26.10.2016 Views

SINAVSIZ TORPİLSİZ UZMAN

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kim bir memur olmak istemez ki? Bugün ülkemizdeki insanların büyük bir<br />

bölümü memur olabilmek için çabalamaktadır. Fakat çabaları bir yerden sonra<br />

yetersiz kalmakta ve başaramamaktadırlar. Özellikle KPSS memur olunabilmesi<br />

için gerekli olan kriterlerden birisidir. Sadece sınava girmek değil, sınavdan<br />

birde yüksek puan almak son derece önemlidir.<br />

KPSS’den 60 ve üzeri almanın memur olmak için şart olduğu ülkemizde birazda<br />

şanslı olmanız gerekmektedir. Atanmalarda maalesef şansınız ya da torpiliniz<br />

yoksa aldığınız puanlarda pek bir işe yaramıyor diyebiliriz. Bu sebepten dolayı,<br />

insanlar acaba farklı yollardan nasıl memur olabilirim diye düşünmeye<br />

başlıyorlar.<br />

Memur Olmanın Avantajları Nelerdir?<br />

Memur olmanın en büyük avantajı arkanızda devletin olması ve bir hata<br />

yapmadığınız sürece devletten atılmayacak olmanızdır. Bugün özel bir şirket<br />

krizden etkilenebilir ve personel eleman çıkartabilirken, devlet bu çıkartmaları<br />

yapmaz ve her ay düzenli olarak paranızı öder. Üstelik devlet memuru<br />

olduğunuz içinde ülke içerisinde birçok şeyden faydalanabiliyorsunuz.<br />

Sınavsız ve Kolay Bir Şekilde Memur Nasıl Olunur?


İşte asıl aradığımız soru ise budur. Bugün sınava girmeden de memur olabilme<br />

ihtimaliniz bulunmaktadır. Herkes sınava girerek memur olurken, bazı istisnai<br />

durumlar sayesinde sınava girmeden kolay yoldan memur olmak mümkün<br />

diyebiliriz.<br />

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirlenen bazı kadrolara girişlerde,<br />

diğer memur kadrolarına girişlerde uygulanan sınav ve atama usulü<br />

uygulanmamaktadır. Bu kadrolara KPSS şartı aranmadan girilebildiğinden ve<br />

hemen ardından diğer memur kadrolarına naklen atanmalarına engel<br />

bulunmadığından, bu kadroların Devlet memurluğuna kolay giriş yolu olarak<br />

sık sık kullanıldığı da görebiliyoruz.<br />

Bazı durumlarda memur olabiliyorsunuz evet ama birazdan listesini<br />

vereceğimiz kurumlara girerkende en azından sözlü de olsa bir mülakattan<br />

geçeceğinizi unutmamalısınız. Sadece yazılı bir sınava girip saatlerce ter<br />

dökmenize gerek kalmayacak, kurum içerisinde bulunan profesyonel kişiler<br />

tarafından mülakattan geçirildikten sonra memur olabileceksiniz.<br />

Peki, ama hangi kurumlar sınavsız memur alımı yapıyor?<br />

Sınava girmeden direkt memur olabileceğiniz istisnai kurumlar aşağıdaki<br />

gibidir.<br />

- Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği memurlukları,<br />

- Bakan Yardımcısı kadroları,<br />

- Başbakan Başmüşaviri kadroları,<br />

- Başbakan Müşaviri kadroları,<br />

- Başbakanlık Müşaviri kadroları,<br />

- Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadroları,<br />

- Başbakanlık Basın Müşaviri kadroları,<br />

- Savunma Sanayii Müsteşarlığına ait Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, I.Hukuk<br />

Müşaviri, Daire Başkanı ve Müşavir Avukat kadroları,<br />

- Toplu Konut İdaresi(TOKİ) Başkanlığına ait Başkan, Başkan Yardımcısı,<br />

Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Uzman, Uzman Yardımcısı, Müşavir Avukat ve<br />

Şube Müdürü(Uzman) kadroları,<br />

- Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Başkan, Başkan Yardımcısı, Başkanlık<br />

Müşaviri, Daire Başkanı, Proje Grup Başkanı ve Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müşavirliği kadroları,<br />

- Bakanlık Müşaviri kadroları,<br />

- Bakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadroları,<br />

- Türkiye İstatistik Kurumu Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosu,<br />

- Avrupa Birliği Bakanlığındaki Başkanlık (İdari Hizmetler Başkanlığı hariç)


kadroları,<br />

- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkan Yardımcısı,<br />

Başkanlık Müşaviri, Basın Müşaviri ve Hukuk Müşaviri kadroları,<br />

- Gelir İdaresi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği kadrosu,<br />

- Bakanlar Kurulu Sekreterliği kadrosu,<br />

- Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarından özel nitelikli<br />

olarak belirlenen kadrolar,<br />

- Özel Kalem Müdürü kadroları (Belediye özel kalem müdürü kadroları da dahil),<br />

- Vali kadroları,<br />

- Büyükelçi, Elçi, Daimi Temsilci, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar<br />

Merkezi Başkanı, Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri kadroları,<br />

- Dış kuruluşlardaki çalışma müşavirliklerinde görevlendirilecek sendika<br />

uzmanlıkları,<br />

- Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri (4<br />

adet), Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadroları,<br />

- Milli İstihbarat Teşkilatı memurlukları,<br />

- Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşavir, Hukuk Müşaviri ve Genel<br />

Sekreter Sekreterliği kadroları,<br />

- Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı Başkanlık Müşaviri ile Basın<br />

ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadroları,<br />

- Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri kadroları,<br />

- Devlet Konservatuvarında görevlendirilecek uluslararası ün yapmış üstün<br />

yeteneklere sahip Devlet sanatçılarının atanacağı kadrolar,<br />

- Olimpiyat şampiyonluğu veya olimpik spor dallarından birinde büyükler<br />

kategorisinde birden fazla Dünya şampiyonluğu kazananlar arasından<br />

atanacaklara ilişkin spor müşaviri kadroları.<br />

Sınavsız Memur Atamaları Şartları Nelerdir?<br />

Bu atamalarda memurlarda herhangi bir sınav şartı aranmaz. Memur adayları<br />

sınava girmeden sadece mülakata girerek memur olabilirler. Eğer kurumlar<br />

gerek duyarlarsa ek şartları ekleyip alımları o şekilde gerçekleştirebilirler.<br />

Sınavsız memurluk konusunda yetkili olan kurumlar daha sonrasında eğer<br />

isterlerse yükseltmeleri yapabilecekleri gibi, şartları değiştirerek yeni şartlarda<br />

getirebilirler.<br />

Sınavsız Memurların Yükselmesi Nasıl Olur?<br />

-Aday memurluğa tabi tutulmazlar ve haklarında asalet tasdiki uygulanmaz.<br />

-Aday memurlara verilen temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj eğitimlerini<br />

almazlar.


-Memuriyet başlangıç dereceleri eğitim durumlarına göre olmakla birlikte,<br />

atandıkları kadro derecesinin birinci kademe aylığını alırlar.<br />

-Haklarında kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi uygulanmaz. Ancak,<br />

atandıkları kadronun derece aylığının ilk kademesini kazanılmış hak olarak elde<br />

ettikleri tarihten itibaren, haklarında kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi<br />

hükümleri uygulanır.<br />

Sınavsız Memur Olanların Başka Bir Kuruma Geçmesi veya Atanması<br />

- Kendi kurumlarında eğer müsaitlilik var ise bir kademe yükselebilirler,<br />

- Başka kurumlarda durumlarına uygun bir kadroya, çalışmakta oldukları<br />

kurumlarından muvafakat almak suretiyle atanabilirler.<br />

- Başka bir kurumlardaki istisnai memur kadrosuna geçmek istemeleri halinde,<br />

görev yaptıkları kurumun muvafakat vermesine gerek yoktur.<br />

- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki 2 sayılı cetveldeki durumlarına<br />

uygun sözleşmeli pozisyona, sınav ve kurumlarının muvafakat vermesi şartı<br />

aranmadan atanabilirler.<br />

- Başka bir memur kadrosuna geçmeleri halinde, aday memur olarak<br />

geçirilmesi gereken asgari süreyi doldurmamış olsalar dahi, haklarında adaylık<br />

hükümleri uygulanmaz.<br />

Genel Memurluk İstisnai Memurluk Ayırımı Konusu<br />

Memurluk mesleği, kendi içinde genel memurluk ve istisnai memurluk olmak<br />

üzere ikiye ayrılmaktadır.<br />

Genel Memurluk<br />

İstisnai memurlukların dışında kalan tüm memurluklar, genel memurluktur.<br />

Görev ve nitelik açısından özellik göstermeyen ve bu nedenle memurların<br />

hakları ve yükümlülükleri açısından ayrı ve özel hükümlere tabi tutulmayan<br />

memurluklardır.<br />

İstisnai Memurluk<br />

Görev ve nitelik açısından özellik gösteren ve bu nedenle atanmalarında,<br />

yükseltilmelerinde ve diğer hak ve yükümlülüklerinde özel hükümlere tabi<br />

tutulan memurluk kadrolarıdır (BozkurtErgun, 1998, s.117119). Bu kadrolara<br />

atanan memurlara da istisnai memur denmektedir.<br />

Istisnai memurluk, esnek istihdam biçiminin tipik örneğidir. İstisnai memurluk,<br />

atamalarda idârenin takdir yetkisini genişlettiği için genel memurluk<br />

kadrolarına göre daha az güvencelidir.<br />

İstisnai memurluk statüsü ile ilgili temel ilkeler şunlardır: 1) İstisnai memurluğa


atanacaklarda da genel memur olma özelliği aranır. Ancak bunlara 657 sayılı<br />

Kanunun atama, sınavlar, kademe ilerlemesi, derece yükselmesi ile ilgili<br />

hükümleri uygulanmaz. 2) İstisnai memurluklara atananlar, atandıkları<br />

kadronun derece aylığını alırlar ve bu görevler için öngörülen ek<br />

göstergelerden faydalanırlar. 3) İstisnai memurluklara atananların bulundukları<br />

kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen<br />

atamalarında herhangi bir kazanılmış hak sayılmaz. Bu görevlerde bulunanların<br />

emeklilik kıdemleri yürümeye devam eder.<br />

Türkiye’deki istisnai memurluklar, 657 sayılı Kanunun 59. maddesinde sayma<br />

yoluyla belirlenmiştir. Bu maddede istisnai memurluk olarak belirlenen<br />

kadrolardan birkaçı şöyledir: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Türkiye<br />

