mevzubahisbitir
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Gezi Seyr-i Günlüğü Alem<br />
biraz daha normal halkın yaşadığına<br />
şahit olursunuz. Hamra’dan aşağı inip<br />
Koola Caddesine geldiğinizde yerli halkla<br />
tanışırsınız, son model arabalardan<br />
ziyade dolmuşlar daha normal arabalar<br />
görürsünüz. Eğer Beyrut’tan Trablus’a<br />
gitmek isterseniz Koola’dan dolmuşa<br />
binip gidebilirsiniz. Koola’dan havalimanı<br />
yoluna doğru giderseniz Şii halkla<br />
karşılaşırsınız, kendinizi sanki Lübnan’da<br />
değil de İran’da hissedersiniz.<br />
Havalimanına doğru yaklaştıkça o son<br />
model lükslükten eser kalmamıştır…<br />
Lübnan’ın diğer şehirlerini gezmeseniz<br />
bile Havalimanı ve Beyrut merkez<br />
arasında küçük bir tur yaptığınızda<br />
ülkenin nasıl uçları yaşadığını<br />
görürsünüz.<br />
Yerli, Milli şehir Trablus…<br />
Bana göre Lübnan’da yaşanılabilecek<br />
en iyi yer Trablus şehri. Trablus bizden,<br />
içindeki eserleriyle Sünni halkıyla, taksicisiyle,<br />
yemeğiyle, manavıyla her şeyiyle<br />
bizden bir şehir…<br />
Trablus, Lübnan sınırları içerisinde<br />
Beyrut’a 85 km uzaklıkta bir şehir.<br />
Akdeniz’in Afrika kıyısındaki Libya’nın<br />
başkenti olan Trablus gibi burası da eski<br />
bir Osmanlı şehri ve isimleri dışında tarihten<br />
gelen ortak birçok yönü mevcut.<br />
Osmanlı döneminde bu isim benzerliğinden<br />
kaynaklanabilecek karışıklığı<br />
önlemek için Şam Vilayetine yakınlığından<br />
dolayı buraya Trablusşam,<br />
Kuzey Afrika’da olanına da Trablusgarb<br />
denilirmiş. Beyrut’un batıya bakan<br />
modern yönü ne kadar şehre hâkimse,<br />
Trablus’un da doğuya bakan yönü göze<br />
çarpıyor.<br />
Trablus’ta birçok yerde Türk bayrağı<br />
görmek mümkün. Kimileri evlerinin<br />
balkonuna asmış, kimileri dükkânının<br />
camına, kimileri evlerinin duvarına<br />
çizmiş… Trablus halkı genel olarak<br />
Türkiye’yi, Türkleri seviyor. Hatta bir<br />
köyde evin duvarında Mavi Marmara’nın<br />
çizimine bile şahit olduk. Bu da Mavi<br />
Marmara belki Gazze’ye giremedi ama<br />
dünyanın her yerine ulaştığına şahit<br />
ettirdi bizleri.<br />
Antik çağda önemli bir Fenike şehri<br />
olan Trablus, daha sonraki tarihlerde<br />
Perslerin, Romalıların, Arapların,<br />
Haçlıların ve Memlükler’in idaresinde<br />
kaldıktan sonra 1516’da Yavuz Sultan<br />
Selim’in Mısır seferi sırasında Osmanlı<br />
topraklarına katıldı. Bu yüzden<br />
değişik dönemlere ait tarihi yapılarla<br />
karşılaşabileceğiniz Trablus’ta şehrin<br />
kalbinin attığı denilebilecek yer Tel<br />
Meydanı. Meydanın ortasında bulunan<br />
Osmanlı döneminde Sultan 2. Abdülhamid’in<br />
tahta çıkışının 25. yılı anısına<br />
yaptırılan Saat Kulesi tüm ihtişamıyla<br />
ayakta durarak Trablus halkına yaklaşık<br />
yüz yıldır zamanı doğru olarak gösteriyor.<br />
Üzerinde 2. Abdülhamid’in tuğrası<br />
bulunan ve 30 metre yüksekliğindeki<br />
bu saat bir yönüyle şehrin merkezini de<br />
tayin ediyor. Şimdi bu saat kulesi Taksi<br />
durağı olarak kullanılıyor. Trablus’taki<br />
taksilerin çoğunluğu 80 model mercedes<br />
taksiler.<br />
Saat kulesine sırtınızı verip denize<br />
