlama getirildiğini açıkladı.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Motorlu Araç

Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın

Erkoç, bu yapılan düzenlemelerle arz talep dengesini

de bozan stokçuluğun engelleneceğini, piyasadaki fahiş

fiyat artışlarının ve haksız rekabetin önüne geçileceğini

ve piyasanın normalleşmeye başlayacağını ifade etti.

Erkoç, açıklamasında “Son iki yıldır araç fiyatlarının sürekli

yükseldiğini görüyoruz. Arz talepte yaşanan sorunların

ve dalgalı seyreden döviz kurunun yanı sıra sektördeki

kayıt dışılık ve stokçuluk da araç fiyatlarının yükselmesine

sebep oluyor. Motorlu araç satıcılarına getirilen 6 ay

6000 km sınırlaması sonrası bu yılın ilk 5 ayında sıfır araç

satışlarında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 70

civarında bir artış görüyoruz. Çünkü şahıslar araç alıp

satmaya, stokçuluk yapmaya ve kayıt dışılığı arttırmaya

devam etti. İhtiyaç sahibi olan vatandaşlarımız bayiye

gittiği zaman sıfır araç bulamıyordu ve bayiler araçları

ne zaman verebileceklerini bilemediklerini söylüyordu.

Ancak düzenlemenin bireyleri de kapsamasıyla

piyasada normalleşme başladı ve şu an bayilerde araç

bulunabiliyor. İkinci el otomobilin sıfır araç fiyatından

yüksek olamayacağına dair yapılan ek düzenleme de

piyasayı rahatlatacak; fiyatlarda oluşan köpüğü ortadan

kaldıracaktır. Bakanlığımızın otomotiv sektörüne bir

standart getirmek amacıyla titizlikle çalışarak hayata

geçirdiği bu yeni düzenlemeler sayesinde tüketici

mağduriyetleri de ortadan kalkacaktır” diye konuştu.

sıfır araç satışlarında bu yılın ilk 5 ayında geçen yılın

aynı dönemine göre motorlu araç satıcılarına kısıtlama

getirildiği halde yüzde 70 civarında bir artış var. Çünkü

şahıslar araç alıp satmaya, piyasayı haksız bir şekilde

yükseltmeye devam ediyor.

“Herkes kurallara riayet etmeli”

Tüm gerçek ve tüzel kişilerin gerek bireysel gerekse ticari

ilanlarını kapsayacak olan düzenlemenin 15 Temmuz’da

yürürlüğe gireceğini hatırlatan Erkoç, açıklamanın hemen

ardından ilan sitelerinde bazı kişilerin ilana koydukları

araçlardan 3 sıfır atarak alternatif yollar aradıklarının

da gündeme geldiğini belirtti ve “Bakanlığımız bu

yöntemlerle araçları satmaya çalışanları da denetliyor. O

yüzden gerek sektörün düzene girmesi ve fiyat artışlarının

önüne geçilmesi, gerekse cezai işlemlere konu olmamak

için yapılan düzenlemelere ve yönetmeliklere riayet

etmek gerekiyor” uyarısında bulundu.


Köşe Yazısı

Süspansiyon

Ne işe

Yarar

Hazırlayan

Namistain Amortisör Firma Sahibi

Nizamettin Karabak

otomobil süspansiyonları

yolculuğu daha konforlu hale

getirir.Tekerlekler yoldaki çukur

ve tümseklerden geçerken yukarı

aşağı hareket eder.Süspansiyon

sistemi,tekerleklerdeki titreşimlerin

otomobilin gövdesine ulaşmasına ve

gövdenin kontrolsüz olarak hareket

etmesine engel olur. Süspansiyon

ayrıca tekerleklerin yolla temasını

sağlamaya da yardımcı olur.

Yolla temasın sağlanması, aracın

doğrultu kontrolünü kolaylaştırır.

Çok çeşitli süspansiyon tipleri vardır.

Çoğunlukla sarmal bir yay kullanılır.

Yaylar üzerindeki hareket:

Otomobil bir tümseği

geçerken yay sıkışır ve enerji depolar

ancak bu enerjiyi serbest bırakması

ve eski durumuna dönmesi gerekir.

Yayın boyu sıkıştığı kadar kısa

sürede uzar, normal boyunu geçer

ve sonraki ilk haline döner.

Yaylar normal boylarına gelinceye

kadar defalarca sıkışır ve uzar.

Sadece yaylardan oluşan bir

süspansiyon,otomobilin uzun süre

yaylanmasına neden olur. Çözüm

amortisör denen bir parçanın

sisteme eklenmesidir.

Amortisör nasıl çalışır:

Amortisör yay hareketini yavaşlatır.

En çok kullanılan amortisör türü

olan hidrolik amortisörlerde, yaya

bağlı bir piston ve yağ dolu bir

silindir bulunur. Bu amortisörlerde

valf adı verilen özel açıklıklar vardır.

Yağ bu açıklıklardan, piston silindirin

içinde aşağı inerken, yukarı çıkarken

olduğundan daha hızlı geçer.

Böylece yay çok çabuk sıkışır ancak

yavaş uzar.


Auto Gündem

YİĞİT AKÜ, AUTOMECHANİKA

İSTANBUL’DA İNOVATİF

ÇÖZÜMLERİYLE GELECEĞİN

VİZYONUNU TANITTI

Yiğit Akü, Türkiye’nin uluslararası otomotiv endüstri

fuarı olan Automechanika İstanbul’da, inovatif

çözümleriyle geleceğin vizyonunu tanıtarak, güçlü

performansı, dayanıklılık ve çevre dostu özellikleri ile öne

çıkan ürün gamında sektörün nabzını tuttu.

Automechanika İstanbul’da yerini alan Yiğit Akü, nitelikli

ürünleri ve teknolojik yenilikleriyle sektöre önemli katkı

sağladı. Yüksek inovasyonla geliştirilen üstün nitelikli

ürünleri arasında, EFB teknolojisiyle üretilen Stop-

Start aküler, endüstriyel alanda kullanılan jel aküler ve

elektrikli araçlara özel lityum aküler ile sektöre alternatif

ve eşsiz yenilikler sunarak, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

Akü ihtiyaçlarına çözüm sunma konusunda öncü bir rol

üstlendi.

Yüksek yatırım gücü, uluslararası fuar katılımları ve

sektördeki başarıları ile adından söz eden Yiğit Akü,

çözüm odaklı yaklaşımı, güçlü inovasyon girişimleri, Ar-

Ge ve Ür-Ge’ye dayalı yatırımlarıyla sektördeki liderliğini

gözler önüne serdi. Fuar kapsamında geliştirdiği yenilikler

ve verimli enerji depolama teknolojileri ile çevre dostu

üretim yöntemlerini sektörle buluşturan Yiğit Akü,

sektöre öncülük etmeye devam ediyor.

Ekonomik gelişmenin kaynağı olarak 5 kıtada 100’den

fazla ülkeye ihracat yaparak hem ülkemizde hem de

uluslararası arenada başarılı bir yükseliş sergilemeye

devam eden Yiğit Akü, yüksek kalite standartları,

müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımı ve sürekli gelişen

alt yapısıyla akü sektöründe başarıları ile adından söz

ettiriyor.


Auto Gündem

“YİĞİT AKÜ

7 YILDIR AKÜ SEKTÖRÜNDE

İHRACAT LİDERİ”

Türkiye’nin

Akü

Sektöründeki

Gururu Yiğit

Akü

İhracatta

Gücünün

Zirvesinde.

Yiğit Akü sektöründe en çok ihracat yapan firma

olarak ihracattaki sektör liderliğini korumaya devam

ediyor. Global arenadaki faaliyetleri ile her geçen

gün başarılarını artıran Yiğit Akü, adından gururla söz

ettirmeyi sürdürüyor.

Türkiye’nin dış ticaretine yön veren ve ihracat politikaları

alanında uzman olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)

tarafından hazırlanan “İlk 1000 İhracatçı Araştırması

2022” araştırmasında Yiğit Akü sektöründe birinci olarak

üst üste 7 yıldır sektör lideri.

Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayan ve yüksek

katma değerli ve markalı ihracatı odağına alan politikaları

ile Yiğit Akü, istikrarlı bir performans sergiliyor.

Yiğit Akü, ülkemizin küresel bir güç merkezi olması

yolunda ortaya koyduğu vizyonu ile akü sektörü başta

olmak üzere yüksek kalkınma anlayışını benimseyerek,

yeşil ve dijital dönüşüm odaklı yatırım, istihdam, üretim

ve ihracat zinciri temelinde büyüyor.

İnovasyon, Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetlerinde güçlü duruşu

ile sektörün temsilcisi olarak kabul görülüyor. İhracatta

yakaladığı başarıyı bu yılda da sürdürmeyi hedefleyen Yiğit

Akü, her yıl büyüme planları ve stratejileri doğrultusunda

aktif bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.

Yiğit Akü, 6 kıtada 100’den fazla ülke ile iş birliği içinde

çalışarak, uluslararası başarısında ihracat performansının

ve politikalarının önemini vurgulayarak, küresel arenada

ihracat başarılarının ve politikaları ile dikkat çekiyor.

Çözüm odaklı yaklaşımı, yenilikçi yapısı ve 50 yıla yakın

başarı geçmişi ile Yiğit Akü, akü sektöründe Türkiye

ekonomisine önemli katkılarda bulunuyor.

Küresel üretim ve tedarik zincirindeki başarıları ile akü

sektörünün ihracat lideri olarak kalite odaklı yaklaşımı,

müşteri memnuniyeti ile sektöre yenilikçi çözümler

sunuyor.

