17.05.2013 Views

Pankreatik Burkitt lenfoma olgusu: radyolojik bulgular

Pankreatik Burkitt lenfoma olgusu: radyolojik bulgular

Pankreatik Burkitt lenfoma olgusu: radyolojik bulgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Diagn Interv Radiol 2009; 15:39-42<br />

Bu makale Diagnostic and Interventional Radiology’de yer alan İngilizce makalenin<br />

Türkçesi olup kaynak gösterme ve dizinleme amacı ile kullanılamaz.<br />

A case of pancreatic <strong>Burkitt</strong> lymphoma: radiological findings. M. Sağlam,<br />

M. İ. Yılmaz, M. R. Mas, İ. Taşçı, F. Örs, A. Sönmez, S. Deveci<br />

<strong>Pankreatik</strong> <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong> <strong>olgusu</strong>: <strong>radyolojik</strong><br />

<strong>bulgular</strong><br />

Mutlu Sağlam, Mahmut İlker Yılmaz, Mehmet Refik Mas, İlker Taşçı, Fatih Örs, Alper Sönmez,<br />

Salih Deveci<br />

ÖZET<br />

Öncelikli olarak pankreası tutan <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong> çok<br />

nadirdir. Hastalığın özgün klinik, laboratuvar veya<br />

görüntüleme bulgusu yoktur. Dolayısıyla özellikle<br />

fokal tutulumlarda tanı zordur. Biz burada <strong>radyolojik</strong><br />

görünümü alışılmadık bir primer pankreatik<br />

<strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong> <strong>olgusu</strong>nun ultrasonografi, bilgisayarlı<br />

tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme<br />

<strong>bulgular</strong>ını sunmaktayız.<br />

Anah tar söz cük ler: • pankreas • <strong>Burkitt</strong>, <strong>lenfoma</strong> •<br />

ultrasonografi • bilgisayarlı tomografi<br />

Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Radyoloji<br />

(M.S., F.Ö. drfors@yahoo.com), İç Hastalıkları (M.İ.Y.,<br />

M.R.M., İ.T., A.S.) ve Pataloji (S.D.) Anabilim Dalları, Ankara.<br />

Gelişi 14 Haziran 2007; revizyon isteği 25 Eylül 2007; revizyon gelişi 16 Ekim<br />

2007; kabulü 4 Kasım 2007<br />

ABDOMEN RADYOLOJİSİ<br />

OLGU BİLDİRİSİ<br />

Öncelikli olarak pankreası tutan <strong>lenfoma</strong> çok nadirdir; ekstranodal<br />

hastalıkta pankreasın malign <strong>lenfoma</strong> sıklığı yalnızca %0.6<br />

düzeyinde tahmin edilmektedir (1). Klinik belirti ve <strong>bulgular</strong>ı<br />

pankreatik adenokarsinomunkine benzediğinden pankreatik <strong>lenfoma</strong> tanısı<br />

genellikle çok zor konulabilir. İleri evre malign <strong>lenfoma</strong>lı hastaların<br />

prognozu kötüdür; ancak kemoterapi pankreatik adenokarsinoma göre<br />

daha etkili olabilir.<br />

<strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>/<strong>Burkitt</strong> hücreli lösemi genellikle ekstranodal hastalık<br />

şeklinde ortaya çıkan, daha çok çocuklarda (endemik, sporadik) ve<br />

bağışıklık sistemi bozukluğu bulunan kişilerde görülen, B hücrelerinden<br />

köken alan bir neoplazmdır. Endemik olgular genellikle Afrika’da<br />

görülür; çocukların yüz ve çene kemiklerini tutar ve çoğunlukla EBV<br />

genomu içerirler (2). Aralarında karaciğer, böbrek üstü bezleri, mide,<br />

barsak, pankreas, tükürük bezleri, tiroid, testisler ve kalbin bulunduğu<br />

başka yapıları da tutabilir. Histolojik açıdan iyi diferansiye olmayan<br />

lenfositik bir <strong>lenfoma</strong>dır. Tümör içinde tek bir tarzda dağılmış şekilde<br />

görülen geniş berrak sitoplazmalı makrofajlar “yıldızlı gök” manzarası<br />

oluşturur (3).<br />

<strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>nın abdomen ve pelvisteki <strong>radyolojik</strong> <strong>bulgular</strong>ı bildirilmiştir;<br />

ancak <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>nın pankreatik tutulumunun manyetik<br />

rezonans (MR) görüntüleme <strong>bulgular</strong>ı net olarak tanımlanmamıştır (4).<br />

