endüstri-4-0--37
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ENDÜSTRi 4.0
Üretim Teknolojileri - Robotik - Endüstri 4.0 Uygulamaları Dergisi - Eylül - Ekim 2023 Yıl : 6 Sayı : 37 Fiyat : 50 TL
MAKALE
Uzay/Hava
ve Savunma
Uygulamalarında
Gövdesiz
Motorları
Optimize Ederken
Düşünülecek 5
Husus
HABER
* TÜSİAD
Dönüşümü
Başlat! İş Fikri
Yarışması
Ödülleri
Sahiplerini
Buldu
MAKALE
Yeni
Uzay
Yarışını
Güvenebileceğiniz
Motorlarla
Kazanın
GÜNDEM
*TSN
teknolojisi
Sanayi 4.0’a
yön
veriyor
MAKALE
*Ürün Yaşam
Döngüsünde
Ürün Geri
Dönüşümünün
Önemi,
Uygulanabilirliği
Ve Savunma
Sanayii
YAZILIM
*Bulutun
Büyük
Rolü
IV. WORLD MEDIA GROUP
ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ
İSTANBUL’DA ...
www.endustri40dergisizirvesi.com
www.ekonomiknokta.com
www.worldmediagroupe.com
www.kesicitakimlardergisi.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.autotuningworld.com
www.elektrikpanodergisi.com
EDİTÖR
“Türkiye’nin
Sanayide Enerji
Verimliliği
Görünümü”
ilker kaplan
TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi
(EÇEM) “Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü”
projesini başlattı.
Sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin en üst düzeyde pratiğe
aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla başlatılan “Türkiye’nin
Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü” projesi ile enerji verimliliği
konusunda farkındalığın en üst seviyeye çıkarılması, sanayimizin
öncü sektörlerinde enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyelinin
uluslararası referanslarla kıyaslanarak ortaya konulması, enerji
tasarrufundan verimliliğe doğru giden sürece hazırlanacak
rehberlerle katkı sağlanması hedefleniyor.
Dünya, fosil yakıt döneminin sonuna doğru ilerliyor. Kömür, petrol
ve doğal gaz talebi 2030 öncesinde zirveye ulaşacak. Bu zirveler,
daha temiz enerjiye geçişin hızlandığını ve iklim değişikliğini
önleme çabalarının ilerlediğini gösteriyor. Ancak küresel ısınmayı
1.5°C ile sınırlamak için daha güçlü ve hızlı politika önlemlerine
ihtiyaç var. Etkin enerji verimliliği politikaları ise çözümün en
önemli parçalarından biridir.
İklim değişikliğinin giderek derinleşen etkileri ve küresel
gelişmelerin yol açtığı enerji arz güvenliği riskleri nedeniyle
sürdürülebilir enerji sistemleri daha kritik hale geliyor.
Bu proje; bilimsel temelli, katma değeri yüksek projeleri hayata
geçirme gayretini ve heyecanını, iş birlikleri ile daha iyi bir dünyayı
hedefliyor.
Enerji sektörünün bu değişime göre yeniden konumlanması önem
arzediyor. Özetle, dünyada sanayide kullanılan enerjinin hızlı bir
değişim yaşadığını ve bu değişime ayak uyduranların gelişme
göstereceğini söyleyebiliriz.
Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...
Yayın Türü
Yaygın Süreli
Editör - Künye
Yayıncı
Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
İlker Kaplan
0 505 400 94 34
İdari İşler Müdürü
Hatice Karabay
0 505 400 94 33
Reklam Müdürü
Zafer Altın
0 546 675 59 49
Muhasebe Müdürleri
Sevda Öncü
Düzgün Turgut
0 542 292 83 85
Halkla İlişkiler Müdürü
Ayşe Savranoğlu
Yazı İşleri
Simgenur Savranoğlu
Grafik Tasarım
Ezgi Kamburoğlu
Abone Sorumlusu
Defne Deniz Kaplan
Beste Kamburoğlu
Fotoğraf Editörleri
Murat Çapkın
Sinan Temur
İnsan Kaynakları Müdürü
Sibel Şanlı
İletişim Danışmanı
Alper Tuna
Bilişim Sorumlusu
Kerem Mercan
Bölge Temsilcileri
Çetin Sülün (Ankara)
Mesut Karabay (İzmir)
Umut Yıldız (Bursa)
Avrupa -Almanya - Temsilcisi
Pınar Açıkgöz
Sosyal Medya
Fatma Kurşun
Dağıtım
Ali Savranoğlu
Zafer Kamburoğlu
Genel Koordinatör
Süleyman Kaplan
Hüsniye Kaplan
Katkıda Bulunanlar
Meryem Savranoğlu
Fatma Kaplan
Selda Kamburoğlu
Dağıtımcı
Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo
Yönetim Yeri
Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10
Eyüp / İstanbul
Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15
www.endustri40dergisizirvesi.com
www.kesicitakimlardergisi.com
www.worldmediagroupe.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.elektrikpanodergisi.com
www.autotuningworlddergisi.com
www.ekonomiknokta.com
makineotomasyondergisi@gmail.com
worldmediareklam@gmail.com
Endüstri 4.0 Dergisi Basın
Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.
İçeriğindeki yazınsal ve görsel
malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı,
görsel, işitsel ve elektronik medyada
kullanılamaz. Reklamların hukuki
sorumluluğu reklamveren firmaya aittir.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 2023 3
İÇİNDE
6
3
İçindekiler
16
20
28
İÇİNDEKİLER
“Türkİye’nİn Sanayİde Enerjİ Verİmlİlİğİ
Görünümü”
TÜSİAD DÖNÜŞÜMÜ
BAŞLAT! İŞ FİKRİ
YARIŞMASI
ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ
BULDU
YAPAY ZEKA İLE
FABRİKALARI AKILLI
FABRİKALARA
DÖNÜŞTÜRMEK
YENİ UZAY YARIŞINI
GÜVENEBİLECEĞİNİZ
MOTORLARLA KAZANIN
EZtol v2.6.0 1D TOLERANS
ANALİZ YAZILIMI
ARTIK SİGMETRİX’TEN
ALINABİLİR
4 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
KİLER
İçindekiler
38
44
TEKNOLOJİ
SEKTÖRÜNDE
KADINLARIN ZİRVE
YOLCULUĞU
TSN TEKNOLOJİSİ SANAYİ
4.0’A YÖN VERİYOR
INDEX GRUP
ŞİRKETLERİNDEN
NETEX, İŞ ORTAĞI
PLAİNEX İLE İBB,
İGDAŞ VE İSKİ
PROJELERİ İÇİN
ANLAŞTI
AUTOMECHANİKA
ULUSLARARASI
KATILIMCI VE
ZİYARETÇİ REKORU
KIRDI
42
54
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 2023 5
Gündem
TÜSİAD DÖNÜŞÜMÜ BAŞLAT!
İŞ FİKRİ YARIŞMASI
ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
TÜSİAD’ın Türkiye
genelinde yenilikçi
bakış açısını
yaygınlaştırmak
ve girişimcilik
dönüşümünü
tetiklemek amacıyla
2011 yılından bu
yana düzenlediği
Bu Gençlikte İŞ Var!
Programı kapsamında
18-30 yaş arası
gençlere yönelik
olarak hayata geçirdiği
Dönüşümü Başlat!
İş Fikri Yarışması’nın
kazananları belli oldu.
Yarışmanın 2023
birincisi “Palgae”,
ikincisi “Elektroplax”,
üçüncüsü ise “Fuway”
ekipleri oldu.
Türkiye’nin en yaygın erken aşama girişimcilik programı TÜSİAD Bu
Gençlikte İŞ Var! kapsamında bu yıl İş Bankası ana sponsorluğunda
düzenlenen Dönüşümü Başlat! İş Fikri Yarışması’nın 2023 Final Töreni 28
Temmuz Cuma günü çevrimiçi ortamda gerçekleşti.
6 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Gündem
Final Töreni’nde jüri üyeliklerini TÜSİAD Yönetim Kurulu
Üyesi ve Girişimcilik ve Gençlik Yuvarlak Masası Başkanı
Dr. İzel Levi Coşkun, Bu Gençlikte İŞ Var! Çalışma Grubu
Eş Başkanı Zeynep Köksal Yaykıran, Çalışma Grubu Üyesi
Çiğdem Toraman, Vestel Ventures Genel Müdürü Metin
Salt ve İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü Emre Ölçer
üstlendi.
Mart ayında başlayan yarışma sürecinde eğitim ve
mentorluk almaya hak kazanan 57 ekip arasından
seçilerek finale kalan Electroplax, Fuway, Gojenie, Kernel
Dynamics, Metadoxia, Palgae, Sorslab ekiplerinin iş
fikirlerini sunduğu törende;
- Karbon yakalama teknolojisi ile alg tabanlı biyoplastik
hammaddesi üreterek endüstriyel atıkları döngüsel
ekonomiye kazandıran Palgae birincilik ödülünü;
- Kullan at sınıfına ait şarj edilemeyen özellikteki alkali
pilleri, güneş enerjisi ile şarj ederek tekrar kullanıma
kazandıran Elektroplax ikincilik ödülünü;
- İnsanların adım attıklarında kaldırım taşında oluşan
basıncı elektrik enerjisine dönüştürmeyi amaçlayan yeşil
enerji girişimi Fuway üçüncülük ödülünü kazandılar.
Final Töreni’nin açılışında yarışmaya katılan tüm gençleri
kutlayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan,
“Gençlerimizin enerjisi, yaratıcılığı ve tutkusu geleceğimizi
şekillendirmede kritik bir rol oynuyor. TÜSİAD olarak
ilk günden beri amacımız gençlerimizin iş fikirlerine
rehberlik etmek ve onları girişimcilik yolculuklarında
yalnız bırakmamak. Cesur adımları ve yenilikçi düşünceleri
toplumumuzda dönüşümü başlatma gücüne sahip. Bu
nedenle TÜSİAD olarak genç girişimcilerimizin her zaman
yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Dönüşümü Başlat! yarışmasının TÜSİAD’ın girişimcilik
ekosistemini desteklemek amacıyla
iş fikri aşamasına yönelik olarak
başlattığının altını çizen TÜSİAD
Yönetim Kurulu Üyesi ve Girişimcilik
ve Gençlik Yuvarlak Masası Başkanı
Dr. İzel Levi Coşkun ise, yılın ikinci
yarısından itibaren şirketleşme ve
büyüme aşamalarına yönelik yeni
programlar başlatacaklarını duyurdu.
İş Bankası’nın ana sponsor, Anadolu
Efes, BASF Türk, Destek Patent ve
Mazars Denge’nin gümüş sponsor,
Paribu Hub’ın ise bronz sponsor
olarak desteklediği program hakkında
ayrıntılı bilgiye www.bugenclikteisvar.
com internet sayfasından ve programın
sosyal medya hesaplarından
ulaşabilirsiniz.
h t t p s : / / w w w. l i n k e d i n . c o m /
company/17918160/
www.instagram.com/bugenclikteisvar
www.facebook.com/BuGenclikteIsVar
www.twitter.com/genclikteisvar
h t t p s : / / w w w.y o u t u b e . c o m /c /
tusiadbugenclikteisvar
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 7
YENİ UZAY YARIŞINI
GÜVENEBİLECEĞİNİZ
MOTORLARLA KAZANIN
30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda
kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.
“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.
Dijital Dönüşüm
30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda
kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.
“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.
Bugün farklı bir uzay yarışı çok daha az tantana ile
gerçekleşiyor. NASA alçak Dünya yörüngesini (LEO),
resmi, akademik ve özellikle kâr amaçlı kurumlar için
fırsatlarla dolu bir ticari ekonomi olarak tanımlıyor.
Şu anda LEO bölgesinde yaklaşık 7.500 uydu var ve bu
sayı önümüzdeki 10 yıl ve sonrasında tam anlamıyla çok
hızlı artacak. Birleşik Devletler Sayıştay’ının bir raporuna
göre fırlatma hızı yıldan yıla artarken 2030’a kadar 58.000
uydu daha fırlatılacak. Tek bir rokette 40–60 uydunun
fırlatılması günümüzde normal, Ocak 2021’de bir SpaceX
roketi 143 uydu gibi muazzam bir yükü taşıdı.
Öncü fırsatlar, zamansız iş ilkeleri
LEO ticari ekonomisindeki büyümenin çoğu iletişim,
İnternet erişimi, Dünya gözlemi, hava durumu takibi,
küresel konumlandırma ve diğer hizmetleri sunmak için
küresel ağlarda çalışacak uyduların güdümünde. Yeni
birçok uygulama kesinlikle geliştirilecek. Örneğin bu denli
LEO faaliyeti sonucu ortaya çıkacak tehlikeli döküntüleri
toplamak için çöp toplayan uydu gereksinimini de
beraberinde getirecek mi?
16 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Amazon, Planet, OneWeb, SpaceX, Lockheed Martin,
Sierra Nevada Corporation ve L3Harris gibi şirketler şu
anda yolu açıyor, ama bu alan inovatörlerin, tarımdan
felaket önlemeye, uzaktan sağlık hizmetinden küresel
güvenlik ve ötesine her şeyde devrim vaat eden yeni
fırsatlar yaratması için oldukça geniş. Her ticari girişimde
olduğu gibi, uzaydaki başarı da temel, iyice oturmuş iş
ilkelerine bağlı; bunlardan biri de minimum maliyetle
maksimum kazanç elde etmek.
Uzayın zor koşulları ve piyasanın gerçekleri için
tasarlanan motorlar
Robotik eklemleri ve aktüatörleri, kriyojenik soğutma
sistemlerini, tepki tekerini, antenleri, güneş panellerini,
cayroskopları ve diğer işlevleri kontrol eden motorlar
için uydu tasarımcılarının, tekrarlamayan mühendislik
maliyetlerini ve teslim sürelerini azaltacak fırsatları,
performanstan ödün vermeden bulması gerekiyor.
Motorlar gerekli miktarlarda hemen tedarik edilebilmeli,
ama aynı zamanda LEO uydularının tipik olarak hizmette
kaldığı 3-5 yıl boyunca güvenilir şekilde çalışması için
gereken kalite ve güvenilirliği de sunması gerekiyor.
Uygulamaya uygunluk ve spesifikasyonlara göre
performansa ek olarak motorlar uzay uçuşunun sert
koşullarına da dayanmalıdır.
Darbe ve titreşim. Yükler, roket fırlatma ve uçuş sürecinin
streslerine bağlı olarak aşırı darbe ve titreşime maruz
kalabilir. Motorların, uydular yörüngeye yerleştirildiğinde
performanslarında herhangi bir bozulma olmadan bu
kuvvetlere güvenilir şekilde dayanması gerekir.
Kollmorgen; KBM, TBM, RBE ve diğer gövdesiz servo
motor platformlarımızın kullanıldığı LEO uyumlu birçok
çözüm sunmaktadır ve bunların tümü en aşırı koşullarda
ve arızanın bir seçenek olmadığı uygulamalarda çalışacak
şekilde tasarlanmıştır. Bu motorların binlercesi; karadaki,
su altındaki ve tabii ki uzaydaki aşırı yüksek darbe ve
yüksek titreşim koşullarında güvenilir olduklarını her gün
kanıtlamaktadır.
Aşırı sıcaklıklar. Bir uzay aracı güneş ışığından Dünya’nın
gölgesine geçiş yaptığında sıcaklıklar +125 ºC’den –65
ºC’ye değişebilir. Ayrıca atmosferin olmaması da uzayda
konveksiyon ile soğutma olmayacağı anlamına gelir, bu
yüzden motorlar ve elektronik bileşenler ile üretilenler de
dâhil uydu içindeki sıcaklıklar termal radyasyon yoluyla
ve genelde bir kriyo-soğutucu veya ısıyı radyatörlerden
radyatörlere aktarmaya yönelik pompalanan akışkan
devresi gibi bir aktif sistem desteği ile yönetilmelidir.
Motorlar sürekli ve aşırı sıcaklık döngülerinin termal
şoklarına dayanabilmelidir. Ayrıca, genel termal yönetim
sürecine de aşırı sarım sıcaklığı artışına bağlı olarak
olumsuz katkıda bulunmamalıdırlar. Kollmorgen, standart
elektromanyetik tasarımlarımız için genişletilmiş ortam
sıcaklığı aralığı sunarak standart motorlarımızın uzayda
karşılaşılan sıcaklık aralıklarına rağmen güvenilir şekilde
çalışacak modifiye versiyonlarını sağlayan malzeme
tarifleri geliştirmiştir. Bunun yanında, yüksek verimli
elektromanyetikler kullanan Kollmorgen motorları
gereken tüm performansı görece düşük bir sıcaklık
artışı ile ve daha büyük ve ağır bir motor gerekmeden
sergileyebilir.
Radyasyon. Güneş olaylarından ve galaktik kozmik
ışınlardan kaynaklanan iyonize partiküller ve
elektromanyetik radyasyon, uyduların dış kaplamasına
nüfuz ederek içindeki malzemeye zarar verecek kadar
enerji yüklü olabilir. Motorlarda radyasyon, ısıyı
düzenlemeye ve darbelere karşı korumaya yardımcı
olan elektrik yalıtımı ve sarım kapsülleme için kullanılan
geleneksel malzemelerin bozulmasına yol açabilir.
Kollmorgen, LEO uydularının güvenilirlik ve yaşam
döngüsü gereksinimlerini karşılamak için kendi standart
motor tasarımlarının birçoğunda çeşitli modifikasyonlar
yapabilecek kapasiteye sahiptir. Buna patentli, radyasyona
dirençli yalıtım ve kapsülleme malzemeleri de dâhildir.
Dijital Dönüşüm
Gaz giderme. Metalik olmayan malzemeler vakum
ve uzaydaki güneş sıcaklığı altında gaz salabilir. Bu
uçucu bileşikler, uydunun işleyişi için kritik lensler,
aynalar, sensörler ve diğer yüzeyler üzerinde yoğuşarak
kirlenmeye yol açabilir. Uzay ortamında performansı
yetersiz malzemelere örnek olarak diğerleri ile birlikte
polyesterler, Teflon, vinil, naylon, silikon, doğal kauçuk,
butil kauçuk, polistiren ve polietilen gösterilebilir.
Normal sarım kaplamalarında kullanılan polyesterler gibi
bu malzemelerin birçoğu dünya yüzeyindeki uygulamalar
için tasarlanan motorlarda bulunur. Ancak Kollmorgen,
toplanan uçucu yoğuşabilir malzemelerin (CVCM) ≤%0,1
seviyesindeki NASA-STD-6016A gaz salma standardı da
dâhil vakumlu ortamların gereksinimlerini karşılamak için
kendi standart motorlarının birçoğunu özel malzemelerle
ve patentli üretim süreçleri ile modifiye edebilir.