ters istikamette yürüdüğünüzde karşınıza<br />
bir anda kuyumcu dükkânlarıyla altın<br />
çarşısı çıkıyor. Çarşı girişinde bulunan<br />
Mansuri Büyük Camii mimarisiyle pek<br />
görmeye alışık olduğumuz bir tarzda<br />
değil. 1294 yılında yapımı bitirilen cami<br />
mimarisiyle büyülüyor. Caminin İmamı<br />
Mehmet Çelebi amca ise üniversiteyi<br />
Türkiye’de okumuş ve Erbakan hocayı<br />
da yakından tanıyor. Eğer yolunuz bu<br />
camiye düşerse muhakkak Mehmet<br />
amcayla tanışın. Kuyumcu dükkânlarıyla<br />
başlayan Kapalıçarşı’nın içinde bulunan<br />
Sabuncu Han adı üzerinde sabuncularıyla<br />
meşhur. İki katlı bu han içinde<br />
uzun yılların tecrübesiyle ve en doğal<br />
şekilde üretilen sabunlar dünyanın<br />
değişik yerlerinden ilgi ve müşteri<br />
çekebiliyor. Eğer giderseniz Yeşil çaylı,<br />
Arz ağaçlı sabunlarından muhakkak<br />
alın. Sabun hanından çıktıktan sonra<br />
Kapalıçarşı’da gezebilirsiniz, Kapalıçarşı<br />
tam anlamıyla halkın olduğu, her çeşit<br />
insanla tanışabileceğiniz bir yer aynı<br />
zamanda burayı gezerek şehrin çarşı<br />
kültürünü de anlama fırsatı bulursunuz.<br />
Fiyatlar Beyrut ve belki Lübnan’ın diğer<br />
yerlerine oranla daha ucuz olduğu<br />
için Trabluslu olmayan birçok Arap da<br />
buraya gelip alışverişlerini buradan<br />
yapıyor. Çarşıyı gezdikten sonra Trablus<br />
şehrine kuş bakışı bakmak isterseniz<br />
muhakkak gidilmesi gereken yerlerden<br />
biri de Trablus kalesidir…<br />
Trablus’ta Osmanlı eserleri sayısı<br />
100’den fazla. Bunlar arasında hanlar,<br />
hamamlar, medreseler, kamu binaları<br />
ve çarşılar yer alıyor. Kanuni Sultan<br />
Süleyman döneminde yapılan Trablus<br />
Kalesi, ülkenin en önemli tarihi eserlerinden<br />
biri. Kale aynı zamanda şehrin<br />
hâkim tepesi olduğundan olacak Lübnan<br />
askerleri kalede şehri bekliyor.<br />
Kaleden Trablus manzarasını izledikten<br />
sonra deniz havası almak isterseniz<br />
kesinlikle gitmeniz gereken yer Mina…<br />
Mina bize göre Trablus’un karmaşasından<br />
kaçıp kafa dinleyebildiğiniz,<br />
uğruna savaşların yapıldığı Akdeniz’i<br />
izleyebildiğiniz, bir yandan çayınızı<br />
yudumlarken bir yandan hayaller<br />
kurabileceğiniz bir kordon. Trablus<br />
halkı genellikle ikindi vaktinden sonra<br />
buraya gelip Akdeniz’e karşı nargilelerini<br />
içiyorlar. Şimdiye kadar gittiğim Arap<br />
ülkelerinde Nargilenin en yaygın olduğu<br />
yer Lübnan bence, yedisinden yetmişine<br />
herkes içiyor desek abartmış olmayız…<br />
Mekânların da ruhu vardır…<br />
Ben her ülkenin, her şehrin, her<br />
yerin bir ruhu olduğuna inanırım.<br />
Bence eğer o ruh olmasaydı insanlar<br />
bir ülkeye, şehre bağlanamazlardı.<br />
Lübnan’da ruhu olan bir ülke, bana göre<br />
daha yerel, daha samimi bizden bir ülke,<br />
ecdadımızın 400 sene yaşadığı, topraklarının<br />
hepimizin olduğu bir ülke…<br />
Lübnan’da tanıştığım bir doktor<br />
‘Türklerin Arapça, Arapların Türkçe<br />
öğrenmesi gerekiyor biz biriz ‘ demişti.<br />
Bu cümleye o kadar çok katılıyorum ki<br />
biz biriz kardeşiz…<br />
Velhasılı kelam, biz Lübnan’ı çok<br />
sevdik, o topraklarda bizim oradaki<br />
insanlar da bizim kardeşlerimiz gidin<br />
görün tanışın…<br />
35