23.09.2023 Views

endüstri-4-0--37

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ENDÜSTRi 4.0

Üretim Teknolojileri - Robotik - Endüstri 4.0 Uygulamaları Dergisi - Eylül - Ekim 2023 Yıl : 6 Sayı : 37 Fiyat : 50 TL

MAKALE

Uzay/Hava

ve Savunma

Uygulamalarında

Gövdesiz

Motorları

Optimize Ederken

Düşünülecek 5

Husus

HABER

* TÜSİAD

Dönüşümü

Başlat! İş Fikri

Yarışması

Ödülleri

Sahiplerini

Buldu

MAKALE

Yeni

Uzay

Yarışını

Güvenebileceğiniz

Motorlarla

Kazanın

GÜNDEM

*TSN

teknolojisi

Sanayi 4.0’a

yön

veriyor

MAKALE

*Ürün Yaşam

Döngüsünde

Ürün Geri

Dönüşümünün

Önemi,

Uygulanabilirliği

Ve Savunma

Sanayii

YAZILIM

*Bulutun

Büyük

Rolü

IV. WORLD MEDIA GROUP

ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ

İSTANBUL’DA ...

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.ekonomiknokta.com

www.worldmediagroupe.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.autotuningworld.com

www.elektrikpanodergisi.com



EDİTÖR

“Türkiye’nin

Sanayide Enerji

Verimliliği

Görünümü”

ilker kaplan

TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi

(EÇEM) “Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü”

projesini başlattı.

Sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin en üst düzeyde pratiğe

aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla başlatılan “Türkiye’nin

Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü” projesi ile enerji verimliliği

konusunda farkındalığın en üst seviyeye çıkarılması, sanayimizin

öncü sektörlerinde enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyelinin

uluslararası referanslarla kıyaslanarak ortaya konulması, enerji

tasarrufundan verimliliğe doğru giden sürece hazırlanacak

rehberlerle katkı sağlanması hedefleniyor.

Dünya, fosil yakıt döneminin sonuna doğru ilerliyor. Kömür, petrol

ve doğal gaz talebi 2030 öncesinde zirveye ulaşacak. Bu zirveler,

daha temiz enerjiye geçişin hızlandığını ve iklim değişikliğini

önleme çabalarının ilerlediğini gösteriyor. Ancak küresel ısınmayı

1.5°C ile sınırlamak için daha güçlü ve hızlı politika önlemlerine

ihtiyaç var. Etkin enerji verimliliği politikaları ise çözümün en

önemli parçalarından biridir.

İklim değişikliğinin giderek derinleşen etkileri ve küresel

gelişmelerin yol açtığı enerji arz güvenliği riskleri nedeniyle

sürdürülebilir enerji sistemleri daha kritik hale geliyor.

Bu proje; bilimsel temelli, katma değeri yüksek projeleri hayata

geçirme gayretini ve heyecanını, iş birlikleri ile daha iyi bir dünyayı

hedefliyor.

Enerji sektörünün bu değişime göre yeniden konumlanması önem

arzediyor. Özetle, dünyada sanayide kullanılan enerjinin hızlı bir

değişim yaşadığını ve bu değişime ayak uyduranların gelişme

göstereceğini söyleyebiliriz.

Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...

Yayın Türü

Yaygın Süreli

Editör - Künye

Yayıncı

Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

İlker Kaplan

0 505 400 94 34

İdari İşler Müdürü

Hatice Karabay

0 505 400 94 33

Reklam Müdürü

Zafer Altın

0 546 675 59 49

Muhasebe Müdürleri

Sevda Öncü

Düzgün Turgut

0 542 292 83 85

Halkla İlişkiler Müdürü

Ayşe Savranoğlu

Yazı İşleri

Simgenur Savranoğlu

Grafik Tasarım

Ezgi Kamburoğlu

Abone Sorumlusu

Defne Deniz Kaplan

Beste Kamburoğlu

Fotoğraf Editörleri

Murat Çapkın

Sinan Temur

İnsan Kaynakları Müdürü

Sibel Şanlı

İletişim Danışmanı

Alper Tuna

Bilişim Sorumlusu

Kerem Mercan

Bölge Temsilcileri

Çetin Sülün (Ankara)

Mesut Karabay (İzmir)

Umut Yıldız (Bursa)

Avrupa -Almanya - Temsilcisi

Pınar Açıkgöz

Sosyal Medya

Fatma Kurşun

Dağıtım

Ali Savranoğlu

Zafer Kamburoğlu

Genel Koordinatör

Süleyman Kaplan

Hüsniye Kaplan

Katkıda Bulunanlar

Meryem Savranoğlu

Fatma Kaplan

Selda Kamburoğlu

Dağıtımcı

Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo

Yönetim Yeri

Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10

Eyüp / İstanbul

Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.worldmediagroupe.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.elektrikpanodergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com

www.ekonomiknokta.com

makineotomasyondergisi@gmail.com

worldmediareklam@gmail.com

Endüstri 4.0 Dergisi Basın

Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.

İçeriğindeki yazınsal ve görsel

malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı,

görsel, işitsel ve elektronik medyada

kullanılamaz. Reklamların hukuki

sorumluluğu reklamveren firmaya aittir.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 2023 3


İÇİNDE

6

3

İçindekiler

16

20

28

İÇİNDEKİLER

“Türkİye’nİn Sanayİde Enerjİ Verİmlİlİğİ

Görünümü”

TÜSİAD DÖNÜŞÜMÜ

BAŞLAT! İŞ FİKRİ

YARIŞMASI

ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ

BULDU

YAPAY ZEKA İLE

FABRİKALARI AKILLI

FABRİKALARA

DÖNÜŞTÜRMEK

YENİ UZAY YARIŞINI

GÜVENEBİLECEĞİNİZ

MOTORLARLA KAZANIN

EZtol v2.6.0 1D TOLERANS

ANALİZ YAZILIMI

ARTIK SİGMETRİX’TEN

ALINABİLİR

4 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


KİLER

İçindekiler

38

44

TEKNOLOJİ

SEKTÖRÜNDE

KADINLARIN ZİRVE

YOLCULUĞU

TSN TEKNOLOJİSİ SANAYİ

4.0’A YÖN VERİYOR

INDEX GRUP

ŞİRKETLERİNDEN

NETEX, İŞ ORTAĞI

PLAİNEX İLE İBB,

İGDAŞ VE İSKİ

PROJELERİ İÇİN

ANLAŞTI

AUTOMECHANİKA

ULUSLARARASI

KATILIMCI VE

ZİYARETÇİ REKORU

KIRDI

42

54

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 2023 5


Gündem

TÜSİAD DÖNÜŞÜMÜ BAŞLAT!

İŞ FİKRİ YARIŞMASI

ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

TÜSİAD’ın Türkiye

genelinde yenilikçi

bakış açısını

yaygınlaştırmak

ve girişimcilik

dönüşümünü

tetiklemek amacıyla

2011 yılından bu

yana düzenlediği

Bu Gençlikte İŞ Var!

Programı kapsamında

18-30 yaş arası

gençlere yönelik

olarak hayata geçirdiği

Dönüşümü Başlat!

İş Fikri Yarışması’nın

kazananları belli oldu.

Yarışmanın 2023

birincisi “Palgae”,

ikincisi “Elektroplax”,

üçüncüsü ise “Fuway”

ekipleri oldu.

Türkiye’nin en yaygın erken aşama girişimcilik programı TÜSİAD Bu

Gençlikte İŞ Var! kapsamında bu yıl İş Bankası ana sponsorluğunda

düzenlenen Dönüşümü Başlat! İş Fikri Yarışması’nın 2023 Final Töreni 28

Temmuz Cuma günü çevrimiçi ortamda gerçekleşti.

6 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


Gündem

Final Töreni’nde jüri üyeliklerini TÜSİAD Yönetim Kurulu

Üyesi ve Girişimcilik ve Gençlik Yuvarlak Masası Başkanı

Dr. İzel Levi Coşkun, Bu Gençlikte İŞ Var! Çalışma Grubu

Eş Başkanı Zeynep Köksal Yaykıran, Çalışma Grubu Üyesi

Çiğdem Toraman, Vestel Ventures Genel Müdürü Metin

Salt ve İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü Emre Ölçer

üstlendi.

Mart ayında başlayan yarışma sürecinde eğitim ve

mentorluk almaya hak kazanan 57 ekip arasından

seçilerek finale kalan Electroplax, Fuway, Gojenie, Kernel

Dynamics, Metadoxia, Palgae, Sorslab ekiplerinin iş

fikirlerini sunduğu törende;

- Karbon yakalama teknolojisi ile alg tabanlı biyoplastik

hammaddesi üreterek endüstriyel atıkları döngüsel

ekonomiye kazandıran Palgae birincilik ödülünü;

- Kullan at sınıfına ait şarj edilemeyen özellikteki alkali

pilleri, güneş enerjisi ile şarj ederek tekrar kullanıma

kazandıran Elektroplax ikincilik ödülünü;

- İnsanların adım attıklarında kaldırım taşında oluşan

basıncı elektrik enerjisine dönüştürmeyi amaçlayan yeşil

enerji girişimi Fuway üçüncülük ödülünü kazandılar.

Final Töreni’nin açılışında yarışmaya katılan tüm gençleri

kutlayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan,

“Gençlerimizin enerjisi, yaratıcılığı ve tutkusu geleceğimizi

şekillendirmede kritik bir rol oynuyor. TÜSİAD olarak

ilk günden beri amacımız gençlerimizin iş fikirlerine

rehberlik etmek ve onları girişimcilik yolculuklarında

yalnız bırakmamak. Cesur adımları ve yenilikçi düşünceleri

toplumumuzda dönüşümü başlatma gücüne sahip. Bu

nedenle TÜSİAD olarak genç girişimcilerimizin her zaman

yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Dönüşümü Başlat! yarışmasının TÜSİAD’ın girişimcilik

ekosistemini desteklemek amacıyla

iş fikri aşamasına yönelik olarak

başlattığının altını çizen TÜSİAD

Yönetim Kurulu Üyesi ve Girişimcilik

ve Gençlik Yuvarlak Masası Başkanı

Dr. İzel Levi Coşkun ise, yılın ikinci

yarısından itibaren şirketleşme ve

büyüme aşamalarına yönelik yeni

programlar başlatacaklarını duyurdu.

İş Bankası’nın ana sponsor, Anadolu

Efes, BASF Türk, Destek Patent ve

Mazars Denge’nin gümüş sponsor,

Paribu Hub’ın ise bronz sponsor

olarak desteklediği program hakkında

ayrıntılı bilgiye www.bugenclikteisvar.

com internet sayfasından ve programın

sosyal medya hesaplarından

ulaşabilirsiniz.

h t t p s : / / w w w. l i n k e d i n . c o m /

company/17918160/

www.instagram.com/bugenclikteisvar

www.facebook.com/BuGenclikteIsVar

www.twitter.com/genclikteisvar

h t t p s : / / w w w.y o u t u b e . c o m /c /

tusiadbugenclikteisvar

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 7








YENİ UZAY YARIŞINI

GÜVENEBİLECEĞİNİZ

MOTORLARLA KAZANIN


30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda

kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.

“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.


Dijital Dönüşüm

30 Temmuz 1955’te Birleşik Devletler, 1957–1958 Uluslararası Jeofizik Yılı’nda uzaya uydu fırlatma konusunda

kararlı olduğunu duyurdu. Bundan dört gün sonra Sovyetler Birliği de yakında uydu fırlatacaklarını duyurdu.

“Uzay yarışı” başlamıştı ve on yıllar boyunca dünya her yeni fırlatmayı hayranlıkla izledi.

Bugün farklı bir uzay yarışı çok daha az tantana ile

gerçekleşiyor. NASA alçak Dünya yörüngesini (LEO),

resmi, akademik ve özellikle kâr amaçlı kurumlar için

fırsatlarla dolu bir ticari ekonomi olarak tanımlıyor.

Şu anda LEO bölgesinde yaklaşık 7.500 uydu var ve bu

sayı önümüzdeki 10 yıl ve sonrasında tam anlamıyla çok

hızlı artacak. Birleşik Devletler Sayıştay’ının bir raporuna

göre fırlatma hızı yıldan yıla artarken 2030’a kadar 58.000

uydu daha fırlatılacak. Tek bir rokette 40–60 uydunun

fırlatılması günümüzde normal, Ocak 2021’de bir SpaceX

roketi 143 uydu gibi muazzam bir yükü taşıdı.

Öncü fırsatlar, zamansız iş ilkeleri

LEO ticari ekonomisindeki büyümenin çoğu iletişim,

İnternet erişimi, Dünya gözlemi, hava durumu takibi,

küresel konumlandırma ve diğer hizmetleri sunmak için

küresel ağlarda çalışacak uyduların güdümünde. Yeni

birçok uygulama kesinlikle geliştirilecek. Örneğin bu denli

LEO faaliyeti sonucu ortaya çıkacak tehlikeli döküntüleri

toplamak için çöp toplayan uydu gereksinimini de

beraberinde getirecek mi?

16 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

Amazon, Planet, OneWeb, SpaceX, Lockheed Martin,

Sierra Nevada Corporation ve L3Harris gibi şirketler şu

anda yolu açıyor, ama bu alan inovatörlerin, tarımdan

felaket önlemeye, uzaktan sağlık hizmetinden küresel

güvenlik ve ötesine her şeyde devrim vaat eden yeni

fırsatlar yaratması için oldukça geniş. Her ticari girişimde

olduğu gibi, uzaydaki başarı da temel, iyice oturmuş iş

ilkelerine bağlı; bunlardan biri de minimum maliyetle

maksimum kazanç elde etmek.

Uzayın zor koşulları ve piyasanın gerçekleri için

tasarlanan motorlar

Robotik eklemleri ve aktüatörleri, kriyojenik soğutma

sistemlerini, tepki tekerini, antenleri, güneş panellerini,

cayroskopları ve diğer işlevleri kontrol eden motorlar

için uydu tasarımcılarının, tekrarlamayan mühendislik

maliyetlerini ve teslim sürelerini azaltacak fırsatları,

performanstan ödün vermeden bulması gerekiyor.

Motorlar gerekli miktarlarda hemen tedarik edilebilmeli,

ama aynı zamanda LEO uydularının tipik olarak hizmette

kaldığı 3-5 yıl boyunca güvenilir şekilde çalışması için


gereken kalite ve güvenilirliği de sunması gerekiyor.

Uygulamaya uygunluk ve spesifikasyonlara göre

performansa ek olarak motorlar uzay uçuşunun sert

koşullarına da dayanmalıdır.

Darbe ve titreşim. Yükler, roket fırlatma ve uçuş sürecinin

streslerine bağlı olarak aşırı darbe ve titreşime maruz

kalabilir. Motorların, uydular yörüngeye yerleştirildiğinde

performanslarında herhangi bir bozulma olmadan bu

kuvvetlere güvenilir şekilde dayanması gerekir.

Kollmorgen; KBM, TBM, RBE ve diğer gövdesiz servo

motor platformlarımızın kullanıldığı LEO uyumlu birçok

çözüm sunmaktadır ve bunların tümü en aşırı koşullarda

ve arızanın bir seçenek olmadığı uygulamalarda çalışacak

şekilde tasarlanmıştır. Bu motorların binlercesi; karadaki,

su altındaki ve tabii ki uzaydaki aşırı yüksek darbe ve

yüksek titreşim koşullarında güvenilir olduklarını her gün

kanıtlamaktadır.

Aşırı sıcaklıklar. Bir uzay aracı güneş ışığından Dünya’nın

gölgesine geçiş yaptığında sıcaklıklar +125 ºC’den –65

ºC’ye değişebilir. Ayrıca atmosferin olmaması da uzayda

konveksiyon ile soğutma olmayacağı anlamına gelir, bu

yüzden motorlar ve elektronik bileşenler ile üretilenler de

dâhil uydu içindeki sıcaklıklar termal radyasyon yoluyla

ve genelde bir kriyo-soğutucu veya ısıyı radyatörlerden

radyatörlere aktarmaya yönelik pompalanan akışkan

devresi gibi bir aktif sistem desteği ile yönetilmelidir.

Motorlar sürekli ve aşırı sıcaklık döngülerinin termal

şoklarına dayanabilmelidir. Ayrıca, genel termal yönetim

sürecine de aşırı sarım sıcaklığı artışına bağlı olarak

olumsuz katkıda bulunmamalıdırlar. Kollmorgen, standart

elektromanyetik tasarımlarımız için genişletilmiş ortam

sıcaklığı aralığı sunarak standart motorlarımızın uzayda

karşılaşılan sıcaklık aralıklarına rağmen güvenilir şekilde

çalışacak modifiye versiyonlarını sağlayan malzeme

tarifleri geliştirmiştir. Bunun yanında, yüksek verimli

elektromanyetikler kullanan Kollmorgen motorları

gereken tüm performansı görece düşük bir sıcaklık

artışı ile ve daha büyük ve ağır bir motor gerekmeden

sergileyebilir.

Radyasyon. Güneş olaylarından ve galaktik kozmik

ışınlardan kaynaklanan iyonize partiküller ve

elektromanyetik radyasyon, uyduların dış kaplamasına

nüfuz ederek içindeki malzemeye zarar verecek kadar

enerji yüklü olabilir. Motorlarda radyasyon, ısıyı

düzenlemeye ve darbelere karşı korumaya yardımcı

olan elektrik yalıtımı ve sarım kapsülleme için kullanılan

geleneksel malzemelerin bozulmasına yol açabilir.

Kollmorgen, LEO uydularının güvenilirlik ve yaşam

döngüsü gereksinimlerini karşılamak için kendi standart

motor tasarımlarının birçoğunda çeşitli modifikasyonlar

yapabilecek kapasiteye sahiptir. Buna patentli, radyasyona

dirençli yalıtım ve kapsülleme malzemeleri de dâhildir.

Dijital Dönüşüm

Gaz giderme. Metalik olmayan malzemeler vakum

ve uzaydaki güneş sıcaklığı altında gaz salabilir. Bu

uçucu bileşikler, uydunun işleyişi için kritik lensler,

aynalar, sensörler ve diğer yüzeyler üzerinde yoğuşarak

kirlenmeye yol açabilir. Uzay ortamında performansı

yetersiz malzemelere örnek olarak diğerleri ile birlikte

polyesterler, Teflon, vinil, naylon, silikon, doğal kauçuk,

butil kauçuk, polistiren ve polietilen gösterilebilir.