Biz burada primer pankreatik <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>lı bir olgunun alışılmadık<br />

<strong>radyolojik</strong> (ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve MR) <strong>bulgular</strong>ını<br />

sunuyoruz.<br />

Olgu bildirisi<br />

Yirmi yaşında erkek hasta kilo kaybı, sırt ağrısı, alt çenede hissizlik,<br />

gece terlemesi ve egzersiz toleransında azalma yakınmaları ile başvurdu.<br />

Öyküsünde üç ay önce geçirilmiş tonsillit dışında özellik yoktu. Fiziksel<br />

muayene <strong>bulgular</strong>ı normaldi. Kafa ve göğüs grafileri normaldi. Laboratuvar<br />

tetkiklerinde normokrom normositer anemi ve laktat dehidrogenaz<br />

düzeyinde yükselme saptandı. Diğer tetkikleri normaldi.<br />

Abdominal ultrasonografide (US) pankreasta soliter bir lezyon dışında<br />

organ veya lenf düğümü tutulumu saptanmadı. Pankreastaki lezyonun<br />

büyütülerek yüksek çözünürlükte incelenmesi pankreas gövdesinde,<br />

28 x 30 mm boyutlarında, düşük ekojeniteli, yer yer düzgün kenarlı ve<br />

bölmeli nodüler bir lezyon olduğunu açığa çıkardı (Şekil 1). Kontrastlı<br />

ve kontrastsız torako-abdominal bilgisayarlı tomografi (BT) çekildi<br />

Türk Radyoloji Bülteni A63


Şekil 1. Transvers abdominal ultrasonografide pankreas gövdesinde düşük ekojeniteli, sınırları nisbeten iyi<br />

belirlenen, içinde bölmeleri bulunan nodüler lezyon görülmektedir.<br />

a<br />

b<br />

Şekil 2. a, b. Kontrastsız abdominal tomografide (a) pankreas gövdesindeki lezyonun parankimden ayırt<br />

edilemediği ve midenin arka yüzeyine doğru homojen bir kabarıklık oluşturduğu (oklar) görülmektedir. Kontrast<br />

sonrasında (b) pankreatik lezyonun hafif ve homojen kontrastlanma gösterdiği görülmektedir.<br />

A64 Mart 2009<br />

ve pankreastaki soliter lezyon dışında<br />

organ yada lenf düğümü tutulumu görülmedi.<br />

BT’de lezyonun midenin arka<br />

yüzeyine doğru homojen bir konveksite<br />

oluşturduğu ve pankreas parankiminden<br />

ayırt edilemediği saptandı.<br />

Kontrastlı BT görüntülerinde lezyonun<br />

nodüler, homojen ve hipodens bir kitle<br />

olduğu ve minimal kontrastlanma<br />

gösterdiği (intravenöz kontrast madde<br />

enjeksiyondan önce 50 HU, sonra 63<br />

HU) gözlendi (Şekil 2). T1 ağırlıklı<br />

turbo spin eko MR incelemesinde<br />

pankreas gövdesinde nodüler, sınırları<br />

kısmen iyi belirlenen, homojen ve<br />

hipointens bir lezyon olarak görüldü<br />

(Şekil 3a). T2 ağırlıklı turbo spin eko<br />

MR görüntüsü homojen ve hiperintens<br />

bir lezyon gösterdi (Şekil 3b). Gadolinyum<br />

sonrası T1 ağırlıklı MR görüntüde<br />

(Şekil 3c) lezyonun içindeki<br />

bölmeler boyunca çizgisel ve noktalı<br />

kontrastlanma alanlarının olduğu gözlendi.<br />

US kılavuzluğunda alınan ince<br />

iğne aspirasyon materyalinin histolojik<br />

incelenmesinde yaygın, yüksek dereceli<br />

B hücreli (<strong>Burkitt</strong>) <strong>lenfoma</strong> infiltrasyonu<br />

görüldü (Şekil 4).<br />

Tanıdan sonra doxorubicin temelli<br />

kombinasyon kemoterapisi başlandı.<br />

Ancak hastanın durumu hızla bozuldu<br />

ve hasta kemoterapinin ikinci ayında<br />

sepsis nedeniyle kaybedildi.<br />

Tartışma<br />

<strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>da pankreas da dahil<br />

