08.02.2013 Views

Ekim 2012 - Aramedya

Ekim 2012 - Aramedya

Ekim 2012 - Aramedya

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

editörden<br />

Hüseyin Vatansever / editor@aramedya.com<br />

Değişen Ticari Araçlar Dünyası<br />

Ticari araçlarda gün geçtikçe yeni modeller ve bu modellerin seçenekleri<br />

geliştiriliyor. Pek çok yeni marka ve model varken hepsinin ortak noktaları<br />

tüketicinin ihtiyacını karşılamak. Tüketicinin de en büyük beklentisi tabii<br />

ki bu koşullarda kullanım maliyeti düşük araçlar. Bunu biraz daha açacak<br />

olursak, başta yakıt tüketimi düşük olması bekleniyor. Diğer yandan müşteri<br />

tarafından bakım aralıkları kısa ve en az arıza veren araçlar isteniyor.<br />

Ticari araç üreticileri de müşterilerinin beklentilerine düzenlemelerinin ve<br />

sürüş güvenliği ilkelerinin müsaade ettiği kadar cevap vermeye çalışıyor.<br />

Ayrıca sürdürülebilir karayolu taşımacılığı için de araçları sürekli olarak<br />

geliştirme ihtiyacı duymaktalar. Euro normları gün geçtikçe üreticiler için daha<br />

zorlayıcı oluyor. Bunu ekteki tabloda da görebilirsiniz. Bu tabloda emisyon<br />

standartlarının yıllar içinde nasıl değiştiği görülebiliyor.<br />

1993 yılında Euro 1 normu tanımlandığında herhalde bu normu karşılayabilen<br />

kamyonlar gayet çevre dostu kabul edilebiliyordu. Ama çok da uzun olmayan<br />

zaman dilimleri içinde çarpıcı gelişmeler gözlemlenebiliyor. Euro 1 ile<br />

Euro 6 arasında geçen 20 yıl içinde yaşanan gelişmenin muazzam olduğu<br />

söylenebilir.<br />

Bu gelişmede tabii ki mutlak hedef sıfır emisyon. Fakat içten yanmalı motorları<br />

olan araçlarla bu hedefe ulaşmak oldukça zor görünüyor. Sıfır emisyon şu<br />

an için elektrik motorlu taşıtlarla mümkün görünüyor. Fakat elektrik motorlu<br />

taşıtlar bütün beklentileri karşılayacak düzeye henüz gelmedi. Diğer yandan<br />

elektrikli araçlar için şarj istasyonları yeterli seviyeye gelmeli ve şebeke<br />

çözümleri oluşturulmalı.<br />

Hibrit sistemli araçlar belki de bu geçiş dönemini tamamlamada rol alabilir.<br />

Dengeli şekilde kullanılan iki motorla çalışan bu sistemler karma yol<br />

koşullarında uygun seçimlerin yapılmasıyla verimli de olabilir.<br />

Nihayetinde bugün için çok zor görünen şeyler, bazen beklenilenden daha<br />

kısa sürede standart halini alabiliyor. İhtiyaçların artması ve azalan kaynaklar<br />

insanlığın üzerinde baskı oluşturuyor. Aynı zamanda da hayati öneme<br />

sahip ulaşım ve taşımacılık sektörlerinin de ekonomik koşullar ve çevre<br />

gibi faktörlerle sürdürülebilirliğini koruması gerekiyor. Bütün bu etkenlerin<br />

sonucunda ise değişim kaçınılmaz oluyor.<br />

Yeni sayımızda görüşmek üzere…<br />

Yaygın ve süreli yayın / ISSN NO: 1308-0199<br />

ARAMEDYA Uluslararası Yayıncılık<br />

Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Responsible in Chief<br />

Nurten Berberoğlu<br />

nberberoglu@aramedya.com<br />

Genel Yayın Yönetmeni / Editor in Chief<br />

Hüseyin Vatansever<br />

editor@aramedya.com<br />

Art Direktör / Art Director<br />

Serkan Dalbudak<br />

grafik@aramedya.com<br />

Reklam & Satış<br />

Advertising & Marketing<br />

Nurten Berberoğlu<br />

nberberoglu@aramedya.com<br />

Kübra Aslan<br />

reklam01@aramedya.com<br />

Fatih Berberoğlu<br />

fatihberberoglu@aramedya.com<br />

Finans / Finance<br />

Özge Kaygısız<br />

muhasebe@aramedya.com<br />

Ulaştırma / Transport<br />

Armağan Berberoğlu<br />

Destekleyen Kuruluşlar<br />

BASKI YERİ VE ADRESİ / Printed By<br />

AZRA AMBALAJ KAĞIT VE MATBAACILIK<br />

SAN. TİC. LTD. ŞTİ.<br />

Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi<br />

1. Bodrum E Blok 1BE No:10-12-15<br />

Tel:+90 (212) 674 10 51<br />

TOPKAPI / İSTANBUL / TURKEY<br />

YÖNETİM YERİ VE ADRESİ<br />

Management Centre<br />

ARAMEDYA ULUSLARARASI YAYINCILIK<br />

REKLAM VE TANITIM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.<br />

Seyit Ömer Mah. Altı Mermer Cad.<br />

Ulusoy Apt. No:10/1 K.M.Paşa / İstanbul<br />

Tel: +90 212 632 51 51 Pbx<br />

Fax: +90 212 586 76 56<br />

info@aramedya.com / www.aramedya.com<br />

Tüm yayın hakları <strong>Aramedya</strong> Uluslararası Yayıncılık Reklam ve Tanıtım<br />

Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Haberler, fotoğraflar ve illustrasyonlar<br />

izinsiz kullanılamaz. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara aittir.<br />

COMMERCIAL VEHICLES WORLD TİCARİ ARAÇLAR Dergisi Basın<br />

Meslek İlke ve Etikleri’ne uymaya söz vermiştir.<br />

All copyrigth of publication belong to ARAMEDYA International Publishing<br />

Company. Do not use news, photograph and illustrasion without permis-<br />

sion. All advertisement responsibility belong to that company.<br />

www.ticariaraclardunyasi.com


fuar<br />

88<br />

74<br />

fuar<br />

içindekiler<br />

TAYSAD, Almanya’da ‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti<br />

48<br />

lojistik<br />

IAA Ziyaretçi Rekoru Kırdı<br />

Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile “Osmanlı Projesi”ni başlatıyor


62<br />

40<br />

röportaj<br />

“Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi konumundayız”<br />

ticari trend<br />

D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />

haberler<br />

22 Tırsan Sektörde 35 Yılı Geride Bıraktı<br />

26 Otokar ve İETT imzaları attı<br />

28 OİB, Tataristan ile işbirliği kapılarını açtı<br />

30 EMBARQ Türkiye - Kent İçi Ulaşıma Sürdürülebilir<br />

Çözümler<br />

32 Çelebi ile Filo Kiralamada “Şımartan Hizmetler”<br />

röportaj<br />

40 “Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi konumundayız”<br />

64 Hidromas Hannover’e Çıkarma Yaptı<br />

lojistik<br />

46 Ekol Lojistik, Avrupa Yatırımlarına Devam Ediyor<br />

48 Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile “Osmanlı Projesi”ni<br />

başlatıyor<br />

Degerlendirme<br />

(<br />

56 Hibrid ve elektrikli kamyon-otobüs üretiminin rekabet<br />

merkezi Avrupa olacak<br />

makale<br />

58 Yan Sanayi - Fikri Mülkiyet İlişkisi<br />

ticari trend<br />

60 Hibrit Otobüslerle Hannover Yemyeşil<br />

62 D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />

yeni ürün<br />

66 Bosch Düşük Yakıt Tüketimi ve Yüksek Performans<br />

Vaat Ediyor<br />

fuar<br />

78 Scania, Özel Çözümlerini Hannover’de Tanıttı<br />

80 Yeni Volvo FH, IAA’da Görücüye Çıktı<br />

82 Citibus İlk Defa Avrupa’da Sergilendi<br />

84 Krone, Lojistik Sektörü İçin Yenilikçi Çözümlerini<br />

Sergiledi<br />

86 Meiller’den Her Sektör için Farklı Çözümler<br />

88 TAYSAD, Almanya’da ‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti


haber<br />

Scania Finansman ve<br />

Takas Desteği Sağlıyor<br />

Karayolu taşımacılığına sunduğu<br />

ürün gamı için Scania müşterilerine<br />

bir satış kampanyası sunuyor.<br />

10 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Scania, Finansman ve Takas Desteği<br />

kampanyası ile G420 CA4X2HSA çekicilerinde<br />

Eylül ayında başlattığı kampanya ile<br />

müşterilerinin talebine göre düşük faizli finansman<br />

kredisi veya takas desteği sunarak<br />

bir araç alım fırsatı sunuyor.<br />

Finansman kampanyası kapsamında, Scania<br />

Tüketici Finansmanı ve diğer finans kuruluşları<br />

ile yapılan çalışmada Türk Lirası ve Euro’da<br />

düşük faizlerle vadelendirme imkanları bulunuyor.<br />

Ayrıca, aracını yenilemek isteyenler için takas<br />

desteği de sağlanıyor. Kampanya süresince<br />

satılan tüm Scania araçlarda yapılacak periyodik<br />

bakımlarda 150.000 km’ye kadar tüm yağ filtre,<br />

sarf malzemeleri ve işçilik ücretleri Scania<br />

tarafından karşılanıyor.<br />

Türkiye geneline yayılmış tüm Scania Yetkili<br />

Satıcılarında geçerli olacak Finansman ve Takas<br />

Desteği kampanyası <strong>Ekim</strong> ayı sonuna kadar sürecek.<br />

“Elektrobüs <strong>2012</strong> EBUS Ödülü” ZF’nin Oldu<br />

Trafik ve Lojistik Derneği, ZF Otobüs<br />

Elektropotal Aks AVE-130 için ZF Friedrichshafen<br />

AG’yi ödüllendirdi.<br />

Alman Trafik Derneği (VDV) ve Sigortaları<br />

(DEVK) ortak girişimi olan Trafik ve Lojistik<br />

Derneği, ZF’nin alçak tabanlı aksını “Elektrik<br />

Tahrikli Yenilikçi Otobüs Komponentleri” dalında<br />

EBUS Award <strong>2012</strong> ödülüne layık gördü.<br />

EBUS ödülü 28 Eylül <strong>2012</strong> tarihinde Köln şehrinde<br />

ZF’ye takdim edildi.<br />

Köln’deki DEVK merkezinde EBUS Award<br />

ödülünü teslim alan ZF Ticari Araçlar Aks Sistemleri<br />

Başkanı Andreas Moser törende yaptığı<br />

konuşmada: “EBUS Award ödülü sadece<br />

geleceğe yaklaşım açısından değil, gerçek hayatta<br />

sınırsız uygulama imkanı bulabilen yenilikçi<br />

Elektrobüslerin gelişimi bakımından da<br />

önem taşımaktadır. Şehir içi trafiğinde CO2,<br />

toz ve ses kirliliğine çözüm aranırken, ZF AVE-<br />

130 Elektroportal Aks tüm bunları sağlamaktadır”<br />

dedi.<br />

ZF AVE-130 Elektroportal aksları şehir<br />

içi otobüslerinin emisyonsuz ve sessiz<br />

tahrik edilmesine imkan sağlarken; tekerleklere<br />

yapılan tahrik, alçak zeminli<br />

portal akslara entegre edilmiş, her<br />

biri 120kW gücünde olan, su soğutmalı,<br />

asenkron motorlar vasıtası ile gerçekleşir.<br />

2010 yılından itibaren 150 adet ZF<br />

Elektroportal aks ile çoğunluğu körüklü<br />

otobüs olan EvoBus marka araçlarda olmak<br />

üzere, 2 milyon km üzerinde saha<br />

testleri yapıldı ve 2013 yılı sonuna kadar<br />

dünya çapında birçok projede, çevre<br />

dostu ve yenilikçi ZF Elektroportal Aks<br />

AVE-130 kullanımına geçilecek.<br />

Uygulamalarda bugün güncel hale gelmiş<br />

olan Yakıt Hücresi, Akümülatör, Supercap<br />

(supercondenser), Troleybüs ve<br />

Dizel Jeneratörü (seri hibrit) gibi tüm<br />

enerji kaynakları kullanılabilecek.


haber<br />

MAN kamyon müşterileri Diyarbakır’da<br />

düzenlenen yemekte bir araya<br />

geldi. MAN Finansal Hizmetler’in<br />

katkısıyla Güneydoğu Bölge Bayi DiyarMAN’ın<br />

ev sahipliğinde gerçekleşen yemekte bir araya<br />

gelen kamyon yatırımcıları bilgi alışverişinde<br />

bulundu. Yemeğe katılan TGS EfficientLine<br />

yatırımcıları da tecrübelerini aktararak, araçların<br />

ekonomik işletme maliyetleri ve düşük yakıt<br />

avantajı sağladığını belirttiler.<br />

MAN kamyon yatırımcıları<br />

Diyarbakır’da buluştu<br />

Diyarbakır’da düzenlenen yemeğe, MAN<br />

Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Kamyon<br />

Satış Müdürü Serkan Sara, DiyarMAN Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Şükrü Unat, MAN Finansal<br />

Hizmetler A.Ş. CFO’su Barış Türkeş,<br />

Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Kılıç,<br />

Bölge Satış Yetkilisi Emrah Albustanoğlu ve<br />

çok sayıda kamyon müşterisi katıldı.<br />

Yemekte konuşan MAN Kamyon ve Otobüs<br />

Ticaret A.Ş. Kamyon Satış Müdürü<br />

Serkan Sara, yatırımlarına MAN ile devam<br />

eden kamyon müşterilerine teşekkür etti.<br />

Satış ve satış sonrası hizmetleri Türkiye’nin<br />

her noktasına ulaştırdıklarını belirten Sara,<br />

“Kalitesine güvenerek MAN’ı tercih eden<br />

değerli yatırımcılarımız bizleri pazar lideri<br />

yaptı. Bizler de bu güvene layık olmak<br />

adına hizmet kalitemizi daha da yukarıya<br />

taşımak için çalışıyoruz” dedi.<br />

DiyarMAN Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Unat<br />

ise yeni TGS EfficientLine çekicilerin bölgede<br />

yoğun talep gördüğünün altını çizdi. Yemeğe<br />

katılan TGS EfficientLine yatırımcıları ise araçları<br />

değerlendirdi. Araçların uzun yol taşımacılığında<br />

oldukça verimli olduğunu belirten yatırımcılar,<br />

ihtiyaca özel şartlar sunan MAN Finans’ın da<br />

yatırımcıyı teşvik ettiğini söylediler.<br />

MAN Finansal Hizmetler A.Ş. CFO’su Barış<br />

Türkeş yaptığı konuşmada “EfficientLine”<br />

serisi ile büyük bir ivme yakaladıklarını belirterek<br />

sektöre olan finansal desteklerinin<br />

artarak devam edeceğini vurguladı. Önümüzdeki<br />

dönemde MAN Kamyon ve Otobüs<br />

Ticaret A.Ş. ile müşterilerine farklı ve<br />

avantajlı ödeme seçenekleri sunarak fark<br />

yaratmayı amaçladıklarını belirten Türkeş, MAN<br />

markasının kalitesiyle sunduğu ayrıcalıkları finans<br />

alanında da sağladıklarını söyledi.<br />

İstanbul’a Yeni Araç Muayene İstasyonu<br />

Tuzla Aydınlı’da hizmete başlayan muayene<br />

istasyonuyla TüvTurk’ün Türkiye genelindeki<br />

araç muayene istasyonu sayısı<br />

267’ye yükseldi. 4 kanalı bulunan Tuzla İstasyonu,<br />

tüm araç türlerine hizmet verecek.<br />

T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />

denetiminde Türkiye’de periyodik araç<br />

muayene hizmeti vermeye yetkili tek kuruluş<br />

olan TüvTurk, en yeni istasyonunu İstanbul<br />

Tuzla’da faaliyete açtı. Aydınlı Mahallesi’nde<br />

açılan Tuzla Araç Muayene İstasyonu ile<br />

TüvTurk’ün İstanbul’daki sabit istasyon sayısı<br />

14’e yükseldi.<br />

Araç sahiplerinin, muayenenin tüm sürecini<br />

izleyebildikleri özel bekleme salonunun da<br />

bulunduğu Tuzla İstasyonu’nda her türlü aracın<br />

muayenesi yapılabiliyor. TüvTurk’ün müşteri<br />

hizmetleri kalitesini yükseltmek için araç<br />

sahiplerinden gelen öneri ve şikâyetleri dikkatle<br />

izlediklerini söyleyen TüvTurk Genel<br />

Müdürü Kemal Ören, Tuzla İstasyonu’nun<br />

da bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.<br />

“İstanbul’un bu bölgesinde, ağır vasıtalar ve<br />

ticari araçlar çoğunlukta. Muayene istasyonumuzun<br />

da bu tür vasıtaların ulaşımı için kolay<br />

bir yerde olmasına önem verdik” diye konuşan<br />

Ören, “Araç sahiplerinin, muayene hizmetini<br />

daha hızlı ve kolay almaları için çalışmalarımıza<br />

devam ediyoruz. Motosiklet kullanıcılarının<br />

muayenelerini kolayca yapmaları<br />

için İstanbul Kızıltoprak ve Maslak’ta sadece<br />

motosikletlere hizmet veren muayene istasyonlarını<br />

yakın bir tarihte faaliyete geçirmiştik,<br />

şimdi ise müşteri ihtiyaçlarını gözeten<br />

yeni bir tasarımla inşa edilen Tuzla istasyonunu<br />

da hizmete almaktan büyük memnuniyet<br />

duyuyoruz. Müşteri memnuniyeti için<br />

çalışmalarımız devam edecek...” dedi. İstasyonun<br />

açılışına TüvTurk Genel Müdürü Kemal<br />

Ören’in yanısıra TüvTurk Yönetim Kurulu<br />

Üyesi ve Tüv Süd İcra Kurulu Üyesi Horst<br />

Schneider ile TüvTurk İstanbul Direktörü Can<br />

Şiram katıldı.<br />

4 kanalda hizmet veren Tuzla İstasyonu ile<br />

TüvTurk’ün, ülke genelindeki toplam araç muayenesi<br />

istasyonu sayısı 73’ü gezici ve 194’ü<br />

sabit olmak üzere 267’ye ulaştı. Toplam kanal<br />

sayısı ise 565 oldu.


haber<br />

CEVA, lojistik sektöründe yine birinci oldu<br />

Aslan Uzun<br />

Ticari araçlar sektörünün en önemli<br />

fuarlarından biri olan ve ana sanayi<br />

firmalarının yeni ticari araç modellerini<br />

sergiledikleri IAA fuarı 20-27 Eylül<br />

<strong>2012</strong> tarihleri arasında Almanya’nın<br />

Hannover kentinde gerçekleşti.<br />

Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki iki<br />

fabrikasında ticari araçlar için yaprak yay<br />

14 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Dünyanın önde gelen global tedarik zinciri<br />

yönetimi şirketlerinden biri olan<br />

CEVA, Capital Dergisi’nin gerçekleştirdiği<br />

‘Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi’ araştırmasında<br />

en büyük 202. firma ve lojistik firmaları<br />

arasında da 1. oldu.<br />

15 yıldır Capital Dergisi tarafından düzenlenen<br />

‘Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi’ araştırmasında,<br />

CEVA Türkiye, 675 milyon TL’lik cirosuyla,<br />

lojistik sektöründe rakiplerini geride<br />

bırakarak 1. oldu. Araştırmaya katılan tüm<br />

firmalar arasında en büyük 202. firma olan<br />

CEVA, 2010 yılında yapılan araştırmada da lojistik<br />

sektöründe yine 1. sırada yer almıştı.<br />

Başarıya giden yolda Olgun Çelik<br />

üretimi yapan ve otomotiv yan sanayinin<br />

güçlü firmalarından Olgun Çelik de<br />

bu fuarda yerini ‘Yaratıcı ve Egeli’ bir tasarımla<br />

aldı.<br />

Başarıya giden yolun yerelden küresele<br />

doğru olduğuna inanan firma, Ege<br />

Denizi’nin rüzgarını arkasına alarak küresel<br />

arenada otomotivin dünyaca ta-<br />

Uluslararası taşımacılıktan antrepoya,<br />

inbound operasyonlardan ev teslimatına,<br />

çok ve dedike kullanıcılı depolamadan<br />

hafif üretime kadar birçok alanda<br />

hizmet veren CEVA’nın, Türkiye ve<br />

Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun,<br />

“CEVA Türkiye olarak kurulduğumuz<br />

günden beri büyüme stratejimiz doğrultusunda,<br />

ciro hedeflerimizin üstünde rakamlara<br />

ulaşarak büyüdük. 2011 yılını<br />

ise ciro bazında pazar lideri olarak kapattık.<br />

Capital 500 araştırmasında, lojistik<br />

sektöründe birinci olmamız başarının<br />

bir göstergesidir” dedi.<br />

nınmış ana sanayilerinin tasarım ortağı<br />

oldu. “Yelkenler Fora” diyerek sürekli<br />

büyümeyi ilke edinen Olgun Çelik, ticari<br />

araç dünyasının bu önemli fuarında<br />

da ürettiği ürüne farklı bir gözle bakarak<br />

fuarın en dikkat çekici stantlarından birini<br />

kurdu. Stant, özgün tasarımı ile tüm<br />

firmaların ve fuar ziyaretçilerinin dikkatini<br />

çekerken; rekabetin çok yoğun yaşandığı<br />

otomotiv sektöründe büyük beğeni<br />

kazandı.<br />

Fuarda açıklama yapan firmanın Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mustafa Say da<br />

Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde büyük<br />

aşama kaydettiğini belirterek, daha<br />

iyiye gitmek ve global platformda yükselmek<br />

ve rakiplerden farklılaşmak için<br />

Türk firmalarının Ar-Ge çalışmalarına<br />

daha fazla önem vermesi gerektiğini<br />

söyledi. Olgun Çelik’in başarısının da Ar-<br />

Ge ve Kalite odaklı çalışmaktan kaynaklandığını<br />

belirten Mustafa Say, bir Türk<br />

firması olarak ticari araç dünyasının<br />

odak noktası olan IAA Hannover fuarında<br />

bu başarılarını sergilemekten mutluluk<br />

duyduğunu ifade etti.<br />

Olgun Çelik Genel Müdürü Ahmet Kanbolat<br />

ise marka yaratmanın önemine değinerek,<br />

marka yaratma sürecinin en önemli<br />

öğesinin inovasyon olduğunu ifade etti ve<br />

Olgun Çelik’in bu konuda sektöründe öncü<br />

olduğunu belirtti. Fuardaki stant alanındaki<br />

görsellerde de Olgun Çelik’in Ar-Ge’ye<br />

verdiği önemi vurgulayan Ahmet Kanbolat,<br />

IAA Hannover fuarında şeffaf, güçlü ve tasarım<br />

yeteneği güçlü bir Türk firması imajı<br />

verdiklerini söyledi.


haber<br />

EUROFORGE’da Yeniden Görevlendirildi<br />

Avrupa Dövmeciler Birliğinin bu<br />

sene Berlin’de yapılan Genel Kurulunda,<br />

Türk dövme sektörünün<br />

önde gelen firmalarından Kanca Dövme<br />

Çelik’in Genel Müdürü Alper Kanca, Avrupa<br />

Dövmeciler Birliği’nin (EUROFOR-<br />

GE) Başkan Yardımcılığı görevini ikinci<br />

kez üstlendi.<br />

EUROFORGE, dünyanın önde gelen oto-<br />

Aktaş’a Önemli Transfer<br />

Fatoş Hüseyinca<br />

Hava süspansiyon körüğü üretiminde<br />

dünyanın en büyük firmaları<br />

arasında yer alan Aktaş, İn-<br />

16 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

motiv markaları başta olmak üzere makine,<br />

savunma, enerji sektörlerinin üretimlerinde<br />

büyük önem taşıyan dövme<br />

parçaları üreticilerini aynı çatı altında<br />

toplayan Avrupa’nın tanınmış ve etkin<br />

bir meslek örgütüdür. Türkiye, 2000<br />

yılından sonra gözlemci olarak faaliyetlerine<br />

katıldığı bu örgüte 2006 senesinde<br />

Dövme Sanayicileri Derneği (DÖVSA-<br />

DER) ile resmen üye oldu.<br />

san Kaynakları ve Kurumsal İletişim<br />

Müdürlüğü görevine otomotiv<br />

yan sanayinde önemli tecrübeleri<br />

olan Fatoş Hüseyinca’yı getirdi.<br />

Dünyanın dört bir yanında üretim<br />

tesisleri bulunan, 80’den fazla<br />

ülkede ürünleri satılan, bağımsız<br />

yedek parça grubunda dünyanın<br />

en geniş ürün gamına sahip<br />

şirketler grubu olan Aktaş<br />

Holding’in İnsan Kaynakları ve<br />

Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini<br />

otomotiv sektörünün yakından<br />

tanıdığı isimlerden bir tanesi<br />

olan Fatoş Hüseyinca üstlendi.<br />

Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve<br />

Edebiyatı mezunu olan Hüseyinca,<br />

mezuniyet dönemi sonrasında<br />

Amerika Birleşik Devletleri’nde Bilgisayar<br />

Programcılığı eğitimi aldı. Eği-<br />

2010 yılına gelindiğinde ise Türk dövme<br />

sanayii iş hacmi, bilgi birikimi, teknolojisi<br />

ve Avrupa’ya olan ihracatı sayesinde EU-<br />

ROFORGE derneği içinde saygın bir yer<br />

edindi. Bunun bir göstergesi olarak da,<br />

2010 yılında Brüksel’de yapılan Genel<br />

Kurulda Alper Kanca, EUROFORGE’nin<br />

Başkan Yardımcılığı görevine seçilen ilk<br />

Türk olmuştu.<br />

Alper Kanca 2 yıllık görev süresinin dolması<br />

sonrası, bu sürede yaptığı başarılı çalışmalara<br />

gösterilen güvenin bir karşılığı olarak<br />

5 <strong>Ekim</strong> <strong>2012</strong> tarihinde Almanya’nın başkenti<br />

Berlin’de yapılan genel kurulda ikinci<br />

kez aynı göreve seçildi. Alper Kanca aynı<br />

zamanda her dört yılda bir değişik kıtalarda<br />

organize edilen ve 2014 yılında da Avrupa<br />

kıtasında yapılacak olan IFC 2014, 21.<br />

Uluslararası Dövme Konferansı’nın organizasyon<br />

komitesinde de görev alacak. Bu<br />

başarı Türk Otomotiv tedarikçilerinin, Türk<br />

yan sanayicilerinin geldiği konumu ve uluslararası<br />

arenada gördüğü kabulü vurgulaması<br />

açısından oldukça önemli. Otomotiv<br />

sektörünün önemli bir tedarikçisi olan dövme<br />

sektörünün Avrupa’ya olan entegrasyonu<br />

bu sayede ivme kazanacak ve dövme<br />

sektörü dış ülkelerde daha da tanınır hale<br />

gelecek.<br />

tim sürecini tamamladıktan sonra Philip<br />

Morris, Gallaher ve İnci Akü gibi birçok<br />

uluslararası firmanın İnsan Kaynakları<br />

yöneticiliğini yaptı. Kariyerinde Amerikan<br />

Hava Kuvvetleri bünyesinde yaptığı<br />

insan kaynakları uygulamaları da yer<br />

alan Hüseyinca birçok sosyal projede de<br />

yer alarak özellikle gençlerin gelişimine<br />

yönelik katkılar koydu.<br />

Profesyonel çalışmalarının dışında Peryön<br />

gibi birçok derneğe de üye olan Fatoş<br />

Hüseyinca aynı zamanda yelken sporunda<br />

da iddialı yöneticilerden. Aktaş’ta<br />

aldığı sorumluluk nedeni ile büyük mutluluk<br />

duyduğunu ifade eden Fatoş Hüseyinca;<br />

“Birçok uluslararası şirkette aktif<br />

olarak yöneticilik pozisyonlarında yer<br />

aldım. Aktaş hem kuruluşundan bugüne<br />

yarattığı hikayesi ile hem de 6 kıtaya yayılmış<br />

faaliyet alanı ile kendi sektöründe<br />

önemli bir güç. Bu gücün vereceği enerji<br />

ile önemli başarılara imza atacağımıza<br />

inanıyorum” dedi.


haber<br />

“Kaptan Sadakat<br />

Rozeti” dağıtmaya<br />

devam ediyor<br />

Otobüs dünyasında kaptanların çok özel<br />

bir konuma sahip olduklarının ve büyük<br />

önem taşıdıklarının bilinciyle Mercedes-Benz<br />

Türk, kaptanlara ve müşterilerine<br />

en yüksek kalitede hizmet ve servis sunabilmek<br />

amacıyla yürüttüğü çalışmalarına devam ediyor.<br />

2006 yılından beri kaptanlara yönelik olarak<br />

“Kaptanlar Kulübü Gazetesi” projesini sürdüren<br />

Mercedes-Benz Türk, Haziran 2009’da<br />

başlattığı “Kaptan Sadakat Rozeti” uygulaması<br />

kapsamında, 01.01.2007 tarihinden sonra<br />

trafiğe çıkan Mercedes-Benz şehirler arası otobüslerinin<br />

bakımlarını yetkili serviste tam olarak<br />

yaptırarak 450.000 km’ye ulaşan kaptanlara<br />

bronz, 700.000 km’ye ulaşan kaptanlara<br />

gümüş, 1.000.000 km’ye ulaşan kaptanlara ise<br />

altın yaka rozeti, sticker ve sertifika vermenin<br />

18 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

yanı sıra bir sonraki bakım paketini ücretsiz<br />

olarak sunuyor.<br />

Bu kapsamda rozet dağıtmaya devam eden<br />

şirket, bu yıl da rozet almaya hak kazanan<br />

kaptanlar için Büyük İstanbul Otogarı’nda<br />

bir tören düzenledi. Mengerler Otogar<br />

Servisi’nde gerçekleşen “Kaptan Sadakat<br />

Rozeti” törenine, Mercedes Benz Türk<br />

A.Ş Satış Sonrası Hizmetler Otobüs Kısım<br />

Müdürü Bahattin Kılıçaslan, Satış Sonrası<br />

Hizmetler Otobüs Servis ve Yedek Parça<br />

Pazarlama Uzmanı Nesligül Horozoğlu ve<br />

Otobüs Büyük Müşteri Danışmanı Ekber<br />

Şerifi katılırken, Mengerler Ticaret A.Ş’den<br />

Mengerler İstanbul Genel Müdürü Nusret<br />

Dallı, Mengerler İstanbul Genel Müdür<br />

Yardımcısı Burak Ataman, Mengerler<br />

İstanbul Satış Sonrası Hizmetler Müdürü<br />

Siegrified Vogt ve Mengerler İstanbul Otogar<br />

Servis Müdürü Yaşar Altuntaş katıldılar.<br />

Otobüslerinin bakımlarını yetkili Mercedes-<br />

Benz servislerinde yaptırarak 1.000.000<br />

km’ye ulaşarak altın rozet almaya hak kazanan<br />

İstanbul Seyahat kaptanı Şener Ural’a<br />

rozetini Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası<br />

Hizmetler Otobüs Kısım Müdürü Bahattin<br />

Kılıçaslan ve İstanbul Seyahat Genel Müdür<br />

Yardımcısı İbrahim Bilget takdim etti. Diğer<br />

altın rozetler ise Mengerler İstanbul Satış<br />

Sonrası Hizmetler Müdürü Siegrified Vogt<br />

tarafından Sema Turizm’den Halil Özçelik’e<br />

ve Mengerler İstanbul Otogar Servis<br />

Müdürü Yaşar Altuntaş tarafından Ulusoy<br />

Turizm’den Fuat Tozar’a verildi.<br />

250 bin parçadan oluşan Lego Kamyon<br />

Goodyear, Marathon LSH II’yi birebir<br />

gerçek boyutunda yapılan Lego<br />

Kamyon’da tanıttı. Hanover <strong>2012</strong><br />

IAA Ticari Araç Show’da sergilenen Lego<br />

Kamyon, tanıtımın ardından açık artırmayla<br />

satışa çıkarılıp, geliri kamyon sürücülerinin hızlı<br />

ve kolay doktor yardımı alabilmesini sağlayan<br />

DocStop‘a bağışlanacak.<br />

Goodyear 20-27 Eylül tarihleri arasında<br />

Hanover’de gerçekleşen <strong>2012</strong> IAA Ticari Araç<br />

Show’u için gerçek boyutlu bir Lego Kamyon<br />

inşa etti. Goodyear Marathon LHS II+ lastiklerini<br />

tanıtan bu Lego Kamyon, 19-29 <strong>Ekim</strong><br />

<strong>2012</strong> tarihleri arasında, www.eBay.de ve<br />

http://pages.ebay.de/starsandcharity internet<br />

adreslerinde yapılacak açık artırmada satışa<br />

sunulacak. Goodyear, Lego kamyonun satış<br />

gelirini, Avrupa’daki tüm kamyon sürücülerinin<br />

gerektiğinde hızlı ve kolay şekilde doktor<br />

yardımı alabilmesine destek sağlaması için<br />

DocStop’a bağışlayacak.<br />

Goodyear’ın Lego kamyonu, IAA Ticari Araç<br />

Show’undaki en özgün eserlerden biri olarak,<br />

2.5 metre genişliğinde, 3.5 metre yüksekliğinde,<br />

yaklaşık 2.5 metre uzunluğunda ve yaklaşık<br />

740 kg ağırlığında, dünyadaki en büyük<br />

Lego yapılar arasında yer aldı.<br />

Yaklaşık 250.000 Lego parçası kullanılarak yapılan<br />

bu kamyonun planlama ve inşası toplam<br />

410 saatte gerçekleşti. Bu devasa model, aynı<br />

zamanda DocStop’un bir destekçisi olan ve<br />

“Mayorca’nın Kralı” olarak bilinen Alman ko-<br />

medyen Jürgen Drews tarafından imzalandı.<br />

Goodyear Lastikleri Almanya GmbH Ticari<br />

Lastikler Direktörü Rupert Kohaupt,<br />

“DocStop’u bu açık artırmayla desteklemeye<br />

bilinçli bir şekilde karar verdik. Taşımacılık<br />

endüstrisinin en büyük varlığı, her gün malları<br />

A noktasından B noktasına zamanında<br />

götüren sürücülerdir. Ne yazık ki, seyir halindeyken<br />

tıbbi yardım her zaman alınamıyor;<br />

özellikle de yurt dışına yapılan seyahatlerde.<br />

DocStop sayesinde artık, profesyonel sürücülerin<br />

tıbbi yardım alabilecekleri bir temas<br />

noktası var. Bu organizasyonu desteklemekten<br />

çok mutluyuz” şeklinde konuştu.<br />

Jürgen Drews, Hanover’de Lego kamyonunu<br />

imzalarken “Goodyear’ın DocStop yararına<br />

yaptığı bu açık artırmayı desteklemekten<br />

memnuniyet duyuyorum. Kamyon ve otobüs<br />

sürücülerinin evden uzakta çalışırken tıbbi<br />

yardım alması kolay değil” dedi. DocStop<br />

sayesinde, tıbbi yardıma ihtiyacı olan Avrupalı<br />

kamyon ve otobüs sürücüleri araçları ile birlikte<br />

doğrudan bir DocStop ortağına (ameliyathane,<br />

hastane, vb.) gidebilir veya en yakın durak<br />

noktasına araçlarını bırakarak yakındaki bir<br />

doktora gidebiliyor.


