Ekim 2012 - Aramedya
Ekim 2012 - Aramedya
Ekim 2012 - Aramedya
- TAGS
- ekim
- aramedya
- aramedya.com.tr
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
editörden<br />
Hüseyin Vatansever / editor@aramedya.com<br />
Değişen Ticari Araçlar Dünyası<br />
Ticari araçlarda gün geçtikçe yeni modeller ve bu modellerin seçenekleri<br />
geliştiriliyor. Pek çok yeni marka ve model varken hepsinin ortak noktaları<br />
tüketicinin ihtiyacını karşılamak. Tüketicinin de en büyük beklentisi tabii<br />
ki bu koşullarda kullanım maliyeti düşük araçlar. Bunu biraz daha açacak<br />
olursak, başta yakıt tüketimi düşük olması bekleniyor. Diğer yandan müşteri<br />
tarafından bakım aralıkları kısa ve en az arıza veren araçlar isteniyor.<br />
Ticari araç üreticileri de müşterilerinin beklentilerine düzenlemelerinin ve<br />
sürüş güvenliği ilkelerinin müsaade ettiği kadar cevap vermeye çalışıyor.<br />
Ayrıca sürdürülebilir karayolu taşımacılığı için de araçları sürekli olarak<br />
geliştirme ihtiyacı duymaktalar. Euro normları gün geçtikçe üreticiler için daha<br />
zorlayıcı oluyor. Bunu ekteki tabloda da görebilirsiniz. Bu tabloda emisyon<br />
standartlarının yıllar içinde nasıl değiştiği görülebiliyor.<br />
1993 yılında Euro 1 normu tanımlandığında herhalde bu normu karşılayabilen<br />
kamyonlar gayet çevre dostu kabul edilebiliyordu. Ama çok da uzun olmayan<br />
zaman dilimleri içinde çarpıcı gelişmeler gözlemlenebiliyor. Euro 1 ile<br />
Euro 6 arasında geçen 20 yıl içinde yaşanan gelişmenin muazzam olduğu<br />
söylenebilir.<br />
Bu gelişmede tabii ki mutlak hedef sıfır emisyon. Fakat içten yanmalı motorları<br />
olan araçlarla bu hedefe ulaşmak oldukça zor görünüyor. Sıfır emisyon şu<br />
an için elektrik motorlu taşıtlarla mümkün görünüyor. Fakat elektrik motorlu<br />
taşıtlar bütün beklentileri karşılayacak düzeye henüz gelmedi. Diğer yandan<br />
elektrikli araçlar için şarj istasyonları yeterli seviyeye gelmeli ve şebeke<br />
çözümleri oluşturulmalı.<br />
Hibrit sistemli araçlar belki de bu geçiş dönemini tamamlamada rol alabilir.<br />
Dengeli şekilde kullanılan iki motorla çalışan bu sistemler karma yol<br />
koşullarında uygun seçimlerin yapılmasıyla verimli de olabilir.<br />
Nihayetinde bugün için çok zor görünen şeyler, bazen beklenilenden daha<br />
kısa sürede standart halini alabiliyor. İhtiyaçların artması ve azalan kaynaklar<br />
insanlığın üzerinde baskı oluşturuyor. Aynı zamanda da hayati öneme<br />
sahip ulaşım ve taşımacılık sektörlerinin de ekonomik koşullar ve çevre<br />
gibi faktörlerle sürdürülebilirliğini koruması gerekiyor. Bütün bu etkenlerin<br />
sonucunda ise değişim kaçınılmaz oluyor.<br />
Yeni sayımızda görüşmek üzere…<br />
Yaygın ve süreli yayın / ISSN NO: 1308-0199<br />
ARAMEDYA Uluslararası Yayıncılık<br />
Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına<br />
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Responsible in Chief<br />
Nurten Berberoğlu<br />
nberberoglu@aramedya.com<br />
Genel Yayın Yönetmeni / Editor in Chief<br />
Hüseyin Vatansever<br />
editor@aramedya.com<br />
Art Direktör / Art Director<br />
Serkan Dalbudak<br />
grafik@aramedya.com<br />
Reklam & Satış<br />
Advertising & Marketing<br />
Nurten Berberoğlu<br />
nberberoglu@aramedya.com<br />
Kübra Aslan<br />
reklam01@aramedya.com<br />
Fatih Berberoğlu<br />
fatihberberoglu@aramedya.com<br />
Finans / Finance<br />
Özge Kaygısız<br />
muhasebe@aramedya.com<br />
Ulaştırma / Transport<br />
Armağan Berberoğlu<br />
Destekleyen Kuruluşlar<br />
BASKI YERİ VE ADRESİ / Printed By<br />
AZRA AMBALAJ KAĞIT VE MATBAACILIK<br />
SAN. TİC. LTD. ŞTİ.<br />
Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi<br />
1. Bodrum E Blok 1BE No:10-12-15<br />
Tel:+90 (212) 674 10 51<br />
TOPKAPI / İSTANBUL / TURKEY<br />
YÖNETİM YERİ VE ADRESİ<br />
Management Centre<br />
ARAMEDYA ULUSLARARASI YAYINCILIK<br />
REKLAM VE TANITIM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.<br />
Seyit Ömer Mah. Altı Mermer Cad.<br />
Ulusoy Apt. No:10/1 K.M.Paşa / İstanbul<br />
Tel: +90 212 632 51 51 Pbx<br />
Fax: +90 212 586 76 56<br />
info@aramedya.com / www.aramedya.com<br />
Tüm yayın hakları <strong>Aramedya</strong> Uluslararası Yayıncılık Reklam ve Tanıtım<br />
Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Haberler, fotoğraflar ve illustrasyonlar<br />
izinsiz kullanılamaz. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara aittir.<br />
COMMERCIAL VEHICLES WORLD TİCARİ ARAÇLAR Dergisi Basın<br />
Meslek İlke ve Etikleri’ne uymaya söz vermiştir.<br />
All copyrigth of publication belong to ARAMEDYA International Publishing<br />
Company. Do not use news, photograph and illustrasion without permis-<br />
sion. All advertisement responsibility belong to that company.<br />
www.ticariaraclardunyasi.com
fuar<br />
88<br />
74<br />
fuar<br />
içindekiler<br />
TAYSAD, Almanya’da ‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti<br />
48<br />
lojistik<br />
IAA Ziyaretçi Rekoru Kırdı<br />
Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile “Osmanlı Projesi”ni başlatıyor
62<br />
40<br />
röportaj<br />
“Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi konumundayız”<br />
ticari trend<br />
D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />
haberler<br />
22 Tırsan Sektörde 35 Yılı Geride Bıraktı<br />
26 Otokar ve İETT imzaları attı<br />
28 OİB, Tataristan ile işbirliği kapılarını açtı<br />
30 EMBARQ Türkiye - Kent İçi Ulaşıma Sürdürülebilir<br />
Çözümler<br />
32 Çelebi ile Filo Kiralamada “Şımartan Hizmetler”<br />
röportaj<br />
40 “Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi konumundayız”<br />
64 Hidromas Hannover’e Çıkarma Yaptı<br />
lojistik<br />
46 Ekol Lojistik, Avrupa Yatırımlarına Devam Ediyor<br />
48 Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile “Osmanlı Projesi”ni<br />
başlatıyor<br />
Degerlendirme<br />
(<br />
56 Hibrid ve elektrikli kamyon-otobüs üretiminin rekabet<br />
merkezi Avrupa olacak<br />
makale<br />
58 Yan Sanayi - Fikri Mülkiyet İlişkisi<br />
ticari trend<br />
60 Hibrit Otobüslerle Hannover Yemyeşil<br />
62 D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />
yeni ürün<br />
66 Bosch Düşük Yakıt Tüketimi ve Yüksek Performans<br />
Vaat Ediyor<br />
fuar<br />
78 Scania, Özel Çözümlerini Hannover’de Tanıttı<br />
80 Yeni Volvo FH, IAA’da Görücüye Çıktı<br />
82 Citibus İlk Defa Avrupa’da Sergilendi<br />
84 Krone, Lojistik Sektörü İçin Yenilikçi Çözümlerini<br />
Sergiledi<br />
86 Meiller’den Her Sektör için Farklı Çözümler<br />
88 TAYSAD, Almanya’da ‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti
haber<br />
Scania Finansman ve<br />
Takas Desteği Sağlıyor<br />
Karayolu taşımacılığına sunduğu<br />
ürün gamı için Scania müşterilerine<br />
bir satış kampanyası sunuyor.<br />
10 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Scania, Finansman ve Takas Desteği<br />
kampanyası ile G420 CA4X2HSA çekicilerinde<br />
Eylül ayında başlattığı kampanya ile<br />
müşterilerinin talebine göre düşük faizli finansman<br />
kredisi veya takas desteği sunarak<br />
bir araç alım fırsatı sunuyor.<br />
Finansman kampanyası kapsamında, Scania<br />
Tüketici Finansmanı ve diğer finans kuruluşları<br />
ile yapılan çalışmada Türk Lirası ve Euro’da<br />
düşük faizlerle vadelendirme imkanları bulunuyor.<br />
Ayrıca, aracını yenilemek isteyenler için takas<br />
desteği de sağlanıyor. Kampanya süresince<br />
satılan tüm Scania araçlarda yapılacak periyodik<br />
bakımlarda 150.000 km’ye kadar tüm yağ filtre,<br />
sarf malzemeleri ve işçilik ücretleri Scania<br />
tarafından karşılanıyor.<br />
Türkiye geneline yayılmış tüm Scania Yetkili<br />
Satıcılarında geçerli olacak Finansman ve Takas<br />
Desteği kampanyası <strong>Ekim</strong> ayı sonuna kadar sürecek.<br />
“Elektrobüs <strong>2012</strong> EBUS Ödülü” ZF’nin Oldu<br />
Trafik ve Lojistik Derneği, ZF Otobüs<br />
Elektropotal Aks AVE-130 için ZF Friedrichshafen<br />
AG’yi ödüllendirdi.<br />
Alman Trafik Derneği (VDV) ve Sigortaları<br />
(DEVK) ortak girişimi olan Trafik ve Lojistik<br />
Derneği, ZF’nin alçak tabanlı aksını “Elektrik<br />
Tahrikli Yenilikçi Otobüs Komponentleri” dalında<br />
EBUS Award <strong>2012</strong> ödülüne layık gördü.<br />
EBUS ödülü 28 Eylül <strong>2012</strong> tarihinde Köln şehrinde<br />
ZF’ye takdim edildi.<br />
Köln’deki DEVK merkezinde EBUS Award<br />
ödülünü teslim alan ZF Ticari Araçlar Aks Sistemleri<br />
Başkanı Andreas Moser törende yaptığı<br />
konuşmada: “EBUS Award ödülü sadece<br />
geleceğe yaklaşım açısından değil, gerçek hayatta<br />
sınırsız uygulama imkanı bulabilen yenilikçi<br />
Elektrobüslerin gelişimi bakımından da<br />
önem taşımaktadır. Şehir içi trafiğinde CO2,<br />
toz ve ses kirliliğine çözüm aranırken, ZF AVE-<br />
130 Elektroportal Aks tüm bunları sağlamaktadır”<br />
dedi.<br />
ZF AVE-130 Elektroportal aksları şehir<br />
içi otobüslerinin emisyonsuz ve sessiz<br />
tahrik edilmesine imkan sağlarken; tekerleklere<br />
yapılan tahrik, alçak zeminli<br />
portal akslara entegre edilmiş, her<br />
biri 120kW gücünde olan, su soğutmalı,<br />
asenkron motorlar vasıtası ile gerçekleşir.<br />
2010 yılından itibaren 150 adet ZF<br />
Elektroportal aks ile çoğunluğu körüklü<br />
otobüs olan EvoBus marka araçlarda olmak<br />
üzere, 2 milyon km üzerinde saha<br />
testleri yapıldı ve 2013 yılı sonuna kadar<br />
dünya çapında birçok projede, çevre<br />
dostu ve yenilikçi ZF Elektroportal Aks<br />
AVE-130 kullanımına geçilecek.<br />
Uygulamalarda bugün güncel hale gelmiş<br />
olan Yakıt Hücresi, Akümülatör, Supercap<br />
(supercondenser), Troleybüs ve<br />
Dizel Jeneratörü (seri hibrit) gibi tüm<br />
enerji kaynakları kullanılabilecek.
haber<br />
MAN kamyon müşterileri Diyarbakır’da<br />
düzenlenen yemekte bir araya<br />
geldi. MAN Finansal Hizmetler’in<br />
katkısıyla Güneydoğu Bölge Bayi DiyarMAN’ın<br />
ev sahipliğinde gerçekleşen yemekte bir araya<br />
gelen kamyon yatırımcıları bilgi alışverişinde<br />
bulundu. Yemeğe katılan TGS EfficientLine<br />
yatırımcıları da tecrübelerini aktararak, araçların<br />
ekonomik işletme maliyetleri ve düşük yakıt<br />
avantajı sağladığını belirttiler.<br />
MAN kamyon yatırımcıları<br />
Diyarbakır’da buluştu<br />
Diyarbakır’da düzenlenen yemeğe, MAN<br />
Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Kamyon<br />
Satış Müdürü Serkan Sara, DiyarMAN Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Şükrü Unat, MAN Finansal<br />
Hizmetler A.Ş. CFO’su Barış Türkeş,<br />
Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Kılıç,<br />
Bölge Satış Yetkilisi Emrah Albustanoğlu ve<br />
çok sayıda kamyon müşterisi katıldı.<br />
Yemekte konuşan MAN Kamyon ve Otobüs<br />
Ticaret A.Ş. Kamyon Satış Müdürü<br />
Serkan Sara, yatırımlarına MAN ile devam<br />
eden kamyon müşterilerine teşekkür etti.<br />
Satış ve satış sonrası hizmetleri Türkiye’nin<br />
her noktasına ulaştırdıklarını belirten Sara,<br />
“Kalitesine güvenerek MAN’ı tercih eden<br />
değerli yatırımcılarımız bizleri pazar lideri<br />
yaptı. Bizler de bu güvene layık olmak<br />
adına hizmet kalitemizi daha da yukarıya<br />
taşımak için çalışıyoruz” dedi.<br />
DiyarMAN Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Unat<br />
ise yeni TGS EfficientLine çekicilerin bölgede<br />
yoğun talep gördüğünün altını çizdi. Yemeğe<br />
katılan TGS EfficientLine yatırımcıları ise araçları<br />
değerlendirdi. Araçların uzun yol taşımacılığında<br />
oldukça verimli olduğunu belirten yatırımcılar,<br />
ihtiyaca özel şartlar sunan MAN Finans’ın da<br />
yatırımcıyı teşvik ettiğini söylediler.<br />
MAN Finansal Hizmetler A.Ş. CFO’su Barış<br />
Türkeş yaptığı konuşmada “EfficientLine”<br />
serisi ile büyük bir ivme yakaladıklarını belirterek<br />
sektöre olan finansal desteklerinin<br />
artarak devam edeceğini vurguladı. Önümüzdeki<br />
dönemde MAN Kamyon ve Otobüs<br />
Ticaret A.Ş. ile müşterilerine farklı ve<br />
avantajlı ödeme seçenekleri sunarak fark<br />
yaratmayı amaçladıklarını belirten Türkeş, MAN<br />
markasının kalitesiyle sunduğu ayrıcalıkları finans<br />
alanında da sağladıklarını söyledi.<br />
İstanbul’a Yeni Araç Muayene İstasyonu<br />
Tuzla Aydınlı’da hizmete başlayan muayene<br />
istasyonuyla TüvTurk’ün Türkiye genelindeki<br />
araç muayene istasyonu sayısı<br />
267’ye yükseldi. 4 kanalı bulunan Tuzla İstasyonu,<br />
tüm araç türlerine hizmet verecek.<br />
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />
denetiminde Türkiye’de periyodik araç<br />
muayene hizmeti vermeye yetkili tek kuruluş<br />
olan TüvTurk, en yeni istasyonunu İstanbul<br />
Tuzla’da faaliyete açtı. Aydınlı Mahallesi’nde<br />
açılan Tuzla Araç Muayene İstasyonu ile<br />
TüvTurk’ün İstanbul’daki sabit istasyon sayısı<br />
14’e yükseldi.<br />
Araç sahiplerinin, muayenenin tüm sürecini<br />
izleyebildikleri özel bekleme salonunun da<br />
bulunduğu Tuzla İstasyonu’nda her türlü aracın<br />
muayenesi yapılabiliyor. TüvTurk’ün müşteri<br />
hizmetleri kalitesini yükseltmek için araç<br />
sahiplerinden gelen öneri ve şikâyetleri dikkatle<br />
izlediklerini söyleyen TüvTurk Genel<br />
Müdürü Kemal Ören, Tuzla İstasyonu’nun<br />
da bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.<br />
“İstanbul’un bu bölgesinde, ağır vasıtalar ve<br />
ticari araçlar çoğunlukta. Muayene istasyonumuzun<br />
da bu tür vasıtaların ulaşımı için kolay<br />
bir yerde olmasına önem verdik” diye konuşan<br />
Ören, “Araç sahiplerinin, muayene hizmetini<br />
daha hızlı ve kolay almaları için çalışmalarımıza<br />
devam ediyoruz. Motosiklet kullanıcılarının<br />
muayenelerini kolayca yapmaları<br />
için İstanbul Kızıltoprak ve Maslak’ta sadece<br />
motosikletlere hizmet veren muayene istasyonlarını<br />
yakın bir tarihte faaliyete geçirmiştik,<br />
şimdi ise müşteri ihtiyaçlarını gözeten<br />
yeni bir tasarımla inşa edilen Tuzla istasyonunu<br />
da hizmete almaktan büyük memnuniyet<br />
duyuyoruz. Müşteri memnuniyeti için<br />
çalışmalarımız devam edecek...” dedi. İstasyonun<br />
açılışına TüvTurk Genel Müdürü Kemal<br />
Ören’in yanısıra TüvTurk Yönetim Kurulu<br />
Üyesi ve Tüv Süd İcra Kurulu Üyesi Horst<br />
Schneider ile TüvTurk İstanbul Direktörü Can<br />
Şiram katıldı.<br />
4 kanalda hizmet veren Tuzla İstasyonu ile<br />
TüvTurk’ün, ülke genelindeki toplam araç muayenesi<br />
istasyonu sayısı 73’ü gezici ve 194’ü<br />
sabit olmak üzere 267’ye ulaştı. Toplam kanal<br />
sayısı ise 565 oldu.
haber<br />
CEVA, lojistik sektöründe yine birinci oldu<br />
Aslan Uzun<br />
Ticari araçlar sektörünün en önemli<br />
fuarlarından biri olan ve ana sanayi<br />
firmalarının yeni ticari araç modellerini<br />
sergiledikleri IAA fuarı 20-27 Eylül<br />
<strong>2012</strong> tarihleri arasında Almanya’nın<br />
Hannover kentinde gerçekleşti.<br />
Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki iki<br />
fabrikasında ticari araçlar için yaprak yay<br />
14 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Dünyanın önde gelen global tedarik zinciri<br />
yönetimi şirketlerinden biri olan<br />
CEVA, Capital Dergisi’nin gerçekleştirdiği<br />
‘Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi’ araştırmasında<br />
en büyük 202. firma ve lojistik firmaları<br />
arasında da 1. oldu.<br />
15 yıldır Capital Dergisi tarafından düzenlenen<br />
‘Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi’ araştırmasında,<br />
CEVA Türkiye, 675 milyon TL’lik cirosuyla,<br />
lojistik sektöründe rakiplerini geride<br />
bırakarak 1. oldu. Araştırmaya katılan tüm<br />
firmalar arasında en büyük 202. firma olan<br />
CEVA, 2010 yılında yapılan araştırmada da lojistik<br />
sektöründe yine 1. sırada yer almıştı.<br />
Başarıya giden yolda Olgun Çelik<br />
üretimi yapan ve otomotiv yan sanayinin<br />
güçlü firmalarından Olgun Çelik de<br />
bu fuarda yerini ‘Yaratıcı ve Egeli’ bir tasarımla<br />
aldı.<br />
Başarıya giden yolun yerelden küresele<br />
doğru olduğuna inanan firma, Ege<br />
Denizi’nin rüzgarını arkasına alarak küresel<br />
arenada otomotivin dünyaca ta-<br />
Uluslararası taşımacılıktan antrepoya,<br />
inbound operasyonlardan ev teslimatına,<br />
çok ve dedike kullanıcılı depolamadan<br />
hafif üretime kadar birçok alanda<br />
hizmet veren CEVA’nın, Türkiye ve<br />
Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun,<br />
“CEVA Türkiye olarak kurulduğumuz<br />
günden beri büyüme stratejimiz doğrultusunda,<br />
ciro hedeflerimizin üstünde rakamlara<br />
ulaşarak büyüdük. 2011 yılını<br />
ise ciro bazında pazar lideri olarak kapattık.<br />
Capital 500 araştırmasında, lojistik<br />
sektöründe birinci olmamız başarının<br />
bir göstergesidir” dedi.<br />
nınmış ana sanayilerinin tasarım ortağı<br />
oldu. “Yelkenler Fora” diyerek sürekli<br />
büyümeyi ilke edinen Olgun Çelik, ticari<br />
araç dünyasının bu önemli fuarında<br />
da ürettiği ürüne farklı bir gözle bakarak<br />
fuarın en dikkat çekici stantlarından birini<br />
kurdu. Stant, özgün tasarımı ile tüm<br />
firmaların ve fuar ziyaretçilerinin dikkatini<br />
çekerken; rekabetin çok yoğun yaşandığı<br />
otomotiv sektöründe büyük beğeni<br />
kazandı.<br />
Fuarda açıklama yapan firmanın Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Mustafa Say da<br />
Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde büyük<br />
aşama kaydettiğini belirterek, daha<br />
iyiye gitmek ve global platformda yükselmek<br />
ve rakiplerden farklılaşmak için<br />
Türk firmalarının Ar-Ge çalışmalarına<br />
daha fazla önem vermesi gerektiğini<br />
söyledi. Olgun Çelik’in başarısının da Ar-<br />
Ge ve Kalite odaklı çalışmaktan kaynaklandığını<br />
belirten Mustafa Say, bir Türk<br />
firması olarak ticari araç dünyasının<br />
odak noktası olan IAA Hannover fuarında<br />
bu başarılarını sergilemekten mutluluk<br />
duyduğunu ifade etti.<br />
Olgun Çelik Genel Müdürü Ahmet Kanbolat<br />
ise marka yaratmanın önemine değinerek,<br />
marka yaratma sürecinin en önemli<br />
öğesinin inovasyon olduğunu ifade etti ve<br />
Olgun Çelik’in bu konuda sektöründe öncü<br />
olduğunu belirtti. Fuardaki stant alanındaki<br />
görsellerde de Olgun Çelik’in Ar-Ge’ye<br />
verdiği önemi vurgulayan Ahmet Kanbolat,<br />
IAA Hannover fuarında şeffaf, güçlü ve tasarım<br />
yeteneği güçlü bir Türk firması imajı<br />
verdiklerini söyledi.
haber<br />
EUROFORGE’da Yeniden Görevlendirildi<br />
Avrupa Dövmeciler Birliğinin bu<br />
sene Berlin’de yapılan Genel Kurulunda,<br />
Türk dövme sektörünün<br />
önde gelen firmalarından Kanca Dövme<br />
Çelik’in Genel Müdürü Alper Kanca, Avrupa<br />
Dövmeciler Birliği’nin (EUROFOR-<br />
GE) Başkan Yardımcılığı görevini ikinci<br />
kez üstlendi.<br />
EUROFORGE, dünyanın önde gelen oto-<br />
Aktaş’a Önemli Transfer<br />
Fatoş Hüseyinca<br />
Hava süspansiyon körüğü üretiminde<br />
dünyanın en büyük firmaları<br />
arasında yer alan Aktaş, İn-<br />
16 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
motiv markaları başta olmak üzere makine,<br />
savunma, enerji sektörlerinin üretimlerinde<br />
büyük önem taşıyan dövme<br />
parçaları üreticilerini aynı çatı altında<br />
toplayan Avrupa’nın tanınmış ve etkin<br />
bir meslek örgütüdür. Türkiye, 2000<br />
yılından sonra gözlemci olarak faaliyetlerine<br />
katıldığı bu örgüte 2006 senesinde<br />
Dövme Sanayicileri Derneği (DÖVSA-<br />
DER) ile resmen üye oldu.<br />
san Kaynakları ve Kurumsal İletişim<br />
Müdürlüğü görevine otomotiv<br />
yan sanayinde önemli tecrübeleri<br />
olan Fatoş Hüseyinca’yı getirdi.<br />
Dünyanın dört bir yanında üretim<br />
tesisleri bulunan, 80’den fazla<br />
ülkede ürünleri satılan, bağımsız<br />
yedek parça grubunda dünyanın<br />
en geniş ürün gamına sahip<br />
şirketler grubu olan Aktaş<br />
Holding’in İnsan Kaynakları ve<br />
Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini<br />
otomotiv sektörünün yakından<br />
tanıdığı isimlerden bir tanesi<br />
olan Fatoş Hüseyinca üstlendi.<br />
Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve<br />
Edebiyatı mezunu olan Hüseyinca,<br />
mezuniyet dönemi sonrasında<br />
Amerika Birleşik Devletleri’nde Bilgisayar<br />
Programcılığı eğitimi aldı. Eği-<br />
2010 yılına gelindiğinde ise Türk dövme<br />
sanayii iş hacmi, bilgi birikimi, teknolojisi<br />
ve Avrupa’ya olan ihracatı sayesinde EU-<br />
ROFORGE derneği içinde saygın bir yer<br />
edindi. Bunun bir göstergesi olarak da,<br />
2010 yılında Brüksel’de yapılan Genel<br />
Kurulda Alper Kanca, EUROFORGE’nin<br />
Başkan Yardımcılığı görevine seçilen ilk<br />
Türk olmuştu.<br />
Alper Kanca 2 yıllık görev süresinin dolması<br />
sonrası, bu sürede yaptığı başarılı çalışmalara<br />
gösterilen güvenin bir karşılığı olarak<br />
5 <strong>Ekim</strong> <strong>2012</strong> tarihinde Almanya’nın başkenti<br />
Berlin’de yapılan genel kurulda ikinci<br />
kez aynı göreve seçildi. Alper Kanca aynı<br />
zamanda her dört yılda bir değişik kıtalarda<br />
organize edilen ve 2014 yılında da Avrupa<br />
kıtasında yapılacak olan IFC 2014, 21.<br />
Uluslararası Dövme Konferansı’nın organizasyon<br />
komitesinde de görev alacak. Bu<br />
başarı Türk Otomotiv tedarikçilerinin, Türk<br />
yan sanayicilerinin geldiği konumu ve uluslararası<br />
arenada gördüğü kabulü vurgulaması<br />
açısından oldukça önemli. Otomotiv<br />
sektörünün önemli bir tedarikçisi olan dövme<br />
sektörünün Avrupa’ya olan entegrasyonu<br />
bu sayede ivme kazanacak ve dövme<br />
sektörü dış ülkelerde daha da tanınır hale<br />
gelecek.<br />
tim sürecini tamamladıktan sonra Philip<br />
Morris, Gallaher ve İnci Akü gibi birçok<br />
uluslararası firmanın İnsan Kaynakları<br />
yöneticiliğini yaptı. Kariyerinde Amerikan<br />
Hava Kuvvetleri bünyesinde yaptığı<br />
insan kaynakları uygulamaları da yer<br />
alan Hüseyinca birçok sosyal projede de<br />
yer alarak özellikle gençlerin gelişimine<br />
yönelik katkılar koydu.<br />
Profesyonel çalışmalarının dışında Peryön<br />
gibi birçok derneğe de üye olan Fatoş<br />
Hüseyinca aynı zamanda yelken sporunda<br />
da iddialı yöneticilerden. Aktaş’ta<br />
aldığı sorumluluk nedeni ile büyük mutluluk<br />
duyduğunu ifade eden Fatoş Hüseyinca;<br />
“Birçok uluslararası şirkette aktif<br />
olarak yöneticilik pozisyonlarında yer<br />
aldım. Aktaş hem kuruluşundan bugüne<br />
yarattığı hikayesi ile hem de 6 kıtaya yayılmış<br />
faaliyet alanı ile kendi sektöründe<br />
önemli bir güç. Bu gücün vereceği enerji<br />
ile önemli başarılara imza atacağımıza<br />
inanıyorum” dedi.
haber<br />
“Kaptan Sadakat<br />
Rozeti” dağıtmaya<br />
devam ediyor<br />
Otobüs dünyasında kaptanların çok özel<br />
bir konuma sahip olduklarının ve büyük<br />
önem taşıdıklarının bilinciyle Mercedes-Benz<br />
Türk, kaptanlara ve müşterilerine<br />
en yüksek kalitede hizmet ve servis sunabilmek<br />
amacıyla yürüttüğü çalışmalarına devam ediyor.<br />
2006 yılından beri kaptanlara yönelik olarak<br />
“Kaptanlar Kulübü Gazetesi” projesini sürdüren<br />
Mercedes-Benz Türk, Haziran 2009’da<br />
başlattığı “Kaptan Sadakat Rozeti” uygulaması<br />
kapsamında, 01.01.2007 tarihinden sonra<br />
trafiğe çıkan Mercedes-Benz şehirler arası otobüslerinin<br />
bakımlarını yetkili serviste tam olarak<br />
yaptırarak 450.000 km’ye ulaşan kaptanlara<br />
bronz, 700.000 km’ye ulaşan kaptanlara<br />
gümüş, 1.000.000 km’ye ulaşan kaptanlara ise<br />
altın yaka rozeti, sticker ve sertifika vermenin<br />
18 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
yanı sıra bir sonraki bakım paketini ücretsiz<br />
olarak sunuyor.<br />
Bu kapsamda rozet dağıtmaya devam eden<br />
şirket, bu yıl da rozet almaya hak kazanan<br />
kaptanlar için Büyük İstanbul Otogarı’nda<br />
bir tören düzenledi. Mengerler Otogar<br />
Servisi’nde gerçekleşen “Kaptan Sadakat<br />
Rozeti” törenine, Mercedes Benz Türk<br />
A.Ş Satış Sonrası Hizmetler Otobüs Kısım<br />
Müdürü Bahattin Kılıçaslan, Satış Sonrası<br />
Hizmetler Otobüs Servis ve Yedek Parça<br />
Pazarlama Uzmanı Nesligül Horozoğlu ve<br />
Otobüs Büyük Müşteri Danışmanı Ekber<br />
Şerifi katılırken, Mengerler Ticaret A.Ş’den<br />
Mengerler İstanbul Genel Müdürü Nusret<br />
Dallı, Mengerler İstanbul Genel Müdür<br />
Yardımcısı Burak Ataman, Mengerler<br />
İstanbul Satış Sonrası Hizmetler Müdürü<br />
Siegrified Vogt ve Mengerler İstanbul Otogar<br />
Servis Müdürü Yaşar Altuntaş katıldılar.<br />
Otobüslerinin bakımlarını yetkili Mercedes-<br />
Benz servislerinde yaptırarak 1.000.000<br />
km’ye ulaşarak altın rozet almaya hak kazanan<br />
İstanbul Seyahat kaptanı Şener Ural’a<br />
rozetini Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası<br />
Hizmetler Otobüs Kısım Müdürü Bahattin<br />
Kılıçaslan ve İstanbul Seyahat Genel Müdür<br />
Yardımcısı İbrahim Bilget takdim etti. Diğer<br />
altın rozetler ise Mengerler İstanbul Satış<br />
Sonrası Hizmetler Müdürü Siegrified Vogt<br />
tarafından Sema Turizm’den Halil Özçelik’e<br />
ve Mengerler İstanbul Otogar Servis<br />
Müdürü Yaşar Altuntaş tarafından Ulusoy<br />
Turizm’den Fuat Tozar’a verildi.<br />
250 bin parçadan oluşan Lego Kamyon<br />
Goodyear, Marathon LSH II’yi birebir<br />
gerçek boyutunda yapılan Lego<br />
Kamyon’da tanıttı. Hanover <strong>2012</strong><br />
IAA Ticari Araç Show’da sergilenen Lego<br />
Kamyon, tanıtımın ardından açık artırmayla<br />
satışa çıkarılıp, geliri kamyon sürücülerinin hızlı<br />
ve kolay doktor yardımı alabilmesini sağlayan<br />
DocStop‘a bağışlanacak.<br />
Goodyear 20-27 Eylül tarihleri arasında<br />
Hanover’de gerçekleşen <strong>2012</strong> IAA Ticari Araç<br />
Show’u için gerçek boyutlu bir Lego Kamyon<br />
inşa etti. Goodyear Marathon LHS II+ lastiklerini<br />
tanıtan bu Lego Kamyon, 19-29 <strong>Ekim</strong><br />
<strong>2012</strong> tarihleri arasında, www.eBay.de ve<br />
http://pages.ebay.de/starsandcharity internet<br />
adreslerinde yapılacak açık artırmada satışa<br />
sunulacak. Goodyear, Lego kamyonun satış<br />
gelirini, Avrupa’daki tüm kamyon sürücülerinin<br />
gerektiğinde hızlı ve kolay şekilde doktor<br />
yardımı alabilmesine destek sağlaması için<br />
DocStop’a bağışlayacak.<br />
Goodyear’ın Lego kamyonu, IAA Ticari Araç<br />
Show’undaki en özgün eserlerden biri olarak,<br />
2.5 metre genişliğinde, 3.5 metre yüksekliğinde,<br />
yaklaşık 2.5 metre uzunluğunda ve yaklaşık<br />
740 kg ağırlığında, dünyadaki en büyük<br />
Lego yapılar arasında yer aldı.<br />
Yaklaşık 250.000 Lego parçası kullanılarak yapılan<br />
bu kamyonun planlama ve inşası toplam<br />
410 saatte gerçekleşti. Bu devasa model, aynı<br />
zamanda DocStop’un bir destekçisi olan ve<br />
“Mayorca’nın Kralı” olarak bilinen Alman ko-<br />
medyen Jürgen Drews tarafından imzalandı.<br />
Goodyear Lastikleri Almanya GmbH Ticari<br />
Lastikler Direktörü Rupert Kohaupt,<br />
“DocStop’u bu açık artırmayla desteklemeye<br />
bilinçli bir şekilde karar verdik. Taşımacılık<br />
endüstrisinin en büyük varlığı, her gün malları<br />
A noktasından B noktasına zamanında<br />
götüren sürücülerdir. Ne yazık ki, seyir halindeyken<br />
tıbbi yardım her zaman alınamıyor;<br />
özellikle de yurt dışına yapılan seyahatlerde.<br />
DocStop sayesinde artık, profesyonel sürücülerin<br />
tıbbi yardım alabilecekleri bir temas<br />
noktası var. Bu organizasyonu desteklemekten<br />
çok mutluyuz” şeklinde konuştu.<br />
Jürgen Drews, Hanover’de Lego kamyonunu<br />
imzalarken “Goodyear’ın DocStop yararına<br />
yaptığı bu açık artırmayı desteklemekten<br />
memnuniyet duyuyorum. Kamyon ve otobüs<br />
sürücülerinin evden uzakta çalışırken tıbbi<br />
yardım alması kolay değil” dedi. DocStop<br />
sayesinde, tıbbi yardıma ihtiyacı olan Avrupalı<br />
kamyon ve otobüs sürücüleri araçları ile birlikte<br />
doğrudan bir DocStop ortağına (ameliyathane,<br />
hastane, vb.) gidebilir veya en yakın durak<br />
noktasına araçlarını bırakarak yakındaki bir<br />
doktora gidebiliyor.