Boyut ve ağırlık. Daha önce devletin resmi uzay
kurumlarının ve uzun geçmişe sahip endüstri devlerinin
egemenliğinde olan LEO uzay bölgesi artık popüler hayal
gücünün en uç sınırında değil. Bu alan artık inovatörlere
ve her türden girişimciye açık bir piyasa. Bu durum ileri
düzeyde özelleştirilmiş mini uyduların (100–500 kg),
mikro uyduların (10–100 kg), nano uyduların (1–10 kg)
ve hatta daha küçük piko uyduların geliştirilmesiyle
daha da geçerli hâle geldi; bunların tümü, daha
düşük maliyetlerle daha da yüksek performans sunan
bileşenlerin minyatürleştirme seviyesinin artmasıyla
mümkün oldu.
Boyut ve ağırlık uzaya fırlatılacak eşyalar için her zaman
önemliydi, ama tek bir roket artık 100’den fazla uydu
taşıyabildiğinden en hafif, en kompakt pakette maksimum
performans sunan uzaya uyumlu motorlar son derece
değerli. Kollmorgen, her sınıftan uyduda performansı en
üst düzeye çıkarırken boyutu ve ağırlığı en aza indirmek
için ideal uyumlu çok çeşitli boyutlarda lider güç ve tork
yoğunluğuna sahip gövdesiz servo motorlar sunuyor.
Gelin keşfedelim
Kollmorgen, 1960’ların ortasında Gemini görevleri ile
başlayıp ay inişleri, Uzay Mekiği, birden çok Mars rover
projesi ve diğer pek çok program süresince yüksek profilli
uzay uygulamaları için motorlar tedarik etti. Şimdi aynı
uzmanlığı, LEO ticari ekonomisindeki üstel büyümeyi
beslemek için gereken yüksek hacimli, uzaya uyumlu
motorlar tedarik etmek için uygulayabiliriz.
Yenilikçi ve başarılı LEO uyduları tasarlamanıza yardım
etme kapasitemiz bir blog yazısında açıklayabilece
klerimizden çok daha fazlasını kapsıyor. Bu yüzden
istediğiniz zaman bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Bilimsel gereksinimleriniz, mühendisler arası çalışma
hakkında konuşmaya ve uydunuzu fırlatma rampasına
yerleştirmenize yardım etmeye hazırız
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 17
YAPAY ZEKA İLE FABRİKALARI
AKILLI FABRİKALARA
DÖNÜŞTÜRMEK
Makine öğrenimi endüstriyel üretimde verimlilik seviyelerini yükseltiyor.
Dijital Dönüşüm
Yapay zeka (AI), ChatGPT sohbet robotunun muzaffer
lansmanından bu yana herkesin dilinde. Yapay zeka
endüstriyel üretim teknolojisinde de büyük adımlar
atıyor. Makine öğrenimi üretimin verimliliğini artırabilir.
Peki ama nasıl çalışıyor? Nasıl çalıştığını 18-23 Eylül
tarihleri arasında EMO Hannover 2023’te öğrenin. Üretim
teknolojisi alanında dünyanın önde gelen ticaret fuarı,
“Innovate Manufacturing” başlığı altında, yapay zekânın
öne çıktığı pek çok yeni fikir sunarak ticari izleyicilerine
ilham verecek.
Üretim makineleri gerçekten kendi kendini optimize
edebilir mi? Hatalarından ders çıkarabilirler mi? Ve diğer
makinelerden know-how edinmeleri mümkün mü? Yapay
zeka (AI) tüm bunları mümkün kılıyor. Kendi kendine
öğrenen üretim makineleri akıllı bir şekilde çalıştığında,
bu daha fazla üretkenlik, daha düşük maliyet, daha iyi
kalite ve daha az duruş süresi sağlar.
“Üretim teknolojisi süreçlerimizi optimize etmek için çok
zaman harcadık ve burada bir rekabet avantajı oluşturduk.
Şimdi aynı şeyi endüstriyel üretimin dijital dönüşümünde
de yapmak istiyoruz,” diyor Fraunhofer Yazılım ve Sistem
Mühendisliği Enstitüsü ISST Veri Ekonomisi Bölümü
Başkanı Markus Spiekermann. Spiekermann, “Yapay zeka
yeni gereksinimlerin karşılanmasında belirleyici bir rol
oynuyor” diyor. “Çünkü sadece yapay zeka yöntemleri
kullanılarak yüksek otomasyon seviyelerine ulaşılabilir.”
Torna tezgahları için kestirimci bakım
Yapay zeka trendi endüstriyi etkisi altına alıyor. Takım
tezgahı üreticisi Weisser Söhne GmbH & Co. KG, örneğin
torna tezgahlarının öngörücü bakımını sağlayan yapay
zeka modellerine güveniyor.
Karlsruhe merkezli startup Prenode GmbH’nin CEO’su
ve kurucusu Dr.-Ing. Robin Hirt, “Kestirimci bakım, bir
makinenin bozulmasını önlemek için ne zaman bakıma
ihtiyaç duyacağını tahmin etmek için yapay zekayı
kullanıyor” diyor. Yazılım şirketi, makine üreticilerinin
tesislerini özelleştirilmiş yapay zeka tabanlı özelliklerle
donatmalarına yardımcı oluyor.
Hirt, modern üretim makinelerinin yapay zeka yardımıyla
kendi kendini optimize edebildiğini söylüyor. “Bunun
için genellikle makine öğrenimi denilen yöntemleri
kullanıyorlar. Bunlar, makinelerin üretim verilerindeki
20 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
kalıpları ve korelasyonları tanımasını ve bunlardan
otomatik olarak iyileştirmeler elde etmesini sağlar.”
Çoğu durumda makinelerin hatalarından ders çıkarması
ve diğer makinelerin teknik bilgilerini benimsemesi de
mümkündür.
Ortak bir yapay zeka modeli oluşturmak için kullanılan
merkezi olmayan veriler
Tek bir torna tezgahından elde edilen veriler genellikle
doğru bir YZ modeli için temel olarak yetersiz olduğundan,
federe öğrenme tekniği sıklıkla kullanılır. Federe öğrenme,
verilerin merkezi olmayan biçimde depolandığı ancak
verilerin doğrudan paylaşılmadığı ortak bir YZ modelinin
“eğitimini” kolaylaştırır. Bu nedenle bireysel veriler ilgili
makinelerde kalır ve merkezi olarak tek bir yerde (makine
üreticisinin bulutu gibi) depolanması gerekmez.
Yapay zeka modelleri, tesisin mevcut durumunu tahmin
etmek için devam eden torna verilerini kullanır ve
ardından bunu işletme personeline iletir. Bunun için
derin öğrenme sinir ağları kullanılıyor.
Trumpf’tan akıllı sıralama asistanı
Ditzingen, Baden-Württemberg, Almanya’daki lazer
Dijital Dönüşüm
uzmanı Trumpf tarafından oluşturulan ve üretilen
parçaları ayırmaya ve böylece makine kullanım
seviyelerini artırmaya yardımcı olan bir sistem olan
Sıralama Kılavuzunu çalıştırmak için de yapay zeka
kullanılıyor. Ayıklama Kılavuzu, merkezi olmayan makine
öğrenimine dayanan kamera tabanlı bir yardımcı
sistemdir. Yapay zeka sisteminin ana bileşenleri yüksek
çözünürlüklü bir kamera, büyük bir ekran, endüstriyel bir
bilgisayar ve görüntü işleme için akıllı bir yazılımdır.
Prenode CEO’su Hirt, prensibi açıklarken “Merkezi
olmayan makine öğrenimi, bir yapay zeka sistemi
oluşturmak için birkaç makinenin birbirine bağlanmasını
içerir” diyor. Bu makineler sürekli olarak iş süreçleri
hakkında yerel veriler toplar. Her makine için bir
yapay zeka modeli geliştirilir ve bu model daha sonra
merkezileştirilir. “Hirt sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu
modeller daha sonra merkezi bir bulutta birleştiriliyor ve
tek tek sistemlere geri aktarılıyor. Yapay zeka sistemi daha
sonra hassas ham verileri paylaşmak zorunda kalmadan
diğer tüm makinelerin deneyimlerinden yerel olarak
faydalanabiliyor. Hirt, “Bu, makinelerin süreçlerini daha
verimli bir şekilde yürütmelerini ve daha fazla üretkenlik
elde etmelerini sağlıyor” diyor.
Prenode GmbH’nin
CEO’su ve kurucusu
Dr.-Ing. Robin Hirt
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 21
Dijital Dönüşüm
Fraunhofer Yazılım ve
Sistem Mühendisliği
Enstitüsü ISST’de Veri
Ekonomisi Bölümü
Başkanı
Markus Spiekermann
Trumpf’ın Sıralama Kılavuzu aşağıdaki gibi çalışır:
Sıralama Kılavuzu, parçaları tek tek tanımak için mevcut
ana verileri ve kendi kendine öğrenen görüntü işlemeyi
kullanır. Daha sonra ekranda bir sıralama önerisi yayınlar.
Üretilen parçalar ekranda farklı renklerde gösterilir
- örneğin müşteri siparişine veya bükme, çapak alma,
cilalama veya nakliye gibi sonraki iş adımlarına göre
kodlanır. Böylece parçaların yeniden sayılması, manuel
onaylar ve eşlik eden belgeler gibi zaman alıcı unsurlar
geçmişte kalır. Makine operatörleri bir bakışta hangi
parçaların daha ileri işlemler için hazır olduğunu ve üretim
sonrasının gerekli olup olmadığını görebilir. Bu, ayıklama
sürecini hızlandırır ve hataların önlenmesine yardımcı
olarak makinenin üretime daha hızlı dönmesini sağlar.
İnsanların ve makinelerin endüstriyel üretim ortamında
yakın bir şekilde birlikte çalışması gerektiğinden, yapay
zeka ve üretim el ele gider.
Veri analizine dayalı optimize edilmiş işleme
Delme veya frezeleme gibi işleme süreçlerinde takım
aşınmasını analiz eden yeni bir yöntem de yapay zekaya
dayanıyor. Pahalı takımları mümkün olduğunca uzun
süre kullanabilmek önemlidir. Bu nedenle, kalan hizmet
ömrünü doğru bir şekilde tahmin edebilmek de çok
önemlidir. Takım kırılmaları ve pahalı iş parçalarının
tahrip olması, hatta takım tezgahının hasar görmesi her
ne pahasına olursa olsun önlenmelidir.
Şimdiye kadar bu çelişkili hedefler, takım kırılmaları
nedeniyle kalite kaybını ve hatta pahalı duruş sürelerini
önlemek için belirli sayıda işlemden sonra (deneyime dayalı
olarak) takımların zamanından önce değiştirilmesiyle
çözülmüştür. Ancak takım değişimi maliyetli ve zaman
alıcıdır, bu nedenle değişim döngülerini optimize etmek
gerekir.
İşte bu noktada yapay zeka devreye giriyor. Kaiserslautern
Teknik Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, aşınma
durumunun güvenilir bir tahminini elde etmek ve böylece
22 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
kesme işlemlerini optimize etmek için gerçek proses ve
ölçüm verilerini kullanarak sistemi “eğiten” bir yöntem
geliştirdiler.
Pratikte şu şekilde çalışmaktadır: Kesici takımların aşınma
durumunu tahmin etmek için öncelikle prosesle ilgili
parametrelerin tanımlanması gerekir. Bunlar arasında
farklı işleme kuvvetleri, makinenin titreşimleri ve makine
eksenlerinin güç gereksinimleri yer alır. Takım ve iş
parçasının sürekli ölçümlerinden alınan veriler toplanır.
Bu durumda karşılaşılan en büyük zorluk, toplanan
verilerdeki korelasyonları tespit etmektir.
Örüntüleri araştırmak
Bunu başarmak için araştırmacılar yapay zeka destekli
sistemi eğitiyor. Bu, olası kalıpları tespit etmek ve
aşınma durumu hakkında sonuçlar çıkarmak için makine
öğrenimi yöntemlerini kullanır. Ayrıca, belirli bir hizmet
ömrü boyunca takımı güvenilir bir şekilde kullanımda
tutmak için şirketlerin belirli kesme işlemlerinde
hangi işlem parametrelerini kullanmaları gerektiğini
tahmin edebilmelidir. Sistemin öğrenmesi gereken
veriler, hem küresel oyuncular hem de küçük ve orta
ölçekli işletmeler dahil olmak üzere beş ortak şirketten
toplanmaktadır. Örneğin takım ve malzeme tipleri veya
proses parametreleri açısından farklı varyasyonlar
denenmektedir. Böylece, takımın arızalanmasına kadar
tüm hizmet ömrü boyunca geniş bir veri tabanı toplanır.
Yapay zeka zaten oldukça akıllı, ancak hala mükemmel
olmaktan uzak. Bireysel kullanım durumlarında
süreçler çok farklıdır. Bu nedenle makine öğrenimi,
takım değiştirme kararını destekler. Amaç, transfer
öğrenme denilen yöntemle sistemi daha iyi ve daha
iyi hale getirmektir. Burada, daha önce öğrenilen ilgili
görevlerden elde edilen bilgiler, makine öğrenimi
modellerini yeni (ancak ilgili) görevler için daha hızlı
eğitmek için kullanılır.
Düşük eşikli erişim için IIP-Ecosphere
Bununla birlikte, endüstriyel üretim söz konusu
olduğunda, özellikle küçük şirketler için yapay zekanın
faydaları her zaman açık değildir. Birçoğu, üretim
verilerini bilgisayarlar tarafından derinlemesine analiz
edilmek üzere teslim etmekten endişe duyuyor.
Fraunhofer Yazılım ve Sistem Mühendisliği Enstitüsü’nün
(Fraunhofer ISST) işbirliği yaptığı IIP-Ecosphere projesi,
Dijital Dönüşüm
yapay zekanın katma değeri konusunda hala emin
olmayan üretim şirketleri için, karmaşık üretim sorunları
için satıcıdan bağımsız yapay zeka çözümlerine düşük
eşikli erişim sağlamayı amaçlıyor. Projenin amacı, yeni bir
ekosistem türü oluşturmak ve üniversiteler ve araştırma
kurumları, endüstriyel şirketler ve yapay zeka çözüm
sağlayıcıları da dahil olmak üzere tüm farklı oyuncuların
üretimde yapay zeka kullanımını teşvik etmektir. Yapay
zeka, bilgi ağıyla gelişir. Sonuç, “Akıllı Endüstriyel Üretim
için Ekosfer” veya kısaca IIP-Ekosfer oluşturmaktır.
Keşif için bir platform
Fraunhofer Yazılım ve Sistem Mühendisliği Enstitüsü
ISST’de Veri Ekonomisi Bölümü Başkanı Markus
Spiekermann şöyle açıklıyor: “Örneğin YZ çözüm
kataloğu, IIP-Ecosphere projesinin bir parçası olarak
geliştiriliyor. Bu, üretimle ilgili sorunlara yönelik mevcut
YZ çözümlerini keşfetmeye ve analiz etmeye yönelik
bir platformdur.” Katalog, mevcut çözümler hakkındaki
bilgilere erişimi kolaylaştırmanın yanı sıra, kullanım
durumlarına göre hedeflenmiş filtreler sunuyor ve
çözümlerin katma değerini gösteriyor. Spiekermann,
“Bireysel YZ uygulamaları daha sonra projede geliştirilen
açık kaynaklı IIoT platformu kullanılarak doğrudan
uygulanabilir” diyor.
Şiddetli uluslararası rekabette ayakta kalma
mücadelesinde bilgi gücü temsil ediyor - ancak veri de
öyle. ABD ve Japonya’daki rakiplerine kıyasla Almanya,
endüstriyel üretim teknolojisinde yapay zekanın
geliştirilmesi ve kullanılmasında oyunun ilerisinde mi? Bu
konuda jüri hala kararını vermiş değil. Fraunhofer uzmanı
Spiekermann, “Anladığım kadarıyla şu anda rakiplerimiz
karşısında rehavete kapılmamızı sağlayacak bir gelişme
üstünlüğüne sahip değiliz,” diyor. Spiekermann, “Aslında,
yapay zeka açısından, endüstriyel üretim teknolojisi de
dahil olmak üzere uluslararası sağlayıcıların gerisinde
kalıyoruz” diyor.
Buna karşılık Fraunhofer uzmanı şunu da belirtiyor:
Bununla birlikte, alana özgü süreçleri optimize etme
açısından hala oyunun ilerisindeyiz. Belirli kullanım
durumları için hangi veriler mevcut ve gerekli? Tuzaklar
nelerdir ve hangi istisnaların dikkate alınması gerekir?
Profesyonel ve teknolojik yapay zeka uzmanlığımızı hızla
geliştirebilirsek, bu alan bilgisiyle Almanya’da kendimize
önemli bir liderlik alanı yaratabiliriz.”
Yazar: Daniel Schauber, uzman gazeteci, Mannheim
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 23
Yazılım
WELLBEES YAZILIM DEVİNE
DÖNÜŞMEK İÇİN
YTÜ YILDIZ TEKNOPARK’A
TAŞINDI
Yeni nesil çalışan esenliği
platformu Wellbees, yapay
zeka ve yazılım alanında önemli
girişimlere ev sahipliği yapan
YTÜ Yıldız Teknopark’a taşındı.
Çalışanların ve işverenlerin
farklı datalarla esenliklerini
güçlendirebilmeleri için
öneriler sunan yapay zeka
destekli bir yazılım devine
dönüşmeyi hedeflediklerini
anlatan Wellbees CEO’su Melis
Abacıoğlu, “Bu yolculuğu YTÜ
Yıldız Teknopark’ta sürdürmemiz
başta ürün geliştirme ve yurt
dışı pazarlama faaliyetleri olmak
üzere pek çok konuda bize
önemli avantajlar sağlayacak”
dedi.
Geliştirdiği yapay zeka algoritması ile 18 ülkedeki
100 bini aşkın çalışana kişiselleştirilmiş esenlik deneyimi
sunan Wellbees, Yıldız Teknik Üniversite çatısı altında
bulunan YTÜ Yıldız Teknopark Maslak Yerleşkesi’ne
taşındı. Geçtiğimiz yıl kurduğu Wellbees Bilim Takımı
ile teknoloji alanındaki çalışmalarını uçtan uca kanıtlara
dayalı, bilim odaklı bir yaklaşım ile ele almaya başlayan
Wellbees, teknopark bünyesinde bu çalışmalarına hız
kazandırmayı hedefliyor.