Yiğit Akü, değişen küresel pazar dinamiklerine uyum

sağlayarak, rekabetçi gücü, iş planlamaları ve stratejilerini

her geçen gün geliştirerek, çevresel sürdürülebilirlik

ilkeleriyle faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor.


Auto Makale

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE

PLM İLE MODEL TABANLI

SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ

Oğuz Varhan1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2

1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Anabilim Dalı

2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet Araştırma Merkezi

3PLM Süreç ve Metot Mühendisi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş.

4Direktör, Beemobs (Bee Mobility Solutions) Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.

İçindekiler

1.PLM

1.1.Özet

1.2.Faydaları

1.3.Kullanıldığı Genel Süreçler

1.3.1.Ürün Veri Yönetimi (PDM):

1.3.2.Tasarım ve Mühendislik:

1.3.3.Değişiklik Yönetimi:

1.3.4.Malzeme Listesi (BOM) Yönetimi:

1.3.5.Tedarik Zinciri İş Birliği:

1.3.6.Üretim Süreci Yönetimi:

1.3.7.Kalite Yönetimi:

1.3.8.Mevzuata Uygunluk:

1.3.9.Bakım ve Servis:

2.OTOMOTİVDE SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ VE PLM

BİRLİKTELİĞİ

2.1.Otomotivde Sistem Mühendisliğinin Tanımı

2.2.Otomotivde Model Tabanlı Sistem Mühendisliğinin

Tanımı

2.3. Otomotivde PLM ve Yenilikçi Sistem Mühendisliği

Süreçleri

2.3.1.Geliştirilmiş İş birliği ve İletişim

2.3.2.Gelişmiş Gereksinim Yönetimi

2.3.3.Modern Tasarım ve Geliştirme

2.3.4.Geliştirilmiş Uyumluluk ve Sertifikasyon

2.3.5.Yaşam Döngüsü Görünürlüğü ve Karar Desteği

3. KAYNAKLAR

4.ŞEKİLLER TABLOSU

1.PLM

1.1.Özet

PLM (Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi) veya Ürün Yaşam

Döngüsü Yönetimi, işletmelerin ürünlerinin fikir ve

tasarımdan üretim, dağıtım, kullanım ve nihayetinde

emeklilik veya elden çıkarma süreçlerini stratejik bir

şekilde yönetme yöntemidir.

1.2.Faydaları

PLM sistemleri, tasarım özellikleri, malzeme listeleri,

üretim prosedürleri, kalite kontrol verileri ve müşteri

geri bildirimleri gibi ürüne ilişkin tüm bilgileri tek bir

konumda depolamak ve yönetmek için kullanılır. Bu

merkezi yaklaşım, farklı ekipler ve departmanlar arasında

veri tutarlılığı ve erişilebilirliği sağlar.

Aynı zamanda, ürün geliştirme ekipleri arasında iş birliğini

teşvik eder. İletişimi kolaylaştırır, belge paylaşımını ve

görev atamayı mümkün kılar. PLM, iş akışını iyileştirir,

hataları ve gecikmeleri en aza indirir ve birden çok işlemi

otomatikleştirerek izler.

PLM sistemleri ayrıca, ürün tasarımındaki tekrarlamalar

ve revizyonlarla ilişkili belgelerin etkin bir şekilde

izlenmesini ve yönetilmesini destekler. Ekipler, bu

özellikleri kullanarak birlikte çalışabilir, değişiklik

taleplerini yönetebilir ve herkesin güncel bilgilere

erişmesini sağlayarak hataların azalmasına yardımcı

olur.

Ayrıca, PLM, Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kurumsal

Kaynak Planlaması (ERP) ve Üretim Yürütme Sistemleri

(MES) gibi diğer iş sistemleriyle entegre olarak tedarik

zincirinde uçtan uca görünürlük ve kontrol sağlar. Bu

entegrasyon, üretim planlamasını, stok takibini ve

müşteri siparişlerinin tamamlanmasını geliştirir.

24 Auto Tuning World /Eylül - Ekim 2023

Auto Makale

Şekil 1: Simgelerle Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Konsepti

PLM, veri toplama ve analizini kullanarak ürün

performansı ve kalitesini iyileştirir. Sorunları takip

etmeye, çözümlemeye, uyumsuzlukları yönetmeye ve

endüstri standartlarına uyumu sağlamaya yardımcı olur.

Ayrıca, PLM sistemleri, izlenebilirlik ve dokümantasyonu

kolaylaştırarak yasal gerekliliklere ve ürün güvenlik

standartlarına ulaşmayı sağlar.

Kısaca, PLM, işletmelerin ürünlerinin fikir aşamasından

emeklilik sürecine kadar olan tüm yaşam döngülerini

etkin bir şekilde yönetmelerini sağlayan bir stratejidir.

PLM sistemleri, veri entegrasyonu, süreç kolaylaştırması

ve iş birliğini teşvik ederek verimliliği, kaliteyi ve yeniliği

artırmayı hedefler.

Şekil 2:CAD (Class A Yüzey Modelleme Örneği)

1.3.Kullanıldığı Genel Süreçler

PLM sistemleri, genellikle çeşitli prosedürlerle birlikte

kullanılarak tüm ürün yaşam döngüsünün yönetilmesine

yardımcı olur. Her kuruluşun ihtiyaçlarına ve

gereksinimlerine bağlı olarak bu prosedürler değişebilir.

Aşağıda, PLM sistemlerinde sıklıkla bulunan tipik iş

süreçlerinden bazıları bulunmaktadır:

1.3.1.Ürün Veri Yönetimi (PDM):

Tasarım dosyaları, spesifikasyonlar ve diğer ürünle ilgili

verilerin oluşturulması, saklanması ve yönetilmesi PDM

sürecinin bir parçasıdır. PDM, ürünün ömrü boyunca

doğru ve güncel bilgilere tüm paydaşların erişebilmesini

sağlar.

1.3.2.Tasarım ve Mühendislik:

Bu süreçler, ürün tasarımlarının geliştirilmesi ve revize

edilmesi için PLM sistemleri tarafından desteklenir.

Simülasyon yetenekleri, bilgisayar destekli mühendislik

(CAE) ve bilgisayar destekli tasarım (CAD) gibi araçlar

kullanılabilir. PLM, tasarım ekiplerinin iş birliği yapmasını

kolaylaştırır ve tasarım yinelemeleri ve değişiklikleri için

sürüm kontrolü sağlar.

1.3.3.Değişiklik Yönetimi:

Şekil 3:CAE (Çarpışma Analizi)

PLM sistemleri, ürün tasarımlarında, teknik özelliklerde

ve diğer belgelerde yapılan değişikliklerin yönetilmesini

sağlar. Bu süreç, değişiklik taleplerinin toplanması,

etkilerinin değerlendirilmesi ve kabul edilen değişikliklerin

uygun şekilde uygulanması için dokümantasyon ve ekip

iletişiminin yönetilmesini içerir.

1.3.4.Malzeme Listesi (BOM) Yönetimi:

BOM yönetimi, PLM sistemlerinde kritik bir süreçtir.

Ürünün üretimi için gereken bileşenlerin ve malzemelerin

hiyerarşik yapısının oluşturulması ve yönetilmesini içerir.

BOM yönetimi, malzemeler, miktarlar ve ürün bileşenleri

arasındaki ilişkiler hakkında doğru ve tutarlı bilgiler

sağlar.


Auto Makale

1.3.5.Tedarik Zinciri İş Birliği:

PLM sistemleri, ürün tedarik zinciri içerisinde yer

alan tedarikçiler ve ortaklar ile iş birliğini ve iletişimi

kolaylaştırır. Bu süreç, veri alışverişini, tedarikçi ilişkilerini

yönetmeyi, tedarikçi performansını izlemeyi ve satın alma

faaliyetlerini koordine etmeyi içerir. PLM, bileşenlerin ve

malzemelerin zamanında teslim edilmesini sağlayarak

tedarik zinciri operasyonlarının optimize edilmesine

yardımcı olur.

1.3.6.Üretim Süreci Yönetimi:

Üretim süreçlerinin yönetimini destekleyen süreç

planlama, iş talimatları ve yönlendirme gibi unsurları

içerir. Detaylı üretim talimatlarının oluşturulması ve

yönetilmesi, kalite standartlarına tutarlılık ve bağlılık

sağlar. PLM ayrıca üretim verimliliğinin optimize

edilmesine ve devam eden işin izlenmesine yardımcı

olur.

1.3.7.Kalite Yönetimi:

Ürünlerin önceden belirlenmiş kalite standartlarını

karşılamasını sağlamak için kalite yönetimi süreçlerini

içerir. Bu süreç, kalite gereksinimlerinin yakalanması

ve yönetilmesi, denetim ve testlerin gerçekleştirilmesi,

uygunsuzlukların yönetilmesi ve düzeltici ve önleyici

faaliyetlerin izlenmesini içerir.

1.3.8.Mevzuata Uygunluk:

PLM sistemleri, kuruluşların endüstri standartlarına ve

yasal gerekliliklere uygunluğunu sağlamalarına yardımcı

olur. Ürün yaşam döngüsü boyunca uyumlulukla ilgili

belgelerin, sertifikaların ve onayların izlenmesi ve

yönetilmesi için araçlar sağlar.

1.3.9.Bakım ve Servis:

otomobillerin karmaşık sistemlerini tasarlamak ve

organize etmek için sistem mimarisi kavramlarını

kullanırlar. Bu, alt sistemlerin (elektrik, mekanik, yazılım

vb.) tanımlanması, bileşenlerin ilişkilerinin belirlenmesi

ve veri akışının yönetilmesi gibi unsurları içerir.

