08.01.2016 Views

2016 BÜYÜK SEVİNÇLE GELDİ..

egitim35_s2

egitim35_s2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

AYLIK EĞİTİM GAZETESİ Ocak <strong>2016</strong><br />

sayfa 4<br />

Uğur Okulları’ndan<br />

İzmir’e dev eğitim<br />

yatırımı<br />

sayfa 10<br />

Sabancı<br />

Üniversitesi<br />

Lise yaz okulu ile üniversite<br />

öncesinde gerçek üniversite<br />

deneyimi<br />

sayfa 12<br />

Nevvar Salih<br />

İşgören Vakfı<br />

Aydınlık bir geleceği<br />

aydınlatan meşale<br />

sayfa 16<br />

İzmir Üniversitesi<br />

Dünya üniversiteleri arasında<br />

doğru yolda ilerliyor<br />

<strong>2016</strong> <strong>BÜYÜK</strong> <strong>SEVİNÇLE</strong> <strong>GELDİ</strong>...<br />

2015 yılının en güzel haberi Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Nobel Ödülü<br />

kazanması oldu. Yılı böylesine güzel bir haberle kapattık. <strong>2016</strong> yılı için de eğitim adına<br />

herkesi bir dilek tutmaya davet ediyoruz. Aziz Sancar’ın dediği gibi “Başarımın kaynağı,<br />

bana çok güzel öğretim veren kendi memleketimdir.” Bizde Eğitim35 Gazetesi olarak<br />

ülkemizin gelişimi adına eğitime verilen önemin daha da artırıldığı yeni bir yıl diliyoruz.<br />

Eğitim için bir dilek tutun...<br />

Yayım hayatımıza başladığımız 2015 yılı, eğitim adına yeniliklere ve başarılara imza atılan bir yıl oldu. Eğitim35 Gazetesi olarak<br />

bizim dileğimiz; <strong>2016</strong> yılında da eğitimin öneminin unutulmadığı, eğitim adına yapılan yeniliklerin ve başarıların devam ettiği<br />

bir yıl olmasıdır. <strong>2016</strong> yılının tüm okuyucularımız için mutluluk ve başarı dolu olmasını dileriz.


2 - OCAK <strong>2016</strong> .com


3 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

Eğitim için bir dilek tutun...<br />

Yayım hayatımıza başladığımız 2015 yılı, eğitim adına yeniliklere<br />

ve başarılara imza atılan bir yıl oldu. Eğitim35 Gazetesi olarak<br />

bizim dileğimiz; <strong>2016</strong> yılında da eğitimin öneminin unutulmadığı,<br />

eğitim adına yapılan yeniliklerin ve başarıların devam<br />

ettiği bir yıl olmasıdır.<br />

Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Nobel ödülü alarak ülkemize büyük<br />

sevinç ve gurur yaşattığı 2015 yılının ardından, yeni yılın ilk<br />

sayısında; eğitim kurumlarının <strong>2016</strong> projelerini ve eğitimcilerimizin<br />

yeni yıl dileklerini sorduk. Eğitime destek veren vakıflardan<br />

Nevvar Salih İşgören Vakfı ve Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nın<br />

kuruluş amaçlarını ve faaliyetlerini konu alan röportajlara yer<br />

verdik. Köklü bir kuruluş olan ve Uğur Dershanelerinin, Uğur<br />

Okulları’na dönüşüm yolculuğunu, kurdukları eğitim sistemini<br />

Uğur Okulları Genel Müdürü Yücel Yücel bizlere aktardı.<br />

Bu sayımızda; Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir<br />

Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Narlıdere Huzurevi Müdürlüğü’nün<br />

ortaklaşa yürüttükleri “Haydi Sağlıklı Bir Geleceğe Yürüyelim”<br />

Projesi’ne, çeşitli okullarımızdan haberlere, başarılara<br />

ve projelere, uzman eğitimci Selim Göksel Ayık’ın kaleminden<br />

“Çocuğun oyun gerçeği ve yetişkinlerin oyuna yönelik tutumları”<br />

yazısına yer verdik. İzmir Üniversitesi Rektörü Kayhan Erciyeş<br />

ile üniversiteler, eğitim ve projeleri hakkında keyifli bir<br />

röportaj gerçekleştirdik.<br />

Doçent Dr. F. Ozan Düzbastılar “Bir Zamanlar Dalış: Tarihin Sayfalarından”<br />

konulu araştırma yazısı, uzmanlarımızdan Zeynep<br />

İnanlı “Çocukluk Döneminde Fiziksel Aktivite”, Orhan Keskin<br />

ise “Etkili Ders Çalışmak” konularına değindiler.<br />

<strong>2016</strong> yılının tüm okuyucularımız için mutluluk ve başarı dolu<br />

olmasını dileriz.<br />

Bir sonraki sayımızda buluşmak üzere sevgi ve saygılarımızla…<br />

Kaan BATU<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Recro Turizm Org.Tan. Film<br />

Denizcilik Ticaret Ltd. Şti.<br />

Adına;<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Kaan BATU<br />

Genel Yayın Yönetmeni ve<br />

Sorumlu Müdür<br />

Kaan BATU<br />

Yayın Danışmanı<br />

Cihad TAYSİ<br />

Koordinatör<br />

Kerim KUŞ<br />

Haber Sorumlusu<br />

Banu ÇOBANOĞLU<br />

banucobanoglu@recro.com.tr<br />

Sanat Yönetmeni<br />

Engin KULOĞLU<br />

Görsel Yönetmen<br />

Yeşim AYAN<br />

Reklam ve Halkla İlişkiler<br />

Sorumlusu<br />

Gamze ÇETİNCE<br />

gamzecetince@recro.com.tr<br />

Mali İşler Sorumlusu<br />

Banu BATU ALTAY<br />

İdari İşler ve<br />

Dağıtım Sorumlusu<br />

Emre TULPAR<br />

Yönetim Yeri: 1399 Sokak<br />

No:2 D:1 35200<br />

Alsancak-İZMİR<br />

0.232. 463 38 48<br />

www.recro.com.tr<br />

www.egitim35.com<br />

info@recro.com.tr<br />

Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

1199 Sk. No. 1/7 Sarnıç - İZMİR<br />

Tel: 0.232.483 96 60<br />

Baskı Tarihi: 4 Ocak <strong>2016</strong><br />

Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın<br />

Ücretsizdir.


4 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

UĞUR OKULLARI’NDAN<br />

İZMİR’E DEV EĞİTİM<br />

YATIRIMI<br />

Karşıyaka ve Gaziemir’de açacağı iki yeni kampüsle anaokulundan liseye<br />

eğitim verecek olan Uğur Okulları’nın İzmir’deki eğitim yatırımlarını Uğur<br />

Okulları Genel Müdür Yücel YÜCEL’le konuştuk.<br />

Sizi tanımak isteriz. Üniversite ve iş<br />

hayatınızla ilgili bilgi verir misiniz?<br />

1977 yılında Giresun Piraziz’de doğdum.<br />

Giresun Atatürk Lisesi’nden 1993 yılında<br />

mezun olduktan sonra, İstanbul’a giderek<br />

bir yıl Uğur Dershanesi’ne devam<br />

ettim. İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’nü<br />

kazandım. Üniversitede okurken<br />

Uğur Dershanesi Bakırköy Şubesi’nde çalışmaya<br />

başladım. İlk iş yerim sınıf değil,<br />

dershanenin kantini oldu. Kantinin işletmeciliğini<br />

yaparken öğrencilerle çok yakından<br />

iletişim kurma fırsatı yakaladım.<br />

O yıllarda, eğitimci olmayı istemekle ne<br />

kadar doğru bir karar verdiğimi anladım.<br />

Üniversite son sınıfta aynı şubede Fizik<br />

öğretmenliği yapmaya başladım. Daha<br />

sonra Aksaray Şubesi’nde iki yıl Müdür<br />

Yardımcılığı görevinde bulundum. 2003<br />

yılında İzmir’e Uğur Dershanesi’nin ilk<br />

şubesinin açılması ile Uğur Okulları<br />

İzmir Genel Koordinatörü oldum. Bahçeşehir<br />

Üniversitesi Stratejik Pazarlama<br />

ve Marka Yönetimi Bölümü’nde Yüksek<br />

Lisans’ımı bu yıl tamamladım. Bugün<br />

geldiğimiz noktaya baktığımda, Uğur<br />

markasını İzmir’le tanıştırma sürecinde<br />

aktif görev almaktan dolayı gurur duyuyorum.<br />

12 yıl önce 172 öğrenci ile başladığımız<br />

İzmir’deki eğitim yolculuğumuzda,<br />

2011 yılı sonunda 7 şube ve 6 bin<br />

öğrenciye ulaştık. Uğur Okulları şu an<br />

biri Ortaokul, biri Anadolu Lisesi olmak<br />

üzere 6 okulda eğitim-öğretim faaliyetlerine<br />

devam ediyor.<br />

47 yıllık deneyimi ve vizyonu olan<br />

Uğur Dershanelerinin uluslararası<br />

başarıları olduğunu da biliyoruz.<br />

Uğur Okullarına dönüşüm sürecine<br />

geçmeden bu 47 yıllık deneyimden<br />

biraz bahseder misiniz?<br />

1968 yılından bugüne benimsediğimiz<br />

global standartlarda başarı odaklı eğitim<br />

anlayışı ile dünyanın en önemli eğitim<br />

kurumları arasında yer alıyoruz. Türkiye’nin<br />

en özgün okulu olarak eğitime<br />

yeni bir bakış açısı kazandırıyor, gençlere<br />

kaliteli bir eğitim verirken, sınav<br />

döneminde de onlara destek oluyoruz.<br />

Uğur Dershanelerinin deneyimi, global<br />

vizyonu ve uluslararası başarısından güç<br />

alarak kurulan ve Bahçeşehir Uğur Eğitim<br />

Kurumları’nın bir parçası olan okullarımız<br />

uluslararası kalite standartlarında,<br />

yenilikçi ve başarı odaklı bir eğitim<br />

anlayışı ile çalışmaya devam ediyor.<br />

Bu anlayış doğrultusunda öğrencilerimizi<br />

güçlü vizyonlarıyla toplumu geliştirecek<br />

bireyler olmaları için dünya<br />

vatandaşlığına hazırlıyoruz. Amacımız,<br />

öğrencilerimizi Türkiye ve dünya çapında<br />

hayal ettikleri lise ve üniversitelere<br />

yerleşmelerini sağlamak. Dil öğretimini,<br />

seçkin yayınlar desteği ile yüz yüze<br />

ve online olarak yapıyoruz. BAU Global<br />

bünyesinde hizmet veren BAU International<br />

University -Washington DC


5 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

Öncelikli<br />

amacımız;<br />

öğrencileri<br />

başarılı,<br />

geleceklerini<br />

en iyi şekilde<br />

planlayan,<br />

özgüveni yüksek<br />

ve kararlı<br />

bireyler olarak<br />

yetiştirmek.<br />

Mentora Dil Okulu ve Toronto’ya öğrencilerimizi<br />

ücretsiz dil okullarına gönderiyoruz.<br />

Uğur’lu öğrencilerimiz Bahçeşehir Uğur<br />

Eğitim Kurumları’nın sunduğu tüm imkânlardan<br />

dünyanın her yerinde yararlanabiliyor.<br />

Uğur International kapsamında<br />

Uğurlu öğrencilerin, ABD’den Çin’e,<br />

Almanya’dan Kanada’ya dünyanın birçok<br />

yerinde eğitim almaları mümkün. Uğur<br />

öğrencileri, BAU Global iletişim ağında<br />

yer alan Washington, Berlin, Batum ve<br />

İstanbul’daki 4 üniversite, 2 dil okulu<br />

ve 6 uydu kampüsleri başta olmak üzere<br />

dünyanın saygın üniversitelerinde öğrenim<br />

bursu ve sertifika programı olanaklarından<br />

faydalanabiliyor. Ayrıca, Yurtdışındaki<br />

üniversitelere kabul (Amerika,<br />

Kanada, İtalya, Almanya, Japonya, Güney<br />

Kore) imkanından yararlanabiliyor.<br />

Uğur Dershanelerinin dönüşüm<br />

projesi çerçevesinde kurulan Uğur<br />

Okulları, 4 yıllık akademik lise<br />

eğitimi ve liseye hazırlayan orta<br />

öğretim modeli ile ‘Kariyer Odaklı<br />

Özgün Eğitim Sistemi’ni hayata geçiriyor.<br />

Bu sistemden ve dönüşümden<br />

bahseder misiniz?<br />

Öğrencileri başarılı, geleceklerini en iyi<br />

şekilde planlayan, özgüveni yüksek ve<br />

kararlı bireyler olarak yetiştirmek için<br />

çalışıyoruz. “Kişiye özgü eğitim modeli”<br />

ile her öğrenci, kendine en uygun öğrenme<br />

yöntemlerini kullanıyor. Sınav odaklı<br />

yeni eğitim metotları ile yıl boyu çeşitli<br />

deneme sınavları yapılarak öğrencilerin<br />

gelişimlerini izliyoruz. Uzaktan eğitim<br />

imkânı sunan Uğur Online ile öğrencilerin<br />

7/24 bilgiye ulaşmasını sağlıyoruz.<br />

Bu yıl Uğur Raunt ile yeni nesil üniversiteye<br />

hazırlıkta yeni bir dönem başlattık.<br />

Deneyimli ve uzman öğretmen kadroları<br />

hazırlanan özgün sorular ve zengin içerikli<br />

yayınlarla, öğrencilerimiz bilgiye<br />

her an, her yerde erişim sağlayabiliyor.<br />

Ayrıca, ‘Uğur Kariyer Merkezi’ çatısı altında<br />

tüm okullarımızda her öğrenciye<br />

destek veren rehber öğretmenlerimiz ve<br />

mentorlarımız var. Rehber Öğretmenler<br />

öğrencinin psiko-sosyal gelişimine destek<br />

olmak için görevlendirilirken Mentorlar,<br />

akademik başarıların önündeki<br />

engelleri kaldırmak ve kariyer planlamasında<br />

öğrenciye destek olmak üzere<br />

çalışıyor. Öğrencilerin akademik ve sosyal<br />

hayatlarında onlara destek olan, kariyer<br />

hedeflerine ulaşmalarında gerekli<br />

bilgi ve deneyimlerini aktaran, liderlik<br />

potansiyeline sahip mentorlar, öğrencileri<br />

geleceğin mutlu bireyleri olarak<br />

yetiştirmeyi hedefliyor. Türkiye’de ilk<br />

defa hayata geçirilecek olan uygulama,<br />

öğrencilerin geleceğine yön veren öncü<br />

proje niteliğindedir. Öğrencilerin ilgi ve<br />

yeteneklerine bağlı olarak onları yönlendiren<br />

Uğur Kariyer Merkezi, iş yaşamına<br />

hazırlanmalarını sağlayan meslek yönlendirme<br />

projeleri, profesyoneller tarafından<br />

anlatılan meslek dersleri ve 7/24<br />

online mentorluk hizmeti ile öğrencilerimize<br />

destek oluyoruz.<br />

Yeni yılın gelmesi ile 2015’i nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? <strong>2016</strong> projeleriniz<br />

nelerdir?<br />

Uğur Okulları dershane dönüşüm sürecine<br />

en iyi adapte olan kurumlardan biri.<br />

Yasayı beklemeden iki yıl önce okullara<br />

dönüşümle ilgili adımlar attık. Türkiye<br />

genelinde 20 adet Uğur Anadolu Lisemiz,<br />

80 adet Temel Lisemiz bulunuyor. Bunları<br />

kampüslere dönüştürmek adına inşaat<br />

çalışmalarına başladık. Önümüzdeki yıl<br />

Türkiye genelinde 13 yerde Uğur Okulları<br />

kampüsleri tamamlanmış olacak. Bunlardan<br />

iki tanesini de İzmir Karşıyaka ve<br />

Gaziemir’de kuruyoruz. Sadece İzmir’deki<br />

kampüslerimize 30 milyon TL yatırım<br />

yaptık. Uğur Okulları olarak İzmir’i, İzmir<br />

velisini ve öğrencisini çok önemsiyoruz.<br />

Çağın yetileriyle donanmış, ülkesine<br />

ve topluma faydalı Atatürkçü bireyler yetiştirmeye<br />

devam edeceğiz.<br />

Sizden bir yeni yıl mesajı almak isteriz.<br />

Eğitime dair, Türkiye’ye dair<br />

veya söylemek istediğiniz bir mesajınız<br />

var ise <strong>2016</strong> yılı için bizimle<br />

paylaşır mısınız?<br />

Eğitimin gücüne olan inancımıza bağlı<br />

kalarak, büyük bir azim ve kararlılıkla<br />

çıktığımız yolda, veli, öğrenci ve öğretmenlerimizin<br />

desteğiyle başarıya ulaştık.<br />

Tüm dünyada anaokulundan üniversiteye<br />

kadar yüzbinlerce öğrenciye eğitim<br />

veren büyük bir kurumuz. Bizim için her<br />

bir çocuk ayrı ayrı birer dünyadır. Geleceğin<br />

mutlu dünyasını da onların inşa<br />

edeceğini biliyoruz ve bu sorumlulukla,<br />

bu bilinçle çalışıyoruz. Kurum olarak<br />

güzel başarılı bir yıl geçirdik. Çok büyük<br />

başarılara imza attık, önemli ödüller<br />

aldık. Başarıları da ödüllendirdik. <strong>2016</strong><br />

yılında eğitimde öncülüğümüz devam<br />

edecek. Başarılarımız devam edecek. Büyümemiz<br />

devam edecek. Biz Türkiye’ye<br />

inanıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle<br />

<strong>2016</strong> yılının ülkemize, milletimize ve<br />

tüm insanlığa huzur, mutluluk ve barış<br />

getirmesini diliyorum.<br />

26 Kasım 1968’ de Laleli’ de ilk dersini<br />

vererek öğrencilerini üniversiteye<br />

hazırlayan Uğur Dershaneleri<br />

bugün, dönüştüğü Uğur Okulları ile<br />

Türkiye’nin her noktasında, konusunda<br />

uzman öğretmenleriyle Türkiye’de<br />

donanımlı eğitim olanaklarını<br />

sunmaktadır.<br />

1968’de Uğur Dershaneleri ile başlayan<br />

eğitim maratonu bugün, Bahçeşehir<br />

Kolejleri, Bahçeşehir Fen ve<br />

Teknoloji Lisesi, Bahçeşehir Üniversitesi,<br />

Uğur Kariyer Merkezi, Uğur<br />

Yayınları, Harriet Fulbright College<br />

Washington D.C. ile devam etmektedir.<br />

Bahçeşehir – Uğur Eğitim Kurumları<br />

eğitimin her kademesinde<br />

gelişerek ve büyüyerek ülkemize<br />

katma değer kazandırmaktadır.<br />

Uğur Okulları, Türkiye’nin yarını<br />

gençlerimizi, bilgi çağının mimarı<br />

olacak üniversitelere hazırlarken bu<br />

çağa uygun modeller ve programlar<br />

konusunda kendi içinde başlattığı<br />

yarışı tüm hızıyla sürdürmektedir.<br />

Başarısı kanıtlanmış ilke ve modellerinden<br />

hareketle, her yıl yeniden<br />

şekillendirdiği eğitim programları<br />

ile 45 yıldan beri üniversiteye ve<br />

ortaöğretim kurumlarına hazırlıkta<br />

ilklere imza atmaktadır.