Lojistik Ödülleri<br />
İçin Son Başvuru<br />
Tarihi Uzatıldı<br />
Bu yıl 3. Kez düzenlenen Lojistik Ödülleri Yarışması için<br />
son başvuru tarihi gelen yoğun talep üzerine bir hafta<br />
uzatılarak 12 <strong>Ekim</strong> <strong>2012</strong> olarak değiştirildi.<br />
logitrans Transport Lojistik Fuarı kapsamında 16 Kasım <strong>2012</strong><br />
tarihinde gerçekleştirilecek olan ödül töreni ile sahiplerini bulacak<br />
ödüllere taşımacılık ve lojistik sektörünün tarafları ilgili<br />
faaliyetleri kapsamında www.lojistikodulleri.com sitesinden<br />
başvuru yapabilecek. Yarışma; sektörün sivil toplum örgütleri<br />
ve sektör medyası tarafından düzenlenip destekleniyor.<br />
Sektörde prestijli bir yere sahip olan Lojistik Ödülleri, bronz<br />
madeni ve altın suyu kullanılarak oluşturulan yepyeni görünümü<br />
ile tüm sektör firmalarının başköşede yer açmak isteyecekleri<br />
bir göz alıcılığa kavuştu.<br />
Lojistik Ödülleri, en geniş anlamda; T.C. Ulaştırma<br />
Bakanlığı’ndan aldığı faaliyet belgesi altında hizmet üreten<br />
taşımacılık, lojistik, kargo, kurye ve depolama şirketlerini kapsıyor.<br />
12 ayrı kategoride gerçekleşecek olan yarışmanın diğer<br />
kesimlerini ise oda, dernek, birlik üyeliklerine göre başvuracak<br />
olan taşımacılık ve lojistik şirketleri oluşturuyor. Lojistik<br />
Ödülleri başvuru esasına göre; sektörel dernekler ve yayınların<br />
temsilcilerinden oluşan bir jüri tarafından belirleniyor. Ayrıca<br />
lojistik alanında veya lojistiğe destek verecek şekilde geliştirilmiş<br />
ürünler ve gerçekleştirilmiş projeler, jüri tarafından değerlendirilerek,<br />
ödüle layık bulunanlar Jüri Özel Ödülü almaya<br />
hak kazanıyorlar.<br />
Lojistik Ödülleri ile ilgili geniş kapsamlı bilgiye www.lojistikodulleri.com<br />
adresinden ulaşmak mümkün. Ödüller ayrıca sosyal<br />
medyada facebook.com/lojistikodulleri adresindeki facebook<br />
sayfasında da takip edilebilir.
haber<br />
Sektörde 35 Yılı Geride Bıraktı<br />
Hizmet ettiği kara nakliye sektörünün gelişmesiyle birlikte büyüyen Tırsan, faaliyete<br />
başladığı 1977 yılından bu yana pazara sunduğu nakliye çözümleriyle bugün 35.<br />
kuruluş yıldönümünü kutluyor.<br />
Tırsan, Türkiye pazarında başladığı yolculuğunu<br />
bugün dünyada 50’ yi aşkın ülkede<br />
sürdürüyor.<br />
Yıllar içerisinde bünyesine kattığı Kässbohrer,<br />
Talson ve Hendricks markaları ile Tırsan, gerçekleştirdiği<br />
yeni yatırımlar ve istikrarlı büyüme<br />
politikasının sonucunda, kurulduğu yıllarda<br />
belirlediği “Uluslararası bir marka olmak”<br />
hedefini ileriye taşıdı. Mühendisliğe ve yaratıcılığa<br />
verdiği önem ile sektörün ilk Ar-Ge merkezini<br />
kuran Tırsan, yeni ürün geliştirmeye odaklanarak<br />
bugün Avrupa’nın en büyük 4 treyler<br />
üreticisinden biri oldu.<br />
Dünya standartlarında üstün teknolojik üretim<br />
bantlarına sahip 2 fabrikası ve yılda 8.000<br />
adedin üzerinde gerçekleştirdiği üretim hacmi<br />
ile Tırsan, 35 yıl içerisinde kurum bünyesindeki<br />
markalarıyla Avrupa’nın en geniş ürün gamlarından<br />
birine sahip oldu. 2011 yılında gerçekleştirdiği<br />
16 milyon Euro yatırımı ile 8 dakikada<br />
1 treyler üretme kapasitesine ulaşan Tırsan,<br />
kurulu kapasitesi ile 15.000 adetlik üretim seviyesine<br />
geldi.<br />
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu<br />
yaptığı açıklamada Tırsan’ın başarısının altında<br />
yatan en önemli faktör olarak; birbiriyle<br />
uyumlu çalışan bir ekip olmayı ve müşterilerin<br />
ihtiyaçlarını anlamak ve onlara sunulan ürünleri<br />
her daim geliştirmeye önem vermek olarak<br />
gösterdi.<br />
Çetin Nuhoğlu sözlerine gelecekteki hedeflerini<br />
belirterek şöyle devam etti:<br />
“35 yıllık geçmişine sığdırdığı sayısız başarı öyküsü,<br />
deneyim ve çalışanlarına olan inancı ile<br />
Tırsan Grubu 2014 yılında 15.000 araçlık üretim<br />
kapasitesine ulaşmak ve Avrupa’nın en<br />
büyük 3 treyler üreticisinden biri olmayı hedeflemektedir.<br />
Bu hedefe ulaşmak amacıyla bir<br />
yandan yeni tesis yatırımlarımız devam ederken,<br />
diğer yandan araştırma ve geliştirme çalışmalarına<br />
devam edeceğiz. Sektörün gelişimi<br />
doğrultusunda, her bir müşterinin ihtiyaçlarını<br />
doğru belirleyerek, geliştirdiğimiz mühendislik<br />
çözümlerini müşterilerimizin kullanımına<br />
en hızlı şekilde sunacağız ve TIRSAN farklılığını<br />
onlara yaşatacağız.<br />
Büyümek ve gelişmek tek başına olmaz. Doğru<br />
iş ortakları ile koşulsuz müşteri memnuniyeti<br />
çerçevesinde yaygın bayi ve servis ağınız-<br />
la sağlayabilirsiniz. Bugün Tırsan yurt içinde<br />
ve yurt dışında büyüyen bayi ağı ile ürünlerini<br />
daha geniş pazarlara ulaştırmaktadır. Satış<br />
ağımız kadar satış sonrası servis ağımızı da<br />
büyüme ivmemize paralel olarak müşterilerimizin<br />
satış sonrası ihtiyaçlarına en iyi şekilde<br />
cevap verebilmek için sürekli geliştirmekteyiz.<br />
Araç satışında olduğu kadar, satış sonrasında<br />
da müşteri memnuniyetini her zaman ön<br />
planda tutmaya devam edeceğiz. Yurt içinde<br />
16 satış noktası, 46 satış sonrası servis ağıyla<br />
41 ilde müşterilerimize ulaşıyoruz. Yurtdışında<br />
sahip olduğumuz markalarla birlikte 10 bayi<br />
ve 88 adet satış sonrası servis noktasına sahibiz.<br />
Tırsan olarak amacımız, 35 yıldır başarıyla hizmet<br />
ettiği müşterilerine, bünyemize yeni eklenen<br />
bayiler, çalışanlar, tesisler ve bizimle birlikte<br />
bu yolda beraber yürüyen tüm tedarikçilerimiz<br />
ile mühendislik ve yaratıcılık gücümüzü<br />
hizmet anlayışımızla birleştirerek en iyi nakliye<br />
çözümlerini sunmaya devam etmektir.”<br />
35.Yıldaki Yenilikler<br />
FiloTIR<br />
<strong>2012</strong> yılının Mart ayında faaliyete geçen FiloTIR<br />
Araç Satış ve Kiralama A.Ş. şirketi ağır<br />
ticari araç sektöründe operasyonel filo kiralama<br />
ve 2.el çekici ve treyler alım ve satımı<br />
yapmaktadır. Tırsan Treyler tarafından<br />
üretimi yapılan tüm treyler markalarının ve<br />
DAF çekicilerin operasyonel kiralamaları ile<br />
tüm çekici ve tüm treyler markalarının 2.el<br />
alım ve satımı FiloTIR’ın faaliyetleri içinde<br />
yer almaktadır.<br />
TIRSAN Finans<br />
TIRSAN Finans, Tırsan Treyler A.Ş. Yetkili<br />
Satıcıları tarafından satışı yapılan markalara<br />
özel ve ayrıcalıklı finansal çözümler sunmak<br />
amacıyla, bankalar ve diğer kredi sağlayan<br />
finansman kuruluşları ile işbirliği yapmakta<br />
ve müşterilerini uygun finansman<br />
yöntemleriyle buluşturmaktadır.<br />
TIRSAN Finans’ın işbirliği yaptığı finansal<br />
çözüm ortakları ağırlıklı olarak bankalar olmakla<br />
birlikte, finansal kiralama şirketi, tüketici<br />
finansman şirketi ve katılım bankası<br />
seçenekleri de müşterilerimize sunulmaktadır.
haber<br />
Otokar ve İETT imzaları attı<br />
İETT’nin 250 adet otobüs alımı için açtığı ihaleyi kazanan Otokar, İETT ile karşılıklı<br />
sözleşme imzaladı.<br />
Otokar ve İETT arasında 250 adet<br />
alçak tabanlı 12 metrelik belediye<br />
otobüsü ihalesinin imza töreni<br />
26 Eylül <strong>2012</strong>, günü düzenlendi. İhale<br />
kapsamında İETT’ye 250 adet tasarım<br />
ödüllü KENT otobüsü teslim edecek<br />
olan Otokar, İstanbul toplu taşımacılığına<br />
yeni bir soluk getirecek.<br />
Otokar’ın engelli taşımacılığına uygun,<br />
modern şehiriçi toplu taşıma otobüsü<br />
KENT’lerin İETT filosuna katılması için<br />
imzalar atıldı. İETT’nin 14 Haziran <strong>2012</strong><br />
tarihinde açtığı ve Türkiye’nin önde gelen<br />
otobüs üreticilerinin katıldığı “250<br />
adet dizel yakıtlı solo tip otobüs, yedek<br />
parça ve araçların 5 yıllık bakım ve idamesini<br />
kapsayan ihale”nin imza töreni<br />
26 Eylül <strong>2012</strong> günü İETT İşletmeleri Genel<br />
Müdürlüğü’nde yapıldı.<br />
Düzenlenen imza törenine Otokar Genel Müdürü<br />
Serdar Görgüç ve İETT Genel Müdürü<br />
Dr. Hayri Baraçlı katıldı. Törende konuşma yapan<br />
ve araçların teslimatının <strong>2012</strong> yılsonunda<br />
başlayıp 2013 yılının ilk yarısında tamamlanacağını<br />
belirten Otokar Genel Müdürü Serdar<br />
Görgüç, “İETT gibi köklü ve ilkleri oluşturan bir<br />
kurumun Otokar’ı tercih etmesi bizi çok mutlu<br />
etti. Çağdaş kentleşmenin en öncelikli gereksinimlerinden<br />
biri olan modern toplu taşıma<br />
sistemleri kentsel gelişimi olumlu yönde<br />
etkileyecek çözümlerin üretilmesi açısın-<br />
26 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
dan büyük önem taşıyor. İstanbul<br />
gibi bir dünya metropolünün<br />
de bu yönde attığı adımlara<br />
Otokar olarak eşlik etmekten<br />
büyük mutluluk duyuyoruz.<br />
Bu imza töreni ile İstanbul<br />
halkının kullanımına sunmaya<br />
hazırlandığımız 250 adet alçak<br />
tabanlı KENT aracımız sadece<br />
Türkiye’de değil, yurtdışında<br />
İtalya, İspanya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde<br />
de toplu taşımacılıkta kullanılan, tasarım<br />
ödüllü bir otobüs. Araçlarımız, çevreci motoru,<br />
modern görünümü, yüksek taşıma kapasitesi<br />
ve düşük işletme maliyetleri ile İstanbul<br />
gibi bir dünya kentine yakışır niteliklere sahip.<br />
Otokar olarak, KENT otobüslerimiz ile yine İstanbul<br />
toplu taşımasına hizmet edecek olmaktan<br />
dolayı gurur ve mutluluk duyuyoruz. Gelecekte<br />
hizmetlerimizi artırarak devam ettirmeyi<br />
umuyor; yeni otobüslerimizin İstanbul’a<br />
ve İETT’ye hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. Tören<br />
bitiminde İETT Genel Müdürü Dr. Hayri<br />
Baraçlı’ya Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç<br />
tarafından KENT otobüslerinin bir maketi<br />
takdim edildi.<br />
İhale kapsamında yer alan 250 adet KENT<br />
otobüsün teslimatı <strong>2012</strong> yılsonunda başlayıp<br />
2013 yılının ilk yarısında tamamlanacak.<br />
İhale kapsamında ayrıca araçların tüm<br />
yedek parçaları, 5 yıllık bakım, servis, sürü-<br />
cü eğitimleri gibi hizmetler de Otokar tarafından<br />
karşılanacak. İETT’nin otobüs filosuna<br />
dahil olacak 250 adet KENT, çevreci<br />
motoru, modern şehirlere yakışan tasarımı,<br />
yüksek taşıma kapasitesi ve işletmecisine<br />
sunduğu düşük operasyon maliyetleri<br />
ile dikkat çekerken sadece Türkiye’de<br />
değil, Avrupa’da da toplu taşımacılıkta<br />
kullanılıyor. Avrupa’nın en önemli otobüs<br />
yarışmalarından biri olan “European<br />
Bus&Coach Week”te Jüri Özel Ödülüne,<br />
Türkiye’de “Design Turkey Endüstriyel Tasarım<br />
Ödülleri”nde İyi Tasarım Ödülü’ne layık<br />
görülen KENT otobüsü İzmir, Ankara,<br />
Bursa, Sakarya, Malatya, Karaman, Samsun<br />
gibi Türkiye’nin önde gelen şehirlerinde<br />
ve İtalya, İspanya, Macaristan, Polonya<br />
gibi ülkelerde de kullanılıyor.<br />
Başlıca özellikleriyle<br />
KENT Otobüsleri<br />
12 metrelik KENT, basamaksız alçak giriş tabanı,<br />
engelli yolcuların erişimine sağladığı<br />
kolaylık ve geniş iç hacmi ile yolculara modern<br />
ve eşsiz bir konfor sunuyor. Düşük işletme<br />
giderleri ve dayanıklılığı ile ideal bir<br />
belediye otobüsü olan KENT, şehiriçi toplu<br />
taşımacılıkta beğeni topluyor.<br />
Düşük emisyonlu çevreci EEV motoru ile<br />
şehiriçi egzoz emisyonunu asgari seviyede<br />
tutan güçlü kliması ile her mevsim ferah<br />
bir yolculuk vaat eden KENT, önde bağımsız<br />
aks uygulaması ile benzersiz bir süspansiyon,<br />
üstün yol tutuşu ve yüksek konfor<br />
sağlarken; EBS, ABS, ASR, disk frenler ve<br />
kapılarda sıkışmayı önleyici sistem ile maksimum<br />
güvenlik sunuyor. Araç, ayrıca kullanıcısına<br />
sunduğu OBD (On board diagnostik)<br />
sistemiylede araçtaki sistemlerin düzgün<br />
çalışıp çalışmadığını sürekli denetleyerek<br />
kullanıcısına bilgi veren araç kontrol sistemine<br />
sahip.
haber<br />
OİB, Tataristan ile işbirliği kapılarını açtı<br />
Avrupa’nın üretim ve tasarım merkezi olmaya aday Türk otomotiv endüstrisi büyüme<br />
hamlelerine yeni kurulan işbirlikleriyle devam ediyor.<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği (OİB) daha önce Tataristan’da<br />
incelemelerde bulunmasının ardından<br />
bu sefer de aynı ülkenin otomotiv endüstrisindeki<br />
önemli temsilcilerini Tataristan Cumhuriyeti<br />
Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov başkanlığında<br />
ağırladı.<br />
Cumhurbaşkanı Minnihanov, Türk şirketlerinin<br />
Rusya’ya girmek için ülkesini sıçrama tahtası<br />
olarak kullanmalarını isterken, OİB Başkanı<br />
Sabuncu da 2023 hedefleri doğrultusunda<br />
Rusya Federasyonu’nda Tataristan’ın otomotiv<br />
üssü olduğunu ve buradaki fırsatları değerlendireceklerini<br />
dile getirdi.<br />
Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğü ve OİB’in<br />
organizatörlüğünde düzenlenen ‘Türkiye-<br />
Tataristan Otomotiv, Ticaret ve Yatırım İşbirliği<br />
Forumu’na Cumhurbaşkanı Rustam<br />
Minnihanov’un yanı sıra burada üretim yapan<br />
KAMAZ, Ford Sollers gibi ana sanayi markaları<br />
ile yan sanayinin üst düzey temsilcileri katıldı.<br />
İkili görüşmelerle birlikte Türk otomotiv<br />
yan sanayinin önemli firmalarından Coşkunöz<br />
Holding ile Ford Sollers arasındaki işbirliği protokolü<br />
imzalandı. Protokol çerçevesinde Coşkunöz<br />
Holding, Ford Sollers’in Tataristan’da<br />
preslenmiş ürün tedarikçisi olacak. Aynı holding<br />
ayrıca KAMAZ ile de iyi niyet anlaşması<br />
imzaladı.<br />
İşbirliği forumunda ev sahibi olarak Türk otomotiv<br />
endüstrisini tanıtan OİB Başkanı Orhan<br />
28 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Sabuncu, sektörün son 6 yılda ihracat şampiyonu<br />
olduğunu, 2011’de 20 milyar 400 milyon<br />
dolar ihracat yaptığını hatırlatarak “Bu bizim<br />
gurur kaynağımızdır” dedi.<br />
Sabuncu, bu yıl ise 20 milyar dolar ihracat beklediklerini<br />
yineleyerek, Türkiye’nin coğrafi konumu,<br />
ileri teknolojisi, kaliteli üretimi, küresel<br />
markalara üretim yapan güçlü yan sanayisi, nitelikli<br />
insan kaynakları, girişimciliği gibi özellikleriyle<br />
2023 yılı hedeflerine ulaşacaklarını aktardı.<br />
Sabuncu, 2011’de 930 milyon dolar ihracat<br />
yaptıkları Rusya Federasyonu’na bu yıl<br />
bir milyar dolar dış satışı hedeflediklerini vurgulayarak<br />
şöyle devam etti:<br />
“Tataristan otomotivde önemli bir üs”<br />
“Bu açıdan bu bölge bizim için önemli bir pazar.<br />
2020 yılında 3.8 milyon araç üretimini hedefleyen<br />
Rusya Federasyonunda etkinliğimizi<br />
artırabilmek için kurduğumuz ofisimizle burada<br />
pazar Ar-Ge’si, tanıtım ve işbirliği çalışmalarımızla<br />
endüstrimize katkıda bulunuyoruz. Tataristan<br />
ile gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik de<br />
bunun bir parçası. Tataristan, Rusya Federasyonunda<br />
önemli bir otomotiv üssü buradaki<br />
etkinliğimizi artırmak istiyoruz.”<br />
“Türkiye yatırım yapılacak ülke”<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Ali Nedim<br />
Güreli de forumda ihracatçılar olarak dünyanın<br />
dörtbir yanını dolaştıklarını, birçok ülkede<br />
yatırım yaptıklarını, ayrıca Türkiye’nin de<br />
yatırım yapılacak ülke olduğunu anlattıklarını<br />
söyledi. Güreli, “Türkiye büyüme kapasitesi,<br />
150 milyar dolar ihracat hedefi, genç nüfusu<br />
gibi dinamikleriyle ciddi şekilde ekonomik gelişmeyi<br />
becerebilmiş bir ülkedir” diye konuştu.<br />
Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisinin<br />
Türkiye olduğunu vurgulayan Ekonomi Bakan<br />
Yardımcısı Mustafa Sever de “<strong>2012</strong> yılında<br />
ortalama yüzde 6 büyüyeceğiz. Genç<br />
ve dinamik nüfusumuzla cazip bir pazar<br />
haline geldik. Yeni teşvik sistemimiz de<br />
dünyadaki en cazip yatırım ortamına olanak<br />
sağlıyor. Bu vesileyle Tatar yatırımcılara<br />
bu muazzam sistemi yakından izlemelerini<br />
tavsiye ediyorum” dedi.<br />
“Tataristan, Türkiye için bir sıçrama<br />
tahtası”<br />
Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı<br />
Minnihanov, işbirliği forumunda Türkiye ile<br />
işbirliğinin kendileri için çok önemli olduğunun<br />
altını çizerek, “Türkiye bizim için önemli<br />
bir partner. Ortak işletmeler olarak birinci<br />
sırada. Onlarca Türk firması ülkemizde bulunmakta.<br />
Türk otomotiv endüstrisi oldukça<br />
kaliteli, modern, kalifiye iş gücüne sahip.<br />
Türkiye’de otomotiv alanındaki meslek liseleri<br />
de çok iyi durumda sizin deneyimlerinizden<br />
yararlanmak istiyoruz. Türk şirketlerinin<br />
Rusya’ya girmek için Tataristan’ı sıçrama<br />
tahtası olarak kullanmasını, bir kapı olarak<br />
görmesini istiyoruz” diye konuştu.
haber<br />
Kent İçi Ulaşıma Sürdürülebilir Çözümler<br />
Kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefleyen ve buna<br />
yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşu EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />
Derneği’nin 1. Genel Kurul’u İstanbul’da yapıldı.<br />
E<br />
mbarq Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />
Derneği’nin 1. Genel Kurul’u<br />
İstanbul’da yapıldı. 2002 yılında<br />
Washington’da kurulan sivil toplum kuruluşu<br />
EMBARQ’ın dünyadaki 5 merkezinden<br />
biri olan EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir<br />
Ulaşım Derneği’nin 1. Genel<br />
Kurulu İstanbul’da yapıldı. Faaliyet ve işletme<br />
raporlarının okunması ardından<br />
yönetim kurulu için seçim yapıldı. EM-<br />
BARQ Türkiye -Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />
Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu:<br />
Ayşe Canan Ediboğlu, Ali Rıza Danış,<br />
Tayfun Bayazıt, M. Pınar Mengüç, Sibel<br />
Bulay.<br />
Genel Kurul sonunda söz alan EMBARQ Direktörü<br />
Holger Dalkmann, EMBARQ’ın küresel<br />
ölçekteki stratejileri ile altı ülkede sürdürülen<br />
projelerini üyelere tanıtan bir konuşma<br />
yaptı. Genel Kurul üyelerinin ve EM-<br />
BARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />
çalışanlarının katıldığı küçük bir resepsiyon<br />
ile genel kurul son buldu.<br />
EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />
Derneği, kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />
çözümler üretmek için çalışıyor.<br />
EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım<br />
Derneği; çevre ve insan sağlığını tehdit<br />
30 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
eden ulaşım kaynaklı emisyonların azaltılmasını,<br />
ulaşımın yaşam kalitesi üzerindeki<br />
olumsuz etkilerinin giderilmesini,<br />
kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />
çözümler üretilmesini, güvenli, erişilebilir<br />
ve temiz ortak yaşam alanlarının oluşturulmasını<br />
amaçlıyor. Çevreyi ve insan<br />
sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit<br />
eden kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir<br />
çözümler üreten kuruluşun<br />
amaçları arasında şunlar yer alıyor:<br />
- İnsan sağlığını tehdit eden ve küresel<br />
ısınmayı tetikleyen ulaşım kaynaklı emisyonlar<br />
ve sera gazı salınımını azaltacak<br />
projelere destek sağlamak,<br />
- Kentiçi yaşam kalitesini artırmak için ulaşım<br />
sorunlarına sürdürülebilir çözümler<br />
üretmek,<br />
- Toplu taşıma sistemlerinin kalitesini yükseltecek<br />
ve yolcu memnuniyetini arttıracak,<br />
orta ve uzun vadeli sosyal, kültürel,<br />
çevresel ve insan sağlığına yönelik kalıcı çözümler<br />
sunmak,<br />
- Motorsuz taşımacılığın (Bisiklet, yürüyüş<br />
vb.) özendirilmesi ve ilgili alt yapıların geliştirilmesi<br />
için projeler üretmek,<br />
- Kentiçi temiz, güvenli ve erişilebilir ortak<br />
yaşam alanlarının oluşturulması için paydaşlarla<br />
birlikte çalışmak,<br />
- Seminerler ve çalıştaylar düzenleyerek<br />
kentiçi ulaşım paydaşlarını bir araya getirerek<br />
sürdürülebilir ulaşım bilincini geliştirmek,<br />
- Araç değil, insan odaklı ulaşım proje ve<br />
politikalarının üretilmesi için ilgili paydaşlarla<br />
birlikte çalışmak.<br />
EMBARQ Türkiye İnsan Odaklı Çözümler<br />
Arıyor<br />
EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği<br />
(EMBARQ Türkiye - SUD), Dünya Kaynakları<br />
Enstitüsü’ne (WRI) bağlı bulunan EM-<br />
BARQ ağının bir üyesidir. EMBARQ, ABD’nin<br />
Washington D.C. kentinde 2002 yılında kurulmuş<br />
ve kâr amacı gütmeyen bir araştırma ve<br />
uygulama enstitüsüdür. EMBARQ ağı; Türkiye,<br />
Meksika, Brezilya, Hindistan, Çin ve Peru<br />
olmak üzere toplam 6 merkezde hizmet vermektedir.<br />
Faaliyetlerine 2005 yılında başlamış<br />
EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği,<br />
“insan odaklı şehirler” düşüncesinden<br />
hareketle çevreyi ve insan sağlığını her geçen<br />
gün daha fazla tehdit eden kentiçi ulaşım sorunlarına<br />
sürdürülebilir çözümler üretmekte<br />
ve bu çözümleri projelendirerek yerel yönetimlerle<br />
birlikte uygulamaya koymaktadır.