olmak üzere çoklu organ tutulumu nispeten<br />

sıktır ve otopsi serilerinde %82<br />

oranında görüldüğü bildirilmiştir (5).<br />

Başka bir organ veya lenf düğümü tutulumu<br />

olmaksızın tek başına pankreas<br />

tutulumunun bulunması primer pankreatik<br />

<strong>lenfoma</strong> olarak adlandırılır. İzole<br />

pankreas tutulumunun bulunduğu <strong>Burkitt</strong><br />

<strong>lenfoma</strong> son derece nadirdir. Hastalar<br />

hızla büyüyen kitle ve çok yüksek<br />

laktat dehidrogenaz seviyeleri ile<br />

karşımıza çıkar ve doxorubicin temelli<br />

kombinasyon kemoterapi rejimleri ile<br />

tedavi olma potansiyeli taşır. Afrika’da<br />

görülen <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong> olgularının<br />

aksine, Amerika’da görülen olgularda<br />

çene tutulumu daha nadir, abdominal<br />

tümör, plevral efüzyon ve retroperitoneal<br />

lenfadenopati sıklıkları ise daha<br />

yüksektir (5, 6).


a<br />

b<br />

c<br />

Şekil 3. a-c. Aksiyal plandaki T1 ağırlıklı MR görüntüde (TR: 120, TE: 5.3) (a) pankreas gövdesinde nodüler,<br />

sınırları kısmen belirli, homojen, hipointens lezyon (oklar) görülmektedir. Aksiyal plandaki T2 ağırlıklı MR<br />

görüntüde (TR: 5500, TE: 120) (b) homojen, hiperintens lezyon (oklar) görülmektedir. Aksiyal plandaki T1<br />

ağırlıklı kontrastlı MR görüntüde (TR: 151, TE: 4.1) (c) yalnızca lezyonun bölmelerinin (oklar) lineer veya noktalı<br />

kontrastlanma gösterdiği görülmektedir.<br />

Pankreas tutulumu fokal, çok sayıda<br />

tekli nodüller veya yaygın tutulum şeklinde<br />

görülebilir. Bazen pankreas çok<br />

sayıda peripankreatik lenfadenopati<br />

içinde gömülmüş olarak bulunabilir ki<br />

böyle durumlarda pankreas tutulumu<br />

var mıdır, yoksa yalnızca bası mı söz<br />

konusudur anlaşılamaz (7).<br />

Ayırıcı tanıda öncelikle adenokarsinom<br />

ve pankreatit düşünülmelidir. Soliter<br />

primer pankreatik <strong>lenfoma</strong>da kitle<br />

genellikle tipik bir adenokarsinomdan<br />

daha büyüktür.<br />

Kitlenin boyutundan bağımsız olmak<br />

üzere pankreatik kanal dilatasyonunun<br />

ve sol renal ven seviyesinin<br />

altında lenfadenopatinin bulunmaması<br />

primer pankreatik <strong>lenfoma</strong> lehinedir.<br />

<strong>Pankreatik</strong> <strong>lenfoma</strong>lar adenokarsinomlardan<br />

farklı olarak nadiren damar darlığı<br />

veya tıkanıklığına yol açar. Keza<br />

sarılık da nadir görülür. <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong><br />

tümör etkisiyle ortaya çıkan veya<br />

kemoterapi sonrasında oluşan tümör<br />

lizisine sekonder pankreatite bağlı olarak<br />

pankreas bezinin tümünde büyüme<br />

şeklinde de ortaya çıkabilir (8, 9).<br />

<strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>daki pankreatik lezyonların<br />