Melis Abacıoğlu: “Dünya genelinde en az bir milyon
çalışana ulaşmayı hedefliyoruz”
2013 yılında kurulan Wellbees’in çalışan esenliği alanında
global ölçekte akla ilk gelen ve en çok tercih edilen
teknolojik çözüm olmasını hedeflediklerini söyleyen
Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Tam 10 yıldır dünya
genelindeki çalışanların mesleki ve kişisel hayatlarında
bütünsel olarak daha iyi olmaları için çalışıyor, bu
24 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 36 - 2023
doğrultuda insan kaynağına ve teknolojiye yatırım
yapıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Amerika’dan Orta
Doğu’ya, Avrupa’dan Afrika’ya dünyanın dört bir yanındaki
100 binden fazla çalışan, platformumuz üzerinden
kişiselleştirilmiş esenlik deneyimi yaşıyor, kendini çok
daha mutlu hissediyor ve sosyalleşme imkanı buluyor.
Hedefimiz ilk etapta dünya genelinde en az bir milyon
çalışana ulaşmak. Diğer taraftan yapay zeka alanında
hem çalışan hem de işverene farklı datalarla esenliklerini
güçlendirebilmeleri için öneriler sunan bir yazılım devine
dönüşmek için çalışıyoruz. İşte tüm bu süreçte YTÜ Yıldız
Teknopark’ta olmamız bize gerek ürün geliştirme gerekse
sağlanan teşvik olanakları ve iş birlikleri sayesinde yurt
dışı pazarlama faaliyetlerimizi artırma noktasında önemli
katkılar sunacak” diye konuştu.
Abacıoğlu ayrıca teknoparkta yeni ürünleri olan yapay
zeka destekli admin panelini geliştireceklerini, bununla
birlikte KOBİ’lere özel bir çalışan esenliği platformu
tasarlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Wibu-Systems BIC
Medical’in İşİnİ Koruyor
Wibu-Systems’ın CodeMeter Lisanslama ve Koruma Teknolojisi, BIC Medical’in
Med2Morrow İşini Koruyor.
•BIC Medical’in Med2Morrow sistemi, özel reçetelerin
dağıtımını ve paketlenmesini kolaylaştırarak eczacılara
değerli zamandan tasarruf sağlar.
• Wibu-Systems’ın CodeMeter teknolojisi,
Med2Morrow’un gelişmiş yazılımını kurcalamaya ve yasa
dışı kullanıma karşı koruyarak hasta güvenliğini sağlar.
• CodeMeter, uygulama yazılımının çalışıp çalışmadığını
ve ilaç dağıtım makinesindeki iş akışının etkinleştirilip
etkinleştirilmediğini belirler.
• CodeMeter, faturalandırma işleminin doğru olmasını
sağlamak için güvenilir bir lisanslama mekanizması
sağlar.
Özel Reçete Dağıtım Sistemlerinin Korunması ve Uygun
Faturalamanın Sağlanması
Karlsruhe, Almanya – Bir yazılım lisanslama ve koruma
teknolojisi dünya lideri olan Wibu-Systems, Hollandalı bir
tıp şirketi olan BIC Medical’in Wibu-Systems’in CodeMeter
çözümünü, sıkı bir şekilde düzenlenmiş olan Fransa’da
kullanılmak üzere benzersiz Med2Morrow özel reçete
dağıtım sistemine entegre ettiğini duyurdu. ve Alman
ilaç pazarları. Med2Morrow sistemi, özel reçetelerin
kesin, güvenli ve güvenilir şekilde hazırlanmasını ve
paketlenmesini sağlar. CodeMeter, gelişmiş sistem
yazılımını kurcalamaya karşı koruyarak hasta güvenliğini
sağlar ve şirketin iş modelini desteklemek için güvenilir
bir lisanslama mekanizması sağlar.
Birçok hasta, belirli miktarlarda farklı ilaçları birleştiren
galenik eczacılar için sıkıcı bir dağıtım süreci olan özel
reçetelere güvenir. Hatalar hasta sağlığı üzerinde ciddi
sonuçlar doğurabileceğinden, lisanslı eczacıların hata payı
çok azdır. Aynı zamanda, perakende satış noktalarındaki
ve sağlık kuruluşlarındaki eczacılar, artan iş yükleri ve
sınırlı kaynaklar, zaman ve personel nedeniyle artan baskı
altındadır. Bu kombinasyon, özel reçetelerin verilmesi
sürecini düzene sokabilecek bir teknoloji çözümüne
yönelik acil bir ihtiyaç yarattı.
BIC Medical, ilaçları özel reçeteler için ayırmak ve dağıtmak
üzere karmaşık donanımı ve gelişmiş yazılımı birleştiren
yenilikçi Med2Morrow özel reçete dağıtım sistemi ile
sorunu ele aldı. Sistem, doğru hap kokteylini seçmek,
sıralamak ve hazırlamak için programlanmış 500’den
fazla motora sahiptir ve bunlar daha sonra torbalara veya
blister tepsilere doldurulur. Doldurulduktan sonra kaplar,
kaybı veya kurcalamayı önlemek için ısıyla kapatılır ve
ardından ilacı hazırlayan eczacıya teslim edilir. Sistem,
genel süreci büyük ölçüde düzene sokarak, bol miktarda
zaman tasarrufu sağlar ve eczacıların diğer görevlerle
ilgilenmesine olanak tanır.
Sistemin merkezinde, makine fonksiyonlarını kontrol
Yazılım
eden ve dağıtılan ilacı takip eden bir yazılım bulunur.
Yazılıma yatırılan IP’lerini korumak ve dağıtım ağı içinde
sistemden uygun şekilde para kazanmak büyük önem
kazandı. BIC Medical, IP’sini korumak ve faturalandırma
süreçlerini korumak için Wibu-Systems’ın CodeMeter
teknolojisini seçti.
CodeMeter, yerleşik uygulamanın çalışıp çalışmadığını
ve dağıtım iş akışlarının doğru şekilde etkinleştirilip
etkinleştirilmediğini izlemek için sürece entegre edildi.
Uygun sistem lisansları, CodeMeter dongle’larında
(CmDongle’lar) bulunur. Med2Morrow sisteminin
müşterileri, dağıtım makinelerini yalnızca CmDongle’ları
ile ilişkili doğru lisanslara sahip olarak kullanabilir. Sistem,
kullanımı ayrıntılı olarak takip eder ve dağıtılan ilaç
miktarlarının envanterini alarak yalnızca sistemi yasa dışı
kullanım veya kurcalamaya karşı güvence altına almakla
kalmaz, aynı zamanda faturalandırma ve bakım sürecini
kolaylaştırmak için de kullanır. Müşteriler, makinenin
çalışma süresi ve/veya işlenen hap sayısı için ödeme
yapar.
Ayrıca Med2Morrow sistemi çevrimdışı olarak çalışır.
Lisanslar CmDongle’larda bulunduğundan, BIC Medical
servis teknisyenleri yazılımları ve ürün yazılımını
gerektiği gibi sahada kolayca güncelleyebilir. Makine
lisansları bakım sözleşmeleriyle birleştirilir, böylece
sistemi kullanan eczacıların makinelerine servis verme
konusunda endişelenmesine gerek kalmaz.
BIC Medical Direktörü Rutger Visscher şunları söyledi:
“Sektördeki bir meslektaşımızın tavsiyesi üzerine,
Wibu-Systems’in güvenlik ve lisanslama teknolojisini
seçtik. CodeMeter sistemi, uygulama yazılımının çalışıp
çalışmadığını ve ilaç verme makinesindeki iş akışının
ne kadar süreyle ve ne kadar süreyle etkinleştirilip
etkinleştirilmediğini belirler. Ve şimdi çabalarımızın
karşılığını alacağımızdan eminiz.”
Wibu-Systems NV Genel Müdürü Marcel Hartgerink
şunları ekledi: “BIC Medical’in Med2Morrow uygulaması,
CodeMeter’in gücünü gösteren mükemmel bir örnektir:
Bir yandan bütünlük koruması, hastalar için hayati önem
taşıyan güvenilir bir ilaç kaydı oluşturur. hayatı tehdit
eden senaryolarda ve diğer yandan lisanslama, yani iş
modellerinin uygulanması, BIC Medikal ve kullanıcılarına
fayda sağlıyor.”
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 25
Yazılım
TÜBİSAD, AFET BÖLGESİNDEKİ
BİREYLERİ TEKNOLOJİYLE
BULUŞTURMAYA DEVAM
EDİYOR
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 6 Şubat‘ta yaşanan yıkıcı depremlerin
ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla üyelerinin ve ekosisteminde yer
alan paydaşlarının katkılarıyla attığı hızlı adımlar sonucu, afet bölgesine yönelik
hayata geçirdiği Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı projesi kapsamında dört ay
gibi kısa bir zamanda 11 teknolojik eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim
sınıfı (TES) kurdu.
Türkiye’de e-dönüşümü sağlayacak ulusal projeler
üretmek, bu projeleri diğer sivil toplum örgütleri,
kamuoyu, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla paylaşarak
tüm kesimlerin desteğini almak suretiyle çalışmalarını
yürüten Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), afet
bölgesindeki bireyleri teknolojiyle buluşturmaya devam
ediyor.
6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem
felaketinin ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla
üyelerinin ve ekosisteminde yer alan paydaşlarının
katkılarıyla adımlar atan TÜBİSAD, aynı gün afet bölgesine
powerbank, jeneratör, enkaz çalışma ekipmanları,
projektör, temel ihtiyaç malzemeleri, soba, yakacak
malzemesi gibi ihtiyaçlardan oluşan 12 tırın gönderimini
gerçekleştirmiş ve mart ayında orta ve uzun vadede
bölgedeki eğitim ve gelişim ihtiyaçları için kullanabilecek
TÜBİSAD Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı (TEK/TES)
projesi kapsamında çalışmalara başlamıştı.
Afet Bölgesinde bulunan bireylerin eğitim, sosyal ve
çalışma hayatlarında meydana gelen kayıplar nedeniyle
artan fırsat eşitsizliğini azaltmak ve nitelikli topluluklar
yaratmak hedefiyle öğrencilerin örgün teknoloji
eğitimine ulaşması, farklı yaş grubundaki bireylerin
ihtiyaçlarına yönelik beceri ve sosyal destek almalarını
sağlayarak afet bölgesi ve Türkiye’nin kalkınmasına katkı
sağlamak amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında,
bugüne kadar sekizi Hatay, ikisi Kahramanmaraş ve bir
tanesi Osmaniye’de olmak üzere toplam 11 teknolojik
eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim sınıfı (TES)
26 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
TÜBİSAD tarafından kuruldu.
TEK ve TES Hakkında
TEK ve TES, teknolojik ekipmanlarla donatılan, Türkiye’nin
dijitalleşme sürecine artı değer ve hız kazandıracak,
afet bölgesindeki binaların hasar durumuna göre mobil
veya sabit olarak konumlandırılan teknoloji sınıflarıdır.
Konumlandıkları noktaya göre 20 öğrenci kapasitesine
çıkabilen TEK/TES’ler içinde masa, sandalye, dolap, yangın
söndürme tüpü, dizüstü bilgisayar, klima, jeneratör, 3D
yazıcı, projektör ve internet bağlantısı için erişim noktası
bulunuyor.
“Dönüşümlü Eğitim Merkezi” olarak kullanılıyor
TÜBİSAD üyelerinin ve ekosisteminin katkılarıyla bölgeye
ücretsiz olarak kurduğu TEK ve TES’ler, teknolojiye
erişimde dezavantajlı bölge ve bireyler için fırsat eşitliği
sağmayı hedefliyor. Öğrencilerin teknoloji eğitimlerinin
yanı sıra farklı yaş grupları için çeşitli bilişim, sosyal
ve kültürel aktiviteler, meslek edindirme kursları ve
psikolojik destek amaçlı çalışmalar için de “Dönüşümlü
Eğitim Merkezi” olarak kullanılıyor.
Eğitim projeleriyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına
hizmet ediyor
Bilişim sektörünün ortak sesi TÜBİSAD, eğitim altyapı
projeleriyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 4-
Nitelikli Eğitim, 5-Cinsiyet Eşitliği, 8-İnsana yakışır iş ve
ekonomik büyüme, 10-Eşitsizliklerin azaltılması, 17-
Amaçlar için Ortaklıklar maddelerine doğrudan uyumlu
olarak toplumun farklı kesimlerine ulaşıyor. Ayrıca, dijital
kapsayıcılık, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliği sağlayarak,
toplumsal kalkınmaya katkı sunuyor.
Yazılım
TD SYNNEX’E ECOVADİS’TEN
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖDÜLÜ
İş sürdürülebilirliği alanında önde gelen derecelendirme kuruluşu EcoVadis, TD
SYNNEX’e sürdürülebilirlik alanındaki başarılı performansı nedeniyle Gümüş Madalya
verdi. EcoVadis tarafından değerlendirilen şirketlerin yalnızca en iyi yüzde 25’i bu
seviyede ödüle layık görülüyor.
BT ekosisteminin küresel ölçekte lider
distribütörlerinden olan ve BT’nin ihtiyaç duyduğu tüm
çözümleri tek çatı altında sunan TD SYNNEX (NYSE: SNX),
iş sürdürülebilirliği alanında önde gelen derecelendirme
kuruluşu EcoVadis’ten Gümüş Madalya aldı. EcoVadis
tarafından değerlendirilen şirketlerin yalnızca en iyi
yüzde 25’i bu seviyede ödüle layık görülüyor. Ödüller
şirketlerin çevresel, sosyal ve etik - veya sürdürülebilirlik
- performansları değerlendirilerek veriliyor.
TD SYNNEX Küresel Sorumluluk Direktörü Adam
Rutstein aldıkları ödül hakkında yaptığı açıklamada, “TD
SYNNEX, kurumsal vatandaşlığı küresel bir öncelik haline
getirmiştir. Bu derecelendirme de bu yolculuğumuzda
önemli bir kilometre taşıdır. İnovasyona, insanlara ve
gezegene olan bağlılığımız bizi daha büyük amacımızı
gerçekleştirmeye yönlendirirken kaydettiğimiz
ilerlemeden gurur duyuyoruz.” dedi.
TD SYNNEX’in Kurumsal Vatandaşlık Programı kapsamında
yaptığı çalışmaların katkısı ile alınan bu ödül, şirketin
ticari faaliyetler, çalışanlar, toplumlar, bayiler, müşteriler
ve yatırımcılar için uzun vadeli değer sağlamaya yardımcı
olan stratejik girişimlerdeki ilerlemesini teyit ediyor.
Dünyanın en büyük ve en güvenilir iş sürdürülebilirliği
derecelendirme kuruluşlarından birisi olan EcoVadis
tarafından yapılan derecelendirmelerinde; etik, çevre,
iş gücü, insan hakları ve sürdürülebilir tedarik gibi
temel faktörler de dikkate alınıyor. TD SYNNEX tüm
kategorilerde endüstri standartlarının üzerinde puan
alarak bu ödüle layık görüldü.
TD SYNNEX bu yılın başlarında, stratejik ÇSY
girişimlerindeki ilerlemesini özetleyen ve 2022
yılında başlatılan kurumsal vatandaşlık programının
çerçevesini açıklayan ilk Kurumsal Vatandaşlık Raporunu
yayımlamıştı.
TD SYNNEX’in kurumsal vatandaşlık çalışmaları hakkında
daha fazla bilgiye ve Kurumsal Vatandaşlık Raporuna
buradan ulaşabilirsiniz.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 27
Yazılım
EZtol v2.6.0 1D TOLERANS
ANALİZ YAZILIMI ARTIK
SİGMETRİX’TEN ALINABİLİR
EZtol v2.6.0 tolerans analiz yazılımı, taslak
boyut özellikleri, geliştirilmiş raporlama ve çok
sayıda kullanılabilirlik ve iş akışı geliştirmeleri
için destek ekler. Daha fazlasını öğrenmek için
okumaya devam edin.
Mekanik varyasyon yönetiminde uzman Sigmetrix,
EZtol 1D tolerans analiz yazılımının en son sürümü olan
2.6.0 sürümünün hemen indirilebileceğini duyurdu.
EZtol, parça düzeyinde boyutsal varyasyon ve parçadan
parçaya montaj varyasyonu birikiminin montaj düzeyi
gereksinimleri üzerindeki etkisini anlamaya yardımcı
olmak için tasarlanmış bir 1 Boyutlu tolerans yığma
analiz programıdır.
EZtol v2.6.0, aşağıdakileri içeren çok sayıda geliştirme
sunar:
Taslak boyut özellikleri için destek - EZtol artık taslak
içeren boyut özelliklerini (delik / şaft veya yuva / döşeme)
desteklemektedir.
Kaydedilmiş Görünümler model yönünü ve kesit
görünümlerini destekler - Görüntüleme Durumları
Kaydedilmiş Görünümler olarak yeniden adlandırıldı ve
artık model öğelerinin görünürlük durumuna ek olarak
model yönünü ve kesit görünümlerini de destekliyor.
Rapor anlık görüntüleri Kaydedilmiş Görünümleri
destekler - Rapora dahil etmek için modelin anlık
görüntülerini oluştururken, EZtol artık etkin Kaydedilmiş
Görünümü kaydeder. Bu, her yığının kendi özel model
görünürlüğünü ve bölüm görünümünü gösteren bir anlık
görüntüye sahip olmasını sağlar.
Ek raporlama iyileştirmeleri - Artık rapora hangi yığınların
dahil edileceğini seçebilir ve potansiyel 3D etkileri
hakkındaki uyarıyı devre dışı bırakmayı seçebilirsiniz.
Montaj kaymasının mevcut durumu da raporda daha
sezgisel bir şekilde sunuluyor.
Model etkileşimi ve iş akışlarında çok sayıda iyileştirme
- Özellikle görünümden gizlenen öğelerin seçimi
iyileştirilerek yeni bir istif oluşturma süreci daha verimli
hale getirildi.
Yeni Yığın iletişim kutusu, eşleşme özelliklerinin gelişmiş
sunumunu içerir - Yeni bir yığın için montaj kısıtlamalarını
seçmek artık daha sezgiseldir, çünkü EZtol artık seçilen
bileşenlerin ve özelliklerin her birini listeler.
Yığın tablosundaki bileşen adları CAD modeli adına
bağlanabilir - EZtol artık yığın tablosundaki bileşen
adlarının CAD modeli adlarına bağlanmasını sağlayarak
28 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
CAD modelinde değişiklik yapıldıkça güncellenmelerini
veya daha sezgisel olabilecek özel bir ad girmenizi
sağlar.
SOLIDWORKS Konfigürasyonları için destek eklendi
- SOLIDWORKS müşterileri artık yeni bir EZtol dosyası
oluştururken montaj modelinin hangi konfigürasyonunun
EZtol tarafından kullanılacağını seçebilir. Üst montaj
ve bileşenler için etkin yapılandırma adları artık yığın
tablosunda ve raporda gösterilmektedir.
Ürün Müdürü Raphael Nascimento, “Enjeksiyon kalıplı
veya döküm parçalarla 1D tolerans istiflemeleri yapmak
uzun zamandır bir zorluktu çünkü modelin özelliklerinin
çoğu istifleme yönüne ortogonal değil” diyor. “EZtol
2.6.0 sürümü ile bu çok daha kolay hale geldi çünkü artık
delikleri, şaftları, yuvaları veya plakaları, bu özellikler
taslak yüzeyler içerse bile istiflerinize dahil edebilirsiniz.
