20.08.2015 Views

bulunduğumuz

Lyon Notları devamı... - EkoVitrin

Lyon Notları devamı... - EkoVitrin

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HABER / FRANSA - FESTICULTURELYON'DATÜRKRÜZGARIESTİŞeref ÖZATALyon NotlarıFesticulture mehter marşı eşliğinde açıldıFransa’nın Lyon kentindebu yıl üçüncüsü düzenlenenFesticulture’de Türkrüzgarı esti. EkovitrinMedya Grubu YönetimKurulu BaşkanYardımcısı Şeref Özatabu yıl 3. kez düzenlenenFesticulture etkinlikleriniyakından takip etti.Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Festiculture’ünaçılış seremonisi, Türkiye Lyon BaşkonsolosuHilmi Ege Türemen, Cibuti Türkiye BüyükelçisiHasan Yavuz, Bron şehri belediye başkanıAnnie Guillemot, bölge parlamentosu kültür başkanıFarida Boudaoud, Lyon Ticaret Odası Başkanı AlainBelioz'un katılımları ile yapıldı.250 Türk şirketinin stantlarının bulunduğuFesticulture binlerce kişi tarafından ziyaret edildi.Çok sayıda Fransalı Türk’ün yaşadığı Lyon ve çevresindengelen vatandaşlar Türkiye özleminiFesticulture ile giderdi. Geleneksel Türk müziği eşliğindeTürk mutfağının birbirinden lezzetli yiyeceklerinitadan ziyaretçiler birbirinden ilginç ürünlerin sunulduğustandları gezdi.Lyon Başkonsolosu Ege Türemen:“TÜRK FİRMALARI ÖNEMLİİŞLERE İMZA ATIYOR”Lyon’da bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Festiculture’ün her açıdanolumlu bir etkinlik olduğunu belirten Lyon Başkonsolosu Ege Türemen,bu organizasyonun Türkiye-Fransa ikili ilişkileri ve ticaretin gelişmesindeönemli bir katkı sağladığını söylüyor.Festiculture’ün bu yıl üçüncükez düzenlendiğini ifadeeden Lyon BaşkonsolosuEge Türemen, EkovitrinMedya Grubu YönetimKurulu Başkan Yardımcısı ŞerefÖzata’ya organizasyonla ilgili değerlendirmelerdebulundu. Türemenşöyle konuştu: “Festiculture bu yılüçüncü kez yapılıyor. Bu çok büyükbir etkinlik ve Türkiye açısındanda gurur verici bir olay. Çünkü buradaçok işlevsel bir etkinliğin düzenlendiğinigözlemliyoruz. Bu kongreve kültür merkezine Fransızlarda geliyorlar ve buradaki etkinliklerekatılıyorlar. Türk toplumunun kültürelplandaki zenginliğini, ekonomikanlamda ne kadar ilerlemiş olduğunuve girişimcilik gücünü bizzatgelip burada görebiliyorlar.Dolayısıyla çok faydalı bir etkinlikolduğunu söyleyebilirim.Türkiye’nin tanıtımına da yararsağlayacak önemli bir etkinlik.İnşallah önümüzdeki yıllarda burayıdaha da geliştirerek bu etkinlikleridüzenleyeceğiz ve Türk toplumununhak ettiği yeri Fransız toplumunada göstermiş olacağız.”Lyon Başkonsolosu Ege Türemen (ortada)TİCARET HACMİ1.7 MİLYAR AVROLyon’da Türk firmalarının çokönemli işlere imza attığını söyleyenTüremen sözlerine şöyle devam etti:“Türkiye ile şu anda <strong>bulunduğumuz</strong>Roland Bölgesi arasındaki ikiliticaret 2012 yılında 1.7 milyar avroyayükseldi. Ekonomik krizin olduğubir ortamda bu ciddi bir rakam.Bu bölgeye yaklaşık ihracatımız yaklaşık600 milyon avro. Bu bölgedenyaptığımız ithalat ise yaklaşık 1.1 milyaravro. Dolayısıyla ticaret açığıveriyoruz ,ama açığı da nasıl kapatıyoruzdiye sorarsanız bu bölgede 10bin civarında çok ciddi girişimci sayımızvar. Her sektörde faaliyet gösteriyorlar.