tanısı genellikle US, BT ve<br />

MR görüntüleme ile konur. Hastalığın<br />

fokal veya yaygın pankreas tutulumunun<br />

kendine özgü bir <strong>radyolojik</strong><br />

görünümü yoktur. Ultrasonografideki<br />

başlıca bulgu yaygın veya fokal hipoekoik<br />

pankreatik genişlemedir (10). Peripankreatik<br />

lenf düğümü genişlemesi<br />

US ile pankreatik tümörden ayırt edilemez.<br />

Bilgisayarlı tomografide görülen<br />

hipodens, homojen, solid lezyonlar<br />

önceleri <strong>Burkitt</strong> <strong>lenfoma</strong>nın pankreatik<br />

tutulumunun <strong>radyolojik</strong> <strong>bulgular</strong>ı<br />

olarak takdim edilmişti (11). Ancak,<br />

tümör kitlesi içinde küçük, heterojen<br />

alanlar da görülebilir (8). BT <strong>bulgular</strong>ı<br />

morfolojik açıdan iki özellik gösterir:<br />

lokalize, sınırları iyi belirlenen tümör<br />

ve tüm bezi etkileyen difüz büyüme.<br />

Bizim olgumuzda abdominal ultrasonografide<br />

pankreas gövdesi içinde<br />

fokal, sınırları nisbeten iyi belirlenen,<br />

hipoekoik bir kitle görülmüştür. Ayrıca<br />

hipoekoik solid kitlenin içinde bölme<br />

oluşumlarını düşündüren çok sayıda<br />

lineer eko görülmüştür (Şekil 1). Lezyonun<br />

BT görünümü önceki yayınlarla<br />

uyumlu olmak üzere nodüler, homo-<br />

Türk Radyoloji Bülteni A65


Şekil 4. İnce iğne aspirasyon sitolojisinde normal pankreas asiner hücre demetleri (uzun oklar) ve küçük orta<br />

boyda yuvarlak çekirdekli atipik lenfoid hücreler (kısa oklar) görülmektedir (Papanicoloau boyası, x200).<br />