Bu ve verimlilikle ilgili diğer tüm geliştirmeler EZtol sürüm
2.6.0’ı güçlü bir sürüm haline getiriyor.”
EZtol’ün en yeni sürümünün kısa bir demosunu çalışırken
görmek isterseniz, 30 Ağustos saat 11:00 EDT’de
planlanan web seminerimize katılmayı unutmayın. Web
semineri için buradan kaydolun.
Sigmetrix’in kapsamlı, entegre portföyü aşağıdakiler
dahil diğer ürün ve hizmetleri içerir:
NX, SOLIDWORKS, PTC Creo ve CATIA V5-6 ile çalışan bir
3D tolerans analizi çözümü olan CETOL 6σ.
GD&T Advisor, PTC Creo ortamında GD&T’nin doğru
uygulanması konusunda uzman rehberliği sağlayan
etkileşimli bir araç.
Temelden ileri GD&T/GPS, MBE ve MBD’yi kapsayan bir
düzineden fazla eğitmen eşliğinde ve bilgisayar tabanlı
kurs aracılığıyla sağlanan eğitim.
Tolerans analizi ve GD&T tanımı konusunda yılların
deneyimine sahip danışmanlık ve uygulama hizmetleri
ekibi, ekibinizi güçlendirmek, projenizi hızlandırmak
ve montajlarınız için analizler yürütmek için çeşitli
danışmanlık hizmetleri sunar.
sigmetrix.com ve eztol.com adreslerinden daha fazla
bilgi edinin.
Teknoloji
POELSAN’DAN PEYZAJ
SEKTÖRÜNE 2 MİLYAR TL’LİK
TEKNOLOJİK YATIRIM
Sulama sistemleri sektörünün lider ve yenilikçi markası Poelsan, 1 milyar TL yatırım ve yerli
üretim ile geliştirdiği PoelsanARC Sprey ve Nozulları satışa sundu. Otomatik sulama sistemleri
alanında 2025 yılına kadar 2 milyar TL’ye varan stratejik yatırımlara imza atacak olan Poelsan,
global pazarda Türk peyzaj sektörünün yerlilik oranını artırmayı hedefliyor. Geleneksel sulama
sistemlerine göre yüzde 30 ile yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağlayan PeolsanARC Sprey ve
Nozullar, bitkilerin kök bölgelerine yönlendirmeyle su israfını minimize ediyor.
İleri teknoloji ve yerli mühendislikle geliştirilen
PoelsanARC Spreyler ve Nozullar ile Türkiye’de bir
ilki başardıklarını ifade eden Poelsan Yönetim Kurulu
Başkanı Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörün lider markası
olarak ilk günden itibaren büyük sorumlulukla hareket
ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz her üründe yenilikçilik
metodolojisini benimseyerek sürdürülebilirliği merkeze
alan bir yaklaşımla adımlarımızı atıyoruz. En temel
ihtiyacımız olan suyun kısıtlı bir kaynak olduğu bilinciyle
tüm ürünlerimizi geleceğin beklentilerine yönelik
geliştiriyor ve çeşitlendiriyoruz.” dedi.
Stratejik Bir Hamle
PoelsanARC markasının 30 yıllık başarı hikayesinde yine
fark yaratan yeni bir kilometre taşı olduğunu paylaşan
Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörel dinamikleri değiştirecek
nitelikte dünya standartlarında ürettiğimiz çevreci
ve kaliteli ürünlerimiz ile otomatik sulama sistemleri
alanında verimliliğin arttırılmasını hedefliyoruz. Otomatik
sulama sistemleri gerek peyzaj gerekse tarımsal alanlarda
geleceğin teknolojisi olarak nitelendiriliyor. Doğa dostu
ve son teknoloji ile geliştirilen kaliteli ürünlerimizle
ülkemizi bu alanda temsil edecek olmaktan dolayı gurur
duyuyoruz.” dedi.
Sadece bugünün değil geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda
projeler geliştirdiklerini belirten Dağdelen Gür, “Tarım
alanları, peyzaj, içme suyu şebekeleri, seralar ve damla
sulama sistemlerinde son teknoloji ürünlerimiz ve
yenilikçi yaklaşımımızla 80’den fazla ülkeye ihracat
gerçekleştiriyoruz. Sektörün lider markası olarak
sürdürülebilir bir gelecek için gayret gösteriyor ve aynı
zamanda stratejik anlamda özel projelere imzamızı
atıyoruz.” diye konuştu.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 27
Dijital Dönüşüm
Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki savunma
sanayi devlerinin en önemli buluşma platformu olan
IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 25-28
Temmuz 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre
Merkezi’nde yoğun ilgi altında gerçekleşti. Yeni ürün ve
teknolojilerin sergilendiği, dünyada tüm coğrafyalardan
üst düzey devlet ve özel sektör yetkililerinin katıldığı
fuarda yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirme
konusunda küresel liderlerden olan Panasonic de IP66
korumalı askeri sınıf TOUGHBOOK 40 dizüstü bilgisayarları
ile katıldı.
Üstün 14 inçlik dayanıklı dizüstü bilgisayar, yaya ve
araçta operasyonel kullanımın yanı sıra araç teşhisi,
bakımı ve eğitimi gibi özellikleriyle birlikte savunma
için tasarlandı. Ayrıca cihaz, polis ve sınır kontrolü
gibi senaryolarda yönlendirme, plaka veya şüpheli
tanımlama gibi operasyonel hizmetler için ideal bir
kullanım sunuyor. Dayanıklı bilişimi başka bir seviyeye
taşıyan modüler tasarım, mobil çalışanların 7 genişletme
alanını donatarak farklı zorluklar için cihazı hızlı ve kolay
bir şekilde değiştirmesine olanak tanıyor.
Güçlü, yeni ve tamamen siyah model, kritik operasyonları
desteklemek için askeri sınıf güvenlik ve iletişim
yetenekleriyle en zorlu koşullarda kullanılmak üzere
üretiliyor. Windows 11 Secured Core PC, Intel® Core i5-
1145G7 vPro işlemci (opsiyonel Intel® Core i7 vPro®
30 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
SAVUNMA SANAYİİ İÇİN
ÜRETİLEN TOUGHBOOK 40
IDEF’23’TE SAHNEYE ÇIKTI
IDEF’23 16.
Uluslararası
Savunma Sanayii
Fuarı’nda sahneye
çıkan Panasonic’in
askeri sınıf
TOUGHBOOK 40
dizüstü bilgisayarları
katılımcılardan
büyük ilgi gördü.
işlemci), 16 GB RAM (opsiyonel 64 GB’a kadar) ve standart
olarak hızlı sürüm 512 GB NVMe OPAL SSD (opsiyonel
2 TB’a kadar) ile donatıldı. Cihaz ayrıca artık VIASAT’ın
hızlı serbest bırakma NATO onaylı (quick release NATO
approved) kendinden şifrelemeli güvenli sürücü Eclypt
Core’un yanı sıra roda computer ile birlikte çalışabilen
MIL bağlantıları ve yerleştirme istasyonları ile kullanım
için de onaylandı. İşlemler sırasında ışığı ve elektronik
şanzımanları hemen kapatmak için tek dokunuşla Gizli
Mod işlevine de sahip.
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Türkiye Satış Müdürü
Onur Cansu, “Askeri sektör her zaman çalışan teknolojiye
güvenebilmelidir. Özellikle dayanıklı TOUGHBOOK 40
dizüstü bilgisayarlar kullanıcıların verilere ve uygulamalara
her zaman erişebilmesini sağlaması ile dikkat çekiyor.
roda computer tarafından geliştirilen askeri arayüzlü
modül sayesinde tam dayanıklı TOUGHBOOK 40, askeri
araçlara kolayca entegre edilebiliyor. Bu çözümümüz,
Türkiye’nin askeri sektörüne de büyük faydalar sağlıyor
çünkü çok gizli olarak sınıflandırılan verilerin yanı
sıra tüm güvenlik seviyelerindeki verileri de başarıyla
saklayabiliyor. Aynı zamanda Türkiye, NATO ve diğer
Avrupa ülkelerinde kullanım için gerekli sertifikalara
sahip. Bu çözümün günümüzde ve gelecekte askeri
görev araçlarına entegrasyon edilebilmesinin sağladığı
faydaları gözler önüne serdiğimiz standımıza gösterilen
yoğun ilgiden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Makale
ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜNDE
ÜRÜN GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜN
ÖNEMİ, UYGULANABİLİRLİĞİ
VE SAVUNMA SANAYİİ
Buse Yalçın1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2
1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi
Anabilim Dalı 2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet
Araştırma Merkezi 3TEİ, TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş.
4Direktör, Beemobs (Bee Mobility Solutions) Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.
ÖZET
ABSTRACT
ürün geri dönüşümü, doğal kaynakların korunması ve
gelecek nesiller için sürdürülebilir bir çevre için oldukça
önemlidir. Ancak sadece çevre koruması açısından değil,
aynı zamanda savunma sanayii açısından da büyük
bir öneme sahiptir. Savunma sanayinde kullanılan
malzemelerin geri dönüştürülmesi, fonksiyonel ve
endüstriyel kaynakların arttırılması için başvurulabilecek
bir yol olarak görülmektedir. Aynı zaman da, özellikle
askeri teknolojik ürünlerin geri dönüşümü, herhangi
bir güvenlik riskinin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Bu
sayede savunma sanayii, daha güvenli ve sürdürülebilir
bir şekilde çalışabilir. Bu nedenle, ürün geri dönüşümü
hem çevre hem de savunma sanayii açısından önemli bir
konudur.
ANAHTAR KELİMELER: Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi,
Ürün Geri Dönüşümü, PLM, Savunma Sanayii
İÇİNDEKİLER
ÖZET
i
ABSTRACT
ii
İÇİNDEKİLER
iii
ŞEKİLLER LİSTESİ
iv
KISALTMALAR
v
1. Giriş .
Literatür
3. PLM Sistemlerinde Ürün Geri Dönüşüm Süreçleri
3.1. Ürün geri dönüşüm politikası ve stratejisinin belirlenmesi
3.2. Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması
Product recycling is very important for the protection
of natural resources and a sustainable environment for
future generations. However, it is of great importance
not only in terms of environmental protection, but also
in terms of the defense industry. Recycling of materials
used in the defense industry is seen as a way to increase
functional and industrial resources. At the same time,
especially the recycling of military technology products
can prevent any security risk from occurring. In this
way, the defense industry can operate in a safer and
more sustainable way. Therefore, product recycling is
an important issue for both the environment and the
defense industry.
KEYWORDS: Product Lifecycle Management, Product
Recycling, PLM, Defense Industry
3.3. Geri dönüşüm süreçlerinin uygulanması
3.4. Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı
4. Sonuç ve Öneriler
KAYNAKLAR
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1 Ürün Geri Dönüşümü
Şekil 2 PLM
KISALTMALAR
PLM Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi
32 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Makale
Şekil 1 Ürün Geri Dönüşümü
kullanılması konusuna özen göstermektedirler.
1. Giriş
Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM) günümüzde üretim
sektöründe önemli bir konu haline gelmiştir. Bu yönetim
ile ürünlerin tasarımından son kullanıcıya ulaşana kadar
olan süreçler yönetilir ve takip edilir. Son kullanıcının
ürünü attığı noktada ise ürün geri dönüşümü devreye girer.
Geri dönüşüm, ürünün tekrar kullanıma kazandırılması,
atıkların azaltılması ve çevrenin korunması açısından
önemlidir.
Ürün yaşam döngüsü yönetimi, ürünün üretiminden
başlayarak tüketici tarafından kullanımı sona erene
kadar geçen her aşamayı kapsar. Bu süreçte ürün geri
dönüşümü, doğayı koruma açısından önemli bir rol
oynamaktadır. Bu nedenle, ürün geri dönüşümü, ürün
yaşam döngüsü yönetiminin önemli bir parçası olarak
kabul edilmektedir.
Ürün geri dönüşümü, atık değerlendirme, hammadde
tasarrufu ve çevre koruma gibi pek çok fayda sağlamaktadır.
Bu nedenle, her sektörde olduğu gibi savunma sanayiinde
de ürün geri dönüşümü uygulamaları yaygınlaşmaktadır.
Savunma sanayiindeki ürünler, çoğunlukla metal, plastik,
cam ve diğer malzemelerin kullanımı ile yapılmaktadır.
Bu malzemelerin geri dönüştürülmesi, sürdürülebilir bir
geleceğin oluşmasına katkı sağlar.
Savunma sanayiinde, geri dönüştürülebilir malzemelerin
kullanımı tasarruf sağlamasının yanı sıra, çevre dostu
bir imaj yaratmaktadır. Bu nedenle, savunma sanayii
firmaları, ürünlerinde geri dönüştürülebilir malzemelerin
Ürün geri dönüşümü konusunda teknolojik gelişmelerin
de takip edilmesi gerekmektedir. Teknolojinin hızlı
bir şekilde gelişmesi ile üretim aşamasından tüketim
aşamasına kadar her aşamada ürün yaşam döngüsü
yönetimi sürekli olarak yenilenmektedir. Bu nedenle,
savunma sanayii firmaları, ürün geri dönüşümü konusuna
büyük önem vererek, doğaya karşı sorumluluklarının
bilincinde hareket etmektedirler.
Savunma sanayii ise ürün geri dönüşümünde öncü
rol oynamaktadır. Savunma sanayii ürünleri yüksek
teknoloji ile üretilmektedir ve bunların geri dönüşümü
de özel ekipmanlar kullanılarak ve özel yöntemler
ile gerçekleştirilir. Ayrıca savunma sanayii ürünleri,
ürünlerin özelliklerine göre geri dönüşümleri planlanarak
ve geri dönüşüm süreçleri de belirlenerek oluşturulur.
Bu sayede atıkların azaltılması ve çevre koruma sağlanır.
Ürün yaşam döngüsü yönetimi ve ürün geri dönüşümü,
gelecekte daha da önem kazanacak olan konulardandır.
Bu makalede, ürün yaşam döngüsü yönetimi ve geri
dönüşüm süreci ile ilgili savunma sanayii üzerindeki
etkisi ele alınacaktır. Geri dönüşüm, atık yönetimi ve
sürdürülebilirlik konuları savunma sanayiinde son
yıllarda daha da önem kazanırken, PLM sistemi bu
süreçleri optimize etmek için etkili bir araç olarak
kullanılmaktadır.
Savunma sanayii, her yıl büyük miktarda atık üretir. Bu
atıkların çözümlenmesi, yeniden kullanımı veya geri
dönüşümü hem çevresel hem de ekonomik açıdan önem
taşır. PLM sistemi, ürünlerin planlanması, tasarımı ve
üretimi sırasında geri dönüştürülebilirlik faktörünün
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37- 2023 33
Makale
göz önünde bulundurulmasını sağlayarak, savunma
sanayiinde atık sorununun en aza indirilmesine yardımcı
olmaktadır.
Ayrıca, savunma sanayiinde ürün güvenliği de son
derece önemlidir. PLM sistemi, ürün tasarımı ve üretim
süreçlerinde sıfır hata yaklaşımını destekleyerek, ürün
güvenliği ve güvenilirliği konusunda yüksek bir standart
sağlamaktadır.
2. Literatür
PLM çözümleri, ürünlerin tasarım, üretim, dağıtım ve
geri dönüşüm süreçlerini yönetmek için kullanılan bir tür
yazılım sistemidir. Geri dönüşüm süreçleri de bu yönetim
sisteminin bir parçasıdır ve PLM çözümleri, geri dönüşüm
süreçleri için de kullanılabilir.
PLM çözümleri ile geri dönüşüm süreçlerinde
kullanılabilecek bazı özellikler şunlardır:
• Malzeme yönetimi
Geri dönüşüm süreci için kullanılan malzemelerin
yönetimi, stok takibi ve tedarikçi yönetimi gibi işlemleri
PLM çözümleri ile daha kolay ve etkin bir şekilde
yapılabilir.
• Raporlama
Geri dönüşüm süreci ile ilgili verilerin raporlanması
ve analizi PLM çözümleri ile daha kolay bir şekilde
gerçekleştirilebilir. Bu sayede geri dönüşüm sürecinin
etkinliği ve verimliliği de artar.
• Entegrasyon
PLM çözümleri, geri dönüşüm süreci ile ilgili diğer
sistemlerle de entegre edilebilir. Bu sayede veri ve işlem
akışı daha doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Ürün yaşam döngüsü yönetimi, ürünlerin tasarımından
üretim ve dağıtımını planlamaya, satış ve pazarlama
stratejilerine kadar tüm süreçlerinin yönetiminde
kullanılan bir sistemdir. Son yıllarda, yanlış üretim, hatalı
ürünler ve atık sorunu gibi çevre sorunları, ürün yaşam
döngüsü yönetiminin önemini artırmıştır. Özellikle
savunma sanayii, sıfır hata oranı ve güvenli üretim
koşulları konularında ciddi bir ihtiyaç duymaktadır.
Haller, Wenzel, ve Winner (2012) ürünlerin geri
dönüştürülebilirliği ve imhası da dahil olmak üzere
savunma sanayilerindeki karmaşık sistemlerin yaşam
döngüsünü yönetmeyle ilgili zorlukları ve fırsatları ortaya
koymuştur. Çevresel etkileri en aza indirmek ve kaynak
verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için tasarımdan nihai
bertarafa kadar bu tür sistemlerin tüm yaşam döngüsünü
yönetmek için bir çerçeve önermektedir.
Ma, Li, Zhang, Chen ve Gao (2017) havacılık ve
savunma endüstrisinde döngüsel ekonomi ilkelerinin
uygulanmasında PLM’nin kullanımını incelemiş. Ürünün
yeniden kullanımı, yeniden üretimi ve geri dönüşümü
dahil döngüsel ekonomi hedeflerini desteklemek için
ürün yaşam döngülerini yönetmek için PLM kullanmanın
zorluklarını ve faydalarını tartışır.
• Veri yönetimi
Geri dönüşüm sürecinde kullanılan verilerin yönetimi,
izlenebilirliği ve analizi PLM çözümleri ile daha kolay ve
güvenilir bir şekilde yapılabilir. Verilerin doğru şekilde
yönetilmesi geri dönüşüm sürecinin başarılı olması için
kritik öneme sahiptir.
• İş akışı yönetimi
Geri dönüşüm sürecindeki iş akışları, görevlerin takibi ve
proje yönetimi PLM çözümleriyle daha kolay ve verimli
bir şekilde yapılabilir.