haber<br />
Filo Kiralamada “Şımartan Hizmetler”<br />
Geçen yılın ilk altı ayına göre satış gelirini 31 milyon liradan 58 milyon liraya,<br />
ihracatını 11 milyon dolardan 26 milyon dolara çıkartan Çelebi Filo, yılın ilk yarısında<br />
net kârını ikiye katlayarak 4 milyon liraya yükseltti.<br />
Çelebi Turizm bünyesinde faaliyet gösteren<br />
Çelebi Filo Kiralama, sunduğu ‘şımartan<br />
hizmetler’ ile alışılagelmiş standartları<br />
değiştirerek yeni bir dönem<br />
başlattı.<br />
Çelebi Filo Kiralama’nın ilk etapta kadınlara<br />
özel sunduğu ‘şımartan hizmetler’, filo kiralama<br />
pazarında yeni bir dönem başlattı. Şımartan<br />
hizmetler kapsamında; özel şoför tahsisinden,<br />
gece bakım hizmetine kadar birçok ayrıcalık<br />
tanınırken, başta akaryakıt olmak üzere<br />
alışverişlerde çeşitli indirimler sunuluyor.<br />
Çelebi Filo Kiralama’nın ilk etapta kadınlara<br />
özel sunduğu ‘şımartan hizmetler’, Çe-Tur Genel<br />
Müdürü N. Doğan Kaşıkçı’nın ev sahipliğinde<br />
9 <strong>Ekim</strong> günü gerçekleştirilen basın toplantısı<br />
ile tanıtıldı.<br />
“Alanındaki ilk kurumsal şirket”<br />
Çe-Tur’un 1973 yılında alanındaki ilk kurumsal<br />
şirket olarak kurulduğunu belirterek, Çe-<br />
Tur Genel Müdürü N. Doğan Kaşıkçı, “Çe-Tur,<br />
ilk olarak havayolu şirketlerine hizmet vermek<br />
için kuruldu. Bugün çeşitli sektörlerde çalışan<br />
25 bin personeli her gün işlerine ve evlerine<br />
taşıyoruz. Daha sonra özellikle fast food pazarının<br />
da gelişmesiyle, Filo Motosiklet Kiralama<br />
hizmetini başlatan da ilk şirket olduk. Bugün<br />
sizlere leziz yiyecekler ulaştıran 3.000 motosiklet<br />
ile kendi yarattığımız ve %70’ini elinde<br />
bulundurduğumuz bu pazarın da lideriyiz.<br />
Yine benzer bir süreçle, hizmet verdiğimiz<br />
havayolu şirketlerinin ‘müşterilerinin ayrıcalıklı<br />
bir şekilde taşınması’ talebi üzerine VIP<br />
transfer ve Platinum hizmetleri vermeye başladık.<br />
Bugün ayda yaklaşık 3.000 kişiyi, uçağın<br />
kapısına kadar uzanan özel hizmetlerimizle<br />
taşıyoruz. Yine doğan ihtiyaç doğrultusunda,<br />
ilk olarak Antalya Havaalanı’nda başlattığımız<br />
otopark işletmeciliğini de halen Dalaman<br />
Havalimanı’nda sürdürüyoruz” dedi.<br />
Çe-Tur’un başlangıcının hizmet odaklı olduğuna<br />
ve büyümesinin temelinin de ilgili pazarlardaki<br />
ihtiyaçların karşılamak üzere yeni hizmetler<br />
üretilmesine dayandığına dikkat çeken N.<br />
Doğan Kaşıkçı, “Yarım asrı geride<br />
bırakan Çelebi’nin geleneksel<br />
‘yüksek standartlar’ ve ‘kaliteli<br />
hizmet’ yaklaşımı ile oluşan bu<br />
kültür, bizim en küçük hücrelerimize<br />
bile işlemiş. Filomuz, grup<br />
şirketlerinden ve paydaş şirketlerden<br />
oluşmasına rağmen, üç<br />
ayrı kalite belgemiz var. Bu ‘ku-<br />
sursuz hizmet kültürü’nü, operasyonel filo kiralama<br />
sektörüne de taşımak istiyoruz. Biz en<br />
iyi bildiğimiz işi yaparak, operasyonel kiralama<br />
sektörüne farklı bir bakış açısı kazandıracağız<br />
ve hizmet anlayışını yeni bir seviye taşıyacağız.<br />
Biz, pazardaki diğer oyuncular gibi sadece araba<br />
kiralamayacağız, yüksek kalitede hizmet<br />
satacağız” açıklamasında bulundu.<br />
“Çıtamızı en yükseğe koyduk”<br />
Çelebi Filo Kiralama’nın gerçek müşteri anlayışının;<br />
kurumsal şirketlerin yanı sıra filolarını<br />
kullanacak bireyler ve hatta filosu olmayan bireyler<br />
olduğunu da belirten Kaşıkçı, “Gerek yarım<br />
asrı aşan Çelebi güvencesiyle, gerek köklü<br />
geçmişimizle ve gerekse hizmet alanındaki<br />
tecrübe ve bilgi birikimimizle güçlü bir markayız.<br />
Bu gücümüzü ve kabiliyetimizi, şimdi filo<br />
kiralamaya da yansıtacağız. Çıtamızı en yükseğe<br />
koyduk. Filo kiralama sektöründeki bu yeni<br />
dönemi; ‘şımartan hizmetler’i ilk önce, bu hizmetlere<br />
en çok ihtiyaç duyan, ancak aynı zamanda<br />
memnun etmesi de en zor olan kadınlara<br />
sunarak başlatıyoruz” dedi.<br />
Kaşıkçı’nın “Erkekleri ağlatacak hizmetlerimiz”<br />
olarak da betimlediği ‘kadınlara özel şımartan<br />
hizmetler’de, filo kiralama sektöründe<br />
alışılagelmiş standartların yanı sıra birçok özel<br />
hizmet yer alıyor. Çelebi Filo Kiralama’nın kadın<br />
kullanıcılara yönelik ‘şımartan hizmetler’<br />
kapsamında; “Kişiye özel müşteri temsilcisi”,<br />
“7/24 kesintisiz call center desteği”, “Adresten<br />
alıp adrese teslim hizmetler (bakım onarım<br />
arıza)”, “Gece bakım hizmeti”, “İndirimli<br />
yakıt, OGS takibi”, “Kaza yardım ekibi: kaza<br />
tutanağı doldurma hizmeti”, “Anında ikame<br />
araç”, “Navigasyon”, “Arabam tatilde”, “Yılda<br />
iki kere özel şoför hizmeti”, “Atatürk havaalanında<br />
bedava vale hizmeti”, “Çocuk koltuğu”,<br />
“Şoförlü araç kiralama”, “Etkin sürüş eğitimi”,<br />
“Club paketi tercihi”, “Araç içi hırsızlık sigortası”,<br />
“Tatilde aynı sınıf araç imkanı” gibi bir çok<br />
özel hizmet, “BizClup” çatısı altında sunuluyor.<br />
Çelebi Filo Kiralama; “BizClub”ın yanı<br />
sıra “FiloVIP”, “FiloBoss”, “FiloKobi”, “FiloMeslek”,<br />
“FiloMetre”, “FiloFlex”, “Filo-<br />
Takas”, “FiloBütçe”, “FiloYönetim” gibi<br />
Çelebi Filo Hizmet Paketleri ile de, kurumsal<br />
yapı çeşitliliğinin tamamını kapsayan<br />
ve tüm ihtiyaçları karşılayan çözümlemeler<br />
sunuyor.
haber<br />
Toplum İçin Gönüllü Çalışıyorlar<br />
UPS Çalışanları, Küresel Gönüllülük Ayı Etkinliklerinde bu sene toplumlara ve çevresel<br />
sürdürülebilirliğe odaklanıyor.<br />
Kurulduğu 1907 yılından bu yana hizmet<br />
verdiği toplumlar için güçlü<br />
bir destek mirası oluşturan UPS, 1<br />
<strong>Ekim</strong>’de başlayan yıllık Küresel Gönüllülük<br />
Ayı ile bu konuya olan bağlılığını kanıtlıyor.<br />
Küresel Gönüllülük Ayı’nın onuncu yılına girilen<br />
bu yılda UPS, yaklaşık 400 bin çalışanını<br />
195 bin saat çalışma sözü vererek içinde yaşadıkları<br />
toplumu daha sürdürülebilir bir çevreye<br />
kavuşturma çalışmalarına odaklanmaya<br />
teşvik ediyor. UPS, bu amacı desteklemek<br />
için çevre odaklı birçok organizasyona da 2<br />
milyon 200 bin dolar ekstra bütçe sağlıyor.<br />
Kurumsal sosyal sorumluluk ve yardımlaşma<br />
programlarına öncülük eden UPS, UPS<br />
Vakfı tarafından başlatılan Küresel Gönüllülük<br />
Ayı etkinliği, her iki yarımküreden gelen<br />
binlerce UPS çalışanını çeşitli gönüllü etkinliklere<br />
ve aktivitelere katılmaya teşvik ediyor.<br />
<strong>2012</strong> kampanyasında, çalışanlar uygulamalı<br />
toplumsal sorumluluğun önemi konusunda-<br />
ki bilinçliliği arttırmak için, kişisel gönüllülük<br />
hikâyelerini Twitter ve Facebook aracılığıyla<br />
paylaşmaları konusunda teşvik edilecek.<br />
UPS Vakfı Başkanı Eduardo Martinez konuyla<br />
ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Şirketimiz,<br />
hizmet sağlayarak başkalarına yardımcı<br />
olma konusundaki kişisel ve ortak sorumluluğumuzun<br />
bilincinde olan bireylerden oluşuyor.<br />
Gerçekleştirilen aktivite ister ağaç dikme<br />
olsun, ister güvenli sürüş becerilerinin<br />
öğretilmesi olsun isterse de felaketler nedeniyle<br />
yıkıma uğrayan toplumlara yardım için<br />
gönüllü olmak olsun, UPS Vakfı, her zaman<br />
dünyayı hepimiz için daha iyi ve daha sürdürülebilir<br />
bir yer haline getirmek için çalışanlarımızı<br />
desteklemeye kararlı.”<br />
Küresel Gönüllülük Ayı boyunca dünya çapında<br />
gerçekleştirilecek olan ve UPS çalışanlarının<br />
katılacağı aktivitelerin bazıları şöyle:<br />
Madrid, İspanya – Kar amacı gütmeyen bir<br />
çevre kuruluşu olan<br />
Reforesta ile birlikte<br />
ağaç dikme,<br />
Miami, Amerika Birleşik<br />
Devletleri – Toplumsal<br />
rekreasyon<br />
alanlarında gerçekleştirilen<br />
ağaç dikme etkinliklerinde<br />
Miami<br />
Dade ilçesinin Park ve<br />
Rekreasyon Departmanı<br />
ile işbirliği yapılması,<br />
Carlisle, İngiltere – Eden Valley Hospice’deki<br />
bahçenin güzelleştirilmesi<br />
Port Elizabeth, Güney Afrika – Protea Çocuk<br />
Bakım Merkezi’nde açık hava oyun alanları<br />
oluşturma<br />
İstanbul, Türkiye – UPS Haluk Ündeğer İlköğretim<br />
Okulu’nun bahçesinin ağaçlandırılması<br />
ve güzelleştirilmesi<br />
2011 yılında yeni bir çevresel girişim başlatan<br />
UPS, bu girişim kapsamında ABD ve<br />
dünya genelindeki kentsel ve kırsal alanların<br />
ağaçlandırılması ve bu alanların korunup<br />
muhafaza edilmesine yardımcı olmak için bir<br />
fon oluşturdu. Belirli projelere finansal destek<br />
ve gönüllü çalışan temin edilmesini sağlayan<br />
UPS, bu girişimin kilit unsurlarından bir<br />
tanesini oluşturuyor.<br />
UPS Vakfı, bu ağaçlandırma girişimini desteklemek<br />
amacıyla <strong>Ekim</strong> ayında çeşitli kuruluşlara<br />
2 milyon 200 bin dolar tutarında<br />
bağışta bulunuyor. Bu kuruluşların arasında<br />
DonorsChoose.org, Earth Day Network<br />
(Dünya Günü Ağı), Keep America Beautiful,<br />
Inc., National Arbor Day Foundation<br />
(Ulusal Ağaç Dikme Günü Vakfı), National<br />
Council for Science and the Environment<br />
(Ulusal Bilim ve Çevre Kurulu), National<br />
Parks Foundation (Ulusal Parklar Vakfı),<br />
The Nature Conservancy (Doğa Koruma),<br />
Student Conservation Association (Öğrenci<br />
Koruma Birliği), The World Resources<br />
Institute (Dünya Kaynakları Enstitüsü) ve<br />
World Wildlife Fund Inc. (Dünya Vahşi Yaşam<br />
Fonu) yer alıyor.<br />
UPS Vakfı ve yerel UPS çalışanları, dünya genelindeki<br />
38 toplum kökenli çevre programına<br />
bu güne kadar yaklaşık 700 bin dolar katkıda<br />
bulundu.<br />
Ağaçlandırma girişimi, UPS’in karbon emisyonunun<br />
azaltılması konusuna oldukça<br />
önem veren ticari faaliyetleri ile yakın ilişki<br />
içerisinde gerçekleştiriliyor. UPS Vakfı, çalışanları<br />
tarafından Çin, Kanada, Haiti, Hollanda,<br />
Norveç, Rusya, Uganda ve Amerika<br />
Birleşik Devletleri’nde ağaç dikme girişimlerinin<br />
başlatılmasıyla dünya genelinde yürütülen<br />
ve 2013 yılı sonuna kadar 1 milyonun<br />
üzerinde ağaç dikilmesini hedefleyen gönüllü<br />
aktiviteleri desteklemeye yönelik bir yıl süreli<br />
bir çalışma başlatıyor.
Röportaj<br />
“Avrupa’nın en büyük ticari araç<br />
üreticisi konumundayız”<br />
Otomotiv endüstrimizin günümüzde 1.2 milyon adet taşıt aracı üretimi gerçekleştirmekte<br />
olduğunu söyleyen Orhan Sabuncu “Bu üretim hacmiyle hem Avrupa’nın hem de dünyanın<br />
önde gelen motorlu taşıt aracı üreticilerinden birisi konumundayız” dedi.<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği (OİB), 1991 yılında<br />
246 üye ve 163 milyon Dolar ihracat<br />
ile Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)<br />
bünyesinde Bursa’da kuruldu. Türkiye’de<br />
ihracat yapan bütün otomotiv ana ve yan<br />
sanayi ihracatçı firmaları, koordinatör birlik<br />
olan OİB’in üyesidir.<br />
4.300 aktif üyesiyle OİB, Türkiye ihracatının<br />
lokomotifi durumundaki otomotiv<br />
endüstrisinin ihracattaki tek temsilcisi olmakla<br />
birlikte, endüstrinin ihracat hacmini<br />
artırarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin belirlediği<br />
politikaların uygulanmasını sağlarken;<br />
üyelerini dış ticaret ile ilgili gelişmelerden<br />
haberdar ederek sektörün 6 yıldır ihracat<br />
liderliğini kararlılıkla devam ettiriyor.<br />
UİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu<br />
sorularımızı yanıtladı ve bize birliğin<br />
faaliyetleri hakkında bilgi verirken<br />
Türk otomotiv sektörünün geleceği hakkındaki<br />
öngörüleri de paylaştı.<br />
Birliğin amacı ve gösterdiği faaliyetlerden<br />
bahseder misiniz?<br />
Otomotiv endüstrisinde ülkeler arası iş<br />
bağlantılarını artırmak ve küresel arenada<br />
Türk otomotiv sektörünü daha da<br />
40 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
güçlendirmek amacıyla hareket<br />
eden Uludağ Otomotiv Endüstrisi<br />
İhracatçıları Birliği, sektörel<br />
ticaret heyetleri, alım heyetleri,<br />
yurtiçi yurtdışı fuar organizasyonları<br />
ve eğitim seminerleri düzenleyerek<br />
ihracat hacminin artırılması<br />
amacıyla üyelerine yol<br />
göstermektedir.<br />
Tüm bunların yanında OİB olarak,<br />
Mayıs ayında düzenlediğimiz<br />
otomotiv sektöründe Türkiye’de<br />
bir ilk olan Otomotiv Proje Pazarı<br />
ve Tasarım Yarışması’yla geleceğin<br />
otomotiv aksam ve parçalarını<br />
yaratacak yeni fikirleri değerlendirerek<br />
onları sanayi ile işbirliğine<br />
teşvik ediyoruz. Geleneksel<br />
hale getirmeyi amaçladığımız<br />
yarışmamızın ikincisini bu<br />
yıl Bursa’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği tarafından Türk Milli<br />
Katılım Organizasyonu gerçekleştirilen,<br />
Moskova’daki “MIMS Uluslararası<br />
Otomobil Teknik Servisi Otomotiv<br />
Parça ve Ekipmanları Fuarı”<br />
sizin için de başarıyla tamamlandı.<br />
OİB adına “Fuarın en iyi milli katılım<br />
standı” ödülü size takdim edildi.<br />
Bu konu hakkındaki görüşlerinizi ve<br />
önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek<br />
milli katılımlar ile ilgili düşüncelerinizi<br />
ve yeni projelerinizi öğrenebilir<br />
miyiz?<br />
Toplam 42 bin metrekarelik fuar alanında<br />
34 farklı ülkeden 1.000’den fazla şirketin<br />
yer aldığı MIMS Moskova Fuarına OİB<br />
olarak 27 firmanın katılımıyla 606 metrekarelik<br />
Türk milli standı kurduk. Fuardaki<br />
Türk standı, gerçekleştirilen organizasyonda<br />
kaliteli stant tasarımı, kusursuz<br />
hizmet anlayışı ile öne çıktı. Fuar İdaresince<br />
27 Ağustos <strong>2012</strong> akşamı düzenlenen<br />
katılımcı resepsiyonunda “Fuarın en<br />
iyi milli katılım standı” ödülü ITE Rusya<br />
Genel Müdürü tarafından bizlere takdim<br />
edildi.<br />
Fuar her yönüyle çok başarılı geçti. Fuara<br />
katılan Türk firmalarının yanı sıra fuar<br />
ziyaretçileri de OİB tarafından ilk kez bu<br />
fuarda uygulanan kurumsal Türk Milli<br />
Katılım Standının şimdiye kadar yapılanlar<br />
içinde en iyisi olduğunu söylediler. Bir<br />
sonraki sene Türk Milli Stant alanını ikiye<br />
katlayarak fuara yeniden milli katılım organizasyonu<br />
düzenleyeceğiz. Fuara katılan<br />
tüm Türk firmalarını milli katılım şemsiyesi<br />
altında görmek istiyoruz.<br />
Önümüzdeki yıl da hem milli katılım organizasyonlarımız<br />
hem de ticaret ve alım<br />
heyeti organizasyonlarımız devam edecek.<br />
Otomotiv ihracatçılarımızı dünyanın<br />
her köşesinden muhatapları ile bir araya<br />
getirmeye devam edeceğiz. 2013 yılında<br />
milli katılım organizasyonu düzenleyeceğimiz<br />
fuarlar şu şekilde;<br />
- Automechanika South Africa- Güney Afrika<br />
Cumhuriyeti<br />
- PAACE Automechanika Mexico- Meksika<br />
- Automechanika Moscow powered by<br />
MIMS- Rusya Federasyonu<br />
- Equip Auto- Fransa<br />
- Automechanika Shanghai- Çin Halk<br />
Cumhuriyeti<br />
İhracat rakamlarına bakıldığında<br />
otomotiv güçlü bir sektör. Bu bakımdan<br />
<strong>2012</strong> yılı sektör açısından<br />
nasıl geçiyor ve 2013 yıl için beklentileriniz<br />
nelerdir?<br />
<strong>2012</strong> yılının otomotiv sektörümüz açısından<br />
genel olarak zorlu ve sıkıntılı bir yıl<br />
olduğunu söyleyebiliriz. Yılın dörtte üçünü<br />
geride bırakırken otomotiv ihracatımız<br />
geçen yıla göre %6 gerileyerek 14<br />
milyar USD olarak gerçekleşti. Eşya Taşımaya<br />
Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatımız<br />
%19, binek otomobiller ihracatımız<br />
%9 azaldı. En çok ihracat yaptığımız ilk 5<br />
ülkenin dördüne yönelik ihracatımız düşüş<br />
gösterdi. En önemli pazarımız olan<br />
AB ülkelerine yönelik ihracatımız %13 gerilerken,<br />
AB’nin otomotiv ihracatımızdaki
payı %72’den %68’e geriledi. Yılın ilk dokuz<br />
ayında parite kaynaklı kaybımız da 1<br />
milyar USD’yi aştı. Sonuç olarak <strong>2012</strong> yılını<br />
her bakımdan sıkıntılı bir yıl olarak geride<br />
bırakacağız.<br />
Biz yılbaşında geçen yılki ihracat rakamına<br />
ulaşmanın başarı olacağını söyleyerek<br />
20 milyar USD’lik ihracat hedefi koymuştuk.<br />
Yılın son çeyreğinde bir miktar toparlanma<br />
bekliyoruz. Böylece yılı 19-20<br />
milyar USD aralığında bir ihracat rakamı<br />
ile kapatabileceğimizi tahmin ediyoruz.<br />
2013 yılı ile ilgili henüz bir çalışma yapmadık.<br />
Ancak AB pazarında önümüzdeki<br />
birkaç yılda da çok büyük değişimler<br />
beklenmiyor. Dolayısıyla otomotiv ihracat<br />
rakamlarının da 2011 ya da <strong>2012</strong> yıllarından<br />
çok büyük farklılıklar göstereceğini<br />
düşünmüyoruz. AB pazarındaki durgunluk<br />
devam ettikçe ihracat rakamlarında<br />
da çok büyük değişimler yaşanmayacaktır.<br />
Otomotiv sektörü için size göre içinde<br />
bulunduğumuz dönemde öncelikle<br />
neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?<br />
Bu yılki en önemli sıkıntılarımızdan birisi<br />
pariteden kaynaklı ihracat kaybımız<br />
oldu. Otomotiv ihracatımızın çok büyük<br />
bir bölümü Euro cinsinden yapıldığı için,<br />
Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesi<br />
Dolar cinsinden ihracatımızın düşürmektedir.<br />
Yine TL’nin dolar karşısında değerlenmesi<br />
de ihracatçılarımızın rekabet<br />
şansını azaltmakta ve ihracat rakamlarımıza<br />
olumsuz yansımaktadır. Dolayısıyla<br />
rekabetçi bir kur politikası ihracata dayalı<br />
büyüme modeli izleyen ülkemiz için vazgeçilmez<br />
olmalıdır.<br />
Geçtiğimiz aylarda açıklanan 15.06.<strong>2012</strong><br />
tarih ve <strong>2012</strong>/3305 sayılı Bakanlar Kurulu<br />
Kararı ile yürürlüğe giren Yeni Teşvik<br />
Sisteminde Otomotiv sektörümüzün genel<br />
olarak gerek büyük ölçekli yatırımlar<br />
ve gerekse stratejik yatırımlar bölümünde<br />
yer almasından memnuniyet duyuyoruz.<br />
Özellikle uluslararası rekabet gücünü<br />
artırma potansiyeline sahip, yüksek teknolojili<br />
ve yüksek katma değerli yatırımları<br />
teşvik etmek amacıyla Türkiye’de üretimi<br />
olmayan ya da çok az olan, yoğun olarak<br />
ithal edilen ürünlerin stratejik yatırım<br />
kapsamına alınmasının sektörümüz açısından<br />
çok önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />
2023 hedeflerimiz için katma değe-<br />
ri yüksek araçlar, aksam ve parçalar üretebilmek<br />
olmazsa olmazlardandır. Mevcut<br />
üretim kapasitemiz ile 2023 hedeflerine<br />
ulaşmanın mümkün olmadığını unutmamalıyız.<br />
Diğer taraftan, büyük ölçekli yatırımlarda<br />
ana sanayi için asgari yatırım tutarının<br />
250 milyon TL’den 200 milyon TL’ye, yan<br />
sanayi için de 100 milyon TL’den 50 milyon<br />
TL’ye çekilmesi de olumlu gelişmelerdir.<br />
Otomotiv sektörümüz için son derece<br />
önemli olan rüzgar tüneli ve benzeri nitelikli<br />
test merkezlerinin desteklenecek olması<br />
da sevindiricidir.<br />
Diğer taraftan, özellikle binek otomobil<br />
üzerindeki yüksek vergiler firmaların ülkemize<br />
yatırım yapma konusunda isteksiz<br />
davranmalarına yol açmaktadır. Motor<br />
hacmi ve araç yaşı yerine emisyon miktarlarına<br />
göre yapılacak vergi düzenlemesi<br />
yabancı yatırımcılar için ülkemizi daha<br />
cazip hale getirecektir.<br />
Ülkemizde mevcut araç pakının %50’den<br />
fazlasının 12 yaş ve üzeri araçlardan oluştuğu<br />
düşünüldüğünde hurda indirim desteği<br />
hem iç pazarın canlandırılması hem<br />
de Kyoto Protokolünün getirdiği yükümlülüklerin<br />
yerine getirilmesi açısından değerlendirilmesi<br />
gereken bir seçenek olarak<br />
öne çıkmaktadır.<br />
Ülkemizde her 1.000 kişiye düşen otomobil<br />
sayısı halen çok düşüktür. Bu nedenle<br />
iç pazar doygunluğa ulaşmamış, büyümeye<br />
açık bir konumda bulunmaktadır.<br />
İç pazarı canlandıracak her türlü girişim<br />
hem yabancı yatırımcıların ülkemize ilgisini,<br />
hem de otomotiv endüstrimizin krizlere<br />
karşı dayanıklılığını artıracaktır.<br />
Türk otomotiv sektörünün dünya<br />
çapında bugün ulaştığı yeri nasıl yorumluyorsunuz?<br />
Türkiye’nin sahip<br />
olduğu güçlü yanlar ve zayıf kaldığı<br />
noktalar size göre nelerdir?<br />
Sektörel bazda son altı yılın ihracat şampiyonu<br />
olan otomotiv endüstrimiz günümüzde<br />
1.2 milyon adet taşıt aracı üretimi<br />
gerçekleştirmekte ve bu üretim hacmiyle<br />
hem Avrupa’nın hem de dünyanın<br />
önde gelen motorlu taşıt aracı üreticilerinden<br />
birisi konumunda bulunmaktadır.<br />
2011 yılı verilerine göre otomotiv endüstrimiz<br />
dünyanın 17.büyük üreticisidir. Ayrıca<br />
AB-27 ülkeleri içerisinde de 6. büyük<br />
üretici konumunda bulunmaktayız. An-<br />
cak en önemlisi 2011 yılı üretim verilerine<br />
göre ülkemiz Avrupa’nın en büyük ticari<br />
araç üreticisi konumunda bulunmaktadır.<br />
2011 yılında sektör olarak 170 ülkeye<br />
ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu da dünyanın<br />
dört bir yanında Türkiye’de üretilen<br />
araçların kullanıldığı anlamına gelmektedir.<br />
Yan sanayimiz bir aracı oluşturan hemen<br />
hemen tüm parçaları üretebilmekte<br />
ve bu parçaları yurtdışına ihraç etmektedir.<br />
Bugün yan sanayi firmalarımız Mercedes,<br />
BMW, Audi, Porsche gibi üst segment<br />
araçlar üreten firmalara bile tedarik<br />
sağlayabilmektedirler. Yan sanayimiz<br />
dünyanın en kaliteli markalarının en stratejik<br />
parçalarını üretirken, ürün geliştirme<br />
seviyesinde de çok iddialı bir aşamaya<br />
gelmiştir En önemli ihraç pazarımızın<br />
otomotivin merkezi konumunda bulunan<br />
Batı Avrupa ülkelerinin olması otomotiv<br />
sanayimizin geldiği noktayı bize göstermektedir.<br />
Otomotiv endüstrimizin 2006-<br />
2011 dönemindeki dış ticaret fazlası 12<br />
milyar USD’yi bulmuştur. Sektör bu dönemde<br />
sadece 2011 yılında dış ticaret<br />
açığı vermiştir<br />
En önemli pazarımızın AB ülkeleri olması<br />
otomotiv endüstrimizin ulaştığı kaliteyi<br />
açıkça göstermekteyken, AB merkezli krizden<br />
de sektörün daha fazla etkilenmesine<br />
neden olmaktadır. Bu nedenle alternatif pazarlarda<br />
da güçlü bir konuma ulaşmak kriz<br />
kaynaklı kayıpları azaltacaktır. Son dönemde<br />
Amerika Ülkeleri, Kuzey Afrika Ülkeleri, Eski<br />
Doğu Bloğu Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri<br />
gibi alternatif pazarlara yönelik ihracatımızdaki<br />
artışlar sevindiricidir.<br />
Türkiye Otomotiv Sektörü, Avrupa’nın<br />
ikinci büyük üretim ve Ar-Ge Merkezi olmayı<br />
hedeflemektedir Bu doğrultuda,<br />
Türk otomotiv sektörü AB ile bütünleşme<br />
sürecinde tasarım yeteneklerini geliştirerek,<br />
katma değeri arttırmak zorundadır.<br />
Bunun için, AR-GE faaliyetleri ve tasarım<br />
geliştirmeye yönelik projeler için<br />
teşviklerden daha fazla pay alınması gerekmektedir.<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’nın yayınladığı son verilere<br />
göre otomotiv endüstrimiz ülkemizde kurulu<br />
129 Ar-Ge Merkezi arasında 49 merkezle<br />
sektörler bazında ilk sırada yer almaktadır.<br />
Söz konusu 49 Ar-Ge merkezinde<br />
toplam 4.773 kişi istihdam edilmektedir.<br />
Bu veriler sektörün Ar-Ge alanında<br />
da öncü konumda olduğunu açıkça göstermektedir.<br />
43
Röportaj<br />
Hükümetin 2023 yılı için koyduğu ihracat<br />
hedefleri var. Bu bakımdan ihracatta<br />
otomotiv sektörü olarak bu hedeflere<br />
ulaşılmasında ne kadar katkı sağlanabilir<br />
ve neler yapılabilir?<br />
2023 yılında ülkemizin 500 milyar USD’lik ihracat<br />
hedefine otomotiv endüstrimizin 75 milyar<br />
USD ile katkı sağlamasını hedeflemekteyiz.<br />
Bu doğrultuda hem ülkemizde yatırım yapmış<br />
firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmaları,<br />
hem de yeni ana sanayi yatırımlarının ülkemize<br />
çekilmesi gerekmektedir. 2023 yılı için hedeflediğimiz<br />
4 milyon adet üretim, 3 milyon adet ihracat<br />
ve 75 milyar USD ihracat gelirine ulaşabilmemiz<br />
için en az 5 ana sanayi yatırımını ülkemize<br />
çekmemiz gerekmektedir.<br />
Bu amaçla 2023 Otomotiv Sektörü İhracat Stratejisi<br />
sektör paydaşları tarafından oluşturulmuştur.<br />
Vizyonu, sürdürülebilir ihracat büyümesi<br />
sağlamak olan, 2023 Otomotiv Sektörü İhracat<br />
Stratejisi sektörümüzün belirlediği hedefler<br />
ve ölçütler doğrultusunda, ihracat camiamızın<br />
beklentilerinin yerine getirilmesi için önemli<br />
bir fırsattır. Projenin temel amacı, Türkiye’nin ihracat<br />
atılımı için gereksinim duyduğu stratejinin<br />
“Uygulamaya Aktarılmasına” yönelik alt yapının<br />
oluşturulmasıdır. 2023 Otomotiv Sektörü İhracat<br />
Strateji Belgesi 20 Hedef, 50 Ölçüt ve 74 eylemden<br />
oluşmaktadır ve sektörün 2023 hedefine<br />
ulaşmada yol haritasını ortaya koymaktadır.<br />
2023 Otomotiv Sektörü İhracat Stratejisinde<br />
sektörün değişim gündemi;<br />
-Ana sanayinin bölgesel güç haline gelmesini<br />
sağlamak<br />
-Yan sanayide teknolojik gelişmişlik düzeyini<br />
artırmak<br />
-Küresel değer zincirindeki yerin geliştirilmesi<br />
ile üretim merkezinden ziyade, yenilikçilik<br />
(Inovasyon), Ar-Ge ve Tasarım = Mükemmeliyet<br />
Merkezi olmak<br />
-Özgün tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri<br />
teknolojili ürünler (Hibrid araçlar, elektrikli<br />
araçlar, batarya) geliştirmek<br />
-“From Concept to Car” yaklaşımıyla Türk<br />
otomotiv sanayinin pazarlanması olarak belirlenmiştir.<br />
OİB olarak son dönemde eğitim konusuna<br />
da dikkat çeken bir girişimde bulundunuz<br />
ve bir okul açtınız. Bize biraz<br />
da Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi<br />
hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Bir-<br />
42 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
liği (OİB) Yönetim Kurulunca; Otomotiv Endüstrisinin<br />
gereksinimini karşılayacak nitelikte<br />
insan kaynağının yetiştirilmesi amacıyla<br />
masrafları OİB tarafından karşılanmak suretiyle,<br />
mülkiyeti Hazineye ve kullanım hakkı<br />
Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Otomotiv<br />
Endüstrisi İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri<br />
Meslek Lisesi’ni yaptırarak, okulumuzu<br />
2010-2011 öğretim yılında faaliyete geçirdik.<br />
Okulumuz yurt çapında merkezi sistemle<br />
yapılan seçme ve yerleştirme sınavı ile<br />
öğrenci almaktadır.<br />
Okulumuz 720 öğrenci kapasiteli, 24 derslikli,<br />
Fizik Kimya ve Biyoloji laboratuvarları,<br />
6 alanda eğitim görülen 300 öğrenci kapasiteli<br />
pansiyon binası, 720 kişilik spor salonu,<br />
511 kişilik çok amaçlı salon ve 4 daireli lojmandan<br />
oluşan bir eğitim kompleksi olarak<br />
hayata geçirilmiştir. Şuan 527 öğrencisi bulunan<br />
okulda, Bilişim Teknolojileri, Elektrik<br />
- Elektronik Teknolojisi, Endüstriyel Otomasyon<br />
Teknolojileri, Makine Teknolojisi, Metal<br />
Teknolojisi ve Motorlu Araçlar Teknolojisi olmak<br />
üzere 6 programda eğitim verilebilmektedir.<br />
Bu çeşit ve yoğunlukta programı bir<br />
arada uyguluyor olmasıyla da Türkiye’de türünün<br />
ilk örneğini teşkil etmektedir.<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği’nin hayata geçirmiş olduğu bu Meslek<br />
Lisesi projesi ile ülkemize sosyal sorumluluk<br />
alanında yaptığı katkılardan dolayı Birliğimiz,<br />
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından<br />
‘TBMM Üstün Hizmet Ödülü’ ile ödüllendirmiştir.<br />
Yine geçtiğimiz günlerde de okulumuz,<br />
13.Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri<br />
kapsamında düzenlenen yarışmada rakiplerini<br />
geride bırakarak, “Yapı Dalı Başarı” ödülüne<br />
layık görülmüştür.<br />
Ayrıca okulun önümüzdeki yıllarda olası ihtiyaçlarını<br />
karşılayabilmek amacıyla 2011 yılında<br />
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği Eğitim Vakfı’nı kurduk. Vakfımız<br />
bünyesinde, Ford Otosan işbirliğiyle, ana ve<br />
yan sanayi firmalarının da katkılarıyla, OİB<br />
Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitim<br />
alan gençlerimizin geleceğine ışık tutabilmek<br />
amacıyla “Elele Aydınlığa Eğitim Kampanyası”<br />
ve “Arka Pencere” adında iki farklı<br />
sosyal sorumluluk projesine imza attık.<br />
“Elele Aydınlığa Eğitim Kampanyası”ndaki<br />
nihai amacımız; hedeflenen yatırımlarla birlikte<br />
öğrencilerimizin ileri seviyede eğitim almaları<br />
ve endüstrimize, yüksek standartlara<br />
sahip çalışanlar olarak kazandırılmalarıdır.<br />
Bu projeden elde edilen gelirle OİB Teknik ve<br />
Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitim alan geçlerimiz<br />
için, yabancı dil eğitimini eksiksiz almaları<br />
amacıyla lisan laboratuvarı ve yeteneklerini<br />
geliştirmelerine olanak sağlayacak robot<br />
programlama laboratuvarı gibi yeni yatırımlar<br />
yapılmasını hedefliyoruz.<br />
“Arka Pencere Projesi”yle de, okulumuza<br />
‘Yeşil Bina’ sertifikası alınmasını hedefliyoruz.<br />
Bu amaçla tamamlanacak süreç sonunda<br />
okulumuzun ekolojik keşfinin yapılması,<br />
kendi enerjisini kendi üretebilir hale gelmesi,<br />
su ve elektrik tüketimini azaltması beklenmektedir.<br />
Böylelikle enerji tasarrufu sağlanacağından,<br />
okulumuz için gerekli yönetim<br />
bütçesine de destek olunacaktır.<br />
OİB olarak daima endüstrimizin gelişimi ve<br />
ihracat artışı için çalışıyoruz, bu yönde projeler<br />
geliştiriyoruz. Yukarıda da bahsedildiği<br />
gibi son dönemdeki en önemli, bize en<br />
çok gurur veren projemiz OİB Teknik ve Endüstri<br />
Meslek Lisesi oldu. Türkiye’de bir ilk<br />
olan, ünü şimdiden Türkiye sınırlarını aşan<br />
OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin sektöre<br />
nitelikli eleman yetiştirilmesinde önemli<br />
rol oynayacağına, bu konuda yaşanan sıkıntıları<br />
gidereceğine inanıyoruz.<br />
OİB’nin yeni yılda başlamayı düşündüğü<br />
yeni projeleri var mı, varsa bunları<br />
bizimle paylaşır mısınız?<br />
2023 İhracat stratejisi kapsamında ülkemizde<br />
Ar-Ge ve tasarım kültürünün yerleşmesi<br />
ve teknoloji ile bütünleşmesi, Ar-Ge ve tasarım<br />
konularında yeterli birikimin oluşturulması,<br />
ihracatta katma değerin artırılması,<br />
yeni teknolojiler ile üretim yapılması gibi<br />
amaçlarla birincisini düzenlediğimiz Otomotiv<br />
Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım<br />
Yarışması’nın da otomotiv endüstrimizin bu<br />
doğrultudaki gelişimi açısından çok önemli<br />
bir misyonu üstleneceğine inanıyoruz. 2013<br />
yılında Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv<br />
Tasarım Yarışmasının ikincisini düzenleyeceğiz.<br />
Yine hem üniversite öğrencilerimizi<br />
hem de profesyonelleri sanayicilerimiz ile<br />
bir araya getirip, projelerini ve fikirlerini hayata<br />
geçirmeleri için onlara önemli bir fırsat<br />
sunacağız.<br />
OİB olarak yukarıda değindiğimiz milli katılım<br />
organizasyonları, ticaret ve alım heyetleri<br />
dışında otomotiv endüstrisinde güncel gelişmeler<br />
ve trendler ile ilgili eğitim ve seminerlerimiz<br />
de devam edecek. Otomotiv endüstrimizin<br />
geleceğinin parlak olması için<br />
sektör temsilcileri olarak üzerimize ne düşüyorsa<br />
yapmayı sürdüreceğiz.