Büyük Millet Meclisinin memurlukları, Başbakan Başmüşavirliği, vâlilikler,<br />

büyükelçilikler, Milli İstihbarat Teşkilatı memurlukları<br />

İstisnai memurluk statüsünün temel özellikleri nelerdir?<br />

Memurluk Mesleği Memurluk Mesleğinin Özellikleri<br />

Kişiler bilgi ve yeteneklerine göre belli bir düzeyde memurluk mesleğine<br />

girerler. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, mesleğe girmede ve yükselmede<br />

yeteneği (liyakati) esas almıştır. Memurluğun bir meslek olarak kabul edilmesi<br />

için, memurların tarafsız olması ve memurların siyasal partilere girmesinin<br />

yasaklanması gibi bazı şartların sağlanması gerekir.<br />

Memurluk mesleğine ilişkin kurallar, diğer kamu görevlileri açısından genel<br />

ilkeleri içerdiğinden dolayı o mesleklere girmek için de çoğu zaman devlet<br />

memuru olma şartlarını taşımak gerekmektedir. Bazen de diğer kamu<br />

görevlerinin içinde bulundukları mesleklere ilişkin düzenlemeler, memurluk<br />

mesleğine paralel hükümler içerebilmektedir. Memurluğun bir meslek olarak<br />

kabul edilmesi, memurların idâre karşısındaki durumlarının önceden hukuk<br />

kuralları ile genel ve nesnel olarak düzenlenmesini gerektirmektedir.<br />

Memurluk Mesleğinin Düzenlenmesi<br />

Anayasaya göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, ödev ve<br />

yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri<br />

kanunla düzenlenir.<br />

İdâre tarafından kullanılacak görevliler; hem sayıları yönünden hem de<br />

nitelikleri açısından yasama organının denetimi altındadır. Bir kurumun<br />

kullanacağı görevlilerin sayısı “kadro" ile belli olur (GözübüyükTan, 1998,<br />

s.599). Kadro, hem sayıyı gösterir, hem de kullanılacak görevlinin niteliğini<br />

belirler. Kadrosuz memur çalıştırılamaz. Ancak, memurun memuriyet statüsü<br />

devam ederken bazen kadrosuz duruma düşebilmektedir. Bunun tipik örneği,<br />

çalıştığı kamu kurum veya kuruluşu ile onların yürüttüğü hizmetin yeniden<br />

düzenlenmesi sonucu, kişiye bağlı olmaksızın bazı kadroların kaldırılmasıdır.<br />

Anayasa Mahkemesine göre; “Kadro, kamu kurum veya kuruluşunun genel<br />

hizmet planı içinde belli bir görev yerini temsil eder”. Bakınız. Anayasa<br />

Mahkemesi, Esas.1965/32,<br />

Kadro: Kamu hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak üzere memurun atandığı<br />

belirli yetki, hak, ödev ve sorumlulukla donatılmış görev yeri olarak<br />

tanımlanmaktadır.


Kadro ihdas ve iptal yetkisi, bir yandan personel hukukunu, diğer yandan da<br />

bütçe rejimini yakından ilgilendirmektedir. Kadro genellikle iki yoldan saptanır:<br />

Birinci yol yasa çıkarmaktır. İkinci yol ise idârî karar almaktır. Bütçesi TBMM<br />

tarafından kabul edilen idârî kurum ve kuruluşların kadroları yasa ile belirlenir.<br />

Bütçeleri idârî organlar tarafından kabul edilen idârî birimlerin kadroları ise<br />

norm kadro esaslarına göre idârî kararla belirlenmektedir.<br />

Memurluk mesleğine ilişkin idârî düzenlemeyi, Devlet Personel Başkanlığı<br />

yapacaktır. Çünkü Devlet Personel Başkanlığı, kamu görevlilerinin istihdamının<br />

merkezi bir kurul tarafından yönetilmesi amacıyla kurulmuştur ve Başbakanlığa<br />

bağlı olarak görev yapmaktadır.<br />

Norm Kadro: Kuruluşun belirlenen amacına ulaşabilmesinin ihtiyaç duyulan<br />

personel sayısının nitelikleri itibariyle belirlenmesi, personelin temin edilmesi,<br />

muhaf Azası ve geliştirilmesini içeren bir süreçtir.<br />

Sınıflandırma: Devlet memurlarını görevlerinin gerektirdiği niteliklere ve<br />

mesleklere göre sınıflara ayırmaktır.<br />

Kariyer: Devlet memurlarına, yaptıkları hizmet için lüzumlu bilgilere ve yetişme<br />

şartlarına uygun şekilde sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme<br />

imkanı sağlamaktır.<br />

Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri<br />

Memurluk mesleğinin temel ilkeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 3.<br />

maddesinde açık biçimde sayılmıştır. Bu maddeye göre memurluk mesleğinin<br />

temel ilkeleri şunlardır: Sınıflandırma ilkesi, kariyer ilkesi ve liyakat ilkesi.<br />

Sınıflandırma İlkesi<br />

Devlet Memurları Kanununa göre sınıflandırma, devlet memurlarını görevlerinin<br />

gerektirdiği niteliklere ve görevlere göre kümelere ayırmaktır. Sınıflandırma,<br />

memurların yürüttükleri hizmet karşılığında alacakları ücret açısından önem<br />

taşımaktadır (GiritliBilgenAkgüner, 2001, s.411; GözübüyükTan, 1998, s.602).<br />

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinde, memurların sınıfları<br />

sayılarak belirtmiştir. Bu sınıflar şunlardır: Genel idâre hizmetleri sınıfı: Devlet<br />

Memurları Kanununun uygulandığı kurumlarda yönetim, yürütme, büro ve<br />

benzeri hizmetleri görenler ve başka sınıfa girmeyenler genel idâre hizmetleri<br />

sınıfını oluştururlar. Teknik hizmetler sınıfı: Mühendis, kimyager ve benzeri<br />

teknik ve meslek unvanına sahip meslekî ve teknik elemanların oluşturduğu<br />

sınıftır. Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıf: Sağlık<br />

hizmetlerinde meslekî eğitim görerek yetişenlerle bunlara yardımcı olanlar,<br />

sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfını oluşturur. Eğitim ve<br />

öğretim sınıfı: Öğretmenler oluşturmaktadır. Avukatlık hizmeti sınıfı: Barolara<br />

yazılı ve kurumlarını yargı yerlerinde temsil yetkisi olan avukatlar tarafından<br />

oluşturulmaktadır. Din hizmetleri sınıfı: Özel kanunlarına göre dini eğitim<br />

görmüş ve dini hizmet yapanlar, din hizmetleri sınıfını oluşturmaktadırlar.<br />

Emniyet hizmetleri sınıf: Özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis,<br />

komiser muavini, komiser, başkomiser emniyet müfettişi, polis müfettişi,<br />

emniyet âmiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet<br />

mensubu memurları kapsar. Yardımcı hizmetler sınıfı: Her türlü yazı ve dosya<br />

dağıtmak, toplamak, iş sahiplerini karşılamak, yol göstermek, hizmet yerlerini


temiz tutmak, gibi görevleri yapanlar, yardımcı hizmetler sınıfını kapsamaktadır.<br />

Mülkî idâre âmirliği hizmetleri sınıfı: Vâli, kaymakam ve maiyet memurlarını<br />

kapsamaktadır. Millî istihbarat hizmetleri sınıfı: MIT kadrolarında çalışan<br />

görevliler veya bu teşkilat emrinde çalışanlardan özel kanunlarında gösterilen<br />

veya Başbakanlıkça belirlenen görevleri yapanların oluşturduğu sınıftır.<br />

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, bir yandan bu sınıfları belirlerken öte<br />

yandan da her sınıf için verilen kadrolarda çalıştırılacak kişilerde aranacak<br />

öğrenim, yabancı dil, çeşitli alanlardaki özel beceri gibi özel niteliklerin<br />

belirlenmesini, yasalara ve özellikle kuruluş yasalarına dayanılarak çıkarılacak<br />

yönetmeliklere bırakmıştır.<br />

Kariyer İlkesi<br />

Kariyer, memurların yaptıkları hizmetler için gerekli bilgilere ve yetişme<br />

koşullarına uygun biçimde, kendi sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar<br />

ilerleme imkânına sahip olmalarını ifade eder (Günday, 2003, s.514). Kariyer<br />

sistemi, kıdemi esas alır.<br />

Her sınıf içinde çeşitli dereceler bulunmaktadır. Derece, belli bir sınıf içinde<br />

görevin önem ya da sorumluluğun artışı sonucunu da doğuran bir yükselme<br />

adımıdır. Kariyer sisteminin temel özellikleri şunlardır (Tortop, 1999, s.91): 1)<br />

Kariyer sisteminde personelin hukuksal yapısı tek yanlı genel düzenleyici<br />

işlemlerden doğan bir durumla belirlenir. 2) Uzmanlaşma, kariyer ilkesinin<br />

temel öğelerinden birisidir. 3) Kıdeme, liyakate ve ehliyete önem verilir. 4)<br />

Kariyer ilkesi, devamlı ilerlemeye ve yükselmelere paralel bir ücret sisteminin<br />

uygulanmasını zorunlu kılar. 5) Kariyer ilkesi, memurun sosyal ve parasal<br />

haklar açısından güvenceli bir düzene sahip olmasını gerektirir.<br />

Liyakat İlkesi<br />

Anayasa Mahkemesi’ne göre liyakat, “...bir göreve layık olmayı, görevin<br />

gerektirdiği nitelikleri ve yetenekleri taşımayı ifade eder...’’. Liyakat, memurluğa<br />

girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi ve görevin sona erdirilmesini<br />

yetenek esasına dayandırmak ve böylece memurları güvenceye sahip kılmaktır.<br />

Liyakat sistemi (Güran, 1980, s.123), toplumda ve idârede eşitliğin,<br />

hakkaniyetin, açıklığın, dürüstlüğün, çalışkanlığın, yarışma ve hak etmenin,<br />

“hukuki yollardan” hakkını arama ve elde edebilmenin, kişilerin siyâsal ve diğer<br />

sübjektif yargılardan kendilerini arındırarak “kamu yararı” doğrultusunda kamu<br />

hizmetlerine alınmalarını ifade eder. Liyakat sistemi (GiritliBilgenAkgüner, 2001,<br />

s.392) yansızlık, objektiflik ve fırsat eşitliği ilkelerinin güç kazanmasına ve<br />

yerleşmesine katkıda bulunma etkisine sahiptir.<br />

Liyakat sisteminin ilkeleri şöyle sıralanabilir: 1) Memur alımında yaklaşım,<br />

toplumun tüm kesimlerinin temsilini sağlamaya yönelik olmalıdır. 2) Tüm<br />

adaylar ve memurlar; yansız, önyargısız, eşit ve hakça muamele görmelidir. 3)<br />

Tüm kamu görevlileri, karakter ve davranış üstünlüğüne ve kamu yararı<br />

bilincine sahip olmalıdır. 4) Kamu görevlilerinin oluşturduğu insan gücü, etkin<br />

ve verimli bir biçimde kullanılmalıdır. 5) Kamu görevlileri, keyfî işlemlerle,<br />

kişisel kayırıcılığa veya partizan amaçlı baskılara karşı korunmalıdır. 6) Resmî<br />

bilgi ve belgeleri, yasalar çerçevesinde açıklamasından dolayı, memurların<br />

aleyhlerinde işlem yapılması hâlinde bir takım güvencelerle memurlar<br />

korunmalıdır. 7) Eş değerli işe, eş değerli ücret ödenmelidir.