34 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Şekil 2 PLM
Osman (2017) PLM’nin savunma sanayinde yeniliği
yönlendirme potansiyelini tartışıyor. Şirketlerin geri
dönüşüm ve imha dahil olmak üzere tüm yaşam
döngüsünü yöneterek, tasarımları iyileştirme, maliyetleri
düşürme ve çevresel sürdürülebilirliği artırma fırsatlarını
belirleyebileceğini savunuyor.
Wang, Sun, Ding ve Zhang (2015) askeri teçhizatın
yaşam döngüsünü yönetmede PLM’nin kullanımını
incelemektedir. Yüksek güvenilirlik ihtiyacı ve çevresel
zarar potansiyeli dahil olmak üzere, bu tür ekipmanların
yaşam döngüsünü yönetmeyle ilgili benzersiz zorlukları
tartışıyorlar. Çevresel ve sürdürülebilirlik hususlarını
içeren askeri teçhizatın tüm yaşam döngüsünü yönetmek
için bir çerçeve önermektedir.
Zhang, Zhang ve Li (2016) askeri teçhizat için bakım
faaliyetlerini yönetmede PLM’nin kullanımını tartışır.
Şirketlerin askeri teçhizatın yaşam döngüsünü
yönetmek için PLM kullanarak bakım faaliyetlerini
optimize edebileceğini ve ekipman performansını
iyileştirebileceğini ve aynı zamanda ürünün geri
dönüştürülebilirliği ve atılması gibi çevresel
sürdürülebilirlik hususlarını ele alacağını savunuyor.
3. PLM Sistemlerinde Ürün Geri Dönüşüm Süreçleri
Ürün geri dönüşüm süreçleri, ürün yaşam döngüsünün
son aşamalarından biridir ve PLM sistemlerinde etkin
bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu süreçlerin
yönetimi, aşağıdaki adımları içermektedir:
3.1. Ürün geri dönüşüm politikası ve stratejisinin
belirlenmesi
Ürün geri dönüşüm süreçlerinin yönetimi için öncelikle
bir politika ve strateji belirlenmesi gerekmektedir.
Bu, geri dönüştürülebilir malzemelerin belirlenmesi,
geri dönüşüm süreçlerinin nasıl yapılacağı ve geri
dönüştürülmüş malzemelerin nasıl kullanılacağına dair
bir planlama içermelidir.
• Geri dönüştürülebilir ürünlerin belirlenmesi
Bu adım, geri dönüşüm yapılabilen ürünlerin
belirlenmesini ve listelenmesini içerir. Bu ürünlerin geri
dönüşüm potansiyeli ve avantajları belirlenir.
• Geri dönüşüm prosedürü ve yönergelerinin
hazırlanması
Geri dönüşüm prosedürlerinin ve yönergelerinin
belirlenmesini ve hazırlanmasını içerir. Bu prosedürler,
geri dönüşümün doğru bir şekilde yönetilmesi için gerekli
adımları içerir.
• Geri dönüşüm sürecinin tüm aşamalarının
planlanması ve yönetilmesi
Geri dönüşüm sürecinin tüm aşamalarının planlanmasını
ve yönetilmesini içerir. Bu aşamalar, toplama, ayrıştırma,
işleme ve geri kazanımı kapsar.
• Üretim, dağıtım ve satış aşamasında
geri dönüşümün teşvik edilmesi için faaliyetlerin
belirlenmesi
Üretim, dağıtım ve satış aşamalarında geri dönüşümün
teşvik edilmesi için gerekli faaliyetlerin belirlenmesini
içerir. Bu faaliyetler, müşterilere geri dönüşüm bilinci
kazandırmak, geri dönüşüme katkıda bulunmalarını
teşvik etmek ve geri dönüşüme yönelik kampanyalar
içerir.
• Geri dönüşüm işleminin maliyet analizinin
yapılması ve doğru bir bütçenin planlanması
Makale
Geri dönüşüm sürecinin maliyet analizinin yapılmasını
ve doğru bir bütçenin planlanmasını içerir. Bu analiz, geri
dönüşümün maliyeti ve potansiyel kazanımları ile ilgili
bilgileri içerir
3.2. Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması
Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması, kullanılan
malzemelere, üretim teknolojilerine ve geri dönüşüm
süreçlerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bu
sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi için her ürün için
ayrı bir geri dönüşüm süreci tasarlanması gereklidir.
• Malzeme geri kazanımı yöntemlerinin seçimi
İlgili ürünün içindeki malzemelerin türüne ve özelliklerine
göre en uygun geri kazanım yöntemleri belirlenir. Bu
yöntemler arasında geri dönüştürülebilir malzemelerin
ayrıştırılması veya geri dönüştürülemeyen malzemelerin
belli bir işlemle ayrıştırılması yer alabilir.
• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak
ekipmanların belirlenmesi
Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak ekipmanların
özellikleri, kapasiteleri, performansları ve uygunluklarına
karar verilir. Buna göre, ekipmanların tasarım, imalat
veya satın alma aşamaları gerçekleştirilir.
• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak
işlemlerin belirlenmesi
Malzemelerin geri dönüştürülmesi için kullanılacak
işlemler belirlenir. Bu işlemler arasında öğütme, sıkma,
kurutma, kimyasal işlemler ve mekanik işlemler yer
alabilir. İşlemler, yüksek verimlilik ve minimum atık
üretimi ile gerçekleştirilmesi hedeflenir.
• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak
kimyasalların belirlenmesi
Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak kimyasalların
özellikleri, etkileri, kullanım miktarları ve atık yönetimleri
belirlenir. Bu kimyasalların çevre dostu, insan sağlığına
zararsız olması hedeflenir.
3.3. Geri dönüşüm süreçlerinin uygulanması
Üretim sürecindeki ürünler geri dönüştürülebilir
malzemelere ayrılıp, geri dönüşüm süreçlerine
sokulmalıdır. Bu süreçte, toplanan geri dönüştürülebilir
malzemelerin ayrıştırılması ve işleme sokulması
gerekmektedir.
• Malzeme ayrıştırma
Geri dönüşüme alınan ürünlerin malzemelerine ve
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 35
Makale
özelliklerine göre ayrıştırılması işlemidir. Bu işlem, geri
dönüşüm sürecinin etkinliğini arttırmak için oldukça
önemlidir.
• Malzeme hazırlığı
Ayrıştırılan malzemelerin geri dönüşüme hazırlanması
işlemidir. Bu işlem, malzemelerin kirlilikten arındırılması,
öğütülmesi ve sınıflandırılması gibi işlemleri kapsar.
• Malzeme geri dönüşümü
Malzeme hazırlığı tamamlandıktan sonra geri dönüşüm
işlemine geçilir. Bu işlem, malzemelerin yeniden
kullanıma hazır hale getirilmesini sağlar. Örneğin, plastik
atıkların granül haline getirilmesi gibi.
• Yeniden kullanım / Satış
Geri dönüştürülen malzemelerin yeniden kullanıldığı ya
da satıldığı son aşamadır. Bu aşamada, geri dönüştürülen
malzemelerin tekrar ürün haline getirilmesi ya da yedek
parça olarak kullanılması gibi işlemler yapılabilir.
3.4. Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı
Geri dönüştürülmüş malzemelerin yeniden kullanılması,
ürün yaşam döngüsünün son aşamasında gerçekleştirilir.
PLM sistemleri, geri dönüştürülmüş malzemelerin
kullanılacağı yeni ürünlerin tasarlanması ve üretim
süreçlerinin yönetimi için kullanılabilir.
• Geri dönüştürülebilir malzeme kaynaklarının
belirlenmesi
Geri dönüşüm için uygun malzemelerin belirlenmesi
ve kaynakların tespit edilmesi gereklidir. Bu kaynaklar
arasında atık malzemeler, kullanılmış ürünler veya
endüstriyel atıklar gibi farklı kaynaklar olabilir.
• Geri dönüştürülmüş malzemelerin işlenmesi
Geri dönüşüm için uygun malzemelerin işlenmesi adımı,
malzemelerin geri dönüştürme tesisine ulaştırılmasını,
malzemelerin ayrıştırılmasını, işlenmesini ve
yenilenmesini içerir.
• Yeniden kullanım için uygunluk testleri
Geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanmadan önce,
malzemelerin test edilerek uygunluğunun belirlenmesi
gereklidir. Bu testlerin amacı, malzemelerin yeniden
kullanılabilirliğini ve performansını kontrol etmektir.
• Geri dönüştürülmüş malzeme kullanım
planlaması
Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanım planlaması,
36 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
şirketler için stratejik bir karar sürecidir. Bu aşamada, geri
dönüştürülmüş malzemelerin hangi ürünlerde, ne kadar
kullanılacağı belirlenmektedir. Bu kararlar ürün tasarımı,
maliyet, müşteri beklentileri ve ticari fırsatlar gibi birçok
faktör göz önünde bulundurularak verilmektedir.
PLM sistemleri, ürün geri dönüşüm süreçlerinin etkin bir
şekilde yönetilmesine olanak sağlar. Bu sistemler, her
aşamada geri dönüşüm sürecinin takibini yaparak, geri
dönüşüm sürecinin tamamını kontrol altında tutar ve
üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirir.
4. Sonuç ve Öneriler
Sonuç olarak, PLM sistemi, ürün yaşam döngüsü
yönetimi ve geri dönüşüm süreci, savunma sanayiinde
atık yönetimi, ürün güvenliği ve sürdürülebilirlik gibi
konularda etkin bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu
makale, savunma sanayiinin bu alanlardaki ihtiyaçlarını ve
PLM sisteminin bu ihtiyaçları nasıl karşıladığını tartışarak,
okuyuculara farkındalık sağlamayı hedeflemektedir.
PLM sistemleri, sürdürülebilir üretim ve geri dönüşüm
süreçlerinin yönetiminde önemli bir araç olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu sistemler, üretim süreçlerinde çevresel
etkileri minimize ederken aynı zamanda ekonomik
açıdan da avantajlar sağlar. Üretim süreçlerinin daha
sürdürülebilir hale getirilmesi, gelecek nesillere daha
temiz bir dünya bırakmak için önemli adımlardan biridir
ve PLM sistemleri bu hedefe ulaşmada etkili bir rol
oynamaktadır.
KAYNAKLAR
1. Haller, M., Wenzel, V., & Winner, H. (2012).
Lifecycle management, recycling and disposal of
complex systems in defence industries. Journal of
cleaner production, 20(1), 49-59.
2. Ma, C., Li, Y., Zhang, H., Chen, X., & Gao, J.
(2017). Product lifecycle management for circular
economy in aerospace and defense industry.
International Journal of Advanced Manufacturing
Technology, 90(5-8), 1299-1308.
3. Osman, M. S. (2017). Life cycle management
in the defense industry: A tool to fuel innovation.
Journal of Defense Management, 7(2), 1-7.
4. Wang, Y., Sun, C., Ding, Y., & Zhang, L.
(2015). Research on life cycle management of military
equipment. Journal of Systems Engineering and
Electronics, 26(6), 1122-1128.
5. Zhang, Y., Zhang, H., & Li, J. (2016). Research
on the application of product lifecycle management
in military equipment maintenance. In 2016 IEEE
International Conference on Industrial Engineering and
Engineering Management (IEEM) (pp. 213-217). IEEE.
Teknoloji
TEKNOLOJİ SEKTÖRÜNDE
KADINLARIN ZİRVE
YOLCULUĞU
Tayvan, Türkiye elektrikli araçları ve akıllı şehirler işbirliği fırsatları konusunda iyimser.
Son dönemde Avrupa ülkelerinde teknoloji sektöründe
%43’lük bir istihdam artışı yaşanıyor. Bu artışın 2030 yılına
kadar her yıl %5’ten fazla büyüyeceği tahmin edilirken,
şirketlerde kadınlar hala teknoloji çalışanlarının yalnızca
%22’sini oluşturuyor ve üst düzey rollerde az temsil
ediliyor.
Oysa araştırmalar gösteriyor ki en az %30’u kadınlardan
oluşan yönetim ekipleri, %10’dan az kadın bulunanlardan
daha iyi performans gösteriyor. Cinsiyet çeşitliliği ile
yönetilen şirketlerin ortalamanın üzerinde kârlılığa
ulaşmalarının %25 daha fazla olduğu görülüyor.
Michael Page Teknoloji İş Birim Direktörü Deniz Çakirgil
Sezen, son dönemde teknoloji sektöründe çalışan
kadınların azınlıkta olmalarına karşın, şirketlerin işe
alımlarda kadın adaylara öncelik vermeye başladığını ifade
ederek, bu alandaki az sayıdaki temsillerini kadınların,
artık bir rekabet avantajına dönüştürebileceklerine
dikkat çekiyor.
Cinsiyetler Arası Ücret Farkları ve Liderlik Pozisyonları
Sektörler genelinde brüt saat ücretlerine bakıldığında,
kadınlar AB ülkelerinde erkeklerden %12,7 daha az
kazanıyorlar. Teknoloji sektöründe ise liderlik rollerinde
yeterince temsil edilmediği için kadınlar, ortalamada
daha az kazanıyor. Çakırgil Sezen, cinsiyet temelli klişeler,
işe alım ve terfi önyargıları gibi çeşitli faktörlerin, eskiye
oranla az olsa da kadınlar ve erkeler arasındaki ücret
farkına katkına bulunduğunu söylüyor. AB ülkelerinde
CEO pozisyonlarının yalnızca %8’inde, yönetim kurulu
üyeliği koltuklarının yalnızca %31’inde kadınlar oturuyor.
Teknoloji sektöründe ise Avrupa’daki üst düzey teknoloji
yöneticiliği (CTO) rollerinde %93 gibi ezici bir çoğunlukla
erkekler bulunuyor. (LinkedIn verilerine göre). Teknoloji
alanında çalışan kadınların terfi konusunda cinsiyet temelli
önyargılara erkeklerden dört kat daha fazla maruz kaldığı
görülüyor. Bunun yanında, kadınların %25’i iş-yaşam
dengesi olmamasını teknoloji sektöründeki kariyerlerini
bırakmalarının ana sebebi olduğunu belirtiyor.
Teknoloji Sektöründe Kadına İlerleme İmkanları
Liderlik pozisyonlarında kadınlara ihtiyacın kabul
görmeye başlamasıyla, teknolojide kadınlara ilerleme
imkânı sağlayan şirketler giderek artıyor.
Teknolojide cinsiyet çeşitliliği çağrısı nihayet ivme
kazandığını belirten Deniz Çakırgil Sezen, üst düzey
bir teknoloji rolü üstlenme şansını artırmak isteyen
kadınların yapması gerekenleri şöyle sıralıyor:
● Nitelikler Edinin: Kurslar, sertifika programları
ve profesyonel gelişim fırsatları aracılığıyla teknik
becerilerinizi ve sosyal becerilerinizi artırın ve geliştirin.
● Fırsatları Kovalayın: Büyümenize ve ilerlemenize
öncelik verme olasılıkları daha yüksek olduğundan, kişisel
gelişim programları ve açıkça tanımlanmış kariyer yolları
sunan kuruluşlara bakın.
● Sektör Etkinliklerine Katılın: Yalnızca
becerilerinizi ve bilginizi geliştirmenize yardımcı olmakla
kalmayıp aynı zamanda mükemmel iş ağları oluşturma
fırsatları sağlayan konferanslara, yazılım yarışmalarına ve
eğitim kamplarına katılın.
● Güçlü Bir Portföy Geliştirin: Potansiyel
işverenlere uzmanlığınızı göstermek için çalışmalarınızın
kısa ve öz bir kaydını tutun ve güncelleyin.
● Etkili İş Ağı Oluşturma Faaliyetleri Yürütün:
38 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
LinkedIn profilinizi güncel tutun ve WITH gibi teknoloji
sektöründe kadınları güçlendiren kuruluşlara katılın.
Teknoloji
● İşe Alım Uzmanları ile İş birliği Yapın: Önde gelen
teknoloji işverenlerinin kapsamlı bir küresel veri tabanına
sahip olan ve iş arama sürecinizde değerli rehberlik
sağlayabilecek Michael Page gibi işe alım uzmanlarının
uzmanlığından yararlanın.
Teknoloji Sektöründe Kadınlar için Roller Çeşitleniyor
Kadınların daha çeşitli teknoloji rollerine girmesini
sağlamanın yolu daha fazla görünürlük yaratmaktan
geçiyor. Cinsiyet temelli inanışları kırarak, kadınların,
siber güvenlik veya UX gibi teknoloji alanlarında da
çalışabilecekleri rolleri üstlenmeye teşvik edilmesi
gerekiyor. Yapay Zekâ, teknolojide en hızlı büyüyen
alanlardan biri olarak öne çıkıyor ve hırslı adaylar için
ciddi kariyer fırsatları sunuyor.
Türkiye’de kadınlar bilişim sektöründe üç ana alanda
görev alıyor: sistem analisti, bilgisayar programcısı
ve veri giriş uzmanı. Türkiye’de kadınların %39’unun
sistem analisti olarak çalıştığını; Bu oran Hollanda’da
%20, ABD’de %34’tür.( Ekev Akademi Dergisi’nin bir bir
araştırması). Bir diğer araştırmaya göre; Türkiye’de bilişim
sektöründeki kadınların %44’ü bilgisayar programcısı
olarak çalışırken; bu oranlar Hollanda’da %15 ve ABD için
ise %36 olarak belirlenmiş. (Tijden, 1991, s.378).
Kadınlar genellikle Proje Yöneticisi, Scrum Yöneticisi,
Hizmet Yöneticisi, Teslimat Yöneticisi ve Fonksiyonel
Danışman gibi teknik pozisyonlardan ziyade daha işlevsel
pozisyonlarda görev alıyor. Bu pozisyonlar mükemmel
organizasyon becerileri, empati ve konuşma becerileri
gerektiriyor.
Michael Page Teknoloji İş Birim Direktörü Deniz Çakirgil
Sezen, Avrupa’da kadınların en çok aradığı üst düzey
teknoloji rollerinin şirkete ve sektöre göre değişkenlik
gösterdiğini, tercih ettikleri arasında UX Tasarımı, Yazılım
Geliştirme, Proje Yönetimi ve İnsan Kaynakları rollerinin
önde geldiğini belirterek, aslında kadınların her tür
teknoloji rolünde başarılı olabileceğinin de altını çiziyor.
İstatiksel bilgileri için Kaynakçalar: Forbes, Deloitte, Mc
Kinsey, Eurostat, EdWeek, Esthinktank, TrustRadius,
Institute for Women’s Policy Research.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 39
Teknoloji
KPMG’NİN ARAŞTIRMASI
ORTAYA ÇIKARDI
Yapay zekânın gelecek vadettiği başlıca sektörlerden birisi tüketici ve
perakende sektörü .