Gereksinim Yönetimi: Sistem mühendisleri, otomotiv

projelerindeki gereksinimleri analiz eder, tanımlar,

yönetir ve gereksinimlerin karşılandığından emin

olurlar. Bu, müşteri gereksinimlerinin anlaşılması,

sistemin fonksiyonel ve performans gereksinimlerinin

belirlenmesi, gereksinimlerin takibi ve gereksinimlerin

değişikliklerle yönetilmesini içerir.

Entegrasyon ve Test: Otomotivde sistem mühendisleri,

farklı sistemlerin ve bileşenlerin entegrasyonunu yönetir

ve uyumlu çalışmalarını sağlar. Bu, donanım ve yazılım

bileşenlerinin entegrasyonu, arabirimlerin yönetimi,

sistemin doğrulama ve doğrulama testlerinin yapılması

gibi faaliyetleri içerir.

Risk Yönetimi: Otomotiv sistem mühendisleri, projelerde

ortaya çıkabilecek riskleri belirler, analiz eder ve

yönetir. Bu, risklerin tanımlanması, önceliklendirilmesi,

azaltılması veya yönetimi ve risklere karşı önlemlerin

alınması gibi faaliyetleri içerir.

Performans Optimizasyonu: Sistem mühendisleri,

otomotiv sistemlerinin performansını optimize etmek

için çalışırlar. Bu, yakıt verimliliği, güç aktarımı, sürüş

dinamiği, emisyon kontrolü gibi performans faktörlerinin

analizini ve iyileştirilmesini içerir.

Sistem Güvenliği: Otomotivde sistem mühendisleri,

araçlardaki güvenlik sistemlerinin tasarımı ve

entegrasyonuyla ilgilenir. Bu, aktif güvenlik sistemleri

(frenler, çekiş kontrolü, stabilite kontrolü) ve pasif

güvenlik sistemleri (hava yastıkları, emniyet kemeri vb.)

gibi unsurları içerir.

Ürün bakımı, servisi ve desteği ile ilgili süreçleri içerebilir.

Bu süreç, hizmet taleplerinin yönetilmesini, ürün

sorunlarının izlenmesini, hizmet faaliyetlerinin koordine

edilmesini ve hizmet kılavuzlarına ve belgelere erişim

sağlanmasını içerir.

2.OTOMOTİVDE SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ VE PLM

BİRLİKTELİĞİ

2.1.Otomotivde Sistem Mühendisliğinin Tanımı

Otomotivde sistem mühendisliği, otomotiv sektöründeki

karmaşık sistemlerin tasarımı, geliştirilmesi, entegrasyonu

ve yönetimiyle ilgilenen bir disiplindir. Aşağıda açıklanan

başlıklar ile detaylı bir şekilde aktarabiliriz.

Sistem Mimarisi: Otomotivde sistem mühendisleri,

Şekil 4:Otomotivde Sistem Mühendisliği Başlıkları


2.2.Otomotivde Model Tabanlı Sistem Mühendisliğinin

Tanımı

Model Tabanlı Sistem Mühendisliği (MBSE ), karmaşık

sistemlerin geliştirilmesinde kullanılan yenilikçi bir

metodolojidir. Bu yaklaşım, sistemlerin karmaşıklığını

daha iyi anlamak ve yönetmek için farklı modeller

aracılığıyla sistemi temsil eder.

MBSE, ileri düzey bilgisayar modelleri ve simülasyonlar

kullanarak sistemi geliştirir ve analiz eder. Bu modeller,

özel yazılım araçlarıyla oluşturulur ve sistemin

davranışını gerçeğe yakın bir şekilde simüle ederek analiz

edilebilmesini sağlar.

Ayrıca, MBSE, mühendisler, tasarımcılar ve müşteriler

arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için ortak bir dil ve

çerçeve sunarak sistem anlayışını artırmayı hedefler.

Otomotiv sektöründe, sistem mühendisliği karmaşık ve

detaylı projelerle ilgilenir. İş süreçlerini optimize etmek,

risk yönetimini sağlamak ve verimliliği artırmak için

çeşitli yöntemler kullanır. Bu alan, endüstri mühendisliği,

üretim sistemleri mühendisliği, yazılım mühendisliği,

elektrik mühendisliği ve daha birçok disiplini içerir.

Sistem mühendisliği, bir projenin veya sistemin tüm

yönlerini dikkate alır. Geleneksel sistem mühendisliği

yaklaşımını temel alan MBSE, V-Model Metodolojisi gibi

yöntemleri kullanarak sistem bileşenlerini bütünsel bir

şekilde entegre eder.

Bu sayede otomotiv sektöründe daha verimli, güvenli ve

yenilikçi sistemlerin geliştirilmesi mümkün olur. MBSE,

sürekli olarak gelişen otomotiv endüstrisinde başarıyla

uygulanan bir mühendislik yaklaşımıdır.

Auto Makale

tarafı, parçaların entegrasyonunu ve doğrulanmasını

temsil eder. (Bkz:Şekil 5: V-Model Yaklaşımının

Detayları)

Ancak, gereksinimlerin önce daha üst düzey gereksinimlere

veya kullanıcı ihtiyaçlarına göre doğrulanması gerekir.

Ayrıca, sistem modellerinin doğrulanması gibi bir şey de

vardır. Bu kısmen sol tarafta da yapılabilir. Doğrulamanın

sadece sağ tarafta gerçekleştiğini iddia etmek doğru

olmayabilir. En kolay yol, doğrulamanın her zaman

gereksinimlere (teknik terimler) ve doğrulamanın her

zaman gerçek dünyaya veya kullanıcı ihtiyaçlarına aykırı

olduğunu söylemekti.

Yani kısaca, “Doğru şeyi inşa ediyor musunuz?” sorgusu

ile Validation ve “Doğru şekilde inşa ediyor musunuz?”

ile Verification (V&V) ifade edilebilir.

PLM ile entegre edilmiş sistem mühendisliği süreci

ise, otomotiv projelerinde Model Tabanlı Sistem

Mühendisliğidir. Bu yaklaşım, temelinde v-metot

yaklaşımını içermektedir. Ancak, burada süreç daha

detaylıdır ve mimari, ürün ile yaşamaktadır. Tüm

gereksinimler, önce sistemler sistemi olan üst problemlere

(örneğin; bir aracın adaptif hız sabitlemesini sağlayan

sistem), ardından aşamalı olarak alt sistemlere (örneğin;

gaz sistemi, radar sistemi, fren sistemi vb.) indirgenir. Bu

sistemlerin gereksinimlere göre donanımsal, fonksiyonel

ve mantıksal mimarisi kurulur, doğrulanır ve analiz edilir.

Bu süreçlerin ardından, Komponentlerin, bileşen (Hız

sensörü, bilgisayar, radar optiği, fren pompası, tuş takımı

vb.) ve gereksinimi nasıl karşıladıkları belirlenmiş olur,

bunları karşılayacak tasarım ve geliştirmeler yapılır.

Şekil 5: V-Model Yaklaşımının Detayları

V modeli, bir sistem geliştirme yaşam döngüsünün

grafiksel bir temsilidir. Titiz bir şekilde geliştirilen yaşam

döngüsü modelleri ve proje yönetimi modelleri üretmek

için kullanılır.

“V” nin sol tarafı, gereksinimlerin ayrışmasını ve sistem

özelliklerinin oluşturulmasını temsil eder. “V” nin sağ

Şekil 6: Araç Alt Sisteminin Örnek Donanım Mimarisi

Aşağıdaki şekil 6 üzerinde de gözüktüğü gibi, aracın tüm

sistemlerinin mantıksal mimarisi program yardımıyla

tasarlanmıştır. Bu mimari, sistemlerin sistemi olarak

adlandırılır ve v-diagramındaki (şekil5) sıralamanın soldan

4. Kısmına (sistemler düzeyinde sentez) hitap eder.


Auto Makale

Müşteri ve paydaşlar arasında iş birliği ve iletişim için

merkezi bir platform sağlar. Ekiplerin birlikte çalışmasına,

bilgi paylaşmasına ve en son verilere erişmesine

olanak tanıyarak ürün yaşam döngüsü boyunca etkili

koordinasyon ve uyum sağlar. Bu, iş birliğini geliştirir,

hataları azaltır ve karar verdirir.

2.3.2.Gelişmiş Gereksinim Yönetimi

Şekil 7:Araç Alt Sistemlerinin Mantıksal Mimarisi

Bu mimarinin alt basamağı olan, alt sistem olarak “Şase”

mantıksal tasarımı ise şekil 7 de gösterilmiştir. Burada artık

komponent düzeyinde tasarıma geçilmeden önceki son

aşamaya erişilmiştir. Burada daha tasarım yapılmadan,

sistem mimarisi üzerinden mantıksal analizler yapılarak,

gereksinim isterlerinin karşılanıp karşılanmadığı

doğrulanabilmektedir (Şekil 8: Süspansiyon Komponenet

Bazlı Mantıksal Mimari Doğrulaması ).

