Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi
Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi
Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
F-16'lar Kandil ve Zap<br />
kamplarına bomba yağdırdı<br />
Diyarbakır'dan havalanan F-16 savaş uçakları Kuzey Irak'taki PKK üslerinden<br />
Kandil ve Zap bölgelerini bombaladı. Kandil'de Murat<br />
Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ın da bulunduğu öğrenildi<br />
Hakkari'nin Çukurca<br />
ilçesinden gelen şehit<br />
haberinin ardından Diyarbakır<br />
2. Taktik Hava Üs<br />
Komutanlığı'ndan kalkan F-<br />
16 savaş uçakları Kuzey<br />
Irak'taki PKK üslerinden<br />
Kandil ve Çukurca'nın<br />
sınırının hemen karşısındaki<br />
Zap bölgelerine bomba<br />
yağdırdı. Kandil'de PKK'nın<br />
lider kadrosundan Murat<br />
Karayılan, Cemil Bayık ve<br />
Duran Kalkan'ın da bulunduğu<br />
öğrenildi.<br />
Alınan bilgilere göre, Diyarbakır'dan<br />
saat 20.00 sularında<br />
kalkan savaş<br />
uçakları He-ron'ların tespit<br />
ettiği alanları vurmaya<br />
başladı. Vurulan hedefler<br />
arasında PKK'nın ve PJAK<br />
militanlarının denetimindeki<br />
Kandil, Metina, Zap,<br />
Sideka, Xakurke ve Xinere<br />
bölgeleri olduğu öğrenildi.<br />
Kuzey Irak'taki yerel kaynaklar,<br />
savaş uçaklarının<br />
PKK'nın bulunduğu alanlarda<br />
alçak uçuş yaptığını<br />
doğruladı. Hava saldırısının<br />
14 uçakla 2'şerli kol halinde<br />
12<br />
19 AĞUSTOS 2011 CUMA<br />
Andıç sanığı general tutuklandı<br />
Genelkurmay Adlî<br />
Müşaviri Tümg. Hıfzı<br />
Çubuklu ile birlikte halen<br />
cezaevinde bulunan Balyoz<br />
sanığı Koram. Mehmet<br />
Otuzbiroğlu ve emekli Albay<br />
Hulusi Gülbahar 'kuvvetli<br />
suç şüphesi'yle tutuklandı.<br />
İstanbul 13. Ağır Ceza<br />
Mahkemesi'nin 9 gün önce<br />
hakkında yakalama kararı<br />
verdiği Çubuklu, dün adliyeye<br />
gelerek teslim oldu.<br />
Hakim karşısına çıkarılan<br />
tümgeneral, ifadesinde<br />
andıcın kendisinin imzaladığı<br />
bölümde hukuka aykırı<br />
bir şey olmadığını savundu.<br />
"Andıcı hükümete değil kötü<br />
niyetlilere karşı yaptık."<br />
dedi.Kara propaganda<br />
amacıyla kurulan internet<br />
siteleriyle ilgili davada haklarında<br />
yakalama kararı<br />
çıkartılan Tümgeneral Hıfzı<br />
Çubuklu, Koramiral Mehmet<br />
Otuzbiroğlu ve Albay Hulusi<br />
Gülbahar dün öğle saat-<br />
yapıldığı öğrenildi. Hava<br />
saldırısı öncesi Kuzey Irak'taki<br />
tüm bölgede elektriğin<br />
kesildiği belirtiliyor. Türk<br />
savaş uçaklarınca daha önce<br />
de birçok kez bombalanan<br />
Kandil'de PKK'nın önemli<br />
haberleşme merkezi de bu-<br />
lerinde Beşiktaş'taki İstanbul<br />
Adliyesi'ne geldi. Üç muvazzaf<br />
subay İstanbul 13.<br />
Ağır Ceza Mahkemesi'nde<br />
hakim karşısına çıktı. Sanıklardan<br />
ilk olarak söz alan<br />
Çubuklu, Genelkurmay<br />
Başkanlığı'na ve komuta<br />
kademesine hukuki hizmet<br />
verdiklerini söyledi.<br />
Müşavirliğin danışma<br />
makamı olduğunu ve<br />
yerindelik denetimi yaptığını<br />
ifade etti.<br />
İcracı makam olmadığını<br />
kaydetti. MOBESE örneğini<br />
vererek sitelerde suç unsuru<br />
varsa kullananların sorumlu<br />
olduğunu ve bu kişilerin de<br />
bulunması gerektiğini<br />
söyledi. Çubuklu, sitelerin<br />
hükümete karşı değil kötü<br />
niyetlilere karşı kurulduğunu<br />
savundu. Milli<br />
Savunma Bakanlığı'nın da<br />
onayları olduğunu belirten<br />
Çubuklu, "Bu mantıkla sayın<br />
bakanımızın da ara yönetici<br />
lunuyor. F-16 savaş uçaklarının,<br />
sivil hedeflere zarar<br />
vermemek için lazer<br />
güdümlü füzeler kullandığı<br />
öğrenildi. Uçakların hedefleri<br />
bombaladıktan sonra<br />
üslerine geri döndükleri<br />
bildirildi.CİHAN<br />
Kara propaganda için Genelkurmay tarafından kurulduğu<br />
ileri sürülen internet siteleriyle ilgili 'andıç'<br />
davasında önemli bir gelişme daha yaşandı<br />
olması lazım." dedi.<br />
