27.03.2017 Views

ÂŞIK VEYSEL

Marti%20Mart%20Sayisi

Marti%20Mart%20Sayisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

çi” adlı eserinde şöyle diyor: “Boğaziçi’nin<br />

mehtaplı gecelerinde içinden<br />

biran bile aydınlığı eksik olmayan<br />

nadir yerlerinden biri, belki de en bellibaşlısı<br />

Büyükdere Koyu’dur. Yusâ’nın<br />

üstünden ya da bir kenarından akşam<br />

üzeri doğduğu andan Büyükdere<br />

sırtlarında battığı zamana kadar ayın<br />

ışığı, o Koy’un şu veya bu yanında hiç<br />

eksik olmaz.”<br />

Boğaziçi’nde Kireçburnu ile Büyükdere<br />

arasında Büyükdere Çayırı’nda<br />

bulunup dünya ağaç literatürüne “Büyükdere<br />

Çınarı” adı ile geçmiş olan bu<br />

çınar Türkiye’nin değil yeryüzünün en<br />

büyük ve en uzun ömürlü çınarı idi.<br />

Bir rivayete gore 4000 yaşını aşmış<br />

bu ağaç I.Dünya savaşından sonra<br />

heder edilmiştir. Avrupalılar bu ağaca<br />

“Platane de Godefroy de Bouillon”<br />

adını verirler. Çünkü 1096 yılında haçlı<br />

ordusu kumandanı G. De Bouillon bu<br />

çınarın altında karargâh kurmuştu. II.<br />

Sultan Mahmud, Çayırdaki ulu çınarın<br />

altında yeniçerilerin kaldırılmasından<br />

önce arasıra burada tokmak oyunu<br />

oynatırmış. Neyazı ki bu ulu çınar 32<br />

gövdesi olduğu ve içinde kahvehane<br />

yaıpılarak ateş yakılması yüzünden<br />

yandığı Ziraat Mektebinin eski muallimlerinden<br />

Hüdaverdi Efendi tarafından<br />

söylenmiştir.<br />

Büyükdere dalyanı ile de meşhurdu.<br />

Büyükdere’deki Kalafatyeri<br />

önünde kurulurdu; sınırları, geçen<br />

asrın meşhur sarraflarından Kamanto’nun<br />

yalısı önünden Mercan Sokağı<br />

hizasına kadardı.<br />

Büyükdere Koyu Karadeniz boğaz<br />

tarafında en güzel demir yeridir.<br />

Osmanlı Donanması Karadeniz seferlerine<br />

çıktığında, Beşiktaş önünden<br />

kalktıktan sonra Büyükdere koyunda<br />

demirler ve Boğazdan Karadeniz’e<br />

çıkmak için müsait havayı burada beklerdi.<br />

Büyükdere koyu Boğaziçi’nde<br />

mehtabı ile de meşhurdur. Ülkemizin<br />

ilk kibrit fabrikası da Büyükdere Tekel<br />

Kibrit Fabrikası’dır. Büyükdere’deki<br />

fabrikanın inşaatına 1930 senesinde<br />

başlamış olan Amerikan şirketi ilk<br />

Türk kibritini piyasaya 1932 senesinde<br />

vermiştir.<br />

İstanbul’un hemen her köşesi<br />

gibi Büyükdere de yangın felaketleri<br />

görmüştür; 1872 de 6 bina, 1872 ikinci<br />

bir yangında 38 bina, 1873 de 6 bina,<br />

1876’da Maltız Caddesi’nde 11 bina<br />

yanmıştır. En büyük yangın olan 1898<br />

yılında ki yangında 400’den fazla ev<br />

ve dükkan yanmıştır.<br />

Yabancıların bölgeye yerleşmeleri,<br />

elçilik ve konsoloslukların yazlıklarının<br />

Büyükdere çevresine dizilmeleri,<br />

Fransa Elçisi Comte de Vergennes’in<br />