Lojistik<br />
Avrupa Yatırımlarına Devam Ediyor<br />
Ekol Almanya ile 1996’da başlayan Avrupa yatırımlarını artırarak sürdüren Ekol, <strong>2012</strong> yılı<br />
içinde 5 farklı ülkede daha yatırım yaparak Avrupa’da en hızlı yayılan Türk lojistik şirketi oldu.<br />
Avrupa’da en hızlı yayılan Türk<br />
lojistik şirketi Ekol Lojistik,<br />
Avrupa’daki yatırımlarına hız<br />
kesmeden devam ediyor. İlk olarak<br />
1996’da kurulan Ekol Almanya sonrasında,<br />
geçtiğimiz yıl Ekol Romanya’yı satın<br />
alan ve İtalya’yı faaliyete açan Ekol,<br />
<strong>2012</strong> yılı içinde de Bosna, Fransa, Yunanistan<br />
ve Ukrayna’da gerçekleştirdiği yatırımları<br />
ile Avrupa’nın en önemli merkezlerinde<br />
birbiri ardına açılan tesisleri<br />
ile büyümeye devam ediyor.<br />
Kurulduğu günden bu yana Avrupa’daki<br />
atılımlarına her geçen gün bir yenisini<br />
ekleyen Ekol, son bir yıl içinde Avrupa’ya<br />
10 milyon Euro yatırım yaptı. Rekor büyüme<br />
ile Avrupa’nın önde gelen lojistik<br />
şirketlerinden biri olmayı hedefleyen<br />
Ekol, son olarak Ukrayna ile Avrupa yayılımını<br />
artırdı. Ukrayna’nın önde gelen lojistik<br />
şirketlerinden biri olan Komora’nın<br />
yüzde 53 ile çoğunluk hissesine sahip<br />
oldu.<br />
Ekol Lojistik CEO’su Tayfun Öktem konuya<br />
ilişkin olarak; “1990 yılında faaliyetlerine<br />
başlayan Ekol, daha ilk günden itibaren<br />
dünya çapında bir marka olmayı hedefleyerek<br />
yola koyuldu. Türkiye’de 400 bin metrekare<br />
kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri,<br />
Avrupa geneline yayılmış tesisleri, 2 bin<br />
araçlık filosuyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın<br />
öncü entegre lojistik hizmet sağlayıcıları<br />
arasında yer alıyor. Uluslararası taşımacılıkta<br />
yük organizasyonu ile başlanılan nok-<br />
46 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Tayfun Öktem<br />
tadan, üçüncü parti entegre lojistik hizmetleri<br />
sunan bütünleşik bir yapıya ulaşıldı.<br />
Özellikle Avrupa’daki yatırımlar Ekol için<br />
en önemli kilometre taşlarını oluşturdu. İlk<br />
olarak Ekol Almanya ile başlanan Avrupa<br />
atılımlarına her geçen gün bir yenisi eklenirken,<br />
amacımız hep aynıydı. Avrupa’da<br />
lojistik denince akla gelen ilk markalardan<br />
biri olmak. Ve bugün gelinen noktada bu<br />
amacımıza hızla yaklaşmaktayız” dedi.<br />
Tayfun Öktem sözlerine şöyle devam<br />
etti; “Bu amaçla son bir yıl içinde<br />
Avrupa’da 10 milyon Euro toplam yatırım<br />
yaptık. Bu sayede Avrupa’da 80 bin<br />
metrekare depolama alanına ulaştık.<br />
Türkiye’de 4.200’ü aşkın çalışanı olan<br />
Ekol ailesi, Avrupa’da ise 7 ayrı milletten<br />
1.200’ü aşkın çalışan sayısına ulaşarak,<br />
uluslararası şirketler arasındaki yerini<br />
aldı. Ortaya çıkan bu tablo bizler<br />
için son derece gurur verici. Avrupa’da<br />
en hızlı yayılan lojistik şirketi olarak hedeflerimize<br />
yol almaya devam edeceğiz.<br />
Son ortaklığımız olan Ukrayna ile bu yolda<br />
hızla ilerleyeceğiz. Depo ve araç yatırımları<br />
ile 20 milyon Euro ilave yatırım<br />
yapılması planlanan Ukrayna ortaklığımızdan<br />
2013 yılında 20 milyon Euro<br />
ciro hedefimiz, tüm Avrupa’da yatırımlarımızdan<br />
ise 75 milyon Euro civarında<br />
ciro beklentimiz bulunuyor.”<br />
Uluslararası taşımacılıkta yük organizasyonu<br />
ile başlanılan noktadan, üçüncü<br />
parti entegre lojistik hizmetleri sunan<br />
bütünleşik bir yapıya ulaşan Ekol; bugün<br />
yarattığı know-how, kalifiye insan<br />
kaynakları ve ileri teknoloji uygulamalarıyla<br />
çok farklı sektörlerde bulunan yerli<br />
ve yabancı müşterilerine entegre lojistik<br />
hizmetleri ve tedarik zinciri çözümleri<br />
tasarlıyor ve sunuyor.<br />
Türkiye ve Avrupa’da en yeni teknoloji<br />
ile donatılmış dağıtım merkezleri, genç<br />
ve çevreci araç filosuyla, yeni ekonominin<br />
gereksinim duyduğu her türlü hizmeti<br />
bütünleşik bir şekilde, uluslararası arenada<br />
sunabilen Ekol; taşımacılık, depo<br />
yönetimi, dış ticaret ve tedarik zinciri<br />
yönetimi çözümlerini müşterilerine sunmakta.<br />
Ekol, Türkiye’de 400.000 metrekare<br />
kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri;<br />
Almanya; İtalya, Yunanistan, Fransa,<br />
Ukrayna, Bosna ve Romanya’da bulunan<br />
80.000 metrekarelik tesisleri, 2.000 araçlık<br />
filosu ve 4.200’i aşkın Türk; 1200’ü<br />
aşkın Avrupalı çalışanıyla Türkiye’nin ve<br />
Avrupa’nın öncü entegre lojistik hizmet<br />
sağlayıcıları arasında yer alıyor.
Lojistik<br />
Balnak yabancı alımlar ve ortaklıklar ile<br />
“Osmanlı Projesi”ni başlatıyor<br />
Türk lojistik sektöründe hizmet veren<br />
Balnak, yeni projeleri ile dikkatleri<br />
üzerine çekiyor. 2015’te tamamlanması<br />
öngörülen “Osmanlı Projesi”<br />
ile hedef; yabancı şirket satın almaları<br />
ve ortaklıklarla büyümek. Hedeflenen<br />
merkezler ise, OrtaDoğu, Kuzey Afrika<br />
ve Balkanlar.<br />
Türk lojistik sektöründe ilk 5 şirket arasında<br />
yer alan Balnak, yeni yatırım planları<br />
ile dikkat çekiyor. Ar-Ge çalışmalarının<br />
olumlu etkileri ile ticari faaliyetlerini<br />
“Osmanlı Projesi” adı altında Balkanlar,<br />
Ukrayna, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu ve<br />
Kuzey Afrika’da daha da arttıracak olan<br />
Balnak, 2011’de 141 Milyon Euro olan<br />
cirosunu <strong>2012</strong>’de yüzde 12 ila 13 seviyelerinde<br />
büyüterek 160 – 165 milyon<br />
Euro’ya yükseltecek.<br />
Balnak Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi<br />
Aygüler, Büyük Osmanlı Projesini ve<br />
bu alandaki çalışmalarını ve şu sözlerle<br />
özetliyor. “2015 Osmanlı Projesi’nin<br />
amacı, belirlenen ülkelerde güçlü ve yerel<br />
nakliyecilere ortak olunması. Osmanlı<br />
Projesi için Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey<br />
48 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Afrika, Ukrayna ve Rusya’da yapılanma<br />
kararı aldık. 2013 başlarında ülkeler arası<br />
durum netleşecek, bunun için görüşmeler<br />
başlatıldı. Mısır ve Yunanistan ilk<br />
hedefimiz. Yunanistan’ı seçmemizin nedenleri,<br />
yakınlık ve krizin avantaja çevrilebilmesi.<br />
Mısır ise iyi bildiğimiz, büyüyeceğini<br />
düşündüğümüz bir pazar, ayrıca<br />
Afrika’ya giriş kapısı. Bilindiği gibi,<br />
Avrupa’da dünya devleri var ama saydığım<br />
bölgelerde durum öyle değil. Depo<br />
ve dağıtım lojistiğinde çok iyi değiller.<br />
Biz onlara destekle fark yaratabileceğimize<br />
inanıyoruz. Durum böyleyken daha<br />
az gelişmiş ülkelerde birinci sırada olabileceğimizi<br />
düşünüyorum. Türkiye yeni<br />
pazarlara açılacak ama Avrupa’yı bırakmayacak.<br />
Böyle bir hedefe konumlanmamız<br />
ise diğer pazarlarda olmamıza<br />
engel değil. Söylediğim gibi, Osmanlı<br />
Projesi ile pazarda iş yapan şirketlerle<br />
ortaklık asıl hedef. Temelde bölgede<br />
iş yapan yerel network olmak yatıyor.<br />
Tekstil, otomotiv, proje taşımacılığı ve<br />
intermodal taşımacılığa ağırlık vermeyi<br />
düşünüyoruz.”<br />
2013 planlamaları arasında ayrıca demiryolu<br />
yatırımlarına da hız verecek<br />
olan Balnak, yayılmacı politika izleyerek<br />
Osmanlı Projesi ile Afrika’nın ve Orta<br />
Doğu’nun en güçlü lojistik markası olacak.<br />
Sadece temsilcilik veya ofis açarak<br />
büyümeyi değil, şirket satın alımlar<br />
ve ortaklıklar ile hedeflenen ülkelerde<br />
depo, antepo, yükleme vb alanda bir üs<br />
olarak, özellikle bu alanda iş yapan yerel<br />
bir network olacak. Konu ile ilgili olarak<br />
Aygüler sözlerine şöyle devam ediyor;<br />
“Osmanlı Projemiz ile 2015’e kadar<br />
2 katı büyüklüğe ulaşmayı hedefliyoruz.<br />
Şirket alımları ile büyüyeceğimiz bu projemizde<br />
hedefimiz 300 milyon Euro’luk<br />
bir büyüme içerisinde olmak. Satın alımlarımız<br />
Balnak’a değer katacak şirketler<br />
üzerinden olacak. Özellikle deniz ve havayolunda<br />
çok daha fazla büyümek istiyoruz.”
Lojistik<br />
CEVA, Tedarikçilerini Ödüllendirdi<br />
Dünyanın önde gelen global tedarik<br />
zinciri yönetimi şirketlerinden CEVA,<br />
İspanya’nın Ontigola şehrinde<br />
gerçekleştirilen törenle, ikinci Global Tedarikçi<br />
Ödülleri’nin sahiplerini açıkladı.<br />
Otomotiv, lastik, elektronik, teknoloji, petrokimya,<br />
endüstriyel mamuller, hızlı tüketim<br />
ürünleri, basın yayın gibi birçok farklı pazar<br />
ve sektöre hizmet sunan CEVA Lojistik, ilkini<br />
2011 yılında gerçekleştirdiği ve bu yıl ikincisini<br />
düzenlediği Global Tedarikçi Ödülleri ile<br />
dünya çapındaki tedarikçileri arasından en iyi<br />
uygulamaları belirledi.<br />
CEVA’nın Dünya genelindeki 50 tedarikçisini<br />
ağırladığı ödül töreni, CIO Peter<br />
Dew, COO Bruno Sidler ve CPO Simon<br />
Boggis’in ev sahipliğinde, CEVA’nın Madrid<br />
yakınlarındaki Ontigola’da yer alan çok<br />
kullanıcılı, ekolojik olarak sürdürülebilir tesislerinde<br />
gerçekleştirildi.<br />
Teknoloji kategorisinde ödül kazanan HCL<br />
Technologies, karmaşık iş sorunlarının<br />
çözümüne yönelik BT ve mühendislik<br />
hizmetleri sunan önder bir şirket olarak<br />
ortaklık ilişkisi içinde çalışmaya olan gerçek<br />
bağlılığı ve son bir yıldır CEVA’nın beş<br />
stratejik önceliğinden üçünü geçekleştirmiş<br />
olması dolayısıyla Yılın Global Tedarikçisi<br />
ödülüne layık görüldü.<br />
CEVA CEO’su John Pattullo konuşmasında,<br />
“Tedarikçi ilişkilerinin stratejik önemi asla<br />
küçümsenemez. Güçlü tedarikçi ilişkileri,<br />
karşılıklı yapılan işlerin ve işletme modellerinin<br />
anlaşılmasıyla da güçlenerek iki<br />
tarafa da rekabet avantajları sağlayabilir.<br />
Ben <strong>2012</strong>’nin bütün ödül sahiplerini kutlamak<br />
istiyorum. Şirketimize ve Uygulamada<br />
Mükemmellik ilkemize olan bağlılıklarını<br />
gözler önüne serdiler” dedi.<br />
CIO Peter Dew ise “Son yıllarda HCL ile olan<br />
ortaklığımız boyunca hizmette mükemmellik<br />
için bitmeyen bir tutku ve bağlılık içinde<br />
olduklarını gördük. Sadece CEVA için global<br />
düzeyde entegre BT desteği sağlamakla<br />
kalmamış, işlerimizin diğer alanlarında da<br />
katma değer sergileyerek sonuçta HCL<br />
olarak ABD’de CEVA ile İş Süreçlerinde Dış<br />
Kaynak Kullanımı (Business Process Outsourcing<br />
- BPO) sözleşmesi imzalamışlardır.<br />
HCL ekibini tebrik ederim” dedi.<br />
Ayrıca Yılın Global Tedarikçisi ödülüne ek<br />
olarak ödül töreninde, başka kategorilerde<br />
yedi ayrı tedarikçi de ödül aldı:<br />
Amerika Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Crown<br />
Equipment<br />
Asya Pasifik Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Shinpack<br />
Kuzey Avrupa Bölgesi Yılın Tedarikçisi – Jungheinrich<br />
Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi<br />
YIlın Tedarikçisi – Modulblok<br />
Hava Taşıma Yılın Tedarikçisi – Cathay Pacific<br />
Deniz Taşıma Yılın Tedarikçisi – Vanguard Logistics<br />
Kara Taşıma Yılın Tedarikçisi – TNT.<br />
Türkiye’nin En Büyük Lojistik Deposunu Açtı<br />
CEVA Lojistik, Türkiye’nin en büyük<br />
lojistik depolarından birini Gebze’de<br />
açarak kapasitesini yüzde10 artırdı<br />
ve Türkiye’de 600.000 metrekare depolama<br />
alanına ulaştı. 300 yeni istihdam, özel IT sistemi,<br />
deprem yönetmeliğine uygun ve yangına<br />
karşı son teknoloji önleme sistemine sahip<br />
depo, Uluslararası Yangın Koruma Derneği<br />
(NFPA) standartlarına uygun olarak inşa edildi.<br />
<strong>2012</strong> yılında Türkiye’nin lojistik sektöründe<br />
tek merkezden takip sistemi olan Kontrol<br />
Merkezi’ni açan ve yılın ilk yarısında Gebze<br />
ve Adana’da iki yeni depoyu ve transfer<br />
merkezini hizmete sokan CEVA, şimdi<br />
de Türkiye’nin en büyük depolarından<br />
birini sanayinin dağıtım ve üretim merkezi<br />
Gebze’de faaliyete soktu.<br />
CEVA Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü<br />
Aslan Uzun, açılış töreninde yaptığı<br />
konuşmada, “Yaptığımız bu önemli yatırım<br />
için Türkiye’de lojistik açıdan en önemli<br />
noktayı, Gebze’yi özel olarak seçtik. Sanayinin<br />
merkezi olan Gebze, Türkiye’nin kalbi olarak<br />
tanımlayabileceğimiz bir konumda bulunuyor.<br />
Gebze’deki 60 bin metrekarelik yeni depomuz<br />
Türkiye’nin en büyük deposu olmasının yanı<br />
sıra IT altyapısı ve güvenlik standardı ile de bizim<br />
için stratejik bir önem taşıyor” dedi.<br />
Ayrıca Uzun, lojistik sektörünün en hızlı<br />
büyüyen uluslararası şirketlerinden biri olan<br />
CEVA’nın hizmet vermeye başladığı tüm<br />
bölgelerde yatırımlar yaparak büyüdüğünü<br />
vurguladı. 2011 yılında lojistik ve altyapı<br />
yatırımlarının yanı sıra depolama alanında ciddi<br />
bir yatırım sürecinde olduklarını belirten<br />
Uzun konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />
“Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu<br />
imkanları değerlendirmek için lojistik sektöründeki<br />
atılımlar büyük önem taşıyor. Lojistik<br />
sektörünün bölge ülkelerle entegre olacak<br />
şekilde gelişmesi Türkiye’nin ihracatına önemli<br />
katkılar yapacaktır. Dünya Bankası 2010 Lojistik<br />
Performans Araştırmasına göre Türkiye<br />
150 ülke arasında 39. sırada yer alıyor. Bu da<br />
Türkiye’nin lojistik açıdan yüksek potansiyele<br />
sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, gerek<br />
yurtiçi gerekse uluslararası dağıtım ağımızın<br />
daha verimli ve yüksek performansla çalışması<br />
için Türkiye’nin dört bir yanında bulunan<br />
şubelerimizde yeni bir yapılanma sürecine<br />
girdik. Lojistik, ticaretin en stratejik ve gizli<br />
gücüdür. Satış maliyetlerinde fark oluşturmak<br />
ve rakiplerden avantajlı konuma geçmek isteyen<br />
firmalar lojistiği keşfettiler, ancak henüz<br />
yararlanmayan oldukça büyük bir kesim var,<br />
arzumuz bu firmaların da bir an önce bizlerden<br />
yararlanmaya başlamasıdır.”
Lojistik<br />
Gıda Sektörüne<br />
Yönelik Çözümlerine Devam<br />
Alışan Grup gıda likit taşımacılığı<br />
alanında yeni bir iş ortaklığına imza<br />
attı. Alışan Lojistik; Adana Organize<br />
Sanayi Bölgesi’nde yer alan; gıda sektöründe<br />
uluslararası platformda da faaliyet gösteren<br />
firma ile gıda likit taşıması hizmeti konusunda<br />
yeni bir iş ortaklığına imza attı.<br />
Kurulduğu 1985 yılından beri profesyonel<br />
uzman kadrosu ile lojistik sektörüne yöne-<br />
Hidrolik Dorse Filosunu 212 Dingile Çıkardı<br />
Taşımacılık sektörü markalarından<br />
Hareket, hidrolik dorse filosunu<br />
genişletmeye devam ediyor.<br />
Hareket, 16 dingil hidrolik Goldhofer<br />
marka THP/SL 4 tip dorseyi filosuna<br />
kattı.<br />
Hareket’in aldığı 3 adet THP/SL 4 ve<br />
1 adet THP/SL 4 Split dorsenin taşıma<br />
52 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
lik farklı çözümler üreten Alışan Lojistik; iş<br />
ortaklarına gıda sektöründen bir yenisini daha<br />
ekledi. Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />
bulunan, uluslararası platformda da faaliyet<br />
gösteren firma; Alışan Lojistik ile Ankara,<br />
İzmir, Bursa ve Elazığ illerine yönelik gıda likit<br />
taşımacılığı konusunda yeni bir işbirliğine imza<br />
attı. 2 Ağustos <strong>2012</strong> tarihi itibariyle uygulamaya<br />
konulan operasyon kapsamında; 10 adet<br />
gıda tank konteynırı Alışan Lojistik tarafından<br />
kapasitesi 720 ton, dingil başı ise 45<br />
ton istiap haddine sahip. Hareket’in<br />
elinde mevcut olan Goldhofer marka<br />
36 dingil THP/SL dorse ile kombine<br />
olabilen bu dorselerle tek parçada<br />
taşınabilecek yük miktarı toplam 2.340<br />
tona ulaşacak. Bu dingillerin ilavesi ile<br />
de Hareket’in hidrolik dorse filosu 212<br />
dingil’e çıkacak.<br />
firmaya teslim edilip; gıda standartları, iş<br />
güvenliği ve trafik kurallarına uygun olarak<br />
taşıma hizmeti sunulmaya başlandı.<br />
Uluslararası kara taşımacılığı, yurtiçi nakliye,<br />
likit taşımacılık, gümrüklü - gümrüksüz depolama,<br />
sigorta ve diğer tüm lojistik hizmetlerini<br />
müşterilerine entegre bir şekilde sunmaya<br />
devam eden Alışan Lojistik; yeni müşterisi ile<br />
de uzmanlık alanlarından birisi olan gıda likit<br />
taşımacılık hizmetini, merkez ekibinin yönetiminde,<br />
an ve an tüm süreçleri kontrol ederek<br />
gerçekleştiriyor.<br />
1985 yılında kurulan Alışan Lojistik, uzman<br />
kadrosu ile uluslararası lojistik<br />
hizmetleri konusunda sektöre yönelik<br />
talepler için farklı çözümler üretmektedir.<br />
Uluslararası taşımacılık, gümrükleme,<br />
gümrüklü ve gümrüksüz depolama,<br />
dökme sıvı (likit) ve toz kimyevi madde<br />
taşımacılığı, yurtiçi dağıtım şirketin faaliyet<br />
gösterdiği alanlardır. Alışan Lojistik’in<br />
kalite çalışmaları, 2000’li yılların başında<br />
Toplam Kalite şemsiyesi altında toplanmış<br />
ve sırasıyla; Kalite Yönetim Sistemi, Çevre<br />
Yönetim Sistemi, İş Sağlığı ve Güvenliği<br />
Yönetim Sistemi, EFQM Mükemmellik<br />
Modeli uygulamalarıyla geliştirilmiştir.<br />
Genellikle uzun mesafeli ağır taşımalar<br />
ile tersane, petrokimya ve endüstri<br />
tesisleri gibi saha içi taşımalarda da<br />
kullanılabilen bu dorselerin teslimi ise<br />
Kasım <strong>2012</strong>’de yapılacak. Bu dorseler,<br />
52 dingil Goldhofer marka THP/SL-E tipi<br />
kendinden tahrikli hidrolik dorselerle de<br />
kombine olabilecek.<br />
1957 yılında kurulan Hareket, proje<br />
taşımacılığı, ağır ve standart dışı kargo<br />
taşımacılığı, vinç kiralama, ağır kaldırma,<br />
indirme ve yerleştirme hizmetleri veriyor.<br />
İndirme ve montaj işlemleri, büyük<br />
bir titizlikle, uluslararası standartlarda,<br />
son teknoloji ürünü ekipmanlarla<br />
gerçekleştiren hareket, kendisini çözüm<br />
ortağı olarak seçen firmanın yükünü,<br />
daha bulunduğu yerden alınmadan,<br />
her safhasını en ince ayrıntısına kadar<br />
projelendiriyor.
Lojistik<br />
Türkiye İhracatı ile Umut Veriyor<br />
Michel Akavi “Türkiye’nin ihracat numune<br />
çıkışlarının yarısından fazlasını<br />
taşıyoruz” dedi ve ihracattaki artışın<br />
umut verici olduğunu belirterek, gelecek<br />
dönem ihracatın artacağını öngördüklerini<br />
söyledi.<br />
Türkiye’nin ilk özel limanı olan<br />
Türkiye İş Bankası iştiraklerinden<br />
Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />
İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54<br />
hissesinin, Yılport Holding A.Ş.’ye<br />
satışı konusunda Hisse Satış Sözleşmesi<br />
imzalandı.<br />
Nemtaş Nemrut Liman İşletmeleri A.Ş.<br />
CEO’su ve Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />
İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu<br />
Başkanı M. Süha Aktaş, hisse satış fiyatının,<br />
kapanış tarihi itibarıyla kesinleşecek net fi-<br />
54 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
DHL Express Türkiye ve Fransa CEO’su Michel<br />
Akavi Çin, Almanya, Belçika ve Fransa’da<br />
yakın tarihlerde gerçekleşen tekstil ve kumaş<br />
fuarları başta olmak üzere fuar katılımlarının<br />
yüksek olmasının ve alınan yeni siparişlerin<br />
umut verici olduğunu belirtti. Çin ve<br />
Uzakdoğu ihracatının azaldığı bir dönemde<br />
Türkiye’nin pazar payını genişletmek için<br />
önemli bir fırsat yakaladığını vurgulayan<br />
Akavi; “DHL Express verilerine baktığımızda,<br />
numune çıkışlarındaki artış Türkiye ekonomisinde<br />
önemli role sahip ihracatın doğru yolda<br />
olduğuna işaret ediyor. Bu pozitif etkinin<br />
ekonominin büyümesine de olumlu yönde<br />
katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi.<br />
DHL Express Türkiye ve Fransa CEO’su Michel<br />
Akavi; “Kargo taşımacılığı ülke üretiminin<br />
damarlarıdır. ABD’de gelecek 6 aylık siparişlere<br />
göre kargo şirketlerinin endeksleri yayınlanır<br />
ve bu sonuçlara göre büyüme tahmini yapılır.<br />
DHL Express’in bu yılki verilerine göre, Türkiye<br />
ihracatındaki büyümenin süreceğini rahatlıkla<br />
söyleyebiliriz. Gelecek 6 aylık dönemde ihracat<br />
numune gönderilerindeki artışın yüzde 20<br />
civarında olmasını bekliyoruz” dedi.<br />
Michel Akavi, <strong>2012</strong> yılının eylül ayına kadarki<br />
ihracat numune gönderilerindeki yüzde<br />
18’lik artışın 2013 yılı ekonomik bağlantıları<br />
açısından olumlu bir ön gösterge olduğunu<br />
ifade ederek şöyle konuştu:<br />
“Bölgesel olarak değerlendirirsek, Avrupa<br />
ihracat bağlantıları için ümit verici rakamlara<br />
sahibiz. Avrupa gönderi hacmimiz yüzde 15<br />
artarken, Afrika ve Latin Amerika gönderi<br />
hacmimizin yüzde 36, Ortadoğu gönderi hacmimizin<br />
yüzde 23 ve Kuzey Amerika gönderi<br />
hacmimizin ise yüzde 25 arttığını görüyoruz.<br />
Bu da ihracatçımızın “pazar çeşitliliği” arayışı<br />
anlamında bizleri ümitlendiren performansının<br />
kanıtıdır.”<br />
DHL Express olarak ihracat çeşitliliğine de<br />
katkıda bulunduklarını ifade eden Akavi,<br />
“İhracatçılarımızın 150 kg ve 7.500 Euro<br />
bedele kadar olan küçük ihracat gönderilerini<br />
de “Mikro İhracat” hizmetimiz sayesinde<br />
DHL Express hızı ve güvenilirliği ile taşımaya<br />
başladık. Bu Türkiye ihracatına, ayrı bir dinamizm<br />
ve ivme katacak bir gelişme olacaktır”<br />
diye konuştu.<br />
Akavi ayrıca, bu yıl yüzde 3 civarında büyümesi<br />
öngörülen Türkiye ekonomisinin 2013<br />
yılında tahmini yüzde 5 oranında bir büyüme<br />
yakalayabileceğini öngördüklerini ifade etti.<br />
Gemport’un Yüzde<br />
54 Hissesine Sahip Oldu<br />
nansal borca uyarlandıktan sonra<br />
netleşeceğini söyledi.<br />
Türkiye İş Bankası iştirakleri<br />
arasında yer alan Gemport<br />
Gemlik Liman ve Depolama<br />
İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54<br />
hissesinin, Yılport Holding<br />
A.Ş.’ye satışı konusunda Hisse Satış<br />
Sözleşmesi imzalandı.<br />
M. Süha Aktaş, 1992 yılında Türkiye’nin<br />
ilk özel limanı olarak Gemlik Körfez’inde<br />
kurulan Gemport’un hisse devrinin, ilgili<br />
Kamu Otoritelerinin iznine müteakip<br />
olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Süha<br />
Aktaş, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı;<br />
“Gemport Gemlik Liman ve Depolama<br />
İşletmeleri A.Ş.’nin yüzde 54 hissesinin<br />
Yılport Holding A.Ş.’ye satışı konusunda<br />
Hisse Satış Sözleşmesi imzalanmıştır.<br />
1992’de ülkemizin ilk özel sermayeli<br />
limanı olarak Gemlik Körfezi’nde faaliyete<br />
başlayan Gemport; halen konteyner,<br />
araç, genel yük elleçlemesi ve antrepo<br />
işletmeciliği faaliyetinde bulunmakta olup,<br />
Gemlik ve Mudanya Körfezi’nde pilotaj<br />
ve römorkaj hizmeti verme imtiyazına da<br />
sahiptir. Yıllık 450 bin TEU konteyner, 300<br />
bin adet araç yükleme boşaltma kapasitesiyle<br />
Gemport, Türkiye’nin ve Marmara<br />
Bölgesi’nin önde gelen limanlarından<br />
biridir. Yılport Holding A.Ş. yurtiçinde ve<br />
dışında liman işletmeciliği alanında faaliyet<br />
göstermekte olup, sahip olduğu knowhow<br />
ve deneyim ile Gemport’u daha da<br />
ileriye taşıyacağına inanılmaktadır. Hisse<br />
devri, ilgili Kamu Otoritelerinin iznini müteakip<br />
gerçekleştirilecektir. Hisse satış fiyatı,<br />
kapanış tarihi itibarıyla kesinleşecek net<br />
finansal borca göre uyarlandıktan sonra<br />
netleşecektir.”