Hangi kadrolar istisnai kadrolardır?<br />

Hangi kadroların istisnai kadro olduğu 657 sayılı Kanunun 59'uncu maddesinde<br />

yer almaktadır. İşte bu maddeye göre sınav şartı aranmayan kadrolar:<br />

"Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile ...,<br />

Başbakan<br />

Başmüşaviri,<br />

Savunma Sanayii Müsteşarlığına ait Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, I.Hukuk<br />

Müşaviri, Daire Başkanı ve Müşavir Avukat kadroları,<br />

Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait Başkan, Başkan Yardımcısı, Hukuk<br />

Müşaviri, Daire Başkanı, Uzman, Uzman Yardımcısı, Müşavir Avukat ve Şube<br />

Müdürleri<br />

(Uzman),<br />

Başbakan<br />

Müşavirlikleri,<br />

Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Başkan, Başkan Yardımcısı, Başkanlık<br />

Müşaviri, Daire Başkanı, Proje Grup Başkanı ve Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müşavirliği<br />

Başbakanlık ve Bakanlık Müşavirlikleriyle Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müşavirliklerine, Başbakanlık Basın Müşavirliği,<br />

Türkiye İstatistik Kurumu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği,<br />

Gelir İdaresi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği,<br />

Bakanlar Kurulu Sekreterliği,<br />

Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında veya kadro<br />

açıklamalar bölümünde özel nitelikli olarak gösterilen görev yerleri,<br />

Özel Kalem Müdürlükleri,<br />

Valilikler,<br />

Büyükelçilikler,<br />

Elçilikler,<br />

Daimi Temsilciliklere, dış kuruluşlarda çalışma müşavirlikleri nezdinde<br />

görevlendirilecek sendika uzmanlıkları,<br />

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyelikleri,<br />

Milli İstihbarat Teşkilatı memurlukları,<br />

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşavirlikleri,<br />

Hukuk Müşavirliğine ve Genel Sekreter Sekreterliği,"<br />

Uygulamada ne yapılmaktadır?<br />

Uygulamada siyasi iktidara yakın kişiler, 657 sayılı Kanunun bu maddesinde<br />

belirtilen sınırlı sayıdaki kadroya atanmakta, kısa bir süre sonrada sınavsız<br />

olarak diğer normal memuriyetlere geçirilmektedir. Örneğin hiç KPSS girmeyen<br />

bir kişi müşavirlik kadrosuna atanmakta, burada bir ay çalıştıktan sonra da<br />

öğrenim durumuna göre örneğin mühendis kadrosuna atanmaktadır.


İstisnai kadrolara atanmada sınav yoktur<br />

657 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde istisnai kadrolar belirtilmiş olup,<br />

bunlar arasında da Valilere yer verilmiştir. Yine bu Kanunun İstisnai<br />

Memurluklara Atanmada Aranacak Şartlar başlıklı 60 ıncı maddesinde; İstisnai<br />

Devlet memurluklarına 48 inci maddede yazılı genel şartları taşıyan<br />

kimselerden atanmalar yapılabileceği ve kuruluş kanunlarındaki özel<br />

hükümlerin saklı olduğu hükmüne yer verilmiştir. 657 sayılı Kanunun 48 inci<br />

maddesinde ise memur olmanın genel ve özel şartlarından bahsedilmiştir. Yine<br />

bu Kanunun İstisnai Memurluklara Atananlara Bu Kanunun Uygulanacak<br />

Hükümlerini düzenleyen 61 inci maddesinde; istisnai memurluklara atananlar<br />

hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece<br />

yükselmesi dışında kalan bütün hükümleri uygulanacağı belirtilerek istisnai<br />

kadrolara sınavsız atama yapılacağı belirtilmiştir.<br />

İstisnai kadrolarla ilgili özel durumlar<br />

İstisnai kadrolara sınavsız olarak atama yapıldığı için öncelikle istisnai<br />

kadroların amaç dışı kullanımından bahsetmemiz gerekmektedir. Özellikle kısa<br />

aralıklarla bu kadrolara atama yapılıp, daha sonra başka memuriyet kadrolarına<br />

naklen atamalar kamu vicdanını yaralayacak seviyelere gelmiştir. Bir çok<br />

insanın atanmak için sınav beklediği bir ortamda bu kadrolar vasıtasıyla<br />

memuriyete başlatılmaları ve daha sonra da başka kadrolara atanmaları vakayı<br />

adiyeden olmuştur.<br />

Bu açıklamalardan sonra, 657 sayılı Kanunun adaylığa kabul edilme başlıklı 54<br />

üncü maddesinde; Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir<br />

yıldan az iki yıldan çok olamayacağından ve bu süre içinde aday memurun<br />

başka kurumlara naklinin yapılamayacağından bahsedilmektedir.<br />

Diğer yandan, bu Kanunun 59 uncu maddesinde istisnai kadrolara unvan<br />

bazında yer verilmiştir. Yine bu Kanunun istisnai memurluklara atanmada<br />

aranacak şartlar başlıklı 60 ıncı maddesinde; İstisnai Devlet memurluklarına 48<br />

inci maddede yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atanmalar yapılabileceği<br />

ifade edilmiştir.<br />

Ayrıca, bu Kanunun İstisnai memurluklara atananlara bu Kanunun uygulanacak<br />

hükümleri başlıklı 61 inci maddesinde; 60 ıncı madde gereğince istisnai<br />

memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe<br />

ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümlerinin<br />

uygulanacağı ifade edilmiştir.


Sonuç olarak yukarıda yer verilen hükümler ve 657 sayılı Kanunun diğer<br />

hükümleri çerçevesinde istisnai kadrolarla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz;<br />

1- İstisnai kadrolardan diğer memuriyet kadrolarına çok kısa zaman sonra<br />

atama yapılması mümkündür.<br />

2- Bu şekilde yapılan atamalarda adaylık hükümlerinin uygulanmayacağı<br />

yönünde hem Danıştay kararları hem de Devlet Personel Başkanlığı görüşleri<br />

bulunmaktadır. Ayrıca, naklen atanılacak kadro istisnai kadro da olsa naklen<br />

geçişte muvafakat şarttır.<br />

3- Aynı hususlar aday memur olarak görev yapanların istisnai kadrolara<br />

atanmasında da geçerlidir. Çünkü, istisnai kadrolara atanma halinde 657 sayılı<br />

Kanunun uygulanmayacak hükümleri arasında atanma hükümleri yer<br />

almaktadır ve bu atamanın içerisine naklen atama da girmektedir. Dolayısıyla<br />

657 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde yer alan kısıt sizin için<br />

uygulanmayacaktır. Ayrıca, istisnai kadroya atanmanız halinde hakkınızda<br />

yarım kalan adaylık eğitimi de uygulanmayacaktır.<br />

4- Herhangi bir nedenle istifa eden bir memur bekleme süresine tabi olmadan<br />

istisnai kadroya atanamaz. Bu görüşümüzün aksine, Devlet Personel<br />

Başkanlığının vermiş olduğu bir mütalaada şu ifadelere yer verilmiştir; '...Bu<br />

itibarla, yukarıda sözü edilen bekleme sürelerinin istisnai memuriyetlere<br />

atanmada söz konusu olmadığı, istisnai memuriyetlerden başka kadrolara<br />

naklen atamalarda da aynı esasların geçerli olduğu ancak istisnai memuriyet<br />

kadrolarında çalışmakta iken çekilen veya çekilmiş sayılanların diğer kadrolara<br />

atanmaları halinde ise bekleme sürelerine tabi olduğu mütalaa edilmektedir.'<br />

5- İstisnai memuriyet kadrosunda görev yapmakta iken istifa eden bir<br />

personelin 657 sayılı Kanununun 97 nci maddesinde belirtilen 6 aylık süreyi<br />

doldurmadan Devlet memuriyetine dönmesi de mümkün değildir. Devlet<br />

Personel Başkanlığının görüşü de bu yöndedir.<br />

6- İstisnai kadrolarla ilgili kamu vicdanını yaralayan bir durum olduğu dikkate<br />

alındığında mutlaka bu konuda yasal düzenleme yapılmalıdır.<br />

7- İstisnai memuriyet kadrolarına atandıktan sonra 399 sayılı Kanun Hükmünde<br />

Kararnameye tabi sözleşmeli personel pozisyonlarına atanma talebinde<br />

bulunanların sınava tabi olmaksızın sözleşmeli personel olarak açıktan<br />

atanılması mümkündür.<br />

8- Lise mezunu bir kişinin 1 inci dereceli özel kalem müdürlüğü kadrosuna<br />

istisnai memur olarak atanması bize göre mümkün değildir. Ancak, Devlet


Personel Başkanlığı vermiş olduğu bir mütalaada şu ifadelere yer vermiştir;<br />

'657 sayılı Kanunun istisnai memurluklara ilişkin 59 uncu maddesi kapsamı<br />

içinde Özel Kalem Müdürlüklerine yer verilmiş olup, mezkur Kanunun istisnai<br />

memurluklara atanmada aranacak şartlara ilişkin 60 nci maddesinde 'İstisnai<br />

Devlet memurluklarına 48 inci maddede yazılı şartları taşıyan kimselerden<br />

atanmalar yapılabilir.' hükmü yer almaktadır.<br />

Bu hükümler çerçevesinde, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı genel<br />

şartları taşıyan kimselerden özel kalem müdürü kadrosuna atama<br />

yapılabileceği mütalaa edilmektedir.'<br />

Doğrusu bu görüşe katılmamız mümkün değildir. Çünkü, 657 sayılı Kanunun 36<br />

ncı maddesinde hangi öğrenim düzeyinde bulunanların hangi derecedeki<br />

kadrolara atanacağına yer verilmiştir ve lise mezunları en fazla 3 üncü dereceli<br />

bir kadroya atanabilmektedir. Dolayısıyla 1 inci derecedeki özel kalem<br />

müdürlüğü kadrosuna lise mezunu bir kişinin atanması mümkün değildir.<br />

Ancak, cari olan ise bu görüştür.<br />

İstisnai kadrolarla ilgili Sayıştay ne dedi?<br />

Sayıştay denetçileri yaptıkları incelemede uygulamanın Hazineyi zarara uğratıcı<br />

nitelikte olduğunu belirtti. Denetçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında<br />

tespit ettikleri bu uygulamayı Sayıştay Birinci Başkanlığına bildirdi. Sayıştay<br />