1757’de Büyükdere ve çevresinde yabancıların<br />

da oturabilmesi için gerekli<br />

izni almasıyla başlamıştır. Fransızlar,<br />

Almanlar ve İtalyanlar daha çok Tarabya’yı<br />

tercih ederken, Ruslar Büyükdere’yi<br />

seçmişlerdir. 1828-1829’da ilk<br />

buharlı geminin, 1850’den sonra da<br />

Şirket-i Hayriye vapurlarının Boğaziçi’ne<br />

seferlere başlamasından sonra,<br />

diğer boğaziçi köyleri gibi Büyükdere’ye<br />

de vapurların yanaşabileceği bir<br />

iskele yapılmış; yolcu ve yük indirim<br />

Osmanlı<br />

Donanması<br />

Karadeniz<br />

seferlerine<br />

çıktığında, Beşiktaş<br />

önünden kalktıktan<br />

sonra Büyükdere<br />

koyunda demirler<br />

ve Boğazdan<br />

Karadeniz’e<br />

çıkmak için müsait<br />

havayı burada<br />

beklerdi.<br />

bindirimi için kullanılan bu iskelelerin<br />

meydanları ve meydan çevresinde<br />

gelişen yeni fonksiyonlar, arazi kullanımına<br />

da değişiklikler getirmiştir.<br />

Söz konusu iskele meydanlarında<br />

köy toplumunun ticari ve sosyal ilişki<br />

ve iletişimlerini sağlayan işlevler yer<br />

almıştır. Başta kahvehaneler, balıkçılar,<br />

berber, manav, bakkal, ayakkabıcı,<br />

züccaciye, tuhafiye dükkânları;<br />

terzilik, marangozluk, oymacılık,<br />

demircilik vb sanatkâr işlikleri, köy<br />

toplumunun gündelik ihtiyaç, dostluk,<br />

yardımlaşma ve haberleşme etkinliklerinin<br />

oluştuğu mekânlardır. Büyükdere<br />

İskelesi ve çevresi de böyle bir<br />

gelişmeye sahne olmuş 1853-1856<br />

Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a<br />

kimisi ailesiyle birlikte gelen Fransız,<br />

İngiliz ve İtalyan askerlerinin oldukça<br />

önemli bir bölümünün Boğaziçi’nde,<br />

özellikle de Büyükdere’de ev kiralayıp<br />

savaş sonuna kadar kalmaları, 19.yy<br />

ortalarında Büyükdere’yi ekonomik<br />

ve sosyal açıdan hareketlendirmiştir.<br />

20.yy’ın başında Büyükdere semtinde,<br />

eski Abrahampaşa Korusu sınırından<br />

başlamak üzere güneye doğru sahil<br />

boyunca Avusturya, Rusya, Danimarka,<br />

İspanya, Portekiz ve Hollanda sefarethanelerinin<br />

yazlık binaları vardı.<br />

1936’da Fransız şehircilik uzmanı<br />

Prof.Prost ile başlatılmış olan İstanbul<br />

planlama çalışmaları çerçevesinde<br />

1948 ve 1949’da Boğaziçi’ndeki diğer<br />

bazı köylerle birlikte Büyükdere köy<br />

içi imar planları da yapılmıştır. 1952-<br />

1956 arasında çalışan müşavirler<br />

heyeti , Prost planlarının uygulanmış<br />

kısımlarını kabul etmiş, ancak<br />

planlama alanını Sarıyer’i de içine<br />

alacak şekilde genişletip “Beyoğlu<br />

Nâzım Planı” adıyla 1954’te yürürlüğe<br />

koymuştur. Plana göre Büyükdere<br />

sahil şeridi eski ahşap binalar restore<br />

edilmek suretiyle korunacak, balıkçı<br />