Lojistik Ödülleri<br />

İçin Son Başvuru<br />

Tarihi Uzatıldı<br />

Bu yıl 3. Kez düzenlenen Lojistik Ödülleri Yarışması için<br />

son başvuru tarihi gelen yoğun talep üzerine bir hafta<br />

uzatılarak 12 <strong>Ekim</strong> <strong>2012</strong> olarak değiştirildi.<br />

logitrans Transport Lojistik Fuarı kapsamında 16 Kasım <strong>2012</strong><br />

tarihinde gerçekleştirilecek olan ödül töreni ile sahiplerini bulacak<br />

ödüllere taşımacılık ve lojistik sektörünün tarafları ilgili<br />

faaliyetleri kapsamında www.lojistikodulleri.com sitesinden<br />

başvuru yapabilecek. Yarışma; sektörün sivil toplum örgütleri<br />

ve sektör medyası tarafından düzenlenip destekleniyor.<br />

Sektörde prestijli bir yere sahip olan Lojistik Ödülleri, bronz<br />

madeni ve altın suyu kullanılarak oluşturulan yepyeni görünümü<br />

ile tüm sektör firmalarının başköşede yer açmak isteyecekleri<br />

bir göz alıcılığa kavuştu.<br />

Lojistik Ödülleri, en geniş anlamda; T.C. Ulaştırma<br />

Bakanlığı’ndan aldığı faaliyet belgesi altında hizmet üreten<br />

taşımacılık, lojistik, kargo, kurye ve depolama şirketlerini kapsıyor.<br />

12 ayrı kategoride gerçekleşecek olan yarışmanın diğer<br />

kesimlerini ise oda, dernek, birlik üyeliklerine göre başvuracak<br />

olan taşımacılık ve lojistik şirketleri oluşturuyor. Lojistik<br />

Ödülleri başvuru esasına göre; sektörel dernekler ve yayınların<br />

temsilcilerinden oluşan bir jüri tarafından belirleniyor. Ayrıca<br />

lojistik alanında veya lojistiğe destek verecek şekilde geliştirilmiş<br />

ürünler ve gerçekleştirilmiş projeler, jüri tarafından değerlendirilerek,<br />

ödüle layık bulunanlar Jüri Özel Ödülü almaya<br />

hak kazanıyorlar.<br />

Lojistik Ödülleri ile ilgili geniş kapsamlı bilgiye www.lojistikodulleri.com<br />

adresinden ulaşmak mümkün. Ödüller ayrıca sosyal<br />

medyada facebook.com/lojistikodulleri adresindeki facebook<br />

sayfasında da takip edilebilir.


haber<br />

Sektörde 35 Yılı Geride Bıraktı<br />

Hizmet ettiği kara nakliye sektörünün gelişmesiyle birlikte büyüyen Tırsan, faaliyete<br />

başladığı 1977 yılından bu yana pazara sunduğu nakliye çözümleriyle bugün 35.<br />

kuruluş yıldönümünü kutluyor.<br />

Tırsan, Türkiye pazarında başladığı yolculuğunu<br />

bugün dünyada 50’ yi aşkın ülkede<br />

sürdürüyor.<br />

Yıllar içerisinde bünyesine kattığı Kässbohrer,<br />

Talson ve Hendricks markaları ile Tırsan, gerçekleştirdiği<br />

yeni yatırımlar ve istikrarlı büyüme<br />

politikasının sonucunda, kurulduğu yıllarda<br />

belirlediği “Uluslararası bir marka olmak”<br />

hedefini ileriye taşıdı. Mühendisliğe ve yaratıcılığa<br />

verdiği önem ile sektörün ilk Ar-Ge merkezini<br />

kuran Tırsan, yeni ürün geliştirmeye odaklanarak<br />

bugün Avrupa’nın en büyük 4 treyler<br />

üreticisinden biri oldu.<br />

Dünya standartlarında üstün teknolojik üretim<br />

bantlarına sahip 2 fabrikası ve yılda 8.000<br />

adedin üzerinde gerçekleştirdiği üretim hacmi<br />

ile Tırsan, 35 yıl içerisinde kurum bünyesindeki<br />

markalarıyla Avrupa’nın en geniş ürün gamlarından<br />

birine sahip oldu. 2011 yılında gerçekleştirdiği<br />

16 milyon Euro yatırımı ile 8 dakikada<br />

1 treyler üretme kapasitesine ulaşan Tırsan,<br />

kurulu kapasitesi ile 15.000 adetlik üretim seviyesine<br />

geldi.<br />

Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu<br />

yaptığı açıklamada Tırsan’ın başarısının altında<br />

yatan en önemli faktör olarak; birbiriyle<br />

uyumlu çalışan bir ekip olmayı ve müşterilerin<br />

ihtiyaçlarını anlamak ve onlara sunulan ürünleri<br />

her daim geliştirmeye önem vermek olarak<br />

gösterdi.<br />

Çetin Nuhoğlu sözlerine gelecekteki hedeflerini<br />

belirterek şöyle devam etti:<br />

“35 yıllık geçmişine sığdırdığı sayısız başarı öyküsü,<br />

deneyim ve çalışanlarına olan inancı ile<br />

Tırsan Grubu 2014 yılında 15.000 araçlık üretim<br />

kapasitesine ulaşmak ve Avrupa’nın en<br />

büyük 3 treyler üreticisinden biri olmayı hedeflemektedir.<br />

Bu hedefe ulaşmak amacıyla bir<br />

yandan yeni tesis yatırımlarımız devam ederken,<br />

diğer yandan araştırma ve geliştirme çalışmalarına<br />

devam edeceğiz. Sektörün gelişimi<br />

doğrultusunda, her bir müşterinin ihtiyaçlarını<br />

doğru belirleyerek, geliştirdiğimiz mühendislik<br />

çözümlerini müşterilerimizin kullanımına<br />

en hızlı şekilde sunacağız ve TIRSAN farklılığını<br />

onlara yaşatacağız.<br />

Büyümek ve gelişmek tek başına olmaz. Doğru<br />

iş ortakları ile koşulsuz müşteri memnuniyeti<br />

çerçevesinde yaygın bayi ve servis ağınız-<br />

la sağlayabilirsiniz. Bugün Tırsan yurt içinde<br />

ve yurt dışında büyüyen bayi ağı ile ürünlerini<br />

daha geniş pazarlara ulaştırmaktadır. Satış<br />

ağımız kadar satış sonrası servis ağımızı da<br />

büyüme ivmemize paralel olarak müşterilerimizin<br />

satış sonrası ihtiyaçlarına en iyi şekilde<br />

cevap verebilmek için sürekli geliştirmekteyiz.<br />

Araç satışında olduğu kadar, satış sonrasında<br />

da müşteri memnuniyetini her zaman ön<br />

planda tutmaya devam edeceğiz. Yurt içinde<br />

16 satış noktası, 46 satış sonrası servis ağıyla<br />

41 ilde müşterilerimize ulaşıyoruz. Yurtdışında<br />

sahip olduğumuz markalarla birlikte 10 bayi<br />

ve 88 adet satış sonrası servis noktasına sahibiz.<br />

Tırsan olarak amacımız, 35 yıldır başarıyla hizmet<br />

ettiği müşterilerine, bünyemize yeni eklenen<br />

bayiler, çalışanlar, tesisler ve bizimle birlikte<br />

bu yolda beraber yürüyen tüm tedarikçilerimiz<br />

ile mühendislik ve yaratıcılık gücümüzü<br />

hizmet anlayışımızla birleştirerek en iyi nakliye<br />

çözümlerini sunmaya devam etmektir.”<br />

35.Yıldaki Yenilikler<br />

FiloTIR<br />

<strong>2012</strong> yılının Mart ayında faaliyete geçen FiloTIR<br />

Araç Satış ve Kiralama A.Ş. şirketi ağır<br />

ticari araç sektöründe operasyonel filo kiralama<br />

ve 2.el çekici ve treyler alım ve satımı<br />

yapmaktadır. Tırsan Treyler tarafından<br />

üretimi yapılan tüm treyler markalarının ve<br />

DAF çekicilerin operasyonel kiralamaları ile<br />

tüm çekici ve tüm treyler markalarının 2.el<br />

alım ve satımı FiloTIR’ın faaliyetleri içinde<br />

yer almaktadır.<br />

TIRSAN Finans<br />

TIRSAN Finans, Tırsan Treyler A.Ş. Yetkili<br />

Satıcıları tarafından satışı yapılan markalara<br />

özel ve ayrıcalıklı finansal çözümler sunmak<br />

amacıyla, bankalar ve diğer kredi sağlayan<br />

finansman kuruluşları ile işbirliği yapmakta<br />

ve müşterilerini uygun finansman<br />

yöntemleriyle buluşturmaktadır.<br />

TIRSAN Finans’ın işbirliği yaptığı finansal<br />

çözüm ortakları ağırlıklı olarak bankalar olmakla<br />

birlikte, finansal kiralama şirketi, tüketici<br />

finansman şirketi ve katılım bankası<br />

seçenekleri de müşterilerimize sunulmaktadır.


haber<br />

Otokar ve İETT imzaları attı<br />

İETT’nin 250 adet otobüs alımı için açtığı ihaleyi kazanan Otokar, İETT ile karşılıklı<br />

sözleşme imzaladı.<br />

Otokar ve İETT arasında 250 adet<br />

alçak tabanlı 12 metrelik belediye<br />

otobüsü ihalesinin imza töreni<br />

26 Eylül <strong>2012</strong>, günü düzenlendi. İhale<br />

kapsamında İETT’ye 250 adet tasarım<br />

ödüllü KENT otobüsü teslim edecek<br />

olan Otokar, İstanbul toplu taşımacılığına<br />

yeni bir soluk getirecek.<br />

Otokar’ın engelli taşımacılığına uygun,<br />

modern şehiriçi toplu taşıma otobüsü<br />

KENT’lerin İETT filosuna katılması için<br />

imzalar atıldı. İETT’nin 14 Haziran <strong>2012</strong><br />

tarihinde açtığı ve Türkiye’nin önde gelen<br />

otobüs üreticilerinin katıldığı “250<br />

adet dizel yakıtlı solo tip otobüs, yedek<br />

parça ve araçların 5 yıllık bakım ve idamesini<br />

kapsayan ihale”nin imza töreni<br />

26 Eylül <strong>2012</strong> günü İETT İşletmeleri Genel<br />

Müdürlüğü’nde yapıldı.<br />

Düzenlenen imza törenine Otokar Genel Müdürü<br />

Serdar Görgüç ve İETT Genel Müdürü<br />

Dr. Hayri Baraçlı katıldı. Törende konuşma yapan<br />

ve araçların teslimatının <strong>2012</strong> yılsonunda<br />

başlayıp 2013 yılının ilk yarısında tamamlanacağını<br />

belirten Otokar Genel Müdürü Serdar<br />

Görgüç, “İETT gibi köklü ve ilkleri oluşturan bir<br />

kurumun Otokar’ı tercih etmesi bizi çok mutlu<br />

etti. Çağdaş kentleşmenin en öncelikli gereksinimlerinden<br />

biri olan modern toplu taşıma<br />

sistemleri kentsel gelişimi olumlu yönde<br />

etkileyecek çözümlerin üretilmesi açısın-<br />

26 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

dan büyük önem taşıyor. İstanbul<br />

gibi bir dünya metropolünün<br />

de bu yönde attığı adımlara<br />

Otokar olarak eşlik etmekten<br />

büyük mutluluk duyuyoruz.<br />

Bu imza töreni ile İstanbul<br />

halkının kullanımına sunmaya<br />

hazırlandığımız 250 adet alçak<br />

tabanlı KENT aracımız sadece<br />

Türkiye’de değil, yurtdışında<br />

İtalya, İspanya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde<br />

de toplu taşımacılıkta kullanılan, tasarım<br />

ödüllü bir otobüs. Araçlarımız, çevreci motoru,<br />

modern görünümü, yüksek taşıma kapasitesi<br />

ve düşük işletme maliyetleri ile İstanbul<br />

gibi bir dünya kentine yakışır niteliklere sahip.<br />

Otokar olarak, KENT otobüslerimiz ile yine İstanbul<br />

toplu taşımasına hizmet edecek olmaktan<br />

dolayı gurur ve mutluluk duyuyoruz. Gelecekte<br />

hizmetlerimizi artırarak devam ettirmeyi<br />

umuyor; yeni otobüslerimizin İstanbul’a<br />

ve İETT’ye hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. Tören<br />

bitiminde İETT Genel Müdürü Dr. Hayri<br />

Baraçlı’ya Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç<br />

tarafından KENT otobüslerinin bir maketi<br />

takdim edildi.<br />

İhale kapsamında yer alan 250 adet KENT<br />

otobüsün teslimatı <strong>2012</strong> yılsonunda başlayıp<br />

2013 yılının ilk yarısında tamamlanacak.<br />

İhale kapsamında ayrıca araçların tüm<br />

yedek parçaları, 5 yıllık bakım, servis, sürü-<br />

cü eğitimleri gibi hizmetler de Otokar tarafından<br />

karşılanacak. İETT’nin otobüs filosuna<br />

dahil olacak 250 adet KENT, çevreci<br />

motoru, modern şehirlere yakışan tasarımı,<br />

yüksek taşıma kapasitesi ve işletmecisine<br />

sunduğu düşük operasyon maliyetleri<br />

ile dikkat çekerken sadece Türkiye’de<br />

değil, Avrupa’da da toplu taşımacılıkta<br />

kullanılıyor. Avrupa’nın en önemli otobüs<br />

yarışmalarından biri olan “European<br />

Bus&Coach Week”te Jüri Özel Ödülüne,<br />

Türkiye’de “Design Turkey Endüstriyel Tasarım<br />

Ödülleri”nde İyi Tasarım Ödülü’ne layık<br />

görülen KENT otobüsü İzmir, Ankara,<br />

Bursa, Sakarya, Malatya, Karaman, Samsun<br />

gibi Türkiye’nin önde gelen şehirlerinde<br />

ve İtalya, İspanya, Macaristan, Polonya<br />

gibi ülkelerde de kullanılıyor.<br />

Başlıca özellikleriyle<br />

KENT Otobüsleri<br />

12 metrelik KENT, basamaksız alçak giriş tabanı,<br />

engelli yolcuların erişimine sağladığı<br />

kolaylık ve geniş iç hacmi ile yolculara modern<br />

ve eşsiz bir konfor sunuyor. Düşük işletme<br />

giderleri ve dayanıklılığı ile ideal bir<br />

belediye otobüsü olan KENT, şehiriçi toplu<br />

taşımacılıkta beğeni topluyor.<br />

Düşük emisyonlu çevreci EEV motoru ile<br />

şehiriçi egzoz emisyonunu asgari seviyede<br />

tutan güçlü kliması ile her mevsim ferah<br />

bir yolculuk vaat eden KENT, önde bağımsız<br />

aks uygulaması ile benzersiz bir süspansiyon,<br />

üstün yol tutuşu ve yüksek konfor<br />

sağlarken; EBS, ABS, ASR, disk frenler ve<br />

kapılarda sıkışmayı önleyici sistem ile maksimum<br />

güvenlik sunuyor. Araç, ayrıca kullanıcısına<br />

sunduğu OBD (On board diagnostik)<br />

sistemiylede araçtaki sistemlerin düzgün<br />

çalışıp çalışmadığını sürekli denetleyerek<br />

kullanıcısına bilgi veren araç kontrol sistemine<br />

sahip.


haber<br />

OİB, Tataristan ile işbirliği kapılarını açtı<br />

Avrupa’nın üretim ve tasarım merkezi olmaya aday Türk otomotiv endüstrisi büyüme<br />

hamlelerine yeni kurulan işbirlikleriyle devam ediyor.<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği (OİB) daha önce Tataristan’da<br />

incelemelerde bulunmasının ardından<br />

bu sefer de aynı ülkenin otomotiv endüstrisindeki<br />

önemli temsilcilerini Tataristan Cumhuriyeti<br />

Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov başkanlığında<br />

ağırladı.<br />

Cumhurbaşkanı Minnihanov, Türk şirketlerinin<br />

Rusya’ya girmek için ülkesini sıçrama tahtası<br />

olarak kullanmalarını isterken, OİB Başkanı<br />

Sabuncu da 2023 hedefleri doğrultusunda<br />

Rusya Federasyonu’nda Tataristan’ın otomotiv<br />

üssü olduğunu ve buradaki fırsatları değerlendireceklerini<br />

dile getirdi.<br />

Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğü ve OİB’in<br />

organizatörlüğünde düzenlenen ‘Türkiye-<br />

Tataristan Otomotiv, Ticaret ve Yatırım İşbirliği<br />

Forumu’na Cumhurbaşkanı Rustam<br />

Minnihanov’un yanı sıra burada üretim yapan<br />

KAMAZ, Ford Sollers gibi ana sanayi markaları<br />

ile yan sanayinin üst düzey temsilcileri katıldı.<br />

İkili görüşmelerle birlikte Türk otomotiv<br />

yan sanayinin önemli firmalarından Coşkunöz<br />

Holding ile Ford Sollers arasındaki işbirliği protokolü<br />

imzalandı. Protokol çerçevesinde Coşkunöz<br />

Holding, Ford Sollers’in Tataristan’da<br />

preslenmiş ürün tedarikçisi olacak. Aynı holding<br />

ayrıca KAMAZ ile de iyi niyet anlaşması<br />

imzaladı.<br />

İşbirliği forumunda ev sahibi olarak Türk otomotiv<br />

endüstrisini tanıtan OİB Başkanı Orhan<br />

28 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Sabuncu, sektörün son 6 yılda ihracat şampiyonu<br />

olduğunu, 2011’de 20 milyar 400 milyon<br />

dolar ihracat yaptığını hatırlatarak “Bu bizim<br />

gurur kaynağımızdır” dedi.<br />

Sabuncu, bu yıl ise 20 milyar dolar ihracat beklediklerini<br />

yineleyerek, Türkiye’nin coğrafi konumu,<br />

ileri teknolojisi, kaliteli üretimi, küresel<br />

markalara üretim yapan güçlü yan sanayisi, nitelikli<br />

insan kaynakları, girişimciliği gibi özellikleriyle<br />

2023 yılı hedeflerine ulaşacaklarını aktardı.<br />

Sabuncu, 2011’de 930 milyon dolar ihracat<br />

yaptıkları Rusya Federasyonu’na bu yıl<br />

bir milyar dolar dış satışı hedeflediklerini vurgulayarak<br />

şöyle devam etti:<br />

“Tataristan otomotivde önemli bir üs”<br />

“Bu açıdan bu bölge bizim için önemli bir pazar.<br />

2020 yılında 3.8 milyon araç üretimini hedefleyen<br />

Rusya Federasyonunda etkinliğimizi<br />

artırabilmek için kurduğumuz ofisimizle burada<br />

pazar Ar-Ge’si, tanıtım ve işbirliği çalışmalarımızla<br />

endüstrimize katkıda bulunuyoruz. Tataristan<br />

ile gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik de<br />

bunun bir parçası. Tataristan, Rusya Federasyonunda<br />

önemli bir otomotiv üssü buradaki<br />

etkinliğimizi artırmak istiyoruz.”<br />

“Türkiye yatırım yapılacak ülke”<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Ali Nedim<br />

Güreli de forumda ihracatçılar olarak dünyanın<br />

dörtbir yanını dolaştıklarını, birçok ülkede<br />

yatırım yaptıklarını, ayrıca Türkiye’nin de<br />

yatırım yapılacak ülke olduğunu anlattıklarını<br />

söyledi. Güreli, “Türkiye büyüme kapasitesi,<br />

150 milyar dolar ihracat hedefi, genç nüfusu<br />

gibi dinamikleriyle ciddi şekilde ekonomik gelişmeyi<br />

becerebilmiş bir ülkedir” diye konuştu.<br />

Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisinin<br />

Türkiye olduğunu vurgulayan Ekonomi Bakan<br />

Yardımcısı Mustafa Sever de “<strong>2012</strong> yılında<br />

ortalama yüzde 6 büyüyeceğiz. Genç<br />

ve dinamik nüfusumuzla cazip bir pazar<br />

haline geldik. Yeni teşvik sistemimiz de<br />

dünyadaki en cazip yatırım ortamına olanak<br />

sağlıyor. Bu vesileyle Tatar yatırımcılara<br />

bu muazzam sistemi yakından izlemelerini<br />

tavsiye ediyorum” dedi.<br />

“Tataristan, Türkiye için bir sıçrama<br />

tahtası”<br />

Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı<br />

Minnihanov, işbirliği forumunda Türkiye ile<br />

işbirliğinin kendileri için çok önemli olduğunun<br />

altını çizerek, “Türkiye bizim için önemli<br />

bir partner. Ortak işletmeler olarak birinci<br />

sırada. Onlarca Türk firması ülkemizde bulunmakta.<br />

Türk otomotiv endüstrisi oldukça<br />

kaliteli, modern, kalifiye iş gücüne sahip.<br />

Türkiye’de otomotiv alanındaki meslek liseleri<br />

de çok iyi durumda sizin deneyimlerinizden<br />

yararlanmak istiyoruz. Türk şirketlerinin<br />

Rusya’ya girmek için Tataristan’ı sıçrama<br />

tahtası olarak kullanmasını, bir kapı olarak<br />

görmesini istiyoruz” diye konuştu.


haber<br />

Kent İçi Ulaşıma Sürdürülebilir Çözümler<br />

Kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefleyen ve buna<br />

yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşu EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />

Derneği’nin 1. Genel Kurul’u İstanbul’da yapıldı.<br />

E<br />

mbarq Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />

Derneği’nin 1. Genel Kurul’u<br />

İstanbul’da yapıldı. 2002 yılında<br />

Washington’da kurulan sivil toplum kuruluşu<br />

EMBARQ’ın dünyadaki 5 merkezinden<br />

biri olan EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir<br />

Ulaşım Derneği’nin 1. Genel<br />

Kurulu İstanbul’da yapıldı. Faaliyet ve işletme<br />

raporlarının okunması ardından<br />

yönetim kurulu için seçim yapıldı. EM-<br />

BARQ Türkiye -Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />

Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu:<br />

Ayşe Canan Ediboğlu, Ali Rıza Danış,<br />

Tayfun Bayazıt, M. Pınar Mengüç, Sibel<br />

Bulay.<br />

Genel Kurul sonunda söz alan EMBARQ Direktörü<br />

Holger Dalkmann, EMBARQ’ın küresel<br />

ölçekteki stratejileri ile altı ülkede sürdürülen<br />

projelerini üyelere tanıtan bir konuşma<br />

yaptı. Genel Kurul üyelerinin ve EM-<br />

BARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />

çalışanlarının katıldığı küçük bir resepsiyon<br />

ile genel kurul son buldu.<br />

EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />

Derneği, kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />

çözümler üretmek için çalışıyor.<br />

EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />

Derneği; çevre ve insan sağlığını tehdit<br />

30 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

eden ulaşım kaynaklı emisyonların azaltılmasını,<br />

ulaşımın yaşam kalitesi üzerindeki<br />

olumsuz etkilerinin giderilmesini,<br />

kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />

çözümler üretilmesini, güvenli, erişilebilir<br />

ve temiz ortak yaşam alanlarının oluşturulmasını<br />

amaçlıyor. Çevreyi ve insan<br />

sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit<br />

eden kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />

çözümler üreten kuruluşun<br />

amaçları arasında şunlar yer alıyor:<br />

- İnsan sağlığını tehdit eden ve küresel<br />

ısınmayı tetikleyen ulaşım kaynaklı emisyonlar<br />

ve sera gazı salınımını azaltacak<br />

projelere destek sağlamak,<br />

- Kentiçi yaşam kalitesini artırmak için ulaşım<br />

sorunlarına sürdürülebilir çözümler<br />

üretmek,<br />

- Toplu taşıma sistemlerinin kalitesini yükseltecek<br />

ve yolcu memnuniyetini arttıracak,<br />

orta ve uzun vadeli sosyal, kültürel,<br />

çevresel ve insan sağlığına yönelik kalıcı çözümler<br />

sunmak,<br />

- Motorsuz taşımacılığın (Bisiklet, yürüyüş<br />

vb.) özendirilmesi ve ilgili alt yapıların geliştirilmesi<br />

için projeler üretmek,<br />

- Kentiçi temiz, güvenli ve erişilebilir ortak<br />

yaşam alanlarının oluşturulması için paydaşlarla<br />

birlikte çalışmak,<br />

- Seminerler ve çalıştaylar düzenleyerek<br />

kentiçi ulaşım paydaşlarını bir araya getirerek<br />

sürdürülebilir ulaşım bilincini geliştirmek,<br />

- Araç değil, insan odaklı ulaşım proje ve<br />

politikalarının üretilmesi için ilgili paydaşlarla<br />

birlikte çalışmak.<br />

EMBARQ Türkiye İnsan Odaklı Çözümler<br />

Arıyor<br />

EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />

(EMBARQ Türkiye - SUD), Dünya Kaynakları<br />

Enstitüsü’ne (WRI) bağlı bulunan EM-<br />

BARQ ağının bir üyesidir. EMBARQ, ABD’nin<br />

Washington D.C. kentinde 2002 yılında kurulmuş<br />

ve kâr amacı gütmeyen bir araştırma ve<br />

uygulama enstitüsüdür. EMBARQ ağı; Türkiye,<br />

Meksika, Brezilya, Hindistan, Çin ve Peru<br />

olmak üzere toplam 6 merkezde hizmet vermektedir.<br />

Faaliyetlerine 2005 yılında başlamış<br />

EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği,<br />

“insan odaklı şehirler” düşüncesinden<br />

hareketle çevreyi ve insan sağlığını her geçen<br />

gün daha fazla tehdit eden kentiçi ulaşım sorunlarına<br />

sürdürülebilir çözümler üretmekte<br />

ve bu çözümleri projelendirerek yerel yönetimlerle<br />

birlikte uygulamaya koymaktadır.