Çok başarılı iş adamlarımızvar. Bu da bizi çok mutlu ediyor.Ama bununla da yetinmemek lazım.Daha da ileriye gitmek lazım. ileridebu sayıyı 20 bin yayacağız.Başkonsolosluğumuz bünyesinde debir ticaret ataşeliği kuruldu. İki ticaretataşemiz bölgedeki iş adamlarımızlailgileniyorlar. Rakamları nasılartırabiliriz diye sürekli çalışıyoruz.Derneklerimizle görüşüyoruz, işadamları derneklerimiz var 4-5 tane.Bunlar tabii üyeleri vesilesiyleFransızlarla iç içeler, onlarla iş yapıyorlar.Faaliyetlerinden çok memnunuz,destekliyoruz. Yani devletimizgirişimcilerimizin arkasında. Onlarınsorunlarıyla sürekli ilgileniyor.Dolayısıyla organizatörlere ekonomikboyut itibariyle de bu etkinliğeönem verdikleri için çok teşekkürediyorum.”122EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013 123


HABER / FRANSA - FESTICULTURETürkiye’nin Cibuti Büyükelçisi Hasan Yavuz:KAPI VE PENCEREDE UZMANI İSİMFESTICULTURE’ÜHERKES BENİMSEDİTürkiye'nin Cibuti BüyükelçisiHasan Yavuz, Festiculture’ün önemlikonuklarından biriydi. Paris’tekültür ve turizm müşavirliği göreviniyaptıktan sonra Cibuti büyükelçiliğigörevine atanan Yavuz, bu önemliorganizasyonu Ekovitrin’edeğerlendirdi.Paris’in eski kültür ve turizmmüşaviri, şimdi iseCibuti büyükelçisi olarakFesticulture ile ilgili değerlendirmeleriniznelerdir?2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarınınFransa’daki kültür festivallerininen yoğun olduğu, halkla kucaklaşmanınsağlandığı, Fransa’daki kültüre,sanat ve felsefeye dair, bizim desöyleyeceklerimiz var dediğimiz yıllaroldu. O zaman Türkiye Yılı ilanetmiştik. O günden bugüne halkımızında sahiplendiği onların organizeettiği bizzat milletin ayağa kalktığıbir festivali yaşıyoruz. Paris’tekikültür müşavirliğim dönemimde butür faaliyetlerin başlatılmasının onurunuher zaman yaşadım. Şu anda buonuru Afrika’da yaşıyorum. ParisKültür ve Turizm Müşavirliği’ndensonra devlet büyüklerimiz takdir ettilerve Türkiye Cumhuriyeti’nin150 yıl sonra Afrika’nın Cibuti ülkesineilk Türk büyükelçisi olarakatandım.■ Cibuti’deki göreviniz ne zamanbaşladı?Yaklaşık iki ay önce büyükelçiliğimizikurduk, güven mektubumuzuŞeref Özatasunduk. Ecdadımızın uzun süre yaşadığıo topraklara büyük bir heyecanlagittik.Diplomatik ve politik ilişkilerimizebaşladık. 150 yıl sonra tekraroraya gidilmesi çok anlamlıydı. ZatenDışişleri Bakanlığı bizi karşıladığında,“Sayın büyükelçi hoş geldiniz, iyiettiniz. Ama 150 yıl geç geldiniz” demesibize önemli bir mesaj verdi.Mesajı alarak başladık ve hakikateno topraklar bizim adeta ikinci vatanımız.İnsanlar sımsıcak. Tarihten gelenbir kardeşlik bağımız var. Bunlarıen güzel şekilde değerlendireceğiz.Cibuti’ye vardığım ilk ayda 12 Türkvardı, sonra 15 olduk. Şu anda 70-80civarında Türk vatandaşımız var.Çok etkili iş adamlarımız var.■ Bize Cibuti’yi anlatırmısınız,nasıl bir yer?Cibuti’yi bir cümleyle anlatmamgerekirse Doğu Afrika’nın en önemliliman ve ticaret kapısı. 21 tane diplomatikbüyükelçilik var. En büyükekonomik güce sahip. Beş ülke orada.En büyük askeri güce sahip beşülke de orada. Amerika BirleşikDevletleri’nin de askeri üssü,Fransa’nın da aynı şekilde askeriHasan Yavuzüssü, şimdi Japonya, İtalya, İspanya,Almanya ve İspanya’nın askerleri veinşallah yakın bir zamanda daTürkiye siyasi ve ekonomik anlamdave kültürel kurumlarıyla oradakidost ve kardeş ülkesiyle yıllar sonrahasretin verdiği özlemle buluşacak vebu buluşma ekonomik refaha kalkınmayave birlikte paylaşmaya dönüşecektirdiye düşünüyorum.