15.03.2017 Views

MKORİDOR2017

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

6<br />

MAKALE<br />

Galata’ya Uzanan Sokak<br />

Zeynep Sude Çelik 148.Dönem<br />

Bugün senin günün. Bugün<br />

bir arzu kaplıyor içini. Görünmez<br />

olmuşçasına adım adım arşınlıyorsun<br />

şehri…<br />

İstanbul’da, fotoğrafların muhteşem<br />

detayı olan Galata Kulesi’ne<br />

çıkan o sokağa doğru ilerliyorsun.<br />

Sabahın ilk saatlerinde çekingen<br />

ruha bürünmüş güneşin, etrafa<br />

kendini kanıtlamaya çabalayışını<br />

seyrediyorsun. Duvarlardan<br />

sekerek hızlıca kulağına dokunan<br />

topuk seslerini dinliyor, bir yandan<br />

bakışlarınla kaldırımı nakış nakış<br />

işliyorsun. Aklında son dinlediğin<br />

şarkıdan izler kalmış. “Yine aynı<br />

martılar…” kısmını tekrar ediyorsun.<br />

Tam o sırada âdeta özellikle<br />

toplanmışçasına üstünde dönmeye<br />

başlıyor martılar. Aldırış<br />

etmiyorsun, denk gelmiştir olur<br />

böyle şeyler diye düşünerek, artık<br />

sığınma ihtiyacı duyan parmaklarını<br />

cebine hapsediyorsun. Vakit<br />

vakit, gök kubbeye dalan gözlerin,<br />

hemen aşağıdaki ceplerde ısınma<br />

mücadelesi veren ellerinden<br />

habersiz. Hâlen daha insan görememiş<br />

olmanın sakin huzurunu ve<br />

endişeli stresini, göğüs kafesinden<br />

kurtulmaya uğraşan yavru serçeyi<br />

hissettiğinde anlıyorsun. Şimdi,<br />

içindeki kuşa sabretmesini fısılda.<br />

Zira, sonu direkt Galata’ya çıkan,<br />

yaşlı gözlerle ona hayran hayran<br />

bakan o sokağa, o sokağın başına<br />

gelmiş bulunmaktasın. Yollar işte…<br />

Hemen bitiveriyor.<br />

Köşede unutulmuş minik<br />

tabureyi gözlerinle sahiplenmeye<br />

yeltenirken, hiç insan olmaması<br />

karşısında duyduğun hayretini<br />

ve garipsemişliğini, çaprazındaki<br />

dükkanın önünde sana dikkat<br />

kesilmiş sarı, tombul kediden gizleyemiyorsun.<br />

Düşünceler okyanusunda<br />

kulaç attığın şu dakikalarda<br />

tabureyi alıp sokağın tam ortasına<br />

yerleştiriyorsun. Sanki sonu göz<br />

alıcı aydınlığa çıkan bir tünelde<br />

gibisin. Galata sana kucağını<br />

açmış; bakıyor, bekliyor, özlüyor…<br />

Sense oturmuş, tünel bellediğin<br />

ıssız sokakta, büyülenmiş tavrınla<br />

izliyorsun, yaşı senden hayli büyük<br />

bu muazzam hazineyi. Acaba çağrısına<br />

kulak asmamış mı göründüm?<br />

Gibi seni ikileme düşürecek<br />

bir soruyu, yerinden kalkıp kedinin<br />

yanına gittiğinde şöyle bir kafandan<br />

geçiriyorsun. Kedinin, merhametini<br />

hissederek senden kaçmayışını<br />

fark ettiğinde yüzüne minik<br />

bir tebessüm konuyor. Dertleşecek<br />

bir canlıyla karşılaşmak, yüreğindeki<br />

yalnızlık zincirini söküp atıyor.<br />

Bu mucizevi hayvanı kucaklayarak<br />

o an küçük ve bakımsız görünen<br />

ama sana özel anlamlar ifade<br />

eden taburene geri dönüyorsun.<br />

Kedinin başını, boynunu, ruhunu<br />

okşuyorsun. Rahatladığını ve huzurla<br />

dolduğunu belli eden mırlayışı,<br />

bu eylemi devam ettirmene<br />

sebep oluyor. Bu hoş kedinin,<br />

herhangi bir insandan çok daha<br />

iyi bir dinleyici olacağından emin<br />

şekilde, “Sana dostum diye hitap<br />

edebilir miyim?” diye soruyorsun.<br />

Cevap alamayacağını biliyorsun<br />

ama nezaketen sormuş olmak istiyorsun.<br />

Ki… Kedi patisini avucunun<br />

içine yavaşça bırakıyor. Kitaplardaki<br />

o tarif edilmez mutluluğu<br />

yaşadığını bilerek heyecanını ikiye<br />

katlıyorsun. Hafif, ince bir öksürük<br />

beraberinde boğazını temizliyor ve<br />

başlıyorsun…<br />

Eskiden bir zamanlar, bu şehirde<br />

İstanbul Hanımefendileri ve<br />

İstanbul Beyefendileri; tüm alçak<br />

gönüllü, saygılı, hoşgörülü ifadelerini<br />

çehrelerine yerleştirerek<br />

dolaşırlardı. Eski saygın Türkçe’nin<br />

verdiği nezih ses tonlarıyla, bülbülleri<br />

kendilerine hayran bırakırlardı.<br />

mart ‘17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!