MKORİDOR
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
10<br />
ŞIIR<br />
Gölge<br />
Hilal Nur Yıldız 148.Dönem<br />
Siyah paltosunu geçirdi adam üzerine<br />
siyah bir de gözlük<br />
kaldırımları süsledi adımları<br />
siyahın gölgesi düştü yüreğine<br />
gecenin kasveti örttü göğsünü<br />
ve o gece hiç güneşe veremedi yerini<br />
kaldırımı ıslattı bir çocuğun gözyaşları<br />
adamın yalnızca adımları sıklaştı<br />
hıçkırıkları esti kulaklarına inceden<br />
fötr şapkasını indirdi gözleri üzerine<br />
şapkaya ulaşırcasına kaldırdı ceketinin yakasını<br />
işte az ileride bir ayakkabıcı,ayak ucunu süsleyen kaldırım taşları<br />
ya da kulaklarına dolan şehrin kalabalığı<br />
bir insan bunlara vâkıf yürüyor sokaklarda<br />
ancak kör ve sağır<br />
gece tek tük yanan yıldızlar<br />
ufak bir rüzgarla savruluyor gökyüzünden<br />
karanlığın kasvetini atlatamayan bedenler var<br />
gözlerindeki donukluğu<br />
merhametin eritemediği<br />
kirpiklere dökülüyor bulutların gözyaşları<br />
tek düzeleşiyor hayat<br />
hayat ve insanlar<br />
duygular süzülüyor sonbaharda ağaçların dallarından<br />
bomboş kalıyor insanların gövdeleri soğuk rüzgarın altında<br />
ebedi bir yalnızlığa sürükleniyor kurumuş yapraklar<br />
insanlar hep eksik açmayacak çiçeklerin baharından<br />
ve sıcak güneş altında yeşerecek duygulardan<br />
sonsuz bir kış sarıyor nefeslerimizi<br />
ve hiç kimse üşümüyor<br />
görünmez bir gece iniyor yüreğimize<br />
sert kış ve gecede çatlıyor duygularımız<br />
çatlıyor ve sertleşiyor<br />
ve kimsenin canı acımıyor<br />
gölgeleşiyoruz<br />
gölge gibi karanlık<br />
gölge gibi soğuk<br />
gölge gibi hissiz<br />
gölge işte<br />
güneşin yokluğunu dolduran<br />
manasız bir kalabalık<br />
kalabalıklaşıyoruz yitirdiklerimizle<br />
mart ‘17