Sanıklardan Yüzbaşı<br />
Murat Uslukılıç'ın, "Biz<br />
andıcı götürdük, düzeltme<br />
yapıldı, hizmete sokuldu."<br />
dediğini hatırlatan<br />
Çubuklu, adli müşavirliğin<br />
görevinin, metni hukuka<br />
uygun hale getirmek<br />
olduğunu ve tüm belgelerin<br />
kendilerine geldiğini,<br />
hukuka uygun olduğu<br />
takdirde paraflandığını kaydetti.<br />
Çubuklu, "Belge<br />
hukuka uygunsa paraflarız.<br />
Daha sonra biz üst makama<br />
göndeririz. Üst makam<br />
Genelkurmay Başkanı veya<br />
ikinci başkandır." dedi.<br />
OTUZBİROĞLU:<br />
BİLGİSAYARLAR<br />
SİLİNDİĞİNDE ORADA<br />
DEĞİLDİM<br />
Olay tarihinde Genelkurmay<br />
MEBS başkanı olduğunu<br />
ifade eden Mehmet<br />
Otuzbiroğlu ise suçlamaları<br />
kabul etmediğini söyledi.<br />
Bilgisayarların silinmesi<br />
konusunda ise görev almadığını<br />
öne süren<br />
Otuzbiroğlu, "Silme işlemi<br />
20 Haziran Cumartesi günü<br />
olmuş. Cumartesi benim izin<br />
günümdür.<br />
MEBS Başkanlığı, internet<br />
sitelerinin işletiminde yetkili<br />
değildir. TSK.net dahil MEBS<br />
Başkanlığı tarafından<br />
işletilmemektedir." diye<br />
konuştu. Hulusi Gülbahar<br />
da hakkındaki suçlamaları<br />
reddetti.<br />
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel,<br />
sanıklar Çubuklu,<br />
Otuzbiroğlu ve Gülbahar'ın<br />
kuvvetli suç şüphesi bulunduğu,<br />
üzerine atılı suçun<br />
CMK 100/3'teki katalog<br />
suçlardan olduğu, delilleri<br />
gizleme karartma ihtimali<br />
bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmaları<br />
yönünde görüş<br />
bildirdi. 3 sanık tutuklanarak<br />
Hasdal Cezaevi'ne<br />
gönderildi. Sanıkların<br />
tamamı hakkında 'ağırlaştırılmış<br />
müebbet' talep<br />
ediliyor.CİHAN<br />
Sabrımız bitti, artık konuşulmaz yapılır<br />
Ramazan'da gelen şehit haberleri Tür-kiye'nin yüreğini dağlıyor. Teröristler Hakkari'nin<br />
Çukurca ilçesinde karayoluna döşedikleri mayınları askerî birliğin geçişi sırasında patlattı<br />
Şehit haberleri Ramazan'da Türkiye'nin yüreğini dağlıyor.<br />
Teröristler dün Hakkari Çukurca'da karayoluna döşedikleri<br />
mayınları askerî birliğin geçişi sırasında patlattı. Binbaşı Yavuz<br />
Başayar'la birlikte 11 askerimiz şehit düştü. Aynı gün yaşanan<br />
yeni patlamada da bir korucu hayatını kaybetti.<br />
Alınan bilgilere göre, sahurdan sonra yanları açık, üstü çadırla<br />
kaplı araçlarla yola çıkan askerler, önce silahlı saldırıya uğradı.<br />
Yardım için yola çıkan 4 araçlık konvoy, helikopterlerin bile<br />
girmekte zorlandığı mevkide pusuya düşürüldü. Yolu adeta patlayıcılarla<br />
donatan teröristler art arda mayınları patlattı. Kayalıklardan<br />
da roket atıldı.<br />
Yarım ton patlayıcı kullanıldığı ve infilak ettirmek için 3 kilometre<br />
kablo döşendiği belirlendi. Saldırıya devletin zirvesinden<br />
sert tepki geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ramazan'da<br />
pusu kurup saldıran terör örgütünün bölgedeki insanların devletine<br />
bağlılığını zedelemeye çalıştığını vurguladı. Başbakan<br />
Tayyip Erdoğan da "Ramazan'la ilgili sabrımız bitmiştir. Bundan<br />
sonrası konuşulmaz, yapılır." dedi.<br />
Teröristi halktan ayırıp devletin gücünü göstereceğiz<br />
Hakkâri'de yürekleri yakan terör saldırısına devletin zirvesi sert<br />
tepki gösterdi. İstanbul'dan Ankara'ya gelişinde Esenboğa<br />
Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı<br />
Abdullah Gül, terör örgütünün özellikle Ramazan ayı<br />
içinde eylemlerini bu tip provokasyonlar ve pusu kurma şeklinde<br />
yaptığına dikkat çekti. Gül, "Şunu herkesin bilmesi gerekir<br />
ki devletin gücü üstünde güç yoktur. Kim Türk devletini silahla,<br />
terörle, şiddetle herhangi bir şekilde hizaya getireceğini<br />
Gündem<br />
Aksiyon, çarpıcı bir iddiayı gündeme<br />
getirdi. Ronai adını kullanan<br />
eski bir PKK'lı, "TSK'ya ait<br />
harita, kroki ve kriptolar örgüte<br />