Normal sarım kaplamalarında kullanılan polyesterler gibi

bu malzemelerin birçoğu dünya yüzeyindeki uygulamalar

için tasarlanan motorlarda bulunur. Ancak Kollmorgen,

toplanan uçucu yoğuşabilir malzemelerin (CVCM) ≤%0,1

seviyesindeki NASA-STD-6016A gaz salma standardı da

dâhil vakumlu ortamların gereksinimlerini karşılamak için

kendi standart motorlarının birçoğunu özel malzemelerle

ve patentli üretim süreçleri ile modifiye edebilir.

Boyut ve ağırlık. Daha önce devletin resmi uzay

kurumlarının ve uzun geçmişe sahip endüstri devlerinin

egemenliğinde olan LEO uzay bölgesi artık popüler hayal

gücünün en uç sınırında değil. Bu alan artık inovatörlere

ve her türden girişimciye açık bir piyasa. Bu durum ileri

düzeyde özelleştirilmiş mini uyduların (100–500 kg),

mikro uyduların (10–100 kg), nano uyduların (1–10 kg)

ve hatta daha küçük piko uyduların geliştirilmesiyle

daha da geçerli hâle geldi; bunların tümü, daha

düşük maliyetlerle daha da yüksek performans sunan

bileşenlerin minyatürleştirme seviyesinin artmasıyla

mümkün oldu.

Boyut ve ağırlık uzaya fırlatılacak eşyalar için her zaman

önemliydi, ama tek bir roket artık 100’den fazla uydu

taşıyabildiğinden en hafif, en kompakt pakette maksimum

performans sunan uzaya uyumlu motorlar son derece

değerli. Kollmorgen, her sınıftan uyduda performansı en

üst düzeye çıkarırken boyutu ve ağırlığı en aza indirmek

için ideal uyumlu çok çeşitli boyutlarda lider güç ve tork

yoğunluğuna sahip gövdesiz servo motorlar sunuyor.

Gelin keşfedelim

Kollmorgen, 1960’ların ortasında Gemini görevleri ile

başlayıp ay inişleri, Uzay Mekiği, birden çok Mars rover

projesi ve diğer pek çok program süresince yüksek profilli

uzay uygulamaları için motorlar tedarik etti. Şimdi aynı

uzmanlığı, LEO ticari ekonomisindeki üstel büyümeyi

beslemek için gereken yüksek hacimli, uzaya uyumlu

motorlar tedarik etmek için uygulayabiliriz.

Yenilikçi ve başarılı LEO uyduları tasarlamanıza yardım

etme kapasitemiz bir blog yazısında açıklayabilece

klerimizden çok daha fazlasını kapsıyor. Bu yüzden

istediğiniz zaman bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Bilimsel gereksinimleriniz, mühendisler arası çalışma

hakkında konuşmaya ve uydunuzu fırlatma rampasına

yerleştirmenize yardım etmeye hazırız

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 17



YAPAY ZEKA İLE FABRİKALARI

AKILLI FABRİKALARA

DÖNÜŞTÜRMEK

Makine öğrenimi endüstriyel üretimde verimlilik seviyelerini yükseltiyor.


Dijital Dönüşüm

Yapay zeka (AI), ChatGPT sohbet robotunun muzaffer

lansmanından bu yana herkesin dilinde. Yapay zeka

endüstriyel üretim teknolojisinde de büyük adımlar

atıyor. Makine öğrenimi üretimin verimliliğini artırabilir.

Peki ama nasıl çalışıyor? Nasıl çalıştığını 18-23 Eylül

tarihleri arasında EMO Hannover 2023’te öğrenin. Üretim

teknolojisi alanında dünyanın önde gelen ticaret fuarı,

“Innovate Manufacturing” başlığı altında, yapay zekânın

öne çıktığı pek çok yeni fikir sunarak ticari izleyicilerine

ilham verecek.

Üretim makineleri gerçekten kendi kendini optimize

edebilir mi? Hatalarından ders çıkarabilirler mi? Ve diğer

makinelerden know-how edinmeleri mümkün mü? Yapay

zeka (AI) tüm bunları mümkün kılıyor. Kendi kendine

öğrenen üretim makineleri akıllı bir şekilde çalıştığında,

bu daha fazla üretkenlik, daha düşük maliyet, daha iyi

kalite ve daha az duruş süresi sağlar.

“Üretim teknolojisi süreçlerimizi optimize etmek için çok

zaman harcadık ve burada bir rekabet avantajı oluşturduk.

Şimdi aynı şeyi endüstriyel üretimin dijital dönüşümünde

de yapmak istiyoruz,” diyor Fraunhofer Yazılım ve Sistem

Mühendisliği Enstitüsü ISST Veri Ekonomisi Bölümü

Başkanı Markus Spiekermann. Spiekermann, “Yapay zeka

yeni gereksinimlerin karşılanmasında belirleyici bir rol

oynuyor” diyor. “Çünkü sadece yapay zeka yöntemleri

kullanılarak yüksek otomasyon seviyelerine ulaşılabilir.”

Torna tezgahları için kestirimci bakım

Yapay zeka trendi endüstriyi etkisi altına alıyor. Takım

tezgahı üreticisi Weisser Söhne GmbH & Co. KG, örneğin

torna tezgahlarının öngörücü bakımını sağlayan yapay

zeka modellerine güveniyor.

Karlsruhe merkezli startup Prenode GmbH’nin CEO’su

ve kurucusu Dr.-Ing. Robin Hirt, “Kestirimci bakım, bir

makinenin bozulmasını önlemek için ne zaman bakıma

ihtiyaç duyacağını tahmin etmek için yapay zekayı

kullanıyor” diyor. Yazılım şirketi, makine üreticilerinin

tesislerini özelleştirilmiş yapay zeka tabanlı özelliklerle

donatmalarına yardımcı oluyor.

Hirt, modern üretim makinelerinin yapay zeka yardımıyla

kendi kendini optimize edebildiğini söylüyor. “Bunun

için genellikle makine öğrenimi denilen yöntemleri

kullanıyorlar. Bunlar, makinelerin üretim verilerindeki

20 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


kalıpları ve korelasyonları tanımasını ve bunlardan

otomatik olarak iyileştirmeler elde etmesini sağlar.”

Çoğu durumda makinelerin hatalarından ders çıkarması

ve diğer makinelerin teknik bilgilerini benimsemesi de

mümkündür.

Ortak bir yapay zeka modeli oluşturmak için kullanılan

merkezi olmayan veriler

Tek bir torna tezgahından elde edilen veriler genellikle

doğru bir YZ modeli için temel olarak yetersiz olduğundan,

federe öğrenme tekniği sıklıkla kullanılır. Federe öğrenme,

verilerin merkezi olmayan biçimde depolandığı ancak

verilerin doğrudan paylaşılmadığı ortak bir YZ modelinin

“eğitimini” kolaylaştırır. Bu nedenle bireysel veriler ilgili

makinelerde kalır ve merkezi olarak tek bir yerde (makine

üreticisinin bulutu gibi) depolanması gerekmez.

Yapay zeka modelleri, tesisin mevcut durumunu tahmin

etmek için devam eden torna verilerini kullanır ve

ardından bunu işletme personeline iletir. Bunun için

derin öğrenme sinir ağları kullanılıyor.

Trumpf’tan akıllı sıralama asistanı

Ditzingen, Baden-Württemberg, Almanya’daki lazer

Dijital Dönüşüm

uzmanı Trumpf tarafından oluşturulan ve üretilen

parçaları ayırmaya ve böylece makine kullanım

seviyelerini artırmaya yardımcı olan bir sistem olan

Sıralama Kılavuzunu çalıştırmak için de yapay zeka

kullanılıyor. Ayıklama Kılavuzu, merkezi olmayan makine

öğrenimine dayanan kamera tabanlı bir yardımcı

sistemdir. Yapay zeka sisteminin ana bileşenleri yüksek

çözünürlüklü bir kamera, büyük bir ekran, endüstriyel bir

bilgisayar ve görüntü işleme için akıllı bir yazılımdır.

Prenode CEO’su Hirt, prensibi açıklarken “Merkezi

olmayan makine öğrenimi, bir yapay zeka sistemi

oluşturmak için birkaç makinenin birbirine bağlanmasını

içerir” diyor. Bu makineler sürekli olarak iş süreçleri

hakkında yerel veriler toplar. Her makine için bir

yapay zeka modeli geliştirilir ve bu model daha sonra

merkezileştirilir. “Hirt sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu

modeller daha sonra merkezi bir bulutta birleştiriliyor ve

tek tek sistemlere geri aktarılıyor. Yapay zeka sistemi daha

sonra hassas ham verileri paylaşmak zorunda kalmadan

diğer tüm makinelerin deneyimlerinden yerel olarak

faydalanabiliyor. Hirt, “Bu, makinelerin süreçlerini daha

verimli bir şekilde yürütmelerini ve daha fazla üretkenlik

elde etmelerini sağlıyor” diyor.

Prenode GmbH’nin

CEO’su ve kurucusu

Dr.-Ing. Robin Hirt

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 21


Dijital Dönüşüm

Fraunhofer Yazılım ve

Sistem Mühendisliği

Enstitüsü ISST’de Veri

Ekonomisi Bölümü

Başkanı

Markus Spiekermann

Trumpf’ın Sıralama Kılavuzu aşağıdaki gibi çalışır:

Sıralama Kılavuzu, parçaları tek tek tanımak için mevcut

ana verileri ve kendi kendine öğrenen görüntü işlemeyi

kullanır. Daha sonra ekranda bir sıralama önerisi yayınlar.

Üretilen parçalar ekranda farklı renklerde gösterilir

- örneğin müşteri siparişine veya bükme, çapak alma,

cilalama veya nakliye gibi sonraki iş adımlarına göre

kodlanır. Böylece parçaların yeniden sayılması, manuel

onaylar ve eşlik eden belgeler gibi zaman alıcı unsurlar

geçmişte kalır. Makine operatörleri bir bakışta hangi

parçaların daha ileri işlemler için hazır olduğunu ve üretim

sonrasının gerekli olup olmadığını görebilir. Bu, ayıklama

sürecini hızlandırır ve hataların önlenmesine yardımcı

olarak makinenin üretime daha hızlı dönmesini sağlar.

İnsanların ve makinelerin endüstriyel üretim ortamında

yakın bir şekilde birlikte çalışması gerektiğinden, yapay

zeka ve üretim el ele gider.

Veri analizine dayalı optimize edilmiş işleme

Delme veya frezeleme gibi işleme süreçlerinde takım

aşınmasını analiz eden yeni bir yöntem de yapay zekaya

dayanıyor. Pahalı takımları mümkün olduğunca uzun

süre kullanabilmek önemlidir. Bu nedenle, kalan hizmet

ömrünü doğru bir şekilde tahmin edebilmek de çok

önemlidir. Takım kırılmaları ve pahalı iş parçalarının

tahrip olması, hatta takım tezgahının hasar görmesi her

ne pahasına olursa olsun önlenmelidir.

Şimdiye kadar bu çelişkili hedefler, takım kırılmaları

nedeniyle kalite kaybını ve hatta pahalı duruş sürelerini

önlemek için belirli sayıda işlemden sonra (deneyime dayalı

olarak) takımların zamanından önce değiştirilmesiyle

çözülmüştür. Ancak takım değişimi maliyetli ve zaman

alıcıdır, bu nedenle değişim döngülerini optimize etmek

gerekir.

İşte bu noktada yapay zeka devreye giriyor. Kaiserslautern

Teknik Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, aşınma

durumunun güvenilir bir tahminini elde etmek ve böylece

22 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


kesme işlemlerini optimize etmek için gerçek proses ve

ölçüm verilerini kullanarak sistemi “eğiten” bir yöntem

geliştirdiler.

Pratikte şu şekilde çalışmaktadır: Kesici takımların aşınma

durumunu tahmin etmek için öncelikle prosesle ilgili

parametrelerin tanımlanması gerekir. Bunlar arasında

farklı işleme kuvvetleri, makinenin titreşimleri ve makine

eksenlerinin güç gereksinimleri yer alır. Takım ve iş

parçasının sürekli ölçümlerinden alınan veriler toplanır.

Bu durumda karşılaşılan en büyük zorluk, toplanan

verilerdeki korelasyonları tespit etmektir.

Örüntüleri araştırmak

Bunu başarmak için araştırmacılar yapay zeka destekli

sistemi eğitiyor. Bu, olası kalıpları tespit etmek ve

aşınma durumu hakkında sonuçlar çıkarmak için makine

öğrenimi yöntemlerini kullanır. Ayrıca, belirli bir hizmet

ömrü boyunca takımı güvenilir bir şekilde kullanımda

tutmak için şirketlerin belirli kesme işlemlerinde

hangi işlem parametrelerini kullanmaları gerektiğini

tahmin edebilmelidir. Sistemin öğrenmesi gereken

veriler, hem küresel oyuncular hem de küçük ve orta

ölçekli işletmeler dahil olmak üzere beş ortak şirketten

toplanmaktadır. Örneğin takım ve malzeme tipleri veya

proses parametreleri açısından farklı varyasyonlar

denenmektedir. Böylece, takımın arızalanmasına kadar

tüm hizmet ömrü boyunca geniş bir veri tabanı toplanır.

Yapay zeka zaten oldukça akıllı, ancak hala mükemmel

olmaktan uzak. Bireysel kullanım durumlarında

süreçler çok farklıdır. Bu nedenle makine öğrenimi,

takım değiştirme kararını destekler. Amaç, transfer

öğrenme denilen yöntemle sistemi daha iyi ve daha

iyi hale getirmektir. Burada, daha önce öğrenilen ilgili

görevlerden elde edilen bilgiler, makine öğrenimi

modellerini yeni (ancak ilgili) görevler için daha hızlı

eğitmek için kullanılır.

Düşük eşikli erişim için IIP-Ecosphere

Bununla birlikte, endüstriyel üretim söz konusu

olduğunda, özellikle küçük şirketler için yapay zekanın

faydaları her zaman açık değildir. Birçoğu, üretim

verilerini bilgisayarlar tarafından derinlemesine analiz

edilmek üzere teslim etmekten endişe duyuyor.

Fraunhofer Yazılım ve Sistem Mühendisliği Enstitüsü’nün

(Fraunhofer ISST) işbirliği yaptığı IIP-Ecosphere projesi,

Dijital Dönüşüm

yapay zekanın katma değeri konusunda hala emin

olmayan üretim şirketleri için, karmaşık üretim sorunları

için satıcıdan bağımsız yapay zeka çözümlerine düşük

eşikli erişim sağlamayı amaçlıyor. Projenin amacı, yeni bir

ekosistem türü oluşturmak ve üniversiteler ve araştırma

kurumları, endüstriyel şirketler ve yapay zeka çözüm

sağlayıcıları da dahil olmak üzere tüm farklı oyuncuların

üretimde yapay zeka kullanımını teşvik etmektir. Yapay

zeka, bilgi ağıyla gelişir. Sonuç, “Akıllı Endüstriyel Üretim

için Ekosfer” veya kısaca IIP-Ekosfer oluşturmaktır.

Keşif için bir platform

Fraunhofer Yazılım ve Sistem Mühendisliği Enstitüsü

ISST’de Veri Ekonomisi Bölümü Başkanı Markus

Spiekermann şöyle açıklıyor: “Örneğin YZ çözüm

kataloğu, IIP-Ecosphere projesinin bir parçası olarak

geliştiriliyor. Bu, üretimle ilgili sorunlara yönelik mevcut

YZ çözümlerini keşfetmeye ve analiz etmeye yönelik

bir platformdur.” Katalog, mevcut çözümler hakkındaki

bilgilere erişimi kolaylaştırmanın yanı sıra, kullanım

durumlarına göre hedeflenmiş filtreler sunuyor ve

çözümlerin katma değerini gösteriyor. Spiekermann,

“Bireysel YZ uygulamaları daha sonra projede geliştirilen

açık kaynaklı IIoT platformu kullanılarak doğrudan

uygulanabilir” diyor.

Şiddetli uluslararası rekabette ayakta kalma

mücadelesinde bilgi gücü temsil ediyor - ancak veri de

öyle. ABD ve Japonya’daki rakiplerine kıyasla Almanya,

endüstriyel üretim teknolojisinde yapay zekanın

geliştirilmesi ve kullanılmasında oyunun ilerisinde mi? Bu

konuda jüri hala kararını vermiş değil. Fraunhofer uzmanı

Spiekermann, “Anladığım kadarıyla şu anda rakiplerimiz

karşısında rehavete kapılmamızı sağlayacak bir gelişme

üstünlüğüne sahip değiliz,” diyor. Spiekermann, “Aslında,

yapay zeka açısından, endüstriyel üretim teknolojisi de

dahil olmak üzere uluslararası sağlayıcıların gerisinde

kalıyoruz” diyor.

Buna karşılık Fraunhofer uzmanı şunu da belirtiyor:

Bununla birlikte, alana özgü süreçleri optimize etme

açısından hala oyunun ilerisindeyiz. Belirli kullanım

durumları için hangi veriler mevcut ve gerekli? Tuzaklar

nelerdir ve hangi istisnaların dikkate alınması gerekir?

Profesyonel ve teknolojik yapay zeka uzmanlığımızı hızla

geliştirebilirsek, bu alan bilgisiyle Almanya’da kendimize

önemli bir liderlik alanı yaratabiliriz.”

Yazar: Daniel Schauber, uzman gazeteci, Mannheim

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 23


Yazılım

WELLBEES YAZILIM DEVİNE

DÖNÜŞMEK İÇİN

YTÜ YILDIZ TEKNOPARK’A

TAŞINDI

Yeni nesil çalışan esenliği

platformu Wellbees, yapay

zeka ve yazılım alanında önemli

girişimlere ev sahipliği yapan

YTÜ Yıldız Teknopark’a taşındı.

Çalışanların ve işverenlerin

farklı datalarla esenliklerini

güçlendirebilmeleri için

öneriler sunan yapay zeka

destekli bir yazılım devine

dönüşmeyi hedeflediklerini

anlatan Wellbees CEO’su Melis

Abacıoğlu, “Bu yolculuğu YTÜ

Yıldız Teknopark’ta sürdürmemiz

başta ürün geliştirme ve yurt

dışı pazarlama faaliyetleri olmak

üzere pek çok konuda bize

önemli avantajlar sağlayacak”

dedi.

Geliştirdiği yapay zeka algoritması ile 18 ülkedeki

100 bini aşkın çalışana kişiselleştirilmiş esenlik deneyimi

sunan Wellbees, Yıldız Teknik Üniversite çatısı altında

bulunan YTÜ Yıldız Teknopark Maslak Yerleşkesi’ne

taşındı. Geçtiğimiz yıl kurduğu Wellbees Bilim Takımı

ile teknoloji alanındaki çalışmalarını uçtan uca kanıtlara

dayalı, bilim odaklı bir yaklaşım ile ele almaya başlayan

Wellbees, teknopark bünyesinde bu çalışmalarına hız

kazandırmayı hedefliyor.

