29.06.2016 Views

Istanbul Tip Fakultesi 93

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bizler 20. asrın sonlarında at gözlüklü doğan ilk nesil olacağız·.<br />

Deplasman maçları , levis 501. metropol FM .. vb girdabında bize kurulan<br />

bu yapay hayatı yaşamak zorunda bırakılıyoruz, gelip geçici zevk adına<br />

METiN DiNÇER<br />

1970 iSTANBUL<br />

Insan başı boş bırakılacağını mı sanır ?<br />

"Din, insana ruh zenginliği , manevi huzur sağlayan , insan oğlunun<br />

küürel ve düşünsel zenginliğidir " Tanımıyla başlayan cüretkar<br />

cahilliklerle sağlanan huzur ne kadar doğru ?<br />

Birçoğumuzun hoşuna giden , kalbini rahatlatan . artık<br />

ninelerimizde yaşayan nostaljik takıntılar gözüyle baktığımız mıstık<br />

inanışlar olar,ak algılıyorum dini hayatı.<br />

. . .<br />

Din artık hayatı sorgulayan , insanın ne yapmaması gereklığını<br />

söyleyecek kaynaklardan olmaktan çıkıp manevi boşluklara hapsedilmiş .<br />

Ramazanlarda kentolardan • başbakanların cuma namazı şovuna •<br />

çarpılmak korkusundan ele alınmayan Kur'an'lardan , sınavlarda başarı<br />

tılsımı olan dualara kadar bir acaip ama acaipliği kadar da cahilce bir dini<br />

yüzeysellik yaşıyoruz.<br />

Suya, sabuna dokunmayan , etiiye : sütlüye yanaşmayan kendi<br />

halinde , loş ışıklar , pak dualar , uhrevi anlar -ayda yılda bir altında hatır<<br />

gelebilen bir din .<br />

Asıl derdim dini yaşamak , ona inanmak değil de , işine gelmeyen<br />

tarafların hep aşırı dincilerin yobazların üzerine yıkıldığı . menfaalini<br />

istediği anlarda onun olmayan kuşa dönmüş bir din.<br />

Herkesin bir tanrısı var . Gökte oturan sadece bizi seyreden<br />

sınavlardan sınaviara , zorluklardan zorluklara aklımıza gelen • sağolsun<br />

bize hiç mi hiç karışmayan bizden birşeyler isteyen ama yapmayınca<br />

kızmayan bir tanrı.<br />

Hem bu tanrı demokratiktir ve laiktir. Insan haklarına bile saygılıdır.<br />

Bu tanrıya inanmak değil inanmak için tanrı oluşturmak , caıiının<br />

çektiği tanrıyı oluşturacak kadar cüretkar modern çağ insanı .<br />

Uyduruk tanrılarla huzur bulan insan sahip olduğu bu yüzeysel<br />

inanışlar olan din , hangi tanrının buyruğu " ve tamam işte benim senden<br />

istediğim " dediği yaşantı biçimi . .<br />

Saç modelinden ayakkabı rengine , pantalon markasından<br />

konuşma biçimine kadar herşeyi kendisinden başkalarınca kararlaştırılan<br />

ona sadece bunlar arasında seçim yapmak düşen insanın dini , inanması<br />

gerekenlerde aynı kaynaklar tarafından şekiilendiriliyor . Neye ne zaman<br />

inanacağını , nelere inanması , nelerden hoşlanmaması gerektiğini<br />

sorması gerekiyor ilk önce .<br />

Ilk çağ totemciliğini aratmayacak bir ilkellikle savunduğu bir takım<br />

popüler değerlere sahip . Balık burcundaysanız benimle anlaşabilirsiniz,<br />

yükselen burcunuza sormalısınız hayatın geri kalan kısmını .<br />

Nedenini anlamadığımız, sürekli değişen estetik değerleri yorucu<br />

bir kovalamaca için de bırakır bizi .<br />

Sabah kalktığınızda akşam kestirdiğiniz saç şeklinin demode<br />

olduğu felaketine yol açabilir, eğer bu rijme ayak uyduramazsanız.<br />

Düşünmenin hayatı yargılamanın , ölüm sonrası ile kaygılanmanın<br />

" felsefe yapma" teraneleriyle alaya alındığı beyiniere sahibiz.<br />

Insanları "kategorize" ettikten sonra konuşabildiğimiz • düşünce<br />

dünyamızın bizim ürettiğimiz değil , her sene moda olan fikirlerle<br />

şekillendiği bir çağdayız.<br />

Çağdaş olmak hevesiyle nereye gijjiğini düşünmediğimiz bu<br />

uyuşturucu sele kaptırdık kendimizi. Bunca keşmekeş içinde • ayağa .<br />

kalkıp , hala beynimizin yönlendirilmemiş kısımları varsa , bulanıklar<br />

içinde etrafımızı görmek zor elbetteki .<br />

özel TV lerden gazete küpUrlerinden çaldığımız terminoloji adına ,<br />

ilericilik, çağdaşlık , muasır medeniyet olarak yutturulan bu tüketim kölesi<br />