Degerlendirme<br />
(<br />
Hibrid ve elektrikli kamyon-otobüs<br />
üretiminin rekabet merkezi Avrupa olacak<br />
Frost & Sullivan; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında hibrid ve elektrikli ticari araç sektöründe<br />
agresif genişleme stratejisinin çok büyük fırsatlar yaratacağını vurguluyor.<br />
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında<br />
hibrid ve elektrikli kamyon ve<br />
otobüs üretiminde yaşanan yüksek<br />
rekabet, Frost & Sullivan’ın analizine göre<br />
sürdürülebilir büyüme ve gelişmeye zemin<br />
hazırlıyor.<br />
2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan<br />
dünyanın önde gelen araştırma ve<br />
danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan;<br />
Türkiye’de hazırladığı başta enerji,<br />
otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere<br />
çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini<br />
de kapsayan raporlarıyla uluslararası<br />
şirketlerin ve yatırım fonlarının<br />
Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın<br />
yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk<br />
firmasına özel araştırma ve danışmanlık<br />
hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine<br />
yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu<br />
kapsamda Frost & Sullivan, hibrid ve elektrikli<br />
kamyon ve otobüs üretimi kapsamında<br />
Türkiye ticari araç üreticilerini de yakından<br />
ilgilendiren küresel pazarlar arasındaki<br />
rekabeti ve işbirliğini mercek altına alıyor.<br />
Frost & Sullivan’ın analizine göre Avrupa,<br />
küresel ölçekte hibrid ve elektrikli orta-ağır<br />
kamyon ve otobüs segmentinde en reka-<br />
56 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
betçi bölgesel pazar haline gelecek. Bu<br />
durum özellikle orijinal ekipman üreticileri<br />
(OEM) ile tedarikçi kısmında rakiplerin artmasının<br />
beklendiği transit otobüs segmenti<br />
için geçerli olacak.<br />
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı kapsayan<br />
“Orta-Ağır Hibrid ve Elektrikli Ticari Araç<br />
Pazarının Stratejik Analizi” başlıklı çalışmada<br />
Frost & Sullivan, 2020 yılında küresel<br />
olarak üretilen tüm orta-ağır ticari araçların<br />
yaklaşık yüzde 7’sinin hibrit/elektrikli<br />
güç aktarım sistemlerine sahip olacağını<br />
ileri sürüyor.<br />
Enerji fiyatlarının dalgalanması, enerji bağımsızlığı,<br />
tüketicilerin yeşil teknolojilere<br />
gitgide artan talebi, OEM ve tedarikçilerin<br />
hibrit/elektrikli ticari araç geliştirme<br />
yönündeki faaliyetlerinin sürdürülebilir büyüme<br />
ve gelişmeye zemin hazırladığını ifade<br />
eden Frost & Sullivan Endüstri Analisti<br />
Bharani Lakshminarasimhan, tüm alternatif<br />
güç aktarım teknolojileri arasında hibrid<br />
teknolojinin mevcut altyapıya en az baskıyı<br />
uygulayan teknoloji olduğunu belirtiyor.<br />
Analiz kapsamında, hibrid ve elektrikli<br />
orta-ağır kamyon ve otobüs üretiminin<br />
2020 yılına kadar Avrupa, Ortadoğu ve<br />
Afrika’da 45.000’i bulması bekleniyor. Bu<br />
zaman zarfında, hibridlerin, ticari olarak<br />
üretilen tüm orta-ağır hibrid ve elektrikli ticari<br />
araçların yarısına karşılık geleceği tahmin<br />
ediliyor.<br />
Lakshminarasimhan, bu araçlarla ilgili olarak<br />
halihazırda çoğu potansiyel müşteri<br />
tarafından engel olarak kabul edilen başlangıç<br />
maliyetleri ve kullanım ömrü maliyetlerini<br />
azaltacak yenilikçi ürün, teknoloji<br />
ve tedarik zincirleri geliştirme ihtiyacının<br />
altını çiziyor. Nitekim OEM’ler ve tedarikçiler,<br />
hızla değişen pazardaki büyüme ivmesini<br />
desteklemek için hem bağımsız olarak<br />
hem de işbirliği içerisinde dikey ve sanal<br />
entegrasyon kombinasyonu çerçevesinde<br />
çalışmalar yürütüyor.<br />
Sektörün önünde duran engeller hakkında<br />
ise Lakshminarasimhan şunları söylüyor:<br />
“Şu an pazarda en büyük zorluk,<br />
teknolojinin yüksek başlangıç maliyeti<br />
ve hibrid/elektrikli araçların başta uzun<br />
mesafe nakliye hareketi olmak üzere<br />
çok çeşitli ticari araç hizmet döngülerini<br />
destekleyememesidir. Yeni oluşan pil<br />
teknolojisi ve sıvılaştırılmış petrol gazı ve<br />
basınçlı doğal gazla (LPG/CNG) çalışan<br />
ticari araçlar gibi gelişmekte olan teknolojilerin<br />
yarattığı rekabet, hibrid ve elektrikli<br />
ticari araçların pazara daha hızlı girmesini<br />
engelliyor.”<br />
Frost & Sullivan’ın araştırmasına göre<br />
yakın gelecekte modül tedarikçilerin<br />
marjları daralacak. Hacimler artmaya<br />
başlayıp OEM’ler ücretlendirme baskılarını<br />
artırdıkça, aynı durum parça tedarikçileri<br />
için de geçerli olacak. Şu<br />
anki hibridlerin görev döngüsü kısıtlaması,<br />
hedeflenen belli mesleklerde ve<br />
görev döngülerinde en yüksek verimliliği<br />
sağlayan araç ve ürünleri geliştirmeyi<br />
amaçlayan uyumlu stratejilere olan ihtiyaca<br />
işaret ediyor.<br />
OEM’lerin görev döngüsü odaklı ürün<br />
platformları geliştirmelerinin şart olduğunu<br />
belirten Lakshminarasimhan, sürdürülebilir<br />
bir pazar büyümesi ve gelişimi sağlamak<br />
için tedarikçilerin dikey entegrasyona<br />
odaklanmaları gerektiğinin altını çiziyor.
makale<br />
Yan Sanayi - Fikri Mülkiyet İlişkisi<br />
Kısaca hatırlamak gerekirse bir önceki<br />
yazımızda eşdeğer nitelikte<br />
yedek parçanın tanımı ve Rekabet<br />
mevzuatındaki yerini incelemiştik.<br />
Özetle, orijinal yedek parça ile aynı kalitede<br />
olduğu tevsik edilen yan sanayi<br />
ürünlerinin hukuki olarak orijinal parça<br />
değerinde olduğu, özel ve yetkili servislerde<br />
garanti kapsamında bakım onarım<br />
faaliyetlerinde kullanılabileceği, bu nedenle<br />
imalatçılarına pazar avantajı sağladığını<br />
ifade ettik.<br />
Yan sanayi imalatçıları açısından bir diğer<br />
önemli husus da imal ettikleri parçaların<br />
fikri mülkiyet konusu olup olmadığı<br />
veya orijinal parçaların fikri mülkiyet<br />
korumasının ne zaman kalktığı konusudur.<br />
Zira koruma süresi dolan parçalar<br />
OEM’ler haricindeki imalatçılar tarafından<br />
da serbestçe imal edilebilecektir.<br />
Hukukumuzda, AB Hukukuna paralel<br />
olarak üretilen yedek parçaların tasarım<br />
hakları Endüstriyel Tasarım Haklarının<br />
Korunmasına Dair Kanun Hükmünde<br />
Kararname ile korunmaktadır. Mevzuatımıza<br />
göre tasarım haklarının koruma<br />
süresi 5 yıl olup tasarımcının inisiyatifine<br />
bağlı olarak 25 yıla kadar uzatılabilmektedir.<br />
Ancak AB mevzuatına paralel<br />
olarak, rekabet ortamının korunması<br />
ve üreticilere tekel ortamı yaratılmasının<br />
önüne geçilmesi, yedek parça sektöründeki<br />
diğer üreticilerin de pazara dahil<br />
olabilmeleri, fiyatların tüketiciler lehi-<br />
Selçuk Argun<br />
58 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
ne regüle edilmesi amacı ile<br />
tasarım haklarının korunmasına<br />
dair genel kurala bazı<br />
istisnalar getirilmiştir.<br />
“Must Fit” ve “Must Match”<br />
olarak nitelendirilen parçalar,<br />
istisna hükümlerinden<br />
faydalanmakta ve yan sanayi<br />
imalatçıları tarafından<br />
aşağıdaki koşullar dahilinde<br />
imal edilmektedir;<br />
“MUST FIT” Parçalar:<br />
Kanun Hükmünde<br />
Kararname’nin 10. Maddesi<br />
uyarınca teknik fonksiyonunun<br />
gerçekleştirilmesinde,<br />
tasarımcıya, tasarıma ilişkin<br />
özellik ve unsurlarda hiç bir<br />
seçenek özgürlüğü bırakmayan<br />
tasarımlar koruma kapsamı<br />
dışındadır.<br />
Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı<br />
ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak<br />
monte edebilmek veya bağlayabilmek<br />
için ancak zorunlu biçim ve boyutlarda<br />
üretilebilen tasarımlar koruma kapsamı<br />
dışındadır.<br />
Daha açık bir ifade ile bir parça, tasarlandığı<br />
form dışında teknik fonksiyonunu<br />
gerçekleştiremeyecekse koruma kapsamı<br />
dışında sayılmaktadır. Örneğin motor<br />
bloğunu şasiye bağlamak için gerekli<br />
olan bir parça başka türlü tasarlanma<br />
imkanına sahip değilse hukuken korunmamaktadır.<br />
Bu nedenle yan sanayiciler<br />
bu ürünü herhangi bir kısıtlama olmaksızın<br />
diledikleri gibi üretebilecek ve pazarlayabileceklerdir.<br />
“MUST MATCH” Parçalar<br />
Kanun Hükmünde Kararname’nin “Onarım<br />
Amaçlı Kullanım” başlıklı 22. Maddesi<br />
uyarınca;<br />
Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı<br />
ürünün piyasaya ilk sürüldüğü tarihten<br />
üç yıl sonra olmak üzere, tasarımın<br />
üçüncü kişilerce 17 nci madde hükümleri<br />
çerçevesinde aşağıda belirtilen koşulların<br />
bir arada karşılanarak kullanımı tasarım<br />
hakkının ihlali sayılmaz;<br />
a) Tasarlanan ürünün, bileşik bir ürünün<br />
parçası ve görünümünün bu bileşik ürü-<br />
ne bağımlı olması,<br />
b) Bileşik ürüne orijinal görünümünü yeniden<br />
kazandırmak üzere onarımında<br />
kullanılması,<br />
c) Onarım için kullanılan ürünün kaynağı<br />
konusunda kamuoyunun yanıltılmaması.<br />
Motorlu taşıtlar, binlerce parça ve komponentin<br />
bir araya gelmesinden oluşan<br />
bileşik ürünlerdir.<br />
Bu bağlamda, motorlu taşıtların görünen<br />
aksamlarının (kaporta parçaları,<br />
tampon, far vs.) korunma süresi madde<br />
metninden de anlaşılacağı üzere 3 yıl ile<br />
sınırlıdır. Daha açık ifade ile yedek parça<br />
olarak bakım ve onarım kapsamında kullanılmak<br />
üzere üretilen kaporta aksamları,<br />
tamponlar, farlar vs. parçalar, menşei<br />
ifade edilmek şartı ile, orijinal parçanın<br />
piyasaya çıktığı tarihten itibaren 3<br />
yıl sonra yan sanayi imalatçıları tarafından<br />
imal edilebilecektir.<br />
Örneğin 2009 yılı başında piyasaya çıkmış<br />
bir modelin çamurluklarının üretimi<br />
günümüzde herhangi bir kısıtlamaya<br />
tabi tutulamayacaktır.<br />
<strong>2012</strong> yılında piyasaya çıkmış bir modele<br />
ait çamurluğun şasiye monte edilmesi<br />
için gerekli aparatlar ise yukarıda belirtilen<br />
koşullar çerçevesinde herhangi bir<br />
süre sınırlamasına tabi olmaksızın üretilebilecek,<br />
hukuki koruma kapsamı dışında<br />
kalacaktır.<br />
Kanun koyucunun, gerek eşdeğer kalitede<br />
yedek parça kapsamı ile üreticilere,<br />
servislere ve tüketicilere tanıdığı seçimlik<br />
hakların, gerekse tasarım haklarına<br />
getirdiği sınırlamaların amacı, tasarım<br />
hakkı sahibi üreticilerin, ikincil pazarda<br />
tekel pozisyonuna sahip olmalarını<br />
engellemektir.<br />
Eşdeğer kalitede yedek parça üreticileri,<br />
fikri mülkiyet konusundaki istisnalardan<br />
da yararlanarak pazarda daha büyük bir<br />
pay kapma yoluna gidebilecektir. Rekabetçi<br />
ortamın sağlayacağı fiyat indirimleri<br />
de tüketicilere, müşterilere avantaj<br />
sağlayacaktır.<br />
Selçuk Argun<br />
Avukat
Ticari trend<br />
Hibrit Otobüslerle Hannover Yemyeşil<br />
Hannover’de hizmet veren Allison donanımlı 11 hibrit otobüs, bugüne kadar 750.000<br />
kilometrenin (466.028 mil) üzerinde yol yaptı ve yaklaşık 5 milyonun üzerinde yolcu taşıdı.<br />
Allison H 50 EP ile donatılan ilk 18 metrelik<br />
belden kırma Solaris Urbino hibrit<br />
otobüs, 2008 yılında Almanya’nın<br />
Hannover şehri toplu taşıma operatörü Ustra<br />
Hannoversche Verkehrsbetriebe AG (üstra) tarafından<br />
hizmet vermeye başladı. Fraunhofer<br />
Enstitüsü’nün de katıldığı yoğun testlerin sonunda,<br />
10 adet Allison donanımlı hibrit otobüs<br />
daha 2011 yılı Eylül ayında üstra’nın otobüs<br />
filosunda yerini aldı.<br />
Almanya, Hannover’de halihazırda her birinin<br />
üzerinde “Her şey yeşil” yazan 11 adet hibrit<br />
otobüs hizmet veriyor. Şehir merkezi boyunca<br />
Haltenhoffstraße‘dan Altenbekener Damm’a<br />
kadar 121. hat üzerinde manzara, artık bu<br />
otobüsler olmadan hayal edilemiyor. İlk hibrit<br />
otobüsün 2009 yılında üstra’da test sürüşüne<br />
başladığı günden bu yana, 121.hattın hibrit<br />
otobüsler için uygun olduğu düşünülüyordu.<br />
Duraklar arasındaki kısa mesafeler, düşük ortalama<br />
hız ve yolcuların yoğunluğu göz önünde<br />
bulundurulduğunda hibrit otobüslerin sunduğu<br />
avantajlar bu hatta büyük faydalar sağlıyor.<br />
Kırsal alanlara veya banliyö hatlarının bulunduğu<br />
bölgelere göre daha yoğun ve hassas<br />
frenlemeye ihtiyaç duyulan bu güzergah üze-<br />
rinde hibrit otobüsler en verimli şekilde kullanılıyor.<br />
Otobüs servisleri ve üstra şehir içi otobüsleri<br />
araç mühendisliği sorumlusu Hubert Nawa<br />
yaptığı açıklamada; “Sürekli dur-kalk gerektiren<br />
şehir içi hatlarda ihtiyacınız olan tek şey<br />
hibrit otobüsler. Çünkü avantajları gerçekten<br />
çok fazla. 121. hat boyunca, hibrit otobüsler<br />
yaklaşık yüzde 30 oranında yakıt tasarrufu<br />
sağlıyor” diyor.<br />
İstatistiksel olarak her bir hibrit otobüs, ön<br />
görülen 12 yıllık ömrü boyunca 88.100 litre<br />
(23.273 galon) dizel yakıt tasarrufu sağlayacak.<br />
Bu rakamlar, bu güne kadar alınan fiili ölçümlerle<br />
yakıt tüketimini 18,8 oranında azalttığının<br />
doğrulanması ve tahmini olarak tüm<br />
hizmet dönemine yansıtılması ile hesaplanıyor.<br />
Aynı zamanda bu hesaplamalarda aşırı sıcaklar<br />
dikkate alınmalıdır. Şiddetli geçen kış aylarında,<br />
özellikle ısıtma sistemi gibi araçta çalıştırılması<br />
gereken ek fonksiyonlar da bu rakamları<br />
etkilemektedir.<br />
CO2 emisyonlarında sağlanan düşüş ve yakıt<br />
tasarrufu, hibrit otobüslerinin önemli avantajlarından<br />
sadece bazıları. Bu faydaların yanı sıra<br />
Hibrit otobüsler üstra için çok önemli olan gürültü<br />
kirliliğini de azaltıyor. Nawa “121. hat yakınında<br />
yaşayanlar gerçekten çok mutlu. Onlar<br />
neredeyse hibrit otobüsün geçtiğini duymakta<br />
zorlanıyorlar” diyor.<br />
Üstra Çevre Yönetim Müdürü Jens Ernsting<br />
ise açıklamasında; “Tüm faydalarının yanı sıra<br />
hibrit otobüsler, bize daha fazla yolcu sayısı<br />
ve bağlantılı yolcu kazandırıyor. Toplu taşıma<br />
araçlarında yer alan her kişi de aktif olarak iklimin<br />
korunmasına katkıda bulunuyor” diyor.<br />
Bu düşünceyle Çevre ve Doğa Koruma Federal<br />
Bakanlığı tarafından devlet, 2011 yılında<br />
10 yeni hibrit otobüsün satın alması için 1 milyon<br />
120 bin Euro tutarında (1,41 milyon dolar)<br />
bir destekte bulunmuştu.<br />
Özellikle güçlü hızlanması nedeniyle Hubert<br />
Nawa, Allison H 50 EP hibrit sisteminin büyük<br />
bir hayranı. “Allison sistemi ile donatılmış otobüsler<br />
ile gerçek performansınızı ortaya koyabilirsiniz.<br />
Bize göre bu, işletim sürelerinin hızlanması<br />
demek. Üstün ve serbest vites ivmesi,<br />
sürücü ve yolcuların daha rahat yolculuk yapmalarını<br />
sağlıyor” diyor.<br />
Solaris hibrit otobüsler, her biri patentli iki<br />
modlu paralel Allison H 50 EP hibrit sistemini<br />
içeriyor. Allison hibrit sistemi 6692cm3 kapasiteli,<br />
181 kW (246 hp) Cummins dizel motor<br />
tarafından üretilen tork ile iki elektrikli 75 kW<br />
jeneratör tarafından kombine ediliyor. Elektrik<br />
motorları, güç ve tork üretmek için dizel<br />
motora daha az gereksinim duyarak, otobüsün<br />
faaliyete geçmesine önemli ölçüde katkıda<br />
bulunuyor. Yüksek kapasiteli aküler frenleme<br />
sırasındaki enerjiyi depolayarak daha sonra<br />
otobüsü hızlandırmak için güç olarak yeniden<br />
kullanılıyor.<br />
Hibrit otobüs sürücüleri, yeni sürüş deneyimine<br />
çok hızlı adapte olunması konusunda hem<br />
fikir oluyor. Başlangıçta, frenleri neredeyse hiç<br />
kullanmak zorunda olmamak sıra dışı bir deneyim<br />
gibi geliyor. Aslında, sürücüler gaz pedalından<br />
ayaklarını çekerek gaz kestiğinde elektrikli<br />
motor, otobüsü yavaşlatırken, otobüsün<br />
çatısındaki yüksek kapasiteli nikel metal hibrit<br />
aküyü şarj ediyor. Hatta, yumuşak ve kesintisiz<br />
otobüs kalkışı sürücülere başlangıçta garip<br />
geliyor. Şimdi ise sürüşteki farklar, sürücülere<br />
ve yolculara sağladığı performans ve konfor<br />
sayesinde çok daha vazgeçilmez oluyor.<br />
Allison Transmission, 2003 yılında H 40/50 EP<br />
sisteminin seri üretimine başladı. Şu anda, Allison<br />
iki modlu paralel hibrit sistemleri ile donatılmış<br />
5.000’den fazla şehir içi otobüsü dünya<br />
çapında 230’u aşkın şehirde faaliyet gösteriyor.<br />
Allison ile donatılmış hibrit otobüslerin<br />
yaklaşık 100 milyon litre (26.4 milyon galon)<br />
dizel yakıt tasarrufu sağladığı ve 259,000 ton<br />
fazla karbon dioksit emisyonunun atmosfere<br />
salınmasını engellediğini ön görülüyor.
Ticari trend<br />
D-Max’e Romanya’da Büyük Ödül<br />
Tüm dünyadaki kullanıcılarının beklentileri doğrultusunda yeniden tasarlanarak piyasaya<br />
sürülen Isuzu D-Max, Romanya’da en iyi Pick-up ödülüne layık görüldü.<br />
Piyasaya çıktığı 2002 yılından beri tüm<br />
dünyada 2 milyonun üzerinde satılan<br />
D Max’e “Best 4x4 Pickup Award”<br />
ödülü törenle veridi. Romanya’nın önde gelen<br />
otomotiv yayınlarından Auto Media’nın<br />
düzenlediği Michelin ve eurotaxGLASS’ın<br />
ana sponsorluğundaki asfalt (on-road) ve<br />
toprak (off-road) test sürüşleri şeklinde<br />
planlanan yarışmaya, birçok markanın pick<br />
up modeli katıldı. Arazi vitesi yerine 4x4 sürüşe<br />
düğme ile geçiş sağlayan “Shift on the<br />
Fly” sistemini 2004 yılında pick up pazarıyla<br />
tanıştıran Isuzu D-Max, otomatik vites<br />
seçeneğini de sunan ilk pick- up olmuştu.<br />
62 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Agresif ve sportif dış görünüş<br />
Görsel uyum sergileyen akıcı tasarım çizgileri,<br />
yan profilden arka kısma kesintisiz uzanan<br />
karakter çizgileri ile “sportif” bir tarza sahip<br />
olacak şekilde yeniden tasarlanan yeni Isuzu<br />
D-Max, kaslı çamurluk ve kama şeklindeki dizaynı<br />
ile güçlü ve atletik bir görünüme sahip.<br />
Tümüyle yenilenen kabin tasarımı daha fazla<br />
alan ve daha fazla şıklık ile hoş bir seyahat keyfi<br />
sunmak üzere tasarlandı.<br />
Aktif ve pasif güvenlik öğeleri<br />
Yeni Isuzu D-Max üstün güvenlik sistemleriyle<br />
donatıldı. Tüm versiyonlarında standart olarak<br />
sunulan sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları,<br />
kilitlenmeyi önleyici fren sistemi (ABS),<br />
çekiş kontrol özelliğine (TCS) sahip elektronik<br />
stabilite kontrol sistemi (ESC), panik fren yardım<br />
sistemi (BAS) ve güçlendirilmiş yeni kabin<br />
iskeleti ile yeni Isuzu D-Max daha güvenli sürüş<br />
keyfi sağlıyor.<br />
Yeni twin turbo, güçlü ve verimli motor<br />
Isuzu mühendisleri, yeni Isuzu D-Max’i geliştirirken<br />
motorun tepkisinden veya güç çıkışından<br />
ödün vermeksizin yakıt tüketimi<br />
ve emisyon konularına daha fazla odaklandı.<br />
Devir aralıklarında daha iyi tepki sağlayan<br />
“Twin Turbo” sistemi ile tüm düşük<br />
motor devirlerinde daha fazla performans,<br />
daha fazla yakıt tasarrufu ve daha az egzoz<br />
emisyonu sağlandı. Yeni 4JK1-TCHi<br />
motor, daha iyi yanma performansı sağlayan,<br />
daha iyi yakıt ve hava karışımı gerçekleştiren<br />
“Yüksek Türbülans” özelliğine de<br />
sahip.<br />
Yeni Isuzu D-Max selefine kıyasla yüzde<br />
5 daha az sürtünme katsayısı ile daha<br />
az yakıt tüketimi ve daha fazla performans<br />
vaat ediyor. Düşük sürtünme katsayısı<br />
ise daha az kabin gürültüsü anlamına<br />
geliyor.
Röportaj<br />
Hidromas Hannover’e Çıkarma Yaptı<br />
Galipoğlu Hidromas, bu yıl 64. kez düzenlenen dünyanın en eski ve köklü ticari araç<br />
fuarı Hannover IAA’ ya çıkarma yaptı.<br />
Rakipleriyle aynı holde yüzleşen<br />
Hidromas, modern stant dizaynı<br />
ver ürün gamındaki zenginlikle<br />
adeta global pazardaki rakiplerine meydan<br />
okudu. İki yılda bir düzenlenen ve<br />
ticari araç sektöründeki bütün üreticilerin<br />
şampiyonlar ligi olan bu fuara tüm<br />
satış ekibi, Ar-Ge, üretim mühendisleri<br />
ve müşterileri ile birlikte katılan firma,<br />
büyük bir organizasyonu daha başarı ile<br />
geride bıraktı. Bizde fuar dönüşünde,<br />
Galipoğlu Hidromas’ın Satış Pazarlama<br />
Direktörü Kazım Burak Dumancı’dan<br />
ayağının tozu ile fuar izlenimlerini aldık.<br />
Bizi firmanızın faaliyet alanı hakkında<br />
kısaca bilgilendirebilir misiniz?<br />
Özellikle damperli araçlar olmak üzere,<br />
araç üstü ekipman sektöründe kullanılan<br />
hidrolik teleskopik silindirler, valf,<br />
dişli ve pistonlu pompaların üretimini<br />
yapıyoruz. <strong>2012</strong> içerisinde ek olarak kitlerimizde<br />
kullandığımız yağ tanklarının<br />
da üretimine başladık. Bunun için yeni<br />
bir hat oluşturduk ve tamamen piyasa<br />
standartlarının çok üzerinde, tasarım ve<br />
teknik olarak çok güzel bir ürün ortaya<br />
koyarak firmamızı rekabette bizi bir<br />
adım daha ileri taşıdık. Ürünlerimizin şu<br />
an için Kuzey Amerika hariç dünyadaki<br />
tüm pazarlara satışını yapıyoruz.<br />
64 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Türkiye’de ve dış pazarlarda<br />
Hidromas’ın pozisyonu şu an için<br />
nasıl değerlendiriyorsunuz ve hangi<br />
pazarları hedefliyorsunuz?<br />
Yurt içinde geçmişten gelen düzenli ve sadık<br />
bir müşteri kitlemiz var. Pazar payı olarak<br />
hatırı sayılır bir orana sahibiz ancak hayat<br />
devam ettikçe durmak yok hedef yüzde<br />
100. Yurtiçinde gelecek yıl komple kit<br />
satışlarımıza ağırlık vermek istiyoruz. Tank<br />
ve hortum üretimi ile bu konuda fiyat avantajı<br />
sağlayacağız. Yine pompa ve valf pazarında<br />
etkinliğimizi artırmak istiyoruz. Dış pazarlarda<br />
ise halen çok eksiklerimiz var. Dünya<br />
pazarlarının büyüklüğü göz önüne alındığında<br />
Avrupalı rakiplerimizin halen gerisindeyiz.<br />
Bu durum tabii ki bizi ve bizim gibi<br />
pek çok yerli üreticiyi hırslandırmakta. Somut<br />
hedeflerden bahsedecek olursak, bildiğiniz<br />
gibi Hindistan’da bir yatırımımız var.<br />
Bu yüzden o bölgelerde pazarlamaya ağırlık<br />
vermek istiyoruz. Kuzey Afrika da artık<br />
siyasi açıdan stabil hale geldiği için bu bölgeyle<br />
de yakından ilgileniyoruz.<br />
Hannover’deki bu fuara ne zamandan<br />
beri katılımcı olarak iştirak<br />
ediyorsunuz? Geçmişten günümüze<br />
kıyaslama yapar mısınız?<br />
Hannover’e yaklaşık 10 yıldır katılıyoruz.<br />
Bu yıl geçen yıllara göre daha az<br />
ziyaretçi geldiği gerçeğini tüm katılımcılar<br />
ifade etti. Buna sebep olarak<br />
Ortadoğu’daki siyasi sorunlar ve küresel<br />
ekonomik durgunluk söylenebilir. Bu<br />
yıl katılımcı firmaların da daha ekonomik<br />
davrandıkları dikkat çekti. Her zaman<br />
fuara renk katan pek çok gösteri<br />
ve sunumlar oldukça azalmıştı.<br />
Herkesin merakla beklediği<br />
Hindistan’da ki üretim tesislerinizi<br />
de açtınız. Şu an oradaki durum<br />
nasıl? Fuarda Hindistan içinde görüşmeler<br />
yaptınız mı?<br />
Hindistan çok farklı bir ülke. Ben “slowmotion<br />
country” tabirini kullanıyorum.<br />
Yani hiçbir şey için aceleniz olmayacak.<br />
Hayat ağır çekim ilerliyor. Bir çeşit sabır<br />
imtihanı geçiriyorsunuz. Hayatın her<br />
anında alış-verişte, trafikte, toplantılarda.<br />
Bunun doğal yansıması olarak da<br />
iş ve üretim sektörü de aynı. Tüm bunları<br />
aşacak kadar sabrımız, inancımız<br />
ve enerjimiz var. Bu yıl içerisinde yüzde<br />
10 gibi bir kapasite ile üretime başladık.<br />
2013 için yüzde 25 kapasiteye<br />
ulaşmak bizim için Hindistan için reel<br />
bir hedeftir.<br />
Bu yıl fuardan beklentileriniz nelerdi,<br />
İAA sizin açınızdan nasıl<br />
geçti?<br />
Birinci amacımız dünyanın farklı bölgelerindeki<br />
mevcut müşterilerimizle bir<br />
arada olmaktı ki bunu pozitif olarak<br />
gerçekleştirdik. Geride bıraktığımız 2<br />
yılın ve gelecek yılların değerlendirmelerini<br />
beraberce yapıp çalışmalarımız<br />
güncelledik. Yeni ürünlerimiz vardı bunları<br />
tanıtım imkânı bulduk. Yeni müşteri<br />
beklentilerimiz yerine geldi diyemem.<br />
Bundan sonrası için katılmayı düşündüğünüz<br />
organizasyonlar arasında hedeflediğiniz<br />
fuarlar hangileri olacak?<br />
Hidromas olarak merkezi fuarlara yer<br />
ayırıyorduk ancak 2013 için yerel fuarlarda<br />
katılımcı olacağız. Kuzey Afrika ve<br />
Rusya fuarlarına odaklanmak istiyoruz.
