26.02.2013 Views

Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi

Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi

Özel sektörün yurtdışı kredi borcu - Ekonomi Gazetesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Eko no mi Halis Toprak çekyatın parasını istedi<br />

G<br />

4<br />

19 AĞUSTOS 2011 CUMA<br />

Yadırgadığımız Angus<br />

etine de alıştık<br />

Et Balık Kurumu'nca ithal edilerek satışa<br />

sunulan angus etinin başlangıçta yadırgandığı<br />

ancak, Türk halkının bu tada alıştığı,<br />

ithal et sayesinde yerli etin kilosunun 20-25<br />

TL'de sabitlendiği belirtildi.Türkiye Lokantacılar<br />

Federasyonu Başkan Vekili ve Adana<br />

Lokantacılar ve Kebapçılar Odası Başkanı<br />

Şefik Aslan yaptığı açıklamada, Türkiye'nin<br />

hayvancılıkla ilgili yaşadığı sıkıntıların yeni<br />

olmadığını, yılların birikiminin bulunduğunu<br />

ancak, son dönemlerde kırsal destekleme<br />

planları kapsamında hayvancılığa destek<br />

sağlanmasının gelecek için ümit verici<br />

olduğunu bildirdi.<br />

Hükümetin, piyasada yükselen yerli et fiyatlarını<br />

frenlemek ve et ihtiyacını karşılamak<br />

amacıyla ithalatına izin verdiği angus etinin<br />

piyasada dengeyi kurduğunu anlatan Aslan,<br />

''Başlangıçta yadırganan bu etin tadına Türk<br />

halkı artık alıştı. Şimdi bazı marketler yerli et<br />

diye angus eti satsa bile kimse farkına varmıyor''<br />

dedi.Aslan, ''angus'' etinin Et Balık<br />

Kurumu'nda 16-17 TL'den satıldığını, buna<br />

karşın yerli etin kilosunun 20-25 TL civarında<br />

olduğunu belirterek, ''Her zaman yerli<br />

üreticinin desteklenmesinden yanayız ancak,<br />

şu da bir gerçek ki; angus eti gelmeseydi etin<br />

kilo fiyatı 50 TL'yi geçerdi. Şu anda ithalat,<br />

gümrük vergileri yükseltilerek frenlendi.<br />

Böyle devam ederse et fiyatları yükselişe<br />

geçer'' dedi.<br />

Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve yoğun nüfusuyla<br />

hayvancılık için en elverişli ülkeler<br />

arasında olduğuna da dikkati çeken Aslan,<br />

şöyle devam etti:''Et fiyatları sadece sıradan<br />

bir vatandaşı değil, kasabından lokantacısına<br />

kadar herkesi etkiliyor. Lokantacı, eti yüksek<br />

fiyattan aldığında elbette bunu sattığı yemeğe<br />

de yansıtacaktır. Bu durumda doğal olarak fiyatlar<br />

yükseldiğinde satışlar da azalacaktır. Bu<br />

nedenle dileğimiz kendi etimizi kendimiz<br />

ucuza mal ederek, ucuza satılmasının sağlanmasıdır.<br />

Bu durumda angus etine de ihtiyaç<br />

duymaz, döviz kaybına uğramayız.''AA<br />

Abant Gölü'nde 5<br />

hektarlık büyüme<br />

Abant Gölü çevresinde yapılan çevre<br />

düzenleme çalışmaları nedeniyle doğal<br />

dengenin bozulduğunu ve alanın 5 hektar<br />

daha büyüdüğü belirtildi.Abant Tabiat<br />

Parkı'ndan 24 Haziran 2011 tarihinde uydu<br />

