26.02.2013 Views

Gerisine Düşmeyip Ötesini Düşlememiz Gereken İlke - Ankara Barosu

Gerisine Düşmeyip Ötesini Düşlememiz Gereken İlke - Ankara Barosu

Gerisine Düşmeyip Ötesini Düşlememiz Gereken İlke - Ankara Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir soyutlama gibi düşünmesidir. Podavalı’ya göre,<br />

Barışın Koruyucusu, onu bir veri olarak göz<br />

önüne alıp, olan bir siyasi düzen kuramı geliştirir.<br />

Sosyal bütünsellik, onun birleştiricisi ilkesi<br />

olan sivil (insan yaratısı) yasayla, kendi kendisini<br />

ortaya koyar. Bu yasanın kaynaŞı da halktır. Böylece,<br />

Podovalı, “Rahipleri siyasal yaşamın dışına<br />

iter ve yasayı (genel olarak toplum ve iktidar makamı<br />

gibi) dindışı kaynaŞa -halka- baŞlar.” 15<br />

Machiavelli’nin aynı yolu yürüyerek “cumhuriyetçiliŞin”<br />

ilk örneklerinden birini verdiŞini söyleyebiliriz.<br />

Bu genel çerçeve içinde Machiavelli’nin<br />

klasik cumhuriyetçi geleneŞin kurucularından<br />

olduŞu 16 ya da devrimci bir düşünür olduŞu<br />

da ileri sürülmektedir:<br />

Cumhuriyetçi gelenek Machiavelli’nin kendi metinlerinde<br />

saŞlam bir dayanak bulur. Herşeyden<br />

önce kurucu bir iktidar olarak, yani iç ve içkin<br />

toplumsal bir dinamiŞin ürünü olarak, Machiavellici<br />

bir iktidar kavramı vardır. Machiavelli için,<br />

iktidar her zaman cumhuriyetçidir; her zaman<br />

çokluŞun hayatının ürünüdür ve onun ifade bulduŞu<br />

dokuyu oluşturur. Rönesans hümanizminin<br />

özgür kenti bu devrimci ilkeye baŞlı bir ütopyadır.<br />

Bu arada geçerli olan ikinci Machiavellici ilkeye<br />

göre, bu demokratik egemenliŞin toplumsal<br />

tabanı her zaman çatışmalıdır. şktidar karşı güçlerin<br />

ortaya çıkışı ve etkileşimi aracılıŞıyla örgütlenir.<br />

Dolayısıyla kent, sürekli kuruluş süreçlerinde<br />

eklemlenen çoŞul toplumsal çatışmalar aracılıŞıyla<br />

biçimlenmiş bir kurucu iktidardır. 17<br />

Machiavelli’de bu denli köktenci bir cumhuriyetçilik<br />

olduŞunu ileri sürmek güçtür. 18 Yine de<br />

15 Mairet, Age, s.223<br />

16 Petit, Philip, Cumhuriyetçilik, çev. Abdullah Yılmaz,<br />

Ayrıntı Yayınları, şstanbul, 1998, s.25 ve 40.<br />

17 Hart, Michael – Negri, Antonio, şmparatorluk, çev. Abdullah<br />

Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, şstanbul, 2001, s.179<br />

18 Machiavelli’nin yaygın, “iktidara gelmek için her yol<br />

meşrudur” anlamındaki Makyavelizmin kurucusu olarak<br />

algılanışından tümüyle farklı bir “devrimci düşünür olarak<br />

Machiavelli” yaklaşımı da yaygın Machiavelli algısı<br />

ne kadar büyük bir haksızlıksa ve yanlışsa, o denli tarihsiz<br />

ve temelsiz bir Machiavelli tasarımına dayanmaktadır.<br />

Burada, Machiavelli üzerine bu iki karşıt açıklamanın<br />

ötesinde, tarihsel ve toplumsal bir ürün, çaŞının adamı<br />

bir düşünür olarak Machiavelli’ye müracaat ediyoruz:<br />

“Machiavelli bütünüyle kendi çaŞının adamıdır;<br />

kendi siyaset bilimi de, burjuva üretici güçlerin daha da<br />

gelişmesini kolaylaştıran ve saŞlayan siyasal biçim ola-<br />

38 <strong>Ankara</strong> <strong>Barosu</strong> Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007<br />