6 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

İTK ÖĞRENCİLERİNDEN<br />

ANLAMLI ÇALIŞMA<br />

İzmir Özel Türk Koleji Anadolu Lisesi<br />

Sosyal Sorumluluk Kulübü öğrencileri,<br />

Evrensel Coğrafya ve Felsefe Kulübü<br />

öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdikleri<br />

projeler ile sosyal sorumluluk çalışmalarının<br />

önemine dikkat çektiler.<br />

Çocuk haklarından hayvan haklarına,<br />

çevre kirliliğinden tarihi ve kültürel<br />

mekânların gezilmesine kadar birçok<br />

proje gerçekleştiren İTK’lılar, bu projeler<br />

kapsamında alanında uzman dernek<br />

yöneticileri ve proje koordinatörleri<br />

ile tanışarak fikir alışverişinde de<br />

YÖNDER OKULLARINDAN<br />

DUYARLI KAMPANYA…<br />

İzmir Yönder Okulları tarafından Bornova<br />

Belediyesi’nin toplumsal sorumluluk<br />

projesi olan Dost Market’e kırtasiye<br />

malzemeleri desteği sağlandı.<br />

17-22 Aralık 2015 tarihleri arasında<br />

İzmir Yönder Okulları’nda veliler ve<br />

öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen<br />

kampanya ile, Bornova Belediyesi<br />

Bünyesi’nde ihtiyaç sahibi vatandaşlara<br />

yönelik fiziksel bir mağaza olarak<br />

hizmet veren Dost Market’in kırtasiye<br />

bölümünü oluşturmak üzere çeşitli<br />

ürünler sağlandı. Yaklaşan yeni yıl<br />

sebebiyle; kampanyadan yararlanacak<br />

olan çocuklara; defterden silgiye, kalem<br />

kutusundan rengarenk boyalara<br />

bulundular. İTK Sosyal Sorumluluk ve<br />

Evrensel Coğrafya Kulüplerinin ortaklaşa<br />

yaptığı çalışmalardan bir diğeri ise<br />

Deniz Temiz 94 TURMEPA Derneği ile<br />

yapılan çalışma oldu. İTK DET, deniz<br />

temizliği ve bu konuda bilinçlendirme<br />

çalışmaları yapmak için proje geliştirdiler.<br />

Bu bilincin erken yaşlarda kazandırılması<br />

gerektiğini düşünen İTK’lılar<br />

TURMEPA Derneği’nin hazırladığı yaş<br />

düzeylerine uygun sunumu Proje Koordinatörü<br />

Saygın Yörük önderliğinde<br />

ilkokul öğrencileri ile paylaştılar.<br />

kadar birçok ürün armağan edilecek.<br />

Okulda toplanan malzemeler; Okul<br />

Müdürü Mehmet Yılmaz başkanlığında<br />

öğrencilerle birlikte Dost Market’e<br />

götürülerek oluşturulan kırtasiye bölümüne<br />

yerleştirildi. Kampanyaya katılan<br />

öğrenciler, yardımlaşma ve toplumsal<br />

sorumluluk kampanyalarının artması<br />

gerektiğinin önemini vurguladılar.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ve<br />

öğrencilerle buluşan Bornova Belediye<br />

Başkan Yardımcısı Hüseyin Hamamcılar,<br />

duyarlılıkları ve desteklerinden dolayı<br />

öğrencilere ve okul yöneticilerine<br />

teşekkür belgelerini sunarak bu kampanyanın<br />

amacına ulaşacağını belirtti.<br />

KARİYER<br />

BULUŞMASINDA<br />

ÖĞRENCİLER İŞ<br />

HAYATININ<br />

PROFESYONEL<br />

TEMSİLCİLERİYLE<br />

BULUŞTU<br />

İzmir Üniversiteleri Platformu tarafından<br />

düzenlenen Kariyer Buluşması,<br />

İzmir’de eğitim veren 9<br />

üniversitenin öğrencilerini ve yeni<br />

mezunlarını 18 Aralık Cuma günü<br />

Tepekule Kongre ve Sergi Sarayı’nda<br />

bir araya getirdi.<br />

İzmir Üniversiteleri Platformu Dönem<br />

Başkanı İzmir Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’in<br />

açılışını yaptığı buluşmada Nasuh<br />

Mahruki “Kendi Everest’ine Tırman”,<br />

Prof. Dr. Erhan Erkut “Girişimcilik”,<br />

İsmail Küçükkaya “Kariyer Saati” performansları<br />

ile deneyimlerini paylaştı.<br />

Aynı zamanda “Koçluk ve Drama<br />

Atölyeleri”, “Devlet Kapısı İŞKUR”<br />

gibi etkinliklerin düzenlendiği Kariyer<br />

Buluşması’nda yerli ve yabancı 60<br />

firma öğrencilerle bir araya geldi.<br />

Banu ÇOBANOĞLU<br />

Haber Sorumlusu<br />

NOBEL<br />

ÖDÜLÜ<br />

ALAN İLK<br />

TÜRK BILIM<br />

İNSANI<br />

Nobel Ödülü, Alfred Nobel tarafından<br />

kurulan derneğin verdiği, insanlığa<br />

hizmet edenlerin ödüllendirilmesi<br />

amacını taşıyan prestijli bir<br />

ödüldür.<br />

2015 yılını geride bırakırken ülkemizde<br />

yaşanan en değerli olay; Prof.<br />

Dr. Aziz Sancar’ın Nobel Ödülü alan<br />

ilk Türk Bilim insanı olarak adını tarihe<br />

yazdırması oldu.<br />

Hücrelerin hasar gören DNA’ları<br />

nasıl onardığını ve genetik bilgisini<br />

koruduğunu haritalandıran araştırmaları<br />

sonucunda kimya dalında<br />

Nobel Ödülü kazanan Profesör Doktor<br />

Aziz Sancar Türkiye’ye ikinci kez<br />

Nobel gururu yaşatan isim oldu.<br />

Aziz Sancar, Mardin’in Savur İlçesinde,<br />

okuma yazma bilmeyen ancak<br />

eğitime önem veren sekiz çocuklu<br />

bir anne-babanın çocuğu olarak<br />

doğdu. İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi.<br />

Yurtdışında yaptığı çalışmalarla<br />

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne<br />

kabul edilen üç Türk’ten biri<br />

oldu.<br />

Haberi alınca çok şaşırdığını açıklayan<br />

Aziz Sancar, telefonla bağlandığı<br />

televizyon kanalında, “Bana çok güzel<br />

öğretim veren kendi memleketimdir.<br />

Bana olağanüstü tıp eğitimi<br />

verdi ve o buradaki başarımının kaynağı<br />

oldu” diye konuştu.<br />

<strong>2016</strong> yılına yeni adım attığımız bu<br />

günlerde, bu haber, Aziz Sancar’ın<br />

söylemi, hepimize umut oldu. Eğitime<br />

verilecek desteğin önemini, ne<br />

olursa olsun vazgeçmemek gerektiğini<br />

bir kez daha bizlere hatırlattı.


7 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

TAKEV TAM ÜÇ PROJEYLE<br />

ABD BİLİM FUARINDA<br />

TAKEV Fen ve Anadolu Lisesi’nin geçtiğimiz<br />

yıl TÜBİTAK Türkiye Birinciliği<br />

elde eden üç ayrı projesi, ABD Bilim<br />

Fuarı’na katılım hakkı elde etti. Üç<br />

projeyle Intel-ISEF Fuarına davet alan<br />

TAKEV’li öğrenciler, Mayıs ayında tüm<br />

dünyadan fuara katılan binlerce başarılı<br />

proje ile yarışarak ülkemizi temsil<br />

edecek. TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri<br />

Araştırma Projeleri Yarışması‘nda<br />

Türkiye şampiyonu olan iki kimya<br />

ve bir fizik projesi ile ABD’nin Arizona<br />

kentinde düzenlenen dünyanın en<br />

büyük ve prestijli proje yarışmasına<br />

katılım hakkı elde eden TAKEV’li altı<br />

bilim insanı İzmir ve Türkiye’nin gururu<br />

oldu. Proje yarışmasında onlarca<br />

ülkeden gelecek binlerce proje ile yarışacak<br />

olan İlke Adalıoğlu ve Cemil<br />

Görkem Tamer’in hazırladığı “Mavi ışık<br />

yapan OLED’lerin karakterizasyonu<br />

ve Yedi Segmentli OLED Uygulaması”<br />

konulu fizik projesi; İdil Alptüzün ve<br />

Hazal Aras’ın “Alzheimer hastalığının<br />

tedavisinde yeni bir yaklaşım: Patlıcan<br />

yaprakları” kimya araştırması ve Ece<br />

Derin Aydın-Begüm Kınay’ın “Bilim<br />

bağımlılığı yener: Beyin hücrelerindeki<br />

reseptörlerin izlenmesinde yeni bir<br />

yaklaşım” konulu kimya projeleri ülkemizi<br />

temsil edecek.<br />

“KONUŞMA İMAJINI<br />

GELİŞTİRME” ATÖLYE ÇALIŞMASI<br />

Dr. Cengiz Üzün’le özdeşleşmiş olan<br />

Etkili ve Güzel Konuşma Atölye Çalışması;<br />

“Neden konuşamıyoruz?” sorusundan<br />

hareketle, 9 yıl süren ve 6.000<br />

deneğin katıldığı bilimsel bir çalışmayla<br />

tespit edilen sorunlar üzerinden<br />

planlanmış ve ihtiyaçlar doğrultusunda<br />

uygulamaya konulmuştur. Sürekli geliştirilerek<br />

devam eden bu programın,<br />

1994 yılından bu yana her meslekten<br />

15.000’in üzerinde katılımcısı olmuştur.<br />

Sınırlı sayıda katılımcının alınacağı<br />

atölye Ampersand Akademi bünyesinde<br />

yeniden hayata geçiriliyor.<br />

Seminerin amacı; katılımcıların etkili<br />

ve güzel konuşma alan bilgisine sahip<br />

olmalarını ve bu bilgileri uygulamaya<br />

geçirebilir hale gelmeleriyle birlikte iyi<br />

bir konuşmacı olmak için ihtiyaç duyacakları<br />

her türlü teorik ve pratik bilgi<br />

ile etkili ve güzel konuşma eğitimine<br />

dair ipuçları ve deneyim edinmelerini<br />

sağlamak.<br />

Seminerin İçeriği<br />

• Konuşma imajı<br />

• Konuşurken düşünebilme<br />

• Kendi sesini duyma<br />

• Konuşma boşluklarını doldurma<br />

• Güzel ve etkili konuşabilme<br />

• Sesi kullanabilme<br />

• Doğru soluk alma - soluk denetimi<br />

• Vurgu - durgu - ton - entonasyon<br />

• Boğumlama - artikülasyon<br />

• Bedenin sessiz gücü Algı yönetimi<br />

• Bakışlar - jestler - mimikler Olumlama<br />

• Etkin dinleme Konuşma korkuları<br />

• Beden dili çalışmaları Gerilimden<br />

kurtulma<br />

• İkna Rahatlama<br />

• Özgüven çalışmaları Gevşeme teknikleri<br />

• Kendini bilme Kişisel çözümler<br />

KARŞIYAKA ATAKENT<br />

ANADOLU LISESI İSPANYA<br />

CARTAGENA’DA…<br />

Atakent Anadolu Lisesi idareci öğretmen<br />

ve öğrencileri AB Erasmus + K2<br />

Stratejik Okul Ortaklıkları Projeleri<br />

kapsamında 16-20 Kasım tarihleri arasında<br />

AB komisyonu tarafından onaylanan<br />

‘SUSTAİNABİLİTY AS A RESOUR-<br />

CE ‘ (Sürdürülebilir Turizm)başlıklı<br />

proje toplantısına katılmak üzere İspanya’nın<br />

Cartagena şehrine gittiler. İspanya<br />

IES Maria Cegarra Okulu tarafından<br />

koordine edilen projenin ilk toplantısı<br />

6 ortak okulun katılımıyla gerçekleştirildi.<br />

İspanya, Almanya, Finlandiya,<br />

Hırvatistan, İtalya ve Türkiye’nin katılımıyla<br />

gerçekleştirilecek olan proje 2 yıl<br />

sürecek ve bu süre zarfında her ülkenin<br />

öncelikle sürdürülebilirlik ihtiyacı olan<br />

turizm konusunda çalışmalar yürütülecek.<br />

Avrupa’da sürdürülebilirlik ile ilgili<br />

duyarlı bir topluluğun oluşturulması<br />

ana hedefli olan projenin E-TWİNNİG<br />

platformunda da yürütülüyor olması<br />

yeni teknolojileri öğrenmek, yeni kişilerle<br />

tanışmak farkındalık yaratmak,<br />

ve onlarla yeni fikirler üretmesi adına<br />

önemlidir.