Yeni Ürün<br />
Düşük Yakıt Tüketimi ve<br />
Yüksek Performans<br />
Ticari araçlarda ekonomik ve temiz dizel motorlar için Common-Rail sistemleri Bosch, enjeksiyon<br />
basıncını 2.500 bar’a çıkarıyor.<br />
Dünyanın önde gelen teknoloji<br />
ve hizmet sağlayıcısı Bosch, ticari<br />
araçlara yönelik geliştirdiği<br />
Common-Rail enjeksiyon sistemlerinin<br />
azami enjeksiyon basıncını 2.500 bar’a<br />
çıkarıyor. Yeni sistem, düşük yakıt tüketimi<br />
ve düşük CO2 (karbondioksit) emisyonlarıyla<br />
birlikte yüksek performans<br />
sağlıyor.<br />
Geliştirilmiş bu yeni teknoloji sayesinde,<br />
Avrupa’daki Euro VI ve Amerika’daki US<br />
10 gibi egzoz gaz emisyon standartlarını<br />
karşılamak, ticari araçlarla mobil makineleri<br />
daha ekonomik hale getirmek<br />
hedefleniyor.<br />
Bosch, ticari araçlara yönelik Common-<br />
Rail enjeksiyon sistemlerinin azami enjeksiyon<br />
basıncını 2.500 bar’a çıkarıyor.<br />
Daha yüksek enjeksiyon basıncı, yakıt<br />
tüketimini ve emisyonları azaltmaya<br />
yardımcı olacak. Ağır ticari araçlarda,<br />
mazot tüketiminde yüzde 1’lik azalma<br />
bile, araç başına yıllık CO2 emisyonlarında<br />
bir tondan fazla azalma anlamına<br />
geliyor.<br />
Dengeli iç basınca sahip, yenilikçi Bosch<br />
CRSN3-25 enjeksiyon sistemi, özellikle<br />
yüksek seviyede hidrolik verimlilik sağlıyor.<br />
Dış geometrisi değişmediği için,<br />
Bosch enjeksiyon sisteminde kullanılan<br />
66 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
enjektör kendisinden önceki sistemle<br />
de uyum taşıyor. Yeni sistemin bir başka<br />
avantajı ise geliştirilmiş arıza teşhis<br />
yeteneği olarak dikkati çekiyor. Entegre<br />
basınç sınırlayıcı sayesinde, araç bakımdayken<br />
kapsamlı bir sistem kontrolü yapılabiliyor.<br />
Bosch’un yüksek basınçlı enjeksiyon sistemleri,<br />
egzoz gazı resirkülasyon sistemi<br />
(egzoz gazını tekrar motorun içine gönderen<br />
sistem) ve SCR katalitik konvertör<br />
sistemiyle (egzoz gazına Ad-blue adı verilen<br />
üre çözeltisi gönderen sistem) birleştiğinde,<br />
yakıt tüketimi ve zararlı egzoz<br />
gazı olan azot oksitlerin (NOx) azaltılmasında<br />
önemli bir rol oynuyor. Ancak,<br />
ilgili yanma süreçleri, partikül emisyonlarda<br />
artışı önlemek için yüksek enjeksiyon<br />
basınçlarına ihtiyaç duyuyor.<br />
Sistem basıncı motor hızından bağımsız<br />
olarak oluştuğundan, Common-Rail<br />
sistemleri, kısmi yüklü çalışmada yüksek<br />
enjeksiyon basıncı sağlıyor. Sonuç olarak,<br />
Common-Rail dizel motorları, düşük<br />
devirde bile yüksek torka sahip bulunuyor.<br />
Bosch Common Rail sistemi ile yediye<br />
kadar münferit enjeksiyon mümkün.<br />
Bu, motor tasarımı açısından esnekliği<br />
artırırken, düşük egzoz ve yakıt tüketimi<br />
seviyelerini destekliyor ve daha da<br />
sessiz bir çalışma sağlıyor. Yazılımın öğrenme<br />
özelliği sayesinde, enjekte edilen<br />
yakıt miktarı ayarlanabiliyor. Bu, yıllık<br />
olarak alınan mesafe<br />
yüksek olduğunda<br />
dahi, aracın tüm<br />
yaşam döngüsü boyunca<br />
katı egzoz gaz<br />
emisyon standartlarının<br />
karşılanmasını<br />
sağlıyor. Sonuç olarak,<br />
Bosch, 2013 yılında<br />
yürürlüğe girecek<br />
olan Euro VI<br />
emisyon standartlarının<br />
ve Amerika Birleşik<br />
Devletleri’ndeki<br />
US 10 standardı gibi<br />
diğer benzer katı<br />
standartların karşılanmasına önemli bir<br />
katkıda bulunuyor.<br />
Modüler Bosch CRSN3-25 enjeksiyon<br />
sistemi, müşteri spesifikasyonlarına ve<br />
ihtiyaçlarına bağlı olarak çeşitli enjeksiyon<br />
pompaları ile çalışmak üzere tasarlandı.<br />
16’ya kadar silindiri olan dizel motorlar<br />
ile otoyol ve otoyol dışı uygulamalarda<br />
kullanılabiliyor. Bu, kısa ve uzun<br />
mesafeli seyahat uygulamaları ile inşaat<br />
makineleri, traktörler ve deniz araçlarını<br />
da kapsıyor. Ağır iş makineleri için<br />
yeni nesil bir CPN5 yüksek basınçlı pompa<br />
kullanılabilir. 2.500 bar’a kadar basınç<br />
üretmesinin yanı sıra özellikle kompakt,<br />
sağlam ve hafif. Pompanın otoyol<br />
dışı uygulamalardaki hizmet ömrü 1,6<br />
milyon kilometre ve 15.000 çalışma saati<br />
bulduğu gibi hizmet ömrü ortalama<br />
araçlardan daha uzun oluyor.<br />
Bosch, gelecekte basınçları artırmayı ve<br />
ek sistemler geliştirmeyi sürdürmeyi hedefliyor.<br />
Halihazırda, daha da yüksek<br />
enjeksiyon basınçlarına sahip Bosch enjeksiyon<br />
sistemleri ve yakıt tüketimi egzoz<br />
gaz emisyonlarının azaltılması üzerinde<br />
de çalışılıyor. Örneğin; Bosch, ticari<br />
araçlar için CNG enjeksiyon sistemleri<br />
ile Denoxtronic ve Departronic egzoz<br />
gazı işleme sistemlerini geliştiriyor. Egzoz<br />
borusunda enerjinin geri kazanılmasını<br />
sağlayan güç aktarım sistemindeki<br />
hibritleştirme ve atık ısı geri kazanım sistemi<br />
alanlarında da çalışmalar sürüyor.
Yeni Ürün<br />
Doğal gazla çalışan araçların<br />
verimini arttırıyor<br />
Kalkışta motorun torkunu attırması ve hızlanma sırasında kesintisiz vites geçişi sağlaması, Allison’ı<br />
ticari hizmet amaçlı CNG/LNG uygulamaları için en ideal otomatik vites seçeneği haline getiriyor.<br />
Orta ve ağır ticari araçlar için dünyanın<br />
en büyük otomatik şanzıman<br />
üreticisi ve şehir otobüsleri<br />
için en önemli hibrit tahrik sistemleri<br />
tedarikçisi olan Allison Transmission,<br />
geliştirdiği teknolojiler sayesinde doğal<br />
gazla çalışan ticari araç uygulamalarında<br />
liderliği ile ön plana çıkıyor. Tasarruflu,<br />
temiz, verimli ve sessiz güç aktarım<br />
sistemlerine yönelik artan küresel talep<br />
doğrultusunda müşteriler, sundukları<br />
toplu taşımacılık, çevre, dağıtım ve inşaat<br />
hizmetleri için CNG ve LNG ile çalışan<br />
kamyon ve otobüsleri giderek daha<br />
fazla tercih ediyorlar.<br />
Allison’ın tork konvertörü, CNG ve LNG<br />
ile çalışan motorların düşük gücünü telafi<br />
etmek için motorun torkunu yükselterek<br />
kalkış ve sürüş sırasındaki genel verimliliği<br />
önemli ölçüde arttırıyor. Araçlar, Allison’ın<br />
Sürekli Güç Teknolojisi (Continuous Power<br />
Technology) sayesinde, düz vites<br />
veya otomatikleştirilmiş düz vitesli (AMT)<br />
araçların gaza daha yavaş cevap verme<br />
döngülerinden etkilenmiyor. Allison ile motordan<br />
tekerleklere daha fazla tork aktarıldığı<br />
için işletmeciler, aynı zamanda daha<br />
fazla verimlilik ve performans elde edebiliyor.<br />
Bunlara ek olarak Allison retarderı<br />
frenlemeyi güçlendirerek, doğal gazla çalışan<br />
motorun düşürdüğü motor fren torkunu<br />
da telafi ediyor.<br />
Allison Transmission Uluslararası Pazarlama<br />
Programları Müdürü Peter van Cu-<br />
68 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
ijk konuyla ilgili olarak; “Patentli tork<br />
konvertörü teknolojisi ve yumuşak, mükemmel<br />
vites değişimi sayesinde Allison<br />
otomatik şanzımanlar, doğal gazla çalışan<br />
araçlar için çok uygun. Hem ekonomik,<br />
hem de çevre avantajları ile gelişen<br />
doğal gaz alt yapısı, Allison otomatik<br />
şanzımanların atık, dağıtım, kısa mesafe<br />
taşımacılığı ve yol çekicilerini de içeren<br />
farklı uygulamalarda daha çok kullanılmasını<br />
sağladı” diyor.<br />
Kuzey Amerika’da, ticari OEM’ler CNG<br />
ve LNG ile donatılmış araçların çoğunda<br />
Allison şanzıman kullanıyor. Mesela,<br />
yeni Cascadia 113 çekici de dahil olmak<br />
üzere Freightliner’ın doğal gazla çalışan<br />
tüm araçları sadece Allison modelleriyle<br />
donatılıyor. Doğal gazla çalışan bu çekici,<br />
yeni Cummins Westport ISX12 G ağır<br />
hizmet motoruyla ve Allison 4000 serisi<br />
şanzımanla donatılıyor. Freightliner’ın<br />
Cummins Westport ISL G 8.9L motorlu<br />
araçları M2 112 ve 114SD ise 3000 Serisi<br />
şanzımanla sunuluyor.<br />
Florida merkezli lojistik şirketi Saddle<br />
Creek A.Ş.’nin CNG ile çalışan çekici filosu<br />
ise iki katına çıktı ve Allison bu artışa<br />
ortak oldu. Saddle Creek, Güneydoğu<br />
A.B.D.’deki kamyon yükü çalışmalarında<br />
doğal gaz teknolojisini uygulamaya<br />
devam ederken, yakın bir geçmişte<br />
Allison otomatik şanzımanla donatılmış<br />
40 adet Freightliner Business Class M2<br />
112 kamyonu filosuna ekledi. Freightli-<br />
ner M2 112 CNG kamyonun 530 litrelik<br />
yakıt sistemi, uygulamaya bağlı olarak<br />
kamyona günde 885 ile 925 kilometre<br />
arasında menzil sağlıyor.<br />
Allison otomatik teknolojisi, Avrupa’daki<br />
CNG/LNG kamyonlar için de giderek<br />
daha popüler hale geliyor. Scania, Iveco,<br />
Renault ve Mercedes’in aralarında bulunduğu<br />
büyük OEM’ler, doğal gazla çalışan<br />
motorlarıyla birlikte Allison otomatik<br />
şanzımanları sunuyor.<br />
Almanya’daki en büyük belediye çöp ve<br />
atık yok etme şirketi olan Berliner Stadtreinigung<br />
(BSR), hepsi Allison 3000 Serisi<br />
otomatik şanzımanla donatılmış<br />
120 adet Mercedes-Benz Econic CNG<br />
atık toplama kamyonuyla hizmet veriyor.<br />
CO2-nötr bir çalışma için bu araçlar,<br />
gelecekte BSR’nin Berlin Ruhleben’deki<br />
kendi tesisinde ürettiği biyo-metanla çalışmaya<br />
başlayacak.<br />
Avusturya Graz’da ise Allison otomatik<br />
şanzımanla donatılmış bir Mercedes-<br />
Benz Econic NGT 1828 çekici Magna<br />
Steyr fabrikasında test edildi. Avusturyalı<br />
nakliye şirketi Frikus’un sahibi olduğu<br />
Econic, Avusturya’da hizmete giren<br />
türünün ilk örneği. 6.9 litrelik OM 906<br />
LAG doğal gazla çalışan ve 205 kW (279<br />
bg) üreten bir motora sahip olan Econic<br />
NGT, retarder ve altı vitesli Allison 3000<br />
Serisi otomatik şanzımanla donatıldı.<br />
Econic NGT 1828 çekici hem CO2,<br />
hem de NO2 olmak üzere havayı kirleten<br />
maddelerde, yakıt tüketiminde (yüzde10)<br />
ve yakıt maliyetlerinde (yaklaşık<br />
yüzde 20) kayda değer azalma sergiledi.<br />
Gürültü emisyonu da bir dizel araç ile kıyaslandığında<br />
yüzde 50 oranında düşürüldü.<br />
Peter van Cuijk açıklamasında; “Dizelden<br />
daha temiz yanan, sera gazlarını<br />
ve gürültü emisyonlarını azaltan ve aynı<br />
zamanda daha ucuz olan bir alternatif<br />
yakıt kaynağının cazibesi, dünyanın her<br />
yerindeki işletmeleri Allison’la donatılmış<br />
CNG ve LNG araçları satın almaya<br />
yöneltiyor” diyor.
Yeni Ürün<br />
Ağır vasıtalar için onarım çözümleri:<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket,<br />
en yeni nesil LuK sürtünme kaplamaları<br />
üzerinde odaklanıyor.<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket, ağır vasıta<br />
segmenti için onarım çözümlerinde yeni<br />
nesil LuK debriyaj balataları kullanılması üzerinde<br />
odaklanıyor. HD 30 PLUS adlı yeni debriyaj<br />
balatası, 430, 400 ve 360 mm boyutlarında<br />
debriyaj diskleri için kullanıma sunuluyor.<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket tarafından<br />
eşzamanlı olarak sunulan ve bir debriyaj<br />
balatası, baskı plakası ve geleneksel veya hidrolik<br />
bir debriyaj rulmanı içeren LuK RepSet®<br />
şimdi ağır vasıtalar için daha da yüksek performanslı<br />
ve daha da dayanıklı bir debriyaj sistemi<br />
olma özelliği taşıyor.<br />
LuK’un yeni nesil balatalarını OEM ticari<br />
araç uygulamaları için benzersiz yapan<br />
özellik, sürekli liflerle güçlendirilen iki kat-<br />
Almanya’nın Frankfurt kentinde 11-<br />
16 Eylül arası düzenlenen otomotiv<br />
endüstrisinin en önemli ticari fuarı<br />
olan Automechanika <strong>2012</strong>’de Schaeffler<br />
Automotive Aftermarket “Daha Fazlası”<br />
konseptiyle on binlerce ziyaretçiyi LuK, INA<br />
ve FAG markalarının ürünleri ve hizmetlerinin<br />
dünyasına davet etti.<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket Pazarlama<br />
İletişim Direktörü Rouven Daniel,<br />
“Yarattığımız heyecan ve aldığımız muazzam<br />
miktarda olumlu geri bildirim, bu yılki<br />
Automechanika’daki ticari fuar faaliyetlerimizle<br />
gurur duymamızı sağlıyor” dedi ve ekledi:<br />
“Uluslararası müşterilerimiz ve ortaklarımız<br />
‘Daha Fazlası’ konseptinin yalnızca ile-<br />
Güçlü, Dayanıklı ve<br />
Ekonomik<br />
manlı bir debriyaj balatası kullanılıyor olmasıdır.<br />
Alt katman yüksek sıcaklık direnci,<br />
form stabilitesi ve sağlamlık için tasarlanırken,<br />
üst yüzey katmanının kaplama<br />
malzemesi mümkün olan en yüksek seviyelerde<br />
sürtünme kuvveti, düşük bir aşınma<br />
oranı ve en konforlu özellikler sağlayacak<br />
şekilde üretiliyor. Ek olarak, üretim sürecinin<br />
hiçbir bölümünde solvent kullanılmıyor.<br />
Kullanılan HD 30 PLUS malzemesi<br />
asbest ve kurşun ile kadmiyum, cıva veya<br />
krom-VI içermiyor. LuK’un yeni balata malzemesi<br />
sayesinde, ekonomik ve çevre dostu<br />
debriyaj balataları artık kullanıma sunulmuş<br />
bulunuyor.<br />
Balata malzemesi, her debriyaj sisteminin ana<br />
bileşeni olarak kabul ediliyor. Balata malzemesinin<br />
kalitesi dayanıklılığı, güç iletimini ve vites<br />
değiştirme sırasında elde edilecek konforu belirliyor.<br />
Yüksek termal yük altında dahi çok iyi<br />
aşınma karakteristikleri, mükemmel sıyırma<br />
dayanıklılığı, yüksek termal gücü ve iyi sönümlenme<br />
dengesi ile yeni nesil LuK debriyaj balatası<br />
yalnızca tüm kalite kriterlerini karşılamakla<br />
Schaeffler<br />
‘Daha Fazlası’ ile Frankfurt’taydı<br />
tişimle ilgili bir şey olmadığını, aynı zamanda<br />
Schaeffler’ın kendisini de tasvir eden bir ifade<br />
olduğunu bilir. Aslında, Daha Fazlası konsepti,<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket’ın müşteri,<br />
dağıtım ortağı ve tamirhane beklentilerini<br />
nasıl aştığını da temsil etmektedir.”<br />
LuK, INA ve FAG ürün portföylerinin yanı sıra,<br />
fonksiyonel sergi modelleri de hem uzmanların<br />
hem de ticari fuardaki meraklı ziyaretçilerin<br />
ilgi odağı oldu. Bu yeni ürünleri dokunarak<br />
denemek, insanların bunları daha yakından<br />
tanıma imkanı sağladı ve ürünlerin arkasındaki<br />
teknolojiyi daha açık hale getirdi. Schaeffler<br />
Automotive Aftermarket’ın çift balatalı<br />
debriyaj için onarım çözümü olan LuK Rep-<br />
Set® 2CT ürününe özellikle yüksek ilgi gösterildi<br />
ki bu ürün, Aftermarket (Bağımsız Yedek<br />
Parça) pazarında türünün ilk örneği. Fuarı ziyaret<br />
eden profesyoneller de INA markasının Aftermarket<br />
ürünlerinin çeşitliliğine ve Hafif Ticari<br />
Araçlar için geliştirilen FAG Tekerlek Rulma-<br />
kalmıyor, aynı zamanda birinci sınıf vites değiştirme<br />
konforu da sağlıyor. Tüm bunlar sonuç<br />
olarak daha az servis ziyareti ve daha fazla yol<br />
kat etmek, önemli ölçüde daha iyi çalışma verimliliği<br />
ve operasyonel taleplere ve sürüş stiline<br />
bağlı olarak debriyaj sisteminin yüzde 30’a<br />
kadar daha dayanıklı olması anlamına geliyor.<br />
Debriyaj balataları üzerindeki yükler sürekli<br />
olarak artıyor. LuK tarafından üretilen yeni nesil<br />
balata malzemesi bir uzmanlık geleneği, yenililik<br />
ve Schaeffler Automotive Aftermarket’in<br />
ürettiği LuK RepSet® ile birlikte ağır vasıtalar<br />
için en güçlü debriyaj sistemlerinden birisi anlamına<br />
geliyor.<br />
Schaeffler Automotive Aftermarket tarafından<br />
sunulan ve debriyaj balatası, baskı<br />
plakası ve mekanik veya hidrolik bir debriyaj<br />
rulmanı içeren LuK RepSet® şimdi ağır<br />
vasıtalar için daha da yüksek performanslı<br />
ve daha da dayanıklı bir debriyaj sistemi<br />
olma özelliği taşıyor.<br />
Yeni debriyaj balatası HD 30 PLUS, 430, 400<br />
ve 360 mm boyutlarında debriyaj diskleri için<br />
kullanıma sunuluyor.<br />
nı Onarım Çözümü’ne odaklandı. Hem tamirhane<br />
sahipleri hem de filo kullanıcıları, onarım<br />
süresinde yüzde 60’a kadar tasarruf sağlayan<br />
ve Mercedes-Benz Sprinter, Vito ve Viano modelleri<br />
ile VW Crafter için özel olarak geliştirilen<br />
bu onarım çözümü fuarda da sergilendi.<br />
Rouven Daniel, “Açık ve davetkar stant tasarımımız,<br />
açık mesajlarımız, yeniliklerimiz ve<br />
etkileşimimiz, yaratıcılığımız ve gerekli oranda<br />
gösterdiğimiz bağlılık ile ortaklarımıza,<br />
distribütörlerimize ve tamirhanelere sadece<br />
kaliteli ve yenilikçi ürünlerden ‘daha fazlasını’<br />
sunduğumuzu gösterdik. Ayrıca teknik<br />
ve işletme açılarından profesyonel pratik<br />
bilgiler sağladık ve onların satışlarını katma<br />
değerli ürün ve hizmetlerle aktif olarak<br />
destekledik. Ticari fuarda yapılan birçok toplantı<br />
ve tartışma esnasında aldığımız olumlu<br />
geri bildirim, hedef kitlemizin beklentilerini<br />
karşılamaktan çok daha fazlasını yaptığımızı<br />
doğruluyor” dedi.
Fuar<br />
Katılımcı Rekoru Kırdı<br />
Messe Frankfurt tarafından düzenlenen ve Almanya’nın Frankfurt kentinde<br />
yapılan Automechanika Frankfurt’ta bu yıl katılımcı rekoru kırıldı ve Doğu<br />
Avrupa ve Rusya’dan gelen ziyaretçilerin sayısının arttığı gözlendi.<br />
Otomotiv sektörü yedek parça, yan sanayii- aftermarket fuarı Automechanika Frankfurt<br />
<strong>2012</strong>, 74 ülkeden 4 bin 593 katılımcı ve 174 ülkeden yaklaşık 148 bin ziyaretçinin<br />
katılımıyla gerçekleşti.<br />
Almanya’nın Frankfurt kentinde 11-16 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri arasında düzenlenen otomotiv<br />
endüstrisinin en önemli ticari fuarı olan uluslararası otomotiv yedek parça ve<br />
aksesuar fuarı Automechanika Frankfurt <strong>2012</strong>’ye <strong>Aramedya</strong> yayımladığı üç dergi ile<br />
(Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar Dergisi, Auto Spare Parts World / Oto<br />
Yedek Parça Dergisi ve AgroWorld / Tarım Dünyası Dergisi) katılım sağladı.<br />
Otomotiv yan sanayiinde<br />
yaşanan gelişme ile birlikte<br />
bu yıl fuar katılımcı rekoru<br />
kırdı. İki yılda bir düzenlenen<br />
fuarda bu yıl Doğu<br />
Avrupa ve Rusya’dan gelen<br />
ziyaretçilerin sayısının<br />
arttığı gözlenirken; Euro<br />
Bölgesi’nden gelen ziyaretçi<br />
sayısında azalma oldu.<br />
Exhibition Centre fuar alanında<br />
305 bin metrekare<br />
kapalı alanın tamamı<br />
katılımcı firmalar tarafından<br />
dolduruldu. Automechanika<br />
<strong>2012</strong>’de “Ağır Ticari<br />
Araçların Yeterliliği,<br />
e-mobilite ile temel ve ileri<br />
eğitimler olmak üzere üç<br />
ana tema ele alındı.<br />
Messe Frankfurt tarafından<br />
2 yılda bir düzenlenen ve<br />
otomobil yedek parça sektörünün<br />
uluslararası alanda<br />
en önemli fuarları arasında<br />
görülen Automechanika<br />
Frankfurt’a bu yıl<br />
Türkiye’den yaklaşık 200<br />
firma katılarak ürün ve hizmetlerini<br />
sergiledi. Otomotiv<br />
yedek parçaları, sistemler,<br />
elektronik parçalar,<br />
bakım-onarım ürünleri, servis<br />
ekipmanları, aksesuarlar<br />
ve otomotiv sektöründeki<br />
yenilikler fuarda yer<br />
buldu.<br />
Sonraki Automechanika<br />
Frankfurt Fuarı 16-20 Eylül<br />
2014 tarihlerinde yapılacak.<br />
72 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong>
Fuar<br />
IAA Ziyaretçi Rekoru Kırdı<br />
Uluslararası Ticari Araçlar ve Yan Sanayi<br />
Fuarı IAA. 20 - 27 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri<br />
arasında, 64. kez Almanya’nın Hannover<br />
kentinde düzenlendi.<br />
<strong>Aramedya</strong>’nın yayımladığı üç dergi ile (Commercial<br />
Vehicles World / Ticari Araçlar Dergisi,<br />
Auto Spare Parts World / Oto Yedek Parça<br />
Dergisi ve AgroWorld / Tarım Dünyası Dergisi)<br />
katıldığı fuarda yaklaşık 114 Türk firması<br />
da yer aldı.<br />
74 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA) tarafından<br />
organize edilen IAA Hannover <strong>2012</strong><br />
Fuarına Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları<br />
Birliği tarafından Türkiye Milli Katılım Organizasyonu<br />
gerçekleştirildi.<br />
2010 yılı itibarıyla 2,9 milyon ticari araçla Avrupa<br />
ve dünyada en çok ticari araca sahip ülkelerden<br />
olan Almanya, toplam 103 milyar<br />
dolarlık otomotiv ve yan sanayi ithalatı ile<br />
Türkiye ve diğer tüm otomotiv ve yan sanayi<br />
üreticileri açısından önemli bir hedef pazar<br />
teşkil ediyor. Türkiye, 2010 yılında sektörde<br />
Almanya’ya yapmış olduğu 2,4 milyar dolarlık<br />
ihracatla büyük potansiyele sahip Almanya<br />
pazarından yüzde 2,33’lük bir pay alabiliyor.<br />
Bu oranın arttırılabilmesi için etkin yöntemlerden<br />
biri olarak da Avrupa’nın en önemli fuarlarından<br />
IAA Hannover Fuarı’nı yakından takip<br />
etti.<br />
Fuar organizasyonu tarafından yapılan açıklamaya<br />
göre fuar, ziyaretçi rekoru kırarak başarıyla<br />
tamamlandı.