Melis Abacıoğlu: “Dünya genelinde en az bir milyon

çalışana ulaşmayı hedefliyoruz”

2013 yılında kurulan Wellbees’in çalışan esenliği alanında

global ölçekte akla ilk gelen ve en çok tercih edilen

teknolojik çözüm olmasını hedeflediklerini söyleyen

Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Tam 10 yıldır dünya

genelindeki çalışanların mesleki ve kişisel hayatlarında

bütünsel olarak daha iyi olmaları için çalışıyor, bu

24 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 36 - 2023

doğrultuda insan kaynağına ve teknolojiye yatırım

yapıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Amerika’dan Orta

Doğu’ya, Avrupa’dan Afrika’ya dünyanın dört bir yanındaki

100 binden fazla çalışan, platformumuz üzerinden

kişiselleştirilmiş esenlik deneyimi yaşıyor, kendini çok

daha mutlu hissediyor ve sosyalleşme imkanı buluyor.

Hedefimiz ilk etapta dünya genelinde en az bir milyon

çalışana ulaşmak. Diğer taraftan yapay zeka alanında

hem çalışan hem de işverene farklı datalarla esenliklerini

güçlendirebilmeleri için öneriler sunan bir yazılım devine

dönüşmek için çalışıyoruz. İşte tüm bu süreçte YTÜ Yıldız

Teknopark’ta olmamız bize gerek ürün geliştirme gerekse

sağlanan teşvik olanakları ve iş birlikleri sayesinde yurt

dışı pazarlama faaliyetlerimizi artırma noktasında önemli

katkılar sunacak” diye konuştu.

Abacıoğlu ayrıca teknoparkta yeni ürünleri olan yapay

zeka destekli admin panelini geliştireceklerini, bununla

birlikte KOBİ’lere özel bir çalışan esenliği platformu

tasarlamayı hedeflediklerini ifade etti.


Wibu-Systems BIC

Medical’in İşİnİ Koruyor

Wibu-Systems’ın CodeMeter Lisanslama ve Koruma Teknolojisi, BIC Medical’in

Med2Morrow İşini Koruyor.

•BIC Medical’in Med2Morrow sistemi, özel reçetelerin

dağıtımını ve paketlenmesini kolaylaştırarak eczacılara

değerli zamandan tasarruf sağlar.

• Wibu-Systems’ın CodeMeter teknolojisi,

Med2Morrow’un gelişmiş yazılımını kurcalamaya ve yasa

dışı kullanıma karşı koruyarak hasta güvenliğini sağlar.

• CodeMeter, uygulama yazılımının çalışıp çalışmadığını

ve ilaç dağıtım makinesindeki iş akışının etkinleştirilip

etkinleştirilmediğini belirler.

• CodeMeter, faturalandırma işleminin doğru olmasını

sağlamak için güvenilir bir lisanslama mekanizması

sağlar.

Özel Reçete Dağıtım Sistemlerinin Korunması ve Uygun

Faturalamanın Sağlanması

Karlsruhe, Almanya – Bir yazılım lisanslama ve koruma

teknolojisi dünya lideri olan Wibu-Systems, Hollandalı bir

tıp şirketi olan BIC Medical’in Wibu-Systems’in CodeMeter

çözümünü, sıkı bir şekilde düzenlenmiş olan Fransa’da

kullanılmak üzere benzersiz Med2Morrow özel reçete

dağıtım sistemine entegre ettiğini duyurdu. ve Alman

ilaç pazarları. Med2Morrow sistemi, özel reçetelerin

kesin, güvenli ve güvenilir şekilde hazırlanmasını ve

paketlenmesini sağlar. CodeMeter, gelişmiş sistem

yazılımını kurcalamaya karşı koruyarak hasta güvenliğini

sağlar ve şirketin iş modelini desteklemek için güvenilir

bir lisanslama mekanizması sağlar.

Birçok hasta, belirli miktarlarda farklı ilaçları birleştiren

galenik eczacılar için sıkıcı bir dağıtım süreci olan özel

reçetelere güvenir. Hatalar hasta sağlığı üzerinde ciddi

sonuçlar doğurabileceğinden, lisanslı eczacıların hata payı

çok azdır. Aynı zamanda, perakende satış noktalarındaki

ve sağlık kuruluşlarındaki eczacılar, artan iş yükleri ve

sınırlı kaynaklar, zaman ve personel nedeniyle artan baskı

altındadır. Bu kombinasyon, özel reçetelerin verilmesi

sürecini düzene sokabilecek bir teknoloji çözümüne

yönelik acil bir ihtiyaç yarattı.

BIC Medical, ilaçları özel reçeteler için ayırmak ve dağıtmak

üzere karmaşık donanımı ve gelişmiş yazılımı birleştiren

yenilikçi Med2Morrow özel reçete dağıtım sistemi ile

sorunu ele aldı. Sistem, doğru hap kokteylini seçmek,

sıralamak ve hazırlamak için programlanmış 500’den

fazla motora sahiptir ve bunlar daha sonra torbalara veya

blister tepsilere doldurulur. Doldurulduktan sonra kaplar,

kaybı veya kurcalamayı önlemek için ısıyla kapatılır ve

ardından ilacı hazırlayan eczacıya teslim edilir. Sistem,

genel süreci büyük ölçüde düzene sokarak, bol miktarda

zaman tasarrufu sağlar ve eczacıların diğer görevlerle

ilgilenmesine olanak tanır.

Sistemin merkezinde, makine fonksiyonlarını kontrol

Yazılım

eden ve dağıtılan ilacı takip eden bir yazılım bulunur.

Yazılıma yatırılan IP’lerini korumak ve dağıtım ağı içinde

sistemden uygun şekilde para kazanmak büyük önem

kazandı. BIC Medical, IP’sini korumak ve faturalandırma

süreçlerini korumak için Wibu-Systems’ın CodeMeter

teknolojisini seçti.

CodeMeter, yerleşik uygulamanın çalışıp çalışmadığını

ve dağıtım iş akışlarının doğru şekilde etkinleştirilip

etkinleştirilmediğini izlemek için sürece entegre edildi.

Uygun sistem lisansları, CodeMeter dongle’larında

(CmDongle’lar) bulunur. Med2Morrow sisteminin

müşterileri, dağıtım makinelerini yalnızca CmDongle’ları

ile ilişkili doğru lisanslara sahip olarak kullanabilir. Sistem,

kullanımı ayrıntılı olarak takip eder ve dağıtılan ilaç

miktarlarının envanterini alarak yalnızca sistemi yasa dışı

kullanım veya kurcalamaya karşı güvence altına almakla

kalmaz, aynı zamanda faturalandırma ve bakım sürecini

kolaylaştırmak için de kullanır. Müşteriler, makinenin

çalışma süresi ve/veya işlenen hap sayısı için ödeme

yapar.

Ayrıca Med2Morrow sistemi çevrimdışı olarak çalışır.

Lisanslar CmDongle’larda bulunduğundan, BIC Medical

servis teknisyenleri yazılımları ve ürün yazılımını

gerektiği gibi sahada kolayca güncelleyebilir. Makine

lisansları bakım sözleşmeleriyle birleştirilir, böylece

sistemi kullanan eczacıların makinelerine servis verme

konusunda endişelenmesine gerek kalmaz.

BIC Medical Direktörü Rutger Visscher şunları söyledi:

“Sektördeki bir meslektaşımızın tavsiyesi üzerine,

Wibu-Systems’in güvenlik ve lisanslama teknolojisini

seçtik. CodeMeter sistemi, uygulama yazılımının çalışıp

çalışmadığını ve ilaç verme makinesindeki iş akışının

ne kadar süreyle ve ne kadar süreyle etkinleştirilip

etkinleştirilmediğini belirler. Ve şimdi çabalarımızın

karşılığını alacağımızdan eminiz.”

Wibu-Systems NV Genel Müdürü Marcel Hartgerink

şunları ekledi: “BIC Medical’in Med2Morrow uygulaması,

CodeMeter’in gücünü gösteren mükemmel bir örnektir:

Bir yandan bütünlük koruması, hastalar için hayati önem

taşıyan güvenilir bir ilaç kaydı oluşturur. hayatı tehdit

eden senaryolarda ve diğer yandan lisanslama, yani iş

modellerinin uygulanması, BIC Medikal ve kullanıcılarına

fayda sağlıyor.”

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 25


Yazılım

TÜBİSAD, AFET BÖLGESİNDEKİ

BİREYLERİ TEKNOLOJİYLE

BULUŞTURMAYA DEVAM

EDİYOR

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 6 Şubat‘ta yaşanan yıkıcı depremlerin

ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla üyelerinin ve ekosisteminde yer

alan paydaşlarının katkılarıyla attığı hızlı adımlar sonucu, afet bölgesine yönelik

hayata geçirdiği Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı projesi kapsamında dört ay

gibi kısa bir zamanda 11 teknolojik eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim

sınıfı (TES) kurdu.

Türkiye’de e-dönüşümü sağlayacak ulusal projeler

üretmek, bu projeleri diğer sivil toplum örgütleri,

kamuoyu, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla paylaşarak

tüm kesimlerin desteğini almak suretiyle çalışmalarını

yürüten Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), afet

bölgesindeki bireyleri teknolojiyle buluşturmaya devam

ediyor.

6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem

felaketinin ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla

üyelerinin ve ekosisteminde yer alan paydaşlarının

katkılarıyla adımlar atan TÜBİSAD, aynı gün afet bölgesine

powerbank, jeneratör, enkaz çalışma ekipmanları,

projektör, temel ihtiyaç malzemeleri, soba, yakacak

malzemesi gibi ihtiyaçlardan oluşan 12 tırın gönderimini

gerçekleştirmiş ve mart ayında orta ve uzun vadede

bölgedeki eğitim ve gelişim ihtiyaçları için kullanabilecek

TÜBİSAD Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı (TEK/TES)

projesi kapsamında çalışmalara başlamıştı.

Afet Bölgesinde bulunan bireylerin eğitim, sosyal ve

çalışma hayatlarında meydana gelen kayıplar nedeniyle

artan fırsat eşitsizliğini azaltmak ve nitelikli topluluklar

yaratmak hedefiyle öğrencilerin örgün teknoloji

eğitimine ulaşması, farklı yaş grubundaki bireylerin

ihtiyaçlarına yönelik beceri ve sosyal destek almalarını

sağlayarak afet bölgesi ve Türkiye’nin kalkınmasına katkı

sağlamak amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında,

bugüne kadar sekizi Hatay, ikisi Kahramanmaraş ve bir

tanesi Osmaniye’de olmak üzere toplam 11 teknolojik

eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim sınıfı (TES)

26 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

TÜBİSAD tarafından kuruldu.

TEK ve TES Hakkında

TEK ve TES, teknolojik ekipmanlarla donatılan, Türkiye’nin

dijitalleşme sürecine artı değer ve hız kazandıracak,

afet bölgesindeki binaların hasar durumuna göre mobil

veya sabit olarak konumlandırılan teknoloji sınıflarıdır.

Konumlandıkları noktaya göre 20 öğrenci kapasitesine

çıkabilen TEK/TES’ler içinde masa, sandalye, dolap, yangın

söndürme tüpü, dizüstü bilgisayar, klima, jeneratör, 3D

yazıcı, projektör ve internet bağlantısı için erişim noktası

bulunuyor.

“Dönüşümlü Eğitim Merkezi” olarak kullanılıyor

TÜBİSAD üyelerinin ve ekosisteminin katkılarıyla bölgeye

ücretsiz olarak kurduğu TEK ve TES’ler, teknolojiye

erişimde dezavantajlı bölge ve bireyler için fırsat eşitliği

sağmayı hedefliyor. Öğrencilerin teknoloji eğitimlerinin

yanı sıra farklı yaş grupları için çeşitli bilişim, sosyal

ve kültürel aktiviteler, meslek edindirme kursları ve

psikolojik destek amaçlı çalışmalar için de “Dönüşümlü

Eğitim Merkezi” olarak kullanılıyor.

Eğitim projeleriyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına

hizmet ediyor

Bilişim sektörünün ortak sesi TÜBİSAD, eğitim altyapı

projeleriyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 4-

Nitelikli Eğitim, 5-Cinsiyet Eşitliği, 8-İnsana yakışır iş ve

ekonomik büyüme, 10-Eşitsizliklerin azaltılması, 17-

Amaçlar için Ortaklıklar maddelerine doğrudan uyumlu

olarak toplumun farklı kesimlerine ulaşıyor. Ayrıca, dijital

kapsayıcılık, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliği sağlayarak,

toplumsal kalkınmaya katkı sunuyor.


Yazılım

TD SYNNEX’E ECOVADİS’TEN

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖDÜLÜ

İş sürdürülebilirliği alanında önde gelen derecelendirme kuruluşu EcoVadis, TD

SYNNEX’e sürdürülebilirlik alanındaki başarılı performansı nedeniyle Gümüş Madalya

verdi. EcoVadis tarafından değerlendirilen şirketlerin yalnızca en iyi yüzde 25’i bu

seviyede ödüle layık görülüyor.

BT ekosisteminin küresel ölçekte lider

distribütörlerinden olan ve BT’nin ihtiyaç duyduğu tüm

çözümleri tek çatı altında sunan TD SYNNEX (NYSE: SNX),

iş sürdürülebilirliği alanında önde gelen derecelendirme

kuruluşu EcoVadis’ten Gümüş Madalya aldı. EcoVadis

tarafından değerlendirilen şirketlerin yalnızca en iyi

yüzde 25’i bu seviyede ödüle layık görülüyor. Ödüller

şirketlerin çevresel, sosyal ve etik - veya sürdürülebilirlik

- performansları değerlendirilerek veriliyor.

TD SYNNEX Küresel Sorumluluk Direktörü Adam

Rutstein aldıkları ödül hakkında yaptığı açıklamada, “TD

SYNNEX, kurumsal vatandaşlığı küresel bir öncelik haline

getirmiştir. Bu derecelendirme de bu yolculuğumuzda

önemli bir kilometre taşıdır. İnovasyona, insanlara ve

gezegene olan bağlılığımız bizi daha büyük amacımızı

gerçekleştirmeye yönlendirirken kaydettiğimiz

ilerlemeden gurur duyuyoruz.” dedi.

TD SYNNEX’in Kurumsal Vatandaşlık Programı kapsamında

yaptığı çalışmaların katkısı ile alınan bu ödül, şirketin

ticari faaliyetler, çalışanlar, toplumlar, bayiler, müşteriler

ve yatırımcılar için uzun vadeli değer sağlamaya yardımcı

olan stratejik girişimlerdeki ilerlemesini teyit ediyor.

Dünyanın en büyük ve en güvenilir iş sürdürülebilirliği

derecelendirme kuruluşlarından birisi olan EcoVadis

tarafından yapılan derecelendirmelerinde; etik, çevre,

iş gücü, insan hakları ve sürdürülebilir tedarik gibi

temel faktörler de dikkate alınıyor. TD SYNNEX tüm

kategorilerde endüstri standartlarının üzerinde puan

alarak bu ödüle layık görüldü.

TD SYNNEX bu yılın başlarında, stratejik ÇSY

girişimlerindeki ilerlemesini özetleyen ve 2022

yılında başlatılan kurumsal vatandaşlık programının

çerçevesini açıklayan ilk Kurumsal Vatandaşlık Raporunu

yayımlamıştı.

TD SYNNEX’in kurumsal vatandaşlık çalışmaları hakkında

daha fazla bilgiye ve Kurumsal Vatandaşlık Raporuna

buradan ulaşabilirsiniz.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 27


Yazılım

EZtol v2.6.0 1D TOLERANS

ANALİZ YAZILIMI ARTIK

SİGMETRİX’TEN ALINABİLİR

EZtol v2.6.0 tolerans analiz yazılımı, taslak

boyut özellikleri, geliştirilmiş raporlama ve çok

sayıda kullanılabilirlik ve iş akışı geliştirmeleri

için destek ekler. Daha fazlasını öğrenmek için

okumaya devam edin.

Mekanik varyasyon yönetiminde uzman Sigmetrix,

EZtol 1D tolerans analiz yazılımının en son sürümü olan

2.6.0 sürümünün hemen indirilebileceğini duyurdu.

EZtol, parça düzeyinde boyutsal varyasyon ve parçadan

parçaya montaj varyasyonu birikiminin montaj düzeyi

gereksinimleri üzerindeki etkisini anlamaya yardımcı

olmak için tasarlanmış bir 1 Boyutlu tolerans yığma

analiz programıdır.

EZtol v2.6.0, aşağıdakileri içeren çok sayıda geliştirme

sunar:

Taslak boyut özellikleri için destek - EZtol artık taslak

içeren boyut özelliklerini (delik / şaft veya yuva / döşeme)

desteklemektedir.

Kaydedilmiş Görünümler model yönünü ve kesit

görünümlerini destekler - Görüntüleme Durumları

Kaydedilmiş Görünümler olarak yeniden adlandırıldı ve

artık model öğelerinin görünürlük durumuna ek olarak

model yönünü ve kesit görünümlerini de destekliyor.

Rapor anlık görüntüleri Kaydedilmiş Görünümleri

destekler - Rapora dahil etmek için modelin anlık

görüntülerini oluştururken, EZtol artık etkin Kaydedilmiş

Görünümü kaydeder. Bu, her yığının kendi özel model

görünürlüğünü ve bölüm görünümünü gösteren bir anlık

görüntüye sahip olmasını sağlar.

Ek raporlama iyileştirmeleri - Artık rapora hangi yığınların

dahil edileceğini seçebilir ve potansiyel 3D etkileri

hakkındaki uyarıyı devre dışı bırakmayı seçebilirsiniz.

Montaj kaymasının mevcut durumu da raporda daha

sezgisel bir şekilde sunuluyor.

Model etkileşimi ve iş akışlarında çok sayıda iyileştirme

- Özellikle görünümden gizlenen öğelerin seçimi

iyileştirilerek yeni bir istif oluşturma süreci daha verimli

hale getirildi.

Yeni Yığın iletişim kutusu, eşleşme özelliklerinin gelişmiş

sunumunu içerir - Yeni bir yığın için montaj kısıtlamalarını

seçmek artık daha sezgiseldir, çünkü EZtol artık seçilen

bileşenlerin ve özelliklerin her birini listeler.

Yığın tablosundaki bileşen adları CAD modeli adına

bağlanabilir - EZtol artık yığın tablosundaki bileşen

adlarının CAD modeli adlarına bağlanmasını sağlayarak

28 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

CAD modelinde değişiklik yapıldıkça güncellenmelerini

veya daha sezgisel olabilecek özel bir ad girmenizi

sağlar.