8 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

AKTİF YAŞAM<br />

SAĞLIKLI GELECEK<br />

Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve<br />

Narlıdere Huzurevi Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüttükleri “Haydi Sağlıklı<br />

Bir Geleceğe Yürüyelim” Projesi kapsamında gerçekleştirilen aktiviteler<br />

renkli görüntülere sahne oluyor. iki yıl sürmesi planlanan Proje ile, bir dizi<br />

etkinliğe imza atılmaktadır.<br />

Abdulkadir YILDIZ<br />

Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürü<br />

Bu bağlamda, Narlıdere okullarında okuyan<br />

gençlerin desteğiyle, Narlıdere Huzurevi<br />

sakinlerine bilgisayar ve internet<br />

öğretilmesinden tutun da, huzurevi<br />

sakinlerinin ürettikleri elsanatlarından<br />

kermes düzenlenmesi ve Narlıdere sahilevlerinde<br />

üç kuşaktan oluşan insan<br />

topluluğu ile yürüyüş ve kültür-fizik<br />

hareketlerine kadar bir dizi çalışma yapılmaktadır.<br />

Yürütülen Proje hakkında görüşlerine<br />

başvurduğumuz Narlıdere İlçe Milli Eğitim<br />

Müdürü Abdulkadir YILDIZ, bu konuda<br />

şunları dile getirmektedir: “Haydi<br />

Sağlıklı Bir Geleceğe Yürüyelim” Projemiz,<br />

AB Erasmus +Projeleri kapsamında<br />

geliştirilen ve iki yıl sürmesi planlanan<br />

bir projedir. Proje ile, sağlık için spor ve<br />

fiziksel hareketler, sağlıklı beslenme<br />

ve sağlık kontrolleri, psikolojik destek<br />

ve sosyal içerme uygulamaları<br />

ile aktif yaşamın teşviki hedeflenmektedir.<br />

Projenin bir diğer amacı da; yaşlıların<br />

geçmiş tecrübelerini ve kişisel<br />

becerilerini gözden geçirip yeni<br />

nesillere aktarılmasını ve böylece<br />

nesiller arası etkileşimin sürdürülmesini<br />

sağlamaktır.<br />

Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü,<br />

projenin Korsorsiyum Lideri<br />

olup, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi<br />

ve Narlıdere Huzurevi ise projenin<br />

ortaklarıdır. Almanya, İspanya ve<br />

Letonya, projenin yurtdışı ortaklarıdır.<br />

Proje ortaklarımızla işbirliği içinde<br />

şu ana kadar bir dizi etkinlik gerçekleştirdik.<br />

Okullarımızda öğrenim<br />

gören öğrencilerimizin, İzmir<br />

Katip Çelebi Üniveristesi’nden Doktor<br />

Sayın Güney AKTAŞ tarafından<br />

sağlık taramasından geçirilmesini<br />

sağladık. Dünyanın ikinci büyük<br />

huzurevisi olan Narlıdere Huzurevinde<br />

kalan sakinlere, okullarımızda<br />

okuyan gençlerin desteğiyle<br />

bilgisayar ve interneti kullanma<br />

kursları verdik.<br />

Yine huzurevi sakinlerine yönelik<br />

düzenlenen çeşitli kurslarda ürettikleri<br />

ürünlerle kermes düzenledik.<br />

Bu kermese öğrenci ve velilerimiz<br />

destek verdiler. Diğer bir etkinliğimiz<br />

de, Narlıdere sahilevlerinde yürüyüşler<br />

düzenledik. Bu yürüyüşe<br />

üç kuşaktan insan topluluğu katıldı.<br />

Yürüyüş sonunda kültür fizik hareketleri<br />

yapıldı, etkinlik sonunda da<br />

topluca çimenlerin üzerinde kumanyalarla<br />

piknik yaptık ve katılımcılara<br />

katılım belgesi verdik.<br />

Almanya, İspanya ve Letonya, projemizin<br />

yurtdışı ortaklarıdır. Projenin<br />

yurtiçi ortakları olan Narlıdere İlçe<br />

Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Katip<br />

Çelebi Üniversitesi ve Narlıdere Huzurevi<br />

Müdürlüğü’nün temsilcilerinden<br />

oluşan bir ekiple, bu yıl içinde<br />

Almanya, İspanya ve son olarak da<br />

aralık ayı başında beşer günlük geziler<br />

düzenledik.<br />

Diğer yurtdışı gezilerimizde olduğu<br />

gibi, Letonya gezisi de son derece başarılı,<br />

verimli ve renkli geçti. Örneğin<br />

Letonya gezimiz süresince, Türkiye<br />

Cumhuriyeti Riga Büyükelçiliği,<br />

Letonya Eğitim ve Spor Bakanlığı,<br />

farklı kademe ve türdeki eğitim kurumları,<br />

yaşlı bakım evleri, yetişkin<br />

eğitim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları<br />

gibi önemli birçok kurum<br />

ve kuruluş yerinde ziyaret edildi,<br />

yetkililerinden bilgiler alındı ve söz<br />

konusu kurum ve kuruluşlarda gözlem<br />

ve incelemelerde bulunma imkanı<br />

elde ettik.<br />

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık,<br />

Kültür ve Spor Daire Başkanı Akif SA-<br />

VAŞ ise: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemiz,<br />

2010 yılında İzmir’in 4. Devlet<br />

üniversitesi olarak kuruldu. Üniversitemiz<br />

ismini 17. yy Osmanlı bilim<br />

adamı Kâtip Çelebi’den almaktadır.<br />

Prof. Dr. Galip AKHAN Rektörümüzün<br />

önderliğinde, yeni bir üniversite<br />

olmanın heyecanı ile, hayatın her<br />

alanında yer almanın çabası içindeyiz.<br />

Gençler başta olmak üzere, her<br />

yaş ve statüdeki insanımıza yararlı<br />

olmak için bir çok etkinliğe imza atmaktayız.<br />

Bu amaçla yurtiçi ve yurtdışından<br />

birçok kurum ve kuruluş ile<br />

işbirliğimiz ve ortak çalışmalarımız<br />

söz konusudur. Narlıdere İlçe Milli<br />

Eğitim Müdürlüğü ve Narlıdere Huzurevi<br />

Müdürlüğü de işbirliği içinde<br />

olduğumuz kurumlardandır. “Haydi


9 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

Sağlıklı Bir Geleceğe Yürüyelim” Projesi,<br />

bu kurumlarımızla ortaklaşa yürüttüğümüz<br />

çalışmalardan önemli bir boyutunu<br />

oluşturmaktadır. Narlıdere’deki okullarda<br />

öğrenim gören öğrencilerin genel<br />

sağlık taramasından geçirilmesi, öğrenci,<br />

veli ve huzurevi sakinlerine akademisyen<br />

hocalarımız tarafından eğitimler<br />

verilmesi işbirliği içinde gerçekleştirdiğimiz<br />

çalışmalardan birkaç tanesini<br />

oluşturmaktadır.” dedi.<br />

Proje Koordinatörü ve Narlıdere Oğuzhan<br />

Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Rana<br />

ÇİFTELERLİ ise: “Aktif yaşlanma, insanların<br />

yaşlandıkça hayat kalitelerini<br />

iyileştirmek amacıyla bu kişilere yönelik<br />

sağlık, katılım ve güvenlik konusundaki<br />

fırsatların en üst seviyeye çıkarılması<br />

sürecidir. Bu çerçevede Avrupa genelinde<br />

yaşlı insanların sosyal kültürel ve<br />

ekonomik yaşamın içerisinde aktif bir<br />

şekilde yer almasının sağlanması yönünde<br />

pek çok etkinlik düzenlenmekte,<br />

yenilikci uygulamalar ve araştırmalar<br />

gerçekleştirilmekte ve politikalar geliştirilmektedir.<br />

Bununla birlikte kuşaklararası işbirliği<br />

ve dayanışmanın geliştirilmesi de bir<br />

o kadar önem taşımaktadır. Araştırmalar<br />

kuşaklar arasında bir çok alanda çatışmaların<br />

olduğunu ve dayanışmanın<br />

giderek zayıfladığını göstermektedir.<br />

Kuşaklar arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi<br />

için önemli adımlar atılması<br />

gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu<br />

konuda da bizlere önemli görevler düşmektedir.<br />

Hızla yaşlanan ülke nüfusumuz<br />

ve kuşaklar arasındaki diyalogların<br />

zayıflaması bu konuda üzerimize düşen<br />

görevi yerine getirmek üzere bu projeyi<br />

hazırladık.” dedi.<br />

Narlıdere Huzurevi Müdür Yardımcısı Psikolog<br />

Nazan KAYRAN KÖSE ise: “Hayatta<br />

aktif katılım göstermenin en iyi<br />

araçlarından biri spordur. Sporun ayrıca<br />

psikolojik sağlığı da iyi geldiği ve bazı<br />

psikiyatrik rahatsızlıklarda tedavi edici<br />

özelliği olduğu bilinmektedir.<br />

Egzersize katılımın, fiziksel ve fizyolojik<br />

yararlarının yanında gerginliği azalttığı,<br />

psikolojik iyilik sağladığı ve psikiyatrik<br />

rehabilitasyon programlarının tedavi<br />

yöntemleri arasında yer aldığı bilinmektedir.<br />

Spor beyne biyolojik ve psikolojik anlamda<br />

yaptığı etkilerle ruh sağlığını kalkındırıcı<br />

özelliğe sahiptir. Aktivite esnasında<br />

salgılanan bir takım özel hormonlar,<br />

(antidepresan ve haz almayı etkileyici)<br />

beyinde haz almayı sağlamaktadır. Sporun<br />

diğer önemli bir özelliği doğal anti-depresan<br />

özelliği göstermesidir.<br />

Düzenli spor yapanlarda depresyon neredeyse<br />

hiç görülmez. Sistemli ve düzenli<br />

yapılan sporla endorfin ve melatonin,<br />

dopamin gibi mutluluk hormonlarının<br />

salgısında artış gerçekleşir. Spor ayrıca<br />

kişiler arasında etkileşim ve iletişimi<br />

sağlamakta ve işbirliğini geliştirmektedir.<br />

Spor kişinin bedenini ve kendini<br />

umursamasını, kendine verdiği değeri ve<br />

benlik saygısını artırmaktadır. Hafif ve<br />

orta şiddetteki depresyonlarda, sporun<br />

tedavi edici etkisi olduğuna ilişkin çalışmalar<br />

bulunmaktadır.” Şeklinde görüşlerini<br />

ifade etti.


10 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

ÜNIVERSITE ÖNCESINDE GERÇEK ÜNIVERSITE DENEYIMI:<br />

SABANCI ÜNIVERSITESI<br />

LISE YAZ OKULU<br />

Sabancı Üniversitesi<br />

bu yıl Lise Yaz<br />

Okulu’nun altıncısını<br />

düzenliyor. Lise<br />

öğrencilerine<br />

üniversite deneyimini<br />

yaşatan Sabancı<br />

Üniversitesi Lise<br />

Yaz Okulu, fen<br />

bilimlerinden yönetim<br />

bilimlerine; sanattan<br />

sosyal bilimlere<br />

uzanan zengin bir<br />

içerik sunuyor.<br />

11 – 22 Temmuz <strong>2016</strong> ve 25 Temmuz<br />

– 5 Ağustos <strong>2016</strong> tarihleri arasında iki<br />

dönem olarak uygulanacak Sabancı Üniversitesi<br />

Lise Yaz Okulu’nda dersler, Fen<br />

Bilimleri ve Mühendislik, Sosyal Bilimler,<br />

Sanat, Yönetim Bilimleri, Dil Eğitimi<br />

ile Genel olmak üzere altı başlık altında<br />

toplanıyor.<br />

Ders dışı spor, sanat, kültür ve eğlence<br />

etkinlikleriyle zenginleştirilen Sabancı<br />

Üniversitesi Lise Yaz Okulu’na 1 Mayıs<br />

<strong>2016</strong> tarihine kadar web üzerinden başvuru<br />

yapılabilecek.<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu zengin<br />

bir eğitim programı sunuyor<br />

Sabancı Üniversitesi Yaz Okulu 11 – 22<br />

Temmuz <strong>2016</strong> tarihlerinde, ikişer haftalık<br />

2 dönemden oluşuyor. Öğrenciler,<br />

bir dönem içinde, farklı ders gruplarından<br />

en fazla 3 ders seçebilecekler. İsteyen<br />

öğrenciler her iki döneme de kayıt<br />

yaptırabilecek. Okula tüm lise öğrencileri<br />

başvurabilecek.<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu’nda<br />

1. dönemin müfredatında; Moleküler<br />

Biyoloji, Gen Mühendisliği ve Nano<br />

Tıp; Tıp Bilimlerinde Yüksek Teknoloji:<br />

Organ Tasarımı ve Yapımı; Sıvılarda Nanoteknolojik<br />

Uygulamalar: Tıp, Enerji ve<br />

Sanayi; Beyin, Bilim ve Sihir; Endüstri<br />

Mühendisliğine Giriş; Bilgisayar Programlamasına<br />

ve Veri Analizine Giriş;<br />

Mühendislik Dallarında Eğitim ve Sektörler;<br />

Arttırılmış Mekanik 1; Malzeme<br />

Bilimi ve Nano Mühendislik; Su ve Enerji:<br />

Fizik, Nanofizik, Kimya ve Jeopolitik<br />

Açılardan; Astrofizik ve Diğer Yıldızların<br />

Gezegenleri; Kozmoloji ve Evren; Psikoloji<br />

ve Felsefe; Ekonomi, Finans, Para ve<br />

Sizin Geleceğiniz; Hukuk ve Ekonomi;<br />

Uluslararası İlişkiler: Küreselleşen Dünyada<br />

Türkiye’nin Kurum ve Bireyleri için<br />

Tehlike ve Fırsatlar; Uluslararası İlişkiler:<br />

Türkiye, Avrupa ve Amerika; Batı<br />

Sanatının, Klasik Müziğin ve Tiyatronun<br />

Büyük Eserleri; Görsel İletişim, Tasarım<br />

ve Sanat; Bilgisayarda Animasyon ve Sanat<br />

Yaratın: Siz de Yapabilirsiniz; Temel<br />

İngilizce II; Yaratıcı Zeka ve Yaratıcı<br />

Etkinlik; Toplumsal Duyarlılık Projesi;<br />

Yaşamımızı Zenginleştiren Meslekdışı<br />

Etkinliklerimiz dersleri yer alacak.<br />

İkinci dönemde ise; Moleküler Biyoloji,<br />

Gen Mühendisliği ve Nano Tıp; Nano<br />

Bilim ve Nano Teknoloji; Kuantum Mekanik<br />

ve Kuantum Bilgisayarları; Beyin<br />

Sinyalleriyle Bilgisayar ve Robot Kullanımı;<br />

Endüstri Mühendisliğine Giriş; Bilgisayar<br />

Programlamasına ve Veri Analizine<br />

Giriş; Mühendislik Dallarında Eğitim ve<br />

Sektörler; Arttrılmış Mekanik II; Toplum,<br />

Enerji ve Politika; Hukuk ve Etik;<br />

Mimarlık: Kültürel Birikim ve Geleceğin<br />

Tasarımı; Bir Kentin Tarihi: Konstantinapolis/İstanbul;<br />

Psikoloji ve Felsefe;<br />

Modern Sanatın, 20. Yüzyıl Müziğinin<br />

ve Operanın Büyük Eserleri; Görsel İletişim,<br />

Tasarım ve Sanat; Temel İngilizce<br />

Öğrenimi II; Yaratıcı Zeka ve Yaratıcı Etkinlik;<br />

Toplumsal Duyarlılık Projesi; Başarıya<br />

Ulaşmış Girişimciler dersleri yer<br />

alacak.<br />

Her iki dönemde de yer alan Üniversiteler<br />

ve Meslekler: Bilgilenmek, Seçmek ve<br />

Başarmak başlıklı derste farklı sektörlerden<br />

uzman isimler mesleklerini öğrencilere<br />

tanıtacaklar.<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu<br />

uluslararası bir ortam sunuyor<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu’nda<br />

bu yıl İngilizce dersler de yer alacak. Her<br />

iki dönemde de müfredatta olan Society<br />

and Culture ve Economy and Government<br />

dersleri İngilizce işlenecek.<br />

Ders dışı etkinlikler<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu, gün<br />

içerisine yayılmış ders dışı etkinliklerle<br />

öğrencilere sportif, kültürel ve sosyal<br />

olanaklar sunuyor.<br />

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu’nda<br />

sunulan ders dışı etkinlikler arasında;<br />

temel ilk yardım eğitimi, toplumsal duyarlılık<br />

projeleri, briç, fitness, tenis, voleybol,<br />

basketbol, futbol, grup egzersizleri,<br />

dans, yaratıcı drama, güzel sanatlar ve<br />

ritim atölyesi yer alıyor.<br />

Ücret ve<br />

program bilgisi<br />

Adaylar, tercihleri doğrultusunda, dönemlerden<br />

birine veya her ikisine başvurabilecekler.<br />

Her dönem en fazla 3 ders<br />

seçebilecekler. Ders başına ücret 900 TL.<br />

Bütün adayların konaklamalı olarak kayıt<br />

yaptıracağı Sabancı Üniversitesi Lise<br />

Yaz Okulu’nun, konaklama ve yemek ücreti,<br />

dönem başına 900 TL olarak belirlendi.<br />

Detaylı program için: http://liseyazokulu.<br />

sabanciuniv.edu/


11 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

I.DÖNEM 11 Temmuz - 22 Temmuz <strong>2016</strong> II.DÖNEM 25 Temmuz - 5 Ağustos <strong>2016</strong><br />

