21.10.2018 Views

mevzubahisbitir

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sevgiye dâhil değil mi? Zira Selahaddin<br />

Eyyübi’nin Kudüs’ü fethi kendisinden<br />

çok önce İmadüddin Zengi’nin ortaya<br />

koyduğu fetih stratejisinin bir sonucuydu.<br />

PEKI O ZAMAN NERESIDIR KUDÜS?<br />

Kudüs; Mısır, Mezopotamya ve<br />

Anadolu bölgelerinin kesiştiği noktada<br />

bulunan, Akdeniz’in Suriye kıyılarına<br />

yakın bir şehir. Lut gölünün 24 km<br />

batısında bulunan Kudüs Akdeniz<br />

kıyılarına da 52 km uzaklıkta. Kutsal<br />

mekânları barındırmasının yanında<br />

Filistin toprakları; Asya, Afrika ve<br />

Avrupa gibi stratejik önemi büyük olan<br />

kıtaların kavşak noktası. Bu nedenle de<br />

kültür, sanat ve medeniyet alışverişlerinin<br />

yoğun olduğu bölgeler arasında<br />

bir köprü vazifesi görmüş. Oryantalistler<br />

Kudüs’ün tarihini şehrin kuruluşuna<br />

dayandırsalar da:<br />

“Ebû Zerr (radıyallâhu anh) anlatıyor:<br />

Ben, Rasûlullâh’a Yeryüzünde<br />

ilk önce hangi mescidin bina edilip<br />

konulduğunu sordum, bana: ‘el-Mescidü’l-Harâm’<br />

buyurdu. ‘Sonra hangisi’<br />

dedim, ‘el-Mescidü’l-Aksâ’ buyurdu.<br />

Sonra ben: ‘Bu iki mescidin kuruluşu<br />

arasında ne kadar zaman vardır’<br />

dedim, ‘Kırk sene’ buyurdu…”(Buhari,<br />

Enbiya, 60/40)<br />

rivayetinden yola çıkarak bu tarihin ne<br />

kadar eskilere dayandığını<br />

anlayabiliriz.<br />

Adının geçtiği, bilinen, en eski belgelerin<br />

milattan önce 19 ve 18. yüzyıllara<br />

ait Mısır metinleri olduğu söyleniyor.<br />

Çok kez istilalara uğramış ve birçok<br />

devletin hâkimiyeti altına girmiş olan<br />

şehir farklı isimlerle anılmış. Urusalim,<br />

Yeruşalem, Jebus, Jerusalem,<br />

İliya bunlardan bazıları. Müslümanların<br />

şehri almasıyla İliya ismi terkedilerek<br />

Beytü’l Makdis ismi kullanılmaya<br />

başlanmış. Kudüs ismi Memlükler<br />

döneminde yaygınlaşan bir isim.<br />

Kudüs Köşesi<br />

Osmanlı döneminde buna Şerif kelimesi eklenerek Kudsü’ş-Şerif olarak<br />

ifade edilmiş. Osmanlı dönemine ait belge ve sicillerde de<br />

şehir bu ismiyle zikredilir.<br />

Tarih boyunca Kudüs için birçok isim kullanılmıştır. Bu isimlere baktığımızda<br />

genellikle şehrin kutsallıkla ya da barışla nitelendirildiği isimler<br />

olduğunu farkederiz. Mescid-i Aksa ismi ise 144 dönümlük etrafı surla<br />

çevrili alan için İsra suresinin nüzulünden itibaren kullanılmış ve Müslümanların<br />

idaresinde olduğu müddet içerisinde bu kutsal mescidin içine<br />

Kıble Mescidi, Kubbetü’s-Sahra, Mervan ve Burak Mescidi gibi mescidler,<br />

çok sayıda çeşme, kubbe ve çeşitli yapılar inşa edilmiştir.<br />

İslam tarihinde Kudüs’ün ilk fatihi olan Hz. Ömer’in, şehre Cebelü Mükebbir<br />

(Tekbir Dağı)’den girdiği söylenir. Ayrıca hiç kan akıtmadan şehrin<br />

anahtarını patrikten teslim alması da önemli bir nokta. Müslümanlara iki<br />

rekât namaz kıldıran Hz.Ömer’in namazın birinci rekatında İsra suresi<br />

ikinci rekatında ise Sâd suresi okuduğu rivayet edilir. İsra suresinin sebebini<br />

anlayabilsek de neden Sâd suresini okuduğuna dair daha derin bir<br />

tefekkür gerekiyor sanırım. Davud aleyhi selamın kıssasının bulunduğu<br />

Sad suresini okuyarak Hz. Ömer, Davud aleyhi selamın torunları olduğunu<br />

ve kutsal toprakların gerçek fatihlerinin geldiği<br />

mesajını mı veriyordu acaba?<br />

Sonrasında Emeviler, Abbasiler, Memlükler, Eyyübiler, Osmanlı… O kadar<br />

çok iz var ki Mescid-i Aksa’da, Kudüs sokaklarında, şehrin etrafında.<br />

Zeytin dağından şehre baktığınızda bütün asırların, devletlerin, medeniyetlerin<br />

bir tabloya nasıl sığdığına şahit oluyorsunuz. İnsana, zamanda<br />

yolculuğa çıktığı hissini veren bir tablo. Hangi dönemde yaşadığını<br />

insana unutturan, şehre gözünden ziyade yüreğiyle bakanları içine katıp<br />

eriten bir tablo. Sanki şehirleri, insanları değiştiren ve dönüştüren yeni<br />

zaman bu şehre hiç tesir etmemiş gibi. Hem de işgal devletinin şehrin<br />

İslami kimliğini değiştirmek için yaptığı tüm çalışmalara rağmen. Kudüs<br />

yalnız işgale değil, bozulmaya, yozlaşmaya, kimliksizleşmeye, modernleşme<br />

dedikleri ama aslı betonlaşma olan bir musibete ve bunun gibi<br />

birçok şeye direniyor. Sanki buu sahne içinde bizim vazifemiz, rolümüz<br />

de insanı kendi içerisinde bir yolculuğa çıkaran o izlerin peşine düşmek,<br />

bu direnişte şehre destek olmakmış gibi. Sokak sokak, adım adım; tarihi<br />

çeşmeleriyle, medreseleriyle, vakıflarıyla Kudüs’ü tanımakmış gibi.<br />

Tanıdıkça seviyoruz Kudüs’ü, sevdikçe daha fazla tanıyoruz. Ahmet<br />

Murat’ın da dediği gibi “Bir şehri taşına kadar sevmeyi beceren kimsenin<br />

elinden o şehri alamazsınız” diyor meydan okuyoruz. Kudüs bizim için<br />

sadece bir toprak parçası değil. Kudüs bizim pusulamız, yolumuzu aydınlatan<br />

yıldızımız, dostu düşmanı ayırt ettiğimiz turnusol kağıdımız…<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!