Birinci Başkanlığı da görüşülmesi için konuyu Sayıştay Genel Kuruluna havale<br />

etti. Sayıştay Genel Kurulu geçen yıl aldığı kararda uygulamanın genel bir<br />

nitelik taşıyıp taşımadığının araştırılmasına, daha sonra yaygın olduğunun<br />

tespit edilmesi durumunda söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine<br />

sunulmasına karar verdi.<br />

İŞTE SAYIŞTAY'IN KARARI<br />

Sayıştay Genel Kurul Kararı<br />

Karar No : 5119/1<br />

Karar Tarihi : 04.04.2005<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının<br />

merkezde incelenmesi sırasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun<br />

değişik 59'uncu maddesi hükmü uyarınca istisnai memuriyet kadrosuna<br />

atananların, Kamu Personeli Seçme Sınavına katılmadıkları halde, bu atamadan<br />

bir süre sonra sınavla girilebilecek memur kadrolarına atandıklarının tespit<br />

edilmesi üzerine, söz konusu Kanun hükmünün uygulama ve sonuçları<br />

bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte görüldüğünden


ahisle, 832 sayılı Kanunun 25'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca<br />

yazılan müzekkere hakkında 5. Dairece verilen 21.2.2005 tarih ve 2005-<br />

13/Müzekkere 8140 sayılı karar okunarak,<br />

Gereği Görüşüldü :<br />

Öncelikle söz konusu 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 59'uncu<br />

maddesi hükmünün uygulama ve sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini<br />

zarara uğratıcı bir mevzuat hükmü olarak değerlendirilip Türkiye Büyük Millet<br />

Meclisine sunulmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu.<br />

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59'uncu maddesinin birinci fıkrasında,<br />

bu fıkrada unvanı sayılan kadrolara, 657 sayılı Kanunun atanma, sınavlar,<br />

kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı<br />

olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur atanabileceği, ikinci<br />

fıkrasında ise, birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadroların<br />

emeklilik aylığı hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında<br />

herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır.<br />

Aynı Kanunun 60'ıncı maddesi hükmüne göre, istisnai Devlet memurluklarına<br />

bu Kanunun 48'inci maddesinde yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atama<br />

yapılabilmekte, Kanunun 61'inci maddesi hükmüne göre de, istisnai<br />

memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe<br />

ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümlerinin uygulanması<br />

gerekmektedir.<br />

657 sayılı Kanunun istisnai memurluklardan ayrılanların durumunu düzenleyen<br />

163'üncü maddesinin (a) fıkrasında, istisnai memuriyetlere, bu Kanuna tabi<br />

kurumlardan atanmış olanların, ayrıldıkları sınıfa dönmek istedikleri takdirde,<br />

istisnai memuriyette geçirilmiş olan sürenin, bu Kanunda derece terfisi için<br />

belirtilen esaslara göre girebilecekleri yeni derecenin tayininde normal derece<br />

ve kademe terfi sürelerine karşılık sayılacağı, bu gibilerin aynı şartlardan<br />

faydalanarak bu Kanunun 71'inci madde hükümlerine uyulmak kaydıyla, başka<br />

bir sınıfa da girebilecekleri; maddenin (b) fıkrasında da, bu Kanuna tabi<br />

olmayan kurumlardan istisnai memuriyetlere atananların ise, bu Kanuna tabi<br />

kurumlarda bir göreve atanmayı istedikleri takdirde, istisnai memuriyette<br />

geçirilen sürenin, (a) fıkrasındaki esaslara göre ve girilecek derecenin sınav<br />

veya seçmesini başarmak kaydıyla, derece ve kademe ilerlemesinde sayılacağı<br />

ve bu gibiler için adaylık hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.<br />

Ancak, istisnai memuriyete açıktan atandıktan sonra, diğer memur kadrolarına<br />

atanmak isteyenlerin durumuna ilişkin olarak, 657 sayılı Kanunda açık olarak


ir düzenleme yapılmadığı görülmektedir.<br />

657 sayılı Kanunun anılan 59'uncu maddesinin gerekçesinde, istisnai<br />

memurlukların bu tasarı ile de muhafaza edildiği, ancak tasarıda bu kadronun<br />

çok daraltılmış olduğundan ve bir taraftan zaruretler kabul edilirken, öte<br />

yandan zaruretlerin zorlanması yoluyla normal bir meslek sınıfının imtiyazlı<br />

statüye sokulmaması için dikkat gösterildiği, bu memurluklara atama yapılırken<br />

tasarıdaki atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi gibi<br />

hükümlerle bağlı kalınmayacağı, buna karşılık bu memurlar arasında kendi<br />

sınıflarından yükselerek gelmeyenlerin memurluktan ayrılışlarında almakta<br />

oldukları aylıkların veya bulundukları derece ve kademelerin kazanılmış hak<br />

sayılmayacağı, yalnızca bu görevlerde geçirdikleri sürenin emeklilik sürelerine<br />

ekleneceği; bu hükümle istisnai memuriyet kadrolarına genel görünüşü ile<br />

atanmada kolaylık sağlanmasına karşılık, bu atamayla kazanılan memuriyet<br />

statüsünün garantisiz bir statü olduğu, çünkü istisnai memurluk usulünün,<br />

tasarının sistemi içinde teşvik edilecek bir usul olarak görülmediği ifade<br />

edilmiştir. Esasen, Kanunun ilk yürürlüğe girişinde bu maddede belirtilen<br />

kadrolar çok sınırlı tutulmuşken, sonradan yapılan ilavelerle, sözü edilen<br />

59'uncu maddenin kapsamına yeni unvanlar eklenerek bu şekilde atanabilecek<br />

kadroların sayısı artırılmıştır.<br />

Buna karşılık, Devlet memurluğuna alınma hususu, 657 sayılı Kanunun 46-<br />

57'inci maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 46'ncı maddede kurumların<br />

atama yapılacak boş kadrolarını Devlet Personel Başkanlığına bildirecekleri,<br />

47'nci maddede bu kadrolar için yapılacak sınav dahil olmak üzere kadrolarla<br />

ilgili bilgilerin duyurulacağı, 48'inci maddede Devlet memurluğuna<br />

alınacaklarda bulunması gereken genel ve özel şartların neler olduğu, 49'uncu<br />

maddede sınavlara katılma hususu, 50'nci maddede Devlet kamu hizmet ve<br />

görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu<br />

sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmalarının şart olduğu, 51'inci maddede<br />

sınav sonuçlarının ilan edileceği, 52'nci maddede kurumların memur<br />

ihtiyaçlarının yayımlanan sınav sonuçlarında belirlenen başarı sırasına göre<br />

ilgili kurumlarca atama yapılmak suretiyle karşılanacağı, müteakip maddelerde<br />

ise, sakatların Devlet memurluğuna alınması ile yukarıda bahsedilen<br />

prosedürlere uygun biçimde Devlet memurluğuna alınanların adaylıkları<br />

düzenlenmiştir. Dolayısıyla, bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, asli<br />

Devlet memurluğuna atanabilmek için, atanacakların bunun için açılmış olan<br />

sınava girmesi ve bu sınavı başarmasının öncelikli şart olduğu anlaşılmaktadır.<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının<br />

merkezde incelenmesi sırasında, bazı kişilerin anılan 657 sayılı Kanunun<br />

59'uncu maddesi hükmüne istinaden Devlet memurluğuna atanmalarından kısa


ir süre sonra, Devlet memurluklarına atanacak olanlar için yapılmış bulunan<br />

sınavlara katılmadıkları ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadıkları halde,<br />

diğer memurluklara naklen atandıkları anlaşılmaktadır. Ancak, açıktan istisnai<br />

memurluklara atananların diğer memur kadrolarına naklen atanabilecekleri<br />

kabul edilse bile, bu konuda açılmış olan sınavlara girmiş ve başarılı olmuş<br />

kişilerin atanmayı bekledikleri bir durumda, bu sınavlara girmediği halde bazı<br />

kişilerin istisnai memurluklar kullanılarak diğer memurluk kadrolarına<br />

atanmaları, Devlet memurluğu alımı için duyurulan sınava katılarak başarılı<br />

olmuş ve atanmayı bekleyen kişiler aleyhine haksız bir durum yaratmaktadır.<br />

Ayrıca, sınavlarda başarılı olarak atanmayı bekleyenler varken, istisnai<br />

memurluk kadrolarının sınavsız Devlet memuru teminine yönelik bir<br />

uygulamaya dönüştürülmesi, bu memuriyete atanmada tanınan kolaylığın<br />

istismarı anlamına da gelmektedir. Bu da, Anayasanın kişilerin kanun önünde<br />

eşitlik ve kamu hizmetine girmede eşitlik ilkelerini ihlal edici nitelikte<br />

bulunmaktadır.<br />

Öte yandan, 657 sayılı Kanunun temel ilkelerinden birisi de, liyakat ilkesidir.<br />

Anılan Kanun, Devlet kamu hizmetlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve<br />

yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmış ve bu<br />

sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında, Devlet memurlarını güvenliğe sahip<br />

kılmıştır. Açıktan istisnai memurluk kadrolarına atananların daha sonra diğer<br />

memurluk kadrolarına, Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınava<br />

girmeden veya başarmadan naklen atanmaları durumu, naklen atandıkları<br />

görevlerin gerektirdiği niteliklere sahip olmamaları durumuna neden<br />

olabileceğinden, yukarıda ifade edilen liyakat ilkesinin ihlali anlamına da<br />

gelmektedir. Bu durumda, Devlet memurluğuna giriş için açılmış olan sınavlara<br />

girmemiş ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmamış kişilerin asli memurluk<br />

kadrolarının gerektirdiği niteliklere sahip olmadan naklen atanmış olmaları,<br />

kamu kaynaklarının etkili, verimli ve tutumlu kullanılmaması sonucunu yol<br />

açabilecektir. Dolayısıyla bu şekildeki atamaların Hazine menfaatlerini zarara<br />

uğratıcı niteliği bulunmaktadır.<br />

832 sayılı Sayıştay Kanununun 25'inci maddesinin ikinci fıkrasında,<br />

denetçilerin anlam, uygulama veya sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini<br />

zarara uğratıcı nitelikte gördükleri kanun, tüzük, yönetmelik, kararname ve sair<br />

mevzuat hükümlerini, inceleme sırasında tespit ederek bunları gerekçesiyle<br />

birlikte ve yazılı olarak Birinci Başkanlığa bildirecekleri, Birinci Başkanın bu<br />

bildirileri derhal Genel Kurula havale edeceği, bunlardan Genel Kurul kararıyla<br />

kabule değer görülenlerin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağı hüküm<br />

altına alınmıştır. Bazı kişilerin, 657 sayılı Kanunun 59'uncu maddesi hükümleri<br />

uyarınca açıktan istisnai memuriyet kadrolarına atandıktan bir müddet sonra,<br />

Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden ve


dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına<br />

atanmaları hususu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı<br />

2002 yılı hesabının incelenmesi sırasında, hesabı inceleyen denetçi tarafından<br />

tespit edilerek, durum Birinci Başkanlığa bildirilmiş, Birinci Başkanlık da<br />

görüşülmesi için Genel Kurula havale etmiştir.<br />

Bu itibarla, sadece hizmetin gereği olarak kullanılması gereken istisnai<br />

memurluk kadrolarının, Devlet memurluğuna girmede esas olan sınav sistemini<br />

aşmaya yönelik olarak diğer memur kadrolarına naklen atanma amacıyla<br />

kullanılması, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile getirilmiş<br />

bulunan kanun önünde eşitlik ve kamu görevi hizmetine girmede eşitlik ile<br />

liyakat ilkesinin ihlali anlamına geldiğinden, bu yolla Devlet memurluğu<br />

kadrolarının liyakat esasına uymayan ve bu kadroların gerektirdiği niteliklere<br />

sahip bulunmayan kişilerin atanmasına imkan sağlayabileceğinden, 657 sayılı<br />

Kanunun anılan 59'uncu maddesi hükümleri uyarınca açıktan istisnai<br />

memurluk kadrolarına atananların bir müddet sonra Devlet memurluğuna<br />

alınma için açılmış bulunan sınavlara katılmadan ve dolayısıyla bu sınavlarda<br />

başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına atanmaları hususu, uygulama ve<br />

sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte<br />

bulunduğundan, söz konusu hususun 832 sayılı Kanunun 25'inci maddesi<br />

hükümleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması gerektiğine<br />

çoğunlukla karar verildi.<br />

Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasına karar verildikten sonra,<br />

657 sayılı Kanunun 59'uncu maddesi hükümleri uyarınca açıktan istisnai<br />

memurluk kadrolarına atandıktan bir müddet sonra, Devlet memurluğuna<br />

alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden diğer memurluk kadrolarına<br />

naklen atama uygulamasının genellik arz edip etmediği yönünden bir araştırma<br />

yapılmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu.<br />

Bu konu ile ilgili müzekkerenin yazılması ve konunun Genel Kurul gündemine<br />

gelmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı<br />

hesabının incelenmesi sırasında yapılan tespitlere dayanmaktadır. Ancak,<br />

burada yapılan tespitler, birkaç kişi ile sınırlı bulunmaktadır. Söz konusu<br />

hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasından önce, bu tür<br />

uygulamaların yaygın olup olmadığının tespit edilmesi bakımından, konunun<br />

daha detaylı incelenerek genellik arz eden bir uygulama olup olmadığı<br />

araştırılmalıdır.<br />

Bu itibarla, söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasından<br />

önce, 657 sayılı Kanunun değişik 59'uncu maddesi hükümleri uyarınca istisnai<br />

memuriyet kadrolarına atananların, bu atamadan bir müddet sonra, Devlet


memurluğu alımı için açılmış bulunan sınavlara girmeden diğer memur<br />

kadrolarına naklen atama uygulamasının genellik arz edip etmediği yönünden<br />

detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğine çoğunlukla karar verildi.<br />

Bilindiği üzere Çocuk Esirgeme Kurumlarında yetişen kişilere kamu<br />

kurumlarında sınavsız olarak memur olma hakkı tanınmıştı. Peki Çocuk<br />

Esirgeme Kurum’larında yetişen herkese memurluk hakkı verilebilecek mi,<br />

şartları neler? Kimlere sınavsız memur olma hakkı tanınıyor? İşte cevabı:<br />

Atamalar Merkezi Yapılıyor<br />

Devlet Personel Başkanlığı’nın (DPB) yeniden düzenlenen Kamu Personeli<br />

Genel Tebliği ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından<br />

bakılan ve korunan çocukların istihdamı ile ilgili düzenleme yapılmıştı.<br />

Daha önce Çocuk Esirgeme Kurumlarda yetişen çocuklar için her kurum kendi<br />

bünyesinde sınav yapıp yerleştirme işlemlerini gerçekleştirirken bahsi geçen<br />

tebliğ ile bu durum değiştirildi. Buna göre yerleştirme işlemleri merkezi olarak<br />

yapılacak.<br />

Kimlere sınavsız atanma hakkı veriliyor?<br />

Memurluğa sınavsız atanma hakkı kazanılabilmesi için:<br />

1- Haklarında korunma veya bakım tedbir kararı alınmış olup fasılalı olarak<br />

geçen yararlanma süreleri dâhil iki yıldan az olmamak üzere, Aile ve Sosyal<br />

Politikalar Bakanlığının sosyal hizmet modellerinden yararlanmış olmaları,<br />

2- Reşit oldukları tarih itibarıyla bu hizmetlerden yararlanmaya devam ediyor<br />

olmaları,<br />

3- On sekiz yaşın doldurulduğu ve korunma veya bakım tedbir kararının sona<br />

erdiği tarihten itibaren iki yıl içinde Bakanlığa başvurmuş olmaları<br />

gerekmektedir.<br />

Kaç tercih hakkı veriliyor?<br />

Hak sahipleri 2828 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinde yer verilen istihdam<br />

hakkından yalnızca bir kez yararlanabileceklerdir. 2828 sayılı Kanun gereği<br />

kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro veya pozisyonlara her ne surette olursa<br />

olsun atananlar Kanun kapsamında istihdam hakkını kullanmış sayılacaklardır.<br />

Yerleştirme işlemleri nasıl yapılıyor?<br />

Yerleştirme işlemleri Devlet Personel Başkanlığı tarafından yapılıyor. hak sahibi<br />

olanların yerleştirilmelerinde KPSS sonucuna göre yerleştirme ve kura<br />

sonucuna göre yerleştirme olmak üzere iki usulde yerleştirme yapılmaktadır.


-Ortaöğretim (lise), ön lisans ve lisans düzeyinden mezun olanların<br />

yerleştirmeleri KPSS sonuçlarına göre, ilkokul, ortaokul ve ilköğrenim<br />

mezunlarının yerleştirmeleri ise kura sonucuna göre gerçekleştirilecektir.<br />

- KPSS sonucuna göre yerleştirme işlemlerinde öğretim düzeylerine<br />

uygun KPSS (B) grubu puanları kullanılacaktır. Bu itibarla en az ortaöğretim<br />

(lise) mezunu olan adayların yerleştirme işlemlerine katılabilmeleri<br />

içinKPSS’ye girmiş olmaları gerekmektedir.<br />

- İlkokul, ortaokul ve ilköğretim mezunlarının yerleştirilmeleri kura usulü ile<br />

yapılacağından bu kişiler KPSS’ye girmeyeceklerdir.<br />

- KPSS sonucuna göre yerleştirme memur unvanlı kadrolara, kura ile<br />

yerleştirme yardımcı hizmetler sınıfında yer alan kadrolara yapılacaktır. Ancak<br />

190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında yer almayan kamu kurum<br />

ve kuruluşlarının kadro veya pozisyon unvanı ve nitelik belirlemeleri mümkün<br />

bulunduğundan bu kamu kurum ve kuruluşlarının unvan ve nitelik talepleri hak<br />

sahiplerinin nitelikleri ve öğrenim durumları dikkate alınarak karşılanmaya<br />

çalışılacaktır.<br />

İŞ GÜVENLİĞİ <strong>UZMAN</strong>LIĞI<br />

Kimler İş Güvenliği Uzmanı Olabilir - Nasıl Belge Alınır?<br />

Aşağıda yer alan bilgi ve açıklamalar, 11 Ekim 2013 tarihli ve 28792 sayılı Resmî<br />

Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişiklikleri doğrultusunda güncellenmiştir.<br />

1- Genel Açıklamalar:<br />

Bilindiği üzere; 30/06/2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan<br />

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun “İş sağlığı ve güvenliği<br />

hizmetleri” başlıklı 6 ncı maddesi ile işverenlere çalışanları arasından iş<br />

güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirme<br />

yükümlülüğü getirildi. Çalışanlar arasında belirlenen niteliklere sahip personel<br />

bulunmaması hâlinde, işveren bu yükümlülüğünü ortak sağlık ve güvenlik<br />

birimlerinden veya yetkilendirilmiş toplum sağlığı merkezlerinden hizmet alarak<br />

yerine getirebilecek.<br />

Kanunun 38 inci maddesinde yer alan geçiş hükümleri uyarınca, işyerlerinde iş<br />

güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü; 50 ve daha fazla çalışanı olan


özel sektör işyerleri için 30/12/2012 tarihinde başladı. 50’den az çalışanı olan,<br />

tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan özel sektör işyerleri için 1/14/2013<br />

tarihinde, Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer<br />

alan işyerleri için ise 30/6/2016 tarihinde başlayacak.<br />

2- Kimler İş Güvenliği Uzmanı Olabilir?<br />

6331 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı üçüncü maddesi ve İş Güvenliği<br />

Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in<br />

“Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde;<br />

İş güvenliği uzmanı; iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere<br />

Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve<br />

ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik<br />

veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik eleman şeklinde<br />

tanımlanmış,<br />

Teknik eleman olarak ise; teknik öğretmenler, fizikçi, kimyager veya biyolog<br />

unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin meslek yüksekokullarının iş sağlığı ve<br />

güvenliği programı mezunları sayılmıştır.<br />

Dolayısıyla sadece aşağıda belirtilen kişiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />

Bakanlığı’ndan sosyal güvenlik uzmanı belgesi/sertifikası alabilecek ve iş<br />

güvenliği uzmanı olabilecektir;<br />

• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri ile Sosyal Güvenlik<br />

Kurumu müfettişleri,<br />

• Mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları,<br />

• Teknik öğretmenler,<br />

• Fizikçi, kimyager veya biyolog unvanına sahip olanlar,<br />

• Üniversitelerin meslek yüksekokullarının iş sağlığı ve güvenliği programı<br />

mezunları.<br />

3- İşyerlerinin ve İş Güvenliği Uzmanlarının Sınıflandırılması:<br />

6311 sayılı Kanun işyerlerini ve iş güvenliği uzmanlarını aşağıdaki şekilde üç<br />

ayrı sınıfa ayırmıştır.<br />

İşyerlerinin Sınıflandırılması:


• Çok tehlikeli işyeri<br />

• Tehlikeli işyeri<br />

• Az tehlikeli işyeri<br />

İş Güvenliği Uzmanlarının Sınıflandırılması<br />

• A sınıfı iş güvenliği uzmanı<br />

• B sınıfı iş güvenliği uzmanı<br />

• C sınıfı iş güvenliği uzmanı<br />

4- Sınıflandırmaya Göre İş Güvenliği Uzmanlarının Görev Alabileceği İşyerleri:<br />

6331 sayılı Kanunun “İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları” başlıklı 8 inci<br />

maddesinin beşinci fıkrası ve Yönetmeliğin 7 nci maddesi ikinci fıkrası<br />

uyarınca;<br />

• Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde A sınıfı belgeye sahip iş güvenliği<br />

uzmanı,<br />

• Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az B sınıfı belgeye sahip iş güvenliği<br />

uzmanı,<br />

• Az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az C sınıfı belgeye sahip iş<br />

güvenliği uzmanı,<br />

çalıştırılması gerekmektedir.<br />

Dolaysıyla;<br />

• A sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanları tüm işyerlerinde,<br />

• B sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanları az tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer<br />

alan işyerlerinde,<br />

• C sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanları ise sadece az tehlikeli sınıfta yer<br />

alan işyerlerinde,<br />

görev alabilirler.