haber<br />

Filo Kiralamada “Şımartan Hizmetler”<br />

Geçen yılın ilk altı ayına göre satış gelirini 31 milyon liradan 58 milyon liraya,<br />

ihracatını 11 milyon dolardan 26 milyon dolara çıkartan Çelebi Filo, yılın ilk yarısında<br />

net kârını ikiye katlayarak 4 milyon liraya yükseltti.<br />

Çelebi Turizm bünyesinde faaliyet gösteren<br />

Çelebi Filo Kiralama, sunduğu ‘şımartan<br />

hizmetler’ ile alışılagelmiş standartları<br />

değiştirerek yeni bir dönem<br />

başlattı.<br />

Çelebi Filo Kiralama’nın ilk etapta kadınlara<br />

özel sunduğu ‘şımartan hizmetler’, filo kiralama<br />

pazarında yeni bir dönem başlattı. Şımartan<br />

hizmetler kapsamında; özel şoför tahsisinden,<br />

gece bakım hizmetine kadar birçok ayrıcalık<br />

tanınırken, başta akaryakıt olmak üzere<br />

alışverişlerde çeşitli indirimler sunuluyor.<br />

Çelebi Filo Kiralama’nın ilk etapta kadınlara<br />

özel sunduğu ‘şımartan hizmetler’, Çe-Tur Genel<br />

Müdürü N. Doğan Kaşıkçı’nın ev sahipliğinde<br />

9 <strong>Ekim</strong> günü gerçekleştirilen basın toplantısı<br />

ile tanıtıldı.<br />

“Alanındaki ilk kurumsal şirket”<br />

Çe-Tur’un 1973 yılında alanındaki ilk kurumsal<br />

şirket olarak kurulduğunu belirterek, Çe-<br />

Tur Genel Müdürü N. Doğan Kaşıkçı, “Çe-Tur,<br />

ilk olarak havayolu şirketlerine hizmet vermek<br />

için kuruldu. Bugün çeşitli sektörlerde çalışan<br />

25 bin personeli her gün işlerine ve evlerine<br />

taşıyoruz. Daha sonra özellikle fast food pazarının<br />

da gelişmesiyle, Filo Motosiklet Kiralama<br />

hizmetini başlatan da ilk şirket olduk. Bugün<br />

sizlere leziz yiyecekler ulaştıran 3.000 motosiklet<br />

ile kendi yarattığımız ve %70’ini elinde<br />

bulundurduğumuz bu pazarın da lideriyiz.<br />

Yine benzer bir süreçle, hizmet verdiğimiz<br />

havayolu şirketlerinin ‘müşterilerinin ayrıcalıklı<br />

bir şekilde taşınması’ talebi üzerine VIP<br />

transfer ve Platinum hizmetleri vermeye başladık.<br />

Bugün ayda yaklaşık 3.000 kişiyi, uçağın<br />

kapısına kadar uzanan özel hizmetlerimizle<br />

taşıyoruz. Yine doğan ihtiyaç doğrultusunda,<br />

ilk olarak Antalya Havaalanı’nda başlattığımız<br />

otopark işletmeciliğini de halen Dalaman<br />

Havalimanı’nda sürdürüyoruz” dedi.<br />

Çe-Tur’un başlangıcının hizmet odaklı olduğuna<br />

ve büyümesinin temelinin de ilgili pazarlardaki<br />

ihtiyaçların karşılamak üzere yeni hizmetler<br />

üretilmesine dayandığına dikkat çeken N.<br />

Doğan Kaşıkçı, “Yarım asrı geride<br />

bırakan Çelebi’nin geleneksel<br />

‘yüksek standartlar’ ve ‘kaliteli<br />

hizmet’ yaklaşımı ile oluşan bu<br />

kültür, bizim en küçük hücrelerimize<br />

bile işlemiş. Filomuz, grup<br />

şirketlerinden ve paydaş şirketlerden<br />

oluşmasına rağmen, üç<br />

ayrı kalite belgemiz var. Bu ‘ku-<br />

sursuz hizmet kültürü’nü, operasyonel filo kiralama<br />

sektörüne de taşımak istiyoruz. Biz en<br />

iyi bildiğimiz işi yaparak, operasyonel kiralama<br />

sektörüne farklı bir bakış açısı kazandıracağız<br />

ve hizmet anlayışını yeni bir seviye taşıyacağız.<br />

Biz, pazardaki diğer oyuncular gibi sadece araba<br />

kiralamayacağız, yüksek kalitede hizmet<br />

satacağız” açıklamasında bulundu.<br />

“Çıtamızı en yükseğe koyduk”<br />

Çelebi Filo Kiralama’nın gerçek müşteri anlayışının;<br />

kurumsal şirketlerin yanı sıra filolarını<br />

kullanacak bireyler ve hatta filosu olmayan bireyler<br />

olduğunu da belirten Kaşıkçı, “Gerek yarım<br />

asrı aşan Çelebi güvencesiyle, gerek köklü<br />

geçmişimizle ve gerekse hizmet alanındaki<br />

tecrübe ve bilgi birikimimizle güçlü bir markayız.<br />

Bu gücümüzü ve kabiliyetimizi, şimdi filo<br />

kiralamaya da yansıtacağız. Çıtamızı en yükseğe<br />

koyduk. Filo kiralama sektöründeki bu yeni<br />

dönemi; ‘şımartan hizmetler’i ilk önce, bu hizmetlere<br />

en çok ihtiyaç duyan, ancak aynı zamanda<br />

memnun etmesi de en zor olan kadınlara<br />

sunarak başlatıyoruz” dedi.<br />

Kaşıkçı’nın “Erkekleri ağlatacak hizmetlerimiz”<br />

olarak da betimlediği ‘kadınlara özel şımartan<br />

hizmetler’de, filo kiralama sektöründe<br />

alışılagelmiş standartların yanı sıra birçok özel<br />

hizmet yer alıyor. Çelebi Filo Kiralama’nın kadın<br />

kullanıcılara yönelik ‘şımartan hizmetler’<br />

kapsamında; “Kişiye özel müşteri temsilcisi”,<br />

“7/24 kesintisiz call center desteği”, “Adresten<br />

alıp adrese teslim hizmetler (bakım onarım<br />

arıza)”, “Gece bakım hizmeti”, “İndirimli<br />

yakıt, OGS takibi”, “Kaza yardım ekibi: kaza<br />

tutanağı doldurma hizmeti”, “Anında ikame<br />

araç”, “Navigasyon”, “Arabam tatilde”, “Yılda<br />

iki kere özel şoför hizmeti”, “Atatürk havaalanında<br />

bedava vale hizmeti”, “Çocuk koltuğu”,<br />

“Şoförlü araç kiralama”, “Etkin sürüş eğitimi”,<br />

“Club paketi tercihi”, “Araç içi hırsızlık sigortası”,<br />

“Tatilde aynı sınıf araç imkanı” gibi bir çok<br />

özel hizmet, “BizClup” çatısı altında sunuluyor.<br />

Çelebi Filo Kiralama; “BizClub”ın yanı<br />

sıra “FiloVIP”, “FiloBoss”, “FiloKobi”, “FiloMeslek”,<br />

“FiloMetre”, “FiloFlex”, “Filo-<br />

Takas”, “FiloBütçe”, “FiloYönetim” gibi<br />

Çelebi Filo Hizmet Paketleri ile de, kurumsal<br />

yapı çeşitliliğinin tamamını kapsayan<br />

ve tüm ihtiyaçları karşılayan çözümlemeler<br />

sunuyor.


haber<br />

Toplum İçin Gönüllü Çalışıyorlar<br />

UPS Çalışanları, Küresel Gönüllülük Ayı Etkinliklerinde bu sene toplumlara ve çevresel<br />

sürdürülebilirliğe odaklanıyor.<br />

Kurulduğu 1907 yılından bu yana hizmet<br />

verdiği toplumlar için güçlü<br />

bir destek mirası oluşturan UPS, 1<br />

<strong>Ekim</strong>’de başlayan yıllık Küresel Gönüllülük<br />

Ayı ile bu konuya olan bağlılığını kanıtlıyor.<br />

Küresel Gönüllülük Ayı’nın onuncu yılına girilen<br />

bu yılda UPS, yaklaşık 400 bin çalışanını<br />

195 bin saat çalışma sözü vererek içinde yaşadıkları<br />

toplumu daha sürdürülebilir bir çevreye<br />

kavuşturma çalışmalarına odaklanmaya<br />

teşvik ediyor. UPS, bu amacı desteklemek<br />

için çevre odaklı birçok organizasyona da 2<br />

milyon 200 bin dolar ekstra bütçe sağlıyor.<br />

Kurumsal sosyal sorumluluk ve yardımlaşma<br />

programlarına öncülük eden UPS, UPS<br />

Vakfı tarafından başlatılan Küresel Gönüllülük<br />

Ayı etkinliği, her iki yarımküreden gelen<br />

binlerce UPS çalışanını çeşitli gönüllü etkinliklere<br />

ve aktivitelere katılmaya teşvik ediyor.<br />

<strong>2012</strong> kampanyasında, çalışanlar uygulamalı<br />

toplumsal sorumluluğun önemi konusunda-<br />

ki bilinçliliği arttırmak için, kişisel gönüllülük<br />

hikâyelerini Twitter ve Facebook aracılığıyla<br />

paylaşmaları konusunda teşvik edilecek.<br />

UPS Vakfı Başkanı Eduardo Martinez konuyla<br />

ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Şirketimiz,<br />

hizmet sağlayarak başkalarına yardımcı<br />

olma konusundaki kişisel ve ortak sorumluluğumuzun<br />

bilincinde olan bireylerden oluşuyor.<br />

Gerçekleştirilen aktivite ister ağaç dikme<br />

olsun, ister güvenli sürüş becerilerinin<br />

öğretilmesi olsun isterse de felaketler nedeniyle<br />

yıkıma uğrayan toplumlara yardım için<br />

gönüllü olmak olsun, UPS Vakfı, her zaman<br />

dünyayı hepimiz için daha iyi ve daha sürdürülebilir<br />

bir yer haline getirmek için çalışanlarımızı<br />

desteklemeye kararlı.”<br />

Küresel Gönüllülük Ayı boyunca dünya çapında<br />

gerçekleştirilecek olan ve UPS çalışanlarının<br />

katılacağı aktivitelerin bazıları şöyle:<br />

Madrid, İspanya – Kar amacı gütmeyen bir<br />

çevre kuruluşu olan<br />

Reforesta ile birlikte<br />

ağaç dikme,<br />

Miami, Amerika Birleşik<br />

Devletleri – Toplumsal<br />

rekreasyon<br />

alanlarında gerçekleştirilen<br />

ağaç dikme etkinliklerinde<br />

Miami<br />

Dade ilçesinin Park ve<br />

Rekreasyon Departmanı<br />

ile işbirliği yapılması,<br />

Carlisle, İngiltere – Eden Valley Hospice’deki<br />

bahçenin güzelleştirilmesi<br />

Port Elizabeth, Güney Afrika – Protea Çocuk<br />

Bakım Merkezi’nde açık hava oyun alanları<br />

oluşturma<br />

İstanbul, Türkiye – UPS Haluk Ündeğer İlköğretim<br />

Okulu’nun bahçesinin ağaçlandırılması<br />

ve güzelleştirilmesi<br />

2011 yılında yeni bir çevresel girişim başlatan<br />

UPS, bu girişim kapsamında ABD ve<br />

dünya genelindeki kentsel ve kırsal alanların<br />

ağaçlandırılması ve bu alanların korunup<br />

muhafaza edilmesine yardımcı olmak için bir<br />

fon oluşturdu. Belirli projelere finansal destek<br />

ve gönüllü çalışan temin edilmesini sağlayan<br />

UPS, bu girişimin kilit unsurlarından bir<br />

tanesini oluşturuyor.<br />

UPS Vakfı, bu ağaçlandırma girişimini desteklemek<br />

amacıyla <strong>Ekim</strong> ayında çeşitli kuruluşlara<br />

2 milyon 200 bin dolar tutarında<br />

bağışta bulunuyor. Bu kuruluşların arasında<br />

DonorsChoose.org, Earth Day Network<br />

(Dünya Günü Ağı), Keep America Beautiful,<br />

Inc., National Arbor Day Foundation<br />

(Ulusal Ağaç Dikme Günü Vakfı), National<br />

Council for Science and the Environment<br />

(Ulusal Bilim ve Çevre Kurulu), National<br />

Parks Foundation (Ulusal Parklar Vakfı),<br />

The Nature Conservancy (Doğa Koruma),<br />

Student Conservation Association (Öğrenci<br />

Koruma Birliği), The World Resources<br />

Institute (Dünya Kaynakları Enstitüsü) ve<br />

World Wildlife Fund Inc. (Dünya Vahşi Yaşam<br />

Fonu) yer alıyor.<br />

UPS Vakfı ve yerel UPS çalışanları, dünya genelindeki<br />

38 toplum kökenli çevre programına<br />

bu güne kadar yaklaşık 700 bin dolar katkıda<br />

bulundu.<br />

Ağaçlandırma girişimi, UPS’in karbon emisyonunun<br />

azaltılması konusuna oldukça<br />

önem veren ticari faaliyetleri ile yakın ilişki<br />

içerisinde gerçekleştiriliyor. UPS Vakfı, çalışanları<br />

tarafından Çin, Kanada, Haiti, Hollanda,<br />

Norveç, Rusya, Uganda ve Amerika<br />

Birleşik Devletleri’nde ağaç dikme girişimlerinin<br />

başlatılmasıyla dünya genelinde yürütülen<br />

ve 2013 yılı sonuna kadar 1 milyonun<br />

üzerinde ağaç dikilmesini hedefleyen gönüllü<br />

aktiviteleri desteklemeye yönelik bir yıl süreli<br />

bir çalışma başlatıyor.


Röportaj<br />

“Avrupa’nın en büyük ticari araç<br />

üreticisi konumundayız”<br />

Otomotiv endüstrimizin günümüzde 1.2 milyon adet taşıt aracı üretimi gerçekleştirmekte<br />

olduğunu söyleyen Orhan Sabuncu “Bu üretim hacmiyle hem Avrupa’nın hem de dünyanın<br />

önde gelen motorlu taşıt aracı üreticilerinden birisi konumundayız” dedi.<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği (OİB), 1991 yılında<br />

246 üye ve 163 milyon Dolar ihracat<br />

ile Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)<br />

bünyesinde Bursa’da kuruldu. Türkiye’de<br />

ihracat yapan bütün otomotiv ana ve yan<br />

sanayi ihracatçı firmaları, koordinatör birlik<br />

olan OİB’in üyesidir.<br />

4.300 aktif üyesiyle OİB, Türkiye ihracatının<br />

lokomotifi durumundaki otomotiv<br />

endüstrisinin ihracattaki tek temsilcisi olmakla<br />

birlikte, endüstrinin ihracat hacmini<br />

artırarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin belirlediği<br />

politikaların uygulanmasını sağlarken;<br />

üyelerini dış ticaret ile ilgili gelişmelerden<br />

haberdar ederek sektörün 6 yıldır ihracat<br />

liderliğini kararlılıkla devam ettiriyor.<br />

UİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu<br />

sorularımızı yanıtladı ve bize birliğin<br />

faaliyetleri hakkında bilgi verirken<br />

Türk otomotiv sektörünün geleceği hakkındaki<br />

öngörüleri de paylaştı.<br />

Birliğin amacı ve gösterdiği faaliyetlerden<br />

bahseder misiniz?<br />

Otomotiv endüstrisinde ülkeler arası iş<br />

bağlantılarını artırmak ve küresel arenada<br />

Türk otomotiv sektörünü daha da<br />

40 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

güçlendirmek amacıyla hareket<br />

eden Uludağ Otomotiv Endüstrisi<br />

İhracatçıları Birliği, sektörel<br />

ticaret heyetleri, alım heyetleri,<br />

yurtiçi yurtdışı fuar organizasyonları<br />

ve eğitim seminerleri düzenleyerek<br />

ihracat hacminin artırılması<br />

amacıyla üyelerine yol<br />

göstermektedir.<br />

Tüm bunların yanında OİB olarak,<br />

Mayıs ayında düzenlediğimiz<br />

otomotiv sektöründe Türkiye’de<br />

bir ilk olan Otomotiv Proje Pazarı<br />

ve Tasarım Yarışması’yla geleceğin<br />

otomotiv aksam ve parçalarını<br />

yaratacak yeni fikirleri değerlendirerek<br />

onları sanayi ile işbirliğine<br />

teşvik ediyoruz. Geleneksel<br />

hale getirmeyi amaçladığımız<br />

yarışmamızın ikincisini bu<br />

yıl Bursa’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği tarafından Türk Milli<br />

Katılım Organizasyonu gerçekleştirilen,<br />

Moskova’daki “MIMS Uluslararası<br />

Otomobil Teknik Servisi Otomotiv<br />

Parça ve Ekipmanları Fuarı”<br />

sizin için de başarıyla tamamlandı.<br />

OİB adına “Fuarın en iyi milli katılım<br />

standı” ödülü size takdim edildi.<br />

Bu konu hakkındaki görüşlerinizi ve<br />

önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek<br />

milli katılımlar ile ilgili düşüncelerinizi<br />

ve yeni projelerinizi öğrenebilir<br />

miyiz?<br />

Toplam 42 bin metrekarelik fuar alanında<br />

34 farklı ülkeden 1.000’den fazla şirketin<br />

yer aldığı MIMS Moskova Fuarına OİB<br />

olarak 27 firmanın katılımıyla 606 metrekarelik<br />

Türk milli standı kurduk. Fuardaki<br />

Türk standı, gerçekleştirilen organizasyonda<br />

kaliteli stant tasarımı, kusursuz<br />

hizmet anlayışı ile öne çıktı. Fuar İdaresince<br />

27 Ağustos <strong>2012</strong> akşamı düzenlenen<br />

katılımcı resepsiyonunda “Fuarın en<br />

iyi milli katılım standı” ödülü ITE Rusya<br />

Genel Müdürü tarafından bizlere takdim<br />

edildi.<br />

Fuar her yönüyle çok başarılı geçti. Fuara<br />

katılan Türk firmalarının yanı sıra fuar<br />

ziyaretçileri de OİB tarafından ilk kez bu<br />

fuarda uygulanan kurumsal Türk Milli<br />

Katılım Standının şimdiye kadar yapılanlar<br />

içinde en iyisi olduğunu söylediler. Bir<br />

sonraki sene Türk Milli Stant alanını ikiye<br />

katlayarak fuara yeniden milli katılım organizasyonu<br />

düzenleyeceğiz. Fuara katılan<br />

tüm Türk firmalarını milli katılım şemsiyesi<br />

altında görmek istiyoruz.<br />

Önümüzdeki yıl da hem milli katılım organizasyonlarımız<br />

hem de ticaret ve alım<br />

heyeti organizasyonlarımız devam edecek.<br />

Otomotiv ihracatçılarımızı dünyanın<br />

her köşesinden muhatapları ile bir araya<br />

getirmeye devam edeceğiz. 2013 yılında<br />

milli katılım organizasyonu düzenleyeceğimiz<br />

fuarlar şu şekilde;<br />

- Automechanika South Africa- Güney Afrika<br />

Cumhuriyeti<br />

- PAACE Automechanika Mexico- Meksika<br />

- Automechanika Moscow powered by<br />

MIMS- Rusya Federasyonu<br />

- Equip Auto- Fransa<br />

- Automechanika Shanghai- Çin Halk<br />

Cumhuriyeti<br />

İhracat rakamlarına bakıldığında<br />

otomotiv güçlü bir sektör. Bu bakımdan<br />

<strong>2012</strong> yılı sektör açısından<br />

nasıl geçiyor ve 2013 yıl için beklentileriniz<br />

nelerdir?<br />

<strong>2012</strong> yılının otomotiv sektörümüz açısından<br />

genel olarak zorlu ve sıkıntılı bir yıl<br />

olduğunu söyleyebiliriz. Yılın dörtte üçünü<br />

geride bırakırken otomotiv ihracatımız<br />

geçen yıla göre %6 gerileyerek 14<br />

milyar USD olarak gerçekleşti. Eşya Taşımaya<br />

Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatımız<br />

%19, binek otomobiller ihracatımız<br />

%9 azaldı. En çok ihracat yaptığımız ilk 5<br />

ülkenin dördüne yönelik ihracatımız düşüş<br />

gösterdi. En önemli pazarımız olan<br />

AB ülkelerine yönelik ihracatımız %13 gerilerken,<br />

AB’nin otomotiv ihracatımızdaki


payı %72’den %68’e geriledi. Yılın ilk dokuz<br />

ayında parite kaynaklı kaybımız da 1<br />

milyar USD’yi aştı. Sonuç olarak <strong>2012</strong> yılını<br />

her bakımdan sıkıntılı bir yıl olarak geride<br />

bırakacağız.<br />

Biz yılbaşında geçen yılki ihracat rakamına<br />

ulaşmanın başarı olacağını söyleyerek<br />

20 milyar USD’lik ihracat hedefi koymuştuk.<br />

Yılın son çeyreğinde bir miktar toparlanma<br />

bekliyoruz. Böylece yılı 19-20<br />

milyar USD aralığında bir ihracat rakamı<br />

ile kapatabileceğimizi tahmin ediyoruz.<br />

2013 yılı ile ilgili henüz bir çalışma yapmadık.<br />

Ancak AB pazarında önümüzdeki<br />

birkaç yılda da çok büyük değişimler<br />

beklenmiyor. Dolayısıyla otomotiv ihracat<br />

rakamlarının da 2011 ya da <strong>2012</strong> yıllarından<br />

çok büyük farklılıklar göstereceğini<br />

düşünmüyoruz. AB pazarındaki durgunluk<br />

devam ettikçe ihracat rakamlarında<br />

da çok büyük değişimler yaşanmayacaktır.<br />

Otomotiv sektörü için size göre içinde<br />

bulunduğumuz dönemde öncelikle<br />

neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?<br />

Bu yılki en önemli sıkıntılarımızdan birisi<br />

pariteden kaynaklı ihracat kaybımız<br />

oldu. Otomotiv ihracatımızın çok büyük<br />

bir bölümü Euro cinsinden yapıldığı için,<br />

Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesi<br />

Dolar cinsinden ihracatımızın düşürmektedir.<br />

Yine TL’nin dolar karşısında değerlenmesi<br />

de ihracatçılarımızın rekabet<br />

şansını azaltmakta ve ihracat rakamlarımıza<br />

olumsuz yansımaktadır. Dolayısıyla<br />

rekabetçi bir kur politikası ihracata dayalı<br />

büyüme modeli izleyen ülkemiz için vazgeçilmez<br />

olmalıdır.<br />

Geçtiğimiz aylarda açıklanan 15.06.<strong>2012</strong><br />

tarih ve <strong>2012</strong>/3305 sayılı Bakanlar Kurulu<br />

Kararı ile yürürlüğe giren Yeni Teşvik<br />

Sisteminde Otomotiv sektörümüzün genel<br />

olarak gerek büyük ölçekli yatırımlar<br />

ve gerekse stratejik yatırımlar bölümünde<br />

yer almasından memnuniyet duyuyoruz.<br />

Özellikle uluslararası rekabet gücünü<br />

artırma potansiyeline sahip, yüksek teknolojili<br />

ve yüksek katma değerli yatırımları<br />

teşvik etmek amacıyla Türkiye’de üretimi<br />

olmayan ya da çok az olan, yoğun olarak<br />

ithal edilen ürünlerin stratejik yatırım<br />

kapsamına alınmasının sektörümüz açısından<br />

çok önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />

2023 hedeflerimiz için katma değe-<br />

ri yüksek araçlar, aksam ve parçalar üretebilmek<br />

olmazsa olmazlardandır. Mevcut<br />

üretim kapasitemiz ile 2023 hedeflerine<br />

ulaşmanın mümkün olmadığını unutmamalıyız.<br />

Diğer taraftan, büyük ölçekli yatırımlarda<br />

ana sanayi için asgari yatırım tutarının<br />

250 milyon TL’den 200 milyon TL’ye, yan<br />

sanayi için de 100 milyon TL’den 50 milyon<br />

TL’ye çekilmesi de olumlu gelişmelerdir.<br />

Otomotiv sektörümüz için son derece<br />

önemli olan rüzgar tüneli ve benzeri nitelikli<br />

test merkezlerinin desteklenecek olması<br />

da sevindiricidir.<br />

Diğer taraftan, özellikle binek otomobil<br />

üzerindeki yüksek vergiler firmaların ülkemize<br />

yatırım yapma konusunda isteksiz<br />

davranmalarına yol açmaktadır. Motor<br />

hacmi ve araç yaşı yerine emisyon miktarlarına<br />

göre yapılacak vergi düzenlemesi<br />

yabancı yatırımcılar için ülkemizi daha<br />

cazip hale getirecektir.<br />

Ülkemizde mevcut araç pakının %50’den<br />

fazlasının 12 yaş ve üzeri araçlardan oluştuğu<br />

düşünüldüğünde hurda indirim desteği<br />

hem iç pazarın canlandırılması hem<br />

de Kyoto Protokolünün getirdiği yükümlülüklerin<br />

yerine getirilmesi açısından değerlendirilmesi<br />

gereken bir seçenek olarak<br />

öne çıkmaktadır.<br />

Ülkemizde her 1.000 kişiye düşen otomobil<br />

sayısı halen çok düşüktür. Bu nedenle<br />

iç pazar doygunluğa ulaşmamış, büyümeye<br />

açık bir konumda bulunmaktadır.<br />

İç pazarı canlandıracak her türlü girişim<br />

hem yabancı yatırımcıların ülkemize ilgisini,<br />

hem de otomotiv endüstrimizin krizlere<br />

karşı dayanıklılığını artıracaktır.<br />

Türk otomotiv sektörünün dünya<br />

çapında bugün ulaştığı yeri nasıl yorumluyorsunuz?<br />

Türkiye’nin sahip<br />

olduğu güçlü yanlar ve zayıf kaldığı<br />

noktalar size göre nelerdir?<br />

Sektörel bazda son altı yılın ihracat şampiyonu<br />

olan otomotiv endüstrimiz günümüzde<br />

1.2 milyon adet taşıt aracı üretimi<br />

gerçekleştirmekte ve bu üretim hacmiyle<br />

hem Avrupa’nın hem de dünyanın<br />

önde gelen motorlu taşıt aracı üreticilerinden<br />

birisi konumunda bulunmaktadır.<br />

2011 yılı verilerine göre otomotiv endüstrimiz<br />

dünyanın 17.büyük üreticisidir. Ayrıca<br />

AB-27 ülkeleri içerisinde de 6. büyük<br />

üretici konumunda bulunmaktayız. An-<br />

cak en önemlisi 2011 yılı üretim verilerine<br />

göre ülkemiz Avrupa’nın en büyük ticari<br />

araç üreticisi konumunda bulunmaktadır.<br />

2011 yılında sektör olarak 170 ülkeye<br />

ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu da dünyanın<br />

dört bir yanında Türkiye’de üretilen<br />

araçların kullanıldığı anlamına gelmektedir.<br />

Yan sanayimiz bir aracı oluşturan hemen<br />

hemen tüm parçaları üretebilmekte<br />

ve bu parçaları yurtdışına ihraç etmektedir.<br />

Bugün yan sanayi firmalarımız Mercedes,<br />

BMW, Audi, Porsche gibi üst segment<br />

araçlar üreten firmalara bile tedarik<br />

sağlayabilmektedirler. Yan sanayimiz<br />

dünyanın en kaliteli markalarının en stratejik<br />

parçalarını üretirken, ürün geliştirme<br />

seviyesinde de çok iddialı bir aşamaya<br />

gelmiştir En önemli ihraç pazarımızın<br />

otomotivin merkezi konumunda bulunan<br />

Batı Avrupa ülkelerinin olması otomotiv<br />

sanayimizin geldiği noktayı bize göstermektedir.<br />

Otomotiv endüstrimizin 2006-<br />

2011 dönemindeki dış ticaret fazlası 12<br />

milyar USD’yi bulmuştur. Sektör bu dönemde<br />

sadece 2011 yılında dış ticaret<br />

açığı vermiştir<br />

En önemli pazarımızın AB ülkeleri olması<br />

otomotiv endüstrimizin ulaştığı kaliteyi<br />

açıkça göstermekteyken, AB merkezli krizden<br />

de sektörün daha fazla etkilenmesine<br />

neden olmaktadır. Bu nedenle alternatif pazarlarda<br />

da güçlü bir konuma ulaşmak kriz<br />

kaynaklı kayıpları azaltacaktır. Son dönemde<br />

Amerika Ülkeleri, Kuzey Afrika Ülkeleri, Eski<br />

Doğu Bloğu Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri<br />

gibi alternatif pazarlara yönelik ihracatımızdaki<br />

artışlar sevindiricidir.<br />

Türkiye Otomotiv Sektörü, Avrupa’nın<br />

ikinci büyük üretim ve Ar-Ge Merkezi olmayı<br />

hedeflemektedir Bu doğrultuda,<br />

Türk otomotiv sektörü AB ile bütünleşme<br />

sürecinde tasarım yeteneklerini geliştirerek,<br />

katma değeri arttırmak zorundadır.<br />

Bunun için, AR-GE faaliyetleri ve tasarım<br />

geliştirmeye yönelik projeler için<br />

teşviklerden daha fazla pay alınması gerekmektedir.<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’nın yayınladığı son verilere<br />

göre otomotiv endüstrimiz ülkemizde kurulu<br />

129 Ar-Ge Merkezi arasında 49 merkezle<br />

sektörler bazında ilk sırada yer almaktadır.<br />

Söz konusu 49 Ar-Ge merkezinde<br />

toplam 4.773 kişi istihdam edilmektedir.<br />

Bu veriler sektörün Ar-Ge alanında<br />

da öncü konumda olduğunu açıkça göstermektedir.<br />

43


Röportaj<br />

Hükümetin 2023 yılı için koyduğu ihracat<br />

hedefleri var. Bu bakımdan ihracatta<br />

otomotiv sektörü olarak bu hedeflere<br />

ulaşılmasında ne kadar katkı sağlanabilir<br />

ve neler yapılabilir?<br />

2023 yılında ülkemizin 500 milyar USD’lik ihracat<br />

hedefine otomotiv endüstrimizin 75 milyar<br />

USD ile katkı sağlamasını hedeflemekteyiz.<br />

Bu doğrultuda hem ülkemizde yatırım yapmış<br />

firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmaları,<br />

hem de yeni ana sanayi yatırımlarının ülkemize<br />

çekilmesi gerekmektedir. 2023 yılı için hedeflediğimiz<br />

4 milyon adet üretim, 3 milyon adet ihracat<br />

ve 75 milyar USD ihracat gelirine ulaşabilmemiz<br />

için en az 5 ana sanayi yatırımını ülkemize<br />

çekmemiz gerekmektedir.<br />

Bu amaçla 2023 Otomotiv Sektörü İhracat Stratejisi<br />

sektör paydaşları tarafından oluşturulmuştur.<br />

Vizyonu, sürdürülebilir ihracat büyümesi<br />

sağlamak olan, 2023 Otomotiv Sektörü İhracat<br />

Stratejisi sektörümüzün belirlediği hedefler<br />

ve ölçütler doğrultusunda, ihracat camiamızın<br />

beklentilerinin yerine getirilmesi için önemli<br />

bir fırsattır. Projenin temel amacı, Türkiye’nin ihracat<br />

atılımı için gereksinim duyduğu stratejinin<br />

“Uygulamaya Aktarılmasına” yönelik alt yapının<br />

oluşturulmasıdır. 2023 Otomotiv Sektörü İhracat<br />

Strateji Belgesi 20 Hedef, 50 Ölçüt ve 74 eylemden<br />

oluşmaktadır ve sektörün 2023 hedefine<br />

ulaşmada yol haritasını ortaya koymaktadır.<br />

2023 Otomotiv Sektörü İhracat Stratejisinde<br />

sektörün değişim gündemi;<br />

-Ana sanayinin bölgesel güç haline gelmesini<br />

sağlamak<br />

-Yan sanayide teknolojik gelişmişlik düzeyini<br />

artırmak<br />

-Küresel değer zincirindeki yerin geliştirilmesi<br />

ile üretim merkezinden ziyade, yenilikçilik<br />

(Inovasyon), Ar-Ge ve Tasarım = Mükemmeliyet<br />

Merkezi olmak<br />

-Özgün tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri<br />

teknolojili ürünler (Hibrid araçlar, elektrikli<br />

araçlar, batarya) geliştirmek<br />

-“From Concept to Car” yaklaşımıyla Türk<br />

otomotiv sanayinin pazarlanması olarak belirlenmiştir.<br />

OİB olarak son dönemde eğitim konusuna<br />

da dikkat çeken bir girişimde bulundunuz<br />

ve bir okul açtınız. Bize biraz<br />

da Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Bir-<br />

42 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

liği (OİB) Yönetim Kurulunca; Otomotiv Endüstrisinin<br />

gereksinimini karşılayacak nitelikte<br />

insan kaynağının yetiştirilmesi amacıyla<br />

masrafları OİB tarafından karşılanmak suretiyle,<br />

mülkiyeti Hazineye ve kullanım hakkı<br />

Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Otomotiv<br />

Endüstrisi İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri<br />

Meslek Lisesi’ni yaptırarak, okulumuzu<br />

2010-2011 öğretim yılında faaliyete geçirdik.<br />

Okulumuz yurt çapında merkezi sistemle<br />

yapılan seçme ve yerleştirme sınavı ile<br />

öğrenci almaktadır.<br />

Okulumuz 720 öğrenci kapasiteli, 24 derslikli,<br />

Fizik Kimya ve Biyoloji laboratuvarları,<br />

6 alanda eğitim görülen 300 öğrenci kapasiteli<br />

pansiyon binası, 720 kişilik spor salonu,<br />

511 kişilik çok amaçlı salon ve 4 daireli lojmandan<br />

oluşan bir eğitim kompleksi olarak<br />

hayata geçirilmiştir. Şuan 527 öğrencisi bulunan<br />

okulda, Bilişim Teknolojileri, Elektrik<br />

- Elektronik Teknolojisi, Endüstriyel Otomasyon<br />

Teknolojileri, Makine Teknolojisi, Metal<br />

Teknolojisi ve Motorlu Araçlar Teknolojisi olmak<br />

üzere 6 programda eğitim verilebilmektedir.<br />

Bu çeşit ve yoğunlukta programı bir<br />

arada uyguluyor olmasıyla da Türkiye’de türünün<br />

ilk örneğini teşkil etmektedir.<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği’nin hayata geçirmiş olduğu bu Meslek<br />