SOLIDWORKS Konfigürasyonları için destek eklendi

- SOLIDWORKS müşterileri artık yeni bir EZtol dosyası

oluştururken montaj modelinin hangi konfigürasyonunun

EZtol tarafından kullanılacağını seçebilir. Üst montaj

ve bileşenler için etkin yapılandırma adları artık yığın

tablosunda ve raporda gösterilmektedir.

Ürün Müdürü Raphael Nascimento, “Enjeksiyon kalıplı

veya döküm parçalarla 1D tolerans istiflemeleri yapmak

uzun zamandır bir zorluktu çünkü modelin özelliklerinin

çoğu istifleme yönüne ortogonal değil” diyor. “EZtol

2.6.0 sürümü ile bu çok daha kolay hale geldi çünkü artık

delikleri, şaftları, yuvaları veya plakaları, bu özellikler

taslak yüzeyler içerse bile istiflerinize dahil edebilirsiniz.

Bu ve verimlilikle ilgili diğer tüm geliştirmeler EZtol sürüm

2.6.0’ı güçlü bir sürüm haline getiriyor.”

EZtol’ün en yeni sürümünün kısa bir demosunu çalışırken

görmek isterseniz, 30 Ağustos saat 11:00 EDT’de

planlanan web seminerimize katılmayı unutmayın. Web

semineri için buradan kaydolun.

Sigmetrix’in kapsamlı, entegre portföyü aşağıdakiler

dahil diğer ürün ve hizmetleri içerir:

NX, SOLIDWORKS, PTC Creo ve CATIA V5-6 ile çalışan bir

3D tolerans analizi çözümü olan CETOL 6σ.

GD&T Advisor, PTC Creo ortamında GD&T’nin doğru

uygulanması konusunda uzman rehberliği sağlayan

etkileşimli bir araç.

Temelden ileri GD&T/GPS, MBE ve MBD’yi kapsayan bir

düzineden fazla eğitmen eşliğinde ve bilgisayar tabanlı

kurs aracılığıyla sağlanan eğitim.

Tolerans analizi ve GD&T tanımı konusunda yılların

deneyimine sahip danışmanlık ve uygulama hizmetleri

ekibi, ekibinizi güçlendirmek, projenizi hızlandırmak

ve montajlarınız için analizler yürütmek için çeşitli

danışmanlık hizmetleri sunar.

sigmetrix.com ve eztol.com adreslerinden daha fazla

bilgi edinin.


Teknoloji

POELSAN’DAN PEYZAJ

SEKTÖRÜNE 2 MİLYAR TL’LİK

TEKNOLOJİK YATIRIM

Sulama sistemleri sektörünün lider ve yenilikçi markası Poelsan, 1 milyar TL yatırım ve yerli

üretim ile geliştirdiği PoelsanARC Sprey ve Nozulları satışa sundu. Otomatik sulama sistemleri

alanında 2025 yılına kadar 2 milyar TL’ye varan stratejik yatırımlara imza atacak olan Poelsan,

global pazarda Türk peyzaj sektörünün yerlilik oranını artırmayı hedefliyor. Geleneksel sulama

sistemlerine göre yüzde 30 ile yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağlayan PeolsanARC Sprey ve

Nozullar, bitkilerin kök bölgelerine yönlendirmeyle su israfını minimize ediyor.

İleri teknoloji ve yerli mühendislikle geliştirilen

PoelsanARC Spreyler ve Nozullar ile Türkiye’de bir

ilki başardıklarını ifade eden Poelsan Yönetim Kurulu

Başkanı Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörün lider markası

olarak ilk günden itibaren büyük sorumlulukla hareket

ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz her üründe yenilikçilik

metodolojisini benimseyerek sürdürülebilirliği merkeze

alan bir yaklaşımla adımlarımızı atıyoruz. En temel

ihtiyacımız olan suyun kısıtlı bir kaynak olduğu bilinciyle

tüm ürünlerimizi geleceğin beklentilerine yönelik

geliştiriyor ve çeşitlendiriyoruz.” dedi.

Stratejik Bir Hamle

PoelsanARC markasının 30 yıllık başarı hikayesinde yine

fark yaratan yeni bir kilometre taşı olduğunu paylaşan

Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörel dinamikleri değiştirecek

nitelikte dünya standartlarında ürettiğimiz çevreci

ve kaliteli ürünlerimiz ile otomatik sulama sistemleri

alanında verimliliğin arttırılmasını hedefliyoruz. Otomatik

sulama sistemleri gerek peyzaj gerekse tarımsal alanlarda

geleceğin teknolojisi olarak nitelendiriliyor. Doğa dostu

ve son teknoloji ile geliştirilen kaliteli ürünlerimizle

ülkemizi bu alanda temsil edecek olmaktan dolayı gurur

duyuyoruz.” dedi.

Sadece bugünün değil geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda

projeler geliştirdiklerini belirten Dağdelen Gür, “Tarım

alanları, peyzaj, içme suyu şebekeleri, seralar ve damla

sulama sistemlerinde son teknoloji ürünlerimiz ve

yenilikçi yaklaşımımızla 80’den fazla ülkeye ihracat

gerçekleştiriyoruz. Sektörün lider markası olarak

sürdürülebilir bir gelecek için gayret gösteriyor ve aynı

zamanda stratejik anlamda özel projelere imzamızı

atıyoruz.” diye konuştu.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 27


Dijital Dönüşüm

Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki savunma

sanayi devlerinin en önemli buluşma platformu olan

IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 25-28

Temmuz 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre

Merkezi’nde yoğun ilgi altında gerçekleşti. Yeni ürün ve

teknolojilerin sergilendiği, dünyada tüm coğrafyalardan

üst düzey devlet ve özel sektör yetkililerinin katıldığı

fuarda yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirme

konusunda küresel liderlerden olan Panasonic de IP66

korumalı askeri sınıf TOUGHBOOK 40 dizüstü bilgisayarları

ile katıldı.

Üstün 14 inçlik dayanıklı dizüstü bilgisayar, yaya ve

araçta operasyonel kullanımın yanı sıra araç teşhisi,

bakımı ve eğitimi gibi özellikleriyle birlikte savunma

için tasarlandı. Ayrıca cihaz, polis ve sınır kontrolü

gibi senaryolarda yönlendirme, plaka veya şüpheli

tanımlama gibi operasyonel hizmetler için ideal bir

kullanım sunuyor. Dayanıklı bilişimi başka bir seviyeye

taşıyan modüler tasarım, mobil çalışanların 7 genişletme

alanını donatarak farklı zorluklar için cihazı hızlı ve kolay

bir şekilde değiştirmesine olanak tanıyor.

Güçlü, yeni ve tamamen siyah model, kritik operasyonları

desteklemek için askeri sınıf güvenlik ve iletişim

yetenekleriyle en zorlu koşullarda kullanılmak üzere

üretiliyor. Windows 11 Secured Core PC, Intel® Core i5-

1145G7 vPro işlemci (opsiyonel Intel® Core i7 vPro®

30 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

SAVUNMA SANAYİİ İÇİN

ÜRETİLEN TOUGHBOOK 40

IDEF’23’TE SAHNEYE ÇIKTI

IDEF’23 16.

Uluslararası

Savunma Sanayii

Fuarı’nda sahneye

çıkan Panasonic’in

askeri sınıf

TOUGHBOOK 40

dizüstü bilgisayarları

katılımcılardan

büyük ilgi gördü.

işlemci), 16 GB RAM (opsiyonel 64 GB’a kadar) ve standart

olarak hızlı sürüm 512 GB NVMe OPAL SSD (opsiyonel

2 TB’a kadar) ile donatıldı. Cihaz ayrıca artık VIASAT’ın

hızlı serbest bırakma NATO onaylı (quick release NATO

approved) kendinden şifrelemeli güvenli sürücü Eclypt

Core’un yanı sıra roda computer ile birlikte çalışabilen

MIL bağlantıları ve yerleştirme istasyonları ile kullanım

için de onaylandı. İşlemler sırasında ışığı ve elektronik

şanzımanları hemen kapatmak için tek dokunuşla Gizli

Mod işlevine de sahip.

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Türkiye Satış Müdürü

Onur Cansu, “Askeri sektör her zaman çalışan teknolojiye

güvenebilmelidir. Özellikle dayanıklı TOUGHBOOK 40

dizüstü bilgisayarlar kullanıcıların verilere ve uygulamalara

her zaman erişebilmesini sağlaması ile dikkat çekiyor.

roda computer tarafından geliştirilen askeri arayüzlü

modül sayesinde tam dayanıklı TOUGHBOOK 40, askeri

araçlara kolayca entegre edilebiliyor. Bu çözümümüz,

Türkiye’nin askeri sektörüne de büyük faydalar sağlıyor

çünkü çok gizli olarak sınıflandırılan verilerin yanı

sıra tüm güvenlik seviyelerindeki verileri de başarıyla

saklayabiliyor. Aynı zamanda Türkiye, NATO ve diğer

Avrupa ülkelerinde kullanım için gerekli sertifikalara

sahip. Bu çözümün günümüzde ve gelecekte askeri

görev araçlarına entegrasyon edilebilmesinin sağladığı

faydaları gözler önüne serdiğimiz standımıza gösterilen

yoğun ilgiden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.



Makale

ÜRÜN YAŞAM DÖNGÜSÜNDE

ÜRÜN GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜN

ÖNEMİ, UYGULANABİLİRLİĞİ

VE SAVUNMA SANAYİİ

Buse Yalçın1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2

1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

Anabilim Dalı 2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet

Araştırma Merkezi 3TEİ, TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş.

4Direktör, Beemobs (Bee Mobility Solutions) Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.

ÖZET

ABSTRACT

ürün geri dönüşümü, doğal kaynakların korunması ve

gelecek nesiller için sürdürülebilir bir çevre için oldukça

önemlidir. Ancak sadece çevre koruması açısından değil,

aynı zamanda savunma sanayii açısından da büyük

bir öneme sahiptir. Savunma sanayinde kullanılan

malzemelerin geri dönüştürülmesi, fonksiyonel ve

endüstriyel kaynakların arttırılması için başvurulabilecek

bir yol olarak görülmektedir. Aynı zaman da, özellikle

askeri teknolojik ürünlerin geri dönüşümü, herhangi

bir güvenlik riskinin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Bu

sayede savunma sanayii, daha güvenli ve sürdürülebilir

bir şekilde çalışabilir. Bu nedenle, ürün geri dönüşümü

hem çevre hem de savunma sanayii açısından önemli bir

konudur.

ANAHTAR KELİMELER: Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi,

Ürün Geri Dönüşümü, PLM, Savunma Sanayii

İÇİNDEKİLER

ÖZET

i

ABSTRACT

ii

İÇİNDEKİLER

iii

ŞEKİLLER LİSTESİ

iv

KISALTMALAR

v

1. Giriş .

Literatür

3. PLM Sistemlerinde Ürün Geri Dönüşüm Süreçleri

3.1. Ürün geri dönüşüm politikası ve stratejisinin belirlenmesi

3.2. Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması

Product recycling is very important for the protection

of natural resources and a sustainable environment for

future generations. However, it is of great importance

not only in terms of environmental protection, but also

in terms of the defense industry. Recycling of materials

used in the defense industry is seen as a way to increase

functional and industrial resources. At the same time,

especially the recycling of military technology products

can prevent any security risk from occurring. In this

way, the defense industry can operate in a safer and

more sustainable way. Therefore, product recycling is

an important issue for both the environment and the

defense industry.

KEYWORDS: Product Lifecycle Management, Product

Recycling, PLM, Defense Industry

3.3. Geri dönüşüm süreçlerinin uygulanması

3.4. Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı

4. Sonuç ve Öneriler

KAYNAKLAR

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 Ürün Geri Dönüşümü

Şekil 2 PLM

KISALTMALAR

PLM Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

32 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


Makale

Şekil 1 Ürün Geri Dönüşümü

kullanılması konusuna özen göstermektedirler.

1. Giriş

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM) günümüzde üretim

sektöründe önemli bir konu haline gelmiştir. Bu yönetim

ile ürünlerin tasarımından son kullanıcıya ulaşana kadar

olan süreçler yönetilir ve takip edilir. Son kullanıcının

ürünü attığı noktada ise ürün geri dönüşümü devreye girer.

Geri dönüşüm, ürünün tekrar kullanıma kazandırılması,

atıkların azaltılması ve çevrenin korunması açısından

önemlidir.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi, ürünün üretiminden

başlayarak tüketici tarafından kullanımı sona erene

kadar geçen her aşamayı kapsar. Bu süreçte ürün geri

dönüşümü, doğayı koruma açısından önemli bir rol

oynamaktadır. Bu nedenle, ürün geri dönüşümü, ürün

yaşam döngüsü yönetiminin önemli bir parçası olarak

kabul edilmektedir.

Ürün geri dönüşümü, atık değerlendirme, hammadde

tasarrufu ve çevre koruma gibi pek çok fayda sağlamaktadır.

Bu nedenle, her sektörde olduğu gibi savunma sanayiinde

de ürün geri dönüşümü uygulamaları yaygınlaşmaktadır.

Savunma sanayiindeki ürünler, çoğunlukla metal, plastik,

cam ve diğer malzemelerin kullanımı ile yapılmaktadır.

Bu malzemelerin geri dönüştürülmesi, sürdürülebilir bir

geleceğin oluşmasına katkı sağlar.

Savunma sanayiinde, geri dönüştürülebilir malzemelerin

kullanımı tasarruf sağlamasının yanı sıra, çevre dostu

bir imaj yaratmaktadır. Bu nedenle, savunma sanayii

firmaları, ürünlerinde geri dönüştürülebilir malzemelerin

Ürün geri dönüşümü konusunda teknolojik gelişmelerin

de takip edilmesi gerekmektedir. Teknolojinin hızlı

bir şekilde gelişmesi ile üretim aşamasından tüketim

aşamasına kadar her aşamada ürün yaşam döngüsü

yönetimi sürekli olarak yenilenmektedir. Bu nedenle,

savunma sanayii firmaları, ürün geri dönüşümü konusuna

büyük önem vererek, doğaya karşı sorumluluklarının

bilincinde hareket etmektedirler.

Savunma sanayii ise ürün geri dönüşümünde öncü

rol oynamaktadır. Savunma sanayii ürünleri yüksek

teknoloji ile üretilmektedir ve bunların geri dönüşümü

de özel ekipmanlar kullanılarak ve özel yöntemler

ile gerçekleştirilir. Ayrıca savunma sanayii ürünleri,

ürünlerin özelliklerine göre geri dönüşümleri planlanarak

ve geri dönüşüm süreçleri de belirlenerek oluşturulur.

Bu sayede atıkların azaltılması ve çevre koruma sağlanır.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi ve ürün geri dönüşümü,

gelecekte daha da önem kazanacak olan konulardandır.

Bu makalede, ürün yaşam döngüsü yönetimi ve geri

dönüşüm süreci ile ilgili savunma sanayii üzerindeki

etkisi ele alınacaktır. Geri dönüşüm, atık yönetimi ve

sürdürülebilirlik konuları savunma sanayiinde son

yıllarda daha da önem kazanırken, PLM sistemi bu

süreçleri optimize etmek için etkili bir araç olarak

kullanılmaktadır.

Savunma sanayii, her yıl büyük miktarda atık üretir. Bu

atıkların çözümlenmesi, yeniden kullanımı veya geri

dönüşümü hem çevresel hem de ekonomik açıdan önem

taşır. PLM sistemi, ürünlerin planlanması, tasarımı ve

üretimi sırasında geri dönüştürülebilirlik faktörünün

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37- 2023 33


Makale

göz önünde bulundurulmasını sağlayarak, savunma

sanayiinde atık sorununun en aza indirilmesine yardımcı

olmaktadır.

Ayrıca, savunma sanayiinde ürün güvenliği de son

derece önemlidir. PLM sistemi, ürün tasarımı ve üretim

süreçlerinde sıfır hata yaklaşımını destekleyerek, ürün

güvenliği ve güvenilirliği konusunda yüksek bir standart

sağlamaktadır.

2. Literatür

PLM çözümleri, ürünlerin tasarım, üretim, dağıtım ve

geri dönüşüm süreçlerini yönetmek için kullanılan bir tür

yazılım sistemidir. Geri dönüşüm süreçleri de bu yönetim

sisteminin bir parçasıdır ve PLM çözümleri, geri dönüşüm

süreçleri için de kullanılabilir.

PLM çözümleri ile geri dönüşüm süreçlerinde

kullanılabilecek bazı özellikler şunlardır:

• Malzeme yönetimi

Geri dönüşüm süreci için kullanılan malzemelerin

yönetimi, stok takibi ve tedarikçi yönetimi gibi işlemleri

PLM çözümleri ile daha kolay ve etkin bir şekilde

yapılabilir.

• Raporlama

Geri dönüşüm süreci ile ilgili verilerin raporlanması

ve analizi PLM çözümleri ile daha kolay bir şekilde

gerçekleştirilebilir. Bu sayede geri dönüşüm sürecinin

etkinliği ve verimliliği de artar.

• Entegrasyon

PLM çözümleri, geri dönüşüm süreci ile ilgili diğer

sistemlerle de entegre edilebilir. Bu sayede veri ve işlem

akışı daha doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi, ürünlerin tasarımından

üretim ve dağıtımını planlamaya, satış ve pazarlama

stratejilerine kadar tüm süreçlerinin yönetiminde

kullanılan bir sistemdir. Son yıllarda, yanlış üretim, hatalı

ürünler ve atık sorunu gibi çevre sorunları, ürün yaşam

döngüsü yönetiminin önemini artırmıştır. Özellikle

savunma sanayii, sıfır hata oranı ve güvenli üretim

koşulları konularında ciddi bir ihtiyaç duymaktadır.

Haller, Wenzel, ve Winner (2012) ürünlerin geri

dönüştürülebilirliği ve imhası da dahil olmak üzere

savunma sanayilerindeki karmaşık sistemlerin yaşam

döngüsünü yönetmeyle ilgili zorlukları ve fırsatları ortaya

koymuştur. Çevresel etkileri en aza indirmek ve kaynak

verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için tasarımdan nihai

bertarafa kadar bu tür sistemlerin tüm yaşam döngüsünü

yönetmek için bir çerçeve önermektedir.

Ma, Li, Zhang, Chen ve Gao (2017) havacılık ve

savunma endüstrisinde döngüsel ekonomi ilkelerinin

uygulanmasında PLM’nin kullanımını incelemiş. Ürünün

yeniden kullanımı, yeniden üretimi ve geri dönüşümü

dahil döngüsel ekonomi hedeflerini desteklemek için

ürün yaşam döngülerini yönetmek için PLM kullanmanın

zorluklarını ve faydalarını tartışır.