SON BAŞVURU TARİHİ:<br />

1 Mayıs <strong>2016</strong><br />

liseyazokulu.sabanciuniv.edu<br />

2011'den bu yana<br />

binlerce öğrenci<br />

Lise Yaz Okulu'na<br />

katıldı<br />

Kültür gezileri ve<br />

sosyal aktivite<br />

programları<br />

Almanya, ABD,<br />

Avusturya, İngiltere,<br />

Suudi Arabistan,<br />

Kıbrıs, BAE ve<br />

İsveç'ten yüzlerce<br />

yabancı öğrenci<br />

programımızı<br />

tercih etti<br />

Dönem boyunca<br />

40'tan fazla<br />

üniversite dersi


12 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

AYDINLIK BIR GELECEĞI AYDINLATAN MEŞALE:<br />

NEVVAR SALİH<br />

İŞGÖREN VAKFI<br />

Nevvar ve Salih İşgören çifti 90’lı yılların sonundan itibaren İzmir’in eğitim,<br />

sağlık ve sosyal hayatına damga vurmuş hayırseverler olarak ön plana<br />

çıkmıştır. İş hayatında kazandıklarını yine İzmir için harcayan çift özellikle<br />

eğitim ve sağlık alanında kalıcı eserlere imza attı.<br />

İzmir’de binlerce öğrencinin eğitim ve<br />

öğrenim görmesi için çok ciddi yatırımlar<br />

gerçekleştiren Salih İşgören, bununla<br />

da kalmayıp, eserlerin sonsuza kadar yaşaması,<br />

yardımların kendilerinden sonra<br />

da devam etmesi için 2010 yılında Nevvar<br />

Salih İşgören Vakfı’nı kurdu. Nevvar<br />

İşgören 2008, Salih İşgören ise 2011 yılında<br />

aramızdan ayrılırken, onların yaktığı<br />

meşalenin aydınlattığı yolda şimdi<br />

Nevvar Salih İşgören Vakfı tarafından<br />

hayır işlerine devam ediliyor.<br />

Hayırsever Salih İşgören’in “Benim yaşam<br />

felsefem her zaman, bu toprağın<br />

insanından yaptığım servetimi yine<br />

bu toprağın insanına, İzmir’e ve ülkem<br />

için harcamak. Öncelikle eğitim ve sağlık<br />

alanlarına önem verdim. Çünkü; bir<br />

memleketin gençliğinin sağlıklı ve kültürlü<br />

olmaması halinde o memlekette<br />

kalkınmadan söz edilemeyeceğini düşünüyorum”<br />

sözleri bugün de kurduğu<br />

vakfın bir anlamda yol haritasını oluşturmaktadır.<br />

Nevvar Salih İşgören Vakfı, Eğitim, Sağlık<br />

ve Sosyal anlamdaki yardımları ile<br />

kuşkusuz İzmir’in en önemli sivil toplum<br />

kuruluşlarından biri olarak dikkat<br />

çekmektedir. Hayırseverler merhum<br />

Nevvar ve Salih İşgören çiftinin başlattığı<br />

ve daha sonra Nevvar Salih İşgören<br />

Vakfı ile devam eden yardımları saymak<br />

için öncelikle bunları belirli başlıklar<br />

altında toplamakta yarar var. Burada en<br />

önemli nokta gerek geçtiğimiz yıllarda<br />

aramızdan ayrılan hayırseverler, gerekse<br />

daha sonra bayrağı taşımaya devam eden<br />

vakfın; nakdi yardımların yanı sıra ülkemize<br />

ve kentimize kazandırdığı kalıcı<br />

eserlerdir. İşte şimdi bütün bunlara bir<br />

göz atalım:<br />

EĞİTİM ALANINDAKİ<br />

KATKILARI<br />

• İnşaatına 1986 yılında başlanan Salih<br />

İşgören İlköğretim Okulu, İzmir’in<br />

Konak ilçesinde yer almakta olup; 15<br />

derslikten oluşmaktadır. 1987 yılında<br />

tamamlanan okulun ana binası 786<br />

öğrenci kapasitelidir.<br />

• Karabağlar’da bulanan Nevvar-Salih<br />

İşgören Anadolu Lisesi inşaatı 1995 yılında<br />

başlayıp; 1 yıl sonra açılışı gerçekleştirilmiştir.<br />

13 derslikten oluşan<br />

okulda 632 öğrenciye eğitim görme<br />

imkanı sağlanmıştır.<br />

• Cumhuriyet Nevvar-Salih İşgören<br />

Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi ve<br />

100. Yıl Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma<br />

Enstitüsü Tekstil Konfeksiyon<br />

Binası 22 derslikten oluşmaktadır. Konak’taki<br />

okulun 1999’da başlayan inşaatı<br />

aynı yıl tamamlanmıştır. Okulda<br />

1480 öğrenci eğitim görmektedir.<br />

• Balçova Nevvar-Salih İşgören Lisesi<br />

ana binasında 28 derslikte 764 öğrenciye<br />

eğitim ve öğrenim imkanı<br />

sağlanmıştır. 2004 yılında inşaatına<br />

başlanan okul 2005 yılında hizmete<br />

açılmıştır.<br />

• Gaziemir Nevvar-Salih İşgören Anadolu<br />

Lisesi de yine 1 yıl içinde faaliyete<br />

geçen okullardan biridir. 369 öğrenciye<br />

eğitim öğrenim imkanı sağlayan<br />

okul 24 derslikten oluşurken 2008<br />

yılıda faaliyete girmiştir.<br />

• Yine İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde yaptırılan<br />

Nevvar-Salih İşgören İlköğretim<br />

Okulu ve Anaokulu 24 derslikten


13 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

oluşmaktadır. 2008 yılında inşaatına<br />

başlanan okul 2009 yılında tamamlanmıştır.<br />

Okulda 400 öğrenci eğitim<br />

görmektedir.<br />

nik ve Meslek Lisesi ana binası 22<br />

derslikten oluşmaktadır. 2008’de tamamlanan<br />

okul 440 öğrenciye hizmet<br />

vermektedir.<br />

SAĞLIK ALANINDAKİ<br />

KATKILARI<br />

Sağlık alanında İzmir’e kazandırılan<br />

eserler 300 yataklı Nevvar-Salih İşgören<br />

Alsancak Devlet Hastanesi ile başlamaktadır.<br />

Bu çerçevede ayrıca Hatay Askeri<br />

Hastane’nin tadilatı gerçekleştirilmiştir.<br />

Balçova Nevvar-Salih İşgören Sağlık<br />

Merkezi, Nevvar-Salih İşgören Alsancak<br />

Devlet Hastanesi’nin Ameliyathane Katı<br />

Tadilatı, Nevvar-Salih İşgören Alsancak<br />

Devlet Hastanesi’ne Kalp Cerrahi ve Anjiyo<br />

Cihazı, Kızılay Kan Merkezi’ne Kan<br />

Ünitesi Alımı, Nevvar-Salih İşgören<br />

Hastanesi’ne Ek Bina inşaatı da tamamlanarak<br />

İzmirlilerin hizmetine sunulmuştur.<br />

Gaziemir Nevvar-Salih İşgören<br />

Devlet Hastanesi, Balçova’daki Dokuz<br />

Eylül Üniversitesi Çocuk Hastanesi, Bornova’da<br />

bulunan Ege Üniversitesi (Kan-İlik-Organ<br />

Nakil Ünitesi) İç Hastalıkları<br />

Kliniği 5. ve 6. Kat Tadilatı da yine sağlık<br />

alanındaki hizmetler olarak İzmir’de öne<br />

çıkmıştır.<br />

Nevvar Salih İşgören<br />

Vakfı, Eğitim, Sağlık<br />

ve Sosyal anlamdaki<br />

yardımları ile kuşkusuz<br />

İzmir’in en önemli sivil<br />

toplum kuruluşlarından<br />

biri olarak dikkat<br />

çekmektedir.<br />

larında İzmir Valiliği önderliğinde başta<br />

kaymakamlıklar, belediyeler, emniyet,<br />

Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve çeşitli<br />

sivil toplum kuruluşları ile birlikte<br />

yüzlerce ihtiyaç sahibi çocuğa giyim yardımında<br />

bulunulmuştur. Ayrıca bundan<br />

önceki yıllarda olduğu gibi ihtiyaç sahibi<br />

öğrencilere burs verilmesine yönelik çalışmalar<br />

devam etmektedir.<br />

• Balçova’da bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi<br />

Sağlık Hizmetleri Meslek<br />

Yüksekokulu 80 derslikten oluşurken,<br />

Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik<br />

Yüksekokulu da yine Balçova’da yer<br />

almaktadır.<br />

• İzmir’in Konak ilçesinde yer alan Nevvar-Salih<br />

İşgören Turizm Otelcilik ve<br />

Meslek Lisesi’nin 2006 yılında başlayan<br />

inşaatı 2008’de tamamlanmıştır.<br />

263 öğrenci kapasiteli okul 24 derslikten<br />

oluşmaktadır. Ayrıca; Nevvar-Salih<br />

İşgören Turizm Otelcilik ve M.L.<br />

Restorasyonu ve C Blok Yapımı da yine<br />

tamamlanarak Milli Eğitim Müdürlüğü’<br />

nün hizmetine sunulmuştur.<br />

NEVVAR-SALİH İŞGÖREN<br />

EĞİTİM KAMPÜSÜ<br />

Eğitim alanındaki eserler bununla da<br />

bitmiyor. Nevvar Salih İşgören Eğitim<br />

Kampusü, İzmir’de bir gurur abidesi<br />

olarak yükselirken, şu birimlerden oluşmaktadır:<br />

• 2006’da inşaatına başlanan Nevvar-Salih<br />

İşgören Eğitim Kampüsü Kız Tek-<br />

• Nevvar-Salih İşgören Eğitim Kampüsü<br />

Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 22<br />

derslik ve 527 öğrenci kapasiteli olup<br />

2008 yılında tamamlanmıştır.<br />

• Nevvar-Salih İşgören Eğitim Kampüsü<br />

Denizcilik Meslek Lisesi’nde<br />

237 öğrenci 20 derslikte eğitim görmekte<br />

olup, 2009 yılında hizmete<br />

girmiştir.<br />

• 2006 yılında inşaatına başlanan Nevvar-Salih<br />

İşgören Eğitim Kampüsü Ticaret<br />

Meslek Lisesi 2008 yılında hizmete<br />

açılmıştır. 448 öğrenci kapasiteli<br />

okulda 24 derslik bulunmaktadır.<br />

• Nevvar-Salih İşgören Eğitim Kampüsü<br />

Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesi’nin<br />

ek bina ve bina restorasyonu 1996 yılında<br />

tamamlanmış olup, 414 öğrenci<br />

kapasiteli okul, 30 derslikten oluşmaktadır.<br />

• Bu arada kampüs alanında restorasyon<br />

çalışmaları ile atölye binası onarımı<br />

gerçekleştirilmiş, kampüse 1000 kişilik<br />

bir konferans salonu da kazandırılmıştır.<br />

SOSYAL HİZMETLER<br />

ALANINDAKİ KATKILARI<br />

T.S.K.G. Vakfı’na Kordon’da 2 İşyeri, İnciraltı’nda<br />

Villa, 5000m² Arsa, Mandalina<br />

Bahçesi ve Nakdi Bağış, T.S.K. Mehmetçik<br />

Vakfı’na Kordon’da 1 İşyeri, Şehit<br />

Ailelerine Konak Tibaş İşhanı’nda İşyeri,<br />

Ordu Yardımlaşma Vakfı’na Nakdi Bağış,<br />

48 kişi kapasiteli Nevvar-Salih İşgören<br />

Basın Sitesi Huzurevi, 120 kişilik Nevvar-Salih<br />

İşgören Bornova Huzurevi sosyal<br />

hizmetler alanındaki katkılardır.<br />

DİĞER KURUMLARA<br />

KATKILARI<br />

Elbette kente katkılar bunlarla sınırlı değildir.<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi Nevvar-Salih<br />

İşgören Müzik ve Sahne Sanatları<br />

Merkezi, Balçova Karakolu ve 3 Katlı<br />

Lojmanı, Narlıdere Polis Eğitim ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi, Limontepe Camisi ve<br />

1000m²’lik Arsa, Konak Kaymakamlığı<br />

Engellilere Nakdi Bağış, Dünya Engelliler<br />

Merkezi’ne Nakdi Bağış, Çeşitli Kamu<br />

Kuruluşlarına Nakdi Bağışlar gerçekleştirilmiştir.<br />

2015 yılı da Nevvar Salih<br />

İşgören Vakfı tarafından dolu dolu geçirilmiştir.<br />

Ramazan ve Kurban Bayram’<br />

NEVVAR VE SALİH<br />

İŞGÖREN KİMDİR?<br />

Fatma Nevvar İşgören, 1930’da İzmir’de<br />

dünyaya gelmiştir. 1955’te<br />

Eczacılık Fakültesi’ni bitirmiş, aynı<br />

yıl Salih Bey’le evlenmiştir. Fatma<br />

Nevvar Hanım, eşinin ticaret hayatında<br />

en büyük destekçisi olmuştur.<br />

11.08.2008’de vefat eden Nevvar<br />

Hanım’ın ismi, yaptırdığı okullarda<br />

yaşayacaktır.<br />

Salih Recep İşgören, 1925’te İzmir’de<br />

dünyaya gelmiştir. Lise eğitimini<br />

bitirdikten sonra 1945’te İzmir Borsası’nda<br />

ticaret hayatına başlamış,<br />

sonraki yıllarda otomotiv alanında<br />

iş hayatına devam etmiştir. Ticaret<br />

hayatındaki başarılı çalışmalarıyla<br />

İzmir’in saygın işadamlarından biri<br />

olmuştur. 06.01.2011 tarihinde vefat<br />

etmiştir. İşgören Ailesi uzun yıllar<br />

sonunda biriktirmiş olduğu servetlerini,<br />

Eğitim, Sağlık ve Kültür<br />

Hizmetleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne<br />

bağışta bulunarak İzmir halkının<br />

hizmetine sunmuştur.