yaşam tarzında mutluyuz ama acaba güvendemiyiz ?<br />

Ne olduğumuzu, nerede olduğumuzu , nereden gelip nereye<br />

gijjiğimizi • bizi bekleyen ölüm sonrası tehlikelerin olup olmadığı gibi<br />

sorular kafamıza !akılması için • uzun bacaklı bir sarışının zikretmesi<br />

·<br />

gerekiyor artık...<br />

Bu sorular elbette lüks değil . Bu sorularla hiç ilgilenmeyen insanı ,<br />

ölürOm kokusuyla hepatij aşısı peşinde koşarken anlamak zor.<br />

Ölümü dünya zevklerinden ayrılmak olarak algılıyoruz artık.<br />

Sevdiklerle vedalaşmak , geçici bir kaza , artık maça gidememek ......<br />

falan .<br />

Ya sonrası ?<br />

Sorular huzurlu kafalarımızda hep cevapsız kalmak zorunda ,<br />

cevapalarıo sıkıntısından kurtulmak için bir türlü sorulmayan sorular FM<br />

kanallarında şarkı olarak çıkarsa kulağımıza ilişiyor .<br />

"Ye, iç , gül, eğlen çok kısa örnrün .." Mevcut mutlu yaşantı adına<br />

bu soruların filozofluk sayıldığı Donkişotluk bizimkisi , zamanı gelirse .<br />

düşünürüz felsefesi ölüm yaladığı zaman kahreden pişmanilkiara<br />

dönüşüyor .<br />

Bombayla oynayan çocuğun saf rahatlığıyla yaşıyoruz hayatı ,<br />

kıyainete karşı duyarsız ... Ansızın geliverene karşı duyarsız ...<br />

Mitolojik bir efsane • geçmiş zaman masalları kadar ilgilendiriyor<br />

bizi bu tehlike ...<br />

"Ben evrenin her köşesine baktım, her zerreyi biliyorum , başıma<br />

şuanda gelebilecek bir tehlike • benim yaşadığım hayatın hesabını<br />

vereceğim kıyamet anı denilen diriliş günü gelarneyecek , evrenin genel<br />

işleyiş tarzını çözdüm , bunda kıyamet gibi ansızın gelen bir tehlike yok<br />

diyebilecek bir babayiğij yokken , kafasına esen , aslında estirilen yapay<br />

ve güvensiz bir hayatı insan hangi cüretkarlıkla yaşayabiliyor.<br />

Atış poligonunda gezmek gibi bir şey bu . Hiç bir sağlam mantık bu<br />

gazintiyi olumlamaz.<br />

Kendinden başka hiç bir kimseyi kaale almayan bir ukalalık bu ...<br />

Insanın bu Donkişot'luğu yapması , hayatını hiç bir kimseye sormadan<br />

yaşaması için elinde evrensel bir güvence olmalı , belge ve deliller ....<br />

"Andolsun sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker , yapayalnız ve<br />

yalın bize geldiniz ve size dünyada verdiğimiz mallarıda arkanızda<br />

bırakarak "<br />

Kur'an-ı Kerim<br />

. Allah'a bir kere olsun "Sen nasıl istiyorsun , nasıl yaşamamı<br />

isterdin " diye sormadan , kayıtsızca , bunca zevke yumulmak , Allah'ın<br />

yarattığı ve avcunda duran bu evrende cesaret ister.<br />

Bu, kendisi yaratmadığı , kendisininde nereden geldiğini bilmediği<br />

dünyada bunca zayıf ve cılız iken , ölümün devamlı kendisine yaklaştığı ,<br />

kıyametin cebindeki bomba gibi ne zaman patiayacağı bilinmezkan insan<br />

hala neyi bekliyor ?<br />

Insanı ve niçin yaşadığını zevk, para , mevki, üçgeninde elindeki<br />

hangi delil ve güvenceye dayanarak yüz vermiyor ? ·<br />

Ölüm sonrası sorununu kendi uyduruk ve gülünç din anlayışıyla<br />

çözdüğünü sanan insanın komik özelliği bırakıp , bu evrenin sahibine<br />

sorması gerekmez mi ?...<br />

"SEN NASIL YAŞAMAMI ISTERDIN"

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!