■ Cibuti’ye atandınız amaFransa’yı hiç unutmadınız. Kültürfestivali kapsamında buradasınız sanırım…O yıllarda buraya emek verdiğimizve insanımızın da artık 40 yıl sonraemeği olsun kendisininTürkiye’nin tanıtımına desteği olsunyukarlardan birilerinden bir şeylerbeklemesinler diye gayretimiz olmuştur.Çok şükür o maya tuttu vebugün burada Festiculture’ün üçüncüsünüdüzenliyoruz. Birçok şehrimizdeartık Türkiye’yi tanıtma adınaheyecan içerisinde faaliyetlere imzaatılıyor. Bizim de kardeşlerimizesözümüz vardı. Mutlaka size destekoluruz. Uzakta da olsak önemli değil,geliriz demiştik. Bir günlüğüne deolsa geldik.SARI KAPI-PENCEREMesleki eğitimini mobilya üzerine tamamladıktan sonra iş yeri açmayakarar verdiğini belirten Sarı Kapı-Pencere Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet Sarı, firma olarak 17 yıldır Fransa’da faaliyet gösterdiklerini söylüyor.Firmanızın faaliyetleri hakkkında bilgi alabilir miyiz?1996 yılından bu yana kapı pencere işiyle uğraşıyoruz.İlk etapta işe mutfak dolaplarıyla başladık,daha sonra kapı pencere imalatıyla devam ettik.Satış noktası faaliyet göstermiyoruz. Mağazamızda hemenarka bölümümüzde imalat bölümümüz var. Sadece20 kişi imalatta çalışıyor. Satış elemanlarımız Lyon ve çevresindefaaliyet gösteriyorlar. Montaj personelimiz de varve ürünleri müşteriye teslim edip yerinde monte ediyorlar.Bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor.■ Şu anda bu bölgede tanınan bir marka haline geldiniz.İthalatınız veya ihracatınız var mı?Ham maddeyi sadece Almanya’dan getiriyoruz.İmalatımızı biz kendi yerimizde yapıyoruz. İki tip müşterimizvar. Profesyonel müşterilerimiz ve çevremizdekieşimiz dostumuz. Şu anda Lyon ve çevresinde tanınırhale geldik. İnsanlar standart pencereyi her yerdenalabiliyorlar ama biz ölçüyle çalıştığımız için müşterilerimizedaha cazip geliyor. Fiyatlarımız da cazip. Böyleolunca da insanlardan talep görüyoruz.■ Üretim kapasitenizden bahseder misiniz?İmalat ve montaj olarak haftada iki mutfak teslim edebiliyoruz.Kapı ve pencere olarak da günde 25-30 kapı pencereçıkarabiliyoruz. Fakat daha fazla kapasiteye sahibiz.Fransızlar da bizimle çalışıyorlar. Yani hem Türklerhem de Fransızlar bizimle iş yapıyorlar.■ İnsanlar mutfak alacakları zaman hazır mutfaklarıtercih edebiliyorlar. Sizin imalatınızla hazır mutfaklararasındaki farkları anlatır mısınız?Bizim tasarımlarımız biraz daha farklı. Müşteriler bizegeldikleri zaman çizimlerimizi beğeniyorlar. Daha kullanışlıbuluyorlar. Müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusundamobilyalarımızı oluşturuyoruz. Yani kişiye özel üretimgerçekleştiriyoruz. Bir mutfak imalatımızda meselatüm detayları müşteri kendisi seçebiliyor. Hazır mutfaklarlabizim mutfaklarımız arasında da aslında fiyat farkıyok. Piyasadaki mutfak fiyatları neyse biz de onlara yaklaşmayaçalıştık ve bunu da başardık.■ Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?“Fransa’ya 9 yaşımda geldim. Tabii bu şekilde işyeri sahibiolacağımız aklımıza gelmezdi. Çalıştık ve gayret ettik.