14 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

ÇOCUĞUN OYUN GERÇEĞİ<br />

VE YETİŞKİNLERİN OYUNA YÖNELİK TUTUMLARI<br />

“Çocuğu anlamak konusu”, birçok bilim adamının uğraş alanı olmuştur.<br />

İnsanoğlunun yaşamındaki bu dönemi, onun tüm yaşamına yön vereceğini<br />

iddia edenlerin yanı sıra, kazasız belasız çabucak geçirilmesi gereken bir<br />

dönem olduğunu söyleyenler de çıkmıştır.<br />

Çocuğu anlamak konusunda İsviçreli<br />

bilim adamı ve psikolog Piaget’in çalışmaları<br />

yirminci yüzyılın ikinci yarısından<br />

günümüze dek araştırmacılara ışık<br />

tutmaktadır. Piaget, düşüncelerinin nasıl<br />

şekillendiği üzerinden çocuk gelişimini<br />

açıklamaktadır. Piaget’in çocuk gelişimi<br />

konusundaki keşfi, çocukların, büyüklerin<br />

bakış açısına göre ne doğru ne yanlış<br />

diye tanımlanamayacak bir biçimde; tutarlı<br />

ve akılcı düşünceler sistemine, kendine<br />

özgü biliş tarzına sahip olduklarıdır<br />

(1). Öznenin varlığından ve düşüncenin<br />

içselliğinden habersiz olduğu için çocuk,<br />

gerçekçi bir varlıktır (2).<br />

Amerikalı şair-yazar Walt Whitman, çocuğun<br />

her gördüğü nesneyle ilgilendiğini<br />

ve bu objelerin çocuğun bir parçası<br />

olduğunu söyler. Whitman’ın deyişiyle<br />

çocuk, “leylaklardan çimenlere, sabah<br />

tan yerinin ağarmasından toprağın beyaz<br />

kırmızı örtülerine” kadar her şeyi<br />

kendi parçası olarak algılar (3).<br />

Yeterli beslenmek ve sevgiye doymanın<br />

yanı sıra oyun oynama da çocuklar için<br />

olmazsa olmazlardandır. Oyun oynamak,<br />

çocukların en önemli etkinliğidir. Aslında<br />

çocukların “işi” oyun oynamaktır (4).<br />

Yapılan araştırmalar, oyun oynamanın<br />

çocuğun gelişiminin niteliğini ve yetişkinlikteki<br />

karakterinin şekillenmesi<br />

üzerinde etkili olduğunu işaret etmektedir.<br />

Burdan yola çıkarak ,çocuğu yaşama<br />

hazırlarken oyun oynamanın çocuk için<br />

gerçekten bir “iş” olarak düşünülmesi ve<br />

yeterince oyun oynaması sağlanarak işe<br />

koşulması gerekmektedir.<br />

Eğitimci Froebel: “Oyun insan gelişiminin<br />

çocukluktaki en yüksek dışa vurumudur”<br />

der. Oyun, çocuğun almak kadar<br />

vermeyi de öğrendiği, dolayısıyla büyüme<br />

sürecinde yetişkin dünyasına adapte<br />

olmasını sağlayan yollardan biridir. Çocuğun<br />

toplum içindeki yaşayışı öğrenmesi<br />

çeşitli etkenlere bağlıdır: Genetik<br />

Oyun, basitçe;<br />

“hazır bilgiye<br />

dayalı olmayan,<br />

isteğe bağlı,<br />

eğlenceli ve süreç<br />

odaklı bir serbest<br />

aktivite” olarak<br />

tanımlanabilir.<br />

miras, ailesinin sosyal ve fiziksel geçmişi,<br />

eğitim olanakları, ebeveynleriyle ilişkisi<br />

ve oyun oynama olanakları (5).<br />

“Çocuk Neden Oyun Oynar?” sorusu<br />

belki birçok kişinin aklına bile gelmez.<br />

Ebeveynler çocukları oyun oynadığı zaman<br />

genellikle mutlu olurlar.Bazen de<br />

Selim Göksel AYIK<br />

Uzman Eğitimci ve<br />

Eğitim Yöneticisi<br />

çocukları başlarından savmak için kullandıkları<br />

bir çaredir oyun. “Haydi siz<br />

şimdi oynayın biraz, bizim işimiz var,”-<br />

sözleriyle çocukları en çok sevdikleri işe<br />

gönderdiklerini bilmezler bile. Oyun, basitçe;<br />

“hazır bilgiye dayalı olmayan, isteğe<br />

bağlı, eğlenceli ve süreç odaklı bir serbest<br />

aktivite” olarak tanımlanabilir. Bu<br />

tanımlama çerçevesinde baktığımızda,<br />

“oyun”un tamamen çocuğun önceliğine<br />

dayalı ve hayal gücü ile sınırlı; (malzeme,<br />

çevre ile ilişki, oyun kuralları, katılımcıların<br />

rolleri vs.) elemanların oyun oynayan<br />

çocuk tarafından oluşturulduğu bir<br />

kavram olduğunu görmekteyiz. Çocuk,<br />

sadece sevdiği için oyun oynar; oyun oynamanın<br />

ona sağladığı bir beklenti veya<br />

ödül yoktur (2).<br />

Oyun oynamak onlar için, sosyal, fiziksel<br />

ve kavramsal gelişim konusunda en<br />

iyi eğitim programıdır. Ayrıca, malzemeleri<br />

kullanarak, diğer çocuklarla iletişime<br />

geçerek, çocuklar çevrelerini kontrol<br />

etmeyi, rekabet ve eğlence duygusunu<br />

öğrenirler. Sonuç olarak, oyun oynamak,<br />

tüm önemli beyin fonksiyonları ve öğrenme<br />

ile ilgili alanlardaki bütünleşmeyi<br />

sağlar ki, son yıllarda yapılan araştırmalar,<br />

bu bütünleşmenin çocuk gelişimi<br />

açısından çok önemli olduğunu ortaya<br />

koymaktadır (4).<br />

Oyun oynamak ayrıca çocukların etraflarındaki<br />

dünya ile ilgili temel bilgileri<br />

edinmelerinin bir yoludur. Bu bilgiler,<br />

daha sonra öğrenecekleri dil, matematik,<br />

fen, sosyal bilimler, sanat ve tıp ile ilgili<br />

temel bilimlerin yolunu açar (4).<br />

Çocuğun eğitimi her yerde devam eder.<br />

Okul onlar için biricik eğitim yeri değildir.Kaldı<br />

ki günümüzde ,çocukların<br />

okullarda oyuna ayırdıkları zaman oldukça<br />

kısıtlanmaktadır.Oyun dışında<br />

onlardan farklı performanslar beklen-


15 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

mektedir. Ders programlarını oyuna<br />

dayalı olarak işleyen öğretmenler de ne<br />

yazık ki çoğunlukta değildir.<br />

Yaratıcılık gücünün zengin-fakir, şehirde<br />

ya da kırsal alanda yetişen hemen<br />

her çocukta olduğunu kabul edebiliriz.<br />

Bu isteğin ortaya çıkmasında yardımcı<br />

olan başka etkenler de vardır. Çocuğun<br />

yaşamında önemli bir yeri olan, onun<br />

oyunlarını onaylayan, yaptıklarını ilgi ve<br />

saygıyla dinleyen “anahtar” biri olmalıdır.<br />

Ayrıca çocuğun oyun oynaması için<br />

bir yer, özel bir alan ve yeterli zaman gereklidir.<br />

Bunların yanı sıra çocuğun yeni<br />

şeyler keşfedebileceği ve içindeki merak<br />

duygusunu uyandıran bir şeyler, oyuncaklar<br />

olmalıdır. Bu temeller üzerinde<br />

çocuklar kendilerine bir dünya yaratarak<br />

yaşamları boyunca bunun etkilerini<br />

üzerlerinde taşırlar (3). Froebel’in dediği<br />

gibi “çocuğun en verimli anının oyun<br />

oynadığı an” olduğunu dikkate alırsak,<br />

yalnızca eğitimcilere değil, bütün yetişkinlere<br />

de bu konuda görev düşmektedir.Yetişkinler,<br />

çocuğun yaşamını dizayn<br />

ederken oyun gereksinimini gidereceği<br />

zaman aralıklarını ve yaşam alanlarını<br />

da hesaba katmalıdırlar. Zira oyun oynamak<br />

çocukların hem yaşam sevinçlerini<br />

hem de öğrenme kalitelerini artırmaktadır.<br />

Bu durum yetişkinler tarafından, özellikle<br />

de çocuklarla seyahat ederken ve tatil<br />

planlanırken ihmal edilir. Uçaklarda,<br />

otobüslerde, trenlerde yolculuk yapılırken<br />

çocukların oyunsu ritmik konuşma<br />

girişimleri yetişkinlerce engellenir.Bazen<br />

ayıplanır çocuklar oyun düşündükleri<br />

için. “Oyunun sırası mı şimdi ,otur<br />

oturduğun yere” gibi sözlerle paylanırlar.<br />

Toplu taşıma araçlarındaki yolculara<br />

verilen ikramlar arasında oyuncak pek<br />

yoktur örneğin. Varsa da ancak bir balon<br />

olur bu oyuncak. Biraz oynandıktan<br />

sonra da söndürülüp evde oynanması istenir<br />

yetişkinlerce. Bu toplu taşıma araçlarında<br />

yolcular iyi zaman geçirsin diye<br />

gösterilen filimler arasında çocuk filimleri<br />

yada çizgi filimler göremezsiniz pek.<br />

Müzikler yine yetişkinlere yöneliktir.<br />

Salt küçük firmalar değil, çok ünlü hava<br />

yolları, en kaliteli otobüs firmaları bile<br />

düşünememiş çocukların oyun gereksinimini.<br />

Gözde tatil yerleri olan lüks otellerde de<br />

durum aynıdır. Akşamları yetişkinler rahat<br />

dans etsin ve eğlensinler diye çocuklar<br />

bir görevlinin gözetiminde onlar için<br />

ayrılan bölümde toplanırlar. Görevli de,<br />

çocukların suratlarını boyayıp birtakım<br />

komik hareketler yapmaktan öteye gidemez<br />

zaten. En çok başvurulan yöntem de<br />

çocuklara resim yaptırmaktır. Otellerin<br />

yöneticilerinin aklına çocukların oyun<br />

oynama gereksinimi gelse de zaten nasıl<br />

giderileceği hakkında kafa yormazlar.<br />

Çocuklar yeni bilgiler öğrenmeyi, kendilerine<br />

yeni görevler edinmeyi severler;<br />

çünkü sıkılmaktan nefret ederler, bildikleri<br />

şeyleri ve bir sonraki öğrenecekleri<br />

şeyi kendi kendilerine teşhis ederler<br />

(4). Prof. Dr. Üstün Dökmen şöyle diyor:<br />

Çocuklar yeni<br />

bilgiler öğrenmeyi,<br />

kendilerine yeni<br />

görevler edinmeyi<br />

severler; çünkü<br />

sıkılmaktan nefret<br />

ederler, bildikleri<br />

şeyleri ve bir sonraki<br />

öğrenecekleri şeyi<br />

kendi kendilerine<br />

teşhis ederler<br />

“Birtakım kararları sürekli çocuklar adına<br />

verdiğimiz zaman, onları gelecekte<br />

özgür seçimler yapamayan, iradesi zayıf<br />

kişiler haline getirebiliriz. Çocuklar duygularını,<br />

isteklerini fark etme ve ifade<br />

etme becerisine sahip, spontan davranabilen<br />

varlıklardır. Bu yüzden, toplumsallaşma<br />

öncesinde çocukların irade sergileme<br />

potansiyeline sahip olduklarını<br />

söyleyebiliriz” (6).<br />

Oysa çocuk oyun oynayıp hem eğlenip<br />

hem de oyun sayesinde yeni şeyleri öğrenebildiği<br />

yolculukları hiç unutmaz.<br />

Lüks otellerde yediği yemeklerden çok<br />

ne kadar oyuna doyurulduğunu hatırlar.<br />

Ticari açıdan bakıldığında da, bu çocuklar<br />

geleceğin müşteri potansiyelidir aslında.İnsan<br />

mutlu olduğu ,eğlendiği yere<br />

bir kez daha gitmek ister.Sonra bir kez<br />

daha…Otellerde ve seyahat acentelerinde<br />

çocukların oyun oynamasını planlayacak<br />

ve uygulayacak çalışanların istihdam<br />

edilmesi gereklidir.Bu kişiler animatörler<br />

değil gerçek eğitimci yada çocuk<br />

psikologları olmalıdır.Doğru ve yeterince<br />

düzenlenecek gurup ve bireysel oyun<br />

oynama etkinlikleri çocuklarımızın gelişimini<br />

olumlu etkileyeceği gibi ,çok değerli<br />

anılar edinmelerini de sağlayabilir.<br />

Şimdilik yetişkinlerin dünyasında yaşıyor<br />

ve onların tercihleriyle düzenliyoruz<br />

yaşam alanlarımızı. Ancak yaşadığımız<br />

dünyayı çocuklarla paylaştığımız<br />

unutulmamalı. Geleceğin yetişkinlerini<br />

sağlıklı yetiştirmek konusunda herkese<br />

görev düşüyor.Zira o yetişkinler de çocuk<br />

yetiştirecekler ve bizden iyi örnekler<br />

görmeleri olmazsa olmazlardan biridir.<br />

Kaynakça<br />

(1) Choi, S., (2001), “Kindergarten as Learning Center:<br />

Children, Teacher and Computer in Classrooms”, M.<br />

F.A. Design and Technology, Parsons School of Design,<br />

May 2001, New York, USA. / (2) Piaget, J., (2005),<br />

“Çocuğun Gözüyle Dünya”, Dost Kitabevi Yayınları,<br />

Birinci Baskı, Eylül 2005, Ankara. / (3) Singer, D., Singer<br />

J., (1998), “Çocuklarda Yaratıcılığın Gelişimi” (The<br />

House of Make-Believe – Harvard University Press),<br />

Gendaş A.Ş., Birinci Basım, Ağustos 1998, İstanbul. /<br />

(4) Kim, T., (2001), “Kid’s Garden”, M. F.A. Design and<br />

Technology Parsons School of Design, May 2001, New<br />

York, USA. / (5) “Children at Play”, (1973), Design Bulletin<br />

27, Department of Environment, London Her<br />

Majesty’s Stationary Office, London. / (6) Dökmen,<br />

Ü., (2005), “Yarına kim kalacak? Evrenle Uyumlaşma<br />

Sürecinde Varolmak Gelişmek Uzlaşmak”, Sistem Yayıncılık,<br />

14. Basım, Temmuz 2005, İstanbul / Gülveren<br />

Evrim ; Şehirde Çocuk Olmak, Oyun Oynamak;<br />

İstanbul Metropolü Örneği,<br />

YAŞAM<br />

MİMARLARI<br />

Öğretmen şekil veren, yol gösteren<br />

yani değişim oluşturan kişidir. Bu<br />

nedenle öğretmenlik, yaşamımızın<br />

bir parçası olmalı. Sadece işte, okulda<br />

mesai saatleri içinde ritüel haline gelmiş<br />

davranışları sergilemek olmamalı<br />

öğretmenin yaşam felsefesi.<br />

Bilgilerini içselleştiren insanların<br />

yaptığı işte daha inandırıcı ve etkili<br />

olduğu gerçeğini unutmamalıyız.<br />

Öğretmen, duruşuyla, felsefesiyle yaşamın<br />

içindeki ayrıntıları yakalayan<br />

ve çevresinde pozitif yaklaşımlarıyla<br />

deniz feneri olabilen kişidir. Bir öğrencideki<br />

zekayı, yeteneği görmek ve<br />

doğru yerlere gelmesinde o öğrencisinin<br />

elinden tutan kişi olabilmek, yeri<br />

geldiğinde maddi koşulları yetersiz<br />

ama zeki bir öğrencisine kol kanat<br />

olabilmek yeri geldiğinde sosyal yetenekleri<br />

olan(resim, müzik, tiyatro ve)<br />

bir öğrencisinin önüne düşerek mücadele<br />

ederek, onun bir yerlere gelmesinde<br />

başarı merdivenlerini birer<br />

birer çıkmasında yaşam koçu olabilmektir.<br />

Ve yine öğretmen; çevresine sevmeyi<br />

öğreten kişi olmalıdır. İnsanların<br />

acımasızca yıkım yaptığı çıkar ilişkilerinin<br />

en üst düzeye tırmandığı bir<br />

felsefenin hakim olduğu günümüz<br />

dünyasında önce insanları, doğayı,<br />

hayvanları, çiçekleri, kuşları sevdirebilmeli.<br />

Sevmeyi anlatan, öğreten,<br />

daha da ötesi hisseden ve hissettiren<br />

kişi olmalıdır öğretmen…<br />

Gelişmiş ülkelerin sportif etkinliklerindeki<br />

sporcuları dikkatle gözlemlediğinizde,<br />

maç esnasında terlerini son<br />

Öğretmen,<br />

duruşuyla,<br />

felsefesiyle<br />

yaşamın içindeki<br />

ayrıntıları<br />

yakalayan ve<br />

çevresinde<br />

pozitif<br />

yaklaşımlarıyla<br />

deniz feneri<br />

olabilen kişidir.<br />

damlasına kadar akıtan sporcu yendiği<br />

zaman coşkusunu en iyi şekilde<br />

yaşarken, yenildiği zaman da dünyaya<br />

küsmüyor, rakibini hakemi kutladıktan<br />

sonra travmalar yaşamadan tekrar<br />

yaşamına dönebiliyor. Bunun nedeni<br />

şu:<br />

- Elimden gelenin en iyisini yaptım<br />

mı?<br />

- Bunu yaparken coşkulu muydum?<br />

(yani keyif alarak mı mücadele ettim)<br />

Ana felsefe bu... Yani biz süreçle ilgili<br />

olmalıyız, sonucu değiştiremeyiz.<br />

Sportif olaylardaki bu felsefe aynı<br />

zamanda yaşamımızın da felsefesi<br />

olmalı. Her işimizde bu felsefeden<br />

yararlanmalıyız. Bir işle uğraşırken<br />

(ders çalışan öğrenci, işini en verimli<br />

yapmak isteyen usta, mühendis vs.)<br />

Bu felsefeyi benimseyenler dünyaya<br />

küsmez. Başarısız olduğu herhangi bir<br />

konuda tekrar işe koyulmayı bilirler.<br />

Burada verilebilecek en güzel örnek<br />

şu olabilir: Edison ampulü icat edene<br />

kadar binlerce başarısız deneme<br />

yapmıştı. “Yaşadığınız bu kadar başarısızlık<br />

size neler hissettirdi?” diye<br />

sorulduğunda Edison, “Ben başarısız<br />

olmadım ki sadece ampulün işlemeyen<br />

on bin çeşidini buldum.” demişti.<br />

Bu dünyadaki en kutsal mesleğe sahip<br />

tüm değerli meslektaşlarımın Yeni<br />

Yılını kutluyorum. ATATÜRK ilke ve<br />

inkılapları doğrultusunda sağlam aydınlık<br />

nesiller yetiştirmelerini diliyorum.<br />

Osman OĞUZ<br />

İZMİR FİNAL LİSESİ<br />

YÖNETİM TEMSİLCİSİ


16 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

İZMİR ÜNİVERSİTESİ<br />

DÜNYA ÜNİVERSİTELERİ ARASINDA<br />

DOĞRU YOLDA İLERLİYOR.<br />

Üniversitemizin her bölümü için teorik eğitim kadar mesleki uygulama becerisi de büyük<br />