ulaştırılıyor." dedi. Aynı kişi, askerî<br />
sırların, terör örgütünün eline günlük,<br />
haftalık ve aylık olarak<br />
geçtiğini öne sürdü.<br />
Aynı yerde 4. saldırı: 12 şehit<br />
Terör örgütü kanlı yüzünü bu kez<br />
Hakkari-Çukurca karayolunda gösterdi.<br />
Edinilen bilgiye göre, sahurdan<br />
sonra saat 04.30 sularında<br />
arazi arama tarama faaliyeti için<br />
yanları açık, üstü çadırla kaplı<br />
araçlarla yola çıkan askerler, Vali<br />
Erdoğan Gürbüz Çeşmesi yakınlarında<br />
silahlı saldırıya uğradı. Bu<br />
birliğe yardım için yola çıkan 3<br />
araçlık askerî konvoy, helikopterlerin<br />
bile girmekte zorlandığı<br />
mevkide pusuya düşürüldü.<br />
Teröristler yola döşedikleri mayınları<br />
art arda patlattı. Araçlara da<br />
roketli saldırıda bulunuldu. İki<br />
zırhlı personel taşıyıcı araç (BTR)<br />
imha edildi. Güvenlik güçleri,<br />
olayın yaşandığı alana girmek istediğinde<br />
ise teröristler yoldaki patlayıcıları<br />
infilak ettirdi. Burada da 1<br />
korucu hayatını kaybetti. Hakkâri<br />
Valiliği'nden yapılan açıklamada,<br />
karayolunun 12. kilometresinde<br />
yaşanan olayda 7 mayın birden<br />
patlatıldığı bildirildi. Teröristlerin,<br />
C-4 ve amonyum nitratla<br />
güçlendirilen mayınları kumandayla<br />
patlattıktan sonra askerî<br />
konvoyu roketatarlarla yoğun ateş<br />
altına aldığı belirtiliyor.<br />
Hain saldırı soru işaretlerini de beraberinde<br />
getirdi. Hain pusudan<br />
bir gün önce olayla ilgili ihbar<br />
geldiği, ancak istihbaratın değerlendirilmediği<br />
ileri sürülüyor. Aynı<br />
bölgede Hakkari Vali Yardımcısı<br />
Edip Çakıcı'nın son anda kurtulduğu<br />
mayınlı saldırının üstünden<br />
düşünüyorsa, büyük bir yanılgı içine girer. Ve bunun maliyeti<br />
de çok büyük olur." dedi. Devletin şefkatini halka gösterdiğinin<br />
altını çizen Gül, "Teröristler kesinlikle halkımızdan ayrı tutulup,<br />
onlara karşı devletin gücünün, her kesimin gücünün üstünde<br />
olduğunu daima gösterebilecek durumdayız. Bunu da herkes<br />
görecektir." diye konuştu.<br />
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) bugün yarın toplanacağı hatırlatılarak,<br />
toplantı öncesinde zirve yapılması ihtimalinin sorulması<br />
üzerine de öncelikle bütün şehitlere Allah'tan rahmet<br />
dilediğini ifade etti.<br />
Terörist saldırılarda artış olacağı yönünde istihbarat bilgileri<br />
verildiğini belirten Gül, buna göre de tedbirler alındığını, yeni<br />
düzenlemeler ve yeni hazırlıklar yapıldığını söyledi. MGK'nın<br />
en önemli konusunun her zaman terörle mücadele olduğunu<br />
anlatarak, "Hükümetin, Silahlı Kuvvetler'imizin bununla ilgili<br />
çalışmaları vardır. Bütün bunlar yarın tartışılacaktır, görüşülecektir."<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Cumhurbaşkanı, "Hükümet, yeni dönem için Ramazan sonrasına<br />
işaret etti. Neden bekliyor gibi eleştiriler var?" sorusuna<br />
da, "Herhalde yanlış anlaşılıyor. Böyle bir bekleme falan söz<br />
konusu değildir." cevabını verdi. Gül, şöyle devam etti:<br />
"Terörün ne olduğu, Ramazan ayında bile pusu kurularak,<br />
kalleşçe saldırılar düzenlediği konusunda bütün halkımızın,<br />
özellikle de Kürt vatandaşlarımızın dikkatini çekmek için<br />
söylenmiştir bütün bunlar. Yoksa terörle mücadelede en ufak<br />
bir zafiyet söz konusu olmaz. Bunun gecesi, gündüzü, bayramı<br />
söz konusu olmaz. Daima, her zaman teyakkuzda olur güvenlik<br />
24 saat bile geçmeden böyle bir<br />
eylemin gerçekleşmesi 'Güvenlik<br />
tedbirlerinde zafiyet mi var?'<br />
sorusunu beraberinde getirdi.<br />
Olayın gerçekleştiği yer, 'geçiş noktası'<br />
özelliği taşıyor. Bu bölgede<br />
son 6 ayda 4 saldırı oldu. Bölgede<br />
alan hâkimiyeti yıllardan beri<br />
sağlanamadı.<br />
PKK, ŞEHİRDE KİMLİK<br />
KONTROLÜ YAPIYOR<br />
Çukurca'da 7 Ağustos'ta da yola<br />
döşenen patlayıcı polis aracının<br />
geçişi sırasında patlatılmış,<br />
saldırıda 1 polis şehit olurken, 3<br />