Genel uygulama bu şekilde olmakla birlikte; gerek 6331 sayılı Kanunda,<br />

gerekse İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri<br />

Hakkında Yönetmelik’te geçici süreler için aşağıdaki istisnalar tanınmıştır.<br />

Buna göre;<br />

I- 6331 sayılı Kanunun söz konusu 8 inci maddesinin beşinci fıkrasında;<br />

“Bakanlık, iş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin görevlendirilmesi<br />

konusunda sektörel alanda özel düzenleme yapabilir.” hükmü yer aldığından,<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 14/6/2013 tarihli ve 28677 sayılı Resmî<br />

Gazete’de Çok Tehlikeli İşlerde Görevlendirilebilecek (C) Sınıfı İş Güvenliği<br />

Uzmanları Hakkında Tebliğ ve eki (C) Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlarının Meslek<br />

Dalı İle İşyeri Tehlike Sınıfı İlgi Tablosunu yayımlamış olup, söz konusu tabloda<br />

belirtilen işyerlerinde yine tabloda belirtilen niteliklere sahip C sınfı iş güvenliği<br />

uzmanı görev alabilecektir.<br />

II-6331 sayılı Kanunun “İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü”<br />

başlıklı geçici 4 üncü maddesinde; “Bu Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen<br />

çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği<br />

uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği<br />

tarihten itibaren dört yıl süreyle (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı<br />

görevlendirilmesi; tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise (B) sınıfı belgeye<br />

sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde<br />

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle (C) sınıfı belgeye<br />

sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi kaydıyla yerine getirilmiş sayılır.”<br />

Hükmü, yer aldığından, 30/6/2013 tarihinden itibaren dört yıl süreyle çok<br />

tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği<br />

uzmanı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise üç yıl süreyle (C) sınıfı belgeye<br />

sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilebilecektir.<br />

5- İşyerlerinin Girdiği Tehlike Sınıfı Nasıl Belirlenecek?<br />

6331 sayılı Kanunun “Tehlike sınıfının belirlenmesi” başlıklı 9 uncu<br />

maddesinde; işyeri tehlike sınıflarının Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile tespit<br />

edileceği belirtilmiş, bu doğrultuda 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmi<br />

Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği ve eki<br />

İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Listesi (NACE kodları)<br />

yayımlanmış olup, işyerlerinin faaliyet konusuna tehlike sınıfından hangisine<br />

girdiği Tebliğ eki listede yer almaktadır.<br />

6- İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi Alma Şartları?


Genel Açıklama: Daha önce iş güvenliği uzmanlığı belgesi almamış olanlar, ilk<br />

başta sadece (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi alabilecekler, bu belgeyi<br />

alabilmeleri için de önce kursa giderek iş güvenliği uzmanlığı eğitimi almaları,<br />

ardından sınava katılarak sınavda başarılı olmaları gerekecektir. Bu durumda<br />

olanların, daha sonra nasıl (B) ve (A) sınıfı belge alabilecekleri, aşağıda “Belge<br />

Yükseltme” başlıklı bölümde anlatılmıştır. Bunun istisnası ise Çalışma ve<br />

Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın aşağıda sayılan birimlerinde çalışması<br />

bulunanlar ve iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında doktora<br />

veya yüksek lisans yapmış olanlardır. Bu istisnai durumdakiler yine aşağıda<br />

belirtilen şartlarla doğrudan (A) veya (B) sınıfı belge alabileceklerdir.<br />

(A) Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi Alabilecek Olanlar:<br />

• (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az dört yıl fiilen görev yaptığını<br />

iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen ve (A) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı<br />

sınavında başarılı olanlar,<br />

• Mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik<br />

elemanlardan; iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında doktora<br />

yapmış olanlar,<br />

• İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü veya bağlı birimlerinde en az on yıl<br />

görev yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile<br />

teknik elemanlar,<br />

• İş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dâhil en az on yıl<br />

görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri,<br />

• İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde uzman<br />

yardımcılığı süresi dâhil en az on yıl fiilen görev yapmış mühendislik veya<br />

mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanı olan iş sağlığı ve<br />

güvenliği uzmanları,<br />

(A) sınıfı belge alabilirler.<br />

(B) Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi Alabilecek Olanlar:<br />

• (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az üç yıl fiilen görev yaptığını iş<br />

güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen ve (B) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı


sınavında başarılı olan mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin<br />

mezunları ile teknik elemanlar,<br />

• İş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında yüksek lisans yapmış<br />

mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik<br />

elemanlardan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı için yapılacak sınavda başarılı<br />

olanlara,<br />

• İş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapan mühendis, mimar veya teknik<br />

eleman olan iş müfettişleri hariç, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş<br />

yardımcılığı süresi dahil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (B) sınıfı iş<br />

güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı sınavında başarılı olanlar,<br />

(B) sınıfı belge alabilirler.<br />

(C) Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi Alabilecek Olanlar:<br />

• (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak (C) sınıfı iş<br />

güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan mühendislik veya mimarlık eğitimi<br />

veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlar,<br />

• İş sağlığı ve güvenliği alanında teftiş yapan mühendis, mimar veya teknik<br />

eleman olan iş müfettişleri hariç Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında müfettiş<br />

yardımcılığı süresi dâhil en az on yıl görev yapan müfettişlerden (C) sınıfı iş<br />

güvenliği uzmanlığı eğitimine katılanlar,<br />

(C) sınıfı belge alabilirler.<br />

Dolayısıyla iş güvenliği uzmanlığı belgesini, durumlarına göre bazı kişiler<br />

doğrudan alabilecekken, bazı kişiler İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü<br />

tarafından yapılan sınavlarda başarılı olmaları halinde belge alabilecekler, bazı<br />

kişiler ise önce iş güvenliği uzmanlığı eğitimine katılacaklar, eğitim sürecini<br />

tamamladıktan sonra girdikleri sınavda başarılı olmaları halinde iş güvenliği<br />

uzmanlığı belgesi alabileceklerdir. Bu kişiler üç ayrı kategoriye ayrılarak<br />

aşağıda belirtilmiştir;<br />

I- Eğitime ve Sınava Girmeden İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi Alabilecek<br />

Olanlar:


• Mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik<br />

elemanlardan; iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında doktora<br />

yapmış olanlar,<br />

• İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü veya bağlı birimlerinde en az on yıl<br />

görev yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile<br />

teknik elemanlar,<br />

• İş sağlığı ve güvenliği alanında müfettiş yardımcılığı süresi dâhil en az on yıl<br />

görev yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişleri,<br />

• İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde uzman<br />

yardımcılığı süresi dâhil en az on yıl fiilen görev yapmış mühendislik veya<br />

mimarlık eğitimi veren fakülte mezunları ile teknik elemanı olan iş sağlığı ve<br />

güvenliği uzmanları,<br />

eğitime katılmadan ve sınava girmeden (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi<br />

alabilirler.<br />

II- Eğitime Katılmadan Doğrudan Sınava Girerek İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi<br />

Alabilecek Olanlar:<br />

• İş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında yüksek lisans yapmış<br />

mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik<br />

elemanlar eğitime katılmadan doğrudan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı için<br />

yapılacak sınava girerek sınavda başarılı olmaları halinde (B) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı belgesi alabilirler. Ancak bu kapsamdaki kişiler, bu haklarını en fazla<br />

iki defa kullanabilirler. Bu kişilerin sınavlarda iki defa başarısız olması<br />

durumunda, tekrar sınava girebilmeleri için ilgili eğitim programına katılmaları<br />

gerekir.<br />

III- Belge Alabilmeleri İçin Önce Eğitime Sonra Sınava Girmesi Gerekenler:<br />

• (A) sınıfı belge alabilmek için (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az<br />

dört yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen<br />

mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik<br />

elemanlar.<br />

• (B) sınıfı belge alabilmek için (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az<br />

üç yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyen<br />

mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik<br />

elemanlar.


• Daha önce iş güvenliği uzmanlığı belgesi almamış olup, ilk defa belge almak<br />

isteyen mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile<br />

teknik elemanlar. Bunlar sadece (C) sınıfı belge alabilirler.<br />

7- İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Süreci:<br />

İş güvenliği uzmanlarının ve diğer sağlık personelinin eğitimleri, Bakanlıkça<br />

yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve 6102 sayılı Türk<br />

Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından kurulan eğitim<br />

kurumları tarafından verilmektedir.<br />

Eğitimler temel eğitim ve yenileme eğitimi olarak ikiye ayrılmaktadır. Yenileme<br />

eğitimi aşağıda “Belge Almış Olanların Eğitimini Yenileme Zorunluluğu” başlıklı<br />

bölümde anlatılmıştır.<br />

İş güvenliği uzmanlarının eğitim programları teorik ve uygulamalı olmak üzere<br />

iki bölümden oluşur ve programın içeriği ile programda görevli eğiticilerin<br />

nitelikleri Yönetmelikte belirtilen Komisyon tarafından belirlenir. Eğitim<br />

programının süresi, teorik kısmı 180 saatten, uygulama kısmı 40 saatten ve<br />

toplamda 220 saatten az olamaz ve bu kısımlar ancak tek bir program dâhilinde<br />

uygulanabilir. Teorik eğitimin en fazla yarısı uzaktan eğitim ile verilebilir.<br />

Uygulamalı eğitimler, iş güvenliği uzmanları için en az bir iş güvenliği<br />

uzmanının görevlendirilmiş olduğu işyerlerinde yapılır. Adaylar, teorik eğitimde<br />

mazeretli veya mazeretsiz en fazla altı ders saati devamsızlık hakkına sahiptir.<br />

Ancak uygulamalı eğitimin tamamına katılım zorunludur.<br />

Eğitim kurumlarında eğitimler; iş güvenliği uzmanlığı ve diğer sağlık personeli<br />

eğitim programı için Yönetmelikte belirtilen eğitici belgesine sahip olan<br />

mühendis, mimar veya teknik elemanlarla, Komisyonca belirlenecek müfredatta<br />

belirtilen konulara uygun eğitici belgesine sahip diğer eğiticilerden tarafından<br />

verilir.<br />

Eğitim kurumları, Komisyonca belirlenen müfredat esas alınarak hazırlanan ve<br />

eğitim verilecek konulara uygun eğiticiler ile en az bir en fazla iki olmak üzere<br />

eğiticilerin yedeklerinin de yer aldığı teorik eğitim programını ve eğitime<br />

katılacakların listesini eğitimin başlangıç tarihinden en az üç işgünü önce<br />

Genel Müdürlüğe elektronik ortamda bildirirler. Bu program Genel Müdürlük<br />

tarafından onaylandıktan sonra eğitime başlanır. Genel Müdürlükçe<br />

onaylanmamış programlarla eğitime başlanamaz. Onaylanmamış programla<br />

eğitime başlanması halinde doğacak hukuki sonuçlardan eğitim kurumları<br />

sorumludur.