fotoğrafı aldıklarını ve bunu daha önceki<br />

fotoğraflarla karşılaştırdıklarını belirten<br />

Külköylüoğlu, ''Amerika'da bu işin uzmanı<br />

olan bir arkadaşla beraber verileri<br />

değerlendirdik. Abant'ın son çalışmalardan<br />

sonra alanının yaklaşık 5 hektar daha<br />

arttığını, yüzey alanının genişlediğini gördük.<br />

125 hektar olan alanı 130 hektara ulaştı. Bu<br />

değişim uzun süreli çalışmalar sonucunda<br />

elde edilen verilere dayalı'' diye konuştu.<br />

Külköylüoğlu, Abant kıyı şeridinin 5 hektar<br />

büyümesiyle kıyı bölgelerde yaşayan bazı<br />

canlıların olumsuz etkilendiğini, kıyıda<br />

yuvası bulunan su samurlarının yuvalarının<br />

sular altında kaldığını öne sürdü.<br />

''Abant'ta gidenler geri gelir mi?<br />

Gelmeyecektir'' diyen Külköylüoğlu, sözlerini<br />

şöyle sürdürdü:''Ne yazık ki Abant'ın kıyı<br />

şeridi bozulmuştur. Abant'ın kıyı şeridine<br />

bağlı olan canlılar da ona göre olumsuz<br />

şekilde etkilendi. Ayrıca bu artış Abant<br />

Gölü'nün su kalitesini etkileyen değişiklikleri<br />

de beraberinde getirdi. Üniversitemizde<br />

bulunan öğretim görevlilerince Abant<br />

Gölü'nün uzun dönemli yapısı incelenecek.<br />

Bu zamana kadar olan veriler ve bilgiler<br />

gösteriyor ki Abant'ta bir değişim söz konusu.<br />

Bu değişim iyiye doğru gitmiyor. Abant'ın<br />

yapısı değişmek üzere. Önümüzdeki<br />

dönemlerde bunları daha net bir şekilde<br />

göreceğiz.''<br />

''ABANT ALASI YOK OLUYOR''-<br />

Külköylüoğlu, Abant'ta kıyı şeridinin<br />

bozulmasının Abant alabalığının yakından<br />

etkilediğini ifade etti. Abant Alası'nın soğuk<br />

sularda yaşamını sürdürdüğüne işaret eden<br />

Külköylüoğlu, ''Kıyı şeritleri genişletilerek<br />

daha çok sıcak alan yaratılmasıyla fiziksel ve<br />

kimyasal alan değişti.”dedi.AA<br />

İ şadamı<br />

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son<br />

aylarda dünya ekonomisiyle ilgili<br />

açıklanan verilere, alınan siyasi kararlara<br />

bakıldığında pek iç açıcı bir tablo<br />

görülmediğini, büyüme beklentilerinin<br />

ciddi şekilde aşağıya doğru revize edildiğini<br />

söyledi.<br />

Dünya ekonomisinin beklenenden daha<br />

durgun bir dönem yaşayacağının<br />

görüldüğünü ifade eden Babacan, Almanya<br />

Başbakanı Merkel ile Fransa<br />

Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin yaptıkları<br />

toplantıdan finansal işlemlerden yeni vergi<br />

alınması kararı çıktığını hatırlattı. Vergi<br />

artışının ekonomik büyümeye de olumsuz<br />

Halis Toprak, boşanma davası açtığı kendisinden<br />

54 yaş küçük eşi Nazlıcan Tagizade’den eşyalarını geri<br />

almak üzere mahkemeye başvurdu.Çekyat ve televizyon gibi<br />

ev eşyalarının yanı sıra eşinin altınlar ile otomobili de aldığını<br />