polis yaralanmıştı. Yine 8 Ağustos'ta<br />
Hakkari'de sokak ortasında<br />
bir sivil polis şehit edildi. Hakkâri,<br />
Türkiye'nin en sarp ve dağlık<br />
yöresi. Ciddi bir güvenlik problemi<br />
var. Hakkâri'de ilçeler de dahil<br />
edildiğinde yaklaşık 50 bin asker<br />
bulunuyor.Hakkâri ve çevresini<br />
baskı altına alan PKK'lı grubun<br />
Kavaklı bölgesindeki Kato-Marinus<br />
kampında yaşadığı belirtiliyor. 150<br />
kişilik terörist grubun barındığı<br />
kampı bütün Hakkârililer biliyor.<br />
İnsanlar, şehre yarım saat<br />
mesafedeki PKK kamplarına<br />
götürülerek yargılanıyor. Hatta<br />
örgüt, ceza bile kesiyor. Kahvedeki<br />
insanlar, kimin sorguya alındığını,<br />
kim tarafından hesaba çekildiğini,<br />
hangi cezaya çarptırıldığını tek tek<br />
sıralıyor. İki aşiret reisinin kampa<br />
götürülerek sabaha kadar<br />
dövüldüğü anlatılıyor. Gece bir mahalleden<br />
diğerine giderken<br />
arabasının durdurulduğunu, militanlar<br />
tarafından kendisine parola<br />
sorulduğunu anlatanlar hiç de az<br />
değil. Aslında Hakkari'nin bu durumu<br />
en çok Hakkarilileri vuruyor.<br />
<strong>Özel</strong>likle bir yıl önce yine Ramazan<br />
ayında imam Aziz Tan'ın PKK'lılar<br />
tarafından şehit edilmesinden<br />
sonra insanlardaki endişeler arttı.<br />
Birçok Hakkarili Van başta olmak<br />
üzere çevre illere göç etmeye<br />
başladı.<br />
Üç kilometre kablo döşemişler<br />
Hakkari Çukurca'daki hain<br />
saldırıda yaklaşık 500 kilogram<br />
plastik patlayıcı kullanıldığı saptandı.<br />
Teröristlerin yoğunluğu<br />
artırılmış patlayıcıları infilak ettirmek<br />
için de 3 kilometre kablo<br />
çektiği belirlendi.<br />
PKK'lı teröristler en son Başbakan<br />
Recep Tayyip Erdoğan'ın Şırnak<br />
mitingi öncesinde Söğütçay<br />
Köprüsü kenarına konulan bombayı<br />
infilak ettirmek için de 5,5<br />
kilometre kablo döşemişti. Olay<br />
yerinde yapılan incelemelerde<br />
teröristlerin bomba düzeneğini<br />
ateşlemek için akü kullandığı anlaşıldı.<br />
İstihbarat birimleri, terör<br />
örgütünün patlayıcıları jammer cihazlarından<br />
etkilenmeden infilak<br />
ettirebilmek amacıyla kablo kullandığını<br />
belirtiyor. İstihbarat kaynakları,<br />
patlayıcı düzeneği ile<br />
güçlerimiz ve gereğini her zaman yapar."<br />
Abdullah Gül, terör örgütünün demokrasiden, Türkiye'nin<br />
gelişmesinden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin<br />
zenginleşmesinden, oradaki insanların devletine, milletine<br />
bağlılığından korktuğuna da işaret etti. Son olayların bunu provoke<br />
etmekle halkın devletine, milletine olan bağlılığını zedelemekle<br />
ilgili olduğunu dile getirdi. Ardından, "Bütün bunlara<br />
karşı devletimiz, bütün güvenlik güçlerimiz müteyakkızdır,<br />
gecesi gündüzü söz konusu değildir. Devletin gücü üstünde herhangi<br />
bir gücün olmadığını bütün herkes, içeride dışarıda<br />
dünya alem bilmesi gerekir. Şehitlerimize bir kez daha rahmet<br />
diliyorum." şeklinde konuştu.<br />
Erdoğan: Artık söz bitti, uygulama zamanı<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkâri'nin Çukurca<br />
ilçesinde gerçekleşen terörist saldırıyla ilgili, "Ramazan'la ilgili<br />
sabrımız bitmiştir. Sözün bittiği yerdeyiz." dedi. Terör olaylarıyla<br />
ilgili bütün açıklamaları yaptıklarını, bu açıklamalara<br />
rağmen yaşananların ortada olduğunu söyleyen Erdoğan, "Artık<br />
bundan sonrası konuşulmaz, sadece uygulanır. Bu konuda<br />
söyleyeceğimiz budur." ifadelerini kullandı.<br />
Başbakan Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü<br />
İcra Komitesi Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada sözlerine<br />
Hakkâri'deki saldırıyı lanetleyerek başladı. Şehitlere Allah'tan<br />
rahmet dileyen Erdoğan, "Tüm ailelere sabır dilerken,<br />
milletimin tekrar başı sağ olsun diyorum. Tabii biz bu mana<br />
dolu Ramazan ayı içinde özellikle sabırla devam ettiğimiz bir<br />
