tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü kayma
tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü kayma
tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü kayma
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
istemişlerdir. Çalışmanın asıl amacı, efektif gerilme teorisinin kullanarak zeminin<br />
yumuşaklık derecesinin ve bulk yoğunluğunun, doymamış zeminlerinin dayanımına<br />
etkilerinin nasıl olduğunu anlamaktır. Efektif gerilme teorisi, zeminin<br />
gözeneklerindeki su basıncına göre, zeminin dayanımını açıklamaktadır.<br />
Penetrometre basıncı ve efektif gerilme arasında iyi bir ilişkinin olduğu bilinmesine<br />
rağmen (Mullins, 1992; Weaich, 1992), bulk yoğunluğu ve zemin yumuşaklık<br />
derecesine bağlı olan ilişkilerin nasıl olduğu belirgin değildir. Bu çalışmanın sonucu<br />
ile; sıkıştırılabilir zeminlerde, efektif gerilme ve gerilme dayanımı ile penetrometre<br />
basıncı arasında zemin tipinden bağımsız ortak bir ilişki olduğunu, ama zeminlerin<br />
geniş bir bulk yoğunluğu dizisinde düşünüldüğü zaman, efektif gerilme ve<br />
penetrometre basıncı arasında ortak bir ilişkinin olmadığını belirtmişlerdir.<br />
Bachmann vd., (2005), Güney Şili’de volkanik bir bölgede yapmış oldukları çalışma<br />
ile, derinliğe bağlı olarak zeminde Penetrasyon direnci ile Vane verilerini<br />
kıyaslayarak bu iki metodun güvenilirliğini ispatlamak istemişlerdir. Çalışma<br />
alanında, derinliğe bağlı penetrometre ve vane verileri ve bunların standart sapmaları<br />
hesaplamış ve derinliğe bağlı veriler istatistiksel olarak analiz etmişlerdir. İki<br />
yöntemin, verilerinden gerilimlerin denk katsayıları hesaplanmıştır (Craig, 1978;<br />
Mckeys, 1989). Sonuç olarak, penetrometre ve vane okumalarındaki benzerliği ve<br />
uyumu elde etmişlerdir.<br />
Yaman (2007), Kohezyonlu zeminlerin geoteknik özelliklerinin arazi deneyleri ile<br />
tahmin edilmesi kapsamında yerel bir veri tabanının değerlendirilmesi hakkında<br />
çalışmıştır. Çalışmasında arazi deney sonuçları, söz konusu sahalardan alınan<br />
numuneler üzerinde gerçekleştirilen laboratuar deney sonuçları ile birlikte<br />
değerlendirilmiştir. Zeminlerin <strong>kayma</strong> dayanımları, sıkışabilirliği ve deformasyon<br />
özelliklerini kapsayan arazi ve laboratuar deney sonuçları arasındaki korelasyonlar<br />
analiz edilmiştir. Çalışma kapsamındaki korelasyonların; başta suya doygunluk<br />
olmak üzere zemin özelliklerinin arazi ve laboratuar koşullarında birbirine benzer<br />
olduğu durumlarda, literatürde önerilen yaygın korelasyonlarla genel olarak uyum<br />
gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.<br />
6
Change language