2.3. Otomotivde PLM ve Yenilikçi Sistem Mühendisliği

Süreçleri

PLM sistemi, Model-Based Systems Engineering (MBSE),

RFLP (Requirement, Function, Logical, and Physical) ve

Konfigürasyon Yönetimi gibi süreçlerle birleştirildiğinde

otomotiv sektöründe projeler önemli yenilik ve değer

kazandırmaktadır. Bunlar;

2.3.1.Geliştirilmiş İş birliği ve İletişim

MBSE ve RFLP süreçleriyle entegre PLM sistemi,

otomotiv endüstrisinde etkin gereksinim yönetimi

sağlar. İlk konseptten nihai ürüne kadar gereksinimlerin

yakalanmasını, düzenlenmesini ve izlenebilirliğini

kolaylaştırır. Bu, tüm paydaşların tasarım, geliştirme ve

doğrulama süreçleri boyunca gereksinimleri, bunların

işlevlere tahsisini ve izlenebilirliğini net bir şekilde

anlamasını sağlar.

2.3.3.Modern Tasarım ve Geliştirme

PLM sistemi, otomotiv endüstrisinde modern tasarım

ve geliştirme süreçlerini destekler. Mantıksal ve fiziksel

tasarımlar dahil olmak üzere MBSE modellerinin

oluşturulmasını, yönetilmesini ve entegrasyonunu

sağlar. Bu, mühendislerin tasarımları geliştirmesine ve

doğrulamasına, simülasyonlar gerçekleştirmesine ve

sistem performansını optimize etmesine olanak tanır.

PLM sistemi, tasarım değişikliklerinin düzgün bir şekilde

yönetilmesini, belgelenmesini ve iletilmesini sağlayarak

yeniden işleme ile ilgili zaman ve maliyetleri azaltır.

2.3.4.Geliştirilmiş Uyumluluk ve Sertifikasyon

PLM sistemi, otomotiv şirketlerinin uyumluluk ve

sertifikasyon gerekliliklerini karşılamasına yardımcı olur.

Düzenleyici standartların ve endüstri spesifikasyonlarının

Şekil 8: Süspansiyon Komponenet Bazlı Mantıksal Mimari Doğrulaması


tasarım ve geliştirme süreçlerine entegrasyonunu sağlar.

Sistem, ürünün gerekli tüm düzenleyici ve güvenlik

standartlarını karşılamasını sağlayarak dokümantasyon,

doğrulama ve doğrulama faaliyetlerini destekler. Bu,

sertifikasyon sürecini kolaylaştırır ve uyumsuzluk riskini

azaltır.

2.3.5.Yaşam Döngüsü Görünürlüğü ve Karar Desteği

PLM sistemi, otomotiv endüstrisinde bilgiye dayalı karar

vermeyi destekleyerek, ürün yaşam döngüsüne ilişkin

kapsamlı görünürlük sağlar. MBSE modellerine, RFLP

verilerine ve yapılandırma bilgilerine gerçek zamanlı erişim

sunarak paydaşların yaşam döngüsü boyunca kararların

etkisini analiz etmesine ve değerlendirmesine olanak

tanır. Bu, risk azaltmayı, performans optimizasyonunu ve

uygun maliyetli karar vermeyi destekler

3. KAYNAKLAR

[1] J. Stark, Product Lifecycle Management

(Volume

2) The Devil is in the Details, Geneva, Switzerland:

Springer, Third Edition (2016).

[2] J. Stark, Product Lifecycle Management (Volume

3) The Executive Summary, Geneva, Switzerland: Springer,

2018.

[3] J. Stark, Product Lifecycle Management (Volume

1) 21st Century Paradigm for Product Realisation,

Geneva, Switzerland: Springer ( ISBN 978-3-319-17440-

2), Third Edition (2015).

[4] J. Stark, Product Lifecycle Management

(Volume

4) The Case Studies, Geneva, Switzerland: Springer,

2019.

[5] E. Gurman, K. Ventura ve H. Soyuer, «PRODUCT

LIFECYCLE MANAGEMENT AS A WHOLE BUSINESS

MANAGEMENT SYSTEM: AN EXPLORATORY RESEARCH,»

PressAcademia (Research Journal of Business and

Management), pp. 336-346, 2017 Volume:4 Issue:3.

[6] H. Gutierrez, «Why Business Processes Are

Important for PLM,» SHAREPLM, 27 Kasım 2016.

[Çevrimiçi]. Available: https://shareplm.com/plmbusiness-processes/.

[Erişildi: Haziran 2023].

[7] IEEE Standards Association, «IEEE Standard

for Application of Systems Engineering on Defense

Programs,» IEEE 15288.1-2014. [Çevrimiçi]. Available:

https://standards.ieee.org/ieee/15288.1/5704/. [Erişildi:

Haziran 2023].

[8] INCOSE, Systems Engineering Handbook (A

Guide for System Life Cycle Processes and Activities),

New York City, USA: Wiley, Fifth Edition (July 2023).

[9] FlightGlobal, «Flight International,» [Çevrimiçi].

Available: https://www.flightglobal.com/flightinternational.

[10] Y. Xu, M. K. Malisetty ve M. Round, «Configuration

Management in Aerospace Industry,» Procedia CIRP, no.

Volume 11, pp. 183-186, 2013.

[11] Visure Solutions, Inc., «Model Tabanlı Sistem

Mühendisliği (MBSE)| Eksiksiz Kılavuz,» Visure, Ocak

2022. [Çevrimiçi]. Available: https://visuresolutions.

com/tr/mbse-rehberi/.

[12] G. E. a. S. Liscouët-Hanke, «DEVELOPMENT OF

CORE FUNCTIONS FOR AIRCRAFT CONCEPTUAL DESIGN:

METHODOLOGY AND RESULTS,» ResarchGate, May

2015.

[13] N. DALAL, «ENOVIA BOM Management for E2E

digital continuity,» 3DEXPERIENCE Dassault Systemes,

4 Temmuz 2018. [Çevrimiçi]. Available: https://

r1132100503382-eu1-3dswym.3dexperience.3ds.com/

#community:38/media:dB0s_peISbyVsb9eUA8Dhg.

[Erişildi: Haziran 2023].

[14] J. Niam, Artist, Jackie Niam. [Art]. iStock by

Getty Images, 14 Mart 2022.

4.ŞEKİLLER TABLOSU

ŞEKİL 1: SİMGELERLE ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜ YÖNETİMİ

KONSEPTİ

ŞEKİL 2:CAD (CLASS A YÜZEY MODELLEME ÖRNEĞİ)

ŞEKİL 3:CAE (ÇARPIŞMA ANALİZİ)

ŞEKİL 4:OTOMOTİVDE SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ

BAŞLIKLARI

ŞEKİL 5: V-MODEL YAKLAŞIMININ DETAYLARI

Auto Makale

ŞEKİL 6: ARAÇ ALT SİSTEMİNİN ÖRNEK DONANIM

MİMARİSİ

ŞEKİL 7:ARAÇ ALT SİSTEMLERİNİN MANTIKSAL

MİMARİSİ

ŞEKİL 8: SÜSPANSİYON KOMPONENET BAZLI MANTIKSAL

MİMARİ DOĞRULAMASI


Auto Markaloji

ÖRDEK KUYRUĞU SPOYLER

İLE DOĞAN PORSCHE

EFSANESİ

Ördek kuyruğu spoyler. Bu ikonik geniş tekerlek kemerleri. Carrera tabelasının ilk çıkışı.

Almanya’nın en hızlı üretim otomobili. Elli yıl önce, Carrera RS 2.7 şeklinde türünü tanımlayan

bir #Porsche efsanesi doğdu.

911 Carrera RS 2.7’nin

‘ördek kuyruğu’ spoyleri

rüzgar tünelinde test

ediliyor

Oyunun kurallarını değiştiren 911 Carrera RS 2.7 nasıl

doğdu?

911 Carrera RS 2.7, ilk olarak bir homologasyona özel

olarak geliştirildi ve motor yarışları organizasyonlarının,

yarışma için onayladıkları yarış arabalarının trafiğe uygun

versiyonlarına sahip olma taleplerini karşılamak için

sınırlı sayıda üretildi. Porsche, ilk etapta Grup 4 Özel GT

otomobilleri için 911 Carrera RS 2.7’nin homologasyonunu

sağlamak üzere 500 örnek üretmeyi planladı. Pist

etkinliklerinde de yarışmak isteyen müşteriler için yol

onaylı bir araç haline geldi.

O zamanlar Porsche’de seri üretim otomobiller için

Test Müdürü olan Peter Falk, “Çok hafif ve hızlı bir spor

otomobil olacaktı” diyor. Mayıs 1972’den itibaren yaklaşık

15 mühendis arabayı geliştirdi ve onlara üretim personeli

de katıldı. Ne kadar hızlı? Ekim 1972’de Paris Otomobil

Fuarı’nda tanıtıldığında, 911 Carrera RS 2.7 Sport (arkası

soyulmuş kardeşinden biraz daha fazla konfora sahip olan

Touring versiyonu biraz sonra gelecekti) üretilen en hızlı

Alman üretim otomobiliydi. bugüne kadar. Yüksüz ağırlığı

960 kg ve 210 PS olan RS 2.7, 0’dan 100 km/saat hıza

5,8 saniyede çıkıyor ve 245 km/saat hıza ulaşabiliyordu.

Bugün akıllara durgunluk veriyor; 2022’de 50. yaş gününü

kutladığını düşünürsek daha da etkileyici.


Auto Markalaoji

Porsche 911 Carrera RS 2.7’nin teknik çizimi, otomobilin efsanevi oranlarını canlı

bir şekilde gösteriyor.