süreci, bu yaşanan olaylarla, bu mübarek ayda gölgelenmesini<br />
istemezdik ama ne yazık ki terör böyle acımasız, dini, milleti,<br />
ırkı, vatanı olmayan bir olay, bir fenomen." diye<br />
konuştu.Başbakan, konuşmasının ardından çıkışta basın mensuplarının<br />
sorularını cevapladı. "Sözün bittiği yerde misiniz?"<br />
şeklindeki soru üzerine, "Ben şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet<br />
diliyorum ve yaralılarımıza şifalar diliyorum. Artık daha<br />
önce de söylediğimiz gibi sözün bittiği yerdeyiz. Ramazan'la ilgili<br />
sabrımız bitmiştir." ifadelerini kullandı.<br />
Başbakan, "Ramazan ile ilgili sabrımız bitti, dediniz. Acaba bir<br />
operasyon mu gündemde?" sorusuna da, "Oldukça göreceksiniz.<br />
Bunlar konuşulmaz, yapılır." karşılığını verdi.<br />
"Bölgede olağanüstü hale dönüldüğüne dair eleştiriler var. Ne<br />
diyeceksiniz?" sorusu karşısında da şunları dile getirdi:<br />
"Şu ana kadar böyle bir şey gördünüz mü? Demokratik parlamenter<br />
sistem içerisinde neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır.<br />
Hukuk içerisinde öyle anlar olur ki, mevzi olarak da bazı adımlar<br />
atılır ama neyi gerektiriyorsa. Bunun kararını, güvenlik güçlerimizle<br />
hep birlikte otururuz, konuşuruz, veririz. Bu adımda<br />
insanımızın bölgedeki huzuru ve refahı bizim için çok çok<br />
önemli. Bölücü terör örgütü mensuplarına asla buraları teslim<br />
etmeyeceğiz.<br />
Bunlarla aralarına mesafe koymayanlar da bundan böyle<br />
bunun bedelini ödeyecektir. Bunu çok açık, geçenlerde<br />
söyledim, yine söylüyorum." Erdoğan, "Milli birlik ve kardeşlik<br />
projesi devam edecek mi?" sorusuna da, "O da aynen devam<br />
edecek." cevabını verdi.CİHAN<br />
Terör uzmanları: İstihbarat zafiyeti var, nokta operasyonlar yapılmalı<br />
PKK'nın artan saldırılarını yorumlayan<br />
uzmanlar teröre<br />
karşı nokta operasyonların hızlandırılması<br />
gerektiğini belirtiyor.<br />
Mithat Işık (Emekli Albay): Son<br />
saldırıda ciddi istihbarat<br />
zafiyetinin olduğu<br />
kanaatindeyim. Son bir ay<br />
içerisinde güvenlik güçleri ciddi<br />
zayiatlar verirken PKK'nın burnunun<br />
bile kanamaması dikkat<br />
kablonun bir gece önce döşenmiş<br />
olabileceğini değerlendiriyor. Üç<br />
kilometrelik kablo ile bomba<br />
düzeneğini infilak ettiren teröristlerin<br />
kolaylıkla kayıplara karıştığı<br />
öne sürüldü. Üst düzey kaynaklar,<br />
teröristlerin bölgede bir mağaraya<br />
gizlenmiş olabileceği üzerinde duruyor.<br />
Şehidin evinde<br />
Kürtçe ağıtlar yakıldI<br />
Hakkari'deki terörist saldırıda şehit<br />
olan er Serkan Altay'ın Burdur'un<br />
Tefenni ilçesindeki baba evinde<br />
Kürtçe feryatlar yükseldi. Muş'un<br />
Malazgirt ilçesinden Tefenni'ye göç<br />
eden Altay'ın yakınları, şehit<br />
haberini alınca Kürtçe ağıt yaktı.<br />
Şehidin evine de Türk bayrağı<br />
asıldı. Acılı baba Naif Altay, yeni<br />
yaptıkları ev için "Bu evi oğluma<br />
şehit evi olsun diye değil oğlum ve<br />
gelinim için yapmıştım." dedi. Amcası<br />
Nevzat Altay ise 10 oğlu<br />
olduğunu ve hepsinin askere<br />
gitmesini istediğini belirterek,<br />
terörün bitirilmesini istedi.<br />
Ailesini terörden kurtarmak için<br />
Tefenni'ye geldiğini ifade eden<br />
Nevzat Altay, "Ama yine de kurtaramadım."<br />
dedi. Terhisine 68<br />
gün kaldığı belirtilen şehit er<br />
Serkan Altay'ın altı çocuklu ailenin<br />
en büyük çocuğu olduğu ve askerden<br />
önce sözlendiği öğrenildi.<br />
Serkan Altay'ın küçük kardeşi Serdar<br />
Altay'ın da 7 ay sonra askere<br />
gideceği belirtildi.<br />
Endişeli bekleyiş acıya dönüştü<br />
Yozgatlı Uzman Çavuş Erhan Ar'ın<br />
evinde endişeli bekleyiş acı habere<br />
dönüştü. Ar'ın şehit olduğunun<br />
saat 19.00 sularında belirlenmesi<br />
üzerine acı haber akşam saatlerinde<br />
ailesine Yozgat Jandarma<br />
Komutanlığı'nda görevli bir binbaşı<br />
tarafından verildi. Haber üzerine<br />