önem taşıyor. Bu nedenle iş dünyasının beklentilerini karşılayacak müfredatlar hazırlıyor, iş<br />

dünyası ve sanayi işbirlikleri ile projeler gerçekleştirip öğrencilerimizin staj yaparak eğitimlerini<br />

pekiştirmelerini sağlıyoruz.<br />

Üniversitemiz ile ilgili sohbetimize<br />

başlamadan önce okuyucularımıza<br />

sizi daha yakından tanıtmak isteriz.<br />

Uzun yıllar yurt dışında eğitim<br />

gördünüz, yurt dışı tecrübesini özel<br />

sektör deneyimi ile birleştirdiniz.<br />

Öğretim hayatınıza nerede başladınız,<br />

akademik hayat/ üniversite hayatınızdan<br />

bahseder misiniz?<br />

İzmirliyim. Ortaokul eğitimimi Bornova<br />

Anadolu Lisesi’nde aldıktan sonra Ankara<br />

Fen Lisesi’nde 3 yıl okudum. ODTÜ<br />

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nde<br />

başladığım lisans eğitimimi kazandığım<br />

PTT bursu ile İngiltere’de Manchester<br />

Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Enstitüsü<br />

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nde<br />

sürdürdüm. Yüksek lisans derecemi Salford<br />

Üniversitesi Elektronik Kontrol Mühendisliği’nden<br />

aldım. Bir yıl PTT Araştırma<br />

laboratuvarı ve Alcatel firmasında<br />

çalıştıktan sonra, Ege Üniversitesi Bilgisayar<br />

Mühendisliği Bölümü’nde başladığım<br />

doktorayı 1989 yılında tamamladım.<br />

Doktora çalışmam esnasında ziyaretçi<br />

olarak İskoçya’nın Edinburgh Üniversitesi<br />

Bilgisayar Bilimleri Bölümü’nde çalışmalarda<br />

bulundum. Araştırma Mühendisi<br />

olarak Alcatel Portekiz ve Alcatel SEL<br />

firmalarında çalıştıktan sonra ziyaretçi<br />

profesör olarak Oregon Devlet Üniversitesi<br />

Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği<br />

ve Kaliforniya Üniversitesi Davis Bilgisayar<br />

Bilimleri Bölümlerinde görev yaptım.<br />

Kaliforniya Devlet Üniversitesi San<br />

Markos Bilgisayar Bilimleri Bölümünde<br />

ise daimi kadroda çalıştım. Ege Üniversitesi<br />

Uluslararası Bilgisayar Enstitüsü’nde<br />

ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde<br />

de çalışmalarım oldu. 2009 yılından bu<br />

yana da İzmir Üniversitesi Rektörü olarak<br />

görev yapmaktayım.<br />

sağlayan yurt dışı deneyime sahip olmasına<br />

önem veriyoruz. Bunlarla birlikte<br />

tez öğrencilerine danışmanlık yapmaya,<br />

ders vermeye ve kitap yazmaya devam<br />

ediyorum.<br />

İzmir Üniversitesi, Doğanata Eğitim<br />

ve Kültür Vakfı’nın Kurucusu<br />

rahmetli Necdet Doğanata tarafından<br />

temelleri atılan bir üniversite.<br />

Bugün geldiği noktada ise öğrenci,<br />

fakülte ve yüksekokul sayısı ile<br />

kapsamlı bir kuruma dönüştü. Bu<br />

gelişim yolculuğundan bahseder<br />

misiniz?<br />

Sizin de bildiğiniz gibi Kurucu Mütevelli<br />

Heyet Başkanımız rahmetli Necdet Doğanata<br />

bir eğitim duayeniydi. İleri görüşlülüğü<br />

ile kurduğu tüm eğitim kurumları<br />

da O’nun vizyonu ile eğitim vermeye devam<br />

ediyor. Doğanata Eğitim Kurumları<br />

çatısı altında İzmir Özel Fatih Koleji 50<br />

yılı geride bıraktı. Anaokulundan liseye<br />

uzanan eğitim zincirinin son halkası olan<br />

üniversite kurmak da Necdet bey’in en<br />

büyük hayallerinden biriydi. Bu hayalini<br />

gerçekleştirebilmek için 15 yıl emek vermesi<br />

ve mücadele etmesi gerekti. 2007<br />

yılında kurulan ve 2008-2009 akademik<br />

yılında eğitim hayatına başlayan İzmir<br />

Üniversitesi bugün 6 binden fazla öğrencisine<br />

7 fakülte, 2 meslek yüksekokulu, 2<br />

yüksekokul ve 3 enstitüsünde ön lisans,<br />

lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi<br />

vermekte.<br />

İzmir’de artan üniversite sayısı ve<br />

İzmir’deki öğrencilerin şehir dışını<br />

da tercih ettiklerini de göz önüne<br />

alırsak, İzmir Üniversitesi olarak<br />

öğrenci sayınızdaki yükseklik dikkat<br />

çekiyor. Nasıl bir fark sunuyorsunuz<br />

ailelere ve öğrencilere?<br />

Eğitim verilen 3 yerleşke de İzmir’in en<br />

merkezi noktalarında yer alıyor. Merkez<br />

ve Güzelyalı yerleşkelerimiz birbirine<br />

yürüme mesafesinde ve Sağlık Yerleşkemiz<br />

de Karşıyaka’da. Her üç yerleşkemize<br />

de vapur, metro ve otobüs ile ulaşmak<br />

mümkün. Öğrencilerimiz İzmir’de yaşamanın<br />

ve üniversite eğitimi almanın tüm<br />

sosyal ve kültürel olanaklarından yararlanabiliyor.<br />

Bununla birlikte lise eğitimini başarı ile<br />

tamamlayan her öğrencinin üniversite<br />

eğitimi almaya hakkı olduğu düşüncesi<br />

ile ücretlerimizi belirlerken sadece öğrencileri<br />

değil, ailelerini de düşünüyoruz.<br />

Bu amaçla hem ücretlerimizi düşük tutuyor<br />

hem de öğrencilerimize yüzde 25’ten<br />

yüzde 100’e varan oranlarda burs olanağı<br />

sağlıyor, akademik başarılarını destekliyoruz.<br />

Üniversitemizde eğitim alan öğrencilerin<br />

yüzde 40’tan fazlasını burslu<br />

öğrencilerimiz oluşturuyor. Üniversitemizin<br />

her bölümü için teorik eğitim kadar<br />

mesleki uygulama becerisi de büyük<br />

önem taşıyor. Bu nedenle iş dünyasının<br />

beklentilerini karşılayacak müfredatlar<br />

hazırlıyor, iş dünyası ve sanayi işbirlikleri<br />

ile projeler gerçekleştirip öğrencilerimizin<br />

staj yaparak eğitimlerini pekiştirmelerini<br />

sağlıyoruz.<br />

Tüm bunlara ek olarak öğrencilerimizin<br />

eğitimlerini bir üst kademede yurt dışında<br />

sürdürmelerine ya da mesleklerini<br />

Türkiye dışında yapmalarına olanak sağlayacak<br />

bir yabancı dil eğitimi veriyoruz<br />

ki bu eğitimimiz kısa zaman önce Pearson<br />

Assured tarafından akredite edildi.<br />

İlgi alanlarım dağıtık sistemler ve bilgisayar<br />

ağları. Türkiye’nin ilk ticari modemlerini<br />

yapan iki kişilik takımdaydım.<br />

Özel sektörde uzun yıllar çalışmanın faydasını<br />

hem şahsi anlamda gördüm hem<br />

de öğrencilerimiz görüyor. Üniversitemizde<br />

görev yapacak akademisyenlerin<br />

farklı kültürlerle tanışmalarına olanak<br />

Prof. Dr. Kayhan ERCİYEŞ<br />

İzmir Üniversitesi Rektörü


17 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

Bundan sonra Pearson Quality Assurance<br />

sertifikası ile mezun olan İzmir Üniversitesi<br />

öğrencilerinin yabancı dil yeterlikleri<br />

ABD’de, Avrupa’da ve Orta Doğu’da da<br />

geçerli olacak.<br />

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden<br />

bahsetmek istiyoruz. Beyaz Önlük<br />

Giyme Töreni ile öğretim hayatına<br />

başlayan öğrencilerin eğitim<br />

hayatı nasıl devam ediyor?<br />

Gerek Türkiye gerek dünya göz önünde<br />

bulundurulduğunda sağlık alanında<br />

çalışan insan ihtiyacının hiçbir zaman<br />

bitmeyeceğini hatta artarak devam edeceğini<br />

söylemek mümkün. Bu anlamda<br />

Türkiye, özellikle sağlık turizminde<br />

dünya çapında hatırı sayılır bir başarıya<br />

imza atıyor. Yine rahmetli Kurucu Mütevelli<br />

Heyet Başkanımızın ileri görüşlülüğü<br />

burada devreye giriyor. Bildiğiniz<br />

gibi İzmir Üniversitesi Türkiye’de bir ilke<br />

imza atarak afiliasyon anlaşması ile Tıp<br />

Fakültesi eğitimi vermeye başlayan ilk<br />

üniversite. Bu durum elbette öğrencilerimiz<br />

için büyük avantaj. Çünkü öğrencilerimiz,<br />

aldıkları eğitimi dünyanın dört bir<br />

yanından gelen hastalara hizmet veren<br />

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde<br />

deneyimleme ve pekiştirme şansı<br />

buluyorlar. Bu nedenle Karşıyaka’da bulunan<br />

Sağlık Yerleşkemizi hayata geçirdik<br />

ve tüm sağlık bilimleri eğitimi veren bölümlerimizi<br />

orada bir araya getirdik. Tıp<br />

ve Hemşirelik ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon<br />

lisans eğitimleri veriyorduk zaten.<br />

Bunun yanına İlk ve Acil Yardım ile Fizyoterapi<br />

alanlarında ön lisans eğitimleri<br />

vermeye de başladık. Sağlığa yatırımımız<br />

devam edecek çünkü ihtiyaç var.<br />

İzmir Üniversitesi’nin adını aynı<br />

zamanda çok sayıda akademik proje<br />

ve sosyal sorumluluk projeleri içinde<br />

duyuyoruz. Üniversitenin projelerinden<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

İzmir Üniversitesi kurulduğu günden bu<br />

yana araştırma odaklı bir üniversite olma<br />

hedefi ve çabasını vurguluyor. Uygulama<br />

ve araştırma merkezlerimiz aracılığı<br />

ile yaptığımız Avrupa Birliği, Çalışma ve<br />

Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TÜBİTAK ve<br />

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), destekli<br />

ulusal ve uluslararası projeler hakkında<br />

bilgi vermeliyim bu noktada. İzmir Üniversitesi<br />

Teknoloji Transfer Uygulama ve<br />

Araştırma Merkezi, Kadın Çalışmaları<br />

Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Kent<br />

Araştırmaları Uygulama ve Araştırma<br />

Merkezlerimiz kapsamında halen devam<br />

eden 8 ulusal ve uluslararası ortaklıklı<br />

proje içinde Türkiye’yi temsil etmekten,<br />

çalışmalarımız ile kentimize ve ülkemize<br />

hizmet vermekten gurur duyuyoruz.<br />

Projelerimizin konularının üniversite<br />

mezunu gençlerin işsizlik sorununa çözüm<br />

üretme, iş dünyası ile girişimcileri<br />

buluşturma ve kentlerimizi daha akıllı<br />

hale getirerek çevreye daha duyarlı, sürdürülebilir<br />

enerji kaynaklarını artırmaya<br />

yönelik, teknoloji ve kültürü bir araya<br />

getiren çalışmalar olması İzmir Üniversitesi<br />

olarak İzmir’e yapmak istediğimiz<br />

katkının göstergesi oluyor.<br />

Bununla birlikte özellikle kadınlar, engelliler<br />

ve çocukların daha konforlu bir<br />

hayat sürmesi ve eğitim ihtiyaçlarının<br />

karşılanması noktasında elimizi her platformda<br />

taşın altına sokuyor ve projelerde<br />

yer alıyoruz. Son olarak Ege İş Kadınları<br />

Derneği (EGİKAD) ve Dokuz Eylül Rotary<br />

Kulübü birlikteliği ile KOSGEB eğitim<br />

sürecini tamamlamış kadın girişimcilere<br />

özel ‘En İyi Fikir Yarışması’ düzenliyoruz.<br />

Bununla birlikte 2011 yılından bu yana<br />

Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü Basketbol<br />

Takımı sponsorluğumuz ve benzeri<br />

desteklerimiz devam ediyor.<br />

Karşıyaka Belediyesi, ESBAŞ ve Karabağlar<br />

Belediyesi ile ilgili yaptığınız<br />

anlaşmalarla ilgili okuyucularımızı<br />

bilgilendirmek isteriz. Bu<br />

anlaşmalara değinebilir misiniz?<br />

Üniversitemiz sadece bünyesindeki öğrencilere<br />

eğitim vermekle yükümlülüklerini<br />

yerine getirmiyor bizim anlayışımıza<br />

göre. İçinde bulunduğumuz topluma ne<br />

kadar destek verebilir, akademik bakış<br />

açımızı ve bilgimizi yerel yönetimlerinden,<br />

iş dünyası, sanayi kurum ve kuruluşlarına<br />

kadar ne kadar halkımızın hizmetine<br />

sunabilirsek o kadar faydalı oluruz.<br />

Bu nedenle belediyelerimiz ile yaptığımız<br />

işbirlikleri bizim için çok önemli.<br />

Kısa zaman önce Merkez yerleşkemizin<br />

sınırları içinde bulunduğu Karabağlar<br />

Belediyesi ile bir protokol imzaladık. Protokole<br />

göre geliştirilecek proje ile Karabağlar<br />

Belediyesi’ne bağlı Kavacık, Tırazlı<br />

ve Uzundere köylerinin hem dokusu hem<br />

de yaşam tarzı korunacak ve bu köyler<br />

daha verimli bir hale getirilerek tanıtılacak.<br />

Karşıyaka Belediyesi ile yaptığımız<br />

İzmir Üniversitesi,<br />

Uygulama<br />

ve Araştırma<br />

Merkezlerimiz<br />

kapsamında halen<br />

devam eden 8 ulusal ve<br />

uluslararası ortaklıklı<br />

proje içinde Türkiye’yi<br />

temsil etmekten,<br />

çalışmalarımız ile<br />

kentimize ve ülkemize<br />

hizmet vermekten<br />

gurur duyuyoruz.<br />

protokolle Karşıyaka’da toplum sağlığını<br />

korumaya ve geliştirmeye yönelik<br />

çalışmalar, ortak bilimsel araştırmalar<br />

yapılacak. Belediye, Tıp Fakültesi öğrencilerinin<br />

ulusal ve uluslararası projelere<br />

katılımını sağlayacak. Karşıyakalılara ücretsiz<br />

bilgilendirme hizmeti verilecek.<br />

Ege Serbest Bölgesi A.Ş. ile yaptığımız<br />

protokol de iş dünyası ile yaptığımız işbirliklerine<br />

denk geliyor. ESBAŞ ile Ege<br />

Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren firma<br />

yönetici ve çalışanlarının İşletme<br />

Yüksek Lisans (MBA) eğitimi almaları<br />

için bir protokol imzalandı. Üniversite-Sanayi<br />

işbirliğini bir adım daha ileriye<br />

taşıyan protokolün gelecek yıllarda farklı<br />

alanlarda da geliştirilmesi planlanıyor.<br />

Öğrencilerin üniversite seçimleri<br />

ile ilgili kafa karışıklıkları gün geçtikçe<br />

artıyor. Sizin öğrencilerinizin<br />

bölüm seçme kararlarıyla ilgili söyleyeceklerinizi<br />

dinlemek isteriz.<br />

Üniversite adayı öğrencilerimize her<br />

zaman sevdikleri, geleceklerini üzerine<br />

kurmayı hayal ettikleri mesleği seçmelerini<br />

öğütlüyorum. Ancak bu noktada<br />

kişisel tercihleri ile ülkenin ve kentin<br />

ihtiyaçlarını, iş dünyasının beklentilerini<br />

örtüştürmeleri avantajlarına olacaktır.<br />

Üniversite eğitimi tüm hayatları boyunca<br />

üzerinde ilerleyecekleri zorlu ve meşakkatli<br />

bir sürecin başlangıcı. Aldıkları eğitim<br />

çerçevesinde mesleki yaşamları belirlenecek<br />

ve hayatlarını kurgulayacaklar.<br />

Kimse sevmediği bir meslekle ömrünü<br />

geçiremez. O nedenle şartları değerlendirip<br />

ömür boyu mutlu olacakları bir tercih<br />

yapmaları gerek.<br />

Yeni yılın yaklaşması ile 2015’i nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? <strong>2016</strong> projeleriniz<br />

nelerdir?<br />

2015 yılı İzmir Üniversitesi için yine<br />

başarılarla dolu bir yıl oldu. Yabancı öğrenci<br />

sayımızın artışı, uluslararası işbirlikleri<br />

ve destekleri içeren projelerimiz<br />

gösteriyor ki İzmir Üniversitesi sadece<br />

Türkiye çapında değil, dünya üniversiteleri<br />

arasında da doğru yolda ilerliyor.<br />

<strong>2016</strong> yılında da öğrencilerimize daha<br />

verimli bir eğitim hizmeti verme, akademik<br />

çalışmalarımızı kentimiz ve ülkemiz<br />

yararında kullanma hedefimizi<br />

sürdüreceğiz.


