SAYI 17
SAYI 17 - ASPEG
SAYI 17 - ASPEG
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
DAMLATAŞ<br />
(ASTIMLILAR)<br />
MAĞARASI<br />
Emrah DİMRİT / HÜMAK<br />
Damlataş mağarası Antalya ilinin<br />
Alanya ilçesinde bulunup, deniz<br />
kıyısından merkeze 1 km uzaklıktadır.<br />
Alanyalı turist rehberi Galip Dere,<br />
içinde damlayan ve sarkıtlar ile dikitleri<br />
oluşturan su damlalarından dolayı<br />
Damlataş ismini vermiştir.<br />
Damlataş mağarası, çok ilginç bir<br />
tesadüf sonucu keşfedilmiştir. 1948<br />
yılında vapur iskelesi yapılırken taş<br />
ocağı olarak işletilen bu yerde dinamit<br />
patlatılması sonucu bulunmuştur.<br />
Damlataş mağarasının bulunuşunun<br />
ardından Alanyalılar tarafından hiç<br />
vakit kaybetmeden değerlendirilmeye<br />
başlanılmıştır. Öncelikle mağara ağzına<br />
bir kapı inşa edilmiştir. O zamanlarda<br />
Alanya’nın turist rehberi olan Galip<br />
Dere’ye mağaranın kapısının anahtarı<br />
verilmiş ve böylece Damlataş mağarası<br />
ilk kez turizme açılmıştır. Türkiye’nin<br />
ilk turizm’e açılan mağarasıdır. Galip<br />
Dere’nin çalışmaları ve araştırmaları<br />
sonucu mağaranın astımlılara iyi geldiği<br />
anlaşılmış ve 1 Eylül 1954’te astımlı<br />
hastalarda mağaraya tedavi amaçlı<br />
girmeye başlamıştır. Bu sebebten dolayı<br />
mağaranın diğer bir isimi de Astımlılar<br />
mağarasıdır. 1954’ten günümüze kadar,<br />
yerli ve yabancı turistler tarafından<br />
Damlataş(Astımlılar) mağarası cazip bir<br />
tedavi merkezi haline gelmiştir.<br />
Mağaranın toplam uzunluğu yaklaşık<br />
30m olup yatay ve kuru bir mağaradır.<br />
Mağara girişinden içeri doğru 20-30<br />
metrelik bir yol, 13-14 m çapında ve 15<br />
m yüksekliğinde bir bölüme bağlanır.<br />
Keşfedildiği yıllarda mağaranın bu<br />
bölümüne iniş için doğal malzemelerle<br />
ahşap merdivenler yapılmış fakat yıllar<br />
içerisinde yerini beton merdivenlere<br />
bırakmıştır. Bu yapı, gelen yerli ve<br />
yabancı turistleri mağaranın tedavi<br />
bölümüne ulaştırır. Ziyaretçiler<br />
buradaki banklara oturarak damlataş<br />
mağarasının havasını derin derin<br />
ciğerlerine soluyorlar.<br />
Bilindiği üzere mağaralar karanlık<br />
ortamlardır. Mağarayı aydınlatarak,<br />
içerisinde bin bir renkteki sarkıt,<br />
dikit ve sütunları gelen yerli ve<br />
yabancı turistlere teşhir ortamı<br />
sunar. Aydınlatmadaki önemli nokta,<br />
mağaranın doğal yapısına zarar<br />
vermeden nasıl yapılacağı olmalı.<br />
Damlataş mağarasında bu önemli<br />
nokta düşünülmemiş ve gelişi güzel bir<br />
aydınlatma sistemi kurulmuş eğer buna<br />
bir sistem denilirse. Bunun neticesinde<br />
mağara oluşumları üzerinde ışığın etkisi<br />
ile yosunlaşmalar meydana gelmiştir.<br />
Bu yosunlar, her biri bir doğa harikası<br />
olan sarı, beyaz renkte sarkıtlar,<br />
dikitler ve sütunlar üzerini kaplamış<br />
ve hakim renk yeşil olmuştur. Bu<br />
etkiyi fotoğraflarda da açık bir şekilde<br />
görebiliriz.<br />
14 CADIKAZANI MART-NİSAN 2011