Prens’in yazarının aksine Discorsi’nin yazarı, siyasetin<br />

dünyevileşmesi ve dünyevileşen devlette<br />

yurttaşların iradesinin kurucu olması anlamında<br />

bir cumhuriyetçiliŞe, savunduŞu sınıfın çıkarları<br />

gereŞi de olsa meyleder.<br />

Bu “cumhuriyetçi” çizgi, çeşitli mücadelelerden<br />

sonra, açık ifadelerinden birine Fransız Devriminde<br />

varır. Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi<br />

“radikal cumhuriyetçiliŞin” temel eserlerindendir.<br />

Rousseau, bu eserinde, egemenliŞin devredilemez<br />

bir şekilde halka ait olduŞunu savunur.<br />

Eserinde, somut insan ile soyut yurttaşı ayırıyor<br />

olması ve bunun bugün anladıŞımız anlamda<br />

demokrasinin sınırlarına dair gerçek şüphelere 19<br />

kaynaklık etmesi, hatta yazdıŞı bir mektupta, “En<br />

aŞırbaşlı demokrasiyle en kusursuz Hobbesçuluk<br />

arasında, savunulabilir hiçbir orta yol görmüyorum;<br />

çünkü Devlet içinde sürekli bir iç savaş<br />

demek olan insanlarla kanunların çatışması, tüm<br />

siyasi durumların en berbatıdır.” 20 demesi, onun<br />

toplumsal cumhuriyetçiliŞin köklerindeki yerini<br />

ortadan kaldırmıyor. Furet’in belirttiŞi gibi Rousseau,<br />

gelecekteki jakobenliŞin ve devrimci söylemin<br />

kavramsal çerçevesini çok önceden kurmuştur.<br />

21<br />

Burada sorun, Rousseau’da “ulus” diye kurulan<br />

yurttaşın, cumhuriyetçi gelenek içinde, yeniden<br />

“toplum”a tahvil edilebilmesindeki güçlükte yatar;<br />

ama cumhuriyetçi gelenek, bu konuda da<br />

“durmuş” deŞildir. Cumhuriyetçi çizginin en tepe<br />

noktası olan Paris Komünü, durmadıŞının kanıtı<br />

sayılmalıdır. 22 CumhuriyetçiliŞin soyut insan<br />

rak, mutlak ulusal monarşilerin örgütlenmesine eŞilim<br />

gösteren, zamanının felsefesini simgeler.” (Gramsci, Antonio,<br />

Modern Prens, çev. Pars Esin, Birey ve Toplum<br />

Yayınları, <strong>Ankara</strong>, 1984, s.24-25)<br />

19 En tipik şüphe, seçkinlerin “halkı yurttaşlaşmamış bir<br />

insan topluluŞu” olarak görmesidir. Demokrasiye karşı<br />

bu tür şüphe besleyenlerin de, halkın “yurttaşlaşmamış<br />

olduŞunun” göstergesi sayılabilecek kimi ideolojik eŞilimleri<br />

besliyor olması, “dini siyasete alet edenler” karşısında<br />

siyasete “ulusun kutsal saydıklarını” alet etmesi,<br />

siyaset sahnesinin çaŞımızda yeni Papalara terk edilme<br />

eŞiliminde olduŞuna dair olumsuz bir işaret sayılmalıdır.<br />

20 Akt. Furet, François, Fransız Devrimini Yorumlamak,<br />

çev. Ahmet Kuyaş, Alan Yayınları, şstanbul, 1989, s.58<br />

21 Age, s.59<br />

22 Paris Komünü üzerine bkz. Mısır, Mustafa Bayram, “Paris<br />

Komününden Porto Allegre’ye Toplumsal Özyöne-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!