18 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

ETKİLİ DERS ÇALIŞMAK İÇİN<br />

HEDEFLERİNİZİ TESPİT EDİN!<br />

Bir insanın başarılı olabilmesi için<br />

önce hedef belirlemesi, buna inanması<br />

ve hedefe varmak için ne yapılması<br />

gerekiyorsa yapması lazımdır.<br />

Orhan KESKİN<br />

GEDIZ ÜNIVERSITESI<br />

Uzman Psikolojik Danışman<br />

Hedefin tespit edilmesi ona uygun<br />

hazırlıkların yapılmasında bir planın<br />

çıkarılmasını kolaylaştırır.<br />

Hedef belli olmazsa plan çıkarma ve<br />

plana uygun çalışma yapma mümkün<br />

değildir.<br />

Hayatta Gayeniz Nedir?<br />

Üniversiteye hazırlanan bir öğrenci kendine<br />

“hayatta gayen nedir?” sorusunu<br />

sormalıdır. Toplumumuzda başarılı olmuş<br />

olanların hepsi gayesini bilen, hedefini<br />

belirlemiş kişilerdir. Mevlana “Gayesi<br />

olmayanın varlığından şüphe ederim”<br />

demiştir. Umutsuzluğun, bezginliğin,<br />

yılgınlığın en önemli sebebi hayata bir<br />

mana verememe ve hiçbir ideal taşımamadır.<br />

Bu durumda olanlar kendilerine<br />

güvenlerini yitirmiş, boş vermişlik duygusu<br />

ile hareket eden, hayat boyu huzursuz<br />

kimselerdir. Böyleleri kendileri<br />

için hayatı işkence haline getirmişlerdir.<br />

Çevresindekiler başarıdan başarıya koşarken<br />

kendilerinin yerinde saymaları<br />

onları rahatsız eder. Huzursuz olurlar ve<br />

daima suçu başkalarında ararlar. Bunlarda<br />

yakınma zamanla bir hastalık halini<br />

alır.<br />

Siz toplumda başarılı bir insan olmayı<br />

onlara faydalı olmaktan zevk almayı,<br />

seçtiğiniz branşta yükselmeyi düşünmelisiniz.<br />

Bu arada başarılarınızdan dolayı<br />

kimseye yüksekten bakmamalı, başkalarını<br />

ezerek yükselmeye çalışmamalısınız.<br />

Ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu<br />

insan tipi kendinden çok toplumu düşünen<br />

insan tipi olduğunu unutmamalıyız.<br />

Kendi kendinize hayatta gayem nedir?<br />

Sorusuna tam cevap vermelisiniz.<br />

Hedef Tespit<br />

Etmenin Önemi?<br />

Bir insanın başarılı olabilmesi için önce<br />

hedef belirlemesi, buna inanması ve hedefe<br />

varmak için ne yapılması gerekiyorsa<br />

yapması lazımdır. Hedefin tespit<br />

edilmesi ona uygun hazırlıkların yapılmasında<br />

bir planın çıkarılmasını kolaylaştırır.<br />

Hedef belli olmazsa plan çıkarma<br />

ve plana uygun çalışma yapma mümkün<br />

değildir.<br />

Hedef Nasıl Belirlenir?<br />

Bazıların kalabalığın ilerlediği hedefe<br />

doğru giderler. Bu yanlıştır. Herkesin<br />

kendi durumuna uygun bir hedefi olmalıdır.<br />

Hedefini kalabalığa göre ayarlayanlar;<br />

enerjilerini o hedefe yoğunlaştıramayacağından<br />

başarılı olamazlar.<br />

Dershanelere devam eden öğrencilerden<br />

bir bölümü kalabalığın hedefine yöneldikleri,<br />

kendilerinin durumunu dikkate<br />

almadan hedef belirledikleri için sene<br />

ortasında “Ben bu bölümü yapamıyorum.<br />

Başka bölüme geçebilir miyim”<br />

teklifiyle gelmektedirler.<br />

İnsan ilgi alanına bakmalı; nelere ilgi<br />

duyuyor, kişilik özellikleri nelere uygun,<br />

yetenekleri hangi işleri başarmaya<br />

yetiyor. Bunları tespit ettikten sonra üstesinden<br />

geleceğine inandığı bir hedefi<br />

seçmelidir. İnsan bir işe başlarken ne istediğini<br />

bilmeli bu isteği elde etmek için<br />

gerekli şartları yerine getirmelidir.<br />

Üniversiteye Niçin<br />

Girmek İstiyorsunuz?<br />

• Diploma sahibi olmak için<br />

• Askerlikte rahat etmek için<br />

• Kültürlü bir kişilik kazanmak için<br />

• … mesleğini elde etmek için<br />

• İdeal için<br />

• Ailem ve çevrem öyle istediği için<br />

• Kazançlı bir meslek elde etmek için<br />

• Zevkle çalışacağım tatmin olacağım<br />

bir mesleği elde etmek için vs.<br />

Üniversite girişinde hedefinizin ne olduğunu<br />

belirlemeniz gerekir. Böylece elde<br />

etmek istediğiniz sonuca göre bir okulu<br />

seçmeniz ve de ona göre hazırlık yapmanız<br />

gerekir.<br />

Yukarıdaki seçimlerden bazıları hayattaki<br />

başarıyı engelleyecek rastgele seçimlerdir.<br />

Siz başarılı olmanızı sağlayacak<br />

hedeflere yönelmelisiniz.<br />

Mesleğini Seçerken<br />

Niçin Seçici<br />

Davranıyorsun?<br />

• Kişiliğime uygun olduğu için<br />

• Yeteneklerim ancak buna elverdiği için<br />

• Ancak burayı kazanabileceğim için<br />

• O mesleği sevdiğim için<br />

• Temiz rahat bir meslek olduğu için<br />

• İdealime uygun olduğu için<br />

• Ailem o mesleği istediği için<br />

Meslek seçiminde neye dikkat ediyorsunuz,<br />

seçtiğiniz meslek size uygun mu?<br />

Kendi durumunuzu araştırıp uygunluğunu<br />

tespit ettiniz mi?<br />

Şehir seçiminizi, okul seçiminizi, meslek<br />

seçiminizi, ilgi alanınızı, kişilik özelliklerinizi,<br />

yetenekleriniz imkânlarınız<br />

dikkate alarak yaptınız mı?<br />

Bütün bunlar belirlendikten sonra üniversiteye<br />

hazırlıkta hedefiniz tespit edilmiştir.<br />

Geriye bu hedefe nasıl ulaşacağınız<br />

kalmıştır.


19 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

ÇOCUKLUK<br />

DÖNEMINDE<br />

FIZIKSEL AKTIVITE<br />

ZEYNEP İNANLI<br />

Beden Eğitimi Öğretmeni<br />

Çocukluk ve gençlik döneminde kazanılan ve yaşam boyu korunan fiziksel<br />

sağlık, bedenin en üst kapasitede işlev görmesi için zorunlu görülmektedir.<br />

Çocuklarda egzersiz eğitimi, ona anlatılanları ve verilen mesajları<br />

anlayacak kadar büyüdüğünde başlamalıdır<br />

Fiziksel Aktivitenin<br />

Çocukluk Döneminde Önemi<br />

• Kemik, kas ve eklem gelişiminin sağlıklı olmasını<br />

sağlar.<br />

• Vücut ağırlığının kontrolüne yardımcı olur.<br />

• Motor becerileri geliştirir.<br />

• Kalp ve akciğerlerin etkili fonksiyon gelişimini sağlamaktadır.<br />

• Anksiyete ve depresyon hislerinin kontrolü ve önlenmesi<br />

açısından önemlidir.<br />

• Kendine güveni arttırır, başarı, sosyal iletişim, dayanışma<br />

ruhunu geliştirir, zihin yorgunluğu ve gerginliği azaltır.<br />

• Başarıyı arttırmada olumlu etkisi vardır.<br />

• Sorumluluk alma ve öz disiplini geliştirir.<br />

• Lider olma, sorulara cevap arama ve kurallara uyma<br />

becerilerini geliştirir.<br />

• Fiziksel aktivite ve spora katılan bireylerde;sigara<br />

içme, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ve şiddet davranışları<br />