İnsanlarla ilişki kurmayı seviyoruz ve sonunda şirketimizbüyüdü. Babalarımız buraya işçi olarak gelmişler. Bizler buişler üzerine okuduk. Ben mobilya okudum. Sonra kendişirketimizi kurduk, çalıştık ve bugünlere kadar geldik.”İnsanlar evlerine mobilya ya da benzeri eşyaları almakistedikleri zaman bir tek muhatapla bu işi bitirmeyi amaçlıyorlar.Biz de aslında önceleri düşündük. Hem pencerehem mutfak ikisi bir arada olur mu diye? Ama aralarındakisinerji çok enteresan. Mutfak almaya gelen müşterilerimizkapı pencerelerimize de bakıyorlar. Isı yalıtımı konusundapencerelerin çok büyük önemi var. Mesela son olaraküç camlı pencerelerimiz var. Burada bu tip çalışmalar içindevlet teşvikleri de var. Isı yalıtımından ekonomi yapma adınabu cam tipinin önemli katkıları var. Sonuç olarak müşterilerimizorada burada koşturmalarına gerek kalmadanmutfağını da buradan alıyorlar kapı pencerelerini de. Bizde bu durumdan son derece memnunuz.124EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013 125


HABER / FRANSA - FESTICULTUREİPEK FR, ÜRÜN VE HİZMETTEAYRICALIK SUNUYORLyon’da 13 yıldır faaliyet gösteren İpek FR, mobilyasektöründe geniş bir ürün gamına sahip. İpek FRYönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Haliloğlu’ndanfirmanın vermiş olduğu hizmetlerle ilgili bilgiler aldık.ipek FR olarak uzun yılladırLyon’da faaliyet gösteriyorsunuz.Festiculture’de ürünlerinizi sergiliyorsunuz.Kısaca fuarın değerlendirmesiniyapar mısınız?13 yıldır mobilya sektöründe hizmetveriyoruz. Organizasyonu başarılıbuluyorum. Festiculture ve benzeriorganizasyonlara katılmaya çalışıyoruz.Kısa bir süre önceValence’ta alışveriş merkezinde yenibir mağaza açtık.■ Özel olarak üretilen bazı ürüngruplarınız var. İlgi nasıl peki?Bizim en büyük özelliğimiz müşterininarzusuna göre tasarımlarıgerçekleştirmemiz. Bu bize farklı birivme kazandırdı. Şu anda Lyon’daözel ölçü, özel renk ve özellikle de yatakodalarında özel ölçüyle üretimgerçekleştiren tek firmayız. Bunun daayrıcalığını müşterilerimiz tekdir ediyor.Bu şekilde hizmetlerimize devamediyoruz. Festiculture’e ilgi bu senebiraz ilgi düşük. Geçtiğimiz yıllardaçok daha güzel sonuçlar elde etmiştik.Bu yıl da fena değil.■ Fransız tüketiciler mobilyalarınısürekli değiştiriyorlar mı? Nasılbir alışkanlık söz konusu?Buradaki insanların tüketim psikolojisişık, uygun fiyatlı ürünler alıpsık sık değiştirmeye yönelik. Buradayaşayan Türk vatandaşları da aynı tüketimalışkanlığını takip ediyor.Benim için gurur verici olan bir örneğianlatmak istiyorum. Bir aile ilkmağazamızı açtığımız zaman bizdenHüseyin HaliloğluHüseyin Haliloğlu: Bizim enbüyük özelliğimizmüşterinin arzusuna göretasarımları gerçekleştirmemiz.Bu bize farklı bir ivmekazandırıyor.bir koltuk takımı almıştı. Şimdi çocuğuevleniyor. Çocuklarına yatakodası veriyoruz. Torunu oluyor beşikveriyoruz. Yani üç kuşak hizmet veriyoruz.Koltuk ve yatak odasında sıksık değişimler söz konusu değil. Amayeni trendleri herkes evinde görmekistiyor. Bu da bizim menfaatimizeoluyor.