Bugün Porsche GT Cars’ın şu anki Başkanı olan Andreas

Preuninger, “Bunlar 1970’lerin başlarında sansasyonel

figürlerdi ve hâlâ da öyleler” diyor. “Porsche tarafından

üretilen bir RS modeli, yol ve motor sporları arasındaki

en duygusal ilişkiyle karakterize edilir. Bu, Porsche’nin 50

yıldır temsil ettiği filtresiz sürüş deneyimidir. 911 Carrera

RS 2.7, Porsche spor otomobil tarihinde bir dönüm

noktasıdır ve bugün de parlamaya devam etmektedir.”

Efsanevi ördek kuyruğu spoilerinin hikayesi

Peki oyunun kurallarını değiştiren arka spoylere ne

dersiniz? Porsche, 1972’de 911 Carrera RS 2.7’yi

geliştirirken, Porsche Geliştirme Müdürü Helmuth Bott,

mühendisi Hermann Burst’tan arabanın neden çok fazla

‘kaldırma’ elde ettiğini ve bunun da arabanın yüksek

hızlarda öngörülemez şekilde davranmasına neden

olduğunu araştırmasını istedi. Burst, meslektaşları Tilman

Brodbeck ve stilist Rolf Wiener ile birlikte RS için daha

çok ördek kuyruğu olarak bilinen arka spoyleri tasarladı.

911 Carrera

RS 2.7’nin

cesurluğu

yalnızca diğer

üreticilerin

otomobilleri

arasında

değil, Porsche

kardeşleri

arasında da

öne çıktı


Auto Markaloji

Carrera adının arkasındaki hikaye

Ancak 911 Carrera RS 2.7’nin oyunun kurallarını değiştiren

nitelikleri burada bitmedi. 911’in en eski neslinin en

güçlü modeli olan bu otomobil aynı zamanda o dönemde

Porsche serisinin tacı olan ‘Carrera’ olarak adlandırılan

ilk 911’di.

İsmin ilham kaynağı, 1950’lerin başında arka arkaya

beş yıl boyunca sınırdan sınıra koşan efsanevi (ve

oldukça tehlikeli) bir Meksika yol yarışı olan Carrera

Panamericana’dan geldi. Porsche, 1953 etkinliğinde 550

Spyder ile unutulmaz bir sınıf zaferi elde etti ve bir yıl

sonra genel klasmanda üçüncü oldu. Daha sonra birçok

yüksek güçlü Porsche motoruna Carrera adı verildi ve yeni,

sınıfının en iyisi 911 için bir isme ihtiyaç duyulduğunda,

biri öne çıktı.

911 Carrera RS 2.7, Alman ticaret dergisi Auto, Motor und Sport tarafından belirlenen altı

saniye sınırını aşan ilk seri üretim otomobil oldu.

O dönemde Porsche’de tasarımcı olan ve daha sonra

tasarımda rol alan Harm Lagaaij, “Zaten ünlü ‘Carrera’

adını bir üretim modeline atamak istedik ve bunu en

iyi şekilde nasıl temsil edebileceğimizi düşündük” diyor.

gelecek birçok harika Porsche otomobilinden biri.

Efsanevi Carrera isim plakası

Ördek kuyruğu spoyleri 911 Carrera RS 2.7’nin görsel

açıdan en akılda kalan özelliği olsa da, Harm Lagaaij ve

ekibinin yeni otomobilde çarpıcı tipografi için bir öneri

geliştirme kararı da kalıcı bir etki yarattı. Carrera isim

plakasının artık efsaneleşmiş olan harfleri, çamurluk

kemerlerinin arasına gövde boyasıyla kontrast oluşturan

bir renkte yerleştirilmiş ve aynı renkteki geniş bir şeritle

çaprazlanmıştır. Gelecek onyılların planı haline geldi.

Parlak Sarı, Kırmızı ve Kan Turuncusu gibi göz alıcı araç

renk paletiyle, yollarda eşi benzeri olmayan bir otomobil

ortaya çıktı. Carrera harfleri, tıpkı 911 modellerinin en

canlıları için hâlâ kullanılan, uzun süredir ünlü olan RS

kısaltması gibi ikonik statüsünü bugüne kadar koruyor.

911 Carrera RS 2.7 ‘Light’ın 2,7 litrelik düz

altı yakıt enjeksiyonlu motoru, 6300 rpm’de

210 PS üretiyordu. 0-100 km/saat hıza 5,8

saniyede ulaştı


911 Carrera RS 2.7’nin ikonik arka çamurluk

davlumbazları

Tekerlek davlumbazlarından bahsetmişken, 911 Carrera

RS 2.7, Porsche’de ön ve arka akslarda farklı lastik

boyutlarına sahip bir seri üretim otomobilin kullanıldığı

ilk seferdi.

Peter Falk şöyle açıklıyor: “Arka akstaki geniş lastiklerle

çekişi ve yol tutuşunu iyileştirmek istedik çünkü en

büyük ağırlık arka aksta bulunuyor.” Bunun için geliştirme

mühendisleri Porsche yarış arabalarından ilham aldı.

Tekerlekleri yapan Fuchs, önde 185/70 VR-15 lastiklerle 6

J×15, arkada 215/60 VR-15 lastiklerle 7 J×15 jant dövdü.

Bunları sığdırmak için otomobilin gövdesi, tekerlek

davlumbazlarının etrafında, arkada 42 mm genişletildi.

Daha sıkı ayarlanmış, daha hafif bir süspansiyon sistemi

ve daha kalın viraj denge çubukları, hafif alüminyumdan

yapılmış ön kirişler ve güçlendirilmiş kontrol kolları ve

arkada çapraz eleman takviyesiyle birleştirildi.

Bu, ona ciddi iş yapmaya hazır bir spor otomobil

olduğunu ilan eden agresif bir duruş kazandırdı.

Porsche, 911 Carrera RS 2.7 ile yalnızca yarış pistlerine

yönelik bir spor otomobil geliştirmekle kalmadı, aynı

zamanda müşterilerin hem günlük sürücü hem de yarış

amaçlı olarak kullanabileceği bir otomobil geliştirdi.

Grand touring otomobil konseptini yarış pistine taşıdı.

Auto Markalaoji

Çağdaş reklamlardan birinin belirttiği gibi: “Repertuvarı:

karayoluyla yarışa ve eve dönüş... Carrera RS - hem

sprintlerde hem de maratonlarda tükenmez rezervlerle

dolu.”

911 Carrera RS 2.7 hikayesinin görsel, performans ve

hatta kültürel etkisi dikkate değerdi; Porsche için gerçek

bir halo otomobili. Bu çığır açıcı otomobilin piyasaya

sürülmesinden bu yana geçen 50 yıl içinde, dünya

çapındaki binlerce Porsche hayranının yatak odası

duvarlarını ve ekran koruyucularını süsledi.

Oyunun kurallarını değiştiren Porsche 911

Carrera RS 2.7, ön ve arka aerodinamik

spoylerlere sahip ilk üretim modeliydi.


CHIRON SUPER

SPORT ‘GOLDEN

ERA’

CHIRON Super Sport ‘Golden Era’ bir

işçilik şaheseri ve BUGATTI’nin ‘Sur

Mesure’ programının somutlaşmış

hali.

Auto Konsept

BUGATTI tasarım ekibinin, markanın zamansız

simgelerinin 45 karmaşık eskizini 400 saatten fazla bir

sürede bu eşsiz CHIRON Super Sport’un gövdesine elle

çizme sürecini kurması ve geliştirmesi iki yıl sürdü.

‘Altın’ Çağ teması, renk ve simgeler belirlendikten sonra,

araç sahibi ve tasarım ekibi çizimlerin kağıt üzerine

kalemle çizilmiş gibi bir görsel tarzda uygulanmasına karar

verdi. Kâğıt üzerindeki etkiyi yaratmak için tasarımcılar

ilk olarak yeni bir BUGATTI hiper spor otomobili çizmek

için kullandıkları kalemlerle çalışmayı denediler. Ancak

ilk uygulamada çizimlerin lekelenmeye eğilimli olduğu

ve eskizlerin üzerine uygulandığında şeffaf kaplamanın

çatlayacağı görüldü. Böylece tasarımcılar ve boya ekibi,

derinlik, güzellik ve uzun ömürlülüğe sahip bir otomobil

resmi yaratmak için istedikleri mükemmel sonucu elde

edene kadar yeni teknikler keşfetmeye devam etti.

ışık koşulları ne olursa olsun üç boyutlu bir ön plan ve arka

plan hissiyle gerçek bir kontrast şaheseri yaratıyordu.

Araç sahibi, tamamlandıktan sonra ilk eskizleri görmek

için tasarımcıları ziyaret ettiğinde, bu etki karşısında

kelimenin tam anlamıyla şaşkına döndü.

Yeni tekniğe göre ekip, doğrudan hiper spor otomobilin

gövdesine birbiri ardına otomobil eskizleri çiziyor, her

birini zımparalıyor ve dört defaya kadar kaplıyor, böylece


Auto Konsept


Auto Konsept

LAFERRARİ:

GERÇEK

BİR ÖNCÜ


Auto Konsept

LaFerrari 10. yaş

gününü kutlarken,

Ferrari tarihindeki

en büyük

ve en iddialı

sınırlı sayıda

üretilen süper

otomobillerden

birine bakıyoruz.


Auto Konsept

LaFerrari, adından da anlaşılacağı gibi, çağının kesin

Ferrari’si ve zamanının sınırlı sayıda üretilen kesin süper

otomobiliydi. 2013 Cenevre Fuarı’ndaki tanıtımından 10

yıl sonra bile tüm zamanların en iyi Ferrari’lerinden biri

olmaya devam ediyor.