40 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
KPMG’nin gerçekleştirdiği “Üretken Yapay Zekâ
Tüketici Perakende Anketi” verilerine bu sektörde faaliyet
gösteren şirketler, üretken yapay zekânın öncelikle
pazarlama ve satışa uygulanmasına odaklanmış
durumda. Sektördeki yöneticilerin yüzde 70’i, tüm sektörlerdeki
yüzde 49’a kıyasla, üretken yapay zekânın en
büyük dönüşümsel etkiyi pazarlama ve satış alanında
göstereceğini belirtiyor. Hatta sektördeki pazarlama ve
satış birimlerinin yüzde 57’si hâlihazırda üretken yapay
zekâ çalışmalarında aktif rol oynuyor.
Üretken yapay zekâ (AI), birçok sektörde olduğu gibi
tüketici ve perakende sektörü için de potansiyel bir oyun
değiştirici olarak son zamanlarda giderek daha fazla öne
çıkıyor. Sektör bu yenilikçi teknoloji sayesinde ticari etkinlik,
operasyonel verimlilik ve maliyet optimizasyonu dâhil
olmak üzere geniş bir cephede daha iyi iş sonuçları elde
etme yeteneğine sahip oluyor. Hızla büyüyen bu teknoloji,
perakende sektöründeki şirketlerin fiyatlandırmayı
optimize etmelerine, daha iyi hedeflenmiş reklam
içeriği sunmalarına, daha ilgi çekici ürün açıklamaları
oluşturmalarına ve daha hızlı, daha özelleştirilmiş bir
kullanıcı deneyimi sağlamalarına yardımcı olabilecek potansiyele
sahip. Bu teknoloji ayrıca, özellikle müşterilerin
geleneksel sohbet robotlarından memnun olmadığı durumlarda,
iade sürecindeki gerilimleri azaltarak daha iyi
müşteri hizmetleri sunulmasını da sağlayabilir.
KPMG, çığır açan bu yeni teknolojinin çeşitli sektörleri
nasıl etkileyebileceğini ayrıntılı olarak ortaya çıkarmak
ve yöneticilerin bu teknolojiyi benimsemeye ne kadar
açık ve hazır olduklarını ölçmek için çeşitli sektörlerden
300 yöneticinin katıldığı bir araştırma yaptı. Tüketici ve
perakende sektöründeki katılımcıların yanıtlarından yola
çıkılarak hazırlanan 2023 yılı “Üretken Yapay Zekâ Tüketici
Perakende Anketi” verilerine göre sektördeki kuruluşlar;
müşteri verilerini analiz etmek ve kişiselleştirilmiş öneriler
oluşturmak (yüzde 66); envanter yönetimi için trend
analizi/tahmine dayalı analiz (yüzde 64) yapmak; pazarlama
metni ve ürün özetleri dâhil olmak üzere içerik
geliştirmek (yüzde 62) için üretken yapay zekâyı uygulama
olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde
58’i bu teknolojinin ayrıca daha iyi müşteri hizmetleri
sunmak amacıyla sohbet robotlarını geliştirmek için
kullanılacağını ve yüzde 40’ı rekabetçi fiyatların belirlemesine
yardımcı olacağını düşünüyor.
Ankete göre şimdilik, tüketici ve perakende şirketleri
üretken yapay zekânın öncelikle pazarlama ve satışa
uygulanmasına odaklanmış durumda. Bu sektördeki
yöneticilerin yüzde 70’i (tüm sektörlerdeki yüzde 49’a
kıyasla) üretken yapay zekânın en büyük dönüşümsel etkiyi
pazarlama ve satış alanında göstereceğini belirtiyor.
Bu alan aynı zamanda tüketici ve perakende şirketlerinin
teknolojinin kullanımını şu anda en çok araştırdıkları bir
alan olarak da öne çıkıyor ki tüm şirketlerin yüzde 42’sine
Makale
karşılık sektördeki katılımcıların yüzde 68’i bunu yapıyor.
Hatta, pazarlama ve satış birimleri, tüm şirketlerin
sadece yüzde 5’ine karşılık, ankete katılan tüketici ve perakende
şirketlerinin yüzde 16’sında üretken yapay zeka
çabalarına öncülük ediyor. Ayrıca, pazarlama ve satış birimlerinin
yüzde 57’si tüketici ve perakende sektöründe
kuruluşlarının üretken yapay zekâ çalışmalarında aktif rol
oynarken bu oran tüm kuruluşlarda yüzde 31 seviyesinde
bulunuyor.
Birçok tüketici ve perakende şirketi, yıllardır yapay zekâ
kullanarak dahili ve üçüncü taraf verilerinden nasıl daha
iyi yararlanabileceklerini araştırıyor. Örneğin moda
sektöründeki bazı şirketler, trendleri tahmin etmek ve
analiz etmek, kıyafetleri görüntüleyebilen sanal modeller
oluşturmak, müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek ve
müşterilerin daha kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi
yaşamalarına yardımcı olmak için yapay zekâyı zaten
kullanıyor. Yine de tüketici ve perakende sektörünü
olumlu yönde etkileyecek tüm bu inanılmaz potansiyele
rağmen ankete katılan tüketici ve perakende şirketlerinin
yalnızca yüzde 23’ü (tüm sektörlerdeki kuruluşların yüzde
31’ine kıyasla) üretken yapay zekânın ortaya çıkışına
verilecek yanıtı organize edecek bir yetkili veya ekip bulunduruyor.
Raporda gelişmekte olan bu teknolojiden
en iyi şekilde yararlanmak için bu durumun değişmesi
gerektiğine de dikkat çekiliyor.
KPMG Türkiye Yeni Nesil Teknoloji Çözümleri Lideri
Engin Şayan yaptığı açıklamada, “Üretken yapay zekâ
kullanım örneklerinin tüketici ve perakende şirketleri
için yaratabileceği olumlu etkiyi şimdiden görebiliyoruz.
Bu nedenle özellikle bu sektörde üretken yapay zekânın
etkin ve verimli kullanımı için zemin hazırlamanın tam
zamanı olduğuna inanıyoruz. KPMG olarak bu zemini
güçlendirmek amacıyla hazırladığımız bu araştırmada
sektördeki katılımcıların yapay zekâ teknolojisine bakışını
ortaya koymanın yanında şirketlerin üretken yapay zekâyı
en etkili şekilde kullanabilmeleri için atması gereken
temel adımları da aktarıyoruz. Tüm sektörlerde olduğu
gibi bu sektörde de şirketlerin üretken yapay zekâdan
yararlanmalarına yardımcı olacak güçlü bir konuma sahibiz.
Makine öğrenimi ve doğal dil işleme alanındaki
derin deneyimimizden yararlanarak şirketlere strateji,
kullanım senaryosu geliştirme, tedarikçi seçimi ve uygulama
konularında rehberlik ederken bu dönüştürücü
teknolojiye yaptıkları yatırımdan sonuç almalarına da
yardımcı oluyoruz. Hem üretken yapay zekânın sunduğu
imkânları hem de tam potansiyelini ortaya çıkarmak için
gerekli olan süreç ve kültürel değişiklikleri aktarıyoruz.
Ayrıca, üretken yapay zekâ kullanıcılarına bu teknolojinin
potansiyel risklerini ve müşterilere, işletmelere ve
topluma zarar gelmesini önlemek için bu risklerin nasıl
kontrol edileceğini de öğretiyoruz. Hazırladığımız bu
rapor ve sunduğumuz hizmetler sayesinde perakende
sektöründeki şirketler bu çığır açıcı teknolojinin gücünden
tam olarak istifa etme imkânı bulacak.” dedi.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 41
Teknoloji
INDEX GRUP ŞİRKETLERİNDEN
NETEX, İŞ ORTAĞI PLAİNEX İLE
İBB, İGDAŞ VE İSKİ PROJELERİ
İÇİN ANLAŞTI
Index Grup şirketlerinden Netex ve iş ortağı Plainex; İBB, İGDAŞ ve İSKİ’nin
KVKK Uyumluluk Yazılım Projeleri kapsamında üç yıllık bir OpenText
sözleşmesi için el sıkıştı.
42 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Türkiye’nin lider bilişim teknolojileri dağıtım grubu
Index Grup şirketlerinden Netex AŞ ve iş ortağı Plainex;
İBB, İGDAŞ ve İSKİ’nin KVKK Uyumluluk Yazılım Projeleri
kapsamında üç yıllık bir OpenText sözleşmesi imzaladı. Bu
sözleşme kapsamında KVKK uyumluluk yazılımı tedariği,
Netex ve iş ortağı Plainex tarafından sağlanıyor.
Özellikle pandemiden sonra büyük bir ivmeyle gelişen
dijital teknolojiler sayesinde hızla dijitalleşen kurumların,
KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) çerçevesinde
veri keşfi, yaşlandırması, kişisel veri envanter yönetimi
ve özel nitelikli verilerin şifrelenmesi gibi kriterleri
karşılamaları gerekiyor.
İBB, İGDAŞ ve İSKİ bu kriterleri karşılamak amacıyla
hem globalde hem Türkiye’de birçok kurumun güvenilir
tercihi olan ve Netex’in dağıtımını üstlendiği OpenText
uygulamalarıyla ilerleme kararı aldı. OpenText’in bu alandaki
uygulamaları, kurumlara yasal uyumlulukla beraber
aynı zamanda test verisi üretiminden veri arşivlemesine
kadar operasyonel anlamda da katma değer sağlıyor.
OpenText otomasyon çözümleriyle müşteri odaklı bir
yaklaşım
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Netex AŞ Genel
Müdürü Erhan Doğan, “Dijitalleşme üzerine kurulan
yeni dünya düzeninde kişisel verilerimizin güvenliği
büyük önem taşıyor. Bu nedenle bugün Kişisel Verilerin
Korunması Kanunu, Türkiye’de veri sorumlusu ve veri
işleyen gerçek ve tüzel kişilerin gündeminde yer alıyor. Bu
konudaki yasal düzenlemeler tüm gerçek ve tüzel kişiler
için zorunluluk haline geldi. İBB, İGDAŞ ve İSKİ için kişisel
verilerin korunmasına ilişkin süreçte OpenText otomasyon
çözümleriyle müşteri odaklı bir yaklaşımla hizmet
vermenin heyecanını ve gururunu yaşıyoruz” dedi.
Teknoloji
TSN TEKNOLOJİSİ SANAYİ 4.0’A
YÖN VERİYOR
Endüstriyel otomasyon sektörü TSN uyumlu cihazlarla geleceğe hazırlanıyor
Bütünleşik haberleşmeyi Sanayi 4.0’ın merkezine
yerleştirmeye imkân tanıyan Zaman Duyarlı Ağ (TSN)
teknolojisi, pazarın oyuncuları tarafından geleceğin
endüstrilerinde bir zorunluluk olarak görülüyor. Teknolojiye
yönelik hızla artan talebe paralel olarak TSN uyumlu
cihazlar sunan endüstriyel otomasyon sağlayıcılarının
sayısı da artmaya devam ediyor. Bu noktada endüstriyel
haberleşmenin geleceğine hazırlanmanın ilk adımının
TSN’den geçtiğini söyleyen CLPA Türkiye Müdürü Önder
Şenol, bu teknoloji ile elde edilecek kazanımların önemine
dikkat çekti.
Sanayiden üretime kadar hayatın her katmanında
karşımıza çıkan dijital dönüşümde endüstriyel ağlar, belirleyici
bir güce sahip. Günümüzün esneklik ve güvenilir
haberleşme ihtiyacını ise Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time
Sensitive Network) teknolojisi karşılıyor. Bu aşamada
üreticilerin Sanayi 4.0 uygulamalarının ihtiyaç duyduğu
yüksek hızlı ve güvenilir bir endüstriyel haberleşmeden
yararlanabilmesi için TSN yatırımı yapması gerektiğini ifade
eden CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, sanayide
yaşanan değişikliklere kolay uyum sağlayabilen esnek
üretim hatlarının oluşması için de TSN teknolojisinin olmazsa
olmaz olduğunu belirtti.
Üretkenlik ve performansı artıran bilgiye erişim artıyor
Üretim süreçlerine dahil edilen TSN teknolojisinin
44 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
dünyanın önde gelen üreticileri tarafından tercih edildiğini
söyleyen Önder Şenol, bu çığır açan yeniliğin avantajlarını
ise şöyle anlattı: “TSN, bir dizi IEEE 802.1 standardı
vasıtasıyla determinizm sağlayan standart Ethernet’in
bir geliştirmesidir. Endüstriyel Ethernet’e bakıldığında bu
standartlar arasında zaman senkronizasyonuna ilişkin IEEE
802.1AS ve trafik programlamasına ilişkin IEEE 802.1Qbv
standardı, Sanayi 4.0 uygulamalarına yön veren kilit standartlar
olarak karşımıza çıkıyor. Bu fonksiyonlar, birlikte
deterministik performans sağlayarak farklı türlerdeki
veri trafiğinin aynı ağı paylaşmasına olanak tanıyor. Bu
teknoloji ile şirketler, proses şeffaflığı ve üretkenliklerini
daha üst düzeylere taşıma fırsatı elde ediyor. Dolayısıyla
dijital dönüşüm stratejileri, kilit operasyonların optimizasyonunda
kullanılabilecek veriye dayalı öngörüler üretebiliyor.
Aynı zamanda bilgi teknolojisi (IT) ile operasyon
teknolojisinin (OT) entegre hale gelmesini ve uçtan uca
bütünlük kazanmasını sağlıyor. Böylece hem daha fazla
veri toplanabiliyor hem de toplanan verilerin daha
doğru sonuçlar veren modellerle analiz edilmesiyle üretim
operasyonları için daha faydalı bilgilere ulaşılabiliyor.
Üstelik kritik kontrol veri paketlerini bozmadan IT ve OT
trafiğini aynı ağda yönetebilme imkanından dolayı altyapı
maliyetlerinden de tasarruf elde ediliyor.”
TSN geniş ölçekte yaygınlaşıyor
Teknoloji
CLPA tarafından hayata geçirilen CC-Link IE TSN’nin, açık
endüstriyel ethernet ağ teknolojilerinde önemli bir yeri
olduğunu belirten Önder Şenol; “Şu an baktığımızda
müşterilerine rekabetçi ürün geliştirme ve TSN’nin tüm
avantajlarından faydalanabilme olanağı sunmak adına
endüstriyel otomasyon sağlayıcıları, bu teknolojiden
yararlanarak çok çeşitli cihazlar geliştirebiliyor. Uygulama
tarafında ise Gigabit bant genişliği ve TSN fonksiyonlarını
birleştiren ilk açık endüstriyel ağ olarak CC-Link IE TSN
pazarda yer alıyor. Bu teknoloji, aynı ağ üzerinde diğer
açık ağların ve bilgi teknolojileri sistem bilgilerinin
iletişimini entegre ederken gerçek zamanlı performans
sağlayan kontrol iletişimini etkinleştirebiliyor. Böylece
yapılandırma özgürlüğü sağlıyor ve kablolama maliyetlerini
önemli ölçüde düşürüyor. Veriye dayalı öngörü
imkânı da sunan bu teknoloji, dijital dönüşüm stratejileri
kapsamında şirketlerin bu öngörülerini kullanabilmesini
sağlıyor. Bu noktada CLPA olarak performans ve
işlevselliği üst seviyeye taşıyan CC-Link IE TSN teknolojimizle
dünyanın dört bir yanındaki üreticilerin yanında
yer alıyoruz” şeklinde konuştu.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 45
Teknoloji
BULUTUN BÜYÜK ROLÜ
Couchbase Araştırması, Kuruluşların Yarısından Fazlasının IT Harcamalarını
Dengelemede Bulutun Büyük Rol Oynadığını Onaylıyor. Araştırma, Bulut
Hizmetlerinde Esnek ve Uygun Maliyetli Araçların Yanı Sıra Self Servis ve Az
Kodlu veya Kodsuz Teknolojilerinin Kritik Önemini Yeniden Doğruluyor.
Bulut veritabanı platformu şirketi Couchbase, Inc.
(NASDAQ: BASE), işletmelerin %58’inin ekonomik durumlardan
kaynaklı olarak bütçelerini yatırım ve işletme
maliyetleri arasında nasıl bölüştürdüklerini gösteren bir
araştırma yayınladı. Araştırmaya göre, işletmelerin %54’ü
bilişim teknolojileri harcamalarını dengelemek için bulutun
önemli bir gereksinim olduğunu söylüyor. İşletmelerin
çoğunluğu buluta geçişin kaçınılmaz olduğuna inanıyor
ve %44’ü bulut harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor.
600 üst düzey IT yöneticisi ile yapılan küresel bir ankete
göre; satıcıya bağımlılık, bulut harcamalarında ve
maliyetlerinde şeffaflık eksikliği, esnek olmayan yönetim
araçları gibi faktörler 2022 yılında kurumsal bulut maliyetlerine
%29’luk bir artış olarak yansıdı. Buna ek olarak
anket, kuruluşların bulut hizmetlerine ortalama 28,91
milyon dolar harcadığını ve bu meblağın yaklaşık 6,5 milyon
dolarının da fazladan masraf olduğunu ortaya koydu.
Bütün bu bulgular, şeffaf bir şekilde fiyatlandırılan ve
uygun maliyetli esnek bulut teknolojilerinin, işletmelerin
iş verimliliğini artırmalarında büyük önem taşıdığını
gösteriyor.
Couchbase’de Ürün ve Stratejiden Sorumlu Başkan
Yardımcısı Rahul Pradhan; “Bulut, işletmelerin gereksinim
duydukları ölçeklenebilirliği, güvenilirliği ve
çevikliği sunan, modern teknoloji yığınının önemli bir
bileşenidir. Hizmet sağlayıcılarının, işletmeler için uygun
fiyat-performans oranını sağlayan esnek dağıtım
seçeneklerinin yanı sıra son derece güvenli ve ölçeklenebilir
çözümler sunması her zamankinden daha fazla gerekiyor.
Bu yaklaşım, müşterilere bulut seçimleri üzerinde
çeviklik ve kontrol sağlıyor, kaynaklarından en iyi şekilde
yararlanmalarına yardımcı oluyor, işlerini yönlendirmeye
ve hızlandırmaya konsantre olmalarını sağlıyor.” dedi.
Bazı kuruluşların personel eğitimi ve altyapı maliyet
yönetimi dahil olmak üzere şirketin fiziki kısmında zorluklar
yaşadığı göz önüne alındığında, bu kuruluşların
%53’ü harcamalarını yaklaşık %25 oranında sermaye/yatırım
harcamalarından işletme harcamalarına
kaydırıyor. Dahası, 2026 yılına kadar kuruluşlar toplam IT
harcamalarının %31’ini bulutta yapmayı planlıyor.