■ Ürün konseptiniz hakkındabilgi alabilir miyiz?Konseptimizin içerisinde koltuktakımları yatak odaları genç odaları,halılar ki biz halıda son derece iddialıyız,çok çeşidimiz var. Yatakodalarında bin avrodan 3 bin avroyakadar her türlü bütçeye ve her türlüzevke hitap edebiliyoruz.Müşterilerimiz buradaki bir ürünübeğendikleri zaman onun rengini veölçülerini değiştiren tek firma biziz.İstedikleri ölçü ve renkte ürün hazırlayabiliyoruz.■ Ürünlerde Türkiye ile bağlantılımı çalışıyorsunuz?Şu anda ürünlerimizin yüzde 90’ıKayseri ve İnegöl’de üretiliyor. Bunabağlı olarak oradan getirdiğimizürünleri burada satışını gerçekleştiriyoruz.■ Bu seneki trendlerden bahsedermisiniz?Şu anda en çok sattığımız ürünlerdesiyah beyaz, gri beyaz ve düz beyazrenkler tercih ediliyor. Bunun yanındalila ve mürdüm rengi de ilgi görüyor.Müşterilerimizin istekleri doğrultusundabu ürün grupları şekilleniyor.Modüler mobilya gruplarınımüşterimiz beğenir ve ölçüleri uyarsao şekilde teslim ediyoruz. Bunundışında müşterilerimiz özel bir ölçüisterlerse bunu da yapabiliyoruz.128EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013


HABER / FRANSA - FESTICULTUREAKCENTER’DAA’DAN Z’YE HİZMET VARBu yıl üçüncü kez Festiculture’e katıldıklarını ifade eden Akcenter YönetimKurulu Başkanı Naci Yaşar, fuarın kendileri için verimli geçtiğini söylüyor.Geniş bir ürün çeşidine sahip olduklarını söyleyen Yaşar, kısa bir süre içindeyeni mağazalarının açılışlarını gerçekleştireceklerini belirtiyor.Fransa’nın Lyon şehrine 40 kmuzaklıkta Burguanda’da hizmetverdiklerini söyleyenAkcenter Yönetim KuruluBaşkanı Naci Yaşar, “Akcenterolarak ilk başlangıç tarihimiz 1988. 1994yılında kendi yerimizi yaptık veAkcenter olarak yolumuza devam ettik.15 yıldır hizmet veriyoruz. 2 bin 500metrekare civarında alışveriş merkezimizvar. Bu alışveriş merkezimizde genellikleİstikbal ve Bellona gibi mobilya;Brillant gibi perde ürünlerimiz var.Buna ilaveten Merinos, Atlantik halımızvar. Dekor olarak değişik ürünlerimizbulunuyor; biz de her çeşit ürünmevcut” yorumunu kullandı. Bu bölgedeen büyük alışveriş merkezi olduklarınıkaydeden Yaşar, nişanlılıktan,abiyeye, gelinlikten diğer tüm ürün gamınakadar her şeyi tüketicilere sunduklarınıbelirtti.TÜRK MALI DEYİNCEKALİTE ALGILANYORFransa’da Türk mobilya firmalarıarasında olumsuz bir rekabet durumusöz konusu olmadığını söyleyenYaşar, “Burada herkes kendi işini yapıyor.Ben bütün rakiplerimize bolkazançlar diliyorum. Bu bir ekmekmücadelesi ve hepimiz paylaşacağız.Burada Türk firmaları bir markaoldular. Türk malı deyince kaliteliolur inancını oturtturduk. Daha önceTürk malı deyince iki kere düşünüyorlardı.Şimdi Türk malı deyincedaha çabuk karar verebiliyorlar. BenAkcenter YönetimKurulu BaşkanıNaci Yaşardaha önce Türkiye’den giyim eşyalarıgetiriyordum. O zaman kıyafet üzerindeüretici firmanın telefon numarasınıbuluyordu. Müşteri bir gün aldıkıyafeti ve dedi ki ‘Burada bu kadartelefon numarası olacağına bu kıyafetile ilgili bilgi olsaydı keşke, sizbunu nasıl satıyorsunuz.’ ArtıkTürkiye’de tekstil sektörü oldukça değişti.