• Veri yönetimi

Geri dönüşüm sürecinde kullanılan verilerin yönetimi,

izlenebilirliği ve analizi PLM çözümleri ile daha kolay ve

güvenilir bir şekilde yapılabilir. Verilerin doğru şekilde

yönetilmesi geri dönüşüm sürecinin başarılı olması için

kritik öneme sahiptir.

• İş akışı yönetimi

Geri dönüşüm sürecindeki iş akışları, görevlerin takibi ve

proje yönetimi PLM çözümleriyle daha kolay ve verimli

bir şekilde yapılabilir.

34 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

Şekil 2 PLM

Osman (2017) PLM’nin savunma sanayinde yeniliği

yönlendirme potansiyelini tartışıyor. Şirketlerin geri

dönüşüm ve imha dahil olmak üzere tüm yaşam

döngüsünü yöneterek, tasarımları iyileştirme, maliyetleri

düşürme ve çevresel sürdürülebilirliği artırma fırsatlarını

belirleyebileceğini savunuyor.

Wang, Sun, Ding ve Zhang (2015) askeri teçhizatın

yaşam döngüsünü yönetmede PLM’nin kullanımını

incelemektedir. Yüksek güvenilirlik ihtiyacı ve çevresel

zarar potansiyeli dahil olmak üzere, bu tür ekipmanların

yaşam döngüsünü yönetmeyle ilgili benzersiz zorlukları

tartışıyorlar. Çevresel ve sürdürülebilirlik hususlarını

içeren askeri teçhizatın tüm yaşam döngüsünü yönetmek

için bir çerçeve önermektedir.

Zhang, Zhang ve Li (2016) askeri teçhizat için bakım

faaliyetlerini yönetmede PLM’nin kullanımını tartışır.


Şirketlerin askeri teçhizatın yaşam döngüsünü

yönetmek için PLM kullanarak bakım faaliyetlerini

optimize edebileceğini ve ekipman performansını

iyileştirebileceğini ve aynı zamanda ürünün geri

dönüştürülebilirliği ve atılması gibi çevresel

sürdürülebilirlik hususlarını ele alacağını savunuyor.

3. PLM Sistemlerinde Ürün Geri Dönüşüm Süreçleri

Ürün geri dönüşüm süreçleri, ürün yaşam döngüsünün

son aşamalarından biridir ve PLM sistemlerinde etkin

bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu süreçlerin

yönetimi, aşağıdaki adımları içermektedir:

3.1. Ürün geri dönüşüm politikası ve stratejisinin

belirlenmesi

Ürün geri dönüşüm süreçlerinin yönetimi için öncelikle

bir politika ve strateji belirlenmesi gerekmektedir.

Bu, geri dönüştürülebilir malzemelerin belirlenmesi,

geri dönüşüm süreçlerinin nasıl yapılacağı ve geri

dönüştürülmüş malzemelerin nasıl kullanılacağına dair

bir planlama içermelidir.

• Geri dönüştürülebilir ürünlerin belirlenmesi

Bu adım, geri dönüşüm yapılabilen ürünlerin

belirlenmesini ve listelenmesini içerir. Bu ürünlerin geri

dönüşüm potansiyeli ve avantajları belirlenir.

• Geri dönüşüm prosedürü ve yönergelerinin

hazırlanması

Geri dönüşüm prosedürlerinin ve yönergelerinin

belirlenmesini ve hazırlanmasını içerir. Bu prosedürler,

geri dönüşümün doğru bir şekilde yönetilmesi için gerekli

adımları içerir.

• Geri dönüşüm sürecinin tüm aşamalarının

planlanması ve yönetilmesi

Geri dönüşüm sürecinin tüm aşamalarının planlanmasını

ve yönetilmesini içerir. Bu aşamalar, toplama, ayrıştırma,

işleme ve geri kazanımı kapsar.

• Üretim, dağıtım ve satış aşamasında

geri dönüşümün teşvik edilmesi için faaliyetlerin

belirlenmesi

Üretim, dağıtım ve satış aşamalarında geri dönüşümün

teşvik edilmesi için gerekli faaliyetlerin belirlenmesini

içerir. Bu faaliyetler, müşterilere geri dönüşüm bilinci

kazandırmak, geri dönüşüme katkıda bulunmalarını

teşvik etmek ve geri dönüşüme yönelik kampanyalar

içerir.

• Geri dönüşüm işleminin maliyet analizinin

yapılması ve doğru bir bütçenin planlanması

Makale

Geri dönüşüm sürecinin maliyet analizinin yapılmasını

ve doğru bir bütçenin planlanmasını içerir. Bu analiz, geri

dönüşümün maliyeti ve potansiyel kazanımları ile ilgili

bilgileri içerir

3.2. Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması

Geri dönüşüm süreçlerinin tasarlanması, kullanılan

malzemelere, üretim teknolojilerine ve geri dönüşüm

süreçlerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bu

sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi için her ürün için

ayrı bir geri dönüşüm süreci tasarlanması gereklidir.

• Malzeme geri kazanımı yöntemlerinin seçimi

İlgili ürünün içindeki malzemelerin türüne ve özelliklerine

göre en uygun geri kazanım yöntemleri belirlenir. Bu

yöntemler arasında geri dönüştürülebilir malzemelerin

ayrıştırılması veya geri dönüştürülemeyen malzemelerin

belli bir işlemle ayrıştırılması yer alabilir.

• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak

ekipmanların belirlenmesi

Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak ekipmanların

özellikleri, kapasiteleri, performansları ve uygunluklarına

karar verilir. Buna göre, ekipmanların tasarım, imalat

veya satın alma aşamaları gerçekleştirilir.

• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak

işlemlerin belirlenmesi

Malzemelerin geri dönüştürülmesi için kullanılacak

işlemler belirlenir. Bu işlemler arasında öğütme, sıkma,

kurutma, kimyasal işlemler ve mekanik işlemler yer

alabilir. İşlemler, yüksek verimlilik ve minimum atık

üretimi ile gerçekleştirilmesi hedeflenir.

• Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak

kimyasalların belirlenmesi

Geri dönüşüm süreçlerinde kullanılacak kimyasalların

özellikleri, etkileri, kullanım miktarları ve atık yönetimleri

belirlenir. Bu kimyasalların çevre dostu, insan sağlığına

zararsız olması hedeflenir.

3.3. Geri dönüşüm süreçlerinin uygulanması

Üretim sürecindeki ürünler geri dönüştürülebilir

malzemelere ayrılıp, geri dönüşüm süreçlerine

sokulmalıdır. Bu süreçte, toplanan geri dönüştürülebilir

malzemelerin ayrıştırılması ve işleme sokulması

gerekmektedir.

• Malzeme ayrıştırma

Geri dönüşüme alınan ürünlerin malzemelerine ve

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 35


Makale

özelliklerine göre ayrıştırılması işlemidir. Bu işlem, geri

dönüşüm sürecinin etkinliğini arttırmak için oldukça

önemlidir.

• Malzeme hazırlığı

Ayrıştırılan malzemelerin geri dönüşüme hazırlanması

işlemidir. Bu işlem, malzemelerin kirlilikten arındırılması,

öğütülmesi ve sınıflandırılması gibi işlemleri kapsar.

• Malzeme geri dönüşümü

Malzeme hazırlığı tamamlandıktan sonra geri dönüşüm

işlemine geçilir. Bu işlem, malzemelerin yeniden

kullanıma hazır hale getirilmesini sağlar. Örneğin, plastik

atıkların granül haline getirilmesi gibi.

• Yeniden kullanım / Satış

Geri dönüştürülen malzemelerin yeniden kullanıldığı ya

da satıldığı son aşamadır. Bu aşamada, geri dönüştürülen

malzemelerin tekrar ürün haline getirilmesi ya da yedek

parça olarak kullanılması gibi işlemler yapılabilir.

3.4. Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı

Geri dönüştürülmüş malzemelerin yeniden kullanılması,

ürün yaşam döngüsünün son aşamasında gerçekleştirilir.

PLM sistemleri, geri dönüştürülmüş malzemelerin

kullanılacağı yeni ürünlerin tasarlanması ve üretim

süreçlerinin yönetimi için kullanılabilir.

• Geri dönüştürülebilir malzeme kaynaklarının

belirlenmesi

Geri dönüşüm için uygun malzemelerin belirlenmesi

ve kaynakların tespit edilmesi gereklidir. Bu kaynaklar

arasında atık malzemeler, kullanılmış ürünler veya

endüstriyel atıklar gibi farklı kaynaklar olabilir.

• Geri dönüştürülmüş malzemelerin işlenmesi

Geri dönüşüm için uygun malzemelerin işlenmesi adımı,

malzemelerin geri dönüştürme tesisine ulaştırılmasını,

malzemelerin ayrıştırılmasını, işlenmesini ve

yenilenmesini içerir.

• Yeniden kullanım için uygunluk testleri

Geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanmadan önce,

malzemelerin test edilerek uygunluğunun belirlenmesi

gereklidir. Bu testlerin amacı, malzemelerin yeniden

kullanılabilirliğini ve performansını kontrol etmektir.

• Geri dönüştürülmüş malzeme kullanım

planlaması

Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanım planlaması,

36 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

şirketler için stratejik bir karar sürecidir. Bu aşamada, geri

dönüştürülmüş malzemelerin hangi ürünlerde, ne kadar

kullanılacağı belirlenmektedir. Bu kararlar ürün tasarımı,

maliyet, müşteri beklentileri ve ticari fırsatlar gibi birçok

faktör göz önünde bulundurularak verilmektedir.

PLM sistemleri, ürün geri dönüşüm süreçlerinin etkin bir

şekilde yönetilmesine olanak sağlar. Bu sistemler, her

aşamada geri dönüşüm sürecinin takibini yaparak, geri

dönüşüm sürecinin tamamını kontrol altında tutar ve

üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirir.

4. Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak, PLM sistemi, ürün yaşam döngüsü

yönetimi ve geri dönüşüm süreci, savunma sanayiinde

atık yönetimi, ürün güvenliği ve sürdürülebilirlik gibi

konularda etkin bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu

makale, savunma sanayiinin bu alanlardaki ihtiyaçlarını ve

PLM sisteminin bu ihtiyaçları nasıl karşıladığını tartışarak,

okuyuculara farkındalık sağlamayı hedeflemektedir.

PLM sistemleri, sürdürülebilir üretim ve geri dönüşüm

süreçlerinin yönetiminde önemli bir araç olarak karşımıza

çıkmaktadır. Bu sistemler, üretim süreçlerinde çevresel

etkileri minimize ederken aynı zamanda ekonomik

açıdan da avantajlar sağlar. Üretim süreçlerinin daha

sürdürülebilir hale getirilmesi, gelecek nesillere daha

temiz bir dünya bırakmak için önemli adımlardan biridir

ve PLM sistemleri bu hedefe ulaşmada etkili bir rol

oynamaktadır.

KAYNAKLAR

1. Haller, M., Wenzel, V., & Winner, H. (2012).

Lifecycle management, recycling and disposal of

complex systems in defence industries. Journal of

cleaner production, 20(1), 49-59.

2. Ma, C., Li, Y., Zhang, H., Chen, X., & Gao, J.

(2017). Product lifecycle management for circular

economy in aerospace and defense industry.

International Journal of Advanced Manufacturing

Technology, 90(5-8), 1299-1308.

3. Osman, M. S. (2017). Life cycle management

in the defense industry: A tool to fuel innovation.

Journal of Defense Management, 7(2), 1-7.

4. Wang, Y., Sun, C., Ding, Y., & Zhang, L.

(2015). Research on life cycle management of military

equipment. Journal of Systems Engineering and

Electronics, 26(6), 1122-1128.

5. Zhang, Y., Zhang, H., & Li, J. (2016). Research

on the application of product lifecycle management

in military equipment maintenance. In 2016 IEEE

International Conference on Industrial Engineering and

Engineering Management (IEEM) (pp. 213-217). IEEE.



Teknoloji

TEKNOLOJİ SEKTÖRÜNDE

KADINLARIN ZİRVE

YOLCULUĞU

Tayvan, Türkiye elektrikli araçları ve akıllı şehirler işbirliği fırsatları konusunda iyimser.

Son dönemde Avrupa ülkelerinde teknoloji sektöründe

%43’lük bir istihdam artışı yaşanıyor. Bu artışın 2030 yılına

kadar her yıl %5’ten fazla büyüyeceği tahmin edilirken,

şirketlerde kadınlar hala teknoloji çalışanlarının yalnızca

%22’sini oluşturuyor ve üst düzey rollerde az temsil

ediliyor.

Oysa araştırmalar gösteriyor ki en az %30’u kadınlardan

oluşan yönetim ekipleri, %10’dan az kadın bulunanlardan

daha iyi performans gösteriyor. Cinsiyet çeşitliliği ile

yönetilen şirketlerin ortalamanın üzerinde kârlılığa

ulaşmalarının %25 daha fazla olduğu görülüyor.

Michael Page Teknoloji İş Birim Direktörü Deniz Çakirgil

Sezen, son dönemde teknoloji sektöründe çalışan

kadınların azınlıkta olmalarına karşın, şirketlerin işe

alımlarda kadın adaylara öncelik vermeye başladığını ifade

ederek, bu alandaki az sayıdaki temsillerini kadınların,

artık bir rekabet avantajına dönüştürebileceklerine

dikkat çekiyor.

Cinsiyetler Arası Ücret Farkları ve Liderlik Pozisyonları

Sektörler genelinde brüt saat ücretlerine bakıldığında,

kadınlar AB ülkelerinde erkeklerden %12,7 daha az

kazanıyorlar. Teknoloji sektöründe ise liderlik rollerinde

yeterince temsil edilmediği için kadınlar, ortalamada

daha az kazanıyor. Çakırgil Sezen, cinsiyet temelli klişeler,

işe alım ve terfi önyargıları gibi çeşitli faktörlerin, eskiye

oranla az olsa da kadınlar ve erkeler arasındaki ücret

farkına katkına bulunduğunu söylüyor. AB ülkelerinde

CEO pozisyonlarının yalnızca %8’inde, yönetim kurulu

üyeliği koltuklarının yalnızca %31’inde kadınlar oturuyor.

Teknoloji sektöründe ise Avrupa’daki üst düzey teknoloji

yöneticiliği (CTO) rollerinde %93 gibi ezici bir çoğunlukla

erkekler bulunuyor. (LinkedIn verilerine göre). Teknoloji

alanında çalışan kadınların terfi konusunda cinsiyet temelli

önyargılara erkeklerden dört kat daha fazla maruz kaldığı

görülüyor. Bunun yanında, kadınların %25’i iş-yaşam

dengesi olmamasını teknoloji sektöründeki kariyerlerini

bırakmalarının ana sebebi olduğunu belirtiyor.

Teknoloji Sektöründe Kadına İlerleme İmkanları

Liderlik pozisyonlarında kadınlara ihtiyacın kabul

görmeye başlamasıyla, teknolojide kadınlara ilerleme

imkânı sağlayan şirketler giderek artıyor.

Teknolojide cinsiyet çeşitliliği çağrısı nihayet ivme

kazandığını belirten Deniz Çakırgil Sezen, üst düzey

bir teknoloji rolü üstlenme şansını artırmak isteyen

kadınların yapması gerekenleri şöyle sıralıyor:

● Nitelikler Edinin: Kurslar, sertifika programları

ve profesyonel gelişim fırsatları aracılığıyla teknik

becerilerinizi ve sosyal becerilerinizi artırın ve geliştirin.

● Fırsatları Kovalayın: Büyümenize ve ilerlemenize

öncelik verme olasılıkları daha yüksek olduğundan, kişisel

gelişim programları ve açıkça tanımlanmış kariyer yolları

sunan kuruluşlara bakın.

● Sektör Etkinliklerine Katılın: Yalnızca

becerilerinizi ve bilginizi geliştirmenize yardımcı olmakla

kalmayıp aynı zamanda mükemmel iş ağları oluşturma

fırsatları sağlayan konferanslara, yazılım yarışmalarına ve

eğitim kamplarına katılın.

● Güçlü Bir Portföy Geliştirin: Potansiyel

işverenlere uzmanlığınızı göstermek için çalışmalarınızın

kısa ve öz bir kaydını tutun ve güncelleyin.

● Etkili İş Ağı Oluşturma Faaliyetleri Yürütün:

38 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


LinkedIn profilinizi güncel tutun ve WITH gibi teknoloji

sektöründe kadınları güçlendiren kuruluşlara katılın.

Teknoloji

● İşe Alım Uzmanları ile İş birliği Yapın: Önde gelen

teknoloji işverenlerinin kapsamlı bir küresel veri tabanına

sahip olan ve iş arama sürecinizde değerli rehberlik

sağlayabilecek Michael Page gibi işe alım uzmanlarının

uzmanlığından yararlanın.

Teknoloji Sektöründe Kadınlar için Roller Çeşitleniyor

Kadınların daha çeşitli teknoloji rollerine girmesini

sağlamanın yolu daha fazla görünürlük yaratmaktan

geçiyor. Cinsiyet temelli inanışları kırarak, kadınların,

siber güvenlik veya UX gibi teknoloji alanlarında da

çalışabilecekleri rolleri üstlenmeye teşvik edilmesi

gerekiyor. Yapay Zekâ, teknolojide en hızlı büyüyen

alanlardan biri olarak öne çıkıyor ve hırslı adaylar için

ciddi kariyer fırsatları sunuyor.

Türkiye’de kadınlar bilişim sektöründe üç ana alanda

görev alıyor: sistem analisti, bilgisayar programcısı

ve veri giriş uzmanı. Türkiye’de kadınların %39’unun

sistem analisti olarak çalıştığını; Bu oran Hollanda’da

%20, ABD’de %34’tür.( Ekev Akademi Dergisi’nin bir bir

araştırması). Bir diğer araştırmaya göre; Türkiye’de bilişim

sektöründeki kadınların %44’ü bilgisayar programcısı

olarak çalışırken; bu oranlar Hollanda’da %15 ve ABD için

ise %36 olarak belirlenmiş. (Tijden, 1991, s.378).

Kadınlar genellikle Proje Yöneticisi, Scrum Yöneticisi,

Hizmet Yöneticisi, Teslimat Yöneticisi ve Fonksiyonel

Danışman gibi teknik pozisyonlardan ziyade daha işlevsel

pozisyonlarda görev alıyor. Bu pozisyonlar mükemmel

organizasyon becerileri, empati ve konuşma becerileri

gerektiriyor.

