You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Büyük Davanın Küçük Yiğitleri<br />
u Abdullah KADIOĞLU<br />
akadioglu@hukumdergisi.com<br />
Ümmetin çocukları küçük bedenleri ve dağ gibi yürekleriyle okumasını bilenlere sürekli aynı mesajı<br />
verirler. Küfür cehennem gibi ordularla üzerlerine gelse de onlar babalarından kendilerine kalan İslam<br />
Davası’nın sonsuza kadar savunucuları olacaklar. Ümmetin çiğnenen namusunu müdafaa etmekten aciz saray<br />
beylerine de zulme karşı direnmenin dolar banknotlarıyla değil göğüs kafesinde ki imanla olacağını anlatırlar.<br />
Kâbe’de yan yanayız. Mushaf-ı Şerif<br />
okurken “biz” diye geçen zamirlerde<br />
beraberiz. Aynı dua cümlelerine<br />
“âmin” diyoruz. Aynı cennette olacağımızı<br />
hayal ederken onlar dünya cehenneminde<br />
biz ise dünya cennetindeyiz. Duymuyoruz,<br />
görmüyoruz, görmek istemiyoruz.<br />
Acılarımız var. Ümmet coğrafyasından<br />
ağıtlar yükseliyor. Randevulerinizden, hamasi<br />
nutuklarınızdan vakit bulup ta Âlemi<br />
İslam’a kulak verirseniz Arakan’da Budist<br />
zulmü altında diri diri yakılırken “Bizden<br />
başka Müslüman yok mu?’ diye feryad<br />
eden müslümanı duyacaksınız. Suriye’de<br />
Esed’in uçaklarının bombaladığı camisini<br />
yaşlı gözlerle seyrederken “Kurtarın bizi ey<br />
Müslümanlar!” diyen arşı titreten mazlumların<br />
yardım çığlıklarını dinleyeceksiniz.<br />
Gazze’de çocuklarını direnişe kurban veren<br />
ve “Eğer bu şehadetler ümmetin birliğine<br />
vesile olacaksa varlığımız bu ittihada armağan<br />
olsun.” diyen annenin İslam âlemini tek<br />
vücut olmaya davetini işiteceksiniz.<br />
Her gün yeni katliamlar ve sonrasında<br />
yeni ağıtlar. İslam coğrafyası matem yurdu<br />
haline geldi. Artık, ajanslardan “yüzlerce<br />
ölü var” diye geçilen haberler ilgi görmüyor.<br />
Afganistan’da, Arakan’da, Şam’da ya da sair<br />
İslam beldelerinde ağlayan kadınlar, yaşlılar,<br />
çocuklar… Evet onlar bizden bizde onlardan,<br />
fakat acılarını ”ötekiler”olarak yaşıyorlar.<br />
Matem yurdunun küçüklerini düşünün.<br />
İki yaşında ağaç yapraklarıyla beslenen Arakanlı<br />
Nurbahar’ı, ya da abisinin parçalanmış<br />
bedenini kolundaki bileklikten tanıyan yedi<br />
yaşındaki Suriye’li Bedir’i. Bir de, Birleşmiş<br />
Milletler Çocuk Beyannamesi’nin haklarını<br />
güvence altına aldığı Paris’in Londra’nın<br />
ya da diğer batı başkentlerinin çocuklarını<br />
düşünün. Siz ey Müslümanlar! Hz<br />
Muhammed’in çocuk beyannamesini ilan<br />
edene kadar ümmetin çocukları matem tutmaya<br />
devam edecek.<br />
Vahşi ideolojiler onlara yaşama hakkı<br />
tanımasa da, küçücük bedenlerinde cesaret<br />
hisarları inşa eden “ümmetin çocukları”,<br />
Uhud ordusuna katılabilmek için Hz<br />
Peygamber(sav)’e kendilerini arzeden ve<br />
güreş tutuşan Semure bin Cündeb ve Rafi’<br />
bin Hadic’in(radiyellahuanhuma) halefleri<br />
onlar. Dünya çocukları yeni oyuncaklarla<br />
sevinirken onlar günaşırı bulabildikleri ekmekle<br />
mutlu olacaklar. Akranları okulda başarılı<br />
olmak için yarışırken onlar ellerindeki<br />
taşlarla ülkesini yıkmaya gelen tanklara karşı<br />
koymanın telaşında olacaklar. Ve kimisi<br />
dünyanın gözü önünde Abdullah b. Cahş(ra)<br />
gibi parçalanan bir beden bırakıp kimisi de<br />
babasından öğrendiği şehadet türküsünü<br />
haykırarak semaya yükselecek.<br />
Çocuklar neden katledilir? Sadece küçük<br />
bir taş atacak kadar gücü olan çocuklardan<br />
ne isterler ki? Kurdukları sömürü sistemini<br />
ileride başlarına geçirecek çocuklarla<br />
aynı dünyada yaşamak istemediklerinden<br />
ve küçücük Muhammed’leri geleceğin en<br />
büyük tehdidi olarak gördüklerinden belki.<br />
Firavunu saran korku onları da kuşatmış ve<br />
her doğan çocuğu Musa zannediyorlar. İşte<br />
bu yüzden Humus’lu Fatıma’nın dünyaya<br />
yeni gelmiş yavrusu ve belki yeni Musa’lar<br />
doğurur diye annesi Fatıma yaşasın istemediler.<br />
Ümmetin çocukları küçük bedenleri<br />
ve dağ gibi yürekleriyle okumasını bilenlere<br />
sürekli aynı mesajı verirler. Küfür cehennem<br />
gibi ordularla üzerlerine gelse de<br />
onlar babalarından kendilerine kalan İslam<br />
Davası’nın sonsuza kadar savunucuları olacaklar.<br />
Ümmetin çiğnenen namusunu müdafaa<br />
etmekten aciz saray beylerine de zulme<br />
karşı direnmenin dolar banknotlarıyla<br />
değil göğüs kafesinde ki imanla olacağını<br />
anlatırlar. Çünkü onlar, dünya çocukları gibi<br />
gece yatağa yattıklarında annelerinin okuduğu<br />
masallarla değil Selahaddin-i Eyyübilerin<br />
İzzeddin el Kassamların destanlarıyla<br />
büyürler.<br />
Ümmetin küçük mazlumlarına ve onları<br />
şehadet ninnileriyle büyüten annelerine<br />
selam olsun…<br />
www.hukumdergisi.com OCAK 2013 08