288 GTO, F40, F50 ve Enzo gibi sınırlı sayıda üretilen

klasiklerin asil soyunu takip ediyordu ve şimdiye kadarki

en güçlü ve en hızlı yol Ferrari’siydi. Nihai Ferrari’ye yakışan

şekilde son derece yenilikçiydi. LaFerrari, Maranello’nun

elektrikli hibrit gücü kullanan ilk üretim otomobiliydi.

KERS (kinetik enerji geri kazanım sistemi), Ferrari V12’nin

sunduğu kayda değer güce ek olarak elektrik gücünün

sorunsuz bir şekilde iletilmesine yardımcı oldu.

Pek çok Ferrari teknolojisinde olduğu gibi bu teknoloji

de Formula 1’den ödünç alındı ve ilk kez 2009 sezonunda

Scuderia Ferrari tarafından kullanıldı. (Kimi Räikkönen,

2009 Belçika GP’sini kazanmak için KERS’i kullandı.)

Maranello’nun bugüne kadar ürettiği en iddialı ve en

güçlü otomobil olan LaaFerrari’nin hikayesini izleyin

LaFerrari’de otomobilin atan kalbi, Ferrari tarihindeki

en güçlü doğal emişli motordu: 6,3 litrelik V12, 9000

rpm’de 800 CV gibi güçlü bir güç üretiyordu. Kırmızı çizgi

stratosferik bir 9250rpm idi. İlave 163 CV elektrik motoru,

toplam gücü şaşırtıcı bir şekilde 963 CV’ye çıkarmak için

V12 ile birlikte çalıştı. LaFerrari’den farklı olarak plug-in

hibrit sistemi kullanan en son 1000 CV SF90 Stradale’ye

kadar tarihteki en güçlü üretim Ferrari’si olarak kaldı.

LaFerrari’nin KERS sistemi, LaFerrari’nin yalnızca şaşırtıcı

derecede hızlı olmasına yardımcı olmakla kalmadı (0’dan

200 km/saat’e 6,9 saniyede, azami hız 350 km/saat);

aynı zamanda arabayı çok çekilebilir hale getirdi. V12’ler

dünyanın en üstün içten yanmalı motorlarıdır, bunun

nedeni kısmen çok yüksek devirlere sahip olmaları ve

büyük güç üretmeleridir. Ancak çoğu Ferrari’de kullanılan

turboşarjlı V8’in düşük devirli torkundan yoksunlar.

LaFerrari’nin elektrik motoru eksik torku doldurdu.

Eğlendirmek ve serenat yapmak için yüksek devirli

muhteşem bir V12 ile anında gaz tepkisi veren ve genel

performansı sessiz ve kusursuz bir şekilde artıran elektrik

motorunu birleştiren Ferrari tarihindeki en büyük

güç aktarma organlarından biri olarak karşılandı. Bazı

melezlerin aksine tepki de doğrusal ve doğaldı.

LaFerrari’nin performansı oldukça şaşırtıcıydı: 350 km/

saat azami hız ve 0’dan 200 km/saat hıza yalnızca 6,9

saniyede ulaşıldı

Ancak yüksek teknolojideki yenilikler güç aktarma

organlarıyla bitmedi. LaFerrari son derece gelişmiş, hafif

bir karbon fiber şasi kullanıyordu ve çağın en gelişmiş

aerodinamiğine sahipti. Aktif aerodinamik yapısı, ön ve

arka difüzörlerdeki kanatçıkları, ön gövde altı kılavuz

kanadını ve aktif arka kanadı içeriyordu. Sonuç olarak daha

iyi viraj alma ve frenleme için daha fazla bastırma kuvveti

elde edildi, ancak sürtünme minimum düzeydeydi.

Aynı zamanda çok güzeldi: Alçak motor kaputu, kaslı

tekerlek kemerleri ve son derece heykelsi. 330 P4 ve

312P de dahil olmak üzere 60’ların klasik Ferrari spor

yarışçılarından çok daha fazlası vardı.

Olağanüstü paketleme de dahil olmak üzere başka

yenilikler de vardı: Hibrit sistemin ek hacmine rağmen

aynı uzunluktaydı ancak Enzo’dan daha dar ve daha

alçaktı. Hibrit ve aero sistemler için elektronik kontroller

son teknoloji ürünüydü.


Auto Konsept

Bu nadir görülen eskizler LaFerrari’nin ilk gelişimini

gösteriyor

Kabin yenilikleri de vardı. LaFerrari, yeniden

yapılandırılabilir dijital gösterge ekranına sahip ilk

Ferrari’ydi. Direksiyon simidine F1 tarzı daha fazla

kontrol yerleştirildi ve vites kutusu işlev düğmelerinin

yerleştirildiği zarif bir yüzer kanat vardı. Yedi vitesli

şanzıman daha uzun ve daha ergonomik kanatçıklarla

kontrol ediliyordu.

Yani tüm sınırlı sayıda üretilen Ferrari’ler gibi teknik açıdan

öncüydü. Dünyanın ilk hibrit spor otomobillerinden biri

olarak aynı zamanda motor endüstrisinin elektrikli güce

geçişinin de habercisiydi.

Ancak LaFerrari’nin en harika yanı sürüş şekliydi. Yolda

veya pistte dünyanın en seçkin süper otomobillerinden

biri olmaya devam ediyor. Küçük, çevik ve son derece

hızlı tepki veren bir araçtı. V12’si ona harika bir analog

spor otomobilin patlayıcı çekiciliğini kazandırdı. Ancak

üstün stabilite sistemi de dahil olmak üzere elektronik

kontrolleri sürücünün gururunu okşadı ve performansı

kusursuz bir şekilde artırdı. Bu, yüksek teknolojinin sürüş

keyfini nasıl artırabileceğinin ustaca bir örneğiydi. Ferrari

LaFerrari’nin yol testçilerinden biri (tam adını vermek

gerekirse) şunları söyledi: ‘Ona iki kez isim vermeleri çok

iyi.’

LaFerrari’nin V12 ICE motoruyla 163cv’lik bir elektrik

motorunu birleştirmesi, 963 CV’lik bir toplam güç çıkışı

üretti

En büyük Ferrari’lerin çoğunda olduğu gibi, LaFerrari de

kesinlikle sınırlı sayıda üretildi. Sadece 499 coupé üretildi

ve bunu 210 adet açık tavanlı Aperta versiyonu takip

edecek.

Aslında Ferrari CEO’su Sergio Marchionne’nin özel olarak

talep ettiği 2016 yılında 500. Coupé üretildi. Tüm gelirler,

o yıl orta İtalya’da meydana gelen felaket depreminin

kurbanlarına gitti. 7,5 milyon dolara satılan araç, açık

artırmada satılan en pahalı 21. yüzyıl arabası oldu.


Köşe Yazısı

Uzun süredir çalışmayan

arabanın bakımı nasıl

yapılır?

Hasan Sabah

Yakıt tankının içerisindeki yakıtın, uzun süre beklemiş

olması nedeniyle bozulabileceğini ve araca zarar

vereceğini göz önünde bulundurmalısınız. Bu noktada

yakıt tankını, yakıt hattını ve yakıt filtresini değiştirmeniz

gerekiyor. Uzmanlar uzun süredir çalışmayan araçlarda

mevcut yakıtın kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini ifade

ediyor.

Araç bakımına ilk olarak genel bir kontrol yaparak

başlamak gerekiyor. Oluşabilecek pas, çatlak camlar,

delinmiş lastikler ve diğer hasarlar gibi dikkat çeken

sorunları bir uzman ile birlikte kontrol etmelisiniz. Ayrıca

haşarat ve küçük hayvanlara yönelik motor, egzoz ve

hava filtreleri başta olmak üzere aracı ilaçlamalısınız.

Uzun süredir çalışmayan araçlarda bakım işlemlerine

başlamadan önce gözden bir şey kaçırmamanız

gerektiğini unutmamalısınız.

Motor yağı

Uzun süredir çalışmayan araçlarda ilk yapılması gereken

eylemlerden biri de motor yağının değiştirilmesidir.

Uzun süredir araç içerisinde kalan motor yağının

kirlenmesi ve kalitesinin düşmesi oldukça normal bir

durumdur. Bu durumu göz önüne alarak yeni ve kaliteli

yağ kullanmalısınız. Bu sayede motor herhangi bir hasar

almayacaktır. Öte yandan yağ filtresini de değiştirmeyi

ihmal etmemelisiniz.

Soğutma sistemi

Aracın soğutma sistemi de önemli bir faktör olarak ön

plana çıkıyor. Radyatördeki soğutma sıvısı düzeyini ve

kalitesini kontrol etmeli, gerekiyorsa sıvıyı tamamen

boşaltmalı ve yeni bir soğutma sıvısı doldurmalısınız.

Ayrıca hortumlarda ve radyatörde herhangi bir

sızıntı veya hasar olup olmadığını kontrol etmeyi de

unutmamalısınız.

Yakıt sistemi

Akü ve frenler

Uzun süre çalışmayan arabalarda akülerin şarjı genellikle

tükenmiş olarak karşımıza çıkar. Bir uzman yardımıyla

aküyü tamamen şarj etmeyi denemelisiniz. Yeterli

enerjinin sağlanmadığı takdirde ise yeni bir akü satın

almalısınız. Öte yandan frenlerin çalışıp çalışmadığını

kontrol etmelisin. Uzun süre çalışmayan arabalarda fren

sistemi, pas ve nem nedeniyle hasar görmüş olabilir. Bu

nedenle fren balatalarını, diskleri ve tamburaları kontrol

ettirmeli, uzman tarafından gerek görüldüğü takdirde

ise değiştirmelisiniz. Ayrıca fren hidroliğinin de kontrol

edilmesi gerektiğini unutmamalısınız.