Michael Page Teknoloji İş Birim Direktörü Deniz Çakirgil

Sezen, Avrupa’da kadınların en çok aradığı üst düzey

teknoloji rollerinin şirkete ve sektöre göre değişkenlik

gösterdiğini, tercih ettikleri arasında UX Tasarımı, Yazılım

Geliştirme, Proje Yönetimi ve İnsan Kaynakları rollerinin

önde geldiğini belirterek, aslında kadınların her tür

teknoloji rolünde başarılı olabileceğinin de altını çiziyor.

İstatiksel bilgileri için Kaynakçalar: Forbes, Deloitte, Mc

Kinsey, Eurostat, EdWeek, Esthinktank, TrustRadius,

Institute for Women’s Policy Research.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 39


Teknoloji

KPMG’NİN ARAŞTIRMASI

ORTAYA ÇIKARDI

Yapay zekânın gelecek vadettiği başlıca sektörlerden birisi tüketici ve

perakende sektörü .

40 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


KPMG’nin gerçekleştirdiği “Üretken Yapay Zekâ

Tüketici Perakende Anketi” verilerine bu sektörde faaliyet

gösteren şirketler, üretken yapay zekânın öncelikle

pazarlama ve satışa uygulanmasına odaklanmış

durumda. Sektördeki yöneticilerin yüzde 70’i, tüm sektörlerdeki

yüzde 49’a kıyasla, üretken yapay zekânın en

büyük dönüşümsel etkiyi pazarlama ve satış alanında

göstereceğini belirtiyor. Hatta sektördeki pazarlama ve

satış birimlerinin yüzde 57’si hâlihazırda üretken yapay

zekâ çalışmalarında aktif rol oynuyor.

Üretken yapay zekâ (AI), birçok sektörde olduğu gibi

tüketici ve perakende sektörü için de potansiyel bir oyun

değiştirici olarak son zamanlarda giderek daha fazla öne

çıkıyor. Sektör bu yenilikçi teknoloji sayesinde ticari etkinlik,

operasyonel verimlilik ve maliyet optimizasyonu dâhil

olmak üzere geniş bir cephede daha iyi iş sonuçları elde

etme yeteneğine sahip oluyor. Hızla büyüyen bu teknoloji,

perakende sektöründeki şirketlerin fiyatlandırmayı

optimize etmelerine, daha iyi hedeflenmiş reklam

içeriği sunmalarına, daha ilgi çekici ürün açıklamaları

oluşturmalarına ve daha hızlı, daha özelleştirilmiş bir

kullanıcı deneyimi sağlamalarına yardımcı olabilecek potansiyele

sahip. Bu teknoloji ayrıca, özellikle müşterilerin

geleneksel sohbet robotlarından memnun olmadığı durumlarda,

iade sürecindeki gerilimleri azaltarak daha iyi

müşteri hizmetleri sunulmasını da sağlayabilir.

KPMG, çığır açan bu yeni teknolojinin çeşitli sektörleri

nasıl etkileyebileceğini ayrıntılı olarak ortaya çıkarmak

ve yöneticilerin bu teknolojiyi benimsemeye ne kadar

açık ve hazır olduklarını ölçmek için çeşitli sektörlerden

300 yöneticinin katıldığı bir araştırma yaptı. Tüketici ve

perakende sektöründeki katılımcıların yanıtlarından yola

çıkılarak hazırlanan 2023 yılı “Üretken Yapay Zekâ Tüketici

Perakende Anketi” verilerine göre sektördeki kuruluşlar;

müşteri verilerini analiz etmek ve kişiselleştirilmiş öneriler

oluşturmak (yüzde 66); envanter yönetimi için trend

analizi/tahmine dayalı analiz (yüzde 64) yapmak; pazarlama

metni ve ürün özetleri dâhil olmak üzere içerik

geliştirmek (yüzde 62) için üretken yapay zekâyı uygulama

olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde

58’i bu teknolojinin ayrıca daha iyi müşteri hizmetleri

sunmak amacıyla sohbet robotlarını geliştirmek için

kullanılacağını ve yüzde 40’ı rekabetçi fiyatların belirlemesine

yardımcı olacağını düşünüyor.

Ankete göre şimdilik, tüketici ve perakende şirketleri

üretken yapay zekânın öncelikle pazarlama ve satışa

uygulanmasına odaklanmış durumda. Bu sektördeki

yöneticilerin yüzde 70’i (tüm sektörlerdeki yüzde 49’a

kıyasla) üretken yapay zekânın en büyük dönüşümsel etkiyi

pazarlama ve satış alanında göstereceğini belirtiyor.

Bu alan aynı zamanda tüketici ve perakende şirketlerinin

teknolojinin kullanımını şu anda en çok araştırdıkları bir

alan olarak da öne çıkıyor ki tüm şirketlerin yüzde 42’sine

Makale

karşılık sektördeki katılımcıların yüzde 68’i bunu yapıyor.

Hatta, pazarlama ve satış birimleri, tüm şirketlerin

sadece yüzde 5’ine karşılık, ankete katılan tüketici ve perakende

şirketlerinin yüzde 16’sında üretken yapay zeka

çabalarına öncülük ediyor. Ayrıca, pazarlama ve satış birimlerinin

yüzde 57’si tüketici ve perakende sektöründe

kuruluşlarının üretken yapay zekâ çalışmalarında aktif rol

oynarken bu oran tüm kuruluşlarda yüzde 31 seviyesinde

bulunuyor.

Birçok tüketici ve perakende şirketi, yıllardır yapay zekâ

kullanarak dahili ve üçüncü taraf verilerinden nasıl daha

iyi yararlanabileceklerini araştırıyor. Örneğin moda

sektöründeki bazı şirketler, trendleri tahmin etmek ve

analiz etmek, kıyafetleri görüntüleyebilen sanal modeller

oluşturmak, müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek ve

müşterilerin daha kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi

yaşamalarına yardımcı olmak için yapay zekâyı zaten

kullanıyor. Yine de tüketici ve perakende sektörünü

olumlu yönde etkileyecek tüm bu inanılmaz potansiyele

rağmen ankete katılan tüketici ve perakende şirketlerinin

yalnızca yüzde 23’ü (tüm sektörlerdeki kuruluşların yüzde

31’ine kıyasla) üretken yapay zekânın ortaya çıkışına

verilecek yanıtı organize edecek bir yetkili veya ekip bulunduruyor.

Raporda gelişmekte olan bu teknolojiden

en iyi şekilde yararlanmak için bu durumun değişmesi

gerektiğine de dikkat çekiliyor.

KPMG Türkiye Yeni Nesil Teknoloji Çözümleri Lideri

Engin Şayan yaptığı açıklamada, “Üretken yapay zekâ

kullanım örneklerinin tüketici ve perakende şirketleri

için yaratabileceği olumlu etkiyi şimdiden görebiliyoruz.

Bu nedenle özellikle bu sektörde üretken yapay zekânın

etkin ve verimli kullanımı için zemin hazırlamanın tam

zamanı olduğuna inanıyoruz. KPMG olarak bu zemini

güçlendirmek amacıyla hazırladığımız bu araştırmada

sektördeki katılımcıların yapay zekâ teknolojisine bakışını

ortaya koymanın yanında şirketlerin üretken yapay zekâyı

en etkili şekilde kullanabilmeleri için atması gereken

temel adımları da aktarıyoruz. Tüm sektörlerde olduğu

gibi bu sektörde de şirketlerin üretken yapay zekâdan

yararlanmalarına yardımcı olacak güçlü bir konuma sahibiz.

Makine öğrenimi ve doğal dil işleme alanındaki

derin deneyimimizden yararlanarak şirketlere strateji,

kullanım senaryosu geliştirme, tedarikçi seçimi ve uygulama

konularında rehberlik ederken bu dönüştürücü

teknolojiye yaptıkları yatırımdan sonuç almalarına da

yardımcı oluyoruz. Hem üretken yapay zekânın sunduğu

imkânları hem de tam potansiyelini ortaya çıkarmak için

gerekli olan süreç ve kültürel değişiklikleri aktarıyoruz.

Ayrıca, üretken yapay zekâ kullanıcılarına bu teknolojinin

potansiyel risklerini ve müşterilere, işletmelere ve

topluma zarar gelmesini önlemek için bu risklerin nasıl

kontrol edileceğini de öğretiyoruz. Hazırladığımız bu

rapor ve sunduğumuz hizmetler sayesinde perakende

sektöründeki şirketler bu çığır açıcı teknolojinin gücünden

tam olarak istifa etme imkânı bulacak.” dedi.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 41


Teknoloji

INDEX GRUP ŞİRKETLERİNDEN

NETEX, İŞ ORTAĞI PLAİNEX İLE

İBB, İGDAŞ VE İSKİ PROJELERİ

İÇİN ANLAŞTI

Index Grup şirketlerinden Netex ve iş ortağı Plainex; İBB, İGDAŞ ve İSKİ’nin

KVKK Uyumluluk Yazılım Projeleri kapsamında üç yıllık bir OpenText

sözleşmesi için el sıkıştı.

42 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023

Türkiye’nin lider bilişim teknolojileri dağıtım grubu

Index Grup şirketlerinden Netex AŞ ve iş ortağı Plainex;

İBB, İGDAŞ ve İSKİ’nin KVKK Uyumluluk Yazılım Projeleri

kapsamında üç yıllık bir OpenText sözleşmesi imzaladı. Bu

sözleşme kapsamında KVKK uyumluluk yazılımı tedariği,

Netex ve iş ortağı Plainex tarafından sağlanıyor.

Özellikle pandemiden sonra büyük bir ivmeyle gelişen

dijital teknolojiler sayesinde hızla dijitalleşen kurumların,

KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) çerçevesinde

veri keşfi, yaşlandırması, kişisel veri envanter yönetimi

ve özel nitelikli verilerin şifrelenmesi gibi kriterleri

karşılamaları gerekiyor.

İBB, İGDAŞ ve İSKİ bu kriterleri karşılamak amacıyla

hem globalde hem Türkiye’de birçok kurumun güvenilir

tercihi olan ve Netex’in dağıtımını üstlendiği OpenText

uygulamalarıyla ilerleme kararı aldı. OpenText’in bu alandaki

uygulamaları, kurumlara yasal uyumlulukla beraber

aynı zamanda test verisi üretiminden veri arşivlemesine

kadar operasyonel anlamda da katma değer sağlıyor.

OpenText otomasyon çözümleriyle müşteri odaklı bir

yaklaşım

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Netex AŞ Genel

Müdürü Erhan Doğan, “Dijitalleşme üzerine kurulan

yeni dünya düzeninde kişisel verilerimizin güvenliği

büyük önem taşıyor. Bu nedenle bugün Kişisel Verilerin

Korunması Kanunu, Türkiye’de veri sorumlusu ve veri

işleyen gerçek ve tüzel kişilerin gündeminde yer alıyor. Bu

konudaki yasal düzenlemeler tüm gerçek ve tüzel kişiler

için zorunluluk haline geldi. İBB, İGDAŞ ve İSKİ için kişisel

verilerin korunmasına ilişkin süreçte OpenText otomasyon

çözümleriyle müşteri odaklı bir yaklaşımla hizmet

vermenin heyecanını ve gururunu yaşıyoruz” dedi.



Teknoloji

TSN TEKNOLOJİSİ SANAYİ 4.0’A

YÖN VERİYOR

Endüstriyel otomasyon sektörü TSN uyumlu cihazlarla geleceğe hazırlanıyor

Bütünleşik haberleşmeyi Sanayi 4.0’ın merkezine

yerleştirmeye imkân tanıyan Zaman Duyarlı Ağ (TSN)

teknolojisi, pazarın oyuncuları tarafından geleceğin

endüstrilerinde bir zorunluluk olarak görülüyor. Teknolojiye

yönelik hızla artan talebe paralel olarak TSN uyumlu

cihazlar sunan endüstriyel otomasyon sağlayıcılarının

sayısı da artmaya devam ediyor. Bu noktada endüstriyel

haberleşmenin geleceğine hazırlanmanın ilk adımının

TSN’den geçtiğini söyleyen CLPA Türkiye Müdürü Önder

Şenol, bu teknoloji ile elde edilecek kazanımların önemine

dikkat çekti.

Sanayiden üretime kadar hayatın her katmanında

karşımıza çıkan dijital dönüşümde endüstriyel ağlar, belirleyici

bir güce sahip. Günümüzün esneklik ve güvenilir

haberleşme ihtiyacını ise Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time

Sensitive Network) teknolojisi karşılıyor. Bu aşamada

üreticilerin Sanayi 4.0 uygulamalarının ihtiyaç duyduğu

yüksek hızlı ve güvenilir bir endüstriyel haberleşmeden

yararlanabilmesi için TSN yatırımı yapması gerektiğini ifade

eden CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, sanayide

yaşanan değişikliklere kolay uyum sağlayabilen esnek

üretim hatlarının oluşması için de TSN teknolojisinin olmazsa

olmaz olduğunu belirtti.

Üretkenlik ve performansı artıran bilgiye erişim artıyor

Üretim süreçlerine dahil edilen TSN teknolojisinin

44 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


dünyanın önde gelen üreticileri tarafından tercih edildiğini

söyleyen Önder Şenol, bu çığır açan yeniliğin avantajlarını

ise şöyle anlattı: “TSN, bir dizi IEEE 802.1 standardı

vasıtasıyla determinizm sağlayan standart Ethernet’in

bir geliştirmesidir. Endüstriyel Ethernet’e bakıldığında bu

standartlar arasında zaman senkronizasyonuna ilişkin IEEE

802.1AS ve trafik programlamasına ilişkin IEEE 802.1Qbv

standardı, Sanayi 4.0 uygulamalarına yön veren kilit standartlar

olarak karşımıza çıkıyor. Bu fonksiyonlar, birlikte

deterministik performans sağlayarak farklı türlerdeki

veri trafiğinin aynı ağı paylaşmasına olanak tanıyor. Bu

teknoloji ile şirketler, proses şeffaflığı ve üretkenliklerini

daha üst düzeylere taşıma fırsatı elde ediyor. Dolayısıyla

dijital dönüşüm stratejileri, kilit operasyonların optimizasyonunda

kullanılabilecek veriye dayalı öngörüler üretebiliyor.

Aynı zamanda bilgi teknolojisi (IT) ile operasyon

teknolojisinin (OT) entegre hale gelmesini ve uçtan uca

bütünlük kazanmasını sağlıyor. Böylece hem daha fazla

veri toplanabiliyor hem de toplanan verilerin daha

doğru sonuçlar veren modellerle analiz edilmesiyle üretim

operasyonları için daha faydalı bilgilere ulaşılabiliyor.

Üstelik kritik kontrol veri paketlerini bozmadan IT ve OT

trafiğini aynı ağda yönetebilme imkanından dolayı altyapı

maliyetlerinden de tasarruf elde ediliyor.”

TSN geniş ölçekte yaygınlaşıyor

Teknoloji

CLPA tarafından hayata geçirilen CC-Link IE TSN’nin, açık

endüstriyel ethernet ağ teknolojilerinde önemli bir yeri

olduğunu belirten Önder Şenol; “Şu an baktığımızda

müşterilerine rekabetçi ürün geliştirme ve TSN’nin tüm

avantajlarından faydalanabilme olanağı sunmak adına

endüstriyel otomasyon sağlayıcıları, bu teknolojiden

yararlanarak çok çeşitli cihazlar geliştirebiliyor. Uygulama

tarafında ise Gigabit bant genişliği ve TSN fonksiyonlarını

birleştiren ilk açık endüstriyel ağ olarak CC-Link IE TSN

pazarda yer alıyor. Bu teknoloji, aynı ağ üzerinde diğer

açık ağların ve bilgi teknolojileri sistem bilgilerinin

iletişimini entegre ederken gerçek zamanlı performans

sağlayan kontrol iletişimini etkinleştirebiliyor. Böylece

yapılandırma özgürlüğü sağlıyor ve kablolama maliyetlerini

önemli ölçüde düşürüyor. Veriye dayalı öngörü

imkânı da sunan bu teknoloji, dijital dönüşüm stratejileri

kapsamında şirketlerin bu öngörülerini kullanabilmesini

sağlıyor. Bu noktada CLPA olarak performans ve

işlevselliği üst seviyeye taşıyan CC-Link IE TSN teknolojimizle

dünyanın dört bir yanındaki üreticilerin yanında

yer alıyoruz” şeklinde konuştu.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 45


Teknoloji

BULUTUN BÜYÜK ROLÜ

Couchbase Araştırması, Kuruluşların Yarısından Fazlasının IT Harcamalarını

Dengelemede Bulutun Büyük Rol Oynadığını Onaylıyor. Araştırma, Bulut

Hizmetlerinde Esnek ve Uygun Maliyetli Araçların Yanı Sıra Self Servis ve Az

Kodlu veya Kodsuz Teknolojilerinin Kritik Önemini Yeniden Doğruluyor.

Bulut veritabanı platformu şirketi Couchbase, Inc.

(NASDAQ: BASE), işletmelerin %58’inin ekonomik durumlardan

kaynaklı olarak bütçelerini yatırım ve işletme

maliyetleri arasında nasıl bölüştürdüklerini gösteren bir

araştırma yayınladı. Araştırmaya göre, işletmelerin %54’ü

bilişim teknolojileri harcamalarını dengelemek için bulutun

önemli bir gereksinim olduğunu söylüyor. İşletmelerin

çoğunluğu buluta geçişin kaçınılmaz olduğuna inanıyor

ve %44’ü bulut harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor.

600 üst düzey IT yöneticisi ile yapılan küresel bir ankete

göre; satıcıya bağımlılık, bulut harcamalarında ve

maliyetlerinde şeffaflık eksikliği, esnek olmayan yönetim

araçları gibi faktörler 2022 yılında kurumsal bulut maliyetlerine

%29’luk bir artış olarak yansıdı. Buna ek olarak

anket, kuruluşların bulut hizmetlerine ortalama 28,91

milyon dolar harcadığını ve bu meblağın yaklaşık 6,5 milyon

dolarının da fazladan masraf olduğunu ortaya koydu.

Bütün bu bulgular, şeffaf bir şekilde fiyatlandırılan ve

uygun maliyetli esnek bulut teknolojilerinin, işletmelerin

iş verimliliğini artırmalarında büyük önem taşıdığını

gösteriyor.

Couchbase’de Ürün ve Stratejiden Sorumlu Başkan

Yardımcısı Rahul Pradhan; “Bulut, işletmelerin gereksinim

duydukları ölçeklenebilirliği, güvenilirliği ve

çevikliği sunan, modern teknoloji yığınının önemli bir

bileşenidir. Hizmet sağlayıcılarının, işletmeler için uygun

fiyat-performans oranını sağlayan esnek dağıtım

seçeneklerinin yanı sıra son derece güvenli ve ölçeklenebilir

çözümler sunması her zamankinden daha fazla gerekiyor.

