21.08.2015 Views

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ DİLOVASI RAPORU

ttb dilovası raporu - Türk Tabipleri Birliği

ttb dilovası raporu - Türk Tabipleri Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SonuçHem iç hem de dış sermaye açısından çok çekici bir bölge olan Dilovası gerekbüyük gerekse küçük sermayenin göçüne sahne olmuştur. Sanayiciler 1987 yılındabelediye kurulana kadar hiç bir yasal veya yönetsel engelle karşılaşmamıştır.1987’de belediyenin kurulması sanayinin bölge ile ilişkisini değiştirmiş, bu yenidönem içinde sanayinin hayırsever etkinliklerinde bir patlama yaşanırken, halkarasında yolsuzlukla ilgili söylentiler de giderek yaygınlaşmıştır. 1987’de belediyeninkurulmasından 2002’de organize sanayi bölgesinin açıklanmasına kadar geçensürede bölgeyi hayırsever etkinlikler ve yolsuzluklar şekillendirmiştir. Bu etkinliklersanayicilerin yasal düzenlemeleri istedikleri gibi yönetmelerine yol açarken,çevre kirliliği sorununun da korkunç bir boyuta gelmesine neden olmuştur. “Kirletenöder” ilkesi rüşvet yönelimli “ödeyen kirletir” uygulamasına dönüşmüştür.Üstelik Türkiye’de sanayiciler arıtma ve atık tesisi kurmanın maliyeti yerine atıklarınıakarsulara, kanalizasyona veya denizlere attıkları zaman ödedikleri cezayı tercihetmektedir. Bu sürecin sonunda Dilovası çok yoğun bir hayırsever etkinliğingerçekleştiği, ama yolsuzluklar tarafından yönetilen çevre ve sağlık sorunlarının birçığ gibi büyüdüğü bir bölge haline gelmiştir. Burada dikkat çekici olan nokta, çevreninve insan sağlığının korunmasından sorumlu olan devletin bu konularla ilgilenmemeyitercih etmesi ve bunun yerine sanayinin etkinliklerinin sürekliliğineodaklanmasıdır.2002’de Dilovası sanayi bölgesinin kurulması ile birlikte sanayileşmenin sürekliliğiolmayan ve yönetilemeyen yeni bir şekli ortaya çıkmıştır. İlk dönemde sanayileşmeuğruna çevre ve insan sağlığı açısından yaşanan yıkıma kör kalınmıştır. Ardındangelen dönemde ise kamu denetimi mekanizmalarının hiç bir şekilde ulaşamadığıözerk bölgeler oluşturulmuş ve Türkiye’nin diğer organize sanayi bölgeleri ilebirlikte neoliberal küreselleşmenin parçalarından biri daha tamamlanmıştır. Sonuçolarak, 1980’den 1990’ların sonlarına kadar olan dönemde Dilovası’nı kamu kurumlarıile sanayiciler arasındaki ilişkiler şekillendirmiştir. Hayırsever etkinlikleryolsuzluk olayları ile tamamen iç içe bir yapıdadır. Temel amacın sanayinin sürekliliğinisağlamak ve çevresel kirlilik ve halk sağlığı sorunları pahasına da olsa sermayeninbirikimini devam ettirmek olduğu son derecede açıktır. Ardından neoliberalizminürünleri olan kurumsal ve yapısal düzenlemelerin yansımaları Dilovası’ndaorganize sanayi bölgesi örneğinde çok net bir şekilde gözlenmiştir. Bölge,sanayi ve devlet arasındaki yeni bir ilişki tarzına tanıklık etmiştir. Bu yeni yasal vekurumsal çerçeve sanayicilere yerel yönetimin denetiminin hiç bir şekilde erişemediğiözerk bir yapı kazandırmıştır. Böylece Dilovası yasaların koruması altında,küresel ekonomiye entegre olmuş bir sanayi üretimi adacığına dönüşmüştür. Buoluşum sadece Dilovası’na özgü değildir; Dilovası Türkiye’nin neoliberal politikalartarafından yönetilen sanayileşme politikasının sadece bir örneğidir.Araştırıcı çalışmasında Dilovası’nda aşırı hızlı, yoğun ve kontrolsüz bir sanayileşmeyaşandığını ortaya koymuş, bu sürecin bölgenin ekolojik alt yapısına zarar verdiğiniaçıklamış ve Dilovası’nda sanayinin bu şekilde yoğunlaşmasından kaynaklısorunları ortaya çıkaracak araştırmalar yapılmasını önermiştir.40TTB <strong>DİLOVASI</strong> <strong>RAPORU</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!