Lisesi projesi ile ülkemize sosyal sorumluluk<br />

alanında yaptığı katkılardan dolayı Birliğimiz,<br />

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından<br />

‘TBMM Üstün Hizmet Ödülü’ ile ödüllendirmiştir.<br />

Yine geçtiğimiz günlerde de okulumuz,<br />

13.Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri<br />

kapsamında düzenlenen yarışmada rakiplerini<br />

geride bırakarak, “Yapı Dalı Başarı” ödülüne<br />

layık görülmüştür.<br />

Ayrıca okulun önümüzdeki yıllarda olası ihtiyaçlarını<br />

karşılayabilmek amacıyla 2011 yılında<br />

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği Eğitim Vakfı’nı kurduk. Vakfımız<br />

bünyesinde, Ford Otosan işbirliğiyle, ana ve<br />

yan sanayi firmalarının da katkılarıyla, OİB<br />

Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitim<br />

alan gençlerimizin geleceğine ışık tutabilmek<br />

amacıyla “Elele Aydınlığa Eğitim Kampanyası”<br />

ve “Arka Pencere” adında iki farklı<br />

sosyal sorumluluk projesine imza attık.<br />

“Elele Aydınlığa Eğitim Kampanyası”ndaki<br />

nihai amacımız; hedeflenen yatırımlarla birlikte<br />

öğrencilerimizin ileri seviyede eğitim almaları<br />

ve endüstrimize, yüksek standartlara<br />

sahip çalışanlar olarak kazandırılmalarıdır.<br />

Bu projeden elde edilen gelirle OİB Teknik ve<br />

Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitim alan geçlerimiz<br />

için, yabancı dil eğitimini eksiksiz almaları<br />

amacıyla lisan laboratuvarı ve yeteneklerini<br />

geliştirmelerine olanak sağlayacak robot<br />

programlama laboratuvarı gibi yeni yatırımlar<br />

yapılmasını hedefliyoruz.<br />

“Arka Pencere Projesi”yle de, okulumuza<br />

‘Yeşil Bina’ sertifikası alınmasını hedefliyoruz.<br />

Bu amaçla tamamlanacak süreç sonunda<br />

okulumuzun ekolojik keşfinin yapılması,<br />

kendi enerjisini kendi üretebilir hale gelmesi,<br />

su ve elektrik tüketimini azaltması beklenmektedir.<br />

Böylelikle enerji tasarrufu sağlanacağından,<br />

okulumuz için gerekli yönetim<br />

bütçesine de destek olunacaktır.<br />

OİB olarak daima endüstrimizin gelişimi ve<br />

ihracat artışı için çalışıyoruz, bu yönde projeler<br />

geliştiriyoruz. Yukarıda da bahsedildiği<br />

gibi son dönemdeki en önemli, bize en<br />

çok gurur veren projemiz OİB Teknik ve Endüstri<br />

Meslek Lisesi oldu. Türkiye’de bir ilk<br />

olan, ünü şimdiden Türkiye sınırlarını aşan<br />

OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin sektöre<br />

nitelikli eleman yetiştirilmesinde önemli<br />

rol oynayacağına, bu konuda yaşanan sıkıntıları<br />

gidereceğine inanıyoruz.<br />

OİB’nin yeni yılda başlamayı düşündüğü<br />

yeni projeleri var mı, varsa bunları<br />

bizimle paylaşır mısınız?<br />

2023 İhracat stratejisi kapsamında ülkemizde<br />

Ar-Ge ve tasarım kültürünün yerleşmesi<br />

ve teknoloji ile bütünleşmesi, Ar-Ge ve tasarım<br />

konularında yeterli birikimin oluşturulması,<br />

ihracatta katma değerin artırılması,<br />

yeni teknolojiler ile üretim yapılması gibi<br />

amaçlarla birincisini düzenlediğimiz Otomotiv<br />

Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım<br />

Yarışması’nın da otomotiv endüstrimizin bu<br />

doğrultudaki gelişimi açısından çok önemli<br />

bir misyonu üstleneceğine inanıyoruz. 2013<br />

yılında Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv<br />

Tasarım Yarışmasının ikincisini düzenleyeceğiz.<br />

Yine hem üniversite öğrencilerimizi<br />

hem de profesyonelleri sanayicilerimiz ile<br />

bir araya getirip, projelerini ve fikirlerini hayata<br />

geçirmeleri için onlara önemli bir fırsat<br />

sunacağız.<br />

OİB olarak yukarıda değindiğimiz milli katılım<br />

organizasyonları, ticaret ve alım heyetleri<br />

dışında otomotiv endüstrisinde güncel gelişmeler<br />

ve trendler ile ilgili eğitim ve seminerlerimiz<br />

de devam edecek. Otomotiv endüstrimizin<br />

geleceğinin parlak olması için<br />

sektör temsilcileri olarak üzerimize ne düşüyorsa<br />

yapmayı sürdüreceğiz.


Lojistik<br />

Avrupa Yatırımlarına Devam Ediyor<br />

Ekol Almanya ile 1996’da başlayan Avrupa yatırımlarını artırarak sürdüren Ekol, <strong>2012</strong> yılı<br />

içinde 5 farklı ülkede daha yatırım yaparak Avrupa’da en hızlı yayılan Türk lojistik şirketi oldu.<br />

Avrupa’da en hızlı yayılan Türk<br />

lojistik şirketi Ekol Lojistik,<br />

Avrupa’daki yatırımlarına hız<br />

kesmeden devam ediyor. İlk olarak<br />

1996’da kurulan Ekol Almanya sonrasında,<br />

geçtiğimiz yıl Ekol Romanya’yı satın<br />

alan ve İtalya’yı faaliyete açan Ekol,<br />

<strong>2012</strong> yılı içinde de Bosna, Fransa, Yunanistan<br />

ve Ukrayna’da gerçekleştirdiği yatırımları<br />

ile Avrupa’nın en önemli merkezlerinde<br />

birbiri ardına açılan tesisleri<br />

ile büyümeye devam ediyor.<br />

Kurulduğu günden bu yana Avrupa’daki<br />

atılımlarına her geçen gün bir yenisini<br />

ekleyen Ekol, son bir yıl içinde Avrupa’ya<br />

10 milyon Euro yatırım yaptı. Rekor büyüme<br />

ile Avrupa’nın önde gelen lojistik<br />

şirketlerinden biri olmayı hedefleyen<br />

Ekol, son olarak Ukrayna ile Avrupa yayılımını<br />

artırdı. Ukrayna’nın önde gelen lojistik<br />

şirketlerinden biri olan Komora’nın<br />

yüzde 53 ile çoğunluk hissesine sahip<br />

oldu.<br />

Ekol Lojistik CEO’su Tayfun Öktem konuya<br />

ilişkin olarak; “1990 yılında faaliyetlerine<br />

başlayan Ekol, daha ilk günden itibaren<br />

dünya çapında bir marka olmayı hedefleyerek<br />

yola koyuldu. Türkiye’de 400 bin metrekare<br />

kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri,<br />

Avrupa geneline yayılmış tesisleri, 2 bin<br />

araçlık filosuyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın<br />

öncü entegre lojistik hizmet sağlayıcıları<br />

arasında yer alıyor. Uluslararası taşımacılıkta<br />

yük organizasyonu ile başlanılan nok-<br />

46 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Tayfun Öktem<br />

tadan, üçüncü parti entegre lojistik hizmetleri<br />

sunan bütünleşik bir yapıya ulaşıldı.<br />

Özellikle Avrupa’daki yatırımlar Ekol için<br />

en önemli kilometre taşlarını oluşturdu. İlk<br />

olarak Ekol Almanya ile başlanan Avrupa<br />

atılımlarına her geçen gün bir yenisi eklenirken,<br />

amacımız hep aynıydı. Avrupa’da<br />

lojistik denince akla gelen ilk markalardan<br />

biri olmak. Ve bugün gelinen noktada bu<br />

amacımıza hızla yaklaşmaktayız” dedi.<br />

Tayfun Öktem sözlerine şöyle devam<br />

etti; “Bu amaçla son bir yıl içinde<br />

Avrupa’da 10 milyon Euro toplam yatırım<br />

yaptık. Bu sayede Avrupa’da 80 bin<br />

metrekare depolama alanına ulaştık.<br />

Türkiye’de 4.200’ü aşkın çalışanı olan<br />

Ekol ailesi, Avrupa’da ise 7 ayrı milletten<br />

1.200’ü aşkın çalışan sayısına ulaşarak,<br />

uluslararası şirketler arasındaki yerini<br />

aldı. Ortaya çıkan bu tablo bizler<br />

için son derece gurur verici. Avrupa’da<br />

en hızlı yayılan lojistik şirketi olarak hedeflerimize<br />

yol almaya devam edeceğiz.<br />

Son ortaklığımız olan Ukrayna ile bu yolda<br />

hızla ilerleyeceğiz. Depo ve araç yatırımları<br />

ile 20 milyon Euro ilave yatırım<br />

yapılması planlanan Ukrayna ortaklığımızdan<br />

2013 yılında 20 milyon Euro<br />

ciro hedefimiz, tüm Avrupa’da yatırımlarımızdan<br />

ise 75 milyon Euro civarında<br />

ciro beklentimiz bulunuyor.”<br />

Uluslararası taşımacılıkta yük organizasyonu<br />

ile başlanılan noktadan, üçüncü<br />

parti entegre lojistik hizmetleri sunan<br />

bütünleşik bir yapıya ulaşan Ekol; bugün<br />

yarattığı know-how, kalifiye insan<br />

kaynakları ve ileri teknoloji uygulamalarıyla<br />

çok farklı sektörlerde bulunan yerli<br />

ve yabancı müşterilerine entegre lojistik<br />

hizmetleri ve tedarik zinciri çözümleri<br />

tasarlıyor ve sunuyor.<br />

Türkiye ve Avrupa’da en yeni teknoloji<br />

ile donatılmış dağıtım merkezleri, genç<br />

ve çevreci araç filosuyla, yeni ekonominin<br />

gereksinim duyduğu her türlü hizmeti<br />

bütünleşik bir şekilde, uluslararası arenada<br />

sunabilen Ekol; taşımacılık, depo<br />

yönetimi, dış ticaret ve tedarik zinciri<br />

yönetimi çözümlerini müşterilerine sunmakta.<br />

Ekol, Türkiye’de 400.000 metrekare<br />

kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri;<br />

Almanya; İtalya, Yunanistan, Fransa,<br />

Ukrayna, Bosna ve Romanya’da bulunan<br />

80.000 metrekarelik tesisleri, 2.000 araçlık<br />

filosu ve 4.200’i aşkın Türk; 1200’ü<br />

aşkın Avrupalı çalışanıyla Türkiye’nin ve<br />

Avrupa’nın öncü entegre lojistik hizmet<br />

sağlayıcıları arasında yer alıyor.


Lojistik<br />

Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile<br />

“Osmanlı Projesi”ni başlatıyor<br />

Türk lojistik sektöründe hizmet veren<br />

Balnak, yeni projeleri ile dikkatleri<br />

üzerine çekiyor. 2015’te tamamlanması<br />

öngörülen “Osmanlı Projesi”<br />

ile hedef; yabancı şirket satın almaları<br />

ve ortaklıklarla büyümek. Hedeflenen<br />

merkezler ise, OrtaDoğu, Kuzey Afrika<br />

ve Balkanlar.<br />

Türk lojistik sektöründe ilk 5 şirket arasında<br />

yer alan Balnak, yeni yatırım planları<br />

ile dikkat çekiyor. Ar-Ge çalışmalarının<br />

olumlu etkileri ile ticari faaliyetlerini<br />

“Osmanlı Projesi” adı altında Balkanlar,<br />

Ukrayna, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu ve<br />

Kuzey Afrika’da daha da arttıracak olan<br />

Balnak, 2011’de 141 Milyon Euro olan<br />

cirosunu <strong>2012</strong>’de yüzde 12 ila 13 seviyelerinde<br />

büyüterek 160 – 165 milyon<br />

Euro’ya yükseltecek.<br />

Balnak Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi<br />

Aygüler, Büyük Osmanlı Projesini ve<br />

bu alandaki çalışmalarını ve şu sözlerle<br />

özetliyor. “2015 Osmanlı Projesi’nin<br />

amacı, belirlenen ülkelerde güçlü ve yerel<br />

nakliyecilere ortak olunması. Osmanlı<br />

Projesi için Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey<br />

48 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Afrika, Ukrayna ve Rusya’da yapılanma<br />

kararı aldık. 2013 başlarında ülkeler arası<br />

durum netleşecek, bunun için görüşmeler<br />

başlatıldı. Mısır ve Yunanistan ilk<br />

hedefimiz. Yunanistan’ı seçmemizin nedenleri,<br />

yakınlık ve krizin avantaja çevrilebilmesi.<br />

Mısır ise iyi bildiğimiz, büyüyeceğini<br />

düşündüğümüz bir pazar, ayrıca<br />

Afrika’ya giriş kapısı. Bilindiği gibi,<br />

Avrupa’da dünya devleri var ama saydığım<br />

bölgelerde durum öyle değil. Depo<br />

ve dağıtım lojistiğinde çok iyi değiller.<br />

Biz onlara destekle fark yaratabileceğimize<br />

inanıyoruz. Durum böyleyken daha<br />

az gelişmiş ülkelerde birinci sırada olabileceğimizi<br />

düşünüyorum. Türkiye yeni<br />

pazarlara açılacak ama Avrupa’yı bırakmayacak.<br />

Böyle bir hedefe konumlanmamız<br />

ise diğer pazarlarda olmamıza<br />

engel değil. Söylediğim gibi, Osmanlı<br />

Projesi ile pazarda iş yapan şirketlerle<br />

ortaklık asıl hedef. Temelde bölgede<br />

iş yapan yerel network olmak yatıyor.<br />

Tekstil, otomotiv, proje taşımacılığı ve<br />

intermodal taşımacılığa ağırlık vermeyi<br />

düşünüyoruz.”<br />

2013 planlamaları arasında ayrıca demiryolu<br />

yatırımlarına da hız verecek<br />

olan Balnak, yayılmacı politika izleyerek<br />

Osmanlı Projesi ile Afrika’nın ve Orta<br />

Doğu’nun en güçlü lojistik markası olacak.<br />

Sadece temsilcilik veya ofis açarak<br />

büyümeyi değil, şirket satın alımlar<br />

ve ortaklıklar ile hedeflenen ülkelerde<br />

depo, antepo, yükleme vb alanda bir üs<br />

olarak, özellikle bu alanda iş yapan yerel<br />

bir network olacak. Konu ile ilgili olarak<br />

Aygüler sözlerine şöyle devam ediyor;<br />

“Osmanlı Projemiz ile 2015’e kadar<br />

2 katı büyüklüğe ulaşmayı hedefliyoruz.<br />

Şirket alımları ile büyüyeceğimiz bu projemizde<br />

hedefimiz 300 milyon Euro’luk<br />

bir büyüme içerisinde olmak. Satın alımlarımız<br />

Balnak’a değer katacak şirketler<br />

üzerinden olacak. Özellikle deniz ve havayolunda<br />

çok daha fazla büyümek istiyoruz.”


Lojistik<br />

CEVA, Tedarikçilerini Ödüllendirdi<br />

Dünyanın önde gelen global tedarik<br />

zinciri yönetimi şirketlerinden CEVA,<br />

İspanya’nın Ontigola şehrinde<br />

gerçekleştirilen törenle, ikinci Global Tedarikçi<br />

Ödülleri’nin sahiplerini açıkladı.<br />

Otomotiv, lastik, elektronik, teknoloji, petrokimya,<br />

endüstriyel mamuller, hızlı tüketim<br />

ürünleri, basın yayın gibi birçok farklı pazar<br />

ve sektöre hizmet sunan CEVA Lojistik, ilkini<br />

2011 yılında gerçekleştirdiği ve bu yıl ikincisini<br />

düzenlediği Global Tedarikçi Ödülleri ile<br />

dünya çapındaki tedarikçileri arasından en iyi<br />

uygulamaları belirledi.<br />

CEVA’nın Dünya genelindeki 50 tedarikçisini<br />

ağırladığı ödül töreni, CIO Peter<br />

Dew, COO Bruno Sidler ve CPO Simon<br />

Boggis’in ev sahipliğinde, CEVA’nın Madrid<br />

yakınlarındaki Ontigola’da yer alan çok<br />

kullanıcılı, ekolojik olarak sürdürülebilir tesislerinde<br />

gerçekleştirildi.<br />

Teknoloji kategorisinde ödül kazanan HCL<br />

Technologies, karmaşık iş sorunlarının<br />

çözümüne yönelik BT ve mühendislik<br />

hizmetleri sunan önder bir şirket olarak<br />

ortaklık ilişkisi içinde çalışmaya olan gerçek<br />

bağlılığı ve son bir yıldır CEVA’nın beş<br />

stratejik önceliğinden üçünü geçekleştirmiş<br />

olması dolayısıyla Yılın Global Tedarikçisi<br />

ödülüne layık görüldü.<br />

CEVA CEO’su John Pattullo konuşmasında,<br />

“Tedarikçi ilişkilerinin stratejik önemi asla<br />

küçümsenemez. Güçlü tedarikçi ilişkileri,<br />

karşılıklı yapılan işlerin ve işletme modellerinin<br />

anlaşılmasıyla da güçlenerek iki<br />

tarafa da rekabet avantajları sağlayabilir.<br />

Ben <strong>2012</strong>’nin bütün ödül sahiplerini kutlamak<br />

istiyorum. Şirketimize ve Uygulamada<br />

Mükemmellik ilkemize olan bağlılıklarını<br />

gözler önüne serdiler” dedi.<br />

CIO Peter Dew ise “Son yıllarda HCL ile olan<br />

ortaklığımız boyunca hizmette mükemmellik<br />

için bitmeyen bir tutku ve bağlılık içinde<br />

olduklarını gördük. Sadece CEVA için global<br />

düzeyde entegre BT desteği sağlamakla<br />

kalmamış, işlerimizin diğer alanlarında da<br />

katma değer sergileyerek sonuçta HCL<br />

olarak ABD’de CEVA ile İş Süreçlerinde Dış<br />

Kaynak Kullanımı (Business Process Outsourcing<br />

- BPO) sözleşmesi imzalamışlardır.<br />

HCL ekibini tebrik ederim” dedi.<br />

Ayrıca Yılın Global Tedarikçisi ödülüne ek<br />

olarak ödül töreninde, başka kategorilerde<br />

yedi ayrı tedarikçi de ödül aldı:<br />

Amerika Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Crown<br />

Equipment<br />

Asya Pasifik Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Shinpack<br />

Kuzey Avrupa Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Jungheinrich<br />

Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi<br />

YIlın Tedarikçisi – Modulblok<br />

Hava Taşıma Yılın Tedarikçisi – Cathay Pacific<br />

Deniz Taşıma Yılın Tedarikçisi – Vanguard Logistics<br />

Kara Taşıma Yılın Tedarikçisi – TNT.<br />

Türkiye’nin En Büyük Lojistik Deposunu Açtı<br />

CEVA Lojistik, Türkiye’nin en büyük<br />

lojistik depolarından birini Gebze’de<br />

açarak kapasitesini yüzde10 artırdı<br />

ve Türkiye’de 600.000 metrekare depolama<br />

alanına ulaştı. 300 yeni istihdam, özel IT sistemi,<br />

deprem yönetmeliğine uygun ve yangına<br />

karşı son teknoloji önleme sistemine sahip<br />

depo, Uluslararası Yangın Koruma Derneği<br />

(NFPA) standartlarına uygun olarak inşa edildi.<br />

<strong>2012</strong> yılında Türkiye’nin lojistik sektöründe<br />

tek merkezden takip sistemi olan Kontrol<br />

Merkezi’ni açan ve yılın ilk yarısında Gebze<br />

ve Adana’da iki yeni depoyu ve transfer<br />

merkezini hizmete sokan CEVA, şimdi<br />

de Türkiye’nin en büyük depolarından<br />

birini sanayinin dağıtım ve üretim merkezi<br />

Gebze’de faaliyete soktu.<br />

CEVA Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü<br />

Aslan Uzun, açılış töreninde yaptığı<br />

konuşmada, “Yaptığımız bu önemli yatırım<br />

için Türkiye’de lojistik açıdan en önemli<br />

noktayı, Gebze’yi özel olarak seçtik. Sanayinin<br />

merkezi olan Gebze, Türkiye’nin kalbi olarak<br />

tanımlayabileceğimiz bir konumda bulunuyor.<br />

Gebze’deki 60 bin metrekarelik yeni depomuz<br />

Türkiye’nin en büyük deposu olmasının yanı<br />

sıra IT altyapısı ve güvenlik standardı ile de bizim<br />

için stratejik bir önem taşıyor” dedi.<br />

Ayrıca Uzun, lojistik sektörünün en hızlı<br />

büyüyen uluslararası şirketlerinden biri olan<br />

CEVA’nın hizmet vermeye başladığı tüm<br />

bölgelerde yatırımlar yaparak büyüdüğünü<br />

vurguladı. 2011 yılında lojistik ve altyapı<br />

yatırımlarının yanı sıra depolama alanında ciddi<br />

bir yatırım sürecinde olduklarını belirten<br />

Uzun konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />

“Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu<br />

imkanları değerlendirmek için lojistik sektöründeki<br />

atılımlar büyük önem taşıyor. Lojistik<br />

sektörünün bölge ülkelerle entegre olacak<br />

şekilde gelişmesi Türkiye’nin ihracatına önemli<br />

katkılar yapacaktır. Dünya Bankası 2010 Lojistik<br />

Performans Araştırmasına göre Türkiye<br />

150 ülke arasında 39. sırada yer alıyor. Bu da<br />

Türkiye’nin lojistik açıdan yüksek potansiyele<br />

sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, gerek<br />

yurtiçi gerekse uluslararası dağıtım ağımızın<br />

daha verimli ve yüksek performansla çalışması<br />

için Türkiye’nin dört bir yanında bulunan<br />

şubelerimizde yeni bir yapılanma sürecine<br />

girdik. Lojistik, ticaretin en stratejik ve gizli<br />

gücüdür. Satış maliyetlerinde fark oluşturmak<br />

ve rakiplerden avantajlı konuma geçmek isteyen<br />

firmalar lojistiği keşfettiler, ancak henüz<br />

yararlanmayan oldukça büyük bir kesim var,<br />

arzumuz bu firmaların da bir an önce bizlerden<br />

yararlanmaya başlamasıdır.”


Lojistik<br />

Gıda Sektörüne<br />

Yönelik Çözümlerine Devam<br />

Alışan Grup gıda likit taşımacılığı<br />

alanında yeni bir iş ortaklığına imza<br />

attı. Alışan Lojistik; Adana Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nde yer alan; gıda sektöründe<br />

uluslararası platformda da faaliyet gösteren<br />

firma ile gıda likit taşıması hizmeti konusunda<br />

yeni bir iş ortaklığına imza attı.<br />

Kurulduğu 1985 yılından beri profesyonel<br />

uzman kadrosu ile lojistik sektörüne yöne-<br />

Hidrolik Dorse Filosunu 212 Dingile Çıkardı<br />

Taşımacılık sektörü markalarından<br />

Hareket, hidrolik dorse filosunu<br />

genişletmeye devam ediyor.<br />

Hareket, 16 dingil hidrolik Goldhofer<br />

marka THP/SL 4 tip dorseyi filosuna<br />

kattı.<br />

Hareket’in aldığı 3 adet THP/SL 4 ve<br />

1 adet THP/SL 4 Split dorsenin taşıma<br />

52 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

lik farklı çözümler üreten Alışan Lojistik; iş<br />

ortaklarına gıda sektöründen bir yenisini daha<br />

ekledi. Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />

bulunan, uluslararası platformda da faaliyet<br />

gösteren firma; Alışan Lojistik ile Ankara,<br />

İzmir, Bursa ve Elazığ illerine yönelik gıda likit<br />

taşımacılığı konusunda yeni bir işbirliğine imza<br />

attı. 2 Ağustos <strong>2012</strong> tarihi itibariyle uygulamaya<br />

konulan operasyon kapsamında; 10 adet<br />

gıda tank konteynırı Alışan Lojistik tarafından<br />

kapasitesi 720 ton, dingil başı ise 45<br />

ton istiap haddine sahip. Hareket’in<br />

elinde mevcut olan Goldhofer marka<br />

36 dingil THP/SL dorse ile kombine<br />

olabilen bu dorselerle tek parçada<br />

taşınabilecek yük miktarı toplam 2.340<br />

tona ulaşacak. Bu dingillerin ilavesi ile<br />

de Hareket’in hidrolik dorse filosu 212<br />

dingil’e çıkacak.<br />

firmaya teslim edilip; gıda standartları, iş<br />

güvenliği ve trafik kurallarına uygun olarak<br />

taşıma hizmeti sunulmaya başlandı.<br />

Uluslararası kara taşımacılığı, yurtiçi nakliye,<br />

likit taşımacılık, gümrüklü - gümrüksüz depolama,<br />

sigorta ve diğer tüm lojistik hizmetlerini<br />

müşterilerine entegre bir şekilde sunmaya<br />

devam eden Alışan Lojistik; yeni müşterisi ile<br />

de uzmanlık alanlarından birisi olan gıda likit<br />

taşımacılık hizmetini, merkez ekibinin yönetiminde,<br />

an ve an tüm süreçleri kontrol ederek<br />

gerçekleştiriyor.<br />

1985 yılında kurulan Alışan Lojistik, uzman<br />

kadrosu ile uluslararası lojistik<br />

hizmetleri konusunda sektöre yönelik<br />

talepler için farklı çözümler üretmektedir.<br />

Uluslararası taşımacılık, gümrükleme,<br />

gümrüklü ve gümrüksüz depolama,<br />

dökme sıvı (likit) ve toz kimyevi madde<br />

taşımacılığı, yurtiçi dağıtım şirketin faaliyet<br />

gösterdiği alanlardır. Alışan Lojistik’in<br />

kalite çalışmaları, 2000’li yılların başında<br />

Toplam Kalite şemsiyesi altında toplanmış<br />

ve sırasıyla; Kalite Yönetim Sistemi, Çevre<br />

Yönetim Sistemi, İş Sağlığı ve Güvenliği<br />

Yönetim Sistemi, EFQM Mükemmellik<br />

Modeli uygulamalarıyla geliştirilmiştir.<br />

Genellikle uzun mesafeli ağır taşımalar<br />

ile tersane, petrokimya ve endüstri<br />

tesisleri gibi saha içi taşımalarda da<br />

kullanılabilen bu dorselerin teslimi ise<br />

Kasım <strong>2012</strong>’de yapılacak. Bu dorseler,<br />

52 dingil Goldhofer marka THP/SL-E tipi<br />

kendinden tahrikli hidrolik dorselerle de<br />

kombine olabilecek.<br />

1957 yılında kurulan Hareket, proje<br />

taşımacılığı, ağır ve standart dışı kargo<br />

taşımacılığı, vinç kiralama, ağır kaldırma,<br />

indirme ve yerleştirme hizmetleri veriyor.<br />

İndirme ve montaj işlemleri, büyük<br />

bir titizlikle, uluslararası standartlarda,<br />

son teknoloji ürünü ekipmanlarla<br />

gerçekleştiren hareket, kendisini çözüm<br />

ortağı olarak seçen firmanın yükünü,<br />

daha bulunduğu yerden alınmadan,<br />

her safhasını en ince ayrıntısına kadar<br />

projelendiriyor.


Lojistik<br />

Türkiye İhracatı ile Umut Veriyor<br />

Michel Akavi “Türkiye’nin ihracat numune<br />

çıkışlarının yarısından fazlasını<br />

taşıyoruz” dedi ve ihracattaki artışın<br />

umut verici olduğunu belirterek, gelecek<br />

dönem ihracatın artacağını öngördüklerini<br />

söyledi.<br />

Türkiye’nin ilk özel limanı olan<br />

Türkiye İş Bankası iştiraklerinden<br />

Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />

İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54<br />

hissesinin, Yılport Holding A.Ş.’ye<br />

satışı konusunda Hisse Satış Sözleşmesi<br />

imzalandı.<br />

Nemtaş Nemrut Liman İşletmeleri A.Ş.<br />

CEO’su ve Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />

İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu<br />

Başkanı M. Süha Aktaş, hisse satış fiyatının,<br />

kapanış tarihi itibarıyla kesinleşecek net fi-<br />

54 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

DHL Express Türkiye ve Fransa CEO’su Michel<br />

Akavi Çin, Almanya, Belçika ve Fransa’da<br />

yakın tarihlerde gerçekleşen tekstil ve kumaş<br />

fuarları başta olmak üzere fuar katılımlarının<br />

yüksek olmasının ve alınan yeni siparişlerin<br />

umut verici olduğunu belirtti. Çin ve<br />

Uzakdoğu ihracatının azaldığı bir dönemde<br />

Türkiye’nin pazar payını genişletmek için<br />

önemli bir fırsat yakaladığını vurgulayan<br />

Akavi; “DHL Express verilerine baktığımızda,<br />

numune çıkışlarındaki artış Türkiye ekonomisinde<br />

önemli role sahip ihracatın doğru yolda<br />

olduğuna işaret ediyor. Bu pozitif etkinin<br />

ekonominin büyümesine de olumlu yönde<br />

katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi.<br />

DHL Express Türkiye ve Fransa CEO’su Michel<br />

Akavi; “Kargo taşımacılığı ülke üretiminin<br />

damarlarıdır. ABD’de gelecek 6 aylık siparişlere<br />

göre kargo şirketlerinin endeksleri yayınlanır<br />

ve bu sonuçlara göre büyüme tahmini yapılır.<br />

DHL Express’in bu yılki verilerine göre, Türkiye<br />

ihracatındaki büyümenin süreceğini rahatlıkla<br />

söyleyebiliriz. Gelecek 6 aylık dönemde ihracat<br />

numune gönderilerindeki artışın yüzde 20<br />

civarında olmasını bekliyoruz” dedi.<br />

Michel Akavi, <strong>2012</strong> yılının eylül ayına kadarki<br />

ihracat numune gönderilerindeki yüzde<br />

18’lik artışın 2013 yılı ekonomik bağlantıları<br />

açısından olumlu bir ön gösterge olduğunu<br />

ifade ederek şöyle konuştu:<br />

“Bölgesel olarak değerlendirirsek, Avrupa<br />

ihracat bağlantıları için ümit verici rakamlara<br />

sahibiz. Avrupa gönderi hacmimiz yüzde 15<br />

artarken, Afrika ve Latin Amerika gönderi<br />

hacmimizin yüzde 36, Ortadoğu gönderi hacmimizin<br />

yüzde 23 ve Kuzey Amerika gönderi<br />

hacmimizin ise yüzde 25 arttığını görüyoruz.<br />

Bu da ihracatçımızın “pazar çeşitliliği” arayışı<br />

anlamında bizleri ümitlendiren performansının<br />

kanıtıdır.”<br />

DHL Express olarak ihracat çeşitliliğine de<br />

katkıda bulunduklarını ifade eden Akavi,<br />

“İhracatçılarımızın 150 kg ve 7.500 Euro<br />

bedele kadar olan küçük ihracat gönderilerini<br />

de “Mikro İhracat” hizmetimiz sayesinde<br />

DHL Express hızı ve güvenilirliği ile taşımaya<br />

başladık. Bu Türkiye ihracatına, ayrı bir dinamizm<br />

ve ivme katacak bir gelişme olacaktır”<br />

diye konuştu.<br />

Akavi ayrıca, bu yıl yüzde 3 civarında büyümesi<br />

öngörülen Türkiye ekonomisinin 2013<br />

yılında tahmini yüzde 5 oranında bir büyüme<br />

yakalayabileceğini öngördüklerini ifade etti.<br />

Gemport’un Yüzde<br />

54 Hissesine Sahip Oldu<br />

nansal borca uyarlandıktan sonra<br />

netleşeceğini söyledi.<br />

Türkiye İş Bankası iştirakleri<br />

arasında yer alan Gemport<br />

Gemlik Liman ve Depolama<br />

İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54<br />

hissesinin, Yılport Holding<br />

A.Ş.’ye satışı konusunda Hisse Satış<br />

Sözleşmesi imzalandı.<br />

M. Süha Aktaş, 1992 yılında Türkiye’nin<br />

ilk özel limanı olarak Gemlik Körfez’inde<br />

kurulan Gemport’un hisse devrinin, ilgili<br />

Kamu Otoritelerinin iznine müteakip<br />

olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Süha<br />

Aktaş, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı;<br />

“Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />

İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54 hissesinin<br />

Yılport Holding A.Ş.’ye satışı konusunda<br />

Hisse Satış Sözleşmesi imzalanmıştır.<br />

1992’de ülkemizin ilk özel sermayeli<br />

limanı olarak Gemlik Körfezi’nde faaliyete<br />

başlayan Gemport; halen konteyner,<br />

araç, genel yük elleçlemesi ve antrepo<br />

işletmeciliği faaliyetinde bulunmakta olup,<br />

Gemlik ve Mudanya Körfezi’nde pilotaj<br />

ve römorkaj hizmeti verme imtiyazına da<br />

sahiptir. Yıllık 450 bin TEU konteyner, 300<br />

bin adet araç yükleme boşaltma kapasitesiyle<br />

Gemport, Türkiye’nin ve Marmara<br />

Bölgesi’nin önde gelen limanlarından<br />

biridir. Yılport Holding A.Ş. yurtiçinde ve<br />

dışında liman işletmeciliği alanında faaliyet<br />

göstermekte olup, sahip olduğu knowhow<br />

ve deneyim ile Gemport’u daha da<br />

ileriye taşıyacağına inanılmaktadır. Hisse<br />

devri, ilgili Kamu Otoritelerinin iznini müteakip<br />

gerçekleştirilecektir. Hisse satış fiyatı,<br />

kapanış tarihi itibarıyla kesinleşecek net<br />

finansal borca göre uyarlandıktan sonra<br />

netleşecektir.”


