Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TAHA KILINÇ<br />
Kartal’da okurken, teröristbaşı Gülen’e bağlı<br />
‘abi’lerin kaldığı yakın çevredeki evlere de yolumuz<br />
düşerdi. Oralardaki sohbetlerde, defalarca<br />
şu minvalde anlatımlara şahit olmuşumdur:<br />
“Peygamber Efendimiz, evlerimizi zaman zaman<br />
teftişe geliyor. Hatta bazı abileri hesaba<br />
çekiyor, onlara eksikleri soruyor. Peygamberimizin<br />
aynı gece birkaç evi dolaştığı da oluyor.<br />
Hepsinin şahitleri var...”<br />
Sadece bunlar da değil; diğer birçok tarikat<br />
ve cemaat çevresinde, buna benzer anlatılar<br />
dinledim yıllarca. Birinde “Peygamberimiz zikre<br />
bizzat teşrif ediyor”du mesela, bir başkasında<br />
tarikatın işlettiği kitabevinin piyasaya çıkardığı<br />
yeni tefsir seti “Peygamberimiz, bu tefsirin yazılmasını<br />
bizzat istedi” cümlesiyle pazarlanıyordu.<br />
Her gün iki kere, sabah ve akşam Peygamberimizle<br />
görüşen, gündemi onunla istişare eden<br />
şeyhefendiler de hiç az değildi. Hatta bazıları,<br />
“Sen benim bu zamandaki vekilimsin” taltifine<br />
hak kazanmıştı.<br />
Peygamberimizi işe ortak edip, yapılan şeylere<br />
manevi meşruiyet kazandırma yarışı, tarihe<br />
de sıçramıştı üstelik. Mesela, Yavuz Sultan Selim’in,<br />
ordusuyla Sînâ Çölü’nü geçerken birdenbire<br />
atından inerek yürümeye başladığı, bu durumu<br />
garipseyen nedîmi Hasan Can’ın yanına<br />
sokularak “Hünkârım, siz inince herkes inmek<br />
durumunda kaldı. Asker çok zorlanıyor” sözüne<br />
Yavuz’un “Peygamberimiz önümde yürürken,<br />
ben nasıl ata binerim Hasan!” diye cevap verdiği<br />
anlatılıyordu hep. Bunu, ‘ciddi’ tarihçilerin<br />
ağzından duymak bile mümkündü.<br />
Daha eski devirlerle ilgili olarak da, örneğin,<br />
İmam Buhâri’nin, hadis külliyatını oluştururken<br />
bütün hadisler için tek tek abdest aldığı,<br />
her birini kitabına koymadan önce istihareye<br />
yattığı, rüyasında Peygamberimizi görerek ona<br />
“Bu sana ait bir söz mü?” diye sorduğu, böylece<br />
sadece onay aldığı hadisleri kitabında derlediği,<br />
neredeyse bütün dini sohbetlerde dile getirilen<br />
bir anlatımdı.<br />
İslami camiayı oluşturan tarikatlara, cemaatlere,<br />
dini kurumlara, vakıflara, derneklere vs.<br />
böyle tek tek uğradığınızda, aslında neredeyse<br />
hepsinin “Peygamberimizden icazetli ve<br />
özel destekli” olduklarına inandıklarını görmek<br />
mümkündü. Az <strong>sayı</strong>da istisna hariç, hiyerarşik<br />
cemaat sistemine sahip dini yapılar kendilerini<br />
“Peygamberimiz, manevi âlemde bizim liderimizi<br />
işaret etti” açıklamasıyla meşrulaştırıyordu.<br />
Hatta bazı yapılarda görülen liderlik kavgalarında<br />
ve iç çatışmalarda, rüyalar ve batınî işaretler,<br />
sonucu belirleyen etkenlere dönüşüyordu.<br />
<strong>kusva</strong>.org<br />
20