21.06.2013 Views

Sayı 1 - Eğitim ve Toplum Dergisi

Sayı 1 - Eğitim ve Toplum Dergisi

Sayı 1 - Eğitim ve Toplum Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

21. Yüzyılda <strong>Eğitim</strong> <strong>ve</strong> <strong>Toplum</strong> Cilt 1 <strong>Sayı</strong> 1 Bahar 2012<br />

Beytullah KAYA<br />

bir kontrol altına alınmıştır. Modern çağla beraber bilgi birikimindeki hızlı artış<br />

sonrası var olan bilgilerin öğrencilere benimsetilmesi anlayışı <strong>ve</strong> geleneksel yöntemler<br />

önem kaybederken, öğrencilere öğrenmeyi öğretmek, keşfetmeye dayalı<br />

öğrenme yaklaşımı, araştırma, deney, gözlem, gibi yöntemler önem kazanmaya<br />

başlamıştır(Vries <strong>ve</strong> Zan, 1996: 104). Böylece hazır bilgilerin ezberlenmesi ya da<br />

tekrar edilmesi anlayışı eğitimciler arasında sorgulanmaya başlanmıştır. Öğrenmeyi<br />

öğrenme faaliyetlerinin esasını, öğrenenlerin bilgileri kendilerinin oluşturması<br />

eğitim anlayışlarının merkezine yerleşmeye başlamıştır. Bilgilerin öğrenilmesi<br />

sürecinde öğrencilere düşünmeyi, problem çözmeyi, eleştirmeyi, karşılaştığı<br />

durumları yorumlayabilmeyi <strong>ve</strong> diğer eğitim faaliyetlerini öğrenmeleri eğitimin<br />

temel hedefleri haline gelmiştir. Yani eğitimin merkezinde öğretenlerin değil eğitilenlerin<br />

olduğu eğitim anlayışları önem kazanmaya başlamıştır(Brooks and Brooks,<br />

1999b: 5).<br />

Etkili öğrenme için öğrencilere rehberlik yapmak önemlidir. Öğretmenlerin<br />

oluşturmacı öğrenme kuramındaki yeri geleneksel yöntemdekinden çok farklıdır.<br />

Çünkü geleneksel yöntemde bütün öğrencilerin aynı öğrenme seviyesine sahip olarak<br />

kabul edilir. Oluşturmacı kuramda, insanların sosyal çevrelerinin <strong>ve</strong> biliş düzeylerinin<br />

öğrenmelerinde farklılıklar ortaya çıkaracağı savunulmaktadır. Bu yüzden<br />

oluşturmacı kuramda öğrenme ortamlarının da önemi büyüktür(Littledyke<br />

<strong>ve</strong> Huxford, 1998: 1).<br />

Geleneksel eğitim anlayışı, okulları merkezi otoritelerin kabul ettiği nesnel<br />

bilgileri değişmez <strong>ve</strong> yanlışsız bilgiler olarak yeni nesillere aktarılan yerler olarak<br />

kabul etmektedir. Bu bilgilerin bireyler tarafından davranış haline getirileceği<br />

öngörüsü ile hareket edilerek öğrencilerden bunu gerçekleştirmeleri beklenmektedir.<br />

Dikkat edilirse, bilginin nesnel olduğu <strong>ve</strong> öğrencilerin kişisel, zihinsel ya da<br />

bilişsel gelişimlerinin göz ardı edildiği bir eğitim anlayışı benimsenmektedir. Bu<br />

anlayışta bütün öğrencilerin eşit seviyede eşit çevresel etkenler içerisinde olduğu<br />

kabul edilmektedir. Oysa bu eğitim anlayışıyla edinilen bilgileri davranış haline<br />

getirilerek daha sonra kullanılacağı şüpheli bir durumdur(Richardson 1997: 10-<br />

14). Bu durum eğitimcilerin bilginin öğretilmesiyle ilgili görüşleri tartışmalarını<br />

da ortaya çıkarmıştır.<br />

Oluşturmacılık kuramında öğrenme, öğrenenlerin etkin rol aldıkları var olan<br />

bilgileri ezberlemedikleri bir eğitim sürecidir. Oluşturmacılıkta geleneksel eğitim<br />

anlayışlarının aksine tek doğru, tek yönlü bilgilerin yerine, çok yönlü <strong>ve</strong> çok<br />

doğrulu bir eğitim anlayışı kabul görmektedir(von Glasersfeld 1995b: 6; Yanpar,<br />

2006: 89). Oluşturmacılık kuramı bu anlayışıyla eğitim dünyasına farklı bir bakış<br />

açısı kazandırmıştır. Çünkü hem tek doğrulu eğitim anlayışına, hem de bilginin<br />

transfer edilen nesnel yapılar olarak kabul edilmesine karşı çıkmıştır. Bu görüşler<br />

yerine bilginin birey tarafından oluşturularak <strong>ve</strong> içselleştirilerek ortaya çıkacağı<br />

<strong>ve</strong> bununda özgün bir yapıya sahip olacağı görüşünü ileri sürülmüştür (Brooks <strong>ve</strong><br />

88

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!