You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ULAK DERGİSİ 12 05.07.2017-SAYI:5<br />
BAŞKA MİLLETLERE İMRENMEKTEN KURTULMAK İÇİN<br />
Şu halde günümüz gençliğinin hissesine, dedelerinin birkaç bin sene önceki kültür mirasını rahatlıkla<br />
okuyup anlayabilen diğer milletlere imrenmek mi düşüyor? Neden biz de kendi çocuğumuza, araştırdığı<br />
herhangi bir mevzuda, ecdadının birikimine birinci elden uzanabilme imkânını tanımayalım? Çok<br />
boyutlu bir altyapıya sâhip ve tarihine yabancı kalmamış, büyüklerine sevgisini ve saygısını kaybetmemiş<br />
bir nesil, geleceğe daha ümidle bakmamızın bir teminatı değil midir? Üzüntüyle belirtelim ki, batılı<br />
araştırmacıların hem konuşma dili cihetiyle Türkçeyi, hem de bir yazı dili olan Osmanlı Türkçesini<br />
öğrenerek yaptıkları derli toplu araştırmalardan, bugün Osmanlı’nın torunlarından ancak İngilizce<br />
bilenler istifade edebilirken, bilimsel çevirileri (!) yapılan bu yabancı kaynaklar da, ne gariptir ki, bir<br />
sokak ötedeki kendi millî kütüphanelerimizi referans göstermektedir. Gönlünde millî harstan, kültürden<br />
bir nebze olsun hissesi bulunanların, içinde bulunduğumuz bu vaziyete üzülmemesi mümkün değildir.<br />
Osmanlı türkçesiyı öğrenmek, öz yurdunda kendi kültürüne yabancı kalmış bir neslin vicdan muhasebesinde,<br />
ecdadına ve tarihine karşı vadesi çoktan dolmuş bir fikir borcudur.<br />
MESNEVİDEN BİR HİKÂYE<br />
1. Hz Mevlana Mesnevide şöyle bir hikâye anlatır. Huysuz adamın biri herkesin gelip geçtiği yol üzerine<br />
dikenli çamlar diker. Yoldan geçenler her ne kadar bunları yoldan sök at deseler de o bunların hiç birine<br />
kulak asmaz. O dikenli çalılar büyür. Yoldan geçen halkın ayağına takılır. Perişan olurlar. Hal Valiye<br />
intikal eder. Vali adamı yanına çağırır.<br />
2. Dikenleri sökmesini emreder. O da sökerim diye söz verir. Ama bugün yarın diye ertelemeye devam<br />
eder. Ne sökmem der ne sökerim der. Bir gün Vali yanına çağırır. Verdiği sözde durmayan adam emrimi<br />
hemen yap. Der. İkaz eder. Huysuz adam önümde uzun günler var nasıl olsa sökerim der. Vali adamı<br />
uyarır ama adam sözden anlamaz. Dikenler kök salip büyümeye devam eder.<br />
3. Mevlana burada şöyle der. Her gün sen yarın bu işi görürüm diyorsun ama günler akıp geçtikçe o<br />
dikenler daha da kuvvetleniyor. Onu sökecek de ihtiyarlıyor kuvvetten düşüyor. Sen de her bir kötü huyunu<br />
bir diken bil o dikenler kaç keredir senin ayaklarına battı, kaç kere oldu kötü huyun seni yaraladı<br />
çirkin huyun başkalarını da rahatsız ettiğini bilmiyorsun. Sen şu dikeni gülfidanı haline getir gülfidanı<br />
ile onu işle böylece sendeki dikenler gülfidanı haline gelsin. Eğer sende şerri gidermek istersen ateşin<br />
gönlüne hakkın rahmet suyunu dök o zaman laleler ak güller güzel kokulu çiçekler yetişir.