Degerlendirme<br />

(<br />

Hibrid ve elektrikli kamyon-otobüs<br />

üretiminin rekabet merkezi Avrupa olacak<br />

Frost & Sullivan; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında hibrid ve elektrikli ticari araç sektöründe<br />

agresif genişleme stratejisinin çok büyük fırsatlar yaratacağını vurguluyor.<br />

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında<br />

hibrid ve elektrikli kamyon ve<br />

otobüs üretiminde yaşanan yüksek<br />

rekabet, Frost & Sullivan’ın analizine göre<br />

sürdürülebilir büyüme ve gelişmeye zemin<br />

hazırlıyor.<br />

2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan<br />

dünyanın önde gelen araştırma ve<br />

danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan;<br />

Türkiye’de hazırladığı başta enerji,<br />

otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere<br />

çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini<br />

de kapsayan raporlarıyla uluslararası<br />

şirketlerin ve yatırım fonlarının<br />

Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın<br />

yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk<br />

firmasına özel araştırma ve danışmanlık<br />

hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine<br />

yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu<br />

kapsamda Frost & Sullivan, hibrid ve elektrikli<br />

kamyon ve otobüs üretimi kapsamında<br />

Türkiye ticari araç üreticilerini de yakından<br />

ilgilendiren küresel pazarlar arasındaki<br />

rekabeti ve işbirliğini mercek altına alıyor.<br />

Frost & Sullivan’ın analizine göre Avrupa,<br />

küresel ölçekte hibrid ve elektrikli orta-ağır<br />

kamyon ve otobüs segmentinde en reka-<br />

56 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

betçi bölgesel pazar haline gelecek. Bu<br />

durum özellikle orijinal ekipman üreticileri<br />

(OEM) ile tedarikçi kısmında rakiplerin artmasının<br />

beklendiği transit otobüs segmenti<br />

için geçerli olacak.<br />

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı kapsayan<br />

“Orta-Ağır Hibrid ve Elektrikli Ticari Araç<br />

Pazarının Stratejik Analizi” başlıklı çalışmada<br />

Frost & Sullivan, 2020 yılında küresel<br />

olarak üretilen tüm orta-ağır ticari araçların<br />

yaklaşık yüzde 7’sinin hibrit/elektrikli<br />

güç aktarım sistemlerine sahip olacağını<br />

ileri sürüyor.<br />

Enerji fiyatlarının dalgalanması, enerji bağımsızlığı,<br />

tüketicilerin yeşil teknolojilere<br />

gitgide artan talebi, OEM ve tedarikçilerin<br />

hibrit/elektrikli ticari araç geliştirme<br />

yönündeki faaliyetlerinin sürdürülebilir büyüme<br />

ve gelişmeye zemin hazırladığını ifade<br />

eden Frost & Sullivan Endüstri Analisti<br />

Bharani Lakshminarasimhan, tüm alternatif<br />

güç aktarım teknolojileri arasında hibrid<br />

teknolojinin mevcut altyapıya en az baskıyı<br />

uygulayan teknoloji olduğunu belirtiyor.<br />

Analiz kapsamında, hibrid ve elektrikli<br />

orta-ağır kamyon ve otobüs üretiminin<br />

2020 yılına kadar Avrupa, Ortadoğu ve<br />

Afrika’da 45.000’i bulması bekleniyor. Bu<br />

zaman zarfında, hibridlerin, ticari olarak<br />

üretilen tüm orta-ağır hibrid ve elektrikli ticari<br />

araçların yarısına karşılık geleceği tahmin<br />

ediliyor.<br />

Lakshminarasimhan, bu araçlarla ilgili olarak<br />

halihazırda çoğu potansiyel müşteri<br />

tarafından engel olarak kabul edilen başlangıç<br />

maliyetleri ve kullanım ömrü maliyetlerini<br />

azaltacak yenilikçi ürün, teknoloji<br />

ve tedarik zincirleri geliştirme ihtiyacının<br />

altını çiziyor. Nitekim OEM’ler ve tedarikçiler,<br />

hızla değişen pazardaki büyüme ivmesini<br />

desteklemek için hem bağımsız olarak<br />

hem de işbirliği içerisinde dikey ve sanal<br />

entegrasyon kombinasyonu çerçevesinde<br />

çalışmalar yürütüyor.<br />

Sektörün önünde duran engeller hakkında<br />

ise Lakshminarasimhan şunları söylüyor:<br />

“Şu an pazarda en büyük zorluk,<br />

teknolojinin yüksek başlangıç maliyeti<br />

ve hibrid/elektrikli araçların başta uzun<br />

mesafe nakliye hareketi olmak üzere<br />

çok çeşitli ticari araç hizmet döngülerini<br />

destekleyememesidir. Yeni oluşan pil<br />

teknolojisi ve sıvılaştırılmış petrol gazı ve<br />

basınçlı doğal gazla (LPG/CNG) çalışan<br />

ticari araçlar gibi gelişmekte olan teknolojilerin<br />

yarattığı rekabet, hibrid ve elektrikli<br />

ticari araçların pazara daha hızlı girmesini<br />

engelliyor.”<br />

Frost & Sullivan’ın araştırmasına göre<br />

yakın gelecekte modül tedarikçilerin<br />

marjları daralacak. Hacimler artmaya<br />

başlayıp OEM’ler ücretlendirme baskılarını<br />

artırdıkça, aynı durum parça tedarikçileri<br />

için de geçerli olacak. Şu<br />

anki hibridlerin görev döngüsü kısıtlaması,<br />

hedeflenen belli mesleklerde ve<br />

görev döngülerinde en yüksek verimliliği<br />

sağlayan araç ve ürünleri geliştirmeyi<br />

amaçlayan uyumlu stratejilere olan ihtiyaca<br />

işaret ediyor.<br />

OEM’lerin görev döngüsü odaklı ürün<br />

platformları geliştirmelerinin şart olduğunu<br />

belirten Lakshminarasimhan, sürdürülebilir<br />

bir pazar büyümesi ve gelişimi sağlamak<br />

için tedarikçilerin dikey entegrasyona<br />

odaklanmaları gerektiğinin altını çiziyor.


makale<br />

Yan Sanayi - Fikri Mülkiyet İlişkisi<br />

Kısaca hatırlamak gerekirse bir önceki<br />

yazımızda eşdeğer nitelikte<br />

yedek parçanın tanımı ve Rekabet<br />

mevzuatındaki yerini incelemiştik.<br />

Özetle, orijinal yedek parça ile aynı kalitede<br />

olduğu tevsik edilen yan sanayi<br />

ürünlerinin hukuki olarak orijinal parça<br />

değerinde olduğu, özel ve yetkili servislerde<br />

garanti kapsamında bakım onarım<br />

faaliyetlerinde kullanılabileceği, bu nedenle<br />

imalatçılarına pazar avantajı sağladığını<br />

ifade ettik.<br />

Yan sanayi imalatçıları açısından bir diğer<br />

önemli husus da imal ettikleri parçaların<br />

fikri mülkiyet konusu olup olmadığı<br />

veya orijinal parçaların fikri mülkiyet<br />

korumasının ne zaman kalktığı konusudur.<br />

Zira koruma süresi dolan parçalar<br />

OEM’ler haricindeki imalatçılar tarafından<br />

da serbestçe imal edilebilecektir.<br />

Hukukumuzda, AB Hukukuna paralel<br />

olarak üretilen yedek parçaların tasarım<br />

hakları Endüstriyel Tasarım Haklarının<br />

Korunmasına Dair Kanun Hükmünde<br />

Kararname ile korunmaktadır. Mevzuatımıza<br />

göre tasarım haklarının koruma<br />

süresi 5 yıl olup tasarımcının inisiyatifine<br />

bağlı olarak 25 yıla kadar uzatılabilmektedir.<br />

Ancak AB mevzuatına paralel<br />

olarak, rekabet ortamının korunması<br />

ve üreticilere tekel ortamı yaratılmasının<br />

önüne geçilmesi, yedek parça sektöründeki<br />

diğer üreticilerin de pazara dahil<br />

olabilmeleri, fiyatların tüketiciler lehi-<br />

Selçuk Argun<br />

58 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

ne regüle edilmesi amacı ile<br />

tasarım haklarının korunmasına<br />

dair genel kurala bazı<br />

istisnalar getirilmiştir.<br />

“Must Fit” ve “Must Match”<br />

olarak nitelendirilen parçalar,<br />

istisna hükümlerinden<br />

faydalanmakta ve yan sanayi<br />

imalatçıları tarafından<br />

aşağıdaki koşullar dahilinde<br />

imal edilmektedir;<br />

“MUST FIT” Parçalar:<br />

Kanun Hükmünde<br />

Kararname’nin 10. Maddesi<br />

uyarınca teknik fonksiyonunun<br />

gerçekleştirilmesinde,<br />

tasarımcıya, tasarıma ilişkin<br />

özellik ve unsurlarda hiç bir<br />

seçenek özgürlüğü bırakmayan<br />

tasarımlar koruma kapsamı<br />

dışındadır.<br />

Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı<br />

ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak<br />

monte edebilmek veya bağlayabilmek<br />

için ancak zorunlu biçim ve boyutlarda<br />

üretilebilen tasarımlar koruma kapsamı<br />

dışındadır.<br />

Daha açık bir ifade ile bir parça, tasarlandığı<br />

form dışında teknik fonksiyonunu<br />

gerçekleştiremeyecekse koruma kapsamı<br />

dışında sayılmaktadır. Örneğin motor<br />

bloğunu şasiye bağlamak için gerekli<br />

olan bir parça başka türlü tasarlanma<br />

imkanına sahip değilse hukuken korunmamaktadır.<br />

Bu nedenle yan sanayiciler<br />

bu ürünü herhangi bir kısıtlama olmaksızın<br />

diledikleri gibi üretebilecek ve pazarlayabileceklerdir.<br />

“MUST MATCH” Parçalar<br />

Kanun Hükmünde Kararname’nin “Onarım<br />

Amaçlı Kullanım” başlıklı 22. Maddesi<br />

uyarınca;<br />

Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı<br />

ürünün piyasaya ilk sürüldüğü tarihten<br />

üç yıl sonra olmak üzere, tasarımın<br />

üçüncü kişilerce 17 nci madde hükümleri<br />

çerçevesinde aşağıda belirtilen koşulların<br />

bir arada karşılanarak kullanımı tasarım<br />

hakkının ihlali sayılmaz;<br />

a) Tasarlanan ürünün, bileşik bir ürünün<br />

parçası ve görünümünün bu bileşik ürü-<br />

ne bağımlı olması,<br />

b) Bileşik ürüne orijinal görünümünü yeniden<br />

kazandırmak üzere onarımında<br />

kullanılması,<br />

c) Onarım için kullanılan ürünün kaynağı<br />

konusunda kamuoyunun yanıltılmaması.<br />

Motorlu taşıtlar, binlerce parça ve komponentin<br />

bir araya gelmesinden oluşan<br />

bileşik ürünlerdir.<br />

Bu bağlamda, motorlu taşıtların görünen<br />

aksamlarının (kaporta parçaları,<br />

tampon, far vs.) korunma süresi madde<br />

metninden de anlaşılacağı üzere 3 yıl ile<br />

sınırlıdır. Daha açık ifade ile yedek parça<br />

olarak bakım ve onarım kapsamında kullanılmak<br />

üzere üretilen kaporta aksamları,<br />

tamponlar, farlar vs. parçalar, menşei<br />

ifade edilmek şartı ile, orijinal parçanın<br />

piyasaya çıktığı tarihten itibaren 3<br />

yıl sonra yan sanayi imalatçıları tarafından<br />

imal edilebilecektir.<br />

Örneğin 2009 yılı başında piyasaya çıkmış<br />

bir modelin çamurluklarının üretimi<br />

günümüzde herhangi bir kısıtlamaya<br />

tabi tutulamayacaktır.<br />

<strong>2012</strong> yılında piyasaya çıkmış bir modele<br />

ait çamurluğun şasiye monte edilmesi<br />

için gerekli aparatlar ise yukarıda belirtilen<br />

koşullar çerçevesinde herhangi bir<br />

süre sınırlamasına tabi olmaksızın üretilebilecek,<br />

hukuki koruma kapsamı dışında<br />

kalacaktır.<br />

Kanun koyucunun, gerek eşdeğer kalitede<br />

yedek parça kapsamı ile üreticilere,<br />

servislere ve tüketicilere tanıdığı seçimlik<br />

hakların, gerekse tasarım haklarına<br />

getirdiği sınırlamaların amacı, tasarım<br />

hakkı sahibi üreticilerin, ikincil pazarda<br />

tekel pozisyonuna sahip olmalarını<br />

engellemektir.<br />

Eşdeğer kalitede yedek parça üreticileri,<br />

fikri mülkiyet konusundaki istisnalardan<br />

da yararlanarak pazarda daha büyük bir<br />

pay kapma yoluna gidebilecektir. Rekabetçi<br />

ortamın sağlayacağı fiyat indirimleri<br />

de tüketicilere, müşterilere avantaj<br />

sağlayacaktır.<br />

Selçuk Argun<br />

Avukat


Ticari trend<br />

Hibrit Otobüslerle Hannover Yemyeşil<br />

Hannover’de hizmet veren Allison donanımlı 11 hibrit otobüs, bugüne kadar 750.000<br />

kilometrenin (466.028 mil) üzerinde yol yaptı ve yaklaşık 5 milyonun üzerinde yolcu taşıdı.<br />

Allison H 50 EP ile donatılan ilk 18 metrelik<br />

belden kırma Solaris Urbino hibrit<br />

otobüs, 2008 yılında Almanya’nın<br />

Hannover şehri toplu taşıma operatörü Ustra<br />

Hannoversche Verkehrsbetriebe AG (üstra) tarafından<br />

hizmet vermeye başladı. Fraunhofer<br />

Enstitüsü’nün de katıldığı yoğun testlerin sonunda,<br />

10 adet Allison donanımlı hibrit otobüs<br />

daha 2011 yılı Eylül ayında üstra’nın otobüs<br />

filosunda yerini aldı.<br />

Almanya, Hannover’de halihazırda her birinin<br />

üzerinde “Her şey yeşil” yazan 11 adet hibrit<br />

otobüs hizmet veriyor. Şehir merkezi boyunca<br />

Haltenhoffstraße‘dan Altenbekener Damm’a<br />

kadar 121. hat üzerinde manzara, artık bu<br />

otobüsler olmadan hayal edilemiyor. İlk hibrit<br />

otobüsün 2009 yılında üstra’da test sürüşüne<br />

başladığı günden bu yana, 121.hattın hibrit<br />

otobüsler için uygun olduğu düşünülüyordu.<br />

Duraklar arasındaki kısa mesafeler, düşük ortalama<br />

hız ve yolcuların yoğunluğu göz önünde<br />

bulundurulduğunda hibrit otobüslerin sunduğu<br />

avantajlar bu hatta büyük faydalar sağlıyor.<br />

Kırsal alanlara veya banliyö hatlarının bulunduğu<br />

bölgelere göre daha yoğun ve hassas<br />

frenlemeye ihtiyaç duyulan bu güzergah üze-<br />

rinde hibrit otobüsler en verimli şekilde kullanılıyor.<br />

Otobüs servisleri ve üstra şehir içi otobüsleri<br />

araç mühendisliği sorumlusu Hubert Nawa<br />

yaptığı açıklamada; “Sürekli dur-kalk gerektiren<br />

şehir içi hatlarda ihtiyacınız olan tek şey<br />

hibrit otobüsler. Çünkü avantajları gerçekten<br />

çok fazla. 121. hat boyunca, hibrit otobüsler<br />

yaklaşık yüzde 30 oranında yakıt tasarrufu<br />

sağlıyor” diyor.<br />

İstatistiksel olarak her bir hibrit otobüs, ön<br />

görülen 12 yıllık ömrü boyunca 88.100 litre<br />

(23.273 galon) dizel yakıt tasarrufu sağlayacak.<br />

Bu rakamlar, bu güne kadar alınan fiili ölçümlerle<br />

yakıt tüketimini 18,8 oranında azalttığının<br />

doğrulanması ve tahmini olarak tüm<br />

hizmet dönemine yansıtılması ile hesaplanıyor.<br />

Aynı zamanda bu hesaplamalarda aşırı sıcaklar<br />

dikkate alınmalıdır. Şiddetli geçen kış aylarında,<br />

özellikle ısıtma sistemi gibi araçta çalıştırılması<br />

gereken ek fonksiyonlar da bu rakamları<br />

etkilemektedir.<br />

CO2 emisyonlarında sağlanan düşüş ve yakıt<br />

tasarrufu, hibrit otobüslerinin önemli avantajlarından<br />

sadece bazıları. Bu faydaların yanı sıra<br />

Hibrit otobüsler üstra için çok önemli olan gürültü<br />

kirliliğini de azaltıyor. Nawa “121. hat yakınında<br />

yaşayanlar gerçekten çok mutlu. Onlar<br />

neredeyse hibrit otobüsün geçtiğini duymakta<br />

zorlanıyorlar” diyor.<br />

Üstra Çevre Yönetim Müdürü Jens Ernsting<br />

ise açıklamasında; “Tüm faydalarının yanı sıra<br />

hibrit otobüsler, bize daha fazla yolcu sayısı<br />

ve bağlantılı yolcu kazandırıyor. Toplu taşıma<br />

araçlarında yer alan her kişi de aktif olarak iklimin<br />

korunmasına katkıda bulunuyor” diyor.<br />

Bu düşünceyle Çevre ve Doğa Koruma Federal<br />

Bakanlığı tarafından devlet, 2011 yılında<br />

10 yeni hibrit otobüsün satın alması için 1 milyon<br />

120 bin Euro tutarında (1,41 milyon dolar)<br />

bir destekte bulunmuştu.<br />

Özellikle güçlü hızlanması nedeniyle Hubert<br />

Nawa, Allison H 50 EP hibrit sisteminin büyük<br />

bir hayranı. “Allison sistemi ile donatılmış otobüsler<br />

ile gerçek performansınızı ortaya koyabilirsiniz.<br />

Bize göre bu, işletim sürelerinin hızlanması<br />

demek. Üstün ve serbest vites ivmesi,<br />

sürücü ve yolcuların daha rahat yolculuk yapmalarını<br />

sağlıyor” diyor.<br />

Solaris hibrit otobüsler, her biri patentli iki<br />

modlu paralel Allison H 50 EP hibrit sistemini<br />

içeriyor. Allison hibrit sistemi 6692cm3 kapasiteli,<br />

181 kW (246 hp) Cummins dizel motor<br />

tarafından üretilen tork ile iki elektrikli 75 kW<br />

jeneratör tarafından kombine ediliyor. Elektrik<br />

motorları, güç ve tork üretmek için dizel<br />

motora daha az gereksinim duyarak, otobüsün<br />

faaliyete geçmesine önemli ölçüde katkıda<br />

bulunuyor. Yüksek kapasiteli aküler frenleme<br />

sırasındaki enerjiyi depolayarak daha sonra<br />

otobüsü hızlandırmak için güç olarak yeniden<br />

kullanılıyor.<br />

Hibrit otobüs sürücüleri, yeni sürüş deneyimine<br />

çok hızlı adapte olunması konusunda hem<br />

fikir oluyor. Başlangıçta, frenleri neredeyse hiç<br />

kullanmak zorunda olmamak sıra dışı bir deneyim<br />

gibi geliyor. Aslında, sürücüler gaz pedalından<br />

ayaklarını çekerek gaz kestiğinde elektrikli<br />

motor, otobüsü yavaşlatırken, otobüsün<br />

çatısındaki yüksek kapasiteli nikel metal hibrit<br />

aküyü şarj ediyor. Hatta, yumuşak ve kesintisiz<br />

otobüs kalkışı sürücülere başlangıçta garip<br />

geliyor. Şimdi ise sürüşteki farklar, sürücülere<br />

ve yolculara sağladığı performans ve konfor<br />

sayesinde çok daha vazgeçilmez oluyor.<br />

Allison Transmission, 2003 yılında H 40/50 EP<br />

sisteminin seri üretimine başladı. Şu anda, Allison<br />

iki modlu paralel hibrit sistemleri ile donatılmış<br />

5.000’den fazla şehir içi otobüsü dünya<br />

çapında 230’u aşkın şehirde faaliyet gösteriyor.<br />

Allison ile donatılmış hibrit otobüslerin<br />

yaklaşık 100 milyon litre (26.4 milyon galon)<br />

dizel yakıt tasarrufu sağladığı ve 259,000 ton<br />

fazla karbon dioksit emisyonunun atmosfere<br />

salınmasını engellediğini ön görülüyor.


Ticari trend<br />

D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />

Tüm dünyadaki kullanıcılarının beklentileri doğrultusunda yeniden tasarlanarak piyasaya<br />

sürülen Isuzu D-Max, Romanya’da en iyi Pick-up ödülüne layık görüldü.<br />

Piyasaya çıktığı 2002 yılından beri tüm<br />

dünyada 2 milyonun üzerinde satılan<br />

D Max’e “Best 4x4 Pickup Award”<br />

ödülü törenle veridi. Romanya’nın önde gelen<br />

otomotiv yayınlarından Auto Media’nın<br />

düzenlediği Michelin ve eurotaxGLASS’ın<br />

ana sponsorluğundaki asfalt (on-road) ve<br />

toprak (off-road) test sürüşleri şeklinde<br />

planlanan yarışmaya, birçok markanın pick<br />

up modeli katıldı. Arazi vitesi yerine 4x4 sürüşe<br />

düğme ile geçiş sağlayan “Shift on the<br />

Fly” sistemini 2004 yılında pick up pazarıyla<br />

tanıştıran Isuzu D-Max, otomatik vites<br />

seçeneğini de sunan ilk pick- up olmuştu.<br />

62 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Agresif ve sportif dış görünüş<br />

Görsel uyum sergileyen akıcı tasarım çizgileri,<br />

yan profilden arka kısma kesintisiz uzanan<br />

karakter çizgileri ile “sportif” bir tarza sahip<br />

olacak şekilde yeniden tasarlanan yeni Isuzu<br />

D-Max, kaslı çamurluk ve kama şeklindeki dizaynı<br />

ile güçlü ve atletik bir görünüme sahip.<br />

Tümüyle yenilenen kabin tasarımı daha fazla<br />

alan ve daha fazla şıklık ile hoş bir seyahat keyfi<br />

sunmak üzere tasarlandı.<br />

Aktif ve pasif güvenlik öğeleri<br />

Yeni Isuzu D-Max üstün güvenlik sistemleriyle<br />

donatıldı. Tüm versiyonlarında standart olarak<br />

sunulan sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları,<br />

kilitlenmeyi önleyici fren sistemi (ABS),<br />

çekiş kontrol özelliğine (TCS) sahip elektronik<br />

stabilite kontrol sistemi (ESC), panik fren yardım<br />

sistemi (BAS) ve güçlendirilmiş yeni kabin<br />

iskeleti ile yeni Isuzu D-Max daha güvenli sürüş<br />

keyfi sağlıyor.<br />

Yeni twin turbo, güçlü ve verimli motor<br />

Isuzu mühendisleri, yeni Isuzu D-Max’i geliştirirken<br />

motorun tepkisinden veya güç çıkışından<br />

ödün vermeksizin yakıt tüketimi<br />

ve emisyon konularına daha fazla odaklandı.<br />

Devir aralıklarında daha iyi tepki sağlayan<br />

“Twin Turbo” sistemi ile tüm düşük<br />

motor devirlerinde daha fazla performans,<br />

daha fazla yakıt tasarrufu ve daha az egzoz<br />

emisyonu sağlandı. Yeni 4JK1-TCHi<br />

motor, daha iyi yanma performansı sağlayan,<br />

daha iyi yakıt ve hava karışımı gerçekleştiren<br />

“Yüksek Türbülans” özelliğine de<br />

sahip.<br />

Yeni Isuzu D-Max selefine kıyasla yüzde<br />

5 daha az sürtünme katsayısı ile daha<br />

az yakıt tüketimi ve daha fazla performans<br />

vaat ediyor. Düşük sürtünme katsayısı<br />

ise daha az kabin gürültüsü anlamına<br />

geliyor.


Röportaj<br />

Hidromas Hannover’e Çıkarma Yaptı<br />

Galipoğlu Hidromas, bu yıl 64. kez düzenlenen dünyanın en eski ve köklü ticari araç<br />

fuarı Hannover IAA’ ya çıkarma yaptı.<br />

Rakipleriyle aynı holde yüzleşen<br />

Hidromas, modern stant dizaynı<br />

ver ürün gamındaki zenginlikle<br />

adeta global pazardaki rakiplerine meydan<br />

okudu. İki yılda bir düzenlenen ve<br />

ticari araç sektöründeki bütün üreticilerin<br />

şampiyonlar ligi olan bu fuara tüm<br />

satış ekibi, Ar-Ge, üretim mühendisleri<br />

ve müşterileri ile birlikte katılan firma,<br />

büyük bir organizasyonu daha başarı ile<br />

geride bıraktı. Bizde fuar dönüşünde,<br />

Galipoğlu Hidromas’ın Satış Pazarlama<br />

Direktörü Kazım Burak Dumancı’dan<br />

ayağının tozu ile fuar izlenimlerini aldık.<br />

Bizi firmanızın faaliyet alanı hakkında<br />

kısaca bilgilendirebilir misiniz?<br />

Özellikle damperli araçlar olmak üzere,<br />

araç üstü ekipman sektöründe kullanılan<br />

hidrolik teleskopik silindirler, valf,<br />

dişli ve pistonlu pompaların üretimini<br />

yapıyoruz. <strong>2012</strong> içerisinde ek olarak kitlerimizde<br />

kullandığımız yağ tanklarının<br />

da üretimine başladık. Bunun için yeni<br />

bir hat oluşturduk ve tamamen piyasa<br />

standartlarının çok üzerinde, tasarım ve<br />

teknik olarak çok güzel bir ürün ortaya<br />

koyarak firmamızı rekabette bizi bir<br />

adım daha ileri taşıdık. Ürünlerimizin şu<br />

an için Kuzey Amerika hariç dünyadaki<br />

tüm pazarlara satışını yapıyoruz.<br />

64 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Türkiye’de ve dış pazarlarda<br />

Hidromas’ın pozisyonu şu an için<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz ve hangi<br />

pazarları hedefliyorsunuz?<br />

Yurt içinde geçmişten gelen düzenli ve sadık<br />

bir müşteri kitlemiz var. Pazar payı olarak<br />

hatırı sayılır bir orana sahibiz ancak hayat<br />

devam ettikçe durmak yok hedef yüzde<br />

100. Yurtiçinde gelecek yıl komple kit<br />

satışlarımıza ağırlık vermek istiyoruz. Tank<br />

ve hortum üretimi ile bu konuda fiyat avantajı<br />

sağlayacağız. Yine pompa ve valf pazarında<br />

etkinliğimizi artırmak istiyoruz. Dış pazarlarda<br />

ise halen çok eksiklerimiz var. Dünya<br />

pazarlarının büyüklüğü göz önüne alındığında<br />

Avrupalı rakiplerimizin halen gerisindeyiz.<br />

Bu durum tabii ki bizi ve bizim gibi<br />

pek çok yerli üreticiyi hırslandırmakta. Somut<br />

hedeflerden bahsedecek olursak, bildiğiniz<br />

gibi Hindistan’da bir yatırımımız var.<br />

Bu yüzden o bölgelerde pazarlamaya ağırlık<br />

vermek istiyoruz. Kuzey Afrika da artık<br />

siyasi açıdan stabil hale geldiği için bu bölgeyle<br />

de yakından ilgileniyoruz.<br />

Hannover’deki bu fuara ne zamandan<br />

beri katılımcı olarak iştirak<br />

ediyorsunuz? Geçmişten günümüze<br />

kıyaslama yapar mısınız?<br />

Hannover’e yaklaşık 10 yıldır katılıyoruz.<br />

Bu yıl geçen yıllara göre daha az<br />

ziyaretçi geldiği gerçeğini tüm katılımcılar<br />

ifade etti. Buna sebep olarak<br />

Ortadoğu’daki siyasi sorunlar ve küresel<br />

ekonomik durgunluk söylenebilir. Bu<br />

yıl katılımcı firmaların da daha ekonomik<br />

davrandıkları dikkat çekti. Her zaman<br />

fuara renk katan pek çok gösteri<br />

ve sunumlar oldukça azalmıştı.<br />

Herkesin merakla beklediği<br />

Hindistan’da ki üretim tesislerinizi<br />

de açtınız. Şu an oradaki durum<br />

nasıl? Fuarda Hindistan içinde görüşmeler<br />

yaptınız mı?<br />

Hindistan çok farklı bir ülke. Ben “slowmotion<br />

country” tabirini kullanıyorum.<br />

Yani hiçbir şey için aceleniz olmayacak.<br />

Hayat ağır çekim ilerliyor. Bir çeşit sabır<br />

imtihanı geçiriyorsunuz. Hayatın her<br />

anında alış-verişte, trafikte, toplantılarda.<br />

Bunun doğal yansıması olarak da<br />

iş ve üretim sektörü de aynı. Tüm bunları<br />

aşacak kadar sabrımız, inancımız<br />

ve enerjimiz var. Bu yıl içerisinde yüzde<br />

10 gibi bir kapasite ile üretime başladık.<br />

2013 için yüzde 25 kapasiteye<br />

ulaşmak bizim için Hindistan için reel<br />

bir hedeftir.<br />

Bu yıl fuardan beklentileriniz nelerdi,<br />

İAA sizin açınızdan nasıl<br />

geçti?<br />

Birinci amacımız dünyanın farklı bölgelerindeki<br />

mevcut müşterilerimizle bir<br />

arada olmaktı ki bunu pozitif olarak<br />

gerçekleştirdik. Geride bıraktığımız 2<br />

yılın ve gelecek yılların değerlendirmelerini<br />

beraberce yapıp çalışmalarımız<br />

güncelledik. Yeni ürünlerimiz vardı bunları<br />

tanıtım imkânı bulduk. Yeni müşteri<br />

beklentilerimiz yerine geldi diyemem.<br />

Bundan sonrası için katılmayı düşündüğünüz<br />

organizasyonlar arasında hedeflediğiniz<br />

fuarlar hangileri olacak?<br />

Hidromas olarak merkezi fuarlara yer<br />

ayırıyorduk ancak 2013 için yerel fuarlarda<br />

katılımcı olacağız. Kuzey Afrika ve<br />

Rusya fuarlarına odaklanmak istiyoruz.