Eğitim programları, katılımcılar tarafından kolaylıkla görülebilecek şekilde<br />

eğitim kurumu içerisinde ilan edilir.<br />

Genel Müdürlükçe onaylanmış olan eğitim programının hiçbir unsurunda<br />

değişiklik yapılamaz. Ancak, zorunlu bir nedenin varlığı ve bu nedenin geçerli<br />

bir belgeye dayandırılarak Bakanlığın onayının alınması şartıyla eğitim<br />

kurumlarınca sadece programda görevli eğiticilerde değişiklik yapılabilir.<br />

Eğitim programları, katılımcılar tarafından kolaylıkla görülebilecek şekilde<br />

eğitim kurumu içerisinde ilan edilir.<br />

Uzaktan eğitim tamamlanmadan yüz yüze eğitim, yüz yüze eğitim<br />

tamamlanmadan uygulamalı eğitim başlatılamaz. Adayların, teorik eğitimin en<br />

az %90’ına ve uygulamalı eğitimin tamamına katılımı zorunludur. Eğitim<br />

programı tamamlandığında, eğitim kurumu tarafından eğitime katılan kişiye<br />

Yönetmeliğin 6 no’lu ekinde yer alan Eğitim Katılım Belgesi verilir.<br />

Genel Müdürlük eğitimlerin etkin ve verimli bir şekilde verilip verilmediğinin<br />

izlenmesi amacıyla kendi görev ve yetki alanına giren konularda eğitim<br />

kurumlarını, eğiticileri ve sorumlu müdürleri, yetki alınan mekânı, İSG-KATİP ile<br />

diğer elektronik sistemler veya evrak üzerinden kontrol eder ve denetler.<br />

Eğitim programlarına katılmak isteyen adayların eğitim kurumlarına aşağıdaki<br />

belgeler ile birlikte başvurmaları gerekir:<br />

a) Başvuru yapılan eğitim kurumuna hitaben yazılan, adayın hangi eğitim<br />

programına katılacağını belirten ve T.C. kimlik numarası ile iletişim bilgilerini<br />

içeren ıslak imzalı başvuru yazısı.<br />

b) Adayın katılacağı eğitim programına uygun alanda lisans eğitimi aldığını<br />

gösteren diploma veya geçici mezuniyet belgesi.<br />

c) (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programına katılacaklar için (B) sınıfı<br />

iş güvenliği uzmanlığı belgesi ve bu belgeyle en az dört yıl fiilen görev yaptığını<br />

gösteren belgeler.<br />

ç) (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programına katılacaklar için (C) sınıfı<br />

iş güvenliği uzmanlığı belgesi ve bu belgeyle en az üç yıl fiilen görev yaptığını<br />

gösteren belgeler.<br />

d) T.C. kimlik numarası yazılı beyanı.


e) İş güvenliği uzmanlığı ve diğer sağlık personeli yenileme eğitimlerine<br />

katılacaklar için ise geçerli mevcut belge.<br />

Adayların eğitim programlarına katılabilmesi için, ilgili eğitim programının<br />

başlangıç tarihinden önce lisans eğitimini tamamlamış ve bu eğitime ilişkin<br />

mezuniyet diploması alabilecek yeterliliğe sahip olmaları gerekmektedir. Bu<br />

duruma ilişkin gerekli inceleme, başvuru yapılan eğitim kurumu tarafından<br />

yapılır.<br />

Yukarıda belirtilen belgelerin aslı ile birlikte örneğinin getirilmesi halinde eğitim<br />

kurumları tarafından tasdiki yapılır. Başvuru sırasında gerçeğe aykırı belge ve<br />

beyanda bulunduğu tespit edilenlerin başvuruları reddedilir. Bu durumun<br />

sonradan tespiti halinde eğitim, sınav ve belgeleri geçersiz sayılır.<br />

Yönetmelikte belirtilen çalışma sürelerinin tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumu<br />

kayıtları, diploma veya mezuniyet belgelerinin doğruluğunun tespitinde<br />

Yükseköğretim Kurulu kayıtları esas alınır.<br />

Yetki almış ve yetkileri iptal edilmiş eğitim kurumları listesine Genel Müdürlük<br />

Yetkilendirme Daire Başkanlığının linki aşağıda yer alan web sayfasından<br />

ulaşılabilir.<br />

(http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/isggm.portal?page=duyuru&id=yetkilendi...)<br />

8- İş Güvenliği Uzmanlığı Sınav Süreci:<br />

Yukarıda “Eğitime Katılmadan Doğrudan Sınava Girerek İş Güvenliği Uzmanlığı<br />

Belgesi Alabilecek Olanlar” başlıklı bölümde belirtilenler dışındakiler,<br />

uygulamalı eğitimi tamamlamadan sınava katılamazlar.<br />

Eğitim programlarını tamamlayan adayların sınavları Çalışma ve Sosyal<br />

Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Sınava başvuru ve diğer<br />

işlemler, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Yetkilendirme Daire<br />

Başkanlığı tarafından yürütülür.<br />

Adaylar, en son katıldıkları eğitimin tarihinden itibaren üç yıl içinde açılan<br />

sınavlara katılabilir. Bu sınavlarda başarılı olamayan veya eğitimin tarihinden<br />

itibaren üç yıl içinde sınava katılmayan adaylar yeniden eğitim programına<br />

katılmak zorundadır.<br />

Yönetmelik hükümlerine göre eğitim alma şartı aranmaksızın sınavlara katılım<br />

hakkı tanınanlar (yukarıda belirtilmiştir), bu haklarını en fazla iki defada


kullanabilirler. Bu kişilerin sınavlarda iki defa başarısız olması durumunda,<br />

ilgili eğitim programını tamamlamak şartıyla sınavlara katılabilirler.<br />

Sınavlarda 100 puan üzerinden en az 70 puan alan adaylar başarılı sayılır, sınav<br />

sonuçlarına itirazlar sınavı düzenleyen kurum tarafından sonuçlandırılır.<br />

Açılacak sınavlar ve sınav sonuçları ile ilgili duyurular Genel Müdürlüğün web<br />

sitesinden (http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/isggm.portal.<br />

Sınav duyurularında başvuru yeri ve tarihi, sınav ertelenmesi, sınav ücretinin<br />

miktarı ve yatırılacağı hesap numarası, sınavın süresi ve konuları, sınav<br />

sonuçlarının öğrenilmesi ve sınava itiraz gibi konularda bilgiler yer almaktadır.<br />

Sınav süreci ve sonrası genelde aşağıda belirtildiği şekilde gerçekleşmektedir.<br />

Sınav başvurusu genelde internet üzerinden yapılmakta ve başvuru yapılacak<br />

internet adresi duyuru da belirtilmektedir.<br />

İnternet üzerinden yapılacak sınav başvurusunda, sınav ücretinin (genelde 40<br />

TL) duyuruda belirtilen hesaba önceden yatırılmış olması gerekmektedir. Ayrıca<br />

başvuru formu doldurulurken, adayın son altı ay içerisinde çekilmiş vesikalık<br />

fotoğrafının tarattıktan sonra yüklenmesi gerekmektedir.<br />

Adaylara ait fotoğraflı sınav giriş belgeleri; yine duyuru da belirtilen internet<br />

adresinden yayımlanmaktadır. Sınavlar genelde M.E.B. tarafından<br />

yapıldığından, sınavla ilgili bilgi ve belgeler http://www.meb.gov.tr adresinde<br />

yayımlanmaktadır.<br />

Sınav girişinde adayların yanında, fotoğraflı sınav giriş belgesi (internet<br />

adresinden yayımlanan) ile özel kimlik belgelerinden birisinin (nüfus cüzdanı,<br />

sürücü belgesi veya pasaport) bulunması gerekmektedir. Fotoğraflı sınav giriş<br />

belgesi ve özel kimlik belgesi yanında olmayan adaylar ile cep telefonu yanında<br />

olan adaylar sınava alınmamaktadır.<br />

Sınav sonuçlandıktan sonra da aynı şekilde sınav sonuçları duyuruda belirtilen<br />

internet adresinden yayımlanmaktadır.<br />

9- Sınavda Başarılı Olanların Belge/Sertifika Alma Süreci:<br />

İlan edilen sonuçlara göre sınavda başarılı olan adayların belge talebi<br />

başvurularını eğitim kurumları üzerinden yapmaları gerekmektedir.<br />

Eğitim kurumlarınca sınavı kazanan ve belge almaya hak kazananlardan her bir<br />

kişi için ayrı ayrı başvuru dosyası hazırlanmaktadır.