Fuar<br />
Özel Çözümlerini Hannover’de Tanıttı<br />
Scania, IAA <strong>2012</strong> Fuarı’nda kamyon ve otobüsler için üretilen yüksek performanslı Euro 6<br />
normlarında 9 ve 13 litrelik motorlarının yanı sıra alternatif yakıtlı Euro 6 motorlarını da sergiledi.<br />
Scania’nın müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda<br />
geliştirdiği çözüm odaklı çalışmaları,<br />
20-27 Eylül <strong>2012</strong> tarihleri arasında<br />
Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen<br />
IAA <strong>2012</strong> Ticari Araçlar Fuarı’nda<br />
sergilendi. Fuarda kamyon ve otobüsler için<br />
üretilen 9 ve 13 litrelik, 250’den 480 beygire<br />
kadar çıkan yeni çok amaçlı Euro 6 motorları<br />
sektör temsilcileri ve ziyaretçiler ile buluşurken,<br />
sektörde yine bir ilke imza atan<br />
Scania’nın alternatif yakıtlı Euro 6 motorları<br />
da stantta yerini aldı.<br />
IAA Fuarı’nda Scania standında sergilenen<br />
araçlar arasında, 4x2 serisinin en güçlü çekicisi<br />
Scania R 730, vinçli üst yapıya sahip ve tomruk<br />
taşımada kullanılan V8 motorlu Scania R<br />
560 6x4, Euro 6 motorlu, çift dümenlenebilir<br />
dingile sahip Scania R 480 6x2 çekici, çok<br />
amaçlı Euro 6 motorlu Scania G 440 4x2 çekici<br />
de bulunuyordu. Ayrıca Meiller 3-yöne devrilir<br />
damperli Scania inşaat serisi G 440 8x4,<br />
değiştirilebilir üst yapılı, arka dümenlenir dingilli<br />
Scania R 440 6x2, uzun yol nakliyesi için<br />
Euro 6 alternatif yakıtlı motora sahip Scania P<br />
340 4x2 çekici, arka dümenlenir dingilli, alçak<br />
girişli çöp kamyonu şasili Scania P 320 6x2,<br />
Scania P 280 4x2 Euro 6 çekici serisini oluşturan<br />
modeller de fuar alanındaki stantta sergilendi.<br />
Scania tarafından yolcu taşımacılığı sektörüne<br />
sunulan çözümler arasında yer alan yeni,<br />
azami koltuk kapasiteli alçak girişli otobüsü<br />
Scania Citywide LE ve çok amaçlı Class II yol-<br />
78 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
cu otobüsü de fuar ziyaretçileri ile buluştu.<br />
Ayrıca fuar açık alanında, çok amaçlı 2 dingilli<br />
yolcu otobüsü Scania OmniExpress 3.60<br />
ile özel tasarıma sahip 2 dingilli yolcu otobüsü<br />
Touring HD de sergilenen Scania otobüs modelleri<br />
olarak yer aldı.<br />
Scania standında, çok amaçlı Euro 6 motor<br />
serisinden sıralı beş silindirli 250 bg’den, 6 silindirli<br />
480 bg’ye kadar değişen motor yelpazesi<br />
de sergilendi. 2011 yılında tanıtılan iki 13<br />
litrelik motor ile ikisi SCR ve ikisi EGR+SCR’li<br />
dört yeni 9 litrelik Euro 6 motoru ve yeni teknoloji<br />
özelliğine sahip alternatif yakıtlı iki Euro<br />
6 motoru da tanıtıldı.<br />
Yeni 250 ve 280 beygir gücündeki motorlar,<br />
13 litrelik 440 ve 480 beygir gücündeki motorlarda<br />
kullanılan EGR ve SCR sistemine sahip.<br />
9 litrelik dizel motorlardan 320 ve 360<br />
bg’de, iki tipte ise tek başına SCR teknolojisi<br />
kullanılmakta. Böylelikle Scania, müşterilerine<br />
9 litre yelpazesinde SCR veya EGR+SCR teknolojisi<br />
seçenekleri sunuyor. Scania serisindeki<br />
Euro 6 motorlar, mükemmel sürüş özelliğine<br />
sahip ve azami yakıt tasarrufu için düşük devirde<br />
bile en yüksek torku sağlıyor.<br />
Scania’nın fuardaki sürprizlerinden bir tanesi<br />
de Euro 6 normları için pazardaki yenilenebilir<br />
yakıtlı motorların en kapsamlı yelpazesini sunmasıydı.<br />
Bütün Scania Euro 3/4/5 ve EEV motorları<br />
biyodizel yakıt ile yüzde 100 uyum sağlarken,<br />
şehiriçi ve yolcu otobüslerinde kullanılan<br />
biyogaz, doğal gaz, etanol ve yeni Euro 6<br />
yelpazesinin tüm ürün gamına uyumlu hale<br />
getirilmesi çalışmaları sürüyor. Scania, bu çalışmalar<br />
sonucu geliştirilen ağır vasıtalar için<br />
de muhteşem performans sunan iki yeni alternatif<br />
yakıtla çalışan 9 litrelik Euro 6 motoru<br />
da tanıtıyor. Yeni motorlar, bölgesel dağıtım<br />
veya uzun yol taşıması gibi uygulamalarda da<br />
kullanılabilirken, aracın çalışma menzili, opsiyonel<br />
sıvı gaz tankı sistemi ile 600 km’den<br />
1.100 km’ye kadar, yani neredeyse iki katına<br />
çıkabiliyor. Scania alternatif yakıtlı motorlarında<br />
otomatik şanzıman bulunuyor.<br />
2011 yılında lansmanı yapılan Scania Off-<br />
Road/ inşaat araçları, uluslararası IAA Fuarında<br />
ilk kez sergilendi. Bu yeni inşaat serisi, sektöründe<br />
karşılaşılabilecek en zorlu koşulların<br />
üstesinden gelecek şekilde tasarlandı.<br />
Yeni ön stili ile dikkat çeken Scania inşaat serisi,<br />
darbeye maruz kalabilecek parçaları çepeçevre<br />
koruyan sağlam çözümleri sayesinde<br />
tamir maliyetlerini azaltırken, verimsiz zaman<br />
kaybını da ortadan kaldırmakta. Yeni inşaat<br />
serisi araçlar ayrıca gelişmiş hareket kabiliyetleri,<br />
üstün yol dışı sürüş şartları için uyarlanmış<br />
vites değiştirme ve düşük hızlarda bile<br />
ekstra güç kazandıran yeni tip Scania Retarder<br />
gibi pek çok yeni özelliğe sahip.<br />
Scania’nın IAA Fuarı’nda tanıttığı çözümler<br />
arasında, sürücüleri ve işletmeleri desteklemek<br />
için tasarlanmış yeni hizmetler de bulunuyordu.<br />
Scania ‘Communicator’, günümüzde<br />
Avrupa’da satılan Scania araçlarının birçoğunda<br />
standart olarak sunuluyor. Bu sistem,<br />
Scania Filo Yönetimi Portalı yoluyla araç ile<br />
gerçek zamanlı bağlantıyı da içeren pek çok<br />
yeni fonksiyonu içeriyor. Sistem ile işletmeci<br />
İzleme, Analiz ve Kontrol paketi olarak her<br />
biri farklı işlevde üç alternatife sahip oluyor.<br />
Sürücü destek sisteminin yenilenen son sürümü<br />
de Scania’nın IAA fuarında tanıttığı yenilikler<br />
arasında yer alıyor. Scania Aktif Tahmin<br />
Sistemi, GPS konumlandırması ve Scania<br />
sinyal cihazında kayıtlı topografik veriler yardımıyla<br />
sürücünün aracın hızını optimize etmesine<br />
yardım eden bir ileri seyir kontrol sistemi.<br />
Sistem yolun ilerisindeki topografik yapıyı<br />
rampa aşağı veya yukarı olarak hesaplayarak<br />
sürücünün müdahalesine gerek kalmadan<br />
aracın hızını ayarlamakta. Böylelikle zaman<br />
kaybına gerek kalmadan yüzde 2-3’lük<br />
yakıt tasarrufu sağlanıyor.
Fuar<br />
Yeni Volvo FH, IAA’da Görücüye Çıktı<br />
Yeni Volvo FH serisi, Hannover’daki IAA Fuarı’nda ilgi odağı oldu. Birçok ziyaretçi, ağır ticari<br />
araç sektöründe yer alacak olan yeni Volvo FH serisini görebilmeyi merakla bekliyordu.<br />
Volvo Trucks Corporation Başkanı<br />
Claes Nilsson Hannover IAA’da<br />
düzenlenen basın toplantısında<br />
“Burada yeni nesil FH çekici ve kamyonlarımızı<br />
görüyorsunuz. Bir aracın yenilenmesinden<br />
bahsetmiyoruz, bunlar tamamıyla<br />
yepyeni araçlar. Yeni Volvo FH<br />
için yaklaşık 1.3 milyar Euro yatırım yaptık”<br />
dedi.<br />
Yeni Volvo FH serisi resmi olarak 5 Eylül<br />
<strong>2012</strong>’de bir lansman ile tanıtıldı. Bununla<br />
birlikte IAA Fuarı’nda pek çok kişi<br />
yeni seriyi ilk kez yakından görme fırsatına<br />
sahip oldu. On yeni kamyon ve çekicinin<br />
sergilendiği Volvo Kamyon standında,<br />
yeni serinin geliştirilmiş yakıt verimliliği,<br />
işletim süresi, yol tutuş ve sürücü<br />
alanlarındaki dünyada bir dizi yenilikleri<br />
içeren özellikleri fuar esnasında<br />
konuklara tanıtıldı.<br />
Claes Nilsson “Sonuç olarak, bizim yeni<br />
Volvo FH’ımız dünya standartlarında bir<br />
çekicinin çok daha ötesinde. Tam anlamıyla<br />
rekabetçi iş çözümleri sunuyor.<br />
Yeni Volvo FH müşterilerimiz için ilave<br />
pek çok avantaj sağlayan yeniliklere sahip.<br />
Bizim de lider konumumuzu güçlendirerek<br />
yeni pazar payları elde etmemizi<br />
sağlayacak” dedi.<br />
80 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Fuar esnasında, yeni Volvo FH’ın<br />
sunduğu düşük yakıt tüketimine<br />
güçlü vurgu yapılırken, Euro 6 motorun<br />
çevreye etkileri ve yeni I-Torque<br />
yürüyen aksamın üzerinde duruldu.<br />
Volvo Kamyon Kıdemli Başkan Yardımcısı<br />
Ricard Fritz yaptığı açıklamada<br />
“I-Torque düşük motor devirlerinde<br />
yüksek tork üretiyor ve mükemmel<br />
sürüş, sessiz çalışma, yüksek yakıt<br />
verimliliği sağlayan çift debriyaj<br />
teknolojisine sahip bir I-Shift şanzıman<br />
içeriyor” dedi.<br />
Yol verilerini aklında tutan, topografyaya<br />
göre otomatik olarak vites<br />
değiştiren ve hızı optimize eden<br />
I-See ise I-Shift şanzıman için geliştirilmiş<br />
bir yazılım paketi. I-Torque yürüyen<br />
aksam, I-See ve diğer donanım<br />
güncellemeleri ile birlikte çalıştığında<br />
kesin olarak yüzde ona kadar<br />
yakıt tasarrufu sağlanıyor.<br />
Euro 6 motor 2013 baharı itibariyle,<br />
I-Torque yürüyen aksam ise 2013 sonbaharında<br />
Avrupa pazarına sunulacak.<br />
Tüm yeni Volvo FHlar 2013 baharı itibariyle<br />
Avrupalı müşterilere teslim edilecek.<br />
İlk yeni Volvo FH, eBay sitesinde<br />
açık arttırma ile satışa çıkarılacak. Elde<br />
edilen tüm gelir ise sosyal sorumluluk<br />
için bağışlanacak.<br />
İlk Volvo FH açık arttırmaya çıkarılıyor<br />
Volvo Kamyon, seri üretimden çıkan<br />
ilk yeni Volvo FH’ı, eBay’de en yüksek<br />
teklifi verene satıyor. Koleksiyonculara<br />
hitap eden ve özel olarak üretilen bu<br />
araç, eBay üzerinden açık arttırma ile<br />
satışa çıkarılırken, elde edilen gelirin tamamı<br />
bir sosyal yardım projesine bağışlanacak.<br />
Açık arttırma ise bir Euro’dan<br />
başlayacak.<br />
eBay üzerinden 19 Eylül’de başlayacak<br />
açık arttırmaya, Rusya, Türkiye ve İsrail<br />
de dahil olmak üzere Avrupa’nın her<br />
yerinden on gün boyunca teklif verilebilecek.<br />
Volvo Kamyon açık arttırma<br />
sonucunda elde edilen gelirin tamamını<br />
Güney Afrika’da faaliyet göstererek<br />
HIV-pozitif lise öğrencilerinin sayısını<br />
azaltmayı hedefleyen ve kâr amacı gütmeyen<br />
Star for Life kuruluşuna bağışlayacak.<br />
Açık arttırmanın galibi ise bağışı<br />
bizzat teslim etmek üzere 2013 baharında<br />
Güney Afrika’da düzenlenecek<br />
olan törene davet edilecek.
Fuar<br />
Citibus İlk Defa Avrupa’da Sergilendi<br />
Küçük otobüs ihracatı ile dikkat çeken Anadolu Isuzu, Hannover’de gerçekleştirilen 64. IAA<br />
Ticari Araçlar Fuarı kapsamında Citibus model şehiriçi otobüsü Avrupa’da ilk kez sergiledi.<br />
Anadolu Isuzu, Avrupa’da ilk kez bir<br />
fuarda sergilediği sınıfının en geniş,<br />
en uzun ve en yüksek yolcu<br />
kapasitesine sahip otobüsü Citibus’la fark<br />
yarattı.<br />
Avrupa’nın gözdesi Turkuaz’ın da yeni serileriyle<br />
dikkatleri çektiği fuarda bir açıklama<br />
yapan Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama<br />
Direktörü ve Genel Müdürü Vekili Fatih<br />
Tamay şunları söyledi:<br />
“<strong>2012</strong> yılının ilk yedi ayında Türkiye’nin<br />
toplam küçük otobüs ihracatının yüzde<br />
87’sini tek başına gerçekleştiren Anadolu<br />
Isuzu, ağırlıklı AB ülkeleri olmak üzere<br />
toplam 27 ülkeye ihracat yapıyor. Ayrıca<br />
bu ülkelerde toplam 110 noktada servis<br />
hizmeti sunuyor. Bütün bu özelliklerimizle<br />
fuarda en çok ziyaret edilen stant olduk.<br />
Mevcut ilişkilerimizi geliştirerek, yeni<br />
82 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
anlaşmalar yaptığımız ve hedeflerimizi şekillendirdiğimiz<br />
son derece başarılı, verimli<br />
geçen bir fuar oldu.”<br />
Avrupa’da ilk kez bir fuarda sergilenen<br />
sınıfının en geniş, en uzun ve en yüksek<br />
yolcu kapasitesine sahip otobüsü Citibus<br />
fuarda ilgi gördü. Standı ziyaret<br />
eden yerli ve yabancı basının yoğun ilgisiyle<br />
mutlu olduklarını belirten Anadolu<br />
Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü ve<br />
Genel Müdür Vekili Fatih Tamay: “Euro<br />
5 emisyon standartlarına uygun Citibus,<br />
204 beygir motor gücüne ve otomatik<br />
şanzımana sahip. Yere sürekli aynı açıyla<br />
basan lastikleri sayesinde daha iyi yol tutup,<br />
daha az yakıt tüketiyor. Bu nedenle<br />
ilgi yoğun” dedi.<br />
Ön ve arka disk frene sahip olan Citibus’da retarder<br />
opsiyonel olarak bulunduğunu, yine opsiyonel<br />
olarak sunulan motor<br />
odası yangın sensörü,<br />
park sensörü, iç kamera sistemi<br />
ve dolaylı görüş kamerası<br />
ile yolculukların Citibus<br />
ile daha güvenli olduğunun<br />
altına çizen Fatih Tamay şöyle<br />
konuştu;<br />
“Kapıları, geniş koridorları<br />
ve koltuk yerleşimi otobüs<br />
içinde rahat hareket<br />
edilmesini sağlıyor. Engelli<br />
yolcular, yaşlılar ve bebek<br />
arabasıyla seyahat<br />
edenler için orta kapıda yer alan özel olarak<br />
tasarlanmış rampasıyla seyahat özgürlüğü<br />
getiriyor. Citibus’un ön ve orta<br />
kapılarındaki basamaksız, düşük girişler,<br />
yolculara rahat inip-binme kolaylığı sağlamasının<br />
yanı sıra sirkülasyonu hızlandırarak,<br />
otobüslerin zamanında ve etkin olarak<br />
hizmet vermesini de sağlıyor.<br />
Modern ve estetik dış görünümünün haricinde,<br />
kendine has iç trim kalitesiyle,<br />
gereksiz detay parçalardan arınmış, ergonomik<br />
ve ferah bir içyapıya sahip. Tasarımı<br />
tescillenmiş, şık, rahat ve sağlam<br />
koltuklar için 100’den fazla yerleşim seçeneği<br />
sunuyor. Ledli iç aydınlatma ve<br />
dijital bilgi ekranı Citibus’u farklılaştıran<br />
detaylar. Klimanın verdiği ferahlığı büyük<br />
camlar tamamlıyor. Citibus’da opsiyonel<br />
olarak ön ısıtıcı ve ilave ısıtıcı da<br />
bulunuyor. Köşeyi kesintisiz dönen hat<br />
levhasıyla ilk ve tek olma özelliğine sahip<br />
olan Citibus’da arka hat levhası opsiyonel<br />
olarak sunuluyor.<br />
Citibus’un sürücü mahallinde, tüm kumanda<br />
ve göstergeler kolayca erişilebilir<br />
konumda. Bu sayede sürücünün ergonomik<br />
çalışması sağlanıyor. Sürücü, yarı kapalı<br />
şoför kabininde oturma konumunu<br />
değiştirmeden tüm göstergeleri okuyabilme<br />
ve kumandaları çalıştırabilme şansına<br />
sahip.”
Fuar<br />
Lojistik Sektörü İçin Yenilikçi<br />
Çözümlerini Sergiledi<br />
Krone, “Verimliliği Yaşayın” sloganı ile yer aldığı IAA <strong>2012</strong> Fuarı‘nda ürünleri ile lojistik sektörüne<br />
sunduğu yenilikçi ve sektörün çalışma şartlarına uygun çözümleri beğenilere sundu.<br />
Krone, IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda<br />
1.600 metrekarelik standında taşımacılık<br />
sektörü ziyaretçileri ile yenilikçi<br />
ve sektörün çalışma şartlarına uygun<br />
Krone yarı römorklarını buluşturdu.<br />
Krone IAA fuarındaki standında; yeni<br />
Krone yan brandasına sahip Mega Liner,<br />
Cool Liner Duoplex Steel FuelSaver Kit<br />
ile yeni Krone Multitemp ara bölme sistemleri<br />
yer aldı. Ayrıca Box Liner elTU6,<br />
değiştirilebilir kapalı kasalarda sunulan<br />
birçok opsiyonel aksesuarın görülebileceği<br />
“Örnek bir kapalı kasa“- Krone<br />
Show-Box, direksiyonlu Dolly ve sektörün<br />
gelecekteki treyleri olmaya aday<br />
olan “Intelligent Trailer - Akıllı Treyler”<br />
en yenilikçi Krone ürünleri olarak dikkat<br />
çekti. Telematics, Fair Care ve Spare<br />
Parts gibi Krone servisleri ziyaretçilere<br />
yakından tanıtılırken Krone’nin genel<br />
ürün yelpazesini oluşturan toplam 20<br />
araç fuar alanında ziyaretçiler ile buluştu<br />
ve araçlar Krone yetkilileri tarafından<br />
yakından tanıtıldı.<br />
Krone Profi Liner, daha kolay kullanımı<br />
ve sağlam şasisi ile nakliye şirketlerinin<br />
kullanımlarına özel olarak tasarlanmıştır.<br />
Profi Liner TIR’da yer alan sektörün<br />
çalışma koşullarına yönelik çok sayıda<br />
ayrıntı, kullanıcılarına önemli derecede<br />
tasarruf ve daha fazla esneklik sağlamaktadır.<br />
Standart modelde yan kapak-<br />
84 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
sız yeni Profi Liner TIR, sürgülü tente ile<br />
donatılmıştır. Tavan ve yan brandalar,<br />
gümrük halatının çıkarılmasından sonra<br />
kolayca kullanılabilir. Üst yapı DIN EN<br />
12642 Code XL uyarınca yükleme emniyeti<br />
gerekliliklerini yerine getirmektedir.<br />
Yenilikçi tente kapatma sistemine sahip<br />
üst yapısı ile araç modeli, uluslararası taşımacılıkta<br />
TIR gümrük sevkiyat işlemlerindeki<br />
düzenlemelere uygun hale getirilmiştir.<br />
Aracın izinsiz açılması mümkün<br />
değildir. Code XL sertifikası uygunluğu<br />
ile üretilen Profi Liner TIR, tren/vagon<br />
taşımacılığı için de mükemmel çözümler<br />
sunmaktadır. İşlevselliği ile dikkat çeken<br />
yarı römork Profi Liner, 140 km/<br />
saat’e varan hızlarla ray üzerinde de taşınabilmektedir.<br />
Tren/vagon taşımacılığına<br />
özel olarak dizayn edilen vinç cepleri<br />
tenteye entegre edilmiş ve gümrük halatı<br />
vinç ceplerinin etrafından geçirilmiştir.<br />
Fuarda yer alan araç ayrıca Krone-<br />
Telematics’e sahiptir; bu sayede yarı römorkun<br />
yer bilgileri ve çalışma verileri<br />
kolaylıkla kullanıcı tarafından kayıt altına<br />
alınabilmektedir.<br />
Profi Liner Eco, geliştirilmiş yakıt tasarrufu<br />
sağlayan FuelSaver yan tente ile<br />
aerodinamik yapıya sahiptir. Profi Liner<br />
Eco’da yan tentenin ön duvar kenarlarının<br />
hatları aerodinamik olarak rüzgar direncinin<br />
azaltılması amacıyla yumuşatıl-<br />
mıştır. Özel profil hava türbülansını azaltır<br />
ve bu sayede hava direncini düşürür.<br />
Yeni yakıt tasarrufu sağlayan FuelSaver<br />
yan tente ile yüzde yediye varan yakıt<br />
tasarrufunun mümkün olduğu testler ile<br />
belgelenmektedir. Aerodinamik yan tentenin<br />
bir diğer avantajı ise, sprey efekti<br />
diye adlandırılan yağmurlu havada suyun<br />
serpinti türbülansını azaltır ve bu şekilde<br />
trafikte daha fazla emniyet sağlar.<br />
Krone, çelik örgü şeklindeki inşaat demirlerinin,<br />
kafes kirişlerinin, 2D/3D parçaların<br />
ve yapı malzemelerinin taşınması için arka<br />
kapılı modeli Profi Liner Multi Steel’i sektörün<br />
beğenisine sunmaktadır. Arka kapılı<br />
model, münferit parçaların ve inşaat malzemelerinin<br />
güvenli taşınması için maksimum<br />
esneklik sağlamaktadır.<br />
Krone Profi Liner Multi Steel’in arka kapılı<br />
modeli ile 2000 mm yüksekliğe kadar<br />
çelik örgü şeklindeki inşaat demirleri<br />
taşınabilmektedir. Çelik matların örnek<br />
bir şekilde emniyete alınması için<br />
toplam 18 geçme desteğinin bulunduğu<br />
aracın ön tarafında altı adet dışarı çekilebilir<br />
dikme yuvası ile hem çelik halat<br />
için hem de spanzetler için kullanılabilen<br />
altı adet germe makarası bulunmaktadır.<br />
Ayrıca çok geniş yükler için<br />
her germe makarası bölgesinde içten<br />
dışa döndürme açısı 180 derece olan bir<br />
5-t-germe halkası kullanılmaktadır. Araç<br />
uzunlamasına konumdayken ön taraftaki<br />
çelik mat paketi, mandallı sisteme sahip<br />
iki adet sökülüp-takılabilir dikme tarafından<br />
ön tarafta sürüş yönü istikametinde<br />
emniyete alınır. Öndeki bu iki destekte<br />
iki çapraz dayanak kullanılırken,<br />
bunlar özel tasarlanmış şasiye dayanmaktadır.<br />
Arkadaki çelik mat paketi, istifin<br />
önündeki ve arkasındaki ikişer geçme<br />
destek ile sürüş yönünde öne doğru<br />
ve geriye doğru emniyete alınır. Burada<br />
iki geçme destek bir spanzet yardımıyla<br />
çapraz bağlanır. Çelik mat istiflerin<br />
taşınması sırasında yükleme emniyeti<br />
büyük ölçüde tabandan gerçekleşmektedir.
Fuar<br />
Her Sektör için Farklı Çözümler<br />
Meiller IAA Fuarında toplam 26<br />
modeli ile farklı sektörlere hitap<br />
eden çözüm uygulamalarını sergiledi.<br />
Aşırı yükleme emniyet sistemli araçlardan<br />
hafif ticari araçlar için optimize edilmiş bir<br />
üstyapıya kadar tüm ürün grubuna yer veren<br />
Meiller, ayrıca, sektörünün önde gelen<br />
ağır ticari araç üreticileri ile geliştirdiği<br />
projeler sonucu üretilen üstyapı ürünleri<br />
de farklı markalardaki araçlar üzerinde sergiledi.<br />
Meiller’in IAA Fuarı kapsamında tanıtılan<br />
en önemli sistemlerden biri damperin açık<br />
kalması sonucu köprü, üst geçit gibi yerlere<br />
çarpması şeklinde gerçekleşen kazaların<br />
önüne geçilmesi için gerçekleştirilen “Güvenlik<br />
Freni” sistemi oldu. Fuar standında<br />
ayrıca çok amaçlı üç yöne devrilebilir damper,<br />
vinçli damper, hafifletilmiş donanım,<br />
İskandinav ülkeleri için yeni ürünler, ISAR<br />
kontrollü damper, çift hatlı Meiller hidrolik<br />
86 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
sistem, hafifletilmiş yarı römork, çift kollu<br />
ve kancalı atık taşıyıcılar sergilendi.<br />
Daha hafif damper, daha fazla yük<br />
Meiller’in standında sergilediği bir diğer yenilik<br />
ise önceki modeline kıyasla daha hafif<br />
yapısıyla yakıt ekonomisi ve daha fazla<br />
faydalı yük taşıma olanağı sağlayan yeni<br />
tip yarı römork. Yarım ton kadar daha hafif<br />
olan bu yarı römork, sektörde bugünün<br />
ve yarının müşteri ihtiyaçlarına çözüm sunuyor.<br />
Meiller mühendisleri tarafından özel<br />
olarak tasarlanan yapısı sayesinde şasi 220<br />
kg kadar hafifledi. Kullanıcılar klasik tip ve<br />
yarım boru tipi arasında çelik ya da alüminyum<br />
malzeme tercihi yapabiliyorlar.<br />
Damperin gövdesi üç parçalı imal edilirken,<br />
yanduvar kalınlığı en az 4 mm’den ve<br />
taban kalınlığı da en az 5 mm’den başlamaktadır.<br />
Yeni gövde aşınma direnci yüksek<br />
olan 450 (HB) sertlik derecesine sahip<br />
çelik sacdan imal edilerek 280 kg hafiflik<br />
elde edildi.<br />
Meiller, Avrupa’nın en önemli ticari<br />
taşıt fuarları arasında gösterilen<br />
IAA <strong>2012</strong>’de aşırı yükleme emniyet<br />
sistemli araçlardan hafif ticari<br />
araçlar için optimize edilmiş<br />
üstyapıya kadar tüm ürün grubunu<br />
fuar ziyaretçileri ile buluşturdu.<br />
Meiller yeni hafifletilmiş yarı römork damperinde<br />
kullanıcılarına değişik arka kapak seçenekleri<br />
sunmuyor. Daha önce kamyon üzeri<br />
damperlerde kullanılan ve yeni geliştirilen hafif<br />
tip yarı römork araca da uyarlanan hidrolik<br />
ya da mekanik kullanılabilen arka kapak sayesinde,<br />
ağır yıkım işlerinde (moloz, büyük kaya<br />
parçaları vs.) hidrolik kapak olarak, kum, çakıl<br />
ya da hafriyat taşımacılığında da mekanik kapak<br />
olarak kullanabilme olanağı sağlıyor.<br />
Güvenlik Freni ile Damperin Açık Halde<br />
Hareketi Önleniyor<br />
Meiller’in IAA Fuarı kapsamında tanıttığı en<br />
önemli sistemlerden biri de son günlerde kamuoyunda<br />
sıkça gördüğümüz damperin açık<br />
kalması sonucu köprü, üst geçit gibi yerlere<br />
çarpma sonucu oluşan kazaların önüne geçilmesi<br />
için gerçekleştirilen “Güvenlik Freni” sistemi.<br />
Meiller Güvenlik Freni sistemi sayesinde,<br />
aracın damperi açık kaldığında 18 km/<br />
saat’ten fazla hızlanması önleniyor ve araç<br />
durduruluyor. Böylelikle sürücü, damperi indirmesi<br />
konusunda uyarılmış oluyor.
Fuar<br />
TAYSAD, Almanya’da<br />
‘Türkiye otomotiv üssü’ dedirtti<br />
Almanya’da IAA fuarına katılan<br />
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri<br />
Derneği (TAYSAD), organize ettiği<br />
‘Türk Günü’nde ‘Türkiye otomotiv<br />
üssü’ dedirtti.<br />
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu,<br />
otomotiv endüstrisinde Türkiye ile<br />
Almanya’nın üretim ve ticari işbirliği anlamında<br />
önemli iki ülke olduğunu vurgulayarak,<br />
fırsatların altını çizdi.<br />
Avrupa’nın otomotiv üssü Almanya,<br />
Hannover’de düzenlenen IAA fuarında<br />
‘Türkiye Günü’ organize edildi. Otomotiv<br />
endüstrisinde elde ettiği kaliteli üretim,<br />
zamanında teslim ve fiyat avantajıyla<br />
ön plana çıkan Türkiye’ye önem gösteren<br />
Almanya’da düzenlenen ve Taşıt<br />
Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAY-<br />
SAD), Alman Otomotiv Sanayi Derneği<br />
(VDA) ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar<br />
Birliği (OİB) işbirliğinde organize edilen<br />
‘Türkiye Günü’nde ticari araç sektörü<br />
ele alındı. 4. kez düzenlenen ‘Türkiye<br />
Günü’nde söz alan TAYSAD Başkanı Dr.<br />
Mehmet Dudaroğlu, otomotiv endüstrisinde<br />
Türkiye’deki fırsatları anlatı.<br />
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, 135<br />
Türk firması ile katıldıkları fuarın önemine değindi.<br />
Otomotiv endüstrisinin Almanya ve<br />
Türkiye ekonomisi için önemine dikkat çeken<br />
Dudaroğlu, 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat<br />
hedefinin 75 milyar dolarlık bölümünün<br />
88 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
sektörleri tarafından karşılanacağını vurguladı.<br />
Dudaroğlu, genç nüfus ve nitelikli işgücü,<br />
kaliteli üretim ve kapasitesi, coğrafi avantajları<br />
ile Ar-Ge’ye verdiği önemin altını çizerek<br />
Türkiye’nin fırsatlar ülkesi olduğunu anlattı.<br />
Fuar, işbirliği platformu<br />
Türkiye’nin küresel yük araçları piyasasında<br />
çok güçlü olduğunu ve fuara en<br />
büyük katılım gösteren ikinci ülke olduğunu<br />
ifade eden VDA Genel Müdürü<br />
Klaus Bräunig, Türk tedarik sanayinin<br />
çok iyi bir yolda olduğunu aktardı.<br />
Bräunig, organizasyonun yalnızca bir<br />
fuar değil, bilgilendirme, işbirliği ve buluşma<br />
platformu olduğunu söyleyerek,<br />
“Türkiye otomotiv endüstrisinde üretim<br />
üssü haline geldi” diye konuştu.<br />
Bräunig, otomobil sanayinin temel dayanak<br />
noktasının yenilikçilik olup, bu olmaksızın<br />
otomobil sanayi küresel piyasalarda<br />
puan kazanılamayacağının altını<br />
çizerek şöyle devam etti:<br />
“Almanya’da otomobil sanayiinde araştırma<br />
ve geliştirme alanında 88 bin kişi, toplamda<br />
ise 700 bin kişi çalışmaktadır. Yılın<br />
her gününde ortalama olarak 10 patent<br />
kayıt başvurusunda bulunulmaktadır<br />
ve bunların hepsinin hedefi otomobili<br />
ürün olarak iyileştirmektir. Bu sürece<br />
hem imalatçılar hem de tedarikçiler katkıda<br />
bulunmaktadırlar. İnanıyorum ki beklenen<br />
desteklerin sağlanmasıyla bu durum<br />
Türkiye’de de aynı olacaktır.”<br />
Türkiye ile Almanya arasındaki ticari işbirliğini<br />
de anlatan Bräunig, iki ülke arasında<br />
kazan – kazan durumu ortaya çıktığını<br />
ve bunu geliştirmeyi hedeflediklerini<br />
vurguladı.<br />
Etkinlikte söz alan OİB Başkanvekili<br />
Ömer Burhanoğlu ise Güney Avrupa’da<br />
yaşanan zorluklara rağmen, otomotiv<br />
sektörünün 2023 hedeflerini gerçekleştirmek<br />
için çaba gösterildiğini, bu çabalarda<br />
yan sanayinin önemli bir rol oynadığının<br />
altını çizdi.