Bulut, İş Dünyasında IT’nin Rolünü Değiştiriyor ve Self
Servis, Düşük Kodlu veya Kodsuz Teknolojinin Benimsenmesini
Sağlıyor
Araştırmaya katılanlar, IT’nin daha çok danışma görevi
üstlenen bir hale geldiğini ve diğer departmanların riski
en aza indirirken doğru IT kararları vermesine yardımcı
olduğunu öne sürüyor. Temel içgörüler şu şekilde:
• Katılımcıların %85’i bunu gerçekleştirmek için
IT’nin rolünü değiştirmeye başladı ya da bunu önümüzdeki
12 ay içinde yapmayı planlıyor.
• Katılımcıların %88’i diğer departmanların IT’den
minimum girdi ile uygulamalar geliştirmesine yardımcı
olmak için düşük kodlu ve kodsuz teknolojileri kullanmaya
başladı ya da kullanmayı planlıyor.
• Katılımcıların %88’i benzer bir şekilde sunucusuz
bilgi işlemi benimseyerek diğer departmanların
doğrudan kendi bulut hizmetlerini satın alabilmesini
sağlayacak girişimlerde bulunuyor.
• Katılımcıların %90’ı bulut hizmetlerini daha etkin
kullanmak için diğer departmanlara eğitim veriyor
veya verecek.
Bütün bunlar IT’nin sorumluluklarının ortadan kalkacağı
anlamına gelmiyor. Kuruluşların yalnızca %14’ü, IT’nin
katılımı olmadan inovasyonu ve yeni hizmetleri desteklemek
için bulutu kullanıyor. Ancak bu durum IT ekiplerinin
ihtiyaç duyduğu becerilerin gelişeceğine, teknik
becerilerin yanında kişilerarası, yönetimsel ve eğitimsel
becerilerle ihtiyaç duyacaklarına işaret ediyor.
Pradhan, “Bulut, IT’nin danışma rolüne dönüşmesinin
merkezinde yer alıyor ve yapay zeka odaklı uygulamalarla
birlikte daha da önemli hale geliyor. Örnek olarak, IT ve
geliştirici ekipleri tam olarak yönetilen bulut hizmetleri
sayesinde veritabanı yönetimi görevlerini devredebilirler.
Fakat bunun karşılığında, diğer departmanları basit
uygulamalar geliştirmekten bulut hizmetlerini maliyet
aşımlarına yol açmayacak veya riski artırmayacak şekilde
nasıl kullanacakları konusunda eğitmeleri gerekecek.
Bulut kullanımı ve dolayısıyla maliyetler inovasyonlara
yetişmek için artmaya devam edecek. Daha verimli operasyonlar
yürütmek için akıllıca yatırımlar yapmak
işletmelerin elinde. Hem uygun maliyetli hem de esnek
olan modern araçlar, kuruluşların bulut teknolojilerinde
önemli yatırım getirisi elde etmelerini sağlayacak.”
şeklinde sözlerine devam etti.
46 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2022
Yazılım
2023 MOBİL UYGULAMA
TRENDLERİ
Mobil pazarlama analitik şirketi Adjust 2023 mobil uygulama trendleri’ni açıkladı.
Kopyanızı indirin!
Mobil pazarlamacıların acımasızca veri odaklı ve
stratejik olmaları her zaman önemli olmuştur. Şimdi,
ekonomik gerileme, mobil kullanımdaki son düşüş, artan
kullanıcı edinme (UA) maliyetleri ve sürekli gelişen veri
gizliliği alanındaki zorlukların birleşimiyle, bu gereklilik
her zamankinden daha belirgin.
2023’te, doğru ilişkilendirme verileri, derinlemesine
raporlama, önemli içgörü belirleme ve taktiksel
platformlar arası büyüme ile performansı optimize
etmeye ve getirileri en üst düzeye çıkarmaya odaklanan
ekipler en büyük başarıyı görecek. Nasıl olduğunu
ortaya çıkarmak için Mobil uygulama trendlerinin 2023
sürümünü oluşturduk: Küresel bir uygulama performansı
karşılaştırması. Mobil e-ticaret, fintech, oyun ve genel
olarak sektörü kapsayan e-kitap, eyleme geçirilebilir
verilerin analizini sağlar ve pazarlamacıların sürekli
dönüşen mobil ekosisteme rağmen kesintisiz büyümeyi
sürdürmek için odaklanması gereken temel konuları
araştırır.
Rekabette avantaj elde etmek ve uygulamanızın
büyümesini hızlandırmak için ihtiyacınız olan her şey için
bugün harekete geçin.
İçinde ne olduğuna dair bir önizleme:
• Veri gizliliği statükonunun, stratejik kanal
çeşitlendirmesinin nasıl uygulanacağının ve neden
merkezi veri ve ortam karması modellemesinden (MMM)
yararlanmanız gerektiğinin keşfedilmesi .
• ATT katılım oranları, 2022 1. Çeyrek’teki %25’ten
2023 1. Çeyrek’te %29’a yükselmeye devam ediyor.
• Mobil e-ticaret oturumları ve oturum
uzunluklarının her ikisi de 2022’de bir önceki yıla göre
arttı ve 2023’te şu ana kadar oturumlar %7 daha arttı.
• Fintech yüklemeleri, oturumlar, kullanıcı başına
oturumlar, uygulamada harcanan süre ve gelir tırmanıyor.
2022’de, yıllık %54 ile en fazla büyümeyi LATAM gördü.
• 2022’de oyun uygulaması yüklemeleri ve
oturumlarındaki düşüşün ardından, Ocak 2023’te
sırasıyla %10 ve %11’lik bir geri sıçrama görüldü.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 47
Teknoloji
TEKNOLOJİ SOKAK MODASIYLA
BULUŞUYOR
ASUS Vivobook S 15 OLED BAPE® Edition ile teknoloji modayla buluşmaya
hazırlanıyor. Teknolojinin dev markası ASUS, modanın sevilen markası BAPE®
ile birlikte tasarlanan ilk dizüstü bilgisayarını 17 Ağustos 2023 tarihinde
gerçekleştireceği online lansmanda tanıtacak.
Dünyanın lider bilgisayar üreticilerinden ASUS, enerjik
ve canlı Vivobook serisi için efsanevi sokak giyim
markası BAPE® ile ortak bir tasarıma imza attı. BAPE®’in
30. yıldönümünde sınırlı sayıda üretilen ASUS Vivobook
S 15 OLED BAPE® Edition dizüstü bilgisayar, BAPE®
tasarımlı özel bir kamuflaj desenine sahip. Dizüstü bilgisayar
ile birlikte, aynı zamanda bir fare, taşıma çantası
ve Baby Milo® figürleri gibi aksesuarlar da kullanıcıların
beğenisine sunuluyor.
Bu benzersiz iş birliği ile ASUS ve BAPE®, moda ve teknolojiyi
kusursuz bir şekilde birleştirerek özel bir dizüstü
bilgisayar üretti. Bu çığır açan ürün, hem sokak giyimi
meraklılarını hem de teknoloji meraklılarının dikkatini
çekmeye hazırlanıyor. ASUS ve BAPE®; modaya uygun
estetiği, güçlü performansla harmanlayarak sınırları zorlamaya
hazırlanıyor ve teknoloji meraklılarını olağanüstü
bir yolculuğa çıkarıyor.
ASUS, iki markanın bu güçlü işbirliği ile üretilen tasarımı
17 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştireceği lansmanda
tanıtacak. Türkiye saati ile saat 11.00’de gerçekleştirilecek
lansman, YouTube, Facebook ve diğer sosyal medya
kanallarında yayınlanacak. İzleyiciler YouTube üzerinden
sorulan soruları yanıtlayarak ve hashtaglari kullanarak
özel bir çekiliş hakkına ve sürpriz hediyelere sahip olma
şansı kazanacak. Heyecan verici Vivobook S 15 OLED
BAPE® Edition lansmanına https://asus.click/vivobook_
bape_pr adresinden katılabilirsiniz:
https://www.asus.com/tr/
48 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2022
EKONOMİK NOKTA
TEKNOLOJİ
01 - 15 Nisan 2020
ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ
WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...
www.worldmediagroupe.com
www.ekonomiknokta.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.kesicitakimlardergisi.com
Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve
internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web
adresimiz / internet televizyonumuz.
(Yıllık 361 bin görüntüleme)
Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek
dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /
e-dergi 30.000 adet)
www.endustri40dergisizirvesi.com
Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi.
(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /
e-dergi 30.000 adet)
www.elektrikpanodergisi.com
www.autotuningworlddergisi.com
Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü
gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10
sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli
ziyaret etti.
Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat,
teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık
ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000
adet e-gazete 50.000 adet)
Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz.
(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /
e-dergi 30.000 adet)
Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi.
(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet /
e-dergi 30.000 adet)
Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning
Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet
/ e-dergi 30.000 adet)
WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER
Haber İletişim
İlker Kaplan
WORLD MEDIA GROUP
Genel Yayın Yönetmeni
0 505 400 94 34
makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim
Hatice Karabay
WORLD MEDIA GROUP
Reklam Koordinatörü
0 505 400 94 33
makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim
Zafer Alkan
WORLD MEDIA GROUP
Reklam Müdürü
0 546 675 59 49
worldmediamuhasebe@gmail.com
Muhasebe İletişim
Düzgün Turgut - Sevda Öncü
WORLD MEDIA GROUP
Muhasebe Müdürü
0 542 292 83 85
makineotomasyondergisi@gmail.com
Grafik Tasarım İletişim
Simge Savranoğlu - Mete Şahin
WORLD MEDIA GROUP
Grafik Tasarım
0 212 427 00 15
worldmediareklam@gmail.com
Siber Güvenlik
FORTİGUARD LABS TEHDİT
ARAŞTIRMASI
FortiGuard Labs Tehdit Araştırması, Big Head fidye yazılımının Türkiye’den de gönderildiğini
ortaya çıkardı.
FortiGuard Labs, “Big Head” ve muhtemelen aynı
saldırgan tarafından kullanılan ve tüketicilerden para
sızdırmayı hedefleyen başka bir fidye yazılımı olmak
üzere iki yeni fidye yazılımı varyantıyla karşılaştı.
Bu varyant Mayıs 2023’te ortaya çıktı. Big Head fidye
yazılımının en az üç varyantı olmasına rağmen, hepsi
diğer fidye yazılımı varyantları gibi para sızdırmak için
kurbanların makinelerindeki dosyaları şifrelemek üzere
tasarlanmış.
Big Head fidye yazılımı örneklerinin çoğu Amerika Birleşik
Devletleri’nden gönderilmiş. Aynı saldırgan tarafından
kullanılan bir başka fidye yazılımı ise Amerika Birleşik
Devletleri, İspanya, Fransa ve Türkiye’den gönderilmiş.
FortiGuard Labs, Big Head fidye yazılımının A ve B
varyantları olarak adlandırılan en az iki varyantını tespit
etti.
A Varyantı
Big Head fidye yazılımı A varyantı çalıştırıldığında,
kullanıcıları perde arkasında meşru eylemlerin
gerçekleştiğine inandırmak için sahte bir Windows Update
ekranı görüntülüyor. Sahte Windows Güncellemesi
yaklaşık 30 saniye sürüyor ve otomatik olarak kapanıyor.
Sahte güncelleme tamamlandığında, fidye yazılımı,
dosya adları rastgele değiştirilmiş tehlikeye atılmış
makinelerdeki dosyaları çoktan şifrelemiş oluyor.
Fidye yazılımı daha sonra “README_[rastgele yedi
basamaklı sayı] etiketli bir fidye notu açıyor ve
kurbanların dosya şifre çözme ve veri sızıntısı için e-posta
veya Telegram yoluyla saldırganla iletişime geçmesini
talep ediyor.
B Varyantı
Big Head fidye yazılımı B varyantı tehlikeye atılmış
makinelerdeki dosyaları şifrelemek için tasarlanmış.
Analizler, B varyantının dosya şifreleme için “cry.ps1”
adlı bir PowerShell dosyası kullandığını ortaya çıkardı. B
varyantı bazı durumlarda cry.ps1 dosyasını bırakmıyor
ve dosya şifreleme gerçekleşmiyor. Ancak bu durum B
50 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Siber Güvenlik
varyantının masaüstü duvar kağıdını kendi fidye notu
ile değiştirmesini engellemiyor. A varyantı gibi, fidye
notu da kurbanların aynı e-posta adresini veya telegram
kanalını kullanarak saldırganla iletişime geçmesini istiyor.
Aradaki fark, B varyantı fidye notunda bir Bitcoin’lik bir
fidye ücretinin yer alması. Fidye ücretinin nispeten düşük
olması, Big Head fidye yazılımının işletmelerden ziyade
tüketicileri hedef almak için kullanıldığını gösteriyor.
B varyantı ayrıca duvar kağıdı ile aynı fidye mesajını içeren
“Önce Beni Oku!/txt” etiketli bir fidye notu bırakıyor.
Kurumlar ne yapabilir?
Fidye yazılımlarının çoğu genellikle oltalama yoluyla
iletildiğinden, kurulmların, kullanıcıları oltalama
tehditlerini anlamaları ve tespit etmeleri için eğitmek
üzere tasarlanmış Fortinet çözümlerinden yararlanmayı
düşünmesi gerekiyor. FortiPhish Kimlik Avı Simülasyon
Hizmeti, kurumların kimlik avı tehditlerine karşı kullanıcı
farkındalığını ve dikkatini test etmesine ve kullanıcılar
hedefli kimlik avı saldırılarıyla karşılaştığında doğru
uygulamaları eğitmesine ve pekiştirmesine yardımcı
olmak için gerçek dünya simülasyonlarını kullanıyor.
Kurumların, gelişen ve hızla artan fidye yazılımı riskiyle etkin
bir şekilde başa çıkabilmeleri için veri yedeklemelerinin
sıklığı, konumu ve güvenliği konusunda temel değişiklikler
de yapmaları gerekiyor. Dijital tedarik zincirinin tehlikeye
girmesi ve ağa uzaktan bağlanan işgücü ile birleştiğinde,
saldırıların her yerden gelebileceğine dair gerçek bir risk
ortaya çıkıyor. Riski en aza indirmek ve başarılı bir fidye
yazılımı saldırısının etkisini azaltmak için Ağ dışı cihazları
korumak için SASE gibi bulut tabanlı güvenlik çözümleri;
kötü amaçlı yazılımı saldırının ortasında engelleyebilen
EDR (uç nokta algılama ve yanıtlama) çözümleri gibi
gelişmiş uç nokta güvenliği ve politika ve bağlama dayalı
olarak uygulamalara ve kaynaklara erişimi kısıtlayan Zero
Trust Access-Sıfır Güven Erişimi ve ağ segmentasyonu
stratejilerinin tümünün araştırılması gerekiyor.
Fortinet Nasıl Yardımcı Olabilir?
Fortinet, güvenlik ekosisteminizde yerel sinerji ve
otomasyon sağlayan sektörün önde gelen tam entegre
Security Fabric’in bir parçası olarak, geniş bir teknoloji ve
insan tabanlı as-a-service teklifleri portföyü sunuyor. Bu
hizmetler, deneyimli siber güvenlik uzmanlarından oluşan
küresel FortiGuard ekibi tarafından destekleniyor.
Fortinet müşterileri, AntiVirus ve FortiEDR hizmetleri
aracılığıyla bu zararlı yazılım varyantına karşı aşağıdaki
şekilde korunuyor: FortiGuard Labs, bilinen Big Head
fidye yazılımı varyantlarını aşağıdaki AV imzaları ile tespit
ediyor:
- MSIL/Fantom.R!tr.ransom
- MSIL/Agent.FOV!tr
- MSIL/Kryptik.AGXL!tr
- MSIL/ClipBanker.MZ!tr.ransom
FortiGuard AntiVirus hizmeti FortiGate, FortiMail,
FortiClient ve FortiEDR tarafından destekleniyor. Güncel
AntiVirus güncellemelerini çalıştıran Fortinet EPP
müşterileri de korunuyor.
FortiGuard Labs’ın Acil Durum Olay Müdahale Hizmeti,
bir olay tespit edildiğinde hızlı ve etkili müdahale
sağıyor. Olaya Hazırlık Abonelik Hizmeti ise hazırlık
değerlendirmeleri, IR oyun kitabı geliştirme ve IR oyun
kitabı testi (masa başı tatbikatları) yoluyla bir siber
olaya daha iyi hazırlanmanıza yardımcı olacak araçlar ve
rehberlik sağlıyor.
Fortinet’in FortiGuard Labs tehdit araştırma ve istihbarat
organizasyonu ve FortiGuard yapay zeka destekli
güvenlik hizmetleri portföyü hakkında daha fazla bilgi
edinilebiliyor.
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 51
Otomotiv
DİJİTAL HASTA MODELİ, TEDAVİ
EDEN DOKTORLARIN KARAR
VERMESİNİ VE MALİYETLERİ
DÜŞÜRMESİNİ DESTEKLER
Sağlık sektörüne yeni bakış açıları:
MED²ICIN projesi kapsamında geliştirilen
karar verme destek sistemi tedavi başarı
oranını artırmalıdır. Tek bir hastayla
ilgili tüm bilgileri bir araya toplayarak ve
bunları benzer kişilerden oluşan gruplarla
karşılaştırarak karar verme süreçlerinde
hekimlere destek olur. Bu çözüm, tedavi
için en iyi seçeneğin seçilmesine yardımcı
olmanın yanı sıra tedavi süresini ve
maliyetlerini azaltır.
Dijital hasta modeli, kişiselleştirilmiş ve uygun
maliyetli tedavi sağlayarak sağlık sektörü için yeni
fırsatlar sunuyor. Dijital bir ikiz oluşturmak için farklı
sistemlerden mevcut hasta verilerini birleştirmek için
kullanılacaktır. Fraunhofer Institute for Computer
Graphics Research IGD’de Görsel Sağlık Teknolojileri
Yetkinlik Merkezi Başkanı Dr. Stefan Wesarg, “Bireysel
hastaların özel tedavisi ve sağlık fonlarının bir bütün
olarak toplum için kullanımı için avantajlar sunuyor”
diyor. ve MED²ICIN koordinatörü. “Bir bireyin sağlık ve
hastalık kayıtlarını bir araya getirmek ve bu verileri veri
koruma düzenlemelerine uygun bir şekilde akıllıca analiz
etmek, daha etkili önleme, teşhis, tedavi ve bakım için
tamamen yeni bir çözümle sonuçlanacaktır.”
Maliyetlerin ve tıp uzmanları üzerindeki yükün
azaltılması
Sağlık hizmeti harcamalarını etkili bir şekilde kontrol etmek
- yani, pahalı MRI taramaları için birden fazla talepten
kaçınmak veya görüntüleme verilerini değerlendirmeye
dahil olan manuel iş miktarını en aza indirmek - şu anda
sağlık sektöründe karşı karşıya olduğumuz en büyük
ekonomik zorlukları hesaba katmak anlamına gelir.
Bunlar, artan maliyetleri ve muazzam beceri eksikliğini
ve bunun sonucunda bakım için darboğazları içerir.