kaydeden Halis Toprak, söz konusu malların toplamının<br />

şimdilik yaklaşık 10 bin TL olduğunu kaydetti.CİHAN<br />

etkisi olacağını, burada yapılması<br />

planlanan asıl adımın tasarruf olduğunu,<br />

kamu harcamalarını kısmak gerektiğini<br />

aktaran Babacan, söz konusu ülkelerin<br />

sadece vergi artırarak böyle bir ortamda<br />

normal bir döneme geçmelerinin mümkün<br />

olmadığını dile getirdi.<br />

Kanal 24'te konuşan Babacan, Türkiye<br />

ekonomisinde ise bambaşka bir tablo<br />

olduğunu vurguladı. Kamu <strong>borcu</strong>nun milli<br />

gelire oranının yüzde 40'ın altına ineceğini<br />

beklediklerini aktaran Babacan, Avrupa<br />

ülkelerinde ise ciddi bütçe açıklarının<br />

olduğunu, en sağlam ekonomi denilen<br />

Almanya'da bile yüzde 3,3 açık olduğunu<br />

kaydetti.<br />

Babacan, "Bugün Avrupa ile Türkiye<br />

arasında kamu maliyesine baktığımızda<br />

neredeyse siyahla beyaz gibi ayrı bir tablo<br />

var." dedi. Bundan sonraki yaşanacak<br />

gelişmelerin, kurların yönünü aşağı ya da<br />

yukarı etkileyeceğine işaret eden Babacan,<br />

"Kurla ilgili önemli olan herkesin kendini<br />

kurla ilgili aşağı ya da yukarı hareketlerden<br />

koruyacak önlemler almasıdır.'' diye<br />

konuştu.<br />

Cari açıkla ilgili hem kısa vadeli hem daha<br />

yapısal tedbir paketi üzerinde çalıştıklarını<br />

anlatan Babacan, şunları kaydetti:<br />

"Kamu maliyesi duruşu, cari açığı dikkate<br />

alan bir duruş olacak.'' Dünya<br />

ekonomisinin üç şeritli otobandan tek<br />

şeritli ve sıkıntılı bir yola gittiğini anlatan<br />

Babacan, "İster istemez yavaşlamak<br />

zorundayız zaten trafik yavaşlayacak,<br />

bütün arabalar yavaşlayacak, biz de<br />

Gelir İdaresi 1 milyonuncu çağrıyı cevapladı<br />

elir İdaresi Başkanlığı (GİB)'ndan yapılan açıklamadae<br />

VİMER tarafından cevaplanan çağrı sayısının<br />

her geçen yıl arttığını vurguladı.Kuruluşundan bu yana<br />

etkin ve verimli hizmet için kendini sürekli yenileyen<br />

VİMER, bilgi danışma hizmetinin yanı sıra ihbar<br />

bildirimlerinin alınması ve MTV plaka ve tescil tarihi<br />

sorgulama hizmetlerini de sunuyor. CİHAN<br />

yavaşlayacağız.'' şeklinde konuştu. 2012<br />

yılında 2011 kadar yüksek bir büyüme<br />

hızının görülmeyeceğini anlatan Babacan,<br />

Türk ekonomisinde de bunun muhtemelen<br />

yüzde 5'in altında olacağını bildirdi.<br />

Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />

"Burada önemli olan şu: Uyguladığımız<br />

politikalar yüzde 7, 8, 9 büyüyelim derken<br />

Allah korusun, Türkiye'yi bambaşka<br />

sıkıntılarla karşı karşıya bırakacak<br />

politikalar değil. Tabii ki ekonomik<br />

daralmayı da arzu etmeyiz. Frene fazla<br />

basıp, vitesi çok küçültüp, arabayı durma<br />

noktasına hatta yokuş aşağıya kayma<br />

noktasına getirmememiz lazım. Makul<br />