Başvuru dosyasına aşağıdaki belgeler konulmaktadır.<br />

• Adayın Bakanlığa hitaben yazdığı dilekçe (örnek dilekçelere ait linkler aşağıda<br />

yer almaktadır.)<br />

• Nüfus cüzdanı fotokopisi<br />

• Diploma veya mezuniyet belgesinin onaylı sureti<br />

• Belge ücretine ilişkin dekont<br />

• Hazırlanan dosyalar alfabetik sıraya konularak ve listeleri yapılarak bir ön<br />

dilekçe ile eğitim kurumlarınca Genel Müdürlük gelen evrak servisine teslim<br />

edilmektedir.<br />

• Belgeler teslim tarihi sırasına göre Genel Müdürlükçe hazırlandıktan sonra<br />

toplu halde eğitim kurumlarına gönderilmekte olup, şahısların belgelerini eğitim<br />

aldıkları eğitim kurumlarından almaktadırlar.<br />

• Eğitim alarak belge almaya hak kazananların şahsi başvuruları kabul<br />

edilmemektedir.<br />

• Eğitim almadan doğrudan sınava giren ve belge almaya hak kazananlar ise<br />

yukarıda belirtilen belgelerin onaylı suretleriyle birlikte Genel Müdürlüğe<br />

doğrudan başvurabilmektedirler.<br />

Ayrıca;<br />

• Tek başına eklenen yüksek lisans belgesi mevzuat gereğince yeterli<br />

olmadığından; mutlaka İSG ön lisans, mühendis mimar, kimyager, fizikçi veya<br />

teknik öğretmen lisans programını tamamlandığına dair diploma/mezuniyet<br />

belgesi olması, ayrıca lisans diplomasındaki soyadı bilgisi Nüfus Cüzdanı<br />

suretindekinden farklı olan ve bu husus Kızlık Soyadı/Önceki Soyadı<br />

bölümünde belirtilmeyenlerin önceki ve şimdiki soyadlarını belirtilen Resmi Bir<br />

Belge ibraz etmeleri gerekmektedir.<br />

• Diploma veya mezuniyet belgesinin onayı; noter, eğitim kurumu veya mezun<br />

olunan üniversiteye yaptırılabilmektedir. Ancak, diplomanın Eğitim<br />

Kurumlarınca onaylanması halinde; Aslı Gibidir kaşesi ile kaşelenmesi,<br />

Onaylayan Eğitim Kurumunun Kaşesinin bulunması, Genel Müdürlüğe<br />

gönderilen imza sirkülerinde imza örneği bulunan Eğitim Kurumu Yetkilisi<br />

(Sorumlu Müdür) tarafından imzalanması gerekmektedir.


• Belge ücreti olarak; T.C. Ziraat Bankası Şubesi Kurumsal Tahsilat Programı<br />

aracılığıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel<br />

Müdürlüğü Sertifika Tahsilatlar hesabına (offline) KDV dahil 354,00-TL (2013 yılı<br />

için) yatırılması gerekmektedir. Kurumsal tahsilât hesabına belge ücreti, ziraat<br />

bankası şubelerinden yatırılabileceği gibi ziraat bankası internet bankacılığı<br />

kanalıyla da yatırılabilmekte, fakat EFT yoluyla bu hesaba para<br />

yatırılamamaktadır.<br />

Adayın Bakanlığa hitaben yazacağı dilekçe örneğine aşağıdaki linkten<br />

ulaşılabilir.<br />

Dilekçe Örneği İçin Tıklayınız<br />

10- Belge Almış Olanların Eğitimini Yenileme (Yenileme Eğitimi Alma)<br />

Zorunluluğu:<br />

Yönetmeliğin 27 nci maddesi uyarınca; iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık<br />

personeli belgesi sahibi olan kişilerin, belgelerini aldıkları tarihten itibaren beş<br />

yıllık aralıklarla eğitim kurumları tarafından düzenlenecek yenileme eğitim<br />

programlarına katılması zorunludur. Yenileme eğitim programlarının süresi iş<br />

güvenliği uzmanlığı belgesi sahibi olanlar için 30 saatten az, diğer sağlık<br />

personeli belgesi sahibi olanlar için 18 saatten az olamaz. Bu programlar, yüz<br />

yüze eğitim şeklinde uygulanır ve programın içeriği ile programda görevli<br />

eğiticilerin nitelikleri Komisyonca belirlenir.<br />

Yenileme eğitiminin tamamına katılım zorunludur. Katılım zorunluluğuna<br />

aykırılığın tespiti halinde kişi hakkında vize işlemi tamamlanmış olsa dahi<br />

belgesi geçersiz sayılarak vize işlemi iptal edilir.<br />

11- Belge Yükseltme:<br />

(C) sınıfı belge sahiplerinin (B) sınıfı, (B) sınıfı belge sahiplerinin ise (A) sınıfı iş<br />

güvenliği uzmanlığı belgesi alabilmeleri için gerekli şartlar aşağıda<br />

belirtilmiştir:<br />

I- (C) Sınıfı Belge Sahiplerinin (B) Sınıfı Belge Alma Şartları:<br />

• (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az üç yıl fiilen görev yaptığını iş<br />

güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgelemek,<br />

• (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programına katılmak,


• Yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olmak.<br />

II- (B) Sınıfı Belge Sahiplerinin (A) Sınıfı Belge Alma Şartları:<br />

• (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az dört yıl fiilen görev yaptığını<br />

iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgelemek,<br />

• (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programına katılmak,<br />

• Yapılacak (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olmak.<br />

III- Geçici Bir Süre İçin Eğitime Katılmadan Doğrudan Sınava Girerek Sınıflar<br />

Arası Yükselme:<br />

2 Ağustos 2013 tarihli ve 28726 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6495 sayılı<br />

Kanunla 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun geçici dördüncü<br />

maddesine eklenen fıkra uyarınca Yönetmeliğe eklenen geçici 2 nci madde ile 2<br />

Ağustos 2013 tarihinden itibaren bir yıl süreyle geçerli olmak üzere, eğitime<br />

katılmaksızın doğrudan sınava girerek (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı<br />

belgesine sahip olanlara (B) sınıfı veya (A) sınıfı belge, (B) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı belgesine sahip olanlara da (A) sınıfı belge alma imkanı getirilmiştir.<br />

Buna göre;<br />

• (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlardan;<br />

- Başvurdukları tarihte adlarına 1500 gün prim ödenenler, (B) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı belge sınavına,<br />

- Başvurdukları tarihte adlarına 3000 gün prim ödenenler, (A) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı belge sınavına,<br />

• (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlardan;<br />

- Başvurdukları tarihte adlarına 1800 gün prim ödenenler, (A) sınıfı iş güvenliği<br />

uzmanlığı belge sınavına,<br />

girebilecekler, girdikleri sınavda başarı olabilmeleri halinde belge sınıflarını<br />

yükseltebileceklerdir.<br />

Yukarıda belirtilen şekilde yapılacak sınavlara girip de başarılı olamayanlar ise<br />

sahip oldukları belge ile çalışmaya devam edecekler.


III- Belge Yükseltmek İçin Eğitim Programına Katılacaklardan Eğitim<br />

Kurumlarının İsteyeceği Belgeler:<br />

• (B) veya (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimi almak için eğitim kurumuna<br />

hitaben yazılmış dilekçe,<br />

• Geçerli (C) veya (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi, (30 Haziran 2012<br />

tarihli ve 28339 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve<br />

Güvenliği Kanununun Geçici 5 inci maddesi gereğince değiştirilmiş şekliyle)<br />

• Lisans diploması,<br />

• Nüfus cüzdanı,<br />

• SGK prim ödeme belgesi ((B) sınıfı için 3 yılı, (A) sınıfı için 4 yılı kapsayan ve<br />

kişinin iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığı firma tarafından, bu kişi adına<br />

yapılan prim ödemesine ilişkin belge)<br />

• İşyerinin kişiyi iş güvenliği uzmanlı olarak görevlendirdiğine dair işyeri<br />

unvanlı, antetli ve işveren imzalı yazı veya firma ile iş güvenliği uzmanı<br />

arasında yapılan ve Bakanlığa bildirilen iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi,<br />

• Kişinin iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığı tarih aralığını gösteren işyeri<br />

unvanlı, antetli ve işveren imzalı yazı,<br />

• Kişinin iş güvenliği uzmanı olarak imzasının bulunduğu,<br />

- 4857 sayılı İş Kanununun 80 inci maddesine göre söz konusu işyerinde iş<br />

sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması zorunluluğu bulunması halinde, kurul<br />

karar defteri,<br />

- İşçilere yönelik iş sağlığı ve güvenliği eğitim tutanakları,<br />

- Risk değerlendirme çalışmaları,<br />

- Acil durum planları gibi ispata yönelik belge ve dokümanlar.<br />

Bu maddede yer alan belgelerin, (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimi için 3<br />

yıllık, (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimi için 4 yıllık süreyi kapsaması<br />

gerekir.<br />

Yukarıda belirtilen belgelerin, eğitim kurumu sorumlu müdürü tarafından<br />

incelenerek “Aslı Gibidir” onayı yapılması halinde; onaylı suretler, asıl suret


olarak değerlendirir. Bu belgeler; eğitim kurumlarınca aday kayıt dosyalarında<br />

saklanır, Genel Müdürlükçe yapılacak kontrol ve denetimlerde (istenildiğinde)<br />

ibraz edilir.<br />

12- İş Güvenliği Uzmanları Nasıl İş Bulacaklar:<br />

İstisnai de olsa, Kanun ve Yönetmelikte belirtilen şartlara ve niteliklere ve de<br />

işyerinin tehlike sınıfına göre gerekli iş güvenliği uzmanlığına sahip olan<br />

işverenler, iş güvenliği uzmanlığı görevlendirme zorunluluğunu kendileri<br />

çalışarak yerine getirebileceklerdir. Bunun dışındaki işverenler ise iş güvenliği<br />

uzmanı görevlendirme zorunluluğunu ya kendileri hizmet akdiyle iş güvenliği<br />

uzmanı çalıştırarak ya da ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB) hizmet<br />

alarak yerine getireceklerdir. İş güvenliği uzmanı çalıştırmak isteyen işverenler<br />

ile ortak sağlık ve güvenlik birimi olarak faaliyet gösteren yerler ise iş güvenliği<br />

uzmanlarını genelde İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü vasıtasıyla temin<br />

ettiklerinden, söz konusu genel Müdürlük; işyerlerinden gelen talepler<br />

doğrultusunda iletişim bilgilerinin Genel Müdürlük web sayfasında<br />

yayınlanmasını isteyen işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve eğiticiler için<br />

veri ekleme sistemi oluşturmuştur.http://www.isgkatip.com/ web adresinden<br />

ulaşılacak sayfada İSG PROFESYONELİ HAVUZU kısmına gerekli bilgiler<br />

girilerek havuza kayıt olunması, iş bulma konusunda kolaylık sağlayacak, iş<br />

güvenliği uzmanı arayan işverenler veya ortak sağlık güvenlik birimleri,<br />

havuzda kayıtlı iş güvenliği uzmanları arasından seçecekleri kişileri arayarak<br />

irtibata geçeceklerdir. Kendisi doğrudan ortak sağlık ve güvenlik birimleri ile<br />

irtibata geçmek isteyen iş güvenliği uzmanları ise Bakanlık tarafından<br />

yetkilendirilmiş ve yetki belgeleri iptal edilmiş OSGB listelerine Genel Müdürlük<br />

Yetkilendirme Daire Başkanlığının linki aşağıda yer alan web sayfasından<br />

ulaşabilirler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!