Yeni Ürün<br />

Düşük Yakıt Tüketimi ve<br />

Yüksek Performans<br />

Ticari araçlarda ekonomik ve temiz dizel motorlar için Common-Rail sistemleri Bosch, enjeksiyon<br />

basıncını 2.500 bar’a çıkarıyor.<br />

Dünyanın önde gelen teknoloji<br />

ve hizmet sağlayıcısı Bosch, ticari<br />

araçlara yönelik geliştirdiği<br />

Common-Rail enjeksiyon sistemlerinin<br />

azami enjeksiyon basıncını 2.500 bar’a<br />

çıkarıyor. Yeni sistem, düşük yakıt tüketimi<br />

ve düşük CO2 (karbondioksit) emisyonlarıyla<br />

birlikte yüksek performans<br />

sağlıyor.<br />

Geliştirilmiş bu yeni teknoloji sayesinde,<br />

Avrupa’daki Euro VI ve Amerika’daki US<br />

10 gibi egzoz gaz emisyon standartlarını<br />

karşılamak, ticari araçlarla mobil makineleri<br />

daha ekonomik hale getirmek<br />

hedefleniyor.<br />

Bosch, ticari araçlara yönelik Common-<br />

Rail enjeksiyon sistemlerinin azami enjeksiyon<br />

basıncını 2.500 bar’a çıkarıyor.<br />

Daha yüksek enjeksiyon basıncı, yakıt<br />

tüketimini ve emisyonları azaltmaya<br />

yardımcı olacak. Ağır ticari araçlarda,<br />

mazot tüketiminde yüzde 1’lik azalma<br />

bile, araç başına yıllık CO2 emisyonlarında<br />

bir tondan fazla azalma anlamına<br />

geliyor.<br />

Dengeli iç basınca sahip, yenilikçi Bosch<br />

CRSN3-25 enjeksiyon sistemi, özellikle<br />

yüksek seviyede hidrolik verimlilik sağlıyor.<br />

Dış geometrisi değişmediği için,<br />

Bosch enjeksiyon sisteminde kullanılan<br />

66 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

enjektör kendisinden önceki sistemle<br />

de uyum taşıyor. Yeni sistemin bir başka<br />

avantajı ise geliştirilmiş arıza teşhis<br />

yeteneği olarak dikkati çekiyor. Entegre<br />

basınç sınırlayıcı sayesinde, araç bakımdayken<br />

kapsamlı bir sistem kontrolü yapılabiliyor.<br />

Bosch’un yüksek basınçlı enjeksiyon sistemleri,<br />

egzoz gazı resirkülasyon sistemi<br />

(egzoz gazını tekrar motorun içine gönderen<br />

sistem) ve SCR katalitik konvertör<br />

sistemiyle (egzoz gazına Ad-blue adı verilen<br />

üre çözeltisi gönderen sistem) birleştiğinde,<br />

yakıt tüketimi ve zararlı egzoz<br />

gazı olan azot oksitlerin (NOx) azaltılmasında<br />

önemli bir rol oynuyor. Ancak,<br />

ilgili yanma süreçleri, partikül emisyonlarda<br />

artışı önlemek için yüksek enjeksiyon<br />

basınçlarına ihtiyaç duyuyor.<br />

Sistem basıncı motor hızından bağımsız<br />

olarak oluştuğundan, Common-Rail<br />

sistemleri, kısmi yüklü çalışmada yüksek<br />

enjeksiyon basıncı sağlıyor. Sonuç olarak,<br />

Common-Rail dizel motorları, düşük<br />

devirde bile yüksek torka sahip bulunuyor.<br />

Bosch Common Rail sistemi ile yediye<br />

kadar münferit enjeksiyon mümkün.<br />

Bu, motor tasarımı açısından esnekliği<br />

artırırken, düşük egzoz ve yakıt tüketimi<br />

seviyelerini destekliyor ve daha da<br />

sessiz bir çalışma sağlıyor. Yazılımın öğrenme<br />

özelliği sayesinde, enjekte edilen<br />

yakıt miktarı ayarlanabiliyor. Bu, yıllık<br />

olarak alınan mesafe<br />

yüksek olduğunda<br />

dahi, aracın tüm<br />

yaşam döngüsü boyunca<br />

katı egzoz gaz<br />

emisyon standartlarının<br />

karşılanmasını<br />

sağlıyor. Sonuç olarak,<br />

Bosch, 2013 yılında<br />

yürürlüğe girecek<br />

olan Euro VI<br />

emisyon standartlarının<br />

ve Amerika Birleşik<br />

Devletleri’ndeki<br />

US 10 standardı gibi<br />

diğer benzer katı<br />

standartların karşılanmasına önemli bir<br />

katkıda bulunuyor.<br />

Modüler Bosch CRSN3-25 enjeksiyon<br />

sistemi, müşteri spesifikasyonlarına ve<br />

ihtiyaçlarına bağlı olarak çeşitli enjeksiyon<br />

pompaları ile çalışmak üzere tasarlandı.<br />

16’ya kadar silindiri olan dizel motorlar<br />

ile otoyol ve otoyol dışı uygulamalarda<br />

kullanılabiliyor. Bu, kısa ve uzun<br />

mesafeli seyahat uygulamaları ile inşaat<br />

makineleri, traktörler ve deniz araçlarını<br />

da kapsıyor. Ağır iş makineleri için<br />

yeni nesil bir CPN5 yüksek basınçlı pompa<br />

kullanılabilir. 2.500 bar’a kadar basınç<br />

üretmesinin yanı sıra özellikle kompakt,<br />

sağlam ve hafif. Pompanın otoyol<br />

dışı uygulamalardaki hizmet ömrü 1,6<br />

milyon kilometre ve 15.000 çalışma saati<br />

bulduğu gibi hizmet ömrü ortalama<br />

araçlardan daha uzun oluyor.<br />

Bosch, gelecekte basınçları artırmayı ve<br />

ek sistemler geliştirmeyi sürdürmeyi hedefliyor.<br />

Halihazırda, daha da yüksek<br />

enjeksiyon basınçlarına sahip Bosch enjeksiyon<br />

sistemleri ve yakıt tüketimi egzoz<br />

gaz emisyonlarının azaltılması üzerinde<br />

de çalışılıyor. Örneğin; Bosch, ticari<br />

araçlar için CNG enjeksiyon sistemleri<br />

ile Denoxtronic ve Departronic egzoz<br />

gazı işleme sistemlerini geliştiriyor. Egzoz<br />

borusunda enerjinin geri kazanılmasını<br />

sağlayan güç aktarım sistemindeki<br />

hibritleştirme ve atık ısı geri kazanım sistemi<br />

alanlarında da çalışmalar sürüyor.


Yeni Ürün<br />

Doğal gazla çalışan araçların<br />

verimini arttırıyor<br />

Kalkışta motorun torkunu attırması ve hızlanma sırasında kesintisiz vites geçişi sağlaması, Allison’ı<br />

ticari hizmet amaçlı CNG/LNG uygulamaları için en ideal otomatik vites seçeneği haline getiriyor.<br />

Orta ve ağır ticari araçlar için dünyanın<br />

en büyük otomatik şanzıman<br />

üreticisi ve şehir otobüsleri<br />

için en önemli hibrit tahrik sistemleri<br />

tedarikçisi olan Allison Transmission,<br />

geliştirdiği teknolojiler sayesinde doğal<br />

gazla çalışan ticari araç uygulamalarında<br />

liderliği ile ön plana çıkıyor. Tasarruflu,<br />

temiz, verimli ve sessiz güç aktarım<br />

sistemlerine yönelik artan küresel talep<br />

doğrultusunda müşteriler, sundukları<br />

toplu taşımacılık, çevre, dağıtım ve inşaat<br />

hizmetleri için CNG ve LNG ile çalışan<br />

kamyon ve otobüsleri giderek daha<br />

fazla tercih ediyorlar.<br />

Allison’ın tork konvertörü, CNG ve LNG<br />

ile çalışan motorların düşük gücünü telafi<br />

etmek için motorun torkunu yükselterek<br />

kalkış ve sürüş sırasındaki genel verimliliği<br />

önemli ölçüde arttırıyor. Araçlar, Allison’ın<br />

Sürekli Güç Teknolojisi (Continuous Power<br />

Technology) sayesinde, düz vites<br />

veya otomatikleştirilmiş düz vitesli (AMT)<br />

araçların gaza daha yavaş cevap verme<br />

döngülerinden etkilenmiyor. Allison ile motordan<br />

tekerleklere daha fazla tork aktarıldığı<br />

için işletmeciler, aynı zamanda daha<br />

fazla verimlilik ve performans elde edebiliyor.<br />

Bunlara ek olarak Allison retarderı<br />

frenlemeyi güçlendirerek, doğal gazla çalışan<br />

motorun düşürdüğü motor fren torkunu<br />

da telafi ediyor.<br />

Allison Transmission Uluslararası Pazarlama<br />

Programları Müdürü Peter van Cu-<br />

68 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

ijk konuyla ilgili olarak; “Patentli tork<br />

konvertörü teknolojisi ve yumuşak, mükemmel<br />

vites değişimi sayesinde Allison<br />

otomatik şanzımanlar, doğal gazla çalışan<br />

araçlar için çok uygun. Hem ekonomik,<br />

hem de çevre avantajları ile gelişen<br />

doğal gaz alt yapısı, Allison otomatik<br />

şanzımanların atık, dağıtım, kısa mesafe<br />

taşımacılığı ve yol çekicilerini de içeren<br />

farklı uygulamalarda daha çok kullanılmasını<br />

sağladı” diyor.<br />

Kuzey Amerika’da, ticari OEM’ler CNG<br />

ve LNG ile donatılmış araçların çoğunda<br />

Allison şanzıman kullanıyor. Mesela,<br />

yeni Cascadia 113 çekici de dahil olmak<br />

üzere Freightliner’ın doğal gazla çalışan<br />

tüm araçları sadece Allison modelleriyle<br />

donatılıyor. Doğal gazla çalışan bu çekici,<br />

yeni Cummins Westport ISX12 G ağır<br />

hizmet motoruyla ve Allison 4000 serisi<br />

şanzımanla donatılıyor. Freightliner’ın<br />

Cummins Westport ISL G 8.9L motorlu<br />

araçları M2 112 ve 114SD ise 3000 Serisi<br />

şanzımanla sunuluyor.<br />

Florida merkezli lojistik şirketi Saddle<br />

Creek A.Ş.’nin CNG ile çalışan çekici filosu<br />

ise iki katına çıktı ve Allison bu artışa<br />

ortak oldu. Saddle Creek, Güneydoğu<br />

A.B.D.’deki kamyon yükü çalışmalarında<br />

doğal gaz teknolojisini uygulamaya<br />

devam ederken, yakın bir geçmişte<br />

Allison otomatik şanzımanla donatılmış<br />

40 adet Freightliner Business Class M2<br />

112 kamyonu filosuna ekledi. Freightli-<br />

ner M2 112 CNG kamyonun 530 litrelik<br />

yakıt sistemi, uygulamaya bağlı olarak<br />

kamyona günde 885 ile 925 kilometre<br />

arasında menzil sağlıyor.<br />

Allison otomatik teknolojisi, Avrupa’daki<br />

CNG/LNG kamyonlar için de giderek<br />

daha popüler hale geliyor. Scania, Iveco,<br />

Renault ve Mercedes’in aralarında bulunduğu<br />

büyük OEM’ler, doğal gazla çalışan<br />

motorlarıyla birlikte Allison otomatik<br />

şanzımanları sunuyor.<br />

Almanya’daki en büyük belediye çöp ve<br />

atık yok etme şirketi olan Berliner Stadtreinigung<br />

(BSR), hepsi Allison 3000 Serisi<br />

otomatik şanzımanla donatılmış<br />

120 adet Mercedes-Benz Econic CNG<br />

atık toplama kamyonuyla hizmet veriyor.<br />

CO2-nötr bir çalışma için bu araçlar,<br />

gelecekte BSR’nin Berlin Ruhleben’deki<br />

kendi tesisinde ürettiği biyo-metanla çalışmaya<br />

başlayacak.<br />

Avusturya Graz’da ise Allison otomatik<br />

şanzımanla donatılmış bir Mercedes-<br />

Benz Econic NGT 1828 çekici Magna<br />

Steyr fabrikasında test edildi. Avusturyalı<br />

nakliye şirketi Frikus’un sahibi olduğu<br />

Econic, Avusturya’da hizmete giren<br />

türünün ilk örneği. 6.9 litrelik OM 906<br />

LAG doğal gazla çalışan ve 205 kW (279<br />

bg) üreten bir motora sahip olan Econic<br />

NGT, retarder ve altı vitesli Allison 3000<br />

Serisi otomatik şanzımanla donatıldı.<br />

Econic NGT 1828 çekici hem CO2,<br />

hem de NO2 olmak üzere havayı kirleten<br />

maddelerde, yakıt tüketiminde (yüzde10)<br />

ve yakıt maliyetlerinde (yaklaşık<br />

yüzde 20) kayda değer azalma sergiledi.<br />

Gürültü emisyonu da bir dizel araç ile kıyaslandığında<br />

yüzde 50 oranında düşürüldü.<br />

Peter van Cuijk açıklamasında; “Dizelden<br />

daha temiz yanan, sera gazlarını<br />

ve gürültü emisyonlarını azaltan ve aynı<br />

zamanda daha ucuz olan bir alternatif<br />

yakıt kaynağının cazibesi, dünyanın her<br />

yerindeki işletmeleri Allison’la donatılmış<br />

CNG ve LNG araçları satın almaya<br />

yöneltiyor” diyor.


Yeni Ürün<br />

Ağır vasıtalar için onarım çözümleri:<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket,<br />

en yeni nesil LuK sürtünme kaplamaları<br />

üzerinde odaklanıyor.<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket, ağır vasıta<br />

segmenti için onarım çözümlerinde yeni<br />

nesil LuK debriyaj balataları kullanılması üzerinde<br />

odaklanıyor. HD 30 PLUS adlı yeni debriyaj<br />

balatası, 430, 400 ve 360 mm boyutlarında<br />

debriyaj diskleri için kullanıma sunuluyor.<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket tarafından<br />

eşzamanlı olarak sunulan ve bir debriyaj<br />

balatası, baskı plakası ve geleneksel veya hidrolik<br />

bir debriyaj rulmanı içeren LuK RepSet®<br />

şimdi ağır vasıtalar için daha da yüksek performanslı<br />

ve daha da dayanıklı bir debriyaj sistemi<br />

olma özelliği taşıyor.<br />

LuK’un yeni nesil balatalarını OEM ticari<br />

araç uygulamaları için benzersiz yapan<br />

özellik, sürekli liflerle güçlendirilen iki kat-<br />

Almanya’nın Frankfurt kentinde 11-<br />

16 Eylül arası düzenlenen otomotiv<br />

endüstrisinin en önemli ticari fuarı<br />

olan Automechanika <strong>2012</strong>’de Schaeffler<br />

Automotive Aftermarket “Daha Fazlası”<br />

konseptiyle on binlerce ziyaretçiyi LuK, INA<br />

ve FAG markalarının ürünleri ve hizmetlerinin<br />

dünyasına davet etti.<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket Pazarlama<br />

İletişim Direktörü Rouven Daniel,<br />

“Yarattığımız heyecan ve aldığımız muazzam<br />

miktarda olumlu geri bildirim, bu yılki<br />

Automechanika’daki ticari fuar faaliyetlerimizle<br />

gurur duymamızı sağlıyor” dedi ve ekledi:<br />

“Uluslararası müşterilerimiz ve ortaklarımız<br />

‘Daha Fazlası’ konseptinin yalnızca ile-<br />

Güçlü, Dayanıklı ve<br />

Ekonomik<br />

manlı bir debriyaj balatası kullanılıyor olmasıdır.<br />

Alt katman yüksek sıcaklık direnci,<br />

form stabilitesi ve sağlamlık için tasarlanırken,<br />

üst yüzey katmanının kaplama<br />

malzemesi mümkün olan en yüksek seviyelerde<br />

sürtünme kuvveti, düşük bir aşınma<br />

oranı ve en konforlu özellikler sağlayacak<br />

şekilde üretiliyor. Ek olarak, üretim sürecinin<br />

hiçbir bölümünde solvent kullanılmıyor.<br />

Kullanılan HD 30 PLUS malzemesi<br />

asbest ve kurşun ile kadmiyum, cıva veya<br />

krom-VI içermiyor. LuK’un yeni balata malzemesi<br />

sayesinde, ekonomik ve çevre dostu<br />

debriyaj balataları artık kullanıma sunulmuş<br />

bulunuyor.<br />

Balata malzemesi, her debriyaj sisteminin ana<br />

bileşeni olarak kabul ediliyor. Balata malzemesinin<br />

kalitesi dayanıklılığı, güç iletimini ve vites<br />

değiştirme sırasında elde edilecek konforu belirliyor.<br />

Yüksek termal yük altında dahi çok iyi<br />

aşınma karakteristikleri, mükemmel sıyırma<br />

dayanıklılığı, yüksek termal gücü ve iyi sönümlenme<br />

dengesi ile yeni nesil LuK debriyaj balatası<br />

yalnızca tüm kalite kriterlerini karşılamakla<br />

Schaeffler<br />

‘Daha Fazlası’ ile Frankfurt’taydı<br />

tişimle ilgili bir şey olmadığını, aynı zamanda<br />

Schaeffler’ın kendisini de tasvir eden bir ifade<br />

olduğunu bilir. Aslında, Daha Fazlası konsepti,<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket’ın müşteri,<br />

dağıtım ortağı ve tamirhane beklentilerini<br />

nasıl aştığını da temsil etmektedir.”<br />

LuK, INA ve FAG ürün portföylerinin yanı sıra,<br />

fonksiyonel sergi modelleri de hem uzmanların<br />

hem de ticari fuardaki meraklı ziyaretçilerin<br />

ilgi odağı oldu. Bu yeni ürünleri dokunarak<br />

denemek, insanların bunları daha yakından<br />

tanıma imkanı sağladı ve ürünlerin arkasındaki<br />

teknolojiyi daha açık hale getirdi. Schaeffler<br />

Automotive Aftermarket’ın çift balatalı<br />

debriyaj için onarım çözümü olan LuK Rep-<br />

Set® 2CT ürününe özellikle yüksek ilgi gösterildi<br />

ki bu ürün, Aftermarket (Bağımsız Yedek<br />

Parça) pazarında türünün ilk örneği. Fuarı ziyaret<br />

eden profesyoneller de INA markasının Aftermarket<br />

ürünlerinin çeşitliliğine ve Hafif Ticari<br />

Araçlar için geliştirilen FAG Tekerlek Rulma-<br />

kalmıyor, aynı zamanda birinci sınıf vites değiştirme<br />

konforu da sağlıyor. Tüm bunlar sonuç<br />

olarak daha az servis ziyareti ve daha fazla yol<br />

kat etmek, önemli ölçüde daha iyi çalışma verimliliği<br />

ve operasyonel taleplere ve sürüş stiline<br />

bağlı olarak debriyaj sisteminin yüzde 30’a<br />

kadar daha dayanıklı olması anlamına geliyor.<br />

Debriyaj balataları üzerindeki yükler sürekli<br />

olarak artıyor. LuK tarafından üretilen yeni nesil<br />

balata malzemesi bir uzmanlık geleneği, yenililik<br />

ve Schaeffler Automotive Aftermarket’in<br />

ürettiği LuK RepSet® ile birlikte ağır vasıtalar<br />

için en güçlü debriyaj sistemlerinden birisi anlamına<br />

geliyor.<br />

Schaeffler Automotive Aftermarket tarafından<br />

sunulan ve debriyaj balatası, baskı<br />

plakası ve mekanik veya hidrolik bir debriyaj<br />

rulmanı içeren LuK RepSet® şimdi ağır<br />

vasıtalar için daha da yüksek performanslı<br />

ve daha da dayanıklı bir debriyaj sistemi<br />

olma özelliği taşıyor.<br />

Yeni debriyaj balatası HD 30 PLUS, 430, 400<br />

ve 360 mm boyutlarında debriyaj diskleri için<br />

kullanıma sunuluyor.<br />

nı Onarım Çözümü’ne odaklandı. Hem tamirhane<br />

sahipleri hem de filo kullanıcıları, onarım<br />

süresinde yüzde 60’a kadar tasarruf sağlayan<br />

ve Mercedes-Benz Sprinter, Vito ve Viano modelleri<br />

ile VW Crafter için özel olarak geliştirilen<br />

bu onarım çözümü fuarda da sergilendi.<br />

Rouven Daniel, “Açık ve davetkar stant tasarımımız,<br />

açık mesajlarımız, yeniliklerimiz ve<br />

etkileşimimiz, yaratıcılığımız ve gerekli oranda<br />

gösterdiğimiz bağlılık ile ortaklarımıza,<br />

distribütörlerimize ve tamirhanelere sadece<br />

kaliteli ve yenilikçi ürünlerden ‘daha fazlasını’<br />

sunduğumuzu gösterdik. Ayrıca teknik<br />

ve işletme açılarından profesyonel pratik<br />

bilgiler sağladık ve onların satışlarını katma<br />

değerli ürün ve hizmetlerle aktif olarak<br />

destekledik. Ticari fuarda yapılan birçok toplantı<br />

ve tartışma esnasında aldığımız olumlu<br />

geri bildirim, hedef kitlemizin beklentilerini<br />

karşılamaktan çok daha fazlasını yaptığımızı<br />

doğruluyor” dedi.


Fuar<br />

Katılımcı Rekoru Kırdı<br />

Messe Frankfurt tarafından düzenlenen ve Almanya’nın Frankfurt kentinde<br />

yapılan Automechanika Frankfurt’ta bu yıl katılımcı rekoru kırıldı ve Doğu<br />

Avrupa ve Rusya’dan gelen ziyaretçilerin sayısının arttığı gözlendi.<br />

Otomotiv sektörü yedek parça, yan sanayii- aftermarket fuarı Automechanika Frankfurt<br />

<strong>2012</strong>, 74 ülkeden 4 bin 593 katılımcı ve 174 ülkeden yaklaşık 148 bin ziyaretçinin<br />

katılımıyla gerçekleşti.<br />

Almanya’nın Frankfurt kentinde 11-16 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri arasında düzenlenen otomotiv<br />

endüstrisinin en önemli ticari fuarı olan uluslararası otomotiv yedek parça ve<br />

aksesuar fuarı Automechanika Frankfurt <strong>2012</strong>’ye <strong>Aramedya</strong> yayımladığı üç dergi ile<br />

(Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar Dergisi, Auto Spare Parts World / Oto<br />

Yedek Parça Dergisi ve AgroWorld / Tarım Dünyası Dergisi) katılım sağladı.<br />

Otomotiv yan sanayiinde<br />

yaşanan gelişme ile birlikte<br />

bu yıl fuar katılımcı rekoru<br />

kırdı. İki yılda bir düzenlenen<br />

fuarda bu yıl Doğu<br />

Avrupa ve Rusya’dan gelen<br />

ziyaretçilerin sayısının<br />

arttığı gözlenirken; Euro<br />

Bölgesi’nden gelen ziyaretçi<br />

sayısında azalma oldu.<br />

Exhibition Centre fuar alanında<br />

305 bin metrekare<br />

kapalı alanın tamamı<br />

katılımcı firmalar tarafından<br />

dolduruldu. Automechanika<br />

<strong>2012</strong>’de “Ağır Ticari<br />

Araçların Yeterliliği,<br />

e-mobilite ile temel ve ileri<br />

eğitimler olmak üzere üç<br />

ana tema ele alındı.<br />

Messe Frankfurt tarafından<br />

2 yılda bir düzenlenen ve<br />

otomobil yedek parça sektörünün<br />

uluslararası alanda<br />

en önemli fuarları arasında<br />

görülen Automechanika<br />

Frankfurt’a bu yıl<br />

Türkiye’den yaklaşık 200<br />

firma katılarak ürün ve hizmetlerini<br />

sergiledi. Otomotiv<br />

yedek parçaları, sistemler,<br />

elektronik parçalar,<br />

bakım-onarım ürünleri, servis<br />

ekipmanları, aksesuarlar<br />

ve otomotiv sektöründeki<br />

yenilikler fuarda yer<br />

buldu.<br />

Sonraki Automechanika<br />

Frankfurt Fuarı 16-20 Eylül<br />

2014 tarihlerinde yapılacak.<br />

72 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong>


Fuar<br />

IAA Ziyaretçi Rekoru Kırdı<br />

Uluslararası Ticari Araçlar ve Yan Sanayi<br />

Fuarı IAA. 20 - 27 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri<br />

arasında, 64. kez Almanya’nın Hannover<br />

kentinde düzenlendi.<br />

<strong>Aramedya</strong>’nın yayımladığı üç dergi ile (Commercial<br />

Vehicles World / Ticari Araçlar Dergisi,<br />

Auto Spare Parts World / Oto Yedek Parça<br />

Dergisi ve AgroWorld / Tarım Dünyası Dergisi)<br />

katıldığı fuarda yaklaşık 114 Türk firması<br />

da yer aldı.<br />

74 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA) tarafından<br />

organize edilen IAA Hannover <strong>2012</strong><br />

Fuarına Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />

Birliği tarafından Türkiye Milli Katılım Organizasyonu<br />

gerçekleştirildi.<br />

2010 yılı itibarıyla 2,9 milyon ticari araçla Avrupa<br />

ve dünyada en çok ticari araca sahip ülkelerden<br />

olan Almanya, toplam 103 milyar<br />

dolarlık otomotiv ve yan sanayi ithalatı ile<br />

Türkiye ve diğer tüm otomotiv ve yan sanayi<br />

üreticileri açısından önemli bir hedef pazar<br />

teşkil ediyor. Türkiye, 2010 yılında sektörde<br />

Almanya’ya yapmış olduğu 2,4 milyar dolarlık<br />

ihracatla büyük potansiyele sahip Almanya<br />

pazarından yüzde 2,33’lük bir pay alabiliyor.<br />

Bu oranın arttırılabilmesi için etkin yöntemlerden<br />

biri olarak da Avrupa’nın en önemli fuarlarından<br />

IAA Hannover Fuarı’nı yakından takip<br />

etti.<br />

Fuar organizasyonu tarafından yapılan açıklamaya<br />

göre fuar, ziyaretçi rekoru kırarak başarıyla<br />

tamamlandı.