Bu yaklaşım, müşterilere bulut seçimleri üzerinde

çeviklik ve kontrol sağlıyor, kaynaklarından en iyi şekilde

yararlanmalarına yardımcı oluyor, işlerini yönlendirmeye

ve hızlandırmaya konsantre olmalarını sağlıyor.” dedi.

Bazı kuruluşların personel eğitimi ve altyapı maliyet

yönetimi dahil olmak üzere şirketin fiziki kısmında zorluklar

yaşadığı göz önüne alındığında, bu kuruluşların

%53’ü harcamalarını yaklaşık %25 oranında sermaye/yatırım

harcamalarından işletme harcamalarına

kaydırıyor. Dahası, 2026 yılına kadar kuruluşlar toplam IT

harcamalarının %31’ini bulutta yapmayı planlıyor.

Bulut, İş Dünyasında IT’nin Rolünü Değiştiriyor ve Self

Servis, Düşük Kodlu veya Kodsuz Teknolojinin Benimsenmesini

Sağlıyor

Araştırmaya katılanlar, IT’nin daha çok danışma görevi

üstlenen bir hale geldiğini ve diğer departmanların riski

en aza indirirken doğru IT kararları vermesine yardımcı

olduğunu öne sürüyor. Temel içgörüler şu şekilde:

• Katılımcıların %85’i bunu gerçekleştirmek için

IT’nin rolünü değiştirmeye başladı ya da bunu önümüzdeki

12 ay içinde yapmayı planlıyor.

• Katılımcıların %88’i diğer departmanların IT’den

minimum girdi ile uygulamalar geliştirmesine yardımcı

olmak için düşük kodlu ve kodsuz teknolojileri kullanmaya

başladı ya da kullanmayı planlıyor.

• Katılımcıların %88’i benzer bir şekilde sunucusuz

bilgi işlemi benimseyerek diğer departmanların

doğrudan kendi bulut hizmetlerini satın alabilmesini

sağlayacak girişimlerde bulunuyor.

• Katılımcıların %90’ı bulut hizmetlerini daha etkin

kullanmak için diğer departmanlara eğitim veriyor

veya verecek.

Bütün bunlar IT’nin sorumluluklarının ortadan kalkacağı

anlamına gelmiyor. Kuruluşların yalnızca %14’ü, IT’nin

katılımı olmadan inovasyonu ve yeni hizmetleri desteklemek

için bulutu kullanıyor. Ancak bu durum IT ekiplerinin

ihtiyaç duyduğu becerilerin gelişeceğine, teknik

becerilerin yanında kişilerarası, yönetimsel ve eğitimsel

becerilerle ihtiyaç duyacaklarına işaret ediyor.

Pradhan, “Bulut, IT’nin danışma rolüne dönüşmesinin

merkezinde yer alıyor ve yapay zeka odaklı uygulamalarla

birlikte daha da önemli hale geliyor. Örnek olarak, IT ve

geliştirici ekipleri tam olarak yönetilen bulut hizmetleri

sayesinde veritabanı yönetimi görevlerini devredebilirler.

Fakat bunun karşılığında, diğer departmanları basit

uygulamalar geliştirmekten bulut hizmetlerini maliyet

aşımlarına yol açmayacak veya riski artırmayacak şekilde

nasıl kullanacakları konusunda eğitmeleri gerekecek.

Bulut kullanımı ve dolayısıyla maliyetler inovasyonlara

yetişmek için artmaya devam edecek. Daha verimli operasyonlar

yürütmek için akıllıca yatırımlar yapmak

işletmelerin elinde. Hem uygun maliyetli hem de esnek

olan modern araçlar, kuruluşların bulut teknolojilerinde

önemli yatırım getirisi elde etmelerini sağlayacak.”

şeklinde sözlerine devam etti.

46 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2022


Yazılım

2023 MOBİL UYGULAMA

TRENDLERİ

Mobil pazarlama analitik şirketi Adjust 2023 mobil uygulama trendleri’ni açıkladı.

Kopyanızı indirin!

Mobil pazarlamacıların acımasızca veri odaklı ve

stratejik olmaları her zaman önemli olmuştur. Şimdi,

ekonomik gerileme, mobil kullanımdaki son düşüş, artan

kullanıcı edinme (UA) maliyetleri ve sürekli gelişen veri

gizliliği alanındaki zorlukların birleşimiyle, bu gereklilik

her zamankinden daha belirgin.

2023’te, doğru ilişkilendirme verileri, derinlemesine

raporlama, önemli içgörü belirleme ve taktiksel

platformlar arası büyüme ile performansı optimize

etmeye ve getirileri en üst düzeye çıkarmaya odaklanan

ekipler en büyük başarıyı görecek. Nasıl olduğunu

ortaya çıkarmak için Mobil uygulama trendlerinin 2023

sürümünü oluşturduk: Küresel bir uygulama performansı

karşılaştırması. Mobil e-ticaret, fintech, oyun ve genel

olarak sektörü kapsayan e-kitap, eyleme geçirilebilir

verilerin analizini sağlar ve pazarlamacıların sürekli

dönüşen mobil ekosisteme rağmen kesintisiz büyümeyi

sürdürmek için odaklanması gereken temel konuları

araştırır.

Rekabette avantaj elde etmek ve uygulamanızın

büyümesini hızlandırmak için ihtiyacınız olan her şey için

bugün harekete geçin.

İçinde ne olduğuna dair bir önizleme:

• Veri gizliliği statükonunun, stratejik kanal

çeşitlendirmesinin nasıl uygulanacağının ve neden

merkezi veri ve ortam karması modellemesinden (MMM)

yararlanmanız gerektiğinin keşfedilmesi .

• ATT katılım oranları, 2022 1. Çeyrek’teki %25’ten

2023 1. Çeyrek’te %29’a yükselmeye devam ediyor.

• Mobil e-ticaret oturumları ve oturum

uzunluklarının her ikisi de 2022’de bir önceki yıla göre

arttı ve 2023’te şu ana kadar oturumlar %7 daha arttı.

• Fintech yüklemeleri, oturumlar, kullanıcı başına

oturumlar, uygulamada harcanan süre ve gelir tırmanıyor.

2022’de, yıllık %54 ile en fazla büyümeyi LATAM gördü.

• 2022’de oyun uygulaması yüklemeleri ve

oturumlarındaki düşüşün ardından, Ocak 2023’te

sırasıyla %10 ve %11’lik bir geri sıçrama görüldü.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 47


Teknoloji

TEKNOLOJİ SOKAK MODASIYLA

BULUŞUYOR

ASUS Vivobook S 15 OLED BAPE® Edition ile teknoloji modayla buluşmaya

hazırlanıyor. Teknolojinin dev markası ASUS, modanın sevilen markası BAPE®

ile birlikte tasarlanan ilk dizüstü bilgisayarını 17 Ağustos 2023 tarihinde

gerçekleştireceği online lansmanda tanıtacak.

Dünyanın lider bilgisayar üreticilerinden ASUS, enerjik

ve canlı Vivobook serisi için efsanevi sokak giyim

markası BAPE® ile ortak bir tasarıma imza attı. BAPE®’in

30. yıldönümünde sınırlı sayıda üretilen ASUS Vivobook

S 15 OLED BAPE® Edition dizüstü bilgisayar, BAPE®

tasarımlı özel bir kamuflaj desenine sahip. Dizüstü bilgisayar

ile birlikte, aynı zamanda bir fare, taşıma çantası

ve Baby Milo® figürleri gibi aksesuarlar da kullanıcıların

beğenisine sunuluyor.

Bu benzersiz iş birliği ile ASUS ve BAPE®, moda ve teknolojiyi

kusursuz bir şekilde birleştirerek özel bir dizüstü

bilgisayar üretti. Bu çığır açan ürün, hem sokak giyimi

meraklılarını hem de teknoloji meraklılarının dikkatini

çekmeye hazırlanıyor. ASUS ve BAPE®; modaya uygun

estetiği, güçlü performansla harmanlayarak sınırları zorlamaya

hazırlanıyor ve teknoloji meraklılarını olağanüstü

bir yolculuğa çıkarıyor.

ASUS, iki markanın bu güçlü işbirliği ile üretilen tasarımı

17 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştireceği lansmanda

tanıtacak. Türkiye saati ile saat 11.00’de gerçekleştirilecek

lansman, YouTube, Facebook ve diğer sosyal medya

kanallarında yayınlanacak. İzleyiciler YouTube üzerinden

sorulan soruları yanıtlayarak ve hashtaglari kullanarak

özel bir çekiliş hakkına ve sürpriz hediyelere sahip olma

şansı kazanacak. Heyecan verici Vivobook S 15 OLED

BAPE® Edition lansmanına https://asus.click/vivobook_

bape_pr adresinden katılabilirsiniz:

https://www.asus.com/tr/

48 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2022


EKONOMİK NOKTA

TEKNOLOJİ

01 - 15 Nisan 2020

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

www.worldmediagroupe.com

www.ekonomiknokta.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz / internet televizyonumuz.

(Yıllık 361 bin görüntüleme)

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

www.elektrikpanodergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü

gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10

sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli

ziyaret etti.

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat,

teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık

ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000

adet e-gazete 50.000 adet)

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet /

e-dergi 30.000 adet)

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning

Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet

/ e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34

makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33

makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim

Zafer Alkan

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim

Düzgün Turgut - Sevda Öncü

WORLD MEDIA GROUP

Muhasebe Müdürü

0 542 292 83 85

makineotomasyondergisi@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim

Simge Savranoğlu - Mete Şahin

WORLD MEDIA GROUP

Grafik Tasarım

0 212 427 00 15

worldmediareklam@gmail.com


Siber Güvenlik

FORTİGUARD LABS TEHDİT

ARAŞTIRMASI

FortiGuard Labs Tehdit Araştırması, Big Head fidye yazılımının Türkiye’den de gönderildiğini

ortaya çıkardı.

FortiGuard Labs, “Big Head” ve muhtemelen aynı

saldırgan tarafından kullanılan ve tüketicilerden para

sızdırmayı hedefleyen başka bir fidye yazılımı olmak

üzere iki yeni fidye yazılımı varyantıyla karşılaştı.

Bu varyant Mayıs 2023’te ortaya çıktı. Big Head fidye

yazılımının en az üç varyantı olmasına rağmen, hepsi

diğer fidye yazılımı varyantları gibi para sızdırmak için

kurbanların makinelerindeki dosyaları şifrelemek üzere

tasarlanmış.

Big Head fidye yazılımı örneklerinin çoğu Amerika Birleşik

Devletleri’nden gönderilmiş. Aynı saldırgan tarafından

kullanılan bir başka fidye yazılımı ise Amerika Birleşik

Devletleri, İspanya, Fransa ve Türkiye’den gönderilmiş.

FortiGuard Labs, Big Head fidye yazılımının A ve B

varyantları olarak adlandırılan en az iki varyantını tespit

etti.

A Varyantı

Big Head fidye yazılımı A varyantı çalıştırıldığında,

kullanıcıları perde arkasında meşru eylemlerin

gerçekleştiğine inandırmak için sahte bir Windows Update

ekranı görüntülüyor. Sahte Windows Güncellemesi

yaklaşık 30 saniye sürüyor ve otomatik olarak kapanıyor.

Sahte güncelleme tamamlandığında, fidye yazılımı,

dosya adları rastgele değiştirilmiş tehlikeye atılmış

makinelerdeki dosyaları çoktan şifrelemiş oluyor.

Fidye yazılımı daha sonra “README_[rastgele yedi

basamaklı sayı] etiketli bir fidye notu açıyor ve

kurbanların dosya şifre çözme ve veri sızıntısı için e-posta

veya Telegram yoluyla saldırganla iletişime geçmesini

talep ediyor.

B Varyantı

Big Head fidye yazılımı B varyantı tehlikeye atılmış

makinelerdeki dosyaları şifrelemek için tasarlanmış.

Analizler, B varyantının dosya şifreleme için “cry.ps1”

adlı bir PowerShell dosyası kullandığını ortaya çıkardı. B

varyantı bazı durumlarda cry.ps1 dosyasını bırakmıyor

ve dosya şifreleme gerçekleşmiyor. Ancak bu durum B

50 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


Siber Güvenlik

varyantının masaüstü duvar kağıdını kendi fidye notu

ile değiştirmesini engellemiyor. A varyantı gibi, fidye

notu da kurbanların aynı e-posta adresini veya telegram

kanalını kullanarak saldırganla iletişime geçmesini istiyor.

Aradaki fark, B varyantı fidye notunda bir Bitcoin’lik bir

fidye ücretinin yer alması. Fidye ücretinin nispeten düşük

olması, Big Head fidye yazılımının işletmelerden ziyade

tüketicileri hedef almak için kullanıldığını gösteriyor.

B varyantı ayrıca duvar kağıdı ile aynı fidye mesajını içeren

“Önce Beni Oku!/txt” etiketli bir fidye notu bırakıyor.

Kurumlar ne yapabilir?

Fidye yazılımlarının çoğu genellikle oltalama yoluyla

iletildiğinden, kurulmların, kullanıcıları oltalama

tehditlerini anlamaları ve tespit etmeleri için eğitmek

üzere tasarlanmış Fortinet çözümlerinden yararlanmayı

düşünmesi gerekiyor. FortiPhish Kimlik Avı Simülasyon

Hizmeti, kurumların kimlik avı tehditlerine karşı kullanıcı

farkındalığını ve dikkatini test etmesine ve kullanıcılar

hedefli kimlik avı saldırılarıyla karşılaştığında doğru

uygulamaları eğitmesine ve pekiştirmesine yardımcı

olmak için gerçek dünya simülasyonlarını kullanıyor.

Kurumların, gelişen ve hızla artan fidye yazılımı riskiyle etkin

bir şekilde başa çıkabilmeleri için veri yedeklemelerinin

sıklığı, konumu ve güvenliği konusunda temel değişiklikler

de yapmaları gerekiyor. Dijital tedarik zincirinin tehlikeye

girmesi ve ağa uzaktan bağlanan işgücü ile birleştiğinde,

saldırıların her yerden gelebileceğine dair gerçek bir risk

ortaya çıkıyor. Riski en aza indirmek ve başarılı bir fidye

yazılımı saldırısının etkisini azaltmak için Ağ dışı cihazları

korumak için SASE gibi bulut tabanlı güvenlik çözümleri;

kötü amaçlı yazılımı saldırının ortasında engelleyebilen

EDR (uç nokta algılama ve yanıtlama) çözümleri gibi

gelişmiş uç nokta güvenliği ve politika ve bağlama dayalı

olarak uygulamalara ve kaynaklara erişimi kısıtlayan Zero

Trust Access-Sıfır Güven Erişimi ve ağ segmentasyonu

stratejilerinin tümünün araştırılması gerekiyor.

Fortinet Nasıl Yardımcı Olabilir?

Fortinet, güvenlik ekosisteminizde yerel sinerji ve

otomasyon sağlayan sektörün önde gelen tam entegre

Security Fabric’in bir parçası olarak, geniş bir teknoloji ve

insan tabanlı as-a-service teklifleri portföyü sunuyor. Bu

hizmetler, deneyimli siber güvenlik uzmanlarından oluşan

küresel FortiGuard ekibi tarafından destekleniyor.

Fortinet müşterileri, AntiVirus ve FortiEDR hizmetleri

aracılığıyla bu zararlı yazılım varyantına karşı aşağıdaki

şekilde korunuyor: FortiGuard Labs, bilinen Big Head

fidye yazılımı varyantlarını aşağıdaki AV imzaları ile tespit

ediyor:

- MSIL/Fantom.R!tr.ransom

- MSIL/Agent.FOV!tr

- MSIL/Kryptik.AGXL!tr

- MSIL/ClipBanker.MZ!tr.ransom

FortiGuard AntiVirus hizmeti FortiGate, FortiMail,

FortiClient ve FortiEDR tarafından destekleniyor. Güncel

AntiVirus güncellemelerini çalıştıran Fortinet EPP

müşterileri de korunuyor.

FortiGuard Labs’ın Acil Durum Olay Müdahale Hizmeti,

bir olay tespit edildiğinde hızlı ve etkili müdahale

sağıyor. Olaya Hazırlık Abonelik Hizmeti ise hazırlık

değerlendirmeleri, IR oyun kitabı geliştirme ve IR oyun

kitabı testi (masa başı tatbikatları) yoluyla bir siber

olaya daha iyi hazırlanmanıza yardımcı olacak araçlar ve

rehberlik sağlıyor.

Fortinet’in FortiGuard Labs tehdit araştırma ve istihbarat

organizasyonu ve FortiGuard yapay zeka destekli

güvenlik hizmetleri portföyü hakkında daha fazla bilgi

edinilebiliyor.

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023 51


Otomotiv

DİJİTAL HASTA MODELİ, TEDAVİ

EDEN DOKTORLARIN KARAR

VERMESİNİ VE MALİYETLERİ

DÜŞÜRMESİNİ DESTEKLER

Sağlık sektörüne yeni bakış açıları:

MED²ICIN projesi kapsamında geliştirilen

karar verme destek sistemi tedavi başarı

oranını artırmalıdır. Tek bir hastayla

ilgili tüm bilgileri bir araya toplayarak ve

bunları benzer kişilerden oluşan gruplarla

karşılaştırarak karar verme süreçlerinde

hekimlere destek olur. Bu çözüm, tedavi

için en iyi seçeneğin seçilmesine yardımcı

olmanın yanı sıra tedavi süresini ve

maliyetlerini azaltır.

Dijital hasta modeli, kişiselleştirilmiş ve uygun

maliyetli tedavi sağlayarak sağlık sektörü için yeni

fırsatlar sunuyor. Dijital bir ikiz oluşturmak için farklı

sistemlerden mevcut hasta verilerini birleştirmek için

kullanılacaktır. Fraunhofer Institute for Computer

Graphics Research IGD’de Görsel Sağlık Teknolojileri

Yetkinlik Merkezi Başkanı Dr. Stefan Wesarg, “Bireysel

hastaların özel tedavisi ve sağlık fonlarının bir bütün

olarak toplum için kullanımı için avantajlar sunuyor”

diyor. ve MED²ICIN koordinatörü. “Bir bireyin sağlık ve

hastalık kayıtlarını bir araya getirmek ve bu verileri veri

koruma düzenlemelerine uygun bir şekilde akıllıca analiz

etmek, daha etkili önleme, teşhis, tedavi ve bakım için

tamamen yeni bir çözümle sonuçlanacaktır.”

