13.04.2017 Views

Toraks Bülteni - Haziran 2013

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

geliştiği ve bunun da giderek hastanın<br />

kendi hastalık algılarına yabancılaşarak<br />

edilgen duruma düşürüldüğü şeklinde<br />

eleştirilere uğradı.<br />

Eleştiriler bugüne kadar devam<br />

ederken, günümüzde geçerliliğini<br />

koruyan bilimsel dediğimiz tıp kabul<br />

görmekle birlikte, geleneksel birçok<br />

yöntemin de halen varlığını sürdürdüğünü<br />

söyleyebiliriz.<br />

Kapitalist bir dünyaya doğmuş bireyler<br />

olarak ister istemez kapitalizmin<br />

getirdiği reflekslerle hareket ediyoruz.<br />

Hedonist bir dünya görüşünü enjekte<br />

eden modern toplum ve bir şey<br />

olmaya öykünen, değer adı verilen<br />

ucuzluklarla tüketilen bir<br />

dünyada kendi aklıyla değil, düşüncesizce<br />

yönlendirmelere kapılmış<br />

ve toplum psikolojisinin<br />

itici -ki bu her yön olabilir- etkisiyle<br />

savrulan bireylerin yaşadığı<br />

bir dünya oluşmaktadır. Günümüz<br />

dünyası, adı konulmamış<br />

bir aymazlıkla adeta zombien<br />

bir kültürün dayatıldığı tektipleştirici<br />

boyundurukla ısrarla ve<br />

bilinçsizce hareketlerin yaşandığı<br />

bir film sahnesine dönüşmüştür.<br />

Günümüz insanı giderek,<br />

toplum mühendisliğinin şekillendirdiği<br />

ve ürettiği bir yapboz<br />

oyununun içinde kıvranan, kendisi<br />

olamayan bunun ne olduğuna<br />

dair fikri de bulunmayan,<br />

özgürleştirici tüm eylemlerden<br />

uzaklaşmış ya da uzaklaştırılmış<br />

simülasyon dünyasının adı lazım<br />

olmayan/aslında adı da olmayan<br />

ve bir isme ihtiyacı da bulunmayan<br />

-çünkü tektipleştirilen- imgesine<br />

dönüşmektedir.<br />

Yabancılaşma ve yalnızlık modern insanın<br />

önemli sorunlarındandır. Bunun<br />

bir boyutu kendisine yabancılaşmayı<br />

içerir. Kendi bedenini ötekileştiren<br />

birey kendisine yabancılaşarak algı<br />

sapmasına neden olmaktadır. Bedenin<br />

yanlış algısı birçok ilişkinin deforme<br />

olmasına neden olabilir. Bunu belki de<br />

hasta hekim ilişkisinde gözlemleyebiliriz.<br />

Hasta doktor karşısında salt bir<br />

beden olarak mı algılanmaktadır, yoksa<br />

birey dahası insan olarak mı? Hastaya<br />

bütüncül bakmak; yani hastalığın kişi<br />

üzerindeki sosyal ve psikolojik etkilerini<br />

de gözeterek hareket etmek gerekmektedir.<br />

Kişinin hastalığının bireyin<br />

bütününe ait bir olgu olarak alınması<br />

ile bedenin bir tarafının hastalanması<br />

algısı birbirinden tamamen farklıdır.<br />

Bedenin bir kısmı kişiden soyutlanarak<br />

algılanıyorsa buna hastalık değil arıza<br />

demek daha uygun olacaktır. Böyle<br />

bir yaklaşım ise hekimi teknik bir personelden<br />

öte bir şey yapmaz. Kişiler<br />

arasındaki bu yabancılaşma aradaki bağın<br />

kopması ile sonuçlanacaktır. Hasta<br />

hekim arasındaki ilişki doğal olarak<br />

karşılıklı güven ve bilgi alışverişine dayanır.<br />

Bireyin hastalanması durumunda<br />

karşılıklı ilişkinin sağlıklı yürümesi<br />