Şimdi artık tam anlamıyla profesyonelceilerliyor. Şimdi ürün geliyorve üzerinde 7 farklı dilde ürününkimliğini görebiliyoruz. Birlikte çalıştığımızbazı firmalara şunu söylüyorum;diyorum ki Türkçesini deyazın İngilizcesini de yazın. Yani biretiket üzerinde 7 telefon numarasıdeğil de ürünle ilgili açıklamalar yazındiyorum. Artık bu gibi olumsuzluklarhiç yaşanmıyor” diye konuştu.Son olarak Akcenter’ın hedefleriyleilgili açıklamalarda bulunanYaşar, yeni bir mağaza açmayı planladıklarınısöyledi ve sözlerini şöyletamamladı: “Yeni bir Bellona mağazasıaçmayı amaçlıyoruz. Yeni mağazayıAkcenter’ın bir benzeri olarakdüşünüyoruz. Kesin bir tarih veremiyorumfakat çok yakın bir zamandabu düşüncemizi hayata geçirmeyiplanlıyoruz.”Üçüncü kez Festiculture’deBu yıl üçüncü kez Festiculture’e katıldıklarını ifade eden Yaşar, şöylekonuştu: “Bu yılki organizasyon oldukça başarılıydı. Fuarı ziyaret edenlerstandımıza geldiler ve mobilyalarımızı, gelinliklerimizi yani Türk kültürünügördüler ve oldukça güzel bir kaynaşma olduğuna inanıyorum.Beklediğimizin çok üstünde bir katılım oldu. Neredeyse mal yetiştiremiyoruzdiyebilirim. İnşallah bunun dördüncüsünü de düzenleriz.”130EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013


HABER / FRANSAKIRMIZI GÜL RESTAURANTTÜRK MUTFAĞININ TEMSİLCİSİKırmızı Gül Restaurant Sahibi Abdullah Çetin, “Restoranımız bir buçuk yılönce hizmete girdi. Anadolu lezzetlerini müşterilerine sunan restoranımızinsanların uğrak yeri durumunda. Gerek Türkler gerekse Fransızlar tarafındanyoğun ilgi ile karşılaşıyoruz” diyor.Ekovitrin Medya Grubu YönetimKurulu Başkan YardımcısıŞeref Özata, Kırmızı GülRestaurant sahibiAbdullah Çetin ile birlikte.2011 yılında hizmete girenKırmızı Gül RestaurantAnadolu lezzetlerini Türk veFransız müşterilerin beğenisinesunmaya devam ediyor. Vermiş olduklarıhizmetlerle ilgili açıklamalardabulunan Kırmızı Gül RestaurantSahibi Abdullah Çetin, “HemAnadolu insanının hem deFransızların ilgisinden memnunuz.Restoranımızda verilen hizmet kalitesiniher geçen gün yukarıya taşımayaçalışıyoruz” diye konuştu.“TÜRK MUTFAĞININTÜM ÖRNEKLERİ VAR”Restoranlarından verilen yemekçeşitleriyle ilgili de bilgiler verenÇetin, “Yemek konusunda yeteneklive oldukça başarılı bir ustamızvar. Daha önce Türkiye’de yemediğimizyemekleri burada bizlere tattırıyor.Bu durum restoranımıza gelenmüşterilerin de beğenisini topladı.Adana’ya özgü ızgara çeşitlerimizvar. “Gerçek anlamda bir Adana, kuzuşiş yedim” diyebilirsiniz. Meselaustamız piliç nazik yapıyor. Türkmutfağının diğer örnekleri de var. Bizburada elimizden geldiği kadar hertürlü yemeği yapmaya çalışıyoruz.Mekanımızı ziyaret edenler sonrasındabazı özel günlerde de kullanmakiçin talepte bulunuyorlar.Biz de elimizden geldiğince bunlaracevap vermeye çalışıyoruz. Fransızmisafirlerimizin de bu tür isteklerioluyor. Onlara da olumlu cevaplarverdik bu anlamda. Onların kültürlerineuygun olarak yapabildiğimiz nevarsa yaptık.”“MÜŞTERİLERİMİZTARAFINDAN TAKDİREDİLİYORUZ”Türk ve Fransız vatandaşlarındışında diğer ülke vatandaşlarının darestoranlarını tercih ettiklerini söyleyenÇetin, sözlerine şöyle devam etti:“Özellikle Ermeniler de restoranımızarağbet ediyor. Türkiye’de tatilyapan Fransızlar Türkiye’de yedikleriTürk yemeklerini burada bulabiliyorlar.Buradaki Fransız toplumuna,Kuzey Afrika dediğimiz bölgeninvatandaşları, hepsine ayrı ayrıteşekkür ediyorum. Türkiye turistikbir ülke, bizimle birlikte Fransa’da yaşayaninsanların bir gün Türkiye’ye gidipTürkiye’yi ziyaret ettiklerini biliyoruz.Türkiye’deki lezzetleri bizimrestoranımızda tekrar bulabiliyorlar.Bu anlamda da takdir görüyoruz.”132EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013