yıkılan aile ve Yerköy ilçesi<br />
halkı büyük üzüntü yaşadı. Askerî<br />
yetkililer, şehidin kimlik bilgisinin<br />
çekici bir durum. Bölgede,<br />
demokratikleşme ve insan hakları<br />
yönündeki reformlar devam<br />
ettirilirken bir taraftan da nokta<br />
operasyonlar yapılmalı. Halkın<br />
örgütün eylemleri sebebiyle<br />
tahrik edilmesinin önüne geçilerek,<br />
demokratikleşme çalışmalarına<br />
devam edilmeli.<br />
Doç. Dr. Süleyman Özeren:<br />
PKK'nın asıl amacı, yeni anayasa<br />
sürecini etkilemek olduğu gibi<br />
kendilerine geç ulaştığı için akşam<br />
saatini beklemek zorunda kaldıklarını<br />
aktardı. Acı haberi alan şehidin<br />
babası Mustafa Ar,<br />
gözyaşlarına hakim olamadı.<br />
Şehidin annesi de yeni vefat etmiş<br />
Mayınlı pusuda şehit düşen Uzman<br />
Çavuş Hakan Çil'in (24), Kahramanmaraş'ın<br />
Afşin ilçesindeki<br />
babaevine ateş düştü. Şehit<br />
haberini Afşin Kaymakamı Faik<br />
Arıcan ve Emniyet Müdürü Veysel<br />
Ateş verdi. Şehidin, 3 aylık evli<br />
olduğu ve annesinin de yeni vefat<br />
ettiği öğrenildi. Hakan Çil'in İstanbul'da<br />
olan babasına ise telefonda<br />
oğlunun yaralandığı söylendi.<br />
Şehit Çil, bugün Afşin'de düzenlenecek<br />
törenin ardından toprağa<br />
verilecek. Öte yandan hain pusuda<br />
şehit düşen askerlerden Vedat<br />
Gülder'in (20) ölüm haberi köyünü<br />
yasa boğdu. Ardahan Göle'nin Budaklı<br />
köyünde ikamet eden şehidin<br />
babası Hüsamettin Gülder'e ve<br />
ailesine, askerî birlikler tarafından<br />
oğlunun şehit haberi bildirildi.<br />
Şehit er Vedat Gülder'in üç çocuklu<br />
ailenin ortanca çocuğu olduğu<br />
öğrenildi. Şehit olan köy korucusu<br />
Cabbar Gültekin'in (40) cenazesi<br />
ise Hakkari'ye bağlı Kırıkdağ<br />
köyünde toprağa verildi. Gültekin'in<br />
evli ve 6 çocuk babası olduğu<br />
öğrenildi.<br />
Sevkiyatta helikopter<br />
neden kullanılmıyor?<br />
Hakkari-Çukurca ile Tunceli-<br />
Pülümür, sarp arazi yapısı ve<br />
mayınlı tuzaklar nedeniyle terörle<br />
mücadelenin en çetin şartlarda<br />
yürütüldüğü araziler olarak<br />
biliniyor. Bir gün önce Hakkari Vali<br />
Yardımcısı Edip Çakıcı'nın 1<br />
dakikalık arayla kıl payı kurtulduğu<br />
mayınlı saldırıdan sonra<br />
Hakkari Çukurca arasında personel<br />
sevkiyatı yapılması istihbarat<br />
zafiyetini de gözlerin önüne<br />
seriyor. Bölgeyi yakından bilen bir<br />
hükümetin demokratikleşme çabalarını<br />
da sekteye uğratmak.<br />
Örgütün, Hakkâri'de son bir haftada<br />
polise-askere yönelik kanlı<br />
eylemlerin ilk hedefi bölgede<br />
güvenlik zafiyetinin yaşandığı<br />
havasını vererek halkın üzerindeki<br />
etkisini artırmak.<br />
Halil Mert (Emekli Yarbay):<br />
Artık terörle mücadele şehir<br />
merkezinde yapılmalı. Bunun<br />
için de istihbaratın güçlü olması<br />
mülki amir, bölgede son 20 yılda<br />
yüzlerce şehit verildiğini aktarıyor,<br />
istihbaratın yanı sıra idarî hataları<br />
da gündeme getiriyor. Kablo ile<br />
mayınların patlatılması da<br />
bölgedeki tepelere hakim örgüt<br />
militanlarının saldırıyı 'güven<br />
içinde' yaptıklarının göstergesi.<br />
Mülki amir, şu ifadeleri kullanıyor:<br />
"Bu bilinmesine rağmen intikallerde<br />
helikopter kullanılmaması,<br />
sabahın erken saatlerinin<br />
seçilmesi, yolda mayın tuzakların<br />
varlığı bilindiği halde tedbirsizce<br />
sevkiyat kararı alınması büyük<br />
hata. Örgütün kontrolünün olduğu<br />
yüksek riskli bölgelerde farklı yöntemler<br />
denenmeli. Çukurca ve<br />
civarında yıllardır belki 300 şehit<br />
verilmiştir. Bunun 100'ü bu yol<br />
üstünde ve mayın ve tuzaklar neticesinde<br />
olmuştur. Bu şartları bilen<br />
kimse bir gün önceki istihbarat ve<br />
saldırıya karşın intikal emri veremez?"<br />
Acılı anne: İnşallah<br />
Efendimiz'e komşu olur<br />
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde<br />
teröristlerin hain saldırısı sonucu<br />
