05.06.2013 Views

dosyayı indir - Antiotorite

dosyayı indir - Antiotorite

dosyayı indir - Antiotorite

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

üretimi olduğu görüşü, sinemayı bir sanat dalı olarak kabul etmeyenlerin<br />

kararlılıkla savundukları bir görüş olmuştur. Bu anlayışa göre, sinema bir sanat<br />

olamaz çünkü kamera önüne konulan nesneyi neredeyse gerçeğinin tıpkısı<br />

olarak yansıtmaktadır. Örneğin resim sanatıyla karşılaştırıldığında, eseri<br />

meydana getirme sürecinin mekanik olmasından dolayı fotoğraf ve film sanat<br />

olamaz. Sinemaya ilişkin ilk tartışmalar, sinemanın bir sanat sayılıp<br />

sayılamayacağına ilişkin olmuştur. Önemli film felsefecilerinden Noel Carroll’un<br />

da belirttiği gibi, sinema felsefesi filmin sanat olup olmadığı tartışmasıyla<br />

doğmuştur (Carroll 2008:7).<br />

Film, sanatsal statüsünü oldukça büyük bir teknofobik şüphecilik karşısında<br />

kazanmak zorunda kalmıştır (Thomson-Jones 2008: vii). Örneğin, sinemanın bir<br />

sanat dalı olamayacağını savunan Roger Scruton, bu itirazını üç adımda yapar:<br />

“Đlk adımda, film aracının özünün fotografik araç olduğunu varsayar. Sonra<br />

fotoğrafın anlatımsal (representational) bir sanat olma ihtimaline karşı bir<br />

argüman geliştirir. Son olarak da bu argümanı filmi kapsayacak şekilde<br />

genişletir (Thomson-Jones 2008:4). Bu ve benzeri türde itirazlardan dolayı ilk<br />

sinema kuramcıları ağırlıklı olarak bu genç sanat için saygın bir sanatsal statü<br />

sağlamakla ilgilenmişlerdir. Sinemanın bir sanat sayılması konusunda Alman<br />

sanat ve film kuramcısı Arnheim’ın çabaları dikkate değerdir. Arnheim, fotoğraf<br />

ve filmin yalnızca mekanik yeniden üretimler olduğu, bu yüzden sanat<br />

sayılamayacağı düşüncesine karşı çıkmıştır. (Arnheim 2002: 15) Filme sanatsal<br />

olma niteliğini sağlayan şeyi araştıran Arnheim, filmin temel öğelerini inceleyip,<br />

bunların “gerçeklikte” algıladıklarımızla denk düşüp düşmediğini karşılaştırır. Đki<br />

görüntü türünün -gerçek görüntü ve film görüntüsünün- temelde birbirinden<br />

farklı olduğunu kanıtlamaya çalışır. Arnheim’a göre, filme sanatsal kaynaklarını<br />

sağlayan bu farklardır. “Kamerayı küçümseyerek otomatik bir kayıt makinesi<br />

olarak niteleyen kimseler, çok basit bir nesnenin en yalın fotografik yeniden<br />

üretiminin bile mekanik bir işlemin boyutlarını aşarak o nesnenin doğasına<br />

ilişkin bir duygulanımı gerektirdiğini göz ardı etmektedirler (Arnheim 2002: 16).<br />

3

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!