HABER / FRANSATÜRKLERİN LYON’DAKİ YENİ ADRESİKAPADOKYA RESTAURANTLyon’da yaşayan 150 binTürk vatandaşına yeni birlezzet sunmak amacıylahizmete giren KapadokyaRestaurant, zengin menüsüile dikkat çekiyor. KapadokyaRestaurant ortaklarındanYılmaz Özcan, Türkmutfağının en güzelörneklerini misafirlerinesunduklarınısöylüyor.Kapadokya Restaurant ortakları Yılmaz Özcan ve Ali Turan (sağda)Lyon’da yeni bir Türk restoranıhizmete girdi. Yaklaşık bir ayönce faaliyetlerine başlayanKapadokya Restaurant 150kişiye aynı anda hizmet verebiliyor.Bölgedeki ihtiyacı gördüklerinive bu doğrultuda ortağı Ali Turanile birlikte Kapadokya Restaurant’ıaçmaya karar verdiklerini söyleyenYılmaz Özcan, “KapadokyaRestaurant’ta misafirlerimize özelyemek mönülerimizle hizmet veriyoruz.Onların buradan memnun ayrılmalarıiçin her türlü özeni gösteriyoruz.Yemeklerimiz son derece hijyenikortamlarda usta eller tarafındanhazırlanıyor. Kapadokya Restaurant’tamesela özel mantımız var. Elemeğiyle yapılıyor. Izgara çeşitlerimizvar. Mezelerimiz ve salata çeşitlerimizvar. Beyti kebabımız, Adana ve Urfakebap çeşitlerimiz var. Tatlı olarak künefekonusunda tercih ediliyoruz.Bunun yanında baklava ve dondurmaçeşitlerimiz de son derece ilgi görüyor.Günlük sulu yemeklerimiz devar” diye konuştu.ÜRÜNLER ÖZEL OLARAK HAZIRLANIYORÖzellikle Ürgüp Kapadokya bölgesindengetirilen el yapımı mantı ilemüşterilerinin beğenisini kazandıklarınısöyleyen Özcan, bunun dışındadiğer ürünleriyle de iddialı olduklarınısöylüyor. Özcan sözlerine şöyle devamediyor, “Ürünlerimiz alanında uzmanaşçılarımız tarafından hazırlıyorve misafirlerimizin beğenisine sunuluyor.Restoranımızda Türk yemeklerineağırlık veriyoruz. Bunun yanındabalık çeşitleri de var. Buradabaşka bir yerden alınıp da müşterilerimizesunduğumuz herhangi bir yemekyok. Hepsi burada kendi aşçılarımıztarafından yapılıyor.Yemeklerimizden mutlaka tatmalarıgerekiyor ki zaten müşterilerimiz deburada son derece memnuniyetleburadan ayrılıyorlar.” KapadokyaRestaurant’ın diğer ortağı Ali Turanaçılalı bir ay olmasına rağmen oldukçarağbet gördü. Fiyat politikası olarakda diğer restoranlara göre daha uygunuz.Hatta müşterilerimiz fiyatlarıdüşük buluyorlar. Gıda sektörünegirmeden önce inşaat sektöründefaaliyet gösteriyorduk. Sonra yılmazbeyle birlikte bu işi yapmaya kararverdik. Lyon’da böyle bir eksikliği hissettikve karar verdik. Müşteriler tarafındançok iyi tepkiler alıyoruz.Son derece temiz ve sağlıklı bir ortamyaratmaya çalıştık ve bunu da başardığımızıdüşünüyorum.”“Gurbetçi vatandaşlarımız ve diğervatandaşlarımız da yemeklerimizdenson derece memnunlar” diyenTuran, “Biz aynı zamanda Lyon’daaçılan en son Türk restoranıyız. Şu anda6 personelimizle hizmetlerimizisürdürüyoruz. Özellikle çocuk parkımızınolması aileleri rahatlatıyor.Çocukları parkta oynarken ailelerburada rahatlıkla yemeklerini yiyebiliyorlar”şeklinde konuştu.134EKO V‹T R‹N HAZİRAN 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!