yerleri, lokanta ve gazinolar turistik<br />

özellikte olmak üzere iyileştirilecektir.<br />

Yine aynı plana göre bir yandan<br />

Tophane’den başlayıp Sarıyer’e kadar<br />

devam edecek 30 m genişliğinde sahil<br />

yolu, öte yandan Zincirlikuyu, Levent,<br />

Maslak’tan geçecek Büyükdere’ye<br />

ulaşacak Büyükdere asfaltı Büyükdere’nin<br />

değişmesinde ve gelişmesinde<br />

etkili olmuşlardır.<br />

Uzun süreler boyunca çeşitli<br />

dinlerden ve etnik gruplardan meydana<br />

gelen karışık bir nüfusun bir arada<br />

yaşaması, semtte farklı kültürlerin yarattığı<br />

yumuşak ve hoş bir atmosferin<br />

hâkim olmasına yol açarken camilerle<br />

kiliseler de yanyana yaşamışlardır.<br />

Büyükdere’de halen Kara Kethüda<br />

Camii (Büyükdere Camii), ve Cerrah<br />

Mahmud Efendi Camii olmak üzere iki<br />

cami, bir Rum Ortodoks kilisesi (Ayios<br />

Paraskevi) bir Ermeni Gregoryan kilisesi<br />

(Surp Hripsimyantz), bir Ermeni<br />

Katolik kilisesi (Surp Boğos) ve bir<br />

İtalyan katolik kilisesi (Santa Maria)<br />

bulunmaktadır.<br />

18.yy sonu yapısı Keçecizade<br />

Fuad Paşa Yalısı (halen otel) ve halen<br />

Sadberk Hanım Müzesi adıyla müze<br />

olarak kullanılan Azaryan Yalısı semtteki<br />

önemli tarihi eserlerden ve tek<br />

tük kalmış eski yalılardan ikisi olup,<br />

asıllarına uygun restorasyon görerek<br />

günümüze kadar gelmiştir.<br />

Dilerseniz yazımızı Fransız gezgin<br />

Theophile Gautier’in tasviriyle sonlandıralım:<br />

“Tarabya’nın taraçasından<br />

görülen Büyükdere, dünyanın en zarif,<br />

en iç açıcı köylerinden biri. Deniz,<br />

burada, içeriye doğru bir oyuk çizerek,<br />

suların gevşek kıvrımlarla çarpıp<br />

öldüğü bir kavis teşkil eder, aralarında<br />

Rusya’nın yazlık sarayı görülen<br />

şık evler, deniz kenarında, Boğaz’ın<br />

yatağı olan son tepelerin eteğinde<br />

ve yeşilliklerle dolu bir bahçeler fonu<br />

üstünde sıralanırlar.” n<br />

Kaynakça<br />

l Atasoy, Nurhan. Hasbahçe. İstanbul:Aygaz,<br />

2002<br />

l Ayverdi, Sâmiha. Boğaziçi’nde Tarih. İstanbul:Kubbealtı,<br />

2002<br />

l Aysu, Çiğdem “Büyükdere” İstanbul Ansiklopedisi<br />

cilt 2 s.359-362<br />

l Freely, John. Evliya Çelebi’nin İstanbul’u.<br />

İstanbul:YKY, 2002<br />

l Gülersoy, Çelik; İstanbul’un Anıtsal Ağaçları.<br />

İstanbul: TTOK, 1984<br />

l Koçu, Reşad Ekrem. “Büyükdere”maddesi,İstanbul<br />

Ansiklopedisi cilt 6, İstanbul,<br />

1994<br />

l Melling, Antoine Ignace; İstanbul<br />

Kıyılarına Pitoresk Seyahat. metin: Charles<br />

de Lacretelle İstanbul: Denizler Kitabevi,<br />

2010<br />

l Onat, Deniz.”Derin Vadi”nin Dünü ve Bugünü”.<br />

İstanbul Dergisi 1998, sayı:24, s.33-40<br />

23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!