_default _84_pages.indd - TELE-satellite International Magazine

▲
INVACOM’un ortaklarından GLOBAL COMMUNI-
CATIONS’ın başarılı ürünlerinden biri ABD ödemeliTV
yayıncısı için üretilen bir DiSEqC şalter.
2005 haziranına kadar bu ürünlerden 10 milyon
adet üretilmiş ve satılmış. Ama bu pek geleceği
olmayan bir ürün: bugün artık DiSEqC şalterler
LNB’lere dahil olarak üretiliyor.
enerjisini Afrika’da yardım projelerine ayırmış.
Bu, kişisel başarısını hiçbir zaman
tanrı vergisi kabul etmeyen ve kazandıklarının
bir kısmını dünyayı daha iyi bir yer
yapmak için ona geri veren bir insanın gösterdiği
olağanüstü bir jest bizce.
GLOBAL COMMUNICATIONS, yeni finansal
sahibi olarak INVACOM’u aldıktan sonra
piyasaya sürülen ilk ürün özel olarak İngiliz
Channel Master için tasarlanmış bir LNB
olmuş.
2003’de ekip daha da gelişmiş: Jerry
Vaughan Satış ve Pazarlama bölümünü
alırken John Parfitt üretim sorumluluğunu
üstlenmiş.
44 TELE-satellite & Broadband — 02-03/2008 — www.TELE-satellite.com
Jerry Vaughan, bize biraz daha ayrıntı
veriyor: “Bugün INVACOM 23 personele
sahip, bunların dördü yönetici, 10 tanesi
tasarım mühendisi, beşi üretimde, ikisi
depo ve lojistik departmanında çalışıyor.
Bunun dışında satış yönetimi bölümünde iki
elemanımız daha var.”
Jerry ise satış rakamlarındaki olağanüstü
başarıdan bahsediyor: “2005 Nisan ve 2006
Mart arasındaki mali yılda 2.1 milyon sterlinlik
satış yaptık; bir yıl sonra bu rakam 7
milyona çıktı. 2008 Mart ayında 11 milyon
sterline ulaşmayıp hedefliyoruz.”
Satış rakamları her yıl ikiye mi katlanıyor?
Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Buna
biraz şüpheyle yaklaştığımızı gören Jerry
bunun üzerine bize INVACOM’daki yeniliklerden
bahsetti: INVACOM dünyanın önde
gelen operatörleri için Ku-bandında ve Kabandında
transceiver’li ve transceieversiz
özel olarak geliştirilmiş LNB’ler üretiyor.
LNB’ye ilave olarak bir model ayrıca OMT
ve dalga rehberi de içeriyor. Bu sistemler
özel olarak üretiliyor ve yayıncılara yalnızca
bir servis paketi olarak sunuluyor. Bunlar
INVACOM için satışları büyülten ürünler.
Daha yakın bir incelemeyle satışların
çoğunun ABD’ye yapıldığını keşfettik. Jerry
satışların coğrafi analizini : “2007’de satışlarımızın
%55’i ABD’ye, %30’u Avrupa ve
%15’i Asya’ya yapıldı.” Şeklinde açıklıyor.
2008’de satış rakamları arasındaki makas
iyice açılmış : “%65 ABD,” derken Jerry
siparişlerin çoğu zaten verilmiş olduğu için
kendinden son derece emin, “%15 Avrupa
ve %20 Asya.”
INVACOM yönetimi birkaç büyük müşteriye
bağımlı olmanın getireceği negatif etkilerin
farkında. İşte bu sırada Jerry arkadan
fiber optik bir kablo demeti çıkarıyor. Peki
ama bu da ne, manası ne?
Daha sonra Jerry’nin bize gösterdiği şeyin
fiber optik bağlantılı bir LNB olduğunu öğreniyoruz.
Pardon! Ne? Yoksa bir uzay gemi-
sine mi bindim de haberim mi yok? Jerry
gülüyor. “Kurucularımızdan Gary Stafford,
2007’nin başında bu fikri bize getirdi.”
Böyle bir şeyin teknik olarak mümkün
olup olmadığı ise şu anda fiili olarak cevaplanmış
durumda. İlk prototipler üretilmiş
bile. Daha henüz üzerinde çalışılması ve
geliştirilmesi gerekse de sistemin 2008
baharına hazır olacağı tahmin ediliyor.
Fiber optik bir sistemin en önemli avantajı
sinyal kaybının son derece düşük olması.
Böyle bir sistemde sinyal 32 parçaya bölünebilir
ve her uç herhangi bir güçlendirici
arabirime ihtiyaç duyulmaksızın sinyal
kaybı olmadan bağlanabilir. Hatta “kablo
uzunluğu ne kadar olmalı” sorusu da tarihe
karışır; çünkü ihmal edilebilir seviyedeki
sinyal kaybı sayesinde istediğiniz uzunlukta
kablo kullanabilirsiniz.
INVACOM’un fiber proje müdürü Andrew,
bu teknoloji üzerine biraz bilgi veriyor: “İki
polarizasyon seviyesi birbiri üzerine bindiriliyor;
yani LNB içinde 1 ile 5 GHz arasında
bir transmisyon lazeri kullanıyoruz.”
İki yollu ve dört yollu bölücüler kullanılarak
fiber optik sinyaller dağıtılıyor ve özel
duvar levhaları kullanılarak standart uydu
alıcılarına bağlanılıyor. Bu duvar levhaları
uydu alıcının kontrol sinyallerini fiber optik
kablonun anlayacağı dile çeviriyor.
Oldukça masum bir şekilde “bu LNB’de
neden hala bir ‘F’ konektör var?” diye
soruyoruz. “LNB’nin ihtiyaç duyduğu güç
konektör üzerinden geliyor,” diye açıklıyor
Andrew, “Fiber optik kablo üzerinden elektrik
aktarımı yapılamıyor.” Elbette, bunu
nasıl unuttum!
Fiber optik kabloların uydu sinyallerinin
taşınmasında kullanılması o kadar yeni
bir şey ki bunun ortaya çıkardığı en basit
sorunları dahi henüz düşünemiyoruz.
Son derece ilgi çekici bir teknoloji olan
bu yöntem gelecekte ortaya çıkabilecek
ihtiyaçlar düşünülerek ortaya atılmış. Artık
güç kaybı diye bir şey olmayacak: Artık
çok uzun mesafelere bile kablo uzatmak
mümkün! Star dağıtım sistemlerine artık
geçmişte kaldı gözüyle bakabiliriz. Fiber
optik kablolar koaksiyel kablolara göre
çok daha ince! Birkaç fiber optik kablodan
oluşan bir demet yapıp, bununla çok sayıda
uydu sinyali alabilirsiniz.
Bu dediklerimizin gerçekleşmesi için hala
zamana ihtiyaç var; ama bir çok avantajı
da birlikte getireceği ortada. Bir kablonun
uzunluğunu istediğiniz kadar artırabilirsiniz;
çünkü sinyal kaybı dikkate alınmayacak
düzeyde (kilometre başına 0.3db),
▲
Tony Taylor şirketin Yönetici Müdürü. Uzun yıllar Fransa ve Almanya’da
yaşayan Tony her iki dili de oldukça akıcı bir şekilde konuşabiliyor.
Resimde fiber optik teknolojisinin geliştirilmesindeki
katkılarından dolayı ASTRA’dan aldıkları ödülü gösteriyor.