Fuar<br />
Bosch, <strong>2012</strong> ciro hedefini açıkladı:<br />
“Otomotiv Teknolojisi işkolunda <strong>2012</strong>’de<br />
toplam 31,5 milyar Euro ciro hedefliyor”<br />
Bosch Otomotiv Grubu Başkanı<br />
Bernd Bohr, Hannover Ticari Araçlar<br />
Fuarı’nda yaptığı basın toplantısında<br />
Bosch Otomotiv işkolunun <strong>2012</strong>’de<br />
31,5 milyar Euro ciro hedeflediğini açıkladı.<br />
Bohr, ayrıca daha düşük yakıt tüketimi ve<br />
daha fazla çevre koruma için hibrid çözümler<br />
ve enerjinin geri kazanımına yoğunlaşan<br />
Bosch Otomotiv işkolunun hayata geçireceği<br />
çok sayıda yenilik sayesinde, 2020<br />
yılına kadar ticari araçların yakıt tüketimini<br />
yüzde 15 oranında daha azaltmak istediklerini<br />
belirtti.<br />
Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet<br />
tedarikçilerinden Bosch, global piyasalardaki<br />
çalkantıya rağmen ticari<br />
araç segmentinde büyüme fırsatları<br />
görüyor. Bosch Otomotiv Grubu Başkanı<br />
Bernd Bohr, “Verimlilik ve çevrenin<br />
korunması konusunda pek çok kişinin<br />
beklentileri var. Yenilikçi teknolojilerin,<br />
komple sistemlerin ve hizmetlerin tedarikçisi<br />
olarak, bu eğilimden yararlanmak<br />
için son derece iyi bir konumda bulunuyoruz”<br />
dedi.<br />
Ticari araçları daha ekonomik ve daha güvenli<br />
hale getiren, daha uygun fiyatlı çözümlere talep<br />
olduğunu vurgulayan Bohr, Hannover IAA<br />
Ticari Araçlar Fuarı’nda düzenlediği basın toplantısında,<br />
“Hayata geçireceğimiz çok sayıda<br />
90 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
yenilik sayesinde, 2020 yılına kadar ticari araçların<br />
yakıt tüketimini yüzde 15 oranında daha<br />
azaltmak istiyoruz” diye konuştu.<br />
Mevcut satış durumunun otomotiv sektöründeki<br />
yavaşlamanın etkilerini açıkça gösterdiğini,<br />
Otomotiv Teknolojisi sektöründeki<br />
satışların yüzde 4’ün biraz altında artmasını<br />
beklediklerini belirten Bohr, sözlerine<br />
şöyle devam etti:<br />
“Bizim bu duruma cevabımız, maliyetlerimizi<br />
azaltmaya yönelik adımlar atmak<br />
olacaktır. Bosch Grubu’nun satışları,<br />
şimdiye kadar yapılan tahminler doğrultusunda<br />
artacak. Dünya genelindeki<br />
305.000’den fazla çalışanımızın 176 bini<br />
Otomotiv Teknolojisi iş kolunda istihdam<br />
ediliyor. Bu sayı, <strong>2012</strong> yılsonu itibarıyla<br />
sabit kalacak. Gerek bu sektörde, gerekse<br />
Bosch Grubu bünyesinde, araştırma<br />
ve geliştirme harcamaları endüstri ortalamasının<br />
üzerinde bulunuyor.”<br />
Ticari araç piyasasındaki gelişmeler, bölgeden<br />
bölgeye önemli farklılıklar gösteriyor.<br />
Güney Amerika, Avrupa ve<br />
Çin’deki düşüş, Kuzey Amerika’da şimdiye<br />
kadar bastırılmış talebin süregelen<br />
artışıyla telafi buluyor. Bosch, küresel<br />
anlamda bu yıl kamyon üretiminde hafif<br />
bir düşüş beklemekle birlikte, ticari<br />
araç sektörüyle yaptığı işbirliği sayesinde<br />
kendi satışlarının aynı seviyede kala-<br />
cağını tahmin ediyor. Otomotiv Teknolojisi<br />
işkolu, <strong>2012</strong> yılında toplam 31,5 milyar<br />
Euro değerinde satış hedefliyor.<br />
Sektörün en büyük tedarikçisi konumundaki<br />
Bosch, ticari araçları daha da verimli hale getirmek<br />
için yenilikçi yaklaşımlara imza atıyor.<br />
“Şimdi bile, kamyonlar, otomobillerden yüzde<br />
15’e varan oranlarda daha verimli. Onları<br />
çok daha ekonomik yapmanın yolu, yeni<br />
çözümlerden geçer” diyen Bosch Otomotiv<br />
Grubu Başkanı Bernd Bohr, yakıt tüketiminin<br />
ve C02 emisyonlarının daha fazla azaltılma<br />
görevini üstlenen otomobil üreticileri ve tedarikçilerinin<br />
çeşitli güçlüklerle karşılaştıklarını<br />
açıkladı.<br />
Günümüzdeki akaryakıt fiyatları ve bir yılda<br />
toplam 130.000 kilometrelik yol kat edildiği<br />
göz önüne alındığında, lojistik firmaları<br />
için hedefin işletme maliyetlerini araç başına<br />
yılda yaklaşık 10.000 Euro kadar düşürmek<br />
olduğunu kaydeden Bohr, şu açıklamalarda<br />
bulundu:<br />
“Bosch, bunu başarmak için, mevcut teknolojilerin<br />
potansiyel yakıt ekonomisinden sonuna<br />
kadar istifade etmekle birlikte, ilave yenilikler<br />
de geliştiriyor. Örneğin; common rail<br />
sistemler söz konusu olduğunda, Bosch mühendisleri<br />
enjeksiyon basıncını daha da yukarıya,<br />
3.000 bara çıkarmaya çalışıyor. Bugün<br />
bile, yüksek basınçlı enjeksiyon ve Denoxtronic<br />
üre ölçüm sistemi arasındaki etkileşim,<br />
yakıt tüketimini yüzde 5 oranında<br />
azaltıyor. Her iki teknoloji de pazardaki konumunu<br />
güçlendiriyor. Önümüzdeki yıl, ticari<br />
araç sektöründe 2,5 milyon common rail ve<br />
800.000’den fazla Denoxtronic sistemi satmayı<br />
planlıyoruz.”<br />
2014 yılı sonunda, 3,5 metrik tondan ağır birçok<br />
kamyon için bu tür otomatik acil durum<br />
fren sistemi gibi sürücü destek sistemleri de<br />
Avrupa’da zorunlu hale gelecek. Bu amaçla<br />
Bosch portföyünde, 150 km/sa hıza çıkmak<br />
için tasarlanmış ve bu sayede özellikle kamyon<br />
ve kamyonetlerde orta menzilli uygulamaları<br />
olanaklı kılan bir radar sensörü de yer alıyor.<br />
Bu yeni radar sensörü, ACC hız sabitleme sistemine<br />
olduğu gibi, acil durum fren sistemine<br />
de bir dizi ilave fonksiyon sağlıyor. Bu da, sürüş<br />
yükünü kamyoncuların üzerinden alıyor ve yol<br />
güvenliğine daha da fazla katkıda bulunuyor.
Fuar<br />
Allison Doğal Gazla Çalışan<br />
Araçların Verimini Arttırıyor<br />
Kalkışta motorun torkunu attırması ve hızlanma sırasında kesintisiz vites geçişi sağlaması, Allison’ı<br />
ticari hizmet amaçlı CNG/LNG uygulamaları için en ideal otomatik vites seçeneği haline getiriyor.<br />
Orta ve ağır ticari araçlar için dünyanın<br />
en büyük otomatik şanzıman üreticisi<br />
ve şehir otobüsleri için en önemli<br />
hibrit tahrik sistemleri tedarikçisi olan Allison<br />
Transmission, geliştirdiği teknolojiler sayesinde<br />
doğal gazla çalışan ticari araç uygulamalarında<br />
liderliği ile ön plana çıkıyor. Tasarruflu,<br />
temiz, verimli ve sessiz güç aktarım sistemlerine<br />
yönelik artan küresel talep doğrultusunda<br />
müşteriler, sundukları toplu taşımacılık, çevre,<br />
dağıtım ve inşaat hizmetleri için CNG ve LNG<br />
ile çalışan kamyon ve otobüsleri giderek daha<br />
fazla tercih ediyorlar.<br />
Allison’ın tork konvertörü, CNG ve LNG<br />
ile çalışan motorların düşük gücünü telafi<br />
etmek için motorun torkunu yükselterek<br />
kalkış ve sürüş sırasındaki genel<br />
verimliliği önemli ölçüde arttırıyor. Araçlar,<br />
Allison’ın Sürekli Güç Teknolojisi<br />
(Continuous Power Technology) sayesinde,<br />
düz vites veya otomatikleştirilmiş<br />
düz vitesli (AMT) araçların gaza daha<br />
yavaş cevap verme döngülerinden etkilenmiyor.<br />
Allison ile motordan tekerleklere<br />
daha fazla tork aktarıldığı için<br />
işletmeciler, aynı zamanda daha fazla<br />
verimlilik ve performans elde edebiliyor.<br />
Bunlara ek olarak Allison retarderı<br />
frenlemeyi güçlendirerek, doğal gazla<br />
çalışan motorun düşürdüğü motor fren<br />
torkunu da telafi ediyor.<br />
92 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Allison Transmission Uluslararası Pazarlama<br />
Programları Müdürü Peter van Cuijk konuyla<br />
ilgili olarak; “Patentli tork konvertörü teknolojisi<br />
ve yumuşak, mükemmel vites değişimi sayesinde<br />
Allison otomatik şanzımanlar, doğal<br />
gazla çalışan araçlar için çok uygun. Hem ekonomik,<br />
hem de çevre avantajları ile gelişen<br />
doğal gaz alt yapısı, Allison otomatik şanzımanların<br />
atık, dağıtım, kısa mesafe taşımacılığı<br />
ve yol çekicilerini de içeren farklı uygulamalarda<br />
daha çok kullanılmasını sağladı” diyor.<br />
Kuzey Amerika’da, ticari OEM’ler CNG<br />
ve LNG ile donatılmış araçların çoğunda<br />
Allison şanzıman kullanıyor. Mesela,<br />
yeni Cascadia 113 çekici de dahil olmak<br />
üzere Freightliner’ın doğal gazla<br />
çalışan tüm araçları sadece Allison modelleriyle<br />
donatılıyor. Doğal gazla çalışan<br />
bu çekici, yeni Cummins Westport<br />
ISX12 G ağır hizmet motoruyla ve Allison<br />
4000 serisi şanzımanla donatılıyor.<br />
Freightliner’ın Cummins Westport ISL G<br />
8.9L motorlu araçları M2 112 ve 114SD<br />
ise 3000 Serisi şanzımanla sunuluyor.<br />
Florida merkezli lojistik şirketi Saddle Creek<br />
A.Ş.’nin CNG ile çalışan çekici filosu ise iki katına<br />
çıktı ve Allison bu artışa ortak oldu. Saddle<br />
Creek, Güneydoğu A.B.D.’deki kamyon yükü<br />
çalışmalarında doğal gaz teknolojisini uygulamaya<br />
devam ederken, yakın bir geçmişte Alli-<br />
son otomatik şanzımanla donatılmış 40 adet<br />
Freightliner Business Class M2 112 kamyonu<br />
filosuna ekledi. Freightliner M2 112 CNG<br />
kamyonun 530 litrelik yakıt sistemi, uygulamaya<br />
bağlı olarak kamyona günde 885 ile<br />
925 kilometre arasında menzil sağlıyor.<br />
Allison otomatik teknolojisi, Avrupa’daki<br />
CNG/LNG kamyonlar için de giderek daha<br />
popüler hale geliyor. Scania, Iveco, Renault<br />
ve Mercedes’in aralarında bulunduğu büyük<br />
OEM’ler, doğal gazla çalışan motorlarıyla birlikte<br />
Allison otomatik şanzımanları sunuyor.<br />
Almanya’daki en büyük belediye çöp<br />
ve atık yok etme şirketi olan Berliner<br />
Stadtreinigung (BSR), hepsi Allison<br />
3000 Serisi otomatik şanzımanla donatılmış<br />
120 adet Mercedes-Benz Econic<br />
CNG atık toplama kamyonuyla hizmet<br />
veriyor. CO2-nötr bir çalışma için<br />
bu araçlar, gelecekte BSR’nin Berlin<br />
Ruhleben’deki kendi tesisinde ürettiği<br />
biyo-metanla çalışmaya başlayacak.<br />
Avusturya Graz’da ise Allison otomatik<br />
şanzımanla donatılmış bir Mercedes-<br />
Benz Econic NGT 1828 çekici Magna<br />
Steyr fabrikasında test edildi. Avusturyalı<br />
nakliye şirketi Frikus’un sahibi olduğu<br />
Econic, Avusturya’da hizmete giren<br />
türünün ilk örneği. 6.9 litrelik OM<br />
906 LAG doğal gazla çalışan ve 205 kW<br />
(279 bg) üreten bir motora sahip olan<br />
Econic NGT, retarder ve altı vitesli Allison<br />
3000 Serisi otomatik şanzımanla<br />
donatıldı.<br />
Econic NGT 1828 çekici hem CO2, hem de<br />
NO2 olmak üzere havayı kirleten maddelerde,<br />
yakıt tüketiminde (yüzde10) ve yakıt maliyetlerinde<br />
(yaklaşık yüzde 20) kayda değer<br />
azalma sergiledi. Gürültü emisyonu da bir dizel<br />
araç ile kıyaslandığında yüzde 50 oranında<br />
düşürüldü.<br />
Peter van Cuijk açıklamasında; “Dizelden<br />
daha temiz yanan, sera gazlarını ve gürültü<br />
emisyonlarını azaltan ve aynı zamanda daha<br />
ucuz olan bir alternatif yakıt kaynağının cazibesi,<br />
dünyanın her yerindeki işletmeleri<br />
Allison’la donatılmış CNG ve LNG araçları satın<br />
almaya yöneltiyor” diyor.
Fuar<br />
Yakıt Tasarrufu Sağlayan Kamyon ve<br />
Otobüs Lastikleri<br />
Almanya’nın Hanover kentinde düzenlen<br />
<strong>2012</strong> Ticari Araç Fuar’ında Goodyear,<br />
uzun araştırmalar sonucunda geliştirdiği<br />
ilk AA sınıfı kamyon lastiklerini ve kara<br />
taşımacılığı sektöründeki artan maliyetleri karşılayabilmek<br />
için gereken verimliliği sunabilecek<br />
yeni otobüs lastiklerini tanıttı.<br />
Goodyear, IAA Ticari Araç Fuarı’nda AB lastik<br />
etiketleme programının belirlediği en yüksek<br />
yakıt verimliliği ve ıslak yol tutuşu standartlarını<br />
karşılamak üzere geliştirdiği ilk AA sınıfı<br />
kamyon lastiğini yakında piyasaya çıkaracağını<br />
duyurdu. Goodyear mühendisleri, yeni sunulacak<br />
lastiğin hedefleri karşıladığından emin<br />
olmak için henüz test aşamasının devam ettiğini<br />
açıkladılar.<br />
EMEA Ticari Lastikler Teknoloji Direktörü Henk<br />
Van Tuyl, Goodyear’ın yakında ilk AA sınıfı<br />
kamyon lastiğini piyasaya çıkaracağını duyurmaktan<br />
son derece mutlu olduklarını söyledi<br />
ve sözlerine şöyle devam etti “Yeni lastiğimiz,<br />
filoların ıslak yol tutuşu ve yakıt verimliliği performanslarını<br />
iyileştiren teknolojik bir çığır açacaktır.<br />
Somut örnekler vermek gerekirse, tam<br />
set A sınıfı lastikler ile F sınıf lastikler arasındaki<br />
fark, kamyonun yakıt tüketimini %15 oranında<br />
etkiler ve bu da yılda yaklaşık 7000 € değerinde<br />
yakıt tasarrufu anlamına gelmektedir.<br />
Islak yol tutuşu performansına bakacak olursak,<br />
tam fren yapma durumunda bu fark, fren<br />
mesafesini %30 oranında düşürmektedir. Bu<br />
da, 80 km/s hızla giden standart bir kamyo-<br />
94 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
nun fren mesafesini 25 m daha kısa olması<br />
anlamına gelir.”<br />
AB Lastik Etiketlemesi’ne ait standartlardan<br />
hem ıslak yol tutuşta hem de yakıt verimliliğinde<br />
A sınıfı olan bir lastik üretilerek<br />
AA sınıfı lastiğin geliştirilmesi teknoloji adına<br />
büyük bir adım olarak nitelendiriliyor<br />
AB Lastik Etiketleme uygulaması hakkında bilgi<br />
veren Goodyear Türkiye Ticari Lastikler Pazarlama<br />
Müdürü Faruk Uslu, “Goodyear’ın<br />
ürün geliştirmede hedeflerinin en başında daima<br />
güvenlik bulunmaktadır. Yeni lastik etiketleme<br />
uygulaması ile aslında lastikler sadece<br />
ıslak zemin frenleme, yuvarlanma direnci ve<br />
sese göre derecelendiriliyor. Otomobil dergileri,<br />
otomobil kulüpleri ve uluslararası bağımsız<br />
test kuruluşları, lastiklerin performansını de-<br />
ğerlendirirken 15 farklı performans kriteri kullanıyor.<br />
Goodyear olarak biz lastiklerimizi geliştirirken,<br />
tüketicilerin güvenlik ve performans<br />
ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak 50’nin<br />
üzerinde kriterin analizini yapıyoruz” dedi.<br />
Goodyear tarafından yapılan araştırma, otobüs<br />
kullanıcılarının, kara taşımacılığı endüstrisindeki<br />
artan maliyetleri karşılayabilmek için<br />
yakıt verimliliği sağlayan lastiklere ihtiyaç duyduğunu<br />
gösterdi. Goodyear tarafından yakın<br />
zamanda gerçekleştirilen araştırmalar, görüşme<br />
yapılan otobüs ve şehirlerarası otobüs filolarının<br />
yüzde 89’unun artan yakıt fiyatlarını<br />
kara taşımacılığı sektöründeki en büyük zorluk<br />
olarak gördüğünü ortaya çıkardı.<br />
Goodyear Marathon Coach, tüm yıl ve yol koşulları<br />
için tasarlanmış bir lastik. Dengeli bir<br />
aşınma ve yüksek konfor düzeyinin yanı sıra iyi<br />
bir kilometre performansı sağlayan benzersiz<br />
asimetrik tasarımı en önemli özelliğidir. Dengesiz<br />
aşınma modern otobüslerin lastikleri için<br />
ciddi bir sorundur ve bunun sonucunda lastiklerin<br />
ömrü azalmaktadır. Goodyear’ın Marathon<br />
Coach lastiği için özel olarak geliştirdiği<br />
asimetrik tasarım bu soruna çözüm oluyor.<br />
İyileştirilmiş karda çekiş özelliği ile kışa özel bir<br />
çeker aks lastiği olan Goodyear UltraGrip Coach,<br />
Kuzey ülkelerinde ve Alp bölgelerinde,<br />
yani buzlu yolların yaygın ve ani kar yağışlarının<br />
yaşandığı yerlerde çalışan otobüslere özellikle<br />
fayda sağlayacak. Lastik, sahip olduğu diş<br />
tasarımı ve genişliği ile kış koşullarında hem yol<br />
tutuşu hem de düşük gürültü seviyesi sağlayarak<br />
tüketicisine yüksek konfor sunuyor.<br />
Yeni Goodyear otobüs lastikleri, “TravelMax”<br />
çatısı altında toplanan pekçok teknolojinin kullanılması<br />
ile geliştirilmiştir. Bu teknolojilere, asimetrik<br />
tasarıma ve en yeni iskelet tasarımlarına<br />
sahip Silefex diş birleşimi de dahil.<br />
Goodyear EMEA Kamyon Lastikleri Pazarlama<br />
Direktörü Boris Stevanovic,<br />
“Yeni Marathon Coach ve UltraGrip Coach<br />
lastiklerimizi denemekte olan kullanıcılarımızdan<br />
aldığımız olumlu geri bildirimler<br />
konusunda çok heyecanlıyız.<br />
Yeni araştırmamız, bu lastikleri geliştirirken<br />
üzerine odaklandığımız performans<br />
kriterlerinin, otobüs kullanıcılarının taleplerini<br />
karşıladığını doğruluyor” dedi.
Teslimat<br />
Lojistik sektörüne girmesinin üzerinden<br />
kısa bir süre geçen ALJ Finans’tan kredi<br />
kullanan Alp Özler Nakliyat, filosuna 35<br />
adet Schmitz perdeli semi treyler kattı.<br />
ALJ Finansman A.Ş, taşımacılık firmalarına<br />
sunduğu finansal çözümlerle, ticari araç ve lojistik<br />
sektörünün büyümesine destek veriyor.<br />
Türkiye’nin önde gelen taşımacılık firmalarından<br />
Alp Özler Nakliyat, ALJ Finans kredisi kullanarak<br />
ENKA’dan 35 adet Schmitz perdeli<br />
semi treyler satın aldı.<br />
Alp Özler Nakliyat’ın yeni araçlarının teslimat<br />
törenine Alp Özler Nakliyat Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Dursun Gece, ENKA Pazarlama İç<br />
Anadolu Bölgesi Satış Yöneticisi Yusuf Odabaş,<br />
ALJ Finans Pazarlama ve İş Geliştirme<br />
Müdürü Melis Balıkçı ve ALJ Finans Bölge Satış<br />
Sorumlusu Emrah Barış katıldı.<br />
Mars’a 100<br />
Çekici<br />
Renault Trucks Türkiye 100 adet Premium<br />
460.18T GV model aracı Mars<br />
Logistics’e teslim etti.<br />
Lojistik sektörünün en önemli firmalarından<br />
Mars Logistics, özmal araçlarından oluşan<br />
filosuna 100 adet Renault Trucks Premium<br />
460.18T GV araç daha ekledi. Mars<br />
Logistics’in araç filosunun tamamı Renault<br />
Trucks marka araçlardan oluşuyor.<br />
Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip<br />
Sahillioğlu, Taşımacılıktan Sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı Alper Bilgili ve firmanın üst düzey<br />
yöneticileri katıldı. Renault Trucks ise teslimat<br />
töreninde Renault Trucks Türkiye ve Ortadoğu<br />
Başkanı Mete Büyükakıncı, Finans Direktörü<br />
İpek Puntar ve diğer üst düzey yöneticiler<br />
tarafından temsil edildi.<br />
Törende 100 adet Renault Trucks Premium<br />
aracı teslim alan Mars Logistics Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Garip Sahillioğlu: “UBAK verilerine<br />
göre Türkiye’nin en fazla uluslararası nakliye<br />
seferi yapan firmasıyız. Uzun yıllardır süregelen<br />
işbirliğimiz ve sunduğu yakıt tasarrufun-<br />
96 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Lojistik Sektörü<br />
ALJ Finans Desteği<br />
ile Büyüyor<br />
Kurulduğu 1994 yılından bu<br />
yana istikrarlı büyümesini<br />
sürdürerek Türkiye’nin önde<br />
gelen taşımacılık firmalarından<br />
biri haline gelen Alp Özler Nakliyat, bünyesinde<br />
yer alan Yılnak (Yılmaz Ağır Nakliyat),<br />
Akartur, Seher Turizm firmaları ile taşımacılık<br />
ve lojistik hizmeti veriyor. Alp Özler Nakliyat,<br />
Coca Cola ve yan ürünleri olmak üzere birçok<br />
büyük firmanın ürünlerinin Türkiye geneline<br />
dağıtımını da gerçekleştiriyor.<br />
Taşımacılık sektöründe Schmitz Light treyler,<br />
perdeli kapaksız dorse gibi araçların<br />
Türkiye’deki ilk kullanıcıları olduklarını hatırlatan<br />
Alp Özler Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Müdürü Dursun Gece, “Tenteli dorseler ile<br />
kuru yük taşımacılığı yapıyoruz ve taşımacılık<br />
faaliyetlerimizin yüzde 70’i yurtiçi oluyor. Filomuzda<br />
genelde Mercedes çekici ve Schmitz<br />
dorse gibi kolay alınıp, kolay satılabilen araçları<br />
tercih ediyoruz. Araç alımlarımızın büyük<br />
oranında kredi kullanıyoruz. ENKA ile dorse<br />
dan dolayı 100 adetlik araç alımımızda yine<br />
Renault Trucks’ı tercih ettik. Sağladığı yakıt tasarrufu<br />
ve yüksek teknolojisi ile Mars Logistics<br />
olarak müşterilerimizin memnuniyetini arttıracağımızı<br />
ve uluslararası rekabetçi koşullara sahip<br />
olacağımızı düşünüyoruz” dedi.<br />
Renault Trucks Türkiye ve Ortadoğu Başkanı<br />
Mete Büyükakıncı “günümüz koşullarında rekabetin<br />
artması, teknolojinin gelişmesi ve iş<br />
yapma biçimlerinin değişmesi sonucunda, lojistik<br />
firmaları maliyetlerini en ince detayına<br />
kadar hesaplıyorlar. Bir lojistik firmasının işletme<br />
giderlerinin yüzde 30’dan fazlası yakıt tüketiminden<br />
kaynaklanmaktadır” dedi. Büyü-<br />
alımı kararımız kapsamında görüşürken, bize<br />
kredi kullanımı için ALJ Finans’ı önerdiler. Biz<br />
de banka bürokrasisinden kurtulabileceğimizi<br />
düşünerek kabul ettik. Bize sunulan imkanlar,<br />
günün şartlarına göre gayet iyi ve rekabetçi<br />
bir teklifti ve taleplerimizi de karşılıyordu. Böylelikle<br />
dorselerimizin alımını ALJ Finans kredisi<br />
ile gerçekleştirdik. ALJ Finans’ın lojistik ve ticari<br />
araç sektörüne çok şeyler katacağına inanıyorum.<br />
Kullanıcı olarak bizim elimizi bankalara<br />
karşı kuvvetli duruma getiriyor. ALJ Finans<br />
ile ilişkilerimizin gelecekte daha da artacağına<br />
inanıyorum” açıklamasında bulundu.<br />
Merkezi Ankara Lojistik Üssü’nde bulunan<br />
Alp Özler Nakliyat, Mersin, Konya, İstanbul,<br />
Elazığ ve Tarsus’ta bulunan şubeleri ile hizmetlerini<br />
sürdürüyor. Mersin şubesinden deniz<br />
yolu ile taşımacılık da yapan Alp Özler<br />
Nakliyat’ın ayrıca Gebze’de 7 bin 500 kapalı<br />
toplam 21 bin metrekare alana sahip lojistik<br />
deposu bulunuyor.<br />
kakıncı açıklamasına söyle devam etti: “Renault<br />
Trucks olarak müşterilerimize düşük kullanım<br />
maliyetleri ve yakıt tasarrufu sağlamaktayız.<br />
Ayrıca uzman eğitmenler tarafından verilen<br />
Optifuel eğitimi ve Infomax sürüş takip<br />
sistemi sayesinde araçların verimliliği ve yakıt<br />
tüketiminde kalıcı tasarruf elde edilmektedir.”<br />
Mars Logistics’e Renault Trucks markasına<br />
göstermiş olduğu güvenden dolayı teşekkür<br />
eden Büyükakıncı, tüm Türkiye’ye yayılmış 20<br />
adet satış ve servis noktasıyla lojistik sektörüne<br />
en kaliteli hizmeti sunan Renault Trucks’ın<br />
her zaman müşterilerinin ve bayi teşkilatının<br />
yanında olduğunu ve olacağını vurguladı.
Teslimat<br />
Treuex Logistics Çıtayı Yükseltiyor<br />
Uluslararası taşımacılık sektörünün hızla büyüyen markası Treuex Logistics,<br />
Volvo Kamyon’dan teslim aldığı beş adet Volvo FM 4x2 kamyon<br />
ile uzun yolların zorlu çalışma şartlarında Volvo Kamyon kalitesine<br />
güveniyor.<br />
Genç bir firma olan Treuex Logistics, Almanya merkezli taşıma şirketi<br />
KNB Logistics’in desteği ile yatırımlarına devam ediyor. Treuex Logistics,<br />
filosuna kattığı beş adet Volvo FM 4x2 kamyon ile filosunu güçlendirerek<br />
büyüme hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor.<br />
Profesyonel ve tecrübeli kadrosu ile müşterilerine uluslararası taşımacılık<br />
sektöründe kaliteli, güvenilir ve zamanında hizmet vermeyi amaçlayan<br />
Treuex Logistics, Türkiye, Almanya, Belçika, Hollanda hattında<br />
komple ve parsiyel taşımacılık yapıyor. Treuex, kara yolu taşımacılığı<br />
ve lojistik hizmetlerinde uzmanlaşmış kadrosuyla yerini sağlamlaştırarak<br />
yatırımlarını sürdürüyor. İstanbul’da bulunan modern deposu ve<br />
genç araç filosuyla müşterilerine sorunsuz hizmet götüren Treuex Logistics,<br />
Volvo Kamyon’dan teslim aldığı beş adet Volvo FM 450 4x2 kamyonların<br />
güçlü performansı ile yoluna devam ediyor.<br />
Teknikeller Yapı’nın tercihi<br />
Efficient Line<br />
Gerçekleştirdiği yatırımlarla teknolojisini çağın gereklerine uygun olarak yenileyen<br />
Teknikeller Yapı, filosunu yeni MAN TGS Efficient Line ile güçlendirdi.<br />
Firma, siparişini verdiği 21 adet MAN TGS EfficientLine çekicilerin 10 adedini<br />
düzenlenen törenle teslim aldı. MAN tesislerinde düzenlenen teslimat törenine,<br />
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Pazarlama ve Halkla İlişkiler<br />
Müdürü Yakup Sarıcan ile Teknikeller Yapı şirketinin yetkilileri katıldı. Törende<br />
konuşan MAN Kamyon ve Otobüs A.Ş. Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü<br />
Yakup Sarıcan, Antalya Bölgesi’nin güçlü firmaları arasında yer alan<br />
Teknikeller Yapı ile olan işbirliklerinin gelecekte de devam edeceğini belirtti.<br />
Teknikeller Yapı’nın 30 yıla yakın tecrübesiyle başta çimento olmak üzere inşaat<br />
sektöründe faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Teknikeller Yapı Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, “İnşaat sektöründeki faaliyetlerimizin yanı<br />
sıra, kendi TIR filomuzla nakliye hizmeti de vermekteyiz. Bu nedenle satın almış<br />
olduğumuz MAN TGS Efficient Line araçlar kullanım amacımız açısından<br />
son derece isabetli bir karar oldu. Araçların düşük yakıt sarfiyatı ve daha<br />
fazla yük taşıyor olması işletme maliyetlerimizi elbette düşürecek” dedi.<br />
98 Commercial Vehicles World / Ticari Araçlar <strong>2012</strong><br />
Kadıköy Belediyesi’ne ‘Sıfır Emisyon’<br />
Kadıköy Belediyesi, çevre dostu Renault Fluence Z.E-Sıfır Emisyon kullanarak<br />
temiz bir dünya için katkıda bulunuyor. Renault Mais Genel Müdürü<br />
İbrahim Aybar, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e 4 adet elektrik<br />
motorlu Fluence teslimini gerçekleştirdi.<br />
Belediye hizmetlerinde kullanılacak yeni elektrikli Fluence Z.E araçları<br />
törenle teslim alan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Kadıköy<br />
Belediyesi’nin ve Kadıköylülerin çevre korunması konusunda çok duyarlı olduklarını<br />
kaydederek şunları söyledi:<br />
“Kadıköy Belediyesi bir çok konuda ilkleri uygulayan ve diğer belediyelere<br />
örnek olan bir belediyedir. Özellikle Çevre korunması konusu bizim en fazla<br />
önem verdiğimiz, üstünde durduğumuz bir konudur. 1 Mart 2010 tarihinde<br />
meclis kararı alarak ilk kez Türkiye de plastik torbaların kullanılmasını<br />
yasaklama kararını aldık ve bunu başarıyla uyguladık. Karbon Salımı ölçümleri<br />
yapıyoruz. Bunun ikinci bir ayağı olarak belediyemizde kullandığımız<br />
araçlarımızı da çevreye zararsız hale getiriyoruz. Bugün 4 Fluence Z.E<br />
ile bu adımı attık. Çevre korunmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz. Belediye<br />
olarak örnek olmak istedik. Bunun devamı gelecek.”<br />
Maden Ocağında İkiliye güvendi<br />
Serin, Man ikilisi filolarda yerini almaya devam ediyor. Hem piyasaya çalışan<br />
hem de maden işletmeciliği yapan Demireller, 5 adet Serin damperi<br />
ve 5 adet MAN TGS 18.400 4X2 BLS E5 LX çekiciyi filosuna kattı.<br />
Serin’in Konya’daki tesislerinde düzenlenen teslimat törenine Demireller<br />
Filo Sorumlusu Mustafa Yaman, Serin Man Satış Müdürü Mahir Kasapoğlu,<br />
Serin Man Satış Temsilcisi Mustafa Heybetli katıldı. Son alımlarla<br />
birlikte filodaki araç adedini 40’a çıkardıklarını belirten Mustafa Yaman,<br />
Serin ve Man ikilisiyle çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.<br />
Maden ocakları gibi zor koşullarda bu ikiliye güvendiklerini belirten Yaman,<br />
sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Serin markasıyla her zaman çok iyi ilişkilerimiz oldu. İşimize uygun araç<br />
seçiminden, gösterdikleri yakın ilgiye kadar birçok artıları var. Biz hem<br />
piyasaya çalışıyoruz, hem de maden işletmeciliği yapıyoruz. Maden ocakları<br />
7 gün 24 saat çalışan yerler. Ağır şartlar söz konusu. Kullandığınız<br />
araçların da bu ağır şartlara uygun olması, sorun çıkarmaması ve verimli<br />
olması gerekiyor.”