Maliyetlerin ve tıp uzmanları üzerindeki yükün

azaltılması

Sağlık hizmeti harcamalarını etkili bir şekilde kontrol etmek

- yani, pahalı MRI taramaları için birden fazla talepten

kaçınmak veya görüntüleme verilerini değerlendirmeye

dahil olan manuel iş miktarını en aza indirmek - şu anda

sağlık sektöründe karşı karşıya olduğumuz en büyük

ekonomik zorlukları hesaba katmak anlamına gelir.

Bunlar, artan maliyetleri ve muazzam beceri eksikliğini

ve bunun sonucunda bakım için darboğazları içerir.

Wesarg ve ekibi, dijital ikizi geliştirmek için diğer altı

Fraunhofer enstitüsüyle birlikte çalıştı. Bilgi ve tavsiyeler

etkileşimli bir panoda özetlenirken, çeşitli modüller

aracılığıyla daha ayrıntılı bir genel bakış sunulmaktadır.

Burada hekimler yapay zeka tabanlı analizlere (örneğin,

tıbbi uzman yayınları) erişebilir ve tedavi kılavuzlarının

yanı sıra her bir tedavi seçeneğinin maliyetlerini kontrol

edebilir. Kohort modülünde, bireysel hasta kayıtları

benzer hastalık modellerinden elde edilen verilerle

eşleştirilir. Bu nedenle tedaviyi yapan hekimler, her

özel durumda hangi tedavilerin en etkili olacağını

belirleyebilir. Hastalar bir uygulama aracılığıyla kendi

yaşam tarzı verilerini yükleyebilir.

Karar modeli, pratik testlerde umut verici sonuçlar

gösterdi

Web tabanlı sistemi hastanelerde ve tıbbi uygulamalarda

test eden yaklaşık 50 gastroenterologla yapılan çevrimiçi

bir anket, hasta modelinin belirlenen hedefleri yerine

getirebildiğini gösterdi. Ankete katılanların %23’ü maliyet

tasarrufunu övürken, %35’i modelin kullanılmasından

kaynaklanan tedavi sürelerindeki azalmaya dikkat çekti.

Şimdiye kadar, dijital hasta modeli kronik inflamatuar

bağırsak hastalıkları (CIBD) için kullanılmıştır; gelecekte

diğer rahatsızlıklar için kullanılacaktır.

52 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


Frankfurt Üniversite Hastanesi’nde kıdemli bir doktor

olan Dr. Irina Blumenstein, bir CIBD uzmanı olarak en

başından beri geliştirme sürecine dahil oldu. Dahiliye,

gastroenteroloji ve beslenme tıbbı uzmanı, “Araç, günlük

tedavide hem uzmanlara hem de daha az deneyimli

gastroenterologlara mükemmel destek sağlıyor” diyor.

Daha fazla geliştirme, geniş ölçekli kullanım için temel

oluşturacaktır.

Wesarg ve ekibi, Finlandiya’daki ortakların yardımıyla

araştırmalarını Avrupa düzeyinde ilerletmeye devam

edecek. 10.000 set hasta verisi kullanarak, ticari sistemlere

dahil edilebilmesi ve günlük tıbbi bakımda kullanılabilmesi

için modeli geliştirmeye devam edecekler. Wesarg,

“Nihayetinde kararı verecek olan insandır - yapay zeka

destekli modülleriyle hasta modelimizi kullanarak, bunu

yapmak için optimum veri tabanına sahip olacaklardır”

diye açıklıyor Wesarg.

Proje katılımcıları, 17 Temmuz’da, Goethe Üniversitesi

Frankfurt’un Westend Kampüsü’nde, etkileşimli panosu

ve bireysel modülleri ile veri modelinin iç işleyişini

sundular. Klinik ve endüstriyel çevreler, tıp mühendisliği,

sağlık bilişimi ve ilaç endüstrisinden ilgili taraflar ile

medya temsilcileri davetliydi.

Arkaplan bilgisi

Proje konsorsiyumu aşağıdaki Fraunhofer Enstitülerinden

oluşmaktadır:

Fraunhofer Bilgisayar Grafikleri Araştırma Enstitüsü IGD

PROJE YÖNETİCİLERİ

Proje odak alanları: kohort analizi, akıllı görüntü analizi,

uzunlamasına modelleme

Yapay zeka tabanlı bir analiz süreci ve etkileşimli

görselleştirme teknolojileri, tıbbi görüntüleme verilerini

hastaya özel klinik veriler ve kohort bilgi tabanlarıyla

birleştirir. Veri odaklı, kişiselleştirilmiş tıbbın temelini

oluştururlar ve doktorları desteklemek için sezgisel karar

verme yardımcıları sağlarlar.

Fraunhofer Uluslararası Yönetim ve Bilgi Ekonomisi

Merkezi IMW

Proje odak alanları: sağlık ekonomisi, stratejik çerçeve

koşulları, pazar analizi ve uygulama stratejisi

Otomotiv

Fraunhofer Dijital Tıp Enstitüsü MEVIS

Proje odak alanları: dijital hasta modeli, hastalık

ilerlemesinin zamansal modellemesi, teşhis ve terapötik

kararlar için akıllı, veriye dayalı destek

Fraunhofer MEVIS’in misyonu, yarının dijital, entegre

hassas tıbbını ilerletmek için akıllı bilgisayar desteğinden

yararlanmaktır. Tanı ve tedaviyi iyileştirmek için hastaya

özel veriler kullanılır.

Optronik, Sistem Teknolojileri ve Görüntü İstismarı IOSB

için Fraunhofer Enstitüsü

Proje odak alanları: veri koruma ve veri sahipliği, AI

süreçlerinin açıklanabilirliği, UX/UI tasarımı, kılavuz

tabanlı karar desteği

Yapay zeka odaklı analiz modelleriyle birleştirilen insanmakine

etkileşimindeki yenilikçi yaklaşımlar, kullanıcı

arayüzlerindeki kullanıcı gereksinimlerini haritalamak ve

veri kullanımının şeffaf sunumu yoluyla veri sahipliğini

sürdürmek için veri ve bilgiyle uzmanları destekler.

Fraunhofer Entegre Devreler Enstitüsü IIS

Proje odak alanları: dijital patoloji için analiz yöntemleri,

biyosinyalleri değerlendirme süreçleri, iletişim

protokolleri oluşturmada uzmanlık

Fraunhofer IIS, ameliyathane ve laboratuvarın yanı

sıra bakım ve evde bakım uygulamalarında karar

vermeye yönelik bilgisayar destekli destek sağlamak için

multimodal tıbbi görüntüleme verilerini ve biyosinyalleri

kaydetmek, düzenlemek, hazırlamak, işlemek ve analiz

etmek için özelleştirilmiş çözümler geliştirir.

Fraunhofer Çeviri Tıbbı ve Farmakoloji Enstitüsü ITMP

Proje odak alanları: veri ve bilgiden yararlanmada tıbbi

uzmanlık

Fraunhofer ITMP, geliştiriciler ve programcılar için tıbbi

sorunları yorumlayarak, değerlendirmeler yaparak ve

hizmeti hekimler için kullanılabilir hale getirerek projeye

katkıda bulunur. Mevzuat çerçevesi ve veri koruma

yasasına uygun veri toplama yönetimi ve bu verilerin

teknolojik ve mantıksal veri işleme çözümlerimiz

yardımıyla günlük klinik uygulamalar için hazır bilgiye

dönüştürülmesi de hedefler arasında yer almaktadır.

Fraunhofer IMW, araştırmanın sosyoekonomik yönlerini

deniz feneri projesine dahil eder, projenin tamamı için

erken bir aşamada kullanım stratejileri geliştirir ve sağlık

ile ekonomi arasındaki karşılıklı ilişkileri modeller.

Fraunhofer Akıllı Analiz ve Bilgi Sistemleri Enstitüsü IAIS

Proje odak alanları: bilgi grafikleri ve ontolojileri, bilgi

çıkarma, uzunlamasına modelleme

Hibrit AI yöntemleri ve semantik teknolojiler, uzman

ve uzman bilgisinin klinik verilerin analizine entegre

edilmesini sağlar. Bu, AI destekli tıbbi öneri sistemleri

geliştirmek için temel bir ön koşul oluşturur.

Yazar: Dipl. Betriebswirt Daniela Welling - Fraunhofer

Kurumsal İletişim Başkanı

Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 36 - 2023 53


Otomotiv

AUTOMECHANİKA

ULUSLARARASI KATILIMCI VE

ZİYARETÇİ REKORU KIRDI

World Media Group olarak

Automechanika Istanbul 2023

organizasyonu’nun kilit iki

ismiyle bir sohbet gerçekleştirdik.

Automechanika Istanbul Fuar

Direktörleri Alemdar Sönmez ve

Can Berki sorularımızı yanıtladı.

Rekor katılım ve ziyaret ile

sonuçlanan bu organizasyonda

en önemli unsur ise uluslararası

katılımın yoğun olmasıydı.

Öncelikle kısaca sizleri tanıyabilir miyiz?

Automechanika

Istanbul

Fuar

Direktörü Alemdar

Sönmez

Alemdar Sönmez: Otomotiv endüstrisinde uzmanlığım

ve 21 yılı aşkın bir sürelik sektör tecrübemle birlikte

Hannover Fairs Turkey’de Automechanika Istanbul’un 8

yıldır direktörlüğünü sürdürüyorum. Lisansımı İstanbul

Üniversitesi’nde, yüksek lisansımı ise Mimar Sinan Güzel

Sanatlar Üniversitesi’nde tamamladım. İngilizce ve

İspanyolca dillerinde de yetkinliğim mevcut.

Can Berki: 2011 yılından bu yana da Messe Frankfurt’ta

çalışıyorum ve bir süredir de Automechanika Istanbul’un

direktörlük görevini sürdürüyorum. Eğitim hayatımı

FVM Işık Üniversitesi Bilişim Teknolojileri bölümünde

tamamladım ardından Harvard Business School’dan

online olarak Yönetim Temelleri eğitimi aldım. Otomotiv

sektöründe her geçen gün kendimi geliştirmemin yanı sıra

İngilizce ve Almanca dillerinde de yetkinliğim bulunuyor.

Automechanika Istanbul 2023 organizasyonu

uluslararası katılımcı ve ziyaretçi profili ile rekor kırdı.

2024 için nasıl bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?

Alemdar Sönmez: Sürdürülebilirlik teması odağında

gerçekleştirdiğimiz fuarımızda bu yıl 41 ülkeden

1437 katılımcı firma ve 10 ülke pavilyonu yer aldı.

Automechanika Istanbul’u tüm dünyadan toplam

58.024 sektör profesyoneli ziyaret ederken, bu yıl

ziyaretçi sayımız geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20’lik bir

artış gösterdi. Bir yandan rekorlarla dolu bir fuarı geride

bırakırken diğer yandan gelecek yılın çalışmalarına

odaklanmaya başladık. 2024 yılı organizasyonumuz

23-26 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul Tüyap

Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 2024

organizasyonunun ana teması belirlendikten sonra onun

üzerine çalışmaya başlayacağız. Ayrıca fuar boyunca

ziyaretçi ve katılımcılarımızdan geri dönüşler alıyoruz, bu

yıl aldığımız geri dönüşleri de inceleyerek, gelecek yıl için

kendimizi geliştirebileceğimiz noktalara odaklanacağız.

54 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


4 rd - INDUSTRY 4.0 SUMMIT

Date: 2023

Location: Istanbul / Turkey

COMMUNICATION FOR SPONSORSHIP

e -mail : makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

Tel : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.ekonomiknokta.com - www.endustri40dergisizirvesi.com - www.worldmediagroupe.com


Otomotiv

Tüm dünyayı etkileyen pandemi, resesyon endişesi,

lojistik krizleri ve yaşanan farklı gelişmeler

fuarcılık sektöründe de biraz düşüşe sebep oldu.

Automechanika ise gelişerek yoluna devam ediyor. Siz

Automechanika Istanbul’un yakaladığı bu başarıyı nasıl

yorumluyorsunuz?

Automechanika

Istanbul

Fuar

Direktörü

Can Berki

Automechanika Istanbul 2023’de sergilenen e-

mobiliteye yönelik ürünlere ilgi beklediğiniz şekilde

gerçekleşti mi?

Can Berki: Fuarımızı ziyaret eden sektör profesyonelleri

aynı zamanda özel konsept alanlarımıza da ayrı bir ilgi

gösterdiler. Elektrikli araçların bakım ve onarımında

en son teknolojiler ve ekipmanların 8 ayrı istasyonda

uygulamalı olarak sergilendiği “Innovation 4 Mobility

by BAKIRCI” özel alanımız da ilgi odağıydı. Hem

ziyaretçilerimiz hem sektör profesyonelleri bu özel alana

yoğun ilgi göstererek, sistemleri ve çözümleri inceleme

fırsatı buldular.

Elektrikli araç sektöründe dünyada büyük bir rekabet

söz konusu… Siz ülkemizi bu rekabetin neresinde

görüyorsunuz?

Can Berki: Fuarlar dünya ticaretinin vazgeçilmez

organizasyonlarından. Birçok farklı sektörde fuarlar,

dünya çapında şirketleri bir araya getirerek iş birliklerine

zemin hazırlıyorlar ve global ticaretin sürdürülebilirliğine

katkı sağlıyorlar. Ancak gerek pandemi gerek resesyon

endişesi, lojistik krizi ya da dünya çapındaki çeşitli

ekonomik dalgalanmalar bazı sektörleri daha çok etkiledi,

bu nedenle de fuarcılık da biraz yara aldı. Bu süreçte

Automechanika yoluna hız kesmeden devam ediyor çünkü

hem fuarımız dünya çapında 13 farklı ülkede gerçekleşen

global bir organizasyon hem de otomotiv satış sonrası

sektörü global ticaretin en dinamik pazarlarından bir

tanesi. Fuarımızın kapsamının geniş olmasını, her yıl

getirdiğimiz yeniliklerle üreticilere fırsatlar sunmamızı ve

dünya devlerine ev sahipliği yapmamızı da var sayarsak

yolumuza daha güçlü bir şekilde devam etmemizin

önünde hiçbir engel bulunmuyor.

Otomotiv Endüstrisi ve yedek parça sektöründe

ülkemizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Dünyada

gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığınızda nasıl bir tablo

görüyorsunuz?

Alemdar Sönmez: Türkiye’de otomotiv sektörü

1960’larda ithalat ağırlıklı bir sektörken 90 sonrasında

ise ihracata yönelik rekabet kazanan bir sektör. Özellikle

2000’li yıllardan sonra ise bu rekabet katlanarak

büyüdü ve günümüzde Türkiye’nin de en büyük ihracat

kalemlerinden birisi haline geldi. Bu noktada bir yandan

dünyanın önemli otomotiv markalarının fabrikaları

ülkemizde yer alırken diğer yandan da yedek parça,

aksesuar, bakım, yakıtlar vb. otomotiv satış sonrası değer

zincirine dair tüm alt sektörlerde büyük bir üretim gücü

mevcut. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda ülkemizin

geride kaldığını düşünemeyiz, önemli bir rekabet

gücümüz var.

Alemdar Sönmez: İklim krizi ve gezegenimizdeki

kaynakların giderek tükenmeye başlamasıyla birlikte

elektrikli araç sektörü parlayan bir yıldız haline geldi.

Elektrikli araçlar ve şarj istasyonları dünyada hızla yayılıyor.

İnsanların sürdürülebilir bir teknolojiye böylesine ilgi

göstermesi ise mutluluk verici. Aynı zamanda ülkeler

arasında da araç üretim rekabeti var elbette. Bizim

ülkemizde insanlarımız yavaş yavaş alışıyorlar elektrikli

araç teknolojisine. 2023 yılında şu ana kadar 13 binden

fazla elektrikli araç satılmış ülkemizde ve pazardaki payı

henüz yüzde 3 civarlarında. Bunun giderek yükseleceğini

öngörüyoruz elbette. Bir yandan global markaların

araçlarının sayısı ülkemiz pazarında artmaya devam

ederken diğer yandan yerli üretim yollarda gözükmeye

başladı. Dünya devi markalar elektrikli araçları belli bir

süredir ürettikleri ve piyasaya yaydıkları için şu an elbette

onlarla kısa sürede direkt rekabet edebiliriz diyemeyiz

ancak bu trendi kaçırmadan Türkiye’nin kendi aracını

piyasaya sürmesi ve dünya pazarında yer edinmesi için

büyük pazarlama organizasyonları gerçekleştirmesi

oldukça önemli. İlerleyen yıllarda hem yeni modellerle

hem de araçların dünyaya yayılmasıyla dünya devlerine

ülkemizin önemli bir rakip olacağını düşünüyoruz.

Automechanika Istanbul’un şehre katkıları hakkında ne

düşünüyorsunuz?

Can Berki: Fuarımız düzenlendiği her yıl katılımcı ve

ziyaretçi sayısını artırıyor. Bu sayede de düzenlendiği

dört gün boyunca da şehrin ticaret hacmine önemli bir

katkı sunuyor. Ulaşımdan konaklamaya, yeme-içmeden

eğlence sektörüne kadar birçok farklı sektöre dolaylı

yoldan katkı sağlıyor. Şehirdeki yıl boyunca düzenlenen

en büyük organizasyonlardan birisi olması sebebiyle

özellikle fuar öncesi, sırası ve sonrasında uçuşlarda, otel

rezervasyonlarında önemli bir hareketlilik yaşanıyor.

56 Endüstri 4.0 Dergisi - Sayı 37 - 2023


ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

www.worldmediagroupe.com

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz .

www.makineotomasyondergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi.

www.kesicitakimlardergisi.com

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisinin internet sitesi.

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.

www.elektrikpanodergisi.com

Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergisi.com

Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.


Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34

makineotomasyondergisi@gmail.com

WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33

makineotomasyondergisi@gmail.com

Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.worldmediagroupe.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.ekonomiknokta.com

Reklam İletişim

Zafer Altın

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediareklam@gmail.com

www.autotuningworlddergisi.com

www.elektrikpanodergisi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap

numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve

adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com

adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz.

Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: ..........................................................................

*Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : .................................................................

*Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU

ABONE FORMU

Ad :...............................................................................................

Soyad :...............................................................................................

Adres :...............................................................................................

...............................................................................................

İlçe :...............................................................................................

Şehir :...............................................................................................

Posta Kodu :...............................................................................................

Telefon :...............................................................................................

Faks :...............................................................................................

e-mail :...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi İsmi - Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon Robotic: 300 TL + KDV

Auto Tuning World:

300 TL + KDV

Kesici Takımlar Tutucular : 300 TL + KDV

Endüstri 4.0 :

300 TL + KDV

Elektrik Pano : 300 TL + KDV

Ekonomik Nokta :

300 TL + KDV

Machine Automation (İng) : 300 TL + KDV



Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!