hızımızı korumamız lazım. Dolayısıyla çok<br />

çok dikkat edilmesi, bütün kurumların<br />

teyakkuzda olması gereken bir<br />

dönemdeyiz.''dedi.CİHAN<br />

Unilever, 36 ülkeyi Türkiye'den yönetecek<br />

Unilever Dünya Başkanı Paul<br />

Polman, Unilever Türkiye’nin,<br />

bugün itibariyle Rusya da dâhil<br />

toplam 750 milyonluk nüfusa sahip<br />

36 ülkenin yönetim merkezi<br />

olacağını söyledi.Polman,<br />

“Türkiye’den 10 Türkiye nüfusu<br />

büyüklüğünde 36 ülke<br />

yöneteceğiz,başardıklarınızla gurur<br />

duymalısınız” dedi.Polman’ın<br />

verdiği bilgiye göre yeniden<br />

yapılanma doğrultusunda, 2009<br />

yılından bu yana Unilever Asya,<br />

Afrika, Orta ve Doğu Avrupa Başkan<br />

Yardımcısı ve Unilever Türkiye<br />

CEO’su olarak görev yapan İzzet<br />

Karaca’nın da görev ve sorumluluk<br />

alanı genişledi. İzzet Karaca, yeni<br />

dönemde mevcut sorumluluklarına<br />

ek olarak, NAME (Kuzey Afrika,<br />

Ortadoğu ve RUB (Rusya, Ukrayna,<br />

Beyaz Rusya) Başkan Yardımcılığı<br />

görevini de İstanbul’daki Merkez<br />

Ofis’ten yürütecek.<br />

-“TÜRKİYE 8 YÖNETİM<br />

MERKEZİNDEN BİRİ OLACAK”-<br />

OMO, Lipton, Sana, Dove, Knorr,<br />

Magnum, Algida gibi markaların<br />

üreticisi olan, dünyada 180’den<br />

fazla ülkede faaliyet gösteren ve<br />

ürünleri her gün 2 milyar insanla<br />

buluşan ve geçen yıl 44.3 milyar<br />

Euro ciro gerçekleştiren Unilever’in<br />

Dünya Başkanı Paul Polman,<br />

Unilever’in sürdürülebilir<br />

büyümesini garanti altına<br />

alabilmek için 23 olan yönetim<br />

bölgesi sayısını 8’e indirdiklerini,<br />

bu 8 bölgeden birinin merkezinin<br />

de Türkiye olarak belirlendiğini<br />

açıkladı. Buna göre Türkiye’den<br />

yönetilen ülke sayısının Rusya,<br />

Kuzey Afrika ve Ortadoğu<br />

Bölgesi’nin de eklenmesiyle 12’den<br />

36’ya çıktığını ve bunun da 750<br />

milyonluk bir nüfusa karşılık<br />

geldiğini belirten Polman,<br />

“Unilever olarak Türkiye’den 10<br />

Türkiye daha anlamına gelen bir<br />

nüfus büyüklüğünü yöneteceksiniz.<br />

Türkiye olarak bu büyüklükle ve<br />

yakın geçmişte ekonomik ve<br />

toplumsal alanda başardıklarınızla<br />

gurur duymalısınız. Türkiye büyük<br />

bir potansiyel içeriyor. Türkiye’nin<br />

liderliğini yaptığı bölge yakın<br />

gelecekte Unilever’in global<br />

büyümesinden daha hızlı bir<br />

büyüme gösterecek”<br />

diye konuştu.CİHAN<br />

Avrupa, vergi artırmak yerine<br />

kamu harcamalarını kıssın<br />

Merkel-Sarkozy zirvesinden çıkan finansal işlemlere vergi kararını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi artışının ekonomik büyümeyi<br />

olumsuz etkileyeceğini söyledi. Asıl yapılması gerekenin tasarruf olduğunu kaydeden Babacan, kamu harcamalarını kısmak gerektiğini vurguladı<br />

