Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
aklın ermedi. İnsan körleşiyor bazen, en güçlü<br />
gelen ihtimale sarılıyorsun. Belki de gücünün yettiği<br />
ihtimale. Şuracıkta indirip boynumu sıkıverseler,<br />
bitti gitti. Yine gama kasavete bürüdüm yüreğimi,<br />
aklımı. Ben niye çıktım bu yola, umuda yolculuk<br />
etmiyor muyum? Şu zavallı ömrümü biraz daha<br />
uzatabilmek değil ki tek muradım, kızıma karıma<br />
biraz daha omuz verebilmek, birkaç kelime daha<br />
olsun kâğıda nakşedebilmek için değil mi! Silkin bir<br />
kendine gel. Azıcık dursaydık, bacakları açıp biraz<br />
yürüseydim, bir cigara yaksaydım, şu hava iyice bir<br />
yüzüme çarpsaydı toparlardım hemen.”<br />
Neden sonra kamyon duruyor, biraz ara verelim<br />
diyor adamlardan biri. Dileğin kabul oluyor. Belki<br />
bütün dileklerim kabul olmuştur. Demek ki döneceğim,<br />
evladıma kavuşacağım, yine kalemimi kağıdımı<br />
masamın üzerinde bulacağım. Hadi bakalım, in<br />
efendi in. Kurtul şu aklının cenderesinden,” deyip<br />
atlıyorsun kamyonun kasasından aşağı. Derin nefes<br />
alıyorsun, şöyle bir gökyüzüne bakıyorsun. Şükür<br />
diyorsun yine de hayat güzel, yaşıyoruz be kardeşim.<br />
Son nefesin, son bakışın, son düşüncelerin<br />
oluyor. Önce bir acı bütün iyi dileklerini dağıtıyor,<br />
sonra bir karanlığın içine doğru düştüğünü hissediyorsun,<br />
dudaklarından tek kelime dökülüyor. “Filiz!”<br />
Sesin İstanbul’da bir sokakta bir kadınla bir kız çocuğunun<br />
içinde yankılanıyor o an. Sonra, ama çok<br />
zaman sonra seni hiç görmemiş ama kardeşi kadar<br />
sevmiş milyonlarca insanın kalbinde...