jen ve hipodens bir kitleydi. Bazı olgularda<br />

heterojen kontrastlanmadan<br />

bahsedilmekle birlikte (12), kitlenin<br />

kontrastlanması zayıf, ancak homojendi.<br />

Her ne kadar bu görünüm duktal<br />

adenokarsinom ile karıştırılabilirse de,<br />

ayırıcı tanıda kullanılabilecek birkaç<br />

<strong>radyolojik</strong> bulgu belirlenmiştir. Her iki<br />

durumda da erken dönemde yapılacak<br />

iğne biyopsisi endikasyonu vardır. Bizim<br />

olgumuzda, yoğunluk ölçümleri<br />

ile de gösterildiği üzere, hafif derecede<br />

homojen kontrastlanma mevcuttu.<br />

<strong>Pankreatik</strong> <strong>lenfoma</strong>nın MR görüntüleme<br />

<strong>bulgular</strong>ı bütünüyle karakterize<br />

edilememiştir. BT’de olduğu gibi, MR<br />

görüntüleme <strong>bulgular</strong>ının da başlıca<br />

iki morfolojik karakteri bildirilmiştir<br />

(8). İlk olarak BT’deki fokal kitleye<br />

karşılık gelmek üzere T1 ağırlıklı<br />

görüntülerde düşük sinyal yoğunluklu<br />

sınırları iyi belirlenen homojen bir<br />

kitle görülür. T2 ağırlıklı görüntülerde<br />

A66 Mart 2009<br />

bu kitlenin bezin geri kalan kısmına<br />

göre hafif-orta derecede daha fazla<br />

heterojen sinyal amplitüdü gösterdiği<br />

saptanır. İkinci morfolojik görünümde<br />

kontrastsız T1 ve T2 ağırlıklı görüntülerde<br />

düşük sinyal yoğunluklu yaygın<br />

tutulum ve hafif ila orta derecede kontrastlanma<br />

vardır. Bizim olgumuzda T2<br />

ağırlıklı görüntülerde pankreatik kitle<br />

heterojen değil homojendi ve gadolinyum<br />

enjeksiyonundan sonra kontrastlanma<br />

göstermedi. Yalnızca bölmeler<br />

lineer ve noktalı kontrastlanma gösterdi.<br />

Bu <strong>bulgular</strong> pankreatik <strong>lenfoma</strong>lı<br />

hastaların MR görüntülerinin bireysel<br />

farklılıklar gösterebileceği şeklinde<br />

yorumlanmıştır.<br />

Lenfomaların patolojik tanılarının<br />

güvenilir olması için genellikle büyük<br />

numunelerinin, en azında orta bölümlerinden<br />

iğne biyopsilerinin alınması<br />

gereklidir (13). Ancak bizim hastanemizdeki<br />

protokol önce en az girişimsel<br />

olan yöntemin uygulanmasıdır.<br />

US kılavuzluğunda yapılan ince iğne<br />

aspirasyon biyopsisi sitolojik tanı için<br />

yeterli olduğundan başka biyopsiye<br />

gerek kalmamıştır. Konsey kararıyla<br />

başka girişimsel işlem yapılmadan tedavi<br />

başlatılmıştır.<br />

Sonuç olarak, pankreastaki nodüler<br />

veya difüz lezyonların ayırıcı tanısında<br />

Hodgkin dışı <strong>lenfoma</strong>lar daima akılda<br />

tutulmalıdır. Mevcut şartlarda MR<br />

görüntülemenin pankreatik <strong>lenfoma</strong>ların<br />

diğer kitlelerden ayırt edilmesinde<br />

BT’ye üstün olduğu düşünülmemelidir.<br />

Bizim olgumuzda da olduğu gibi<br />

kesin tanı için en doğru yöntem derhal<br />

iğne biyopsisi yapılmasıdır.<br />

A CASE OF PANCREATIC BURKITT LYMPHOMA: RADIOLOGICAL FINDINGS<br />

ABSTRACT<br />

<strong>Burkitt</strong> lymphoma predominantly involving the pancreas is very rare. There is no<br />

specific clinical, laboratory, or radiological sign of the disease. Thus, the diagnosis,<br />

especially of focal involvement, is usually difficult. We here report ultrasonography,<br />

computed tomography and magnetic resonance imaging findings of primary pancreatic<br />

<strong>Burkitt</strong> lymphoma in a case with unusual radiological presentation.<br />

Key words: • pancreas • <strong>Burkitt</strong>, lymphoma • ultrasonography<br />

• magnetic resonance imaging<br />

Diagn Interv Radiol 2009; 15:39-42


Kaynaklar<br />

1. Rack KA, Delabesse E, Radford-Weiss<br />

I, et al. Simultaneous detection of MYC,<br />

BVR1, and PVT1 translocations in lymphoid<br />

malignancies by fluorescence in situ<br />

hybridization. Genes Chromosomes Cancer<br />

1998; 23:220–226.<br />

2. Harris NL, Jaffe ES, Stein H, et al. A<br />

revised European-American classification<br />

of lymphoid neoplasms: a proposal from<br />

the International Lymphoma Study Group.<br />

Blood 1994; 84:1361–1392.<br />

3. Kurosawa H, Matsunaga T, Shimaoka H, et<br />

al. <strong>Burkitt</strong> lymphoma associated with large<br />

gastric folds, pancreatic involvement, and<br />

biliary tract obstruction. J Pediatr Hematol<br />

Oncol 2002; 24:310–312.<br />

4. Krudy AG, Dunnick NR, Magrath IT,<br />

Shawker TH, Doppman JL, Spiegel R. CT<br />

of American <strong>Burkitt</strong> lymphoma. AJR Am J<br />

Roentgenol 1981; 136:747–754.<br />

5. Freeman C, Berg JW, Cutler SJ. Occurrence<br />

and prognosis of extranodal lymphomas.<br />

Cancer 1972; 29:252–260.<br />

6. Cohen MH, Bennett JM, Berard CW, et al.<br />

<strong>Burkitt</strong>’s tumor in the United States. Cancer<br />

1969; 23:1259–1272.<br />

7. Glazer HS, Lee JK, Balfe DM, Mauro<br />

MA, Griffith R, Sagel SS. Non-Hodgkin<br />

lymphoma: computed tomographic demonstration<br />

of unusual extranodal involvement.<br />

Radiology 1983; 149:211–217.<br />

8. Merkle EM, Bender G, Brambs HJ. Imaging<br />

findings in pancreatic lymphoma: differential<br />

aspects. AJR Am J Roentgenol 2000;<br />

174:671–675.<br />

9. Teefey SA, Stephens DH, Sheedy PF II. CT<br />

appearance of primary pancreatic lymphoma.<br />

Gastrointest Radiol 1986; 11:41–43.<br />

10. Carroll BA, Ta HN. The ultrasonic appearance<br />

of extranodal abdominal lymphoma.<br />

Radiology 1980; 136:419–425.<br />

11. Prayer L, Schurawitzki H, Mallek R,<br />

Mostbeck G. CT in pancreatic involvement<br />

of non-Hodgkin lymphoma. Acta Radiol<br />

1992; 33:123−127.<br />

12. Van Beers B, Lalonde L, Soyer P, et al.<br />

Dynamic CT in pancreatic lymphoma. J<br />

Comput Assist Tomogr 1993; 17:94–97.<br />

13. de Larrinoa AF, del Cura J, Zabala R,<br />

Fuertes E, Bilbao F, Lopez JI. Value of<br />

ultrasound-guided core biopsy in the<br />

diagnosis of malignant lymphoma. J Clin<br />

Ultrasound 2007; 35:295–301.<br />

Türk Radyoloji Bülteni A67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!