gerekir, ama bedenin yani mekanik bir<br />

arızanın oluştuğu şeklinde evriliyor ve<br />

hekimi teknisyene indirgiyor ise, bu<br />

durum ilişkinin bozulmuş olmasına ve<br />

çatışmaya dönüşmesine neden olabilir.<br />

Algıdaki bu değişim ya da kopma günümüz<br />

toplumunun kendisine, topluma<br />

ya da bedenine bakışıyla ilişkilidir.<br />

Hasta hekim arasındaki ilişkinin kopması<br />

ya da tıbbın endüstriyel etkilere<br />

daha açık hale gelmesi yani ticarileşmesi<br />

ya da hastanın birey olmaktan çıkıp<br />

ticari bir meta haline dönüştürülmesi<br />

ya da böyle bir algı sapmasına uğraması<br />

temelden bu ilişkinin yok edilmesine<br />

hizmet edecektir.<br />

Politikanın Psikanalizi<br />

Politika bir gösteriye dönüşmüştür.<br />

Başlangıçta yalnızca kurgulanmış bir<br />

oyunken daha sonra yavaş yavaş oynanan<br />

yer ve temsil etme gerçekliğinin<br />

ön plana çıktığı tarihsel bir alan görünümünü<br />

almıştır. Politika sahnesi:<br />

Halk, halk iradesi gibi temel bir gösterilenin<br />

canlandırıldığı göstergelerin<br />

yanı sıra anlam üstünde de çalışmaktadır.<br />

Egemen güçler kitlelerin sessiz<br />

çoğunluk olarak kalmasını tek sorun<br />

olarak görmekte ve “toplumsalın” içine<br />

çekmektedirler.<br />

Politik tiyatroda sahnelenen<br />

oyunlar toplumu yönlendirici,<br />

manipüle edici ve egemenlerin<br />

mutlak egemenlik alanlarını genişletici<br />

rol oynamaktadır. Günümüzde<br />

tüm dünya coğrafyası<br />

politik tiyatronun etki alanına<br />

girmiş bir sahneden ibarettir.<br />

Sahnelenen oyunun dönüştürdüğü<br />

bireyler kendilerine sunulanla<br />

yetinmek zorundadır<br />

ve zamanla kendisine gerçekte<br />

yabancı olan argümanları içselleştirerek<br />

savunur duruma<br />

gelmektedir. Bunun en tipik örneğini,<br />

toplumlar şiddetin kötülüğünü<br />

iyi bilmelerine rağmen<br />

ötekine uygulanması konusunda<br />

takındıkları ikircikli tavırlarında<br />

dahası aymazca onaylarında görmek<br />

mümkündür. Kendisinden<br />

farklı olana duyulan nefret egemenler<br />

eliyle de kolayca manipüle<br />

edilebilmektedir. Ama<br />

aslında, nefret ötekini dışlamaktan<br />

çok, ötekiliğin bağnazlığı<br />

olsa gerek… Çünkü bu kültür<br />

hınç duyma kültürüdür, ama<br />

aynı kültür içinde, ötekine duyulan<br />

hıncın arkasında, kendimize karşı duyulan<br />

hıncın, kendimizin ve benzerin<br />

diktatoryasına karşı duyulan hıncın<br />

olduğunu tahmin etmek gerekir ve bu<br />

hınç kendi kendimizin yıkımına dek gidebilir…<br />

Geleneksel şiddet, zulüm ve<br />

mücadeleyle orantılıdır, nefret ise konsensüs<br />

ve erişim kolaylığıyla.<br />

Şiddetin Anatomisi<br />

Şiddet insan doğasının bir parçası mı,<br />

yoksa çevresel etkilerle sonradan mı<br />

oluşur? Devlet denilen aygıt şiddeti ortadan<br />

kaldırabilir mi, yoksa tam aksine<br />

<strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong> I <strong>Haziran</strong> <strong>2013</strong><br />

25 I

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!