Lastikler

Uzun süre çalışmayan arabalarda lastiklerin hava

basıncı düşebilir ve olası çatlaklar nedeniyle lastikler

hasar görmüş olabilir. Lastiklerde herhangi bir hasar

varsa, sürüş deneyimi ve güvenlik açısından lastikleri

değiştirmenizde fayda var. Lastiklerin hava basıncını,

araç üreticisinin önerdiği seviyeye getirmeyi ihmal

etmemelisiniz.

Elektrik sistemi

Uzun süredir çalışmayan arabalarda araçta bulunan

elektrikli sistemleri kontrol etmelisiniz. Farlar, sinyaller

ve diğer elektrikli aksesuarların çalışır durumda olması

aracın sağlığı ve diğer sistemlerin eksiksiz çalışması için

büyük önem taşıyor. Bu süreçte herhangi bir elektrik

problemi veya arızası ile karşılaşmanız durumunda ise

kesinlikle profesyonel yardım almalısınız.


Köşe Yazısı

Bağlantılı Taşıt

Güvenliğinin Geleceği

Metecan Şahin

Günümüz taşıtları her zamankinden daha hızlı ve kolay

bir şekilde üretilip sevk edilebildiğinden, 5G endüstriyel

otomotiv sistemlerinde de bir devrim yaratıyor. Bununla

birlikte, artan sayıda sensör, aktüatör, prob, makine

bağlantısı ve yüksek bağlantı yoğunluğu (robotlar dahil)

-hepsi 5G ile bağlantılı ve dikkat edilmesi gereken yeni

saldırı yüzeyleri açıyor. Aynı zamanda, sürüşün gerçek

zamanlı doğası, araç içi sistemleri yönetmek ve GPS, akıllı

ulaşım sistemleri veya yoldaki diğer araçlarla birlikte

çalışmak için gereken bilgi işlemin hem ağ uç noktasında

(yani taşıtın kendisinde) hem de bulutta gerçekleşeceği

anlamına geliyor. Bu da hesaba katılması gereken parazit

ve izinsiz giriş riskinin kapsamını genişletiyor.

Otonom ve bağlantılı taşıtlar, bilgi işlem sınırının iş

başındaki mükemmel bir örneği. Bağlantılı taşıttaki ve

çevresindeki araçlardaki yolcular için güvenlik sorunları

göz önüne alındığında, 5G hızlarında çalışabilen uçta

bağlantılı taşıt güvenliği ihtiyacı en önemli husus olarak

ortaya çıkıyor.

Bağlantılı taşıtlarla ilgili üç risk ve üreticilerin bu

zorluklarla nasıl yüzleşmeye başladığı ise aşağıda yer

alıyor.

Bağlantılı Taşıtların Güvenliğini Sağlarken Karşılaşılan

3 Zorluk

Akıllı otomobilin ve tüm verilerinin güvenliğini sağlamak

ve aynı zamanda otomobilden buluta güvenilir ve

güvenli bağlantı sağlamak kritik öneme sahip. Güvenlik

ve bağlanabilirlik entegre bir sistem olarak birlikte

çalışmazsa, otomotiv şirketleri önemli bir marka itibar

riskine açık hale geliyor. Ve daha da kötüsü, müşteriler

hayatlarını bile tehlikeye atabiliyorlar.

Birinci Vites: Otonom Taşıt ile Bağlanabilirlik: Başlangıç

olarak, özellikle operasyonel teknoloji (OT) ve bilgi

teknolojisinin (BT) yakınsaması norm haline geldikçe,

araçların üretimi ve imalatının korunması gerekiyor.

Buradaki zorluk, birçok eski OT sisteminin herhangi bir

kesinti süresini karşılayamaması ve her türlü kesintiye

karşı son derece hassas olması; birçok sistem düzensiz

ve seyrek olarak yamalanıyor. Sonuç olarak, OT

sistemleri genellikle tutarlı bir korumadan veya tek lensli

görünürlükten yoksun kalmaktadır. Tutarsız kurumsal

güvenlik politikası uygulaması ve yönetişimi sorunu daha

da derinleştiriyor. Bu ortamda, birbirine bağlılık artarken

bile bağlantılı araç güvenliğini artırmak için BT ve OT

arasındaki her entegrasyon noktasını koruyabilmek zorlu

bir süreç olarak kendini gösteriyor.

İkinci Vites: Otonom Araç Verileri: Bu bağlantılı ve

otonom araçlar yollara çıktığında, üreticilerin bu “

hareketli veri merkezlerinden” sürekli olarak bilgi

toplaması gerekiyor. Araç verileri toplanıyor ve üreticinin

sorunları kritik hale gelmeden önce tespit etmesi için

kullandığı devasa bir veri havuzuna alınıyor. Bu otonom

araçlar bilgi işlem gücü üzerinde çalıştığından, bant

genişliği, güvenilirlik, görünürlük ve elbette kötü niyetli

suçlulardan veya endüstriyel casusluktan kaynaklanan

siber tehditler gibi işletme veri sistemlerinin tüm

zorluklarını beraberinde getiriyorlar. Günümüzdeki

güvenlik trendleri göz önüne alındığında, bir taşıtı fidye

için tutmak söz konusu olabilir.

Buluta güvenilir ve güvenli bağlantı, müşterileri korumak,

en iyi kullanıcı deneyimlerini sunmak ve gelir akışlarını

korumak için kritik öneme sahip. Bu veriler, araçların

nasıl kullanıldığını gerçekten anlamanın tek yolu; bu da

yeni tespitler ve sürekli geliştirmeler yapılmasını sağlıyor.

Otomotiv üreticilerinin veri toplama, işleme ve sağlama

için kendi bulut platformlarını kurmaları gerekiyor.

Araç içi deneyimini kendi kontrollerinde tutarak, para

kazanmak ve farklılaştırılmış, birinci sınıf bir araç içi

deneyimi sağlamak için araç telemetri verilerinden

yararlanılabiliyor.

Ancak bunların hiçbiri güvenlik olmadan işe yaramıyor.

Peki, etkili bir bağlantılı araç güvenliği sağlamak için en

iyi yaklaşım hangisi? İlk adım, sistemleri ve yazılımları

entegre etmek. Bu da farklı satıcıları ve çözümleri,

güvenlik, bağlantı ve ağ oluşturmayı tek bir çözümde

birleştiren birleşik ve geniş çapta dağıtılan bir platforma

yönlendirmeyi gerektiriyor.

Üçüncü Vites: Otonom Araç ile Bütünleşme

Diğer sektörlerde olduğu gibi bağlantılı araç sektöründe

de yazılım sistemleri artık işin merkezinde yer alıyor.

Verileri üreten araçlar, bunları işleyen bulut ve bunlardan

yararlanan uygulamalar arasında güçlü bir bağlantı ve

entegrasyon için otomasyon, görünürlük ve açık bir

entegrasyon platformu şart. Bunlar, tüm büyük genel

ve özel bulut sağlayıcıları ve teknolojilerinde ihtiyaç

duyulan çevikliği ve esnekliği sağlıyor. Satıcıya bağlı

kalmadan, otomobil üreticileri üçüncü taraf araçlardan

yararlanırken tescilli teknolojiden ihtiyaç duyduklarını

elde edebilir ve iş ihtiyaçları değiştikçe teknoloji

stratejilerinin sürekli olarak gelişmesine olanak tanıyor.

Bağlı otomobilin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak

için, otomotiv üreticilerinin sadece araç içi deneyime

değil, aynı zamanda arka uçtan ön tampona kadar

tüm yazılım ve sistemlere de sahip olmaları gerekiyor.

Bu otonom araçların neredeyse her bileşeni bulutun

yanı sıra araç içi ağa da bağlı olacağından, bir araç

tehlikeye girdiğinde tüm sistem risk altında olacak. Bu

nedenle, araçtan buluta güvenli bağlantılar sağlarken

aracı ve verilerini güvence altına almak, bağlantılı araç

deneyimini yönlendirmek için kritik öneme sahip.


Röportaj

AUTOMECHANİKA

ULUSLARARASI KATILIMCI VE

ZİYARETÇİ REKORU KIRDI

World Media Group olarak

Automechanika Istanbul

2023 organizasyonu’nun

kilit iki ismiyle bir

sohbet gerçekleştirdik.

Automechanika Istanbul

Fuar Direktörleri Alemdar

Sönmez ve Can Berki

sorularımızı yanıtladı.

Rekor katılım ve ziyaret

ile sonuçlanan bu

organizasyonda en önemli

unsur ise uluslararası

katılımın yoğun olmasıydı.

Öncelikle kısaca sizleri tanıyabilir miyiz?

Automechanika

Istanbul

Fuar

Direktörü

Alemdar

Sönmez

Alemdar Sönmez: Otomotiv endüstrisinde uzmanlığım

ve 21 yılı aşkın bir sürelik sektör tecrübemle birlikte

Hannover Fairs Turkey’de Automechanika Istanbul’un 8

yıldır direktörlüğünü sürdürüyorum. Lisansımı İstanbul

Üniversitesi’nde, yüksek lisansımı ise Mimar Sinan Güzel

Sanatlar Üniversitesi’nde tamamladım. İngilizce ve

İspanyolca dillerinde de yetkinliğim mevcut.

