31.08.2015 Views

Sayı 26 Mağaraya dair 2012 Yıl 5

Sayı 26 2012 Yıl: 5 Mağaraya dair - ASPEG

Sayı 26 2012 Yıl: 5 Mağaraya dair - ASPEG

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bence üçü de birbirine bağlı<br />

kelimeler. Nasıl mı? Gayet açık!<br />

Macerayı seviyor olabilirsin<br />

ama eğlenmezsen maceranın<br />

ne anlamı kalır ki. Doğaya<br />

gelince zaten doğa bunları<br />

tamamlayan şey, yani her<br />

şeyin başı. Ben de bu üçünü<br />

birleştiren bir şey arıyordum ve<br />

hemen dikkatimi çekti. Neden<br />

bahsettiğimi anlamışsınızdır<br />

herhalde. Mağaracılık. Babamın<br />

arkadaşı Ceyhun abi sayesinde<br />

hem biraz daha bilgim oldu<br />

hem de bunu tatmak için bir<br />

fırsatım. İlk başlarda gitmek<br />

konusunda kararsızdım. Çünkü<br />

ilk olarak daha önce böyle bir şeye<br />

katılmamıştım ve ikinci olarak ne<br />

kadar okuyarak bilgi edinmeye<br />

çalışsam da okumak yaşamak gibi<br />

olmadığı için içimde tedirginlik<br />

vardı. Gitsem mi pişman olurum,<br />

gitmesem mi? Bilmiyordum ama<br />

babamın beni cesaretlendirmesi<br />

sonucu gitmeye karar verdim.<br />

Herhalde gitmemiş olsaydım<br />

gerçekten çok üzülürdüm. İşte<br />

macera başlıyor...<br />

Sabah saat 6’da kalktım ve ne<br />

giyeceğimi düşünmeye başladım.<br />

Gerçekten çok zor bir durum yani<br />

ilk gidişinde ne giyilir bilmiyorsun.<br />

Onlarca kıyafet denedikten<br />

sonra ne giyeceğimi buldum ama<br />

içimde hala tedirginlik vardı.<br />

Ceyhun abi rahat, kalın ve başına<br />

bir şey gelince üzülmeyeceğim<br />

bir şey giymemi söylemişti. Saat<br />

12’de alacaklardı beni ama ben<br />

saat 11’de hazır beklemeye<br />

başlamıştım. Yani o kadar<br />

heyecanlıydım ki saatin kaç<br />

olduğunun farkında değildim.<br />

Bir zaman sonra telefon çaldı ve<br />

annem aşağıda beklediklerini<br />

söyledi. Ben o anki heyecanımı<br />

anlatamam herhalde. Gerçekten<br />

çok tatlı bir heyecan. Aşağıya<br />

indim. Ceyhun abi beni Deniz<br />

ve Sait abiyle tanıştırdıktan<br />

sonra arabaya bindim. Tabi<br />

annem arabaya binmeden klasik<br />

konuşmasını yaptı “Dikkatli<br />

ol, ortadan kaybolma, kendine<br />

iyi bak...” dedi. Duyan da çok<br />

uzaklara gidiyorum sanır.<br />

Alt tarafı İncek’teki Tuluntaş<br />

Mağarası’na girecektik…<br />

Sait abi bana yolda Tuluntaş<br />

Mağarası’na giriş nedenimizden<br />

bahsetti. Söylediğine göre<br />

bu bir Tübitak projesiymiş.<br />

16<br />

Mağaranın dışında, giriş<br />

bölgesinde, alacakaranlık ve<br />

karanlık bölgelerinde daha önce<br />

yerleştirdikleri ısı ve nem ölçer<br />

cihazların ölçümlerini bilgisayara<br />

aktaracaktık. Böylelikle<br />

mağaranın dışında meydana<br />

gelen hava değişimlerinin<br />

mağaranın çeşitli bölgelerinde<br />

yarattığı etkinin gözlenebileceğini<br />

öğrendim. Böyle bir bilimsel<br />

çalışmanın içerisinde yer almak<br />

da heyecanımı ayrıca artırmıştı.<br />

İncek’e vardığımızda önce bir<br />

benzin istasyonunda durduk<br />

ve bir şeyler aldık (çikolata, su<br />

...). Sonra oradan ayrıldık ve bir<br />

siteye geldik. Bir binanın dışındaki<br />

cihazın verilerini bilgisayara<br />

aktardılar ve orada üzerimizi<br />

değiştirdikten sonra arabaya<br />

binip mağaraya doğru gitmek<br />

için yola koyulduk. Gerçekten<br />

çok yakındı. Mağaranın yakınına<br />

geldik. Çikolata yedik (bunun<br />

sebebi mağarada çok enerji<br />

harcanıyormuş), suları yanımıza<br />