Türkiye’nin 2011’in ilk 6 ayında ve geçen<br />

yıl petrol ile doğalgaza ödediği fatura,<br />

istatistiklere ‘gizli veri’ olarak yansıdı.<br />

BOTAŞ’ın Rusya’dan aldığı 6 milyar<br />

metreküp doğalgaz sözleşmesinin yıl<br />

sonunda süresi dolacağı için ‘verilerin<br />

gizlendiği’ iddia edildi.<br />

TÜİK yetkilileri, gizli verinin nedenini “Bir<br />

ürünü ithal ya da ihraç eden tek bir firma ise<br />

firmanın isteği doğrultusunda, bu veriler<br />

gizleniyor. BOTAŞ’ın da bizden böyle bir<br />

talebi olduğu için verileri gizledik” sözleriyle<br />

açıkladı.<br />

TÜİK yetkilileri, söz konusu verinin<br />

BOTAŞ’tan gelen talep üzerine ‘içeride ve<br />

dışarıda rekabet’ gerekçesiyle<br />

haziran ayından itibaren gizlendiğini<br />

aktardı.<br />

TÜİK’in dış ticaret istatistiklerinde 2010 ve<br />

2011’in ilk 6 ayında, Türkiye’nin petrol ve<br />

doğalgaz faturası gizlenirken, Hazine<br />

Müsteşarlığı’nın ekonomik göstergeler<br />

raporunda 2010 yılında ham petrol ve<br />

doğalgaza ödenen miktar 21.4 milyar dolar<br />

olarak görünüyor.<br />

Enerji Bakanlığı yetkilileri, “İthalat miktarı<br />

yayınlandığında ithal ettiğimiz gazın fiyatı<br />

belli oluyor. Bu da gaz alınan ülkelere karşı<br />

elimizi ve pazarlık gücümüzü zayıflatıyor”<br />

bilgisini verdi..AA<br />

Terör uzmanlarına<br />

yüzde 100 maaş zammı<br />

İşadamı Halis Toprak, boşanma davası açtığı kendisinden 54<br />

Müsteşarlıkta bin 930 lira olan en yüksek maaş 4 bin liraya kadar<br />

yükseltilecekHükümet, terörle mücadelede koordinasyon sağlamak<br />

için kurulan ve çalışmalarını hızlandıran Kamu Düzeni ve Güvenliği<br />

Müsteşarlığı'nda (KDGM) görev alacak terör uzmanlarının maaşını<br />

arttırmak için harekete geçti.<br />

Müsteşarlıkta aylık bin 430 ile bin 930 lira arasında değişen maaş<br />

oranın yetersiz görülmesi üzerine çalışma başlatıldı. Kanun<br />

Hükmünde Kararname yetkisi ile kurumun personel konusunda da<br />

takviye edilmesi planlanıyor.Özlük haklarındaki düzenleme ile<br />

uzmanların kadro derecelerine göre 4 bin liraya kadar maaş alması<br />

öngörülüyor. Terörle mücadelede strateji ve politika üretmek<br />

amacıyla kurulan KDGM'nin yetkilerinin de genişletilmesi<br />

gündemde.<br />

KHK ile KDGM'nin özellikle sivil toplum örgütleri ve stratejik<br />

araştırma kuruluşları ile işbirliği yapabilmesinin de önü<br />

açılacak.KDGM böylelikle saha araştırmalarını çok daha etkin<br />

yerine getirebilecek. KDGM, terörle mücadelede önümüzdeki<br />

dönemde izlenecek stratejiyi kapsamında ise vatandaşları<br />

bilgilendirmeye yönelik spot filmler hazırlayacak.Başta Avrupa ve<br />

ABD'de olmak üzere, yurt dışında terör örgütüne destek veren yayın<br />

organları, yazarlar ve gazeteciler tespit edilecek.AA<br />

6 aylık enerji ithalat faturası gizli veri oldu<br />

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı dış ticaret<br />

verileri kapsamında ham petrol ve doğalgaz ithalatı sır oldu<br />

İTO: İstanbul'daki binalar dönüşmeli<br />

17 Ağustos Marmara Depremi’nin 12’nci yıldönümünde yaşanan acıların yüreklerde tazeliğini<br />

koruduğunu belirterek, büyük depremde hayatını kaybedenleri rahmetle andıklarını<br />

kaydetti.Yalçıntaş 1.6 milyon binanın 1 milyonuna yakınında kaçak ve imarsız eklerin sözkonusu<br />

olduğuna dikkat çekerek, bu binaların bir bölümünün de işyeri olarak kullanıldığını vurguladı.<br />

Yalçıntaş, “Bu kaçak ve imarsız yapılarda üretim yapmak zorunda kalan firmalarımızın çok büyük<br />

sorunları var. Binlerce kişinin geçimini sağladığı işlerini bir şekilde sürdürmek zorundalar. Yapısal<br />

dönüşüm olmalı, bunun başka bir yolu yok. Şu anda İstanbul’da binlerce işyeri sahibi ruhsat alamıyor<br />

ya da geçici işyeri ruhsatıyla iş yapmaya çalışıyor. Ama burada da çok ciddi sorunlar var” dedi.<br />

İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, İstanbul’da büyük bir deprem daha beklendiğini hatırlatarak, “Hem can<br />

güvenliği hem de ekonomik hayatın sağlıklı işleyebilmesi için bir an önce binaların yeniden<br />

dönüşümünü gerçekleştirmeliyiz. 12 yıl sonra hâlâ ‘geç kalıyoruz’ söylemiyle kendimizi<br />

avutmamalıyız” ifadelerini kullandı.AA

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!