Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>AİLELERİ</strong> <strong>TARAFINDAN</strong> SOSYAL MEDYADA ÇOK SIK<br />
PAYLAŞILAN ÇOCUKLAR<br />
Sosyal medyada yapılan paylaşımların anneler ve çocuklar üzerindeki etkilerine değinen<br />
Psikolog Sayım, sosyal medyadaki paylaşımların “yetersiz anne sendromuna” neden<br />
olduğunu söyledi.<br />
“Ben çocuğumla neden bu kadar aktivite yapamıyorum, çocuğuma yetemiyor muyum?”<br />
Bu sorunun, sosyal medyadaki paylaşımlardan sonra anneler arasında sıkça sorulduğunu<br />
belirten Uzman Çocuk ve Ergen Psikoloğu Aynur Sayım, annelerin sosyal medya<br />
paylaşımlarından daha farklı etkilendiği görüşünde.<br />
Sayım’a göre, çocuklarıyla birlikte yaptıkları aktiviteler, her gün farklı etkinlikler ve<br />
paylaşılan anlık fotoğraflar onları gören ya da takip eden diğer annelerde kendi<br />
hayatlarına ve çocuklarına yetemedikleri düşüncesi ile kaygı ve “yetersiz anne<br />
sendromuna” yol açıyor.<br />
PAYLAŞIMLAR DİĞER ANNELERDE EKSİKLİK HİSSİNE YOL AÇIYOR<br />
Sosyal medyanın, haberleşme, haberdar olma, daha çok kişinin birbirine pratik şekilde<br />
ulaşımı gibi birtakım kazanımlar sunmasının yanı sıra; kişiler arasında rekabet,<br />
yetersizlik, kızgınlık gibi duygulara da sebep olduğunu dile getiren Sayım, sanal dünyanın<br />
aile ilişkilerine, özellikle de anne-çocuk iletişimine etkileri ve yapılması gerekenler<br />
konusunda şunları söyledi:<br />
“Ayrıca konuşarak çözemediğimiz sorunları sosyal medya üzerinden paylaşıp diğer<br />
kişilerin onayını alarak iyi hissetme eğilimi de gösterir olduk. Peki, tüm bunlar ne kadar<br />
sağlıklı, bu bizi gerçek ilişkilerden gerçek iletişimden uzaklaştırıyor mu? Özellikle sosyal<br />
medyada çocuğunun etkinliklerini, başarılarını, çocuğuyla ilişkisini günün her anından<br />
karelerle paylaşan anneler var. En mutlu anlarını ve karelerini süslü cümlelerle<br />
paylaşıyorlar. Bu paylaşımlar bazı annelerin “acaba ben çocuğumu mutlu edebiliyor<br />
muyum, yeterince ilgileniyor muyum, eksik mi kalıyorum?” gibi kendilerini sorgulamalarına<br />
sebep olabiliyor. Yani bu durum, annede yetersizlik duygusuna yol açıp kaygısını<br />
artırıyor. Bu durumda da çocuğun isteklerini yerine getirme çabası ya da olduğundan<br />
daha fazla ilgi ihtiyacı doğabiliyor.<br />
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ İSTEMEK ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNİ OLUMSUZ<br />
ETKİLİYOR<br />
Kuşkusuz herkes çocukları için en iyisini ister. Ancak “her şeyin en iyisi olsun, benim<br />
çocuğum her şeyi başarabilsin, hayatında hiçbir şey aksamasın ve eksik olmasın“ gibi<br />
düşüncelerle yola çıkıldığı zaman da çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkilemiş<br />
oluruz.
Yaşam içindeki her kare, sosyal medyada yapılan paylaşımlarda görüldüğü gibi eğlenceli<br />
ve mükemmel değildir. Çalıştığımız, zorlandığımız, kızdığımız ve hayal kırıklığı<br />
yaşadığımız anlar da vardır. Peki, neden sosyal medyada bu paylaşımlar yapılıyor ve<br />
neden bazı kişiler kendilerini mükemmel gösterme eğilimindeler? Mükemmeliyetçi ve<br />
sosyal kaygısı olan kişilerde bu davranış daha sık görülüyor.<br />
MÜKEMMELİYETÇİ <strong>AİLELERİ</strong>N ÇOCUKLARINDA KAYGI GELİŞİYOR<br />
Mükemmeliyetçi anne-babaların çocuklarında anksiyetenin, performans kaygısının yoğun<br />
yaşandığı görülmektedir. Anne-baba mükemmeliyetçi ise ve obsesif özellikleri de varsa<br />
çocuklarında; anksiyete, mükemmeliyetçilik ve obsesyonlar (takıntılar) görülmektedir.<br />
Ayrıca aile çocuğu odak yapmış ise çocukta sosyal fobinin de gelişebildiği görülmektedir.<br />
Yani; ailenin çocuktan beklentisi yüksek ise, başarıya fazlasıyla önem veriyorsa, çocukta<br />
sınav kaygısı, performans kaygısı ortaya çıkabiliyor. Zekası yüksek olduğu halde ya da<br />
herhangi bir öğrenme sorunu yaşamayan çocukların, sınav başarısızlığını bu şekilde<br />
açıklamak mümkündür.<br />
ÖNEMLİ OLAN ÇOCUKLA KALİTELİ VAKİT GEÇİRMEK<br />
Bazı anneler sosyal medyada yaptıkları anlık paylaşımlarla mükemmel görünebilirler ancak<br />
durum göründüğü gibi eğlenceli ve mükemmel değildir. Önemli olan çocuğunuzla iyi ve<br />
güven veren bir ilişki kurmanız ve bunu diğer kişilere değil kendinize ispat etmenizdir.<br />
Fakat her ailenin ve her çocuğun sahip olduğu; gelişim düzeyi, özellik, ilgi ve yetenekleri<br />
olduğu da göz ardı edilmemelidir. Paylaşılan anların yaşamın tamamını kapsamadığını,<br />
yaşam içinde siyahla beyaz arasında pek çok renk olduğu yani yaşantı bulunduğu<br />
varsayılırsa daha gerçekçi düşünmüş oluruz.”<br />
Aynur Sayım<br />
Uzman Psikolog<br />
Haziran 2017