Fuar<br />

Özel Çözümlerini Hannover’de Tanıttı<br />

Scania, IAA <strong>2012</strong> Fuarı’nda kamyon ve otobüsler için üretilen yüksek performanslı Euro 6<br />

normlarında 9 ve 13 litrelik motorlarının yanı sıra alternatif yakıtlı Euro 6 motorlarını da sergiledi.<br />

Scania’nın müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda<br />

geliştirdiği çözüm odaklı çalışmaları,<br />

20-27 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri arasında<br />

Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen<br />

IAA <strong>2012</strong> Ticari Araçlar Fuarı’nda<br />

sergilendi. Fuarda kamyon ve otobüsler için<br />

üretilen 9 ve 13 litrelik, 250’den 480 beygire<br />

kadar çıkan yeni çok amaçlı Euro 6 motorları<br />

sektör temsilcileri ve ziyaretçiler ile buluşurken,<br />

sektörde yine bir ilke imza atan<br />

Scania’nın alternatif yakıtlı Euro 6 motorları<br />

da stantta yerini aldı.<br />

IAA Fuarı’nda Scania standında sergilenen<br />

araçlar arasında, 4x2 serisinin en güçlü çekicisi<br />

Scania R 730, vinçli üst yapıya sahip ve tomruk<br />

taşımada kullanılan V8 motorlu Scania R<br />

560 6x4, Euro 6 motorlu, çift dümenlenebilir<br />

dingile sahip Scania R 480 6x2 çekici, çok<br />

amaçlı Euro 6 motorlu Scania G 440 4x2 çekici<br />

de bulunuyordu. Ayrıca Meiller 3-yöne devrilir<br />

damperli Scania inşaat serisi G 440 8x4,<br />

değiştirilebilir üst yapılı, arka dümenlenir dingilli<br />

Scania R 440 6x2, uzun yol nakliyesi için<br />

Euro 6 alternatif yakıtlı motora sahip Scania P<br />

340 4x2 çekici, arka dümenlenir dingilli, alçak<br />

girişli çöp kamyonu şasili Scania P 320 6x2,<br />

Scania P 280 4x2 Euro 6 çekici serisini oluşturan<br />

modeller de fuar alanındaki stantta sergilendi.<br />

Scania tarafından yolcu taşımacılığı sektörüne<br />

sunulan çözümler arasında yer alan yeni,<br />

azami koltuk kapasiteli alçak girişli otobüsü<br />

Scania Citywide LE ve çok amaçlı Class II yol-<br />

78 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

cu otobüsü de fuar ziyaretçileri ile buluştu.<br />

Ayrıca fuar açık alanında, çok amaçlı 2 dingilli<br />

yolcu otobüsü Scania OmniExpress 3.60<br />

ile özel tasarıma sahip 2 dingilli yolcu otobüsü<br />

Touring HD de sergilenen Scania otobüs modelleri<br />

olarak yer aldı.<br />

Scania standında, çok amaçlı Euro 6 motor<br />

serisinden sıralı beş silindirli 250 bg’den, 6 silindirli<br />

480 bg’ye kadar değişen motor yelpazesi<br />

de sergilendi. 2011 yılında tanıtılan iki 13<br />

litrelik motor ile ikisi SCR ve ikisi EGR+SCR’li<br />

dört yeni 9 litrelik Euro 6 motoru ve yeni teknoloji<br />

özelliğine sahip alternatif yakıtlı iki Euro<br />

6 motoru da tanıtıldı.<br />

Yeni 250 ve 280 beygir gücündeki motorlar,<br />

13 litrelik 440 ve 480 beygir gücündeki motorlarda<br />

kullanılan EGR ve SCR sistemine sahip.<br />

9 litrelik dizel motorlardan 320 ve 360<br />

bg’de, iki tipte ise tek başına SCR teknolojisi<br />

kullanılmakta. Böylelikle Scania, müşterilerine<br />

9 litre yelpazesinde SCR veya EGR+SCR teknolojisi<br />

seçenekleri sunuyor. Scania serisindeki<br />

Euro 6 motorlar, mükemmel sürüş özelliğine<br />

sahip ve azami yakıt tasarrufu için düşük devirde<br />

bile en yüksek torku sağlıyor.<br />

Scania’nın fuardaki sürprizlerinden bir tanesi<br />

de Euro 6 normları için pazardaki yenilenebilir<br />

yakıtlı motorların en kapsamlı yelpazesini sunmasıydı.<br />

Bütün Scania Euro 3/4/5 ve EEV motorları<br />

biyodizel yakıt ile yüzde 100 uyum sağlarken,<br />

şehiriçi ve yolcu otobüslerinde kullanılan<br />

biyogaz, doğal gaz, etanol ve yeni Euro 6<br />

yelpazesinin tüm ürün gamına uyumlu hale<br />

getirilmesi çalışmaları sürüyor. Scania, bu çalışmalar<br />

sonucu geliştirilen ağır vasıtalar için<br />

de muhteşem performans sunan iki yeni alternatif<br />

yakıtla çalışan 9 litrelik Euro 6 motoru<br />

da tanıtıyor. Yeni motorlar, bölgesel dağıtım<br />

veya uzun yol taşıması gibi uygulamalarda da<br />

kullanılabilirken, aracın çalışma menzili, opsiyonel<br />

sıvı gaz tankı sistemi ile 600 km’den<br />

1.100 km’ye kadar, yani neredeyse iki katına<br />

çıkabiliyor. Scania alternatif yakıtlı motorlarında<br />

otomatik şanzıman bulunuyor.<br />

2011 yılında lansmanı yapılan Scania Off-<br />

Road/ inşaat araçları, uluslararası IAA Fuarında<br />

ilk kez sergilendi. Bu yeni inşaat serisi, sektöründe<br />

karşılaşılabilecek en zorlu koşulların<br />

üstesinden gelecek şekilde tasarlandı.<br />

Yeni ön stili ile dikkat çeken Scania inşaat serisi,<br />

darbeye maruz kalabilecek parçaları çepeçevre<br />

koruyan sağlam çözümleri sayesinde<br />

tamir maliyetlerini azaltırken, verimsiz zaman<br />

kaybını da ortadan kaldırmakta. Yeni inşaat<br />

serisi araçlar ayrıca gelişmiş hareket kabiliyetleri,<br />

üstün yol dışı sürüş şartları için uyarlanmış<br />

vites değiştirme ve düşük hızlarda bile<br />

ekstra güç kazandıran yeni tip Scania Retarder<br />

gibi pek çok yeni özelliğe sahip.<br />

Scania’nın IAA Fuarı’nda tanıttığı çözümler<br />

arasında, sürücüleri ve işletmeleri desteklemek<br />

için tasarlanmış yeni hizmetler de bulunuyordu.<br />

Scania ‘Communicator’, günümüzde<br />

Avrupa’da satılan Scania araçlarının birçoğunda<br />

standart olarak sunuluyor. Bu sistem,<br />

Scania Filo Yönetimi Portalı yoluyla araç ile<br />

gerçek zamanlı bağlantıyı da içeren pek çok<br />

yeni fonksiyonu içeriyor. Sistem ile işletmeci<br />

İzleme, Analiz ve Kontrol paketi olarak her<br />

biri farklı işlevde üç alternatife sahip oluyor.<br />

Sürücü destek sisteminin yenilenen son sürümü<br />

de Scania’nın IAA fuarında tanıttığı yenilikler<br />

arasında yer alıyor. Scania Aktif Tahmin<br />

Sistemi, GPS konumlandırması ve Scania<br />

sinyal cihazında kayıtlı topografik veriler yardımıyla<br />

sürücünün aracın hızını optimize etmesine<br />

yardım eden bir ileri seyir kontrol sistemi.<br />

Sistem yolun ilerisindeki topografik yapıyı<br />

rampa aşağı veya yukarı olarak hesaplayarak<br />

sürücünün müdahalesine gerek kalmadan<br />

aracın hızını ayarlamakta. Böylelikle zaman<br />

kaybına gerek kalmadan yüzde 2-3’lük<br />

yakıt tasarrufu sağlanıyor.


Fuar<br />

Yeni Volvo FH, IAA’da Görücüye Çıktı<br />

Yeni Volvo FH serisi, Hannover’daki IAA Fuarı’nda ilgi odağı oldu. Birçok ziyaretçi, ağır ticari<br />

araç sektöründe yer alacak olan yeni Volvo FH serisini görebilmeyi merakla bekliyordu.<br />

Volvo Trucks Corporation Başkanı<br />

Claes Nilsson Hannover IAA’da<br />

düzenlenen basın toplantısında<br />

“Burada yeni nesil FH çekici ve kamyonlarımızı<br />

görüyorsunuz. Bir aracın yenilenmesinden<br />

bahsetmiyoruz, bunlar tamamıyla<br />

yepyeni araçlar. Yeni Volvo FH<br />

için yaklaşık 1.3 milyar Euro yatırım yaptık”<br />

dedi.<br />

Yeni Volvo FH serisi resmi olarak 5 Eylül<br />

<strong>2012</strong>’de bir lansman ile tanıtıldı. Bununla<br />

birlikte IAA Fuarı’nda pek çok kişi<br />

yeni seriyi ilk kez yakından görme fırsatına<br />

sahip oldu. On yeni kamyon ve çekicinin<br />

sergilendiği Volvo Kamyon standında,<br />

yeni serinin geliştirilmiş yakıt verimliliği,<br />

işletim süresi, yol tutuş ve sürücü<br />

alanlarındaki dünyada bir dizi yenilikleri<br />

içeren özellikleri fuar esnasında<br />

konuklara tanıtıldı.<br />

Claes Nilsson “Sonuç olarak, bizim yeni<br />

Volvo FH’ımız dünya standartlarında bir<br />

çekicinin çok daha ötesinde. Tam anlamıyla<br />

rekabetçi iş çözümleri sunuyor.<br />

Yeni Volvo FH müşterilerimiz için ilave<br />

pek çok avantaj sağlayan yeniliklere sahip.<br />

Bizim de lider konumumuzu güçlendirerek<br />

yeni pazar payları elde etmemizi<br />

sağlayacak” dedi.<br />

80 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Fuar esnasında, yeni Volvo FH’ın<br />

sunduğu düşük yakıt tüketimine<br />

güçlü vurgu yapılırken, Euro 6 motorun<br />

çevreye etkileri ve yeni I-Torque<br />

yürüyen aksamın üzerinde duruldu.<br />

Volvo Kamyon Kıdemli Başkan Yardımcısı<br />

Ricard Fritz yaptığı açıklamada<br />

“I-Torque düşük motor devirlerinde<br />

yüksek tork üretiyor ve mükemmel<br />

sürüş, sessiz çalışma, yüksek yakıt<br />

verimliliği sağlayan çift debriyaj<br />

teknolojisine sahip bir I-Shift şanzıman<br />

içeriyor” dedi.<br />

Yol verilerini aklında tutan, topografyaya<br />

göre otomatik olarak vites<br />

değiştiren ve hızı optimize eden<br />

I-See ise I-Shift şanzıman için geliştirilmiş<br />

bir yazılım paketi. I-Torque yürüyen<br />

aksam, I-See ve diğer donanım<br />

güncellemeleri ile birlikte çalıştığında<br />

kesin olarak yüzde ona kadar<br />

yakıt tasarrufu sağlanıyor.<br />

Euro 6 motor 2013 baharı itibariyle,<br />

I-Torque yürüyen aksam ise 2013 sonbaharında<br />

Avrupa pazarına sunulacak.<br />

Tüm yeni Volvo FHlar 2013 baharı itibariyle<br />

Avrupalı müşterilere teslim edilecek.<br />

İlk yeni Volvo FH, eBay sitesinde<br />

açık arttırma ile satışa çıkarılacak. Elde<br />

edilen tüm gelir ise sosyal sorumluluk<br />

için bağışlanacak.<br />

İlk Volvo FH açık arttırmaya çıkarılıyor<br />

Volvo Kamyon, seri üretimden çıkan<br />

ilk yeni Volvo FH’ı, eBay’de en yüksek<br />

teklifi verene satıyor. Koleksiyonculara<br />

hitap eden ve özel olarak üretilen bu<br />

araç, eBay üzerinden açık arttırma ile<br />

satışa çıkarılırken, elde edilen gelirin tamamı<br />

bir sosyal yardım projesine bağışlanacak.<br />

Açık arttırma ise bir Euro’dan<br />

başlayacak.<br />

eBay üzerinden 19 Eylül’de başlayacak<br />

açık arttırmaya, Rusya, Türkiye ve İsrail<br />

de dahil olmak üzere Avrupa’nın her<br />

yerinden on gün boyunca teklif verilebilecek.<br />

Volvo Kamyon açık arttırma<br />

sonucunda elde edilen gelirin tamamını<br />

Güney Afrika’da faaliyet göstererek<br />

HIV-pozitif lise öğrencilerinin sayısını<br />

azaltmayı hedefleyen ve kâr amacı gütmeyen<br />

Star for Life kuruluşuna bağışlayacak.<br />

Açık arttırmanın galibi ise bağışı<br />

bizzat teslim etmek üzere 2013 baharında<br />

Güney Afrika’da düzenlenecek<br />

olan törene davet edilecek.


Fuar<br />

Citibus İlk Defa Avrupa’da Sergilendi<br />

Küçük otobüs ihracatı ile dikkat çeken Anadolu Isuzu, Hannover’de gerçekleştirilen 64. IAA<br />

Ticari Araçlar Fuarı kapsamında Citibus model şehiriçi otobüsü Avrupa’da ilk kez sergiledi.<br />

Anadolu Isuzu, Avrupa’da ilk kez bir<br />

fuarda sergilediği sınıfının en geniş,<br />

en uzun ve en yüksek yolcu<br />

kapasitesine sahip otobüsü Citibus’la fark<br />

yarattı.<br />

Avrupa’nın gözdesi Turkuaz’ın da yeni serileriyle<br />

dikkatleri çektiği fuarda bir açıklama<br />

yapan Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama<br />

Direktörü ve Genel Müdürü Vekili Fatih<br />

Tamay şunları söyledi:<br />

“<strong>2012</strong> yılının ilk yedi ayında Türkiye’nin<br />

toplam küçük otobüs ihracatının yüzde<br />

87’sini tek başına gerçekleştiren Anadolu<br />

Isuzu, ağırlıklı AB ülkeleri olmak üzere<br />

toplam 27 ülkeye ihracat yapıyor. Ayrıca<br />

bu ülkelerde toplam 110 noktada servis<br />

hizmeti sunuyor. Bütün bu özelliklerimizle<br />

fuarda en çok ziyaret edilen stant olduk.<br />

Mevcut ilişkilerimizi geliştirerek, yeni<br />

82 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

anlaşmalar yaptığımız ve hedeflerimizi şekillendirdiğimiz<br />

son derece başarılı, verimli<br />

geçen bir fuar oldu.”<br />

Avrupa’da ilk kez bir fuarda sergilenen<br />

sınıfının en geniş, en uzun ve en yüksek<br />

yolcu kapasitesine sahip otobüsü Citibus<br />

fuarda ilgi gördü. Standı ziyaret<br />

eden yerli ve yabancı basının yoğun ilgisiyle<br />

mutlu olduklarını belirten Anadolu<br />

Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü ve<br />

Genel Müdür Vekili Fatih Tamay: “Euro<br />

5 emisyon standartlarına uygun Citibus,<br />

204 beygir motor gücüne ve otomatik<br />

şanzımana sahip. Yere sürekli aynı açıyla<br />

basan lastikleri sayesinde daha iyi yol tutup,<br />

daha az yakıt tüketiyor. Bu nedenle<br />

ilgi yoğun” dedi.<br />

Ön ve arka disk frene sahip olan Citibus’da retarder<br />

opsiyonel olarak bulunduğunu, yine opsiyonel<br />

olarak sunulan motor<br />

odası yangın sensörü,<br />

park sensörü, iç kamera sistemi<br />

ve dolaylı görüş kamerası<br />

ile yolculukların Citibus<br />

ile daha güvenli olduğunun<br />

altına çizen Fatih Tamay şöyle<br />

konuştu;<br />

“Kapıları, geniş koridorları<br />

ve koltuk yerleşimi otobüs<br />

içinde rahat hareket<br />

edilmesini sağlıyor. Engelli<br />

yolcular, yaşlılar ve bebek<br />

arabasıyla seyahat<br />

edenler için orta kapıda yer alan özel olarak<br />

tasarlanmış rampasıyla seyahat özgürlüğü<br />

getiriyor. Citibus’un ön ve orta<br />

kapılarındaki basamaksız, düşük girişler,<br />

yolculara rahat inip-binme kolaylığı sağlamasının<br />

yanı sıra sirkülasyonu hızlandırarak,<br />

otobüslerin zamanında ve etkin olarak<br />

hizmet vermesini de sağlıyor.<br />

Modern ve estetik dış görünümünün haricinde,<br />

kendine has iç trim kalitesiyle,<br />

gereksiz detay parçalardan arınmış, ergonomik<br />

ve ferah bir içyapıya sahip. Tasarımı<br />

tescillenmiş, şık, rahat ve sağlam<br />

koltuklar için 100’den fazla yerleşim seçeneği<br />

sunuyor. Ledli iç aydınlatma ve<br />

dijital bilgi ekranı Citibus’u farklılaştıran<br />

detaylar. Klimanın verdiği ferahlığı büyük<br />

camlar tamamlıyor. Citibus’da opsiyonel<br />

olarak ön ısıtıcı ve ilave ısıtıcı da<br />

bulunuyor. Köşeyi kesintisiz dönen hat<br />

levhasıyla ilk ve tek olma özelliğine sahip<br />

olan Citibus’da arka hat levhası opsiyonel<br />

olarak sunuluyor.<br />

Citibus’un sürücü mahallinde, tüm kumanda<br />

ve göstergeler kolayca erişilebilir<br />

konumda. Bu sayede sürücünün ergonomik<br />

çalışması sağlanıyor. Sürücü, yarı kapalı<br />

şoför kabininde oturma konumunu<br />

değiştirmeden tüm göstergeleri okuyabilme<br />

ve kumandaları çalıştırabilme şansına<br />

sahip.”


Fuar<br />

Lojistik Sektörü İçin Yenilikçi<br />

Çözümlerini Sergiledi<br />

Krone, “Verimliliği Yaşayın” sloganı ile yer aldığı IAA <strong>2012</strong> Fuarı‘nda ürünleri ile lojistik sektörüne<br />

sunduğu yenilikçi ve sektörün çalışma şartlarına uygun çözümleri beğenilere sundu.<br />

Krone, IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda<br />

1.600 metrekarelik standında taşımacılık<br />

sektörü ziyaretçileri ile yenilikçi<br />

ve sektörün çalışma şartlarına uygun<br />

Krone yarı römorklarını buluşturdu.<br />

Krone IAA fuarındaki standında; yeni<br />

Krone yan brandasına sahip Mega Liner,<br />

Cool Liner Duoplex Steel FuelSaver Kit<br />

ile yeni Krone Multitemp ara bölme sistemleri<br />

yer aldı. Ayrıca Box Liner elTU6,<br />

değiştirilebilir kapalı kasalarda sunulan<br />

birçok opsiyonel aksesuarın görülebileceği<br />

“Örnek bir kapalı kasa“- Krone<br />

Show-Box, direksiyonlu Dolly ve sektörün<br />

gelecekteki treyleri olmaya aday<br />

olan “Intelligent Trailer - Akıllı Treyler”<br />

en yenilikçi Krone ürünleri olarak dikkat<br />

çekti. Telematics, Fair Care ve Spare<br />

Parts gibi Krone servisleri ziyaretçilere<br />

yakından tanıtılırken Krone’nin genel<br />

ürün yelpazesini oluşturan toplam 20<br />

araç fuar alanında ziyaretçiler ile buluştu<br />

ve araçlar Krone yetkilileri tarafından<br />

yakından tanıtıldı.<br />

Krone Profi Liner, daha kolay kullanımı<br />

ve sağlam şasisi ile nakliye şirketlerinin<br />

kullanımlarına özel olarak tasarlanmıştır.<br />

Profi Liner TIR’da yer alan sektörün<br />

çalışma koşullarına yönelik çok sayıda<br />

ayrıntı, kullanıcılarına önemli derecede<br />

tasarruf ve daha fazla esneklik sağlamaktadır.<br />

Standart modelde yan kapak-<br />

84 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

sız yeni Profi Liner TIR, sürgülü tente ile<br />

donatılmıştır. Tavan ve yan brandalar,<br />

gümrük halatının çıkarılmasından sonra<br />

kolayca kullanılabilir. Üst yapı DIN EN<br />

12642 Code XL uyarınca yükleme emniyeti<br />

gerekliliklerini yerine getirmektedir.<br />

Yenilikçi tente kapatma sistemine sahip<br />

üst yapısı ile araç modeli, uluslararası taşımacılıkta<br />

TIR gümrük sevkiyat işlemlerindeki<br />

düzenlemelere uygun hale getirilmiştir.<br />

Aracın izinsiz açılması mümkün<br />

değildir. Code XL sertifikası uygunluğu<br />

ile üretilen Profi Liner TIR, tren/vagon<br />

taşımacılığı için de mükemmel çözümler<br />

sunmaktadır. İşlevselliği ile dikkat çeken<br />

yarı römork Profi Liner, 140 km/<br />

saat’e varan hızlarla ray üzerinde de taşınabilmektedir.<br />

Tren/vagon taşımacılığına<br />

özel olarak dizayn edilen vinç cepleri<br />

tenteye entegre edilmiş ve gümrük halatı<br />

vinç ceplerinin etrafından geçirilmiştir.<br />

Fuarda yer alan araç ayrıca Krone-<br />

Telematics’e sahiptir; bu sayede yarı römorkun<br />

yer bilgileri ve çalışma verileri<br />

kolaylıkla kullanıcı tarafından kayıt altına<br />

alınabilmektedir.<br />

Profi Liner Eco, geliştirilmiş yakıt tasarrufu<br />

sağlayan FuelSaver yan tente ile<br />

aerodinamik yapıya sahiptir. Profi Liner<br />

Eco’da yan tentenin ön duvar kenarlarının<br />

hatları aerodinamik olarak rüzgar direncinin<br />

azaltılması amacıyla yumuşatıl-<br />

mıştır. Özel profil hava türbülansını azaltır<br />

ve bu sayede hava direncini düşürür.<br />

Yeni yakıt tasarrufu sağlayan FuelSaver<br />

yan tente ile yüzde yediye varan yakıt<br />

tasarrufunun mümkün olduğu testler ile<br />

belgelenmektedir. Aerodinamik yan tentenin<br />

bir diğer avantajı ise, sprey efekti<br />

diye adlandırılan yağmurlu havada suyun<br />

serpinti türbülansını azaltır ve bu şekilde<br />

trafikte daha fazla emniyet sağlar.<br />

Krone, çelik örgü şeklindeki inşaat demirlerinin,<br />

kafes kirişlerinin, 2D/3D parçaların<br />

ve yapı malzemelerinin taşınması için arka<br />

kapılı modeli Profi Liner Multi Steel’i sektörün<br />

beğenisine sunmaktadır. Arka kapılı<br />

model, münferit parçaların ve inşaat malzemelerinin<br />

güvenli taşınması için maksimum<br />

esneklik sağlamaktadır.<br />

Krone Profi Liner Multi Steel’in arka kapılı<br />

modeli ile 2000 mm yüksekliğe kadar<br />

çelik örgü şeklindeki inşaat demirleri<br />

taşınabilmektedir. Çelik matların örnek<br />

bir şekilde emniyete alınması için<br />

toplam 18 geçme desteğinin bulunduğu<br />

aracın ön tarafında altı adet dışarı çekilebilir<br />

dikme yuvası ile hem çelik halat<br />

için hem de spanzetler için kullanılabilen<br />

altı adet germe makarası bulunmaktadır.<br />

Ayrıca çok geniş yükler için<br />

her germe makarası bölgesinde içten<br />

dışa döndürme açısı 180 derece olan bir<br />

5-t-germe halkası kullanılmaktadır. Araç<br />

uzunlamasına konumdayken ön taraftaki<br />

çelik mat paketi, mandallı sisteme sahip<br />

iki adet sökülüp-takılabilir dikme tarafından<br />

ön tarafta sürüş yönü istikametinde<br />

emniyete alınır. Öndeki bu iki destekte<br />

iki çapraz dayanak kullanılırken,<br />

bunlar özel tasarlanmış şasiye dayanmaktadır.<br />

Arkadaki çelik mat paketi, istifin<br />

önündeki ve arkasındaki ikişer geçme<br />

destek ile sürüş yönünde öne doğru<br />

ve geriye doğru emniyete alınır. Burada<br />

iki geçme destek bir spanzet yardımıyla<br />

çapraz bağlanır. Çelik mat istiflerin<br />

taşınması sırasında yükleme emniyeti<br />

büyük ölçüde tabandan gerçekleşmektedir.


Fuar<br />

Her Sektör için Farklı Çözümler<br />

Meiller IAA Fuarında toplam 26<br />

modeli ile farklı sektörlere hitap<br />

eden çözüm uygulamalarını sergiledi.<br />

Aşırı yükleme emniyet sistemli araçlardan<br />

hafif ticari araçlar için optimize edilmiş bir<br />

üstyapıya kadar tüm ürün grubuna yer veren<br />

Meiller, ayrıca, sektörünün önde gelen<br />

ağır ticari araç üreticileri ile geliştirdiği<br />

projeler sonucu üretilen üstyapı ürünleri<br />

de farklı markalardaki araçlar üzerinde sergiledi.<br />

Meiller’in IAA Fuarı kapsamında tanıtılan<br />

en önemli sistemlerden biri damperin açık<br />

kalması sonucu köprü, üst geçit gibi yerlere<br />

çarpması şeklinde gerçekleşen kazaların<br />

önüne geçilmesi için gerçekleştirilen “Güvenlik<br />

Freni” sistemi oldu. Fuar standında<br />

ayrıca çok amaçlı üç yöne devrilebilir damper,<br />

vinçli damper, hafifletilmiş donanım,<br />

İskandinav ülkeleri için yeni ürünler, ISAR<br />

kontrollü damper, çift hatlı Meiller hidrolik<br />

86 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

sistem, hafifletilmiş yarı römork, çift kollu<br />

ve kancalı atık taşıyıcılar sergilendi.<br />

Daha hafif damper, daha fazla yük<br />

Meiller’in standında sergilediği bir diğer yenilik<br />

ise önceki modeline kıyasla daha hafif<br />

yapısıyla yakıt ekonomisi ve daha fazla<br />

faydalı yük taşıma olanağı sağlayan yeni<br />

tip yarı römork. Yarım ton kadar daha hafif<br />

olan bu yarı römork, sektörde bugünün<br />

ve yarının müşteri ihtiyaçlarına çözüm sunuyor.<br />

Meiller mühendisleri tarafından özel<br />

olarak tasarlanan yapısı sayesinde şasi 220<br />

kg kadar hafifledi. Kullanıcılar klasik tip ve<br />

yarım boru tipi arasında çelik ya da alüminyum<br />

malzeme tercihi yapabiliyorlar.<br />

Damperin gövdesi üç parçalı imal edilirken,<br />

yanduvar kalınlığı en az 4 mm’den ve<br />

taban kalınlığı da en az 5 mm’den başlamaktadır.<br />

Yeni gövde aşınma direnci yüksek<br />

olan 450 (HB) sertlik derecesine sahip<br />

çelik sacdan imal edilerek 280 kg hafiflik<br />

elde edildi.<br />

Meiller, Avrupa’nın en önemli ticari<br />

taşıt fuarları arasında gösterilen<br />

IAA <strong>2012</strong>’de aşırı yükleme emniyet<br />

sistemli araçlardan hafif ticari<br />

araçlar için optimize edilmiş<br />

üstyapıya kadar tüm ürün grubunu<br />

fuar ziyaretçileri ile buluşturdu.<br />

Meiller yeni hafifletilmiş yarı römork damperinde<br />

kullanıcılarına değişik arka kapak seçenekleri<br />

sunmuyor. Daha önce kamyon üzeri<br />

damperlerde kullanılan ve yeni geliştirilen hafif<br />

tip yarı römork araca da uyarlanan hidrolik<br />

ya da mekanik kullanılabilen arka kapak sayesinde,<br />

ağır yıkım işlerinde (moloz, büyük kaya<br />

parçaları vs.) hidrolik kapak olarak, kum, çakıl<br />

ya da hafriyat taşımacılığında da mekanik kapak<br />

olarak kullanabilme olanağı sağlıyor.<br />

Güvenlik Freni ile Damperin Açık Halde<br />

Hareketi Önleniyor<br />

Meiller’in IAA Fuarı kapsamında tanıttığı en<br />

önemli sistemlerden biri de son günlerde kamuoyunda<br />

sıkça gördüğümüz damperin açık<br />

kalması sonucu köprü, üst geçit gibi yerlere<br />

çarpma sonucu oluşan kazaların önüne geçilmesi<br />

için gerçekleştirilen “Güvenlik Freni” sistemi.<br />

Meiller Güvenlik Freni sistemi sayesinde,<br />

aracın damperi açık kaldığında 18 km/<br />

saat’ten fazla hızlanması önleniyor ve araç<br />

durduruluyor. Böylelikle sürücü, damperi indirmesi<br />

konusunda uyarılmış oluyor.


Fuar<br />

TAYSAD, Almanya’da<br />

‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti<br />

Almanya’da IAA fuarına katılan<br />

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri<br />

Derneği (TAYSAD), organize ettiği<br />

‘Türk Günü’nde ‘Türkiye otomotiv<br />

üssü’ dedirtti.<br />

TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu,<br />

otomotiv endüstrisinde Türkiye ile<br />

Almanya’nın üretim ve ticari işbirliği anlamında<br />

önemli iki ülke olduğunu vurgulayarak,<br />

fırsatların altını çizdi.<br />

Avrupa’nın otomotiv üssü Almanya,<br />

Hannover’de düzenlenen IAA fuarında<br />

‘Türkiye Günü’ organize edildi. Otomotiv<br />

endüstrisinde elde ettiği kaliteli üretim,<br />

zamanında teslim ve fiyat avantajıyla<br />

ön plana çıkan Türkiye’ye önem gösteren<br />

Almanya’da düzenlenen ve Taşıt<br />

Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAY-<br />

SAD), Alman Otomotiv Sanayi Derneği<br />

(VDA) ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar<br />

Birliği (OİB) işbirliğinde organize edilen<br />

‘Türkiye Günü’nde ticari araç sektörü<br />

ele alındı. 4. kez düzenlenen ‘Türkiye<br />

Günü’nde söz alan TAYSAD Başkanı Dr.<br />

Mehmet Dudaroğlu, otomotiv endüstrisinde<br />

Türkiye’deki fırsatları anlatı.<br />

TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, 135<br />

Türk firması ile katıldıkları fuarın önemine değindi.<br />

Otomotiv endüstrisinin Almanya ve<br />

Türkiye ekonomisi için önemine dikkat çeken<br />

Dudaroğlu, 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat<br />

hedefinin 75 milyar dolarlık bölümünün<br />

88 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

sektörleri tarafından karşılanacağını vurguladı.<br />

Dudaroğlu, genç nüfus ve nitelikli işgücü,<br />

kaliteli üretim ve kapasitesi, coğrafi avantajları<br />

ile Ar-Ge’ye verdiği önemin altını çizerek<br />

Türkiye’nin fırsatlar ülkesi olduğunu anlattı.<br />

Fuar, işbirliği platformu<br />

Türkiye’nin küresel yük araçları piyasasında<br />

çok güçlü olduğunu ve fuara en<br />

büyük katılım gösteren ikinci ülke olduğunu<br />

ifade eden VDA Genel Müdürü<br />

Klaus Bräunig, Türk tedarik sanayinin<br />

çok iyi bir yolda olduğunu aktardı.<br />

Bräunig, organizasyonun yalnızca bir<br />

fuar değil, bilgilendirme, işbirliği ve buluşma<br />

platformu olduğunu söyleyerek,<br />

“Türkiye otomotiv endüstrisinde üretim<br />

üssü haline geldi” diye konuştu.<br />

Bräunig, otomobil sanayinin temel dayanak<br />

noktasının yenilikçilik olup, bu olmaksızın<br />

otomobil sanayi küresel piyasalarda<br />

puan kazanılamayacağının altını<br />

çizerek şöyle devam etti:<br />

“Almanya’da otomobil sanayiinde araştırma<br />

ve geliştirme alanında 88 bin kişi, toplamda<br />

ise 700 bin kişi çalışmaktadır. Yılın<br />

her gününde ortalama olarak 10 patent<br />

kayıt başvurusunda bulunulmaktadır<br />

ve bunların hepsinin hedefi otomobili<br />

ürün olarak iyileştirmektir. Bu sürece<br />

hem imalatçılar hem de tedarikçiler katkıda<br />

bulunmaktadırlar. İnanıyorum ki beklenen<br />

desteklerin sağlanmasıyla bu durum<br />

Türkiye’de de aynı olacaktır.”<br />

Türkiye ile Almanya arasındaki ticari işbirliğini<br />

de anlatan Bräunig, iki ülke arasında<br />

kazan – kazan durumu ortaya çıktığını<br />

ve bunu geliştirmeyi hedeflediklerini<br />

vurguladı.<br />

Etkinlikte söz alan OİB Başkanvekili<br />

Ömer Burhanoğlu ise Güney Avrupa’da<br />

yaşanan zorluklara rağmen, otomotiv<br />

sektörünün 2023 hedeflerini gerçekleştirmek<br />

için çaba gösterildiğini, bu çabalarda<br />

yan sanayinin önemli bir rol oynadığının<br />

altını çizdi.