Can Berki: 2011 yılından bu yana da Messe Frankfurt’ta

çalışıyorum ve bir süredir de Automechanika Istanbul’un

direktörlük görevini sürdürüyorum. Eğitim hayatımı

FVM Işık Üniversitesi Bilişim Teknolojileri bölümünde

tamamladım ardından Harvard Business School’dan

online olarak Yönetim Temelleri eğitimi aldım. Otomotiv

sektöründe her geçen gün kendimi geliştirmemin yanı sıra

İngilizce ve Almanca dillerinde de yetkinliğim bulunuyor.

Automechanika Istanbul 2023 organizasyonu

uluslararası katılımcı ve ziyaretçi profili ile rekor kırdı.

2024 için nasıl bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?

Alemdar Sönmez: Sürdürülebilirlik teması odağında

gerçekleştirdiğimiz fuarımızda bu yıl 41 ülkeden

1437 katılımcı firma ve 10 ülke pavilyonu yer aldı.

Automechanika Istanbul’u tüm dünyadan toplam

58.024 sektör profesyoneli ziyaret ederken, bu yıl

ziyaretçi sayımız geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20’lik bir

artış gösterdi. Bir yandan rekorlarla dolu bir fuarı geride

bırakırken diğer yandan gelecek yılın çalışmalarına

odaklanmaya başladık. 2024 yılı organizasyonumuz

23-26 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul Tüyap

Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 2024

organizasyonunun ana teması belirlendikten sonra onun

üzerine çalışmaya başlayacağız. Ayrıca fuar boyunca

ziyaretçi ve katılımcılarımızdan geri dönüşler alıyoruz, bu

yıl aldığımız geri dönüşleri de inceleyerek, gelecek yıl için

kendimizi geliştirebileceğimiz noktalara odaklanacağız.


Tüm dünyayı etkileyen pandemi, resesyon endişesi,

lojistik krizleri ve yaşanan farklı gelişmeler

fuarcılık sektöründe de biraz düşüşe sebep oldu.

Automechanika ise gelişerek yoluna devam ediyor. Siz

Automechanika Istanbul’un yakaladığı bu başarıyı nasıl

yorumluyorsunuz?

Automechanika

Istanbul

Fuar

Direktörü

Can Berki

Röportaj

Automechanika Istanbul 2023’de sergilenen e-

mobiliteye yönelik ürünlere ilgi beklediğiniz şekilde

gerçekleşti mi?

Can Berki: Fuarımızı ziyaret eden sektör profesyonelleri

aynı zamanda özel konsept alanlarımıza da ayrı bir ilgi

gösterdiler. Elektrikli araçların bakım ve onarımında

en son teknolojiler ve ekipmanların 8 ayrı istasyonda

uygulamalı olarak sergilendiği “Innovation 4 Mobility

by BAKIRCI” özel alanımız da ilgi odağıydı. Hem

ziyaretçilerimiz hem sektör profesyonelleri bu özel alana

yoğun ilgi göstererek, sistemleri ve çözümleri inceleme

fırsatı buldular.

Elektrikli araç sektöründe dünyada büyük bir rekabet

söz konusu… Siz ülkemizi bu rekabetin neresinde

görüyorsunuz?

Can Berki: Fuarlar dünya ticaretinin vazgeçilmez

organizasyonlarından. Birçok farklı sektörde fuarlar,

dünya çapında şirketleri bir araya getirerek iş birliklerine

zemin hazırlıyorlar ve global ticaretin sürdürülebilirliğine

katkı sağlıyorlar. Ancak gerek pandemi gerek resesyon

endişesi, lojistik krizi ya da dünya çapındaki çeşitli

ekonomik dalgalanmalar bazı sektörleri daha çok etkiledi,

bu nedenle de fuarcılık da biraz yara aldı. Bu süreçte

Automechanika yoluna hız kesmeden devam ediyor çünkü

hem fuarımız dünya çapında 13 farklı ülkede gerçekleşen

global bir organizasyon hem de otomotiv satış sonrası

sektörü global ticaretin en dinamik pazarlarından bir

tanesi. Fuarımızın kapsamının geniş olmasını, her yıl

getirdiğimiz yeniliklerle üreticilere fırsatlar sunmamızı ve

dünya devlerine ev sahipliği yapmamızı da var sayarsak

yolumuza daha güçlü bir şekilde devam etmemizin

önünde hiçbir engel bulunmuyor.

Otomotiv Endüstrisi ve yedek parça sektöründe

ülkemizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Dünyada

gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığınızda nasıl bir tablo

görüyorsunuz?

Alemdar Sönmez: Türkiye’de otomotiv sektörü

1960’larda ithalat ağırlıklı bir sektörken 90 sonrasında

ise ihracata yönelik rekabet kazanan bir sektör. Özellikle

2000’li yıllardan sonra ise bu rekabet katlanarak

büyüdü ve günümüzde Türkiye’nin de en büyük ihracat

kalemlerinden birisi haline geldi. Bu noktada bir yandan

dünyanın önemli otomotiv markalarının fabrikaları

ülkemizde yer alırken diğer yandan da yedek parça,

aksesuar, bakım, yakıtlar vb. otomotiv satış sonrası değer

zincirine dair tüm alt sektörlerde büyük bir üretim gücü

mevcut. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda ülkemizin

geride kaldığını düşünemeyiz, önemli bir rekabet

gücümüz var.

Alemdar Sönmez: İklim krizi ve gezegenimizdeki

kaynakların giderek tükenmeye başlamasıyla birlikte

elektrikli araç sektörü parlayan bir yıldız haline geldi.

Elektrikli araçlar ve şarj istasyonları dünyada hızla yayılıyor.

İnsanların sürdürülebilir bir teknolojiye böylesine ilgi

göstermesi ise mutluluk verici. Aynı zamanda ülkeler

arasında da araç üretim rekabeti var elbette. Bizim

ülkemizde insanlarımız yavaş yavaş alışıyorlar elektrikli

araç teknolojisine. 2023 yılında şu ana kadar 13 binden

fazla elektrikli araç satılmış ülkemizde ve pazardaki payı

henüz yüzde 3 civarlarında. Bunun giderek yükseleceğini

öngörüyoruz elbette. Bir yandan global markaların

araçlarının sayısı ülkemiz pazarında artmaya devam

ederken diğer yandan yerli üretim yollarda gözükmeye

başladı. Dünya devi markalar elektrikli araçları belli bir

süredir ürettikleri ve piyasaya yaydıkları için şu an elbette

onlarla kısa sürede direkt rekabet edebiliriz diyemeyiz

ancak bu trendi kaçırmadan Türkiye’nin kendi aracını

piyasaya sürmesi ve dünya pazarında yer edinmesi için

büyük pazarlama organizasyonları gerçekleştirmesi

oldukça önemli. İlerleyen yıllarda hem yeni modellerle

hem de araçların dünyaya yayılmasıyla dünya devlerine

ülkemizin önemli bir rakip olacağını düşünüyoruz.

Automechanika Istanbul’un şehre katkıları hakkında ne

düşünüyorsunuz?

Can Berki: Fuarımız düzenlendiği her yıl katılımcı ve

ziyaretçi sayısını artırıyor. Bu sayede de düzenlendiği

dört gün boyunca da şehrin ticaret hacmine önemli bir

katkı sunuyor. Ulaşımdan konaklamaya, yeme-içmeden

eğlence sektörüne kadar birçok farklı sektöre dolaylı

yoldan katkı sağlıyor. Şehirdeki yıl boyunca düzenlenen

en büyük organizasyonlardan birisi olması sebebiyle

özellikle fuar öncesi, sırası ve sonrasında uçuşlarda, otel

rezervasyonlarında önemli bir hareketlilik yaşanıyor.


ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com



Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz .


Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi..e


Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisinin internet sitesi.


Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.


Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergi.com

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM

UYGULAMALARI”

IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

*Otomotiv

* Ana Sanayi

*Jant

*Lastik

*Amortisör

* Chip

*TedarikSanayi

*Vip Dİzayn

*Makine

*Otomasyon

* Cad Cam

*Kesici Takım

*Tutucular

* Kaynak

*Rulman

* Lineer

* Aşındırıcılar

* İş güvenliği

* Metal İşleme

* Borulama

* Proses

* Plastik

* Fuar

*Organizasyon

*Kalıp

Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34

makineotomasyondergisi@gmail.com

WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33

makineotomasyondergisi@gmail.com

Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...





Reklam İletişim

Zafer Altın

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediareklam@gmail.com




World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap

numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve

adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com

adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz.

Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: ..........................................................................

*Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : .................................................................

*Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU

ABONE FORMU

Ad :.............................................................................................

Soyad :.............................................................................................

Adres :.............................................................................................

.............................................................................................

İlçe :.............................................................................................

Şehir :.............................................................................................

Posta Kodu :.............................................................................................

Telefon :.............................................................................................

Faks :.............................................................................................

e-mail :.............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi İsmi - Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon Robotic: 300 TL + KDV

Auto Tuning World:

300 TL + KDV

Kesici Takımlar Tutucular : 300 TL + KDV

Endüstri 4.0 :

300 TL + KDV

Elektrik Pano : 300 TL + KDV

Ekonomik Nokta :

300 TL + KDV

Machine Automation (İng) : 300 TL + KDV





www.endustri40dergisi.com



TURKEY

4 rd - INDUSTRY 4.0 SUMMIT

Date: 2023

Location: Istanbul / Turkey

COMMUNICATION FOR SPONSORSHIP

e -mail : makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

Tel : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.ekonomiknokta.com - www.endustri40dergisizirvesi.com - www.worldmediagroupe.com

auto-tuning-world-180

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?