gibi istenmeyen davranışların gelişimi daha az<br />

görülür.<br />

Çocuklar İçin<br />

Fiziksel Aktivite Önerileri<br />

• Çocuğun zevk aldığı aktiviteler seçilmelidir.<br />

• Her çocuğun yapabileceği kapasitede aktiviteler belirlenmeli<br />

• Eğlenceli olmalıdır.<br />

• Özellikle obez çocuklar için enerji harcamasını sağlayan<br />

aktiviteler seçilmeli ve egzersize karşı yeteneğinin<br />

olduğu güveninin kazandırılması sağlanmalıdır.<br />

• Kreş ve ilkokullardaki oyunlar ve spor aktiviteler<br />

desteklenmelidir.<br />

• Doğru egzersiz saptanarak, uygun zamanda başlanmalıdır.<br />

• Aileler çocuklarını fiziksel aktivite konusuna bilinçlendirmeli<br />

ve sevebileceği spor dallarına yönlendirmelidir.<br />

• Çocuklara model olmak önemlidir.Öğretmenlerin, ailenin<br />

ve arkadaşların çocuğa örnek teşkil etmesi çocuk<br />

ve gençlerin fiziksel olarak daha aktif olmalarını sağlamaktadır.<br />

• Teknoloji çağında olduğumuzdan ne kadar zor da olsa;<br />

çocuklarımızın arkadaşları ile internet veya telefonla<br />

görüşmesi yerine yürüyüş yaparak sohbet etmeleri<br />

sağlanmalıdır.<br />

• Okul takımlarında yer alması için cesaretlendirilmelidir.<br />

• Çocukların yoğun aktiviteler sonrası yeterli<br />

sıvı alımı desteklenmelidir.<br />

• Açık hava aktivitelerinde fazla güneş altında<br />

kalmaktan korunmalıdır.<br />

• Sağlıklı beslenmesine dikkat edilmelidir.<br />

• Özellikle yoğun ders programlarının olduğu<br />

dönemlerin dışında hafta sonu ya da yaz<br />

tatillerinin<br />

• iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.<br />

• Evde, televizyonda ve bilgisayarda geçirilen<br />

zamanın azaltılması çocuğun daha<br />

hareketli olmasını sağlayacak ve fiziksel<br />

uygunluğu giderek artacaktır.<br />

• Arkadaşları ile geçirdikleri oyun saatleri<br />

, parkta, piknikte geçen zamanları bile<br />

onlara sağlıklı fiziksel aktivitede bulunmasını<br />

sağlayacaktır.<br />

Çocuklarda Yaş Grupla -<br />

rına Göre Aktiviteler<br />

2-3 YAŞ (büyük kas grupları)<br />

• Çift ayak sıçrar<br />

• Geri geri yürür<br />

• Destekle merdiven iner<br />

• Durağan topa tekme atar.<br />

• Destelle öne takla atar.<br />

3-4 YAŞ<br />

• 20 cm yükseklikten yere atlar.<br />

• Hareketli topa tekme atar.<br />

• Parmak ucunda yürür.<br />

• Üç tekerlekli bisiklete biner.<br />

• Salıncakta sallanır.<br />

• Kaydıraktan kayar.<br />

• Öne takla atar.<br />

• Ayak değiştirerek merdivene<br />

çıkar.<br />

• Havadan atılan topu tutar.<br />

4-5YAŞ<br />

• Tek ayak üzerinde 4-8 saniye durur.<br />

• Değişik yönlere koşar.<br />

• Dengede yürür.<br />

• Çift ayak on kez sıçrar.<br />

• 5 cm yükseklikteki ip üzerinden atlar.<br />

• Altı kez geriye sıçrar.<br />

• Top sıçtatır ve yakalar.<br />

• Ayak değiştirerek merdiven iner.<br />

• Tek ayak üzerinde beş kez sıçrar.<br />

5-6 YAŞ<br />

• Dengede ileri, geri ,yanlara yürür.<br />

• İp atlar gibi sıçrar.<br />

• İki elle top tutar.<br />

• İp atlar.<br />

• Sopa ile topa vurur.<br />

• Paten kayar.<br />

• İki tekerlekli bisiklete biner.<br />

• Kızak kayar.<br />

• Tek ayak üzerinde 10 saniye durur.<br />

• Barfikste 10 saniye asılı bekler.<br />

Temel Hareketler Dönemi(2-6 yaş): Yaşamın<br />

ikinci yılından başlayarak yedinci<br />

yılına kadar geçen süre temel becerilerin<br />

kazanıldığı dönemdir. Bunlar koşma,<br />

atlama, sıçrama, sekme, yakalama,<br />

fırlatma, topa ayakla vurma gibi hareketlerdir.<br />

Sporla İlgili Hareketler Dönemi(7-12Yaş):<br />

Yedi yaşından sonra kazanılan<br />

temel beceriler spor etkinlikleri,<br />

oyun,dans gibi aktivitelerle<br />

zenginleşir.Bu dönemde çocuklar<br />

çok hızlı bir şekilde psikomotor olgunluğa<br />

erişir.<br />

Kaynakça: Psikomotor Gelişim – Mesleki<br />

Eğitim ve Öğretim Sisteminin<br />

Güçlendirilmesi Projesi Kitapçığı<br />

– T.C. Milli Eğitim Bakanlığı


20 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

EÇEV 20 YILDIR<br />

EĞITIMIN DESTEKÇISI…<br />

Ege Çağdaş Eğitim<br />

Vakfı Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Yasemin<br />

REŞiTOĞLU ile<br />

EÇEV’in faaliyetlerini<br />

ve yeni yıl projelerini<br />

konuştuk.<br />

EÇEV Yönetim Kurulu başkanı olarak<br />

uzun yıllardır eğitim adına birçok<br />

başarıya imza attınız. Pek çok<br />

sivil toplum kuruluşuna üyeliğiniz<br />

olduğunu ve aktif olarak rol aldığınızı<br />

da biliyoruz. Ege Çağdaş Eğitim<br />

Vakıf ile ilgili sohbetimize başlamadan<br />

önce kendinizden bize bahseder<br />

misiniz? Eğitim döneminizi ve çalışma<br />

hayatınızı kısaca anlatır mısınız?<br />

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesinden<br />

mezun olduktan sonra Köy Hizmetleri<br />

Araştırma Enstitüsü’nde araştırma görevlisi<br />

olarak çalıştım. Daha sonra Ekin<br />

Koleji’nin kuruluşu aşamasında eğitimle<br />

ilgili çalışmalarım başladı ve bu süreçte<br />

“Eğitim Yönetimi ve Denetimi “ alanında<br />

yüksek lisansımı “İlköğretimde Yaratıcılık<br />

ve Eleştirel Düşünme Eğitimi”<br />

alanında çalışarak tamamladım. Şu an<br />

Ekin Koleji’nde Genel Müdür olarak görev<br />

yapmaktayım. Pek çok sivil toplum<br />

kuruluşuna üyeyim. 9 yıldır yönetim<br />

kurulu üyesi olarak görev aldığım Ege<br />

Çağdaş Eğitim Vakfı’nda yeni görevimi<br />

büyük bir onurla yerine getirmeye çalışıyorum.<br />

Ege Çağdaş Eğitim Vakfı nasıl ve<br />

kimler tarafından kuruldu?<br />

Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV), ülkemizi<br />

aydınlık yarınlara taşıyacak nesillerin<br />

eğitimine katkıda bulunmanın bir<br />

yurttaşlık görevi olduğuna inanan 96<br />

çağdaş, aydın ve eğitime gönül vermiş<br />

kurucu üyemizin inançlı girişimi ile 1995<br />

yılında yola çıktı. Ve yola çıktığı günden<br />

bu güne her yaştan çocuk ve gencimizin<br />

eğitim ve öğretimleri boyunca en temel<br />

insan haklarından olan “eşit ve yetenekleri<br />

doğrultusunda eğitim” fırsatlarına<br />

erişebilmeleri, çağdaş bilgilerle donanmış,<br />

kültürlü, görgülü, becerikli bireyler<br />

olarak toplumda yer almalarını sağlamaya<br />

çalışıyor.<br />

Sizin EÇEV de yer almanız nasıl gelişti?<br />

Neden EÇEV?<br />

EÇEV ile 1998 yılında tanıştım. İlk tanıştığım<br />

yıllarda EÇEV’e çalıştığım okul<br />

aracılığı ile kurumsal destek veriyorduk.<br />

Daha sonra buna, bireysel olarak yaptığım<br />

gönüllü desteği eşlik etti. Dört dönem<br />

yönetim kurulunda farklı görevler<br />

üstlendim. Bu dönem Yönetim Kurulu<br />

Başkanlığı görevini yürütmekteyim.<br />

Neden EÇEV? Olduğuna gelince; gönüllü<br />

olarak STK’larda görev yapmak benim<br />

hayat felsefemle çok örtüşen bir eylem.<br />

Tabii ki eğitimin içinden geliyor olmak<br />

bu STK’nın eğitimle ilgili olmasına vesile<br />

oldu, ama ben eğitimci olmasaydım<br />

da yine eğitim alanında hizmet veren bir<br />

STK’nın gönüllüsü olmak isterdim. Çünkü<br />

ülkelerin insan kaynağının gelişimi<br />

ve ülke genelinde refah ve demokratik<br />

bir iklimin oluşması için en önemli argümanımızın<br />

eğitim olduğunu düşünüyorum.<br />

Yani espriyle yaygınlaşmış olsa<br />

da “eğitim şart” diyorum. EÇEV ülkemizi<br />

aydınlık yarınlara taşıyacak nesillerin<br />

eğitimine katkıda bulunuyor.<br />

EÇEV’in önderliğinde birçok projede<br />

yer aldınız. Bu çalışmalarda hangi<br />

firmalardan nasıl destek aldınız?<br />

Bu süreçler nasıl ilerliyor? EÇEV<br />

yararına gerçekleşen birçok kermes,<br />

fotoğraf sergisi, tiyatro gibi çok keyifli<br />

etkinlikler düzenlendi. 2015<br />

yılında hayata geçen pek çok proje<br />

var. Bu etkinliklerden ve vâkıfa getirilerinden<br />

bahseder misiniz?<br />

EÇEV, 20 yıldan bu yana kuruluş amacına<br />

uygun olarak, eğitimde marka olmuş<br />

projelere imza atmış bir kurum. Gençlerimizi<br />

yarınlara hazırlayan ve eğitim<br />

sisteminin en önemli bileşenlerinden<br />

biri olan öğretmenlerimizin kişisel ve<br />

mesleki gelişimini çok önemsiyoruz. Örneğin<br />

bu yıl 19 Mart’ta 13.sünü düzenleyeceğimiz<br />

“Yaratıcı Yenilikçi Öğretmen<br />

Semineri”, öğretmenlerin sınıf içinde<br />

yaptıkları başarılı ve yaratıcı eğitim uygulamalarını<br />

meslektaşları ile paylaştıkları,<br />

ulusal düzeyde katılımla her yıl<br />

daha fazla büyüyen bir projemiz. Öte<br />

yandan henüz üniversite öğrencisi olan<br />

öğretmen adaylarımızın mesleğe ve hayata<br />

hazırlanmalarına katkıda bulunmak<br />

da öncelikli hedeflerimizden. Eğitim<br />

merkezlerimizde gerçekleştirilen akademik<br />

destek eğitimleri ve kültür, sanat<br />

atölyelerinde, eğitim fakültesi öğrencilerimizin<br />

gönüllü eğitmen olarak görev<br />

almalarını destekliyoruz. Bu amaçla ihtiyaç<br />

duyacakları meslek içi eğitim ve kişisel<br />

gelişim eğitimlerini “Eğitmenlerin<br />

Eğitimi” projemiz kapsamında destek<br />

veren eğitim kurumları ve sivil toplum<br />

kuruluşlarıyla işbirliği yaparak her yıl,<br />

yıl boyunca yürütüyoruz. Yine 14 yıldır<br />

düzenlemekte olduğumuz bir “EÇEV<br />

Ödüllü Heykel Yarışmamız” var. Dokuz<br />

Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel<br />

Bölümü öğrencileri arasında her sene<br />

yaptığımız bu yarışmayla ülkemizdeki<br />

sanat eğitimini desteklemeyi ve teşvik<br />

etmeyi amaçlıyoruz. Anne-babalara çocuklarını<br />

yetiştirirken sıklıkla karşılaştıkları<br />

sorunlarda rehberlik etmek<br />

amacıyla yayınladığımız bir “Öykülerle<br />

Eğitim” kitapları projemiz var. Bu yıl<br />

3.sünü yayımladığımız bu kitapları belli<br />

temalar özelinde hazırlıyor ve dezavantajlı<br />

bölgelerdeki ailelere ücretsiz olarak<br />

dağıtıyoruz. Her yıl üniversite kayıtları<br />

başladığında İzmir’e ilk kez okumaya<br />

gelen öğrencilere ve ailelerine bir hafta<br />

boyunca otogarda karşılama yaptığımız,


21 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

mız “İzmir Çocuk ve Gençlik Edebiyatı<br />

Günü”. Genç nesillerde edebiyat hevesi<br />

yaratmak, doğru okuma alışkanlıkları<br />

kazandırmalarını sağlamak amacıyla<br />

öğretmen ve velilere rehberlik etmeyi<br />

amaçladığımız bu edebiyat etkinliğinin,<br />

ilk yılında gördüğü büyük ilgiyle, marka<br />

projelerimizden olma yolunda ilerlediğini<br />

büyük mutlulukla gördük. Yine<br />

2015 içinde, bütünsel algılamayı teşvik<br />

ederek kalıcı öğrenmeyi pekiştiren, sistem<br />

düşüncesi yaklaşımının eğitim sistemimizde<br />

yaygınlaştırılmasını hedefleyen<br />

Eğitimde Sistem Düşüncesi Projesi<br />

ile eğitim sistemimizde çağdaş ve yenilikçi<br />

öğretim tekniklerini kazandırmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

onları güvenilir koşullarda üniversitelerine<br />

ulaştırıp, şehrimizdeki yaşam ile<br />

ilgili bilgilendirme yaptığımız “İzmir<br />

Gençlere Kucak Açıyor” projemiz de yine<br />

çok önemsediğimiz, İzmir Büyükşehir<br />

Belediyesi himayesinde, 5 yıldır yürütülen<br />

bir çalışma.<br />

Tüm bunların dışında gelir getirici pek<br />

çok etkinlik de yapılıyor. Bunlar genellikle<br />

şirketlerin veya başka STK’ların yaptıkları<br />

etkinlikler oluyor. Artık geleneksel<br />

hale gelen ve yılda iki kez İzmir Türk<br />

Koleji’nin ev sahipliğinde düzenlenen 2.<br />

El Giysi Kermesi’nden ciddi bir gelir elde<br />

ediyoruz. Bu yıl ELDOR firması, yaptığı<br />

Fazıl Say konserinden elde ettiği geliri<br />

vakfımıza bağışladı. Yine bu yıl Altındağ’daki<br />

eğitim merkezlerimizin bilişim<br />

atölyesindeki bilgisayarlarımız VESTEL<br />

Grubu tarafından yenilendi. Bireysel büyük<br />

bağışçılarımızın yanı sıra kurumsal<br />

iş birliğimizin olduğu pek çok kurumda<br />

var. Ayrıca bazı kurumsal firmalar kurum<br />

adına takdir ettikleri öğrenci burslarını<br />

EÇEV aracılığı ile vermektedirler.<br />

Tüm bağışçılarımıza bir kez de sizin<br />

aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum.<br />

Destekleri bizim için çok önemli.<br />

Yeni yılın yaklaşması ile 2015’i nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? <strong>2016</strong> projeleriniz<br />

nelerdir?<br />

2015 EÇEV’in 20. kuruluş yıldönümü idi.<br />

20. yılımızda vakfımızın vizyonuna uygun<br />

yeni eğitsel projelere de start verdik.<br />

Bunlardan ilki, kentimizde çok büyük<br />

bir eksikliği dolduracağına inandığı-<br />

Şu an için yönetimimizin en sıcak<br />

gündemi ise İzmir’e çağdaş bir kız öğrenci<br />

yurdu kazandırmak. Kız öğrencilerin<br />

eğitimlerini sürdürebilmeleri<br />

için uygun maliyetle güvenli koşullarda<br />

barınma ihtiyacının ne denli önemli<br />

olduğunun farkındayız. Manisa Kız Pansiyonumuz<br />

ve Soma Kız Öğrenci Yurdumuzla<br />

10 yılı aşkın bir süredir biriktirdiğimiz<br />

tecrübeden güç alarak, yurt<br />

projemizi en kısa sürede hayata geçirebilmek<br />

amacıyla büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle<br />

yakın temas halindeyiz. Yurt<br />

binasını bağış olarak yapacak bir bağışçımız<br />

var; arsa bulunduğu anda kız yurdu<br />

projemizi hızla hayata geçirebileceğiz.<br />

3. MESLEĞİMİ<br />

SEÇİYORUM FUARI<br />

22 - 23 Aralık tarihlerinde, İzmir Ekonomi<br />

Üniversitesi’nde 3. Mesleğimi Seçiyorum Fuarı<br />

düzenlendi.<br />

Fuar kapsamında, İzmir Ekonomi Üniversitesi<br />

konferans salonunda seminerle<br />

başlayan etkinlikte; öğleden sonra<br />

İzmir Ekonomi Üniversitesi GSTF çok<br />

amaçlı salonda tüm fakülte/bölümlerin<br />

masalarının bulunduğu ortamda, aday<br />

öğrenci ve rehber öğretmenler akademisyenlerle<br />

birebir görüşme imkânı<br />

yakalamışlardır. İzmir, Manisa, Aydın<br />

ve Uşak illerinden liselerin katıldığı etkinliğe;<br />

iki günün sonunda tümü liselerin<br />

son sınıf öğrencilerinden oluşan<br />

1.065 öğrenci ve 61 rehber danışman<br />

katılım sağlamıştır.<br />

SAINT-JOSEPHLILER,<br />

VENEDIK’TE BULUNAN “ISTITUTI<br />

PARITARI FILIPPIN”I ZIYARET ETTI<br />

İzmir’in tek özel yabancı okulu olan Saint-Joseph<br />

dil eğitimindeki başarısına<br />

İtalyanca’yı da ekledi. Okul, öğrencilerin<br />

üçüncü yabancı dil olarak öğrendiği<br />

İtalyancayı geliştirmeleri, pratik<br />

yapmaları ve bu dili kültürüyle tanımaları<br />

amacıyla geçtiğimiz günlerde<br />

Venedik’teki Istituti Paritari Filippin<br />

ile bir değişim programı gerçekleştirdi.<br />

İtalya’nın Venedik şehrinde bulunan<br />

“Istituti Paritari Filippin”i ziyaret<br />

eden İzmir Özel Saint-Joseph Fransız<br />

Lisesi öğrencileri bu okulda İtalyanca<br />

derslerinin yanı sıra sanat, felsefe ve<br />

beden eğitimi derslerine de katıldılar.<br />

Saint-Josephli öğrenciler İtalyanca<br />

diline Avrupa Birliği Dil Kriterleri’ne<br />

göre B2 seviyesinde öğreniyorlar. Öğrencilerin<br />

ulaştığı seviye Università<br />

per Stranieri di Siena (Siena Yabancılar<br />

Üniversitesi) tarafından düzenlenen ve<br />

İtalya Milli Eğitim Bakanlığı ile İtalya<br />

Dış İşleri Bakanlığı tarafından tanınan<br />

CILS sertifikası ile belgeleniyor.


22 - OCAK <strong>2016</strong> .com<br />

BIR ZAMANLAR<br />

DALIŞ TARIHIN<br />

SAYFALARINDAN (1)<br />

İnsanoğlunun denize “ne zaman” ve “neden” girdiği, canlıların evrimindeki<br />

gibi denizden karaya çıkış kavramı kadar belirgin değildir. Ancak insanın<br />

karasal kaynakların tükenmesi veya azalması sebebiyle denizi yiyecek<br />

aramak için kullandığı düşünülmektedir. Paleantologlar Baltık Denizi<br />

kıyılarında kabuklu deniz canlıları yiyen insanların varlığını destekleyen<br />

binlerce yıl öncesine ait fosillere rastlamışlardır.<br />

Doç. Dr. F. OZAN<br />

DÜZBASTILAR<br />

Ege Üniversitesi<br />

Özellikle arkeolojik verilere bakarsak, Mezopotamya’da<br />

yapılan kazılarda, M.Ö. 4500 yıllarında süs eşyası yapmak<br />

için insanın denize girmiş olduğu açıktır. Benzer<br />

şekilde Mısır’da M.Ö. 3100 yıllarında incilerin süs eşyası<br />

olarak kullanılması, suya birilerinin girdiğini işaret<br />

etmektedir. İnsanoğlunun yerkürede görülmesinden<br />

sonra, denizle olan ilişkisini saptayamadığımız 30.000<br />

yıllık karanlık bir devre söz konusudur. Tabi ki, insanın<br />

denizden daha önce akarsu veya durgun sularla<br />

karşılaşmış olması daha yüksek bir olasılıktır. Yırtıcılardan<br />

korunmak, su ve besin ihtiyacını karşılamak,<br />

bir yerden bir başka yere gitmek gibi amaçlarla insanoğlu<br />

su ortamına hep yakın olmuştur.<br />

Savaşlar ve savaşçılar tarihin akışında çok önemli aktörler<br />

olmuşlardır. Homer’in İliada’sında değindiği Truva<br />

Savaşları, düşman teknelerine zarar vermek için çapa<br />

iplerini kesen şnorkelli dalgıçlardan bahseder (M.Ö.<br />

1194-1184). Rodoslu dalgıçların batan gemilerin mallarını<br />

çıkarmak için belli bir pay aldıkları ve derinlik<br />

artıkça, alınan payın da artığı bilinmekteydi. Suya olan<br />

ilgisi giderek artan insanoğlu, suyun altında daha uzun<br />

süre kalmak ve daha derinlere dalmak için çok farklı<br />

araç ve gereçleri tasarlamış ve hayata geçirmiştir. İlk<br />

başta suyun yüzeyinde uzun mesafeler kat etmek için<br />

boru benzeri araçları şnorkel olarak kullanmışlardır.<br />

M.Ö. 900 yıllarında Asurlular bir hayvanın derisinden<br />

yaptıkları tulumu sualtında hava kaynağı olarak ya da<br />

bunları nehirleri aşmak amacıyla yüzmek için kullandıkları<br />

söylenmektedir. Heredot, Pers kralı XerXes komutasındaki<br />

Perslerle yapılan savaşta Scione’li Yunan<br />

Scyllis ve kızı Cyane’nin çok iyi birer dalgıç oldukları<br />

ve millerce mesafeyi sualtından yüzerek gemilerin çapa<br />

iplerini kestikleri söylenmiştir (M.Ö. 500). Aslında basit<br />

bir şnorkel kullanarak bu işi yaptıkları açıktır. Günümüzde<br />

birçok ülkenin modern silahlarla donatılmış,<br />

her türlü zorluğa meydan okuyabilen, sualtı taarruz ve<br />

savunma timleri vardır. Buralarda görev yapan donanma<br />

komandoları hava kabarcığı çıkarmayan kapalı devre<br />

soluma cihazları (rebreather) kullanıp düşman hatlarına<br />

nüfuz ederek görevlerini yaparlar.<br />

Suyun altında “ne olduğu” sorusu insan beynini hep<br />

meşgul etmiştir. Eski çağlarda suyun sadece birkaç<br />

metre altına dalabilmek için uğraşan insan, günümüzde<br />

tek nefesle 200 metrenin altına inebilmiştir. Avusturyalı<br />

serbest dalıcı Herbert Nitsch 2012’in Haziran ayında<br />

250 metrenin altına inerek, nefesle en derine dalan insan<br />

unvanını almıştır. Akdeniz ve Ege Denizi civarında,<br />

özellikle Girit’te bulunan fresk ve seramiklerin üzerlerine<br />

çizilmiş ahtapot gibi deniz canlıları olması, bu dönemlerde<br />

(M.Ö. 3000-2000) yaşayan insanların denizle<br />

olan ilişkisini kesin bir şekilde desteklemektedir. Mitolojide<br />

denizle uğraşanların koruyucusu kabul edilen<br />

Glaukus’un Girit’te yaşamış bir dalgıç olduğu ve daha<br />

sonra derinlerde yetişen bir yosunu yiyerek tanrılaştığı<br />

anlatılır (M.Ö. 2500-1400). Aynı dönemde (M.Ö. 2200)<br />

Çin İmparatoru Yü dalgıçlardan vergiyi inci ve kırmızı<br />

mercan olarak almaktadır.<br />

Glaukus’un denizci ve balıkçıları fırtınalardan<br />

kurtarmak için geldiğine inanılırdı.<br />

Vegetius bahsettiği ilkel başlık ve günümüzde<br />

sanayi dalgıçlarının kullandığı modern dalış başlığı<br />

Asurlu dalgıçların kullandığı deri torba ve günümüzde sualtı<br />

savunma ve hücum görevlerinde yer alan tam teçhizatlı<br />

komandolar<br />

Aristotle, Lebeta adı verilen, içi havayla dolu kazanlardan<br />

(dalış çanı) bahsetmektedir (M.Ö. 360). Büyük İskender’in<br />

bizzat kendisinin ve dalgıçlarının dalış çanına<br />

benzer bir araçla, Trre’nin sualtı barikatını tahrip etmeyi<br />

planladıkları bilinmektedir. Romalı Pliny, 77 yılında<br />

Historia Naturalis isimli kitabında yine askeri dalgıçlardan<br />

bahseder. 1511’de basılan, ancak Vegetius tarafından<br />

375 yılında kaleme alındığı bilinen kitapta -De re Militari-,<br />

hava borusu olan dalış başlığı ve giysisine verilebilecek<br />

ilk örneği anlatılmıştır.<br />

Günümüzde açık ve kapalı devre SCUBA (Self-Contained<br />

Underwater Breathing Apparatus) sistemleri ile<br />

sportif, profesyonel ve teknik dalışlar yapılmaktadır.<br />

Bize en yakın dalış okulundan alacağımız bir dalış kursuyla<br />

derin maviliklere ilk adımı atmak mümkündür.<br />

Tüm bu tarihsel süreç günümüz teknolojisinin gelişmesinde<br />

büyük önem taşımaktadır. Sualtında saatlerce<br />

kalmak, hayal edilemeyen derinliklere inmek, sualtında<br />

haberleşmek ve her türlü konfora sahip dalışlar yapmak<br />

insan aklı sayesinde gerçekleşmiştir.<br />

Kaynak: Düzbastılar, M. K., Düzbastılar, F.O., 2007. Dalma<br />

Tekniği. Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova-İzmir, 457s.


23 - OCAK <strong>2016</strong> .com


24 - OCAK <strong>2016</strong> .com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!