aldık.<br />

Önce mağaraya nereden<br />

gireceğimizi düşündüm ama işin<br />

içinden çıkamayınca sordum.<br />

Gerçekten küçük bir delikten<br />

içeri giriliyormuş ama içerisi<br />

genişmiş. Neyse ki Ceyhun abi<br />

bana daha önce mağaraya nasıl<br />

gireceğimi ve içeride nasıl hareket<br />

etmem gerektiğini anlatmıştı.<br />

Hayatımda ilk defa yerde<br />

süründüm diyebilirim ama zor<br />

da olsa içeri girdim (hayatımda<br />

ilk defa yere bu kadar yakındım<br />

herhalde). Önce tedirgin oldum<br />

çünkü ilk girişimdi ama sonra<br />

içim rahatladı çünkü içerisi<br />

gerçekten genişti. İlk olarak<br />

hemen girdiğimiz yerin sağındaki<br />

yerde duran 2. cihazın verilerini<br />

de bilgisayara aktardılar.<br />

Veriler aktarılırken ben de<br />

biraz mağaraya göz gezdirdim.<br />

Öncelikle girişte çok dikkatimi<br />

çeken bir şey yoktu ama hala<br />

ileride daha ilginç ve dikkat çekici<br />

şeyler olduğuna emindim. Sonra<br />

ilerlemeye başladık. Bu arada<br />

herhalde en az 20 kez falan<br />

kafamı vurmuşumdur. Neyse ki<br />

başımda kask vardı… İlerlerken<br />

sarkıtlar ve oluşumlar dikkatimi<br />

çekti. İlerideki 3. Cihazın da<br />

ölçümlerini aldıktan sonra<br />

mağaranın girişine göre diğer<br />

tarafındaki çok güzel oluşumların<br />

bulunduğu yerine gitmek için<br />

ilerlemeye başladık (tabi daha<br />

önce gelmediğim için sadece<br />

söylenenleri biliyorum). Dar bir<br />

yerden geçtik ve az kalsın ayağım<br />

kayıyordu ama kurtardım. İçerisi<br />

o kadar güzeldi ki anlatamam.<br />

Ben şahsen çok beğendim. Dikit<br />

ve sarkıtların bir kısmı o kadar<br />

beyazdı ki ilk aklıma gelen<br />

bulutlar oldu. Bilirsiniz bulutlar<br />

saf bir beyazlığa sahiptirler.<br />

Onlara bakarken bir tane yarasa<br />

gördüm. Gerçekten çok küçüktü<br />

(ben çok korkarım normalde<br />

ama ilk defa korkmadım ve<br />

bunun sebebinin heyecanım<br />

olduğunu düşünüyorum).<br />

Yanımıza mağaradan bir şey<br />

alamıyormuşuz çünkü mağaranın<br />

güzelliğini bozmak istemeyiz değil<br />

mi? Bol bol fotoğraf çekildim ki<br />

ileride bakıp hatırlamak istediğim<br />

bu günü hiç unutmayım.<br />

Mağaradan çıkarken kayalara<br />

çizilmiş birçok çizgi gördüm.<br />

Kaybolmayı önlemek için<br />

başkaları tarafından çizilmiş<br />

ama aslında mağaraya çizgiler<br />

çizilmesi pek de uygun değilmiş.<br />

Önce yanlış yola gittik ve şunu da<br />

öğrendim giderken ve gelirken<br />

bakış açın 180 derece değiştiği<br />

için yanlış yola gidiyormuş<br />

hissi verirmiş. Sonunda çıkış<br />

yolunu bulduk. Çıkış giriş kadar<br />

kolay değildi ama yine de çok<br />

eğlenceliydi. Dışarı çıkmıştım<br />

artık. Dışarısı bana daha garip<br />

geliyordu. Yürüyerek siteye<br />

doğru gittik. Vardığımız an<br />

yorgunluğumu hissettim ve<br />

hayatımda ilk defa bu kadar<br />

çamura batmıştım. Üzerimizi<br />

değiştirdik ve arabaya bindik.<br />

Artık evdeydim ve gittiğimden<br />

de hiç ama hiç pişman değildim.<br />

Aksine çok mutluydum.<br />

Gerçekten insan hayatında<br />

en az bir kere bunu tatmalıdır<br />

diyorum ve ASPEG’e çok teşekkür<br />

ediyorum. Hayata 1-0 önde<br />

başlamak gibi bir şey...<br />

1) En derin mağara ?<br />

Anamur’da ki Peynirlikönü<br />

düdeni mağarasıdır. Toplam<br />

derinlik, -1429 metreye, 2004<br />

yılında BÜMAK tarafından<br />

ulaşılmıştır.<br />

2) En uzun mağara ?

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!