Fuar<br />

Bosch, <strong>2012</strong> ciro hedefini açıkladı:<br />

“Otomotiv Teknolojisi işkolunda <strong>2012</strong>’de<br />

toplam 31,5 milyar Euro ciro hedefliyor”<br />

Bosch Otomotiv Grubu Başkanı<br />

Bernd Bohr, Hannover Ticari Araçlar<br />

Fuarı’nda yaptığı basın toplantısında<br />

Bosch Otomotiv işkolunun <strong>2012</strong>’de<br />

31,5 milyar Euro ciro hedeflediğini açıkladı.<br />

Bohr, ayrıca daha düşük yakıt tüketimi ve<br />

daha fazla çevre koruma için hibrid çözümler<br />

ve enerjinin geri kazanımına yoğunlaşan<br />

Bosch Otomotiv işkolunun hayata geçireceği<br />

çok sayıda yenilik sayesinde, 2020<br />

yılına kadar ticari araçların yakıt tüketimini<br />

yüzde 15 oranında daha azaltmak istediklerini<br />

belirtti.<br />

Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet<br />

tedarikçilerinden Bosch, global piyasalardaki<br />

çalkantıya rağmen ticari<br />

araç segmentinde büyüme fırsatları<br />

görüyor. Bosch Otomotiv Grubu Başkanı<br />

Bernd Bohr, “Verimlilik ve çevrenin<br />

korunması konusunda pek çok kişinin<br />

beklentileri var. Yenilikçi teknolojilerin,<br />

komple sistemlerin ve hizmetlerin tedarikçisi<br />

olarak, bu eğilimden yararlanmak<br />

için son derece iyi bir konumda bulunuyoruz”<br />

dedi.<br />

Ticari araçları daha ekonomik ve daha güvenli<br />

hale getiren, daha uygun fiyatlı çözümlere talep<br />

olduğunu vurgulayan Bohr, Hannover IAA<br />

Ticari Araçlar Fuarı’nda düzenlediği basın toplantısında,<br />

“Hayata geçireceğimiz çok sayıda<br />

90 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

yenilik sayesinde, 2020 yılına kadar ticari araçların<br />

yakıt tüketimini yüzde 15 oranında daha<br />

azaltmak istiyoruz” diye konuştu.<br />

Mevcut satış durumunun otomotiv sektöründeki<br />

yavaşlamanın etkilerini açıkça gösterdiğini,<br />

Otomotiv Teknolojisi sektöründeki<br />

satışların yüzde 4’ün biraz altında artmasını<br />

beklediklerini belirten Bohr, sözlerine<br />

şöyle devam etti:<br />

“Bizim bu duruma cevabımız, maliyetlerimizi<br />

azaltmaya yönelik adımlar atmak<br />

olacaktır. Bosch Grubu’nun satışları,<br />

şimdiye kadar yapılan tahminler doğrultusunda<br />

artacak. Dünya genelindeki<br />

305.000’den fazla çalışanımızın 176 bini<br />

Otomotiv Teknolojisi iş kolunda istihdam<br />

ediliyor. Bu sayı, <strong>2012</strong> yılsonu itibarıyla<br />

sabit kalacak. Gerek bu sektörde, gerekse<br />

Bosch Grubu bünyesinde, araştırma<br />

ve geliştirme harcamaları endüstri ortalamasının<br />

üzerinde bulunuyor.”<br />

Ticari araç piyasasındaki gelişmeler, bölgeden<br />

bölgeye önemli farklılıklar gösteriyor.<br />

Güney Amerika, Avrupa ve<br />

Çin’deki düşüş, Kuzey Amerika’da şimdiye<br />

kadar bastırılmış talebin süregelen<br />

artışıyla telafi buluyor. Bosch, küresel<br />

anlamda bu yıl kamyon üretiminde hafif<br />

bir düşüş beklemekle birlikte, ticari<br />

araç sektörüyle yaptığı işbirliği sayesinde<br />

kendi satışlarının aynı seviyede kala-<br />

cağını tahmin ediyor. Otomotiv Teknolojisi<br />

işkolu, <strong>2012</strong> yılında toplam 31,5 milyar<br />

Euro değerinde satış hedefliyor.<br />

Sektörün en büyük tedarikçisi konumundaki<br />

Bosch, ticari araçları daha da verimli hale getirmek<br />

için yenilikçi yaklaşımlara imza atıyor.<br />

“Şimdi bile, kamyonlar, otomobillerden yüzde<br />

15’e varan oranlarda daha verimli. Onları<br />

çok daha ekonomik yapmanın yolu, yeni<br />

çözümlerden geçer” diyen Bosch Otomotiv<br />

Grubu Başkanı Bernd Bohr, yakıt tüketiminin<br />

ve C02 emisyonlarının daha fazla azaltılma<br />

görevini üstlenen otomobil üreticileri ve tedarikçilerinin<br />

çeşitli güçlüklerle karşılaştıklarını<br />

açıkladı.<br />

Günümüzdeki akaryakıt fiyatları ve bir yılda<br />

toplam 130.000 kilometrelik yol kat edildiği<br />

göz önüne alındığında, lojistik firmaları<br />

için hedefin işletme maliyetlerini araç başına<br />

yılda yaklaşık 10.000 Euro kadar düşürmek<br />

olduğunu kaydeden Bohr, şu açıklamalarda<br />

bulundu:<br />

“Bosch, bunu başarmak için, mevcut teknolojilerin<br />

potansiyel yakıt ekonomisinden sonuna<br />

kadar istifade etmekle birlikte, ilave yenilikler<br />

de geliştiriyor. Örneğin; common rail<br />

sistemler söz konusu olduğunda, Bosch mühendisleri<br />

enjeksiyon basıncını daha da yukarıya,<br />

3.000 bara çıkarmaya çalışıyor. Bugün<br />

bile, yüksek basınçlı enjeksiyon ve Denoxtronic<br />

üre ölçüm sistemi arasındaki etkileşim,<br />

yakıt tüketimini yüzde 5 oranında<br />

azaltıyor. Her iki teknoloji de pazardaki konumunu<br />

güçlendiriyor. Önümüzdeki yıl, ticari<br />

araç sektöründe 2,5 milyon common rail ve<br />

800.000’den fazla Denoxtronic sistemi satmayı<br />

planlıyoruz.”<br />

2014 yılı sonunda, 3,5 metrik tondan ağır birçok<br />

kamyon için bu tür otomatik acil durum<br />

fren sistemi gibi sürücü destek sistemleri de<br />

Avrupa’da zorunlu hale gelecek. Bu amaçla<br />

Bosch portföyünde, 150 km/sa hıza çıkmak<br />

için tasarlanmış ve bu sayede özellikle kamyon<br />

ve kamyonetlerde orta menzilli uygulamaları<br />

olanaklı kılan bir radar sensörü de yer alıyor.<br />

Bu yeni radar sensörü, ACC hız sabitleme sistemine<br />

olduğu gibi, acil durum fren sistemine<br />

de bir dizi ilave fonksiyon sağlıyor. Bu da, sürüş<br />

yükünü kamyoncuların üzerinden alıyor ve yol<br />

güvenliğine daha da fazla katkıda bulunuyor.


Fuar<br />

Allison Doğal Gazla Çalışan<br />

Araçların Verimini Arttırıyor<br />

Kalkışta motorun torkunu attırması ve hızlanma sırasında kesintisiz vites geçişi sağlaması, Allison’ı<br />

ticari hizmet amaçlı CNG/LNG uygulamaları için en ideal otomatik vites seçeneği haline getiriyor.<br />

Orta ve ağır ticari araçlar için dünyanın<br />

en büyük otomatik şanzıman üreticisi<br />

ve şehir otobüsleri için en önemli<br />

hibrit tahrik sistemleri tedarikçisi olan Allison<br />

Transmission, geliştirdiği teknolojiler sayesinde<br />

doğal gazla çalışan ticari araç uygulamalarında<br />

liderliği ile ön plana çıkıyor. Tasarruflu,<br />

temiz, verimli ve sessiz güç aktarım sistemlerine<br />

yönelik artan küresel talep doğrultusunda<br />

müşteriler, sundukları toplu taşımacılık, çevre,<br />

dağıtım ve inşaat hizmetleri için CNG ve LNG<br />

ile çalışan kamyon ve otobüsleri giderek daha<br />

fazla tercih ediyorlar.<br />

Allison’ın tork konvertörü, CNG ve LNG<br />

ile çalışan motorların düşük gücünü telafi<br />

etmek için motorun torkunu yükselterek<br />

kalkış ve sürüş sırasındaki genel<br />

verimliliği önemli ölçüde arttırıyor. Araçlar,<br />

Allison’ın Sürekli Güç Teknolojisi<br />

(Continuous Power Technology) sayesinde,<br />

düz vites veya otomatikleştirilmiş<br />

düz vitesli (AMT) araçların gaza daha<br />

yavaş cevap verme döngülerinden etkilenmiyor.<br />

Allison ile motordan tekerleklere<br />

daha fazla tork aktarıldığı için<br />

işletmeciler, aynı zamanda daha fazla<br />

verimlilik ve performans elde edebiliyor.<br />

Bunlara ek olarak Allison retarderı<br />

frenlemeyi güçlendirerek, doğal gazla<br />

çalışan motorun düşürdüğü motor fren<br />

torkunu da telafi ediyor.<br />

92 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Allison Transmission Uluslararası Pazarlama<br />

Programları Müdürü Peter van Cuijk konuyla<br />

ilgili olarak; “Patentli tork konvertörü teknolojisi<br />

ve yumuşak, mükemmel vites değişimi sayesinde<br />

Allison otomatik şanzımanlar, doğal<br />

gazla çalışan araçlar için çok uygun. Hem ekonomik,<br />

hem de çevre avantajları ile gelişen<br />

doğal gaz alt yapısı, Allison otomatik şanzımanların<br />

atık, dağıtım, kısa mesafe taşımacılığı<br />

ve yol çekicilerini de içeren farklı uygulamalarda<br />

daha çok kullanılmasını sağladı” diyor.<br />

Kuzey Amerika’da, ticari OEM’ler CNG<br />

ve LNG ile donatılmış araçların çoğunda<br />

Allison şanzıman kullanıyor. Mesela,<br />

yeni Cascadia 113 çekici de dahil olmak<br />

üzere Freightliner’ın doğal gazla<br />

çalışan tüm araçları sadece Allison modelleriyle<br />

donatılıyor. Doğal gazla çalışan<br />

bu çekici, yeni Cummins Westport<br />

ISX12 G ağır hizmet motoruyla ve Allison<br />

4000 serisi şanzımanla donatılıyor.<br />

Freightliner’ın Cummins Westport ISL G<br />

8.9L motorlu araçları M2 112 ve 114SD<br />

ise 3000 Serisi şanzımanla sunuluyor.<br />

Florida merkezli lojistik şirketi Saddle Creek<br />

A.Ş.’nin CNG ile çalışan çekici filosu ise iki katına<br />

çıktı ve Allison bu artışa ortak oldu. Saddle<br />

Creek, Güneydoğu A.B.D.’deki kamyon yükü<br />

çalışmalarında doğal gaz teknolojisini uygulamaya<br />

devam ederken, yakın bir geçmişte Alli-<br />

son otomatik şanzımanla donatılmış 40 adet<br />

Freightliner Business Class M2 112 kamyonu<br />

filosuna ekledi. Freightliner M2 112 CNG<br />

kamyonun 530 litrelik yakıt sistemi, uygulamaya<br />

bağlı olarak kamyona günde 885 ile<br />

925 kilometre arasında menzil sağlıyor.<br />

Allison otomatik teknolojisi, Avrupa’daki<br />

CNG/LNG kamyonlar için de giderek daha<br />

popüler hale geliyor. Scania, Iveco, Renault<br />

ve Mercedes’in aralarında bulunduğu büyük<br />

OEM’ler, doğal gazla çalışan motorlarıyla birlikte<br />

Allison otomatik şanzımanları sunuyor.<br />

Almanya’daki en büyük belediye çöp<br />

ve atık yok etme şirketi olan Berliner<br />

Stadtreinigung (BSR), hepsi Allison<br />

3000 Serisi otomatik şanzımanla donatılmış<br />

120 adet Mercedes-Benz Econic<br />

CNG atık toplama kamyonuyla hizmet<br />

veriyor. CO2-nötr bir çalışma için<br />

bu araçlar, gelecekte BSR’nin Berlin<br />

Ruhleben’deki kendi tesisinde ürettiği<br />

biyo-metanla çalışmaya başlayacak.<br />

Avusturya Graz’da ise Allison otomatik<br />

şanzımanla donatılmış bir Mercedes-<br />

Benz Econic NGT 1828 çekici Magna<br />

Steyr fabrikasında test edildi. Avusturyalı<br />

nakliye şirketi Frikus’un sahibi olduğu<br />

Econic, Avusturya’da hizmete giren<br />

türünün ilk örneği. 6.9 litrelik OM<br />

906 LAG doğal gazla çalışan ve 205 kW<br />

(279 bg) üreten bir motora sahip olan<br />

Econic NGT, retarder ve altı vitesli Allison<br />

3000 Serisi otomatik şanzımanla<br />

donatıldı.<br />

Econic NGT 1828 çekici hem CO2, hem de<br />

NO2 olmak üzere havayı kirleten maddelerde,<br />

yakıt tüketiminde (yüzde10) ve yakıt maliyetlerinde<br />

(yaklaşık yüzde 20) kayda değer<br />

azalma sergiledi. Gürültü emisyonu da bir dizel<br />

araç ile kıyaslandığında yüzde 50 oranında<br />

düşürüldü.<br />

Peter van Cuijk açıklamasında; “Dizelden<br />

daha temiz yanan, sera gazlarını ve gürültü<br />

emisyonlarını azaltan ve aynı zamanda daha<br />

ucuz olan bir alternatif yakıt kaynağının cazibesi,<br />

dünyanın her yerindeki işletmeleri<br />

Allison’la donatılmış CNG ve LNG araçları satın<br />

almaya yöneltiyor” diyor.


Fuar<br />

Yakıt Tasarrufu Sağlayan Kamyon ve<br />

Otobüs Lastikleri<br />

Almanya’nın Hanover kentinde düzenlen<br />

<strong>2012</strong> Ticari Araç Fuar’ında Goodyear,<br />

uzun araştırmalar sonucunda geliştirdiği<br />

ilk AA sınıfı kamyon lastiklerini ve kara<br />

taşımacılığı sektöründeki artan maliyetleri karşılayabilmek<br />

için gereken verimliliği sunabilecek<br />

yeni otobüs lastiklerini tanıttı.<br />

Goodyear, IAA Ticari Araç Fuarı’nda AB lastik<br />

etiketleme programının belirlediği en yüksek<br />

yakıt verimliliği ve ıslak yol tutuşu standartlarını<br />

karşılamak üzere geliştirdiği ilk AA sınıfı<br />

kamyon lastiğini yakında piyasaya çıkaracağını<br />

duyurdu. Goodyear mühendisleri, yeni sunulacak<br />

lastiğin hedefleri karşıladığından emin<br />

olmak için henüz test aşamasının devam ettiğini<br />

açıkladılar.<br />

EMEA Ticari Lastikler Teknoloji Direktörü Henk<br />

Van Tuyl, Goodyear’ın yakında ilk AA sınıfı<br />

kamyon lastiğini piyasaya çıkaracağını duyurmaktan<br />

son derece mutlu olduklarını söyledi<br />

ve sözlerine şöyle devam etti “Yeni lastiğimiz,<br />

filoların ıslak yol tutuşu ve yakıt verimliliği performanslarını<br />

iyileştiren teknolojik bir çığır açacaktır.<br />

Somut örnekler vermek gerekirse, tam<br />

set A sınıfı lastikler ile F sınıf lastikler arasındaki<br />

fark, kamyonun yakıt tüketimini %15 oranında<br />

etkiler ve bu da yılda yaklaşık 7000 € değerinde<br />

yakıt tasarrufu anlamına gelmektedir.<br />

Islak yol tutuşu performansına bakacak olursak,<br />

tam fren yapma durumunda bu fark, fren<br />

mesafesini %30 oranında düşürmektedir. Bu<br />

da, 80 km/s hızla giden standart bir kamyo-<br />

94 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

nun fren mesafesini 25 m daha kısa olması<br />

anlamına gelir.”<br />

AB Lastik Etiketlemesi’ne ait standartlardan<br />

hem ıslak yol tutuşta hem de yakıt verimliliğinde<br />

A sınıfı olan bir lastik üretilerek<br />

AA sınıfı lastiğin geliştirilmesi teknoloji adına<br />

büyük bir adım olarak nitelendiriliyor<br />

AB Lastik Etiketleme uygulaması hakkında bilgi<br />

veren Goodyear Türkiye Ticari Lastikler Pazarlama<br />

Müdürü Faruk Uslu, “Goodyear’ın<br />

ürün geliştirmede hedeflerinin en başında daima<br />

güvenlik bulunmaktadır. Yeni lastik etiketleme<br />

uygulaması ile aslında lastikler sadece<br />

ıslak zemin frenleme, yuvarlanma direnci ve<br />

sese göre derecelendiriliyor. Otomobil dergileri,<br />

otomobil kulüpleri ve uluslararası bağımsız<br />

test kuruluşları, lastiklerin performansını de-<br />

ğerlendirirken 15 farklı performans kriteri kullanıyor.<br />

Goodyear olarak biz lastiklerimizi geliştirirken,<br />

tüketicilerin güvenlik ve performans<br />

ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak 50’nin<br />

üzerinde kriterin analizini yapıyoruz” dedi.<br />

Goodyear tarafından yapılan araştırma, otobüs<br />

kullanıcılarının, kara taşımacılığı endüstrisindeki<br />

artan maliyetleri karşılayabilmek için<br />

yakıt verimliliği sağlayan lastiklere ihtiyaç duyduğunu<br />

gösterdi. Goodyear tarafından yakın<br />

zamanda gerçekleştirilen araştırmalar, görüşme<br />

yapılan otobüs ve şehirlerarası otobüs filolarının<br />

yüzde 89’unun artan yakıt fiyatlarını<br />

kara taşımacılığı sektöründeki en büyük zorluk<br />

olarak gördüğünü ortaya çıkardı.<br />

Goodyear Marathon Coach, tüm yıl ve yol koşulları<br />

için tasarlanmış bir lastik. Dengeli bir<br />

aşınma ve yüksek konfor düzeyinin yanı sıra iyi<br />

bir kilometre performansı sağlayan benzersiz<br />

asimetrik tasarımı en önemli özelliğidir. Dengesiz<br />

aşınma modern otobüslerin lastikleri için<br />

ciddi bir sorundur ve bunun sonucunda lastiklerin<br />

ömrü azalmaktadır. Goodyear’ın Marathon<br />

Coach lastiği için özel olarak geliştirdiği<br />

asimetrik tasarım bu soruna çözüm oluyor.<br />

İyileştirilmiş karda çekiş özelliği ile kışa özel bir<br />

çeker aks lastiği olan Goodyear UltraGrip Coach,<br />

Kuzey ülkelerinde ve Alp bölgelerinde,<br />

yani buzlu yolların yaygın ve ani kar yağışlarının<br />

yaşandığı yerlerde çalışan otobüslere özellikle<br />

fayda sağlayacak. Lastik, sahip olduğu diş<br />

tasarımı ve genişliği ile kış koşullarında hem yol<br />

tutuşu hem de düşük gürültü seviyesi sağlayarak<br />

tüketicisine yüksek konfor sunuyor.<br />

Yeni Goodyear otobüs lastikleri, “TravelMax”<br />

çatısı altında toplanan pekçok teknolojinin kullanılması<br />

ile geliştirilmiştir. Bu teknolojilere, asimetrik<br />

tasarıma ve en yeni iskelet tasarımlarına<br />

sahip Silefex diş birleşimi de dahil.<br />

Goodyear EMEA Kamyon Lastikleri Pazarlama<br />

Direktörü Boris Stevanovic,<br />

“Yeni Marathon Coach ve UltraGrip Coach<br />

lastiklerimizi denemekte olan kullanıcılarımızdan<br />

aldığımız olumlu geri bildirimler<br />

konusunda çok heyecanlıyız.<br />

Yeni araştırmamız, bu lastikleri geliştirirken<br />

üzerine odaklandığımız performans<br />

kriterlerinin, otobüs kullanıcılarının taleplerini<br />

karşıladığını doğruluyor” dedi.


Teslimat<br />

Lojistik sektörüne girmesinin üzerinden<br />

kısa bir süre geçen ALJ Finans’tan kredi<br />

kullanan Alp Özler Nakliyat, filosuna 35<br />

adet Schmitz perdeli semi treyler kattı.<br />

ALJ Finansman A.Ş, taşımacılık firmalarına<br />

sunduğu finansal çözümlerle, ticari araç ve lojistik<br />

sektörünün büyümesine destek veriyor.<br />

Türkiye’nin önde gelen taşımacılık firmalarından<br />

Alp Özler Nakliyat, ALJ Finans kredisi kullanarak<br />

ENKA’dan 35 adet Schmitz perdeli<br />

semi treyler satın aldı.<br />

Alp Özler Nakliyat’ın yeni araçlarının teslimat<br />

törenine Alp Özler Nakliyat Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Dursun Gece, ENKA Pazarlama İç<br />

Anadolu Bölgesi Satış Yöneticisi Yusuf Odabaş,<br />

ALJ Finans Pazarlama ve İş Geliştirme<br />

Müdürü Melis Balıkçı ve ALJ Finans Bölge Satış<br />

Sorumlusu Emrah Barış katıldı.<br />

Mars’a 100<br />

Çekici<br />

Renault Trucks Türkiye 100 adet Premium<br />

460.18T GV model aracı Mars<br />

Logistics’e teslim etti.<br />

Lojistik sektörünün en önemli firmalarından<br />

Mars Logistics, özmal araçlarından oluşan<br />

filosuna 100 adet Renault Trucks Premium<br />

460.18T GV araç daha ekledi. Mars<br />

Logistics’in araç filosunun tamamı Renault<br />

Trucks marka araçlardan oluşuyor.<br />

Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip<br />

Sahillioğlu, Taşımacılıktan Sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcısı Alper Bilgili ve firmanın üst düzey<br />

yöneticileri katıldı. Renault Trucks ise teslimat<br />

töreninde Renault Trucks Türkiye ve Ortadoğu<br />

Başkanı Mete Büyükakıncı, Finans Direktörü<br />

İpek Puntar ve diğer üst düzey yöneticiler<br />

tarafından temsil edildi.<br />

Törende 100 adet Renault Trucks Premium<br />

aracı teslim alan Mars Logistics Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Garip Sahillioğlu: “UBAK verilerine<br />

göre Türkiye’nin en fazla uluslararası nakliye<br />

seferi yapan firmasıyız. Uzun yıllardır süregelen<br />

işbirliğimiz ve sunduğu yakıt tasarrufun-<br />

96 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Lojistik Sektörü<br />

ALJ Finans Desteği<br />

ile Büyüyor<br />

Kurulduğu 1994 yılından bu<br />

yana istikrarlı büyümesini<br />

sürdürerek Türkiye’nin önde<br />

gelen taşımacılık firmalarından<br />

biri haline gelen Alp Özler Nakliyat, bünyesinde<br />

yer alan Yılnak (Yılmaz Ağır Nakliyat),<br />

Akartur, Seher Turizm firmaları ile taşımacılık<br />

ve lojistik hizmeti veriyor. Alp Özler Nakliyat,<br />

Coca Cola ve yan ürünleri olmak üzere birçok<br />

büyük firmanın ürünlerinin Türkiye geneline<br />

dağıtımını da gerçekleştiriyor.<br />

Taşımacılık sektöründe Schmitz Light treyler,<br />

perdeli kapaksız dorse gibi araçların<br />

Türkiye’deki ilk kullanıcıları olduklarını hatırlatan<br />

Alp Özler Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Müdürü Dursun Gece, “Tenteli dorseler ile<br />

kuru yük taşımacılığı yapıyoruz ve taşımacılık<br />

faaliyetlerimizin yüzde 70’i yurtiçi oluyor. Filomuzda<br />

genelde Mercedes çekici ve Schmitz<br />

dorse gibi kolay alınıp, kolay satılabilen araçları<br />

tercih ediyoruz. Araç alımlarımızın büyük<br />

oranında kredi kullanıyoruz. ENKA ile dorse<br />

dan dolayı 100 adetlik araç alımımızda yine<br />

Renault Trucks’ı tercih ettik. Sağladığı yakıt tasarrufu<br />

ve yüksek teknolojisi ile Mars Logistics<br />

olarak müşterilerimizin memnuniyetini arttıracağımızı<br />

ve uluslararası rekabetçi koşullara sahip<br />

olacağımızı düşünüyoruz” dedi.<br />

Renault Trucks Türkiye ve Ortadoğu Başkanı<br />

Mete Büyükakıncı “günümüz koşullarında rekabetin<br />

artması, teknolojinin gelişmesi ve iş<br />

yapma biçimlerinin değişmesi sonucunda, lojistik<br />

firmaları maliyetlerini en ince detayına<br />

kadar hesaplıyorlar. Bir lojistik firmasının işletme<br />

giderlerinin yüzde 30’dan fazlası yakıt tüketiminden<br />

kaynaklanmaktadır” dedi. Büyü-<br />

alımı kararımız kapsamında görüşürken, bize<br />

kredi kullanımı için ALJ Finans’ı önerdiler. Biz<br />

de banka bürokrasisinden kurtulabileceğimizi<br />

düşünerek kabul ettik. Bize sunulan imkanlar,<br />

günün şartlarına göre gayet iyi ve rekabetçi<br />

bir teklifti ve taleplerimizi de karşılıyordu. Böylelikle<br />

dorselerimizin alımını ALJ Finans kredisi<br />

ile gerçekleştirdik. ALJ Finans’ın lojistik ve ticari<br />

araç sektörüne çok şeyler katacağına inanıyorum.<br />

Kullanıcı olarak bizim elimizi bankalara<br />

karşı kuvvetli duruma getiriyor. ALJ Finans<br />

ile ilişkilerimizin gelecekte daha da artacağına<br />

inanıyorum” açıklamasında bulundu.<br />

Merkezi Ankara Lojistik Üssü’nde bulunan<br />

Alp Özler Nakliyat, Mersin, Konya, İstanbul,<br />

Elazığ ve Tarsus’ta bulunan şubeleri ile hizmetlerini<br />

sürdürüyor. Mersin şubesinden deniz<br />

yolu ile taşımacılık da yapan Alp Özler<br />

Nakliyat’ın ayrıca Gebze’de 7 bin 500 kapalı<br />

toplam 21 bin metrekare alana sahip lojistik<br />

deposu bulunuyor.<br />

kakıncı açıklamasına söyle devam etti: “Renault<br />

Trucks olarak müşterilerimize düşük kullanım<br />

maliyetleri ve yakıt tasarrufu sağlamaktayız.<br />

Ayrıca uzman eğitmenler tarafından verilen<br />

Optifuel eğitimi ve Infomax sürüş takip<br />

sistemi sayesinde araçların verimliliği ve yakıt<br />

tüketiminde kalıcı tasarruf elde edilmektedir.”<br />

Mars Logistics’e Renault Trucks markasına<br />

göstermiş olduğu güvenden dolayı teşekkür<br />

eden Büyükakıncı, tüm Türkiye’ye yayılmış 20<br />

adet satış ve servis noktasıyla lojistik sektörüne<br />

en kaliteli hizmeti sunan Renault Trucks’ın<br />

her zaman müşterilerinin ve bayi teşkilatının<br />

yanında olduğunu ve olacağını vurguladı.


Teslimat<br />

Treuex Logistics Çıtayı Yükseltiyor<br />

Uluslararası taşımacılık sektörünün hızla büyüyen markası Treuex Logistics,<br />

Volvo Kamyon’dan teslim aldığı beş adet Volvo FM 4x2 kamyon<br />

ile uzun yolların zorlu çalışma şartlarında Volvo Kamyon kalitesine<br />

güveniyor.<br />

Genç bir firma olan Treuex Logistics, Almanya merkezli taşıma şirketi<br />

KNB Logistics’in desteği ile yatırımlarına devam ediyor. Treuex Logistics,<br />

filosuna kattığı beş adet Volvo FM 4x2 kamyon ile filosunu güçlendirerek<br />

büyüme hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor.<br />

Profesyonel ve tecrübeli kadrosu ile müşterilerine uluslararası taşımacılık<br />

sektöründe kaliteli, güvenilir ve zamanında hizmet vermeyi amaçlayan<br />

Treuex Logistics, Türkiye, Almanya, Belçika, Hollanda hattında<br />

komple ve parsiyel taşımacılık yapıyor. Treuex, kara yolu taşımacılığı<br />

ve lojistik hizmetlerinde uzmanlaşmış kadrosuyla yerini sağlamlaştırarak<br />

yatırımlarını sürdürüyor. İstanbul’da bulunan modern deposu ve<br />

genç araç filosuyla müşterilerine sorunsuz hizmet götüren Treuex Logistics,<br />

Volvo Kamyon’dan teslim aldığı beş adet Volvo FM 450 4x2 kamyonların<br />

güçlü performansı ile yoluna devam ediyor.<br />

Teknikeller Yapı’nın tercihi<br />

Efficient Line<br />

Gerçekleştirdiği yatırımlarla teknolojisini çağın gereklerine uygun olarak yenileyen<br />

Teknikeller Yapı, filosunu yeni MAN TGS Efficient Line ile güçlendirdi.<br />

Firma, siparişini verdiği 21 adet MAN TGS EfficientLine çekicilerin 10 adedini<br />

düzenlenen törenle teslim aldı. MAN tesislerinde düzenlenen teslimat törenine,<br />

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Pazarlama ve Halkla İlişkiler<br />

Müdürü Yakup Sarıcan ile Teknikeller Yapı şirketinin yetkilileri katıldı. Törende<br />

konuşan MAN Kamyon ve Otobüs A.Ş. Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü<br />

Yakup Sarıcan, Antalya Bölgesi’nin güçlü firmaları arasında yer alan<br />

Teknikeller Yapı ile olan işbirliklerinin gelecekte de devam edeceğini belirtti.<br />

Teknikeller Yapı’nın 30 yıla yakın tecrübesiyle başta çimento olmak üzere inşaat<br />

sektöründe faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Teknikeller Yapı Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, “İnşaat sektöründeki faaliyetlerimizin yanı<br />

sıra, kendi TIR filomuzla nakliye hizmeti de vermekteyiz. Bu nedenle satın almış<br />

olduğumuz MAN TGS Efficient Line araçlar kullanım amacımız açısından<br />

son derece isabetli bir karar oldu. Araçların düşük yakıt sarfiyatı ve daha<br />

fazla yük taşıyor olması işletme maliyetlerimizi elbette düşürecek” dedi.<br />

98 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />

Kadıköy Belediyesi’ne ‘Sıfır Emisyon’<br />

Kadıköy Belediyesi, çevre dostu Renault Fluence Z.E-Sıfır Emisyon kullanarak<br />

temiz bir dünya için katkıda bulunuyor. Renault Mais Genel Müdürü<br />

İbrahim Aybar, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e 4 adet elektrik<br />

motorlu Fluence teslimini gerçekleştirdi.<br />

Belediye hizmetlerinde kullanılacak yeni elektrikli Fluence Z.E araçları<br />

törenle teslim alan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Kadıköy<br />

Belediyesi’nin ve Kadıköylülerin çevre korunması konusunda çok duyarlı olduklarını<br />

kaydederek şunları söyledi:<br />

“Kadıköy Belediyesi bir çok konuda ilkleri uygulayan ve diğer belediyelere<br />

örnek olan bir belediyedir. Özellikle Çevre korunması konusu bizim en fazla<br />

önem verdiğimiz, üstünde durduğumuz bir konudur. 1 Mart 2010 tarihinde<br />

meclis kararı alarak ilk kez Türkiye de plastik torbaların kullanılmasını<br />

yasaklama kararını aldık ve bunu başarıyla uyguladık. Karbon Salımı ölçümleri<br />

yapıyoruz. Bunun ikinci bir ayağı olarak belediyemizde kullandığımız<br />

araçlarımızı da çevreye zararsız hale getiriyoruz. Bugün 4 Fluence Z.E<br />

ile bu adımı attık. Çevre korunmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz. Belediye<br />

olarak örnek olmak istedik. Bunun devamı gelecek.”<br />

Maden Ocağında İkiliye güvendi<br />

Serin, Man ikilisi filolarda yerini almaya devam ediyor. Hem piyasaya çalışan<br />

hem de maden işletmeciliği yapan Demireller, 5 adet Serin damperi<br />

ve 5 adet MAN TGS 18.400 4X2 BLS E5 LX çekiciyi filosuna kattı.<br />

Serin’in Konya’daki tesislerinde düzenlenen teslimat törenine Demireller<br />

Filo Sorumlusu Mustafa Yaman, Serin Man Satış Müdürü Mahir Kasapoğlu,<br />

Serin Man Satış Temsilcisi Mustafa Heybetli katıldı. Son alımlarla<br />

birlikte filodaki araç adedini 40’a çıkardıklarını belirten Mustafa Yaman,<br />

Serin ve Man ikilisiyle çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.<br />

Maden ocakları gibi zor koşullarda bu ikiliye güvendiklerini belirten Yaman,<br />

sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Serin markasıyla her zaman çok iyi ilişkilerimiz oldu. İşimize uygun araç<br />

seçiminden, gösterdikleri yakın ilgiye kadar birçok artıları var. Biz hem<br />

piyasaya çalışıyoruz, hem de maden işletmeciliği yapıyoruz. Maden ocakları<br />

7 gün 24 saat çalışan yerler. Ağır şartlar söz konusu. Kullandığınız<br />

araçların da bu ağır şartlara uygun olması, sorun çıkarmaması ve verimli<br />

olması gerekiyor.”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!