Wesarg ve ekibi, dijital ikizi geliştirmek için diğer altı
Fraunhofer enstitüsüyle birlikte çalıştı. Bilgi ve tavsiyeler
etkileşimli bir panoda özetlenirken, çeşitli modüller
aracılığıyla daha ayrıntılı bir genel bakış sunulmaktadır.
Burada hekimler yapay zeka tabanlı analizlere (örneğin,
tıbbi uzman yayınları) erişebilir ve tedavi kılavuzlarının
yanı sıra her bir tedavi seçeneğinin maliyetlerini kontrol
edebilir. Kohort modülünde, bireysel hasta kayıtları
benzer hastalık modellerinden elde edilen verilerle
eşleştirilir. Bu nedenle tedaviyi yapan hekimler, her
özel durumda hangi tedavilerin en etkili olacağını
belirleyebilir. Hastalar bir uygulama aracılığıyla kendi
yaşam tarzı verilerini yükleyebilir.
Karar modeli, pratik testlerde umut verici sonuçlar
gösterdi
Web tabanlı sistemi hastanelerde ve tıbbi uygulamalarda
test eden yaklaşık 50 gastroenterologla yapılan çevrimiçi
bir anket, hasta modelinin belirlenen hedefleri yerine
getirebildiğini gösterdi. Ankete katılanların %23’ü maliyet
tasarrufunu övürken, %35’i modelin kullanılmasından
kaynaklanan tedavi sürelerindeki azalmaya dikkat çekti.
Şimdiye kadar, dijital hasta modeli kronik inflamatuar
bağırsak hastalıkları (CIBD) için kullanılmıştır; gelecekte
diğer rahatsızlıklar için kullanılacaktır.
52 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
Frankfurt Üniversite Hastanesi’nde kıdemli bir doktor
olan Dr. Irina Blumenstein, bir CIBD uzmanı olarak en
başından beri geliştirme sürecine dahil oldu. Dahiliye,
gastroenteroloji ve beslenme tıbbı uzmanı, “Araç, günlük
tedavide hem uzmanlara hem de daha az deneyimli
gastroenterologlara mükemmel destek sağlıyor” diyor.
Daha fazla geliştirme, geniş ölçekli kullanım için temel
oluşturacaktır.
Wesarg ve ekibi, Finlandiya’daki ortakların yardımıyla
araştırmalarını Avrupa düzeyinde ilerletmeye devam
edecek. 10.000 set hasta verisi kullanarak, ticari sistemlere
dahil edilebilmesi ve günlük tıbbi bakımda kullanılabilmesi
için modeli geliştirmeye devam edecekler. Wesarg,
“Nihayetinde kararı verecek olan insandır - yapay zeka
destekli modülleriyle hasta modelimizi kullanarak, bunu
yapmak için optimum veri tabanına sahip olacaklardır”
diye açıklıyor Wesarg.
Proje katılımcıları, 17 Temmuz’da, Goethe Üniversitesi
Frankfurt’un Westend Kampüsü’nde, etkileşimli panosu
ve bireysel modülleri ile veri modelinin iç işleyişini
sundular. Klinik ve endüstriyel çevreler, tıp mühendisliği,
sağlık bilişimi ve ilaç endüstrisinden ilgili taraflar ile
medya temsilcileri davetliydi.
Arkaplan bilgisi
Proje konsorsiyumu aşağıdaki Fraunhofer Enstitülerinden
oluşmaktadır:
Fraunhofer Bilgisayar Grafikleri Araştırma Enstitüsü IGD
PROJE YÖNETİCİLERİ
Proje odak alanları: kohort analizi, akıllı görüntü analizi,
uzunlamasına modelleme
Yapay zeka tabanlı bir analiz süreci ve etkileşimli
görselleştirme teknolojileri, tıbbi görüntüleme verilerini
hastaya özel klinik veriler ve kohort bilgi tabanlarıyla
birleştirir. Veri odaklı, kişiselleştirilmiş tıbbın temelini
oluştururlar ve doktorları desteklemek için sezgisel karar
verme yardımcıları sağlarlar.
Fraunhofer Uluslararası Yönetim ve Bilgi Ekonomisi
Merkezi IMW
Proje odak alanları: sağlık ekonomisi, stratejik çerçeve
koşulları, pazar analizi ve uygulama stratejisi
Otomotiv
Fraunhofer Dijital Tıp Enstitüsü MEVIS
Proje odak alanları: dijital hasta modeli, hastalık
ilerlemesinin zamansal modellemesi, teşhis ve terapötik
kararlar için akıllı, veriye dayalı destek
Fraunhofer MEVIS’in misyonu, yarının dijital, entegre
hassas tıbbını ilerletmek için akıllı bilgisayar desteğinden
yararlanmaktır. Tanı ve tedaviyi iyileştirmek için hastaya
özel veriler kullanılır.
Optronik, Sistem Teknolojileri ve Görüntü İstismarı IOSB
için Fraunhofer Enstitüsü
Proje odak alanları: veri koruma ve veri sahipliği, AI
süreçlerinin açıklanabilirliği, UX/UI tasarımı, kılavuz
tabanlı karar desteği
Yapay zeka odaklı analiz modelleriyle birleştirilen insanmakine
etkileşimindeki yenilikçi yaklaşımlar, kullanıcı
arayüzlerindeki kullanıcı gereksinimlerini haritalamak ve
veri kullanımının şeffaf sunumu yoluyla veri sahipliğini
sürdürmek için veri ve bilgiyle uzmanları destekler.
Fraunhofer Entegre Devreler Enstitüsü IIS
Proje odak alanları: dijital patoloji için analiz yöntemleri,
biyosinyalleri değerlendirme süreçleri, iletişim
protokolleri oluşturmada uzmanlık
Fraunhofer IIS, ameliyathane ve laboratuvarın yanı
sıra bakım ve evde bakım uygulamalarında karar
vermeye yönelik bilgisayar destekli destek sağlamak için
multimodal tıbbi görüntüleme verilerini ve biyosinyalleri
kaydetmek, düzenlemek, hazırlamak, işlemek ve analiz
etmek için özelleştirilmiş çözümler geliştirir.
Fraunhofer Çeviri Tıbbı ve Farmakoloji Enstitüsü ITMP
Proje odak alanları: veri ve bilgiden yararlanmada tıbbi
uzmanlık
Fraunhofer ITMP, geliştiriciler ve programcılar için tıbbi
sorunları yorumlayarak, değerlendirmeler yaparak ve
hizmeti hekimler için kullanılabilir hale getirerek projeye
katkıda bulunur. Mevzuat çerçevesi ve veri koruma
yasasına uygun veri toplama yönetimi ve bu verilerin
teknolojik ve mantıksal veri işleme çözümlerimiz
yardımıyla günlük klinik uygulamalar için hazır bilgiye
dönüştürülmesi de hedefler arasında yer almaktadır.
Fraunhofer IMW, araştırmanın sosyoekonomik yönlerini
deniz feneri projesine dahil eder, projenin tamamı için
erken bir aşamada kullanım stratejileri geliştirir ve sağlık
ile ekonomi arasındaki karşılıklı ilişkileri modeller.
Fraunhofer Akıllı Analiz ve Bilgi Sistemleri Enstitüsü IAIS
Proje odak alanları: bilgi grafikleri ve ontolojileri, bilgi
çıkarma, uzunlamasına modelleme
Hibrit AI yöntemleri ve semantik teknolojiler, uzman
ve uzman bilgisinin klinik verilerin analizine entegre
edilmesini sağlar. Bu, AI destekli tıbbi öneri sistemleri
geliştirmek için temel bir ön koşul oluşturur.
Yazar: Dipl. Betriebswirt Daniela Welling - Fraunhofer
Kurumsal İletişim Başkanı
Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 36 - 2023 53
Otomotiv
AUTOMECHANİKA
ULUSLARARASI KATILIMCI VE
ZİYARETÇİ REKORU KIRDI
World Media Group olarak
Automechanika Istanbul 2023
organizasyonu’nun kilit iki
ismiyle bir sohbet gerçekleştirdik.
Automechanika Istanbul Fuar
Direktörleri Alemdar Sönmez ve
Can Berki sorularımızı yanıtladı.
Rekor katılım ve ziyaret ile
sonuçlanan bu organizasyonda
en önemli unsur ise uluslararası
katılımın yoğun olmasıydı.
Öncelikle kısaca sizleri tanıyabilir miyiz?
Automechanika
Istanbul
Fuar
Direktörü Alemdar
Sönmez
Alemdar Sönmez: Otomotiv endüstrisinde uzmanlığım
ve 21 yılı aşkın bir sürelik sektör tecrübemle birlikte
Hannover Fairs Turkey’de Automechanika Istanbul’un 8
yıldır direktörlüğünü sürdürüyorum. Lisansımı İstanbul
Üniversitesi’nde, yüksek lisansımı ise Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi’nde tamamladım. İngilizce ve
İspanyolca dillerinde de yetkinliğim mevcut.
Can Berki: 2011 yılından bu yana da Messe Frankfurt’ta
çalışıyorum ve bir süredir de Automechanika Istanbul’un
direktörlük görevini sürdürüyorum. Eğitim hayatımı
FVM Işık Üniversitesi Bilişim Teknolojileri bölümünde
tamamladım ardından Harvard Business School’dan
online olarak Yönetim Temelleri eğitimi aldım. Otomotiv
sektöründe her geçen gün kendimi geliştirmemin yanı sıra
İngilizce ve Almanca dillerinde de yetkinliğim bulunuyor.
Automechanika Istanbul 2023 organizasyonu
uluslararası katılımcı ve ziyaretçi profili ile rekor kırdı.
2024 için nasıl bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?
Alemdar Sönmez: Sürdürülebilirlik teması odağında
gerçekleştirdiğimiz fuarımızda bu yıl 41 ülkeden
1437 katılımcı firma ve 10 ülke pavilyonu yer aldı.
Automechanika Istanbul’u tüm dünyadan toplam
58.024 sektör profesyoneli ziyaret ederken, bu yıl
ziyaretçi sayımız geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20’lik bir
artış gösterdi. Bir yandan rekorlarla dolu bir fuarı geride
bırakırken diğer yandan gelecek yılın çalışmalarına
odaklanmaya başladık. 2024 yılı organizasyonumuz
23-26 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul Tüyap
Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 2024
organizasyonunun ana teması belirlendikten sonra onun
üzerine çalışmaya başlayacağız. Ayrıca fuar boyunca
ziyaretçi ve katılımcılarımızdan geri dönüşler alıyoruz, bu
yıl aldığımız geri dönüşleri de inceleyerek, gelecek yıl için
kendimizi geliştirebileceğimiz noktalara odaklanacağız.
54 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
4 rd - INDUSTRY 4.0 SUMMIT
Date: 2023
Location: Istanbul / Turkey
COMMUNICATION FOR SPONSORSHIP
e -mail : makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com
Tel : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49
www.ekonomiknokta.com - www.endustri40dergisizirvesi.com - www.worldmediagroupe.com
Otomotiv
Tüm dünyayı etkileyen pandemi, resesyon endişesi,
lojistik krizleri ve yaşanan farklı gelişmeler
fuarcılık sektöründe de biraz düşüşe sebep oldu.
Automechanika ise gelişerek yoluna devam ediyor. Siz
Automechanika Istanbul’un yakaladığı bu başarıyı nasıl
yorumluyorsunuz?
Automechanika
Istanbul
Fuar
Direktörü
Can Berki
Automechanika Istanbul 2023’de sergilenen e-
mobiliteye yönelik ürünlere ilgi beklediğiniz şekilde
gerçekleşti mi?
Can Berki: Fuarımızı ziyaret eden sektör profesyonelleri
aynı zamanda özel konsept alanlarımıza da ayrı bir ilgi
gösterdiler. Elektrikli araçların bakım ve onarımında
en son teknolojiler ve ekipmanların 8 ayrı istasyonda
uygulamalı olarak sergilendiği “Innovation 4 Mobility
by BAKIRCI” özel alanımız da ilgi odağıydı. Hem
ziyaretçilerimiz hem sektör profesyonelleri bu özel alana
yoğun ilgi göstererek, sistemleri ve çözümleri inceleme
fırsatı buldular.
Elektrikli araç sektöründe dünyada büyük bir rekabet
söz konusu… Siz ülkemizi bu rekabetin neresinde
görüyorsunuz?
Can Berki: Fuarlar dünya ticaretinin vazgeçilmez
organizasyonlarından. Birçok farklı sektörde fuarlar,
dünya çapında şirketleri bir araya getirerek iş birliklerine
zemin hazırlıyorlar ve global ticaretin sürdürülebilirliğine
katkı sağlıyorlar. Ancak gerek pandemi gerek resesyon
endişesi, lojistik krizi ya da dünya çapındaki çeşitli
ekonomik dalgalanmalar bazı sektörleri daha çok etkiledi,
bu nedenle de fuarcılık da biraz yara aldı. Bu süreçte
Automechanika yoluna hız kesmeden devam ediyor çünkü
hem fuarımız dünya çapında 13 farklı ülkede gerçekleşen
global bir organizasyon hem de otomotiv satış sonrası
sektörü global ticaretin en dinamik pazarlarından bir
tanesi. Fuarımızın kapsamının geniş olmasını, her yıl
getirdiğimiz yeniliklerle üreticilere fırsatlar sunmamızı ve
dünya devlerine ev sahipliği yapmamızı da var sayarsak
yolumuza daha güçlü bir şekilde devam etmemizin
önünde hiçbir engel bulunmuyor.
Otomotiv Endüstrisi ve yedek parça sektöründe
ülkemizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Dünyada
gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığınızda nasıl bir tablo
görüyorsunuz?
Alemdar Sönmez: Türkiye’de otomotiv sektörü
1960’larda ithalat ağırlıklı bir sektörken 90 sonrasında
ise ihracata yönelik rekabet kazanan bir sektör. Özellikle
2000’li yıllardan sonra ise bu rekabet katlanarak
büyüdü ve günümüzde Türkiye’nin de en büyük ihracat
kalemlerinden birisi haline geldi. Bu noktada bir yandan
dünyanın önemli otomotiv markalarının fabrikaları
ülkemizde yer alırken diğer yandan da yedek parça,
aksesuar, bakım, yakıtlar vb. otomotiv satış sonrası değer
zincirine dair tüm alt sektörlerde büyük bir üretim gücü
mevcut. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda ülkemizin
geride kaldığını düşünemeyiz, önemli bir rekabet
gücümüz var.
Alemdar Sönmez: İklim krizi ve gezegenimizdeki
kaynakların giderek tükenmeye başlamasıyla birlikte
elektrikli araç sektörü parlayan bir yıldız haline geldi.
Elektrikli araçlar ve şarj istasyonları dünyada hızla yayılıyor.
İnsanların sürdürülebilir bir teknolojiye böylesine ilgi
göstermesi ise mutluluk verici. Aynı zamanda ülkeler
arasında da araç üretim rekabeti var elbette. Bizim
ülkemizde insanlarımız yavaş yavaş alışıyorlar elektrikli
araç teknolojisine. 2023 yılında şu ana kadar 13 binden
fazla elektrikli araç satılmış ülkemizde ve pazardaki payı
henüz yüzde 3 civarlarında. Bunun giderek yükseleceğini
öngörüyoruz elbette. Bir yandan global markaların
araçlarının sayısı ülkemiz pazarında artmaya devam
ederken diğer yandan yerli üretim yollarda gözükmeye
başladı. Dünya devi markalar elektrikli araçları belli bir
süredir ürettikleri ve piyasaya yaydıkları için şu an elbette
onlarla kısa sürede direkt rekabet edebiliriz diyemeyiz
ancak bu trendi kaçırmadan Türkiye’nin kendi aracını
piyasaya sürmesi ve dünya pazarında yer edinmesi için
büyük pazarlama organizasyonları gerçekleştirmesi
oldukça önemli. İlerleyen yıllarda hem yeni modellerle
hem de araçların dünyaya yayılmasıyla dünya devlerine
ülkemizin önemli bir rakip olacağını düşünüyoruz.
Automechanika Istanbul’un şehre katkıları hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Can Berki: Fuarımız düzenlendiği her yıl katılımcı ve
ziyaretçi sayısını artırıyor. Bu sayede de düzenlendiği
dört gün boyunca da şehrin ticaret hacmine önemli bir
katkı sunuyor. Ulaşımdan konaklamaya, yeme-içmeden
eğlence sektörüne kadar birçok farklı sektöre dolaylı
yoldan katkı sağlıyor. Şehirdeki yıl boyunca düzenlenen
en büyük organizasyonlardan birisi olması sebebiyle
özellikle fuar öncesi, sırası ve sonrasında uçuşlarda, otel
rezervasyonlarında önemli bir hareketlilik yaşanıyor.
56 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023
ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ
ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ
WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...
Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49
www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com
www.worldmediagroupe.com
www.ekonomiknokta.com
Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve
internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web
adresimiz .
www.makineotomasyondergisi.com
Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi.
www.kesicitakimlardergisi.com
Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek
dergisinin internet sitesi.
www.endustri40dergisizirvesi.com
Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.
www.elektrikpanodergisi.com
Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.
www.autotuningworldddergisi.com
Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.
Haber İletişim
İlker Kaplan
WORLD MEDIA GROUP
Genel Yayın Yönetmeni
0 505 400 94 34
makineotomasyondergisi@gmail.com
WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER
Reklam İletişim
Hatice Karabay
WORLD MEDIA GROUP
Reklam Koordinatörü
0 505 400 94 33
makineotomasyondergisi@gmail.com
Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...
www.endustri40dergisizirvesi.com
www.worldmediagroupe.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.ekonomiknokta.com
Reklam İletişim
Zafer Altın
WORLD MEDIA GROUP
Reklam Müdürü
0 546 675 59 49
worldmediareklam@gmail.com
www.autotuningworlddergisi.com
www.elektrikpanodergisi.com
www.kesicitakimlardergisi.com
World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap
numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve
adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com
adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz.
Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.
*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: ..........................................................................
*Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : .................................................................
*Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................
ABONE FORMU
ABONE FORMU
Ad :...............................................................................................
Soyad :...............................................................................................
Adres :...............................................................................................
...............................................................................................
İlçe :...............................................................................................
Şehir :...............................................................................................
Posta Kodu :...............................................................................................
Telefon :...............................................................................................
Faks :...............................................................................................
e-mail :...............................................................................................
Tarih
İmza
Dergi İsmi - Yıllık Abone Ücreti
Makine & Otomasyon Robotic: 300 TL + KDV
Auto Tuning World:
300 TL + KDV
Kesici Takımlar Tutucular : 300 TL + KDV
Endüstri 4.0 :
300 TL + KDV
Elektrik Pano : 300 TL + KDV
Ekonomik Nokta :
300 TL + KDV
Machine Automation (İng) : 300 TL + KDV