şehit olan Binbaşı Yavuz Başayar'ın<br />
baba ocağına ateş düştü.<br />
Şeker hastası olan baba kendisine<br />
taziyeye gelen komutana sarılarak,<br />
"Yavuz'umu niye getirmediniz?"<br />
diye ağladı. Acılı babaya sağlık<br />
ekipleri müdahale etti. Anne İnayet<br />
Başayar ise şehit olan oğluna<br />
ağıt yaktı. Gözyaşlarına boğulan<br />
anne, "Oğlum şehit oldun, inşallah<br />
Peygamberimiz'e komşu olursun."<br />
dedi. Şehidin anne ve babasını,<br />
taziye ziyaretine gelen askerî yetkililer<br />
teskin etmeye çalıştı. Binbaşının<br />
şehit olduğu haberini alan<br />
komşuları ise balkonlarına Türk<br />
bayrağı asarak, teröre tepkisini dile<br />
getirdi. Evli olan Binbaşı Başayar'ın<br />
Fırat (10) ve İrem (6) adında<br />
iki çocuğu bulunduğu<br />
öğrenildi. CİHAN<br />
gerekiyor. Kamu Güvenliği Teşkilatı'nın<br />
bölgedeki etkinliği<br />
artırılarak istihbarat tek elde<br />
toplanmalı.<br />
Cevat Öneş (Emekli MİT<br />
Müsteşar Yardımcısı): Silahların<br />
ortaya çıkması demokratik<br />
anayasanın konuşulmasını engelliyor.<br />
Saldırıların ardından<br />
duygusal açıklamalar sorunun<br />
çözümüne katkı sağlamaz.<br />
Türkiye demokrasi yolundan<br />
dönmemeli. PKK tasfiye korkusu<br />
ile etrafa saldırıyor. Türkiye, PKK<br />
sorununa demokrasi ve hukuk<br />
devleti ilkesini dikkate alarak<br />
çözüm aramalı.<br />
Atilla Sandıklı (Bilgesam<br />
Başkanı): Terör örgütü eylemlerine<br />
böyle devam ederek devlete<br />
aynı şekilde cevap vermekten<br />
başka bir çare bırakmıyor.<br />
Terörden rant sağlanması kanunsuz<br />
işler yapan insanların<br />
hayat tarzı haline geldi. Doğu<br />
bölgesindeki halk da bu gidişattan<br />
memnun değil. Kürt vatandaşlarımızın<br />
tamamının teröre<br />
destek verdiğini<br />
söyleyemeyiz.CİHAN<br />
Bir gün önce istihbarat alındığı doğru mu?<br />
Çukurca'daki saldırı, soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Bir gün önce gelen istihbarata rağmen askerî sevkiyatın durdurulmadığı ileri sürüldü. Vali yardımcısına<br />
yönelik saldırının üstünden 24 saat geçmeden olayın yaşanması 'zafiyet' endişesine yol açtı. 6 ayda 4 saldırının yaşandığı bölgede, alan hakimiyeti sağlanamadı<br />
Hakkari-Çukurca'da 12<br />
şehit verilmesi, istihbarat<br />
ve terörle mücadele<br />
yöntemini<br />
yeniden tartışmaya<br />
açtı. Terör uzmanları,<br />
aynı bölgede son 6<br />
ayda dördüncü<br />
saldırının düzenlenmesinin<br />
istihbarat<br />
zafiyetini gözler önüne<br />
serdiğini anlatıyor<br />
Darbe Günlükleri 2: Çetin Doğan<br />
ve Hurşit Tolon bir şeyler yapıyor<br />
Amirallere suikast iddiasıyla hazırlanan 2. iddianamenin delil klasörlerinde eski Deniz<br />
Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüklerinden yeni bölümler ortaya çıktı. Günlükler,<br />
önceki darbe günlüklerini ve Balyoz planını doğruluyor. Günlüklerde AK Parti'nin ilk kez<br />
tek başına iktidara geldiği 3 Kasım 2002 günü için 'En uğursuz gün' ifadesi dikkat çekiyor<br />
Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz<br />
darbe planları ilk olarak<br />
eski Deniz Kuvvetleri Komutanı<br />
emekli Oramiral Özden<br />
Örnek'e ait günlüklerin Nokta<br />
dergisinde yayımlanmasıyla<br />
ortaya çıkmıştı. 'Darbe günleri'<br />
olarak adlandırılan notlarda,<br />
AK Parti'nin iktidara<br />
gelmesinden rahatsızlık<br />
duyan kuvvet komutanlarının<br />
yaptıkları darbe hazırlıkları<br />
ayrıntılı olarak anlatılıyordu.<br />
Amirallere suikast iddiasıyla<br />
hazırlanan 2. iddianamenin<br />
ek klasörleri önceki gün<br />
avukatlara dağıtıldı. Söz<br />
konusu klasörler içinde yer<br />
alan ve Özden Örnek'e ait<br />
olduğu ileri sürülen günlükler<br />
dikkat çekici. Söz konusu<br />
notlar AK Parti iktidara<br />
gelmeden hemen önce ve<br />
hükümetin ilk yıllarını kapsıyor.<br />
Notlar, Ergenekon<br />
sanığı Mustafa Balbay'ın<br />
darbe günlükleriyle de birebir<br />
örtüşüyor. Ayrıca Balyoz<br />
davasının bir numaralı sanığı<br />
Çetin Doğan'la ilgili cümleler<br />
de dikkat çekici. İkinci amirallere<br />
suikast iddianamesi<br />
sanıklarından Koramiral<br />
Deniz Cora'da ele geçirilen ve<br />
Özden Örnek'e ait olduğu ileri<br />
sürülen günlükten bazı<br />
bölümler:<br />
Özkök'le alay ediyorlar: (19-25<br />
Mayıs 2002) Akşam Kalender'de<br />
Genelkurmay Başkanı<br />
ve eşi onuruna Harp Akade-<br />
mileri Komutanı tarafından<br />
verilen akşam yemeğine<br />
katıldık. Orgeneral<br />
Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök'e<br />
onu hiçe sayar gibi muamele<br />
ediyor, her fikrini tersliyor ve<br />
bazen de onunla alay ediyor.<br />
Bence utanç verici<br />
davranışlardı.<br />
Büyükanıt'ın dosyası hazır:<br />
(01 Eylül 2002) Bugün<br />
Ankara'dan Filiz aradı. Laf<br />
arasında Sevil'e aldıkları bir<br />
haberden Yaşar (Büyükanıt)<br />
hakkında da bir dosya tanzim<br />
edildiğini öğrenmişler. Bu<br />
haber bize intikal eden haberleri<br />
doğrular mahiyette<br />
olduğu için önemli.<br />
Bugün en uğursuz gün: (04-10<br />
Kasım 2002) Bugün 4 Kasım<br />
2002 şanssız ve uğursuz bir<br />
gün. Sabahleyin seçim<br />
sonuçlarını öğrendik. AKP %<br />
35,5 oy ve 363 milletvekili ile<br />
birinci parti.Umarım başımız<br />
derde girmez: (25-29 Kasım<br />
2002) Törenden sonra hep beraber<br />
komutanın odasına gittik.<br />
8 orgeneral/amiral oturur<br />
oturmaz MGK Genel<br />
Sekreteri, Tayyip Erdoğan'ı<br />
nasıl payladığını anlatmaya<br />
başladı. Hemen konu AKP'ye<br />
karşı ne yapılması gerektiğine<br />
ve onların neler yapabileceğine<br />
geldi. İnanılmaz bir<br />
konuşma seyrettim ve dinledim.<br />
... Genelkurmay<br />
başkanı ağzını açamıyordu.<br />
Herkes bir şahindi. Umarım<br />
başımız derde girmez.<br />
Çetin Doğan rahatsız: (24<br />
Şubat-02 Mart 2003)<br />
Genelkurmay denetlemesi<br />
için bölgeye gelen Tümgeneral<br />
Can Teller ziyarete geldi.<br />
Oldukça ilginç bir görüşme<br />
yaptık. Genelkurmay<br />
Başkanı'nın şahsına karşı bir<br />
tepkisi olduğu, dinci kesimlere<br />
kendisine yaraşır bir şekilde<br />
tepki vermediği gibi<br />
adeta onlarla işbirliği yaptığını<br />
ve Çetin Doğan Paşa ile<br />
Hurşit Tolon Paşa'nın bu<br />
konulardan çok rahatsız<br />
olduklarını ve kendi aralarında<br />
bir şeyler yaptığını,<br />
benim de onlarla görüşmemi<br />
ima etti. Bir tümgeneralin<br />
böyle konuşması beni şaşırttı.<br />
Genç subaylar AKP'den tedirgin:<br />
(23 Mayıs 2003) Sevil ile<br />
beraber Sarıyer'de 1. Ordu Komutanı<br />
ve eşi tarafından<br />
Genelkurmay Başkanı ve komutanlar<br />
onuruna verilen<br />
akşam yemeğine gittik. Bizimki<br />
ve havacı yoktu. Kara<br />
Kuvvetleri ve Jandarma Genel<br />
Komutanı ile yaptığımız<br />
görüşmelerden anladığım,<br />
Genelkurmay Başkanı'na<br />
karşı tam bir tavır oluşmuş<br />
vaziyette. Kendisini yumuşak<br />
ve korkak buluyorlar.<br />
Cumhuriyet <strong>Gazetesi</strong><br />
yazarlarından Mustafa Balbay,<br />
Janadarma Genel Komutanı'na<br />
gelerek "Bildiklerimi<br />
bir yazarsam kaçacak delik<br />
bulamaz." demiş. Bugün<br />
ayrıca Cumhuriyet<br />
gazetesinde "Genç subaylar<br />
AKP'den tedirgin" başlıklı bir<br />
haber yayınlandı.<br />
Komutanlar ayağa kalkmadı:<br />
(01 Ağustos 2003) YAŞ toplantısı<br />
başladı. Başbakan Tayyip<br />
Erdoğan ve Milli Savunma<br />
Bakanı Vecdi Gönül ayrı ayrı<br />
salona geldiler. RTE,<br />
Genelkurmay Başkanı ile beraber<br />
salona girdi. Tüm orgeneral<br />
ve amiraller<br />
kendisine ne selam verdiler<br />
ne de ayağa kalktılar...<br />
Eruygur, Cumhuriyet'e<br />
sızdırıyor: (4-10 Ağustos 2003)<br />
Ayrılmadan önce Başbakan'ın<br />
gelmesini beklerken Yaşar<br />
Paşa ile bir saate yakın<br />
konuştuk. Jandarma Genel<br />
Komutanı Şener'in bütün bilgileri<br />
Cumhuriyet <strong>Gazetesi</strong>'ne<br />
sızdırdığını ve bunu bildiklerini<br />
anlattı. CİHAN